News - Haberler
Meksikalıgüzellik kraliçesi Ximena Hita, evindeölübulundu
Meksikalı güzellik kraliçesi Ximena Hita, evinde ölü bulundu figure > Meksika'da Miss Aguascalientes seçilerek 2021 Miss Mexico yarışmacıları arasına katılan Ximena Hita hayatını kaybetti. Genç kadının evinde ölü bulunduğu açıklandı. /Archive/2021/1/5/163007522-gk.jpgFotoğraf: Twitter (@RedLopezDiaz)Meksika’da koronavirüs salgını sürecinde paramedik olarak görev yapan 21 yaşındaki güzellik kraliçesi Ximena Hita hayatını kaybetti. Eğitimine devam eden ve hemşire olmaya hazırlanan Hita, evinde ölü bulundu.Sözcü'nün aktardığına göre, 2019 yılında Miss Aguascalientes seçilen genç kadın, 2021 Miss Mexico yarışmacıları arasında yer alıyordu. Ailesi ve arkadaşlarının kendisinden haber alamaması üzerine polis ve sağlık ekipleri Hita’nın evine gitti.İçeri giren ekipler genç kadının cansız bedeniyle karşılaştı. Polisin yerel basına verdiği ilk bilgilere göre, genç kadının intihar ettiği ihtimali üzerinde duruluyor.Hita’nın ölümüyle ilgili açıklama yapan yarışma orgazinatörleri "Ximena seni her zaman hatırlayacağız. Toplumumuza kattığın sevgi için teşekkürler. Senin mirasını devam ettireceğiz" ifadeleri kullanıldı.Hita’nın yarışmacıları arasında olduğu Miss Mexico 2021’in 13 Mart’ta düzenlenmesi bekleniyordu. cumhuriyet.com.trMaskeüreticisi 13şirkete yönelik soruşturmasınıtamamladı
Maske üreticisi 13 şirkete yönelik soruşturmasını tamamladı figure > Rekabet Kurumu salgın döneminde birlikte hareket ederek maske fiyatlarını artırdığı iddia edilen 13 şirkete yönelik soruşturmasını tamamladı. Soruşturma sonucunda söz konusu firmalara para cezası verilmesine gerek olmadığına karar verildi. /Archive/2021/1/5/161613858-maske.jpgRekabet Kurumu Maske alanında faaliyet gösteren 13 teşebbüs hakkında yürütülen soruşturmanın tamamlandığını açıkladı.Kurumun sitesinde yer alan duyuruda şu bilgiler yer aldı:"Maske alanında faaliyet gösteren teşebbüslerin, COVID-19 salgını döneminde birlikte fiyat artırmak suretiyle 4054 sayılı Kanun’u ihlal ettikleri iddiası üzerine başlatılan soruşturma tamamlandı.30.12.2020 tarihinde Rekabet Kurulunca dosyanın müzakeresi sonucunda; Akyel Medikal İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti., Atos Sağlık Ürün. Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti., Awon İş Güvenliği Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti., Başaran İş Elbiseleri ve İş Güvenliği Ekipmanları San. ve Tic. Ltd. Şti., Honnes Sağlık ve Endüstriyel Ürünleri A.Ş., Karakaya İş Güvenliği Kişisel Koruma Donanımları San. ve Tic. Ltd. Şti., Körfez İş Güvenliği Ekipmanları San. Tic. Ltd. Şti., Merve Medikal San. Tic. Ltd. Şti., M.F.A. İş Güvenliği Medikal Tekstil İmalat Tic. ve San. Ltd. Şti., Ossa Medikal ve Bilgisayar Tic. Ltd. Şti., Sağlık Market Sağlık Ürünleri İth. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti., SBS Medikal Sağlık Malz. Paz. San. Tic. Ltd. Şti., Sier Sağlık Ürünleri ve Tekstil San. Tic. Ltd. Şti.’nin 4054 sayılı Kanun'u ihlal etmediğine dolayısıyla aynı Kanun’un 16. maddesi uyarınca adı geçen teşebbüslere idari para cezası uygulanmasına gerek olmadığına karar cumhuriyet.com.trİstanbul'a dönen Aboubakar Rizespor maçında oynayacak mı?
İstanbul'a dönen Aboubakar Rizespor maçında oynayacak mı? figure > Beşiktaş'ın Kamerunlu futbolcusu Vincent Aboubakar, annesi Maobeal Alice Aboubakar'ın cenaze töreninin ardından İstanbul'a döndü. Aboubakar, geçtiğimiz hafta hayatını kaybeden Maobeal Alice Aboubakar'ı, ülkesi Kamerun'da son yolculuğuna uğurladı. Golcü futbolcu, bugün öğle saatlerinde de İstanbul'a döndü.Havalimanından ayrılan Aboubakar, koronavirüs testi için kulüp tesislerine geçti. Siyah-beyazlı futbolcunun, Süper Lig'in 17'nci haftasında yarın oynanacak Çaykur Rizespor maçının kadrosunda yer alması beklenmiyor. cumhuriyet.com.trAmerikan Profesyonel Basketbol Ligi NBA'de tartışılan maske kuralı
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi NBA'de tartışılan maske kuralı figure > ESPN’de yer alan haberde, lig yönetiminin koronavirüs protokollerinde daha sert önlemler almaya başladığı belirtildi. /Archive/2021/1/5/133910214-maske.jpgNBA yönetimi, maç sırasında sahada olmayan oyunculara maske takma zorunluluğu getirildiğini açıkladı. ESPN’de yer alan haberde, lig yönetiminin koronavirüs protokollerinde daha sert önlemler almaya başladığı belirtildi. Yönetimin aldığı karara göre maç esnasında benchte bekleyen oyuncular oyuna girene kadar maske takacak. Bugün oynanacak maçlarla birlikte kuralın yürürlüğe gireceği belirtilirken, oyuncuların takım tesisleri dışında birlikte çalıştıkları özel antrenör veya terapistlerin isimlerini lig yönetimine ve takıma bildirme zorunluğu getirildiği kaydedildi. Kenarda bekleyen oyuncuların maç başladıktan sonra oyuna girip tekrar kenara gelmeleri durumunda maske takmalarının zorunlu olmadığı, devre arasından sonra kenarda beklerken maç başında olduğu gibi maske takmaları gerekeceği ifade edildi. Ligin başında koçlara getirilen maske takma kuralının devam edeceği belirtilirken, kadroda olmayan ama takımla maça gelen oyuncuların da tıpkı koçlar gibi maç boyunca maske takmasının zorunlu olduğu kaydedildi. cumhuriyet.com.trUzman uyardı: Bu dönemde Check-upşart, menopoz kalp hastalığıriskini yüzde 60 artırıyor
Uzman uyardı: Bu dönemde Check-up şart, menopoz kalp hastalığı riskini yüzde 60 artırıyor figure > Menopoz döneminde östrojen düzeyinin azalmasıyla birlikte kalp hastalığı riski yüzde 60 oranda artıyor. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ayşegül Türkoğlu Pehlivanoğlu, “Menopoz öncesinde, vücuttaki östrojen hormonunun kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkisi oluyor ve menopoz ile birlikte östrojenin azalması ile risk, erkeklerle eşit seviyeye geliyor” dedi. Menopoz döneminde olan kadınların yakınmaları olmaksızın kalp sağlığı ve risk faktörleri açısından kontrolden geçmelerinde büyük fayda olacağını dile getiren Pehlivanoğlu, “Yaşlanma süreci doğal bir süreç olup kadınlarda üretkenliğin bitmesini temsil eden menopoz dediğimiz hormonal değişikliklerin oluşması ile erkeklerden biraz farklılık göstermektedir. Huzursuzluk, tahammülsüzlük, sıcak basması, aşırı terleme, vücut yağ oranında ve dağılımında değişiklikler ve kilo artışı beraberinde kalp hastalıklıları için anlamlı risk faktörlerini de getirebilmektedir” diye konuştu. Depresif bulguların da sıklıkla görülebileceğini anımsatan Pehlivanoğlu “Yüksek tansiyon bu dönemde sıklıkla karşılaşılan bir sorundur. Östrojen seviyelerindeki azalma ile birlikte kolesterol seviyelerinde paralel bir artış da meydana gelmektedir” diye konuştu./Archive/2021/1/5/133629310-a7452755-60be-4b57-baba-24735b0211d7.jfifHER BAŞAĞRISI MİGREN DEĞİLMenopoz dönemindeki kadınlara yönelik tavsiyelerde bulunan Pehlivanoğlu, özetle şunları kaydetti: “Her baş ağrısını migren diye geçiştirmemek gerekiyor. Arada mutlaka tansiyon ölçümü yapılmalı. Beslenmeye dikkat edilmeli, düşük kalorili besin değeri yüksek gıdalar tercih edilmeli, gerekirse bir diyetisyenden destek alınmalı. Bu dönemde kadınlar düzenli olarak tartılmalı, bol hareket etmeli ve tuzu hayatlarından çıkartmalılar. Bol sıvı tüketmeliler ve sigara, alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmalılar. Eğer bu süreçte psikolojik olarak kendi hayatınız ve yakın çevreniz etkileniyorsa, rutininiz aksıyorsa mutlaka psikolojik destek alınması gerekiyor.” cumhuriyet.com.trCHP'li vekil Girgin'den Gültekin'in babasıhakkında suçduyurusu
CHP'li vekil Girgin'den Gültekin'in babası hakkında suç duyurusu figure > CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in öldürülmesinin ardından baba Sıddık Gültekin'i telefonla arayarak "davadan vazgeç" dediği iddiasıyla ilgili suç duyurusunda bulundu. Muğla Adliyesi'ne gelerek Sıddık Gültekin hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na "iftira ve hakaret" suçlamasıyla suç duyurusunda bulunan Girgin'in avukatı Pınar Alpay Tozun, adliye çıkışında yaptığı açıklamada, müvekkilinin son bir haftadır hak etmediği birtakım suçlamalarla karşı karşıya kaldığını, bu sebeple hakkını aramak istediğini söyledi.Muğla Cumhuriyet Başsavcılığına ilgili kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını anlatan Tozun, "Hukuki sürecin takipçisi olacağız. 'İftira ve hakaret' gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduk. Müvekkilimin onuru, şerefi ve saygınlığı zedelenmiştir. Gerçek olmadığı bilinen bir iddiayla yapılan bu iftira karşısında en doğal hak kullanılmıştır" dedi. NE OLMUŞTU?Akyaka Mahallesi'nde tek başına yaşayan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin'in (27) kaybolduktan 5 gün sonra 21 Temmuz 2020'de cesedinin bulunmasıyla ilgili genç kızın eski erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı ve kardeşi Mertcan Avcı tutuklanmıştı.Sanıklardan Cemal Metin Avcı'nın "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, kardeşi Mertcan Avcı'nın da "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istemiyle dava açılmıştı.Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin, CHP'li bir milletvekilinin telefonla arayarak "davadan vazgeç" dediği iddialarına ilişkin 31 Aralık 2020’de basın açıklaması yaparak, o ismin CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin olduğunu açıklamıştı. AACHP’li Bingöl’den dikkatçeken hastane ve ilaçuyarısı
CHP’li Bingöl’den dikkat çeken hastane ve ilaç uyarısı figure > CHP Ankara Milletvekili Dr. Tekin Bingöl, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) fiyatlandırmasında güncelleme yapılmaması nedeniyle devlet ve üniversite hastanelerinin borç batağında olduğunu belirterek, “Doktorlar, hastalarının ihtiyaçları olan malzemelere erişemiyorlar. Medikal şirketleri borçları ödenmediği için malzeme vermek istemiyor” dedi. CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Dr. Tekin Bingöl, Sağlık Bakanlığı, SGK ve hastaneleri yıllardır karşı karşıya getiren SUT fiyatlandırmasının TBMM’de araştırılması için harekete geçti. TBMM Başkanlığı’na sunulan araştırma önergesinde Bingöl, Sağlık Bakanlığı’nın ilaç ve medikal şirketlerini indirime zorlamasına dikkat çekerek, devlet ve üniversite hastanelerinin biriken milyarlarca liralık borcunun da Meclis’te görüşülmesini talep etti.Hastanelerin ana gelir kaynağının SGK’nın hizmet karşılığı ödediği ücretler olduğunu belirten Bingöl, “Ancak hastane işletme maliyetinde yıllardır artış olmasına karşın SUT ekinde yer alan birim fiyatlarının değişmemesi üniversite ve devlet hastanelerimizi bir mali çıkmazın içine sürüklemiş durumda. Doktorlar, hastalarının ihtiyaçları olan malzemelere erişemiyorlar. Medikal şirketleri borçları ödenmediği için malzeme vermek istemiyor, açılan ihaleler SUT fiyatlarının yetersizliği nedeniyle karşılıksız kalıyor” dedi.SGK’nın 2010 yılında 66 milyar lira olan prim gelirlerinin 2020 yılında 300 milyar liraya çıktığına dikkat çeken Bingöl, şunları altını çizdi:“Yaklaşık 5 kat artışa rağmen fiyatlandırmalarda aynı istikrar yok. 2010’da yayınlanan Sağlık Uygulama Tebliği’nde 10 yılda 75 kez değişikliğe gidildi. Aynı dönemde 20’ye yakın farklı fiyatlandırma ile karşılaşıyorsunuz. Sadece hastaneler çalışamaz duruma geldiğinde ‘iyileştirme’ adı altında günü kurtarmaya bile yetmeyen değişiklikler yapıldı. ‘Yapılandırma’ adı altında borçlar ertelendi. Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, ilaçlar için yılda 40 milyar lirayı aşkın kaynak ayırıldığını söylese de devlet ilaç şirketlerinden indirim peşinde. SGK her yıl milyarlarca açık veriyor.” ‘YANDAŞLARA MİLYARLAR, VATANDAŞA KURUŞ HESABI’Milli Piyango çekilişi sonucu Varlık Fonu'na aktarılan 75 milyon liranın, SMA hastası çocuklar için kullanması önerisine karşı iktidar kanadından gelen açıklamalara da tepki gösteren Bingöl, şunları ekledi:“Yandaşlara milyarlar aktarılırken susanlar, Milli Piyango’dan iç edilen 75 milyon liranın SMA hastası çocuklar için kullanılması önerildiğinde kuruş hesabı yapıyorlar. İkisi bakan olmak üzere, SGK ve iktidar milletvekilleri açıklama telaşına giriyorlar. Halk sağlığında tasarruf olmaz. Hele ki çocuklarımızın sağlığı söz konusu olduğunda bu kadar acımasız yaklaşımları kabul etmiyoruz. AKP döneminde yönetilemeyen her kurumda olduğu gibi sağlık sistemimiz de bu zihniyetin sonucunda iflasın eşiğinde. Yarın çok geç olmadan, iktidarın yönetemediği SGK ve SUT fiyatlandırmasının, sağlık sistemimizin iflas etmemesi ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için mevcut kriz TBMM’de araştırılmalı ve ortak bir çıkış yolu bulunmalıdır.” ANKAPeriton diyalizi hastalarıkoronavirüsten daha iyi korunuyor
Periton diyalizi hastaları koronavirüsten daha iyi korunuyor figure > Koronavirüs sürecinde periton diyalizi tedavisinin avantajının bir kez daha ortaya çıktığına dikkat çeken Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Uzmanı Doç. Dr. Ebru Aşıcıoğlu, bu dönemde evde periton diyaliz tedavisi gören hastaların kendilerini daha etkin bir şekilde izole edebildiklerini söyledi. Aşıcıoğlu “Diyaliz merkezi gibi kalabalık ortamlardan uzak kalabildiklerinden, tedavilerinde aksama olmaksızın çok daha iyi bir şekilde korunuyorlar. Bu sebepten koronavirüse yakalanma oranlarının daha düşük olduğu gözlenmiştir” dedi. Periton diyalizinin uzun zamandır ülkemizde ve dünyada bir diyaliz yöntemi olarak kullanıldığını anımsatan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Uzmanı Doç. Dr. Ebru Aşıcıoğlu, periton diyaliz tedavisine yönelik önemli açıklamalarda bulundu. YATAĞA BAĞIMLILAR İLE ÇOCUKLAR İÇİN İLK TERCİHTıbbi açıdan sakıncalı bir durum olmadığı sürece tüm böbrek hastalarının periton diyalizi için uygun birer aday olduğunu ifade eden Doç. Dr. Aşıcıoğlu, “Özellikle diyaliz merkezine ulaşımda problemi olan veya yatağa bağımlı yaşlı hastalar ya da 0-5 yaş arası küçük çocuklar için periton diyalizi ilk tercihtir. Dolaşım yetersizliği, kalp yetmezliği veya damar giriş yolu problemleri nedeniyle hemodiyalizi tolere edemeyen hastalar ile hemodiyaliz ünitesine uzaklık nedeniyle erişimi olmayan hastalarda da periton diyalizi tercih edilmelidir. Benzer şekilde aktif çalışan hastalar, seyahat etmek, serbest ve bağımsız kalmak isteyen hastalar için de yine periton diyalizi daha uygun bir seçenek olacaktır” dedi./Archive/2021/1/5/132155996-1ddd0a5f-5caa-4730-af77-072422114974.jfifKİMLER UYGUN DEĞİLKarın içerisinde geçirilmiş ameliyatlara bağlı yapışıklıklar, apse, fıtık ya da kolostomi olan hastalar ile divertikülit, ülseratif kolit veya iskemik kolit gibi iltihabi bağırsak hastalıkları olan kişilerin periton diyalizi tedavisine uygun olmadığını belirten Doç. Aşıcıoğlu, “Sosyal açıdan ise tedavi uyumsuzluğu, demans, kötü hijyen alışkanlığı ve ciddi psikotik hastalığı olan kişilerde de periton diyalizi tercih edilmemelidir” dedi./Archive/2021/1/5/132207293-09bffccf-3941-4d1e-82c6-db5f11aa0699.jfifBaşarılı bir periton diyaliz programının ilk ve en önemli aşamasının hasta eğitimi olduğunun altını çizen Aşıcıoğlu, şöyle devam etti: “Periton diyaliz tedavisi hasta ve/veya hasta yakınları tarafından evde uygulanan bir tedavi yöntemidir. Dolayısıyla tedaviyi uygulayan kişilerin prosedürler ve dikkat edilecek konular hakkında iyi bir şekilde eğitilmeleri tedavi başarısını ve uyumunu arttıracaktır. Bizim kendi ünitemizde de hastalar gerek diyaliz öncesi dönemde gerekse periton diyaliz tedavisine karar verdikleri andan itibaren yoğun bir eğitim programına alınmaktadır. Periton diyaliz tedavisi gören hastaların böbrek nakli olmalarında hiçbir sakınca yok. Periton diyalizi tedavisinin olmazsa olmazı hijyendir. Hijyenin sağlanamadığı durumlarda periton diyalizi yapılması uygun değildir. Periton diyalizinde ancak hijyen kurallarına dikkat edildiği takdirde sağlıklı ve uzun süreli bir tedavi mümkündür. Burada hijyenden kastedilen hem genel olarak kişisel hijyen hem de diyalizin yapıldığı ortam ve diyaliz prosedürleri sırasında izlenmesi gereken basit hijyen kurallarıdır. Aslında tüm bu kurallar günümüzde koronavirüs salgını nedeniyle uyulması gereken önlemler ile benzerdir. İşlem esnasında maske takılması ve el yıkanması gibi. Bu arada koronavirüs salgını sırasında periton diyaliz tedavisinin önemi ve avantajı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu dönemde evde diyaliz tedavisi gören hastalar kendilerini daha etkin bir şekilde izole edebildiklerinden, hastane ve diyaliz merkezi gibi kalabalık ortamlardan uzak kalabildiklerinden, tedavilerinde aksama olmaksızın çok daha iyi bir şekilde korunmuşlar ve koronavirüse yakalanma oranlarının daha düşük olduğu gözlenmiştir.” cumhuriyet.com.trAtatürk Havalimanı’ndaki hurda uçaklar satışaçıkarıldı
Atatürk Havalimanı’ndaki hurda uçaklar satışa çıkarıldı figure > Atatürk Havalimanı’nda bulunan uçuş ömrünü tamamlamış değişik tipteki 9 uçak satışa çıkarıldı. Uçakların ihaleleri 14 Ocak günü yapılacak. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Atatürk Havalimanı’nda bulunan çoğu iflas eden havayolu şirketlerine ait, uçuş ömrünü tamamlamış değişik tipteki dokuz uçağı toplam 3 milyon 70 bin lira bedelle açık ihale usulü satışa çıkaracak. /Archive/2021/1/5/132551416-d1.jpgTürk sivil havacılık tescilinden düşülerek hurdaya ayrılan uçaklar için 14 Ocak günü saat 14.30'da DHMİ Genel Müdürlüğü ihale salonunda yapılacak ihale şartnamesi ve satış protokolü DHMİ Genel Müdürlüğü Pazarlama ve Ticaret Dairesi Başkanlığı'ndan 250 lira karşılığında temin edilebilecek. Satışa sunulan uçakların fiyatları ise şu şekilde, "TC-KET Tescilli Hava Aracı 210 bin lira, TC-SGB Tescilli Hava Aracı 500 bin lira, TC-MHK Tescilli Hava Aracı 30 bin lira, TC-OYC Tescilli Hava Aracı 550 bin lira, TC-COA Tescilli Hava Aracı 550 bin lira, TC-OIM Tescilli Hava Aracı 550 bin lira, TC-TTB Tescilli Hava Aracı 300 bin lira, TC-TTA Tescilli Hava Aracı 300 bin lira, TC-CHY Tescilli Hava Aracı 80 bin lira" Uçuş ömrünü tamamlayan uçaklar arasında Türk sivil havacılık tesciline giren tek Antonov An-12 tipi uçak da bulunuyor. TC-KET kuyruk tesciline sahip uçak 1994'te alındıktan sonra kısa bir süre uçup ardından 25 yıldır havalimanında terk edilmişti./Archive/2021/1/5/132610697-d2.jpg/Archive/2021/1/5/132619275-d3.jpg/Archive/2021/1/5/132628900-d4.jpg (DHA)A Haber yine 'büyük oyunu' gördü
A Haber yine 'büyük oyunu' gördü figure > BBC'nin eski Türkiye temsilcisi Mark Lowen, kendisini hedef gösteren A Haber'le dalga geçti. Lowen, sosyal medya hesabından "Ah Canım, ben de seni özledim" diye yazdı. Fotoğraf: BBCProvokatif haberiyle tanınan, iktidar medyası yayın organı A Haber, Boğaziçi Üniversitesi'nde 'Kayyım rektör' protestolarını hedef alırken, artık Türkiye'de görev yapmayan BBC'nin eski Türkiye temsilcisi Mark Lowen'ı da hedef gösterdi.Haber, Lowen protestolara katılım sağlamış gibi yanıltıcı bir görselle servis edildi./Archive/2021/1/5/131844840-screenshot5.jpgHaberin içeriğinde ise şu ifadeler kullanıldı:"Gezi Parkı olaylarının çıkarıldığı dönemde Taksim Meydanı'nda, CHP'nin Adalet Yürüyüşünü takip edip canlı yayınlar yapan BBC muhabiri Mark Lowen, şimdi de Boğaziçi Üniversitesi'nde denenen şiddet olaylarına destek veriyor."/Archive/2021/1/5/131932247-screenshot6.jpgLowen, protestolar hakkındaki paylaşımında şunları demişti."Ne yazık ki Türkiye hiç değişmiyor. Çevik kuvvet, Erdoğan'ın AKP adayı (ve tezinde intihal yapmış görünen) Melih Bulu'yu rektör olarak atamasının ardından, hükümetin ülkenin en üst düzey üniversitesine müdahale etmesine karşı öfke duyan öğrencilere karşı şiddete başvuruyor ve gözyaşartıcı gaz kullanıyor." cumhuriyet.com.tr‘Yamançocuk, yaşam sevinci oldu’
‘Yaman çocuk, yaşam sevinci oldu’ figure > Gamze Turan, 20’li yaşlarında yumurtalarının tükenmek üzere olduğunun farkında bile değildi. Bir yıl önce çocuk sahibi olmak istediğinde, yumurtalarının menapoza girmek üzere olan bir kadınla eşdeğer olduğunu öğrendi. Tüp bebek tedavisinin ardından bebeği Yaman’ı kucağına aldı. Anaokulu öğretmeni olan Gamze Turan (33) 12 yıl önce Hakan Turan ile hayatını birleştirdi. İstanbul’da yaşayan çift evliliğinin ilk yıllarında çocuk fikrini erteledi ve kariyer yapmak istiyordu. Anne olmak için önünde daha çok zamanının olduğunu düşünen Turan, aradan yıllar geçti ve Turan çifti çocuk sahibi olmak için hazırdı. Doğal yollarla gebelik elde edilemeyince doktora başvuran Turan, hiç beklemediği bir sorunla karşılaştı ve yumurtalarının menopoza girmek üzere olan bir kadınla eş değer olduğunu öğrendi. Turan çifti tüp bebek tedavisi sonrası oğulları “Yaman”ı geçen aylarda kucağına aldı. Anne Turan “Çocukları çok seviyorum. Mesleğim gereği onlarla hep iç içeyim. Onları bu kadar severken kendi çocuğumun olamayacağı fikri beni çok üzdü. Çok şükür her şeye rağmen bu duyguyu tattım” dedi. İstanbul’da yaşayan Turan çifti, evliliğinin ilk yıllarında çocuk fikrini erteledi çünkü anaokulu öğretmeni olan Gamze Turan çalışmak ve kariyer yapmak istiyordu. Çocuklarla zaman geçirmeyi çok sevdiği için bu mesleği seçmişti. Anne olmak için önünde daha çok zamanının olduğunu düşünüyordu. Çocuk sahibi olmak istediğinde karşısına çıkacak problemin o yıllarda farkında değildi, tek hayali öğrencilerine güzel bir gelecek sunmaktı. YUMURTA REZERVLERİ TÜKENMİŞTİAradan yıllar geçti ve Turan çifti çocuk sahibi olmak için hazırdı. Doğal yollarla gebelik elde edilemeyince doktora başvuran Gamze Turan hiç beklemediği bir sorunla karşılaştı ve yumurtalarının menopoza girmek üzere olan bir kadınla eş değer olduğunu öğrendi. Kariyer yapmak için geçirdiği yıllarda sınırlı sayıda olan yumurta rezervleri tükenmeye başlamıştı. Anne olmak için tek yolu tüp bebek tedavisiydi. Yaptıkları araştırmalar sonucu Prof. Dr. Mustafa Bahçeci ile tanışan çifte gerekli testler yapılarak uygun bir tedavi protokolü oluşturuldu. İlk denemede hamilelik haberini alan çift geçtiğimiz aylarda oğulları “Yaman”ı kucağına aldı. ‘MUCİZEVİ DUYGUYMUŞ’Anne Turan “Çocukları çok seviyorum, mesleğim gereği onlarla hep iç içeyim. Onları bu kadar severken kendi çocuğumun olamayacağı fikri beni çok üzdü. Çok şükür her şeye rağmen bu duyguyu tattım, annelik mucizevi bir duyguymuş. İsteyen herkesin bu mutluluğu yaşamasını dilerim” dedi. /Archive/2021/1/5/131132862-79f9bbb4-d9b6-49ef-999f-8fe956b3e11d.jfifYUMURTA KAYBI KADINLARIN YÜZDE 10’UNDA ERKEN BAŞLAR Prof. Dr. Mustafa Bahçeci ise şu bilgileri verdi: “Bir kadının gebe kalabilme olasılığı yumurtalıklarında bulunan yumurta sayısı ile direk olarak ilişkilidir. Yumurtalık rezervinin kalitesini belirleyen en önemli faktör yaştır. Yaş ilerledikçe yumurtaların hem sayısı hem de kalitesi belirgin derecede azalır. Günümüzde artan eğitim düzeyi, kariyer odaklı çalışma hayatı ve ideal eş ile tanışmayı beklemek gibi nedenlerle gebeliği 30’lu ve 40’lı yaşlara erteleyen kadınların sayısı giderek artmaktadır. Bu kadınların yumurtalık rezervi yaşıtlarına göre iyi bile olsa, gebe kalmaya karar verdiklerinde doğurganlıkta yaşa bağlı azalma nedeniyle zorluklarla karşılaşabilirler. Yumurta sayısı ve kalitesindeki yaşa bağlı azalma, 35’ten sonra hızlanır ve 45 yaşına geldiğinde kadınların neredeyse hepsi gebe kalabilme özelliğini kaybetmiştir. Kadınların yaklaşık yüzde 10’unda, yumurta fonksiyonlarındaki yaşa bağlı azalma daha erken dönemlerde başlar ve rezervlerinin yaşıtlarına göre beklenenden düşük olduğu izlenir. Bu kadınların gebe kalabilme olasılığı yaşıtlarına göre azalmış olabilir ve tüp bebek gibi yardımcı üreme tedavilerine başvurmaları gerekebilir. Azalmış yumurtalık rezervinin bilinen nedenleri arasında kalıtsal veya kazanılmış genetik bozukluklar, geçirilmiş yumurtalık cerrahisi, endometriozis, kemoterapi, radyoterapi ve sigara içimi sayılabilir.”/Archive/2021/1/5/131331376-35635437-8ddd-4781-82e1-760875f5a491.jfif Sibel Bahçetepe