Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Tuesday, 06.24.2025, 05:49 AM (GMT)

News - Haberler

Katar ile Türkiye arasında yeni anlaşma

Katar ile Türkiye arasında yeni anlaşma Katar Savunma Bakanlığı, Ortak Askeri Yüksek Komitenin üç gün süren üçüncü toplantısının sonunda Türkiye ile yeni iş birliği anlaşmaları imzaladığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Katar Genelkurmay Başkanı Korgeneral Ganim bin Şahin el-Ganim, Türkiye Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Türkiye'nin Doha Büyükelçisi Mehmet Mustafa Göksu ve Doha'daki Katar Türk Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanı Tuğgeneral Baybars Aygün'ün yanı sıra her iki ülkeden bazı üst düzey subayların katılımıyla düzenlenen Ortak Askeri Yüksek Komite toplantısının sona erdiği belirtildi.Kapanış toplantısında birkaç ikili iş birliği anlaşması imzalandığı kaydedilen açıklamada, söz konusu anlaşmaların içeriğine ilişkin ise bilgi verilmedi.Açıklamada ayrıca, kapanış toplantısı öncesinde bir araya gelen Katar Genelkurmay Başkanı Ganim ve Türkiye Genelkurmay Başkanı Güler'in iki ülke arasındaki askeri iş birliği ve bunu güçlendirmenin yollarını görüştüğü aktarıldı. AA

Sergen Yalçın'dançok konuşulacak Aboubakar cevabı

Sergen Yalçın'dan çok konuşulacak Aboubakar cevabı Oyundan alınırken tepki gösteren Aboubakar'la ilgili olarak da konuşan Sergen Yalçın, "Bİreysel olarak oyuncuların keyfi isteklerine göre kadro yapamayız"dedi. /Archive%5C2021%5C3%5C2%5C200319165-yeni-malatyaspor-besiktas-fotograflar_2.jpg Süper Lig'in 28. haftasında deplasmanda Yeni Malatyaspor'u 1-0 yenen Beşiktaş'ın teknik direktörü Sergen Yalçın, "Kazanılan 3 puanla yolumuza emin adımlarla gittiğimizi bir kez daha gösterdik." dediYalçın, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında, kazandıkları için mutlu olduklarını söyledi. Oyundan alınırken tepki gösteren Aboubakar'la ilgili olarak  da konuşan Sergen Yalçın, "Bİreysel olarak oyuncuların keyfi isteklerine göre kadro yapamayız. Biz takım oyununu düşünmek zorundayız. Gidişata göre kim katkı verecekse o oynar. Oyuncular tepki verebilir, anlarız, aşırı olmadığı sürece sorun yok" dedi.Yeni Malatyaspor deplasmanın oldukça zor bir deplasman olduğuna dikkati çeken Yalçın, şöyle konuştu:"Kendi sahasında bir oyun anlayışı olan bir takım. Buradan kolay galibiyet çıkarmak biraz zor. 1-0'lık galibiyet bizim için çok önemliydi. Zor bir deplasmanda puan almak bizim için önemli. Öncelikle oyuncularımı tebrik ederim, iyi mücadele ettiler. İkinci yarı özellikle Gökhan Töre girdikten sonra önemli fırsatlar yakaladık. Skor farklı hale gelebilirdi. Fazla maç oynuyoruz. 3 günde bir maç oynuyoruz kolay değil. Kazanılan 3 puanla yolumuza emin adımlarla gittiğimizi bir kez daha gösterdik. İnşallah oyunlar ve skorlar böyle devam eder."Sergen Yalçın, Süper Lig ve Türkiye Kupası'nda önemli maçların oynanacağı haftaya gireceklerini hatırlatarak, şunları kaydetti:"Bu haftayı geçebilirsek öteki hafta çok önemli maçlar var. Bizim için belki de ligin en önemli haftası olacak öteki hafta. Başakşehir ve Fenerbahçe maçlarımız var. Bu hafta ligin bizim için en önemli haftası. Belki de kaderimizin belli olacağı hafta. Türkiye Kupası'nda hedefe çıkabileceğimiz, ligde pozisyonumuzun belli olacağı çok değerli bir hafta. Ondan sonra milli maç arasına gireceğiz." AA

Murat Emir: Açık seçik yakalandınız

Murat Emir: Açık seçik yakalandınız CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, aracı firmanın koronavirüs (covid-19) aşısına ilişkin fatura ettiği 12 milyon doları Meclis'te sordu. Firmanın karının söz konusu olduğunu söyleyen Emir, "Açık seçik yakalandınız. Neresinden baksanız tutarsızlık var. 'Ticari sır' kavramının arkasına saklanamazsınız. Ticari sır, 83 milyonun sağlığı söz konusu olduğunda, tüyü bitmemiş yetimin hakkı söz konusu olduğunda, halkımızın her bir kuruş vergisi söz konusu olduğunda geçerli olamaz" diye eleştirdi. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, koronavirüs aşısına ilişkin tüm süreçlerin aydınlatılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na sunulan Meclis araştırma önergesi üzerine konuştu.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasına atıfta bulunan Emir, "Basit bir soru sordu, dedi ki: ‘Devlet Malzeme Ofisi, ücretsiz girdiğini belgesiyle ispatladığımız 1 milyon doz aşı için herhangi bir ödeme yaptı mı, bir fatura kesildi mi?’ Cevabı vermesi gereken kim? Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürü. Kim? Onun bağlı olduğu Hazine ve Maliye Bakanı ama kim cevap veriyor? Sağlık Bakanı. Peki, olsun çünkü aşıyla ilgili. Sağlık Bakanı nasıl bir cevap veriyor derseniz? Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürüne sormuyor, Hazine ve Maliye Bakanına sormuyor, kendisi bildiğini söylemiyor, Sinovac firmasından getirttiği belgeleri gösteriyor. Bu belge bir kağıt parçasıdır, belge niteliği taşımaz. Peki, Bakan niye buna ihtiyaç duyuyor? Çünkü inandırıcı olması lazım" diye konuştu. 12 milyon doların neden ödendiğini soran Emir, "Biz diyoruz ki, ‘Bu 12 milyon dolar sizin ısrarla sakladığınız aracı firmanın komisyonudur.’ Sayın Bakan şu belgeye güvenerek dedi ki: ‘Nakit akışı için yapılmış bir şey" dedi. Emir'in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: PATATES BASKI BİR MÜHÜR KULLANILMIŞ: Bakın, garip olan, sanki bunda patates baskı bir mühür kullanılmış. Niye? Çünkü eğer bu Çin'de üretildiyse, Çin'de üretildiyse gerçekten bu belgeler Türkçesini niye üretiyorlar, zaten İngilizcesini yazmışlar? Böyle akılsızca bir şey olur mu? Neresinden baksanız tutarsız ve bir bakana yakışmayacak derecede bizce yanlış bir işlem.12 MİLYON DOLAR NİYE ÖDENMİŞ?: Peki, 12 milyon doların ödendiğini anladık. Peki, bu 12 milyon dolar niye ödenmiş? Biz diyoruz ki: ‘Bu 12 milyon dolar sizin ısrarla sakladığınız aracı firmanın komisyonudur.’ Sayın Bakan şu belgeye güvenerek dedi ki: ‘Nakit akışı için yapılmış bir şey.’ Bakın, burada diyor ki, buradan okuyoruz: ‘Geçici teminat mektubu gerekiyormuş, firma verememiş, o yüzden 1 milyon dozu bedava, ücretsizmiş gibi yolladık.’ Ama Keymen firması dün açıklama yaptı, o da diyor ki: ‘Ben bazı masraflar yaptım. Bakın, teminat mektubu verdim, lojistik işlemler yaptım, dolum tesislerinin işlemlerini yaptım ve bu nedenle de bu masraflar için de bana 1 milyon dozu ücretsiz yolladılar.’BİRİSİ 'TEMİNAT', DİĞERİ 'MASRAFLARA MENSUBEN' DİYOR: Bir defa, bu ikisi arasında tutarsızlık var, birisi ‘teminat’ diyor, diğeri ‘masraflara mahsuben, ticareten mahsuplaştık’ diyor. İki belge bile, iki firmanın sunduğu belge bile tutarsız; bir. İkincisi, bizim mevzuatımıza göre maldan teminat olmaz, mal teminat olarak gösterilemez gümrükte. Bu, usule aykırı, yasaya aykırı, akla aykırı, ticaretin mantığına da aykırı. Peki, devam ediyoruz. Bakın, bu da faturası, sizin söylemekten çekindiğiniz fatura. Faturada parti ne kadar? 1 milyon 340 bin doz için gelmiş. Eliniz değmişken niye bunu bu kadar yapmadınız madem bir bağış söz konusu değilse? Niye 1 milyon doz? Nereden çıkıyor 1 milyon doz?BÖYLE BİR TİCARET VAR MIDIR?: Yine, burada firmanın açıkça bir karı söz konusu. Bu paranın firmanın kasasında olduğu apaçık ortada. Bir an için doğru olduklarını düşünelim. Diyelim ki masrafları var, masraflarını karşılıyor. O zaman bu şirketin masraflarının karşılığında fatura kesmesi, onları vergide beyan etmesi, onları gelirinden düşmesi gerekmez. Böyle bir ticaret var mıdır? Mümkün değil.YAKALANDINIZ: Açık seçik yakalandınız. Neresinden baksanız tutarsızlık var. 'Ticari sır' kavramının arkasına saklanamazsınız. Ticari sır, 83 milyonun sağlığı söz konusu olduğunda, tüyü bitmemiş yetimin hakkı söz konusu olduğunda, halkımızın her bir kuruş vergisi söz konusu olduğunda geçerli olamaz.'SORSAYDINIZ SÖYLEDİK' DİYORSUNUZ: Firma diyor ki: ‘Biz, sorsalardı söylerdik. Gümrük memurlarından bunu almalarına gerek yoktu.’ Bakan diyor ki: ‘Bir telefon etseydiniz söylerdik.’ Ben bu Meclis kürsüsünden, Meclis'te soru önergesi vererek… Arkadaşlarımın, hepimizin dilinde tüy bitti, aylardır soruyoruz: Sözleşme yaptınız mı? Sözleşmeyi kiminle yaptınız? Sözleşme üzerinde aşının birim fiyatı kaç lira? Aşı bize kaç liraya mal oluyor? Nasıl, hangi partiler halinde gelecek? Bir gram cevap gelmedi, bir gram. Sonra da yakalanınca ‘Sorsaydınız söylerdik’ diyorsunuz.BİR TÜRLÜ ÖĞRENEMEDİK: Bakın, aracı var mı yok mu, bir türlü öğrenemedik. Önce ‘Aracı…’ kem küm etti Sayın Bakan, sonra benim ‘Aracı var mı?’ ısrarlı sorularımı Sevilay Yılman sorunca ‘Aracı maracı yok, biz Çin'le direkt sözleşmemizi imzalayacağız’ dedi ama şimdi anlaşıldı ki sözleşme Keymen firması ile Devlet Malzeme Ofisi arasında kurulmuş ve biz hala o sözleşmenin ayrıntılarını bilmek istiyoruz. İşin doğrusu, biz o sözleşmenin ne olduğunu da biliyoruz.İTİRAF ETMESİNİ BEKLİYORUZ: Bakın, bir Bakanın böylesine kritik bir konuda, böylesine hassas bir konuda 'Aracı var, yok, var -tekrar- yok' demesi akla uygun mudur? Keymen firmasının etiketleri Çin'den gelen aşı kolilerinin üstünde yakalanınca bu sefer dedi ki: ‘Ya, biz Çin'den alıyoruz, direkt alıyoruz, sürekli onlarla görüşüyoruz ama temsil ve lojistiğini bu firma sağlıyor. Temsil ve lojistik’ dedi, oysa Sayın Bakan hala aklımızla alay etmeye devam ediyor. Sayın Bakan, bir kere de doğruyu söyleyin, bir kere. Lojistik firması başka bir firma, ‘Transshipping’ diye başlayan bir firma üzerinden lojistiği yapılıyor. Temsil de zaten, bilindiği gibi imzalar Keymen tarafından atılıyor. Dolayısıyla şimdi, burada, Sayın Bakanın, Sağlık Bakanlığı'nın niye sakladığını biz, doğrusu, itiraf etmesini bekliyoruz.'FİRMA 1 KURUŞ ALMADIM' DİYOR: Şimdi burada çok önemli bir sorun arkadaşlar, şu söylenebilir… Firma diyor ki: Ben Türkiye Cumhuriyeti'nden 1 kuruş almadım.' Doğru, almadın çünkü kuruşa ihtiyacınız yok, sizin işiniz milyon dolarlarla. 12 milyon dolar bu firmanın kasasında kalmıştır. Bu, belgesiyle ispat edilmiştir. Peki, bu firma niye tercih edilmiştir? Niye Türkiye ısrarla, ilk günden itibaren 'Cansız virüs aşısıdır ve alabileceğimiz tek aşı bu' demiştir? Niye diğer seçenekler başından beri denklemin dışında tutulmuştur? Acaba bakanlığın içerisinde bu firmayla birlikte hareket eden…BU AYIP SİZİN HÜKÜMETİNİZE YETER: Acaba Bakanlığın içerisinde bu firmayla ortaklaşan ve sadece ilk partinin komisyonu olan 12 milyon doların ve daha sonra kazanılacak komisyonların paycısı olan başka birileri mi var? Bir şeyi söyleyeceğim size, Sayın Başkanın sabrını zorlamayacağım. Değerli arkadaşlar, dünyada sadece Sinovac aşısı alan, bir tek Sinovac aşısına mahkum olmuş, başka aşıları henüz alamamış başka hiçbir ülke yok; bu ayıp da sizin hükümetinize yeter. ANKA

Ankara Valiliği, dört farklımesai saati uygulanmasıkararıaldı

Ankara Valiliği, dört farklı mesai saati uygulanması kararı aldı Ankara Valiliği, kamu kurum ve kuruluşlarının çalışma saatlerinde bazı değişikliklere gidildiğini bildirdi. Alınan karar doğrultusunda dört farklı mesai saati uygulanacak. Valilikten yapılan açıklamada, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını ile mücadelede gelinen son aşamada Cumhurbaşkanlığının talimatları ve İçişleri Bakanlığının genelgeleri doğrultusunda, 3 Mart Çarşamba gününden itibaren Ankara'daki kamu kurum ve kuruluşlarının mesai saatlerinde düzenleme yapıldığı belirtildi.Kurumlarda uzaktan çalışma, dönüşümlü çalışma gibi esnek çalışma yöntemlerinin uygulanmaya devam edileceği belirtilen açıklamada, özel kanun, tüzük ve yönetmeliklere göre çalışma saatlerinin farklı olarak düzenlenmesi zorunlu olan kamu kurum kuruluşlarına ait hükümlerin saklı olduğu kaydedildi.Alınan karar doğrultusunda kurumların mesai saatlerinin 08.00-17.00, 08.30-17.30, 09.00-18.00, 10.00-19.00 şeklinde dört farklı şekilde uygulanacağı duyuruldu.DÖRT FARKLI MESAİ SAATİ UYGULANACAKMesai saatlerinde değişiklik yapılan kurumlar ve çalışma saatleri şöyle olacak:08.00-17.00: Valilik Merkez Birimleri, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü, İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü, Esenboğa Havalimanı Mülki İdare Amirliği, İl Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğü, İl Sosyal Güvenlik Kurumu Müdürlüğü, Türkiye İstatistik Kurumu Bölge Müdürlüğü, İl Ticaret Müdürlüğü, Orta Anadolu Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü, Tapu ve Kadastro 1. Bölge Müdürlüğü, İl Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, Vergi Dairesi Başkanlığı.08.30-17.30: İl Müftülüğü, Karayolları 4. Bölge Müdürlüğü, TCDD 2. Bölge Müdürlüğü, Ulaştırma 2. Bölge Müdürlüğü, PTT Başmüdürlüğü, Yüksek Hızlı Tren Bölge Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, İller Bankası Bölge Müdürlüğü, Defterdarlık, İl Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü, MTA Orta Anadolu 3. Bölge Müdürlüğü, DSİ 5. Bölge Müdürlüğü, İl Göç İdaresi Müdürlüğü.09.00-18.00: Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Bölge Müdürlüğü, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, Ankara Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü, Meteoroloji 9. Bölge Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığı 9. Bölge Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü.10.00-19.00: Ankara Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü.  cumhuriyet.com.tr

İzmir'de yeni mesai saatleri

İzmir'de yeni mesai saatleri İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, kamu çalışanları için uygulanacak yeni mesai saatlerini açıkladı. Köşger yaptığı duyuru ile kamu çalışanları için belirlenen mesai saatlerini açıkladı:"Farklılaştırılmış mesai Konak ilçesinde olan kamu çalışanları için; Birinci grupta olan kurumlarda 8.30-12.30, 13.00-16.30, İkinci grupta olanlarda 9.00-13.00, 13.30-17.30, Büyükşehir Belediye çalışanları ve Konak dışındaki ilçelerin kamu çalışanları için 08.00-12.00,13.00-17.00 . Yasal süt izni kullananların da idari izinli sayılmalarına karar verdik.'' cumhuriyet.com.tr

Benzin, otogaz ve motorin satışlarında büyük düşüş

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Benzin, otogaz ve motorin satışlarında büyük düşüş Benzin satışı ocak ayında yüzde 16,33 düşerken, otogazda düşüş yüzde 23,66, motorinde ise yüzde 5,10 oldu. Akaryakıtta devletin vazgeçtiği ÖTV oranları artarken akaryakıt satışları da düşüyor. Eşel mobil sistem gereği vazgeçilen ÖTV ve devletçe karşılanan ÖTV miktarları litre başına benzinde 80, motorinde 69, otogazda ise 89 kuruşa ulaştı. Buna karşılık benzin ve motorin satışları yılın ilk ayında düşüş gösterdi. Petrol Sanayi Derneği (PETDER) verilerine göre, ocak ayında benzin satışları yıllık yüzde 16,33 düşüşle 204 bin 201 metreküp oldu.Aynı ayda motorin satışları yüzde 5,10 düşüşle 1 milyon 933 metreküp olarak gerçekleşti. Fuel oil satışları yüzde 10,78 düşüşle 16 bin 297 ton olurken, gazyağı satışları yüzde 32,25 düşüşle 292 metreküp, otogaz satışları yüzde 23,66 düşüşle 200 bin 820 ton olarak belirlendi. ANKA

AB'nin eski Türkiye Büyükelçisi yazdı: Türkiye-AB ilişkileri nasıl düzelir?

AB'nin eski Türkiye Büyükelçisi yazdı: Türkiye-AB ilişkileri nasıl düzelir? AB'nin eski Türkiye Büyükelçisi, Fransız diplomat Marc Pierini imzasıyla, Carnegie Uluslararası Barış Vakfı sitesinde çıkan "Olumlu bir AB-Türkiye gündeminin bedeli” başlıklı makalede, Türkiye-AB ilişkilerinin mevcut seyri ve geleceği masaya yatırıldı. Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin, geçtiğimiz on sekiz ayda ciddi krizlere sahne olduğunun hatırlatıldığı makalede Almanya, İtalya ve İspanya gibi ülkelerin ekonomik nedenlerle; yine Almanya, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerin de yeni bir mülteci dalgasından korunmak için Ankara ile daha sakin ve öngörülebilir ilişkiler geliştirmeyi arzu ettiklerinin altı çizildi.Buna karşın, AB-Türkiye anlaşmazlığından dolayı, Türkiye'ye yönelik doğrudan yabancı yatırımlarda ciddi bir düşüş olduğu ve bazı büyük Avrupalı yatırımcıların Türkiye pazarından çekildiği belirtildi. Pierini'ye göre, “Türk yargısı siyasallaşmaya devam ederse, Avrupalı şirketlerin yatırımları azalacak (…) TÜSİAD, kötü gidişatın farkında (…) Avrupa siyaset ve finans çevreleri de Türkiye ile anlaşmaya istekli, ancak bu anlaşmaya, siyasal alanda, ‘hukukun üstünlüğüne ölçülebilir bir geri dönüş ve askeri alanda da aynı ölçüde güven veren bir ilişki’ eşlik etmeli” diyorlar.“ERDOĞAN TAVİZ TALEP EDEBİLİR”Eski Büyükelçi Marc Pierini, makalesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, [içeride güçlü görünmek adına] AB'den bazı tavizler talep edebileceğini öngörüyor. Pierini'ye göre Erdoğan bu bağlamda, "bir Avrupa Konseyi toplantısı veya bir tür Akdeniz zirvesi için özel bir davet talep edebilir." Pierini, AB liderlerine şimdilik, "Türkiye'yi ziyaret etmek yerine, ana ihtilafları çözmek için çalışmayı tavsiye ediyor.Pierini'ye göre Ankara ve Avrupa başkentleri arasındaki fikir ayrılıklarının listesi oldukça uzun, ancak Türkiye'nin bazı iç politika başlıkları, ilişkilerin seyrine doğrudan etki ediyor; bu listenin başında ise "Selahattin Demirtaş'ın durumu, HDP'ye yönelik kapatma tehditleri, Boğaziçi olayları, LGBT topluluğuna yönelik ithamlar, Osman Kavala ve eşi Buğra Kavala'nın durumları geliyor." Temel dış politika anlaşmazlıklarının başında ise "S-400'ler, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de yürüttüğü hidro-karbon arama faaliyetleri ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Kıbrıs, Azerbaycan, Libya ve Suriye'de ortaya koyduğu askeri çabalar" geliyor.Pierini, AB’nin bilhassa bu başlıklar hususunda Türkiye’ye azami baskı uygulaması gerektiğini savunuyor.CARNEGIE VAKFIWashington D.C., Moskova, Beyrut, Pekin, Brüksel ve Yeni Delhi'de merkezleri bulunan Carnegie Uluslararası Barış Vakfı, bir asırdan fazla süredir ABD devlet kurumları ve güvenlik örgütlerine danışmanlık sağlamaktadır. Carnegie Mütevelli Heyeti Başkanı William J. Burns, 11 Ocak'ta, ABD Başkanı Joe Biden tarafından ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Başkanlığına aday gösterildi. Mustafa Birol Güger

Hukukçular, CumhurbaşkanıErdoğan'ın açıkladığıİnsan HaklarıEylem Planı'nıdeğerlendirdi

Hukukçular, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı'nı değerlendirdi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye en fazla eleştirilerin yöneltildiği alanlardan biri olan insan hakları konusunda yeni düzenlemeleri açıkladı. “Plan 9 amaç, 50 hedef ve 393 faaliyet içeriyor” diyen Erdoğan, İnsan Hakları Eylem Planı'nın “dilek ve temenni belgesi” olmadığını söyledi. Peki yeni açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı uygulamaya koyulabilecek mi? Hukukçular konuyla ilgili Cumhuriyet’e konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye en fazla eleştirilerin yöneltildiği alanlardan biri olan insan hakları konusunda yeni düzenlemeleri açıkladı.Adalet Bakanlığı tarafından "Özgür birey, güçlü toplum, daha demokratik bir Türkiye" vizyonuyla hazırlanan İnsan Hakları Eylem Planı uzun süredir gündem konusuydu. Son yıllarda hak ve özgürlükler konusu ise Türkiye'nin en fazla eleştiriye maruz kaldığı alanların başında geliyordu. İnsan Hakları Eylem Planı uzun süredir iktidar cephesi tarafından, “Cumhuriyet'in 100. yılına girmeye hazırlanan Türkiye'nin temel politika belgesi” diye tanımlanıyordu.“DİLEK VE TEMENNİDEN İBARET OLMAYACAK” DEDİErdoğan, yeni Anayasa tartışmaları, adil yargılanma, ifade özgürlüğü ve hak ihlalleri gibi konularda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. “Plan 9 amaç, 50 hedef ve 393 faaliyet içeriyor” diyen Erdoğan, İnsan Hakları Eylem Planı'nın “Dilek ve temenni belgesi” olmadığını söyledi.Peki yeni açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı uygulamaya koyulabilecek mi? Hukukçular konuyla ilgili Cumhuriyet’e konuştu.TURGUT KAZAN: ERDOĞAN BENİ HEM KORKUTUYOR HEM GÜLDÜRÜYORDuayen hukukçu Turgut Kazan, Erdoğan’ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı için, Cumhuriyet’e açıklamalarda bulundu. Mevcut yasaların dahi uygulanmadığını belirten Turgut Kazan, “Erdoğan’ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı beni hem güldürüyor hem korkutuyor. Gülüyorum çünkü açıklanan her şey Anayasa’da mevcut. Korkuyorum çünkü reform türküsü söyleyenlerin ne yaptığını görüyoruz” dedi.Turgut Kazan’ın açıklamaları şöyle:“Hukuk bir değerler bütünüdür temel değerleri topluma kazandıranlar da korkusuz insanlardır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı beni hem güldürüyor hem korkutuyor. Gülüyorum çünkü açıklananlar Anayasa’da mevcut. Korkuyorum çünkü reform türküsü söyleyenlerin ne yaptığını görüyoruz. Sürekli yargı reformu, insan hakları, ifade özgürlüğü konularına dair sözler veriliyor fakat uygulamaya bakacak olursak bu sözlerin hiçbiri gerçekleştirilmiyor. Erdoğan’ın açıklaması sonrasında yurt dışındaki sermaye ‘Güzel açıklama’ demiştir fakat gerçek bundan ibaret değil.Bizim Anayasamız temel haklar bakımından gayet iyi. Fakat toplantı ve gösteri hakkı bile bu ülkede uygulanmıyor. Birçok batı ülkesiyle yarışır durumda. Fakat ülkemizde hukukun temel ilkelerini korunacağına dair bir güvencemiz yok. Yargı bağımsız değil, birileri ne derse onu yapıyor. Fakat Anayasa’da yazana göre hareket edilse bu açıklamaların hiçbirine gerek kalmaz.”/Archive/2021/3/2/194104834-99202814x458.jpgSON 12 YIL KUMPASLARLA GEÇTİCumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Avukat Serkan Günel, İnsan Hakları Eylem Planı’nın somut yansımalarını görmeden tatmin olabilmenin mümkün olmadığını dile getirdi. Avukat Günel, “AKP yönetiminde geçen son 20 yıllık dönemin özellikle son 12 yılı malum kumpas davalarından başlayarak hiç de iyi bir örnekler bulunmamaktadır” dedi.Avukat Serkan Günel’in değerlendirmesi şöyle:“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uzun zamandır beklenen insan hakları eylem planı açıklamalarını bugün herkes gibi basından takip edebildik. Ancak bunun öncesinde hazırlık olarak ne gibi çalışmalar yapıldı bu çalışmalara hangi kurumlar ve kişiler katkı sağladı bilemiyoruz. Lakin şu an salt içerik bakımından olumlu gelişmeler olduğunu söyleyebiliriz. 11 temel ilke bazında bir açıklama yapmak gerekirse Magna Carta’dan, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesi’ne kadar yazılmış temel insan hakları metinlerinden bir uyarlama yapıldığını söyleyebiliriz. Bu hak ve ilkeler soyut ifadeler olup bunların somut yansımalarını görmeden tatmin olabilmek mümkün değildir. Bu anlamda AKP yönetiminde geçen 20 yıllık dönemin özellikle son 12 yılı malum kumpas davalarından başlayarak hiç de iyi bir örnekler bulunmamaktadır. Bununla beraber tutuklama tedbirini zorlaştırmaya ve itirazları daha ciddi değerlendirmeye ilişkin düzenlemeler ile kadına yönelik şiddete karşı alınan önlemlerin yakın zamanda sonuçlarını görmeyi umut ediyorum yine uzayan ve çözümsüz kalan yargılamalara ilişkin de kimi somut önlemlerin düzenleme kapsamında olduğunu görmekteyim. Ancak son olarak söylemek zorundayım ki geride kalan 20 yıllık adalet karnesi zayıflarla dolu olan bir yönetimin hem vatandaşlarını hem asıl hedefi olduğunu düşündüğüm yurt dışından gelecek yatırımları etkileyebilmek için öncelikle şu anki mevcut yasa ve mahkeme kararlarını herkesin malumu olan yargılamalarda uygulaması gerektiğini ancak böylelikle reformlar için de güven verebileceğini belirtmek isterim.”/Archive/2021/3/2/194133584-kbe1u5v400x400.jpgTEMEL SORUN YARGI BAĞIMSIZLIĞITürk Ceza Hukuku Derneği Başkan Yardımcısı Avukat Kazım Yiğit Akalın, açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı’nın “Olumlu” olduğunu fakat maddelerin uygulanacağına yönelik şüphelerinin bulunduğunu dile getirdi. Cumhuriyet'e konuşan Yiğit Akalın, hali hazırda Türk yargısında “Uygulama” sorununun olduğunu, Anayasa’da yer alan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının dahi uygulanmadığını belirtti.Yiğit Akalın şöyle konuştu“Sayın Cumhurbaşkanı yaklaşık bir buçuk ay önce Berat Albayrak’ın istifasının ardından ekonomik reformla birlikte yargı reformunu da gündeme getirdi. Öyle bir algı oluştu ki ‘devrim’ denebilecek değişiklikler ve yargının sorunlarını giderebilecek düzenlemeler olacağını düşündük. Son iki üç yıldır kademe kademe yapılacak belli yargı paketi içerisindeki bir pakettir bu. Dünden bugüne dönüşen ve çok hızlı gelişen bir reform mantığıyla değil de uzun zamandır çalışması yapılan paketlerin bütününü bir parçası bu. Elbette olumlu birçok düzenleme var ama yargının toplum nezdinde eleştiriye maruz kaldığı hususları bertaraf edecek bir içerik göremedik. Olumlu onlarca düzenleme olduğu görülüyor ancak örnek olarak tutuklama maddesine ilişkin olarak bugüne kadar bu iktidar döneminde o kadar değişiklik yapıldı ama yine de uygulanmadı. Madde olarak bizim düzenlemelerimiz makul ve iyi. Ama uygulamada gereği yerine getirilmiyor. Örnek olarak toplantı ve gösteri yürüyüşü çok açık. Şiddet içermeyen her türlü toplantı ve gösteri yürüyüşü serbest. Ancak bu madde hiçbir zaman uygulanmıyor. Hem Anayasa hem AİHM’den ihlal kararları çıkıyor mağdurlara ilişkin. Bu ihlal kararlarına rağmen yine hiçbir şey değişmiyor. Vatandaş yasanın verdiği hakkı kullanamıyor. Bütün sıkıntı uygulamada. Biz her zaman söylüyoruz, yargının temel sorunu yargı bağımsızlığıdır. Yargı bağımsızlığı hak ettiği seviyeye gelmediği sürece diğer yapılacak düzenlemeler çok yararlı olmayacaktır. Uygulamadaki sıkıntıların giderilmesi yargı bağımsızlığına bağlıdır. Şu anda buna ilişkin bir düzenleme olmadı. Başta söylediğim gibi açıklanan düzenleme elbette olumlu fakat uygulamada durum böyle değil.”/Archive/2021/3/2/194255005-44.png Furkan Karabay

Malatya-Beşiktaşsoluk soluğa

Malatya-Beşiktaş soluk soluğa Şampiyon adayı Beşiktaş, Malatyaspor ile deplasmanda karşılaşıyor. Zirve ortağı Beşiktaş, Malatyaspor ile deplasmanda karşılaşıyor.12. dakikada Tetteh faul yapınca Malatya atağı başlamadan bitti.14. dakikada Aboubakar kafayı vurdu kaleci topu kontrol etti.MALATYA: Ertaç, Chebake, Hadebe, Wallace,Hafez, Acquah, Steve, Zeki, Adem, M.Eskihellaç, TettehBEŞİKTAŞ: Utku, ROsier, Vida, WElinton, N'Sakala, Necip, Josef, Atiba, Ghezzal, Larin, Aboubakar. cumhuriyet.com.tr

Fatih Portakal'ın "Cumhurbaşkanına hakaret" davasında karar

Fatih Portakal'ın "Cumhurbaşkanına hakaret" davasında karar Gazeteci Fatih Portakal, sosyal medyada bankacılık sektörüne olan güveni sarsabilecek paylaşımda bulunduğu ve Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiği iddialarıyla yargılandığı davada beraat etti. İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesindeki 3. duruşmaya katılmayan sanık Fatih Portakal'ı avukatı Can Güner temsil etti. Müşteki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Ela Ezgi Yelmen ve müdahil Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) avukatları da duruşmada hazır bulundu. Duruşmada beyanı sorulan müşteki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Yelmen, müdahillik talebinde bulundu. Şikayetlerinin devam ettiğini belirten Yelmen, sanık Portakal'ın cezalandırılmasını istedi.Mahkeme, Erdoğan’ın avukatının müdahillik talebini kabul etti.Sanık avukatı Can Güner, müvekkilinin suça konu paylaşımlarında BDDK'ye veya başka bir bankaya ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik, suç teşkil edecek bir ifadesi olmadığını savunarak, "İfade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Paylaşımda, bankacılıkla ilgili zikredilen tek kelime 'mevduat' ibaresidir. Siyasilerin ve özellikle yüksek makamdaki siyasilerin diğer insanlara nazaran daha sert eleştirilere maruz kalabilecekleri ve bunun suç oluşturmayacağı Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay içtihatlarında kabul edilmektedir. Sanığın beraatine karar verilmesini talep ediyoruz" diye konuştu.BERAAT KARARIMahkeme, kararını açıkladı. Kararda, "itibarın zedelenmesi" suçunun oluşması için failin, bir bankanın itibarını kırabilecek veya şöhretine, servetine zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olması ya da bu yolla asılsız haber yapması gerektiği belirtilerek, iddianameye konu paylaşımın haber niteliği olmayıp sanığın kişisel yorumunu içerdiği, asılsız haber olarak nitelendirilemeyeceği kaydedildi. Söz konusu paylaşımda bankaların veya BDDK'nin hedef alındığına dair olgu bulunmadığı ve dolayısıyla dava konusu eylemin, Bankacılık Kanunu'ndaki "itibarın zedelenmesi" suçunun yasal unsurlarını taşımadığı vurgulanan kararda, dosya kapsamı ve sanık savunmaları dikkate alındığında dava konusu paylaşımın Cumhurbaşkanı'na yöneltildiği hususunda kuşku bulunmadığı anlatıldı. Kararda, yazılan ifadelerin onur, şeref ve saygınlığı rencide edecek boyutta somut bir fiil veya olgu isnadı ya da sövme içermediği belirtilerek, bu nedenle "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunun koşullarının da oluşmadığı vurgulandı.Mahkeme, sanık Fatih Portakal'ın, "itibarın zedelenmesi" suçundan eylemin suçun yasal unsurlarını taşımaması, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan da yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmaması gerekçeleriyle beraatine hükmetti. NE OLMUŞTU?İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Fatih Portakal'ın, 6 Nisan 2020'de, sosyal paylaşım sitesi Twitter'da "Tekalif-i Milliye Kanunu'na" atıf yaptığı bir paylaşımda bulunduğu belirtilmişti. Bu paylaşımıyla ilgili Portakal'ın 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun "itibarın zedelenmesi" hükmüne göre 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, aynı paylaşımda "Cumhurbaşkanı'na hakaret" edildiği gerekçesiyle de Portakal'ın, 1 yıldan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti. AA

Ziya Selçuk'tan 'yüz yüze eğitim' uyarısı!

Ziya Selçuk'tan 'yüz yüze eğitim' uyarısı! Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Öğrencilerimize bir kez daha 'Yüz yüze eğitime ara veriyoruz' demek istemiyoruz. Bunun için lütfen maskenizi takın, mesafenizi koruyun, temizliğe dikkat edin" dedi. Bakan Selçuk, Twitter hesabından yüz yüze eğitimin başladığı ilk gün sınıfta öğrencilerin çekilen fotoğrafını paylaştı. Selçuk, "Bu çocuklara, bu umuda, bu neşeye, bu küçücük yaşta sorumluluk alan öğrencilerimize bir kez daha 'Yüz yüze eğitime ara veriyoruz' demek istemiyoruz. Bunun için lütfen maskenizi takın, mesafenizi koruyun, temizliğe dikkat edin. Bugün tutunduğumuz umuda yıl boyu ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.Selçuk ayrıca bu hafta 31 ilde 68 bin 241 tablet bilgisayarın daha öğrencilerle buluşturulacağını da Twitter'dan duyurdu. Selçuk, "Eğitimde 'kontrollü normalleşme' ile çocuklarımızı koşullar ölçüsünde okullarına kavuştururken bu hafta 68 bin 241 tablet bilgisayarı daha 31 ilde öğrencilerimize ulaştırıyoruz. Çocuklarımızı, yeni dönemde daha aktif çalışacak EBA destek noktalarına davet ediyoruz" mesajını paylaştı.   cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter