News - Haberler

Altaylı: Trump yargılanacak ve hapse girecek

Altaylı: Trump yargılanacak ve hapse girecek figure > ABD'de Trump destekçilerinin Kongre binasını işgal ettiği ve 4 kişinin hayatını kaybettiği olayları değerlendiren Fatih Altaylı, "Trump, büyük bir olasılıkla yargılanacak, muhtemelen de hapse girecektir" dedi. Altaylı, Anadolu Ajansı'nın (AA) konuya dair haberini de 'hınzır intikam' olarak niteledi. /Archive/2021/1/7/164901799-t6.jpgHabertürk yazarı Fatih Altaylı, 'En zayıf rejim olarak demokrasi' başlığıyla yayımlanan yazısında ABD'de Trump destekçilerinin Kongre binasına baskın düzenlediği olayları değerlendirdi.Yaşananlar için "Beklenmeyen bir şey değildi" diyen Altaylı, bu olasılığa hem köşe yazılarında hem de ABD seçimleri gecesi televizyonda yaptığı programda değindiğini, ancak Trump'ın son noktada böyle bir şeye kalkışmayacağını düşündüğünü söyledi."Çünkü Trump, hayatını siyasete adamış, bir ideolojiye bağlı biri olmadığı gibi, hayli zengin, bu zenginliğin getirdiği nimetlerden faydalanmayı seven oportünist ve makyavelist bir Amerikalıydı" diyen Altaylı, şöyle devam etti:"'HAVLAR HAVLAR AMA ISIRMAYACAKTIR' DİYE UMUYORDUM"Evet bir zorba tarafı vardı ama yaşamının geri kalan bölümünü hapiste geçirmesine neden olma olasılığı yüksek böylesi bir darbe girişimini yapacak kadar ileri gidecek bir 'siyasi kişilik' olarak görünmüyordu.O yüzden de 'Havlar havlar ama ısırmayacaktır' diye umuyordum.Ancak taraftarlarının 'bilinçsizlik' düzeyini tahmin edememiş olmalı ki, dün ABD 'şimdilik' de olsa 'Direkten döndü.'Trump, dün kendi başlattığı hareketin öncelikle siyasi çevresini hızla boşalttığını ve kendisini de belirsiz bir sona sürüklediğini görünce çark etti.Ancak yine de büyük bir olasılıkla yargılanacak, muhtemelen de hapse girecektir.4 kişinin ölümünden sorumlu tutulması büyük bir olasılıktır.Gecenin ve bir bütün olarak Trump’ın dünyaya gösterdiği şey 'demokrasilerin' zorba liderler ve demokrasiyi içselleştirmemiş güruhlar karşısında aslında ne kadar 'zayıf' ne kadar 'kırılgan' ve ne denli 'korumasız' rejimler olduğu oldu.'ABD AÇISINDAN DA TEHLİKE HENÜZ GEÇMİŞ DEĞİLDİR' Trump benzeri zorbalar, demokrasilerde ya da demokrasiyi andıran rejimlerde başa geçtikleri anda, o rejimi kuranların ya da sürdürenlerin asla tahmin edemeyecekleri rejimi asla hayal dahi edilemeyecek noktalara sürükleyebiliyorlar.Böyle liderlerle siyasi partiler de içlerindeki makul çoğunluğun değil, azgın azınlığın kontrol ettiği yapılar haline hızla dönüşebiliyorlar.Tüm demokrasileri yakın gelecekte bekleyen tehlike budur.Avrupa’da da yükselen ırkçılık ve egemen olan cehalet ve kalitesizlik sonunda benzer tablolar görme ihtimalimiz uzak değildir.ABD açısından da tehlike henüz geçmiş değildir."'AA'DAN HINZIR İNTİKAM' Altaylı, yazısının devamında Anadolu Ajansı’nın olaylara ilişkin geçtiği habere değinerek, şunları yazdı:Gecenin en neşeli, Türkiye açısından en keyifli anı, Anadolu Ajansı’nın İngilizce olarak geçtiği 'Türkiye bu politik krizi aşmak için tarafları itidale ve sağduyuya davet ediyor' şeklindeki açıklamaydı.Biz güldük, Amerikalılar bozuldular.'Halimize bak Türkiye’den demokrasi ve kriz tavsiyesi alacak hale düştük'  dediler.Tabii Amerikalıların bilmedikleri bu mesajın aslıda bir 'intikam' mesajı olduğuydu.15 Temmuz darbe girişimi gecesi ABD’nin 3 saate yakın bir süre doğru düzgün bir açıklama yapmamasının ve en sonunda yapmak zorunda kaldığı açıklamada da darbe karşıtı olduğunu belirten tek bir kelam etmemesinin intikamıydı." cumhuriyet.com.tr

Restoran ve kafe işletmecilerinden HES kodlu hizmet talebi

Restoran ve kafe işletmecilerinden HES kodlu hizmet talebi figure > Antalya’da kafe ve restoran işletmecileri, Antalya Gastronomi Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği çatısı altında toplanarak iş yerlerinin pandemi kuralları çerçevesinde HES Kodu kullanılarak tekrar açılması yönünde çağrıda bulundu. /Archive/2021/1/7/163836931-hes12.jpgAntalyalı kafe ve restoran işletmecileri, Gastronomi Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği çatısı altında toplanarak iş yerlerinin pandemi kuralları çerçevesinde açılmasına yönelik basın toplantısı düzenledi. Toplantıda işletmelerin kapanması ile birlikte oluşan ekonomik sıkıntılar üzerine konuşan dernek Başkanı Zeki Özen, “Pandemi nedeni ile tamamen ve bir anda kapanan sektörümüz maddi manevi çok ciddi problemler ile karşı karşıyadır” dedi.“MADDİ YÜKÜMLÜLÜKLERLE BAŞ BAŞA KALMIŞTIR”İşletmecilerin bir birikimi olmadığını söyleyen Özen, “Sektörümüz, Antalya bazında 3 binin üzerinde işletme ile 50 bin personeli istihdam eden, yüzlerce firmaya önemli gelir kapısı olan lokomotif bir sektördür. Öncelikle devletimize, personelimize yapılan KÇÖ’den, KDV ve stopaj indiriminden dolayı teşekkürü borç biliriz. Ancak işletmelerimiz, kapanmakla birlikte, kira, elektrik, su , doğalgaz faturaları, Vergi, SGK gibi maddi yükümlülüklerle baş başa kalmıştır. Birikimi olan bir sektör değiliz. Bir anda kapanması ile yukarıda saydığım faturalarla, tedarikçi borçlarını da ödeyemez hale geldik. Bir çok işletme, icra takipleri ile baş başa kaldı” diye konuştu.“TALEBİMİZ, HES KODU”Artık işletmelerin günü çeviremediği söyleyen Özen, “Bugün hayatın hemen tüm çarkları bir şekilde HES kodu, ateş ölçme gibi pandemi kuralları çerçevesinde dönerken sadece yeme içme sektörü tamamen kapatılmıştır. Talebimiz, HES kodu, Güvenli Turizm Sertifikası gibi kurallar dahilinde işletmelerin açılmasına izin verilmesidir. Bizim işletmelerimizde tamamen kapıya kilit vuruldu. Bugün buraya gelirken uçaklar çalışmakta, oteller çalışmakta, fırınlar çalışmakta, eczaneler, her şey çalışmaktadır. Bir şekilde insanlar kısıtlıda olsa günü çevirebilmektedir. Ancak bizim sektörümüz artık gününü çevirememektedir. Çünkü kapısında kilit vardır” şeklinde konuştu.“2 AY SONRA DÖKÜLMELER BAŞLAYACAK”2 ay içerisinde yavaş yavaş sektörün dökülmeye başlayacağını söyleyen Özen, “Bizler bugün tüm sektörü temsilen buradayız. Bu sorun iki kişi çalışan küçük bir işletmenin de problemi. Sektörü duymak gerekiyor. Derdimiz odur. İkinci kapamanın üzerinden bir ay geçti, ikinci aya yaklaşıyoruz. Dikkat edersiniz ilk 1 hafta 10 gün herkes kendi birikimleri ile gidiyordu. Bugün artık yavaş yavaş herkes zorlanmaya başladı. 2 ay sonra yavaş yavaş dökülmeler başlayacak” ifadelerini kullandı. (İHA)

CumhurbaşkanıErdoğan, Fenerbahçe BaşkanıAli Koç'u kabul etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'u kabul etti figure > Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'u kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'u kabul etti.Başakşehir ve Rizespor'la birlikte Fenerbahçe'yi de tuttuğu bilinen ve Fenerbahçe Kulübü üyesi olan Erdoğan'ın Ali Koç ile lig yarışını konuştuğu ve "Kim hak ediyorsa şampiyon olsun" dediği öğrenildi. Ayrıca Erdoğan, Mesut Özil'in transfer haberlerini de Başkan Ali Koç'a sordu. Ziyaret Beştepe yerleşkesinde gerçekleşti. DHA

'Doktorlar hemşirelerin komutanıdır' diyen başhekim hakkında suçduyurusu

Türkçe Haberler En Son Başlıklar 'Doktorlar hemşirelerin komutanıdır' diyen başhekim hakkında suç duyurusu figure > Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, doktorların hemşirelerin ‘komutanı olduğunu’ söyleyen Gaziemir Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi Başhekimi Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, doktorların hemşirelerin ‘komutanı olduğunu’ söyleyen Gaziemir Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi Başhekimi Doğan Yıldırım hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. İzmir’de Gaziemir Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi Başhekimi Doğan Yıldırım, koronavirüs servisinde çalışan doktorlarla kurulan ortak Whatsapp grubunda, hemşirelerin ‘komutanı olduğunu ve hemşirelerin doktorların emirlerini yerine getireceğini’ söyleyerek, “Serum takıp order edilen ilacı damardan vermekle olmuyor bu işler” dedi. Yıldırım gelen tepkiler üzerine istifa ettiğini açıkladı.Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Zekiye Bacaksız ise Yıldırım hakkında suç duyurusunda bulanacaklarını duyurarak, “Devlet Memurları Kanunu’nun 10. maddesinde amirlerin yetkilerini eşitlik içinde ve mevzuata uygun olarak kullanmaları gerektiği açıkça belirtilmiştir. Eğer bir memurun disiplin hukukunu ihlal eden bir eylemi varsa Kanuna göre işlem tesis edilebilir. Ancak amir yetkilerini şahsi hırsları ve kaprisleri nedeniyle kötüye kullanamaz. Bu durum disiplin suçu olduğu gibi TCK 257. Maddesi kapsamında görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur” dedi.‘HAKARETLERİ KENDİSİNE İADE EDİYORUZ’Bacaksız yaptığı yazılı açıklamada, olaya ilişkin şu değerlendirmede bulunuldu:“Salgınla mücadele edilirken 138 bin vatandaşın yaşadığı Gaziemir’e hizmet veren Gaziemir Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi gibi bir hastanenin sırf yandaş olduğu için atanan başhekimi gece gündüz hizmet veren sağlık emekçilerine Whatsapp grubundan yaptığı hakaretlerini kendisine iade ediyoruz. Buradan kendisi hakkındaki daha önceki şikâyet ve başvurularımıza ek olarak bu seviyesiz söylemine karşı da mücadeleye başladığımızı ilan ediyoruz.‘HAKİM VE SAVCILARI GÖREVE DAVET EDİYORUZ’Yönetici vasıflarından uzak, kurum kültürünü bilmeyen ve şahsi kaprisleri nedeniyle kişilerin mağduriyetine neden olan Gaziemir Nevvar Salih İşgörev Devlet Hastanesi istifa eden başhekimi Dr. Doğan Yıldırım’ın tüm personele ve hastaneye verdiği zararların tespiti için hakkında soruşturma açılmasını ve yapılacak soruşturma sonucuna göre de gerekli disiplin hükümlerinin uygulanarak hakkında 4483 sayılı yasa kapsamında soruşturma izni verilerek Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacağını bundan sonraki sürecin de takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz. Bu zat hakkında en kısa zamanda her türlü başvuru yolunu kullanacağız. Liyakat ve kalite yerine yandaşlığı önceleyen her türlü düşüncenin karşısındayız. Bu ülkenin hâkim ve savcılarını göreve davet ediyoruz. Başvurularımızın karşılığını almak istiyoruz ki her şeye rağmen tek limanımız olan hukuk ve adalete sığınıyoruz.” cumhuriyet.com.tr

Albayrak Grubu'ndan Microsoft'a 1,5 milyon dolarlık dava

Albayrak Grubu'ndan Microsoft'a 1,5 milyon dolarlık dava figure > Albayrak Grubu, kurumsal kaynak planlama (ERP) sistemi hizmeti aldığı Microsoft'a, şirketi, merkezi yurt dışında bulunan bir bulut sistemi kullanmaya mecbur ettiği ve üretim sürecinde yaşanan kesinti kaynaklı uğradığı zarar gerekçesiyle 1,5 milyon dolarlık dava açtı. /Archive/2021/1/7/134404100-dolar-buyuk-gorsel.jpgAlbayrak Gurubu avukatlarından Sefa Karcıoğlu, Çağlayan Adliyesi önünde, Albayrak Grubu Yönetim Bilgi Sistemleri Danışmanı Hulusi Gülen ile gazetecilere yaptığı açıklamada, Türk şirketlerinin bir yandan ülke menfaatine üretim yapmak için aralıksız çalışırken, diğer yandan kurumsal teknolojik altyapılarını geliştirmek adına ciddi yatırımlar yaptığını söyledi.Karcıoğlu, söz konusu yatırımların, dünya devi teknoloji şirketlerinin haksız dayatmaları neticesinde kurumların mahremiyeti kapsamında ciddi sıkıntılar doğurabildiğini aktardı.Microsoft'un, ürünün arkasında durmadığını savunan Karcıoğlu, şunları kaydetti:"Daha önce tespit davası açarak müvekkil şirketlerdeki üretim kesintilerini ve ürünün çalışmasının problemli olduğunu ispatladık. Microsoft'a 'çalışmayan üründen sorumlusun, zararımızı karşıla' dediğimizde 'sadece 5 dolar öderim' diyor. İnsan aklı ile dalga geçiyorlar. Daha da önemlisi, Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) ve Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) mevzuatının hilafına müşterilerini bulut sistemine zorluyor. Zorlamayı da doğrudan söylemiyor, 'sistem arıza verdi, merkezi yurt dışında olan buluta geçersen sorun yaşamazsın' diyor. Bize göre esas dertleri, kişisel verilerin yurt dışına aktarılması ve kendi sistemlerinde kopya tutmak."Karcıoğlu, Albayrak Grubu'nun açtığı bu davanın esasen bir tazminat davası değil, global yazılım firmalarına karşı başlatılmış milli bir mücadele olduğunu ifade ederek, "Bu dava ile ilgili gerekçelerimiz oldukça sağlam. Öncelikle Türk mahkemelerinde, daha sonra gerekirse uluslararası mahkemelerde Microsoft'un bu tutumunu ispat edeceğiz ve haksız uygulamaları nedeniyle mahkum edilmesi için ter dökeceğiz." dedi.Sefa Karcıoğlu, Microsoft'un, ERP ürününü yükseltme sürecinde Albayrak Grubu'na sıkıntılar çıkardığını, üretimdeki uzun süreli kesintiler nedeniyle grup şirketlerinin ciddi miktarda zararı olduğunu söyledi. Karcıoğlu açıklamasının devamında şunları kaydetti:"Global ERP markaları, tek taraflı uygulamalarla şirketleri zora sokuyor. Microsoft, bu hizmeti alan müşterilerini adeta bulut sistemine mecbur kılıyor. Bulut sisteminde veriler yurt dışı veri merkezlerinde saklanıyor. Azure (Cloud/Bulut) sisteminde veriler yurt dışı veri merkezlerinde saklandığından bu durum şirketlerin mahremiyeti açısından sakıncalı olarak görülüyor. Microsoft, sistem yükseltme sürecinde, müşterisini adeta yalnızlaştırmış, yapılan ara buluculuk görüşmeleri de anlaşmazlıkla sonuçlanmıştır.Ülkemizde unvanında 'Microsoft' ibaresi yer alan bir şirket, Microsoft adına tüm ürün satışlarını ve markanın lansman ve tanıtım organizasyonlarını üstlendiği halde hukuki bir tebligat söz konusu olduğunda, 'Biz Microsoft'u temsil etmiyoruz’ diyerek ürününün arkasında durmuyor. Albayrak Grubu, 33 ay süren bu sıkıntılı versiyon yükseltme sürecinde yaşadığı maddi kayıplar için ticaret mahkemesinde Microsoft aleyhine 1,5 milyon dolar olan davayı açmış bulunuyor."??????? cumhuriyet.com.tr

Barajların kuruduğu Edirne'de içme suyu, kuyulardan karşılanacak

Barajların kuruduğu Edirne'de içme suyu, kuyulardan karşılanacak figure > Son 91 yılın en kurak senesinin geçirildiği Edirne'de, içme suyunu sağlayan barajlarda 5 aylık su kalması nedeniyle belediye tarafından su kuyuları açılmaya başlandı. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürken, Edirne'de, yer altı sularının kullanılması için açılan 12 kuyudan kentin yüzde 30 içme suyu sağlıyoruz. Burada da 12 kuyu açmıştık. Buna ek olarak 3 kuyu daha açıyoruz. Toplamda 15’e çıkacak. Bundan 15 yıl önceleri buralarda 10-15 metrelerde su bulabiliyorduk. Şu anda bu kuyuyu 95 metrede açtık. Bu da yer altı suları çekiliyor, dediğimizin çok somut bir göstergesi. Edirneli vatandaşı su kullanımın da tasarruflu olmaya çağırıyorum dedi. Edirne Belediye Başkanı Gürkan, kentin içme suyunu sağlayan Süloğlu Barajı'nda 5-6 aylık su kaldığını, açılacak kuyularla içme suyunun yüz 50'sini yer altı sularıyla karşılamayı hedeflediklerini söyledi. Gürkan, Su yaşamsal bir şey ve bunu başka bir şeyle ikame etme şansımız yok. Edirne’nin 2 barajdan ve içme suyu kuyularından suyunu temin ediyorduk. Şu anda yaklaşık 5-6 aylık suyumuz var, Süloğlu ve Kayalı barajlarında. Burada da 12 kuyu açmıştık. Buna ek olarak 3 kuyu daha açıyoruz. Toplamda 15’e çıkacak. İçme suyu kuyularımızdan suyumuzun yaklaşık yüzde 30’unu karşılayabiliyorduk. Öyle bir imkanımız vardı. Hem mevcut kuyularda bakım ve kapasite yükseltme hem de yeni açılan 3 kuyuyla ihtiyaç olduğunda suyumuzun yüzde 50’sini karşılayabileceğiz. Ama asıl olan tabi ki diğer taraftan da sulama ve içme suyu olmak üzere müşterek amaçlı, barajlardan suyu tasarruflu kullanmak. Buradan vatandaşlarımıza da çağrı yapıyorum; lütfen suyumuzu tasarruflu kullanalım. Sadece bugün için değil son 91 yılın en kurak mevsimini yaşadığımız için değil. Su yaşam kaynağı, su hayat. O nedenle evlerde, banyolarda, tuvaletlerde, mutfaklarda, iş yerlerinde, araba yıkarken her şeyde suyu mutlak surette tasarruflu kullanıp, bizden sonraki gelecek nesilleri de düşünerek hareket etmemiz gerekiyor diye konuştu. '10-15 METREDEN ÇIKAN SU, 95 METREDE ÇIKIYOR'Kuraklıkla birlikte suyun 15 metreden 95 metreye çekildiğine dikkat çeken Gürkan, Bundan 15 yıl önceleri buralarda 10-15 metrelerde su bulabiliyorduk. Şu anda bu kuyuyu 95 metrede açtık. Bu da yer altı suları çekiliyor, dediğimizin çok somut bir göstergesi. Buradan saatte 100 metreküp su alacağız ve diğer 2 kuyu da hemen peşi sıra açılıyor. Dediğim gibi toplam 15 kuyuya ulaştığımızda, Edirne’nin toplam su ihtiyacının yaklaşık yüzde 50’sini karşılayabilecek bir kapasiteye ulaşmış olacağız dedi.'SÜLOĞLU BARAJI'NDAKİ SU, 4 AY İDARE EDER'Kentin içme suyunu sağlayan Kayalıköy Barajı'nda suyun dip seviyeye gelmesiyle Süloğlu Barajı'ndan takviye almaya başladıklarını, bu barajda da 4 aylık su kaldığını söyleyen Başkan Gürkan, Süloğlu Barajı’nda yaklaşık 14 milyon metreküp su var, ölü hacim dahil. Oradan alacağımız su bizi yaklaşık olarak 4 ay idare edecek. Son yağmurlarla Kayalıköy Barajı’nda da çok az da olsa bir artış söz konusu. İkisiyle birlikte toplamda 6 aylık bir su sıkıntımız gözükmüyor. Her türlü tedbiri aldık, almaya da devam ediyoruz. Şimdi burada bu kuyuların dışında kuyulardan çıkan suyu Buçuktepe mevkisindeki ana depolarımıza basıyoruz. Buradan taşıdığımız ishale hattında bir sorunumuz vardı, çok eski hattı. Şimdi bu hattı yeniliyoruz. Bugün çalışmalar başlayacak. 100 yıl dayanma kapasitesi olan boru çeşidiyle değiştiriyoruz hattı. Yağışlar mevsim normallerinin çok altına. Kar yağışı hiç yok. Bunlar bizim ileriye yönelik aldığımız tedbirler, geleceğe yönelik tedbirler. O nedenle barajlar inşallah tekrar dolar, bizim de kuyulardaki yer altı rezervlerini geleceğe taşıma şansımız olur diye konuştu. DHA

Türk Telekom,İstanbul dahil 6 ilde internet kesintisi yapılacağınıduyurdu

Türk Telekom, İstanbul dahil 6 ilde internet kesintisi yapılacağını duyurdu figure > Türk Telekom, önümüzdeki 2 gün boyunca gerçekleştireceği planlı internet kesintisinin nerelerde olacağını duyurdu. Resmi internet sitesinden yaptığı açıklama ile önümüzdeki iki gün boyunca bazı il ve ilçelerde kısa süreli olarak internet kesintisi olacağı belirtildi. Türk Telekom, söz konusu kesintilerle ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmek için altyapıda çalışma planlanmıştır. Bazı müşterilerimizin kısa süreli hizmet kesintileri yaşaması öngörülmektedir.” ifadelerini kullandı.Türk Telekom’un açıklamasına göre 7-8 Ocak günlerinde altyapı çalışması kaynaklı internet kesintisi yaşayacak il ve ilçeler:-İstanbul, Ümraniye - 8 Ocak 00:01:00-8 Ocak 06:00:00-Bitlis, Mutki - 7 Ocak 15:00:00-7 Ocak 17:00:00-Hatay, Antakya - 8 Ocak 00:00:00-8 Ocak 05:00:00-Hatay, Hassa - 8 Ocak 00:00:00-8 Ocak 06:00:00-Antalya, Akseki - 8 Ocak 02:00:00-8 Ocak 08:00:00-Adıyaman, Merkez - 8 Ocak 02:00:00-8 Ocak 06:00:00-İstanbul, Beykoz - 8 Ocak 02:00:00-8 Ocak 06:00:00-Trabzon, Ortahisar - 8 Ocak 02:00:00-8 Ocak 06:00:00 cumhuriyet.com.tr

8 yılönce yaşamınıyitiren 8 madenci anıldı

8 yıl önce yaşamını yitiren 8 madenci anıldı figure > Zonguldak'ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü maden ocağında 7 Ocak 2013`te meydana gelen ani metan gazi püskürmesinde ölen 8 maden işçisi, kazanın 8'inci yıl dönümünde dualarla anıldı. TTK'ye ait maden ocağında, yerin 630 metre altında meydana gelen ani metan gazı püskürmesinde, galeri açma çalışması yapan taşeron firmada çalışan madencilerden 5`i açığa çıkan metan gazından zehirlenerek, 3`ü de göçük altında kalarak öldü. Kazanın 8'inci yıl dönümünde ocak önünde anma töreni düzenlendi.Törene, Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Hakan Yeşil ve yönetim kurulu üyeleri, maden işçileri katıldı. Ölen madenciler için Kuran-ı Kerim okundu ve dua edildi.8 yıl önce yaşanan kazada hayatını kaybeden 8 işçinin acısının halen taze olduğunu ifade eden Yeşil,"Bugün 8 yıl önce yaşanan ve 8 arkadaşımızı kaybettiğimiz kazanın yıl dönümü. Onları anmak için buradayız. 2005 yılında TTK’da yeraltına sokulan taşeron şirketleri, dönemin sendikacı ağabeylerimiz sizlerle birlikte mücadele ederek engellemeye çalıştı. Eylemler yapıldı, mücadeleler verildi. Bu taşeron şirketlerde, 17 Mayıs 2010 yılında Karadon’da 30, 7 Ocak 2013 tarihinde burada 8 madenci arkadaşımız meydana gelen kazalarda şehit oldu. Hepsinin ruhları şad olsun. Havzamızda bugüne kadar meydana gelen kazalarda yaşamını yitirmiş yaklaşık 5 bin maden şehidimizi de şükranla anıyoruz. Ruhları şad olsun" dedi. DHA

CHP’li Polat: Bergama'da 5 köyde ağaçlar kesiliyor

CHP’li Polat: Bergama'da 5 köyde ağaçlar kesiliyor figure > Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Çevre Komisyonu Üyesi Mahir Polat, Bergama’nın Cevaplı, Karahıdırlı, Eğrigöl, Bozköy, Armağanlar ve Gaylan köylerinde ağaçların kesilmesini Meclis gündemine taşıdı. CHP’li Polat, köylülerin ağaçların kesilmesine tepki gösterdiğini belirtirken Tarım ve Ormanı Bakanı Bekir Pakdemirli’ye, “yeni taş ve mermer ocağı için hazırlık mı yapılıyor?” diye sordu. Bergama’daki köylerde yaşanan ağaç kesimlerine tepki gösteren CHP’li Polat, “Köylerimizin etrafında bulunan taş ocağı işletmeleri var. Köylülerimiz 5 yıldır bu taş ocaklarına karşı mücadele ediyorlar. Şu an taş ocağının kapasite artırımı yapacağı iddiası var. Kesilen ağaçlar yeni taş ocağı ya da mermer ocağı için hazırlık mı? Bunu zaman bize gösterecek. Çünkü ‘gençleştirme çalışmaları’ adı altında yapılıyor. Zaten Bergama’nın doğası sermayeye terk edildi ve köylülerin ekonomik ve sosyal yaşantıları bu süreçten olumsuz etkilendi. Birbirine yakın beş köyde de ağaçlar kesiliyor. Ve buralar zeytinciliğin en iyi olduğu bölgemiz. Zeytincilik Yasası’na göre, zeytinliklerin gelişimine engel olacak kimyevi atık, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Arasında en az 3 kilometre mesafe olması gerekir ama arada 150 metre olduğu için köylülerimiz isyan ediyor. Yurttaşlarımız özellikle kuraklığın etkisi ve taş ocaklarının yarattığı tozdan zeytinliklerden istedikleri verimi alamadılar. Zeytin rekoltesi düştü. Ağaçların kesilmesinin doğaya her zaman ağır sonuçları var. AKP’li Bergama Belediyesi çevre davalarından çekilip, ilçede yaşayan yurttaşlarımızın taleplerine kulaklarını tıkasa da biz bu davaların takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi İZMİR / Cumhuriyet

Yapay zekâbir kanser türüne daha yardımcıolacak

Yapay zekâ bir kanser türüne daha yardımcı olacak figure > Yapılan yeni bir araştırma, yapay zekânın bağırsak kanseri tanısında da yardımcı olduğunu gösterdi. Sinirsel ağlar sayesinde yapay zekâ artık dilimizi anlayacak, internet sayfalarını koruyacak ve örneğin nükleer santrallerdeki teknisyenlere güvenlik eksikliklerini tespit etmekte yardım olacak kadar öğrenebilir ve esnek hale geldiler. Tıp alanında da heyecan verici sonuçlar elde ediliyor. Bilim insanları kısa bir süre önce cilt kanserini, deneyimli bir dermatolog kadar iyi teşhis edebilen, öğrenebilir bir program tanıtmıştı.Şimdi ise Yokohama Showa Üniversitesi’nden Yuichi Mori, yapay zekânın bağırsak kanseri tanısında da yardımcı olduğunu gösterdi.Kolonoskopide doktorlara yardımcı olarak geliştirilen bir yapay zekâ programı, kalın bağırsaktaki sorunlu polipleri (adenom) teşhis ediyor. Bu tümörümsü dokular illaki kötü huylu olmasalar da çoğunlukla özünden uzaklaşarak çoğalabiliyorlar ki bu yüzden de kalınbağırsak kanserinin öncüleri olarak kabul ediliyorlar. Bilgisayar destekli yeni sistem bir polipin, adenom olup olmadığını tespit etmek için, şüpheli bölgenin 500 misli büyültülmüş görüntüsünü değerlendiriyor. Bu değerlendirme sırasında yaklaşık olarak üç yüz özellik analiz ediliyor.Program, araştırmacılar tarafından 30 bini aşkın endoskopik görüntüyle “eğitildiği” için adenom için nelerin tipik olduğunu biliyor. Sistemin güvenirliğini kontrol etmek isteyen araştırma ekibi, daha önce patolojik muayeneleri yapılmış 306 hastasının poliplerini yeni sistemle test edince, yapay zekânın polipleri yüzde 86’lık bir doğruluk payıyla teşhis ettiğini görmüş. Bu sonuç klinik deneyler için kabul görecek kadar iyi diyor Mori. Sistemin gelecekte düzenli olarak kullanılan bir tanı yöntemi haline gelmesini isteyen araştırmacılar, bu amaçta yeni klinik araştırmalara başlamışlar ve programı daha da geliştirmek istiyorlar.Kaynak: Herkeye Bilim Teknoloji cumhuriyet.com.tr

Erdoğan’ın boykotçağrısıyapmıştı: Fransızlar 4şirketi sattı

Erdoğan’ın boykot çağrısı yapmıştı: Fransızlar 4 şirketi sattı figure > Fransız enerji şirketi Engie, içinde Kocaeli'nin doğalgaz dağıtımını sağlayan İZGAZ ve Ankara'da doğalgaz çevrim santralinin de bulunduğu 4 şirketini Palmet Enerji'ye sattı. Rekabet Kurumu, satışa onay verdi. Fransız enerji şirketi Engie, Türkiye’deki dört şirketini elden çıkardı. Rekabet Kurumu, Baymina Enerji A.Ş., Engie Yönetim Enerji Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. ve Gazko Enerji Ticaret A.Ş.'nin tek kontrolünün doğrudan; İzgaz İzmit Gaz Dağıtım Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin tek kontrolünün ise dolaylı olarak Palmet Enerji A.Ş. tarafından devralınması işlemine izin verildi.Eski adı Gaz de France Suez olan ve 2015’te Engie ismini alan şirket, 2008 yılında özelleştirmeyle Türkiye’nin en büyük 5. doğalgaz dağıtım şirketi olan İzmit Gaz Dağıtım Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin (İZGAZ) yüzde 90’lık hissesini 232 milyon dolara satın almıştı.Fransızlar, 770 megavat kurulu güce sahip Ankara’daki Baymina doğalgaz çevrim santralinin (Baymina Enerji) de yüzde 95’lik hissesini 2001 yılında satın almıştı. 1998’de faaliyete geçen santral, 700 milyon dolara mal olmuş, geçen yıl lisansı sona ermişti.Engie, Tekirdağ'da ortak olduğu 480 megavat kurula güce sahip doğalgaz çevrim santrali Uni-Mar’ı işletmeye devam ediyor.SATIŞ BEDELİ PAYLAŞILMADIBloomberg’e konuşan Palmet Enerji Yönetim Kurulu Başkanı, satışın nisan ayında tamamlanabileceğini belirtirken, satış bedelini paylaşmadı.Satış için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) da onay bekleniyor.Palmet Enerji, doğalgaz dağıtım ve elektrik üretimi projelerine sahip. Şirket, Erzurum ve Gebze’deki doğalgaz dağıtım hizmetini sağlıyor.TÜRKİYE’DEKİ GEÇMİŞİ 1914’E KADAR GİDİYOREngie şirketinin Türkiye’deki geçmişi 1914’e ve Osmanlı dönemine kadar gidiyor. Şirket o dönem Tractebel Engineering adıyla İstanbul'da Tramways et Electricite de Constantinople isimli bir şirket kurmuştu. Alt kuruluşları ile birlikte, Tractebel Engineering Galata ve Pera arasındaki Füniküler hattını işletmişti.O dönem ülkenin ilk elektrik santralini de işleten şirket, İstanbul’un gaz sistemini de işletiyordu.ERDOĞAN BOYKOT ÇAĞRISI YAPMIŞTISon dönemde Türkiye ile Fransa arasında başta Libya ve Doğu Akdeniz olmak üzere birçok konuda siyasi gerilim yaşanırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 26 Ekim 2020’de yaptığı bir konuşmada Fransız mallarına boykot çağrısı yapmıştı.Erdoğan konuşmasında “Nasıl Fransa’da Türk markalı mal satın almayın deniyorsa ben de şimdi milletime sesleniyorum. Sakın Fransız markalarını satın almayın” demişti.Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, Fransızların Türkiye'de 2019 sonu itibarıyla 5,4 milyar dolarlık doğrudan yatırımı (stok veri) bulunuyor.2019'da Fransa, Türkiye'nin ithalatında 6. sırada, ihracatında ise 7. sırada yer aldı.Kaynak: Sözcü cumhuriyet.com.tr

Galatasaray'ınİrfan Can için Başakşehir'e teklifleri belli oldu

Galatasaray'ın İrfan Can için Başakşehir'e teklifleri belli oldu figure > Son şampiyon Başakşehir'in en önemli oyuncularında biri olan İrfan Can Kahveci'yi transfer etmek isteyen Galatasaray'ın teklifleri belli oldu. Süper Lig'de ara transfer dönemi başladı ve takımlar da transfer yapmak için çalışmalarını sürdürüyor. Galasataray'ın planı ise İrfan Can Kahveci'yi takıma katmak.Son şampiyon Başakşehir'in en önemli oyuncularında biri olan İrfan Can Kahveci'yi transfer etmek isteyen Galatasaray'ın teklifleri belli oldu. İddialara göre Diagne ve Emre Akbaba ya da Diagne ve Luyindama'nın isimleri geçiyor. Yine Diagne yunus ve Atalay ile 2 milyon Avro önerildiği de belirtiliyor. İrfan Can ise Taylan ve Emre Kılınç'la olan dostluğu nedeniyle Galatasaray'a gelmek istiyor. cumhuriyet.com.tr