News - Haberler
TSK'den Azerbaycan ordusuna destek
TSK'den Azerbaycan ordusuna destek figure > Milli Savunma Bakanlığı, Ermenistan işgalinden kurtarılan bölgelerde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurları tarafından mayın/EYP temizliği yapılıp Azerbaycan ordusuna eğitim desteği verileceğini bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:"Kara Kuvvetlerimizin mayın, el yapımı patlayıcı tespit ve imha (METİ) ile patlayıcı madde keşif ve imha (PMKİ) timleri, Ermenistan işgalinden kurtarılan bölgelerde kardeş Azerbaycan ordusuna destek sağlamaya başladı. METİ ve PMKİ timlerimiz hem mayın/EYP temizliği yapacak hem de Azerbaycan birliklerine eğitimler verecek."/Archive/2020/11/30/183551586-msb-tweet.jpg AAYaşasınölüm!
Yaşasın ölüm! figure > İspanya, Yaşasın Ölüm’ün (España y Viva la Muerte) ilk bölümünde Burgos’tan Salamanca’ya, El Escorial’den Granada’ya İspanya’nın kültürel birikiminin izini sürüyor Nikos Kazancakis; Manzaneres Irmağı’nın durgun yüzeyinde Goya’nın karanlık ruhunu buluyor. /Archive/2020/11/30/183233338-ic1.jpg Nikos Kazancakis ve karısı Eleni, Yvonne Metral ve Lucienne Fleury ile birlikte El Greco’nun Toledo’daki evindeler. (Eylül 1950)İspanya, Yaşasın Ölüm’ün (España y Viva la Muerte) ilk bölümünde Burgos’tan Salamanca’ya, El Escorial’den Granada’ya İspanya’nın kültürel birikiminin izini sürüyor Nikos Kazancakis; Manzaneres Irmağı’nın durgun yüzeyinde Goya’nın karanlık ruhunu buluyor.Kurtuba’daki beş uğrakta Tanrı’ya doğru yolculuğa çıkan Arap mistiklerinin peşinden gidiyor. Burgos Katedrali’nin görkemi altında eziliyor. Toledo’da El Greco’nun müze evinde sanatçının varoluş çabasının tarihi ve felsefik kökenlerini irdeliyor.Bununla da kalmayıp Madrid’in arka sokaklarında yaralarını sergileyen “dışlanmışların” izinde İspanya’nın kan ve acıya düşkünlüğünün köklerine, İsa’nın çarmıha gerilişine kadar iniyor.İspanya donanmasının 1898’de Küba’da yok olmasıyla bitkin düşerek kaderciliğe mahkûm bir halde kabuğuna çekilen İspanyol insanının bir mozaik halindeki portresini çıkarıyor./Archive/2020/11/30/183309087-ic2.jpgKADİM İSPANYAMiranda, Burgos, Valladolid, Salamanca, Madrid derken kendimizi İspanya’nın kadim uygarlıklara ev sahipliği yapan kentlerindeki ihtişamlı kiliseleri ve metruk saraylarında, sokaklarında, tarihi yapılarında buluyoruz; Kazancakis Don Quijote, biz Sancho Panza dolaşıyoruz. Yazarın daha önce gitmiş olduğu, yazarken belleğinden çağırdığı her bir durakta yaşadıklarının, yazarın üzerinde derin etkileri olduğunu görebiliyoruz. İspanya’nın kültürel geleneğine hâkim, İspanyol halkına güçlü bir sempati besleyen bir çift güçlü göz olarak Kazancakis işte bu kitapta, karşımızda duruyor.Kazancakis, İspanya’yı kent kent gezdirmekle kalmıyor, aynı zamanda İspanya’yı anlamak için memleketin kültürel mimarlarını da anlamak gerektiğini düşünerek bizi İspanya tarihinin önemli kişilikleriyle de tanıştırıyor. Sözgelişi 1956’da Nobel Edebiyat Ödülü alan Juan Ramón Jiménez, Don Quijote’nin “canlı ve sadık tezahürü” olarak nitelendirdiği Don Miguel de Unamuno, 20.yüzyıl İspanyol kültür ve edebiyat rönesansının genç filozofu Ortega y Gasset ve daha nicesi; Don Quijote’nin etrafında safları sıklaştırarak Kastilya ruhunu ayağa kaldırmaya çalışan (ama birbiriyle çatışmaktan da geri durmayan) aydınları bir araya getiriyor./Archive/2020/11/30/183326196-kapakic3.jpgUNAMUNO, LORCA, DON QUIJOTE, EL GRECO!İspanya için biri Avrupa’ya öteki Afrika’ya açılan iki kapılı (Pireneler ve Cebelitarık) bir ev tanımlaması yapan Ángel Ganivet’e hak verdiğini de görebiliyoruz. Bununla birlikte Unamuno ve Lorca ile arkadaşlığına dair anekdotların yanı sıra Kolomb, Don Quijote ve El Greco’ya yapılan göndermeler de İspanya’yı anlayabilmek adına kayda değer.Yazar, İspanya için bir gezi rehberi hazırlamış değil. Ancak bu eserin, onun “zihnindeki İspanya”nın bir rehberi olduğu kesin; hayalle gerçeğin, geçmişle bugünün iç içe geçtiği bir anlatı. Zihninin perdesine yansıyan İspanya anılarında gündüz düşlerine dalıyor.“Kolay oyunlara sapmasın diye hayal gücümü zor zapt ettim,” dese de tarihi yıkıntıların arasında dolaşırken hayal gücünü zapturapt edemediğini görüyoruz.Dahası Kazancakis, İspanya’daki insan hikâyelerini bir gazeteciye yaraşır biçimde tarafsız anlatıyor. Ama yansız değil. İnsandan ve güzellikten yana./Archive/2020/11/30/183334509-ic4.jpgBEŞ DUYUYA HİTAP EDEN ANLATIBeş duyuya fazlasıyla hitap eden anlatısında Kazancakis’in her cümlesi kahramanlığı, macerayı, yaşamı ve aşkı arzulayan İspanya’nın ruhunu tanımlamak için yapbozun birer parçası adeta.Tarihi birikimi, atmosfer yaratımı, yerelliği tüm gerçekliğiyle metne aktarmasıyla röportaj türünün teamüllerine uyan bir tarzı var. Bu haliyle söyleşiyle röportajın farkını ortaya koyan iyi bir örnek olarak nitelendirilebilir.Kazancakis, İspanya gezisi için tüm mutluluk ve mutsuzlukları içinde barındıran, onları aşan ve mistik, ihtişamlı bir senteze ulaşan anların içinde olduğunu söylüyor.Önsözde belirttiği gibi “Dünyayı dolaşmak; yeni toprakları, denizleri görmek, insanlarla fikirleri bulmak; hepsine ilk defaymış gibi bakmak (bakmak ve doymamak) ve zamanla bunları özümsemek.”İnsanın kendini ancak böyle tanıyabileceğini söylüyor. Bu gezi onun için bir nevi içsel bir yolculuk aslında: “Tanrı’ya yaklaşmakta olduğumu o zaman anladım.” Buradaki tanrısal güç, sadece İsa olmadığı gibi Allah’tı da onun için ve hiçbiriydi, kendi içindeki tanrıydı./Archive/2020/11/30/183345696-ic5.jpgRUHUNUN KORSANLIKLARI“Ruhunun korsanlıkları” olarak adlandırdığı gezilerinde yaşadıklarını birer hafıza kaydı olarak nitelendirebileceğimiz eserde, İspanya’nın tüm renklerine, siyasi safsata ve önyargıdan uzak, tarafsız yaklaştığını hissediyorsunuz.Endülüs’te Araplara, Madrid’de İspanyol entelektüellerine, Ávila’da azizlere duyduğu saygı hemen anlaşılıyor. Zira İspanya’nın zenginliğinin onu sarhoş ettiği de ortada.İspanya’ya yer yer lirik ve romantik bir coşkuyla yaklaşıyor. İnsanın yeryüzünün güzelliklerini haykırmadan övemeyeceğini savunan yazar, coşku ve umut dolu, okuru İspanya’ya çeken güzelleme niteliğinde bir anlatı ortaya koyuyor./Archive/2020/11/30/183352759-ic6.jpgFotoğrafaltı: Marina Ginestà i Coloma, Barselona’daki Hotel Colón’un çatısında Juan Guzmán’a poz veriyor.Kitabın ikinci bölümü; yani Yaşasın Ölüm, Kazancakis’i yıllar sonra tekrar İspanya’ya götürerek Franco’nun kralcıları ile faşizme karşı omuz omuza veren Cumhuriyetçi cenahı karşı karşıya getiren cephenin ardına yerleştiriyor. Böylelikle kendimizi bir anda savaşın ortasında buluyoruz.Birileri için zafer diğerleri için hezimetin kapıda olduğu tarihi eşikte, ölüm tüm gerçekliğiyle orada, İspanya’da karşısına çıkıyor.Cumhuriyetçilerin elinde bulunan Madrid’in bombalanma anına da tanıklık ederken cephe ardındaki insan hikâyelerini, yazarın samimi üslubuyla okuyoruz. Bu haliyle ilk bölüme göre daha hareketli ve -kaba tabirle- sürükleyici olduğunu söylemek mümkün.Önce bir yazar olarak iç savaştan yıllar öncesine dayanan İspanya gezisi, ardından Eleftheros Logos gazetesinin dış haber muhabiri olarak yıllar sonra gittiği İspanya’daki iç savaş anlatısı olarak iki bölüme ayrılan kitap için yazarın insanlıktan yana tavrını açıkça gösteren, romantik İspanya güncesi diyebiliriz.Kazancakis’in mimariden tarihe, edebiyattan felsefeye derin entelektüel birikimini açıkça gösteren eserde, yazarın savaşın ve kaosun ortasında insanlık için kaygılandığını da görüyoruz./Archive/2020/11/30/183400821-ic7.jpgKazancakis’in de söylediği gibi “hayatının en büyük iki zevki” gezmek ve itirafta bulunmak ise bundan bize düşen pay, bu iki zevkin bir araya geldiği “İspanya, Yaşasın Ölüm” oluyor.Yunanlı yazar Emmanuel Hatzantonis, bu eser için “İspanya’nın Yunan edebiyatçılar tarafından geç de olsa keşfedilmesini sağlayan kitap” olduğunu dile getirmişti.Türkiye’deki okurlar için de bir geç keşif niteliği taşıdığını söylesek çok ileri gitmeyiz sanıyorum. Keşif dediysek yanlış anlaşılmasın; kitabın ilk baskısı 1968’de Habora Kitabevi tarafından yapılmıştı. Ancak sahaflarda unutulup gitti.1957’de Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Kazancakis’in Zorba başta olmak üzere Yeniden Çarmıha Gerilen İsa, Günaha Son Çağrı, El Greco’ya Mektuplar ve Homeros’un Odysseia destanına yazdığı 33.333 dizelik devam yapıtının yanında bugüne kadar esamesi okunmayan İspanya, Yaşasın Ölüm; Ahmet Angın’ın çevirisi ve Can Yayınları etiketiyle yeniden hatırlanmaya değer. Batuhan SarıcanFed, kredi programlarınıuzattı
Fed, kredi programlarını uzattı figure > ABD Merkez Bankası (Fed), yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının ekonomik etkilerine karşı hayata geçirdiği kredi programlarının süresini 31 Mart 2021'ye kadar uzattığını duyurdu. Fed'den yapılan açıklamada, daha önce 31 Aralık’ta sona ermesi planlanan kredi programlarının süresinde uzatmaya gidildiği bildirildi. Bu kapsamda 4 kredi programının süresinin 31 Mart’a kadar uzatıldığı belirtilen açıklamada, "Hazine Bakanlığı tarafından onaylanan uzatma, potansiyel kredi tesisi katılımcılarınca planlamayı kolaylaştıracak ve bu kredi tesislerinin ekonominin Covid-19 salgınını atlatmasına yardımcı olmak için 2021’in ilk çeyreğine kadar kullanılmaya devam edileceği konusunda kesinlik sağlayacak" ifadesi kullanıldı. Açıklamada, Fed’in söz konusu likidite faaliyetlerinin piyasaların işlemesini ve kredi sağlanmasını desteklemeye devam ettiği kaydedildi. cumhuriyet.com.trCovid-19 hastalığıdişkaybına neden olabilir mi?
Covid-19 hastalığı diş kaybına neden olabilir mi? figure > Dünyada 2019 yılının Aralık ayından, Türkiye’de ise 2020 Mart ayından bu yana milyonlarca kişide görülen Covid-19 virüsü, kişiler üzerinde farklı semptomlar yaratabiliyor. Peki, bilinen semptomlardan farklı olarak bu hastalık, diş kaybına neden olabilir mi? Çene Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Serhat Yalçın Cumhuriyet' anlattı. Çene Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Serhat Yalçın, pıhtılaşmanın artmasının, hastalarda emboli (kanla taşınan yabancı bir cismin damarı tıkaması durumu) riski yaratarak, hayati organlarda oluşması halinde ölümcül olabileceğini belirterek “Embolinin çene kemikleri ve diş etlerini etkileme olasılığı vardır. Bu etki çene kemiklerini ve diş etlerini bozarak diş kaybına neden olabilir. Dünyadaki bilim insanları da, Covid – 19 virüsünün diş eti ve çene kemiğinin damarlarına zarar vererek diş etlerininin ve kemiklerinin kan damarlarına zarar verebileceğini ve bu organların sağlığını bozabileceğini düşünüyor” dedi. Covid-19, SARS-CoV-2 virüs pandemisi geçiren hastalarda, hastalık sonrası bazı rahatsızlıkların ortaya çıktığını belirten Yalçın, “Saç kaybı, yorgunluk, kas ağrısı ve hafıza bulanıklığı bulgulardan bazılarıdır. NewYork Times’da bu hafta yayınlanan bir yazıda, Covid-19 geçiren bir hastanın dişinin kendiliğinden düştüğü, diş boşluğunda bir kanamanın olmadığı bildirilmiştir. Bu durumun Covid-19 geçiren başka hastalarda da görüldüğü yazılmıştır. Bu gerçekten olabilirmi? Olursa neden olabilir? ” diye konuştu.BÖYLE ETKİLENİYORCovid-19 virüsü ve ona bağlı komplikasyonlar hakkında çeşitli bilgilerden biz hekimler de yeni yeni haberdar olduklarını anlatan Prof. Dr. Yalçın, şöyle devam etti: “Bu hastalığın kan damarlarını etkilediği ve organların beslenmesini bozduğu bilinmektedir. Hastalığa yakalanan kişilerde, pıhtılaşma mekanizmasının sağlıklı olup olmadığı kontrol edilmektedir. Bu nedenle hastaların ‘D dimer’ değerlerinin kontrolü sağlanmakta ve eğer bu değer yüksekse hastalara mutlaka antikoagülan ve kan sulandırıcı ilaçlar önerilmektedir. Pıhtılaşmanın artması, hastalarda emboli (kanla taşınan yabancı bir cismin damarı tıkaması durumu) riski yaratarak, hayati organlarda oluşması halinde ölümcül olabilir. Embolinin çene kemikleri ve diş etlerini etkileme olasılığı vardır. Bu etki çene kemiklerini ve diş etlerini bozarak diş kaybına neden olabilir. Dünyadaki bilim insanları da Covid–19 virüsünün diş eti ve çene kemiğinin damarlarına zarar vererek diş etlerininin ve kemiklerinin kan damarlarına zarar verebileceğini ve bu organların sağlığını bozabileceğini düşünüyor.” /Archive/2020/11/30/182229594-8568cee3-afe1-4af6-8a0e-88402e6d6f6b.jfifTAT ALAMAMA PROBLEMİNİN SEBEBİ Prof. Dr. Serhat Yalçın, “Covid-19, ACE-2 reseptör proteini olan yerlerde bulunur. Bu reseptörler ağız ve dilde de bulunmaktadır. Covid – 19 hastalarında çok sık görülen “tat almadaki bozukluk” probleminin nedeni budur. Sitokin fırtınası olarak bilinen bağışıklık tepkisinin ağızda da ortaya çıkabileceği düşünülmektedir. Covid-19 sırasında hastaların ağız ve diş sağlıklarını ihmal etmeleri doğaldır. Ama bu ihmalin mevcut diş eti hastalıklarını artırması kaçınılmazdır. Çin’de yapılan bir çalışmada Covid-19 hastalarının oral enfeksiyon bulgularının yaklaşık yüzde 50 oranında artış gösterdiği bildirilmiştir” dedi.AĞIZ BAKIMINI SEKTEYE UĞRATMIŞ OLABİLİRVirüse maruz kalan kişilerde rastlanan semptomlar arasında nefes darlığı, göğüs ağrısı, yüksek ateş, eklem ağrıları, tat duyusunda bozulmalar, koku alamama, halsizlik, beyin sisi ve kaygı gibi olumsuz durumlar görüldüğünü anımsatan Yalçın, şunları kaydetti:“Doğal olarak bu sorunları yaşayan insanların rutin düzenleri bozulmaktadır. Günlük faaliyetlerinde zorlanmalar yaşayan kişilerin, bu fizyolojik sorunlar nedeniyle, diş bakımlarına ve hijyenlerine önceki kadar özen göstermedikleri tahmin edilmektedir. İşte bu değişim, kişilerde, diş çürüğü ve diş eti hastalıklarına yakalanma risklerini artıracaktır. Bu nedenle, dişleri günde minimum iki kez düzenli olarak, florür içeren diş macunu ile fırçalamak, diş ipi, alkollü ağız gargarası kullanmak her zamankinden daha da önemlidir. Covid-19’a bağlı diş ve diş eti komplikasyonları henüz bilimsel olarak tam açıklanamamış olsa da, ağzında ve nefesinde kötü koku, diş etlerinde kırmızılık, şişlik, hassasiyet ve kanama yaşayan, ısırma sırasında ağrı, dişlerinde hareketlik, hassasiyet ve diş eti çekilmesi olan, Covid-19 hastalarının mutlaka bir diş hekimine müracaat etmesini öneriyorum.” Sibel BahçetepeGökhan Gönül: Fenerbahçe olarak eskisindençok daha güçlüdöneceğiz
Gökhan Gönül: Fenerbahçe olarak eskisinden çok daha güçlü döneceğiz figure > Fenerbahçe'nin tecrübeli futbolcusu Gökhan Gönül, ''Kazanırken de birdik, kaybederken de biriz'' dedi. Fenerbahçe'nin tecrübeli futbolcusu Gökhan Gönül, ''Kazanırken de birdik, kaybederken de biriz'' dedi.Süper Lig'in 10'uncu haftasında dün Fenerbahçe, Beşiktaş'a kendi sahasında 4-3 mağlup oldu. Sarı-lacivertli ekibin tecrübeli futbolcusu Gökhan Gönül, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Futbolcu arkadaşlarıyla birbirlerine sarılı halde bir fotoğraf paylaşan Gökhan Gönül, ''İyi değildik ancak sadece bir maçı kaybettik. Her şey daha yeni başlıyor. Kazanırken de birdik, kaybederken de biriz. Bu mağlubiyetle ne şampiyonlukdan olduk ne de hedeflerimizden. Biz bu yoldan vazgeçmeyeceğiz, vazgeçiremeyecekler... Fenerbahçe olarak eskisinden çok daha güçlü döneceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın'' ifadelerini kullandı. DHAFenerbahçeli yıldızın bileğinde kırık!
Fenerbahçeli yıldızın bileğinde kırık! figure > Fenerbahçe; Beşiktaş maçında sakatlanan futbolculardan Lemos’un ayak bileğinde kırık, Kemal Ademi’de ikinci derece yırtık, Perotti’nin de diz ekleminin arka dış kapsülünde cilt zedelenmesi tespit edildi. /Archive/2020/11/30/185621120-lemos.jpgFenerbahçe; Beşiktaş maçında sakatlanan futbolculardan Lemos’un ayak bileğinde kırık, Kemal Ademi’de ikinci derece yırtık, Perotti’nin de diz ekleminin arka dış kapsülünde cilt, cilt altı dokularda ve zarlarda yırtılma, diz eklem kapsülünde zedelenme ve kaslarda kısmi yırtık tespit edildiğini açıkladı.Sarı-lacivertli kulüpten konuya ilişkin yapılan açıklamada, "Beşiktaş maçında bileğine ağır bir darbe alan futbolcumuz Mauricio Lemos’un radyolojik X-ray görüntülemesinde kırık tespit edilmemiştir.Oyuncumuz Kemal Ademi’nin yapılan muayenesinde ikinci derece yırtık tespit edilmiştir, tedavisine başlanmıştır.Futbolcularımızdan Diego Perotti’nin çekilen MR’ı sonucu diz ekleminin arka dış kapsülünde cilt, cilt altı dokularda ve zarlarda yırtılma, diz eklem kapsülünde zedelenme ve kaslarda kısmi yırtık tespit edilmiş, oyuncumuzun tedavisine başlanmıştır" ifadelerine yer verildi. İHAKılıçdaroğlu, Sakine Akdağ'ın ailesini telefonla aradı
Kılıçdaroğlu, Sakine Akdağ'ın ailesini telefonla aradı figure > CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yeni tip koronavirüs (Covid-19) nedeniyle yaşamını yitiren 1,5 yaşındaki Sakine Akdağ'ın ailesini telefonla arayarak başsağlığı diledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni tip koronavirüs (Covid-19) nedeniyle yaşamını yitiren 1,5 yaşındaki Sakine Akdağ'ın ailesini telefonla arayarak başsağlığı diledi.CHP'den yapılan açıklamaya göre, Covid-19 nedeniyle yaşamını yitiren 1,5 yaşındaki Sakine Akdağ'ın babası Menal Akdağ ile telefonla görüşen Kılıçdaroğlu, ailenin "ihmal" iddiasına ilişkin bilgi aldı./Archive/2020/11/30/174255803-1156990149eafea72-e8c1-41b4-8bc6-f448883615d5.jpgKılıçdaroğlu, sürecin takipçisi olacaklarını ifade ederek başsağlığı dileklerini iletti. cumhuriyet.com.trİran nükleer anlaşmasının tarafları16 Aralık'ta Viyana'da bir araya gelecek
İran nükleer anlaşmasının tarafları 16 Aralık'ta Viyana'da bir araya gelecek figure > İran ile Batılı ülkelerin yanı sıra Rusya ve Çin arasında yapılan nükleer anlaşmanın tarafları, Avusturya'nın başkenti Viyana'da bir araya gelecek. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, İran ile yapılan nükleer anlaşma olarak bilinen Ortak Kapsamlı Eylem Planı'nın (JCPOA) Ortak Komisyonuna, Borrell'i vekaleten AB Dış İlişkiler Servisi Genel Sekreteri Helga Maria Schmid başkanlık edecek. Toplantıya Çin, Fransa, Almanya, Rusya, İngiltere ve İran'dan temsilciler katılacak.Katılımcılar, İran nükleer anlaşmasını muhafaza etmeye yönelik çalışmalar ile anlaşmanın tüm taraflarca uyulmasına ilişkin gelişmeleri ele alacak.İRAN NÜKLEER ANLAŞMASIAnlaşma, İran'ın nükleer faaliyetlerinin denetlenmesi ve düzenlenmesi, bunun karşılığında yaptırımların kaldırılması amacıyla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) daimi üyeleri ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin'in yanı sıra Almanya ve AB ile İran arasında 2015'te imzalanmıştı.ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetime gelmesiyle Washington anlaşmadan çekilmiş ve İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlamıştı. Anlaşmanın diğer taraflarından Washington'ı durdurmasını isteyen ancak bunda başarılı olamayan İran, Temmuz 2019'da nükleer anlaşmanın bazı maddelerini, 5 Ocak'ta da anlaşmadan kaynaklanan tüm taahhütleri askıya aldığını açıklamıştı.ABD, BMGK'nin İran'a 13 yıldır uyguladığı ve 18 Ekim'de sona erecek silah ambargosunu yenilemek istiyor. Bu çabası geçen hafta başarısızlıkla sonuçlanan ABD, İran'ın nükleer anlaşma kapsamındaki taahhütlerini askıya almasını gerekçe göstererek Konseyin 2231 sayılı kararı ile kaldırılan tüm yaptırımların tekrar uygulanmasına imkan tanıyan mekanizmayı hayata geçireceği tehdidinde bulunmuştu.İran ile anlaşmanın taraflarından AB, Rusya ve Çin ise ABD'nin İran ile yapılan nükleer anlaşmadan 2018'de çekildiğini ve anlaşmaya taraf olmayan bir ülkenin yaptırımların yeniden devreye sokulmasına olanak veren mekanizmayı hayata geçiremeyeceğini belirtiyor. AAÇin BaşbakanıLi'den,ŞanghayİşbirliğiÖrgütüüyelerine işbirliğini derinleştirmeçağrısı
Çin Başbakanı Li'den, Şanghay İşbirliği Örgütü üyelerine iş birliğini derinleştirme çağrısı figure > Çin Başbakanı Li Kıçiang, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) üyelerine iş birliğinin derinleştirilmesi çağrısında bulundu. Li, Hindistan liderliğinde videokonferans yoluyla düzenlenen ŞİÖ Üye Ülkeleri Hükümet Liderleri Konseyi 19. Toplantısı'na başkent Pekin'den katıldı.Bu yıl Pakistan Başbakanı İmran Han ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin katılmadığı toplantıyı Yeni Delhi yönetimi adına Hindistan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muppavarapu Venkaiah Naidu yönetti.Li, toplantıda ulusal kalkınma için güvenli ve istikrarlı bir çevre oluşturmanın önemine vurgu yaparak, üyeler tarafından oydaşma sağlanan konularda iş birliğini derinleştirme ve pekiştirmenin gerekliliğinin altını çizdi.Çin’in salgınla mücadelede iş birliği ve aşı geliştirme konularında insanı merkeze alan bir ilkeye bağlı kaldığını belirten Başbakan Li, aşının temin edilmesi ve ulaşılabilirliği konusuna yardımcı olacaklarını ifade etti.Li, "Çin kazan-kazan iş birliği ve karşılıklı faydayı kapsayan dışa açılım stratejisini sıkıca destekliyor." ifadesini kullanarak, Pekin yönetiminin, bölgesel güvenlik ve istikrarın sağlanması, terörle mücadele, serbest ticaret ve çok taraflılığın desteklenmesi hususunda ŞİÖ üyeleriyle birlikte çalışacağını kaydetti. AAAnkara Barosu avukat Vahit Bıçak'a kınama cezasıverdi
Ankara Barosu avukat Vahit Bıçak'a kınama cezası verdi figure > Ankara Barosu, Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel'in öldürülmesine ilişkin davada, sanık avukatı olan Vahit Bıçak'a, duruşma esnasındaki söylemleri nedeniyle "kınama" cezası verdi. Ankara Barosu Yönetim Kurulu, Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve 21 Şubat'ta karara bağlanan, akademisyen Ceren Damar Şenel'in öldürülmesine ilişkin davada, sanık Hasan İsmail Hikmet'in avukatı Bıçak'ın dosyasını görüştü.Baro yönetimi, maktul Şenel ve ailesine yönelik mahkemedeki söylemlerinin "savunma sınırını aştığı" gerekçesiyle avukat Bıçak'a "kınama" cezası verdi.Vahit Bıçak'ın avukatlığını yaptığı Şenel'in katili Hasan İsmail Hikmet, "kişiyi, yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.BÜYÜK TEPKİ ÇEKMİŞTİSanık avukatı Vahit Bıçak'ın esas hakkındaki mütalaaya karşı yaptığı savunma sırasında Ceren Damar Şenel için "müvekkiline cinsel istismarda bulunduğu", "konumunu kullanarak istismarı sürdürdüğü", "müvekkilini tehdit ettiği" gibi iddialarda bulunması ve Damar ailesine yönelik hakarete varan sözleri kamuoyunda büyük tepki oluşturmuştu. AAEmre'den futbolculara mesaj: Kafanızıyukarıkaldırın!
Emre'den futbolculara mesaj: Kafanızı yukarı kaldırın! figure > Sportif direktör Emre Belözoğlu da büyük üzüntü yaşayan takımı teselli ederek, ''Bu takım şampiyon olacak" dedi. Süper Lig'in 10'uncu haftasında dün akşam Fenerbahçe, Beşiktaş'a 4-3 yenildi. Fenerbahçe'yi Kadıköy'de son olarak 17 Nisan 2005 tarihinde aldığı 4-3'lük skorla yenen Beşiktaş, 15 yıl sonra yine aynı skorla Kadıköy'den galibiyetle ayrıldı. Derbide kaybetmekten çok istediklerini sahaya yansıtamamanın hayal kırıklığını yaşayan sarı-lacivertli oyuncular, birbirlerine güvenip çalışmaktan başka şanslarının olmadığı konusunda birleştiler. Bu sezon camianın kendilerinden mutlak şampiyonluk beklediğinin bilincinde olan Fenerbahçeli futbolcular, puan kayıplarını telafi ederek hedeflerine yürüyecekler.Teknik Direktör Erol Bulut, maç sonunda soyunma odasında oyuncularına yaşadığı hayal kırıklığını dile getirirken, acı reçeteye dair mesajlarını vererek; böyle bir maçı bir daha yaşamak istemediğini, takım olarak kazanıp takım olarak kaybettiklerini, kazanan takım kimliğini de sahaya yine hep birlikte yansıtacaklarına inandığını söyledi.EMRE BELÖZOĞLU: ''BU TAKIM ŞAMPİYON OLACAK"Sportif direktör Emre Belözoğlu da büyük üzüntü yaşayan takımı teselli ederek, ''Bu maç bitti, önümüzde yeni bir maç var, kazanmamız gerekiyor. Hatalarımızı görüp, bu psikolojiden hemen çıkmalı ve bu haftaki Denizlispor maçına hep birlikte tüm camiamızla konsantre olmalıyız. Dik duracağız, zorlukların altından beraber kalkacağız, geride bizi bekleyen 30 hafta ve onlarca puan var. Bu takım şampiyon olacak" ifadelerini kullandı. Belözoğlu takıma, "Herkes dersini alıp, sorumluluğunun farkında olup, işine baksın" şeklinde konuştu. Emre Belözoğlu ayrıca, "18 oyuncusu ve teknik heyeti yeni gelmiş olan bu takım, 10 maçta 3 derbi oynamasına rağmen hala ligin zirvesinde. Herkes kafasını yerden kaldırsın. Kaybedilen hiçbir şey yok" dedi. DHA