Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Monday, 12.15.2025, 05:31 PM (GMT)

News - Haberler

Okul müdürüne 79 yıl cinsel istismar cezası

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Okul müdürüne 79 yıl cinsel istismar cezası İzmir'de yaşları 6 ile 11 arasında değişen kız öğrencilerine cinsel içerikli film izlettiği ve istismarda bulunduğu gerekçesiyle 79 yıl 6 ay hapse mahkum edilen, Yargıtayın usulen bozma kararının ardından yerel mahkemece ikinci kez yargılanan okul müdür vekili aynı cezaya çarptırıldı. Yargıtay 14. Ceza Dairesinin "Çocuğun cinsel istismarı"ndan verilen 72 yıllık cezayı usul yönünden bozması sonrası sadece bu suçtan İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görülen duruşmaya sanık A.Ş, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.Duruşmada taraf avukatları, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının avukatı, Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) Genel Başkanı Saadet Özkan ve dernek avukatları hazır bulundu.Sanık A.Ş. suçsuz olduğunu öne sürerek beraatini talep etti. Müşteki avukatları, sanık tarafından husumet algısı yaratılmaya çalışıldığını belirterek, en üst sınırdan cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamını istedi. Sanık avukatı ise mağdur beyanlarının somut olmadığını ve birbirlerini doğrulamadığını savundu.TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİMahkeme heyeti, sanığın "Çocuğun cinsel istismarı" suçundan cezalandırılmasına, okulda müdür vekili olması, eylemi farklı zamanlarda birden fazla gerçekleştirmesi nedeniyle cezasında artırım yaparak 72 yıl hapse çarptırılmasına ve tutukluluk halinin devamına karar verdi.Sanığın dosyaya ve eyleme yansıyan olumsuz sosyal ilişkileri, fiilden sonra ve yargılama sürecinde pişmanlık göstermeyen davranışları nedeniyle cezasında indirim yapılmamasına hükmedildi.Mahkemenin "Çocuğun cinsel istismarı" yönünden hükmettiği 72 yıllık cezayı koruması ve daha önce temyiz aşamasında onananlarla sanığa verilen 79 yıl 6 aylık ceza yinelenmiş oldu.OLAY VE DAVA SÜRECİMenderes ilçesinde 17 Mayıs 2014'te jandarmaya telefonla ulaşan kişi, öğretmenlik ve vekil müdürlük yapan A.Ş'nin, bazı kız öğrencilerine cinsel içerikli film izlettiğini ve çocuklara karşı cinsel istismar suçunu işlediğini öne sürmüştü.Yürütülen soruşturma kapsamında yaşları 6 ile 11 arasında değişen öğrencilerin psikolog eşliğinde ifadeleri alınmıştı.İlçede 20 yıldır öğretmenlik yaptığı belirtilen A.Ş, suçlamaları reddetmesine rağmen tutuklanmış ve 102 yıl hapis istemiyle dava açılmıştı.Yargılama sürecinde tahliye edilen sanık, yeniden tutuklanmıştı. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 Temmuz 2017'de sanığa "cinsel istismar", "sarkıntılık" ve "müstehcenlik" suçlarından 79 yıl 6 ay hapis cezası vermişti.İstinaf incelemesinde karar hukuka uygun bulunmuş, Yargıtay 14. Ceza Dairesi ise "çocuğun cinsel istismarı" yönünden verilen kararı usulden bozmuştu. Sanığa bir mağdura karşı "sarkıntılık" ve birden fazla mağdura yönelik "müstehcenlik" suçlarından verilen 7 yıl 6 aylık ceza kesinleşmişti. AA

Covid-19 aşılarının 'tarifini' yayınladılar:Şişeleriçöpten topladılar

Covid-19 aşılarının 'tarifini' yayınladılar: Şişeleri çöpten topladılar ABD’de yer alan Stanford Üniversitesi’nden bilim insanları, taşıyıcı RNA (mRNA) teknolojisi kullanılarak geliştirilen Pfizer/BioNtech ve Moderna aşılarının çöp kutusuna atılan şişelerindeki artıkları analiz etti. Ardından her iki aşının da “tarifi”ni ortaya çıkarak herkese açık olarak yayınladı. Uzmanlar, yaptıkları paylaşımın dünyanın dört bir yanındaki araştırmacılara yardımcı olacağını söyledi. ABD’de yer alan Stanford Üniversitesi’nden Andrew Fire ve Massa Shourhem, hrm Pfizer hem de Moderna aşılarının kullandığı genetik dizilimi belirledi ve geçen hafta açık kaynak sitesi Github'da yayınladıkları bir gönderiye aşıların mRNA sekanslarını dahil etti. Yaklaşık 56 milyon geliştirici, teknoloji kodunu oluşturmak,  paylaşmak ve birbirleriyle işbirliği yapmak için ücretsiz bir platform olan Github’ı kullanıyor. ÇÖPE GİDEN ŞİŞELER TOPLANDI Araştırmacılar, yalnızca Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından atılmasına izin verilen ve içinde çok az doz bulunan şişelerden örnekler topladıklarını ifade etti. Yeterince örnek toplandıktan sonra ise, vücudun kendi hücrelerini, koronavirüs taklit eden ve zararsız bir viral protein oluşturmaya yönlendiren mRNA moleküllerinin aşılarda kullanılan dizilimi ortaya çıkarıldı. "ARAŞTIRMACILARA FAYDALI OLMASINI UMUYORUZ" Dört sayfa uzunludaki paylaşımda Fire ve Shourhem özetle,  "RNA aşıları, hem mevcut pandemide hem de sayısız diğer halk sağlığı ve tıbbi zorluklarda ortaya çıkan sorunların üstesinden gelmede önemli bir araç haline geldi. Yaptığımız paylaşımın dünyanın dört bir yanında çalışan doktorlara ve araştırmacılara faydalı olmasını umuyoruz” ifadelerini kullandı. Bununla birlikte Shoura ve Fire,  teknik olarak tersine mühendislik yapmadığını söylediklerini ifade ederek,  "Aşıyı tersine çevirmedik. 2021'de genel tıp ve insan biyolojisi ortamında yeterince yaygın hale gelen iki sentetik RNA molekülünün varsayılan dizisini yayınladık. Aşı yayılmaya başladıkça, bu sekanslar birçok farklı araştırma ve teşhis çalışmasında ortaya çıkmaya başladı. Bu dizileri bilmek ve bunları gelecekteki biyomedikal veri setlerini analiz etmede diğer RNA'lardan ayırma yeteneğine sahip olmak büyük fayda sağlıyor " dedi. İLAÇ ŞİRKETLERİ ATEŞ HATTINDA Diğer taraftan, ilaç şirketleri geliştirdikleri aşıları tüm ülkelere eşit bir fiyat politikasıyla satmadıkları için ateş altına girdi. Bazı ülkeler aşı için diğerlerinden daha fazla ödeme yapmak zorunda kaldı.  Koronavirüs salgını dünya çapında 129 milyondan fazla insanı ve  2 milyon 800 bini aşkın kişinin ölümüne neden oldu. İnsan hakları örgütleri  daha zengin devletlerin ihtiyaç duyduklarından daha fazla aşı satın almalarına atıfta bulunarak aşı milliyetçiliğine karşı uyarıda bulunurken, yoksul devletlerin tedavi için daha uzun süre beklemesi gerekiyor. -NTV cumhuriyet.com.tr

Kayserispor KulübüBaşkanıBerna Gözbaşı: Milli araçok iyi geldi

Kayserispor Kulübü Başkanı Berna Gözbaşı: Milli ara çok iyi geldi Kayserispor Kulübü Başkanı Berna Gözbaşı, milli maçlar nedeniyle verilen arayı en iyi şekilde değerlendirdiklerini söyledi. Kayserispor Kulübü Başkanı Berna Gözbaşı, yazılı açıklamasında, iki hafta öncesine kadar düşme hattının üzerinde tutunan takımlarında, puansız kapatılan ve beklenen futbolun sergilenemediği Galatasaray ile Fatih Karagümrük maçlarıyla birlikte morallerin bozulduğunu belirtti.Takımın başına teknik direktör Hamza Hamzaoğlu'nu getirdiklerini hatırlatan Gözbaşı, "Hocamız Hamza Hamzaoğlu önderliğinde antrenmanlarımız oldukça verimli geçiyor. Milli ara çok iyi geldi. Takım içindeki eksiklerimiz hızla gideriliyor. Herhangi bir maddi sıkıntımız yok. Kadro zenginliği diğer birçok takıma göre daha iyi olan, maddi sorunları bulunmayan, ödemeleri yapılan kaliteli futbolculardan kurulu takımımız, Göztepe maçıyla birlikte inşallah tekrar çıkışa geçecek. Buna inancımız sonsuz." ifadelerini kullandı.Berna Gözbaşı, gelecek yılların güçlü Kayserispor'u için altyapıya da büyük önem verdiklerini, yapılan yatırımların karşılığının büyük coşkular yaşayarak alınacağını sözlerine ekledi. cumhuriyet.com.tr

Avusturya St. Pölten Cemevi icradan kurtarıldı

Avusturya St. Pölten Cemevi icradan kurtarıldı Avusturya St. Pölten Cemevi, borçları nedeniyle 10 Mart 2021 günü icradan satılacaktı. Kilise yöneticileri bankaya ricacı oldu. Cami dernek başkanı yardım teklif etti. Alevi ve Sünniler bağış yaptı. Avrupa’nın ilk cemevi icradan satılmaktan kurtarıldı. Avrupa'nın ilk resmi cemevi Avusturya St. Pölten Cemevi'nin borçları sebebiyle satışa çıkartıldı. Cemevi, borçlarının ödenmemesi halinde 10 Mart 2021 Çarşamba günü saat 09:00'da St. Pölten Adliyesi'nde açık artırma ile satılacaktı.Bunun için açık artırma ilanı devletin resmi internet sitesinde bile yayımlanmıştı.Satışa neden olan borç, 2001 yılında 11 bin metrekare arazi üzerine kurulan cemevinin arsası ve inşaatı için o dönemde alınan banka kredisinin geri ödemesinde yaşanan aksaklıklardan kaynaklanıyordu.Satış kararının ardından Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu'nun (AABK) parçası olan ve cemevinin eski yönetiminin bağlı olduğu Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu'ndan (AABF) cemevi yönetimine tepki açıklamaları gelmişti.Buna karşılık Avusturya Alevi İslam İnanç Toplumu'na bağlı mevcut yönetimden de karşı tarafa cevap gelmiş, her iki tarafta oluşan borçtan ve bunun ödenememesinden dolayı birbirlerini eleştirmişti. Yaşanan durum, "Alevilik İslam içinde mi yoksa ayrı bağımsız bir inanç mı" tartışmasına da yol açmıştı. Karşılıklı eleştirilere karşın Avusturya'daki Aleviler, cemevinin açık artırmayla satılmasının önüne geçmek için büyük bir kampanya başlatmıştı.BORCUN 400 BİN EUROSU ÖDENDİIndependet Türkçe'den Ali Kemal Erdem, bu kampanyanın sonucunu ve satışın olup olmadığını öğrenmek için Cemevi Başkanı ve Dedesi Mehmet Mercan'ı aradı.Mercan, yapılan girişimler sonunda 10 Mart tarihli satışın iptal edildiğini ancak sorunun tam olarak halen çözülemediğini, bankanın kendilerine eylül ayına kadar süre tanıdığını söyledi.BİR BANKA İLE KREDİ KONUSUNDA İLERLEME KAYDEDİLDİŞu ana kadar 1 milyon 600 bin euroluk borcun 400 bin eurosunun toplanan paralarla ödendiğini söyleyen Mercan, "Bir banka ile anlaştık. Banka bize Alevi inanç topluluğu olarak kredi vermeyi kabul etti. Yüzde 1 gibi çok uygun şartlar önerdi. Borçlu olduğumuz bankada bu konuda bize karşı elinden gelen kolaylığı gösteriyor" diye konuştu.CEMEVİNİN SATILMA KARARI AVUSTURYA KAMUOYUNDA DA SES GETİRDİBu arada yapılan kampanya ve cemevinin icradan satışa çıkarılma kararı, Avusturya'da ses getirdi.Pek çok kanaat önderinin de cemevinin satılmaması yönünde çağrılarda bulunduğu belirtildi."KİLİSE YETKİLİLERİ DEVREYE GİRDİ, CAMİ BAŞKANI DESTEK İÇİN ARADI"Mercan, şu ana kadar mevcut paranın toplanarak bankanın satış kararını iptal etmesinde en büyük desteği Avusturya Alevi İnanç Toplumu Başkanı Yüksel Bilgin ve ekibi ile Almanya'dan Uluslararası Alevi Araştırma ve Eğitim Vakfı Başkanı Vedat Özer ve ekibinden aldıklarını kaydetti.Mercan bu süreçte başka inanç gruplarından da destek gördüklerini söyleyerek bunları şöyle anlattı:"St. Pölten Dom Kilisesi Başkanı ve inanç önderinin sekreteri, banka yetkilileri ile görüşerek bir ibadethanenin satılmasının doğru olmadığını, kararın iptal edilmesini rica ettiler. Yine bir caminin başkanı bizi arayarak yapabilecekleri bir şey olup olmadığını sordu. Biz de kendilerine teşekkür ederek sorunu çözmeye çalıştığımızı söyledik. Benim Sünni arkadaşlarımdan bağış yapanlar oldu."75 YAŞINDAKİ AVUSTURYALI KADINDAN DUYGULANDIRAN DESTEKMercan'ın verdiği bilgine göre bu süreçte kendisini "şaşırtan" ve "duygulandıran" desteklerden biri de olan 75 yaşındaki Avusturyalı bir kadından geldi.Mercan, olanı biteni medyadan öğrenen Avusturyalı kadının cemevine gelerek, bir ibadethanenin borçları nedeniyle satılmasına karşı olduğunu söyleyerek, 100 Euro bağışladığını belirtti.KAMPANYA SÜRÜYOR, EYLÜLE KADAR ÇÖZÜM BULUNMAYA ÇALIŞILACAKKampanyanın sürdüğünü belirten Mercan, ayrıca eylüle kadar cemevi üzerinde hak sahibi olan şirketin hisselerinin devralınarak derneğe teslimine çalışılacağı ve bankanın sağladığı kolaylık ile sorunun çözümü için gayret edileceğini kaydetti. cumhuriyet.com.tr

Mansur Yavaşduyurdu: Ankara’da iyiliğin ikinci dalgasıbaşladı

Mansur Yavaş duyurdu: Ankara’da iyiliğin ikinci dalgası başladı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın, pandemi sürecinde geçtiğimiz yıl düzenlediği “6 Milyon Tek Yürek” kampanyası, bu yıl Ramazan ayı öncesinde yeniden başladı. Yankıları ülke sınırlarını aşan toplumsal dayanışma çağrısını bir kez daha yineleyen Yavaş, “Cumhuriyetin başkentini, iyiliğin başkenti yaptınız. Ekonomik sıkıntıların ve salgının dalgaları varsa iyiliğin de ikinci dalgası var ve biz şimdi onu başlatıyoruz” dedi. Hayırsever vatandaşlar, bu yıl da “ankaratekyurek.com” adresi üzerinden “Su Ver”, “El Ver”, “Bilet Ver”, “İftar Ver” ve “Afiyet Ver” uygulamalarıyla ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldürecek. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, pandemi sürecinde ihtiyaç sahibi vatandaşlara ekonomik yönden destek olmak amacıyla 13 Mayıs 2020 tarihinde düzenlediği “6 Milyon Tek Yürek” kampanyasını bu yıl Ramazan ayı öncesi yeniden başlattı.İhtiyaç sahipleriyle hayırseverler arasında köprü olmayı amaçlayan Yavaş, toplumsal dayanışma çağrısını bir kez daha yineledi.“CUMHURİYETİN BAŞKENTİ, İYİLİĞİN DE BAŞKENTİ OLDU”Yeni kampanyayı sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı videolu paylaşımla duyuran Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, hayırseverlere şu sözlerle seslendi:“Sevgili ailem, geçen yıl Ramazan ayında eşsiz bir başarı hikayesinin sahibi oldunuz. Salgın dolayısıyla dara düşen kardeşlerimize, komşularımıza, hemşehrilerimize yetiştiniz. Hiç kimseye 'Benim kimsem yok mu?' sorusunu sordurmadınız. Cumhuriyetin başkentini, iyiliğin de başkenti yaptınız. '6 milyon tek yürek’ olduk. Sadece ekmeğimizi değil bir şehrin ümitlerini paylaştık. Ekonomik sıkıntıların ve salgının dalgaları varsa iyiliğin de ikinci dalgası var ve biz şimdi onu başlatıyoruz. Gelin ihtiyaç sahiplerinin iftar sofralarına yine bereket olalım. Gelin suyumuzu, otobüs biletlerimizi yine paylaşalım. Gelin iyiliği bulaştırmak için iyilik kervanına yine omuz verelim. Biz bu Ramazan ayında yan yana oturamasak da dayanışmanın gücüyle yeniden aynı sofrada buluşacağız.”İHTİYAÇ SAHİPLERİNİN YÜZÜNÜ GÜLDÜREN KAMPANYADA İKİNCİ DALGA“6 Milyon Tek Yürek Tekrar Bayram Etsin” kampanyası için hayırsever vatandaşlar, “ankaratekyurek.com” adresi üzerinden 5 ayrı uygulamadan istediğini seçerek, ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldürecek.Kampanya kapsamında,“Su Ver” ile ihtiyaç sahibi olup su faturası borcunu ya da kapanan sayaçlarını yeniden açma ücretini ödeyemeyen vatandaşların borçları ödenebilecek,“Bilet Ver” ile ihtiyaç sahiplerinin ANKARAKART’larına ya da kendi kartlarına yükleme yapılabilecek,“El Ver” ile ihtiyaç sahibi vatandaşlara 100, 200, 500 ve 1000 TL tutarında nakit yardımında bulunulabilecek,“İftar Ver” ile ihtiyaç sahibi vatandaşlara Ramazan ayı boyunca iftar ve sahur paketi satın alınabilecek,“Afiyet Ver” ile de ihtiyaç sahipleri için küçük, orta ve büyük boy gıda kolisi siparişi verilebilecek.RAMAZAN AYINDA SOFRALAR ŞENLENECEKRamazan ayında “İftar Ver” uygulamasıyla Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden BELPA A.Ş'ye bağlı hizmet veren BELPA Mutfağı tarafından hazırlanan sahur ve iftar paketleri, 25 TL karşılığında 65 yaş üstü vatandaşlara, kronik hastalara, engellilere, dar gelirli ailelere ve salgın sebebiyle gelirinden mahrum kalan esnaf gruplarına ulaştırılacak. Büyükşehir Belediyesi'ne gıda desteği talebinde bulunan ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmak üzere “Afiyet Ver” uygulaması ile içerisinde Başkent Market ürünlerinin yer aldığı 150, 200 ve 250 TL tutarında küçük, orta ve büyük boy 3 çeşit gıda kolisi satın alınabilecek.İnternet sayfasında yer alan “Su Ver” butonu ile sosyal yardım alan, su borcunu ödeyemeyen ya da borcundan dolayı kapalı olan sayaçların açma ücretini ödeyemeyen vatandaşların listesinden isteyen hayırseverler bu borçları ödeyebilecek.“Bilet Ver” uygulamasından ise ihtiyaç sahibi vatandaşların ANKARAKART’ına ya da kişinin kendi ANKARAKART’ına yükleme yapılabilecek.Kampanya içinde yer alan “El Ver” butonunu seçen hayırseverler de ihtiyaç sahibi aileler ile COVID-19 salgın sürecinde işini kaybeden veya iş yerini kapatmak zorunda kalan vatandaşlara nakit desteğinde bulunabilecek.2020'DE YAKLAŞIK 40 MİLYON TL’LİK YARDIM Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın, “İyilik hastalıktan daha bulaşıcıdır” sloganıyla 2020'de başlattığı yardım kampanyasıyla toplamda 39 milyon 203 bin 756 TL’lik destek sağlandı. Hayırseverler tarafından ASKİ’ye su borcu olan vatandaşların 7 milyon 780 bin 283 TL tutarında 171 bin 15 su faturası ödenirken, 731 bin 510 TL tutarında 12 bin 775 ANKARAKART yüklemesi yapıldı.Salgın sürecinde işini kaybeden veya iş yerini kapatmak zorunda kalan vatandaşlara direkt olarak 13 milyon 202 bin 500 TL nakit yardımında bulunan hayırseverler, Türkiye ve dünya çapında bir iyilik salgınına dönüşen “İftar Ver” kampanyasında da 7 milyon 501 bin 530 TL tutarında 500 bin 100 adet iftar paketi satın aldı. “Afiyet Ver” ile yapılan yardım kapsamında ise 9 milyon 987 bin 933 TL tutarında 156 bin 759 adet yardım paketi dağıtıldı. ANKA

'İştençıkarma yasağısalgın boyunca devam etmeli'

'İşten çıkarma yasağı salgın boyunca devam etmeli' DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, kısa çalışma ödeneğinin 31 Mart itibarıyla sonlandırılmasının milyonlarca işçiyi işsizlik tehlikesiyle ve “ücretsiz izin” adı altında günlük 47 lira ile yaşama dayatmasıyla karşı karşıya bırakacağını söyledi. Çerkezoğlu, "İşten çıkarma yasağına salgın boyunca bütün istisnalar kaldırılarak devam edilmeli, Kod-29 zulmüne son verilmelidir" dedi. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, kısa çalışma ödeneğinin 31 Mart itibarıyla sonlandırılmasının milyonlarca işçiyi işsizlik tehlikesiyle ve “ücretsiz izin” adı altında günlük 47 lira ile yaşama dayatmasıyla karşı karşıya bırakacağını söyledi.  /Archive/2021/4/1/121631130-cccc.jpgÇerkezoğlu, "muhalif.com.tr" isimli internet sitesinde kaleme aldığı yazısında, kısa çalışma ödeneğinin sürdürülmesi ve ödenek için aranan önkoşulların kaldırılması ve ödeneğin alt sınırının asgari ücret olması gerektiğini belirtti. Salgının ekonomik ve sosyal tahribatının devam ettiğine dikkat çeken Çerkezoğlu, "İşten çıkarma yasağı salgın boyunca bütün istisnaları kaldırılarak devam edilmeli, Kod-29 (ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış) zulmüne son verilmelidir" ifadelerini kullandı.  Hükümetin salgının başından itibaren sermayeyi koruma tercihini ortaya koyduğunu, sınırlı olan desteklerin büyük oranda işverenlere aktartıldığını söyleyen Çerkezoğlu, "Milyonlar işini, aşını, gelirini kaybederken sermayenin karları salgın süresince artmıştır. Bu tercihler değişmelidir. Salgın süresince yurttaşlarına iş ve gelir güvencesi sağlamak bir lütuf değil, Anayasa’daki sosyal devlet ilkesi gereği hükümetin bir görevidir" dedi. "ASGARİ ÜCRET PANDEMİ KOŞULLARI DİKKATE ALINARAK VERGİLERDEN MUAF TUTULMALI" DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu, bu süreçte yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı: -Kısa çalışma ödeneği sürdürülmeli ve ödenek için aranan önkoşullar kaldırılmalı, ödeneğin alt sınırı asgari ücret olmalıdır. -İşten çıkarma yasağı salgın boyunca bütün istisnaları kaldırılarak devam edilmeli, Kod-29 zulmüne son verilmelidir.  -Ücretsiz izin uygulamasına son verilmeli, salgın ve işten çıkarma yasağı döneminde işin durması durumunda özel sektörde çalışan işçilere kısa çalışma ödeneği uygulanmalıdır. -İşsizlik Sigortası Fonu sadece işçilere tahsis edilmeli ve Fon’dan yapılan işveren destek ve teşvikleri durdurulmalıdır. -Kayıt dışı çalışanların ve yoksul yurttaşların geçimini sağlamak üzere düzenli bir asgari gelir desteği (sosyal sigorta desteği) sağlanmalıdır. -Düzensiz ve kuralları değişen keyfi sosyal yardım mekanizması yerine ILO’nun sosyal güvenlikle ilgili 102 sayılı Sözleşmesi ve 202 sayılı Tavsiye Kararı’na uygun olarak bütün yurttaşlara asgari geçimi şartlarını sağlayacak bir asgari gelir desteği/sigortası (aile sigortası destekleri dahil) uygulamasına geçilmelidir. -Asgari ücretin brütü net ödenmelidir. Asgari ücret pandemi koşulları da dikkate alınarak vergi ve kesintilerden muaf tutulmalı, asgari ücretin brütü net olarak ödenmelidir. -İşçilere bütçeden SGK prim desteği verilmelidir. Emekli aylıkları ve gelirleri hızla yeniden düzenlenmeli ve emekli aylıkları ve gelirlerinin alt sınırı asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir. ANKA

Tiyatro oyuncusu Handan Ertuğrul yaşamınıyitirdi

Tiyatro oyuncusu Handan Ertuğrul yaşamını yitirdi Devlet Tiyatroları emekli oyuncusu, Devlet Tiyatrolarının ilk Genel Müdürü Muhsin Ertuğrul'un eşi, Handan Ertuğrul 94 yaşında yaşamını yitirdi. Ertuğrul yarın Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde düzenlenecek törenin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilecek. Devlet Tiyatroları emekli oyuncusu, Devlet Tiyatrolarının ilk Genel Müdürü Muhsin Ertuğrul'un eşi, Handan Ertuğrul 94 yaşında yaşamını yitirdi. İstanbul Devlet Tiyatrosu sanatçısı Ertuğrul, 2 Nisan Cuma günü Kültür ve Turizm Bakanlığının himayelerinde Muhsin Ertuğrul Sahnesinde düzenlenecek törenin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilecek.HANDAN ERTUĞRUL KİMDİR?1927 yılında İstanbul Fatih'te doğan sanatçı ortaokula giderken Ankara Radyosu tiyatro kolunda çalışmış, 1942'de Ankara Devlet Konservatuvarına girmiş, tiyatro ve opera bölümünü 1948'de bitirmiştir. 1949 yılında Devlet Tiyatrolarında stajyer olarak göreve başlamıştır. 1950 yılında sanatçı kadrosu alan Ertuğrul, 1992 yılında yaş haddinden emekli olmuştur. Operada Mozart'ın Figaro'nun Düğünü'nde Barbarina rolünü oynayan sanatçı, birçok müzikalde de önemli rollerde kendini göstermiştir. Türk tiyatrosunun başarılı oyuncularından biri olan Handan Ertuğrul, Goethe, İbsen, Montherland, Thornton Wilder gibi yazarların yapıtlarını canlandırmıştır. Sesi ve oyunculuk gücüyle sahneye egemen olan sanatçı, altmışlı yıllarda Muhsin Ertuğrul ile evlenmiştir.GÖREV ALDIĞI OYUNLARDAN BAZILARI:Faust, Köşebaşı, Çığ, Fatih, Çayhane, Genç Osman, Üçüncü Selim, Misafir, Cengiz Han'ın Bisikleti, Hizmetçiler, Kördüğüm, Andorra, Martı, Üç Kuruşluk Opera… DHA

Sinemanın 'çirkin kralı': Yılmaz Güney doğum gününde anılıyor

Sinemanın 'çirkin kralı': Yılmaz Güney doğum gününde anılıyor Oyuncu, yönetmen, senarist ve yazar Yılmaz Güney, yaş gününde anılıyor. Türk sinemasının dünyaya açılmasında önemli bir yeri olan sanatçı, kariyeri boyunca pek çok filmde rol aldı ve yönetmen koltuğunda oturdu. Peki, Yılmaz Güney kimdir? Türk sinemasının ‘Çirkin Kral’ lakaplı sanatçısı Yılmaz Güney, doğum gününde anılıyor. 1 Nisan 1937 tarihinde dünyaya gelen ve 9 Eylül 1984'de yaşamını yitiren Yılmaz Güney, oyunculuğun yanı sıra yönetmenlik, senaristlik ve yazarlık da yaptı. Güney, ayrıca Cannes Film Festivalinde ödüle layık görüldü. Yol, Sürü, Umutsuzlar, Baba, Ağıt, Endişe gibi filmleriyle adını unutulmazlar arasına yazdırdı. İşte Cannes ödüllü usta sanatçı Yılmaz Güney’in hayatı… Güney, 1 Nisan 1937 tarihinde Yenice, Yüreğir, Adana'da dünyaya geldi. Yılmaz Güney'in gerçek adı Yılmaz Pütün'dür. Kendi ifadesine göre Pütün, kırılması zor sert meyve çekirdeği demektir. Köylü bir ailenin iki çocuğundan biri olarak dünyaya gelmiştir. Zaza kökenli babası Siverek'in Desman köyünden olup, Kürt kökenli annesi Muş'un Varto ilçesindendir. Kendisi Adana'da büyümüş ve Adana birçok filmine konu olmuştur. Adana'da bir süre Kemal ve And Film şirketlerinin bölge temsilcisi olarak çalışmıştır. Üniversite okumak üzere İstanbul'a gitmiş Atıf Yılmaz ile tanışmıştır. Bu süreçte bir yandan da hikâyeler yazmıştır. Daha sonra Atıf Yılmaz'ın da desteğiyle sinemada çalışmalarına başlamıştır. SİNEMAYA BAŞLAMASI Yılmaz Güney, 1959 yılında Atıf Yılmaz'ın yönetmenliğini yaptığı Bu Vatanın Çocukları ve Alageyik isimli filmlerin hem senaryosunu yazar hem de filmlerde rol alır ve oynar. Karacaoğlan'ın Karasevdası'nda da yönetmen yardımcılığı yapar. Yeni Ufuklar ve On Üç gibi dergilere de öyküler yazan Yılmaz Güney, bir öyküsünde komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle yargılanır ve 1961 yılında bir buçuk yıl hapis cezasına mahkûm olur. İki yıl sonra tekrar kaldığı yerden devam eden Yılmaz Güney, o dönemde daha çok macera filmleri çeker. Filmlerinde ezilen, hor görülen bir "Anadolu çocuğunun" otoriteye başkaldırısı vardır. Bu dönemde Çirkin Kral lakabını alır. Bu dönemdeki en önemli Lütfü Akad'ın yönettiği ve kendisinin yazdığı bir film olan Hudutların Kanunu'dur. Bu dönem boyunca oyunculuğunu geliştiren Yılmaz Güney, abartısız ve yalın oyunculuk anlayışı bu dönemde artık oturtmuştur. CEZAEVİ YILLARI Yılmaz Güney, 1971 yılında Efraim Elrom'un öldürülmesinden sorumlu olan başta Mahir Çayan olmak üzere diğer Türkiye Halk Kurtuluş Partisi üyelerini sakladığı gerekçe gösterilerek 2 yıl hapse ve sürgüne mahkûm edildi. Yılmaz Güney içeride kaldığı süre boyunca sinema ve sanat ile ilgili fikirlerini; şiir ve öykülerini o dönemde çıkarmaya başladığı Güney dergisinde yayınlamıştır. 1974'te cezaevinden çıktı. İki yıldan fazla cezaevinde kalan Yılmaz Güney aynı yıl Arkadaş filmini çekti. Yine aynı yıl Endişe adlı filmi çekerken Yumurtalık ilçesindeki bir gazinoda ilçe yargıcı Sefa Mutlu'yu öldürmekten tutuklandı ve 25 Ekim'de Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan yargılamaların sonucu 13 Temmuz 1976'da 19 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Beş yıl hapis yattıktan sonra 9 Ekim 1981 tarihinde izinli olarak çıktığı Isparta Yarı Açık Cezaevinden yurt dışına firar etti. Yılmaz Güney'in hapisten kaçışı da filmlerini anımsatmıştır. Hapse girmeden önce çekmiş olduğu Şeytanın Oğlu filminde, bir günlük bayram izninde dışarı çıkan ve kayıplara karışan bir adamın hikâyesini anlatmıştır. Filmine benzer bir yaşantı tecrübe etmiştir. Bir günlük izin ile hapisten çıkan Güney, Antalya'nın Kaş ilçesinden Yunanistan'a bağlı Meis adasına, oradan da İsviçre'ye kaçmıştır. Daha sonra Fransa'ya geçer ve yaşamının geri kalanını orada geçirir. YOL FİLMİ CANNES’TA ÖDÜL ALDI Cezaevinde sinema ile olan ilgisi devam etti. Bu dönemde yazdığı Zeki Ökten tarafından çekilen Sürü ve yurt dışında ve yurt içinde büyük ilgi gören ve Şerif Gören tarafından Yol çekildi. Cezaevindeyken GÜNEY adlı bir sanat-kültür dergisi çıkardı. Yol'un kurgusunu tekrar yaptı ve Cannes Film Festivali'nde ödül aldı. Yurt dışına gittikten sonra Fransa'da Duvar filmini çekti. Güney'in, 1976 yılında Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde tanıklık ettiği, çocuklar koğuşunda çıkan ve tüm cezaevine yayılan bir isyanın sinemaya aktarıldığı Duvar onun son filmi olmuştur. Güney, ilk resmi eşi Nebahat Çehre ile 1966'da bir birlikteliğe başladı, 1968'de çift boşandı. İkinci evliliği ise 1970'den ölümüne kadar Fatoş Güney'le (Jale Fatma Pütün) olmuştur, doğan çocuklarına Yılmaz adını vermişlerdir. 1963-66 yıllarında Birten Ünal'dan Elif (d. 1966) adlı bir kızı vardır. Son yıllarını Paris'te geçiren Güney, mide kanseri hastalığı nedeniyle 9 Eylül 1984 tarihinde 47 yaşında yaşamını yitirdi. Mezarı Paris'te bulunan Père Lachaise Mezarlığı'nda 62. kısımda bulunmaktadır. FİLMLERİNDEN BAZILARI - Yol - Umut - Duvar - Sürü - Hudutların Kanunu - Çirkin Kral Affetmez - Seyyit Han (Toprağın Gelini) - Bir Çirkin Adam - Arkadaş - Baba - Kaçaklar - Umutsuzlar - Acı - Adana-Paris - O’na Çirkin Kral Derlerdi - Zavallılar - Yarın Son Gündür - Çirkin ve Cesur - Silah ve Namus KİTAPLARI - Boynu Bükük Öldüler (1971) - Ağıt - Arkadaş - Sürü - Salpa (1975) - Ölüm Beni Çağırıyor Gençlik Öyküleri - Acı - Sonsuz Bekleyiş Otuz Yılın Şiirleri - Yol - Sanık - Hücrem - Soba, Pencere Camı ve İki Ekmek İstiyoruz - Oğluma hikayeler - Zavallılar - Sen ve ötekiler cumhuriyet.com.tr

Galatasaray'ın golcüsüMustafa Muhammed'den transfer açıklaması!

Galatasaray'ın golcüsü Mustafa Muhammed'den transfer açıklaması! Galatasaray'ın Mısırlı golcüsü Mustafa Muhammed, transfer iddialarına ilişkin ülkesinde kısa bir açıklama yaptı. Galatasaray'ın devre arasında Zamalek'ten satın alma opsiyonuyla kiraladığı Mustafa Muhammed için Lazio ve Manchester United iddiaları gündeme gelmişti.Ülkesinde bir gazeteye konuşan Mustafa Muhammed, "Galatasaray'da mutluyum. Benim bildiğim, kulübüm bonservisimi almaya çalışıyor." sözlerine yer verdi.23 yaşındaki golcü ayrıca en büyük hayalinin Mısır formasıyla Dünya Kupası'nda forma giymek olduğunu söyledi. cumhuriyet.com.tr

Sigarayıbırakmak isteyenlere iyi haber

Sigarayı bırakmak isteyenlere iyi haber Sigarayı bırakma tedavisi alan hastalar, herhangi bir sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sağlık Bakanlığınca temin edilecek ilaçlardan ücretsiz yararlanacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla 4736 sayılı Kanun'un birinci maddesinin birinci fıkrası hükmünden muaf tutulacakların tespitine dair karar yürürlüğe konuldu.Buna göre, sigarayı bırakma tedavisi alan hastalar, sayıları 500 bini geçmemek şartıyla ve herhangi bir sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın, Sağlık Bakanlığınca temin edilerek birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurum ve kuruluşlarına dağıtımı yapılacak Nikotin Replasman Preparatları ile Bupropion HCI ve Vareniklin içerikli ilaçlardan tütün bağımlılığı tedavi ve eğitim birimleri vasıtasıyla ücretsiz faydalanacak. AA

Divanhane Eski Karakolu yıkıldı

Divanhane Eski Karakolu yıkıldı İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, İstanbul'un tarihi yapılarından Kasımpaşa'daki Divanhane Eski Karakolu'nun yıkıldığını duyurdu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, İstanbul'un tarihi yapılarından Kasımpaşa'daki Divanhane Eski Karakolu'nun yıkıldığını duyurdu. Twitter hesabından açıklamada bulunan Mahir Polat, Sultan Abdulaziz’in yaptırdığı tarihi Divanhane Karakolu'na ilişkin "Ne yazık ki tüm mücadelemize rağmen Divanhane Karakolu'nu devlet kurumlarının el birliği ile yıkmasından kurtaramadık" açıklamasında bulundu. "UTANÇ DUYUYORUM" Mahir Polat, konuyla ilgili yaptığı açıklamada tüm çabalara rağmen yıkımın önlenemediğini bildirdi. Ulaştırma Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Beyoğlu Belediyesi'ni suçlayan Mahir Polat şu ifadeleri kullandı: "Üzülerek paylaşıyorum. Ne yazık ki tüm mücadelemize rağmen Divanhane Karakolunu devlet kurumlarının el birliği ile yıkmasından kurtaramadık. Korumacıyım, utanç duyuyorum! Hiç bir sebebi olmayan bu yıkımın müsebbibi Ulaştırma Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Beyoğlu Belediyesi'dir." Üzülerek paylaşıyorum. Ne yazık ki tüm mücadelemize rağmen Divanhane Karakolunu devlet kurumlarının el birliği ile yıkmasından kurtaramadık. Korumacıyım, utanç duyuyorum!Hiç bir sebebi olmayan bu yıkımın müsebbibi @UABakanligi @TCKulturTurizm @csbgovtr ve @BeyogluBld dir. https://t.co/EScElcETzD pic.twitter.com/pynk9zK0To — Mahir Polat (@mhrpolat) April 1, 2021 NE OLMUŞTU? Tarihi binayı yıkıma götüren süreç, Koruma Kurulu’nun binanın yıkılabileceğine yönelik 2015 yılında aldığı kararla başlamıştı. İBB Ulaşım ve Trafik Düzenleme Kurulu 2018 yılında aldığı kararla Haliç Yat Limanı ve Kompleksi Projesi’ne ait otopark giriş-çıkışları ile tesise erişimi sağlayan yolların düzenlenmesi kapsamında binanın taşınmasına karar vermişti. Kuzey Deniz Saha Komutanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Haliç Altınboynuz Marina Turizm şirketi arasında imzalanan protokol ile eski karakol binası için yıkım ruhsatı düzenlenmesi istendi. Daha sonra yıkım kararı gelmişti. cumhuriyet.com.tr

Vali açıkladı: Tam kapanma işe yaradı

Vali açıkladı: Tam kapanma işe yaradı Pazar günleri diğer illerden farklı olarak tam kapanmanın uygulandığı Aksaray'da ek tedbirlerin sonuç vermeye başladığı bildirildi. Vali Aydoğdu yaptığı açıklamada, "Aksaray'daki artış hızını kontrol altına almaya başlıyoruz" dedi. Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu, yeni tip koronavirüs (Covid-19) risk haritasına göre, "çok yüksek riskli" kategoride bulunan kentte, alınan ilave tedbirlerin olumlu sonuçlar vermeye başladığını bildirdi.Aydoğdu, Valilik'te gerçekleştirilen İl Hıfzıssıhha Kurulu toplantısında, ülkenin ve şehrin hassas bir dönemden geçtiğini belirtti.Kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının destekleriyle yürütülen salgınla mücadeleye kararlılıkla devam edeceklerini vurgulayan Aydoğdu, şunları kaydetti:"Mutasyona uğrayan virüsle yeni vaka sayıları artışa geçti. Bu artış Aksaray'da da görüldü. 20-26 Mart tarihleri arasını kapsayan veriler incelendiğinde haftalık vaka sayılarında 81 ilde artış görülüyor. Şehir olarak bu noktada neler yaptık. Covid-19 tedbirleri kararlarına il bazında ilave önlemler aldık. Denetimleri her gün pazar yerleri, meydanlar, alışveriş merkezleri ve vatandaşın yoğunluk oluşturduğu cadde ve kent merkezinde yaparak, ilave önlemler aldık. Alınan ilave tedbirler olumlu sonuçlar vermeye başladı. Bu noktada salgının yayılım hızını düşürmek, vatandaşlarımızın sağlığını korumak için tedbirleri etkin şekilde uygulamaya devam edeceğiz. Aksaray'daki artış hızını kontrol altına almaya başlıyoruz. 7.4'lük vaka artış hızı ile en az vaka artışı olan il olarak bu mücadelede doğru yolda ilerlediğimizi görüyoruz. Vatandaşlarımızın duyarlılığı ve farkındalığı bu noktada bize güç veriyor."Toplantı, İl Hıfzıssıhha Kurulu üyelerinin denetimlerle ilgili açıklamalarının ardından sona erdi.TAM KAPANMARisk haritasında kırmızı kategoride bulunan Aksaray, pazar günü diğer illerden farklı olarak tam kapanma uyguluyor. İkinci bir güncellemeye kadar devam edecek uygulamada bakkallar, manavlar, parklar dahil olmak üzere her yer kapalı tutuluyor.  AA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter