Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Sunday, 06.02.2024, 01:50 PM (GMT)

News - Haberler

AKP'liÇamlıbu kez Boğaziçi hakkında konuştu

AKP'li Çamlı bu kez Boğaziçi hakkında konuştu AKP İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, Boğaziçi Üniversitesi ile ilgili paylaşımda bulundu. AKP İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, Boğaziçi'ndeki rektör atamasına yönelik protestoları hedef aldı.Çamlı, "Bu milleti dinsiz yetiştirmek için Robert Koleji kurulsa da Boğaziçili çocuklarımızı emperyalistlere yedirtmeyeceğiz" diye konuştu. Çamlı, "Boğaziçi Üniversitesi bizim yüz akımızdır. Her ne kadar para babası Robert ve misyoner Hamlin tarafından kurulmuş olsa da, bu milletin çocuklarını seküler yetiştirmek, dinsiz yetiştirmek için kurulmuş olsa da süreç içerisinde orada gerçekten vatana millete hizmet eden gençler de çıktı" dedi."Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan rektör olayı ile ilgili tantana oluşturuluyor" diyen Çamlı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ve İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nu da hedef alarak, "İstanbul'un CHP İl Başkanı var bir domuzu üç dakikada yemekle övünen kadın... Orada bir eyleme katıldı. Bu bir örgüt hareketi orada icra edildi tıpkı Gezi olayındaki üç beş ağaçtan yola çıkılarak ülkeyi kaosa sürükleme çalışması yapıldığı gibi, Boğaziçi'nde de bir kibrit çaktılar. Fakat orayı bunlar ellerinden bırakmak istemiyorlar, başaramayacaklar. Boğaziçili çocuklarımızı emperyalistlere yedirtmeyeceğiz. Biliyorsunuz 'sözde cumhurbaşkanı' diyor. Kim diyor bunu? Kasetle genel başkanlığa gelen adam." ifadelerini kullandı. cumhuriyet.com.tr

Eşini dövereköldüren sanığınömür boyu hapis cezası16 yıla düştü

Eşini döverek öldüren sanığın ömür boyu hapis cezası 16 yıla düştü Afyonkarahisar'ın Çavdarlı köyünde, 10 çocuğunun annesi dini nikahlı eşi Mukadder Nogay'ı (40) sopayla döverek öldürdüğü gerekçesiyle tutuklu yargılanan Ramazan Demir (31), hakkında verilen ömür boyu hapis cezasının üst mahkeme tarafından bozulması sonrası yeniden yargılandı. Ramazan Demir bu kez mahkemede 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçundan yargılanarak 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Fotoğraf: Şehlem Kaçar / csgorselarsiv.orgMerkeze bağlı Çavdarlı köyünde 8 Nisan 2019 tarihinde meydana gelen olayda, bir süre önce çalışmak için Muş'tan Afyonkarahisar'a gelen dini nikahlı Ramazan Demir ve Mukadder Nogay'ı sopayla dövdü. Sabah uyandığında Nogay'ın hareketsiz halde yattığını gören Ramazan Demir, durumu sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri yaptığı kontrolde Nogay'ın hayatını kaybettiğini belirledi. Yapılan incelemelerde Nogay'ın başında, kolunda ve vücudunun değişik yerlerinde darp izlerinin bulunduğu belirlendi. Ramazan Demir olayın ardından jandarma tarafından gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Çiftin en küçüğü 6 aylık olan 10 çocuğu ise Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından korumaya alındı.YEREL MAHKEMENİN KARARI BOZULDUAfyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu yargılanan Ramazan Demir, 1 Şubat 2020 tarihinde verilen kararda, Mukadder Nogay'ı 'kasten öldürdüğü' suçlamasıyla ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Karara itiraz edilmesi üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi dosyayı inceledi. Üst mahkeme sanık Ramazan Demir'in 'kasten öldürme' suçuyla cezalandırılması talebiyle kamu davası açılsa da yapılan yargılama ve toplanan delillere göre eyleminin 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozdu.DÖVEREK ÖLDÜRDÜ, 'PİŞMANIM' DEDİKonya Bölge Adli Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'nin bozma kararının ardından Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Ramazan Demir’in yeniden yargılandığı davada dün karar duruşması görüldü. Duruşmada son sözü sorulan sanık Ramazan Demir, "Pişmanım. Eşimi kaybettim. Çocuklarım da ailem de perişan oldu. Beraatımı talep ederim" dedi.Mahkeme heyeti oy çokluğuyla aldığı kararda; Ramazan Demir'in 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçundan 16 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Heyet sanık hakkında iyi hal indirimi uygulamasına yer olmadığına hükmetti. Mahkeme heyeti üyesi bir hakim sanık Ramazan Demir'in 'kasten öldürme' suçundan yargılanması yönünde görüş bildirerek karara itiraz etti. DHA

Stok verileriöncesi petrol fiyatlarıyükseldi

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Stok verileri öncesi petrol fiyatları yükseldi Hampetrol fiyatları, ABD'deki petrol stoklarına ilişkin verilerin açıklanması öncesinde yüzde 1.0'in üzerinde yükseldi. /Archive/2021/1/12/134243393-450.jpgÖzel bir kuruluş olan Amerikan Petrol Enstitüsü (American Petroleum Institute - API) ABD'deki petrol stoklarına ilişkin verileri Çarşamba günü TSİ 00:30'da, ABD Enerji Enformasyon Yönetimi de (EIA) ABD'de stratejik petrol stokları dışındaki hampetrol stoklarına ilişkin resmi verileri aynı gün ABD piyasalarının açılışından sonra açıklayacak.Dünyanın en büyük petrol sahası hizmet şirketlerinden Baker Hughes'un verilerine göre, ABD'de faaliyetlerini sürdüren petrol kulesi sayısı, 8 Ocak'ta sona eren haftada, bir önceki haftaya göre 8 adet artarak 275 adete yükseldi. Baker Hughes verilerine göre, aynı dönemde, ABD'de doğal gaz sondaj kulesi sayısı ise 1 adet artışla 84'e ve böylece petrol ve doğalgaz sondaj toplam kule sayısı, bir tanesi de doğalgaz ve petrol için ortak kule olmak üzere toplam üç adet artışla 360 adete yükseldi. Gelişmelerle Mart teslimi Bren petrolün varil fiyatı yüzde 1.15 artışla 56.30 dolara, Batı Teksas hampetrolünün varil fiyatı da yüzde 1.28 artışla 52.92 dolara yükseldi. (DHA)

Hidayet Türkoğlu: Görevimin başındayım

Hidayet Türkoğlu: Görevimin başındayım Hidayet Türkoğlu, görevinden alındığına yönelik medyada yer alan haberlere ilişkin bir açıklama yaptı. Türkoğlu, ''Büyük gururla sürdürdüğüm Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı ve Türk basketboluna hizmet etmek üzere seçilerek icra ettiğim Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanlığı görevlerimi tüm bilgim, birikimim ve vizyonumla sürdürmeye devam ediyorum'' ifadelerine yer verdi. cumhuriyet.com.tr

Melekİpek, rüyasındaöldürdüğüeşini gördüğünüanlattı

Melek İpek, rüyasında öldürdüğü eşini gördüğünü anlattı Antalya'da kendisine işkence uyguladığı için 12 yıllık eşi Ramazan İpek'i öldüren Melek İpek'in iki kız çocuğu, savcılık kararıyla Melek İpek'in anne ve babasının yanına yerleştirildi. Cezaevinde avukatının ziyaret ettiği Melek İpek, kızlarını çok özlediğini, psikolojisinin yerinde olmadığını ve rüyasında Ramazan İpek'i gördüğünü anlattı. Antalya'nın Döşemealtı ilçesinde oturan Melek İpek (31) ellerini kelepçeleyip sabaha kadar işkence ettiğini öne sürdüğü 12 yıllık eşi Ramazan İpek'i (36) 8 Ocak sabahı av tüfeğiyle vurarak öldürdü. İpek olayın ardından jandarmaya teslim olurken kız çocukları C.D. (9)ve İ.N. (7) savcılık kararıyla Melek İpek'in anne ve babasının yanına yerleştirildi. Çocuklara bilgisayar alınan ve internet bağlatılan evde elektronik sistem üzerinden eğitimleri devam eden iki kız kardeşin bulundukları yerde mutlu oldukları görüldü. Teyzesi Nimet Çelik ve anneannesi Hatice Çelik'in (50) hem kişisel bakımları hem de dersleriyle yakından ilgilendiği iki kız kardeşe ayrıca psikolojik destek de veriliyor.ŞİDDET GÖRDÜĞÜNÜ KORKUDAN AİLESİNE ANLATMAMIŞ12 yıllık evlilikleri boyunca Melek İpek'in sürekli şiddete maruz kaldığını ve bunu ailesinden gizlediği ise jandarma karakolunda verdiği ifadede ortaya çıktı. Ablası Melek İpek'le kısa süreli görüşen Nimet Çelik (29) sürekli şiddet gördüğü şeklinde ifadeyi görünce çok şaşırdığını ve ablasına sorduğunu belirterek, "Ablamla kısa süreli görüştüm ve bize neden söylemediğini sordum. 'Babanı, seni aileni öldürürüm' diye tehdit etmiş o yüzden Melek bu durumu bize anlatmamış" dedi.TIP FAKÜLTESİNİ KAZANACAK PUAN ALMIŞMelek İpek'in okumak ve çocuk doktoru olma yönünde hayali olduğunu belirten Nimet Çelik, "Ablam 2008 yılında girdiği üniversite sınavından 500 tam puan üzerinden 450'nin üzerinde bir puan aldı. Tıp fakültesi okuyup çocuk doktoru olmak isterdi. Güzel hayalleri vardı. Evlendi ve üniversiteye gitmek için mücadele etti ama başaramadı. Sonrasında 2 yıllık üniversite okudu" diye konuştu.Çelik, olay günü jandarma ekipleriyle tekrar eve gittiklerinde kendisine tavukları beslemesini istediğini ve çok vicdanlı biri olduğunu söyledi.SINAV SONUCUNU RAMAZAN İPEK GİZLEMİŞMelek İpek'in babası Menderes Çelik (60) kızının evliliği süresince yaşadıkları hiçbir sorundan haberinin olmadığını anlattı. Kız torunlarına sürekli kendisinin baktığını ve hep bir arada olduklarını da anlatan Çelik, gözyaşları içinde şöyle konuştu:"Her şeylerine ben bakardım. Melek çok başarılıydı. Ehliyeti vardı. Doktor olmak isterdi. Evlendikten sonra eşi sınav sonucunu gizlemiş sanırım. Kız torunlarımın benim yanımda kalmasını istiyorum. Ömrümün sonuna kadar benim yanımda kalacaklar ben onlara bakacağım."RÜYASINDA ÖLDÜRDÜĞÜ EŞİNİ GÖRMÜŞMelek İpek'in avukatlarından Hüseyin İlerioğlu, en son dün görüştüğü cezaevindeki Melek İpek'in kızlarını çok özlediğini ve psikolojisinin yerinde olmadığını anlattığını ifade etti. Melek İpek'in rüyasında Ramazan İpek'i gördüğünü anlattığı avukat Hüseyin İlerioğlu, "Mezara ziyarete gitmişler ve Ramazan İpek, Melek'i mezardayken bile tehdit ediyormuş. Hala bir travma içerisinde. Kendisine en çok üzülenin babası Menderes Çelik olduğunu söyledi. 'Dışarıda cezaevinden daha çok tutsak haldeydim' dedi. Her konuşmada gözleri doluyor" diye konuştu.En kötü kararda dahi elektronik kelepçe ile en azından çocuklarının başında olması gereken Melek İpek'in kısa sürede tahliye edilmesini beklediklerini kaydeden avukat İlerioğlu, "Çocuklar daha önceden anneannesi ve dedelerinin yanında olduğu için savcılık buraya verdi. Çocuklara olay hissettirilmeye çalışılıyor. Bilgisayarları ve internetleri var. Evde derslerine devam ediyorlar. Psikolojik destek veriliyor" dedi.KURBAN AYETLERİNİ DİNLEMİŞRamazan İpek'in olay gününden bir gece önce internetten kurban ayetleri dinlediğini de ifade eden avukat Hüseyin İlerioğlu, "Bu kayıtlar telefonda sabit. Melek hanımla aynı odada otururken hiçbir sebep yokken 'boşanalım mı?' diyor. Bu durumda Melek Hanım korkudan 'Sen bilirsin?' diyor. Sonra Melek İpek'i diğer odaya gönderip yivli av tüfeğiyle gelerek odanın kapısı önünde 'Kelime-i Şahadet getir' diyor. Bu neden denir? Öldürme kastıyla. Ateş edince çocukların üzerine kapanmış ve silahtan çıkan kurşun camdan dışarı çıkmıştır" şeklinde konuştu. DHA

İşsizlik Fonu varlıkları, 5 yılda ilk kez 100 milyar TL'nin altına indi

İşsizlik Fonu varlıkları, 5 yılda ilk kez 100 milyar TL'nin altına indi Pandemi destekleri ile İşsizlik Sigortası Fonu varlıkları 100 milyar TL’nin altına indi. Böylelikle toplam fon varlığı 2015 sonrasında ilk kez 100 milyar TL’nin altına indi. İşsizlik Sigortası Fonu varlıkları artan işsizlik ve ödemelerle 2020'de 28 milyar TL azaldı. /Archive/2021/1/12/132927056-issizlik-fonu.jpgAralık sonu itibariyle toplam fon varlığı 103,2 milyar TL’ye geriledi. Aralık ayına ilişkin İşsizlik Ödeneği, Kısa Çalışma Ödeneği ve Nakdi Ücret Desteği ödemelerinin nakit çıkışları Ocak ayında gerçekleşiyor. Bu kapsamda 8 Ocak itibariyle Fon Varlığı 99,9 milyar lira oldu. Böylelikle toplam fon varlığı 2015 sonrasında ilk kez 100 milyar TL’nin altına indi. İşsizlik ödeneğinin payı yüzde 12,6’ya geriledi2020’de İşsizlik fonunun gelirleri 38,3 milyar TL oldu. Giderler ise 66,6 milyar TL’ye ulaştı. Fon giderlerinin kompozisyonunda da radikal değişimler gözlendi. 20192da işsizlik ödeneğinin toplam giderdeki payı yüzde 27,4 iken 2020’de yüzde 12,6'ya kadar geriledi. Büyük oranda salgın bağlantılı olan Kısa Çalışma Ödeneği ve Nakdi Ücret Desteği ödemelerinin toplamı 34 milyar TL’yi buldu.Kaynak: bloomberght cumhuriyet.com.tr

Berat Albayrak ile Murat Uysal için yargılanma talebi

Berat Albayrak ile Murat Uysal için yargılanma talebi CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Merkez Bankası döviz rezervinin tarihinde ilk kez eksiye düşürülmesi nedeniyle eski Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal ile eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yargılanması gerektiğini ifade etti. CHP’li Mehmet  Bekaroğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a, "Liberal bir kambiyo rejiminin uygulandığı ülkemizde Merkez Bankası döviz rezervlerini neden satmaya zorlanmıştır? Söz konusu döviz satış işlemleri döviz satış ihaleleri yöntemiyle mi yapılmıştır?" diye sordu.Bekaroğlu, Merkez Bankasının geçen yıl içinde yaklaşık 128 Milyar dolarlık rezervinin satış yoluyla eritilmesine ilişkin iddiaları TBMM gündemine taşıdı. Bütçe açığının son 10 yılda görülmedik bir seviyeye ulaştığını belirten Bekaroğlu, 'Görevden affını talep eden' Hazine ve Maliye Eski Bakanı Albayrak'ın buradaki rolünün de araştırılmasını istedi.Bekaroğlu, Fuat Oktay’a yönelttiği önergede, “Türkiye ekonomisi Cumhuriyet tarihinin en kötü dönemini yaşıyor. Merkez Bankası rezervleri devasa bir negatif/açık pozisyona getirildi. Hazine döviz ve altın borçlandırılarak en pahalı TL borçlanmasından bile yüksek bir maliyetle borç yükü altına sokuldu. Bütçe açığı son 10 yılda görülmedik bir seviyeye ulaştı” dedi./Archive/2021/1/12/132448794-711c3e05-fa85-4984-ba05-8f4e32daebce-w.jpgCHP İstanbul Milletvekili Mehmet BekaroğluDÖVİZ ALICILARI KİMLERDİR?Bekaroğlu’nun önergesindeki sorular şöyle:- Merkez Bankasınca bizzat veya kamu bankaları kullanılmak üzere gerçekleştirilen net döviz rezervinin “swap”lar hariç eksiye düşmesine neden olan söz konusu satış işleminin yasal olup olmadığını araştırmak üzere Sayın Cumhurbaşkanı, Devlet Denetleme Kurulu’na herhangi bir araştırma, inceleme ve kamu zararının tespit edilmesi talimatı vermiş midir, vermemişse vermeyi düşünmekte midir?ERDOĞAN, DDK’YA TALİMAT VERDİ Mİ?- Söz konusu satış işlemlerinin gerçekleşmesinde rolü bulunan eski Merkez Bankası Başkanı, Merkez Bankası Banka Meclisi Üyeleri, Para Politikası Kurulu Üyeleri, Merkez Bankası’nın diğer ilgilileri, Hazine ve Maliye Bakanlığı bürokratları, Kamu Bankalarının mevcut üst düzey görevlilerinin ve yönetim kurulu üyelerinin sorumluluklarının tespiti amacıyla Sayın Cumhurbaşkanı, Devlet Denetleme Kurulu’na herhangi bir soruşturma talimatı vermiş midir?- Merkez Bankasınca bizzat veya kamu bankaları kullanılmak üzere gerçekleştirilen net döviz rezervinin “swap”lar hariç eksiye düşmesine neden olan söz konusu satış işleminin yasal olup olmadığını araştırmak üzere Sayın Cumhurbaşkanı, Devlet Denetleme Kurulu’na herhangi bir araştırma, inceleme ve kamu zararının tespit edilmesi talimatı vermiş midir, vermemişse vermeyi düşünmekte midir?- Söz konusu satış işlemlerinin gerçekleşmesinde rolü bulunan eski Merkez Bankası Başkanı, Merkez Bankası Banka Meclisi Üyeleri, Para Politikası Kurulu Üyeleri, Merkez Bankası’nın diğer ilgilileri, Hazine ve Maliye Bakanlığı bürokratları, Kamu Bankalarının mevcut üst düzey görevlilerinin ve yönetim kurulu üyelerinin sorumluluklarının tespiti amacıyla Sayın Cumhurbaşkanı, Devlet Denetleme Kurulu’na herhangi bir soruşturma talimatı vermiş midir?- Merkez Bankası net döviz rezervlerinin swap işlemleri hariç eksiye düşmesi konusunda Cumhurbaşkanlığı kabinesi üyesi dönemin Hazine ve Maliye Bakanı hakkında da sorumluluğunun tespiti amacıyla Cumhurbaşkanlığı Makamınca herhangi bir mekanizma işletilecek midir?”  ANKA

Financial Times, Erdoğan’ın dışpolitika hamlelerini analiz etti

Financial Times, Erdoğan’ın dış politika hamlelerini analiz etti Erdoğan’ın yürüttüğü dış politika Libya, Suriye ve AB gibi başlıklarla Financial Times tarafından değerlendirildi. 5 yıl içerisindeki Erdoğan tarafından yürütülen dış politika hamlelerinin eski rekabetleri yeniden alevlendirdiği yorumunda bulunuldu. Analizde Erdoğan’ın iç siyaset içerisinde, “Zaman zaman kendisini Müslüman dünyasının lideri olarak göstererek muhafazakâr tabana oynadığına” dikkat çekildi. Financial Times’tan Laura Pitel, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dış politikasını değerlendirirken aynı zamanda iç siyasete de değinen bir analiz hazırladı. Erdoğan’ın yürüttüğü dış politikanın sertleştiğine dikkat çeken Pitel, “Diplomatlar ve analistler yürütülen bu stratejinin hem ekonomi hem de bölgesel ve küresel güçlerle ilişkiler açısından büyük riskler taşıdığı konusunda uyarıyor” ifadelerini kullandı.Pitel tarafından Erdoğan’ın geçen ay gerçekleştirdiği Azerbaycan- Bakü töreni hatırlatılarak:“Geçtiğimiz son baharda yeni bir çatışma patlak verdikten sonra Batılı güçler ateşkes çağrısında bulunurken, Erdoğan’ın tüm ağırlığını Azerbaycan’ın arkasında koymaya verdiği karar tavizsiz retorik ve sert gücün hazır kullanımı ile karakterize edilen, giderek artan sert dış politika duruşunun en son tezahürüydü” denildi.“YENİ DÜŞMANLAR YARATAN MÜDAHALELER”Geçtiğimiz 5 yıl içerisindeki Erdoğan tarafından yürütülen dış politika hamlelerine yer verilen analizde “Erdoğan Suriye, ve Kuzey Irak’a operasyonlar düzenledi ve Yunanistan’la deniz sahasında açmaza giren NATO müttefikleriyle karşı karşıya getirerek eski rekabetleri yeniden alevlendirdi ve yeni düşmanlar yaratan müdahalelerde bulundu” yorumunda bulunuldu.ERDOĞAN, TRUMP’I KAYBETTİFT tarafından, geçtiğimiz haftalarda Erdoğan’ın, ABD’de seçim yenilgisi yaşayan dostu Donald Trump’ı kaybettiği belirtildi. Batı’yla yakınlaşma adımlarına değinen Pitel durumu, “Türkiye’nin artan ekonomik sıkıntılarını gidermek için yabancı sermayeyi geri çekme ihtiyacı duydu- Erdoğan, Batı ile yeni bir sayfa açma hedefine geri döndüğünü ifade etti. Laura Pitel tarafından Batı’yla yaklaşma adımları, “Ancak Erdoğan'ın Türkiye’nin AB, ABD ve Orta Doğu ülkeleri ile ilişkilerine zarar veren konularda uzlaşmaya istekli olup olmadığı belirsizliğini sürdürüyor” şeklinde yorumladı.FT’nin kaynak olarak dayandırdığı Avrupalı bir diplomat,” Zeytin dalı olarak tanımlanabilecek adımlar attı ancak bunların hepsi çok küçük şeylerdi, önemli hiçbir şey yoktu. Temelde iki tarafında anlaşamadığı konulara bakarsanız, taraflar topun birbirlerinde olduğunu düşünüyor. Bu yüzden de bir yere varılması çok zor” dedi.“MUHAFAZAKAR TABANA OYNUYOR”2002’de iktidara gelen Erdoğan, kendisini uzun süredir hem yurt içinde hem de yurt dışında “Türkiye'yi yeniden büyük güç yapacak” bir vizyon sahibi biri olarak göstermeye çalıştığına işaret eden Pitel tarafından, Erdoğan’ın yürüttüğü siyaset için, “Erdoğan zaman zaman kendisini Müslüman dünyasının lideri olarak göstererek muhafazakâr tabana oynuyor başka bir yandan da milliyetçi tanımlama ve dili kullanıyor” ifadesini kullandı.DİPLOMATLAR VE ANALİSTLER UYARIYORDiplomatlar ve analistler yürütülen bu stratejinin hem ekonomi hem de bölgesel ve küresel güçlerle ilişkiler açısından büyük riskler taşıdığı konusunda uyardığı analizde vurgulandı. Financial Times tarafından, “10 yıl önce Türk dış politikasının ana ilkesi "komşularla sıfır sorun" iken, Türk analistler şimdi yeni mantranın "sorunsuz sıfır komşu" olduğu konusunda şaka yapıyorlar. Erdoğan’ın dış politikası, eleştirenler tarafından Güney Avrupa, Batı Asya ve Kuzey Afrika'yı kapsayan ve imparatorluk dönemine atıfta bulunularak "neo-Osmanlı" olarak tanımlanıyor” ifadeleri kullanıldı.Türk yetkililer ise sadece ülkenin çıkarlarını koruduğunu ifade eden Pitel’a değerlendirmede bulunan bir kaynak ise bu durumu şöyle tanımlıyor: “ Fransa müdahale ettiğinde- sadece Fransa- kimse onlara Napolyon gibi davranıyorsunuz demiyor.”Berlin'deki Alman Uluslararası ve Güvenlik İşleri Enstitüsü'nde araştırmacı olan Sinem Adar demecinde durumu, “Türkiye ile çatışan ülkelerin geniş bir cephesi” şeklinde değerlendirdi.MERKEZİ İKTİDAR2016 yılından sonra Erdoğan, MHP ile kurduğu seçim ittifakının da yer aldığı analizde, “Özellikle milli güvenliğe önem vererek Kürt ayrılıkçılarına karşı aşırı sağcı bir politika benimsedi” yorumunda bulunuldu.Özyeğin Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler profesörü olan Evren Balta’nın FT’ye yaptığı değerlendirmeye göre ittifakın, ‘Türkiye’nin mutlaka yükselmesi gereken benzer fikirleri var.’ Laura Pitel’a göre, “2018’de başkanlık sistemine geçiş Türkiye’nin doğal yönelimini Batı’ya doğru gören geleneksel Dışişleri Bakanlığı’nın rolünü zayıflattı. Erdoğan, deniz aşırı maceracılıkta siyasi rakiplerinden çok az geri çekildi. CHP tarafından ise bu yürütülen bu diplomatik olmayan dil eleştirildi. Erdoğan dış politikayı iç siyasi kazançlar için kullandı.”İNSAN HAKLARI İHLALLERİNDEN AVRUPA ENDİŞELİPitel en son yaşanan yaptırım gündemine de değindiği analizinde “Şimdi Avrupa, teknik olarak bloğa katılmaya hala aday olan bir ülkede insan haklarındaki ihalelerden endişeli. Erdoğan’ın Rusya’dan bir S-400 hava savunma sistemi satın alma kararı Washington’u  kızdırdı ve geçen ay uzun zamandır beklenen ABD yaptırımlarını tetikledi” değerlendirmesinde bulundu. Gizay Çelik

Koronavirüs salgınında gözler için '20-20-20' tavsiyesi

Koronavirüs salgınında gözler için '20-20-20' tavsiyesi İngiltere’de görme bozuklukları araştırmalarına maddi katkı sağlayan Fight for Sight adlı yardım kuruluşu, koronavirüs salgını sırasında insanların ekran karşısında geçirdiği sürenin artması nedeniyle “20-20-20” kuralına uyulması tavsiyesinde bulundu. Getty Imagesİngiltere'de görme bozuklukları araştırmalarına maddi katkı sağlayan Fight for Sight adlı yardım kuruluşu, koronavirüs salgını sırasında insanların ekran karşısında geçirdiği sürenin artması nedeniyle "20-20-20" kuralına uyulması tavsiyesinde bulundu.Kuruluş, sürekli ekran karşısında olanların her 20 dakikada bir 20 saniye süreyle ekrandan 20 feet (yaklaşık 6 metre) uzağa bakmalarını tavsiye ediyor.İngiltere'de 2 bin kişiyle yapılan bir kamuoyu araştırmasına katılanların yarısı salgın başladığından bu yana ekran karşısında daha fazla zaman geçirdiğini söyledi.Getty ImagesGÖRME BOZUKLUKLARI ARTTIAraştırmaya katılanların yüzde 38'i gözlerinin kötüleştiğini belirtti.Bu kişiler okurken zorlandıklarını, geceleri daha zor gördüklerini ve baş ağrısı ve migren nöbetleri yaşadıklarını söyledi.Araştırma katılanların beşte biri, göz testi yaptırabilecekleri yerlerin çoğu açık olmasına karşın koronavirüse yakalanma riski nedeniyle bundan kaçındıklarını belirtti.Fight for Sight Başkanı Sherine Krause, "Görme kayıplarının yarısından fazlası erken teşhisle önlenebilir. Düzenli göz kontrolleriyle semptom görülmese bile görme kabiliyetini tehdit eden sorunlar tespit edilebilir. Ama ekrandan belli aralıklarla uzak kalmak gözler üzerindeki baskıyı hafifletebilir" dedi.'TELEFON YERİNE TELEVİZYONU TERCİH EDİN'Uzmanlar gözler üzerindeki baskının azaltılması için, mümkün olan durumlarda bir şey izlemek için telefon yerine televizyonun tercih edilmesini öneriyor.Aynı şekilde uzanırken gözlerin üzerinden ya da yana bakarak okunmaması tavsiye ediliyor.30 ve 40'lı yaşlardaki kişilerin büyük ekran tercih etmeleri bilgisayar ya da telefonun fontlarını büyütmeleri, 6-13 yaş arasındakilerin her gün birkaç saat ekrandan uzak kalmaları da tavsiyeler arasında. BBC Türkçe

ATO'dan hizmet sektörüiçin HES koduçağrısı

ATO'dan hizmet sektörü için HES kodu çağrısı Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, "Vaka sayısının düşmesi ve aşılamanın başlamasıyla hizmet sektörünün HES kodu ile faaliyete geçmesi konusunda olumlu gelişme yaşanmasını bekliyoruz." ifadesini kullandı. /Archive/2021/1/12/131503579-2021011224631255161465492web.jpgOdadan yapılan yazılı açıklamaya göre, Baran, OSTİM Sanayici ve İş İnsanları Derneğinin (OSİAD), "OSİAD Sohbetleri" programına çevrim içi katıldı.Burada yaptığı konuşmada sağlıktan ticarete kadar her alanda ezberlerin bozulduğu yeni tip koronavirüs salgını sürecinde en çok hizmet sektörünün zarar gördüğünü belirten Baran, "Vaka sayısının düşmesi ve aşılamanın başlamasıyla hizmet sektörünün HES kodu ile faaliyete geçmesi konusunda olumlu gelişme yaşanmasını bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu. /Archive/2021/1/12/131518392-2021011224631255161465490web.jpgBaran, salgın döneminde ATO üyelerinin hak ve menfaatlerinin korunması için gereken her adımı attıklarını vurgulayarak, bu kapsamda yapılan çalışmalara ilişkin şu bilgileri verdi: "Resmi makamlarca tebliğ edilen her türlü bilgiyi komitelerle paylaştık. Ayrıca 'Üye Destek Masası' kurduk. E-ATO üzerinden verilen 'Oda Kayıt Sureti (Faaliyet Belgesi)' ve 'İhale Durum Belgeleri' ile bunların İngilizcelerini 2021 yılı boyunca ücretsiz verme kararı aldık. Üyelerimize maske ve yardım kolileri dağıttık. Nefes Kredisi'nin devreye alınması için çalıştık. 27 Nisan itibarıyla devreye giren Nefes Kredisi'ne en çok katkı yapan Oda olduk. 1 milyar 200 milyon liralık kredi hacmi oluşturduk. Bu krediden yararlanmak için 5 bin 940 üyemiz başvuruda bulundu. Yapılan değerlendirmelerle 4 bin 498 üyemiz toplam 278 milyon liralık kredi kullandı. Cirosu 3 milyon lira ve altında olup da Nefes Kredisi'nden yararlanamayan üyelerimiz için de 'İşe Devam Desteği-Küçük İşletme Cansuyu Kredisi' devreye alındı." "1000 ATO ÜYESİ E-İHRACAT YAPACAK"Ticari işletmelerin birçoğunun finansman sıkıntısı yaşadığına işaret eden Baran, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin Ziraat Bankası ve Halk Bankası ile yaptığı iş birliği doğrultusunda ATO olarak her iki bankayla da protokol imzaladıklarını bildirdi. Üyelerinin salgın sürecini en az hasarla atlatabilmesi için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini belirten Baran, "Ziraat Bankamızın Bankkart Başak Tedarik Zinciri Finansman Projesi ve Halk Bankamızın Paraf Ticari Kredi Kartı ile Güvenceli Tedarik Zinciri Finansmanı Projeleri ile üyelerimize güvenli ticaret sistemi içinde finansmana erişim imkanı sağladık. İstiyoruz ki üyemiz finansman ve tahsilat riski düşünmeden ticarete odaklanabilsin." ifadelerini kullandı. Baran, salgın sürecinde iş hacmi düşen üyelerin ve isteyen tüm vatandaşların faydalanabilmesi için çevrim içi eğitim platformu "Ankara Ticaret Akademisi"ni hayata geçirdiklerini bildirdi."E-Ticaret ve E-İhracat Seferberliği" projesini başlattıklarını belirten Baran, "Bir yıl içinde 1000 üyemizi, ihtiyacı olan her türlü eğitim ve donanım desteğini vererek e-ticaret ve e-ihracat yapabilir hale getirmeyi hedefliyoruz." bilgisini verdi.Baran, salgının, Türkiye'nin, Çin'in yanı sıra "dünyanın tedarikçisi" olarak kendini konumlandırabileceğini gösterdiğini vurgulayarak şunları kaydetti:"Ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel potansiyeline, tarihsel birikimine inanıyoruz. Türkiye coğrafi olarak önemli bir konumda. 3-4 saatlik uçuşlarla yaklaşık 40 ülkeye ulaşılabiliyor. Sadece hava yolu açısından değil, demir yolu ulaşımında da önemli bir merkez konumunda. Türkiye üretim yapısını yenileyerek, ithalatın önüne geçebileceği gibi ara mal üretimiyle önemli bir tedarik merkezi haline de gelebilir. İş gücü ile bu pozisyona çok uygun bir ülke."OSİAD Başkanı ve ATO Yönetim Kurulu Üyesi Süleyman Ekinci de salgın döneminde tedarik zincirlerinin koptuğunu, bu nedenle ham madde temini konusunda sıkıntı yaşandığını ifade etti. AA

"Akkuyu Nükleer GüçSantrali'ndeçatlak var" iddiasına yanıt

"Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde çatlak var" iddiasına yanıt CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın geçtiğimiz günlerde Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı süren Akkuyu Nükleer Güç Santrali temel betonunda çatlak olduğunu iddia etmesinin ardından Akkuyu Nükleer A.Ş.’den yapılan açıklamada, "iddialar asılsız" denildi. Akkuyu Nükleer A.Ş.’den iddialar üzerine yapılan yazılı açıklamada Akkuyu NGS, inşaat sahasındaki bütün çalışmaların Türk, Rus ve uluslararası kalite ve güvenlik ile ilgili düzenlemeler doğrultusunda Akkuyu Nükleer A.Ş., yüklenici şirketler, Fransız mühendislik grubu Assystem gibi bağımsız denetim kuruluşları ve T.C. Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK) tarafından gerçekleştirilen çok basamaklı ve sürekli denetimler altında yürütüldüğü kaydedildi.Açıklamada, yayınlanan görüntülerin, Akkuyu NGS tesisi kapsamındaki bina ve yapılara ait olmadığı belirtilerek, "Bu görüntülerin Akkuyu NGS inşaat sahasında bulunan yolun ve özel bir alanın bir kısmına ait olduğu görülmektedir. Herhangi bir binanın temeli olmayan bu beton yüzeyin üzerinde büyük bir iş makinesinin izleri görünmektedir. Bu tür makinelerin beton zemin ve temelin üzerine çıkması mümkün değildir. Videonun ilerleyen bölümlerinde Akkuyu NGS’nin 3 No’lu Ünitesi’ne ait türbin binasının temelinde çimento tesviyesi yapılan bir kısım görüntülenmektedir. Bina temelindeki taşıyıcı plaka görevini üstlenen beton zemin, binadan gelen yükün geniş alana dağılımı görevini üstlenir. Ayrıca temel yapısı için yeraltı sularına karşı su yalıtımını sağlayan bu beton yüzey, montaj alanı için daha düz bir zemin oluşturur ve böylece inşaat demirinden oluşturulan demir karkasların daha hassas bir şekilde yerleştirilmelerini sağlar" denildi.Açıklamanın devamında, temel yapısı için hazırlanan zeminin oluşturulmasında her zaman beton kullanılmadığı ifade edilerek, "Zemin bazen betonun yerine mıcır, çakıl veya kumdan oluşturulan katman şeklinde yapılır. Bu şekilde daha sonra üzerinde demir karkas montajı yapılması ve binanın temeli için düz bir saha oluşturulması sağlanır. Beton zeminde, tasarım parametreleri çerçevesinde herhangi bir değişikliğin olması, yapının rijitlik değerleri, inşa edilmekte olan binanın stabilitesini hiçbir şekilde etkilemez. Nükleer santralin bina ve yapılarının inşası için zeminin uygunluğu, bir dizi zemin araştırma çalışmaları sonucunda teyit edilmiştir" görüşlerine yer verildi.Akkuyu NGS inşaat sahasındaki tüm çalışmaların Türk, Rus ve uluslararası kalite ve güvenlik ile ilgili düzenlemeler çerçevesinde Fransız mühendislik grubu Assystem gibi bağımsız denetim kuruluşlarının yanı sıra Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK) tarafından denetlendiği kaydedilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:"Zeminden suyun çıktığı görüntüler de, inşaat çalışmaları esnasında yapılan olağan su tahliye işlemlerini göstermektedir. Yer altı su seviyesinin yüksek olması ve bu suyun temel çukuru oluşturma veya temel beton döküm çalışmaları için engel teşkil etmesi gibi durumlarda inşaat sahasında geçici olarak zeminin kurutulmasına yönelik bir dizi işlem gerçekleştirilir. Bu işlemler, temel yapısı için su yalıtımı aşamasına geçilinceye ve yer altı su seviyesinin üzerine çıkılıncaya kadar devam eder. Bu amaçla, inşaat çalışmalarının yürütüldüğü alanlarda, pompalar yardımı ile biriken suyun tahliye edilmesi amacıyla suyun birikeceği pompa çukurları açılır. Görüntülerde yer alan ve zeminden su çıkışı olarak gösterilen bölümlerde tam olarak bu çalışmalara aittir. Su seviyesinin düşürülmesi amacıyla kullanılan oluklar, pompa çukurları, su toplama kuyuları ve benzeri araç ve gereçler, iş teçhizatı ve makinelerinin çalışması ile, bitişik bulunan binaların inşası ve kullanılması için engel teşkil etmeyecek şekilde tesis edilir. Sadece inşaat aşamasında yürütülen çalışmaların ana nedeni Akkuyu NGS sahasında ayrıca drenaj sistemlerinin inşa edilmesinden ibarettir. Bu sistem sayesinde yer altı su seviyesinin düşürülmesi ve yağmur sularının bina ve yapılardan uzaklaştırılması sağlanacaktır." (DHA)

Kadınlardan, 'İşkenceci eşiniöldüren Melek serbest bırakılsın'çağrısı

Kadınlardan, 'İşkenceci eşini öldüren Melek serbest bırakılsın' çağrısı Antalya Kadın Platformu üyeleri, ellerini kelepçeleyip kendisini çıplak halde saatlerce döven eşi Ramazan İpek'i (36) av tüfeğiyle öldürmekten tutuklanan Melek İpek'in (31) serbest bırakılmasını istedi. Kadınlar, yazdıkları mektupları da İpek'e gönderdi. Antalya'nın Döşemealtı ilçesindeki evlerinde, 8 Ocak günü çıplak halde eşinin kelepçeli işkencesine maruz kalan Melek İpek'in arbede sırasında elindeki av tüfeğinin ateş alması sonrasında servis şoförü eşi Ramazan İpek, yaşamını yitirdi. Aradığı jandarma tarafından gözaltına alınan Melek İpek, ifadesinin ardından çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Olay sonrası sosyal medyada İpek'in serbest bırakılması için destek açıklamaları yapıldı.Antalya Kadın Platformu üyeleri de bugün İpek'in serbest bırakılması için basın açıklaması yaptı. Güllük Caddesi üzerindeki PTT Başmüdürlüğü önünde buluşan kadınlar, yazdıkları mektupları da cezaevinde bulunan İpek'e gönderdi. Antalya Kadın Platformu adına basın açıklamasını okuyan Ebru İntibal, “12 yıllık evliliği boyunca kocası tarafından şiddetin her türüne sistematik olarak maruz bırakılan Melek İpek, 8 Ocak günü yine çocuklarının gözü önünde işkence gördü; çıplak ve elleri kelepçeli halde saatlerce dayak yedi. Kendisini korumak için aldığı av tüfeği aralarında çıkan arbedede patladı ve şiddet faili koca Ramazan İpek öldü" dedi. İntibal açıklamasında Melek İpek'in öz savunma yaptığını kaydetti. Kadınları birlik olmaya davet eden İntibal, “Biz kadınlar bedenlerimiz, yaşamlarımız, haklarımız ve emeğimiz üzerinde tek söz sahibi olanlarız ve bizim olanı savunmak en meşru hakkımızdır. Şiddet karşısında ortaya koyduğumuz tüm savunma biçimleri meşrudur" diye konuştu. DHA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter