Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Monday, 06.10.2024, 08:08 PM (GMT)

News - Haberler

Genelgeyle kapatılan işletmelere kamu bankalarıicra takibi başlattı

Genelgeyle kapatılan işletmelere kamu bankaları icra takibi başlattı Genelgeyle kapatılan yeme-içme işletmelerine kamu bankaları icra takibi başlattı. TURYİD Başkanı Kaya Demirer: Bir taraftan kamu kapatacak, bir taraftan da kamu bankası borcunu öde diyor. Neyle ödeyeceğim? Yazarkasamda kilit var. Turizm Restaurant Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer, evin dışında yeme-içme sektöründe toplam 100 bin işletmenin faaliyet gösterdiğini, pandeminin ilk dalgasında yaklaşık yüzde 10’unun geri açılmadığını söyledi. İşletmeler bugün açılsa dahi yüzde 25-30’unun geri açılmayacağını tahmin ettiklerini vurgulayan Demirer, yıllık 135 milyar TL ciro sağlayan sektörün 2020 cirosunun 60-70 milyar TL’ye gerilediğini söyledi. “Bu sektör 2020’de tam 117 gün tamamen kapalı kaldı. Açık kaldığımız 248 günde de sürekli saat kısıtlaması vardı” diyen Demirer, bu dönemde hükümetten açılışta cansuyu nakit desteği ve borç ödemelerinin en az 6 ay ertelenmesini beklediklerini vurguladı. İşletmelerin kamu genelgesiyle kapalı kalmasına rağmen kamu bankalarının icra takibine başladığını vurgulayan Kaya Demirer ile sektörün yaşadığı krizi ve çıkış yollarını konuştuk.- Sektör olarak ne kadarlık bir ekonomiyi temsil ediyorsunuz?Sektörde 100 bin işletme var. 2019 yılı tahmini rakamlarına göre kayıtlı yeme-içme sektörünün tamamında (ev dışı tüketim) 2 milyon kişiye direkt istihdam sağlıyoruz. Tarım, hayvancılık, züccaciye, temizlik firmalarını da sayarsak 10 milyon kişiye iş sağlıyor. Çalışanların ağırlığı 18-35 yaş arası. Eğitim seviyesi nispeten daha orta seviye. Yani bu insanlar, bu alandan çıktıklarında yapacakları işler kısıtlı. Sektörümüz 2019’da 135 milyar TL’lik ekonomi yaratmıştı.- Pandemi en çok da sizin sektörünüzü vurdu. Ne kadarlık kaybınız var?Bu sektör 2020’de tam 117 gün tamamen kapalı kaldı. Genelge ile kapalı kalmak çok önemli. Ben istesem de açamıyorum. Bu anlamda tüm diğer sektörlerden ayrışıyoruz. AVM’lere birinci fazda da bir zorunluluk gelmedi, kendileri kapattı. Otellere de hiçbir zaman kapatın denmedi. Genelgeyle kapatılmış bir işletmeden kira istemek vicdana sığmaz. Hukuken de zemini sulandırıyor. Çünkü mal artık ayıplı mal oluyor. Evet, kiralayanın bir suçu yok ama benim de suçum yok. Açık kaldığımız 248 günde de sürekli saat kısıtlaması vardı. Ciro kaybına baktığımızda çok net bir biçimde yüzde 50 kayıp var. Enflasyonu da eklersek yüzde 60’lara giden kayıp var. 2021 de kapalı başladı, daha nereye gideceğini de bilmiyoruz. 2019 cirosu 135 milyar TL idi. 2020 cirosu 60-70 milyar TL arası bir yere düştü.- Paket servis var. Bu sizi ne kadar ayakta tutabilir?Paket servisi, restoran işletmeciliğinin alternatifi değil. Paket servisi 135 milyar liralık ekonominin içinde en fazla 4 milyar TL’dir. Yani yüzde 3. Yüzde 3’lük bir dilimi alternatif gibi göstermemek gerekiyor. Burada medya da hata yapıyor. İşletmeler o kadar da kötü durumda değil, paket servis ile iş yapıyor algısı yaratılıyor. Evet, birçoğumuz mecburiyetten paket servisine başladık. Markamızı da hatırlatmak adına. Ama bilin ki bu iş paket servisiyle kurtarılacak, idare ettirilebilecek bir iş değil. Paket servisini ne kadar köpürtsek, parlatsak yüzde 3’ten 5’e taşırız.TRENİN SON VAGONU- Şu anda en zordaki işletmeler hangileri? İlk dalgadan sonra kaç işletme açılmadı? Toplam sayı kaça çıkar?En zordakiler mart ayından bu yana kesintisiz kapalı olan barlar ve gece kulüpleri. Bu işletmelerde sahne alan sanatçılar, müzisyenler. Aynı şekilde düğün ve davet mekânları, kapalı konser salonları. Bu işletmeler sadece 2020’de yaptıkları 2 aylık ciro ile kaldılar. Üstelik en son onlar açılacak gibi görünüyor. Trenin son vagonu onlar yine. Devlet hata yaptı, hükümet yanlış karar alıyor demiyoruz, yurtdışında da benzer tedbirler var. Ancak ayrıştırmak gerekiyor sektörü. Bizim hissiyatımız, Ankara, konuyu sektör sektör ele almıyor. Sektör sektör konuları ele alıp kıt kaynaklarla kimi kurtarmak gerekiyor, ona bakmak lazım. İlk dalgada geri dönmeyen işletme sayısı yüzde 10 civarıydı. İkinci dalganın nerede biteceğini bilmediğimiz için açılmayacakların oranını bilmiyoruz. Ama bugün açılsa bu yüzde 10’un üzerine yüzde 25-30 daha geleceğini düşünüyoruz. Destek gelmezse ve süre uzarsa bu oran artacaktır. 100 bin civarındaki işletmenin yaklaşık 10 bini açılmadı. Net rakamları bilmiyoruz. Açıldığımızda göreceğiz açamayanların tam oranını.- Bu, kaç çalışanın işini kaybettiği anlamına gelir?100 bin işletmede 2 milyon çalışan var diyoruz. 10 bin işletme dersek 200 bin kişi olur. Tabii bunlar tahmini rakamlar. Net değil.ÖDEMELER GELDİ, KASADA PARA YOK- Pandemi başladığında, AVM yatırımcılarına, cadde mağazalarına ve kamuya çağrıda bulunmuştunuz. Bu çağrı ne kadar işe yaradı?AVM’ler çok net birinci dalgada dediler ki sizden kira almayacağız. Hakikaten büyük fedakârlık oldu. İkinci dalgada da aynısını tekrarladılar. Bazı istisnalar var. Ama cadde mağazalarında pek bu fedakârlığı görmedik. Feda kısmı biz kiracılarda oluyor, kâr kısmı kiralayanda kalıyor.- Peki kamuda?Tabii ki en büyük destek kısa çalışma ödeneği. Bunun devam etmesi çok çok önemli. Bu devletin verdiği çok önemli bir destek. KDV indirimini hazirana kadar uzattılar. Ne kadar istifade edeceğiz bilmiyoruz, çünkü kapalıyız. KDV indirimi olmasaydı zamlar kapıdaydı. Bu iki destek için teşekkür ediyoruz ancak yetmez. İlk dalgada herkes panik olmasın diye icra takipleri durduruldu. Ama ikinci dalgada bu olmadı. Devlet ilk fazda sigorta, muhtasar ve KDV alacaklarını erteledi. Bu sefer kasım ayında tahsil etti. Muhtasar ödemeleri geldi. SGK primlerinin ödemeleri varsa onlar geldi. Devlet, vergilerde yapılandırmaya gitti. Bu ay sonu ödenecek ilk taksit şubat sonuna uzatıldı. Ama kasada para yok, gelir yok, şubat sonunda ilk taksidi ödeyemezse ve ikinci taksit nisanda. İki kere üst üste ödeme olmazsa bu sefer yapılandırma bozuluyor. Eğer açılmalar olmayacaksa bunun en az 6 ay ertelenmesi lazım. Açılsak da hemen ödeyebilir miyiz o da belli değil, çünkü bekleyen o kadar çok ödeme var ki. Mart ayında yüzde 7.5 faizle kredi alanların şimdi ödemeleri geldi. Kamu bankasından kredi almış arkadaşımız var, icra takibi gönderiyorlar. Ya kamunun kapattığı işletmeyiz biz. Bir taraftan kamu beni kapatacak bir taraftan da kamu bankası bana borcunu öde diyor. Neyle ödeyeceğim, kapalıyım. Yazarkasamda kilit var. Bunların çözümü çok çok önemli.BÜYÜK BATTI MI BÜYÜK BATAR- Sektör olarak daha ne kadar dayanabilirsiniz?Bir firma 6 ay dayanırım der, diğeri 6 gün dayanacak gücüm yok der. Üyelerimiz içinde günlük cirosu 1 milyon TL olan işletmeler var. 117 gün kapalı kaldığında gitti 117 milyon lirası. Nasıl dayansın? Hangi banka ona kredi versin? Büyük battı mı büyük batar. Belki 1 milyon TL ciro yapanın yanında 3 bin 5 bin kişi çalışıyor.- Genel olarak bankaların sektöre bakışı nasıl?İyi değil. Kamu bankası icra takibi başlatıyor ama özel bankalar da geri kalmıyor. Her türlü korkuyu yayıyorlar, ödemezsen siciline yazarım diyorlar. Bu badireyi atlatıp yeniden toparlanacağımıza inanıyorum. Çok güçlü geleceğiz. O zaman biz de bankaları ayıracağız.- Sektörde borçluluk ne durumda?Kredi borcu olmayan ya da tedarikçisine borcu olmayan işletme yok. Tedarikçiler de felaket durumda, parasını alamıyorlar. Bu iş tarıma kadar gidiyor. Bir zincirleme gibi.CANSUYU VERİLMELİ- Nasıl bir çözüm bekliyorsunuz?Yeni Hazine ve Maliye Bakanı ile Merkez Bankası Başkanı, kemer sıkma dönemi bu dönem diyor. Ki benim üyem de yüzde 17.5, yüzde 25 faizle kredi almak istemiyor, ödeyemeyeceğim diyor. Geriye devletin nakit desteği kalıyor. Orada da kaynak kıt. O yüzden diyoruz ki sektörleri ayrıştırın. Ben 10 milyon istihdamla pozitif ayrışmam gerektiğini düşünüyorum. İlle de bize büyük hibe verin demiyoruz. Bir miktar işletmeler açılırken cansuyu verin. Daha çok vergi muafiyeti sağlayarak destek olun. Mesela 2021 yılı sonuna kadar KDV, muhtasar, SGK primlerini almayacağım de. O da nakit bize. Devlete ödemeyince tedarikçiye, kamu bankasına borcumu öderim. Bu aslında bir hibe değil, bir yatırım. Beni kurtarırsan yarın sana vergi ödemeye devam ederim.- Bu talepleri hükümete ilettiniz mi?Maliye Bakanımızdan toplantı bekliyoruz. İki ay oldu, artık bizi karşınıza alın, anlatalım. Üyemiz olsun olmasın o kadar çok mesaj alıyorum ki. Moral olarak da çöktü insanlar. Aşı programı belli olursa buna göre açılma takvimi de belli olur. Yine bu sektör kapalı kalacaksa kısa çalışma ödeneği devam etmeli. Kira konularının çözümü konusunda devlet yardımcı olmalı. İcra iflası durdurulmalı. Bütün kredilerin icra iflaslarıyla birlikte makul faizlerle 6 ay ya da 12 ay ertelenmesi sağlanmalı. Şehriban Kıraç

“Eşitlik Festivali”nde, 2007’de katledilen Hrant Dink de unutulmadı

“Eşitlik Festivali”nde, 2007’de katledilen Hrant Dink de unutulmadı “Eşitlik Festivali”nde şarkılar eşitlik için çokseslilikle söylendi, Hrant Dink de unutulmadı. Ayrımcılık temalı ve “İnsan Haklarına Eşit Erişim Projesi” kapsamında düzenlenen “Eşitlik Festivali” pandemi döneminde düzenlenen her etkinlik gibi çevrimiçi yapıldı.2007’de katledilen Hrant Dink de unutulmadı, ötelenen öteki diller ve halklar da! “Birlikte ve Çoksesli” çevrimiçi konser, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından desteklenen, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Sosyal Kültürel Yaşamı Geliştirme Derneği ve Karadeniz Kadın Dayanışma Derneği tarafından yürütülmekte ve “İnsan Haklarına Eşit Erişim Kampanyası Projesi” kapsamında “Ayrımcılık Temalı Film Günleri” sonrası final etkinliği olarak düzenlendi. “Haklar eşittir, eşitlik haktır” sloganıyla kapandı.Temel amacı ayrımcılık konusunda farkındalık yaratmak olan foruma, Ayşenur Kolivar, Fırat Tanış, Ruşen Alkar, Yılmaz Sütçü, Özlem Ağrı, Liana Benli ve Fotini Kokkala gibi sanatçıların şarkıları ve Pakrat Estukyan’ın hikâyesi heyecan kattı. Konser, Özlem Ağrı ve Fotini Kokkala’nın yorumladığı Zülfü Livaneli-Lefteris Papadopulos’a ait olan “Kardeşin Duymaz El Oğlu Duyar” eseri ve Beyoğlu görüntüleri ile başladı. Bülent Ortaçgil’den, “Beni Kategorize Etme”yi, Yılmaz Sütçü oldukça değişik bir klip ile seslendirdi. Pakrat Estukyan, Ruhi Su anekdodu ile halk ezgilerine değindi. Ve 19 Ocak 2007’de katledilen gazeteci Hrant Dink anısına, Şalik Şînokê / Mayro Kürt, Ermeni halk şarkısını, Liana Benli ve Rewşan yorumladı. Ayşenur Kolivar, aynı zamanda derleyici olarak, Hamiyet Kolivar’a ait Şenoz, Çayeli, Senoz Kaydesi ile ses verirken, Ruşen Alkar, Fırat Tanış ise sözleri Âşık Veysel’den “Beni Hor Görme” ile Türkçe, Kürtçe yorum ile devam etti. “Hiçbirimizin varlığı bir başkasına gölge olmasın, diye. Ve ayıran bizi pandemi olsun! Eşitlik, Kardeşlik ve Barış’ta buluşmak ümidi ile” sloganı ile yaklaşık 45 dakikalık program çok sayıda izleyici ile çevrimiçi tamamlandı. Emel Seçen

Sakatlığınedeniyle sezonu kapatan Perottiİstanbul’dan ayrıldı

Sakatlığı nedeniyle sezonu kapatan Perotti İstanbul’dan ayrıldı Sakatlığı nedeniyle sezonu kapatan ve sözleşmesi feshedilecek Perotti İstanbul’dan ayrıldı. F.Bahçe’de Mesut Özil transferinin heyecanı olağanca hızıyla sürerken diğer yanda talihsiz bir veda yaşandı. Sezon başı Roma’dan transfer edilen Perotti, İstanbul’dan ayrıldı. Ameliyat olacak Arjantinli yıldızın uzun süre sahalardan uzak kalması bekleniyor. Operasyon sonrası oyuncunun kontratı feshedilecek. Sezon başında uzun pazarlıklar sonrasında kadroya katılan Diego Perotti 10. haftadaki Beşiktaş maçında sakatlanmış ve diz bağının kopmak üzere olduğu açıklanmıştı. 32 yaşındaki Arjantinli oyuncu, bu sezon 4 maçta sahaya çıkarken, toplamda 3 kez fileleri sarsmıştı. Başkan Ali Koç Perotti hakkında, “Perotti bir riskti. Ne yazık ki talihsiz bir şekilde sakatlığı tekrarladı. Bu sezon artık kendisinden faydalanamayacağız. Yaptığımız anlaşma çerçevesinde adımlarımızı atacağız” ifadelerini kullandı. Hilmi Türkay

15 köklüdevlet lisesinin eğitim vakıflarının kurduğu TEVDAK’tan karneönerisi

15 köklü devlet lisesinin eğitim vakıflarının kurduğu TEVDAK’tan karne önerisi Türk Eğitim Vakıfları Dayanışma Konseyi (TEVDAK) Liseleri Eğitim Derneği Genel Sekreteri Dr. Sakin Öner, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2020-2021 öğretim yılı birinci dönem notları ile aldığı kararı yeniden gözden geçirmesi gerektiğini belirterek “Uzaktan eğitim sürecinde öğrenciler arasında eğitime ulaşım eşitliği sağlanmadan hiçbir not verilmemelidir. İnternet ve tableti/ bilgisayarı/televizyonu/akıllı telefonu olmadığı için uzaktan eğitim derslerini takip edemeyen milyonlarca öğrenciye ne notu vereceksiniz? Bu öğrencilere derslere katılmadılar diye zayıf not mu vereceksiniz?” dedi. Dr. Öner, bakanlığın daha önce uzaktan eğitim sürecinin sınavla değerlendirilmeyeceğini açıkladığını ve buna göre yönetmelik değişikliği yaptığını ancak buna rağmen sınavların yapıldığını ve buna göre yönetmelikler değiştirildiğini hatırlatarak şunları söyledi: “Buna göre, liselerin bir kısmı yüz yüze sınavları yapmış, bir kısmı ise 4 Kasım 2020’de okullar tamamen uzaktan eğitime geçilince sınavları yapamamıştı. Bakanlığın birinci dönem notları ile ilgili aldığı karara göre, liseler için birinci dönem notları ikinci dönem yapılacak sınavlar üzerinden verilecek. İlk ve ortaokul öğrencilerinin birinci dönem notları ile ilgili ise peş peşe iki çelişkili karar açıklanmıştır. Önce sınav yapılan sınıflar için sınavlarına göre karne notu verileceği açıklanmıştı. Son yapılan ani değişiklikle sınav notlarının hesaba katılmayacağı ve değerlendirmenin ders etkinliklerine katılım üzerinden verileceği açıklanmıştır.”EŞİTSİZLİK KALKMALIAcilen uzaktan eğitim sürecindeki eşitsizliklerin ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayan Dr. Sakin Öner, şu önerilerde bulundu: “Hiçbir şey yapamıyorsanız, uzaktan eğitime ulaşamayan öğrencilere sömestr tatili, hafta sonu tatilleri ve hatta yaz tatilinde okullarında telafi yani geri besleme programları uygulanmalıdır. Bunun sonucunda yapılacak sınav sonuçlarına göre sınıf geçme notu verilmelidir. Bakanlığın özellikle merkezi sınavlara girecek ortaokul son sınıf ve lise son sınıf öğrencilerinin ortalamalarını etkileyecek ve mağduriyetlerine yol açacak düzenlemelerden kaçınmalıdır. Ayrıca gerek liselerde gerekse ilk ve ortaokullarda sınava giren öğrencilerinin dönem notlarında değerlendirmeye alınmaması da ileride hukuki sonuçlar doğuracaktır. Önerim, Milli Eğitim Bakanlığı’nın üniversite öncesi eğitimin her kademesinde 2020- 2021 öğretim yılı birinci dönem notu vermemesi, ikinci dönemde yüz yüze yapılacak sınav/değerlendirme/katılım sonuçları ve birinci dönemde yapılan sınav sonuçları birlikte değerlendirilerek sınıf geçme notu verilmelidir. Uzaktan eğitime ulaşamayan öğrencilere ise yapılacak telafi/geri besleme programları sonucunda yapılacak sınavlara göre sınıf geçme notu verilmelidir. Pandemi sürecinde yüz yüze eğitim alamadıkları için mağdur olan öğrencileri yanlış değerlendirmelerle daha fazla mağdur etmeyelim.”NOT DÜZENLEMESİ YARGIDAEğitim-İş Sendikası, Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü’nün, uzaktan eğitimde öğrencilerin puanla değerlendirilmesine ilişkin düzenlemesinin iptali için Danıştay’da dava açtı. Sendikadan yapılan açıklama şöyle: “Söz konusu düzenleme ile okula devam bir tarafa uzaktan eğitim sürecine imkânsızlıklar nedeniyle katılamayan tüm öğrencilere not verilmesi istenmektedir. Genelge ile ilkokullarda 4. sınıf, ortaokullar ve imam hatip ortaokullarında şimdiye kadar yapılabilmiş olan yazılı sınavların dönem sonu puanına eklenmemesine ancak öğrenci velilerinin talep etmesi halinde bu yazılı sınavların da dahil edilmesine karar verilmiştir. Bu uygulamayı izah etmek dahi olanaksızdır. Şimdiye kadar yapılmış olan yazılı sınavlara bilindiği kadarıyla ülke genelinde öğrencilerin yaklaşık yüzde 30’u katılmıştır. Geri kalan öğrencilerin ise bu sınavlara katılamadıklarından yazılı sınav puanları söz konusu değildir. İdare dava konusu düzenleme ile bu yazılı sınavların öğrencinin puanına eklenip eklenmemesini öğrenci velisinin isteğine bırakmıştır. Bu halde bir kısım öğrencilerin puanlarına yazılı sınavlar dahil edilecek bir kısmına ise dahil edilmeyebilecektir. Bunun kararı da velinin talebine göre belirlenecektir. Söz konusu uygulama bilimsellik, eşitlik ve genellik, eğitimde fırsat eşitliği ilkelerine bütünüyle aykırıdır.”ÖĞRENME KAYIPLARI İÇİN ACİL EYLEM PLANI ÖNERİSİ: 6 HAFTALIK YAZ TATİLİEğitim uzmanı Hatice Yılmaz salgın nedeniyle oluşan öğrenme kayıpları için acil önlem planı oluşturulması gerektiğini belirterek “Özellikle dezavantajlı ailelerin yaşadığı bölgelerde daha fazla ve farklı önlemler almaya ihtiyaç olduğu açıktır” dedi. Yılmaz, telafi için bu yıl yaz tatilinin dört ya da altı haftaya düşürülebilineceğini söyledi. Yılmaz’ın önerileri şöyle: “Dezavantajlı çocukların devam ettiği okulların bilgisayar sınıfları ve kütüphaneleri daha fazla zenginleştirilerek ders bitiminde çocukların çalışabileceği şekle dönüştürülebilir. İsteyen öğrenci akşam saat 21.00’e kadar okulda kalıp öğretmen gözetiminde ders çalışabilmeli. Okulda kalan öğrencilere belediye aşevlerinden yemek verilebilmelidir. Öğrencilerin öğrenme kayıplarını belirlemek için bir ölçme sistemi geliştirilip, eksiklerin nasıl giderilmesi gerektiği ile ilgili okula, velilere ve öğrencilere geri bildirimde bulunulabilir.Okul açılıncaya kadar ya da okulların açıldığı ilk hafta yapılacak bu ölçme, telafi programları için yol gösterici olacaktır. Toplumun üçte birini doğrudan, geriye kalanını da dolaylı olarak ilgilendiren eğitimle ilgili atılacak adımların ve alınacak önlemlerin bir an evvel açıklanmasını bekliyoruz.”SINAVLARA GİRECEKLERE...Yılmaz’ın bu yıl LGS’ye girecek 8. sınıf öğrencileri ve YKS’ye girecek 12. sınıf öğrencilerine yarıyıl tatil önerileri de şöyle: - Merkezi sınavlara hazırlanan sizler için üç haftalık tatil altın değerinde. Önceliğiniz üç haftalık tatilin her gününü saat saat programlamak olsun.Unutmayınız ki bu süreçte yapacağınız tüm çalışmalar kendi geleceğiniz içindir. Gelecekten beklentiniz ne kadar yüksek ise o kadar disiplinli çalışmak sizlerin öncelikli seçimi olmak zorundadır. - Sınavda sorumlu olduğunuz her dersle ilgili kaç konuyu tekrar etmeniz gerektiğini belirleyerek çalışma programını oluşturun. - Bir konuyla ilgili doğru tekrar yapmak için önce konunun bütününe göz atıp hatırlanamayan başlıkların altını okuyun. - Tekrar ettiğiniz konu ile ilgili yardımcı kaynaklardan ve MEB’in yayımlamış olduğu çalışma kitaplarından kendinize sürekli test uygulayın. - Test uygulama sonucunda önce yanlışlarınızı, daha sonra bu yanlışları neden yaptığınızı belirleyip doğrularını öğrenin. - Herhangi bir konunun hangi bölümünü anlamadığınızı bulmak için kendinize üst üste üç test uygulayın. Üç testte yanlış yaptığınız soruların benzer olduğunu ve konunun neresini anlamadığınızı size gösterecektir. - Öğretmenler sizin rehberinizdir ama öğrenme işlemi sadece ve sadece sizin kendi kendinize yapacağınız çalışma ile gerçekleşir. Her konuya “ben öğretmen olsaydım nasıl öğretirdim” diye yaklaşırsanız çok daha kolay öğrenirsiniz. - Yeni sınav sistemi sizden ezberlemenizi değil, öğrenmediğiniz her konunun mantığını kavramış olmanızı ve öğrendiğiniz bilgiyi nerede ve nasıl kullanabileceğinizin farkında olmanızı bekliyor. Dolayısıyla hiçbir konuyu ezberlemeye çalışmayın. - Çalışırken yapamadığınız, mantığını anlamadığınız soruları, okul açıldığında öğretmenlerinize sormak üzere işaretleyin.. - LGS’ye hazırlanan öğrencilerin, MEB’in yayımladığı örnek soruları mutlaka çözmeleri gerekmektedir. Figen Atalay

Cumhuriyet Gazetesi dayanışmasıbüyüyor. 20 Ocak 2021 tarihli okur dayanışmasıilanları

Cumhuriyet Gazetesi dayanışması büyüyor. 20 Ocak 2021 tarihli okur dayanışması ilanları Basın İlan Kurumu'nun gazetemize yönelik ilan cezalarına karşı okurlarımızın 'dayanışması' büyüyerek sürüyor. Cumhuriyet'e 'dayanışma ilanları'yla büyük güç veren gazetemizin gerçek sahibi okurlarımızın sayfalarımızda yayımlanan ilanlarına dijital dünyadaki sesimiz www.cumhuriyet.com.tr'de de yer vereceğiz. BASKI SÜRÜYOR, DAYANIŞMA BÜYÜYOR, OKURLARI CUMHURİYET'İ YALNIZ BIRAKMIYOR! BASIN İLAN KURUMU'NUN CUMHURİYET'E YÖNELİK İLAN KESME CEZALARINA KARŞI OKURLARIMIZ DAYANIŞMA İLANLARI VERİYOR, BAĞIMSIZ VE GÜÇLÜ CUMHURİYET'E DESTEK OLUYOR. DAYANIŞMA İLANLARI HAKKINDA BİLGİ İÇİN AŞAĞIDAKİ İLETİŞİM BİLGİLERİNİ KULLANABİLİRSİNİZ./Archive/2021/1/20/035751390-ana.png/Archive/2021/1/20/035800546-1.png cumhuriyet.com.tr

Biden'ın yemin töreni hakkında neler biliniyor ve bekleniyor?

20 Ocak günü ABD'nin başkenti Washington DC'de Joe Biden başkan, Kamala Harris de başkan yardımcısı olmak üzere yemin edecek ve görev süreleri resmen başlayacak. Yemin töreniyle ilgili sorular ve yanıtları:Habere Gitmek için Tıklayın

The Serpent: 'Hippi katili' Charles Sobhraj'ın hayatı, BBC-Netflix ortak yapımı diziyle yeniden gündemde

1970'li yıllarda, Güney Doğu Asya seyahatindeki Batılı hippileri hedef alan seri katil Charles Sobhraj'ın hayatı, çekilen bir dizi ile yeniden gündemde. BBC ve Netflix ortak yapımı olan Serpent isimli 8 bölümlük dizi, ismi en az 20 cinayetle anılan Sobhraj'ın hayatına ve işlediği düşünülen suçlara ışık tutuyor.Habere Gitmek için Tıklayın

YARIN, günlerden Cumhuriyet Kitap!

Türkçe Haberler En Son Başlıklar YARIN, günlerden Cumhuriyet Kitap! Cumhuriyet Kitap Dergi’nin YARIN yayınlanacak 1614’üncü sayısının kapağında; Türkiye’de karikatürün öncüsü büyük usta Turhan Selçuk yer alıyor. Desen Yayınları’nca ustanın kendi zamanının çok ötesindeki çizgilerine farklı bir bakış olanağı sunmak amacıyla tasarlanan, üç ciltlik Turhan Selçuk Seçkisinin ilk kitabı Siyasetin Göbeği yayımlandı. Usta gazeteci ve yazarlar Şükran Soner ve Zeynep Oral’ın yazıları... Kitap Dergi, YARIN gazeteniz Cumhuriyet’le birlikte... /Archive/2021/1/20/004201279-1614-kitap-kapak-ic.jpg YARIN yayınlanacak 1614’üncü sayımızın kapağında; Türkiye’de karikatürün öncüsü büyük usta Turhan Selçuk yer alıyor. Desen Yayınları’nca ustanın kendi zamanının çok ötesindeki çizgilerine farklı bir bakış olanağı sunmak amacıyla tasarlanan, üç ciltlik bir Turhan Selçuk Seçkisi yayımlanıyor.Seçkinin ilk kitabı Siyasetin Göbeği yayımlandı. Seçkinin diğer kitapları, Manzara-i Umumiye ve İnsan Denen Garip Hayvan olacak.Siyasetin Göbeği; ustanın 1950-1995 yılları arasında yayımlanmış ve büyük yankı uyandırmış 80 karikatürünü bir araya getiriyor.Turhan Selçuk’un, sistemin genel bir portresini yansıtmak üzere koltuk sevdalısı siyasetçilere yer verdiği Siyasetin Göbeği; yoksulluğun, adaletsizliğin ve yozlaşmanın hüküm sürdüğü, gerçeklerin çarpıtıldığı bir siyasal düzeni odağına alıyor. İkiyüzlülüğün, açgözlülüğün ve çürümenin siyaseti nasıl ele geçirdiğini incelikle gözler önüne seriyor.Sanat yaşamı boyunca karikatürün ne olduğu ve ne olması gerektiği üstüne kafa yoran Selçuk, toplumsal öngörü yeteneği ve zamanının ötesindeki yapıtlarıyla şaşırtmayı sürdürüyor.Usta gazeteci ve yazarlar Şükran Soner ve Zeynep Oral’ın yazıları...Üçüncü sayfamızda M. Sadık Aslankara; ‘Edebiyat ve eleştiri’ başlıklı yazısıyla yer alıyor.Derya Soğuk, Alberto Manguel ile Kütüphanemi Toplarken kitabını konuşuyor.Nurbanu Kablan, Virginia Woolf’un şah yapıtı Deniz Feneri’ni inceliyor.Feridun Andaç, Çehov’u merceğe alıyor.Erol Toygun, Enis Batur’la Karanlık Oda Şarkıları kitabı üzerine söyleşiyor.Gamze Akdemir, Cengiz Taşçı ile İnsanlığın Sonu mu? kitabını konuşuyor.Levent Cantek, Yekta Kopan ve Levent Gönenç’in Sarmaşık’ını inceliyor.Y. Bekir Yurdakul, Ülker Kurtcan’ın İşaretlerin Peşinde’sini değerlendiriyor.Emek Yurdakul, dört yeni çocuk kitabını tanıtıyor.Mustafa Başaran, Bulmaca köşemizde bir düşün trafiğine daha davet ediyor.Vitrindekiler okuma listenize yetkin bir rehber sunmayı sürdürüyor.Kitap Dergi, YARIN gazeteniz Cumhuriyet’le birlikte...Unutmayın, her gün Cumhuriyet, her perşembe Cumhuriyet Kitap okunur!İyi okumalar... Cumhuriyet Kitap Eki

SelçukÖzdağ'a saldıranÜlküOcaklarıyöneticisi Abdurrahman Gülseren'in Erdoğan'ıtehdit ettiği görüntüler ortayaçıktı

Selçuk Özdağ'a saldıran Ülkü Ocakları yöneticisi Abdurrahman Gülseren'in Erdoğan'ı tehdit ettiği görüntüler ortaya çıktı Selçuk Özdağ’a saldıran Ülkü Ocakları yöneticisi Abdurrahman Gülseren'in AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı tehdit ettiği görüntüler ortaya çıktı. Gülseren, ''Erdoğan günümüzün 3. Abdülhamid’i 2. Abdülhamid’i biz indirdik üçüncüsünü de biz indireceğiz inşallah'' diyerek tehditler savurdu. Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a Ankara'da düzenlenen silahlı ve sopalı saldırının tutuklanan Ülkü Ocakları yöneticisi Abdurrahman Gülseren'in Erdoğan'ı tehdit ettiği video ortaya çıktı.Terakki Mecmua Sohbetleri İttihat Terakki ve Milliyetçilik başlığıyla YouTube’da arkadaşıyla yaklaşık 45 dakika uzunluğunda bir video çeken Abdurrahman Gülseren, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili şu sözleri sarf ediyor:“Erdoğan günümüzün 3. Abdülhamid’i 2. Abdülhamid’i biz indirdik üçüncüsünü de biz indireceğiz inşallah. Erdoğan kendine Abdülhamid’i rehber alan bir adam. Biz de Erdoğan’a karşı ittihatçıları rehber alan bir adamız.”ÖZDAĞ, VİDEOSU VAR DEMİŞTİSilahlı saldırıya uğrayan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Halk TV'de katıldığı programda saldırıda tutuklanan Gülseren'in videosunu gündeme getirerek Erdoğan'ın tehdit edildiğini ifade etmişti. cumhuriyet.com.tr

SelçukÖzdağ: Bana saldıran kişi 'Erdoğan'ıtehdit etti'

Selçuk Özdağ: Bana saldıran kişi 'Erdoğan'ı tehdit etti' Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, katıldığı canlı yayında kendisine yapılan saldırıyla ilgili konuştu. Saldırganların AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı tehdit ettiğini söyleyen Özdağ, ''Tutuklanan bir kişinin videosu var bizde. 1. Abdülhamit’i de 2. Abdülhamit’i de biz indirdik. 3. Abdülhamit Erdoğan. Onu da indireceğiz'' açıklamasında bulundu. Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a Ankara'da düzenlenen silahlı ve sopalı saldırının görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde Selçuk Özdağ’ın darbedildiği anlar cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. Öte yandan Selçuk Özdağ’a saldıran iki kişi de tutuklandı.Halk TV’de yayınlanan Kayda Geçsin programına konuk olan Selçuk Özdağ, ''Tutuklanan bir kişinin videosu var bizde. 1. Abdülhamit’i de 2. Abdülhamit’i de biz indirdik. 3. Abdülhamit Erdoğan. Onu da indireceğiz'' tehditlerini savurduğunu iddia etti.''KAN KAYBINDAN ÖLEBİLİRDİM''Özdağ, ''Sol elimde parmaklarım kırıldı. Onlarla mücadele ettik. Şoförüme silah dayayıp arabaya soktular. Eğer geç kalsaydık, kan kaybından ölebilirdim'' ifadelerini kullandı. cumhuriyet.com.tr

Mersin Valiliği'nden Akkuyu Nükleer GüçSantrali'ndeki patlamaya dair açıklama

Mersin Valiliği'nden Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ndeki patlamaya dair açıklama Mersin Valiliği, Akkuyu Nükleer Güç Santrali bölgesindeKİ patlamaya dair açıklama bulundu. Mersin Valiliği'nin açıklamasında, "Akkuyu Nükleer Güç Santrali bölgesinde bugün yapılan planlı patlatma sonucu patlamanın etkisiyle Büyükeceli bölgemizde ev ve seralarda meydana gelen zararların tespitine yönelik zarar tespit komisyonu kurulmuş olup gerekli çalışmalara başlanmıştır" ifadeleri yer aldı.AYRINTILAR GELİYOR... cumhuriyet.com.tr

Murat Ağırel: Ailemle beraberken arabaylaönümükestiler

Murat Ağırel: Ailemle beraberken arabayla önümü kestiler Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, ezaevinden çıktıktan sonra yaşadıklarını katıldığı canlı yayında açıkladı. Ağırel, ''Cezaevinden çıktıktan sonra eşim ve çocuğumla birlikte bir yere gittik. Bir aracın içerisinde dört kişi gördük. Aileme bir şey söylemedim ama ben tedirgin oldum. En son o kişileri ertesi gün araçla geçerken; yine eşim ve çocuğumla, bir araç gelip önümüzü kesti'' ifadelerini kullandı. Daha önce uyuşturucu baronu Naci Şerif Zindaşti'nin adamlarından tehdit aldığını ve savcılığa başvurduğunu söyleyen Ağırel, "Savcılık bununla ilgili takipsizlik verdi" dedi. Gazeteci Murat Ağırel, ailesiyle birlikte yaşadıklarını Halk TV'de anlattı. Ağırel, arabayla önünün kesildiğini, suç duyurusunda bulunduğunu ama sonuç çıkmadığını söyledi. Ağırel, ailesiyle yaşadığı olayı şöyle anlattı:''Cezaevinden çıktıktan sonra eşim ve çocuğumla birlikte bir yere gittik. Bir aracın içerisinde dört kişi gördük. Aileme bir şey söylemedim ama ben tedirgin oldum. En son o kişileri ertesi gün araçla geçerken; yine eşim ve çocuğumla, bir araç gelip önümüzü kesti. Selektör yaptım, kornoya bastım… Ben sadece eşime baktım, arka arkaya gitmeye başladım ve bir önceki gün gördüğümüz araç oradaydı. Mecburen üzerlerine sürdüm. Bu konuyu; Maltepe’deki emniyet güçleri, kaymakam, belediye başkanı, güvenlik birimleri biliyor. Bunlarla ilgili suç duyurusunda bulunduk, sonuç yok''''İLLA BİRİNİN ÖLMESİ Mİ GEREKİYOR?''Silah karşıtıyım ama silaha başvurdum, ağır cezada yargılandığım için silah vermiyorlar diyen Ağırel, ''Ailemi, canımı koruyabilmek için yerel yöneticilere “Ben artık güvenli bir yere geçmek istiyorum” dedim. İlla birinin ölmesi mi gerekiyor? Ortak tepki verebilmek için birinin katledilmesi mi gerekiyor'' dedi.''HRANT DİNK KATLEDİLDİ''Ağırel, ''Bu topraklarda Hrant Dink katledildi. Bugün 14’üncü yılı. Yapan insanlar, failleri belliyken; biz bugün hâlâ bugün Hrant Dink’in katillerinin bulunamadığından bahsediyoruz. Uğur Mumcu’nun, Ahmet Taner Kışlalı’nın, Bahriye Üçok’un katilleri nerede? Nerede bu insanlar'' diye sordu.''NACİ ŞERİF ZİNDAŞTİ'NİN ADAMLARINDAN TEHDİT ALDIM'' Daha önce uyuşturucu baronu Naci Şerif Zindaşti'nin adamlarından tehdit aldığını ve savcılığa başvurduğunu söyleyen Ağırel, "Savcılık bununla ilgili takipsizlik verdi" ifadelerini kullandı. cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter