Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Wednesday, 11.05.2025, 11:46 AM (GMT)

News - Haberler

Türkiye'nin en hızlıbüyüyen 100şirketi belli oldu

Türkiye'nin en hızlı büyüyen 100 şirketi belli oldu figure > TOBB, Türkiye'nin 2016-2018 yıllarında en hızlı büyüyen 100 şirketini açıkladı. Listede ilk sırayı yüzde 4 bin 357 büyüme kaydeden Gintek İnşaat aldı. İkinci sıraya yüzde 2 bin 723 büyüyen FS Dış Ticaret yerleşirken, Profen Savunma ve Güvenlik Teknolojileri yüzde 2 bin 494 büyümeyle üçüncü sırada yer aldı. /Archive/2020/12/23/171742881-veriler.jpgTOBB, TEPAV ve TOBB ETÜ’nün katkılarıyla düzenlediği "TOBB Türkiye 100" listesini Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımıyla sanal ortamda açıkladı.Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat  Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin "en hızlı büyüyen" şirketlerini kutlayarak, "İçinden geçtiğimiz bu zorlu pandemi döneminde asla karamsarlığa kapılmamalıyız, zor şartlar karşısında asla yılmamalıyız." dedi.Türkiye'de 2016-2018 yıllarında en hızlı satış geliri artışı sağlayan 100 şirketin açıklandığı TOBB Türkiye 100 Ödül Töreni çevrim içi gerçekleştirildi.Hisarcıklıoğlu, törende yaptığı konuşmasında, liste hazırlanırken başvuran şirketlerin 2016-2018'de ciro artış hızının dikkate alındığını söyledi.Söz konusu şirketlerin bu dönemdeki ortalama büyümesinin yüzde 511 olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, "Bu çok çarpıcı bir rakam. Çünkü şirketlerimiz milli gelir artışının 12 kat üzerinde bir performans gösterdiler.  Verimliliklerini ise ortalama yüzde 221 artırdılar. 2018'de her bir şirket ortalama 79 milyon liralık satış yaptı ve ortalama 111 kişiye istihdam sağladı, istihdamı yüzde 86 artırdı. Şirketlerin yüzde 63'ü ihracat yapıyor ve 67 farklı ülkeye ihracat gerçekleştiriyorlar. Firmalarımızla iftihar ediyor, hepsini yürekten kutluyorum." dedi.Hisarcıklıoğlu, bu şirketlerin herkesin bildiği işleri, çok farklı bir anlayışla yaptıklarını vurgulayarak, "Dijital teknolojiyi çok iyi kullanıyorlar. Çalışanların eğitimine ayırdığı kaynağı masraf olarak görmüyor, buna büyük önem veriyorlar. Yüksek bir çevre bilinciyle sıfır atık anlayışıyla çalışıyorlar." diye konuştu.Listede 3 büyük şehir dışında 25 ilden firma bulunduğunu belirten ve bunu Anadolu'nun yükselişi olarak niteleyen Hisarcıklıoğlu, çok sayıda farklı sektörden şirketin burada yer almasının her sektörde fırsatlar bulunduğunun en güzel ispatı olduğunu söyledi.Ülkenin zenginleşmesinde öncü rol üstlenen, vergi ödeyen, üreten, ihracat yapan ve istihdam sağlayan girişimcileri takdir etmek için bu tür ödül törenlerini önemsediklerini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, bu tür şirketlerin, önünün daha fazla açılmasını, daha fazla büyümelerini istediğini dile getirdi.Hisarcıklıoğlu, girişimciliğin ülke kalkınmasındaki önemine değinerek şunları kaydetti:"Bizim de daha fazla girişimciye ihtiyacımız var. Buradaki her şirket, yeni girişimcilere örnek olsun istiyoruz. İçinden geçtiğimiz bu zorlu pandemi döneminde asla karamsarlığa kapılmamalıyız, zor şartlar karşısında asla yılmamalıyız. Çünkü girişimci karamsar olmaz, hep umut ve heyecan dolu olur. Türk özel sektörü olarak, 'dün yapabildiysek, bugün de yapabiliriz.' diyoruz.  Türkiye'nin dünyanın en büyük ekonomileri arasında yerini almasını ve lider ülke haline gelmesini hep birlikte çalışarak sağlayacağız."Konuşmaların ardından listeye giren ilk 10 şirketi, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Hisarcıklıoğlu açıkladı. AA

NASA, bir gün içinde araştırma merkezinde bulunan 27 maymunun yaşamına son verdi

NASA, bir gün içinde araştırma merkezinde bulunan 27 maymunun yaşamına son verdi figure > NASA bünyesindeki 27 maymunun, 2 Şubat 2019'da zehirli iğneyle yaşamına son verildiği ortaya çıktı. The Guardian'ın ulaştığı belgeler skandalı gün yüzüne çıkarırken karar, sert tepkilerle karşılandı. The Guardian'ın ortaya çıkardığı belgelere göre, NASA geçtiğimiz yıl, bünyesindeki 27 maymunun yaşamına son verdi. Hayvan hakları savunucuları tarafından büyük tepki çeken olay, 2 Şubat 2019 tarihinde NASA’nın Kaliforniya, Silikon Vadisi’ndeki Ames Araştırma Merkezi'nde gerçekleşti. "Bilgi edinme özgürlüğü yasaları" kapsamında yayınlanan belgelere göre, ötenazi uygulanan 27 maymundan 21'i parkinson hastalığına sahipti.Hayvanları bir barınağa taşımak yerine öldürme kararının alınması ise hayvan hakları savunucuları tarafından kınandı.New Mexico Üniversitesi'nde hayvan etiği uzmanı olan John Gluck, “Bu maymunlar, laboratuvar yaşamının doğasında var olan etolojik yoksunluklardan ve hayal kırıklıklarından muzdariplerdi. Belli ki barınakta yaşamak için bir şansa bile layık görülmemişler. Denememişler bile. Edepli olmak yerine hayvanlardan kurtulmayı seçmişler. Sorumlular utanç duymalılar” dedi.ABD Temsilciler Meclisi'nden Kathleen Rice, NASA yöneticisi Jim Bridenstine'a mektup yazarak, söz konusu ölümler için bir açıklama yapmasını talep etti.Rice, ABD hükümetini, araştırmalarda kullanılan hayvanların vakti geldiğinde “insani koşullarla görevlerine son verilmesi” üzerine çalışma yapmaya davet etti.NASA, geçmiş yıllardan beri maymunlara bazı uzay görevlerinde yer veriyor, ancak bu kez herhangi bir araştırmada kullanılmamışlardı. Maymunlar, Ames tesisinde yer alan NASA ve LifeSource BioMedical arasındaki, kiracı bir ilaç araştırma kuruluşu bünyesinde barınıyorlardı. LifeSource BioMedical'in CEO'su Stephanie Solis, maymunların yaşları ve sağlık durumlarının kötü olması nedeniyle "yıllar önce" laboratuvara verildiğini söyledi.Hayvanların tüm bakımlarını kendi bütçelerinden karşıladıklarını kaydeden Solis, "Onlara barınak koşulları ile baktık. Yaşlanmış olmaları ve sağlık durumlarının kötüye gitmesi sonucu yaşam kaliteleri oldukça düşük seviyedeydi. Bu nedenle insancıl bir şekilde ötenazi kararını alarak, sonuçları kabul etmeyi göze aldık" diye konuştu.Solis, maymunların tesislerde bulunduğu süre içerisinde hiçbir araştırmaya katılmadıklarını ve onlara "iyi bir yaşam kalitesi" sunduklarını söyledi.Son yıllarda ABD hükümeti, araştırmalarda maymunların kullanımını aşamalı olarak durdurmaya başladı. 2015 yılında Ulusal Sağlık Enstitüleri'nin aldığı karar bir dönüm noktası olmuş ve biyomedikal çalışmalarda kullanılan tüm şempanzeler emekliye ayrılmıştı.Hayvanlar üzerindeki araştırmaları eleştirenler, son derece zeki, sosyal yaratıkları bu tür koşullara maruz bırakmanın ahlaksız ve acımasız olduğunu savunuyorlar.Bununla birlikte, pek çok laboratuvarlar maymunları denek olarak kullanmaya devam ediyor. 2017'deki deneylerde 74 bin maymun kullanılarak bir rekor kırılmıştı. Bilim insanları, maymunların da hastalıkların incelenmesinde fareler gibi, diğer hayvanlardan daha iyi sonuçlar verdiğini iddia ediyor.Tüm açıklamaların ardından bir NASA sözcüsü, "Nasa tarafından finanse edilen tesislerde herhangi bir primat (şempanze, maymun) bulunmadığını" söyledi. cumhuriyet.com.tr

İngiliz milli futbolcu Trippier'e 10 hafta men cezası

İngiliz milli futbolcu Trippier'e 10 hafta men cezası figure > İspanya'nın Atletico Madrid takımında oynayan İngiliz futbolcu Kieran Trippier, bahis kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle futboldan 10 hafta men edildi. İspanya'nın Atletico Madrid takımında oynayan İngiliz futbolcu Kieran Trippier, bahis kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle futboldan 10 hafta men edildi.İngiltere Futbol Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, 30 yaşındaki milli oyuncu hakkında mayıs ayında başlatılan soruşturma tamamlandı.Tottenham'dan Atletico Madrid'e transfer olduğu Temmuz 2019'da bahis kurallarını ihlal ettiği tespit edilen Trippier'e, 10 hafta futboldan men ve 70 bin sterlin para cezası verildi.Açıklamada, men cezasının bugünden itibaren başlayacağı ve FIFA'ya yapılan başvuru sonucu kararın dünya çapında geçerli olacağı belirtildi.Trippier, daha önce yaptığı açıklamada, suçlamaları reddederek, "Profesyonel futbol hayatımda hiçbir zaman futbola ilişkin bahis oynamadım. Başka bir kimse üzerinden de bahis yoluyla ekonomik çıkar sağlamadım." ifadelerini kullanmıştı. AA

Kılıçdaroğlu'ndan DSÖ'ye "Covid-19 aşısı" mektubu

Kılıçdaroğlu'ndan DSÖ'ye "Covid-19 aşısı" mektubu figure > CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) insanlık ailesinin tüm fertlerinin Covid-19 aşısına erişimini sağlayacak, aşı ve tedaviye erişimin küresel düzeyde kamu malı olarak kabul edilmesini ve insanlık yararına kullanılmasını güvence altına alacak, bir kamucu küresel anlaşmaya liderlik yapması çağrısında bulundu. CHP'den yapılan açıklamaya göre, Kılıçdaroğlu, DSÖ'ye çağrı mektubu yazdı ve mektubu dünya genelinde 96 sol-sosyal demokrat partiye de göndererek, dayanışma ve destek istedi.Kılıçdaroğlu, mektubunda şunları kaydetti:"İnsanlık ailesinin tüm fertlerinin Covid-19 aşısına erişimini sağlayacak, aşı ve tedaviye erişimin küresel düzeyde kamu malı olarak kabul edilmesini ve insanlık yararına kullanılmasını güvence altına alacak bir kamucu küresel anlaşmaya liderlik yapması için DSÖ'ye her zamankinden daha çok sorumluluk düşmektedir.Bu kapsamda, sosyal demokrat ve evrensel sol ilkeleri paylaştığımız siz kardeş partimizle DSÖ'ye yaptığım çağrıyı ekte bilginize sunuyorum. Paylaştığımız ilkeler ışığında benzer bir çağrıyı dört bir koldan yaptığımız takdirde dayanışmayla aşının hakça ve eşit dağıtımını sağlayacağımıza ve var olan engelleri aşıp değişim yaratacağımıza inancım tamdır."Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus'a hitaben yazılan çağrı mektubunda Kılıçdaroğlu, Covid-19'a ilişkin bilgi, veri ve teknolojilerin bir havuzda toplanması gerektiğini vurguladı.Kılıçdaroğlu, "Bu bilgi ve teknolojilere tüm ülkeler tarafından özgürce erişilebilmesinin sağlanması, aşı ile ilgili tüm araçların fikri mülkiyet haklarından bağımsız hale getirilmesi, yeterli üretimle eşitlikçi dağıtımın ve karşılanabilir fiyatlandırmanın güvence altına alınması için uğraş verilmesi gereklidir." ifadesini kullandı.Aşılama hizmetinin, küresel olarak risk gruplarından başlayarak herkese sağlanabilmesi konusunda yaşanabilecek engellerden ve günümüz ihtiyaçlarını karşılayamamasından endişe duyduklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Bu endişelerin giderilmesi ile ilgili şu ana kadar gösterilen çabalara ek olarak DSÖ'ye önemli görevler düştüğü açıktır, çağrımız da bu yöndedir." dedi."DSÖ, TARİHİ BİR MİSYON ÜSTLENMELİDİR"Aşılamanın birinci basamak sağlık hizmetlerinin temel bir bileşeni ve tartışılmaz bir insan hakkı olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, hükümetlerin vatandaşlarının sağlık hakkını güvenceye alabilmek için yeterli miktarda aşı temin etme zorunluluğu bulunduğunu ve bunun ancak kamusal üretimle karşılanabileceğini vurguladı.Aşı ve tedaviye erişimin küresel düzeyde kamu malı kabul edilmesi ve insanlık yararına kullanılması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, "Bu konuda DSÖ, bugün yürütülen küresel yanıt programı çerçevesini aşacak, kamucu bir yaklaşımı temeline alacak küresel bir anlaşma yapılması için liderlik ve kolaylaştırıcılık yapmalıdır." ifadesini kullandı.Kılıçdaroğlu, özünde eşitlik ve dayanışma olan bir "halkların aşısı" yaklaşımının, tüm insanlık ailesini pandemiden kurtarabileceğini ve gelecekte ortaya çıkabilecek salgınlara karşı koruyabileceğine değinerek, mektubunu şu sözlerle bitirdi:"DSÖ, insanlık ailesinin karşı karşıya kaldığı bu büyük sınav karşısında tarihi bir misyon üstlenmelidir. Ayrımsız tüm insanların aşılanması hedefine yönelik olarak uluslararası anlaşma ve sözleşmelerin hayata geçmesi ve sağlık alanında kamucu bir anlayışın işlevsellik kazanması tarihe olan borcumuzdur. Dayanışma duygularımızla bu yönde atacağınız her adımı iş birliği içinde olduğumuz her platformda destekleyeceğiz." AKPM'DE AYNI İÇERİKTE BİR ÖNERGE İMZAYA AÇILDIAvrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) üyesi ve Sosyalist Grup Başkanvekili, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke de söz konusu çağrılarla aynı anda AKPM'de aynı içerikte bir önergeyi imzaya açtı.Önerge, sağlık sektörünün yapısının ve aşı tedarikini şekillendiren uluslararası kural ve düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesini sağlayacak çok taraflı ve bütüncül bir çerçeveye olan ihtiyacı tespit ediyor.Önergede, bu ihtiyaç kapsamında, "Avrupa Konseyi'nin Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ve tüm paydaşları bir araya getirecek bu bütüncül, çok taraflı çabaların oluşturulmasına liderlik ederek insan hakları temelli ve kamu yararı güden bir çerçevenin oluşmasına öncülük yapması" çağrısı yapılıyor. AA

ABD, Biontech/Pfizer ile 100 milyon doz daha aşıalmak için anlaştı

ABD, Biontech/Pfizer ile 100 milyon doz daha aşı almak için anlaştı figure > ABD hükümeti, Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile Alman biyoteknoloji firması Biontech'in geliştirdiği Covid-19 aşısından ilave 100 milyon doz satın almak üzere anlaştı. Pfizer ve Biontech'ten yapılan açıklamada, ABD'ye daha önce yapılan anlaşmayla kararlaştırılan 100 milyon dozun üzerine 100 milyon doz aşı daha tedarik edileceği bildirildi.Anlaşma kapsamında şirketler, yeni partinin 70 milyon dozunu 31 Haziran'a, kalan 30 milyon dozunu ise 31 Temmuz'a dek teslim edecek. ABD hükümeti, yeni parti için 2 milyar dolar ödeyecek.Washington yönetimi, Pfizer/Biontech aşısı henüz klinik denemelerde insanlar üzerinde test edilirken, 1,95 milyar dolar karşılığında 100 milyon doz aşı satın almak üzere ön anlaşma yapmıştı. AA

İstanbul'da 1000 yeni taksi plakasıteklifi reddedildi

İstanbul'da 1000 yeni taksi plakası teklifi reddedildi figure > İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) toplantısında dolmuş ve minibüsçüler için talep edilen 1000 yeni taksi plakası teklifi oy çokluğu ile reddedildi. /Archive/2020/12/23/171037165-taksi.jpgİBB UKOME toplantısı Yenikapı Avrasya Gösteri Merkezinde gerçekleştirildi. Toplantıda İBB'nin 250'si dolmuşçu ve 750'si de minibüsçü için talep ettiği 1000 yeni taksi plakası teklifi de görüşüldü.Geçen ay gerçekleşen UKOME toplantısında 5 bin kiralık taksi plakası önerisinden ayrı olarak gündeme getirilen 1000 plakayı içeren teklif, yapılan tartışmaların ardından oy çokluğu ile reddedildi.Teklifin gelecek ay gerçekleşecek UKOME toplantısında yeniden gündeme alınması bekleniyor. Öte yandan taksi ücretlerine yapılan yüzde 11’lik zammın yanı sıra kısa mesafe ücreti  13 liradan 14,50 liraya çıkartıldı. AA

TTB'nin anketinde korkutan sonuç! Vaka sayısında 4 ilde 4 kata varan artış

TTB'nin anketinde korkutan sonuç! Vaka sayısında 4 ilde 4 kata varan artış figure > Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve TTB Aile Hekimliği Kolu, “Aile Hekimliği Pandemi Anketi Aralık 2020” sonuçlarını dün çevrimiçi bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıkladı. Aile Hekimliği Pandemi Anketi'ne göre, Aile hekimlerinin %55’i vaka sayılarının arttığını, %12’si vaka sayılarında bir değişim olmadığını söyledi. İstanbul, Ankara, Bursa gibi kentlerdeki düşüş bunda etkili olurken; Adana, Mersin, Muğla, İzmir gibi kentlerde dört kata varan oranda artışlar yaşandığı ortaya çıktı. /Archive/2020/12/23/171455600-621.jpgTTB’nin dün Youtube ve Periscope kanallarından canlı yayımlanan basın toplantısına TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, TTB Merkez Konseyi üyeleri Prof. Dr. İbrahim Akkurt, Dr. Kazım Doğan Eroğulları, Dr. Halis Yerlikaya ve Dr. Çiğdem Arslan ile TTB Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı, Kol Sekreteri Dr. Sibel Uyan ve kol üyesi aile hekimleri katıldı.Toplantının açılışını Denizli’de sabah saatlerinde yaşamını yitiren Aile Hekimi Dr. Soner Oğuz için başsağlığı dileyerek yapan Dr. Sibel Uyan “Meslek hastalığı talebimizi duymayanlara, hala illiyet bağı arayanlara sesleniyoruz: Biz ölümle acı bağı çoktan kurduk. Bakanlık Covid-19’lu hekimlerin bağını bugün de mi kuramadı?” diye sordu.Dr. Kazım Doğan Eroğulları bir yandan pandemiyle bir yandan da Sağlık Bakanlığı’nın bilim ve akıldan uzak salgın yönetimiyle mücadele ettiklerini söylerken; Dr. Şebnem Korur Fincancı da TTB’nin yaptığı çalışmalar sonucu ortaya çıkan verilerin gerçek resmi ortaya koyduğunu, günlük 50 bin vaka sayısı ve hastalığa yakalanan aile hekimi sayısındaki artışın dikkat çekici olduğunu kaydetti.“Aile Hekimliği Pandemi Anketi Aralık 2020” sonuçlarını ise Dr. Emrah Kırımlı paylaştı. 75 ilden 1520 aile hekiminden alınan verilere göre;Aile hekimi başına düşen hasta sayısı kasım ayına göre 59,59’dan 63,11’e, Covid-19 hasta sayısı 19,79’dan 22,75’e yükseldi.Aile hekimlerinin %55’i vaka sayılarının arttığını, %12’si vaka sayılarında bir değişim olmadığını söyledi. İstanbul, Ankara, Bursa gibi kentlerdeki düşüş bunda etkili olurken; Adana, Mersin, Muğla, İzmir gibi kentlerde dört kata varan oranda artışlar yaşandı.Salgın yönetimine bağlı olarak sınıfsal sonuçlar ortaya çıkmaya devam etti. İstanbul’da Küçükçekmece, Ümraniye, Üsküdar, Pendik gibi ilçelerde nüfus/vaka oranı %7-8 seviyesinde seyrederken; Zekeriyaköy, Moda, Beşiktaş gibi ilçelerde aynı oran %2-3 seviyesinde kaldı.Aile sağlığı merkezlerinde Covid-19 geçiren sağlık çalışanı oranı %49’dan %68’e yükseldi; yani her 3 aile sağlığı merkezinin 2’sinde Covid-19’a yakalanan sağlık çalışanı var.Kasım ayında %76’dan %66’ya gerileyen vakaları ve temaslıları telefonla izlem oranı %67’de kaldı.Telefonlara izlemlerde il sağlık müdürlükleri tarafından soruşturma açılmaya ve ceza puanı verilmeye başlandı.Aile hekimlerinin %20’si ek ödeme almadığını, %13’ü izlem oranından daha düşük ek ödeme aldığını aktardı.Kanser taramaları %90’lara yakın oranda azaldı. Buna bağlı olarak erken tanı sayısı büyük oranda azaldı. En az 3 bin kişi kolon kanseri erken tanı şansını kaybetti.Sağlık hizmetinin ertelenmesinin bir sonucu olarak; devlet ve üniversite hastanelerine başvuruları azalırken, özel hastane başvuruları arttı.Aile sağlığı merkezlerinin yoğunluğu ve olanaksızlıkları sonucu okul aşılarının (Kızamık-kızamıkçık-kabakulak 2. doz) uygulanması riske girdi.Birinci basamak sağlık hizmetinin önemine bir kez daha dikkat çeken Dr. Emrah Kırımlı sunumunu da “Biz aile hekimleri olarak daha fazla destek, kaynak istiyoruz. Bizimle birlikte çalışan ve salgını yöneten bir kamu idaresi istiyoruz. Hastalandığımızın da görülmesini istiyoruz” diyerek noktaladı. cumhuriyet.com.tr

CHP'liİlgezdi: TÜİK, kendi bu maaşla yaşasın

CHP'li İlgezdi: TÜİK, kendi bu maaşla yaşasın figure > CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, TÜİK’in asgari ücret önerisini 2 bin 792 lira 10 kuruş olarak açıklamasına karşı “TÜİK’in önerdiği bir sefalet dayatmasıdır! TÜİK Başkanına çağrıda bulunuyorum: TÜİK personeliyle birlikte kendi maaşınızı önerdiğiniz ücrete çekin. Bir ay yaşayın da görelim” tepkisi gösterdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, asgari ücret tespit komisyonunda TÜİK’in asgari ücret için önerdiği 2 bin 792 lira 10 kuruşun asla kabul edilemeyeceğini ifade ederek, “Siyasi iktidarın uydusu olan TÜİK, emekçiye, aklın, mantığın ve vicdanın asla kabul edemeyeceği 2 bin 792 lira 10 kuruşu reva gördü!  Bakın asgari ücret bu haliyle bir utanç ücretidir” diye konuştu.CHP’li Akkuş İlgezdi, TÜİK rakamları ile elektriğin yüzde 32, doğalgazın yüzde 35 oranında zamlandığını aktararak, şunları söyledi:“TÜİK’in önerdiği bir sefalet dayatmasıdır!  Buradan TÜİK Başkanına çağrıda bulunuyorum: Elektrik ve doğalgaz artışı yüzde 30’ün üzerindeyken, Türkiye’nin gerçek enflasyonu buyken, neden emekçiye yüzde 20 zam önerdiniz? Sizden Türkiye’ye örmek olmanızı bekliyoruz.  TÜİK personeliyle birlikte kendi maaşınızı önerdiğiniz ücrete çekin. Bir ay yaşayın da görelim. İsyan ediyor musunuz duyalım! Onuruyla ayakta durmaya çalışan milyonlarca kişiyle dalga geçmeye hakkınız yok. Derhal istifa edin.”  cumhuriyet.com.tr

Koronavirüsten iki sağlıkçıdaha yaşamınıyitirdi

Koronavirüsten iki sağlıkçı daha yaşamını yitirdi figure > Türk Tabipleri Birliği (TTB), Mersin Tarsus'ta görev yapan eczacı Sıtkı Aslan ile İzmir Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışan Radyoloji Uzmanı Dr. Orhan Doğan'ın koronavirüs nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu. /Archive/2020/12/23/170022163-t4.jpg TTB sosyal medya hesabından şu açıklamaları yaptı:"Mersin Tarsus'ta görev yapan Eczacı Sıtkı ASLAN'ı COVID-19 nedeniyle kaybettik. Ailesine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyoruz."#ÖlüyoruzMersin Tarsus'ta görev yapan Eczacı Sıtkı ASLAN'ı COVID-19 nedeniyle kaybettik.Ailesine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyoruz.#Yönetemiyorsunuz #Covid19MeslekHastalığıKabulEdilsin pic.twitter.com/epTRN8uYJt— TürkTabipleriBirliği (@ttborgtr) December 23, 2020"İzmir Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışan Radyoloji Uzmanı Dr. Orhan Doğan'ı Covid-19 nedeniyle kaybettik. Ailesine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyoruz."#Ölüyoruzİzmir Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışan Radyoloji Uzmanı Dr. Orhan DOĞAN'ı COVID-19 nedeniyle kaybettik.Ailesine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyoruz.#Yönetemiyorsunuz #Covid19MeslekHastalığıKabulEdilsin pic.twitter.com/2ntAiYRM9K— TürkTabipleriBirliği (@ttborgtr) December 23, 2020 cumhuriyet.com.tr

Şarık Tara'nın babalık davasınedeniyle mezarıaçıldı

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Şarık Tara'nın babalık davası nedeniyle mezarı açıldı figure > ENKA Holding'in kurucusu Şarık Tara'nın babalık davası nedeniyle mezarı açıldı. /Archive/2020/12/23/132930265-mezar.jpg2018 yılında 88 yaşındayken hayatını kaybeden Şarık Tara'nın, İstanbul İkinci Aile Mahkemesi'nin kararınca mezarı açıldı. Ali Melih Aktay'ın başvurusu üzerine mahkemenin karar aldığı öğrenildi.Ulus'taki mezar hakim ve taraf avukatları eşliğinde açıldı, doku örneği alınıp Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.  Ali Melih Aktay'dan da DNA alınacak ve bulgular karşılaştırılacak. cumhuriyet.com.tr

Alanyaspor Tzavellas ile sözleşme yeniledi

Alanyaspor Tzavellas ile sözleşme yeniledi figure > Alanyaspor savunma oyuncusu Tzevalles ile olan sözleşmesini iki yıl uzattı. Kulüpten yapılan açıklama şöyle. "Kulübümüzün, futbolcumuz Georgios Tzavellas ile olan sözleşmesi, Başkanımız Hasan Çavuşoğlu'nun katılımıyla tesislerimizde yapılan imza töreninde 2 yıl daha uzatıldı.Başkanımız Hasan Çavuşoğlu, 'Tzavellas kulübümüze geldiği günden bu yana çok ciddi anlamda katkılar sağladı. Kişiliğiyle, takımı ve arkadaşlarını sahiplenme noktasında kendisine yakışan şekilde elinden geleni yaptı. Tüm bu özverili çalışmalarından dolayı kulübüm ve şahsım adına teşekkür ediyorum. Yeni sözleşmesi de hayırlı olsun. Daha yapacağımız çok iş var. Tzavellas artık kulübümüzün bir evladıdır. Gerçek bir Alanyalı oldu. O şekilde hareket ediyor. İnşallah aynı şekilde devam edeceğiz' dedi.Tzavellas ise, 'Başkan beye çok teşekkür etmek istiyorum. Sözleşme yenileme konusunda da emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu kulüpte gerçekten çok mutluyum. Geldiğim ilk günden beri herkesin desteğini hissettim. Artık çok farklı bir noktadayız. Geldiğim günden beri çok şey değişti. Alanyaspor artık ligde üst sıralara oynayan bir takım. Bunda herkesin bir emeği var. Başkanımızın da dediği gibi bundan sonra da yakalayacağımız başarılar var. Her şeyden önce bizler birer insanız. Alanya'da ailemle birlikte yaşıyorum. Sevgi ve saygı görüyorum. Bu beni çok mutlu ediyor' dedi." cumhuriyet.com.tr

CHP:Üst aklın onayıolmadan kıpırdayamıyor musunuz?

CHP: Üst aklın onayı olmadan kıpırdayamıyor musunuz? figure > CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, OHAL Komisyonu’na, “Siz kendinizi Yargıtay’dan, Anayasa Mahkemesi’nden (AYM) daha üstte mi görüyorsunuz? O nedenle mi AYM tarafından hak ihlali kararı verilmesine rağmen bir buçuk yılı aşkın süredir göreve iade etmemekte direniyorsunuz? Yoksa üst aklın onayı olmadan kıpırdayamıyor, karar veremiyor musunuz” diye seslendi. CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP Genel Merkezi’nde basın açıklaması yaptı. Karaca’nın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:AYM KARARLARININ UYGULANMASINI YOK SAYDILAR: 15 Temmuz FETÖ terör örgütünün darbe girişimi sonrasında ilan edilen 20 Temmuz sivil darbesinin ardından görevlerinden ihraç edilenlerin görevlerine iade edilip edilmeme kararını vermek üzere OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu kurulmuştur.  Göreve iade talebi ile komisyona başvuran, yıllardır komisyon kararı bekleten vatandaşlar uğradıkları hak ihlallerini partimize iletmektedir. 8 Ekim 2020 OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu Başkanı ile bir saat süren bir görüşme gerçekleştirilmiştir. Görüşme üç başvuru durumu üzerinden gerçekleşmiştir. Barış Bildirisi’ne imza atan Barış İçin Akademisyenleri’nin durumu , KESK’e bağlı sendikalara üye olup ihraç edilen, haklarında ihraç edilme gerekçeleriyle ilgili kovuşturma, soruşturma ya da dava açılmayan kamu görevlileri, haklarında beraat ya da takipsizlik kararı verilen kamu görevlileri… Görüşmemizde; Temmuz 2019’da Barış Akademisyenleri hakkında verilen ifade özgürlüğünün ihlaline ilişkin  Anayasa Mahkemesi kararına rağmen aradan geçen bir buçuk yılda  neden hala dosyalarının karara bağlanmadığını sorduğumda yanıt olarak; Barış Akademisyenleri hakkında verilen AYM kararının, 16 bin başvuru dosyasında öncelik yaratmayacağı, AYM kararının komisyonun karar verme sürecini ve kararlarını etkilemeyeceğini açıkça ifade etmiştir. AYM kararının derhal uygulanması zorunluluğunu yok saymakta oldukları açıktır.KURUM GÖRÜŞÜNE MAHKUM EDİLİYORLAR: Başkan OHAL İnceleme Komisyonu‘nun kuruluş kanunu gereği ‘yargı kararları bizleri bağlamaz, komisyon idari karar verir, mahkemelerden daha geniş kapsamlı soruşturma yapma haklarımız var ve bu hakkı da sonuna kadar kullanacağız’ diyerek verdiği yanıt ne hukukla, ne de yargı bağımsızlığı ile bağdaşması mümkün değildir. /Archive/2020/12/23/133820287-dddd.jpgKomisyon Başkanının tüm göreve iade talepleri ile ilgili olarak ‘Haklarında hiçbir delil bulunmaz ise kurum görüşü istenilecek ve o görüş esas kabul edilerek iade edilip edilmeme kararı verilecektir’ açıklaması ise komisyon kararlarında neyin-kimlerin etkili olduğu, hukuk karşısında haklarının iadesine karar verilen, yargı karşısında aklanan vatandaşların kurum görüşü ile mahkum edileceklerinin açıkça itirafıdır. Yani OHAL Komisyonu kararlarında AYM, mahkeme, savcılık kararı bağlayıcı değil, bağlayıcı olan kurum görüşü.YARGI ÜSTÜNDE Mİ KARAR VERECEKSİNİZ: Buradan OHAL Komisyon Başkanı’na kamuoyu önünde vatandaşlarımızın huzurunda soruyorum: Siz kendinizi Yargıtay’dan, AYM’den daha üstte mi görüyorsunuz? Yargı üstünde, yargıya rağmen karar verecek üst makam mısınız? O nedenle mi AYM tarafından hak ihlali kararı verilmesine rağmen bir buçuk yılı aşkın süredir göreve iade etmemekte direniyorsunuz? Yoksa üst aklın onayı olmadan kıpırdayamıyor, karar veremiyor musunuz? Komisyonun görev süresi uzamakta, karar bekleyen 16 binden dosyanın sonuçlanma süresinin yıllar alacağına ilişkin kaygılar artmaktadır.OHAL KOMİSYONUNUN İNSAFINDA: Çalışma hakkı ellerinden alınan, yargı önünde suçsuzlukları kanıtlanan, AYM tarafından hak ihlali kararı verilen, ihraç gerekçelerini dahi bilmeden, ihraç sonrası haklarında hukuki bir süreç başlatılmayan binlerce insan OHAL Komisyonunun insafına bırakılmış olacaktır. Hukuk devletinde komisyonun kararına göre haklarını dahi yıllarca arayamayacak, hukuk tecelli etmeyecektir.ÇIPLAK ARAMA İŞKENCEDİR, YÖNETMELİKTEN HABERİNİZ YOK MU?: Evrensel hukukun, insan hakları ilkelerinin, tarafı olduğumuz sözleşmelerin gereğini yerine getirmeyen bir başka kurum ise Türkiye İnsan Hakları ve Eşit Kurumu TİHEK’tir. Cezaevlerinde hak ihlallerinin pandemide artmasına rağmen, TİHEK uluslararası yükümlülükten doğan görevi gereği cezaevlerinde inceleme yapmış mıdır? Koca bir hayır. Geçen hafta bir kez daha yüzleştiğimiz hak ihlali, çıplak arama. Açık ve net ifade ediyoruz ki; çıplak arama işkencedir. İnsan hakları ihlalidir.  AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin ‘Ben Türkiye’de çıplak arama olduğuna asla inanmıyorum, yok böyle bir şey’ açıklaması üzerine sosyal medya ağlarında özellikle kadınlar açık kimlikleri ile kamera karşısına geçerek, boğazları düğüm düğüm yutkunarak yaşadıklarını bir kez daha anlatmaya çalıştılar. İkincil travma dediğimiz şey aslında tam olarak bu. Kadının beyanı esas alınmalı dediğimiz tam olarak bu. Kadınlara inanmıyorsunuz, yazanlara, anlatanlara, konuşanlara, mektuplara inanmıyorsunuz? Kendi Genel Müdürlüğünüze, kendi Bakanlığınıza da mı inanmıyorsunuz? Peki; haberiniz yok mu yönetmelik ve tüzükten? cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter