Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Sunday, 06.29.2025, 06:03 PM (GMT)

News - Haberler

Garry Rodrigues: Galatasaray'ın en iyisi bendim!

Garry Rodrigues: Galatasaray'ın en iyisi bendim! Fenerbahçe ve Galatasaray’ın eski oyuncusu Garry Rodrigues, sarı kırmızılı ekipte forma giydiği dönemde takımın en iyisi olduğunu söyledi. Bir dönem Süper Lig’de forma giyen Garry Rodrigues, Arap basınına açıklamalarda bulundu. Hollandalı oyuncu Galatasaray’da forma giydiği dönemle ilgili, ‘’ Galatasaray’da çok iyi bir dönem geçirdim. Genellikle maçın en iyi oyuncusu olurdum. Sonrasında Gomis benden bu unvanı aldı. ‘’ ifadelerini kullandı.FENERBAHÇE’DE DEVAM EDEBİLİRDİMFenerbahçe’de kiralık olarak oynadıktan sonra Al Ittihad’a dönen Rodrigues, sarı lacivertli ekipte kalabileceğini ancak Al Ittıhad’a dönmek istediğini söyledi. Rodrigues, ‘’ Al Ittihad'da önceki dönemde teknik direktörle iyi bir ilişkim yoktu. Sanırım benden hoşlanmıyor ve beni yeterli görmüyordu. Fenerbahçe'ye kiralık gittikten sonra aslında kalabilirdim. Sözleşmem de bitmişti. Ancak Al Ittihad'da yeni dönemde beni çağırdılar ve geri dönmeye karar verdim. ‘’ dedi.  cumhuriyet.com.tr

ABD’nin Dedeağaççıkarmasına YKP’den tepki

ABD’nin Dedeağaç çıkarmasına YKP’den tepki Atina’nın ABD ile gerçekleştirdiği ortak tatbikat sonrası, Amerikan silahlı kuvvetlerinin Trakya bölgesine askeri yığınak yapmasına Dedeağaç Barış Komitesi Halk Hareketi ve Yunanistan Komünist Partisi’nden (KKE) tepki geldi. Yunanistan Komünist Partisi (KKE) Doğu Makedonya ve Trakya Bölge Komitesi Sekreteri Dionisis Kladis, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. “Onlar, bu tatbikatla askeri eylem oluşturuyor. Halihazırda Amerikalıların silahı Rusya’ya yöneltilmiş durumda. Çin’e de bir mesaj veriliyor, çünkü bölgedeki etkisi güçleniyor” ifadelerini kullanan Kladis açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:“Toplumun, bölgemizi çıkar çatışmalarının hedefi haline getirme girişimine tepkisini dile getirmek istiyoruz. Helikopterler ve zırhlı araçlar dahil en büyük askeri teçhizatın bölgemizden geçmesi bekleniyor. Nihai amaç, Rusya ile sınırdaki tatbikata katılım.”‘HEDEF HALİNE GELECEĞİZ'Onlarca ABD ve NATO askerinin evlerin önünden ve Meriç nehri yakınındaki yollardan geçeceğini söyleyen Yunan politikacı, “Amerikalılara misilleme olursa biz ve çocuklarımız hedef haline geleceğiz. Bu yüzden onların burada olmasına karşıyız” diye konuştu.Sputnik’in aktardığına göre, ABD ve NATO askeri varlığının hiçbir biçimde Yunanistan’ın korunmasını temin etmeyeceğini savunan Kladis, “Türkiye’nin Çeşme gemisi istediği gibi Ege Denizi’nde dolaşması ve NATO'nun hiçbir şey yapmaması bunu gösteriyor” dedi.‘ÇIKARLARIN ÇATIŞMASI...’Bölgede 'büyük ticari çıkarların çatışmasının' yaşandığını vurgulayan Kladis, sözlerini şöyle sürdürdü:“Amaç, ABD’nin LNG’ye yatırımları aracılığıyla gemi nakliye sermayesinin belirli sektörlerinden yararlanmak. Ama halka tek kuruş getirisi olmayacak. Bölgedeki enerji sorunlar çok büyük, çünkü Yunanistan’ın en fakir bölgelerinden biriyiz. Sendikalar ve örgütleri konumlarını belirtmeye çağırıyoruz. Bu konu hepimizi ilgilendiriyor”. cumhuriyet.com.tr

Yarın Cumhuriyet Cumartesi günü

Yarın Cumhuriyet Cumartesi günü Hafta sonu kısıtlamalarında gazeteniz Cumhuriyet'e, Cumartesi günü de Cumhuriyet Cumartesi ekine ulaşabileceksiniz. "Her gün bir ekmek, bir Cumhuriyet..." 45'inci sanat yılını Ahmet Kaya'nın şarkısıyla kutlayan Yeliz, Cumhuriyet Cumartesi'ye konuştu.... "Bir sürü hata yaptım. Şımarıktım, aklım 10 karış havadaydı."'Menajerimi Ara' dizisinin Peride'si Ayşenil Şamlıoğlu'yla buluştuk... Sanatçıdan okura mesaj var: "Ortamın çok karanlık olduğundan şikayet etmek yerine kafanı çevirip aydınlığa bak".Yazar Mario Levi, yeni romanı 'O Pazartesi'yi anlattı, "mutluluktan yazı çıkmaz" dedi. Sakin, pozitif, neşeli: Simge, 10 Soruda'nın konuğu oldu. Taylan Kümeli, menapozda beslenmenin şifrelerini verdi. Clubhouse kullanırken nelere dikkat edilmeli? Tiyatro, sinema, televizyon, psikoloji, stil, seyahat ve haftalık ajandanız Cumhuriyet Cumartesi'de.../Archive/2021/2/26/122352699-screenshot1.png cumhuriyet.com.tr

CHP'li Bakan: " 'Kanalİstanbul’u inadına yapacağız' deyip iklim kriziyle mücadele edemezsiniz"

CHP'li Bakan: " 'Kanal İstanbul’u inadına yapacağız' deyip iklim kriziyle mücadele edemezsiniz" TBMM Çevre Komisyonu üyesi, CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, 2015'te küresel ısınmaya karşı yapılan Paris Anlaşması'nın imzalanmasına rağmen TBMM'ye getirilmediğini belirtti ve “Bir taraftan Su Kaynakları, Kuraklık ve İklim Değişikliği Komisyonu'nu kurup diğer taraftan eskiden orman arazisi olan külliyede iklim kriziyle mücadele toplantısı yapamazsınız. Bir taraftan doğaya düşman ‘Kanal İstanbul’u inadına yapacağız’ deyip diğer taraftan iklim kriziyle mücadele edemezsiniz” diye konuştu. Çevre ile ilgili çalışmalar yürüten 37 sivil toplum örgütünün Paris Anlaşması'nın onaylanması için TBMM’ye verilmek üzere imza kampanyası başlattığını belirten Bakan, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:"Bunu ben de bir milletvekili olarak imzaladım. ABD Paris Anlaşması’ndan çekilmişti, ancak yeni yönetimle beraber, anlaşmaya tekrar taraf olduğunu açıkladı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile telefon görüşmesinde, ‘Türkiye’nin ABD’nin Paris Anlaşması’na geri dönüş kararını memnuniyetle karşıladığını, iklim kriziyle ilgili mücadelede uluslararası dayanışmanın elzem olduğunu’ belirtmiş. İyi de sayın Kalın, Türkiye beş yıldır imzaladığı Paris Anlaşması’nı Meclis’e getirmiyor. O ‘elzem’ dediğiniz noktada sözleşmeyi imzalamayan Eritre, İran, Irak, Libya ve Yemen’le dayanışma göstermişiz; uluslararası dayanışmanın içinde değiliz ki.”"KARBON VERGİSİ İLE KARŞILAŞIRIZ"Dünyanın, Paris Anlaşması'na taraf olmayan ülkelere yaptırım uygulamayı düşündüğünü ifade eden Bakan, "Yarın sınır kapısına gittiğinizde karbon vergisiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Sürecin dışında kalmak, sadece iklim kriziyle müzakere süreçlerinin dışında kalmak değil, aynı zamanda bizim onaylamama gerekçesi olarak söylediğimiz finansal hedeflerimizin de dışına düşmek demek” diye konuştu.Gıda, su yokluğu ve suların yükselmesi sebebiyle başta Türkiye olmak üzere ciddi bir göç dalgası başlayacağı uyarısı yapan Murat Bakan, “O dramatik göç görüntülerini tekrar göreceğiz. Daha önce savaş mültecilerini görüyorduk, şimdi iklim mültecilerini göreceğiz. İklim krizini bir avuç insanın kaygısı olarak görmeyin. Bu sorun, kopmuş bir buzulun üzerindeki kutup ayısının sorunu değil sadece. Bu insanlığın, hepimizin ortak sorunu” dedi."ORMAN ARAZİSİNE KURULU SARAYDA MÜCADELE OLMAZ"Bakan, “Bir taraftan Su Kaynakları, Kuraklık ve İklim Değişikliği Komisyonu'nu kurup diğer taraftan eskiden orman arazisi olan külliyede iklim kriziyle mücadele toplantısı yapamazsınız. Bir taraftan doğaya düşman ‘Kanal İstanbul’u inadına yapacağız’ deyip diğer taraftan iklim kriziyle mücadele edemezsiniz” diye konuştu. cumhuriyet.com.tr

Prof. Ceyhan: Mutasyonda yol ayrımındayız

Prof. Ceyhan: Mutasyonda yol ayrımındayız Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, mutasyona iki yönlü bakmak gerektiğini söyledi. Ceyhan, "Kötü senaryo; bu mutasyonu taşıyan virüsler eğer daha öldürücü, daha ağır seyredici ikinci mutasyona da tabi olursalar; daha kötü seyreden bir hastalık ile karşı karşıya kalacağız. İyi senaryo; hep başından beri bahsettiğimiz pandeminin mutasyon ile bitme sürecindeki aşamalardan biri gerçekleşmiş oldu diye düşünebiliriz. Pandeminin bu şekilde sona ermesi için, aynı virüsün iki farklı mutasyonu geçirmesi lazım" dedi. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, dünyayı etkisi altına alan koronavirüsün Türkiye'de de görünen mutasyonlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Aslında yüzlerce farklı mutasyonun olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ceyhan, "İngiltere mutasyonu yüzde 30 civarında daha fazla bulaşıyor. Brezilya mutasyonları yüzde 70-80 daha çok bulaşıyor. Aynı virüsler sürekli yeni mutasyonlar da geçiriyor" dedi.'ŞU AN TAM YOL AYRIMINA GELDİK'Prof. Dr. Ceyhan, mutasyona iki yönlü bakmak gerektiğini belirterek, "Kötü senaryo; bu mutasyonu taşıyan virüsler eğer daha öldürücü, daha ağır seyredici ikinci mutasyona da tabi olursalar, hem daha hızlı hem de daha kötü seyreden bir hastalık ile karşı karşıya kalacağız. İyi senaryo; hep başından beri bahsettiğimiz pandeminin mutasyon ile bitme sürecindeki aşamalardan bir tanesi gerçekleşmiş oldu diye düşünebiliriz. Pandeminin bu şekilde sona ermesi için aynı virüsün iki farklı mutasyon geçirmesi lazım. Biri daha hafif seyreden, daha az öldüren hale gelmesi lazım; ikincisi de daha çok bulaştırır hale gelmesi lazım. Daha çok bulaştırmazsa, iyi mutant virüs zaten orijinal Vuhan virüsünün yerini alamaz. Biz şu an da tam o yol ayrımına geldik. Bundan sonra gideceğimiz yolda karşımıza iyi bir mutasyon mu çıkacak, kötü bir mutasyon mu çıkacak bilmiyoruz. Şu ana kadar olan mutasyonların hastalığı daha ağır hale getirmediğini gördük. Korku şu; aşıdan daha az etkilenen, önlenmesi daha zor, daha bulaştırıcı hale gelmiş bir virüs ikinci bir mutasyonu geçirip de daha kötü seyreden hale gelirse siz adapte olup, yeni aşı çıkartıp, bunu kontrol etmeye kalkana kadar bütün dünyaya yayılır virüs" diye konuştu.'AŞIDA BEKLEDİĞİMİZ İKİ OLAY GERÇEKLEŞMEDİ'Prof. Dr. Ceyhan, pandemi aşısında bekledikleri iki olayın gerçekleşmediğini söyledi. Ceyhan, bunlardan birinin aşılı kişilerin birbirine ya da başka kişilere virüsü bulaştırmasının engellemesi olduğunu kaydederek, "Şu an kullanıma hazır aşıların hiçbirinin böyle bir özelliği yok. Dolayısıyla beklediğimiz ilk şey gerçekleşmedi. İkinci, bu mutasyonların mümkün olduğu kadar düşük olması için uğraşmak lazım, 'süreleri uzatalım' şeklindeki yaklaşımlar pandemi aşıları için yanlış bir yaklaşımdır. 1'inci dozu yapıyorsunuz maksimum yüzde 50 civarında bir etkinlik oluyor, siz yüzde 50 etkinlikle virüsü aylarca yan yana getirirseniz o virüs eninde sonunda mutasyon geliştiriyor. Yani aşı olmasa mutasyon geliştirme şansı yüzde 1 ise, yüzde yüze çıkıyor. Dolayısıyla kısa süre içinde aşılamayı bitirmemiz lazım.  Eğer mutasyonlu virüs yayılmazsa dünyanın yüzde 60'ını bağışık hale gelene kadar aşılamamız lazım. Eğer mutasyonlu virüs yayılırsa o zaman yüzde 80'ini aşılamamız lazım. Mutasyonlar artmadan bizim bir an önce toplumun yüzde 60'ını aşı ile bağışık hale getirmemiz gerekiyor. İki aşı arasında minimum süreleri kullanmak gerek, maksimum süreleri değil" dedi. DHA

Şeyh'in avukatımağdurçocuğu suçladı!

Şeyh'in avukatı mağdur çocuğu suçladı! Kendisini Uşşaki Tarikatı Şeyhi olarak tanıtan ve 12 yaşındaki çocuğa istismarda bulunmakla tutuklu yargılanan Eyyüp Fatih Şağban'ın avukatı, mahkemede mağdur çocuk hakkında skandal ifadeler kullandı. Kendisini Uşşaki Tarikatı Şeyhi olarak tanıtan ve müridinin 12 yaşındaki çocuğuna istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklu bulunan Fatih Nurullah takma adlı Eyyüp Fatih Şağban, ikinci kez hakim karşısına çıktı.İndependent Türkçe'den Can Bursalı'nın haberine göre, savcılık, sanığın tutukluluk halinin devamını talep ederken, Şağban'ın avukatı kumpas kurbanı olduğunu iddia etti ve dinletmek istediği tanıkların bu kumpasın şahidi olduklarını ileri sürdü. Sanık avukatı ayrıca, "Hodri meydan diyoruz. Tüm telefonlara el konulsun, dökümleri çıkartılsın. Kumpas ortaya çıkacak" dedi.Sanık avukatı ayrıca, "Müvekkilimiz Türkiye'nin nadide, mümtaz bir şahsiyetidir. 6 aydır tutukludur. Müvekkilimiz ile çocuğun annesi, babası ve halasının telefon kayıtları dosyaya konulsun, gerçek ortaya çıkacak" ifadelerini de kullandı."Çocuğun savcılık ve mahkemedeki ifadeleri tutarsız" iddiasında bulunan sanık avukatı, "Ben 12 - 13 yaşında bir çocuk olsam ve tacize uğrasam allak bullak olurum. Çocuk 2 sene önce de tacize uğradığını tacize uğradığını söylüyor. O zaman niye tekrar dergaha gelmiş, demek ki akıllanmamış" dedi.Bu sözler üzerine mağdur çocuğun avukatları ile sanık avukatı arasında tartışma yaşandı."PEDOFİLİ DEĞİL, FETÖFİL OLARAK GÖRÜYORUM"Davada söz verilen sanık Eyyüp Fatih Şağban, "Bize pedofil denilmiş. Ben bunu pedofili olarak görmüyorum, Fetöfil olarak görüyorum. Kumpasa uğradım" dedi.Savcılığın tutukluluğun devamı talebine ilişkin beyanda bulunan Şağban, "Yaşımın ileri olması, sağlık sorunlarımın baş göstermesi nedeniyle tutuksuz yargılanmak istiyorum" diye konuştu.  cumhuriyet.com.tr

Muğla Büyükşehir’eİnsani Gelişme VakfıÖdülü

Muğla Büyükşehir’e İnsani Gelişme Vakfı Ödülü İnsani Gelişme Vakfı’nın 30 Büyükşehir değerlendirmesinde Muğla Büyükşehir Belediyesi Sürdürülebilir Çevre ve Enerji’de ikinci, Nitelikli Eğitim dalında da üçüncü, genel sıralamada da İstanbul, Ankara, İzmir’in arkasından ilk sırayı aldı. Muğla Büyükşehir Belediyesi, İnsani Gelişme Vakfı’nın ilk defa düzenlediği İnsani Gelişme Ödülleri Büyükşehirler ödül töreninde 30 Büyükşehir arasında İstanbul, Ankara, İzmir’den sonra ilk sırada yer aldı. Muğla Büyükşehir Belediyesi ayrıca sürdürülebilir Çevre, Enerji’de ikinci, Nitelikli Eğitim dalında da üçüncü sırada yer aldı.İnsani Gelişme Vakfı’nın Büyükşehirler alanında ilk defa düzenlediği araştırma kapsamında 30 Büyükşehir, 9 farklı kategori, Büyükşehir, il verileri ve 228 değişken dikkate alınarak yapıldı. 30 Büyükşehir Yönetişim ve Saydamlık, Sosyal Yaşam, Eşitsizliklerle Mücadele, Sürdürülebilir Çevre ve Enerji, Nitelikli Eğitim, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Sağlıklı Yaşam, Ulaşım ve Erişilebilirlik, Sürdürülebilir Ekonomi olmak üzere 9 kategoride değerlendirmeye tabi tutuldu. Değerlendirmede belediye faaliyet raporları, stratejik plan, belediye internet siteleri, belediye sosyal medya paylaşımları, belediye gizli vatandaş senaryo soruları gibi kriterler kullanıldı. 30 Büyükşehir’e 21 farklı senaryo üzerinden gizli vatandaş çalışması yapıldı ve belediyenin farklı birimleri 4 bin 56 defa arandı. Tüm bu araştırma aşamalarından sonra 30 Büyükşehir arasında İstanbul, Ankara, İzmir gibi metropollerin ardından Muğla Büyükşehir Belediyesi ilk sırada yer aldı. Ayrıca Muğla Büyükşehir Belediyesi Sürdürülebilir Çevre ve Enerji’de ikinci, Nitelikli Eğitim dalında da üçüncü sırada yer aldı.Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, İnsani Gelişme Ödülleri Büyükşehirler’de Muğla’nın İstanbul, Ankara, İzmir gibi metropollerin hemen ardından gelmesinin kendileri için gurur verici olduğunu söyledi. Gürün, “İnsani gelişme vakfının 30 Büyükşehrimizde yaptığı çalışma bizler için çok değerli. 9 kategori içerisinde değerlendirilen Büyükşehirlerde Muğla’mızın 3 metropolün ardından gelmesi bizleri onurlandırdı. Büyükşehir olarak ikinci dönemimiz. Daha önce Büyükşehir tecrübemiz yok. Burada önemli olan nokta İnsani gelişme vakfının uluslararası kriterlerle yapmış olduğu ölçümler sayesinde bizlerin eksik olduğu konuları bilmemizi ve revize etmemizi sağlaması. Bu bakımdan genişletilmiş raporu heyecanla bekliyorum” dedi.Gürün şunları söyledi:“İnsani gelişme olarak değerlendirdiğimizde Muğla özelinde turizm kenti olarak bilinsek de yüzde 51 nüfusumuz kırsalda yaşıyor. Kıyıda yaptığımız çalışmalar, yatırımlar yanında özellikle kırsal kalkınmayı arttıran tarım, hayvancılıkta çalışmalar yapıyoruz. Bizim sloganımız “Kırsalda üretelim, kıyısalda tüketelim”. Kırsalın kalkınmasıyla toplu, eşit bir kalkınmadan bahsedebiliriz. Kıyıda oluşan ekonomik hareketin kırsala yansıması gerekiyor. Türkiye genelinde yeni yasaya göre kentleşme yüzde 90’ın üzerinde. Önümüzdeki dönemde tarımsal üretim, hayvancılığın önemi daha da artacak bu nedenle bizim illerimizde kırsal kalkınmaya ve oralarda yaşam standartlarının yükseltilmesi, geliştirilmesine çok büyük ihtiyaç var. Muğla’nın coğrafi özellikleri nedeniyle iki ayrı sektörü turizmde önemli bir marka olan, tarımda da büyük bir potansiyele sahip olan Muğlamızda kentsel, kırsal kalkınmayı ve insani gelişmeyi bu iki alanda farklı şekilde uygulamayı düşünüyor, bu alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” İZMİR / Cumhuriyet

Netflix, Türkiye ofisi için işilanıyayınladı

Netflix, Türkiye ofisi için iş ilanı yayınladı Netflix, Türkiye'deki ofisinde çalışmak üzere post prodüksiyon koordinatörü aradığını duyurdu. Çevrimiçi dizi ve film platformu Netflix, bir süredir Türkiye'deki ofisi için yeni girişimlerde bulunuyor. Bir süre önce ise İstanbul'daki ofis için yönetici aradığını duyuran şirket, yeni bir iş ilanı daha yayımladı. Yeni iş ilanına göre Netflix, Türkiye'de üreteceği yapımlar için post prodüksiyon koordinatörü arıyor.Netflix'in iş ilanında sunulan şartların başında, kişinin sektörde deneyimli olması (en az 3 yıl) ve İngilizce geliyor.Ayrıca şirket, işe alacağı elemanın yerel şirketlerle de anlaşabilmesini, UHD ve 4K çekim yapan kameraların nasıl çalıştığını bilmesini ve bazı video montaj programları hakkında da bilgili olmasını istiyor.Güçlü iletişim kabiliyeti, seyahat kısıtlaması olmaması ve tempoya ayak uydurabilmesi gibi genel kriterler de aranan şartlar arasında. cumhuriyet.com.tr

Bakan Akar'dan S-400 açıklaması: ABD mektubumuza yanıt vermeli

Bakan Akar'dan S-400 açıklaması: ABD mektubumuza yanıt vermeli Milli Savunma bakanı Hulusi Akar, ABD ile S-400 gerilimine ilişkin açıklama yaptı. Teknik çözümlerin mümkün olduğunu söyleyen Akar, "Çözüm için yazdığımız mektuba yanıt vermeli" dedi. Ayrıntılar geliyor... cumhuriyet.com.tr

Cemal Kaşıkçıcinayeti

Cemal Kaşıkçı cinayeti 2 Ekim 2018’de dünyayı şoke eden bir olay oldu, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı İstanbul’daki Suudi Arabistan konsolosluğunda Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın emriyle öldürüldü. "Icarus" belgeseliye Oscar alan Bryan Fogel , “The Dissident” (Muhalif/2020) adlı belgeselinde devletin bu operasyonunu gerilim içeren, gerçekçi, ödünsüz, düşündürücü bir anlatımla gözler önüne seriyor. /Archive/2021/2/26/121847873-1.jpgKalk ve hazırlan, ayrılmaya kararlıSorun kırılma noktasına ulaştıAilene de yurduna da geri dönmeÇünkü özgür olan kendi haysiyetine zarar vermekten kaçar. / Ali İbn-El Mükerreb El-Uyuni, 13. yüzyıl Rusya’daki doping skandalını anlatan Icarus belgeseliyle Oscar alan Bryan Fogel “Soğuk kanlılıkla işlenen bu cinayeti gerçekçi, ödün vermeden, elimden geldiğince iyi anlatacağıma söz verdim. Cemal’in ölümü yüzde yüz planlanmış bir cinayet. Önceden tasarlandı, İstanbul’a 15 Suudi devlet yetkilisi gönderildi. Suudi rejimini ve Veliaht Prens Muhammed Bin Salman’ı eleştiren Kaşıkçı, 2 Ekim 2018’de İstanbul’daki Suudi Arabistan konsolosluk binasına girdi ve oradan bir daha çıkamadı” diyen Fogel, iki ay önce Joe Biden başkan seçilirse ABD-Suudi ilişkilerini yeniden gözden geçireceğini, Cemal için adalet etiketi attığını, The New York Times ile The Washington Post gazetelerinin Biden’ın Suudilere mesafe koyacağını belirtti. Obama baştayken  Kaşıkçı öldürülseydi ABD’nin tutumu bambaşka olurdu” dedi./Archive/2021/2/26/121931029-2.jpg"The Dissident"i İnsan Hakları Vakfı, Orwell Films, Diamond Docs’ın desteğiyle çeken Fogel, Suudilerle iş yapan her hükümeti suçlu buluyor. Belgeseli Amerika’da küçük salonlarda gösterildi, Amazon, Netflix gibi ünlü sinema platformları belgesele destek vermediler. Amerikan medyasına yabancı para aktıkça bu görmezden gelme sürecek. Kaşıkçı cinayetinin ardından Amerikan medya sektörü Suudi Arabistan’la çalışmayı sürdürdü. 2020’de Netflix, Telfaz 11 adlı Suudi stüdyosuyla sekiz filmlik bir anlaşma yaptı. Suudiler Disney ve Facebook gibi şirketlere 500 milyon dolar yatırım yaptı. Haziran’da Amazon ülkede alışveriş sitesi kurdu./Archive/2021/2/26/121940295-3.jpgIndiana Üniversitesi’nde işletme lisansı yapan, akıcı bir İngilizcesi olan , 30 yıl rejim için çalışan Cemal Kaşıkçı, Veliaht Prens’in 2030 vizyonunu destekledi, onun ekonomik ve sosyal değişiklik yapacağına, krallık imajını kökten değiştireceğine inandı. Muhammed Bin Selman (MBS) ilerici bir lider gibiydi, hırslıydı, sabırsızdı. Kadınları özgürleştiriyor, müziği, sinemayı tanıtıyor, yolsuzluğu engelliyordu. Kaşıkçı’nın yaşamındaki dönüm noktası Arap Baharı oldu fakat karşı devrimler umudunu kaybettirdi. Bu karşı devrimlere öncülük edenin ülkesi olduğunu anladı. Böylelikle ilk kez Suudi rejimle karşı karşıya geldi./Archive/2021/2/26/121950685-4.jpgDonald Trump başkan seçilir seçilmez ilk Suudi Arabistan’ı ziyaret edince Kaşikçı ile Selman’ın ilişkisi Trump’ın ülkeye gelişiyle şekillendi.  Bin Selman’ın arzusu Orta Doğu’da ABD’nin gücü ve temsilcisi olmak. Kaşıkçı Trump’ı eleştirdi: “Trump bizi koruduğunu ve bunu sürdürmek için bedelini ödememiz gerektiğini tweetliyor. Bizi kimden koruyor ? Ülkeyi sağıyor” diye yazıyor. Gazetecilerin krallık hakkında daima muhteşem yazılar yazmaları gerektiği ülkede aniden muhalif bir ses çıkıyor. Kaşıkçı’nın bu yazısına karşılık monarşi “Cemal Kaşıkçı’nın görüşleri krallığı temsil etmiyor” başlıklı bir yazı yayımlıyor. Bu Kaşıkçı’ya gönderilen ilk uyarı oluyor./Archive/2021/2/26/122003560-5.jpg“Susmam emredildi, bu çok korkutucu. İstediğimiz, düşlediğimiz Suudi Arabistan bu değil. Sahip olduğum alan daha da daralıyor, burada boğuldum” diyen Kaşıkçı 2017’de ayrılıp Washington’a gidiyor. Karısı ondan boşanıyor, çocuklarını, işini terkediyor. 60 yaşında herşeyini geride bırakıyor. The Washington Post’ta yazmaya, söyleşilere katılmaya. başlıyor. “Yaşamdan keyif almak ve özgür olmak istiyorum. Ne yazık ki bana Kralı vurmuşum gibi davrandılar, Allah korusun. Ben de hainmişim gibi ülkemden kaçtım”./Archive/2021/2/26/122013888-6.jpgKendisinden önce Kanada, Montreal’e politik sığınmacı olarak giden 27 yaşındaki Ömer Abdülaziz El-Zahrani’yle iletişim kuruyor. Ömer Abdülaziz tıpkı Kaşıkçı gibi ailesini geride bırakmış bir aktivist, blogger. Kardeşleri tutuklanıyor, işkence ediliyorlar. “Suudi Arabistan’da doğdum ama oraya geri dönemem. Ailemle iletişime geçemem. Beklediğim tek şey kötü haberdir. Cemal’in bir şeyler yaptığını gördüm, ona inandım, yardım ettim” diyen Abdülaziz düşünce özgürlüğünü kontrol etmek için Prens’in Twitter’da bir troll ordusu, Sinekler’i (The) kurduğunu öğreniyor. Buna karşı The Bees’i (Arılar) oluşturmak için Kaşıkçı’dan ekonomik destek istiyor./Archive/2021/2/26/122023747-7.jpgSuudi Arabistan’da 10 kişiden 8’i Twitter kullanmakta. Monarşi, Twitter’ı kontrol ederek halkı da yakından izliyor. Suudi istihbaratı kendi vatandaşlarının ve Suudi olmayanları bile Krallık içinde ve dışında ne yaptıklarını izleyebiliyor. CIA (Amerikan Haber Alma Örgütü) Suudilerin İsrail’den casus yazılım aldığını biliyor. Pegasus sürümü hedeflenen kişinin telefonuna girince dijital bir casusa dönüşüyor. Bu casus özel ve şifreli sohbetleri, mesajları, fotoğrafları hortumluyor. Suudiler Cemal Kaşıkçı’nın aktivistlerle, muhaliflerle iletişim kurduğunu bu teknolojiyle anladılar./Archive/2021/2/26/122033716-8.jpgCemal Kaşıkçı’nın en yakın ilişkisi olan Vaddah Hanfar (Eski Al-Jazeera Genel Müdürü), İyad El-Bağdadi (Arap aktivist ve muhalif/Oslo), Ömer Abdülaziz El-Zahrani (Suudi aktivist ve blogger/ Montreal), Türk nişanlısı Hatice Cengiz, Agnès Callamard’ın (BM İnsan Hakları Raporcusu) konuşmaları aydınlatıcı, düşündürücü./Archive/2021/2/26/122041997-9.jpg“Ölümünden sonra Cemal kahraman oldu. Amacı, vizyonu, yazıları sonsuza dek yaşayacak. Bana, sesin ve sözlerin önemlidir derdi. Onun bir silahı yoktu, sadece sözlerini kullandı. Sessizlerin sesiydi” diyor Cemal Kaşıkçı’nın misyonunu devralan Ömer Abdülaziz El-Zahrani.  Aslı Selçuk

"Fenerbahçe Boupendza'yıistiyor"

"Fenerbahçe Boupendza'yı istiyor" Krasnodar ile anlaşamayan Aaron Boupedza için flaş bir iddia ortaya atıldı. Bu sezon Süper Lig'i sallayan Gabonlu forvetin adı transfer dedikodularından çıkmıyor. Geçtiğimiz günlerde Krasnodar'ın kapısından dönen 24 yaşındaki forvetin adı şimdilerde Fenerbahçe ile anılıyor.FENERBAHÇE BİR TEKLİF YAPTIHatayspor Basın Sözcüsü Rahmi Vardı konuyla ilgili "Türkiye'den Fenerbahçe açık açık Boupendza'yı istiyor. Fenerbahçe iyi bir teklif yaptı" dedi. Gabonlu golcü sezonun geri kalanında çıktığı 23 maçta 18 gol attı. cumhuriyet.com.tr

Bill Gates'ten 'Bitcoin' açıklaması

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Bill Gates'ten 'Bitcoin' açıklaması Microsoft'un kurucusu Bill Gates, Clubhouse üzerinden yapılan bir sohbette bugüne kadar Bitcoin'e yatırım yapmadığını, kripto para biriminin kendisine göre olmadığını söyledi. Getty ImagesMicrosoft'un kurucusu Bill Gates, Clubhouse üzerinden yapılan bir sohbette bugüne kadar Bitcoin'e yatırım yapmadığını, kripto para biriminin kendisine göre olmadığını söyledi.Gates bunun yerine üretim yapan şirketlere yatırım yapmayı tercih ettiğini söyledi ve buna örnek olarak sıtma ve kızamık aşılarını gösterdi.Dünyanın en zenginleri arasında yer alan Gates bu sohbet öncesi Bloomberg'e verdiği bir söyleşide de, Elon Musk'ın kripto para birimine karşı ilgisi hakkında konuştu.Gates "Elon'dan daha az paranız varsa dikkatli olmanız gerek. Onun çok parası var ve çok sofistike bir insan, o yüzden onun Bitcoinleri için endişe etmiyorum" dedi.Bitcoin'in değeri Elon Musk'ın kurucusu olduğu Tesla'nın 1,5 milyar dolarlık alımı sonrası yüzde 50 yükselmiş, ardından da yüzde 20 düşmüştü.ABD Hazine Bakanı Janet Yellen da Bitcoin'in manipülasyona açık "işlem yapmak için son derece verimsiz bir para birimi" olduğunu söylemişti.Bill Gates'in Bitcoin'e eleştirel yaklaşımı bir süredir biliniyor.2018'de CNBC'ye verdiği bir söyleşide, elinde olsa açığa Bitcoin satacağını söylemişti.Açığa satış, bir kişinin elinde olmayan bir ürünü ödünç alarak satıp, fiyatı düşünce geri alıp sahibine iade etmesine deniyor.2018'de Bitcoin'in değeri 20 bin dolara yaklaştıktan sonra 3 bin 200 dolara kadar gerilemiş, 2019'da tekrar 10 bin bandının üstüne çıkmış ve son birkaç ayda da hızlı bir şekilde 5 bin dolar seviyesinden 50 bin dolar seviyesinin üstüne çıkmıştı. BBC Türkçe




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter