Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Tuesday, 05.13.2025, 10:47 PM (GMT)

News - Haberler

Van'daki kuraklık tehlikesi uydu görüntülerinde; inci kefalleri de etkilenecek

Van'daki kuraklık tehlikesi uydu görüntülerinde; inci kefalleri de etkilenecek Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Akkuş, son yıllarda Türkiye'nin kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu belirterek, kentin geçen sene ile bu yılın Şubat ayındaki uydu görüntülerinden bunun çok net anlaşıldığını söyledi. Haritada, geçen sene Van'ın karla kaplı olduğu görülürken, bu yıl aynı yerlerde kar olmadığını kaydeden Akkuş, "Bu, bize yaz aylarında suya en çok ihtiyaç duyulan dönemde çiftçiler ile yine üreme göçü gerçekleştiren inci kefalleri açısından su kıtlığı olacağını gösteriyor. Şimdiden gerekli önlemlerin alınması gerekiyor" dedi. Son aylarda Türkiye'nin birçok bölgesinde kuraklık riski bulunurken, yayınlanan kuraklık haritalarında da bu durum, çok net görülüyor. Van'daki kuraklık tehlikesi ise uydu görüntülerine yansıdı. Geçen yıl Şubat ayı ile bu senenin aynı ay görüntülerini karşılaştıran YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Akkuş, "Hem dünyada hem ülkemizde kuraklık ile ilgili korkutucu senaryolar var. Özellikle Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından belli periyotlarla yayınlanan kuraklık haritalarında Doğu Anadolu Bölgesi ile ilgili ciddi kuraklık tehlikesi olduğunu görüyoruz. Bu tehlikeyi uydu görüntülerinden de çok net bir şekilde görmemiz mümkün. Geçen yılın Şubat ayı ile bu yılın Şubat ayı görüntülerini incelediğimizde, 2020 yılında Van Gölü Havzası'nın yüzde 80- 85 oranında karla kaplı olduğunu görüyoruz. 2021 yılının görüntüsünü incelediğimiz zaman bu oranın yüzde 50'lilere düştüğünü görüyoruz" dedi. ‘SU KITLIĞI OLACAĞINI GÖSTERİYOR’Bunun su kıtlığına neden olabileceğini belirten Dr. Akkuş, "Bu, bize yaz aylarında çiftçilerin suya en çok ihtiyaç duyduğu dönemde yine üreme göçü gerçekleştiren inci kefalleri açısından su kıtlığı olacağını gösteriyor. Çünkü yaz aylarında akarsu ve derelerimizde su olması, kış aylarında dağlara yağan kara bağlı. Eğer kış aylarında dağlarımıza bol miktarda kar yağarsa bu karlar yavaş yavaş eriyerek, yaz aylarında akarsuları besliyor. Fakat şu an içinde bulunduğumuz durum itibarıyla özellikle Van Gölü'nün güney tarafında Enginsu Çayı su toplama Havzası'nda hemen hemen hiç kar olmadığını görüyoruz. Bu, şu demek; yaz ayı geldiğinde bu dereyi besleyecek olan sular yok demektir. Tabi kar olmamasının en büyük etkeni şüphesiz hepimizin ismini sıklıkla duyduğumuz küresel ısınma. Çünkü küresel ısınmayla beraber kar yağışı yağmur olarak yağıyor. Fakat bizim için en önemli yağış kar yağışı çünkü yağmur suları yüzey akışı ile beraber hemen göle ulaşıyor fakat kar yağışı yavaş yavaş eriyerek, dağların tepesinde adeta bir su deposu işlevini görüyor" diye konuştu. 'İNCİ KEFALLERİNİN ÜREYEBİLECEĞİ SU OLMAZ'Bütün akarsuların çok önemli olduğunu fakat Van Gölü Havzası'ndaki akarsuların çok daha önemli olduğunu belirten Akkuş, "Çünkü buradaki akarsular, dünyada sadece Van Gölü'nde yaşayan ve her yıl 15 Nisan ile 15 Temmuz tarihleri arasında akarsulara göç eden inci kefallerinin üreme habitatı. Yaz aylarında şayet su olmazsa bölgede 15 bin insanın geçimini sağladığı inci kefallerinin üreyebilecekleri su olmaz. Şimdiden bununla ilgili tedbirler önlemler almamız gerekiyor. Gerekiyorsa barajlardaki suyu biriktirmemiz gerekiyor çünkü özellikle temmuz ayından sonra çok ciddi bir su kıtlığı bizi bekliyor. Temmuz ayına geldiğimizde akarsuların debileri şimdiki debilerinin belki de onda birine düşecek. Adeta akarsu yatağı karaya çıkacak gibi bir durum ortaya çıkacak" dedi. Yetkililerin şimdiden gerekli tedbirleri alması gerektiğini kaydeden Dr. Akkuş, "Bu durum böyle olursa hem çiftçiler için hem de inci kefali için ilerleyen yıllarda çok ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalırız çünkü su olmazsa inci kefalinin üreyebileceği habitatlar olmaz. Bu nedenden dolayı DSİ ve diğer kurumlara çok ciddi görevler düşüyor. Vahşi denilen salma sulamadan bölgemizde derhal vazgeçilmesi gerekiyor. Daha modern sulama sistemlerine geçilmesi gerekiyor" diye konuştu. DHA

Karadeniz’de koronavirüs vakalar aynısoyadlarda kümeleniyor

Karadeniz’de koronavirüs vakalar aynı soyadlarda kümeleniyor SAĞLIK Bakanlığı'nın paylaştığı güncel verilere göre nüfusa oranla en çok vakanın görüldüğü ‘Çok yüksek riskli’ kategorisindeki illerin yer aldığı Karadeniz’de filyasyon ekipleri vakaların aynı soyadlı kişilerde kümelendiğinden yola çıkarak, salgında aile içi bulaşın öne çıktığını belirledi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın paylaştığı vaka sayısı haritasına göre 6- 12 Mart 2021 tarihleri arasında oransal olarak en çok vakanın görüldüğü iller, yine Karadeniz Bölgesi’nden çıktı. İl bazlı koronavirüs haritasında geçen hafta 100 bin kişide 348,36 olan Samsun’da bu oran 458,53’e yükseldi. ‘Çok yüksek riskli iller’ kategorisinde yer alan Karadeniz’de vaka sayısı en yüksek Samsun’u, Sinop, Giresun, Ordu ve Trabzon takip etti. Bölgedeki Ordu, Amasya ve Rize ise en çok vaka azalan iller arasında açıklandı./Archive/2021/3/17/111754856-karadenizde-vakalar-ayni-soyadlarda-kumeleniyor_1.jpgFİLYASYON EKİPLERİ TESPİT ETTİ‘Çok yüksek riskli’ kategorisindeki illerin yer aldığı Karadeniz’de filyasyon ekipleri vakaların analizini yaptı. Vakaların aynı soyadlı kişilerde kümeleştiği belirlenerek, salgında aile içi bulaşın öne çıktığını belirlendi. İz süren ekipler aile içi bulaş dışında, doğum günü, nikah, cenaze, taziye kalabalıkları ile kayıkhane, köy, yayla evi sohbetlerinin vaka artışına yol açtığı saptandı. Vakların ‘açık hava’ düşüncesi ile çıkılan köy ve yayla evlerindeki toplu buluşmalarda daha fazla yayıldığı anlaşıldı./Archive%5C2021%5C3%5C17%5C111756309-karadenizde-vakalar-ayni-soyadlarda-kumeleniyor_3.jpgRİZE VALİSİ: İÇ İÇE SOSYAL YAŞAM ALIŞKANLIĞI VARRize Valisi Kemal Çeber, Karadeniz insanının sıcak, iç içe, yoğun bir sosyal yaşam alışkanlığı olduğunu belirterek “Acıyı, sevinci hep beraber yaşama, paylaşma anlayışına dayanan hayat anlayışı işte bizi böyle günlerde zorluyor. Özellikle cenazeler konusunda, sosyal mesafeyi muhafaza edemediğimiz yerler konusunda hassasiyetimizi devam ettirelim. Hemşehrilerimiz uyarılarımıza daha hassas ve dikkatli davranıyorlar. Biz bunun yakında faydasını göreceğimizi de düşünüyorum" dedi./Archive%5C2021%5C3%5C17%5C111756996-karadenizde-vakalar-ayni-soyadlarda-kumeleniyor_4.jpgPROF. DR. AYDIN: AYNI ŞEYLERİ YAPIP FARKLI SONUÇ BEKLENMEMELİKaradeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın da Karadeniz’de Covid-19 vakalarının düşürülebilmesi için daha fazla tedbir gerektiğini belirterek, “Karadeniz’de mutant virüsün yaygın şekilde hakim. Virüs değişime uğradığı halde insanlarda bir değişim olmaması, sayıların bu şekilde kalmasına sebep oldu diye düşünebiliriz. Aynı hareketleri yaparak farklı sonuç almak pek mümkün değil. O nedenle toplumdan daha farklı davranmalarını beklemek zorundayız. Bölge için ek tedbirler de alınmalı” diye konuştu. DHA

NASA görüntüledi: Büyük Patlama'dan sonraki en büyük kuasar

NASA görüntüledi: Büyük Patlama'dan sonraki en büyük kuasar NASA, Büyük Patlama sonrası en büyük kuasarın görüntülendiğini açıkladı. PJ352–15 adı verilen kuasar Dünya'ya 12.7 milyar ışık yılı uzaklıkta. Bu da onu şimdiye kadar tespit edilen en uzak nesne yapıyor. Görsel: NASAABD'nin Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) önemli bir açıklama yaptı.NASA'da çalışan bilim insanları Büyük Patlama (Big Bang) sonrasındaki en büyük kuasarı görüntüledikleri açıkladı.Söz konusu kuasarın Dünya'ya 12.7 milyar ışık yılı uzaklıkta olduğu belirtildi. Çalışma, sonraki araştırmalarla desteklenirse Dünya'ya bilinen en uzak nokta da keşfedilmiş olacak.Kuasara PJ352–15 adı verildi. PJ352–15'in Güneş'ten yaklaşık bir milyar kat daha büyük olduğu tahmin ediliyor.Uzaydaki Chandra X-ray gözlemevi quasarın ışıklarını patlamanın merkezinden 160 bin yıl ışık yılı uzakta tespit etti.Yani aslında NASA'nın şimdi gözlemlediği ışınlar 160 bin yıl önce gerçekleşen patlama sonrası oluştu ve uzaya dağıldı. Bilim insanları söz konusu kuasarın bize evrenin oluşumuyla ilgili bilgi verebileceğini düşünüyor.Çünkü kuasarlar galaksi oluşumlarının erken döneminde meydana geliyor. Genç ve çalkantılı olan galaksilerde henüz tam olarak anlaşılmayan patlamalar yaşanıyor.Ayrıca PJ352–15'in şimdiye kadar tespit edilen en uzak ışından yaklaşık 300 milyon ışık yılı daha ötede bulunuyor.PJ352–15 patladığında evren henüz bir milyar yaşında bile değildi.Kaynak: NTV cumhuriyet.com.tr

CHP'li Bülbül TBMM gündemine taşıdı:“Andımız'dan sonraşimdi de sıraİstiklal Marşı'nda mı?”

CHP'li Bülbül TBMM gündemine taşıdı: “Andımız'dan sonra şimdi de sıra İstiklal Marşı'nda mı?” CHP Aydın Milletvekili ve Adalet Komisyonu üyesi Süleyman Bülbül, Aydın İl Milli Eğitim Müdürünün İstiklal Marşı'nın kısık sesle okunması' talimatını Meclis’e taşıdı. Süleyman Bülbül, Cumhuriyet gazetesinin gündeme getirdiği 'İstiklal Marşı'nın kısık sesle okunması' talimatını Meclis gündemine taşıdı.Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi veren Bülbül önergesinde Aydın İl Müdürü Seyfullah Okumuş’um gönderdiği telefon mesajına yer verdi.Önergede, “Gönderilen mesajda ‘Sağlık Müdürümüz, yüksek sesle konuşma esnasında virüsün yayılım hızının 5-6 kat daha fazla arttığını ifade ettiler. Buna göre, Pazartesi günleri okullarımızda yapılan İstiklal Marşı törenlerinde öğrencilerimizin İstiklal Marşı'nı yüksek sesle söyletmek yerine, İstiklal Marşı'nın banttan verilerek çok kısık bir sesle söylemelerinin sağlanması, öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin sağlığı açısından daha uygun olacaktır. Bu yüzden yarınki törenlerde İstiklal Marşı'nın banttan verilerek, öğrencilerin İstiklal marşını içlerinden veya çok kısık bir sesle söylemeleri konusunda Okul müdürlerimize gerekli uyarıların yapılmasını istirham ediyorum’ denildiği belirtilmiştir. Her ne kadar İstiklal Marşı’nın kısık sesle okunmasına gerekçe olarak salgın gösterilse de, salgın bir yılı aşkın süredir devam ediyor. Bu dönemde bazı sınıflar için yüz yüze eğitim var. Ancak başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere, il müdürlüklerinin böyle bir talimat verdiği bilinmemektedir” denildi.“Andımızdan sonra şimdi de sıra İstiklal Marşı'nda mı?” diyen Bülbül Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a şu soruları yöneltti:İstiklal Marşı’nın yüksek sesle okunmasının virüsün yayılmasına olan etkisi nasıl ölçülmüştür? İstiklal Marşı’nın yüksek sesle okunmasının virüsün yayılmasına olan etkisi hakkında kamuoyunun bilmediği bilimsel bir çalışma mı vardır?Bakanlığınızın ya da bağlı bulunan diğer il müdürlüklerinin böyle bir talimatı olmuş mudur?Konuyla ilgili idari bir soruşturma başlatılmış mıdır? cumhuriyet.com.tr

Eski Ermenistan Devlet Başkanı'ndan Paşinyan açıklaması:‘Sürgüne gönderilmeli’

Eski Ermenistan Devlet Başkanı'ndan Paşinyan açıklaması: ‘Sürgüne gönderilmeli’ Eski Ermenistan Devlet Başkanı Levon Ter-Petrosyan, ülkenin Başbakanı Nikol Paşinyan'ın dokunulmazlık garantisiyle derhal istifa ederek geçici olarak yurt dışına sürgüne gönderilmesi gerektiğini ifade etti. Eski Ermenistan Devlet Başkanı Levon Ter-Petrosyan, yaptığı yazılı açıklamada, ülkenin, halkın ve şahsen Başbakan'ın çıkarlarına uygun tek çıkış yolunun, Paşinyan'ın derhal ve gönüllü olarak istifa etmesi, parlamento tarafından dokunulmazlık alması ve geçici de olsa yurt dışına sürgüne gönderilmesi olduğunu vurguladı.Ter-Petrosyan, bu durumda başbakanlık görevinin, hiçbir partiye üye olmayan ve tarafsızlığıyla adil seçimleri garanti altına alabilecek durumda olan Başbakan Yardımcısı'na verilmesi gerektiğini ifade etti.Sputnik’in Ermeni medyasının aktardığına göre, Ter-Petrosyan, açıklamasında, "Toplumda, erken seçimlerin iktidar tarafından düzenlenmesi durumunda iktidarın idari kaynakları kullanmadan kaçınmayacağı, bunun sonucu tüm oy kullanma yerlerinin gerilim noktalarına dönüşeceği yönündeki iddialara katılıyorum. Bu durumda, Ermeni toplumu ülke tarihinin en rezil seçimlere şahit olacak, bu da Ermeni devletçiliğinin sonu veya uzun süren ve kabul dolu varlık anlamına gelebilir" ifadelerini kullandı. cumhuriyet.com.tr

Eski Ermenistan Cumhurbaşkanı’ndan Paşinyan açıklaması:‘Sürgüne gönderilmeli’

Eski Ermenistan Cumhurbaşkanı’ndan Paşinyan açıklaması: ‘Sürgüne gönderilmeli’ Eski Ermensitan Devlet Başkanı Levon Ter-Petrosyan, ülkenin Başbakanı Nikol Paşinyan'ın dokunulmazlık garantisiyle derhal istifa ederek geçici olarak yurt dışına sürgüne gönderilmesi gerektiğini ifade etti. Eski Ermensitan Devlet Başkanı Levon Ter-Petrosyan, yaptığı yazılı açıklamada, ülkenin, halkın ve şahsen Başbakan'ın çıkarlarına uygun tek çıkış yolunun, Paşinyan'ın derhal ve gönüllü olarak istifa etmesi, parlamento tarafından dokunulmazlık alması ve geçici de olsa yurt dışına sürgüne gönderilmesi olduğunu vurguladı.Ter-Petrosyan, bu durumda başbakanlık görevinin, hiçbir partiye üye olmayan ve tarafsızlığıyla adil seçimleri garanti altına alabilecek durumda olan Başbakan Yardımcısı'na verilmesi gerektiğini ifade etti."EN REZİL SEÇİMLERE ŞAHİT OLACAK"Sputnik’in Ermeni medyasının aktardığına göre, Ter-Petrosyan, açıklamasında, "Toplumda, erken seçimlerin iktidar tarafından düzenlenmesi durumunda iktidarın idari kaynakları kullanmadan kaçınmayacağı, bunun sonucu tüm oy kullanma yerlerinin gerilim noktalarına dönüşeceği yönündeki iddialara katılıyorum. Bu durumda, Ermeni toplumu ülke tarihinin en rezil seçimlere şahit olacak, bu da Ermeni devletçiliğinin sonu veya uzun süren ve kabul dolu varlık anlamına gelebilir" ifadelerini kullandı. cumhuriyet.com.tr

Patronu kaçmıştı, Bebek'te parti yapılan otel kapatıldı

Patronu kaçmıştı, Bebek'te parti yapılan otel kapatıldı İstanbul Bebek'te geçtiğimiz günlerde koronavirüs denetimleri sırasında parti yapılırken polis tarafından basılan Bebek Oteli 10 gün süreyle kapatıldı. Aynı olayın tekrar yaşanması durumunda ise otelin ruhsatının iptal edileceği öğrenildi. Beşiktaş'ta geçtiğimiz günlerde emniyet ekiplerinin koronavirüs denetimi sırasında parti yapıldığı belirlenen Bebek Oteli 10 gün süreyle kapatıldı.Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri Bebek'te boğaz manzaralı lüks bir otelde yasak olmasına rağmen eğlence yapıldığı yönünde ihbar gelmesi nedeniyle lüks otele baskın yaptı.Otelde 80 kişinin olduğunu tespit eden ekipler Hıfzıssıhha Kanunu'na göre 254 bin lira para cezası yazıldı.BASIN MENSUPLARINA SALDIRMIŞLARDILüks otele yapılan baskını takip eden gazetecilere hem otelde kalanlar hem de cezai işlem uygulandıktan sonra otelden çıkan müşteriler görüntü alan basın mensuplarına saldırdı.Otelin 3. katında kalan bir kişi basın mensuplarının üzerine meyve attı. Mekandan çıkan iki kişi ise basın mensuplarına küfür ederek tehdit etti. İsminin Ali Asımgil olduğu öğrenilen bir kişi ise görüntü alan kameramana tekme attı. Kameramanın şikayetçi olması üzerine saldırgan karakola götürüldü. PATRONU KAÇMIŞTIPolis baskın yapıp içeride inceleme yaparken otelin sahibi Muzaffer Yıldırım mekandan ayrılmıştı. Öte yandan koronavirüs tedbirlerinin hiçe sayıldığı eğlence bir yurttaşın cep telefonu kamerasına yansımıştı.OTEL MÜŞTERİSİ OLARAK KAYITLARI YAPILMIŞPolis baskını sonrası partiye katılanlarının tümünün otel müşterisi olarak, otele girişlerinin yapıldığı daha sonra da partiye katıldıkları öğrenildi. Ayrıca baskın esnasında partiye katılan bazı kişilerin, kayıtlarının yapıldığı 2 kişilik otel odasına 5 kişi girerek, polislerin gitmesini bekledikleri ortaya çıktı.OTEL KAPATILDIHabertürk'te yer alan habere göre, Bebek Oteli 10 gün süreyle kapatıldı. Açıldıktan sonra tekrar aynı durum yaşanırsa ruhsatının da iptal edileceği öğrenildi. cumhuriyet.com.tr

Koca iddiası: Menzilcilerden bıktı, Erdoğan gitmesine karar verdi

Koca iddiası: Menzilcilerden bıktı, Erdoğan gitmesine karar verdi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a taleplerini kabul ettirememesi ve bunun yanı sıra bakanlıktaki farklı cemaatlerden kadroların çekişmeleri nedeniyle istifasının cebinde olduğu öne sürülüyor. Son dönemde adı istifa edeceği söylentileriyle anılan bakanlar arasında sıkça geçen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yı bu noktaya getiren sebeplere ilişkin çarpıcı iddialar ortaya atıldı.Odatv'de yayınlanan "Fahrettin Koca gidici" başlıklı yazıya göre Bakan Fahrettin Koca, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunduğu taleplerinin karşılanmaması ve her defasında “İşin sağlık yönü önemli ama siyasi yönü de gözden çıkarılamaz” gerekçesiyle geri çevrilmesi üzerine rahatsız olmaya başladı. Yazıya göre İskenderpaşa cemaatine yakınlığıyla bilinen Bakan Koca, Bakanlık yönetimindeki farklı cemaatlere mensup bürokratların çıkar çekişmeleri nedeniyle de koltuğu bırakmak istiyor.Yazının devamında bu iddia şu ifadelerle dile getirildi:"Neler yaşıyoruz: Ortada bir Nakşibendi tarikatı var.Bu tarikatın İskenderpaşa ile Menzilci grupları “parsa kapma” yüzünden birbiriyle geçinemiyor iyi mi? Ne hallere düştük ayol… Daha yeni yaşamadık mı baş belası Fetullah Gülen cemaatinin neler yaptığını? Akıllanmıyoruz biz… Neyse, kaderi bu toprakların bu...Yani çocuklar, duyduğuma göre artık Fahrettin Koca koltuğu bırakıp gitmek istiyor. Sayın Cumhurbaşkanı izin verecek mi?Evet, Erdoğan da gitmesinin doğru olacağına karar verdi.Bu arada…Bakan Fahrettin Koca Bey ile aynı sıkıntılı durumda olan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da “istifası” kabul edilen ikinci bakan…Bakalım Ankara’da daha neler olacak, hangi bakanlar gidecek..." cumhuriyet.com.tr

İstanbul'da düzenlenen IŞİD operasyonundaçok sayıdaşüpheli yakalandı

Türkçe Haberler En Son Başlıklar İstanbul'da düzenlenen IŞİD operasyonunda çok sayıda şüpheli yakalandı İstanbul'da terör örgütü IŞİD'e yönelik 11 ilçede gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonda çok sayıda zanlı gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, IŞİD terör örgütü üyelerini yakalamaya yönelik çalışma başlattı.Bu kapsamda, 11 ilçede 12 adrese özel harekat polislerinin de desteğiyle eş zamanlı baskın yapıldı.Operasyonda yabancı uyruklu çok sayıda zanlı yakalanırken, adreslerde aramalar yapıldı.Şüpheliler, işlemleri için emniyete götürüldü. AA

Efza‘Gen’ile sorguluyor

Efza ‘Gen’ ile sorguluyor Efza, geçen yıl birçok şarkı yayımladıktan sonra 2021’e de Avrupa Müzik etiketi ile yayımlanan “Gen” isimli teklisi ve klibi ile giriş yaptı. Varoluşun hikâyesi olan “Gen” şarkısı, içinde tüm insanlığın; iyiler ya da kötüler sıfatları altında bölünmesinin genetik aktarımını sorguluyor. Elektronik seslerin ve canlı enstrümanların bir arada olduğu bu parçada söz-müzik, düzenleme ve mix Efza’ya ait. Mastering ise Pieter Snapper imzası taşıyor. “Gen” klibinin yönetmenliğini ise Meltem Şentürk yaptı. cumhuriyet.com.tr

Akbank Kısa Film Festivali başlıyor

Akbank Kısa Film Festivali başlıyor Akbank Kısa Film Festivali, 22 Mart-1 Nisan'da 17. kez düzenlenecek. Festivalde tüm etkinlikler sinemaseverlerle çevrimiçi olarak buluşacak. 71 ülkeden toplam 2 bin 48 kısa filmin başvurduğu Akbank Kısa Film Festivali, “Festival Kısaları”, “Dünyadan Kısalar”, “Kısadan Uzuna”, “Deneyimler”, “Belgesel Sinema”, “Perspektif”, “Özel Gösterim” ve “Forum” bölümlerinden oluşuyor. Dünya festivallerinde yer almış birçok filmin yanı sıra çok sayıda Türkiye prömiyeri yapacak yeni filmin yer aldığı, 37 ülkeden 90 kısa ve üç uzun metraj film festivalde seyirciyle buluşacak.17. Akbank Kısa Film Festivali hakkında detaylı bilgi için: www.akbankkisafilmfestivali.com ve www.akbanksanat.com.  cumhuriyet.com.tr

Yapay zekâve robotlar, teknolojideçığır açarken yaratıcılık isteyen sanattaçok başarılıdeğil

Yapay zekâ ve robotlar, teknolojide çığır açarken yaratıcılık isteyen sanatta çok başarılı değil Teknolojiye ne kadar vâkıfız? Eğitimde uzaktan erişim, EBA devreye girdikten sonra daha net ortaya çıktı ki herkesin Facebook’ta fotoğraf paylaştığı ülkemizde internete erişimde de kişisel bir bilgisayar, tablet, akıllı telefon gibi interneti kullanarak bağlanabilmekte de çok ilerlemiş durumda değiliz. Bilgisiyar sahibi olma oranı 50’de bir. Pandemi döneminde bu gerçek daha da sıkıntılı bir biçimde bizi sarsınca teknoloji firmaları da elini taşın altına koyup en azından eğitime destek verdi. Lenovo öncülüğünde çözüm ortaklarıyla hayata geçirilen Teknoloji İle Üretelim Platformu, İTÜ içinde bir yazılım merkezi kurdu. Teknoloji İle Üretelim Platformu, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV), 71 öğrenim biriminde 7-13 yaş arasındaki 50 bin çocuğa bir yıl boyunca kodlama eğitimi vermeyi hedefliyor. GPT3 veri toplama ile Wikipedia’nın 23 katı daha fazla bilgiye sahip bir yapay zekânın Şekspir’in duygularıyla şiir bile yazabileceğini söylesem? Lenovo Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Banu Soyak ile yaptığımız çevrimiçi sohbet toplantısında yapay zekânın sağlık, endüstri, pazarlama konularında üstlendiği rolü can kulağıyla dinliyorum ama bu sayfanın konumu itibarıyla sizlere sadece sanatla ilgili bölümlerini aktaracağım. BEYİN KADAR MÜKEMMEL BİR PROGRAM YOKSanat konusunda şöyle bir sıkıntı var, iyi ki de var: Makineler yüklenen verileri birleştirip yeni bilgiler yaratabiliyor ama henüz beyin kadar mükemmel bir program yok. Derin öğrenmede beynin çalışma sistemi de öğreniliyor.Doktorlar, tıpkı Mucize Doktor dizisindeki Dr. Ali Vefa gibi ameliyat sırasında sadece bir gözlük takarak yeşil ışıkla gözün göremediği bilgileri görüp teşhis koyabilecek. Ama sanat, duygu ve yaratıcılık gerektiriyor. Bir arkadaşımızın toplantıda aktardığı gibi Louvre Müzesi’nde yeni uygulanan bir programla Mona Lisa’yla sohbet etmek mümkün. Ya da Pera Müzesi’nde Kaplumbağa Terbiyecisi’yle aynı mekânda dolaşmak. Hatta Google’ın binası önündeki piyanoya dünyanın her yerinden yüklenen beste ve müziklerin çalınması gibi atraksiyonlar da. Hatta o piyanonun özgün bir beste yapması bile bekleniyor ama henüz yok! Peki, yapay beyin resim yapabiliyor mu? Bence yapabilir! Son zamanlarda konuşulduğu gibi bu ilerde büyük sahtekârlıklara bile yol açabilir, bir tablonun bütün verilerini yüklerseniz size bire bir kopyasını yapabilir ve çok makul fiyatlara evinizde bir Picasso’nuz olabilir! Ama yeni, orijinal bir resim yapabilir mi? Henüz değil. Ya da yapsa bile bir sanatseverin ROBOTWÖ3X’in yaptığı resmi satın almak isteyeceğini düşünmek için erken. Ben ise hâlâ Robin Williams’ın canlandırdığı hizmet etmek için üretildiği kadına âşık olan sevimli robotu yapmalarını bekliyorum, satın almaya da hazırım! Yazgülü Aldoğan




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter