Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Thursday, 11.06.2025, 10:42 AM (GMT)

News - Haberler

Fitch, Türkiye'nin kredi notu görünümünü"durağan" olarak revize etti

Fitch, Türkiye'nin kredi notu görünümünü "durağan" olarak revize etti Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu "BB-" olarak teyit ederken, görünümünü "negatif"ten "durağan"a çevirdi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu "BB-" olarak teyit ederken, kredi notu görünümünü "negatif"ten "durağan"a çevirdi.Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi görünümünü revize etti.Kuruluştan yapılan açıklamada, Türkiye'nin uzun vadeli yabancı para birimi cinsinden kredi notunun "BB-" olarak teyit edildiği, kredi notu görünümünün ise "negatif"ten "durağan"a çevrildiği bildirildi.Türkiye'nin yeni ekonomi yönetimiyle daha tutarlı ve Ortodoks bir politikaya dönüşünün 2020'de düşen uluslararası rezervlerden, yüksek cari açık ve kötüleşen yatırımcı güveninden kaynaklanan kısa vadeli dış finansman risklerini hafifletmeye yardımcı olduğuna işaret edilen açıklamada, "Para politikası önemli ölçüde sıkılaştırıldı, uluslararası rezervler istikrar kazandı ve Türk Lirası kasım ayı başından bu yana dolar karşısında yüzde 18 değer kazandı." değerlendirmesinde bulunuldu.Açıklamada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) para politikasında sadeleşmeye gittiği anımsatılarak, yatırımcı duyarlılığı ve yerel aktörlerdeki değişimin Türk Lirası'nın önemli ölçüde değer kazanmasına, risk priminin düşmesine ve bazı net sermaye girişlerine yol açtığı aktarıldı.Türkiye ekonomisine ilişkin tahminlere de yer verilen açıklamada, Türkiye ekonomisinin geçen yılın 3'üncü çeyreğindeki güçlü toparlanmanın ardından pozitif büyüme ivmesini sürdürdüğü ve 2020'de yüzde 1,4 büyüdüğünün tahmin edildiği bildirildi.Ülke ekonomisinin 2021'de yüzde 5,7 büyümesinin beklendiğine işaret edilen açıklamada, büyüme hızının 2022'de de yüzde 4,7 olmasının öngörüldüğü kaydedildi.Açıklamada, enflasyonun ise bu yıl sonunda yüzde 11'e ve 2022'de yüzde 9,2'ye düşmesinin beklendiği bildirildi. cumhuriyet.com.tr

Vitrindekiler...

Vitrindekiler... Cumhuriyet Kitap'tan, raflarda yerini alan çeşitli alanlardan yayımlanmış kitaplardan yetkin bir liste /Archive/2021/2/20/005059824-ic1.jpgÇocuklar İçin 1920 Dersleri / Ataol Behramoğlu / Cumhuriyet Kitapları / 48 s.“Ulus olarak en büyük eksiğimizin bilgisizlik olduğunu düşünüyorum. Biz böyle değildik ama giderek böyle olduk. Bilgisizliğimizin yanı sıra buna ilişkin bir de yanlışımız var: Bilgi edinmenin yöntemini ezberlemek sanıyoruz. Oysa bilgi edinmek bir sevinçtir. Öğrenmek mutluluktur. Öğretmenlerinin, anne babalarının, büyüklerinin çocuklara öncelikle kazandırmaları gereken bilinç budur: Araştırarak, irdeleyerek, soru sorarak öğrenmenin, bilgi edinmenin, akıl yürütmenin can sıkıcı zorunluluk ya da ezbercilik değil, bir mutluluk, bir sevinç olduğu...” 23 Nisan’ın yüzüncü yılında Çocuklar İçin 1920 Dersleri’ni hazırlarken uygulamaya çalıştığı yöntemi bu sözlerle açıklıyor Ataol Behramoğlu./Archive/2021/2/20/005111262-ic2.jpgDijital Çağda Anne Baba Olma Sanatı / Julianna Miner / Çev.: Ayhan Semih Koç / Mona Kitap / 290 s.İki binli yılların tabletle büyüyen kuşağını bekleyen tehlikeler neler? Kontrolsüz sosyal medya grupları, oyun siteleri, zararlı arkadaşlar ve pek çok diğer tuzak… Çocuklarımızı küstürmeden yaşamlarında bu konuda hassas bir kontrol nasıl sağlanabilir? Kitabında uzman tavsiyelerinin yanı sıra gerçek hikâyelere de yer veriyor Julianna Miner. Ve karmaşık dijital du¨nyanın yeni kuşağı en iyi nasıl yönlendirebileceğini eleştirel bir anlayışla sunuyor. Bazı bölüm başlıkları ise şöyle: Sosyal Medya ve Hayali Seyirci; Dijital Flört ve Çevrimiçi Ortamda Ergen İlişkileri; Dijital Bağımlılık ve Çevrimiçi Ortamda Riskli Davranış; Dehb veya Otizm ile Yetişmek; Saldırganlar, Taciz ve Zorbalık./Archive/2021/2/20/005123621-ic3.jpgOza / Andrey Voznesenski / Çev.: Ülker İnce / Ve Yayınevi / 64 s.Oza, iç içe geçmiş derin bir aşk şiiri. Mayakovski’den sonra Rus şiirinin biçimsel sınırlarını kıran, insani değerlerin baş koruyucusu bir şairin, Andrey Voznesenski’nin hançeresinden, devrimci bir şiir. Oza’sının ilk yayımlanışının 50’inci yılında, gözden geçirilen, sayfa tasarımları yenilenen ve Kenan Yücel’in beş resminin yer aldığı bu yeni baskısı, Özdemir İnce’nin ön sözüyle sunuluyor./Archive/2021/2/20/005135480-ic4.jpgSevgi ve Para Arasında Ana Baba Olmak / Fabrizio Zilibotti, Matthias Doepke / Çev.: Ayşe Öztürk / The Kitap / 448 s.Kitapta, insanların kaç çocuk yapmak istediklerini, çocuk yetiştirmeye ne kadar yatırım yaptıklarını ve hangi ebeveynlik tarzını seçtiklerini anlamada ekonominin yardımcı olabileceği savunuluyor. Ayrıca ebeveynlikteki toplumsal cinsiyet rollerinin dönüşümü, ekonomik gelişim sürecinde geniş aileden çekirdek aileye geçişi, ebeveynlerin çocuk işçiliğine karşı değişen tutumları ve hatta sosyal sınıflar arasında farklı tercih ve değerlerin oluşumu ve aktarımı masaya yatırılıyor. Doepke ve Zilibotti, Orta Çağ’dan günümüze; ABD, İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya ve İsveç’ten Çin ve Japonya’ya uzanan araştırmalarında para, sevgi, bilgi ve zaman bağlamında ebeveynlik uygulamalarını, ekonomik güçlükler ve artan eşitsizlik ortamında ebeveynlerin çocuklarını nasıl büyüttüklerini detaylı bir şekilde inceliyorlar./Archive/2021/2/20/005159464-ic5.jpgAnlatmak İçin Yaşamak / Gabriel Garcia Marquez / Çev.: Pınar Savaş / Can Yay. / 576 s.20’inci yüzyıl edebiyatına damgasını vuran büyülü gerçekçiliğin büyük ustası Gabriel García Márquez; Yaprak Fırtınası’ndan Yüzyıllık Yalnızlık’a, Kolera Günlerinde Aşk’tan Benim Hüzünlü Orospularım’a, esin kaynaklarını hep kendi yaşamında, yakın çevresindeki insanlarda aramıştı. O nedenle, yapıtlarıyla yaşamı arasında sık dokunmuş bağlar vardı. Anlatmak, yazmak için yaşamış büyük bir yazarın anılarının çok ötesinde roman tadında okunabilen Anlatmak İçin Yaşamak’ta; “Hayat, insanın yaşadığı değildir; aslolan, hatırladığı ve anlatmak için nasıl hatırladığıdır” diyen Márquez’in yalnızca yaşam öyküsünü değil, tüm yapıtlarının izlerini bulacaksınız./Archive/2021/2/20/005212011-ic6.jpgGölge Oyunu / Joseph O’Connor / Ayça Çınaroğlu / Sia Kitap / 432 s.Gölge Oyunu’nun başkişisi Bram Stoker, Kont Drakula’nın yazarı. Ancak Gölge Oyunu, onun yeni evli bir genç olarak sokaklarında Karındeşen Jack’in dolaştığı, kulüplerinde Oscar Wilde’ın gösteriş yaptığı Victoria dönemi Londrası’na gelişiyle başlıyor. Stoker, İngiltere’nin en ünlü Shakespeare oyuncusu Henry Irving’in ünlü tiyatrosu Lyceum’un müdürü olunca, hevesle sürdürdüğü görevinde ve muhafazakâr bir toplumun standartlarına uymada gösterdiği başarıyla yaşamının rotası değişir. Irving’le dostluğunun arasına ünlü aktrist Ellen Terry girince üçünün de yolları umulmadık yönlere sapar. Stoker’ın yazacağı romanın korkutucu kahramanı Kont Drakula’yı esinlendiren kişi ise hiç uzağında değildir./Archive/2021/2/20/005227198-ic7.jpgHakikat Masal Değildir - Politik Felsefi Değinmeler / Murat Müfettişoğlu / Tekin Yay. / 304 s.Gilles Deleuze, “Hakikat, onu yeniden üretme arzumuzla ilişkilidir” diyerek hakikatin yeniden üretilebilen boyutuna ve yenilenmesi gerekliliğine dikkat çeker. Ursula K. Le Guin zor zamanların geleceğinden dem vururken, “Özgürlüğü anımsayabilecek yazarlara ihtiyaç duyacağız. Şairlere, hayalperestlere; daha büyük bir hakikatin gerçekçilerine” der. Thomas Bernhard iki tavra da yakın durarak konuyu bağlar: “Daima ‘ama’ diyecek birileri olmalıdır. Oysa hep her şeyi belirleyen birileri oluyor. ‘Hakikat’ aslında sadece bir ‘ama’ ekleyip cümleyi tamamlamaktır.” Müfettişoğlu, günümüzün zorlu koşullarında bildiğimizi düşündüğümüz entelektüel, ahlaki ve politik kavramları felsefenin mihenk taşına vurarak tartışmaya açıyor. Politik felsefenin yaşamla bağlarını ortaya koyuyor./Archive/2021/2/20/005238761-ic8.jpgAğıtların Tanrısı / Sepin İnceer / Doğan Novus / 408 s.Ağıtların Tanrısı bir aşk mektubu... Yazar, eğitmen Sepin İnceer’in ölen eşi, sevgilisi, çocuklarının babası Okan’a yazdığı bir aşk mektubu. Bir ağıt. Bir kadının sevdiğinin ölümüne ve bu ülkede ömrü kelebeklerden daha kısa süren, ölen bütün çocuklara yaktığı, kalbi parçalayan bir ağıt. Ve bir manifesto. Bu topraklarda yaşanmış bütün acılarla yüzleşmeden, bir hiç uğruna ölen bütün çocuklarımızın yasını tutmadan yola devam edilemeyeceğini haykırarak ilan eden bir manifesto./Archive/2021/2/20/005259260-ic9.jpgYunus Emre / İlhan Başgöz / Pan Yay. / 360 s.Yunus Emre hakkında bildiklerimiz üç kaynaktan gelir. Bunlardan biri yazılı kaynaklardır. Bize yazılı ulaşmış olsalar da bunların çoğunun kaynağı sözlüdür, bu nedenle doğruluklarına güvenilmez. İkincisi sözlü tarih / sözlü kültür geleneğidir. Yunus Emre yedi yüz yıldır halkın dilinde, telinde ve gönlünde yaşamıştır. Orada Yunus bazen gaipten bilen derviş, bazen çiçeklerin dilinden anlayan bir ermiş, bazen şiirlerini balıklara ve meleklere okutan bir büyük sanat ustası, bazen de çiftinde çubuğunda yoksul bir ekincidir. Üçüncü kaynak ise Yunus Emre’nin şiirleridir. Kitap, Yunus Emre’nin şiirlerinden bir güldeste ve Yunus Emre’nin şiiri üzerine İlhan Başgöz’ün bir incelemesini içeriyor./Archive/2021/2/20/005332166-ic10.jpgBaşka Bir Dünya Mümkün mü? - Kanlı Gülden Acı Çikolotaya Küresel Eşitsizliğin Hikâyesi / Serap Çakır / e-kitap.Kitapta; özellikle neoliberal politikaların hayata geçirilmeye başlandığı 1980’den bu yana küreselleşen eşitsizliğin yol açtığı sefalet ve ekolojik yıkım, tarihsel süreciyle gözler önüne seriliyor. Serap Çakır; akademik eserlerden ve medya haberlerinden yararlanarak kaleme aldığı, araştırmacı gazetecilik çalışmasında, yalın dille ortaya koyduğu insan hikâyeleriyle, herkesi "farkında olmaya" ve tüketim alışkanlıklarını sorgulamaya çağırıyor. Fikret Başkaya’nın önsözüyle, e-kitap olarak yayımlanan kitap ücretsiz indirilebilir: https://www.publitory.com/e_books/2599-baska-bir-dunya-mumkun-mu-kanli/Archive/2021/2/20/005353869-ic11.jpgParti Tarihi 1: Türkiye Komünist Partisi’nin Kuruluş Dinamikleri / Kolektif / Yazılama Yay. / 298 s.Türkiye Komünist Partisi’nin kuruluşunun üzerinden 100 yılı aşkın bir süre geçti. Parti Tarihi çalışması bu tarihin, barındırdığı süreklilikler ve kopuşlarla ele alınmasını amaçlıyor. Birinci Cilt; Osmanlı döneminde ortaya çıkan ilk sosyalist örgütlenmeler ve işçi hareketlerinden, “Parti’nin tarih öncesinden” yola çıkıyor. Türkiye komünist hareketinin ortaya çıkışı, Osmanlı dönemindeki sosyalizmden kopuşla birlikte gerçekleşiyor. Bu kopuş, ulusal kurtuluş mücadelesine, ülkenin yapısal dönüşümüne eşlik ediyor. Komünist hareketin genç Cumhuriyet döneminde yaşadığı deneyim, hem bu dönüşümden hem de kaçınılmaz olarak Cumhuriyet’in Sovyetlerle ilişkilerinden doğrudan etkileniyor. 1927 Tevkifatı’na kadar yaşanan sürecin belgeleriyle irdelendiği çalışmada; yaygınlık kazanmış saldırı ve tahrifatı yanıtlamak da hedefleniyor./Archive/2021/2/20/005410197-ic12.jpgSofraya Bir Tabak Daha Koy / Gizem Hacımuto / Bilgi Yay. / 240 s.Eski bir apartmana bir şehrin kaç farklı sesini sığdırabilirsiniz? Kaç rengini? Kaç hatırasını? Reçeli bir türlü tutturamayan Aysel, çorba içemeyen Melih, mücver yapamayan Erol, pilav pişirmekten kaçan Zeliha, köklü bir ailenin kızı sıfatıyla mutfağa hiç girmemiş ama günü geldiğinde kendisini yapayalnız bulmuş Şara Hanım, hiçbir tadı ayırt edemeyen Sinan, hiçbir kekin tarifini istediği gibi hayata geçiremeyen Nilgün, herkesin matemine helva yetiştirirken yeteneklerini acısı karşısında kaybeden Necibe… İlginç, değil mi? Ama mesele çok daha derinlerde. Gizem Hacımuto, incelikli bir biçemde kaleme aldığı duygu yüklü hikâyelerinde, aramızda yaşayan ve görmekte yeterince cömert davranmadığımız insanları daha yakından tanımaya çağırıyor. Cumhuriyet Kitap Eki

‘Bir efsane sevilen bir kralıtahttan edebilir mi?’

‘Bir efsane sevilen bir kralı tahttan edebilir mi?’ J. K. Rowling’in COVID-19 salgını boyunca, evlerinde tıkılı kalan çocuklar için internet üzerinden yayınladığı Ickabog, şimdi kitaplaştı. Usta hikâye anlatıcısı Rowling, Ickabog’da da tüm hünerlerini konuşturuyor. Dünyanın en mutlu ülkesinde, Kornukopya Krallığı’ında geçen hikâyede yönelttiği sorular ise sadece çocuklara değil yetişkinlere de ses veriyor. Yapı Kredi Yayınları’nca Hazel Bilgen çevirisiyle yayımlanan kitapta, Türkiye’den minik Rowling okurlarının çizimleri de yer alıyor. /Archive/2021/2/20/004755279-ic1.jpgFotoğraf: DEBRA HURFORD BROWNHarry Potter serisiyle daha hayattayken adını klasikler arasına yazdırmış J. K. Rowling, bir süre önce çocuk kitapları yazmaya ara verdiğini açıklamıştı. Artık kurduğu vakıfla birlikte hareket ederek dünya çocuklarına yardım organizasyonlarında yer alacağını açıklamıştı. Fakat bunca büyümüş bir hayran kitlesi ve devasa okur ağına karşın kalemini dinlendirme kararı alan Rowling; dünyanın salgınla birlikte yaşadığı yeni ve zor sınavında, bu kararını gözden geçirmek zorunda kaldı.Herkesin evlerinde kapalı kaldığı bir dönemde yazdıklarıyla biraz olsun bu kasvetli ortamı biraz olsun dağıtabilmek amacıyla, Harry Potter kitaplarından arta kalan zamanlarında yıllar önce yazmaya başlayıp yarım bıraktığı fakat tavan arasında kalan bir çalışmasını ortaya çıkardı: Ickabog.TAVAN ARASINDAN ‘DİNLEYİCİLER”EKitap için yazdığı kapsamlı denebilecek ön sözde şöyle diyor J. K. Rowling:“Hikâye on yıldan uzun bir süre tavan arasında kaldı; COVID-19 pandemisi olmasa ve milyonlarca çocuk okula gidip arkadaşlarıyla buluşmaktan mahrum kalarak eve kapanmış olmasa muhtemelen hâlâ orada kalırdı. İşte o zaman aklıma hikâyeyi ücretsiz olarak internet üzerinden yayınlamak geldi, çocuklardan da hikâyeyi resimlemelerini isteyecektim…”Dediği gibi de yapıyor Rowling, tozlu tavan arasından daktilo ve el yazması kâğıtlarla dolu kutuları indirip çalışmaya koyuluyor. Çalışmasının sonuna geldiğinde ise Ickabog, internet üzerinden “dinleyici”lerine ulaşıyor. Hikâyeyi bölüm bölüm her gece seslendiriyor Rowling. Evlerinde tıkılı kalmış milyonlarca çocuk da, yazarın masal dünyası davetini geri çevirmiyor.Ickabog şimdi ise bir kitap olarak okurların karşısına çıktı. Yapı Kredi Yayınları’nca Hazel Bilgen çevirisiyle yayımlanan kitapta, Türkiye’den minik Rowling okurlarının çizimleri de yer alıyor./Archive/2021/2/20/004736420-ic2.jpgDÜNYANIN EN MUTLU ÜLKESİRowling’in hikâyesi Kornukopya Krallığı’ında geçiyor; dünyanın en mutlu ülkesinde. Sınırsız maddi imkanlara sahip kralı ise ülkesinde bir dert olmadığından kendini ava, gezmeye ve eğlenmeye vermiştir. Halk da öyle… Refah içinde yaşamlarını sürdürmektedirler.Fakat efsaneye göre korkunç canavar Ickabog’a ev sahipliği yapan kuzeydeki çamurlu ve sisli Bataklık Diyarı, bu ülkenin bahsedilen mutluluktan nasibini almamış tek yeridir. Ickabog bir efsanedir, dolayısıyla gerçek olmadığı düşünülür. Çocukları korkutmak, onlara ders vermek için kullanırlar bunu.Peki, ya bu efsane can bulur da mutlu bir krallığı tehdit etmeye başlarsa? Rowling’in hikâyesinde de tam olarak böyle oluyor ve sorduğu sorular da hikâye boyunca devam ediyor:“Bir efsane çok sevilen bir kralı tahtından edebilir mi? Bir zamanlar refah içindeki bir ülkeye diz çöktürebilir mi? Peki bir efsane iki cesur çocuğu hiç istemedikleri, hatta akıllarının ucundan dahi geçmeyen bir maceraya sürükleyebilir mi?”.Usta hikâye anlatıcısı J. K. Rowling, Ickabog’da da tüm hünerlerini konuşturuyor. Hikâyede yönelttiği sorularla yine sadece çocuklara değil yetişkinlere de ses veriyor.Ickabog / J. K. Rowling / Çeviren: Hazel Bilgen / Yapı Kredi Yayınları / 282 s. Güneş Kayaöz

Çocuk Edebiyatıve Pozitif Bilim!

Çocuk Edebiyatı ve Pozitif Bilim! Christopher Edge, Bilgi Yayınevi tarafından basılan ve pozitif bilimleri çocuk edebiyatıyla ustaca buluştururken “öğretirken eğlendirmeyi” ve “eğlendirirken düşündürmeyi” başardığı kitaplarında; temel fizik yasalarından matematiğe, kuantum fiziğinden astronomiye bilimsel, felsefi ve edebi nitelikli hikâyeler sunuyor. /Archive/2021/2/20/004400625-ic1.jpgKUANTUM VE ÇOCUK!İngiliz Chistopher Edge, kitapları yirmiden fazla dile çevrilen, birçok ödül kazanmış bir yazar. Türkiye’de iki kitabı Bilgi Yayınevi tarafından, Ceren Ceylan’ın çevirisiyle basıldı. İlk olarak Albie Brıght’ın Sayısız Dünyası isimli kitabı çıkmıştı, yeni çıkan kitabının ismi ise Jamie Drake Denklemi.Bir yıl içinde üçüncü baskısını yapan Albie Bright’ın Sayısız Dünyası’nda, Albie’nin ölen annesini kuantum fiziği yardımıyla paralel evrenlerde aramasına tanık ediyor yazar.Annesi öldüğünde babasının, “Hepimiz atomlardan oluşuyoruz. Annenin kanseri, vücudundaki bir tanecik bozuk hücreden kaynaklanıyordu ama kuantum fiziğine göre bunun gerçekleşmediği, annenin kanser olmadığı, bugün hâlâ hayatta ve yanımızda olduğu bir paralel evren var.” diye konuşması onu harekete geçiriyor ve yaptığı bir deneyle paralel evrenlerde yolculuğu başlıyor.Kitap boyunca değişik duygular içinde Albie’nin annesini arayışa tanık olurken kuantum fiziği, Newton’un yerçekimi yasası, vücudumuzdaki kromozomların hareketleri, paralel evrenin bilinmeyenleri, yanardağların nasıl patladığı, CERN’deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nın ne işe yaradığı gibi farklı bilimsel bilgileri ve çok daha fazlasını en sade halleriyle öğreniyoruz./Archive/2021/2/20/004421922-kapakic2.jpgFIBONACCI’DEN UZAYA!Yeni çıkan Jamie Drake Denklemi kitabında ise babası başarılı bir astronot olan Jamie’nin hikâyesine tanık oluyoruz. Babasıyla gurur duyan ama doğum gününde yanında olmadığı için ona kızan Jamie, samimiyeti okura yansıyan sahici bir karakter.Uzaylılardan aldığı sinyallerle hayatı değişmeye başlayan Jamie işler ters gittiğinde de sorumluluk almaktan kaçmıyor. Bu kitapta da baştan sona temponun hiç düşmediği sürükleyici bir macera yaratan Christopher Edge, bu kez özellikle astronomi ile matematik alanından bilimsel verilerle kuruyor hikâyesini.Kitabı bitirip kapattığınızda uzay, uzaylılar, yıldızlar, galaksiler, ışık hızı, ışınlanma, güneş patlaması, Fibonacci dizisi, Hubble Teleskobu, Apollo projesi gibi birçok konuda ilginç bilgiler öğrenmiş olduğunuzu fark ediyorsunuz.Sonuç olarak; pozitif bilimlerle çocuk edebiyatını ustalıkla buluşturmasıyla, Christopher Edge’in çocuk edebiyatında yeni bir yol açtığını söyleyebiliriz. Daha önce matematik, fizik gibi bilim dallarını sevmeyen, sıkıcı bulan veya anlayamayan birçok çocuğun bu kitapları okuduktan sonra bakışlarının değişmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Mesut Örs

Tüm insanlığın macerası!

Tüm insanlığın macerası! Şöhret Doğruyol Sağbaş, Epsilon Yayınları tarafından yayımlanan Androtopyaya Yolculuk’ta; iklim değişikliğine zemin hazırlayan, çalışmaktan kaçınıp hem kendini hem de gezegenini mahveden insanlığın macerasını anlatıyor… Sağbaş, çocuklara kitap yazmakla yetinmeyip hikâyesine şarkı da yazan bir yazar. Yeni kitabı Androtopyaya Yolculuk için de bir şarkı yazan Sağbaş’ın bu eserine kitabın içindeki QR koddan ulaşılabilir. /Archive/2021/2/20/004108628-ic1.jpg- İki yıl önce yayımlanan öykü kitabınız Notalar Apartmanı’nda çocuk edebiyatında bir ilke imza atıp sözü ve müziği size ait bir şarkı da bestelemiştiniz. Bunu Satranç Apartmanı kitabıyla da sürdürdünüz. Androtopyaya Yolculuk’ta ise tam da gençlerin seveceği türde bir şarkıyla, “İnsanlık Şarkısı”yla çıktınız karşımıza. Romanla bu şarkının bağlantısını nasıl tanımlarsınız?Bu, aslında romandaki bir android tarafından insanlara doğru yolu göstermek için yapılan bir şarkı. Bu kez sadece sözler bana; müzik ve düzenlemeyse Dilara ve Serdar Baykal’a ait. Şarkının klibi, kitabın finalinde robotların insanlara uygulayacağı “hipnoeğitim”in bir parçası olarak insanların sanal gerçeklik kasklarına düşüyor. Klibi de buna uygun tasarladık. Çocuklar o sayfaya geldiklerinde QR kod aracılığıyla klibe ulaşabiliyorlar.- Ütopyaya Yolculuk, Distopyaya Yolculuk ve Androtopyaya Yolculuk kitaplarında sırasıyla önce Mavi’nin dilinden, daha sonra Kitap’ın ve en sonunda da üçüncü kişinin dilinden hikâyeleri dinliyoruz. Bu seçim belli bir amaca hizmet ediyor mu?Yaşamım boyunca kendimi tekrar etmekten, kendime yeni bir şeyler katmadan yaş almaktan hep endişe etmişimdir. Kitaplarımda da bunu yansıtıyorum sanırım. Kendimi yinelemektense yenileme taraftarıyım. Heyecanımı kaybetmemem için yeni bir şeyler ortaya koymalıyım.Kitaplarımın salt çağdaşlarımdan farklı değil, daha önce ürettiklerimden de farklı olması önemli benim için. İlk iki kitapta karakterler kendi maceralarını anlatıyordu. Son kitaptaysa tek bir kişinin değil, tüm insanlığın macerası var. İklim değişikliğine zemin hazırlayan, çalışmaktan kaçınıp, hem kendini hem de gezegenini mahveden insanlığın macerası…- Kitapta Turing ve Asimov sıkça karşımıza çıkan isimler. Esin kaynağınız olduklarını söyleyebilir miyiz? Bu isimleri çocuklara ileri okuma ve araştırma için önerir misiniz?Bilim kurgu yazarı, gelecek senaryolarına hâkim olmalı ve nihayetinde de kendi öngörülerini tutarlı bir şekilde ortaya koyabilmelidir. Bu sırasında beslendiğim isimler de oluyor haliyle. Kitaplarımda onlara yer vermeyi önemsiyorum. Çocuklar bu isimlerden haberdar olmalı. Çocukları doğrudan o kişileri okumaya yönlendirmem erken olur. O nedenle yapay zekâ alanına hâkim çok değerli akademisyenlerimizden Prof. Dr. Tülay Yıldırım’ın ön sözü ile başlıyor kitap. Yapay zekâyı geçmişten bugüne çocukların anlayabileceği bir dille öyle güzel özetledi ki… Jetgillerden Asimov’un robot yasalarına, Turing testine kadar pek çok aydınlatıcı bilgi yer alıyor ön sözde…Androtopyaya Yolculuk / Şöhret Doğruyol Sağbaş / Epsilon Yayınları / 184 s. / 2021. Deniz Güzelce

Bir‘hayal’in peşinde

Bir ‘hayal’in peşinde Köprü Kitaplar koleksiyonu, çocukları ve gençleri, hem çağdaş Türkiye edebiyatının usta yazarlarının daha önce yayımlanmış yapıtlarıyla, hem de günümüzün usta yazarlarının kaleme aldıkları yeni yapıtlarıyla buluşturuyor. Editörlüğünü Semih Gümüş’ün üstlendiği bu dizi, 2010 Memet Fuat Yayıncılık Ödülü’ne değer görüldü. Dizi kapsamında son olarak Berna Durmaz’ın Ağaçlı Gül ve Hayal romanı yayımlandı. /Archive/2021/2/20/003814145-ic1.jpg Okurları Berna Durmaz’ı Notos, Adam Öykü, Sözcükler gibi edebiyat dergilerinde yer alan öykülerinden ve Tepedeki Kadın, Bir Hal Var Sende, Bir Fasit Daire, Karayel Üşümesi, Metal Hayatlar ismiyle edebiyat dünyasına kazandırdığı kitaplarından tanıyor. Ağaçlı Gül ve Hayal, Durmaz’ın çocuklar ve gençler için yazdığı ilk romanı.Baş karakter Hayal, lise çağına erişmiş olsa da okulu yarıda bırakmak zorunda kalan, küçük bir kasabada büyüyen bir çocuk. Daha önce İstanbul’a gelmişliği yok ancak hayat bir şekilde onun yolunu bu koca kente düşürüyor.İstanbul’da tek göz odadan ev yapmaya çalışan amcası ve yengesinin yanına, onlara yardımcı olmak ve kendisine söz verildiği gibi okula devam etmek umuduyla geliyor. Canı kadar sevdiği Gül Nine’si uzun zamandır hasta ve amcasında kalıyor ancak fabrika işçisi olan çift, onca maddi zorluğun ve konuşma zorluğu çeken çocuklarının yanında bir de Gül Nine’nin ihtiyaçlarına gerektiği kadar koşamıyorlar./Archive/2021/2/20/003827083-kapakic2.jpgŞEHRİN GÜRÜLTÜSÜ VE DEĞİŞEN İNSANLARHayal, gelir gelmez bu şehrin gürültüsünün ve telaşının kendi büyüdüğü yere hiç mi hiç benzemediği gerçeğiyle yüzleşiyor. Hatta, daha acısı bu kentin insanları da değiştirdiğini fark ediyor.Eskiden evlerine komşu olan güler yüzlü Duran amcasının artık mutsuz ve sinirli biri olduğunu, kendisiyle arasında pek de yaş farkı bulunmayan kuzeni Ertan’ın artık konuşmaya çekindiğini, Gül Nine’sinin de bu karanlık içinde kaybolup gittiğini ve ne yazık ki verilen sözlerin tutulmadığını, hayal kırıklıklarının önemi olmadığını…Hayal’in yüzleştiği tek şey bunlar olmuyor elbette. Herkesin duyduğu fakat kimsenin sormadığı, evvel zamanda sorulmuş olsa dahi kimsenin yanıtlamadığı bir durumu fark ediyor. Ormandan gelen sesleri…Yaşadıkları gecekondu mahallesinde, yapımına yeni başlanan evlerden geliyor sesler; ancak makine ya da işçilerin sesleri değil. Bir uğultu bu, geceleri çok daha belirginleşiyor.KATLEDİLEN DOĞA VE SESSİZLİĞİMİZ!Hayal, doğayı katledişimizi ve bu kıyım karşısındaki sessizliğimizin sesini duyuyor. Tüm hikâye de bu ses karşısında ne yapacağı konusu üzerine kuruluyor. Tam tekmil bir yabancılaşmayı kabul mü edecek, yoksa bu sesin ne dediğine kulak mı verecek?Ağaçlı Gül ve Hayal, bir romanı zenginleştirecek tüm unsurlara sahip. Romanın sonuna dek diri kalan merak unsuru metni canlı tutuyor. Ele aldığı küçücük bir mahalledeki, benzer hayatlardan ve insanlardan, farklı öyküler çıkarmayı başarıyor.Romanı bitirdiğimizde ‘Hayal’i bize bakarken buluyoruz. Gözlerini bize dikip şehirleşme kültürü, yoksulluk, köy okulları, doğanın talanı ve gelecek kaygısı gibi büyük önem taşımasına karşın gündelik telaşlar arasında düşünmeyi ertelediğimiz nice konuyu önümüze getiriyor. Duyduğumuzu inkâr ettiğimiz nice sesle birlikte…Ağaçlı Gül ve Hayal / Berna Durmaz / Günışığı Kitaplığı / 108 s. / 2021. Günnur Aksakal Baykan

‘Süper ZekâOyunları’

‘Süper Zekâ Oyunları’ Mehmet Esabil Yurdakul’un, Pia Yayınları’nca yayımlanan ve “Çoklu zekâ” teorisine uygun, ilkokulun her bir sınıfı için ayrı ayrı hazırlanmış Süper Zekâ Oyunları serisinde yaratıcı neşeli oyunlar, zevkli bulmacalar ve oyunlar var. /Archive/2021/2/20/003431538-ic1.jpgÇOKLU ZEK TEORİSİ“Her şeyin başı eğitim, eğitimi eğlenceli kitapla destekle!”Bazı çocuk kitaplarıyla doğrudan doğruya anne babaların tanışması gerekir. Mehmet Esabil Yurdakul’un hazırladığı Süper Zekâ Oyunları (Pia Yayınları) isimli çalışması, o kitaplardan biri.Daha önce Akıl Oyunları, IQ’nu Yükselt adlı kitapları yayınlanan Yurdakul, uzun yıllar yurtdışında diplomat olarak çalıştı. Almanya ve ABD’de de kitapları çıkan; bir süre Esabil Zekâ Oyunları adlı dergiyi de yayımlayan Yurdakul’un yeni kitabı Süper Zekâ Oyunları. Kitap, hem içindeki zekâ oyunları hem de kitabın çizimleri açısından rengârenk.Süper Zekâ Oyunları; ilkokulun her bir sınıfı için, birden dörde kadar ayrı ayrı hazırlanmış. “Çoklu zekâ” teorisine uygun hazırlanmış her bir kitapta sözel, matematiksel, görsel ve sosyal zekâyı harekete geçirici neşeli oyunlar, zevkli bulmacalar var. MEB İlkokul Matematik ve Türkçe Programı da dikkate alınarak hazırlanan kitaplarda, programlardaki kazanımları destekleyici oyunlar da yer alıyor./Archive/2021/2/20/003531538-ic2.jpg'ÖĞRENİYORUM’ KİTAPLARIPia Çocuk, Süper Zekâ Oyunları’nın yanı sıra öğrenmeyi destekleyici üç ayrı dalda Bahar Sarıkaya’nın hazırladığı üç kitap daha yayımladı: Harfleri Öğreniyorum, Sayıları Öğreniyorum, İngilizce Öğreniyorum.Harfleri Öğreniyorum; birinci sınıfların ilk okuma yazma öğrenimi sürecinde, çocukların sesleri ve harfleri kavramalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Kitapta harfler alfabetik sırayla ele alınıyor ve ilgili kazanımlara yeterince yer veriliyor. Ayrıca yazma alıştırmaları da var. Son yirmi sayfa eğlenceli eşleştirmelere ve boyamalara ayrılan kitap dolu dolu bir alıştırma-pekiştirme kitabı.Sayıları Öğreniyorum; birden yirmiye kadar sayıları kapsıyor. Önce rakamlar tanıtılmış. Rakam yazma çalışmaları için alıştırma sayfaları bulunuyor. On içinde toplama, çıkarma alıştırmalarına ve problem çözme çalışmalarına geçilip; öğrenilen sayılar yirmiye ulaştığında bu işlemler yirmi içinde tekrar ele alınıyor. İlkokul Birinci Sınıf Matematik Programı’ndaki kazanımlarla ilgili çeşitli çalışma örneklerinin de bulunduğu yapıtta onluk, birlik; bütün, yarım; kenar, köşe; uzun, kısa; hafif, ağır kavramlarıyla birlikte saat okuma ve örüntüler de sunuluyor.İngilizce Öğreniyorum; yeni başlayanlar için temel düzeyde İngilizce tekrar alıştırmaları içeriyor. Temel kavramlara yer verilen kitapta bolca tekrar var. Öğrenmede tekrarın önemini bilen ebeveynler, bu üç kitabın, çocukların eğitimleri için ne kadar yararlı olacağını fark edecekler. Seyhan Yazıcı

Mars: Dünya, NASA'nın uzay aracıPerseverance'dan gelecek yeni fotoğraflarıbekliyor

Mars: Dünya, NASA'nın uzay aracı Perseverance'dan gelecek yeni fotoğrafları bekliyor Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) bugün, Mars'a inen uzay aracı Perseverance'dan yeni fotoğraflar yayımlaması bekleniyor. Perseverance'ın inişinden bu yana 2,7 milyar dolarlık aracın üzerinde uydular dolaşıyor. Bu uydular, robottan gelen verileri Dünya'ya aktarıyor. Bunlar arasında uzay aracının etrafının görüntüsü ve inişi sırasında çektiği yeni fotoğrafların da olması bekleniyor. Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) bugün, Mars'a inen uzay aracı Perseverance'dan yeni fotoğraflar yayımlaması bekleniyor.Bir tonluk robotun dün gece Türkiye saatiyle 23:55'te Mars'taki Jezero Krateri'ne inişi sırasında NASA'nın kumanda merkezinde büyük heyecan yaşandı.Perseverance'ın inişinden bu yana 2,7 milyar dolarlık aracın üzerinde uydular dolaşıyor.Bu uydular, robottan gelen verileri Dünya'ya aktarıyor. Bunlar arasında uzay aracının etrafının görüntüsü ve inişi sırasında çektiği yeni fotoğrafların da olması bekleniyor.NASA yetkililerine göre Perseverance hedeflenen iniş alanının neredeyse tam ortasında bulunuyor.Burası, bir gölün kenarında oluşan eski bir nehir deltasına iki kilometre kadar uzaklıkta.NASA yetkilileri, tehlike sensörlerinin tekerler açılmadan önce son anda uzay aracının engebeli bir alana inmesini önlediğini söylüyor.Önümüzdeki günlerde aracın zorlu arazi koşullarında hareket ederken hasar görüp görmediği incelenecek.Bundan sonraki aşamada uzay aracının, ana kamera sisteminin bağlı olduğu direğinin yükseltilmesi gerekiyor.Aracı Mars'ın yüzeyine indiren yazılım da Perseverance'ın arazide ilerlemesini mümkün kılacak yazılımla değiştirilecek.Ancak şüphesiz, kamuoyunu en fazla heyecanlandıracak şey görüntüler olacak olacak.'Yüksek çözünürlüklü sesli video'Perseverance projesinin başkan yardımcısı Matt Wallace, "İlk kez kendimizi başka bir gezegene inerken çekilmiş yüksek çözünürlüklü bir videoda göreceğiz" dedi.Matt Wallace, "Sanırım bu videoyu çekmeyi başardık. Umarım heyecan verici video olur. Üstelik bu görüntüler sesli olacak" diye konuştu.NASA'nın kumanda merkezi ekibi, inişin başarılı olmasına rağmen uzun süre heyecanlarını üzerinden atamadı.Aracın başarılı bir şekilde indiğini, uzaktan ölçüm sonuçlarının gelmesinden sonra projenin yönlendirme, navigasyon ve kontrol sorumlusu Swati Mohan duyurdu.Mohan BBC'ye, "Haberi verebilmek için duymam gerekenlere o kadar çok odaklanmıştım ki, gerçekten indiğimizi "İniş doğrulandı" diye bağırdıktan ve insanların sevinç çığlıkları atmasından sonra fark ettim. Gerçekten Mars'taydık. Prova yapmıyoruz. Bu gerçekti" dedi.Projenin kontrol merkezi California'nın Pasedana kentindeki Jet İtki Laboratuvarı'nda.Sıkı koronavirüs protokolleri nedeniyle NASA, burada görev yapacak kişilerin sayısını sınırlamak zorunda kaldı.Bu nedenle proje yöneticilerin büyük kısmı başka merkezlerden gatta evlerinden çalışmak zorunda kaldı.Purdue Üniversitesi'nden Briony Horgan, "Normalde hepimiz Pasedana'da olup işe koyulacaktık. Pandemi sırasında bunu başarmak kolay olmadı. Ama NASA, bunun gerçekleşmesi için kaynaklarını yönlendirerek mükemmel bir iş başardı" dedi.'Helikopter deneyi'Perseverance, Mars'ta bir helikopter deneyi de yapacak. Uzay aracının beraberinde getirdiği bir mini helikopter ilk kez başka bir dünyada uçacak. NASA uzmanları bunun Mars için bir tür "Wright Kardeşler anı" olacağını söylüyor.Daha sonra uzay aracı asıl görevine odaklanacak ve Kızıl Gezegen'de mikrobiyolojik yaşam izleri arayacak.California Üniversitesi'nden gezegen bilimci Bethany Ehlmann, "Bu yaşam formlarının Dünya'da 3,5 milyar yıl önce yaşadığını biliyoruz. Cevabını aradığımız soru; bunların Mars'ta da 3,5 milyar yıl önce, göl diplerinde yaşayıp yaşamadığı" dedi.Perseverance bu kapsamda önce Jezero'nun eski delta sistemine yönelecek. Uzay aracı deltanın tabanından örnekler toplayacak sonra kraterin kenarına gidecek.Uydular daha önce 45 km çapındaki kraterde kil ve karbonat dahil birçok kaya türü olduğunu tespit etmişti.Perseverance tüm bu oluşumları mikroskobik seviyede inceleyebilecek cihazlara sahip.Araç, topladığı kaya örneklerini küçük tüplere doldurup krater zeminine bırakacak. Bunlar daha sonra başka bir görevde indirilecek araçla toplanarak Dünya'ya getirilecek. BBC Türkçe

Uzaydaki gereksiz uyduların imhasıiçin yeniöneri: 'Kozmik lazer kullanılmalı'

Uzaydaki gereksiz uyduların imhası için yeni öneri: 'Kozmik lazer kullanılmalı' Bauman Moskova Devlet Teknik Üniversitesi'nde fizik alanında görev yapan Rus bilim insanı Yegor Loktionov, uzay çöplerinin imha edilmesi için günümüzdeki en iyi seçeneğin kozmik lazer olduğunu belirtti. Dünya yörüngesine şimdiye kadar fırlatılan ve yüzde 60’ı şuan işlevsiz olan 6 bin yapay uydu yüksek hızlarda hareket etmeye devam edip zamanla daha küçük parçalara ayrılırken gönderilecek yeni cihazlar için de tehlike yaratıyor. Bilim insanları bu problemle mücadele etmek için bir dizi seçenek bulsalar da henüz herhangi biri uygulamaya konulmadı.Sputnik'in aktardığına göre Yegor Loktionov, uzay çöplerini plazmaya dönüştürmek için daha büyük ölçekli lazer kullanmayı önerdi.  Loktionov’a göre nesneleri toza dönüştürmek için uzaya elektromanyetik radyasyon gönderilebilir. Academic Times gazetesine konuşan Loktionov "Uzaydan ateş edilirse, lazerler sıfıra yakın bir tehlike oluşturacaktır" dedi."GEMİLER İÇİN YAKITA DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR"Ortaya çıkan plazmaların gemiler için yakıta dönüştürülebileceğini söyleyen Rus fizikçinin önerisi, diğer ülkelerdeki birçok bilim insanı tarafından da en etkili, güvenli ve çevre dostu fikir olarak destek buluyor.Avrupa Uzay Ajansı, uzayda giderek artan çöplerle mücadele için aktif önlemler almaya başladı ve kalıntıların Dünya yörüngesinden çıkarılması için 100.2 milyon avro bütçe ayırdı. cumhuriyet.com.tr

Dünya orta yaşkrizinde: 'Dağlar kayboldu, denizler açkaldı'

Dünya orta yaş krizinde: 'Dağlar kayboldu, denizler aç kaldı' Bilim insanları, Dünya'nın geçmişte tıpkı üzerinde yaşayan insanlar gibi "orta yaş krizine" girdiğini ve bu durumun bir milyar yıl sürdüğünü ortaya çıkardı. Yeni bir araştırmaya göre Dünya "ortaçağını" yaşarken (1,8 milyar ila 800 milyon yıl önce) dağlar gelişimini durdurdu ve erozyonun zirvelerini törpülemesine izin verdi.Dünya'nın kıtasal kabuğunun incelmesinden kaynaklanan durum, okyanuslardaki basit yaşam formlarının da evrim geçiremediği (veya son derece yavaş evrildiği) "sıkıcı" bir döneme denk geldi.Araştırmanın başyazarı Ming Tang, dağların gelişimindeki sorunun denizlerdeki yaşama da yansıdığı görüşünde. Livesicence'a konuşan ve Pekin Üniversitesi'nde görev yapan bilim insanı, şu ifadeleri kullandı:"Bu orta dönemde kıtalar dağsız kalmıştı. Düzleşmiş kıtalar, okyanusa yönelik besin tedarikini azaltmış ve karmaşık yaşamın ortaya çıkışını engellemiş olabilir."DAĞLAR NASIL KAYBOLDU?Dağlar, Dünya üzerindeki kıtaların birbiriyle çarpıştığı sınırların yukarı doğru yükselmesiyle, orojenez adı verilen bir süreçle meydana geliyor. Bu sınırlardaki kıtasal kabuk ortalamada daha kalın oluyor.En büyük dağlar bile zamanla yok olabildiği için Dünya'nın geçmişteki kabuk kalınlığını incelemek dağların oluşumunu anlamanın en önemli yollarından biri. Yeni çalışmanın yazarları da bu çaba içerisinde kıtasal kabukta kristalleşen, zirkon minerallerinin değişen bileşimini analiz etti.Günümüzde bu küçük zirkon taneleri, gezegenin tüm yüzeyindeki tortul kayalarda kolayca bulunabiliyor. Her bir tanenin temel bileşimi de çağlar önce bu minerallerin kristalleştiği kabuğun özelliklerini ortaya çıkarabiliyor."Daha kalın kabuk daha yüksek dağları oluşturur" diyen Tang, bunu şöyle açıkladı:"Kabuk kalınlığı, magmanın bileşimi değiştirdiği basıncı yönetir. Daha sonra bu magmada kristalleşen zirkonlardaki anormallikler sayesinde ölçülebilir."Tang'ın sözünü ettiği anomalileri inceleyen araştırma ekibi, Dünya'nın kıtasal kalınlık çizelgesini oluşturdu. Bunun sonucunda kıtasal kabuğun ortalama kalınlığının milyar yıllık zaman ölçeklerine göre değiştiği keşfedildi.Araştırmacılar, Arkeyan Çağ'da (4 milyar ila 2,5 milyar yıl önce) ve Fanerozoik Devir'de (540 milyon yıl önceden şimdiye kadar) kıtasal kabuğun en kalın seviyelerine ulaştığını ifade etti.Ancak bu aktif dağ oluşum dönemlerinin tam ortasında, yani (2,5 milyar yıldan 540 milyon yıl önceye uzanan) Proterozoik Çağ'da kabuk kalındığı düştü ve Dünya'nın "orta yaşlarında" en düşük seviyeye ulaştı. Bu da dağların en alçak, kıtalarınsa en düz olduğu döneme işaret ediyor.DENİZLERDEKİ EN "SIKICI" ÇAĞAraştırmacılar, Dünya'nın karadaki en düz çağının aynı zamanda denizdeki en "sıkıcı" çağa denk geldiğini ve bunun bir tesadüf olmadığını düşünüyor.Tang, "Yaşamın 1, 8 milyar ila 800 milyon yıl önce son derece yavaş evrildiği büyük ölçüde kabul ediliyor. Ökaryotlar 1,7 milyar yıl önce ortaya çıkmalarına rağmen, yalnızca 800 milyon yıl önce egemenlik kurabildi" diye konuştu.Bilim insanına göre "sıkıcı dönem" sırasında yavaşlayan gelişim, daha sonra kabuğun kalınlaşmaya başlamasıyla hızlandı.Araştırmacılar, bu dönemde yeni dağlar oluşmadığı için gezegenin manto katmanındaki besleyici maddelerin yüzeye ulaşamadığını ifade etti. Buna göre karadaki besin eksikliği, su döngüsü yoluyla okyanusa giden besin maddelerinin de azalmasına neden oldu.Ekip buradan hareketle fosfor ve diğer temel unsurlarındaki eksikliğin Dünya'nın basit deniz canlılarını aç bırakmış ve evrimlerini durdurmuş olabileceği sonucuna vardı.Araştırmacılar gezegenin tarihine ışık tutan bulguları 11 Şubat'ta hakemli bilim dergisi Science'ta yayımladı.Kaynak: Independent Türkçe cumhuriyet.com.tr

Fenerbahçe Avrupa'da 10'da 10

Fenerbahçe Avrupa'da 10'da 10 Fenerbahçe Beko: 89 - ALBA Berlin: 84 Salon: Ülker Spor ve Etkinlik SalonuHakemler: Sreten Radovic, Carmelo Paternico, Rain PeerandiFenerbahçe Beko: Guduric 12, De Colo 26, Barthel 5, Vesely 12, Ulanovas, Pierre 17, O’Quinn 8, Brown 4, Melih Mahmutoğlu 3, Perez 2, EddieALBA Berlin: Lo 14, Eriksson 19, Fontecchio 14, Sıkma 6, Lammers 16, Thiemann 10, Mattisseck 3, Delow 2, Siva, Schneider1.Periyot: 24-22Devre: 45-423.Periyot: 67-60Basketbol THY Avrupa Ligi’nin 25. haftasında Fenerbahçe Beko, sahasında Almanya ekibi ALBA Berlin’i 89-84 yendi.Bu sonuçla Fenerbahçe Beko üst üste 10. olmak üzere 15. galibiyetini elde etti. ALBA Berlin ise 17. mağlubiyetini aldı.Karşılaşmaya etkili başlayan konuk ekip, özellikle üç sayı çizgisinin gerisinden bulduğu sayılarla Fenerbahçe Beko karşısında maçın ilk dakikalarında üstünlüğü sağladı. Fenerbahçe Beko, pota altından ve üç sayılık atışlarla bulduğu sayılarla dengeyi sağladı ve ilk çeyreği 24-22 üstün tamamladı.İkinci çeyrekte Fenerbahçe Beko, pota altından ürettiği sayılarla maçta üstünlük sağlamaya çalıştı. Konuk ekip, üç sayı isabetleriyle Fenerbahçe Beko karşısında etkili bir performans sergiledi. Fenerbahçe Beko, maçın devre arasına 45-42 önde gitti.Üçüncü çeyreğe bulduğu sayılarla iyi başlangıç yapan ALBA Berlin, skorda üstünlük sağlamayı başardı. Çeyreğin ortalarından itibaren etkili hücum organizasyonlarıyla kolay sayılar üreten ve skorda tekrar öne geçen Fenerbahçe Beko, üçüncü periyottan 67-60 üstünlükle ayrıldı.Dördüncü çeyreğe iki takım da bulduğu karşılıklı basketlerle başladı. Fenerbahçe Beko pota altından ve üç sayı çizgisinin gerisinden bulduğu sayılarla maçta üstünlüğünü sürdürdü. ALBA Berlin, bulduğu üç sayı isabetleriyle periyodun son dakikalarında farkı kapatmayı başardı. Ancak Fenerbahçe Beko son saniyelerdeki etkili hücum organizasyonlarıyla farkı tekrar açtı ve karşılaşmadan 89-84 galip ayrıldı.Öte yandan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç da mücadeleyi tribünden takip etti. AA

Melih Gökçek, 'istifa ettirilme' süreciyle ilgili konuştu: "Alınmaktan dolayıkırıldım ama Tayyip Bey'e karşıdeğil"

Melih Gökçek, 'istifa ettirilme' süreciyle ilgili konuştu: "Alınmaktan dolayı kırıldım ama Tayyip Bey'e karşı değil" Ankara'nın görevinden istifa ettirilen eski Belediye Başkanı AKP'li İbrahim Melih Gökçek, katıldığı televizyon programında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gökçek, "Alınmaktan dolayı kırıldım ama Tayyip Bey'e karşı değil bu. Beni getiren de alan da o. Gayet doğal" dedi. Haber Global'de Buket Aydın'ın Koltuk programına konuk olan AKP'li Melih Gökçek, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a kırgın mısınız?" sorusuna "Katiyen hayır. Alınmaktan dolayı kırıldım ama Tayyip Bey'e karşı değil bu. Beni getiren de alan da o. Gayet doğal" cevabını verdi.Gökçek, Aydın'ın, "Ego yapmıyorsunuz. 'Beni halk seçti' demiyorsunuz. Sonuçta sizi orada Ankaralıların oyuyla..." sözlerine de, "Bizim kültürümüzde lider olarak kabul ettiğin insana bağlılık vardır. Dinden çıkmadığı sürece sözlerine uyma vardır. Ben Erdoğan'a inanıyorum" sözleriyle karşılık verdi.Gökçek, "Belediye başkanlığını bırakmak zorunda kalmak sizi hayal kırıklığına uğrattı mı?" sorusunu ise, "Ona hayal kırıklığı demeyelim de 'Gönlün kırıldı mı?' diyelim. Elbette kırıldı. O konuyu hiç konuşmadım, şimdi de konuşmam ama gün gelir anlattığım zaman milletin yüzde yüz bana hak vereceğinden iğne ucu kadar şüphem yok. Bir gün anlatırım ve ben bu konuda Tayyip Bey'i suçlamıyorum" şeklinde yanıtladı. cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter