Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Thursday, 11.06.2025, 02:50 AM (GMT)

News - Haberler

İşdünyasından TunçSoyer'e geçmişolsun ziyareti

İş dünyasından Tunç Soyer'e geçmiş olsun ziyareti Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Başkanı Mahmut Özgener, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar, Ege Bölgesi’nden oda başkanları ve bazı sendikaların başkanları İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i ziyaret etti./Archive/2020/11/7/123254339-2.jpgHeyettekiler deprem nedeniyle her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi./Archive/2020/11/7/123253417-3.jpgBaşkan Tunç Soyer ise heyete teşekkür ederek, “İzmir’de birlik ve beraberlik içinde çalışmaya devam ediyoruz. Bu dayanışmayı güçlendirmek çok önemli. Elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz” İZMİR / Cumhuriyet

İstanbulspor Adana Demirspor maçıertelendi!

İstanbulspor Adana Demirspor maçı ertelendi! Adana Demirspor, 24'ü futbolcu olmak üzere toplam 29 kişinin koronavirüs testinin pozitif çıktığını açıkladı. TFF 1. Lig'de bu hafta oynanacak olan İstanbulspor - Adana Demirspor maçı ertelendi.1. Lig ekiplerinden Adana Demirspor, 24'ü futbolcu, toplam 29 kişinin koronavirüs testinin pozitif çıktığını açıkladı.Kulüpten yapılan açıklamada "İstanbulspor maçı öncesinde futbolcu kadromuz, teknik heyetimiz ve kulüp çalışanlarımıza rutin olarak uyguladığımız Covid-19 testleri yapılmış, 24 futbolcu, 2 teknik heyet ve 3 personelimizde pozitif vakaya rastlanmıştır." sözleri kullanıldı. cumhuriyet.com.tr

Prof. Dr. UğurŞahin aşıiçin tarih verdi

Prof. Dr. Uğur Şahin aşı için tarih verdi 11 ay önce Çin'de başlayarak hızla dünyaya yayılan ve bir yıla yakın bir süredir tüm dünyayı kasıp kavuran Kovid-19 salgınının bitirilebilmesi için, bilim dünyasının en büyük umudu aşılarda. Dünya çapında aylardır yürütülen aşı çalışmaları içerisinde ise sonuca en yakın adaylardan biri olarak görülen Alman BioNTech firmasının geliştirdiği mRNA aşısının, Aralık ayı sonunda Avrupa İlaç Ajansı EMA ile Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi FDA'den onay alması bekleniyor. Aşı onay alırsa, insanlık tarihinde ilk kez, bir enfeksiyona karşı gen aşısı kullanılacak. BioNTech, üretim ve tedarik aşamaları için ABD'li ilaç devi Pfizer ile ortaklık kurarak aşının üretimine şimdiden başladı. Alman firma, dünyanın ihtiyacı olan milyonlarca doz aşıyı karşılayabilmek için geçtiğimiz aylarda Almanya Marburg'da da bir üretim tesisi açtı. BioNTech Başkanı ve Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin, DHA'ya verdiği özel röportajda, tüm dünyanın umutla beklediği aşı çalışmasıyla ilgili son gelişmeleri paylaştı.2021'İN İLK 6 AYINDA 300 MİLYON DOZ AŞI DAĞITIMI PLANLANIYORProf. Dr. Uğur Şahin, geçtiğimiz haftalarda EMA'ya ilk aşama başvurusu yapılan aşının, Faz 3 klinik araştırmalarının dünya çapında devam ettiğini vurgulayarak "Şimdiye dek 40 binden fazla gönüllüye aşı uygulandı. Faz 3'ü başarıyla tamamlayabilirsek bu ayın ikinci yarısında EMA ve FDA'e dosyalarımızı yollayacağız ve dosyalar en az bir ay EMA ve FDA tarafından incelenecek. O süre içerisinde bizden isteyecekleri soruları da yanıtlayacağız. FDA ve EMA çalışmalarımızı olumlu bulursa, Aralık ayının son günlerinde aşının Avrupa ve Amerika'da dağıtımını onaylayabilir. Bu da ilk birkaç milyon doz aşı için olacak. 2021 Ocak-Şubat ayında Avrupa'ya ve Amerika'da aşılarımızı dağıtmaya başlayabiliriz. Altıncı aya kadar ise en azından 200-300 milyon doz dağıtmayı planlıyoruz. Tabii bu, aşıda istediğimiz sonuçları alıp başarılı olabilirsek olacak. Türkiye için de Sağlık Bakanlığı ile görüşmeler gerçekleştirmemiz gerekecek. Bir protokol imzalandığı taktirde Ocak-Şubat-Mart aylarında Türkiye'ye de aşı dozlarını getirme imkanı doğacak. Sağlık Bakanlığı kaç doza ihtiyaç olduğu ve ne zaman gerekli olduğunu bildirdiği taktirde, Türkiye için de yeterince aşı ayırmayı istiyoruz" dedi."SON AŞAMA BAŞVURUSUNU 10 GÜN İÇERİSİNDE YAPACAĞIZ"Faz 3 klinik testlerin Güney Amerika, ABD, Avrupa ve son olarak da Türkiye'de devam ettiğine işaret eden Prof. Dr. Şahin, "40 binin üzerinde gönüllünün yarısı aşı, yarısı plasebo kontrol grubu olarak aşılandı. Faz 3 klinik çalışmalar devam ederken aynı anda ilk aşama başvurumuzu EMA'ya göndermiştik. Önümüzdeki 10 gün içinde Faz 3 klinik araştırmalara dair etkin dataları almaya başlayacağız ve sonuçlarından emin olduğumuz takdirde de son aşama başvurusunu bu ay içinde yapmayı planlıyoruz. Bu yılın sonunda da EMA ve partnerimiz Pfizer ile birlikte bir aksiyon almaya başlamış olacağız" diye konuştu."ECZANELERE DE DAĞITABİLMEK İÇİN FORMÜLASYONU GELİŞTİRECEĞİZ"Gen aşılarının klasik aşılara nazaran nakliye ve saklanma koşullarının farklı olmasından dolayı özel tedarik zinciri gerektirdiğini de vurgulayan Prof. Dr. Şahin, çok düşük derecelerde muhafaza edilmesi gereken bu aşılar için, ileriki dönemlerde daha pratik çözümler üretmeye başlayacaklarını da anlatarak şu bilgileri verdi: "Aşı piyasaya çıktığı taktirde en azından ilk aylarda (hızlı) pandemi tedariği açısından aşının çok düşük sıcaklıklarda nakli çok önem taşıyacak. Partnerimiz Pfizer ile yaptığımız işbirliği neticesinde, aşının dünya çapında dağıtım ağını oluşturacağız (Almanya ve ABD üzerinden). Bütün aşılarımızın eksi 70 derecede nakliyesi sağlanacak. Aşı merkezlerinde de eksi 70 derecede depolanabilecek. Ancak aşılamanın yapılacağı (daha küçük) merkezlere, normal buzdolaplarında ulaştırılabilecek ve sonraki 5 gün içinde aşılamanın yapılması gerekecek. Yani 5 gün boyunca normal buzdolaplarında da yaklaşık 5 derecede bozulmadan muhafaza edilebilecek. Bu, gerçekleştirilemeyecek kadar zor bir operasyon değil. Çünkü ilk aylarda pandemi sürecinde insanlar randevu ile sırayla aşı olacaklar. Sonraki aşamalarda ise daha stabil formülasyonlar üzerinde çalışacağız ve normal buzdolaplarında daha uzun süreler muhafaza edilebilmesini sağlayacağız. Böylece eczanelere dağıtımı ve doktrolara ulaştırılması da sağlanabilecek""AYDA 110 MİLYON DOZ İLE YIL BİTMEDEN 1,5 MİLYAR DOZ ÜRETİM YAPILACAK"Milyarlarca doz aşı üretebilmek için global çapta işbirlikleri ve anlaşmalar yaptıklarını vurgulayan Prof. Dr. Şahin, ilk hedefin 2021 yılı bitmeden 1,3 ila 1,5 milyar doza ulaşmak olduğunu söyleyerek "2021'in sonuna kadar 1,3 milyar doz aşı üretebileceğimizi düşünüyoruz. Aşıların tedariği için ABD, Avrupa Birliği ülkeleri, Kanada, Japonya, İngiltere ile anlaşmalar yaptık. Çin ile de işbirliği yapacağız. Planlanan bu üretimi sağlayabilmek için aynı zamanda Almanya Marburg'da yeni bir aşı üretim tesisi açtık. 1.3 milyar doz için bir hesaplama yapacak olursak, partnerimiz Pfizer'ın da ABD'deki işbirliği ile ayda 100-110 milyon doz üretebileceğiz ve yaklaşık 10 ay gibi bir sürede bu hedefe ulaşmış olacağız" dedi."BÜTÜN DÜNYA AŞIYA ULAŞACAK"Dünyanın en çok tartıştığı konuların başında gelen, "Aşı çıktığında her ülke alabilecek mi?" sorusuna da yanıt veren Prof. Dr. Şahin, şunları vurguladı: "Aşının sadece zengin ülkeler için değil, ekonomik durumu kötü olan ülkeler için de ulaşılabilir olması çok önemli. Biz WHO-COVAX platformunda, farklı seviyelerde bu konuyu tartışıyoruz. Şayet bir aşı başarılı olursa, tek bir aşı firması olarak değil, diğer firmalarla da birlikte çalışarak, Astra Zeneca, Moderna, BioNTech, Glaxo, Sanofi gibi, önümüzdeki 6 ayda, yani 2021-2022 döneminde, dünyanın her yerinde aşılama yapılabilmesine olanak sağlayacak milyarlarca doz aşı üreteceğiz. Ve ben inanıyorum ki bütün dünya aşıya ulaşabilecek""GÖNÜLLÜLERİN SADECE YÜZDE 15'İNDE BİRKAÇ GÜNDE GEÇEN HAFİF ATEŞ GÖRÜLDÜ"Büyük klinik araştırmalarda güvenlik ve etkinlik değerlendirilmesinin çok önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Şahin, "Bizim Faz 3 klinik çalışmalarımız dünya çapında yapılan en büyük çalışmalardan biri şu anda. Çalışmalarımızda şimdiye dek aşıya bağlı önemli bir yan etki görmedik. Çift kör çalışmamıza ait datalarda gördüğümüz, gönüllülerde aşı çok iyi tolere edildi. Klasik aşılarda görülen yan etkilere benzer yan etkiler gözlemledik. Gönüllülerin sadece yüzde 15'inde oldu bu etkiler. O da bir gün süren hafif ateş gibi. Bir iki gün sonra bunun da kaybolduğunu gördük. Bu, güvenlik açısından önemli olan bir değerlendirmeydi" diye konuştu."VÜCUDUN HASTALIĞA KARŞI ÜRETTİĞİ ANTİKORDAN DAHA FAZLASINI OLUŞTURABİLİYOR"Bilim insanlarına göre aşı çalışmalarında öne çıkan konulardan biri de aşının antikor oluşturmasının yanı sıra T hücre yanıtı da geliştirip geliştirmediği. Çünkü antikorlar erken dönemde etki gösteriyor ve sadece o anlık enfeksiyonun gelişmesini önlüyor. Bağışıklık sisteminin hafızası olarak bilinen T hücreleri ise virüsle karşılaştığında daha geç dönemde etki gösterse de enfekte olmuş hücreyi öldürüyor. Böylece bağışıklık hafızası oluşuyor ve hücre her enfekte olduğunda yok edilerek yeniden enfeksiyona karşı koruma sağlanıyor. Prof. Dr. Uğur Şahin, işte bu T hücre yanıtının, iyi bir aşı geliştirmek açısından çok önemli olduğunu vurgulayarak "Aşının immün, yani bağışıklık yanıtı oluşturup oluşturmadığı, gerçekten çok önemli bir konu. Burada da iki tip immün yanıttan bahsedebiliriz. Biri antikor yanıtı. Bu, virüsü inaktive eder ve nötralize eder; yani etkisiz hale getirir. Biz, Faz 1 çalışmalarımızda bizim aşımızın antikor yanıtı ile virüsü nötralize ettiğini gözlemlemiştik zaten. Hatta Kovid enfeksiyonunda, vücudun kendi ürettiği antikorlardan daha yüksek düzeyde antikor yanıtı oluşturduğunu tespit ettik. Ama bu aşı aynı zamanda T hücre yanıtı da (hücresel bağışıklık yanıtı) oluşturuyor. Biz inanıyoruz ki bu sonuçlara göre, bu aşı sadece virüsü kapıp hastalığa yakalan kişileri hastalığın şiddetinden korumayacak, aynı zamanda enfeksiyondan da koruyacak. Bu nedenle de T hücre yanıtı bir aşı çalışmasında hayati önem taşıyan bir özellik. Tüm bunları Faz 3'de tabii ki yeniden test ediyoruz" dedi."SALGINI ANCAK BU İKİ KOMBİNASYONU BİR ARADA BULUNUDRAN AŞI BİTİREBİLİR"Böylesine bir salgınla mücadelede sadece hastalığı şiddetli geçirmeyi önleyen bir aşının değil, hastalıktan koruma özelliği de sağlayabilecek bir aşının etkili olabileceğini belirten Prof. Dr. Şahin,  "Bazı Kovid-19 hastalarında çok düşük antikor yanıtı geliştiğini biliyoruz. Bazılarında ise hiç antikor oluşmuyor. Bu kişilerin sınırlı bağışıklığa sahip olduğu düşünülüyor. Bu da bu kişilerin enfeksiyona tekrar yakalanabileceği anlamına geliyor. Ama hastalığı daha düşük şiddette geçireceği düşünülüyor. Bu yüzden de aşıların vücutta yeterli düzeyde antikor yanıtı oluşturması çok çok önemli. Ama mükemmel bir aşının, vücutta hem yeterli düzeyde antikor, hem de T hücre (hafıza hücresi) yanıtı oluşturması gerekiyor. Ancak bu iki kombinasyonu bir arada bulundurabilen bir aşı, bu pandemiyi durdurmakta etkili olacak. Aksi takdirde biz, aşıyla sadece insanların hastalığı şiddetli geçirmesinin önüne geçebiliriz; ama enfeksiyonu durduramayız" ifadesini kullandı.YENİLİKÇİ TEKNOLOJİLERLE GELİŞTİRİLİYOR VE AVANTAJLARI VARGen aşılarının yenilikçi teknolojilerle yapılan aşılar olduğu için güvenlik aşamalarında elde edilecek verilerin çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Şahin, "Bizim geliştirdiğimiz bu aşı tipine messenger RNA (haberci RNA) aşısı deniyor. mRNA aşıları virüse ait genetik bilgiyi, vücutta bir enfeksiyona yol açmadan kullanır. mRNA aşıları şimdiye kadar hiç kullanılmadı. Yenilikçi teknolojilere dayanan bir aşı. Bu nedenle güvenlik aşamalarında elde edeceğimiz veriler gerçekten çok büyük önem taşıyor. Şu an var olan aşı teknolojileri ile karşılaştırdığımızda, bu yenilikçi aşı teknolojisinin pek çok önemli avantajı da var. Bunlar içerisinde en önemlisi geliştirilme aşamasının daha hızlı olması. İkincisi, diğerlerine kıyasla üretiminin daha kolay olması ve milyonlarca doz aşıyı çok kısa sürede üretebilmeniz. Üçüncü önemli avantajı da aşı ile sadece bu virüse karşı immün yanıt oluşturuyorsunuz. Aşının ne kadar süre boyunca aktif etki oluşturacağını henüz bilmiyoruz. Ancak diyelim ki bir yıl sonra kişideki antikor düzeyinin düştüğünü saptarsak, aynı mRNA aşısını yeniden aşılama için kullanabileceğiz. Yeniden aşılama ile bağışıklık tepkisini artırmada mRNA'da gerçekten iyi çalışıyor" dedi. BU AŞI İNSAN GENİNİ DEĞİŞTİREMEZ ÇÜNKÜ HÜCRE ÇEKİRDEĞİNE GİRMİYORGen aşılarının ilk kez kullanılacak olmasından kaynaklanan kaygılar hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Şahin, mRNA aşılarının insan hücresinin genetik yapısında bir değişikliğe yol açamayacağını vurgulayarak  "mRNA, virüsün genetik bilgisini içerir. Bu genetik bilgi, nükleik asit yani RNA'ya dayanır. Bu da insan genine entegre olmaz; yani mRNA hücre çekirdeğine hiç ulaşmaz. Bu da bilimsel olarak çok güvenli bir yoldur. Çünkü sonra mRNA ile hücreye gönderilen mesaj birkaç gün içinde tamamen silinir ve insan vücudunda hiçbir genetik değişim oluşmaz. Genetik bilginin insan hücresine taşındığı DNA yaklaşımlarından farklı olarak, mRNA sadece insan hücresine entegre oluyor; hücreye genetik bilgi girmiyor" şeklinde konuştu.Prof. Dr. Uğur Şahin, aşının Kovid geçirmiş kişilerde de şe yarayacağını düşündüğünü söyleyerek sözlerini şöyle noktaladı: "Özellikle düşük antikor oluşturan kişilerde kullanılabileceğine inanıyorum. Kovid geçiren hastaların yüzde 50'sinde düşük antikor oluştuğunu ya da hiç antikor gelişmediğini biliyoruz. Böylesi bir aşıdan bu tip kişilerin de fayda sağlayabileceğini düşünüyorum" cumhuriyet.com.tr

Yardım kolilerindençıkan mektuplar yürekleriısıtıyor

Yardım kolilerinden çıkan mektuplar yürekleri ısıtıyor İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği yardım kampanyalarına, Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından destek yağıyor. Biz İzmir sanal platformu ve Halkın Bakkalı üzerinden alınan bağışların yanı sıra Bir Kira Bir Yuva kampanyasında da nakit bağışı alınmıyor. Yardımsever kişi ve kuruluşlar, bağışlarını, belirlenen ihtiyaç kalemlerini satın alıp, Büyükşehir aracılığıyla depremzedelere göndererek yapıyor./Archive/2020/11/7/121603864-d.jpgYARDIMLAR FUARİZMİR'DE TOPLANIYORGelen tüm yardımlar, artık Gaziemir’deki Fuar İzmir D Holü’nde toplanıyor. Görevliler ve gönüllüler, gelen malzemeleri tek tek tasnifliyor ve talepler doğrultusunda nakliye edilmesini sağlıyor. İzmir içinden ya da ülkenin diğer kentlerinden kişi ya da kuruluşların, kendi imkânlarıyla temin ettikleri yardım malzemeleri de sadece Fuar İzmir D Holü’ne kabul ediliyor./Archive/2020/11/7/121604380-s906094.jpgMEKTUPLAR GÖZ YAŞARTIYORGörevlilerin ve gönüllülerin yaptığı tasnif işlemi sırasında, özellikle miniklerin gönderdiği bağış paketlerinden, göz yaşartan mektuplar ve notlar da çıkıyor. Her satırı en saf duygularla yazılan bu notlarda, güzel yürekli çocuklar, İzmirli akranlarına, “Bu günler geçecek. Oyuncağımla oyna, mutlu ol. Geceleri uyurken ona sarıl; korkmazsın” mesajları gönderiyor./Archive/2020/11/7/121605786-s492062.jpg İZMİR / Cumhuriyet

Koronavirüs Demirspor'u vurdu, maçiptal

Koronavirüs Demirspor'u vurdu, maç iptal /Archive/2020/11/7/123910929-adana-demirsporda-koronavirus-soku_1.jpg1’inci Lig ekiplerinden Adana Demirspor’un ligin 9’uncu haftasında oynanacak İstanbulspor maçı öncesinde yapılan rutin covid-19 testleri sonucunda 24 futbolcu, 2 teknik heyet ve 3 personelinin test sonuçlarının pozitif çıktığını duyuruldu. TFF de maçı ileri tarihe erteledi.Pandemi süreci sonrası oynanan müsabakalar öncesi yapılan rutin covid-19 testleri sonrası birçok kulüpte pozitif vakalar çıkarken söz konusu takımların maçları ertelendi. Son olarak TFF 1’inci Lig ekiplerinden Adana Demirspor’un ligin 9’uncu haftasında oynanacak İstanbulspor maçı öncesinde yapılan rutin covid-19 testleri sonucunda 24 futbolcu, 2 teknik heyet ve 3 personelinin test sonuçlarının pozitif çıktığını duyuruldu. Kulübün sosyal medya hesabından yapılan açıklamada “İstanbulspor A.Ş maçı öncesinde futbolcu kadromuz, teknik heyetimiz ve kulüp çalışanlarımıza rutin olarak uyguladığımız Covid-19 testleri yapılmış, 24 futbolcu, 2 teknik heyet ve 3 personelimizde  pozitif vakaya rastlanmıştır” ifadelerine yer verildi.  DHA

FenerbahçeÖznur Kablo'da 3 oyuncu ve birçalışanın testi pozitif

Fenerbahçe Öznur Kablo'da 3 oyuncu ve bir çalışanın testi pozitif Fenerbahçe Öznur Kablo Kadın Basketbol Takımı'nda 3 oyuncu ve bir teknik çalışanın yeni tip koronavirüs (Covid-19) testi pozitif çıktı.Sarı-lacivertli kulübün internet sitesinde yer alan açıklamada, Fenerbahçe Öznur Kablo'da oyuncular ile teknik ekibe Kovid-19 tanı testlerinin yapıldığı belirtilerek, "Üç oyuncumuz ve bir teknik ekip çalışanımızın test sonuçlarının pozitif olduğu tespit edilmiştir. Oyuncularımız ve teknik ekip çalışanımız ev izolasyonuna alınarak tedavilerine başlanmıştır. Konu hakkında gelişme oldukça tekrar kamuoyuna bilgilendirme yapılacaktır." denildi. AA

Depremzedeçocuklar için "Ders Destek veÇalışmaÇadırı"

Depremzede çocuklar için "Ders Destek ve Çalışma Çadırı" Geçtiğimiz günlerde Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’na kurduğu Çocuk Oyun Çadırı ile depremin psikolojik etkilerini aşmaya, çocukların en az travma ile bu süreci atlatmalarına yardımcı olmaya çalışan Menemen Belediyesi, yeni kurduğu Ders Destek ve Çalışma Çadırı ile okullarından uzak kalan çocuklar için bir çalışma ortamı yarattı.Birinci sınıftan 12. sınıfa kadar bütün branşlarda derslerin verileceği Ders Destek ve Çalışma Çadırı’nda Menemen Gençlik Eğitim Merkezi (MEBGEM) öğretmenleri eğitim verecek. Sabah 10.00’dan akşam 17.00’a kadar eğitimlerin olacağı çadırlarda ayrıca bireysel çalışma alanları da oluşturuldu./Archive/2020/11/7/120321044-1.jpg20 kişilik olarak oluşturulan, yüz yüze eğitimlerin verileceği çadırda ihtiyaca göre Cumartesi ve Pazar günleri de eğitimler olacak. Depremzede çocukların eğitimlerinden geri kalmamaları amacıyla kurulan çadır aynı zamanda çalışan ailelerin çocuklarının onlar olmadığı saatlerde güvende olmalarını sağlamayı da amaçlıyor. Sabah çadıra gelen çocuklar hem eğitim alacak, hem burada yemeklerini yiyecek, hem de sosyalleşme imkanı bulacaklar."ÖNCELİĞİMİZ HER ZAMAN ÇOCUKLAR"Deprem felaketinden sonra Menemen Belediyesi olarak Menemenliler ve depremzede hemşerileri için ellerinden gelen yardımları yaptıklarını, ancak önceliklerinin çocuklar olduğunu belirten Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, “Çocuklarımızın bu süreçten en az yara alarak geçmeleri için elimizden geleni yapıyoruz. Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’na önce Çocuk Oyun Çadırı kurduk, şimdi ise Ders Destek ve Çalışma Çadırı. Minik yavrularımızın derslerinden geri kalmamaları, bu süreç geçtikten sonra eğitim hayatlarında zorluk yaşamamaları için Menemen Belediyesi öğretmenleri ellerinden geleni yapacaklar. Her şey çocuklarımız için…” dedi.  İZMİR / Cumhuriyet

Obezitenin Covid-19'u ağır geçirme riskini artırdığıbelirlendi

Obezitenin Covid-19'u ağır geçirme riskini artırdığı belirlendi /Archive/2020/11/7/122154611-indir.jpegHacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, obezitenin Covid-19 üzerine ve Covid-19 salgınının obezite üzerine etkisine ilişkin açıklamalarda bulundu. Dünyada 2 milyara yakın insanın kilo fazlalığı ya da obezite problemi olduğunu, Kovid-19 vaka sayısının ise 40 milyona ulaştığını belirten Yıldız, son dönemde obezite ve Covid-19 ilişkisini değerlendiren bilimsel çalışmalar yapıldığını aktardı.Obezitenin Covid-19 hastalığının seyri üzerinde önemli etkisi olduğunu vurgulayan Yıldız, Hacettepe Üniversitesinde dünyada bugüne kadar yapılmış araştırmaların sonuçlarını değerlendirdikleri meta-analiz çalışmasına ilişkin şu bilgileri verdi:"Dünyada obezite ve Covid-19 üzerine yapılan tüm çalışmaları taradıktan sonra uygunluk kriterlerini karşılayan 19 araştırmanın sonuçlarını meta-analizle değerlendirdik. Elde ettiğimiz veriler, obezitesi olan bireylerde Covid-19 nedeniyle hastaneye yatma, yoğun bakım ve solunum cihazına bağlanma ihtiyacının yüzde 80'e varan oranda arttığını gösterdi. Buna karşılık obezitenin yoğun bakımda yatan Covid-19 hastalarında ölüm riskini artırmadığını belirledik. Hafif orta şiddette obezitenin yoğun bakımda bir miktar koruyucu etkisi dahi olabiliyor. Bu duruma obezite paradoksu adı veriliyor."Yıldız, meta-analiz makalesinin değerlendirme aşaması tamamlandıktan sonra uluslararası bir bilimsel dergide yayımlanacağını bildirdi.BESLENME, UYKU, STRES YÖNETİMİ VE EGZERSİZ ÖNEM TAŞIYORProf. Dr. Yıldız, bu dönemde gün içinde yeterli fiziksel aktivitenin de önemine dikkati çekerek, "Pandemi döneminde evde geçirilen sürenin artması, fiziksel aktivitenin azalması, uyku düzeninde bozulma ve yüksek stres ile obezitesi olan bireylerde kilo kontrolünü zorlaştırken, kilo problemi olmayanlarda da zamanla kilo artışına neden olabiliyor" dedi.Pandemi döneminde kilo alımının önlenebilmesi için yapılması gerekenlere ilişkin şunları kaydetti:"Alınabilecek tedbirleri 4 harften oluşan 'BUSE' kelimesi ile tanımlıyorum. 'B' harfi beslenme. Bunun için mutlaka sağlıklı ve dengeli bir beslenme programı lazım. 'U' harfi uykuyu temsil ediyor. Pandemi döneminde birçok kişi sosyal medyadan ve televizyonlardan bazen gece geç saatlere kadar haberleri ve Covid-19'a ilişkin programları izliyor. Bu durum uyku düzenini bozduğu gibi stresi de artırıyor.Koronavirüs salgını döneminde infodemi olarak adlandırılan, virüsten daha tehlikeli ve hızlı şekilde yanlış ve yanıltıcı haberlerin yayılması söz konusu. Sonuçta, geç saatlere kadar bunların izlenmesi yerine 6-8 saat kesintisiz gece uykusu önem taşıyor. 'S' harfi stresi ifade ediyor. Stres yönetimi çok önemli. Çünkü bir kişide stres düzeyi ne kadar yüksekse kilo vermek o kadar zorlaşıyor. Strese bağlı olarak vücut özellikle bel çevresinde fazla yağ tutmaya başlıyor. Dolayısıyla sağlık riski artıyor.Son harf 'E' ise egzersiz. Hareket etmeden kilo kontrolü sağlamak mümkün değil. Bu nedenle salgın döneminde de evde ya da dışarıda fiziksel mesafe kurallarına uyarak mutlaka yeterli düzeyde egzersiz yapılmalı." AA

Bodrum'da doğa kazanacak

Bodrum'da doğa kazanacak Belediye Temizlik İşleri Müdürlüğüne bağlı bir grup personel Bitez Liman bölgesinden başlayarak karadan diğer grup ise denizden Akvaryum Koyu’na ulaştı. Adaboğazı yürüyüş güzergahından Akvaryum Koy'una giden ekip yol üzerinde kıyılarda ve ağaçlık alanlarda bırakılan çöpleri tek tek topladı. Yarımada bölgesinde yapılan geniş çaplı temizlik sırasında maskeler, plastik ve cam şişeler, metal atıklar, kıyafetler, sigara izmaritleri ile birçok çeşitte atık malzeme toplandı./Archive/2020/11/7/114240900-1.jpgEtkinliğe katılan Sanatçı Erkan Oğur, "Şu an burada insan olmanın utancını topluyoruz. Böyle toplamayla da baş edemeyiz. İnsanların bilinçlenmesi lazım, eğitim lazım." diyerek tepkisini gösterdi.Deniz kıyısındaki sigara izmaritlerini tek tek elleriyle toplayan Sanatçı Zeynep Casalini ise "Ben kendimi bildim bileli Bodrum'dayım. Eskiden kabuk toplardım şimdi aynı yerlerde çöp topluyorum. En çok izmarit ve küçük kapakları topluyorum. Çünkü onlar denize ulaşıyor ve balıklar yanılarak onları yemeye çalıştığı için ölüyor. Benim için bu küçük çöpleri toplamak daha önemli. Yazın gelip denize girip kirletmek yerine evimizdeymiş gibi davranmak çok daha iyi olur diye düşünüyorum." dedi./Archive/2020/11/7/114242744-3.jpgYaklaşık üç saat süren temizlik etkinliği sonrasında toplanan atıklar tekneyle Bodrum Limanı’na getirildi. Temizlik İşleri ekipleri, poşetler dolusu atığı Bodrum Belediyesi'nin Konacık Mahallesi’nde bulunan Geri Dönüşüm Merkezi’ne götürdü.     İZMİR / Cumhuriyet

Yurttaşın sırtına yeni 'garantili otoyol' yükü

Yurttaşın sırtına yeni 'garantili otoyol' yükü Aydın-Denizli arasında yapılacak olan ve daha önce çeşitli nedenlerle ihalesi 11 kez ertelenen 163 kilometrelik otoban için yüklenici firma ile sözleşme imzalandı. Haberi AKP Grup Başkanvekili ve Denizli Milletvekili Cahit Özkan sosyal medya hesabından duyurdu.Sözcü'den Selami Aydın'ın haberine göre; İzmir-Antalya ‘Turizm Yolu' ana projesinin ikinci etabı olan ve Denizli'de ihracatçı işadamlarının bir an önce tamamlanmasını istediği Aydın–Denizli otobanının yapımına başlanacak. İhalesi çeşitli nedenlerle 11 kez ertelenen projede yüklenici firma Fernas İnşaat ile sözleşme imzalandığı duyuruldu.YİNE GARANTİ VERİLDİDefalarca ertelenen ihalesi 3 Temmuz'da yapılan projeyi 6 firma içinde en iyi teklifi veren Fernas İnşaat üstlenmişti. Proje tutarının 7 milyar lirayı bulabileceği belirtiliyor. Yap-işlet-devret modeliyle ihale edilen proje için Karayolları Genel Müdürlüğü yüklenici firmaya günlük 35 bin araç geçiş garantisi verdiği ve geçiş ücretinin kilometre başına 5 cent/Euro olarak fiyatlandırıldığı öne sürüldü.2022'DE TAMAMLANACAKAKP Denizli Milletvekili Cahit Özkan firma ile sözleşme yapıldığını duyurduğu sosyal medya paylaşımında yolun 2022 yılında tamamlanacağını ve hizmete açılacağını da söyledi. 140 kilometresi ana yol ve 23 kilometresi ise bağlantı yollarından oluşan proje kapsamında güzergâh boyunca pek çok tesisin de yapılması planlanıyor. cumhuriyet.com.tr

20. UluslararasıFrankfurt Türk Film Festivali’nin kazananlarıbelli oldu

20. Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali’nin kazananları belli oldu /Archive/2020/11/7/115918093-159712761115826116000225nuhtepesi1.jpg"Nuh Tepesi"Bu yıl 20'ncisi düzenlenen Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali’nin kazananları açıklandı. Yönetmen Cenk Ertürk'ün ilk uzun metrajlı filmi "Nuh Tepesi" En İyi Film dalında birinci oldu.En İyi Yönetmen Ödülü "Kız Kardeşler" filmiyle Emin Alper'e verildi.En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'ne, "Kızkardeşler" filmindeki performanslarıyla Cemre Ebuzziya, Helin Kandemir ve Ece Yüksel değer görüldü.En İyi Erkek Oyuncu dalında birincilik ödülü ise, "Nuh Tepesi" filminin başrol oyuncuları Haluk Bilginer ve Ali Atay'ın oldu.Festivalin ödülleri koronavirüs tedbirleri nedeniyle 2021 yılında gerçekleşecek festivalde sahiplerine takdim edilecek.KISA VE BELGESEL FİLMLER GELECEK YIL GÖSTERİLECEKKoronavirüs salgını nedeniyle alınan tedbirler doğrultusunda geçmiş yıllardaki formatta yapılamayan festivalin başkanı Hüseyin Sıtkı yaptığı açıklamada şunları söyledi:"20. Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivalimizi uzun süre iptal edip etmeme konusunda tereddüt yaşadık. Ancak korona virüs rakamlarında tüm dünyada yeniden artış yaşanması ve alınan tedbirlerin sıkılaştırılmasından ötürü, ödül törenimizi 2021 yılına erteleme kararı aldık. Bunun yanı sıra, festivalimizin web sayfasında online yayınlayacağımız ilk 10 kısa ve belgesel filmleri yaşanan İzmir depremi nedeniyle önümüzdeki yıl gerçekleştireceğimiz 21. Uluslararası Frankfurt Türk Filmleri Festivalinde gösterme kararını da aldık. Bizler, festival çalışmalarımızı aynı heyecanla sürdürerek, 2021 yılında daha güçlü bir festivali gerçekleştirmek için hazırlıklara başladık. Bu süreçte festivalimize katılacağını bildiren tüm sanatçı ve dostlara, destek veren kurumlarımıza festival komitesi adına teşekkür ediyor, deprem ve pandeminin yarattığı etkileri ve acıları paylaşıyoruz."FESTİVALİN ÖZEL ÖDÜLLERİFestivalin özel ödüllerinin verileceği isimler de belli oldu. Vefa Ödülü Münir Özkul adına kızı Güner Özkul'a verilirken, Yaşam Boyu Onur Ödüllerine sanatçılar Füsun Demirel ve Selçuk Yöntem değer görüldü. 2019 Seyirci Özel Ödülü ise "Misafir" filmine verildi.ÖDÜLLER/Archive/2020/11/7/120116280-kiz-kardesler-1.jpg"Kız Kardeşler"Festivalin birincileri şöyle:En iyi Film: "Nuh Tepesi"En iyi Yönetmen: "Kız Kardeşler" - Emin AlperEn iyi Kadın Oyuncu: Cemre Ebüzziya, Helin Kandemir, Ece Yüksel - "Kız Kardeşler"En iyi Erkek Oyuncu: Haluk Bilginer ve Ali Atay - "Nuh Tepesi"En iyi Görüntü Yönetmeni: "Aden" - Barış AygenEn iyi Senaryo Kronoloji: Ali AydınBirol Ünel Jüri Özel Ödülü: "Kraliçe Lear"12. Üniversitelerarası Kısa Film Yarışması - Türkiye birincisi: "Yaylacı" - Fatih Ertekin12. Üniversitelerarası Kısa Film Yarışması - Almanya birincisi:  "Barfuss Durch Glas" - Timur Küçükince1. Belgesel Yarışması birincisi: "Sevan the Craftsman" ve "Kadın Olmanın Günahı" filmleri - Ümran Safter cumhuriyet.com.tr

CHP'den Bakan'a "amasız, fakatsız" tutumçağrısı!

CHP'den Bakan'a "amasız, fakatsız" tutum çağrısı! TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçe görüşmelerine katılan ve İstanbul sözleşmesi Uygulansın maskesi takarak kadın örgütlerinin sesine ses olan CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca komisyonda yaptığı konuşmasında Bakan Zehra Zümrüt Selçuk’a “amasız, fakatsız, sıfır tolerans dediğiniz sözlerinizin arkasında durun!” çağrısı yaptı: “Sayın Bakan, kadına yönelik şiddete karşı olduğunuzu "ama" ve/veya "fakat" laflarının arkasına sığınmadan sıfır tolerans sağlayacağınızı ve sıfır toleranslı olduğunuzu ifade ettiniz. Gerçekten kâğıt üzerinde çok güzel sözler bunlar ama gönül isterdi ki, bütün kadınlar adına gönül isterdi ki İstanbul Sözleşmesi hakkında parti yetkililerinizin açıklamalarına karşı da aynı tavrı ve aynı duruşu gösterebilseydiniz.”3 AYRI HAK İHLALLERİ ALANI TEK BAKANLIK BÜNYESİNDE YÖNETİLEMİYOR: KADIN BAKANLIĞI İSTİYORUZCHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Biçer Karaca “Kadın Bakanlığı istiyoruz” taleplerini dile getirdi, hak ihlallerinin yaşandığı farklı alanların tek Bakanlık çatısı altında yönetilemez olduğunu şu sözlerle vurguladı: “Tek bakanlık çatısı altında hem aile hem sosyal hem çalışma hizmetlerini birlikte yürütmek, çok zor. Bu nedenle biz tekrar buradan bir çağrı yapmak isteriz. Çalışma hayatı hak ihlallerinin en yoğun yaşandığı alan. Aile değil, Kadın Bakanlığı istiyoruz. Çünkü Kadın Bakanlığı kurulmadığı sürece, kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri ve istismarlarının önüne geçilebilmesi mümkün değildir. Şiddet gören kadınların ya da kadının beyanına göre evden uzaklaştırılan erkeklerin bulunduğu ortamda "Aile birliği bozuluyor." dendiğinde "Kadın şiddet görüyorsa erkek evden gidebilmelidir, kadının beyanı esastır." diyebilseydiniz.”EMEKÇİNİN KUMBARASINA GÖZ DİKEN TORBA YASADAN VAZGEÇİNGülizar Biçer Karaca:"Kayıt dışı istihdamı azaltıp aktif sigortalı sayısını artırmak, sosyal güvenliği yaygınlaştırmak için tedbirler alıyoruz." diyen Bakana Torba yasadan vazgeçilmesi gerektiğini hatırlattı: “Mecliste şu an bir torba yasa konuşuluyor, bu torba yasada öyle bir düzenleme var ki işveren eğer kayıt dışı işçi çalıştırıyorsa, kayıt dışı işçiyi işveren kendi bildirirse işverene işsizlik ödeneğinden yani işçinin kumbarasından teşvik vereceksiniz ve işverene idari para cezası vermeyeceksiniz. Yine, eğer işçi başvuruda bulunur ise işverenin kayıt dışı olduğunu kabul etmesi şartıyla işçilik alacağı dışındaki tüm haklarından feragat etmesi kaydıyla bu işçiyi istihdama yani sosyal güvenceye dâhil edeceksiniz!”ÇOCUK VE GENÇ İNTİHARLARINA DİKKAT ÇEKTİDiyarbakır'da son iki ayda gerçekleşen 7 intihar vakası nedeniyle Silvan ilçesinde ailelerle yaptığı görüşmeleri anlatan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, çocuk ve gençleri intihara iten sosyo-ekonomik sebepleri anlattı: “Diyarbakır Silvan'da 15 yaşında çok başarılı bir çocuğumuz, eğitim hakkına erişemediği için, ailesi çok fakir ve kurs aldıracak olanağı bulunmadığı için üniversite sınavına hazırlanamayacağım kaygısıyla intihar etmiştir. Silvan'da 26 yaşında bir gencimiz bekçilik sınavını kazanmış, sınav sonucu kendisine ilan edilmiş olduktan sonra göreve başlatılmamış ve "Suçum ne?" diye kahrından günlerce perişan olmuş. Kendisine herhangi bir suçu olduğu ifade edilmemiş. İşsizlikten, açlıktan ve ailesine bir lokma ekmek götürememenin getirdiği psikolojik buhranla o da intiharı seçmiştir.”YANDAŞA, OYDAŞA “YARDIM”A, ADALETSİZLİĞE SON“Toplum nezdinde, dağıttınız yardımların hakkaniyete uygun olmadığına; hak edenin değil hak etmeyenin, yandaşın, oydaşın aldığına ilişkin çok ciddi sorunlar ve tespitler var.” Diyen Gülizar Biçer Karaca; Sayıştayın denetimini ve uyarılarını dikkate alarak haksızlıkların, hukuksuzların ve adaletsizliklerin ortadan kaldırılması gerektiğini dile getirdi. cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter