News - Haberler
Dolar/TL kuru son günlerde neden yükseliyor?
Dolar/TL kuru son günlerde neden yükseliyor? Türk Lirası'nın yıla iyi bir performans göstererek başlamasına rağmen son günlerde değer kaybı yaşaması, birkaç nedene bağlanıyor. Piyasaları takip eden kimi uzmanlara göre, eski Hazine ve Maliye bakanı olan Berat Albayrak'ın tekrar göreve dönebileceğine ilişkin haberlerin yayımlanması TL'de satış dalgası başlattı. Getty ImagesDolar/TL kuru bugün de artmaya devam etti.Haftaya 7,01 seviyesinden başlayan kur, 3 günde yaklaşık yüzde 4 yükseldi.Kurda bugün ise 7,24 seviyesi yeniden test edildi.Dolar/TL, Şubat ayına 7,30 seviyesinden başlamıştı.Bloomberg HT'nin haberine göre Türk Lirası, Meksika Pesosu ile birlikte ilk işlemlerde en çok değer kaybeden para birimi oldu.Türk Lirası'nın yıla iyi bir performans göstererek başlamasına rağmen son günlerde değer kaybı yaşaması, birkaç nedene bağlanıyor.Londra merkezli BlueBay varlık yönetimi şirketi gelişen piyasalar stratejisti Tim Ash'e göre bu nedenlerden birincisi yabancıların TL'ye ilgi göstermesine rağmen yerleşiklerin TL satın almakta atıl davranması.BBC Türkçe'ye konuşan Ash, yabancı yatırımcının ters dolarizasyonun başladığını görmemesi üzerine TL varlıkları elinden çıkardığını aktardı.Ash'e göre bir diğer neden ise eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın tekrar göreve dönebileceğine ilişkin haberlerin yayımlanması.'Satış dalgası, Erdoğan'ın Albayrak'ı savunmasıyla başladı'Reuters haber ajansının atıfta bulunduğu piyasa oyuncularına göre TL'deki satış dalgası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Albayrak'ı savunmasıyla başladı.Erdoğan Pazartesi günü yaptığı konuşmada, "CHP ve şürekası, eski bakanımız Berat Albayrak'ı ve onun nezdinde tüm ailemle birlikte şahsımı hedef alan bir kampanya yürütüyor. Berat beyin en büyük talihsizliği, damat sıfatının başarılarının önüne geçirilmiş olmasıdır" dedi.Öte yandan Erdoğan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) rezervleriyle ilgili tartışmaya dair de açıklamalarda bulundu.Erdoğan, "Bir süredir maruz kaldığımız ekonomik tuzaklarla mücadele ederken salgın bahanesiyle yeni bir finansal dalgalanma oluşturmak isteyenlere elimizdeki tüm araçları kullanarak fırsat vermedik. (Kemal) Kılıçdaroğlu'nun sürekli sorup durduğu dövizlerin önemli bir bölümü, işte bu mücadelede kullanılmıştır" diye konuştuCHP son günlerde, "Merkez Bankası'nın 128 milyar doları kayıp ama sorumlusu 'damat' firarda" ifadesiyle Merkez Bankası'nın azalan rezervleriyle ilgili eleştiride bulunduğu bir kampanya yürütüyordu.2020'de Dolar/TL kurundaki hızlı yükselişte, kimi uzmanlar ve analistler TCMB'nin rezervlerinde görülen erimenin yol açtığı endişenin rol oynadığını düşünüyordu.Piyasalarda Merkez Bankası'nın kurun 7 seviyesinin üzerine çıkmasını engellemek için rezervlerini erittiği yönünde haberler vardı.Reuters haber ajansı, geçen yıl belli bir dönemde gerçekleşen toplam satış miktarının 100 milyar dolara ulaştığını bildirmişti.Albayrak kabineye geri dönecek mi?Reuters haber ajansına konuşan bir AKP'li kaynak, Albayrak'ın hükümete geri dönüp dönmeyeceğine yönelik kararın önümüzdeki haftalarda alınabileceğini, Albayrak'ın Enerji Bakanlığına getirilebileceğini belirtti.DW Türkçe'nin ulaştığı AKP'ye yakın bir kaynak ise Berat Albayrak'ın dönüşüne artık kesin gözle baktığını, yeni görevin ekonomi ile ilgili olacağını ve Albayrak'ın bu kez Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak ekonominin başına geçebileceğini belirtti.Ancak AKP kulislerinde Albayrak'ın tekrar ekonomi yönetiminin başına geçmesine yakın zamanda şans tanımayan çok sayıda kişi de var.Özellikle Kasım ayında ekonomi yönetiminin değişmesinden bu yana Türk Lirası'nın değer kazanması ve yabancı yatırımcıların TL varlıklara ilgisinin artması, bu görüşün ağırlık kazanmasında rol oynuyor.Ekonomist Tim Ash, Albayrak döneminde ekonominin iyi yönetilmediğini ve Albayrak görevinden ayrıldığından beri gözle görülür bir iyileşmenin kaydedildiğini aktardı.Bu yüzden Ash, Erdoğan'ın "bu sözleri sadece kendini savunmak için sarf ettiğini" düşünüyor.Merkez Bankası'nın piyasayı ikiye bölen kararıBu hafta TL'de yaşanan değer kaybının bir diğer nedeni ise Merkez Bankası'nın zorunlu karşılıklarda yaptığı değişiklik olarak görülüyor.TCMB, Resmi Gazete'de dün yayımlanan kararında TL zorunlu karşılık oranlarının her vadede 200 baz puan artırıldığını açıkladı.Bloomberg HT'nin haberine göre bu karar piyasaları ikiye böldü.Goldman Sachs ve The Bank of Tokyo-Mitsubishi UFJ (MUFG Bank) gibi kurumlar, bu adımın Merkez Bankası'nın normal bir faiz artışı ile sıkılaşmaya gidemediği için attığı şeklinde yorumlanabileceğini belirtti.Başka piyasa aktörleri ise bu kararın TCMB'nin yaptığı faiz artışının etkisini güçlendirmek amacıyla alındığını düşünüyor.BBC Türkçe'ye konuşan Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan bu konudaki görüşlerinin, "Merkez Bankası'nın politika faizini tek araç olarak benimsediği politika duruşunun devam ettiği ve gerekli koşullarda sıkılaşmanın yine faiz artırarak sağlanacağı yönünde olduğunu" aktardı.Dolar diğer para birimlerine karşı değer kaybettiDiğer yandan dolar, küresel piyasalarda ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın açıklamaları ve aşı haberlerinin ardından birçok para birimi karşısında geriledi.Bloomberg HT'nin haberine göre Powell, fiyatlarda yaşanan artışların enflasyonun ısrarlı bir şekilde yüksek kalmasına neden olmayacağını öngördü.Powell'ın açıklamalarının yanı sıra piyasalarda aşı cephesinden gelen olumlu haberler de risk iştahını destekledi.TL'de değer kaybı devam eder mi?Ekonomist Tim Ash, ekonomi yönetiminin değişmemesi ve Merkez Bankası'nın piyasa dostu politikalarına devam etmesi takdirinde TL'nin toparlayacağı görüşünde.Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan da ekonomi yönetiminin değişiminden sonraki süreç içerisinde birçok önemli adımın atıldığını vurguluyor.Erkan, şu anda uygulanan politikaların, hedef uyumlu bir şekilde devam ettirilmesi gerektiğini aktarıyor:"Türkiye için önemli olan; mevcut ekonomik planın geniş zamanlı bir perspektifle sürdürülmesi, yatırım ortamının doğal bir şekilde iyileştirilmesi, finansal istikrarın ve fiyat istikrarının korunması, döviz tamponlarının rezervlerin tesisi yoluyla güçlendirilmesi ve bütün bu gelişmeler ışığında da dış finansman pozisyonunun güçlendirilmesi olacaktır." BBC TürkçeYol haritasınetleşti: Zeus Sunağı'nıbu topraklara geri getireceğiz
Yol haritası netleşti: Zeus Sunağı'nı bu topraklara geri getireceğiz Parçaları 1800’lü yıllarda Almanya’ya kaçırılan Zeus Sunağı’nın anavatanı Bergama’ya getirilmesi için süreç başlatıldı. Kültür Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bergama Belediyesi’nin ortak yürüteceği sürecin yol haritası bugün Bergama’da düzenlenen geniş katılımlı bir toplantıyla belirlendi. Başkan Soyer, "Taş yerinde ağırdır derler. Bu eseri anavatanına geri getireceğiz ve köklerine kavuşturacağız" dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Bergama Kültür Merkezi'nde 1800’lü yıllarda parçaları Almanya’ya kaçırılan Zeus Sunağı’nın anavatanı Bergama’ya getirilmesi için yol haritasını belirlemek üzere geniş katılımlı bir toplantı yaptı. Soyer, Bergama’nın köklü mirasının tüm dünyaya doğru anlatıldığında Zeus Sunağı’nı geri getirme talebinin karşılık bulabileceğini söyledi.19’uncu yüzyılda Bergama'dan Almanya'ya götürülmüş Zeus Sunağı’nın ülkemize ve Bergama'ya geri getirilmesi için yola çıktıklarını belirten Başkan Soyer, hükümet temsilcileri, yerel yöneticiler, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle Zeus Sunağı içi bir araya gelmiş olmanın önemine değinerek "Çok heyecanlıyız. Diliyorum ki bu yolculuk zaferle sonuçlanacak. Taş yerinde ağırdır derler. Bu eseri anavatanına geri getireceğiz ve köklerine kavuşturacağız. Bu bir yolculuk, önümüze birçok hukuki ve siyasi engel çıkacak. Ama bu yolculuğu sürdürüyor olmak Bergama'nın hak ettiği değeri bulması için, sahip olduğu potansiyeli ortaya çıkartmak için de bir fırsat olacak. Biz bunun haklı davamız olduğuna inanıyoruz. Bu yolculuğun kendisi bile Bergama'nın, bu güzel ve kadim coğrafyanın ne kadar değerli ol duğunu dünyaya göstermek için fırsat olacak. Bugünden sonra işbirliği yapacağımız tüm yoldaşlarıma şükranlarımı sunuyorum" dedi.ÜCRETSİZ BERGAMA TURLARI BAŞLIYORZeus Sunağı'nın geri getirilmesiyle ilgili ortaya çıkan deklarasyonda yol haritasıyla ilgili önemli ipuçları da bulunduğuna dikkat çeken Soyer, "Bunun için Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dış İlişkiler Bakanlığı ile koordinasyon içinde olacağız. Birlikte hareket edersek sonuca yakınlaşacağımızı biliyoruz. Bundan sonraki ilk toplantıyı Ankara'da yine sivil toplum kuruluşlarının ve belediyelerin temsilcilerinin de yer alacağı bir şekilde yapmayı öneriyorum. Hem yürütülmesi gereken hukuki süreci hem farkındalığın büyütülmesi ile ilgili bir planlama yapalım. Bu süreç Bergama'yla ilgili farkındalığı arttıracak bir süreç olarak ilerlemeli" dedi. Başkan Soyer Nisan ayından itibaren ücretsiz İzmir-Bergama turları başlatacaklarını söyleyerek, "İzmir'den Bergama'daki üretici pazarı için de ücretsiz servis kaldıracağız. Bergama ile ilgili restor asyon çalışmaları konusunda Büyükşehir olarak ne yapmamız gerekiyorsa yapacağız. Çünkü bu sürecin tarihsel ve kültürel bir değeri olduğu gibi turizm sektörü açısından da önemi var. Bu coğrafyada yaşayan insanların ekmeğini büyütmek gerekiyor. İzmir billboardlarında, 'Dünyanın İzmir Mirası' başlığı altında Bergama ilçemizin de tanıtımı olacak. Böylece Bergama farkındalığını büyüteceğiz. Bergama'yı önce içeride sonra dışarıda tanıtacağız. Bir Bergama Sergisi'ni Avrupa'dan başlayarak dünyada dolaştırmak istiyoruz. Kamuoyu baskısı ile insanların bizim haklılığımızı görmesini sağlayacak bir çalışma yürütmeliyiz. Haklılığımız son derece net ama bunu herkesin bilmesi gerek. Doğru zamanda doğru yerdeyiz. Geçmişte çok emek verilmiş ama biz çok daha hızlı yol alacağız. Yolumuz açık, Zeus Sunağı'nı bu topraklara geri geti receğiz" şeklinde konuştu.YOL HARİTASI BELİRLENDİZeus Sunağı toplantısının sonunda sonuç bildirgesi açıklandı. Bu kapsamda bir Bergama Sergisi'nin Avrupa'da dolaştırılarak Bergama ile ilgili tanıtım ve algı yaratılmasının sağlanması, Bergama’nın tespit edilecek yerlerinde restorasyon ve restitüsyon faaliyetlerine başlanılması, tarihi Domuz Alanı mevkiindeki Tonoz ve üzerindeki yapının Zeus Sunağı Çalışma Grubu'na tahsis edilmesi, hazırlanma aşamasında olan Bergama/UNESCO 2022-2024 Alan Yönetim Planı’nda Zeus Sunağı'nın önemini ifade eden tanımların yer alması, bir sonraki toplantının hukuki süreçteki teknik detayları pekiştirmek üzere konunun uzmanları hukukçular ile yapılması kararları alındı.İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi, Zeus Sunağı’nın anavatanı Bergama’ya geri getirilmesi için çalışmaların başlatılmasına 12 Ağustos 2020 tarihli toplantısında oy birliğiyle karar vermişti.KİMLER KATILDI?Toplantıya Başkan Soyer’in yanı sıra İzmir Köy Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer, Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Gökçen Kaya, Eski Kültür Turizm Bakanı ve Eski İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Başkan Vekili Suat Çağlayan, Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Eski Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Karaçanta, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları yöneticileri, akademisyenler ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bürokratları katıldı. İZMİR / CumhuriyetCHP Genel Başkan YardımcısıProf.Dr. Lale Karabıyık: "Günlük politikalarla dolar tutulamaz!"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Lale Karabıyık: "Günlük politikalarla dolar tutulamaz!" CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Lale Karabıyık CHP Ekonomi Masası TV’de 7.20’ye varan dolar/TL hareketinin nedenlerini ve ekonomideki sorunların çözülmesi için yapılması gerekenleri anlattı. /Archive/2021/2/25/175911713-tutamazlar.jpgCumhuriyet Halk Partisi Ekonomi Masası TV’de dolar/TL’nin son günlerdeki hareketliliği konuşuldu. Programa konuk olan Prof.Dr. Lale Karabıyık doların artışında rol oynayan ana gerekçeleri anlattı.Program editörü Evren Devrim Zelyut ise ABD Tahvil faizlerindeki hareketin kur üzerine etkisini açıkladı. Prof. Dr. Karabıyık son günlerde gündemde olan 128 milyar dolarlık rezerv kayıpları ile ilgili olarak Merkez Bankası’ndan çıkışların olduğunu, ancak bu hareketlerin açıklanması gerektiğini söyleyerek, rezervlerle ilgili önemli detayları yayında paylaştı. cumhuriyet.com.trABD'li pilot 'UFO teması' rapor etti: "Bunu söylemekten nefret ediyorum ama..."
ABD'li pilot 'UFO teması' rapor etti: "Bunu söylemekten nefret ediyorum ama..." ABD merkezli Fox 10 Phoenix adlı haber kanalında çıkan bir habere göre, Cincinnati'den havalanıp Phoenix'e hareket eden bir yolcu uçağının pilotu, New Mexico eyaleti sınırlarındayken gökyüzünde tanımlanamayan bir cisim ile karşılaştı. Amerikan Hava Yolları şirketinin 2292 sefer sayılı yolcu uçağının pilotu, pazar günü TSİ 22:00 civarında telsizden 'tanımlanamayan bir cismin uçağın üzerinden uçup gittiğini' rapor etti.Pilot, “Bunu söylemekten nefret ediyorum ama üstümüzden geçen şey uzun, silindir şeklinde bir nesneye benziyordu ve güdümlü bir füze gibi gerçekten hızlı hareket ediyordu” dedi.Haberde yer alan bilgilere göre, yolcu uçağı, tanımlanamayan cisim ile karşılaştığı sırada uçak yaklaşık 37 bin fit (yaklaşık 11 bin metre) yükseklikteydi ve Albuquerque Hava Trafiği Kontrol Merkezi’nin telsiz hattında yaşanan kısa süreli bir problem nedeniyle pilota cevap verilemediği belirtildi.Amerikan Hava Yolları şirketi, telsiz konuşmasının doğruluğunu onaylarken, şirket konu hakkında daha fazla yorum yapmaktan kaçındı. Şirket sözcüsü yaptığı açıklamada, “Bu olayla alakalı başka sorularınız varsa, FBI’a ulaşmanızı öneririz” dedi. cumhuriyet.com.trGelecek Partisi Genel Başkan YardımcısıÖzdağ'dan erken seçimçağrısı: Erdoğan ve Bahçeli'ye seslendi
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Özdağ'dan erken seçim çağrısı: Erdoğan ve Bahçeli'ye seslendi Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Özdağ, bu yılın sonunda erken seçim olacağını savunarak, "Erdoğan ve Bahçeli'ye sesleniyorum, daha fazla kendinizi, kalbinizi yormayın. Lütfen daha fazla kendinizi ve ailenizi yormadan gelin, Türkiye'yi bir seçime götürün" Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, erken seçim çağrısında bulunarak, "Erdoğan ve Bahçeli'ye sesleniyorum, daha fazla kendinizi, kalbinizi yormayın. Lütfen daha fazla kendinizi ve ailenizi yormadan gelin, Türkiye'yi bir seçime götürün." dedi.Özdağ, Kırıkkale'de partisinin Keskin 1. Olağan İlçe Kongresi'nde, parti olarak 14 aydır siyaset yaptıklarını, örgütlendiklerini ve kongrelerini gerçekleştirdiklerini söyledi.Bu ülkede Süleyman Demirel'e, Mesut Yılmaz'a yumruk atıldığını ifade eden Özdağ, şöyle konuştu:"Bülent Ecevit'e yumruk atılmadı mı, kurşunlanmadı mı Kars'ta? Aynı şekilde Kemal Kılıçdaroğlu'na yumruk atılmadı mı, kurşunlanmadı mı? İnönü'ye yapılmadı mı? Ankara'nın göbeğinde bana da yaptılar. Arkamdan saldırdılar. Onlar olmayacak ama Selçuk Özdağ olacak arkadaşlar. Benim fikirlerim yaşayacak. Beni öldürebilirler, önemli değil. Bu dünyada nefeslerimiz sayılı."Özdağ, bu yılın sonunda erken seçim olacağını savunarak, "Buradan Erdoğan ve Bahçeli'ye sesleniyorum, daha fazla kendinizi, kalbinizi yormayın. Lütfen daha fazla kendinizi ve ailenizi yormadan gelin, Türkiye'yi bir seçime götürün. Erken seçim hem sizin için iyidir hem Türkiye için iyidir." dedi.Şabab Yücel Gedikali'nin yeniden ilçe başkanlığına seçildiği kongreye cep telefonuyla görüntülü katılan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da partilileri selamlayarak, kongrenin hayırlı olmasını diledi.Kongreye Genel Başkan Yardımcısı Ümit Yardım, bazı genel merkez yetkilileri, İl Başkanı Gülfem Betül Ekinci ve partililer katıldı. AABoğaziçiÜniversitesi'ne dünyaçapında destek
Boğaziçi Üniversitesi'ne dünya çapında destek Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararıyla Melih Bulu'nun atanmasına yönelik protesto eylemleri devam ediyor. Dünyanın birçok yerinden pek çok kişi çeşitli dillerde "Aşağı Bakmayacağız" diyerek Boğaziçi eylemlerine destek mesajı paylaştı. Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne Melih Bulu'nun atanmasına yönelik protesto eylemleri devam ediyor. Dünyanın birçok yerinden pek çok kişi çeşitli dillerde "Aşağı Bakmayacağız" diyerek Boğaziçi eylemlerine destek mesajı paylaştı.Destek mesajlarının yer aldığı video Boğaziçi Dayanışması isimli sosyal medya hesabından "Dünyanın birçok yerinden direnişimize destek mesajları geliyor. Aşağı Bakmayacağız diyerek bize ses olan ve dayanışmayı büyüten dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Dayanışmayla kazanacağız" ifadeleri ile paylaşıldı.İşte o video: ANKAİYİPartili Ağıralioğlu'ndan yeni 'fezleke' açıklaması
İYİ Partili Ağıralioğlu'ndan yeni 'fezleke' açıklaması Haklarında fezleke hazırlanan HDP’li 9 milletvekilinin fezlekesi TBMM’ye geldiğinde ‘Evet’ oyu vereceklerini söyleyen İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, yaptığı ikinci açıklamada, “Grup kararı alınmıyor biliyorsunuz bu süreçte. Ama bizim bu mevzuda ahengimizle ilgili hiçbir sıkıntı yoktur. Bir yere kadar mücadele, bir yere kadar siyasi kavga, bir yerden sonra İYİ Parti'nin safı Ay-yıldızlı al bayrak tarafıdır” dedi. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, CNN Türk'te katıldığı televizyon programında Ahmet Hakan'ın haklarında fezleke hazırlanan HDP'li 9 milletvekili hakkında nasıl bir tutum sergileyeceklerine ilişkin sorusuna "Biz HDP'yi problemli görüyoruz, terörün gölgesinde görüyoruz. Dolayısıyla TBMM'de bu üslupla siyaset yapmalarını uygun bulmuyoruz. 'Evet' diyeceğiz" dedi.Ağıralioğlu, yaptığı ikinci açıklamada, “Bir yere kadar mücadele, bir yere kadar siyasi kavga, bir yerden sonra İYİ Parti'nin safı Ay-yıldızlı al bayrak tarafıdır” dedi. Ağıralioğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde: “Hassasiyetimiz şu, Türkiye hukuk ülkesi. Türkiye'de kanun çiğnendiği zaman hukuk devreye girsin. Hukuk siyasete de nezaret etsin. Yani memlekette siyasetçiler hukuku değil, hukuk siyasetçileri kontrol etsin. O yüzden bu süre içerisinde Türk mahkemelerinin inisiyatifine, Türk mahkemelerinin kurallarının İhlal edilip edilmediğine dair açılan alanda biz her zaman devletin milletin beraberliğinden yana. Bu mevzuyla ilgili terör mevzu olunca İYİ Parti'nin siyasi koordinatları hep milletinden devletinden yana. Bir yere kadar mücadele, bir yere kadar siyasi kavga, bir yerden sonra İYİ Parti'nin safı Ay-yıldızlı al bayrak tarafıdır. Şunun bilinmesi lazım Türkiye'de hiç kimseye partisinden dolayı değil, hiç kimseye meşrebinden dolayı değil, kuralı ihlal etti diye hukuk müdahale etmelidir. Yani bu memlekette siyasi bölücülüğün önüne geçilmek isteniyorsa yapılacak en esaslı iş adalet mekanizmasını doğru çalıştırmaktır. İYİ Parti olarak biz bu siyasi çerçevenin içerisinde kalarak siyaset yapacağız.'BU SÜREÇTE GRUP KARARI ALINMIYOR'Terörle mücadelede devletin milletin elindeki en kuvvetli silahın adalet olduğuna inanıyoruz. Memlekette birbirinden farklı siyasal eğilimleri birbirinden farklı dünya görüşlerini birbirinden farklı hissiyatları bir arada tutabilecek şeyin de adalet olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla İYİ Parti her şartta adaletten yana taraf olacak. Fezlekeler gelince, genel olarak terör hassasiyetimiz bizim şiddetin gölgesinde siyaset yapılmasının önüne geçilmesi lazım. Ama orada bir kıymet var ölçü var onu unutturmamamız lazım. Yüce ve müberra dinimiz bize buyurdular ki emirlerinde, 'Bir topluluğa olan kızgınlığınız sizi adaletsiz yapmak imkanıyla karşı karşıya bırakmasın.' Yani bir topluluğa olan gareziniz, kininiz yüzünden adaletsizlik yapmayın. Dolayısıyla biz her şartta herkesin adaletinden emin olacağı bir ülke hayali kuruyoruz. Bu hayalin içerisinde İYİ Parti milletine devletine sorumluluklarını taşıyacak. Fezlekeler gelecek, terörle ilgili hassasiyetimizi defalarca ısrar ettik, izah ettik. Grup kararı alınmıyor biliyorsunuz bu süreçte. Ama bizim bu mevzuda ahengimizle ilgili hiçbir sıkıntı yoktur. İYİ Parti siyasi koordinatları belli bir partidir, devletin milletin tarafında yer alırız. Fezlekeler gelecek biz terörle mesafesizliğe yargılanma yolunun açılmasını istiyoruz" (DHA)HDP EşGenel BaşkanıBuldan'dan TİP ve EMEP'e ziyaret
HDP Eş Genel Başkanı Buldan'dan TİP ve EMEP'e ziyaret HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş ile EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz'i ziyaret etti. Buldan, TİP İstanbul İl Başkanlığı'ndaki ziyarette yaptığı konuşmada, TİP heyetine teşekkür etti. Buldan, bu ziyareti gerçekleştirmenin kendileri için anlamlı olduğunu söyledi.Türkiye'nin temel sorunlarını konuşacaklarını dile getiren Buldan, "Halkların Demokratik Partisi olarak 1 Şubat tarihinde başlatmış olduğumuz yeni demokrasi mücadelesi programı çerçevesinde siyasi partilerle görüşmeler gerçekleştiriyoruz." dedi.TİP Genel Başkanı Erkan Baş da ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade etti.Ziyaret daha sonra basına kapalı devam etti./Archive/2021/2/25/175702589-04a7b4c5-7a3a-4388-93b0-6b9b69d3519f38147383.jpgEMEP'İ DE ZİYARET ETTİBuldan, EMEP İstanbul İl Başkanlığı'nda yapılan ziyaretteki konuşmasında, partisinin yeni bir program açıkladığını, bu çerçevede muhalefet partileriyle buluştuklarını söyledi.Başlattıkları kampanyanın toplumun tüm kesimlerini ilgilendirdiğini dile getiren Buldan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde Hakkari ve Edirne'den Ankara'ya başlattıkları yürüyüşün kendilerine çok şey kattığını ifade etti.Pervin Buldan, diğer muhalefet partileriyle buluşmalarında gündemde olan yeni anayasa konusunu da görüştüklerini anlatarak, "Şu an yürürlükte olan Anayasa, Türkiye'nin sorunlarına çözüm olacak anayasa değil. Bir darbe anlayışıyla hazırlanmış olan ve Türkiye'deki bütün farklı kesimleri, inançları, kimlikleri ve kültürleri yok sayan Anayasa'nın böylesi süreçlerde herhangi bir faydasının olmadığını biliyoruz. Yeni bir anayasanın hazırlanması, yazılması için ortamın düzeltilmesi gerektiğini düşünüyoruz." diye konuştu.Ülkenin toplumsal barışa ihtiyacı olduğunu ifade eden Buldan, sorunların çözümünün karşılıklı olarak toplumsal barışı elde etmekten geçtiğini bildirdi.EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz'in gündeme ilişkin açıklamalarının ardından ziyaret basına kapalı devam etti. AAAlmanya'da büyük casusluk skandalı: Federal Meclis planlarınıRus istihbaratına iletti
Almanya'da büyük casusluk skandalı: Federal Meclis planlarını Rus istihbaratına iletti Şüphelinin, Alman parlamento binası Bundestag'a ilişkin gizli bilgiler topladığı ve bunu Berlin'deki Rus Büyükelçiliğine bağlı bir Rus istihbarat görevlisine verdiği iddia ediliyor. Federal savcılık bürosundan yapılan açıklamaya göre, Jens F. olarak tanımlanan Alman vatandaşı, parlamento tesislerindeki taşınabilir elektrikli cihazların bakımını gerçekleştirirken ele geçirdiği Federal Meclis'e ait kat planlarını, Temmuz ve Eylül 2017 tarihleri arasında Rus askeri istihbarat (GRU) biriminde görevli bir ajana aktarmakla suçlanıyor. Rus yetkililer henüz iddialar hakkında bir açıklama yapmadı.Alman Ceza Kanunu'na göre, yabancı bir istihbarat teşkilatında ajan olarak çalışmak, beş yılı geçmemek üzere hapis ve / veya para cezası; "ciddi durumlarda ise "on yıla kadar hapis cezası" ile cezalandırılıyor. cumhuriyet.com.trİçiyorsam sebebi var!
İçiyorsam sebebi var! İstanbul Modern Sinema’nın artık gelenekselleşen Oscar’ın Yabancıları seçkisinde izlediğimiz “Another Round” Danimarkalı sinemacı Thomas Vinterberg’in imzasını taşıyor. Oscar’ın Uluslararası kategorisinde kısa listeye kalan film aynı zamanda Altın Küre’ye de aday oldu. “Another Round”un bir yerinde Mads Mikkelsen’in müthiş bir dans performansı var. Onun dans ve jimnastik geçmişini bilmeyenler için bir hayli hoş bir sürpriz elbette ama bilenler için de aslında öyle, zira bu bir ilk onun için. Sight & Sound dergisinin Mart sayısında kendisi ile yapılan bir söyleşide “Danimarka’da benim eski bir dansçı olduğumu herkes bilir ve nihayet işte bir filmde Mads Mikkelsen’in dans ettiği gün gelip çattı. Yani elbette kimse ‘Aman Tanrım, acaba ne zaman dans edecek?’ diyerek etrafta koşturmuyordu ama bu Amerikan ordusunda donanma pilotu olan bir adamın filmlerde sürekli zayıf karakterleri oynaması gibi bir şey” diyor. Filmdeki dansa gelince, belki dans sanatına dair çok fazla teorik bilgim yok ama iyi bir dansı ya da dansçıyı görünce de anlarım; Mikkelsen gerçekten iyi. Üstelik bunca yılın beklentisi ve daha önce de fiziksel yanını çok güçlü bir şekilde sergilediği oyunculuk performanslarını düşünecek olursanız, yabana atılmayacak denli etkileyici, güçlü bir sahne çıkmış ortaya./Archive/2021/2/25/171937627-round2.jpgİşin bir başka ilginç yanı daha var: Thomas Vinterberg ve Mads Mikkelsen’in 12 yıl arayla ikinci filmleri “Another Round” (orijinal adıyla “Druk” yani Sarhoş, ama İngilizce adını Bir Tur Daha diye çevirmek olası, yani birer kadeh daha içelim anlamında). Cannes Film Festivali’nde gösterilen ve Mikkelsen’e En İyi Erkek Oyuncu dalında ödül getiren “Hunt”’da çalıştığı okuldaki bir çocuk tarafından haksız bir taciz suçlamasına maruz kalan bir anaokulu öğretmenini canlandırıyordu. Şimdi yıllar sonra yine bir öğretmeni canlandırıyor, ama bu sefer hayattan bezmiş bir lise tarih öğretmenini. İki film arasında organik bir bağ yok elbette ama sanki yıllar önce anaokulundan ayrılıp öğretmenlik kariyerine başka bir seviyede devam eden ama burada da aradığını bulamamış bir adamın hikayesi gibi algılamak da çok manasız olmaz sanki. Hatta ilginç bir zihin alıştırması bile yapılabilir, eğer mecaliniz varsa. /Archive/2021/2/25/171937096-round3.jpgALKOLLE ŞAKA OLMUYORLise son sınıflara tarih dersine giren ama, yukarıda da yazdığım gibi, hayata dair hiçbir heyecanı kalmamış, öğrencileri tarafından bile ciddiye alınmayan, karısıyla arası belli ki bir süredir soğuk bir adam Martin (Mads Mikkelsen). Onunla benzer kaderi paylaşan ve her biri yine onun okulunda farklı branşlarda öğretmenlik yapan üç arkadaşıyla birlikte günün birinde bir deney yapmaya karar verirler ve günümüzün en popüler Danimarkalı psikiyatrlarından Finn Skårderud’un kandaki alkol miktarı belli bir seviyeye çıktığında kişinin hayat kalitesinin artacağına dair teorisini test etmek üzere gündüz saatlerinde alkol almaya başlarlar. İşlerin kontrolden çıkması, her birinin değişik şekillerde ve farklı ölçülerde darbe alan hayatlarının dönüşmesi sadece bir zaman meselesidir artık./Archive/2021/2/25/171938596-round4.jpgHer ne kadar bize yabancı olsalar da İskandinav ülkelerinin (anlaşılan özellikle de Danimarka’nın) alkolle çok da sağlıklı olmayan bir ilişkisi var. Kuzeye çıktıkça kasvetli bir atmosferin ve sık sık nefes aldırmayan soğuğun o coğrafyalarda yaşayanları depresyona ve alkole sürüklemesi çok da anlaşılmaz değil elbette, ama Vinterberg’in filminde de gördüğümüz gibi alkolün pek şakaya gelir yanı da yok. Yer yer bir hayli alkolü öven bir tarzı var hem Martin’in (Churchill’in ne kadar içmeyi seven biri olduğunu, ama mesela Hitler’in ağzına içki sürmediğini örnekliyor derste) hem de diğerlerinin. Film doğrudan doğruya ‘içkinin zararları’ başlığı altında ele alınacak bir hikaye de anlatmıyor bu arada, sadece Skårderud’un öne sürdüğü iddianın kontrol edilmesinin pek mümkün olmadığını savlıyor. Ama onun ötesinde başta Mikkelsen olmak üzere, çok sağlam oyunculuk performansları yer alıyor filmde. Hatta birkaç sahnede oyuncuların gerçekten zilzurna olana kadar içip öyle kamera karşısına geçtiklerine yemin bile edebilirim, ama ispatlayamam. /Archive/2021/2/25/171938252-round5.pngİÇMEK AMA NEDEN VE NASILVinterberg’in meselenin dramatik boyutunu çok fazla sündürüp açık bir duygu sömürüsüne girişmemesi önemli bir artı puan elbette. Hatta bir sahnede Yeltsin, Brejnev, Johnson gibi dünya liderlerinin sarhoş (ve bazılarını çok iyi hatırladığımız) komik görüntülerini de koyarak bir hayli eğlenmiş. Üstelik Churchill (“Asla kahvaltıdan önce içmem” demesiyle ünlüymüş), Hemingway, Roosevelt gibi isimlerin alkolle olan muhabbetlerini (ki buna bizim tarihimizden de kimi örnekler ekleyebiliriz) filmin alkole olan bakış açısını yansıtabilmek adına özellikle vurgulamış. Yoksa, sorun içki içmekte değil elbette, neden ve nasıl içtiğinde… Sonuçta içkiyi kestiğinizde sorunlar çözülmüyor, sorunları çözmek için gerçekten bir adım atabildiğinizde, alttaki mesele ile yüzleşebildiğinizde zaten içki de anlamını yitiriyor. Vinterberg’in ustalıkla çektiği, Mikkelsen ve diğerlerinin cesurca ve kendilerini tam anlamıyla adayarak oynadığı “Another Round”un asıl meselesi bu kanımca.FİLMİN NOTU: 8/10 Emrah KolukısaOyuncu Berkay Ateş’ten Tarkan itirafı
Oyuncu Berkay Ateş’ten Tarkan itirafı YouTube'da yayımlanan "İbrahim Selim ile Bu Gece" programına konuk olan oyuncu Berkay Ateş, Tarkan'la ilgili anılarını anlattı. Ateş, "Dört gün Tarkan'ın korumalığını yaptım ama Tarkan'ı hiç görmedim" dedi. /Archive/2021/2/25/172922231-ibrahim-selim-ile-bu-gece-berkay-ates-tarkan.jpgOyuncu Berkay Ateş, YouTube izleyiciyle buluşan "İbrahim Selim ile Bu Gece"nin bu haftaki konuğu oldu.Koyu bir Beşiktaş taraftarı olduğunu anlatan oyuncu, geçmişe dönüp baktığında hayatında bir pişmanlığı olmadığını ancak zaman zaman gençken ilgili olduğu futbola devam edip Beşiktaş’ta kaleci olarak sahaya çıkmak isteğinin aklına geldiğini ifade etti.Programın "Gözlerimin İçine Bak" bölümünde İbrahim Selim'in yönelttiği sorulara cevap veren oyuncu, "Hiç misafirliğe gittiğin bir evde bornozu havlu olarak kullandın mı?" sorusun, "Burada kullanmamış olan var mıdır ki? Herkes yapar bunu ama bunun da özel taktikleri var. Mesela direkt bornozu kullanmamalı, bornozun kol kısımlarının içine elinizi sokun orada kurulayın elinizi dışardan bakınca fark edilmiyor da" dedi./Archive/2021/2/25/172938434-berkay-ates.jpgOyunculuğun yanı sıra, oyun yazarlığı da yapan Ateş, oyunculuk ya da yazarlık arasında bir tercih yapması gerekse hangisinin ağır basacağı sorusuna ise şöyle yanıt verdi:"Hikayenin iyi olduğu yerde oynamanın keyfi bambaşka. Orada yaptığım işimin karşılığını bulduğumu hissediyorum. Böyle işler oyunculuğa sarılmama sebep oluyor. Yazmanın keyfi ise bambaşka, ancak yazabilmem için şartlarımın istediğim gibi oluşması gerekiyor. İzole bir ortama mutlaka ihtiyaç duyuyorum. Uyumak ile uyanmanın bir farkının kalmadığı zaman dilimlerinde daha verimli yazdığımı düşünüyorum."/Archive/2021/2/25/172955355-berkay-ates-tarkan.jpgEvindeki masasından yatağına, oturma takımından kitaplığına kadar pek çok eşyayı kendi eliyle yaptığını anlatan oyuncu, ilerde marangozluk üzerine küçük de olsa mutlaka bir dükkan açma isteğinden de bahsetti.Marangozluk işleriyle uğraşmanın kendisini çok rahatlattığını da itiraf eden Ateş, "Hele zımpara atmak nasıl sakinleştiriyor beni inanamazsınız" ifadelerini kullandı.'TARKAN'IN KORUMALIĞINI YAPTIM'Gençlik zamanlarında Tarkan'ın harbiye konserlerinde koruma olarak çalıştığını anlatan oyuncu, o günlere dair şunları söyledi:"Dört gün boyunca konserlerde Tarkan’ın korumalığını yaptım ama Tarkan’ı hiç görmedim. Konser alanında güvenlik olarak çalışıyordum alan alabildiğine kalabalık benim Tarkan’ı görebilme şansım bile yok, evinde oturanlar Tarkan’ı daha iyi görüyor ve duyuyordu bence." cumhuriyet.com.tr