News - Haberler

İlyada Destanı’nıbir de Briseis’ten dinleyin!

İlyada Destanı’nı bir de Briseis’ten dinleyin! /Archive/2020/11/16/183512963-ic.jpg“Onu görmeden önce sesini duydum: Çığlığı surlarımızın içinde yankılanıyordu. Tanımak için onu görmenize gerek yoktu, şanı savaşacağı yerlere önceden gelirdi: Yüce ve zeki Akhilleus, tanrılara benzeyen Akhilleus… Ondan bahsederken bu isimlerin hiçbirini kullanmazdık. “Kasap” derdik biz ona.Beni kendi şehrimden, tahtımdan kopardığı gün eski hayatıma dair her şey ardımda kaldı. Troya’yı almak üzere yola çıkmış bir ordunun kölesi, kardeşlerimi ve kocamı öldürmüş Akhilleus’un odalığıydım artık. Kim olduğunu önemsemediği bir ganimettim onun için, fazlası değil. Neyi mi önemserdi peki? Şanını… çünkü pazarlık böyle yapılmıştı, hilekâr tanrıların ona verdiği söz buydu: Troya surları altında erken bir ölüme karşılık ebedi şan ve şeref. Ve ölümü yakındı, bunu biliyordu…” Romandanİlyada ve Odysseia destanlarının edebi olarak yeniden yorumlandığı “Ben, Kirke” ve “Akhilleus’un Şarkısı”ndan sonra, zincirin Pat Parker imzalı üçüncü halkası 19 Haziran Cuma günü yine İthaki etiketiyle okurlarla buluşuyor: “Kızların Suskunluğu / Silence of the Girls.”Guardian’ın, “21. yüzyılın en iyi 100 kitabından biri” olarak seçtiği; ABD’li yazar Diana Gabaldon’ın, “Savaşa ve savaşın ardında bıraktıklarına ilişkin başkaldıran ve tüyler ürperten bir roman. Tek kelimeyle muazzam,” dediği; The Economist’in, “Neredeyse Homeros'un yazdıkları kadar görkemli. Meşhur olaylar ve mitolojik isimler bu kitapta büyülü biçimde yeniden hayat buluyor. Dokunaklı ve usta işi bir roman,” olarak tanımladığı Pat Parker’ın “Kızların Suskunluğu”, İlyada Destanı’na yepyeni bir bakış açısı getiriyor:Man Booker ödüllü İngiliz yazar Barker, Troya Savaşı’nı Akhilleus, Odysseus ve Agamemnon gibi intikam peşindeki erkeklerin değil, onların gölgesinde kalan bir kadın olan Briseis’in gözünden anlatıyor:“Kızların Suskunluğu, Briseis'in hayal ettiği yeni şarkı: Savaşın kadınlar için ne anlama geldiğini anlatan bir anlatı… Ama bu hikâye savaşın nasıl şanlı olduğunu, erkeklerin ne kadar cesurca çarpıştığını anlatmayacak… o defalarca yapıldı. Hayır, bu, tarihte unutulmaya zorlananların hikâyesi. Yine de unutulmayacağız, yıllar sonra bile anneler çocuklarına Troya şarkılarını söyleyecek, biz de onların rüyalarından eksik olmayacağız… kâbuslarından da.”/Archive/2020/11/16/183521073-kapak-.jpgPAT BARKER: 1943’te doğan İngiliz yazar Pat Barker, Man Booker ve Guardian ödüllerine layık görülmüş Regeneration Üçlemesi’yle edebiyat dünyasında önemli bir yer edindi. Eserlerinde genellikle savaş, hafıza, travma ve hayatta kalma gibi konulara değinen yazar, dolaysız, lafını sakınmayan üslubuyla dikkat çekti. Son romanı Kızların Suskunluğu (2018) ile Women’s Prize ve Costa Kitap Ödülü’ne aday gösterildi, Guardian’ın seçtiği 21. Yüzyılın En İyi 100 Kitabı listesinde kendine yer buldu. Yazar, Durham, İngiltere’de yaşamını sürdürüyor.Kızların Suskunluğu / Pat Parker / Çeviren: Seda Çıngay Mellor / İthaki Yayınları / 320 s. Cumhuriyet Kitap Eki

İdlib yolu

İdlib yolu 3 Kasım 2020 günü, GazeteDuvar’da, Hale Gönültaş’ın kaleminden bir haber yayınlandı. Habere göre, Suriye’deki cihatçı örgütler, Türkiye’de yaşayan, Türkmenistan vatandaşı göçmen ev işçisi kadınlarla bağlantı kurdu. 4 Türkmen ve göçmen kadın, temmuz ayının ilk haftasında yasadışı yollarla Suriye’ye geçti.Ağustos 2020’nin sonlarında, BM Terörle Mücadele Başı olan Vladimir Voronkov, Irak ve Suriye'de aktif olarak faaliyet gösteren 10.000'den fazla IŞİD savaşçısı olduğunu ve bu grubun dünyanın dört bir yanına dağılmış farklı bölgesel iştiraklerine katılmak için göç ettiğini belirtmişti. Temmuz 2018’de yayınlanan bir araştırmaya göre -International Centre for the Study of Radicalisation- IŞİD’in gücünün en yoğun olduğu dönemde, 80 ülkeden 42 bin yabancı savaşçı, IŞİD’e katılmıştı. Bugüne geldiğimizde, yapılan operasyonların sonucunda, katılan sayısının yarı yarıya azaldığı, IŞİD’den ayrılan farklı fraksiyonların olduğu ancak yine de IŞİD’in hem Ortadoğu hem de ötesinde bölgesel istikrara bir tehdit oluşturduğu bilgileri farklı kaynaklarda yer alıyor.Temmuz ayında Suriye’ye giden Türkmenistan uyruklu kadınlara internet üzerinden ulaşıldığı bilgisi yer alıyor haberde. Covid – 19 sürecinde işsiz kalmaları, karantina nedeniyle ülke kapılarının kapatılması, parasızlık, yoksulluk ve açlığın psikolojik etkilerinin internet üzerindeki sohbetlere ve ikna sohbetlerine yol açtığı ifade ediliyor. Sohbet edilen kadınlarla, önce İslam dini üzerinden bir diyalog kuruluyor. Kadınlara, kendi işlerini yapacakları, para kazanacakları ve huzura kavuşacakları bir yaşam vaat ediliyor. Giden kadınlar, İdlib’e yakın bir yerde olduklarını, yanlarında “gençler”in olduğu ve oraya bir “taksici” ile gittiklerini anlatıyor. Ankara’dan Antakya’ya kadar olan seyahatlerinin de rahat geçmesini “taksici” sağlıyor.http://192.168.1.232:5432/Archive/2020/11/16/182320424-ozgeye-foto-idlip-yazisina.jpgİdlib'in kuzey kırsalındaki Hazano kasabası yakınlarında yerinden edilmiş Suriyeliler kamp çadırında... /AFPIŞİD’in ve bir çok yer altı kuruluşunun, Covid – 19 salgınını, yeniden örgütlenme için kullandığını önceki bir yazımda aktarmıştım. IŞİD’in Covid – 19’dan kaynaklanan yeni eşitsizlikleri propaganda yöntemleriyle kullandığı yine farklı haber kaynaklarında yer alıyor. Artan ekonomik zorluklar ve artan sosyal güvensizlik ortamı, işsizlik, derinleşen yoksulluk ve enflasyon, radikalleşme potansiyelini de derinleştirmeye başlıyor. Rusya’nın BM Büyükelçisi Vasily Nebenzya, yine Ağustos ayında, IŞİD’in savaş potansiyelini geliştirmeye devam ettiği, saldırıların alanı ve kapsamını genişletmeye devam ettiğini de söylüyor.2 Kasım akşamı, Viyana’da 6 ayrı noktaya silahlı saldırı düzenlendi. Reuters’in haberine göre, saldırıda 7’si ağır 15 kişi yaralandı. Avusturya İçişleri Bakanı, saldırganın IŞİD sempatizanı olduğunu ifade edip: “Radikalleşmiş olan bir kişinin IŞİD’e kendini çok yakın hissettiğine dair ipuçları var.” açıklamasında bulundu. Öldürülen saldırgan 20 yaşında, Makedonya kökenli ve Kuzey Makedonya ve Avusturya vatandaşlığına sahip. Saldırganın, IŞİD’e katılmak üzere Suriye’ye gitmeye çakışırken hüküm giydiği ve sekiz ay sonra, 2019’un Aralık ayında tahliye edildiği de açıklanan bilgiler arasında yer aldı.IŞİD’in, "dünyanın çeşitli ülkelerinde ve bölgelerinde yoğun olarak buluduğu” ve uyur hücreleri ile "özerkliğine sahip bir ağ yapısına tamamen dönüştüğü" belirtiliyor.  Covid-19 salgını hayatımızı derin bir biçimde etkiledi. IŞİD’i de deyim yerindeyse yeniden diriltmesini bekler miydik?2020’de neler olmadı ki… Özge Mumcu Aybars/ Statik Enerji

ŞarkıcıBulut Duman, silahlısaldırıya uğradı

Şarkıcı Bulut Duman, silahlı saldırıya uğradı Alınan bilgiye göre, Duman, Fikirtepe Mahallesi Dumlupınar Caddesi'nde ikamet ettiği rezidanstan çıkarken, kimliği henüz belirlenemeyen 2 kişinin silahlı saldırısına uğradı.Olay yerine lüks bir araçla geldiği ve rezidans önünde bir süre beklediği belirlenen zanlılar, Duman'a 15 el ateş ettikten sonra olay yerinden kaçtı.Bacağına isabet eden kurşunlarla yaralanan Duman, çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerince Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.Olay yerinden kaçan şüpheliler ise Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin takibi sonucunda kısa sürede yakalandı.Gözaltına alınan zanlıların Asayiş Şube Müdürlüğündeki işlemleri devam ediyor. cumhuriyet.com.tr

Ornitorenklerin siyahışıkta parladığıkeşfedildi

Ornitorenklerin siyah ışıkta parladığı keşfedildi /Archive/2020/11/16/181429413-orn.jpgSoldaki fotoğraf normal ışıkta, ortadaki morötesi ışıkta, sağdakiyse sarı filtreli ultraviyole ışığıyla çekildi (Jonathan Martin/Northland Üniversitesi)Geçen ay Mammalia isimli akademik dergide yayımlanan çalışmaya göre, Avustralya'nın doğusu ve Tazmanya'ya özgü bu memeli hayvanın kürkü, siyah ışık altında yeşile bakan mavi bir renkte parlıyor. New York Times, morötesi ışıkların çok az sayıda memelide bu etkiyi yarattığını bildirirken bu özelliğin arkasındaki gerekçenin henüz ortaya koyulamadığını da aktardı. Şimdiye kadar, gece ortaya çıkan memelilerde parlama özelliği tespit edildi. 1980'lerde az sayıda bilim insanı keseli sıçangillerin parladığını fark etmişti. Birkaç yıl önce de ABD'nin Wisconsin eyaletinde yer alan Northland Üniversitesi'nde ormancılık alanında akademisyen olan Jonathan Martin, ultraviyole el feneriyle evinin etrafındaki ağaçlara bakarken bir uçan sincabın rengini parlak pembe olarak görmüştü./Archive/2020/11/16/181447898-orn2.jpgDr. Martin'in arka bahçesinde parlayan bir sincap (Jonathan Martin/Northland Üniversitesi)??Bunun üzerindeki Şikago'daki Field Müzesi'ne giden Martin ve arkadaşları, üç farklı uçan sincap cinsinin de ultraviyole ışık altında parladığını keşfetti.Aynı üniversitede akademisyen olan Erik Olson'ın aklına ornitorenkler geldi. Müzede bulunan bu cinse de ışık tutan ekip, yine aynı parlamayı gördü. Bu yaz Avustralya'nın kuzeydoğusundaki bir yolda ölmüş ornitorengin de aynı sonucu vermesi, vahşi doğadan da bir örnek sunmuş oldu.Olson, "Niye parlıyorlar?" sorusunaysa şu yanıtı veriyor:"Gerçekten bilmiyoruz."Canlıların biyolüminesans diye de bilinen ışık üretmesi ve saçması, okyanusta avlanmalarına ve birbirlerini bulmalarını sağlıyor. Ancak Duke Üniversitesi'nden biyolog Sönke Johnsen'e göre, ornitorenklerde görülen ve floresans olarak da bilinen ışıma, ille de özel bir amaca hizmet etmek zorunda değil. Bir teoriye göreyse ultraviyole ışınlarını emerek onları değiştiren ornitorenkler, bu sayede bu ışınlara karşı hassas olan avcılardan daha iyi saklanıyor. Olson, şimdiki amaçlarının gece ortaya çıkan diğer hayvanları bu yönden incelemek olduğunu söylüyor.Kaynak: Independent Türkçe cumhuriyet.com.tr

Atina'da kanalizasyonçalışmasısırasında 2 bin 300 yıllık Hermes büstübulundu

Atina'da kanalizasyon çalışması sırasında 2 bin 300 yıllık Hermes büstü bulundu /Archive/2020/11/16/175705455-c8f755fb-1660-40de-a3b9-65d3bffe5d5d36818830.jpgYunanistan’ın başkenti Atina'nın merkezinde yapılan kanalizasyon çalışmaları sırasında, Antik Yunan tanrısı Hermes'e ait bir büst ortaya çıktı. Yunanistan Kültür Bakanlığı, antik Atina'da birçok sokağın işareti olarak kullanılan birçok büstlerden biri olduğu belirtilen bir Hermes büstünün bulunduğunu açıkladı.Cuma günü bulunan ve yaklaşık olarak M.Ö 300 yılına ait olduğu sanılan büstün iyi durumda olduğu ifade edildi.DİĞER HERMES BÜSTLERİNDEN FARKLI/Archive/2020/11/16/175723361-4887d6e2-2a63-41c9-aa78-1fe24ae9899f36818372.jpgSputnik'in haberine göre, büstle ilgili en çok dikkat çeken noktaysa Hermes’in genç biri olarak tasvir edildiği diğer büstlerin aksine bu büstte olgun bir yaşta tasvir edilmesi oldu.Büstün Yunan heykeltıraş Alcamenes'in yaptığı ve M.Ö 5. yüzyılın ikinci yarısında yaygınlaşıp gelişen heykellere benzediği belirtildi.Bakanlığın değerlendirmesine göre büst bir sokak işareti görevi gördükten bir süre sonra bir boşaltma sistemi kanalının duvarına yerleştirildi.MİTOLOJİDE HERMES KİMDİR?Zeus ile Maia’nın oğlu olan Hermes tanrıların en kurnazı ve hızlısı olarak biliniyor. Bu tanrının Roma mitolojisindeki karşılığı Merkür. 7 telli liri ve kavalı icat eden Hermes, Zeus’un habercisi olarak görev yapar. Ticaret yapanlara kılavuzluk etmek ve dünyanın neresinde olursa olsun yolcuların özgür hakkını korumak gibi görevleri de vardır. Önemli görevlerinden biri de ölenleri ruhlarını yer altı ülkesine götürür. cumhuriyet.com.tr

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne kınama ve uyarıihtarı!

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne kınama ve uyarı ihtarı! Yazarımız Zülal Kalkandelen önceki gün sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda Gaziantep Hayvanat Bahçesi'nde dişine işlem yapılan maymunun soğuk zemin üzerinde yattığı bir görseli paylaşarak ilgili kişilere tepki gösterdi. Kalkandelen’in paylaşımı kısa sürede büyük tepki çekerken, hayvanseverler; Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Belediyesi, Tarım ve Orman Bakanlığı, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Doğal Hayatı Koruma Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı’nı etiketleyerek maymunun doğal ortamına döndürülmesi çağrısında bulundu. /Archive/2020/11/16/173751794-screenshot2.jpgGAZİANTEP BELEDİYESİ’NE İHTAR Konuya ilişkin Gaziantep Belediyesi’nden herhangi bir açıklama yapılmazken, ilgili hayvanat bahçesinde çelıştığını iddia eden bir kişi maymunun diş operasyonu sonrasında tecrit edildiği açıklamıştı. Avukat Kübra Önderoğlu, Gaziantep Hayvanat Bahçesi’nde hayvanlara uygulanan tecrit hakkında Gaziantep Belediyesi’ne kınama ve uyarı ihtarında bulundu.Uyarı ihbarında tecrit demenin boş, taş odada hapsetmek olmadığını belirten Önderoğlu, “Belediyenizin hayvanat bahçesinde tuttuğu hayvanların bakımı, beslenmesi, sağlık operasyonları ve gerektiğinde tecriti için ödeyecek parası yok ise hayvanlar için bakım masrafını üstlenebilecek pek çok Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu gibi yurtdışında bulunan doğal yaşam parklarından da hayvanların alınabilmesi mümkünken hangi gerekçe ile nesli tükenmekte olan maymun türlerinin taşla kaplı odalara hapsedildiği anlaşılamamıştır.” ifadelerini kullandı./Archive/2020/11/16/173822919-0b0909d7-3556-4e47-8147-9bfd902ecd3a.jpegAvukat Önderoğlu’nun Gaziantep Belediyesi’ne gönderdiği ihtar yazısında şu ifadeler yer aldı: “Belediyeniz bünyesi Doğal Hayatı Koruma Daire Başkanlığı Hayvanat Bahçesi Müdürlüğü sorumluluğu altında bulunan hayvanlara kötü muamele edildiği ortaya çıkmıştır. Paylaşılan fotoğraflarda bir adet Bonobo (cüce şempanze) türünde maymunun tecrit edilmiş halde tek başına, boş bir odada fayans taşların üstünde yattığı görülmektedir. Konu kamuoyu nezdinde çok büyük tepki ile karşılanmış ve hatta bunun üzerine farklı zamanlarda Gaziantep Hayvanat Bahçesini ziyaret eden vatandaşlarca çekilmiş fotoğraflar yayınlanmaya başlanmıştır.Farklı farklı vatandaşlarca yayınlanan fotoğraflarda şempanzelerin fayans kaplı odalarda tecrit edildiği, bu fayans taşların üzerinde yaşamaya zorlandığı açıkca görülmektedir. Kamuoyu belediyenizden resmi bir açıklama beklediyse de belediyeniz resmi bir açıklama yapmaktan kaçınmış ancak ilgili hayvanat bahçesinde çalıştığını iddia eden bir kişi ‘Bonobo türü maymunun dişine işlem yapıldığı için tecrit edildiğini’ ileri sürmüştür. Diş operasyonu nedeniyle tecrit iddiası doğru kabul edilse dahi tecrit koşulları ilgili hayvanların ne doğal yaşam ortamlarına ne vücut ısılarına ne de duygusal algı düzeylerine uygun değildir. Kurumunuzdan ivedilikle resmi açıklama beklediğimizi aksi halde gerek internet gerekse de diğer yazılı ve görsel basın üzerinden kamuoyunun bu konu hakkında bilgi sahibi olması hususunda elimizden geleni yapacağımızı, hizmet kusuru yönünden tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı ihtaren bildiririm.”/Archive/2020/11/16/173711592-707ce3b1-e8a8-4f51-98ee-5887c3b5a9ff.jpegYasal olarak bu uyarı yapılmadan, kuruma bir dava açılamadığı belirtildi. cumhuriyet.com.tr

Ceferin'den milli maçsavunması!

Ceferin'den milli maç savunması! UEFA Başkanı Aleksander Ceferin son dönemde tartışılan Avrupa Süper Ligi’nin gerçekleşmeyeceğini ve Avrupa Şampiyonası’nın belirlenen tarihte oynanacağını açıkladı. Aleksander Ceferin Marca’ya verdiği demeçte Avrupa Süper Ligi ile ilgili konuşmanın gereksiz olduğunu ve projenin ciddi olmadığını söyledi. Ceferin; ‘’ "Benim için Süper Lig söz konusu değil. Tüm takımları düşünmeyen 2-3 kişiden çıkıyor bu fikirler. Kendileri dışında hiçbir şeyi önemsemiyorlar ve hatta kendi kulüplerine zarar veriyorlar ama bunun farkında değiller. Bu fikir ciddi değil. Tartışmak anlamsız. ‘’ ifadelerini kullandı. Pandemi sebebiyle geçtiğimiz sezon ertelenen Euro 2020’nin 2021 yılında rahat bir şekilde oynanacağını belirten Ceferin Avrupa Şampiyonası ile ilgili; ‘’ İlk başta ne olacağını bilmiyorduk. Şampiyonayı oynatmakta kararsızdık ve durumun kötüye gitmesi halinde ne yapacağımızı bilmiyor olacaktık. Eğer bu sene şampiyonayı oynatma konusunda ısrar etseydik, eminim sorunlar yaşardık ve bunun altından kalkamazdık. Ancak şu an neyi nasıl yapmamız konusunda bir fikir sahibiyiz. Önceliğimiz her zaman sağlık. Salgının hafiflemesiyle turnuvayı zamanında oynayacağız. ‘’dedi. cumhuriyet.com.tr

Sağlık BakanlığıKoronavirüs Bilim Kurulu toplandı

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu toplandı Bilim Kurulu üyeleri, Bakanlık Bilkent Yerleşkesi'nde düzenlenen toplantıya video konferans yöntemiyle katılıyor.Vaka artışı ve hastaların durumunun ele alınacağı toplantıda, tanı ile tedavi konusunda dünyadaki ve Türkiye'deki aşı çalışmaları değerlendirilip, yeni önlemler görüşülecek. AA

Rusya: Dağlık Karabağ’da gözlem noktalarının kurulumu tamamlandı

Rusya: Dağlık Karabağ’da gözlem noktalarının kurulumu tamamlandı Konaşenkov yaptığı açıklamada, Dağlık Karabağ’a Rus askerlerinin yerleştirilmesi konusunda bilgi verdi. Ateşkesin tüm temas hattında tamamen sağlandığını kaydeden Konaşenkov, Rus askerlerinin görev yapacağı gözlem noktalarının konuşlandırılmasına yönelik operasyonun tamamlandığını belirtti.Rus askerlerinin 24 saat bölgedeki durumu gözlemlediğini aktaran Konaşenkov, “Ateşkes, ‘güney’ sorumluluk bölgesinde 9 gözlem noktasında, ‘kuzey’ sorumluluk bölgesinde de 9 gözlem noktasında barış gücü birimleri tarafından kontrol ediliyor. Laçin koridorunda 7 geçici gözlem noktası bulunuyor” ifadelerini kullandı.Konaşenkov, 10 Kasım’dan bu yana Rusya’dan toplam 140 uçak seferi yapılarak Dağlık Karabağ’a Rus askerlerinin ve askeri araçlarının getirildiğini sözlerine ekledi. AA

Adnan Menderes Külliyesi Ve Demokrasi Platformu Derneği'ne zorla tahliye

Adnan Menderes Külliyesi Ve Demokrasi Platformu Derneği'ne zorla tahliye Eski Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının bulunduğu Topkapı anıtmezarı mevkiinde 1994 yılında kurulmuş olan Adnan Menderes Külliyesi Ve Demokrasi Platformu Derneği merkezi, Zeytinburnu Kaymakamlığı tarafından “Fuzuli işgal nedeniyle tahliye” gerekçesiyle 16 Kasım 2020 tarihinde bir memur ve zabıta mensupları ile emniyet birimlerince tahliye edildi.Adnan Menderes Külliyesi Ve Demokrasi Platformu Derneği’nin avukatı Kadir Kartal, karara ilişkin “Usulüne aykırı olarak hukuksuz ve kanunsuz bir şekilde yerimizden ediliyoruz" dedi. Kartal, süreci şöyle anlattı:"Bina 1993’te inşa edilmiş olup 1994’te derneğe ev sahipliği yapmaya başlamış ve 1998’de bir kısmı camii de yapılarak günümüze kadar gelmiştir. Adnan Menderes Külliyesi Ve Demokrasi Platformu Derneği anıtmezarın bakımını ve güvenliğini sağlamak adına sosyal bir dernek olarak Aydın Menderes’in talimatı ile bu dernek kurulmuştur. O tarihten bu yana bütün devlet erkânı tarafından bilinen ve takdir edilen derneğimiz Turgut Özal tarafından verilen talimat ile protokol odası olarak kullanılan alana yerleşmiştir. Ayrıca bu dernek adından anlaşılacağı üzere 'Külliye' yani caminin de her türlü bakımını yapmaktadır."“BİNA TAMAMEN BOŞALTILIYOR”Zeytinburnu zabıtalarının dernek mensupları ile münakaşaya girip içerideki eşyaların tümünü teslim aldığını belirten Avukat Kartal, yapılan işlemin hukuksuz olduğunu belirterek şöyle dedi:"Kaymakamın bir şey yapabilmesi için 3090 sayılı yasaya göre; 2 aylık bir süre içerisinde mülke birileri gelip hukuksuz bir şekilde orayı işgal etmişse uygulaması gereken bir kanundur ve kaymakamlığa ancak o zaman yetki verilebilir. Adnan Menderes Külliyesi Ve Demokrasi Platformu Derneği binada 1994’ten beri olmasına rağmen “işgalcisiniz” diye bir yazı yazıp illegal bir tahliye kararı yok hükmündedir. Tamamen hukuksuz, tamamen kanunsuz ve oldubittiye getirilen bir durum içindeyiz. Dernek kurulduktan bir süre sonra (1998’de) buraya bir camii yapılmış, Fatih müftülüğünün ve kaymakamlığın dediğine göre derneğimiz camiinin müştemilatıymış ve biz işgalciymişiz. Bu ad altında kanunsuz bir şekilde görevlerini kötüye kullanıyorlar. Zeytinburnu ilçe emniyet müdürü ve yardımcısı, Zeytinburnu belediyesi zabıtaları, Zeytinburnu müftüsü ve müftülüğün görevlendirdiği kişiler ile derneğimize geldiler; kamyon getirmişler ama direnişimiz nedeniyle içerideki eşyaları olduğu gibi bırakarak kapıların kilitlerini değiştirdiler ve derneğin yönetim kurulunu kapı dışarı ediyorlar.DERNEĞE YAPILAN YETKİYİ KÖTÜYE KULLANMAKTIR2014’ten beri yazıp çizdiler ama levhasının bile 1994’ten kalma olan derneğimizin 2 aylık bir süreçle ilgisi yoktur ve olamaz. Eğer bu derneğin kurucuları 1994 yılı yerine 2020 ekim ayının başında gelip burada bir dernek oluştursaydı bu işlem yapılabilirdi. Şu an yapılan ise yetkiyi kötüye kullanarak hareket etmek. Görünen o ki derneğin mülkiyetinin camiye bağlanması isteniyor tamamen."'FUZULİ İŞGAL NEDENİYLE TAHLİYE' NEDİR? Fuzuli işgal davası açma yolları kendine ait taşınmazı kendi rızası ve izni olmadan bir başkası, özel veya tüzel kişi, tarafından işgal edilmiş olanların haklarını geri almak isteyenlerin izleyeceği yöntemdir. Bir başka kişiye ait özel mülkiyetin, o kişinin rızası ve muvafakati olmaksızın başka bir kişi tarafında zapt edip, bu taşınmazı kullanan, elinde tutan ya da orada yaşayan gerçek veya tüzel kişiler kanun tarafından fuzuli şagil yani işgalci olarak tanımlanmıştır. Hak sahibi fuzuli şagil olarak da tabir edilen işgalciye dava açabiliyor.   cumhuriyet.com.tr

Galatasaray'ın gözümilli takımın golcüsünde

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Galatasaray'ın gözü milli takımın golcüsünde Galatasaray, Fortuna Düsseldorf forması giyen milli futbolcu Kenan Karaman için harekete geçti. Sosyal medyada yer alan iddialara göre; sezon başında Alman ekibi Fortuna Düsseldorf'tan istenen milli yıldız Kenan Karaman bir türlü kadroya katılamamıştı. Aslan'ın, 26 yaşındaki hücumcu için ısrarı sürerken, Düsseldorf'la aylardır dirsek temasının devam ettiği öğrenildi. Tecrübeli oyuncunun sözleşmesinin sezon sonunda bitecek olmasını fırsat bilen Cim Bom, Ocak ayında cüzzi bir rakam karşılığında transferi sonuçlandırmayı hedefliyor.Üstelik Kenan'ın da Alman temsilcisinin yönetimine gitmek için baskı yapması da Galatasaray'ın elini güçlendiriyor.Teknik direktör Fatih Terim'in de özellikle hücumun her bölgesinde görev yapabilmesi nedeniyle Kenan'ı kadrosunda görmeyi çok istediği öğrenildi. Bu nedenle Mustafa Cengiz ve ekibinin şimdiden teklif üzerinde yoğunlaştığı kaydedildi. cumhuriyet.com.tr

Barcelona aradığıstoperi Chelsea'de buldu

Barcelona aradığı stoperi Chelsea'de buldu Sezon başında PSG'den Thiago Silva'nın da Chelsea kadrosuna dahil edilmesiyle birlikte forma yüzünü unutan Alman stoper Rüdiger Barcelona'nın radarına takıldı. Diario Sport'un haberine göre Alman stoper Barcelona'ya gitmeye sıcak bakıyor.  cumhuriyet.com.tr