News - Haberler
50 Cent: Donald Trump bana 1 milyon dolar teklif etti
50 Cent: Donald Trump bana 1 milyon dolar teklif etti figure > Ünlü rap şarkıcısı 50 Cent, seçim döneminde kamuoyu önünde Donald Trump'ı desteklemesi için kendisine 1 milyon dolar teklif edildiğini açıkladı. ABD'de başkanlık seçimi geride kaldı ama yankısı hala sürüyor. Seçim sonuçlarına göre Demokrat Parti adayı Joe Biden başkan seçilse de halen başkanlık görevini yürüten Donald Trump sonuçlara itiraz etmeyi sürdürüyor. Bir yandan da seçim süreciyle ilgili dikkat çeken yeni açıklamalar geliyor. O açıklamalardan biri de 50 Cent'e ait.Ünlü rap şarkıcısı 50 Cent, seçim kampanyası döneminde kamuoyu önünde Donald Trump'ı desteklemesi ve Trump'ın kampanyasında yer alması için kendisine 1 milyon dolar teklif edildiğini öne sürdü."KABUL ETMEYİNCE TEKLİFİ 1 MİLYON DOLARA ÇIKARDILARGerçek adı Curtis Jackson olan 45 yaşındaki rap şarkıcısı, iHeart Radio'ya yaptığı açıklamada, "Trump'ın törenine katılmam için bana 1 milyon dolar teklif edildi. Aslında önce 500 bin dolar teklif ettiler, yapıp yapmama konusunda kafam karışıkken teklifi 1 milyon dolara çıkardılar" dedi.50 Cent teklifi değerlendirdiğini itiraf ederek sonunda Trump tarafından kullanılacağından endişelenerek reddetmeye karar verdiğini söyledi.CARDI B DE ÖDEME YAPILACAKLAR ARASINDAYMIŞ Geçtiğimiz günlerde rap şarkıcısı Cardi B. de ABD seçimleri öncesinde kendisini Joe Biden'ın başkanlık kampanyasında siyasi bir piyon olmakla suçlayan, "aptal" ve "cahil" diyen eleştirmenlere cevap verirken, adının Trump'ı desteklemesi için para teklif edilecekler listesinde yer aldığını söylemişti. Ünlü rap'çi, "Biden'ın beni piyon olarak kullandığını söylediler, ardından haftalar sonra Trump'ın ulaşmaya çalıştığı ve destek için ödeme yapacağı rap'çiler ve sanatçıların bir listesini gördük, listede benim de adım vardı" ifadesini kullanmıştı.Cardi B ayrıca hayranlarının Biden'ı tanımasının ve seçimde oy vermeye teşvik etmenin kendisi için önemli olduğunu hissettiğini sözlerine eklemiş, "Platformlarını kullanan tüm bu ünlülerle ve dışarı çıkıp oy kullananlarla çok gurur duyuyorum. Başardık!" demişti.Kaynak: NTV cumhuriyet.com.trCHP'li Karaca: 'İnsan HaklarıKurumu neden harekete geçmiyor'
CHP'li Karaca: 'İnsan Hakları Kurumu neden harekete geçmiyor' figure > CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle İnsan Hakları Çalışma Grubu ile birlikte Çocuk Kapalı Ceza İnfaz Kurumları’nda kalan çocukların durumuna dikkat çekti. Pandemi nedeniyle kurumlardaki ihlallerin tespit edilemediğini söyleyen Biçer Karaca, “Bu çocuklara ayni, nakdi yardım sağlanmalı, ek gıda ürünleri ve temiz içme suyu da ücretsiz tedarik edilmelidir” dedi. CHP Genel Merkezi’nde İnsan Hakları Çalışma Grubu ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Biçer Karaca, Adalet Bakanlığı’na çocuk ceza evleri, infaz kurumları ve eğitim evlerine ziyaret için başvurduklarını, ancak taleplerinin reddedildiğini açıkladı."İNSAN HAKLARI KURUMU NEDEN HAREKETE GEÇMİYOR?"Türkiye İnsan Hakları Kurumu’nun (TİHEK) cezaevlerine düzenli ziyaret yapmaya yetkili olduğunu hatırlatan Karaca, “TİHEK pandemi döneminde cezaevlerine hiçbir ziyaret gerçekleştirmediği gibi, cezaevlerinden gelen hemen her başvuruya ‘dayanaktan yoksun’ kararı vererek ihlalleri görmezden gelmeye devam etmektedir. Resen inceleme ve yaptırım yetkisi olan bir kurum olmasına rağmen TİHEK neden harekete geçmiyor?” diye sordu."İHLALLERDEN HABERDAR OLAMIYORUZ"Kapalı kurumlardaki çocuklar için temas ve girişimlerinin devam edeceğini ifade eden Biçer Karaca, şöyle konuştu:“Bağımsız izleme ve denetim mekanizmaları çalıştırılmadığı için ne alanda çalışan çocuk hakları örgütleri ne de bizler Covid-19 salgını gerekçesiyle kapalı kurumlarda neler yaşandığını, salgından çocukların nasıl etkilendiğini, hangi ihlallerin meydana geldiğini ne yazık ki öğrenmekte zorluk çekiyoruz. Kapalı kurumlarda çocukların yaşadığı ihlallerden haberdar olamıyor, sorunların çözümüne katkı sunamıyoruz.”"ÇOCUKLAR İÇİN ÖZEL DENETİM YAPILMALI"2011-2014 yılları arasında Pozantı, Sincan, Şakran ve Antalya’da çocuklara kötü müdahale, işkence ve cinsel istismar olayları yaşandığını anımsatan CHP Genel Başkan Yardımcısı Karaca, “Pandemi dönemi bahane edilmeksizin bu özel alanlarda özel bir denetime ihtiyaç duyulmaktadır” dedi."ÇOCUKLAR BİLGİ VERMEYE KORKUYOR"Çocukların cezaevi koşulları hakkında bilgi vermekten korktuğunu, infaz memurları tarafından tehdit edildiklerine ilişkin iddialar olduğunu aktaran Biçer Karaca, ”Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 37’inci maddesi der ki ‘Hiçbir çocuk işkence veya diğer zalimce, insanlık dışı veya aşağılayıcı muameleye ve cezaya tabii tutulmayacaktır. Çocukların alıkonulması başlı başına bir işkence ve kötü muamele olarak tanımlanmaktadır.’ Anayasamızın 41. Maddesi der ki: Devlet her türlü istismar ve şiddete karşı koruyucu önlemleri alır” diye konuştu."ÇOCUKLARA YARDIM YAPILMALI"Pandemi nedeniyle ailelerin ve çocukların zorluk yaşadığını belirten Biçer Karaca, “Bu çocuklara ayni, nakdi yardım sağlanmalı, ek gıda ürünleri ve temiz içme suyu da ücretsiz tedarik edilmelidir” dedi.Ceza infaz kurumlarının Türkiye’de çocuk suçluluğunu önleyemediğini vurgulayan Karaca, Kurum içerisinde çocukların tahliye sonrasında toplum içine dönüşlerinin kalıcı ve olumlu sonuçları olması gerektiğinin altını çizdi."ÇOCUK DEĞİL CEZAEVİ KAPATILMALI"Biçer Karaca, “Çocukların tahliye süreci özellikle eğitim, psikolojik destek ve istihdam ayağında kurgulanmalı, bu süreç hem tutuklu hem hükümlü çocuğu kapsamalıdır. İstihdamda ve eğitimde tutuklu ve hükümlü çocuk kotası yasal güvence altına alınmalıdır” ifadelerini kullandı. Tutukluluğun istisna olması gerektiğini söyleyen Biçer Karaca, “Yargı reform çığırtkanlığı yapan Ak Parti Genel Başkanı ile Adalet Bakanı’na çağrımızdır: Çocuğa özgü adalet sistemi oluşturulmalı. Çocuk değil cezaevleri kapatılmalı. Merkezi bütçede yeni cezaevi inşasına değil önleyici hizmetlere para ayrılmalı. Tutuklama, infaz ve eğitim evinde ceza yöntemlerine alternatif geliştirilmeli” diye konuştu.CHP’NİN TESPİT ETTİĞİ İHLALLERCHP Genel Merkezi’ne ulaşan talep, yakınma ve başvurulara değinen Biçer Karaca, çocuk ceza infaz kurumlarında tespit ettikleri ihlalleri şöyle sıraladı:- Tutuklandıkları anda çocuklara yeterli bilgi verilmiyor.- Tutukluluk süresince eğitimden yeterince yararlanamıyor.- Su ve beslenme yetersiz durumda.- Çocukların eğitim desteği alabilecekleri televizyon bulunmuyor ya da televizyonu kendilerinin alması gerekiyor.- Bu kurumlarda okur yazar olmayan çocuklar bulunuyor.- Zorunlu eğitime rağmen kanunla ihtilafa düşmeden eğitim sistemine hiç dahil olmamış çocuklar var.- Çocukların sınavlara katılım konusunda yeterli bilgisi yok, bu nedenle katılım oranlarından yoksun kalıyorlar.- Ailelerinin bulunduğu ilden farklı bir ilde infaz yapıldığı için yasal görüş haklarını yeterince kullanamıyorlar.- Bazı kurumlarda çocuk doktoru ve psikiyatristi bulunmuyor.- Hükümlü olmalarına rağmen eğitim evine nakilleri yapılmıyor ya da disiplin yaptırımı olarak kapalı infaz kurumuna geri gönderilme durumunun ceza olarak kullanılıyor.- Görüşler ayda bir ve açık şekilde yapılmasına rağmen tamamen kaldırıldı.- Görüş sayıları kurumdan kuruma değişiyor, ancak en fazla iki kapalı görüşe olanak sağlanıyor.- Telefon hakkı artırıldı, bu hak en az iki kez onar dakika kullanılabiliyor. Ancak bu hak ücretli olduğu için kullanılamıyor.Giysi yardımı için Kızılay’la geçerli bir protokol yapıldı, ancak Kızılay bu protokol şartlarını yerine getirmedi, giysi yardımı kurumların inisiyatifi ile çözülüyor.” cumhuriyet.com.trATO'dan hizmet sektöründeki işletmeler için "kira desteği" talebi
ATO'dan hizmet sektöründeki işletmeler için "kira desteği" talebi figure > Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, ekonomik alanda ortaya çıkan tüm komplikasyonların kamu ve reel sektörün iş birliği ile aşılacağına inandıklarını belirterek, hizmet sektöründeki işletmeler için kira desteği talebinde bulundu. /Archive/2020/11/19/123257870-2020111924543938759881130web.jpgATO'dan yapılan açıklamaya göre, Baran, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) Türkiye Ekonomi Şurası'nda Ticaret Odaları Konsey Başkanı sıfatıyla, odalarının sorun ve görüşlerini aktardı.Baran, Türkiye'nin yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, esnaf ve tüccara sağlanan destekler sayesinde, gelişmiş ülkelere nazaran daha az etkilendiğini ifade etti. Ekonomik alanda ortaya çıkan komplikasyonların kamu ve reel sektörün iş birliğiyle aşılacağına inandıklarına işaret eden Baran, Erdoğan'ın açıkladığı ekonomi ve hukuk alanındaki reformların reel sektörde heyecan uyandırdığını aktardı.Baran, sektöre ilişkin taleplerini değinerek, istihdamın sağlanması için girişimci sayısının artmasını istediklerine, kentsel ve ticari planlamanın birlikte yürütülmesiyle işletmelere ve ülke ekonomisine zarar veren "plansız yatırım" sorununun önüne geçileceğine dikkati çekti.Normalleşme sürecinde ciro kaybı yaşayan, işletmelerini faaliyete geçiremeyen üyelerinin bulunduğunu vurgulayan Baran, "Ağırlıklı olarak hizmet sektöründe yer alan bu alt sektörlerin mücbir sebep kapsamında mart-mayıs dönemine ilişkin vergi ve SGK prim ödemeleri ekim-aralık aylarına ertelenmişti. Var olma mücadelesi veren bu sektörlerin, pandemi etkileri sona erene kadar desteklenmesi talebimizi tekrarlamak istiyorum." ifadesini kullandı."TİCARİ KREDİ KARTLARININ LİMİTLERİ ARTIRILMALI"Kamunun özel sektörün faaliyet gösterdiği alanlarda yer alarak, ticari işletmelerle haksız bir rekabetin içine girdiğini belirten Baran, piyasaların "tahsilat" sorununa karşı ödemelerde işletmelere kolaylık sağlayan ticari kredi kartlarının limitlerinin artırılmasını talep etti.Baran, vergisini düzenli ödeyenlere getirilen 5 puanlık vergi indirimi uygulamasında sıkıntılar yaşandığını vurgulayarak, kriterlerin katılığı sebebiyle indirimden yararlanmanın mümkün olmadığını kaydetti.Kamu alımlarında yerli ürün kullanımının önüne geçen engellerin temizlenmesi gerektiğini belirten Baran, bu konuda hassasiyet gösterilmesini istedi.Baran, salgın nedeniyle kirasını ödemekte zorluk yaşayan özellikle restoran, lokanta, kafeterya ve özel öğrenci yurdu işletmeleri gibi üyelere kira desteği sağlanmasının işlerinin devamı için önem arz ettiğine işaret ederek, şunları kaydetti:"Başta vergi ve SGK primleri olmak üzere, kamu alacaklarının yapılandırılmasına yönelik yasal düzenleme önemli ölçüde rahatlık sağladı. Ancak işletmelerimizin bilançolarının düzelebilmesi için matrah artırımı stok ve kasa affına yönelik düzenlemelerin de yapılması gerekmektedir. Katma değerli üretimden başka yolumuz yok ve bunun için de markalaşmak çok önemli. ATO olarak düzenlediğimiz Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi ve Uluslararası Marka Buluşmaları ile hem tarım hem de ticaret ve sanayi alanlarında markalaşmanın önemini gündeme taşıyoruz." AAMasterChef’in köstebeği bulundu
MasterChef’in köstebeği bulundu figure > TV8’de 4 sezondur yayınlanan MasterChef yarışması, bu sezon elenen yarışmacılarının ifşa olması nedeniyle en çalkantılı dönemini yaşıyor. Köstebek olduğu için yarışmayı gözden çıkaran Ilıcalı’nın ifşacıyı bulduğu iddia edildi. Şefler Mehmet Yalçınkaya, Somer Sivrioğlu ve Danilo Zanna’nın jüri üyeliğini yaptığı Acun Ilıcalı’nın kanalı TV8’de yayınlanan MasterChef Türkiye yarışmasında uzun süredir aranan ifşacı ismin kimliğinin belirlendiği iddia edildi.4. sezonunu yaşayan MasterChef Türkiye’de bir süredir elenen isimler bir hafta önce sızdırılıyordu. Bu durum yarışmanın reytinglerini düşürmeye başlamıştı ki, Acun Ilıcalı ve ekibinin ifşacıyı tespit ettikleri iddiası ortaya çıktı.‘YEMLEME’ YÖNTEMİNİ KULLANDILARAcun Ilıcalı ve ekibi, kendi içlerinde bir köstebek tespit edemeyince ‘yemleme’ stratejisi uygulamaya karar verdi. Geçtiğimiz haftalarda fazla önlem alınmadan fısıltılar yayılmaya başladı. İfşacı aldığı ismi yine sosyal medyadan yaydı ancak bu kez her şey Ilıcalı’nın istediği gibi oldu.Sosyal medyada yayınlanan isim yarışmadan elenmediği gibi büyük de başarı yakaladı. Elenen isim farklı çıkınca herkesin ifşacıya olan güveni de sona erdi.Son haftalarda sürekli yarışmadan bilgi sızmasına Acun Ilıcalı daha fazla kayıtısız kalamadı ve Masterchef’teli ‘köstebeği’ buldu. Kimliğinin açıklanmasını istemeyen Acun Ilıcalı’nın ifşacı hakkında gereğini yaptığı da gelen iddialar arasında. cumhuriyet.com.trMancini'ninİtalya'sıdurdulamıyor
Mancini'nin İtalya'sı durdulamıyor figure > Teknik direktörlüğünü bir zamanlar Galatasaray'ı da çalıştıran Roberto Mancini'nin yaptığı İtalya Milli Takımı 22 maçtır yenilmiyor. Gelecek yaz düzenlenecek EURO 2020'de Türkiye ile aynı grupta bulunan İtalya performansı ile parmak ısırtıyor. Çıktığı son 22 maçın 17'sini kazanıp 5'inde sahadan beraberlikle ayrılan İtalyanlar şimdiden EURO 2020'nin en kuvvetli favorileri arasında gösteriliyor. İtalyanlar en son böyle bir yenilmezlik serisini 2006 yılında Lippi önderliğinde başarırlarken o sezon Dünya Kupası'nı kazanmışlardı. cumhuriyet.com.trİstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nda Dufry dönemi başladı
İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nda Dufry dönemi başladı figure > İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'ndaki duty free (gümrüksüz mağazacılık) alanında Dufry açıldı. /Archive/2020/11/19/122444532-88.jpgİstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı İşletmecisi'nden (İSG) yapılan açıklamada Dufry'nin, terminalde 8 mağazadan oluşan toplam 3 bin 900 metrekarelik perakende alanına sahip olacağı belirtildi.Bu mağazalarda içki, tütün, parfüm ve kozmetik, aksesuar ve şekerleme gibi temel duty free kategorilerindeki ürünlerin satışa sunulacağı aktarılan açıklamada, ayrıca Türkiye'nin kültürel mirasını sergileyen bir ortam yaratacak yerel yiyecek ve hediyelik eşya markalarından oluşan bir seçkinin de yolcuların hizmetine sunulacağı kaydedildi.Açıklamada görüşlerine yer verilen Malaysia Airports Grup Üst Yöneticisi (CEO) Dato Mohd Shukrie Mohd Salleh, Sabiha Gökçen Havalimanı'nın seyahat perakendeciliği alanında Dufry'nin itibarından yararlanmayı hedeflediğini belirterek, şunları kaydetti: "Bu iş birliği her iki tarafa da kazanç sağlayacak. Dufry'nin aramıza katılmasıyla tanınmış uluslararası ve yerel markaların ürün çeşitliliği sayesinde havalimanında daha kapsamlı bir seçki sunabilecek, ileri teknolojili mükemmel bir alışveriş deneyimi yaşatabileceğiz. Dufry duty free mağazaları da dijital teknolojiyle bu deneyimi ileriye taşıyacak. Öte yandan, Sabiha Gökçen Havalimanı’nın 22 milyonluk bir nüfusa hizmet verme potansiyeli ve hızla büyüyen bir şehir havalimanı olarak ünü de Dufry'ye güçlü bir müşteri tabanı kazanma ve Türkiye'deki konumunu sağlamlaştırma fırsatı sağlayacak." AAAYM BaşkanıArslan karantinaya girdi
AYM Başkanı Arslan karantinaya girdi figure > Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, eşinin ve kızının koronavirüs (Covid-19) testlerinin pozitif çıkması nedeniyle 14 gün karantinada kalacak. Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan'ın eşi ve kızına, Covid-19 belirtilerinin ortaya çıkması üzerine test yapıldı.Anne ve kızın testleri 17 Kasım'da pozitif çıktı. Bunun üzerine, herhangi bir belirti göstermeyen ve test sonucu negatif çıkan Başkan Zühtü Arslan'ın da tedbiren 14 gün karantinada kalacağı öğrenildi. AAİBB'nin sosyal yardımlarına AKP ve MHP'den tırpan!
Türkçe Haberler En Son Başlıklar İBB'nin sosyal yardımlarına AKP ve MHP'den tırpan! figure > İBB Meclisi'nde çoğunluğu elinde bulunduran AKP - MHP İttifakı, talep edilen 2.6 milyar liralık borçlanma yetkisini, 600 milyon liraya indirerek kabul etti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimi, geçmiş dönemden kalan borçlar, yükselen döviz kuru ve salgına bağlı olarak artan sosyal yardımları karşılamak için 2020 bütçesinde yer alan 4.3 milyar liralık borçlanma yetkisinin, 2 milyar 676 milyonluk kısmını kullanabilmek için meclisten istediği onayı alamadı.Gerçek Gündem'in haberine göre; İBB Meclisi'nin kasım ayı oturumlarının 4. bileşimi Yenikapı Avrasya Gösteri Merkezi'nde yapıldı. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığındaki toplantıda, İBB yönetiminin, toplam 2 milyar 676 milyon liralık borçlanma talebi görüşüldü.KOMİSYON TIRPANLADI, MECLİS KABUL ETTİAKP-MHP gruplarının çoğunlukta olduğu Plan Bütçe Komisyonu, İBB'nin acil ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla 1.9 milyarlık borçlanma talebini 300 milyona, 770 milyon liralık iç borçlanma talebini de 300 milyona liraya indirdi.Meclis toplantısında da , borçlanma taleplerine, komisyonun aldığı karar doğrultusunda onay verildi. Böylece 2.6 milyar liralık borçlanma talebi 600 milyon liraya indirilerek onaylandı. cumhuriyet.com.trİdo ve Budo'da bazıseferler iptal edildi
İdo ve Budo'da bazı seferler iptal edildi figure > İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) ve Bursa Deniz Otobüsleri'nin (BUDO) bazı seferleri Marmara Denizi'ndeki olumsuz hava koşulları nedeniyle iptal edildi. İDO'nun iptal ettiği seferler şöyle:07:45 Kabataş-Kadıköy-Bursa 07:45 Bandırma-Yenikapı-Bostancı 08:30 Bursa-Armutlu-Armutlu Tatil Köyü-Yenikapı-KadıköyBUDO'da iptal edilen seferler şöyle:07:00 Bursa (Mudanya) - İstanbul (Eminönü/Sirkeci)09:30 Bursa (Mudanya) - İstanbul (Eminönü/Sirkeci)09:30 Bursa (Mudanya) - Armutlu (İhlas)09:30 İstanbul (Eminönü/Sirkeci) - Bursa (Mudanya)10:00 Armutlu (İhlas) - İstanbul (Eminönü/Sirkeci) DHAApple, "iPhone bataryalarıdavası"nın kapanmasıiçin 113 milyon dolarödeyecek
Apple, "iPhone bataryaları davası"nın kapanması için 113 milyon dolar ödeyecek figure > Apple'a karşı açılan davada, kullanıcıları sıklıkla yeni modelleri almaya teşvik etmek için şirketin iPhone yazılım güncellemeleriyle telefonları büyük oranda yavaşlattığı suçlaması yapılıyor. Apple, suçlamaları düşürmek için 113 milyon dolar ödeyerek uzlaşma yoluna gidiyor. Getty ImagesApple'a karşı açılan davada, kullanıcıları sıklıkla yeni modelleri almaya teşvik etmek için şirketin iPhone yazılım güncellemeleriyle telefonları büyük oranda yavaşlattığı suçlaması yapılıyor. Apple, suçlamaları düşürmek için 113 milyon dolar ödeyerek uzlaşma yoluna gidiyor.ABD'nin davaya müdahil olan 33 eyaleti, Apple'ın eski iPhone modellerinde bataryaları özellikle çabuk tükenecek şekilde ürettiğini savundu. "Batarya ömrünü uzatma" gerekçesiyle yapılan yazılım güncellemeleri de, telefonların hızını büyük oranda düşürdü. Bu durum, yeni modellerin satışını artırdı.Milyonlarca kullanıcı, iPhone 6, 7 ve SE modellerindeki güncellemelerin ardından performans düşüklüğünden olumsuz etkilendi. 2016'da ortaya çıkan skandal, ABD'de "bataryagate" olarak anılıyor.Apple, davayla ilgili yorum yapmadı. Ancak daha önceki açıklamalarında, uzun vadede bataryaların ömrünü uzatmak için telefonların performansının düşürüldüğünü savunmuştu.Apple, Mart ayında benzer bir konuda açılan farklı bir davada da uzlaşma yoluna gitmiş ve 500 milyon dolar ödemeyi kabul etmişti.2016'da Apple, iPhone'un 6, 7 ve SE modellerinde yazılım güncellemesi yapmış; bunun sonucunda telefonların hızı büyük oranda düşmüştü.BEKLENMEYEN YAVAŞLAMAApple, 2017'de bu modelleri özellikle yavaşlattığını kabul etmiş; ancak gerekçe olarak kullanıcıların batarya ihtiyaçlarının giderildiğini çünkü güncellenen yazılımla daha az batarya kullanıldığını savunmuştu.Davacı eyaletler ise Apple'ın "aldatıcı şekilde hareket ettiğini" savunmuş ve ya bataryaların değiştirilmesi ya da en başından yazılım güncellemesinin hedefini açıklaması gerektiğini söylemişti.Apple, yazılımdaki yavaşlamanın finansal kazanç için yapıldığı iddialarını reddediyor.Ancak dava açılan eyaletlerden biri olan Arizona'da Avukat General Mark Brnovich, "Güncelleme sonrası yaşanan yavaşlama karşısında milyonlarca kullanıcı, daha iyi hizmet alabilmek için tek çözümün iPhone'un yeni modellerinden birini satın almak olduğuna karar verdi. Apple elbette ki bu durumun satışlarına yapacağı olumlu etkinin tamamen farkındaydı." açıklaması yaptı.Davanın sonlanması için uzlaşma yoluna gitmeyi kabul eden Apple, halen yanlış bir adım atmadığını ve kanunları ihlâl etmediğini savunuyor.Ödeyeceği 113 milyon doların yanı sıra şirket, gelecekte batarya yönetimi konusunda yazılım güncelleme notlarında, internet sitesinde ve 'ayarlar' bölümünde detaylı bilgi vermeyi kabul etti. BBC Türkçeİzmir’de AKP’li olan bazısağlıkçalışanları, ekiplere girmemek için siyasi arıyor
İzmir’de AKP’li olan bazı sağlık çalışanları, ekiplere girmemek için siyasi arıyor figure > Bulaş riski oranı fazla olduğu için İzmir’deki bazı sağlık çalışanlarının AKP yöneticilerini ve İzmir milletvekillerini arayıp “Bizi filyasyonda görevlendirmesinler. Çocuğum var” diyerek torpil istediği belirtildi. Türkiye genelinde koronavirüs salgını tırmanışa geçerken sokakta temaslı taraması yapan filyasyon ekipleri gece gündüz çalışmaya devam ediyor. Ancak İzmir’de AKP’li olan bazı sağlık çalışanlarının filyasyon ekibinde görev almamak için siyasi torpil arayışına girdiği ortaya çıktı. Görevlilerin risk oranı fazla olduğundan görevlendirme yapılmaması için AKP yöneticilerini ve İzmir milletvekillerini arayıp “Bizi filyasyon ekibinde görevlendirmesinler. Çocuğum var” diyerek torpil istediği belirtildi. AKP’lilerin ise görevlendirme yapan il sağlık müdürlüğüne isim listesi gönderdiği iddia edildi. Siyasi torpil yanında hastane yöneticilerinin de AKP’li olmayan sağlık çalışanlarını sürekli filyasyon ekibine yazdığı öğrenildi. Aylardır filyasyon ekibinde görev yapan sağlık çalışanları, “Bizim de çocuklarımız ve ailemiz var. Siyasi düşüncemiz farklı olduğu için sürekli bize görev yazıyorlar. AKP’li olanlar ise isimlerini yazdırarak görev almıyorlar” diyerek ayrımcılık yapılmasına tepki gösterdi.SİYASETİ KARIŞTIRMAYINBirlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol da filyasyon ekibinde görevli sağlık çalışanlarına ayrımcılık ve torpil yapıldığına şahit olduğunu söyledi. Doğruyol, “Filyasyon görevine gitmemek için sağlık çalışanları siyasilerden torpil arıyor. Filyasyon ekibi dağılmış ve tükenmiş durumda. Siyasiler, sağlık çalışanlarının üzerinden elini çeksin. Bürokratları rahat bıraksınlar. Bu benim partilim, bu benim yakınım mantığından vazgeçsinler. Bu alanda çalışan personeller arasında eşitlik istiyoruz” dedi. Doğruyol, ayrıca filyasyon ekiplerinin, merkeze uzaktaki ilçelere toplu taşıma ile gönderilmelerinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Mehmet İnmez