Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Monday, 06.09.2025, 06:25 AM (GMT)

News - Haberler

Tallinn’de gurur günü

Tallinn’de gurur günü figure > Genç kadın yönetmenler bu yıl Tallinn’den ödüllerle döndü. 24. Tallinn Siyah Geceler Film Festivali’nin ana yarışmasında Dağ’ın filmi, 26 film içinde öne çıkanlar arasındaydı. Zeynep Dadak’ın yeni projesi “Uyku Kampı” ise Eurimages Geliştirme Ödülü’nü aldı. Müzikle hayatta kendine yer açmaya çalışan yetenekli bir rapçi, bir aşk ve kurtuluş ihtimaline denk düşen genç bir kadın ve İstanbul’un zorlu mahallerinden birinden yükselen hip hop ritimleri; genç yönetmen Nisan Dağ, dünya prömiyerini yaptığı “Bir Nefes Daha” adlı filmiyle 24. Tallinn Siyah Geceler Film Festivali’nde en iyi yönetmen ödülünü kazandı. Estonya’nın başkenti olan ortaçağ şehri Tallinn’de önceki akşam düzenlenen kapanış töreninde en iyi film ödülünü ise Bulgaristan filmi “Fear” (Korku) aldı. Bir sınır kasabasında karşılaşan siyah bir mülteci ile emekli öğretmen arasındaki mecburiyet ilişkisini absürt bir mizah ve siyah beyaz görüntülerle anlatan filmin yönetmeni Ivaylo Hristov’un altını çizmek istediği mevzu, malum coğrafi sınırların yaşattığı ayrımlar değil esasen “ötekine” dair içselleştirdiğimiz korkularımızın bizi nasıl da sınırladığı. 10 bin Avroluk para ödülü de kazanan film, festivalin bu son gününde de seyirciyle buluşacak.‘ÖDÜL ÇOK İYİ GELDİ!’Pandemi nedeniyle sınırlanan festivaller arasındaki Siyah Geceler, iki haftayı aşan süresinden bu yıl da taviz vermedi, 13-29 Kasım arasında hem sinema salonunda hem de online olarak “hibrid” gerçekleştirildi. Partilerin ve etkinliklerin buz pateni ve orman pikniklerine dönüştüğü festivali bu yıl çoğu sinemacı ve eleştirmen gibi sanal âlemden takip ettik. “Bir Nefes Daha”nın yönetmeni Nisan Dağ, seyahat sınırlamalarını aşmayı başaranlar arasındaydı. Performanslarıyla da öne çıkan filmin başrol oyuncularından Hayal Köseoğlu, dizi çekimleri nedeniyle katılamasa da en iyi aktör ödülüne yakınlığı çokça konuşulan Oktay Çubuk Tallinn’deydi. Film sonrası sohbetlerde seyirciyle buluştu, bu yıl açık hava etkinliklerine dahil edilen yüzme seanslarına da katılma cesaretini gösterenler arasındaydı. Metaforik, melankolik ama illa ki içinde yaşadığımız sıkışık ve tuhaf zamanların duygusunu dosdoğru yakalamaya çalışan yapımların yer aldığı ana yarışmadaki 26 filmin arasından sıyrılıp en iyi yönetmen ödülünün yanı sıra beş bin Avro para ödülü de kazanan Nisan Dağ, ödül gecesi sahnedeydi, filmin üç yıl süren zorlu yapım sürecinde kendisine sorgusuz sualsiz destek veren ailesine teşekkür etti. Özellikle Türkiye gibi kültür ve sanatın anında gözden çıkarılabildiği ülkelerde sinema yapmanın zorluğu ve karşılığında bu ödülü almanın önemini vurguladı. İlk filmi “Deniz Seviyesi” ile tanıdığımız Dağ’ın ikinci filmi “Bir Nefes Daha”, İstanbul Film Festivali Köprüde Buluşmalar Proje Geliştirme Atölyesi’nde ödül kazanarak önemli bir başlangıç yapmıştı.‘EN İYİ BALTIK FİLMİ’ “Baltık Filmleri” yarışmasında en iyi ödülü yabancıya gitmedi ve madencilerin dramını kapitalizmin acımasızlığını dile getirerek lafını sakınmayan Estonya filmi “The Last Ones” kazandı. Film aynı zamanda Estonya’nın en iyi yabancı dilde Oscar adayı.  Esin Küçüktepepınar

‘Yaptıklarımıza inancımızıyitirdik’

‘Yaptıklarımıza inancımızı yitirdik’ figure > Güç Başar Gülle, bugüne kadar Türk müziği, caz ve klasik Batı müziği hakkındaki birikimini çeşitli projelerinde ortaya koydu. Berklee Müzik Okulu’nu iki yılda tamamladı, BBC Senfoni ve ünlü müzik şirketi ECM tarafından yürütülen projelere, yanı sıra Toronto ve Valencia gibi önemli okullara davet edildi. ABD, Kanada, Almanya, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerde çeşitli festivallere katıldı. Gülle, okul arkadaşı Ürdünlü şarkıcı Farah Siraj’ın parçası için okuduğu uzun hava sonrası Los Angeles’taki genç hapishanesinde mahkûmlar için Türk müziği atölyesi de düzenlemişti. Bu parçanın Harvard Üniversitesi’ndeki performansında seslendirdiği uzun havası da büyük ilgi çekmişti.Şimdi sanatçının 2013 yılında yayımladığı “Bensiz” albümünün Borusan Müzik Evi’ndeki canlı konser kayıtlarından oluşan albümü dinleyiciyle buluştu. Gülle, albümünü yapıtlarına imza koymayan ortaçağ sanatçılarına ithaf ederek günümüz “ben” kavramına farklı bir soru ile yaklaşıyor. Klasik, caz, Latin ve flamenko etkilerinin hissedildiği “Bensiz Live” albümündeki tüm eserlerin müzik ve düzenlemesi Güç Başar Gülle’ye ait./Archive/2020/11/28/222556163-guc3-kulturmaxrnk.jpg‘ÇIKMAZ SOKAK...’Felsefe eğitimi almış bir insanın “Ben” kavramıyla ilgili bir albüm yapıyor olmasının altında derin bir anlam vardır diye düşünüyorum. Nedir “Bensiz” albümünün anlamı?Çok uzun süredir her yerimize sinmiş olan egolarımıza hapsolmuş kimliklerden çok sıkıldığımı fark ettim. Öyle bir hale geldik ki kendimiz dışında her şeye, herkese ne kadar yetenekli, zeki, başarılı, güzel, akıllı olduğumuzu göstermeye çalışıyoruz. Sosyal medyadan günlük konuşmalarımıza her yer ego silsilesi içinde. Ego, Yunanca “Ben varım” demek. O kadar yokluk içinde yüzüyoruz ki bunu unutmak için her yerde olmayan “ben”imizden bahsediyoruz. Bakkaldan ekmek alırken bile karizmatik gözükmeye çalışıyoruz. Yaptığımız şeylere o kadar inancımızı yitirdik ki akıl, düşünce üretebilmek için dayanacak bir inanç ve zemin kaybetti. O yüzden olmayan “ben”imize sığınarak kendimizi oyalıyoruz. Kadim literatürde “ben”, dünyevi anlamına gelir. Aslında burada dünyevi olmak değişime direnmek anlamına geliyor. Değişimi hissedemeyen ya da hissetmekten kaçan bireyin en çok sığındığı yer illüzyon benliği oluyor. Bu bir çeşit direnç. Hayat enerjisine ve hayat şevkine duyulan bir direnç. O yüzden bu tür bireyler kendi yararına olacağını bilse bile değişimin verdiği acıdan kaçmak için hiçbir fonksiyonu kalmayan bakış açılarına taparcasına yaşamaya devam etmek isterler. Lafzi düzeyde her şeyi anlar gözükmelerine rağmen iş eyleme geçince kaçma refleksleri devreye girer. Belki de en çok terbiye etmeye çalıştığım şey, bu tarz kaçışlarım oldu. “Bensiz”, bu kaçışlarımın sonundaki çıkmaz sokak oldu.Bensiz”in konser kayıtları neden şimdi, 7 yıl sonra dinleyiciyle buluşuyor?2013 yılında ben gitar, Volkan Hürsever kontrbas duo formunda kaydettik ve aynı yılın yaz döneminde yayımlandı. O dönem Türkiye için siyasi gerginliklerin çok arttığı bir dönemdi. Gezi olayları ve siyasi gerginlikler albümü birçok platformda gölgede bıraktı. 2015 yılında Borusan Müzik Evi’nde bu albümün konseri yapıldı. Hem ses hem de görüntü kayıtları alındı ama hiç yayımlama fikri yoktu. Pandemi döneminde her şey o kadar dijitalleşti ki dinleyenlerle canlı konser kaydı atmosferini paylaşmak istedim. Bu kadar birbirimizden uzaklaştığımız bir dönemde canlı paylaşımın tadını tekrar hatırlatmak istedim.ORTAÇAĞA İTHAF... Ortaçağa olan ithafın anlamı ne? Ortaçağ benim için modern dünya üzerine kurduğum ezbere benlik anlayışımı kırmamda yardımcı oldu. O yüzden ortaçağ sanatçılarından çok, onların farklı hayat formları benim için fonksiyonunu yitirmiş bakış açımı yenilememde ilham sembollerim. Ortaçağ benim için yüce bir yer değil, fakat oradaki yaşam formlarının etkisiyle bugüne ait ezberlerimizi kırarak kendime yaşam alanı oluşturmaya çalışıyorum. Modern, postmodern, analitik ve varoluşsal yaklaşımların fonksiyonunu yitirdiğine inanıyorum. Çok konuşuyoruz, çok okuyoruz, çok yemek yiyoruz çok uyuyoruz, çok üretiyoruz ve çok düşünüyoruz. Artık sadece durmaya, sessizliğe ve kendimizle kalmaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Ortaçağ sanatçıları benim için bir sembol, üretimin hem düşünsel hem de pratik hayatta ortak olduğuna inanıyorlar. Bu fikir inanılmaz ferahlatıcı benim için. Ayrıca bilginin değil bilmenin peşinde olma halleri bugün var olan enformasyon bombardımanından koruyan bir form veriyor bana. O yüzden albümü ortaçağ sanatçılarına ithaf etmek istedim.‘YOĞUN BİR DÖNÜŞÜM DÖNEMİ’Bununla birlikte müziğin ve müzisyenlerin içinde bulunduğu kriz ortamı derinleşiyor. Enstrümanlarını satmak zorunda kalan müzisyenler duyuyoruz ve maalesef yaşamlarını sonlandıranlar da var. Siz nasıl yorumlarsınız bu kriz ortamını?Psikolojik ve finansal olarak yoğun bir dönüşüm dönemi yaşıyoruz. Her yönümüzle küçülmek zorundayız gibi gözüküyor. Çok özel bir döneme tanıklık ediyoruz. Bilgi ve yaşam şekilleri dönüşüyor. Sonuçlarını hep birlikte kademeli bir şekilde göreceğiz. Umarım olabilecek en az acı ve kayıpla atlatabiliriz.    Orhun Atmış

Bir sebze meyve yetişmez buralarda

Bir sebze meyve yetişmez buralarda figure > İzmir’in tarım cenneti Bayındır’da tarım arazileri üzerine kum - çakıl ocağı ve yıkama, eleme tesisi yapılmak istendiği ortaya çıktı. Bölgede yaz kış tarım yapılıyor. Proje alanının 220 metre kuzeyinde Küçükmenderes Nehri yer alıyor. Bayındır Ziraat Odası Meclis Başkanı Mümtaz Almışlar, projeye karşı olduklarını belirterek “Tarımın başkenti burası. Kum ocağı açılırsa bir tane sebze meyve yetişmez’’ diye konuştu.ÇED SÜRECİSeryapı şirketi Bayındır’a bağlı Fatih Mahallesi’nde tarım arazileri üzerine “kum, çakıl ocağı ve yıkama, eleme tesisi” projesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurdu. Bakanlık, projenin çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) sürecini 11 Kasım’da başlattığını duyurdu. Bakanlığa sunulan proje tanıtım dosyasında projenin bedeli 945 bin lira olarak yer aldı. Dosyaya göre proje kapsamında yıllık 30 bin ton kapasite ile kum, çakıl ocağı işletmeciliği yapılması planlanıyor. Proje alanına 800 metre mesafede Fatih Mahallesi, 1.4 kilometre mesafede de Turgutlu Mahallesi yer alıyor. Proje alanına 7 kilometre mesafede ise Bayındır ilçesi bulunuyor. Proje kapsamında kepçe ve kamyon yapılarak faaliyet gösterileceği belirtiliyor. Küçük Menderes Ovası’nın da bulunduğu bölgede yer alan proje alanının etrafı da tarım alanlarıyla kaplı. Bakanlık, projeyle ilgili kararını önümüzdeki günlerde açıklayacak.‘EL BOMBASI KOYMAK GİBİ...’Gazetemize konuşan Bayındır Ziraat Odası Meclis Başkanı Mümtaz Almışlar, Bayındır’ın tarımın başkenti olduğunu belirterek ocağın bölgeye zarar vereceğini söyledi. Almışlar, özetle “Tarım arazilerinin yüzde 80’inde pırasadan lahanaya, karpuzdan domates bibere kadar her şey yetişiyor. Buraya kum ocağı açılmasına izin verilirse hepsi zarar görür. Tozunu hayal bile edemiyorum. Yani bu bölgeye el bombası koymaktır. Bayındır, yazlık kışlık sebze üretiyor. Burada yaşayanların yüzde 99’u geçimini tarımla sağlıyor. Kum ocağı açılırsa burada tarım tozundan toprağından etkilenir. Sağlıklı bir üretim kalmaz. Çiftçiyi kredi borçlarıyla bitiremediler. Böyle bitirirler. Tarım ürünlerini yüzde yüz ithal ederler artık. Yapılmasına karşıyım, bütün Bayındır olarak bölgeye sahip çıkacağız” dedi. l İSTANBUL Hazal Ocak

Hasankeyf’in kendi ağıdı, sahnede hesap soruyor!

Hasankeyf’in kendi ağıdı, sahnede hesap soruyor! figure > UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girebilmek için belirlenen 10 kriterden 9’unu taşıyan ama 50 yıl ömrü olacağı öngörülen Ilısu Barajı’nın suları altında bırakılan 12 bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf ile milyonlarca canlıya ev sahipliği yapan Dicle Vadisi sahneye taşındı. İlk gösterimi yapılan “Keypa 12500” oyununun yazarı ve oyuncusu Tuncay Özel, “Oyun, Hasankeyf’in kendi ağıdı. Hasankeyf, sahnede bir ruh olarak var ve hesap soruyor” dedi.TEK KİŞİLİK OYUNİstanbul’da 2017’den beri tiyatro gösterimleri yapan Şa Performans, Hasankeyf ve Dicle Vadisi için “Keypa 12500” adıyla oyun sergiledi. İlk gösterimi önceki akşam, Fatih’te bulunan Su Gösteri Sanatları Sahnesi’nde yapılan tek kişilik oyun, adını Hasankeyf’in ilk isminden alıyor. Çocukluğundan beri Hasankeyf’e gidip geldiğini söyleyen Tuncay Özel, “Batman’a gelen her misafiri Hasankeyf’e götürürdük. Şimdi ise biri geldiğinde ‘Hayde sizi Hasankeyf’e görürelim’ diyemiyoruz. Bu acı bir şey. Hasankeyf yok edilmeden önce belki de daha fazlasını yapabilirdim” diyor.‘AFFETMEYECEĞİM’Oyunun Hasankeyf’in kendi ağıdı olduğunu belirten Özel, “Karakter yok, Hasankeyf kendisi konuşuyor. Sahnede bir ruh olarak var. ‘Binlerce yıl insanlığa ev sahipliği yaptım ama insanlık bana sahip çıkmadı. Bakın ne hale geldim. Beni yok etmiş olabilirsiniz ama ruhum aranızda olacak, katillerimi affetmeyeceğim’ diyor. Ve hesap soruyor” diye konuşuyor. Özel, oyunun çıkış hikâyesine ve amacına dair de “En son mart ayında gittiğimde oturup ağladım. ‘Bu noktadan sonra Hasankeyf’in anca ağıdı yapılır, ruhu oynanır’ diye düşündüm ve yazmaya karar verdim. Ne büyük bir değeri kaybettiğimizi, neden sahip çıkamadığımızın sorgulamasını yapmak istedim. Bu acıyı, hafızayı diri tutmak istedim” diyor.Oynarken çok farklı bir ruh haline girdiğini söyleyen Özel, son olarak “Sanki ben, ben değilim. Bütünleşiyorum. Hem yazıp ve oynadığım ilk oyun olması hem de konusu itibarıyla benim için büyük öneme sahip. Türkiye’de, dünyada insanoğlu kapitalizmle birlikte bir doğa, kültür katliamına girişmiş. Başka Hasankeyf ve Dicle vadilerinin yok edilmemesi için bu oyunu herkese ulaştırmak istiyoruz” açıklamasında bulunuyor.‘AĞLADIM’Oyunu izleyen Hevi Işık ise şunları söyledi: “Dicle ve Hasankeyf’teki yıkım dile geldi. Hasankeyf’in ruhunu izliyor gibiydim. Yaranın hâlâ sıcak olduğunu hissettiriyordu. Ağladım. Hasankeyf oyununda, ‘12 yıllık tarihi kabul etmeyen modern insanlar’, hayat veren suyu bir silah olarak kullandı.” Mehmet Kızmaz

Perre Antik Kenti’de tek mezarda 3 iskelet bulundu

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Perre Antik Kenti’de tek mezarda 3 iskelet bulundu figure > Adıyaman Perre Antik Kenti'nde 2 bin yıllık kaya mezarlarının bulunduğu alanda yürütülen kazılarda 1600 yıllık olduğu belirlenen bir mezar içerisinde, 2 yetişkin ve 1 çocuk iskeleti ortaya çıktı. Kommagene Krallığı'nın beş büyük kentinden birisi olan ve Roma döneminde de önemini koruyan Örenli Mahallesi'nde yer alan Perre Antik Kenti'nde 2 bin yıllık kaya mezarlarının bulunduğu alanda yürütülen kazılarda aynı mezar içerisinde 3 iskelete ulaşıldı./Archive%5C2020%5C11%5C28%5C160522309-perre-antik-kentide-tek-mezarda-3-iskelet-bulundu_3.jpg Arkeologlar, bir kadın, bir erkek ve bir çocuğa ait iskeletlerin yanında bulunan sikke ve diğer eşyalardan, mezarın 1600 yıllık olduğunu ifade etti./Archive%5C2020%5C11%5C28%5C160521950-perre-antik-kentide-tek-mezarda-3-iskelet-bulundu_2.jpgBölgede daha önce yapılan kazılarda da 1500 yıllık bir erkek iskeleti bulunmuştu./Archive/2020/11/28/160521387-perre-antik-kentide-tek-mezarda-3-iskelet-bulundu_1.jpg DHA

İBB harekete geçti, evsiz yurttaşlar otellere yerleştirildi

İBB harekete geçti, evsiz yurttaşlar otellere yerleştirildi figure > Saraçhane'de köprü altında yatan evsiz yurttaşlar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından otellere yerleştirildi. İstanbul'da koronavirüse karşı alınan yeni tedbirler ile birlikte saat 20.00'de sokağa çıkma yasağı başladı. Yasağın ardından onlarca evsiz Saraçhane'deki köprü altında yan yana uyumaya çalıştı. Sosyal medyada yayılan bu görüntülerin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi, harekete geçti ve evsiz yurttaşlara yardım eli uzattı. /Archive/2020/11/29/000411605-281120202352033652037.jpgİstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yavuz Saltık, sosyal medya hesabı üzerinden, "Saraçhane'deki evsiz insanlarımızı İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak otellere yerleştirdik" dedi. cumhuriyet.com.tr

Emniyet uyardı: Bu belgeye inanmayın!

Emniyet uyardı: Bu belgeye inanmayın! figure > Emniyet Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada bazı sosyal medya platformlarında 'genelge' başlığı ile dolaşıma giren belgenin sahte olduğu ve itibar edilmemesi gerektiği bildirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada bazı sosyal medya platformlarında 'genelge' başlığı ile dolaşıma giren belgenin sahte olduğu ve itibar edilmemesi gerektiği bildirildi.Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Türk Polis Teşkilatı sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:"Bazı sosyal medya platformlarında 'Genelge' başlığı ile paylaşılan belgeler SAHTEDİR. Covid-19 tedbirleri ile alaka alınacak tüm tedbirler Resmi Kanallar vasıtasıyla duyurulur. Bu tür kaynağı belli olmayan SAHTE BELGELERE itibar etmeyiniz."/Archive/2020/11/28/232600629-256973404x466.jpg cumhuriyet.com.tr

Cumhuriyet artık Telegram'da!

Cumhuriyet artık Telegram'da! figure > 97 yıldır tarafsız, doğru, ve ilkeli gazeteciliğin adresi Cumhuriyet artık Telegram'da. Gündem yoğunluğundan gözünüzden kaçan haberleri görmek, son dakika gelişmelerini takip etmek ve Telegram'a özel içerikleri kaçırmamanız için kanalımıza abone olun.Kanala abone olmanız için linke tıklamanız yeterli: https://t.me/cumhuriyetgazetesi  cumhuriyet.com.tr

Taylan Antalyalımilli takıma göz kırptı

Taylan Antalyalı milli takıma göz kırptı figure > Galatasaray'ın bu yıl yıldızı parlayan Taylan Antalyalı, Rize deplasmanında müthiş oyununu şık bir golle süsledi. Galatasaray'ın bu yıl yıldızı parlayan Taylan Antalyalı, Rize deplasmanında müthiş oyununu şık bir golle süsledi./Archive%5C2020%5C11%5C28%5C230928794-galatasaray-rizesporu-4-0-maglup-etti_9.jpgSosyal medya, Taylan'ı kötü günler yaşayan (A) Milli Futbol Takımı'na önerdi. Twitter ve Instagram'da kullanıcılar Milli takım Teknik Direktörü Şenol Güneş'i işaretleyip "Taylan milli takıma.. Şimdi değilse ne zaman" ifadelerini kullandılar.Taylan 1.5 yıl önce Erzurumspor'dan Galatasaray'a gelmişti. cumhuriyet.com.tr

Yurttaşların kafasınıkarıştıran sokağaçıkma kısıtlamasının ayrıntıları

Yurttaşların kafasını karıştıran sokağa çıkma kısıtlamasının ayrıntıları figure > Türkiye genelinde yeni tip koronavirüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında, hafta sonu belirli saatlerde uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması devam ediyor. Yurttaşların kafasını karıştıran kısıtlama saatleri şu şekilde:- Hafta sonları akşam 20'den sabah saat 10'a kadar sokağa çıkma sınırlaması uygulanacak. Uygulama ilk olarak geçen hafta 21 Kasım Cumartesi saat 20.00'dan itibaren başladı.-Bu hafta kısıtlama 28 Kasım Cumartesi günü saat 20.00'den 29 Kasım Pazar günü saat 10.00'a kadar ve 29 Kasım Pazar günü saat 20.00'den 30 Kasım Pazartesi 05.00 saatine kadar uygulanacak.Öte yandan kısıtlamanın olduğu günlerde sokağa çıkma saatleri yaşa göre de düzenlenmiş durumda. -İçişleri Bakanlığı'nın aldığı karar gereği 65 yaş ve üzeri yurttaşlar saat 10.00'dan itibaren sokağa çıkabilecek. 65 yaş üstü yurttaşların sokağa çıkma izni saat 13.00'da dolacak. -Bu saatten sonra 16.00'ya kadar 20 yaş ve altı sokağa çıkabilecek. Akşam saat 20.00'den sonra yeni kısıtlama başlayacak ve herkes evlerine dönecek.Yani, 65 yaş ve üzeri yurttaşlar 10.00 ila 13.00 saatleri, 20 yaş altı yurttaşlar, 13.00 ila 16.00 saatleri arasında sokağa çıkabilecek. cumhuriyet.com.tr

Yurttaşların kafasınıkarıştıran sokağaçıkma kısıtlamasının detayları

Yurttaşların kafasını karıştıran sokağa çıkma kısıtlamasının detayları figure > Türkiye genelinde yeni tip koronavirüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında, hafta sonu belirli saatlerde uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması devam ediyor. Yurttaşların kafasını karıştıran kısıtlama saatleri şu şekilde:- Hafta sonları akşam 20'den sabah saat 10'a kadar sokağa çıkma sınırlaması uygulanacak. Uygulama ilk olarak geçen hafta 21 Kasım Cumartesi saat 20.00'dan itibaren başladı.-Bu hafta kısıtlama 28 Kasım Cumartesi günü saat 20.00'den 29 Kasım Pazar günü saat 10.00'a kadar ve 29 Kasım Pazar günü saat 20.00'den 30 Kasım Pazartesi 05.00 saatine kadar uygulanacak.Öte yandan kısıtlamanın olduğu günlerde sokağa çıkma saatleri yaşa göre de düzenlenmiş durumda. -İçişleri Bakanlığı'nın aldığı karar gereği 65 yaş ve üzeri vatandaşlar saat 10.00'dan itibaren sokağa çıkabilecek. 65 yaş üstü vatandaşların sokağa çıkma izni saat 13.00'da dolacak. -Bu saatten sonra 16.00'ya kadar 20 yaş ve altı sokağa çıkabilecek. Akşam saat 20.00'den sonra yeni kısıtlama başlayacak ve herkes evlerine dönecek.Yani, 65 yaş ve üzeri vatandaşlar 10.00 ila 13.00 saatleri, 20 yaş altı vatandaşlar, 13.00 ila 16.00 saatleri arasında sokağa çıkabilecek. cumhuriyet.com.tr

"Diagne artık 15 milyon Avro!"

"Diagne artık 15 milyon Avro!" figure > Galatasaray İkinci Başkanı Abdurrahim Albayrak, 4-0 kazandıkları Çaykur Rizespor karşılaşmasında 3 gol atan forvet oyuncuları Diagne’nin bugün fiyatının yükseldiğini belirtti. Galatasaray İkinci Başkanı Abdurrahim Albayrak, 4-0 kazandıkları Çaykur Rizespor karşılaşmasında 3 gol atan forvet oyuncuları Diagne’nin bugün fiyatının yükseldiğini belirterek, "Onu isteyenler de vardı ama bugün fiyatı yükseldi. Diagne artık 15 milyon Avro" dedi.Abdurrahim Albayrak, Süper Lig’in 10’uncu haftasında deplasmanda 4-0 kazandıkları Çaykur Rizespor maçının ardından yaptığı açıklamada, eksik oyuncu sayısının fazla olmasına rağmen net bir skorla İstanbul’a galibiyetle döndüklerini söyledi. Albayrak, karşılaşmada hiçbir oyuncunun sakatlık yaşamamasının sevindirici olduğunu belirterek, "Her futbolcumuz yere yattığında ‘aman’ diye yerimden fırladım. Allah’a şükürler olsun ki ne bizde ne de Rizesporlu futbolcularda bir sakatlık olmadı. Bu sevindirici. Çok güzel oynadık. Geçen hafta Kayserispor maçında da güzel oynamıştık ama şans bizden yana değildi. Ama bugün daha da güzel, muhteşem oynadık. Rizespor son haftaların çok başarılı takımı. Çok iyi oynayan Rizespor karşısında bugün 4-0 gibi net bir skorla galip ayrıldık. Tüm futbolcuları ve başta Fatih hocamı tebrik ediyorum. Bu 3 puana ihtiyacımız vardı. Çaykur Rizespor’a da bundan sonraki maçlarında başarılar diliyorum" diye konuştu./Archive%5C2020%5C11%5C28%5C230928607-galatasaray-rizesporu-4-0-maglup-etti_6.jpgAlbayrak, bir basın mensubunun eksiklere rağmen alınan galibiyeti nasıl değerlendiriyorsunuz sorusu üzerine, "Sabah kahvaltısında da Fatih hoca ile bunu uzun uzun konuştuk. Babel’i 3’üncü forvet olarak hocam sağ olsun adapte etti. Muslera yok, yedeği Okan yok. Sağ bek, sol bek, stoper sakat. Bazı arkadaşlarımız Covid-19’dan dolayı yok. Arda, Belhanda, Omar yok. Sabah tahtaya da yazdık. 7, 11 oyuncumuz yok. Ama hocamız bunu mazeret etmedi. Geçen hafta Kayserispor maçında kaçırdığımız goller 7-8 olurdu. Bugün de kaçırdığımız goller, Rize’nin müthiş kalecisi var, çok iyi oynadı. Kendisini tebrik ediyorum. Milli takıma yeni bir kaleci geliyor. İki haftada 15 gol atardık ama maalesef geçen hafta olmadı. Rize’de doğup büyüdüğüm şehirde bugün güzel bir gün oldu. 4-0 gibi net bir galibiyetle İstanbul’a dönüyoruz. İnşallah bundan sonraki maçlarımız daha da güzel, keyifli olacak. Sakat oyuncularımız da aramıza döndüğünde bambaşka Galatasaray olacak. Çünkü çok iyi çalışıyor, hazırlanıyoruz. Florya’da nasıl bir çalışma temposu olduğunu görmeden kimse bilemez. Bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.Albayrak, karşılaşmada 3 gol atan Diagne’nin performansına yönelik gelen soruya ise, "Diagne bugün artık 15 milyon Euro. İsteyenler de vardı, şimdi fiyat artırdık. 3 gol atan bir santrafor. Diagne’nin bu golleri atmasına kendisi ve Galatasaray için ihtiyacımız vardı. Çok büyük bir yatırım yapmıştık. Bugün 3 gol attı, kaçırdıkları da oldu" yanıtını verdi. DHA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter