News - Haberler
EMO: "Nükleer enerji 60 yılöncesinin gündemi"
EMO: "Nükleer enerji 60 yıl öncesinin gündemi" EMO Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Özdağ, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın, “Eğer dünyanın ilk 10 ekonomisi olma hedefini gözetiyorsanız mutlaka nükleer enerjiye ihtiyacınız var†sözlerine “Eski kuralları, eski teknolojileri saplantı haline getirmemeliyiz" diyerek cevap verdi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın, Akkuyu Nükleer Güç Santralı (NGS) ziyaretinde kullandığı “Eğer dünyanın ilk 10 ekonomisi olma hedefini gözetiyorsanız mutlaka nükleer enerjiye ihtiyacınız var†sözlerine Elektrik Mühendisleri Odası’ndan (EMO) itiraz geldi. EMO Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Özdağ, nükleer enerjinin 60 yıl öncesinin gündemi olduğuna işaret ederek “Eski kuralları, eski teknolojileri saplantı haline getirmek bizi değil ilk 10 ekonomi arasına sokmak, oyunun dışına atar, olmak istediğimiz ligden düşürür†dedi. Sefa UyarTürkiye, BAE ile ilişkilerin normalleşmesi için BAE'den adım bekliyor
Türkiye, BAE ile iliÅŸkilerin normalleÅŸmesi için BAE'den adım bekliyor Katar’a karşı Suudi Arabistan ve BirleÅŸik Arap Emirlikleri (BAE) öncülüğünde yaklaşık 3 buçuk yıldır sürdürülen ablukanın kaldırılmasının ardından gözler gerilimli Türkiye-BAE iliÅŸkilerinin seyrinde. DışiÅŸleri Bakanı Mevlüt ÇavuÅŸoÄŸlu, BAE’nin Türkiye’ye yönelik tutumuyla ilgili “Bazı olumlu açıklamaları oldu ama iliÅŸkilerin düzelmesi için kendilerinin Türkiye’ye yönelik olumsuz politikalarından vazgeçmeleri lazım†dedi. Mısır, Suudi Arabistan, Bahreyn ve BAE’nin 2017’den bu yana Katar’a uyguladıkları ablukanın sonlandırılması konusunda uzlaşıya varmalarının ardından Katar’ın en büyük destekçisi olan Türkiye’nin Körfez ülkeleriyle gerilimli olan iliÅŸkilerini normalleÅŸtirmesinin kapısının aralandığı yorumları yapılmıştı. Katar’a ablukanın kaldırılmasının ardından BAE’nin DışiÅŸleri’den sorumlu Devlet Bakanı Enver GargaÅŸ, “Türkiye’yle normal iliÅŸkiler istiyoruz†mesajı vermiÅŸ, ancak “Ankara’nın Müslüman KardeÅŸler’e desteÄŸinin son bulmasını†şart olarak öne sürmüştü. ÇavuÅŸoÄŸlu da geçen hafta yaptığı açıklamada “Körfez’deki normalleÅŸmeden memnunuz. Sürecin bölgeye olumlu etkisi olacaktır†demiÅŸ, “BAE’den de pozitif mesajlar geliyor. Ama biz somut ÅŸeyler de görmek istiyoruz†ifadelerini kullanmıştı. Önceki gün Alman mevkidaşı Heiko Maas’la düzenlediÄŸi basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan ÇavuÅŸoÄŸlu, Katar’a ablukanın kaldırmasının “olumlu bir ortam†yarattığını söyledi. “Ama sadece burada bir normalleÅŸme oldu diye Türkiye’yle o ülkeler arasındaki iliÅŸkiler de hemen birden iyileÅŸecek demek gerçekçi bir yaklaşım olmaz. BAE’nin bazı olumlu açıklamaları oldu ama iliÅŸkilerin düzelmesi için Türkiye’ye yönelik olumsuz politikalarından vazgeçip olumlu adımlar atması lazım†dedi. BAE yetkilileriyle geçmiÅŸte yaptıkları görüşmelerde Türkiye’nin bu ülke ile ilgili bir sorunu olmadığını aktardıklarını kaydeden ÇavuÅŸoÄŸlu, “Onlar iliÅŸkileri düzeltmek isterse biz Türkiye olarak iliÅŸkileri düzeltiriz. Türkiye’ye yönelik olumsuz yaklaşımlarının bugüne kadar onlara da bir faydası olduÄŸunu düşünmüyoruz†ifadelerini kullandı.LÄ°BYA GERÄ°LÄ°MÄ°Ankara’nın Abu Dabi yönetiminden beklediÄŸi “somut adımâ€Ä±n arka planında iki ülkenin son dönemde Libya ve DoÄŸu Akdeniz gibi bölgesel gerilimlerde karşıt taraflarda yer alması bulunuyor. BAE, Mısır ile birlikte Trablus merkezli ve Türkiye destekli Ulusal Uzlaşı Hükümeti güçlerine karşı savaÅŸan Tobruk cephesinin destekçilerinden. Geçen yıl temmuz ayında Trablus yakınlarındaki Vatiye Hava Ãœssü’ne gerçekleÅŸtirilen ve burada bulunan Türk hava savunma sistemlerinin zarar gördüğü hava saldırısının da BAE’ye ait uçaklar tarafından yapıldığı iddia edilmiÅŸti. BAE, ayrıca DoÄŸu Akdeniz’de gerilimin sürdüğü ortamda Yunanistan’la birçok ortak tatbikat da gerçekleÅŸtirdi. Hüseyin HayatseverRusya Navalny’e yönelik artan ilgiden endiÅŸeli
Rusya Navalny’e yönelik artan ilgiden endiÅŸeli Rusya’nın önde gelen muhalif isimlerinden Aleksey Navalny, tedavi gördüğü Almanya’dan geçen pazar günü Rusya’ya dönüşünde, havaalanında pasaport kontrolünde gözaltına alındı ve ertesi gün mahkemede 30 gün tutuklu kalmasına karar verildi. Navalny, 20 AÄŸustos’ta Sibirya’dan Moskova’ya dönerken uçakta rahatsızlanınca acil iniÅŸle Omsk ÅŸehrinde hastaneye kaldırılmış, iki gün sonra ise Berlin’in araya girmesiyle ve Kremlin’in onayıyla Almanya’ya gönderilmiÅŸti. Burada kendisine zehirlenme teÅŸhisi konmuÅŸtu. Olay, kısa sürede ABD ve AB ile Rusya arasında büyük bir krize dönmüştü. Moskova, Navalny’nin zehirlendiÄŸi iddialarını reddederek Almanya’nın elde ettiÄŸi verileri Rusya’yla paylaÅŸmadığını, Batı’nın kendi sorunlarını unutturmak ve Rusya’ya zarar vermek için böyle bir iddiayı uydurduÄŸunu söylüyor.Navalny, önceden tecilli hapis cezasına çarptırılmış olduÄŸu halde, zamanında polise yer bildiriminde bulunmamak suçlamasıyla gözaltına alındı. Önceki günkü mahkeme, avukatlara bile son anda bildirimde bulunarak, alelacele, Moskova’da Himki Karakolu’nda toplandı (Sovyetler’in Naziler’i durdurdukları yerin orada). Mahkeme Navalny’yi, kendi kurduÄŸu vakıftaki parayı zimmetine geçirmekle suçluyor. Navalny’nin avukatlarına bile son anda bildirim yapıldığı ve meseleyi kamuoyundan kaçırmak için, yasalara aykırı ÅŸekilde, mahkeme salonunda deÄŸil, karakolda davanın görüldüğü dile getiriliyor. Meslekten gazeteci olan Navalny, saÄŸcı çizgiye sahip ve 15 yıldan beri Putin karşıtı hareketlerin örgütlenmesinde yer alıyor. 2012 ve 2017 yıllarındaki protesto gösterileri, büyük ölçüde, onun eseriydi. Navalny, uzun yıllardan beri parlamentoda yer alan ve hükümeti eleÅŸtirip Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin’le çoÄŸu zaman iÅŸbirliÄŸi yapan “parlamento için muhalefetâ€ten farklı olarak, daha radikal çizgideki “parlamento dışı muhalefetâ€in önde gelen ismi. Sosyal medyada yayımladığı videolarla, aralarında eski BaÅŸbakan Dmitri Medvedev de dahil olmak üzere, Rusya’nın üst düzey yöneticilerinden pek çoÄŸuna iliÅŸkin yolsuzluk verilerini yayımladı (fakat doÄŸrudan Putin’i eleÅŸtirmeden). Kimileri, Navalny’nin eleÅŸtirdiÄŸi kiÅŸilerin, Putin’in zaten görevden almaya hazırlandığı kiÅŸiler olduÄŸunu, Navalny’nin pek çok araÅŸtırmasını, Putin’in örtülü onayıyla yaptığını söylüyor (Rusya gibi bir yerde, dönemin baÅŸbakanının çiftliÄŸi üzerinde dron uçurmak, herkesin yapabileceÄŸi bir iÅŸ deÄŸildir). Dolayısıyla her ne kadar Kremlin yönetiminin geçmiÅŸte suçlanmasına neden olan çeÅŸitli faili meçhul cinayetlerle bağı iddiası olsa da, Kremlin’in Navalny’yi zehirlemeyi planladığını söylemek, aceleci olur (Putin de basın toplantısında, “eÄŸer onu zehirlemeyi isteseydik, bu iÅŸi sonuna dek götürürdük†demiÅŸti). Ancak, Navalny’nin Rusya’ya dönerken önce uçağın ineceÄŸi havalimanının Vnukovo’dan Åžeremetiyevo’ya kaydırılarak apar topar gözaltına alınması ve görülmemiÅŸ biçimde karakolda mahkemesinin düzenlenmesi, Rusya yönetiminin son aylarda Navalny’e yönelik artan ilgiden endiÅŸe duyduÄŸunu gösteriyor.SEÇİM İÇİN GERÄ° SAYIMBu yıl eylül ayında, Rusya’da parlamento seçimleri olacak ve Putin’in BirleÅŸik Rusya Partisi, güç kaybediyor. Navalny’nin bu zamana kadar aktif siyasetteki en büyük baÅŸarısı, 2013 yerel seçimlerinde Moskova’da yüzde 27.8 oy almak oldu. Fakat Rusya’nın kırsalında fazla destekçisi olmadığı gibi, örgütlü siyaset yapabilecek durumda deÄŸil. Ancak, yayınlarıyla, toplumun bir kısmının ilgisini çekiyor. Dolayısıyla Navalny meselesini, hem kızışan Rus iç siyaseti, hem de bozulan Rusya-Batı iliÅŸkileri çerçevesinde deÄŸerlendirmek gerekiyor. Deniz BerktayTecavüz davasında tanıktançeliÅŸkili ifadeler
Tecavüz davasında tanıktan çelişkili ifadeler Mersin’de 3 kızına cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle tutuklanan Salih D.’nin lehine tanıklık yaparak tahliyesini sağlayan yeğeni Fırat D.’nin mahkemede söyledikleri için pişman olduğu iddia edildi. Mağdur Sevim D, tanık Fırat D’ye ait “Çok pişmanım. Elimde ses kayıtları var. Abla bu namussuz yapmış, ben anladım†şeklindeki ses kaydını mahkemeye sunacağını açıkladı. Mersin’de Salih Dayan, 3 kızına, baldızına ve erkek kardeşinin kızına yıllarca sistematik bir şekilde tecavüz ettiği ve çocuklarının annesi S.A’yı fuhuşa zorladığı iddiaları üzerine tutuklanmıştı. 14 Temmuz 2020 tarihinde Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada amcasının lehine tanıklık yapan Fırat D., “3 kız kardeş babalarından para almak için istismara uğradıklarını söylüyorlar. Bu olay gerçek değildir. Bunların hepsi iftiracı ve dolandırıcılar†ifadelerini kullandı. Salih D., bir sonraki duruşmada tehliye edilirken mağdurlardan Sevim D., bir sonraki duruşmada tanık Fırat D.’ye ait ses kayıtlarını mahkemeye sunacağını söyledi. Ses kayıtlarında Fırat D, “Mahkemede Salih D’nin yanında olduğum için çok pişmanım. Abla, bu namussuzluk yapmış, ben anladım. Bu adam benim annemi ve babamı da kandırdı. Bütün deliller bende mevcut. Bu saatten sonra ben, sizin yanınızda duracağım. 9 aydır Salih D’nin yanında kalıyorum. Her yaptığı usulsüzlükleri biliyorum†ifadelerini kullandı. Sevim D’nin ses kayıtlarını mahkemeye sunacağını açıklaması iki aile arasında tartışmaya neden oldu. Ses kaydındaki beyanlarını kabul etmeyen Fırat D, “Amcam Salih D.’den para istedim ama vermedi. Bende sizi arayıp bunları söyledim†dedi. Fırat D.’nin çelişkili beyanlarına tepki gösteren mağdurların kardeşi Serdar D., evinin yakınlarında havaya ateş açtı. Serdar D, şikayet üzerine “silahla tehdit etmek†suçundan tutuklandı. Kübra KöklüNikâhsız birlikteliklerin‘dini nikâh’veya‘imam nikâhı’olarak sunulmasıtepkiçekiyor
Nikâhsız birlikteliklerin ‘dini nikâh’ veya ‘imam nikâhı’ olarak sunulması tepki çekiyor Medyada kadına yönelik şiddet konusu işlenirken nikâhsız birliktelikler “dini nikâh†veya “imam nikâhı†olarak sunuluyor. Konu kadın olunca medyanın ikiyüzlü davrandığını savunan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, “AKP iktidara geldikten sonra aile kavramının nikâhlı olması gerektiğine karar verdi. Dini nikâhlı eş diye bir şey yok. İktidar, dini nikâhı medya aracılığıyla algı operasyonu yapıyor. Niye iktidar evlenme programlarını kaldırırken, gündüz kuşaklarına dokunmadı? Müftüye nikâh kıyma yetkisi verilirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Kilise nikâhları var’ demişti. Bizler de büyükelçiliklere sorduk. Dünyanın hangi yerinde kilisi de kıyılan nikâh resmi olarak kabul ediliyor, diye. Onlar da bizlere öyle bir şeyin olmadığını söyledi. Kilisede kayıt altına alınan resmi nikâh da yok. İlk defa Türkiye’de bu iş, kayıt altına alınmadan yapılıyor. Dini nikâh gibi ifadeler kullanılarak kadınlar yavaş yavaş şeri hükümlülüklere geçiriliyor. Dini nikâhlı eş yazılması anayasaya aykırı†dedi.Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici ise “İki insan bu şekilde akit yapmış olsa da ‘imam nikâhı/ dini evlilik’ diye bir nikâh ve evlilik biçimi Medeni Kanun’da yok. Yasal akite dayanmayan kadınerkek birliktelikleri için ‘dini nikâhlı evlilik’ ya da ‘imam nikâhlı eş’ denilmesi, bu birlikteliklerin normalmiş gibi görünmesine yol açıyor. Oysa -bir aşk hikâyesine dayanmayan, çoğu zaman gönüllü bile olmayan- bu tür birliktelikler, kadınları güçsüz durumda bırakıyor, evlilikte edinecekleri tüm haklardan mahrum bırakıyor, ayrılmaları halinde de yasal hükümlerden yararlanmalarını engelliyor†diye konuştu.RTÜK İLKESİ HATIRLATMASIRTÜK yasasındaki “aile bütünlüğünün ve sürekliliğinin korunması†ilkesinin yaşama geçirilmesi için de bu programların sunucularının yasal evlilikleri savunması ve bu konuda teşvik edici olmaları gerekir. ‘Dini nikâhlı evlilik’ ya da ‘imam nikâhlı eş’ demekten vazgeçip, artık ‘nikâhsız birliktelik’ ya da ‘nikâhsız eş’ tanımlarını kullanmaları olmalıdır†dedi. Kübra KöklüİBB Başkanıİmamoğlu’na açılan davada mahkeme kararınıverdi
İBB Başkanı İmamoğlu’na açılan davada mahkeme kararını verdi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kurucusu, kızı Esra Albayrak’ın ise yönetim kurulu üyesi olduğu TÜRGEV’in İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bazı vakıfların İBB’den aldığı yardımlara ilişkin konuşmalarına yönelik açılan dava 14 Ocak’taki ilk duruşmada reddedildi. Vakfın avukatı duruşmada İmamoğlu’nun açıklamalarını anımsatarak “Vakfın İBB’den 51 milyon nakdi yardım aldığı ve İBB tarafından maliyeti 165 milyon lira olduğu iddia edilen 5 binanın müvekkil vakfa verildiği yönündeki iddiaların gerçek olmadığını, fiili gerçeğe nakdi olarak verildiğine dair iddianın gerçeğe aykırı olduğunun tespitini talep ediyorum. Ayni yardım aldığımızın ancak nakdi yardım almadığımızın tespitini talep ederim. Müvekkil vakıf kamuya yararlı bir vakıf olup ticari gayelerle kurulmuş değildir’’ dedi. İmamoğlu’nun avukatı da “Siyasetçilerin kamuoyunu rahatsız eden meseleleri gündeme taşırken bunları dile getirme biçimlerinin muhataplarını rahatsız etmesinin normal olduğuna†dikkat çekerek özetle “Kamuoyunun rahatsız olduğu, nakdi ve ayni olduğundan bağımsız olarak, belirli vakıflara kamu kaynaklarıyla çok yüksek maddi yardımlar yapılmasıdır. Davalının işbu davayla elde etmeyi umduğu tespit hükmü hukuken hiçbir işleve sahip olmayacaktır. Davanın, hukuki yarar mevcut olmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekmektedir†ifadelerini kullandı. Mahkeme davayı “dava şartı yokluğundan†usulden reddetti.İMAMOĞLU, GELİR GELMEZ FESHETTİBB ile bazı dernek ve vakıflar arasında önceki dönemde yapılan ve toplam maliyeti 357 milyon lira olan protokoller 2019 yılının ağustos ayında feshedilmişti. İmamoğlu buna ilişkin yaptığı açıklamada İBB tarafından bazı vakıflarla aktarılan 357 milyon liralık kaynağı kestiklerini belirterek “Bunun içerisinde sadece bir vakfa, yemek desteğinin 56 milyon liralık bölümü var. İnanılmaz! Yani bu milletin parasını nereye harcıyorsunuz. Bir bina yapılıyor, vakfa yapılmak üzere, maliyeti 165 milyon lira. Artık o bina, o mülk millete ait. İstanbullulara ait. İstanbulluya hizmet edecek. Bu daha başlangıç†demişti. Hazal OcakBelediye başkanına göre Kulu’da tek katlıbir evin en düşük maliyeti 50 bin Avro
Belediye baÅŸkanına göre Kulu’da tek katlı bir evin en düşük maliyeti 50 bin Avro 90 bin metrekare arazi için ihaleye çıkan AKP’li Kulu Belediyesi, arazileri TL cinsinden satacak olmasına raÄŸmen fiyatları Avro cinsinden hesapladı. Köylü tepki gösterince ihale ertelendi. Konya’nın Kulu ilçesinde belediye tarafından satılacak arazi fiyatlarının Avro üzerinden belirlenmesi, köylünün sert tepkisine yol açınca ihale ertelendi. Kulu Belediyesi tarafından ihaleye çıkarılan YeÅŸilyurt Mahallesi’ndeki toplam 90 bin metrekare arazi için yapılan fiyat hesabı, araziler TL cinsinden satılacak olmasına raÄŸmen Avro üzerinden hesaplandı. Belediyenin sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Kulu Belediye BaÅŸkanı Murat Ãœnver, “Kulu’daki bütün köy ve mahallelerimizde yapılan tek katlı bir evin bile en düşük maliyeti 50 bin Avro (450 bin TL) civarında. Ä°ki katlı evler 90 bin ila 100 bin Avro (800-900 bin TL) arasında. Hal böyle iken belediyemizin arsalarının 68 bin-120 bin TL arasında satılması çok da yüksek bir fiyat deÄŸil†dedi. Ancak köylüler bu duruma sert tepki gösterince Ãœnver, heyetle birlikte YeÅŸilyurt’a gidip toplantı yapmak zorunda kaldı. Söz konusu ihalenin iptal edildiÄŸini, ancak fiyatların revize edilip yeniden ihaleye çıkılacağını duyurdu.‘ÇALIÅžANA DA AVRO VERÄ°N’Köylüye yaptığı konuÅŸmada da yine Avro cinsinden hesaplamalara yer veren Ãœnver, şöyle dedi: “27 yıllık müteahhidim. Bir müteahhit çağırın, tek katlı 180 metrekare bir evin kaça yapılacağını sorun, bakın bakalım ne diyecek? 40 bin Avro’dan aÅŸağı yok.â€Â Ä°hale ertelenmeden önce belediyenin sosyal medya hesabını eleÅŸtiri yaÄŸmuruna tutan köylülerin bazı tepkileri ise şöyleydi: “Köylerin arsa ihaleleri ne zamandan beri Avro üzerinden hesaplanmaya baÅŸladıâ€, “Kulu Belediyesi’nde çalışan işçilere de Avro üzerinden maaÅŸ baÄŸlayın o zamanâ€, “O parayla köyümüze tramvay hattı döşerizâ€, “Kulu olarak AB’ye girdik de haberimiz mi yok?†Öte yandan kentteki arsa fiyatlarının son yıllarda nasıl deÄŸiÅŸtiÄŸini Konya Emlakçılar DerneÄŸi BaÅŸkanı Sedat Altınay’a sorduk. Altınay, Konya’da son bir yılda arsa fiyatlarının yüzde 10-20 arttığını söyledi. Bu artışın hem dövize baÄŸlı maliyetlerin artmasından hem de pandemiyle birlikte artan talep nedeniyle oluÅŸtuÄŸunu ifade eden Altınay, “YeÅŸilyurtluların bir kısmı Avrupa’da yaşıyor. Onlara örnek teÅŸkil etsin diye Avro üzerinden hesaplanmış olabilir†diye konuÅŸtu. Gamze BalÄ°SO BaÅŸkanıErdal Bahçıvan’a göre hammadde fiyatlarındaki oynaklık enflasyonu etkileyecek
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’a göre hammadde fiyatlarındaki oynaklık enflasyonu etkileyecek İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, hammadde fiyatlarında gerçek arz ve talep esaslarına dayanmayan bir fiyat yükselmesi ve oynaklığı yaşandığını belirterek sektörlerde sıkıntı yaratan bu durumun enflasyonu etkileyeceğini açıkladı. İSO, Covid-19 salgınının küresel tedarik zincirlerinde yarattığı sorunları “Sektörel Tedarik Zincirleri Toplantıları†ile tartışacak. Kısa vadede firmaların finansman ihtiyaçlarını ciddi ölçüde artıracağı ve pazar kayıplarına yol açabileceği belirtilen bu gelişmelere karşı çözüm önerilerinin yapılacağı toplantıların ilki demir çelik sektörüyle başlayacak. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, tarımsal ürünlerden petrokimya ürünlerine, demir-çelik ürünlerinden orman ürünlerine, temel gıda maddelerinden hurdaya kadar birçok alandan hammadde fiyatlarındaki artış ve oynaklıkla ilgili sıkıntılı haberler aldıklarını bildirdi. Aşırı fiyat dalgalanmalarının daha çok uluslararası arenadaki fon ve finans kaynaklarının spekülatif yaklaşımlarından kaynaklandığını belirten Bahçıvan, şunları kaydetti: “Bu sürecin, hem sanayimize hem de enflasyona olumsuz etki yapması kaçınılmaz. Yaşadığımız bütün bu gelişmeler Türkiye’nin artık belli stratejik yatırımlarda devletin de katkısıyla istikrarlı, nitelikli ve güçlü bir üretim seferberliğini zorunlu kılıyor. Ülke kaynaklarımızın çok daha verimli bir şekilde kullanılması gerçeği, önümüzdeki dönem kaynaklarımızın hammadde üretecek stratejik sanayi yatırımlarına kaydırılması zorunluluğunu bizlere işaret ediyor. Ancak bu tür yatırımlarla dışa bağımlılığımızı azaltabilir, sürdürülebilir rekabet imkânlarını güçlendirebiliriz.†cumhuriyet.com.trİhracat düştü, içtüketim azaldı, belirsizlik sürüyor
İhracat düştü, iç tüketim azaldı, belirsizlik sürüyor Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Tezel, et ve süt sektöründe 2020 değerlendirmesi yapıp 2021 beklentilerini dile getirdi. Tezel, şunları söyledi:- Bu yıl uluslararası para piyasalarındaki dalgalanma, dünyada tüm ülkelerin ekonomik dengelerini sarstı. - Enerji, ambalaj, işçilik, uluslararası emtia piyasaları ve diğer endüstriyel girdiler ve satış daralmasının yarattığı finansman maliyetleri de göz önüne alındığında, sektörde maliyet artışı yüzde 30’un üzerinde. - Ulusal Süt Konseyi (USK) fiyatlarının üzerinde soğutma ve toplama bedeli talep edilmesi, yılın henüz başında önemli bir belirsizliğe neden oluyor. - Şu anda ve önümüzdeki dönemde en temel sorun finansman kaynağı. Dolayısı ile bu döneme özgü de olsa, özellikle temel gıda ürünlerinde katma değer vergisi oranlarının gözden geçirilmesine, sanayi üretiminin maliyetlerinin düşürülmesine ve kredi maliyetlerine yönelik temel tedbirlere ihtiyaç var. - Eğer koronavirüs salgını biter veya ciddi oranda azalıp virüs etkisiz hale gelirse, aşı uygulamaları da tüm dünyada ümit edilen sonuçları verirse, yılın özellikle ikinci yarısı için ümitliyiz.İHRACAT YÜZDE 15 DÜŞECEKSETBİR verilerine göre süt sektöründeki ihracatta 2020’de miktarsal olarak yüzde 15.5, cari olarak yüzde 6.6 azalma bekleniyor. Buna göre 2019’daki toplam 208 bin 51 tonluk ihracatın yüzde 15 azalarak 177 bin tona ineceği belirtildi. İhracattaki bu düşüşün, genel olarak süttozu ihracatındaki azalmadan ve salgının ilk dalgasında uluslararası ticarette gümrüklerdeki karşılıklı karantina koşulları ve lojistik aksamalardan kaynaklandığı ifade edildi. cumhuriyet.com.trGenelgeyle kapatılan işletmelere kamu bankalarıicra takibi başlattı
Genelgeyle kapatılan iÅŸletmelere kamu bankaları icra takibi baÅŸlattı Genelgeyle kapatılan yeme-içme iÅŸletmelerine kamu bankaları icra takibi baÅŸlattı. TURYÄ°D BaÅŸkanı Kaya Demirer: Bir taraftan kamu kapatacak, bir taraftan da kamu bankası borcunu öde diyor. Neyle ödeyeceÄŸim? Yazarkasamda kilit var. Turizm Restaurant Yatırımcıları ve Gastronomi Ä°ÅŸletmeleri DerneÄŸi (TURYÄ°D) BaÅŸkanı Kaya Demirer, evin dışında yeme-içme sektöründe toplam 100 bin iÅŸletmenin faaliyet gösterdiÄŸini, pandeminin ilk dalgasında yaklaşık yüzde 10’unun geri açılmadığını söyledi. Ä°ÅŸletmeler bugün açılsa dahi yüzde 25-30’unun geri açılmayacağını tahmin ettiklerini vurgulayan Demirer, yıllık 135 milyar TL ciro saÄŸlayan sektörün 2020 cirosunun 60-70 milyar TL’ye gerilediÄŸini söyledi. “Bu sektör 2020’de tam 117 gün tamamen kapalı kaldı. Açık kaldığımız 248 günde de sürekli saat kısıtlaması vardı†diyen Demirer, bu dönemde hükümetten açılışta cansuyu nakit desteÄŸi ve borç ödemelerinin en az 6 ay ertelenmesini beklediklerini vurguladı. Ä°ÅŸletmelerin kamu genelgesiyle kapalı kalmasına raÄŸmen kamu bankalarının icra takibine baÅŸladığını vurgulayan Kaya Demirer ile sektörün yaÅŸadığı krizi ve çıkış yollarını konuÅŸtuk.- Sektör olarak ne kadarlık bir ekonomiyi temsil ediyorsunuz?Sektörde 100 bin iÅŸletme var. 2019 yılı tahmini rakamlarına göre kayıtlı yeme-içme sektörünün tamamında (ev dışı tüketim) 2 milyon kiÅŸiye direkt istihdam saÄŸlıyoruz. Tarım, hayvancılık, züccaciye, temizlik firmalarını da sayarsak 10 milyon kiÅŸiye iÅŸ saÄŸlıyor. Çalışanların ağırlığı 18-35 yaÅŸ arası. EÄŸitim seviyesi nispeten daha orta seviye. Yani bu insanlar, bu alandan çıktıklarında yapacakları iÅŸler kısıtlı. Sektörümüz 2019’da 135 milyar TL’lik ekonomi yaratmıştı.- Pandemi en çok da sizin sektörünüzü vurdu. Ne kadarlık kaybınız var?Bu sektör 2020’de tam 117 gün tamamen kapalı kaldı. Genelge ile kapalı kalmak çok önemli. Ben istesem de açamıyorum. Bu anlamda tüm diÄŸer sektörlerden ayrışıyoruz. AVM’lere birinci fazda da bir zorunluluk gelmedi, kendileri kapattı. Otellere de hiçbir zaman kapatın denmedi. Genelgeyle kapatılmış bir iÅŸletmeden kira istemek vicdana sığmaz. Hukuken de zemini sulandırıyor. Çünkü mal artık ayıplı mal oluyor. Evet, kiralayanın bir suçu yok ama benim de suçum yok. Açık kaldığımız 248 günde de sürekli saat kısıtlaması vardı. Ciro kaybına baktığımızda çok net bir biçimde yüzde 50 kayıp var. Enflasyonu da eklersek yüzde 60’lara giden kayıp var. 2021 de kapalı baÅŸladı, daha nereye gideceÄŸini de bilmiyoruz. 2019 cirosu 135 milyar TL idi. 2020 cirosu 60-70 milyar TL arası bir yere düştü.- Paket servis var. Bu sizi ne kadar ayakta tutabilir?Paket servisi, restoran iÅŸletmeciliÄŸinin alternatifi deÄŸil. Paket servisi 135 milyar liralık ekonominin içinde en fazla 4 milyar TL’dir. Yani yüzde 3. Yüzde 3’lük bir dilimi alternatif gibi göstermemek gerekiyor. Burada medya da hata yapıyor. Ä°ÅŸletmeler o kadar da kötü durumda deÄŸil, paket servis ile iÅŸ yapıyor algısı yaratılıyor. Evet, birçoÄŸumuz mecburiyetten paket servisine baÅŸladık. Markamızı da hatırlatmak adına. Ama bilin ki bu iÅŸ paket servisiyle kurtarılacak, idare ettirilebilecek bir iÅŸ deÄŸil. Paket servisini ne kadar köpürtsek, parlatsak yüzde 3’ten 5’e taşırız.TRENÄ°N SON VAGONU- Åžu anda en zordaki iÅŸletmeler hangileri? Ä°lk dalgadan sonra kaç iÅŸletme açılmadı? Toplam sayı kaça çıkar?En zordakiler mart ayından bu yana kesintisiz kapalı olan barlar ve gece kulüpleri. Bu iÅŸletmelerde sahne alan sanatçılar, müzisyenler. Aynı ÅŸekilde düğün ve davet mekânları, kapalı konser salonları. Bu iÅŸletmeler sadece 2020’de yaptıkları 2 aylık ciro ile kaldılar. Ãœstelik en son onlar açılacak gibi görünüyor. Trenin son vagonu onlar yine. Devlet hata yaptı, hükümet yanlış karar alıyor demiyoruz, yurtdışında da benzer tedbirler var. Ancak ayrıştırmak gerekiyor sektörü. Bizim hissiyatımız, Ankara, konuyu sektör sektör ele almıyor. Sektör sektör konuları ele alıp kıt kaynaklarla kimi kurtarmak gerekiyor, ona bakmak lazım. Ä°lk dalgada geri dönmeyen iÅŸletme sayısı yüzde 10 civarıydı. Ä°kinci dalganın nerede biteceÄŸini bilmediÄŸimiz için açılmayacakların oranını bilmiyoruz. Ama bugün açılsa bu yüzde 10’un üzerine yüzde 25-30 daha geleceÄŸini düşünüyoruz. Destek gelmezse ve süre uzarsa bu oran artacaktır. 100 bin civarındaki iÅŸletmenin yaklaşık 10 bini açılmadı. Net rakamları bilmiyoruz. Açıldığımızda göreceÄŸiz açamayanların tam oranını.- Bu, kaç çalışanın iÅŸini kaybettiÄŸi anlamına gelir?100 bin iÅŸletmede 2 milyon çalışan var diyoruz. 10 bin iÅŸletme dersek 200 bin kiÅŸi olur. Tabii bunlar tahmini rakamlar. Net deÄŸil.ÖDEMELER GELDÄ°, KASADA PARA YOK- Pandemi baÅŸladığında, AVM yatırımcılarına, cadde maÄŸazalarına ve kamuya çaÄŸrıda bulunmuÅŸtunuz. Bu çaÄŸrı ne kadar iÅŸe yaradı?AVM’ler çok net birinci dalgada dediler ki sizden kira almayacağız. Hakikaten büyük fedakârlık oldu. Ä°kinci dalgada da aynısını tekrarladılar. Bazı istisnalar var. Ama cadde maÄŸazalarında pek bu fedakârlığı görmedik. Feda kısmı biz kiracılarda oluyor, kâr kısmı kiralayanda kalıyor.- Peki kamuda?Tabii ki en büyük destek kısa çalışma ödeneÄŸi. Bunun devam etmesi çok çok önemli. Bu devletin verdiÄŸi çok önemli bir destek. KDV indirimini hazirana kadar uzattılar. Ne kadar istifade edeceÄŸiz bilmiyoruz, çünkü kapalıyız. KDV indirimi olmasaydı zamlar kapıdaydı. Bu iki destek için teÅŸekkür ediyoruz ancak yetmez. Ä°lk dalgada herkes panik olmasın diye icra takipleri durduruldu. Ama ikinci dalgada bu olmadı. Devlet ilk fazda sigorta, muhtasar ve KDV alacaklarını erteledi. Bu sefer kasım ayında tahsil etti. Muhtasar ödemeleri geldi. SGK primlerinin ödemeleri varsa onlar geldi. Devlet, vergilerde yapılandırmaya gitti. Bu ay sonu ödenecek ilk taksit ÅŸubat sonuna uzatıldı. Ama kasada para yok, gelir yok, ÅŸubat sonunda ilk taksidi ödeyemezse ve ikinci taksit nisanda. Ä°ki kere üst üste ödeme olmazsa bu sefer yapılandırma bozuluyor. EÄŸer açılmalar olmayacaksa bunun en az 6 ay ertelenmesi lazım. Açılsak da hemen ödeyebilir miyiz o da belli deÄŸil, çünkü bekleyen o kadar çok ödeme var ki. Mart ayında yüzde 7.5 faizle kredi alanların ÅŸimdi ödemeleri geldi. Kamu bankasından kredi almış arkadaşımız var, icra takibi gönderiyorlar. Ya kamunun kapattığı iÅŸletmeyiz biz. Bir taraftan kamu beni kapatacak bir taraftan da kamu bankası bana borcunu öde diyor. Neyle ödeyeceÄŸim, kapalıyım. Yazarkasamda kilit var. Bunların çözümü çok çok önemli.BÃœYÃœK BATTI MI BÃœYÃœK BATAR- Sektör olarak daha ne kadar dayanabilirsiniz?Bir firma 6 ay dayanırım der, diÄŸeri 6 gün dayanacak gücüm yok der. Ãœyelerimiz içinde günlük cirosu 1 milyon TL olan iÅŸletmeler var. 117 gün kapalı kaldığında gitti 117 milyon lirası. Nasıl dayansın? Hangi banka ona kredi versin? Büyük battı mı büyük batar. Belki 1 milyon TL ciro yapanın yanında 3 bin 5 bin kiÅŸi çalışıyor.- Genel olarak bankaların sektöre bakışı nasıl?Ä°yi deÄŸil. Kamu bankası icra takibi baÅŸlatıyor ama özel bankalar da geri kalmıyor. Her türlü korkuyu yayıyorlar, ödemezsen siciline yazarım diyorlar. Bu badireyi atlatıp yeniden toparlanacağımıza inanıyorum. Çok güçlü geleceÄŸiz. O zaman biz de bankaları ayıracağız.- Sektörde borçluluk ne durumda?Kredi borcu olmayan ya da tedarikçisine borcu olmayan iÅŸletme yok. Tedarikçiler de felaket durumda, parasını alamıyorlar. Bu iÅŸ tarıma kadar gidiyor. Bir zincirleme gibi.CANSUYU VERÄ°LMELÄ°- Nasıl bir çözüm bekliyorsunuz?Yeni Hazine ve Maliye Bakanı ile Merkez Bankası BaÅŸkanı, kemer sıkma dönemi bu dönem diyor. Ki benim üyem de yüzde 17.5, yüzde 25 faizle kredi almak istemiyor, ödeyemeyeceÄŸim diyor. Geriye devletin nakit desteÄŸi kalıyor. Orada da kaynak kıt. O yüzden diyoruz ki sektörleri ayrıştırın. Ben 10 milyon istihdamla pozitif ayrışmam gerektiÄŸini düşünüyorum. Ä°lle de bize büyük hibe verin demiyoruz. Bir miktar iÅŸletmeler açılırken cansuyu verin. Daha çok vergi muafiyeti saÄŸlayarak destek olun. Mesela 2021 yılı sonuna kadar KDV, muhtasar, SGK primlerini almayacağım de. O da nakit bize. Devlete ödemeyince tedarikçiye, kamu bankasına borcumu öderim. Bu aslında bir hibe deÄŸil, bir yatırım. Beni kurtarırsan yarın sana vergi ödemeye devam ederim.- Bu talepleri hükümete ilettiniz mi?Maliye Bakanımızdan toplantı bekliyoruz. Ä°ki ay oldu, artık bizi karşınıza alın, anlatalım. Ãœyemiz olsun olmasın o kadar çok mesaj alıyorum ki. Moral olarak da çöktü insanlar. Aşı programı belli olursa buna göre açılma takvimi de belli olur. Yine bu sektör kapalı kalacaksa kısa çalışma ödeneÄŸi devam etmeli. Kira konularının çözümü konusunda devlet yardımcı olmalı. Ä°cra iflası durdurulmalı. Bütün kredilerin icra iflaslarıyla birlikte makul faizlerle 6 ay ya da 12 ay ertelenmesi saÄŸlanmalı. Åžehriban Kıraç“EÅŸitlik Festivaliâ€nde, 2007’de katledilen Hrant Dink de unutulmadı
“EÅŸitlik Festivaliâ€nde, 2007’de katledilen Hrant Dink de unutulmadı “EÅŸitlik Festivaliâ€nde ÅŸarkılar eÅŸitlik için çokseslilikle söylendi, Hrant Dink de unutulmadı. Ayrımcılık temalı ve “İnsan Haklarına EÅŸit EriÅŸim Projesi†kapsamında düzenlenen “EÅŸitlik Festivali†pandemi döneminde düzenlenen her etkinlik gibi çevrimiçi yapıldı.2007’de katledilen Hrant Dink de unutulmadı, ötelenen öteki diller ve halklar da! “Birlikte ve Çoksesli†çevrimiçi konser, Avrupa BirliÄŸi Türkiye Delegasyonu tarafından desteklenen, EÅŸit Haklar İçin Ä°zleme DerneÄŸi, Sosyal Kültürel YaÅŸamı GeliÅŸtirme DerneÄŸi ve Karadeniz Kadın Dayanışma DerneÄŸi tarafından yürütülmekte ve “İnsan Haklarına EÅŸit EriÅŸim Kampanyası Projesi†kapsamında “Ayrımcılık Temalı Film Günleri†sonrası final etkinliÄŸi olarak düzenlendi. “Haklar eÅŸittir, eÅŸitlik haktır†sloganıyla kapandı.Temel amacı ayrımcılık konusunda farkındalık yaratmak olan foruma, AyÅŸenur Kolivar, Fırat Tanış, RuÅŸen Alkar, Yılmaz Sütçü, Özlem AÄŸrı, Liana Benli ve Fotini Kokkala gibi sanatçıların ÅŸarkıları ve Pakrat Estukyan’ın hikâyesi heyecan kattı. Konser, Özlem AÄŸrı ve Fotini Kokkala’nın yorumladığı Zülfü Livaneli-Lefteris Papadopulos’a ait olan “KardeÅŸin Duymaz El OÄŸlu Duyar†eseri ve BeyoÄŸlu görüntüleri ile baÅŸladı. Bülent Ortaçgil’den, “Beni Kategorize Etmeâ€yi, Yılmaz Sütçü oldukça deÄŸiÅŸik bir klip ile seslendirdi. Pakrat Estukyan, Ruhi Su anekdodu ile halk ezgilerine deÄŸindi. Ve 19 Ocak 2007’de katledilen gazeteci Hrant Dink anısına, Åžalik Şînokê / Mayro Kürt, Ermeni halk ÅŸarkısını, Liana Benli ve RewÅŸan yorumladı. AyÅŸenur Kolivar, aynı zamanda derleyici olarak, Hamiyet Kolivar’a ait Åženoz, Çayeli, Senoz Kaydesi ile ses verirken, RuÅŸen Alkar, Fırat Tanış ise sözleri Âşık Veysel’den “Beni Hor Görme†ile Türkçe, Kürtçe yorum ile devam etti. “Hiçbirimizin varlığı bir baÅŸkasına gölge olmasın, diye. Ve ayıran bizi pandemi olsun! EÅŸitlik, KardeÅŸlik ve Barış’ta buluÅŸmak ümidi ile†sloganı ile yaklaşık 45 dakikalık program çok sayıda izleyici ile çevrimiçi tamamlandı. Emel Seçen