Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Thursday, 09.18.2025, 05:48 PM (GMT)

News - Haberler

Rashford'dan penaltıitirafı: Mourinhoöğretti!

Rashford'dan penaltı itirafı: Mourinho öğretti! Marcus Rashford, Mourinho döneminden önce penaltı kazanma konusunda iyi olmadıklarını ve takıma penaltı kazanmayı Mourinho’nun öğrettiğini söyledi. Marcus Rashford, Mourinho döneminden önce penaltı kazanma konusunda iyi olmadıklarını ve takıma penaltı kazanmayı Mourinho’nun öğrettiğini söyledi.Manchester United’ın son dönemde kazandığı penaltı sayısının artası diğer takımlar tarafından eleştirilmesine yol açmıştı. Liverpool menajeri Jurgen Klopp, United’ı hakemleri yanlış yönlendirmekle suçlarken Frank Lampard da benzer eleştirileri dile getirmişti. Telegraph’a konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Manchester United’ın yıldız oyuncusu Marcus Rashford, kazandıkları penaltılara ilişkin şunları söyledi, ‘’ Penaltı almadığımız maçlar oldukça fazlaydı. Jose’nin takımı çalıştırdığı dönemde beş ya da altı kez penaltı alabileceğim pozisyon vardı ama penaltı olmamıştı. Sonrasında Jose gelip, ‘Eğer bunu yapma şeklinin farkında değilsen bunu öğrenmelisin.’ dedi. Sonrasında daha dikkatli olmaya başladık ve aldığımız penaltıların sayısı artmaya başladı. Bu, tamamen gelişmemiz ile alakalıydı ve öğrenmemiz gerekiyordu. ‘’Beş buçuk yıllık Jurgen Klopp döneminde Liverpool ligde 46 penaltı kazanırken, Solskjaer döneminde United 42 penaltı kazandı. Premier Lig’de pazar günü Liverpool, lig lideri Manchester United’ı ağırlayacak. cumhuriyet.com.tr

WSJ:“Trump,İsrail’in CENTOM’da yer almasıiçin talimat verdi”

WSJ: “Trump, İsrail’in CENTOM’da yer alması için talimat verdi” ABD’den The Wall Street Journal gazetesi Donald Trump’ın, İsrail'in ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı içerisinde yer alması için talimat verdiği öne sürüldü. Gazeteye demeç veren bir yetkili Trump’ın, ABD'nin Orta Doğu'daki askeri yapılanmasının İsrail'i de kapsayacak biçimde genişletilmesi talimatı verdiğini belirtti. Başkan Donald Trump'ın, geçmişte ABD Avrupa Komutanlığı (EUCOM) görev alanında yer alan İsrail'in, İran'a karşı işbirliğini teşvik amacıyla artık Orta Doğu ülkeleriyle birlikte CENTCOM çatısı altında yer alması konusunda değişiklik talimatı verdiği öne sürüldü.WSJ’den Michael Gordon ve Gordon Lubold imzası taşıyan haberde, alınan kararın Trump yönetiminin yeni seçilen başkan Joe Biden yönetiminin Orta Doğu ajandasını hazırlamak için attığı son adım olduğu ifade edildi.Konuyla ilgili CENTCOM ve İsrail'in Washington Büyükelçiliği’nden ise bir açıklama yapılmadı.‘ABD’NİN ASKERİ YAPILANMASI İSRAİL’İ KAPSAYACAK ŞEKİLDE GENİŞLETİLECEK’Haberde ismi açıklanmayan ABD'li yetkiliye göre, Trump, İsrail yanlısı grupların da Orta Doğu'da İran karşıtı iş birliğini geliştirmek için uzun süredir desteklediği şekilde ABD'nin Orta Doğu'daki askeri yapılanmasının İsrail'i de kapsayacak biçimde genişletilmesi talimatı verdi.Bu şekilde CENTCOM'un görev alanına Arap ülkeleriyle birlikte İsrail'in de girdiği ifade edilen haberde, Biden yönetimine devredilecek yeni yapılanmayla ilgili henüz kamuya bir açıklama yapılmadığı, Biden tarafından ise sorulara yanıt gelmediği kaydedildi.NORMALLEŞME ANLAŞMASININ ARDINDAN BASKI YAPILIYORHaberde İsrail yanlısı grupların Bahreyn-Birleşik Arap Emirlikleri-İsrail arasında normalleşme amacıyla imzalanan İbrahim Anlaşması'nın ardından bu konuda baskı yaptığı belirtilirken, artık ABD'li komutanların hem Arap ülkelerini hem de İsrail'i tarafları rahatsız etmeden ziyaret edebileceği vurgulandı.Bu konuda açıklama yapan eski CENTCOM Komutanı Anthony Zinni, "Bunu yapmanın tam zamanı. Yakında Arap ülkelerinin İsrail'i tanımasını görebiliriz ve o zaman hepsinin tek bir Amerikan komuta merkezi altında birleşmesi mantıklı olur. Güvenlik iş birliği daha iyi hale gelir. Geçmişte ise bunun bir anlamı yoktu çünkü Araplar, İsrail'le aynı ABD çatısı altında olduklarında ABD onlarla istihbarat paylaşırdı" dedi.YÜKÜ ARTIRACAKABD'nin bölge ülkeleriyle İsrail ilişkilerini normalleştirme çabalarını da güçlendireceği vurgulanan adımla Suriye, Irak ve Afganistan gibi bölgelerde operasyonlar yürüten CENTCOM'un üzerindeki yükün daha da artacağı bilgisi de haberde yer aldı.Haberde, atılacak adımın gelecekte ortaya çıkarabileceği sorunlara da yer verildi. Bunlardan ilkinin Arap ülkeleriyle İsrail ilişkileri normalleşmezse geleceği belirtilerek, "Bu durumda ABD ordusu, müttefiklerinin niyetinden şüphe duyarak çalışacağı bir duruma düşebilir" değerlendirmesi yapıldı.TRUMP GÖREVİNİN SON GÜNLERİNDEİsrail-Filistin sorununun çözülmediği, Suudi Arabistan'ın ise hala İsrail'le ilişkileri normalleştirmediği bilgisinin paylaşıldığı haberde, ismi verilmeyen bir başka ABD'li yetkili, "Trump, görevinin son günlerinde aldığı bu kararın uygulamasını ve sonuçlarıyla uğraşmasını selefine bıraktı." diye konuştu.ABD'nin eski Tel Aviv Büyükelçisi Martin Indyk, İsrail ile Arap ülkelerinin büyüyen İran tehdidi karşısında tek çatı altında olmasının mantıklı olduğunu ifade ederken, eski müzakereci Dennis Ross da "Biden yönetiminin bu kararla sorunu olacağını düşünmüyorum. İsrailliler de bölgedeki yeni gerçekliği yansıtan bu kararı destekleyecektir" değerlendirmesini yaptı. AA

Bakan Selçuk'tan KısaÇalışmaÖdeneği açıklaması

Bakan Selçuk'tan Kısa Çalışma Ödeneği açıklaması Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, bugüne kadar e-Devlet üzerinden 83 bin 276 iş yerinden 578 bin 86 çalışanı için kısa çalışma başvurusu aldıklarını belirterek, "Ödenek işlemlerini e-Devlet üzerinden hızlıca tamamlıyoruz." dedi. /Archive/2021/1/15/120858606-bakan-selcuktan-kisa-calisma-odenegi-aciklamasi.jpgSelçuk, yaptığı yazılı açıklamada, kısa çalışma ödeneği uygulamasında geçmiş dönemlere göre süreci daha hızlı yürütmek için başvuruları e-Devlet'e taşıdıklarını anımsattı.Salgın döneminde kısa çalışma ödeneğini hızla devreye aldıklarının altını çizen Selçuk, "e-Devlet üzerinden en çok kullanılan 10 hizmetten 5'i bakanlığımıza ait. Sunmuş olduğumuz hizmetleri bürokrasiden arındırarak, hem ekonomik hem de vakit açısından kazanç sağlıyoruz. İlk defa 4/b (Bağ-Kur) yapılandırma başvuru işlemlerini de e-Devlet üzerinden yapabilme imkanı getirdik. Ödenek işlemlerini e-Devlet üzerinden hızlıca tamamlıyoruz." ifadelerini kullandı.Kısa Çalışma Ödeneği ile ilgili 23 Aralık'ta Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararını hatırlatan Selçuk, şöyle devam etti:"Koronavirüs nedeniyle zorlayıcı sebep kaynaklı kısa çalışma uygulaması kapsamında 1 Aralık 2020 itibarıyla tekrar başlayan yeni başvuruların son başvuru tarihini 31 Aralık 2020'den 31 Ocak 2021'e kadar uzattık. Bugüne kadar e-Devlet üzerinden 83 bin 276 iş yerinden 578 bin 86 çalışanı için kısa çalışma başvurusu aldık. 31 Aralık'a kadar kısa çalışma ödeneğine başvurmayan iş yerleri 31 Ocak 2021'e kadar e-Devlet aracılığıyla başvurmaları durumunda 1 Ocak 2021'den sonraki dönem için 3 ay süreye kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilecekler."Bakan Selçuk, salgın sürecinde 30 Haziran 2020'ye kadar kısa çalışma başvurusunda bulunmuş ve bu uygulamadan yararlanmış olan iş yerlerinde kısa çalışma süresinin de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tensipleriyle 28 Şubat 2021'ye kadar uzatıldığını kaydetti. AA

İstanbul merkezli 8 ilde Bylock operasyonu:Çok sayıdaşüpehli gözaltında

Türkçe Haberler En Son Başlıklar İstanbul merkezli 8 ilde Bylock operasyonu: Çok sayıda şüpehli gözaltında İstanbul merkezli 8 ilde (Fetullahçı Terör Örgütü ve Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik operasyon düzenledi. Operasyon kapsamında, FETÖ'nün gizli haberleşme ağı Bylock'u kullandıkları gerekçesiyle haklarında arama kararı bulunan 37 kişiden 11'inin yurt dışına kaçtığı öğrenildi. Operasyon sonucu çok sayıda şüpheli gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, FETÖ/PDY mensuplarınca kullanılan Bylock haberleşme sisteminin gerçek kullanıcısı oldukları tespit edilen 37 şüphelinin yakalanmasına yönelik bu sabah operasyon düzenlenirken 11 kişinin yurt dışına kaçtığı tespit edildi.İstanbul merkezli 8 ilde FETÖ/PDY'ye yönelik şafak operasyonu düzenlendi. Operasyonun, FETÖ'nün gizli haberleşme ağı Bylock'u kullandıkları gerekçesiyle haklarında arama kararı bulunan 37 şüpheliye yönelik olduğu öğrenildi. 37 şüpheliden 11'inin yurt dışına kaçtıkları tespit edildi. Düzenlenen şafak operasyonu ile 18'i İstanbul olmak üzere toplam 26 şüphelinin kaldıkları adreslere baskın yapıldı. Adreslerde arama yapan ekipler, çok sayıda şüpheliyi gözaltına aldı.Operasyonun İstanbul ayağında, İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, Kağıthane ve Ataşehir'de bazı adreslere operasyon yaptı. Baskınlarda gözaltına alınan şüpheliler, sağlık kontrolünün ardından sorgulanmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. DHA

Adana'da yasa dışıbahis operasyonu: 63 gözaltıkararı

Adana'da yasa dışı bahis operasyonu: 63 gözaltı kararı Adana'da yasa dışı bahis oynattığı ileri sürülen kişilere yönelik soruşturma kapsamında 63 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Alınan bilgiye göre, Ceyhan İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, yasa dışı bahis oynatanlar ile bağlantılı olduğu değerlendirilen zanlılara yönelik çalışma başlattı.Soruşturma kapsamında 63 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmesinin ardından ekipler, tespit edilen 70 adrese özel harekat polislerinin de katıldığı eş zamanlı operasyon düzenledi.Gözaltına alınan bazı şüpheliler, Ceyhan Devlet Hastanesi'ndeki ağlık kontrolünün ardından emniyete götürüldü. AA

Endonezya'daki depremdeölüsayısı4'e yükseldi

Endonezya'daki depremde ölü sayısı 4'e yükseldi Endonezya'nın Batı Sulawesi eyaletinin Majene kentinde meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremde ölü sayısının 4’e yükseldiği bildirildi. Majene Afet Yönetim Ajansından yapılan açıklamada, kentteki depremin ardından güvenli alanlara tahliye edilenlerin sayısının 3 bine ulaştığı ifade edildi.Depremde yaşamını yitirenlerin sayısının 4'e, yaralananların sayısının 637'ye yükseldiği belirtilen açıklamada, enkaz altında arama kurtarma çalışmalarının sürdüğü kaydedildi.Meteoroloji İklim ve Jeofizik Kurumu (BMKG) yetkilileri de şu ana kadar 26 artçı sarsıntı kaydedildiğini belirterek, olası artçı sarsıntıda çökme riskine karşı bölge halkının yüksek binalardan kaçınması uyarısı yaptı.Bu arada elektrik ve iletişim hatlarında kesintilerin yaşandığı deprem bölgesinde tahliye edilenlere yönelik gerekli yardım çalışmaları devam ediyor.BMKG merkez üssü eyaletin Majene kentinin 6 kilometre kuzeydoğusunda olan depremin yerin 10 kilometre derinliğinde kaydedildiğini açıklamıştı. Depremin, Palu ve Makasar kentlerinde de hissedildiği belirtilmişti. AA

ABD'deki Başkanlık yemin töreninde Lady Gaga ve Jennifer Lopez sahne alacak

ABD'deki Başkanlık yemin töreninde Lady Gaga ve Jennifer Lopez sahne alacak ABD'de seçilmiş başkan Joe Biden'ın görevi devralacağı 20 Ocak'taki yemin töreninde Lady Gaga ve Jennifer Lopez'in sahne alacağı açıklandı. Başkent'teki güvenlik önlemleri artırılırken Kongre baskını sonrası FBI çok sayıda kişiyi tutukladı. ABD'de seçilmiş başkan Joe Biden'ın görevi devralacağı 20 Ocak'taki yemin töreninde Lady Gaga ve Jennifer Lopez'in sahne alacağı açıklandı. Lady Gaga, Biden'ın seçim kampanyası sırasında da sahne alarak Demokratlara destek olmuştu. Lopez de Biden'a destek verdiğini açıklamıştı.Lady Gaga törende ulusal marşı seslendirecek. Lopez ayrı bir performans sergileyecek. Törenin ardından televizyonlarda yayımlanacak ve birçok ünlünün katılacağı programın sunuculuğunu da Tom Hanks yapacak. 90 dakikalık programa Jon Bon Jovi, Demi Lovato, Justin Timberlake ve Ant Clemons katılacak.Yemin törenine katılım, koronavirüs salgını sebebiyle sınırlı olacak. Seçim sonuçlarını uzun süre kabul etmeyen Başkan Donald Trump ise törene katılmayacağını açıkladı. Trump, 1869'dan bu yana devir teslim törenine katılmayan, görevi devredecek ilk başkan olacak.Getty ImagesBAŞKENT'TE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ARTIRILIYORABD'nin Başkenti Washington DC'de 20 Ocak'ta yapılacak başkanlık devir teslim törenine doğru güvenlik daha da artırılıyor.Joe Biden'ın görevi Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump'tan devralacağı 20 Ocak'ta Trump destekçilerinin ve aşırı sağ grupların olası silahlı eylemlerine karşı önlemler alınıyor.ABD'nin en büyük havayolu şirketlerinden Delta, Alaska, American ve United Havayolları, Washington bölgesine giderken silahlarını da götürmek isteyen yolculara izin verilmeyeceğini açıkladı.Ulusal tren yolu şirketi Amtrak da Washington DC'ye giden trenlerde fazladan güvenlik önlemleri aldı.6 Ocak'ta Biden'ın seçimi kazandığının tescil edileceği Kongre oturumu sırasında Trump'ın çağrısı üzerine destekçileri Kongre binasını basmış; olaylarda beş kişi hayatını kaybetmişti.Olayların ardından ilk kez kameralar önüne çıkan Başkan Yardımcısı Mike Pence, "Joe Biden'ın başkanlık, Kamala Harris'in başkan yardımcılığı görevini devralacağı törende güvenliği sağlayacağız." açıklaması yaptı.Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Direktörü Christopher Wray de başkent ve çevresindeki olası şiddet içerikli eylemlerden endişe duyduğunu açıkladı.Başkent çevresindeki yollar kapandı, gelecek hafta bazı metro ve otobüs hatları ile işyerlerinin de kapalı olacağı açıklandı.Devir teslim töreni sırasında artırılan önlemler kapsamında sadece dört eyleme izin verileceği açıklandı.FBI BUGÜNE KADAR KİMLERİ TUTUKLADI?Getty ImagesKongre binası baskınında şüpheliler arasında Batı Virginia eyaletinden bir siyasetçi, Florida'dan bir itfaiyeci ve Arizona'dan bir QAnon şamanı var.DC Savcısı Michael Sherwin, bugüne kadar 70 kişinin yargılandığı 170'ten fazla dava açıldığını belirtti.Olaylar sırasında Konfederasyon bayrağıyla Kongre binasına giren ve fotoğrafı yayılan şüpheli Kevin Seefried de Delaware eyaletinde yakalandı.1861-1865 yılları arasındaki iç savaş sonrası dağılan, güneydeki eyaletlerin oluşturduğu Konfederasyon, köleliğin kaldırılmasına karşı çıkmıştı. Siyahların köle olduğu Konfederasyon'un bayrağı ırkçılık sembolü olarak kabul ediliyor.Kongre binasına zarar verdiği kameralara yansıyan bir kişiyi de eski eşi polise şikayet ederek yakalanmasını sağladı.Ordu mensubu olduğu belirtilen ve olaylara karışan ilk kişi de tespit edildi. 6 Ocak günü izinli olduğu belirlenen Virginia Ulusal Muhafızları'ndan Jacob Fracker, görevdeki bir polis memuruyla birlikte tutuklanan iki güvenlik görevlisinden biri oldu. BBC Türkçe

Aile hekimleri‘Randevu var, aşıyok. Bizden habersiz randevular da değiştirilmiş’diyor

Aile hekimleri ‘Randevu var, aşı yok. Bizden habersiz randevular da değiştirilmiş’ diyor Koronavirüse karşı uzun süredir beklenen aşılama süreci başladı. İlk gün 280 binden fazla sağlık emekçisi aşı yaptırdı. Bazı hastanelerde uzun kuyruklar oluştu. Sağlık emekçileri “Koşarak geldik” dedi. Bakanlık aşılama sırasını açıkladı ancak sınırlı sayıdaki aşı sıkıntı yarattı. Hekimler “Plansızlık nedeniyle kaosa uyandık” dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Bilim Kurulu üyelerinin canlı yayında aşılanmasının ardından Türkiye’de uzun süredir beklenen koronavirüse karşı aşılama süreci başladı. Sürecin sorunlarla başladığını aktaran Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr. Sezen, “Yine bir kaosa uyandık. Plansız bir şekilde aşılama başladı. Aşılar illere gitmiş ama illerde aile sağlığı merkezlerine ulaşmamış. Bazı aile sağlığı merkezlerine ulaşan aşılar, sadece oradaki çalışanlara yetecek kadar” dedi. Bakanlığın kendilerinden habersiz randevu planını da değiştirdiğini belirten Sezen, “Şimdi bir SMS gönderildi bize, randevu planlarımıza müdahale etmişler. Bizden habersiz hasta randevu programımıza bir kişiye günde 24 sağlık çalışanı düşecek şekilde aşı randevuları eklenmiş. Ama bizim elimizde randevuya gelecek sağlık çalışanına aşı yok” ifadelerini kullandı.‘BİR YANDAN HASTA BİR YANDAN AŞI’“Bir yandan hasta bakacaksınız, bir yandan aşı yapacaksınız gibi bir durum oldu” diyen Sezen, “Bizim önerimiz, talep ettiğimiz kadar aşı gelsin, bunları randevulara göre yapalım. Şimdi hasta randevum var ama bu randevu sırasında sağlık çalışanları da aşılanmayı bekliyor. Üstelik aşı da yok” dedi. Aşı yapılacak saatlerde sadece aşılamanın yapılıyor olması gerektiğini belirten Sezen, “Ayrıca, bizim aşı kayıt sistemimiz dışında, sadece korona aşısı için bir sistem hazırlanmış. Bunu bizim kişisel telefonlarımıza indirmemiz isteniyor. Her aile sağlığı biriminin akıllı telefon sahibi olması mı gerekiyor? Sadece korona aşısı için ayrı telefon mu alacağız? Aile hekimlerine bir korona ek ödemesi de yapılmadı. Bunların masrafı nasıl karşılanacak? Aşıyı uygularken kullanacağımız sistemin her zaman kullandığımız aşı takip sistemi olması bizim için daha iyi olur. Bunu bakanlığımıza da iletmiştik” diye konuştu.‘ALO 182 ÇÖKTÜ’Kendisi de aşılanmak için randevu almak isteyen sağlık çalışanlarından Ankara Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri Gamze Burcu Gül ise “Akşamdan itibaren sistem açıldı. Uzun bir süre arıza verdi ve randevu alamadık. Sadece Şehir Hastanesi randevu veriyordu. Aile hekimleri için ‘işlem yapılamıyor’ uyarısı alıyorduk. Alo 182’yi ( Merkezi Hekim Randevu Sistem) arayarak randevu almayı denedik, sistemleri çökmüştü. Saat 13.30’a kadar ulaşamadım. Sonrasında aile hekimimden randevu aldım. Sabah 09.00’da aile hekimimi aradım, ‘Aşınız var mı’ diye sordum. ‘Ne aşısı?’ karşılığını aldım. Aşı yapılacağından haberleri yoktu. Bir yoğunluk olacağı düşünülerek hazırlık yapılmalıydı” eleştirisinde bulundu. Sarp Sağkal

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, okul ve spor salonu gibi alanlarda aşımerkezleri istendi

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, okul ve spor salonu gibi alanlarda aşı merkezleri istendi Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr. Özlem Sezen, “Programımıza habersiz aşı randevuları eklenmiş ama elimizde gelecek sağlık çalışanına aşı yok” dedi. Özellikle 65 yaş üstü yurttaşların koştuğu aile hekimleri zor durumda kaldı. Okul ve spor salonu gibi alanlarda aşı merkezleri istendi. Birinci basamak sağlık hizmetlerinde bulunan sivil toplum kuruluşları ortak deklarasyon yayımlayarak Sağlık Bakanlığı’na seslendi. Açıklamada sağlıkçıların artan iş yüküne ve ek ödemelerde yaşanan sorunlara dikkat çekildi, meslek hastalığı ve şehitlik payesiyle ilgili düzenlemelerin acilen hayata geçirilmesi istendi. Koronavirüs aşısının aile sağlığı merkezlerinde yapılmasına ilişkin de “Başta okul, spor salonu ve stadyumlar olmak üzere aşı merkezleri oluşturulması ve seçim sisteminde olduğu gibi merkezi bir planlama önerimizin değerlendirilmesini bekliyoruz” denildi.Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHASEN) Başkanı Dr. Gürsel Özer, özetle şunları kaydetti: “Pnömokok ve influenza aşılamalarına okul aşılamalarının da eklenmesi ile artan iş yüküne ek olarak risk gruplarına da Covid-19 aşılarının aile sağlığı merkezlerinde yapılmasının planlandığı bilgisi alınmıştır. 9 aydır koruduğumuz kronik hastalığı olan ve ileri yaş hastalar ile birlikte aile sağlığı merkezine aşı uygulaması için yapılacak başvuruların yaratacağı risklerin dikkate alınmadığı görülmektedir. Başta okul, spor salonu ve stadyumlar olmak üzere aşı merkezleri oluşturulması ve seçim sisteminde olduğu gibi merkezi bir planlama önerimizin değerlendirilmesini bekliyoruz.”SIRADAYIZ1 . aşamada sağlık kurumunda çalışanlar, yaşlı, engelli, koruma, evleri gibi yerlerde kalan ve çalışanlar ile 65 yaş üstü bireyler aşılanacak. 2. aşamada, hizmetin sürdürülmesi için öncelikli sektörler, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, kritik görevlerdeki kişiler, zabıta, özel güvenlik, Adalet Bakanlığı, öğretmenler ve öğretim üyeleri, gıda sektörü çalışanları (fırın, yemek fabrikaları ile taşımacılık sektöründe çalışanlar) aşılanacak. 3. aşama sonrasında ise 29-49 yaş arası kronik hastalığı olan bireyler ve son olarak da aşılanmayan herkes aşılanmış olacak.İLK AŞILAR SAĞLIK ÇALIŞANLARINA VURULDUÇin’den getirilen Sinovac aşılarına verilen “acil kullanım onayı”nın ardından aşılar dün sağlık çalışanlarına yapılmaya başlandı. Aşılar dün sabah saat 05.00 itibarıyla, eksi 20 ile artı 20 derece sıcaklığı ayarlanabilen “aşı nakil araçları” ile ilçe sağlık müdürlüklerinin depolarına götürüldü ve buradan da hastanelere dağıtıldı. Hazırlıkları tamamlanan ve 50 aşı odası oluşturulan İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde sağlıkçılar sabah saatlerinde aşılarını oldu.KUYRUK OLUŞTUİstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi’nde de sağlık çalışanlarına aşı yapılmaya başladı. Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’nde oluşturulan 25 odalı “Aşı Uygulama Merkezi” önünde dün uzun kuyruklar oluştu. Sancaktepe Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne de sabah saatlerinde aşılar getirildi. Sağlık çalışanları MHRS üzerinden aldıkları randevular ile özel hazırlanmış aşı odalarında ilk doz aşılarını yaptırdı. Yurt genelinde olduğu gibi İzmir’de de dün sabah erken saatlerden itibaren, aşılar sağlık çalışanlarına vurulmak üzere hastanelere gönderildi. Sibel Bahçetepe

Prof. Dr. Yıldız: 2010 yılından beri askeri kurumlara ders veriyorum

Prof. Dr. Yıldız: 2010 yılından beri askeri kurumlara ders veriyorum Kara Harp Okulu Dekanı Prof. Gültekin Yıldız, askerliğini bedelli yapmış. Yıldız, “2010’dan beri askeri kurumlarda ders veriyorum. Askerliğimi fazlasıyla yaptım diye düşünüyorum” dedi. FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminden sonra gerçekleştirilen yapılandırma kapsamında kurulan ve harp okullarının bağlandığı Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Kara Harp Okulu’na Haziran 2020’de dekan olarak atanan Gültekin Yıldız’ın, askerliğini bedelli olarak yaptığı öğrenildi. Yıldız, “2010 yılından beri askeri kurumlarda ders veriyorum. Askerlikse, askerliğimi fazlasıyla yaptım diye düşünüyorum” dedi. Darbe girişiminin ardından askeri liseler kapatılırken, harp okulları da yenilen yapılandırılarak MSÜ’ye bağlandı. Harp okulu komutanı için dekan sorumluluğunda yürütülen işler dışındaki harp okullarında yürütülen askeri eğitim ve faaliyetleri görevi verildi. Dekanın rütbe karşılığının okul komutanı ile aynı olduğu ve Türk Silahlı Kuvvetleri sosyal tesislerinden ve kamu konutlarından okul komutanı gibi istifade edebileceği de belirtildi.‘ASKERİ GÖREVİM YOK’2020’de profesör unvanı alan Prof. Dr. Gültekin Yıldız, 13 Haziran 2020’de MSÜ Kara Harp Okulu Dekanı olarak atandı. Ancak, Yıldız’ın, askerliğini bedelli olarak yaptığı öğrenildi. Cumhuriyet’in ulaştığı Yıldız, doktorasını bitirdikten sonra bedelli askerlikten faydalandığını belirtti. Dekan olarak görev alanının askeri eğitim olmadığını, akademiden sorumlu olduğunu vurgulayan Yıldız, “2010 yılından beri askeri kurumlarda ders veriyorum. Askeri okullarda geçirdiğim süre, normal bir yedek subayın süresini geçti. Askerlikse, askerliğimi fazlasıyla yaptım diye düşünüyorum” dedi. Okul komutanının tuğgeneral rütbesinde olması nedeniyle kanun gereği kendi görevinin tuğgeneral rütbesine denk geldiğini kaydeden Yıldız, “Birlik yönetmiyorum, üniforma giymiyorum. MSÜ’de çalıştığım için rütbe karşılığı veriliyor. Benim görevim, buradaki eğitimin bilimsel olarak yürümesine katkı sağlamak. Askeri bir görevim yok” ifadelerini kullandı. Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’nden mezun olan Yıldız, 2010-2016 yılları arasında Harp Akademileri Komutanlığı bünyesindeki Stratejik Araştırmalar Enstitüsü ve Kara Harp Akademisi’nde, 2012-2014 arasında ise Hava Harp Okulu’nda lisans ve yüksek lisans seviyesinde misafir öğretim üyeliği yaptı. Yıldız, 2017’de MSÜ Atatürk Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Müdürlüğü’ne atandı. Akademik uzmanlık alanı yakınçağ Türk tarihi ve Avrupa askeri tarihi olan Yıldız, “profesyonel askeri öğretim” gibi alanlarda çalışmalar yürüttü. Sefa Uyar

Lübnan 2019’da genişçaplıhükümet karşıtıprotestolara sahne oldu

Lübnan 2019’da geniş çaplı hükümet karşıtı protestolara sahne oldu Lübnan, geçen 23 Kasım’da, Fransa’nın manda yönetiminden kurtularak bağımsızlığını kazanmasının 77. yılını sessiz sedasız kutladı. Yeni tip koronavirüs salgınından dolayı sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu ülkede, bir önceki yıl “Bağımsızlık Günü” sokaklara “thawra-devrim” özlemiyle çıkan halk tarafından coşkuyla kutlanmıştı. Yaklaşık bir yıl kadar önce, Lübnan’da kimsenin hayal bile edemeyeceği şekilde her mezhepten, her yaştan, her meslekten kadınlar ve erkekler harekete geçti. Ülkenin kaderini değiştirmek için birleşti. Lidersiz başlayan bu gösteriler zinciri, 17 Ekim 2019’da, o zamanki İletişim Bakanı Muhammed Choucair’in WhatsApp görüşmelerine getirmek istediği vergiye tepki olarak doğdu. Uzun zamandır devam eden ekonomik kriz, un ve benzin kıtlığı, Lübnan Lirası’nın değer kaybı, siyasilerin yolsuzlukları, çürümüş sistem, mezhepçilik, insan kayırma gibi birçok sebebin üstüne vergilerin artırılması bardağı taşıran son damla oldu. Gösterilerin sarstığı, dönemin başbakanı Saad Hariri fazla dayanamayarak eylemlerin başlamasından yaklaşık iki hafta sonra, 29 Ekim 2019’da istifa etti. Aradan geçen sürenin ardından Lübnan dönüp dolaşıp yine Hariri’nin başbakanlığına geri geldi. Hariri’nin lideri olduğu Gelecek Hareketi, Arapça Müstakbel Hareketi, İngilizcede Future Moment diye geçiyor. Lübnan’da Michael J. Fox’ın filminden esinlenerek yapılan espri de “Lebanon is going Back to the Future...”9 YIL SONRA SEÇİMHatırlatmak gerekirse, Lübnan’da; cumhurbaşkanının Maruni Hıristiyan, başbakanın Sünni Müslüman, meclis başkanının da Şii Müslüman olması gerekiyor. Hariri ailesinin dışında Sünnilere liderlik edebilecek bir alternatif, yoğun uğraşlara rağmen bulunamadı. Muhammed Safadi, Semir Kâtip, Hassan Diab gibi isimler Lübnan siyasetinde tutunamadı. Lübnan’da son genel seçim Mayıs 2018’de yapıldı. Aslında 4 yılda bir seçim yapılması gerekirken, 2009’daki seçimden ancak 9 yıl sonra yapılabildi. Bu seçimlerin sonucunda da 9 ay süren müzakerelerden sonra ancak hükümet kurulabildi. Lübnan’da seçim yapmak da hükümet kurmak da uzun zaman alıyor. Bu da aslında sistemin işlemediğinin bir diğer göstergesi. Saad Hariri’nin en kayda değer özelliği Lübnan eski başbakanlarından Refik Hariri’nin oğlu olması. Politikaya başlaması, ülke yönetiminde aktif rol alması da büyük ölçüde bu yüzden. Ne kadar karizmatik bir lider veya tüm vatandaşlarını kucaklayabilen iyi bir devlet adamı olduğu tartışmaların merkezinde... Lübnan, tipik bir Ortadoğu ülkesi olarak kaderci bir yaklaşımla kurtarıcısını bekliyor. Her dinden ve mezhepten insan, kendi liderini kurtarıcı olarak görüyor ama sadece kendi mezhebinden olanlar için. Tüm ülkeyi kucaklayabilen bir lider henüz bulunamadı. Thawra gösterilerinden sonra bile hâlâ o lider aranmakta ama ortada öyle biri yok... İçteki bu lider arayışı hüsranla sonuçlanınca bazı Lübnanlılar kurtuluşu dışarı bakmakta gördü hatta. 4 Ağustos’taki patlamadan 40 saat sonra Lübnan’a gelen Fransa Cumhurbaşkanı Macron’u bu lider olarak gören ve 10 yıllığına Fransız boyunduruğuna girebilmek için on binlerce imza toplayan Lübnanlılar da var. Kendilerini bu kadar çaresiz hissediyorlar ve kendi yöneticilerine bu kadar kızgın ve güvensizler...HARİRİ AİLESİSaad Hariri’nin babası, Lübnan’ın eski başbakanlarından iş insanı Refik Hariri, 14 Şubat 2005’te bombalı araç ile düzenlenen suikastla hayatını kaybetti. Bu yüzden Lübnan’da 14 Şubat resmi tatildir. Buradan da baba Hariri’nin Lübnan için ne kadar önemli bir figür olduğu görülüyor. Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri ile yakın ilişkileri olan Refik Hariri, Lübnan’ın hatta dünyanın sayılı zenginlerinden biriydi. Halbuki Beyrut’un güneyindeki Sayda şehrinde, çiftçilikle geçinen mütevazı bir ailede dünyaya geldi. Hariri’nin diğer oğlu Baha Hariri’yi de siyasete katılması için teşvik edenler oldu. Saad’ın adının kirlendiği ve Baha’nın siyasete yeni bir yüz olarak enerji vereceğini iddia ettiler. Hatta geçen aylarda Hariri ailesini destekleyen Beyrut’un Sünni mahallelerinden Tariq al Jadid’de; Saad Hariri ve Baha Hariri destekçileri arasında çatışmalarda ölen ve yaralananlar oldu.HASSAS DENGELERHükümeti kurma görevinin kime verileceği ile ilgili son istişarelerde Hariri, Maruni Hıristiyanların bir kısmından yeterince destek bulamadığı için ilk turda istediğini alamadı. Semir Caca liderliğindeki Lübnan Güçleri ile Cumhurbaşkanı Michel Aoun’un damadı Cibran Basil liderliğindeki Özgür Yurtsever Hareketi, Hariri’ye tam destek vermedi. Oysa, Özgür Yurtsever Partisi eski lideri ve şu anda cumhurbaşkanlığı görevini sürdüren kayınpederi Aoun, uzun süredir Hizbullah ve Emel ile birlikte hareket ediyor. Hariri hem Hizbullah hem de Emel Hareketi tarafından desteklendi. Ayrıca eski savaş baronlarından ünlü Franjieh ailesinin liderliğini yaptığı Maruni Hıristiyanlardan oluşan Marada Hareketi de Hariri’nin başbakanlığını destekledi. Halihazırda Hassan Nasrallah liderliğindeki Hizbullah, Nebih Berri liderliğindeki Emel Hareketi ve Süleyman Franjieh liderliğindeki Marada Hareketi, Hariri’nin başbakanlığını destekledi. Nasrallah, geçen yıl ekim ayında başlayan gösterilerden sonra da Hariri liderliğindeki kabineye desteğini sürdürdü ve Hariri’nin istifasına kesin bir dille karşı çıktı. Buna gerekçe olarak da hükümetsizliğin Lübnan’a daha fazla zarar vereceği ve kaosu davet edeceği idi. Yukarıda belirttiğimiz gibi Lübnan’da hükümet kurmak uzun zaman alıyor. Büyük umutlarla başlayan “Thawra” hareketi, ne eski sistemi devirme ne de yeni bir alternatif sunabilme konusunda şimdilik kayda değer bir başarıya ulaşamadı. Pandemi süreci de belki değişimlere yol açabilecek gösterilerin yelkenlerindeki rüzgârı neredeyse tamamen kesti. Şimdi de hep aynı siyasetçilerin her zamanki hükümet kurma “gösterilerini” izlemekten öteye gidemiyor Lübnanlılar. Nalan Yazgan

Madencilik ve petrol söz konusu olunca akan sular duruyor

Madencilik ve petrol söz konusu olunca akan sular duruyor Planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde ya da olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi için yürütülen çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) sürecinin, 1993 - 2020 yılları arasında verilen kararlara göre en çok petrol ve madencilik alanında işletilmediği ortaya çıktı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın istatistiklerine göre, ilk ÇED Yönetmeliği’nin yayımlandığı 1993 yılından 2020 yılı sonuna kadar 6 bin 118 “ÇED olumlu”, 61 “ÇED olumsuz”, 65 bin 934 “ÇED gerekli değildir” ve 1134 tane de “ÇED gereklidir” kararı verildi. “ÇED olumlu” kararlarında en büyük payı yüzde 28 ile petrol ve madencilik sektörü aldı. Diğer sektörler arasında atık - kimya, enerji, tarım - gıda ve ulaşım - kıyı da var. “ÇED gerekli değildir” kararlarında en büyük payı yüzde 49 ile yine petrol ve madencilik sektörü aldı.200 BİN HEKTAR ORMAN YOK OLDUGazetemize konuşan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay, “Sadece belirlenen formata uygunluğu incelenen ÇED Raporları ve Proje Tanıtım Dosyaları nedeniyle orman, tarım, mera, dere, göl ve deniz ekosistemleri ile projelerin etki alanları içindeki insanların olumsuz etkilendiği”ni söyledi. Tolunay, orman alanlarında yapılacak projeler için Orman Genel Müdürlüğü’nün izin vermesi gerektiğine dikkat çekerek “2020 Ekim ayı sonuna kadar madencilik için orman vasfını kaybeden orman alanı miktarı 141 bin hektar kadar. Enerji yatırımları için kaybedilen orman alanlarına dair ise sadece 2012-2020 arasında 122 bin 385 hektar ormansızlaşma gerçekleşmiştir. Aynı dönemde madencilik faaliyetleri için kaybedilen orman alanı 82 bine 432 hektardır. Son 9 yılda tamamı ÇED sürecine tabi enerji ve madencilik faaliyetleri için 200 bin hektardan daha fazla bir orman alanı yok olmuştur. Yok olan tarım, mera alanları ile dereler ve göllerin sayısı ise bilinmemektedir” dedi.‘YETERİNCE İNCELENMİYOR’ÇED sürecinin yatırımların önünü kesen bir prosedür olarak görüldüğünü belirten Tolunay, “ÇED bürolarının rapor bedellerini yatırımcı firmalardan almaları tarafsız ve doğru bir rapor hazırlanmasını engelliyor. Raporlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yeterince incelenmiyor. Taahhüt edilen önlemlerin yeterliliği sorgulanmıyor. İnşaat ve işletme aşamasındaki izleme çalışmaları yetersiz kalıyor” diye konuştu.‘ÖLÜM FERMANI OLMASIN’Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Göksal Çidem de çoğu proje tanıtım dosyasında “Yüz binlerce ağaç kesilecek ama 5 katı dikilecek” yazdığını ifade ederek “Istrancalar’da son 2 ayda gelen dosyalara göre toplam 260 bin 739 ağaç kesilecek. Yüksekliği 1.3 metre ve çapı 8 santimden küçük ağaçlar, ağaçtan sayılmıyor. Bu raporları hazırlayanlar, onaylayanlar, açılan davalara bakan bilirkişiler lütfen doğada bugün var olan ve gelecekte var olacak canların yaşamları hakkında verdiğiniz kararlar, bu canların ölüm fermanı olmasın” dedi. Hazal Ocak




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter