Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Monday, 06.10.2024, 09:39 AM (GMT)

News - Haberler

Kadıköy'de yaşlıkadınaşiddet uygulayan bakıcıgözaltına alındı

Kadıköy'de yaşlı kadına şiddet uygulayan bakıcı gözaltına alındı Kadıköy'de, Özbekistan uyruklu bakıcının, çalıştığı evdeki yaşlı kadına olan sözlü ve fiziki saldırıları cep telefonu kamerasına yansımıştı. Bakıcı R.R. gözaltına alındı. Olay geçtiğimiz günlerde Göztepe Mahallesi Ortabahar Sokak'ta meydana geldi.Özbekistan uyruklu olduğu iddia edilen 28 yaşındaki R.R. isimli kadın bakıcı, yaşlı kadına fiziksel şiddet uygulayarak, cinsel içerikli sözlü tacizlerde bulunmuş, bakıcının bir arkadaşı tarafından cep telefonu kamerasına kaydedilen görüntüler ortaya çıkmıştı.Yaşlı kadının yeğeninin şikayeti üzerine polis ekipleri bakıcıyı yakalamak için çalışma başlattı.Yapılan çalışmalar sonucunda bakıcı R.R. gözaltına alındı./Archive/2021/1/19/164905476-kadikoyde-yasli-kadina-siddet-bakici-gozaltina-alindi_1.jpg DHA

Sivasspor eksi 8 derecede idman yaptı

Sivasspor eksi 8 derecede idman yaptı Süper Lig’de Perşembe günü Fenerbahçe ile karşılaşacak olan DG Sivasspor, antrenmanını sıfırın altında 8 derecede yaptı. Süper Lig’de Perşembe günü Fenerbahçe ile karşılaşacak olan DG Sivasspor, antrenmanını sıfırın altında 8 derecede yaptı.Süper Lig’in 20. haftasında sahasında Fenerbahçe ile karşılaşacak Sivasspor, mücadelenin hazırlıklarını bugün yaptığı antrenmanla sürdürdü.Hava sıcaklığının eksi 8 derece olduğu bir ortamda Teknik Direktör Rıza Çalımbay ve yardımcıları yönetiminde kulüp tesislerinde basına kapalı olarak gerçekleştirilen antrenman ısınma koşusuyla başladı. Ardından 3 grup halinde 5’e 2 top kapma, pas ve pres çalışması yapan Yiğidolar, daha sonra geniş alan çok pas çalışması yaptı. Kırmızı-beyazlılar son bölümde ise çift kale maç yaptı. Antrenmanda yeni transfer Alaaddin Okumuş da yer aldı.Sivasspor ile Fenerbahçe 21 Ocak 2021 Perşembe günü saat 19.00’da Yeni 4 Eylül Stadyumu’nda karşılaşacak. Mücadelede Yaşar Kemal Uğurlu düdük çalacak. İHA

Öldürülen suçörgütüliderinin mezarıbaşında cinayet

Öldürülen suç örgütü liderinin mezarı başında cinayet Antalya'da 19 Ağustos 2020’de uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülen, cenazesi İstanbul'da toprağa verilen Azeri suç örgütü lideri "Lotu quli" lakaplı Nadir Salifov'un mezarı başında işlenen cinayetin şüphelisi yakalandı. Geçtiğimiz pazar günü saat 21.30 sıralarında Salifov'un mezarını ziyaretine geldiklerini söyleyen Azerbaycan uyruklu Kanan I. ile arkadaşı Ali Hasmiov arasındaki tartışma cinayetle sonuçlandı. Ali Hasmiov'un vurularak öldüğü olayla ilgili yakalanan şüpheli Kanan I.’nın, "Aramızda husumet vardı" dediği öğrenildi. Esenyurt, Esenkent mahallesi, Gülvadi mezarlığında 17 Ocak'ta  meydana gelen olay polis kayıtlarına göre şöyle gelişti; Saat 21.30 sıralarında Azerbaycan uyruklu Kanan I.(29), Nadir Salifov’un mezarına ziyarete geldi. Kanan I., burada yine mezarlık ziyaretine gelen daha önceden tanıdığı Ali Hasmiov (27) ile karşılaştı. Önceden aralarında husumet bulunduğu öğrenilen bu iki kişi arasında tartışma yaşandı.  Tartışmanın büyümesi üzerine Ali Hasmiov, yanında bulunan tabanca ile Kanan I.’yı bileğinden yaraladı. Daha sonra Hasmiov'un elinden silahı alan Kanan I., onu başından vurdu.  Hasmiov, olay yerinde hayatını kaybetti.TEDAVİ OLMAYA GİDİNCE YAKALANDIEsenyurt'ta özel bir hastaneye giden şüpheli Kanan I.,  bileğindeki kurşun yarasını tedavi ettirmek istedi ancak hastane yetkilileri, onun tabancayla vurulduğunu belirleyerek durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen Cinayet Büro Amirliği ekiplerine önce çelişkili ifadeler veren Kanan I., daha sonra mezarlıkta işlediği cinayeti itiraf etti. Bunun üzerine eski suç örgütü liderinin mezarına giden ekipler, Ali Hasmiov’un cesedi ile olayda kullanılan silahı buldu.3 KİŞİ GÖZALTINA ALINDICinayet Büro Amirliği ekipleri, şüpheli Kanan I. ile olay sırasında mezarlıkta olduğu tespit edilen eşi Lale M.(34) ve onun ev arkadaşı Aynur I.(44) 'ı da gözaltına aldı. Gayrettepe'de bulunan Asayiş Şube Müdürlüğünde sorgulanan şüphelilerden Kanan I'nın,  arkadaşı olan Ali Hasmiov'la mezarlık ziyaretine gittiklerini bu sırada aralarında çıkan kavgada önce kendinin vurulduğunu,  daha sonra kendisini korumaya çalışırken arkadaşının vurulduğunu söylediği öğrenildi.ADLİYEYE SEVK EDİLDİLERCinayet Büro Amirliğinde işlemleri tamamlanan Kanan I. ile eşi Lale M. ve ev arkadaşları Aynur I. Büyükçekmece adliyesine sevk edildi. Polis esrarengiz olayla ilgili soruşturmanın çok yönlü sürdüğünü söyledi.NADİR SALİFOV Suç örgütü liderlerinden Lotu quli lakaplı Nadir Salifov, Antalya'nın Serik'e bağlı Boğazkent mahallesinde bir restoranda uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Nadir Salifov'un Beşiktaş'ta kurşun yağmuruna tutularak öldürülen Rovşan Caniyev cinayetinin azmettiricisi olduğu iddia ediliyordu. Bu nedenle Nadir Salifov'a yönelik iki saldırı hazırlığı,  polis tarafından son anda önlenmişti. Salifov, 2018 yılında  göz altına alınmış,  sınır dışı edilerek Azerbaycan'a gönderilmiş ve ülkeye girişi yasaklanmıştı. (DHA)

BioNTech ve Pfizer'in AB ile yaptığıaşısatışsözleşmesi açıklanacak

Türkçe Haberler En Son Başlıklar BioNTech ve Pfizer'in AB ile yaptığı aşı satış sözleşmesi açıklanacak Pfizer ile BioNTech şirketlerinin Avrupa Birliği (AB) ile yeni tip koronaviraüse (Covid-19) karşı geliştirilen aşının satışı için yaptıkları sözleşmenin açıklanacağı bildirildi. /Archive/2021/1/19/134615389-asi.jpgAB Komisyonunun sağlıktan sorumlu üyesi Stella Kyriakides, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulunda AB'nin aşı stratejisi hakkındaki oturumda milletvekillerinin şeffaflık eleştirilerini yanıtladı.Kyriakides, Komisyon olarak şeffaflık konusunda endişeye mahal vermek istemediklerini ve aşı alımı yaptıkları şirketlerle bu konuda çalışmalar yürüttüklerini söyledi.Kyriakides, "BioNTech ve Pfizer sözleşmelerini açıklamayı kabul ettiler. Diğer şirketlerle de bu konuda ilerleme sağlamak için çalışıyoruz. Ancak fiyat gibi sözleşmede gizli kalması gereken bilgileri açıklamak için şirket kabul etmedikçe tek taraflı karar alamayız." dedi.Kyriakides, sözleşmedeki hangi bilgilerin kamuoyuna açıklanacağına dair ayrıntı vermedi.AB Komisyonu, bugüne kadar aşı geliştiren şirketlerle üye ülkeler adına yaptığı 6 sözleşmeyle yaklaşık 2,3 milyar doz alabilecek konuma geldi. AB, opsiyonlar dahil olmak üzere BioNTech-Pfizer ile 600 milyon, AstraZeneca ile 400 milyon, Sanofi-GSK ile 300 milyon, Johnson and Johnson şirketiyle 400 milyon, CureVac ile 405 milyon, Moderna ile 160 milyon doz aşı almak için sözleşme imzaladı.ÖZELLİKLE AVRUPA PARLAMENTOSUNDAN BASKI GELİYORAncak Komisyonun sözleşmeleri hangi şartlar altında yaptığını açıklaması için özellikle Avrupa Parlamentosundan baskı geliyor.Bu çerçevede Alman şirketi Curevac ile yapılan sözleşmeyi AP milletvekillerinin görebileceği geçen haftada duyurulmuştu. Fakat sözleşmeyi inceleyen milletvekilleri, kendilerine gösterilen kopyada fiyat bilgisi, AB'nin ödediği peşinat ve ne kadar aşının ne zaman teslim edileceği gibi bilgilerin üzerinin kapatıldığını söyledi. Sözleşmeyi gören milletvekillerinden AP Çevre, Halk Sağlığı ve Gıda Güvenliği Komitesi Başkanı Pascal Canfin, belgeyi sıkı tedbirler altında görebildiklerini belirtmişti. Canfin, sözleşmeyi okudukları odaya cep telefonlarını bırakarak girdiklerini, gördükleri bilgileri paylaşmayacaklarına dair bir belge imzaladıklarını, 60 sayfalık sözleşmeyi okumak için 45 dakika verildiğini ve bu sürede başlarında AB Komisyonundan bir görevlinin beklediğini dile getirmişti. AA

New York’tan insan manzaraları

New York’tan insan manzaraları Bronx'ta fahişelerle aynı binada yaşayan radikal bir İrlandalı rahip, çocuklarını Vietnam savaşında kaybetmiş acılı anneler, uyuşturucu bağımlısı genç bir kadın sanatçı, düşkünler, terk edilmişler ve toplumsal güvenlik ağının çatlaklarından sızan hayatlar… Colum McCann, Dönsün Koca Dünya’da; 70'ler New York'unun kaosunda ayrı hayatlar sürdüren insanların birbirine dokunan öyküleri üzerinden dünyaya ve insanlığa dair dokunaklı ve cesur bir panorama sunuyor. /Archive/2021/1/19/134225336-ic.jpg1974 Ağustosu'nda sıcak bir New York sabahı. Manhattan sokaklarında toplanan insanlar nefeslerini tutmuş, İkiz Kuleler'in tepesinde gerçekleşmekte olan küçük bir mucizeyi, korsan bir cambazlık gösterisini seyrediyor.Bu olaya şahit olan sıradan insanların iç içe geçen kişisel öyküleri Dönsün Koca Dünyanın asıl konusu:Bronx'ta fahişelerle aynı binada yaşayan genç ve radikal bir İrlandalı rahip, çocuklarını Vietnam savaşında kaybetmiş, acılarına teselli arayan anneler, ölümlü bir araba kazasına karışan uyuşturucu bağımlısı genç bir kadın sanatçı, düşkünler, terk edilmişler ve toplumsal güvenlik ağının çatlaklarından sızan hayatlar.Colum McCann, 70'ler New York'unun kaosunda ayrı hayatlar sürdüren insanların birbirine dokunan öyküleri üzerinden kent yaşamını acısı ve güzelliğiyle içtenlikle anlatırken, dünyaya ve insanlığa dair dokunaklı ve cesur bir panorama sunuyor.Dönsün Koca Dünya / Colum McCann / Çeviren: Kıvanç Güney / Yapı Kredi Yayınları / 368 s. Cumhuriyet Kitap Eki

Şiddetin gözünden detaylar!

Şiddetin gözünden detaylar! Çalışmada, cinayete kurban giden kadınların aileleri, şiddet faili erkekler, ailelerini öldürdükleri için cezaevinde olan katiller, kadın hakları aktivistleri, failler için şiddet müdahale programları yürütenler, savcılar, politikacılar, polisler ve sağlık çalışanlarının hikâyelerini de toplumsal detaylarla aktarılıyor. Kitap, İstanbul Sözleşmesi’nin kadınları nasıl yaşattığını kavrayabilmek için de önemli bir kaynak. /Archive/2021/1/19/133957181-ic1.jpgKadına yönelik şiddet, ev içi şiddet, aile içi şiddet, yakın ilişki şiddeti... Tüm dünyada kadınların maruz kaldığı baskıyı tanımlarken kullanılan ifadeler bunlar ancak bu şiddetle mücadele edenler, dünyada her coğrafyada ve kültürde karşımıza çıkan erkek şiddetini tanımlamak için bu ifadelerin tam olarak yeterli olup olmadığını tartışıyorlar.Rachel Louise Snyder bu kitabı yazarken on yıl boyunca Amerika’da cinayete kurban giden kadınların aileleri, şiddet mağduru kadınlar, şiddet faili erkekler, ailelerini öldürdükleri için cezaevinde olan katiller, kadın hakları aktivistleri, failler için şiddet müdahale programları yürütenler, savcılar, politikacılar, polisler ve sağlık çalışanlarıyla görüştü./Archive/2021/1/19/134011369-ic2.jpgHer birinin hikâyesini kapsamlı ve şiddetin özüne inen toplumsal detaylarla aktaran Snyder, aynı zamanda şiddet önleme ekiplerinin çalışmalarını yakından inceledi. Aile içi şiddet çağrılarına nasıl yanıt verildiğini görebilmek için farklı eyaletlerde polislerle devriyeye çıktı. Ve cezaevlerindeki şiddet müdahale programlarına katılarak pratikte şiddetle mücadelenin detaylı bir haritasını çıkardı.Bu harita sadece kadına yönelik şiddetle mücadelenin mevcut yollarını göstermiyor, aynı zamanda eksik yolları ve kurulması gereken köprüleri de işaret ediyor. Görünmeyen Yaralar, mağdurları şiddete karşı korumak ve ayrımcılığın önüne geçmek için atılması gereken adımları, kadın cinayetlerini önleyebilmek için sistemlerin neden ve ne yönde değişimlere mecbur olduğunun altını çiziyor./Archive/2021/1/19/134018994-ic3.jpgİSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR!Önleyici mekanizmaları anlayabilmek için şiddeti üç farklı katmanda ele alan Snyder, ilk bölümde şiddet mağdurlarına odaklanıyor ve aile içi şiddetin cinayete uzanan yapısını inceliyor. İkinci bölümde şiddetin kaynağı olan faillerle görüşüyor ve ceza sistemindeki boşlukların yanı sıra erkek şiddetini yaratan toplumsal kökenleri ele alıyor. Son olarak da şiddeti önlemek için ön cephede çalışan kolluk kuvvetleri, şiddet önleme ve izleme merkezleri, sağlık çalışanları ve kadın hakları savunucularıyla bir araya geliyor./Archive/2021/1/19/134027009-ic4.jpg“Mağdur neden şikayetini geri çeker?”, “Şiddet gören kadın neden partnerini terk etmez?”, “Erkek neden şiddete yönelir?”, “Şiddet failleri değişebilir mi?” ve “Aile içi şiddet neden bir kamu sağlığı sorunudur?” gibi sorulara yanıtlar arayan Görünmeyen Yaralar; aile içi şiddetin önüne geçilmesi için bugün en önemli köprü olan İstanbul Sözleşmesi’nin ulusal televizyon kanallarında ve TBMM’de tartışmaya açıldığı Türkiye için de yakıcı bir önem arz ediyor.Amerika’da aile içi şiddetle etkili bir şekilde mücadele etmeye kararlı eyaletlerde kolluk kuvvetleri, sağlık çalışanları, hakimler ve hak savunucuları tarafından yaygın olarak okunan bu kitap, İstanbul Sözleşmesi’nin kadınları nasıl yaşattığını kavrayabilmek için de çok önemli bir kaynak.Görünmeyen Yaralar - Aile İçi Şiddet Hakkında Bilmediklerimiz Bizi Öldürebilir / Rachel Louise Snyder / Çeviren: Gül Korkmaz / Okuyan Us Yayınları / 428 s. / 2020. Meltem Türkeri

Victor Hugo’dan 13. Louis döneminde aşk!

Victor Hugo’dan 13. Louis döneminde aşk! Cemil Meriç’in yetkin çevirisiyle sunulan Marion de Lorme, Victor Hugo’nun zenginlerle düşüp kalkan, gönül eğlendiren ünlü bir Fransız kadının yaşamından esinlenerek kaleme aldığı beş perdelik oyununda bir aşk hikâyesini anlatırken, 13. Louis döneminin siyasi arka planını da eleştiriyor. /Archive/2021/1/19/133751446-ic.jpgCemil Meriç’in edebiyat ve edebiyat dışı alanlardaki çevirileri, onun, “kültürle derinlemesine alışveriş kaygısı”nın, “düşünce mesaisi”nin izlerini taşır. Çevirilerinde Türkçeye olduğu kadar çeviri yaptığı dillere de hâkimiyetini gösteren Meriç, kendine özgü üslûbuyla bir yandan edebiyat ve düşünce dünyamıza katkıda bulunmaya devam ederken, zaman zaman da çevirdiği yapıtlarla ve yazarlarıyla ilgili kimi çalışmalarını okurlarla paylaşır./Archive/2021/1/19/133805477-icc.jpgMarion de Lorme, Victor Hugo’nun zenginlerle düşüp kalkan, gönül eğlendiren ünlü bir Fransız kadının yaşamından esinlenerek kaleme aldığı beş perdelik oyunu. 1838’de geçen hikâyede Marion de Lorme âşıklarından kaçmak ve Didier’yle yeni bir hayata başlamak için Blois’ya yerleşir. Ancak geçmişi peşlerini bırakmaz. Hugo, bu aşk hikâyesini anlatırken, 13. Louis döneminin siyasi arka planını da eleştirmekten geri durmuyor.Marion de Lorme / Victor Hugo / Çev.: Cemil Meriç / İletişim Yay. / 211 s. Cumhuriyet Kitap Eki

1793! Karanlık sırlar, sınırsız kötülük…

1793! Karanlık sırlar, sınırsız kötülük… Niklas Natt och Dag, karanlık sırlar ve sınırsız kötülükten oluşan bir ağın içinde gelişen bol ödüllü gerilim romanı 1793: Kurt ve Bekçi’de, 18. yüzyıl Stockholm’ünün inandırıcı bir portresini çiziyor. /Archive/2021/1/19/133536634-12ok.jpgYıl 1793. İsveç kralı kısa süre önce suikasta kurban gitmiştir. Kraliyet Fransa’daki devrim dalgalarının toplumuna ulaşmasından korkarken Stockholm dedikodu ve entrikalarla içten içe kaynar.Bu kaos içinde, bekçi Jean-Michael Cardell, çamurlu Fatburen Gölü’nde parçalanmış bir ceset bulur. İki kolu ve iki bacağı kesilmiş ceset tanınmaz haldedir.İnce hastalığın son safhalarındaki polis dedektifi Cecil Winge ile Cardell bu vahşi cinayeti çözmeye koyulurlar. Araştırmaları ilerledikçe toplumun her sınıfına yayılmış, karanlık sırlar ve sınırsız kötülükten oluşan bir ağın içinde bulurlar kendilerini.Niklas Natt och Dag, bol ödüllü gerilim romanı 1793: Kurt ve Bekçi’de, 18. yüzyıl Stockholm’ünün inandırıcı bir portresini çiziyor.1793 Kurt ve Bekçi / Niklas Natt och Dag / Çeviren: Solina Silahlı / Doğan Kitap / 416 s. Cumhuriyet Kitap Eki

Edebiyat; soyutlayım ve dönüştürüm...

Edebiyat; soyutlayım ve dönüştürüm... “Bir yazar, işin başında anadili zanaatının ustası olmak zorunda. Ama ‘edebiyat için’ bu zanaatın aşılıp sanatçı olunması gerekir. Bunun için de anadilindeki iletişil diline dayalı kullanımın bırakılıp soyutlayım dönüştürüm temelli bir yazınsal dile dönüş zorunlu...” /Archive/2021/1/19/133300541-ic1.jpgİyi kötü anlatım yetisine sahip biri, yazmak istediği herhangi konuyu, kullanımlık iletişim diliyle de olsa, roman düzeneği içinde kitaplaştırabilir kuşkusuz. Tahkiye anlamında hikâyeler de nakledebilir. Bu durum, yazılanların "roman gibi", “öykü gibi” anlatılmaya çalışıldığı düşüncesine yol açsa da, sözü edilen metni tek başına "roman" ya da “öykü” yapmaya yetmez hiçbir zaman.Edebiyat yapıtı da öteki alanlarda görüldüğünce kendine özgü dile, mantığa dayanır ille. Bu, iletişim amaçlı gündelik konuşma diline sığdırılarak edebiyat yapılamaz, anlamına gelir. Homeros için de geçerlidir bu, Yunus Emre, Shakespeare, Kafka, Yaşar Kemal için de. Oysa bu adların yapıtları, kullanmalık dille çok çok bir iki paragrafta özetlenebilir. Zaten onları büyük kılan da, birkaç satırla özetlenebilecek izlekleri, konuları, sorunsalları özgün bireysel dil, kurgu, biçem hüneriyle büyük yapıtlar haline getirebilmesinde yatıyor. Edebiyata özgü matematik şunu söylüyor demek: Soyutlayımsız dönüştürümsüz edebiyat olmaz!PROLETERLER İÇİN ‘PATAFİZİK DERSLERİ’Onur Akyıl, tiyatro kökenli şair-yazar. Yayımladığı ilk romanı yukarıdaki düşünceleri doğruluyor: Proleterler İçin ‘Patafizik Dersleri (Can, 2020).Romanda bir saat tamircisinin hikâyesine giriyoruz. Günün birinde “İçi eski saatlerle, kahramanlarla dolu” (39) dükkânına onarılması için getirilen guguklu saatle tahta kuşunun Matruşka bebek benzeri önüne serdiği olaylar dizisine karşı saatçinin, kedisiyle birlikte, toplumsal, sınıfsal, simgesel pek çok öğeyle teyellendiği bir serüvendir bu. “Şeyler kalabalığının ölümsüzlüğü ve ölümsüzlüğün eşyaya yerleşmiş katılığı ‘hayat’ adı altında müthiş bir sıkılıkla yaşanı(r)” (24) romanda. Soru, kendiliğinden gelecektir: “Baktığımız her şeyin önünde yeniden kendimizi bulmaktan başka ne olabilir ki, yeni bir gün?” (47)Okurken bir çalım Bulgakof’u anımsamadan edemedim. Tumturaklı bir yabancılaşmaya dayalı kara anlatı temelinde denemesel metin gözüyle bakmak da olanaklı romana. Yapıtta zaman, özgürlük, kendilik vb. sorunların sorgulayıcı dille deşildiği bölümler için, anlatıya yer yer eklemlenmiş okuma parçaları gibi bakılabilir belki ama bu, okura, romanın kapsayıcı dili-mantığı içinde tartışmaya koyulma, sorulara kendince yeni açılımlar getirme olanağı tanıyor sonuçta. Zamanı berrak biçimde göstermeyen bir saatin merkezde olduğu, hep arandığı bir eğretileme girdabında gezinildiği görülebiliyor ayrıca romanda.Sonuçta kendi gerçekliğiyle buluşamadığı öngörülen bir toplumcu kavrayıştan yayılan o tuhaf “şeyleşme”ye karşı (28), yabancılıktan yabanlığa siyasal bir eleştiri bütünü halinde alınabilir yapıt. Bu çerçevede anlatılandan, kurgudan, kişilerden çok bu üst dil dikkati çekiyor zaten. Tiyatro kökenli bir şair tarafından verimlenişi de önemli yapıtın. Biçemsel yanıyla dikkati çeken Proleterler İçin ‘Patafizik Dersleri’, sessizlikle karşılanılamayacak düzeyde bir roman./Archive/2021/1/19/133312931-ic2.jpgDÜNYA DAMLASIWITOLD GOMBROWICZ: ‘BAKAKAI’Witold Gombrowicz’in, bir bölümünü yirmili yaşlarında kaleme aldığı on iki öyküsünden oluşuyor Bakakai (Çev.: Ece Korkut, Everest, 2020).İlkinin yıkımı, ikincisinin kışkırtısı arasında yitik kuşak olarak “manevi harabe” (23) bırakan bir savaşa nasıl bakılabileceğinin dersini de veriyor âdeta bize yazar. Büyümüşü, büyümekte olanı, gitmeye yakın duranı, küçüklüğünü sürdüreniyle yitik kuşaktan kişilerdir tümü bunların. Bu yüzden Gombrowicz, anlatıcısının gözlerini bağlamıştır da sanki, onu öylece salmıştır ortaya. Bu olgu, grotesk yapısına, kara anlatı damarına karşın açık biçimle kaleme alınan öykülerin yine de bir dramatik aks doğrultusunda yapılanmasını engellemiyor.Böylece yazar, cinlik örülü zekâsıyla, öyküde en zayıf yanından avını yakalayıp bunların üzerine yüksek soyutlayımlı bombardıman indiriyor âdeta. “Her şeyi gövdeye indir(ip)” (89) böylesi yaşamı içine sindiren tüm toplum bir anomali tablosu çizerken bu tür bulaşla yalnız ülkesinde değil, tüm Avrupa’da, sonra tüm dünyada bunun bir “insanlık hali” olarak alabildiğine nasıl yaygın olduğunu gösteriyor bize, üstelik zengin alaysama-parodi eşliğinde. Balzac’tan Moliére’e uzanan kahırlı gülümseme, Gogol’den Çehov’a akan içli bir hüzünle.Güçlü bir öykü kurucu Gombrowicz. Yirmi yaşlarından başlayıp kaleme aldığı bu öykülerinde sıçramalı sekmeli anlatısını oyunsu süreçlerle sürdürüyor hep, böylece ustalıkla öyküye bağlıyor okuru.İşte yüzyıl önceden, genç-erişkin her öykücünün okuması gereken modern edebiyatın bir öykü devi Witold Gombrowicz ve Bakakai./Archive/2021/1/19/133323509-ic3.jpgÖYKÜDENLİK…‘BİR GÜNÜ BİTİRME SANATI’Banu Özyürek’in önce ikinci öykü kitabı Poz’u (2019) okumuş, notlarımı paylaşmış, “Bir yazarı daha öyküleriyle dikkate alacağız,” diye yazmıştım.Öyküye, roman kadar yer açılamıyor edebiyatımızda. Oysa öykü sanatımız, romanın önünde, ne ki değerli pek çok öykücü, hak ettiği ilgiyi göremeden sürdürüyor yazında yolculuğunu. Hadi, dedim, bu düşüncenin dürtüsüyle, ilk öykü kitabını da okuyayım Banu’nun: Bir Günü Bitirme Sanatı (Raskol’un Baltası, Üçüncü Basım, 2017)Banu, birer zekâ oyunu kuruyor öykülerinde. Nitekim anlatıcıya göre, “ölüm bile yaşamak için çevrilen bir oyun,” (33). Böylece deftere, kitaba sığmaz bir yalnızlaştırma olgusuna yaslanıyor öykülerinde yazar, üstelik oyunsu süreçlerle. Bireyin kendi yalnızlığını aşamayışının nefis örneklerine dönüşüyor bunlar. Yoksa kişinin, “insanlar(ın), “dilleri olmasa daha iyi olmayı becebil(eceklerini)” (44) düşünmesi ne anlama gelir?Bu büyük yalnızlaşma, yabancılaşma eğretilemesi, örtük de tutulsa belirgin bir groteskle yol alıyor. Öte yandan olgunun kadın için taşıdığı anlam üzerinde de durmak gerekiyor. Çünkü kadınlığın bu yalnızlaşma-yabancılaşma içinde neredeyse tek paydaş halinde kaldığı söylenebilir. Banu, bu çerçevede kadının fiziksel, psikolojik yapısından gelen her ne rahatsızlık varsa bunların da ayrıca kökenine inmekte kararsızlık göstermiyor.Aynı zamanda “bağlamlı öykü” niteliğiyle de güzel bir örnekçe oluşturan ve “bizim büyük yalnızlığımız”a (65) özgülenen bu öyküleri okuyun derim.www.sadikaslankara.com, her perşembe öykü-roman, tiyatro, belgesel alanlarında güncellenerek sürüyor. M. Sadık Aslankara / Cumhuriyet Kitap Eki

Bitcoin teknoloji hisselerini geride bıraktı

Bitcoin teknoloji hisselerini geride bıraktı Kripto para birimi bitcoin Ocak ayında teknoloji şirketlerinin hisselerini geride bırakarak fon yöneticilerinin alım yönündeki, yani uzun pozisyonlarının en fazla yoğunlaştığı menkul kıymet oldu. Bir yatırım aracının değer kazanacağını öngörerek alınan pozisyon uzun pozisyon olarak adlandırılıyor. /Archive/2021/1/19/132812649-bitcoin-kapak.jpgBank of America'nın aylık fon yöneticisi anketi sonucuna göre, teknoloji şirketlerinin hisseleri için açılan uzun pozisyonlar Ekim ayından beri ilk defa işlem hacimlerinde zirvedeki yerini kaybetti. Yatırımcıların verdiği bilgiye göre, bitcoine açılan uzun pozisyonlar Ocak ayında en hacimli işlem oldu. Doların değer kaybedeceğini öngörerek alınan kısa pozisyonlar ise en yoğun üçüncü işlem oldu.Ankete katılan yatırımcıların %83'ü ABD tahvil getiri eğrisinin dikleşeceğini tahmin etti. Getiri eğrisinin dikleşeceği tahmininde bulunan yatırımcı sayısı 2008'de Lehman Brothers'ın çökmesinin ardından, 2013'de Fed'in "Taper Tantrum" hamlesi veya 2016 seçimlerinin sonrasında bu tahminde bulunan yatırımcı sayısını aştı. Tahvil getirilerinin yükseleceği beklentisi tüm zamanların zirvesine tırmandı.Ankete göre kuyruk riski olarak adlandırılan, gerçekleşme ihtimali düşük ancak varlık fiyatlarında keskin oynama yaratabilecek tehlikeler arasında ise %30 ile koronavirüs aşısının dağıtımındaki sorunlar, %29 ile Fed'in varlık satın alımlarının azalması ve %18 ile ABD hisse piyasasındaki fiyat balon yer aldı.Kaynak: Reuters cumhuriyet.com.tr

Erdoğan, Erbakan'ın mezarınıziyaret etti

Erdoğan, Erbakan'ın mezarını ziyaret etti AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın mezarını ziyaret etti. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Prof. Dr. Nur Vergin için Merkezefendi Camisi'nde kılınan cenaze namazına katıldı.Erdoğan, cenaze namazının ardından eski başbakanlardan Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın Merkezefendi Mezarlığı'ndaki mezarında ziyaret etti.Erdoğan'a ziyaretinde Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun da eşlik ettiği görüldü. AA / DHA

Rus muhalif: ErdoÄŸan dostum deÄŸil

Rus muhalif: Erdoğan dostum değil İki yıl önce “Erdoğan benim dostum” diyen Rus muhalif lider Jirinovski, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ilgili son olarak “Dostum değil” diyerek ilginç bir açıklamaya imza attı. Rusya Liberal Demokrat Partisi Başkanı Vladimir Jirinovski, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la artık dost olmadığını ifade etti. Jirinovski, 2 yıl önce yaptığı açıklamada, "Erdoğan benim dostum" demişti. Dikgazete'den Fuat Safarov'un haberine göre, Rus devlet televizyonu Rossiya-1 canlı yayın programında konuşan Jirinovski, Türkiye'nin son politikalarını beğenmediğini söyleyince, sunucu koltuğundaki ünlü gazeteci Vladimir Solovyov, “Ama Erdoğan sizin dostunuz” diyerek daha önceki açıklamasını hatırlattı. Jirinovski, beklenmedik soru üzerine, "Ne dostu? Biz belirli aşamalarda işbirliği yapabilirdik belki... Ama…" şeklinde konuştu.Rus gazeteci Solovyov’un, "Erdoğan size NATO'dan çıkmaya hazır olduklarını söylemişti" hatırlatması üzerine Jirinovski, "Hazır! Erdoğan, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve Avrasya Ekonomik Birliğine üye olmak istiyordu. Biz bunu yaptık mı" dedi.“ERDOĞAN İLE O TÖRENDE ÖZEL GÖRÜŞÜP KONUŞTUK...”Jirinovski, Temmuz 2018'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çok saygı duyduğunu belirterek, "Erdoğan benim dostum" ifadelerini kullanmıştı.Rus resmi Rossiya televizyon kanalına konuşan Jirinovski, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Göreve Başlama Töreni”ne katılmasından büyük memnuniyet duyduğunu kaydetmiş ve şöyle konuşmuştu:"Erdoğan benim dostum! Erdoğan şahsen beni davet etti. Orada devlet liderleri, başbakanlar vardı. Ama Erdoğan beni, bir siyasi lideri olarak özel davet etti. Törende Erdoğan ile görüşüp konuştuk... Türkiye ile işbirliği yapmamız lazım. Erdoğan bize elini uzatıyor. Biz ise susuyoruz. Neden Türkiye'yi ŞİÖ'ye almıyoruz? Türkiye ŞİÖ'ye üye olmalı. Ardından Gümrük Birliği'ne almalıyız. Türkiye giderek güçlenmek istiyor. Bizim için hiçbir sorun yok. Türkiye güney komşumuz." cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter