Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Tuesday, 05.21.2024, 08:15 PM (GMT)

Search by date: 1/14/2021

Veterinere tecavüz olayında ikinci dava

Veterinere tecavüz olayında ikinci dava Ankara'da, veteriner Ç.B.'ye Prof. Dr. Hasan Bilgili ile birlikte cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla yargılanan yardımcısı veteriner hekim Serkan Durmaz hakkında yetkisiz tıbbı müdahalede bulunmaktan ikinci dava açıldı. Yargılanmasına başlanan Serkan Durmaz, serumu Ç.B.'nin bilgisi dahilinde alkolün etkisini azaltmak için verdiğini ileri sürdü. Ç.B. ise damar yolu açıldığında bilincinin kapalı olduğunu, serumu çıkarmak isteyince, sanığın kendisine küfür ve hakarette bulunduğunu iddia etti. Prof. Dr. Hasan Bilgili, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde öğretim üyesi olduğu 2019 yılı Nisan ayında, kendisine ait hayvan hastanesinde çalışan veteriner Ç.B.'ye cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklandı, daha sonra savcılık tarafından re'sen tahliye edildi.Olayla ilgili idari soruşturma kapsamında üniversitedeki görevinden çıkarılan Bilgili ile yardımcısı veteriner hekim Serkan Durmaz hakkında ‘cinsel istismar’, jinekolog Dr. Hüseyin Şenyurt hakkında ‘delilleri yok etme’ suçundan dava açıldı. Tutuksuz 3 sanığın Ankara 31'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanması sürüyor.İKİNCİ DAVA ASLİYE CEZA MAHKEMESİNDECinsel istismarla ilgili görülen davada sanık Serkan Durmaz, olay günü Ç.B.’ye alkolün etkisinden kurtulması için damar yolu açarak serum verdiğini söylemişti. Ç.B.’nin avukatı, Durmaz hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına, cinsel saldırı suçundan sonra müştekiyi etkisiz hale getirmek amacıyla damar yolu açarak, serum enjekte ettiği yönünde şikayette bulundu. Yürütülen soruşturma kapsamında, Serkan D. hakkında ‘Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’a aykırılık (yetkisiz tıbbi müdahale) suçundan  5 yıl hapis istemiyle ikinci dava açıldı.'AMACIM YARDIM ETMEKTİ'Ankara 45’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılanan Serkan Durmaz, "Damar yolu açıp, serum taktım. Serumun içinde izotonik tuzlu su vardı. Bu işlemi yaparken bilinci yerindeydi. Alkol komasında değildi. Ben de sağlık ekibi çağırmak yerine durumun acil olduğunu düşünerek işlemi kendim yaptım. Bu işlemi yapmamam gerektiğini bilmiyordum. Amacım yardım etmekti. Suç işleme kastı ile hareket etmedim. Beraatımı talep ediyorum" ifadelerini kullandı.Sanık avukatı da müvekkilinin, müştekinin bilgisi dahilinde alkolün etkisinden kurtulabilmesi için serumla sadece izotonik su verdiğini, başka herhangi bir ilaç vermediğini iddia ederek, müvekkilinin bu eyleminin ilk yardım yönetmeliği kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.'SERUMU ÇIKARMAK İSTEDİĞİMDE SANIK HAKARET ETTİ'Ç.B. ise o gece Hasan Bilgili tarafından zorla alkol içirilerek cinsel istismara uğradığını belirterek, "Uğramış olduğum saldırının etkisiyle kendimden geçmişim. Gözlerimi açtığımda nöbetçi veteriner odasında koltukta uzanır vaziyette kendime geldim. Koluma damar yolu açılmış ve serum takılmış olduğunu gördüm.Odada propofol isimli ilacı gördüm. Daha önce bu odada ne serum ne de bu ilacın bulunduğunu görmedim. Serumu çıkarmak istediğimde sanık bana küfür ve hakaret etmeye başladı. ‘Bizim elimiz kolumuz uzundur, seni öldürürüz’ dedi. Bana zorla damar yolu açarak serum veren sanıktan şikayetçiyim" dedi.  Ç.B.’nin avukatı da, eylemin basit bir serum takma olayı olmadığını, suçu örtbas etme amacıyla yapıldığını belirterek sanığın cezalandırılmasını istedi.MAHKEME, ADLİ TIP KURUMU’NDA GÖRÜŞ SORDUAra kararını açıklayan mahkeme, dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek, sanığa isnat edilen damar yolu açma ve serum enjekte etme eyleminin hasta tedavi etme kapsamında ve sanığın yetkisi dahilinde olup olmadığı hususunda görüş sorulmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.  DHA

Guardian:İstanbul 45 gün içinde susuz kalabilir

Guardian: İstanbul 45 gün içinde susuz kalabilir Yağış azlığından dolayı su rezervlerinin Türkiye genelinde kritik seviyelerde olduğunu yazan İngiliz the Guardian gazetesi, ülkede son on yılın en şiddetli kuraklığının kapıda olduğunu belirtti. Guardian'a göre, Türkiye'nin dört bir yanındaki büyük şehirlerde önümüzdeki birkaç ay içinde su tükenme noktasına ulaşacak ve İstanbul için öngörülen süre ise 45 günden daha az...İşte o makaleden satır başları:Türkiye Kimya Mühendisleri Odası'na göre, yağışlardaki zayıflık, ülkede son on yılın en şiddetli kuraklığına yol açtı ve 17 milyonluk mega kentteki su seviyeleri kritik derecede düştü. Ankara belediye başkanı Mansur Yavaş, bu ayın başında başkentin baraj ve rezervuarlarında 110 günlük su rezervi olduğunu söyledi. Türkiye'nin İstanbul ve Ankara'dan sonraki en büyük iki şehri olan İzmir ve Bursa daki barajlar da sırasıyla yaklaşık % 36 ve % 24 doluluk oranlarına sahip.2020'nin ikinci yarısında yıllık % 50'ye yaklaşan şiddetli yağış eksikliği, din işleri müdürlüğünün imamlara yönelik 'yağmur duası' talimatlarını da beraberinde getirdi.BARAJ İNŞA ETMEK ÇÖZÜM DEĞİLTürkiye, yılda kişi başına 1.346 metreküp su ile “su sıkıntısı çeken” bir ülke ve dengesiz nüfus artışı, sanayileşme ve iklim değişikliğinin bir sonucu olarak 1980'lerden bu yana birçok kez kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.Su yönetimi uzmanı Dr. Akgün İlhan'a göre, "Türkiye, su talebini kontrol altında tutmaya yönelik önlemlere odaklanmak yerine, daha fazla baraj inşa ederek su arzını genişletti. Türkiye'de son yirmi yılda yüzlerce baraj inşa edildi" ancak su sorunu çözülemedi."SU HAVZALARI KENTSEL GELİŞİM PROJELERİNE AÇILDI"Uzun yıllardır çevresel kaygılar yerine ekonomik büyümeye öncelik veren Türkiye, ABD ile birlikte 2015 Paris anlaşmasını henüz onaylamayan iki G20 ülkesinden biri.İstanbul Sabancı Üniversitesi'nde küresel iklim değişikliği ve çevre politikası dersleri veren Dr. Ümit Şahin'e göre, "Herkes, daha şiddetli ve uzun vadeli kuraklık olayları karşısında su havzalarının korunması gerektiğini biliyor... Yine de İstanbul'daki en hayati su havzaları, ormanlar ve tarım arazileri kentsel gelişim projelerine açıldı..." Yeni havaalanı, üçüncü Boğaz Köprüsü ve bağlantı yolları bunlardan bir kaçı. cumhuriyet.com.tr

Galatasaray, Ekrem Memnun'u resmen açıkladı

Galatasaray, Ekrem Memnun'u resmen açıkladı Galatasaray Erkek Basketbol Takımı'nda başantrenörlük görevine sezon sonuna kadar Ekrem Memnun getirildi. Galatasaray Erkek Basketbol Takımı'nda başantrenörlük görevine sezon sonuna kadar Ekrem Memnun getirildi.Sarı kırmızılı kulüpte Ömer Uğurata'dan boşalan başantrenörlük görevine gelen isim belli oldu. Galatasaray Kadın Basketbol Takımı'yla 2013-2014 sezonunda EuroLeague kupasına uzanan deneyimli başantrenör Ekrem Memnun, sezon sonuna kadar erkek basketbol takımını çalıştıracak.Sarı kırmızılı kulüpten yapılan açıklamada, "Galatasaray Erkek Basketbol Takımımızda başantrenörlük görevine Ekrem Memnun getirildi. Sayın Ekrem Memnun ile sezon sonuna kadar anlaşma sağlandı. Tarihi başarılara imza attığı Galatasaray’a geri dönen Ekrem Memnun’a tekrar kulübümüze hoş geldin diyor ve kendisine başarılar diliyoruz" ifadeleri kullanıldı.Galatasaray, ING Basketbol Süper Ligi'nde bu sezon çıktığı 16 maçta yalnızca 5 galibiyet alarak kendisine 12'nci sırada yer bulmuştu. DHA

Uğur Mumcu,ölümünün 28. yıldönümünde Buca'da anılacak

Uğur Mumcu, ölümünün 28. yıldönümünde Buca'da anılacak Bombalı suikastla katledilen yazarımız Uğur Mumcu, ölümünün 28. yıldönümünde Buca Belediyesi'nin düzenlediği panel ile anılacak. Ankara'daki evinin önünde 24 Ocak 1993'te aracına konulan bombanın patlaması sonucu yaşamını yitiren gazetemiz yazarı Uğur Mumcu’nun katledilişinin 28’nci yılı dolayısıyla Buca  Belediyesi'nin düzenleyeceği panel ile anılacak. Cumhuriyet yazarı ve Ege Bölge Temsilcisi Tuncay Mollaveisoğlu'nun konuşmacı olarak katılacağı panelde Uğur Mumcu'nun gözünden günümüz Türkiye'sine ışık tutulacak. Ege Telgraf gazetesi yazarı Mazlum Vesek yönetiminde düzenlenecek panel, 22 Ocak Cuma günü saat 19:00'da düzenlenecek. Program Bayraklı Belediyesi'nin sosyal medya hesaplarından canlı yayınlanacak./Archive/2021/1/14/165711881-4.jpg İZMİR / Cumhuriyet

Covid:Çoğu maskesiz yüz binlerce Hindu, kutsal gördükleri Ganj Nehri'nde toplandı

Covid: Çoğu maskesiz yüz binlerce Hindu, kutsal gördükleri Ganj Nehri'nde toplandı Dünyada en fazla koronavirüs vakasının görüldüğü ikinci ülke olan Hindistan'da yüz binlerce Hindu hacı adayı, Kumb Mela Bayramı'nda Ganj Nehri'ne girmek için Haridvar kentinde toplandı. Hacı adaylarının çoğunun sosyal mesafe kurallarına uymadığı ve maske takmadığı görüldü. ReutersDünyada en fazla koronavirüs vakasının görüldüğü ikinci ülke olan Hindistan'da yüz binlerce Hindu hacı adayı, Kumb Mela Bayramı'nda Ganj Nehri'ne girmek için Haridvar kentinde toplandı. Hacı adaylarının çoğunun sosyal mesafe kurallarına uymadığı ve maske takmadığı görüldü.Hindular, dünyanın en büyük dini organizasyonu olan Kubph Mela'da nehirde yıkanmanın kendilerini günahlarından arındıracağına inanıyor.Hindistan'da koronavirüs vakalarının sayısı 10 milyonu, ölü sayısı da 150 bini aşmış durumda.Fransız haber ajansı AFP'ye göre, Senthil Avoodai K. Raj adlı üst düzey polis yetkilisi, yedi hafta sürecek bayramın ilk gününde başka şehirlerden Haridvar'a 500 bin ila bir milyon kişinin gelmesini beklediklerini söyledi.K. Raj, on binlerce polis memurunun kalabalığı maske takmaya ikna etmeye çalıştığını, Covid-19 kurallarını ihlal edenlere ceza kesilebileceğini belirtti.2019'DA 55 MİLYON KİŞİ TOPLANDIEtkinliğin organizatörlerinden Siddhart Çakrapani, bir Hindu tanrıçasına gönderme yaparak "Pandemi bizi biraz kaygılandırıyor ama her türlü önlemi alıyoruz. Fakat Ganga'nın (Ganj) bizi koruyacağına eminim" dedi.Hindu mitolojisine göre, içinde ölümsüzlük iksiri bulunan bir sürahi için tanrılarla şeytanlar savaşa tutuştu. Bu iksirin damlalarının yayıldığına inanılan dört ayrı nokta, dönüşümlü olarak bu ayinlere ev sahipliği yapıyor. 2019'da Allahabad kentinde 48 gün süren etkinliğe 55 milyon kişi katılmıştı.Bayramın son günü olan 27 Nisan'a Haridvar'a gelenlerin sayısının milyonları bulabileceği belirtiliyor.Reuters'KORKUYLA YAŞAMANIN FAYDASI YOK, EN BÜYÜK GERÇEK ÖLÜMDÜR'Kumb Mela Bayramı için Hindistan'ın farklı kentleri ve başka ülkelerden gelerek Ganj Nehri'nin dondurucu sularına girenler arasında üç yaşındaki çocuklarla yaşlı kişiler de var.Inderaj Singh adlı bir kişi AFP ajansına "Bu bir gelenek. İnsanlar nehre girmeyi bekliyor. Evet pandemi var ama insanlar gelenek olduğu için gelmeye devam edecek. Çok uzak yerlerden geliyorlar" dedi.Sanjay Şarma adlı 50 yaşındaki bir Hindu ise "Hindistan Avrupa gibi değil. Biz bağışıklık konusunda daha iyiyiz. Hapşırma, öksürük yüzünden eskiye göre daha az insanın gelmesi üzücü. En büyük gerçek ölümdür. Korkuyla yaşamanın faydası yok" diye konuştu. BBC Türkçe

Bahçeli, bu kez medyayaçattı, hedefinde yazarımız Balbay var

Bahçeli, bu kez medyaya çattı, hedefinde yazarımız Balbay var MHP Lideri Bahçeli, Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay, çok sayıda gazeteci ve medya kuruluşunu hedef aldı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gazetemiz yazarı Mustafa Balbay'ın bugünkü yazısında yer alan, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bahçeli görüşmesine ilişkin ifadelere sert yanıt verdi.Balbay'ın yazısında yer alan HDP'nin kapatılması üzerinden ikilinin fikir ayrılığının derinleştiğine yönelik analizlere Bahçeli, "Sözde köşe yazarları var ki, Mustafa Balbay bunlardan birisidir, bizzat duymadığı, duymasının da mümkün olmadığı iki kişi arasında geçen konuşmaları saptırarak, hayal mahsulü anlatımlarla kamuoyuna servis edebiliyor" ifadelerini kullandı. Bahçeli ayrıca, medyada yorum yapan birçok gazeteciyi hedefine aldı.Twitter hesabından açıklamalarda bulunan Bahçeli şunları kaydetti:"Ne ibret verici bir gerçektir ki, kırk alim bir delille ikna olur da, bir cahil kırk delille ikna olamaz. Farabi diyor ki, bilmek bir usta edasıyla hayata şekil vermektir. Susması gereken yerde konuşanlar, üstelik boş ve yalan konuşanlar hayatın akışını bozan tortulardır.Dilden dökülenlere kalbin kefaleti, kalpten geçenlere dilin tercümanı ancak onurlu, olgun ve omurgalı insanların harcıdır. Bu harç ki, bir insanın haysiyet sütunlarını, hamiyet ve şahsiyet kolonlarını inşa eder. Bunlardan mahrumiyet çekenlerin dünyası külliyen mağlubiyettir.Bu düşüncelerle, televizyonlarda farklı isimlerle gösterilen tartışma programlarını izlediğim zaman ne kadar yavan, yalan, yanlış ve yozlaşmış değerlendirmeler yapıldığına, kirli ve kişiliksiz senaryoların nasıl tedavüle alındığına teessüfle tanık oluyorum.Bazı sözde köşe yazarları var ki, Mustafa Balbay bunlardan birisidir, bizzat duymadığı, duymasının da mümkün olmadığı iki kişi arasında geçen konuşmaları saptırarak, hayal mahsulü anlatımlarla kamuoyuna servis edebiliyor. Biz okurken utanıyoruz, onlar yazarken utanmıyor.Ayrıca Habertürk televizyonunda Veyis Ateş’in hazırlayıp sunduğu Türkiye’nin Nabzı isimli programın dün geceki bölümünü dikkatle izledim. Deniz Zeyrek, İsmail Saymaz ve İbrahim Uslu’nun açıklamalarını bu kadar yalan senaryoyu nasıl ürettiklerini düşünüp hayretle takip ettim.Alayına bakınca gıybet ve dedikodunun ete kemiğe bürünmüş halini gördüm.Meğer Türkiye’de neler oluyormuş! Türk siyasetinde ne çok konuşulan konu varmış! Hele hele MHP’nin hiç haberimiz olmayan ne stratejileri ve siyaset önermeleri devredeymiş! Maşallah bizi bizden daha iyi biliyorlar! Atıyorlar, tutuyorlar, ama sürekli ters köşeye yatıyorlar.Habertürk, Halk TV, KRT gibi televizyon kanalları aynı tempoyla ve aynı tip konuklarıyla yayınlarına devam etmelerinde yarar vardır. Çünkü onlara bakınca, konuşanların düşüncelerinden ziyade arkalarındaki lekeli zihniyetlerin gerçek niyetleri açığa ve ortaya çıkmaktadır.Sipariş üzerine görüş bildiren zavallılar ışık mı saçtıklarını zannediyorlar? Halbuki Hz. Mevlana’nın dediği gibi, ışık saçmak için önce yanmak lazımdır. Gerçi insan yanar kul olur, odun yanar kül olur. Sönmüş ve silinmiş akıllarıyla, yandıklarını sananlar ancak küle dönerler." cumhuriyet.com.tr

’Yavşak’kelimesine son noktayıYargıtay koydu

’Yavşak’ kelimesine son noktayı Yargıtay koydu Halk dilinde hakaret maksatlı kullanılan ‘yavşak’ kelimesinin suç unsuru olup olmadığı tartışmalarına Yargıtay son noktayı koydu. İş Mahkemesi’nin, ‘Bit yavrusu’ anlamında kullanıldığı için hakaret saymadığı kelimenin hakaret maksatlı söylendiğine hükmeden yüksek mahkeme, mesai arkadaşına ‘yavşak’ diyen işçinin tazminat ödenmeden kovulmasının önünü açtı. Kasap olarak çalıştığı iş yerinde ustabaşına, ‘yavşak’ diyen genç, kıdem ve ihbar tazminatı ödenmeden kovuldu. 2. İş Mahkemesi’nin yolunu tutan mağdur genç, tam 6 senedir çalıştığı iş yerinden haksız nedenle çıkarıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsilini talep etti. Davalı iş yeri sahibi ise davacı gencin olumsuz davranışlarının sürekli hale geldiğini, en son ustabaşı ve bölüm sorumlusuna “yavşak” diyerek hakarette bulunduğunu ve şefinin üzerine yürüdüğünü, davacının da bu hususu kabul ettiğini, iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etti. Tarafları dinleyen Mahkeme, davacının bir işçi arkadaşına "yavşak" diyerek hakaret etmesi üzerine iş akdinin feshedildiği, fakat söylenen sözün sonuç olarak Türk lisanında "bit yavrusu" manasında olduğu, bu nedenle fesih gerektirecek ağırlıkta bir söz olmadığına hükmetti. Olayın bir ihtar ve uyarı ile halledilecek bir mesele olduğundan fesihle cezalandırılmasının sözün ağırlığına uygun olmadığından feshin haksız olup tazminat gerektirdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verdi. Kararı davalı işyeri sahibi temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi."BİT YAVRUSU DEĞİL DÜPEDÜZ HAKARET SÖZ KONUSU"Davacının davalı şirkette beraber çalıştığı amirine ‘yalancı ve yavşak’ dediğine vurgu yapılan Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi: “İşverenin bir işçisinin diğer bir işçiye sataşma-hakaret niteliğindeki bu sözleri dolayısıyla yaptığı fesih haklıdır. Halk arasında ’yavşak’ tanımlamasının hakaret amacıyla kullanıldığı da açıktır. Bu tespit bağlamında, Mahkemenin ’yavşak’ tanımlamasının ‘bit yavrusu’ şeklindeki salt sözlük anlamına dayanılarak hakaret olmadığı gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü hatalıdır. Davalı işverenin fesih yetkisinin 4857 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesi ile öngörülen 6 iş günlük hak düşürücü süre içinde kullanılıp kullanılmadığının açıklığa kavuşturulması gereklidir. Dosya içeriğinden; feshin dayanağı olayın vukuu bulduğu gün davacının savunmasının alındığı ve burada feshe konu eylemleri kabul ettiği, buna karşın davalı işverence fesih ihtarnamesinin yaklaşık bir ay sonra gönderildiği sabittir. Fesih yetkisinin Kanun ile öngörülen 6 iş günlük hak düşürücü süre içinde kullanılmadığı izlenimi edinilmiştir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, feshe yetkili makamın öğrenme tarihinin araştırılması ve buna göre fesih yetkisinin kanunî süresi içinde kullanılıp kullanmadığının açıklığa kavuşturulması, sonucuna göre de süresi içinde kullanıldığı saptanıyorsa kıdem ve ihbar tazminatının reddine, aksi halin kabulünde ise salt fesih yetkisi süresi içinde kullanılmadığı gerekçesiyle kabulüne karar verilmesinden ibarettir. Netice itibariyle; eksik araştırıma dayalı olarak yanılgılı değerlendirmeyle sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.” (İHA)

Alman ekonomisi 2020'de koronavirüs nedeniyle %5 daraldı

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Alman ekonomisi 2020'de koronavirüs nedeniyle %5 daraldı Almanya'nın ekonomisi devletin koronavirüs salgınının olumsuz etkilerini sınırlandırmak için attığı güçlü adımlarla 2020'de %5 ile beklentilerin altında daraldı. /Archive/2021/1/14/132948574-alman-ekonomisi.jpgFederal İstatistik Kurumu'nun açıkladığı öncü verilere göre, %5 olan ekonomik daralma Reuters'ın beklentisi olan %5.1'in altında geldi. Daralma, 2009'da yaşanan küresel finansal krizde rekor seviyede gerçekleşen %5.7'lik daralmanın da altında.Almanya Başbakanı Angela Merkel'in koalisyon hükümeti, şirketlerin ve tüketicilerin salgını fazla zarar görmeden atlatmasına destek olmak için dünyanın en büyük ekonomisinde Mart'tan beri benzeri görülmemiş canlandırma ve yardım önlemleri açıklamıştı.Takvim etkisinden arındırılmış öncü verilere göre ise ekonomi %5.3 daraldı. AA

CHP'li Karabıyık'tan uzaktan eğitim görenöğrencilerin sorunlarına ilişkin açıklama:

CHP'li Karabıyık'tan uzaktan eğitim gören öğrencilerin sorunlarına ilişkin açıklama: CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, EBA'ya göre not verilmemesi gerektiğini belirterek, "Bu dönemde eğitime erişemeyen çocuklarımızın şartları da göz önüne alınarak doğru bir ölçme-değerlendirme yöntemi belirlenmelidir." ifadesini kullandı. Karabıyık, yazılı açıklamasında, Milli Eğitim Bakanlığınca uzaktan eğitim gören öğrencilere, sınav yapılmadan Eğitim Bilişim Ağındaki (EBA) performansa göre not verilmesi uygulaması olduğunu belirtti.Salgın süresince ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri için yüz yüze eğitimin yerine Eğitim Bilişim Ağı üzerinden TRT-EBA TV ile dersler verildiğini hatırlatan Karabıyık, Milli Eğitim Bakanlığının açıklamasına göre 15 milyon 189 bin 878 öğrenciden, 2 milyon 834 bin 632'sinin EBA TV'ye hiç erişemediğini, gerçekte bu sayının çok daha fazla olduğunu ileri sürdü.Karabıyık, uzaktan eğitimin öğrenciler arasında eğitim olanaklarına erişim açısından derin uçurumlara neden olduğunu ifade etti.Sınavlar yüz yüze yapılamayacağı için öğrencilerin ders notlarının EBA'daki performansa göre verilmesinin kararlaştırıldığını aktaran Karabıyık, milyonlarca öğrencinin evinde uzaktan eğitime erişimde kullanacağı tablet, bilgisayar, televizyon ya da internet olmadığını kaydetti."İmkansızlıklar nedeniyle EBA TV'ye girememiş öğrencilerin notu nasıl verilecek?" sorusunu yönelten Karabıyık, şöyle devam etti:"Derslerdeki başarı notları, çocuklarımızın diploma notunu, dolayısıyla sınavlardaki başarı sıralamasını etkilerken, bu yayınları izlemek için uygun koşulların olmadığı evlerde TV yayınları ile uzaktan eğitim alamayan çocuklar, bu not sisteminden olumsuz etkilenecek. Uzaktan eğitim, eğitimde var olan eşitsizliklerin artmasına neden olmuşken, Milli Eğitim Bakanlığı bu kararla bu eşitsizliklerin ve makasın derinleşmesine neden oluyor."Karabıyık, pandemiye karşı alternatif planlar yapılması gerektiğini ancak bu sürecin Milli Eğitim Bakanlığınca iyi değerlendirilmediğini, eğitim sistemi ve ailelerin sorunlarıyla baş başa bırakıldığını savundu.Hataların bedelini ise imkansızlıklar nedeniyle evinde bilgisayarı, televizyonu, interneti olmayan çocukların ödediğini ifade eden Karabıyık, şu değerlendirmelerde bulundu:"Öğrenciler arasında var olan makasın açılmasına ve eğitimde eşitsizliklerin derinleşmesine neden olan bu durum, EBA'ya göre not verilmesi kararıyla öğrencilerimizin geleceğini de etkiler boyuta ulaştı. EBA'ya göre not verilmesi kararından bir an önce dönülmeli, bu dönemde eğitime erişemeyen çocuklarımızın şartları da göz önüne alınarak doğru bir ölçme-değerlendirme yöntemi belirlenmelidir. Aylardır eğitimin tüm belirsizlikleriyle evde olan çocuklarımızın psikolojik ve bedensel olarak yaşadıkları tüm sıkıntılar da düşünülürse bunlara bir de karne ve not kaygısı eklemek çocuklarımızı olumsuz etkileyecektir." AA

Sinovac: Covid-19 aşısının etkisi enfeksiyon riski yüksek gruplarda denendiği için "düşük"çıktı

Sinovac: Covid-19 aşısının etkisi enfeksiyon riski yüksek gruplarda denendiği için "düşük" çıktı Çinli Sinovac şirketi Üst Yöneticisi (CEO) Yin Veydong, aşının Brezilya'da yürütülen Faz 3 çalışmalarında genel etkililik oranının yüzde 50,38 olmasının, klinik denemenin enfeksiyon riski yüksek sağlık çalışanları üzerinde yapılmasından kaynaklandığını söyledi. Türkiye'deki denemelerde, aşının hastalığı önlemede yüzde 91,5 etkin olduğu bildirilmişti. Bloomberg'de yer alan habere göre, şirketin Pekin'de düzenlediği basın toplantısında konuşan Yin, BioNTech-Pfizer'ın geliştirdiği aşı gibi yüksek etkililik oranlarına ulaşan aşıların klinik denemelerine katılanların çoğunlukla enfeksiyon riski görece az olan sıradan vatandaşlar olduğuna dikkati çekti.Aşının Brezilya'daki klinik denemelerini yürüten Butantan Enstitüsü, geçen hafta aşının "hafif ila şiddetli" Kovid-19 vakalarına karşı yüzde 78 etkili olduğunu açıklamıştı.12 binden fazla sağlık çalışanın iki doz aşılandığı denemeye katılanlardan 288'inde Kovid-19 görüldüğü, bunlardan 128'inin asıl aşı formülünü, 160'ının ise aşı yerine placebo (sahte formül) verilen kişiler olduğu belirtildi.Butantan Enstitüsü, dün bu defa, "CoronaVac" aşının genel etkinlik oranının yüzde 50,38 olduğunu bildirmişti. TÜRKİYE'DE ETKİNLİK DÜZEYİ DAHA YÜKSEK ÇIKMIŞTISinovac'ın geliştirdiği aşının Türkiye'de Brezilya'dan daha az sayıdaki katılımcıyla yürütülen denemelerde, aşının hastalığı önlemede yüzde 91,5 etkin olduğu bildirilmişti.14 Eylül'de başlatılan Faz-3 klinik çalışmalarına ilişkin hazırlanan ön değerlendirme raporuna göre, 1322 gönüllüye iki doz aşının yapıldığı denemede asıl aşının yapıldığı 752 kişiden yalnızca 3'ünün, sahte formülün yapıldığı 570 kişiden ise 26'sının Kovid-19'a yakalandığı belirtilmişti.Plasebo yapılan 26 Kovid-19 vakasının 6'sı hastaneye yatış gerektiren ciddi koronavirüs enfeksiyonu yaşarken, aşı yapılan 3 vakanın hastalığı hafif semptomlarla atlattığı kaydedilmişti. İNAKTİF AŞISinovac'ın aşı adayı formülünde Kovid-19'un "etkisizleştirilmiş" bir hali olan virüs bileşeni barındırıyor. Aşı, bu yolla vücudun güçsüzleştirilmiş virüse karşı doğal korumalarını canlandırmayı, bağışıklık tepkisi yaratmayı amaçlıyor.Çin'de temmuzda acil durum kullanımına onay verilen aşı adayının 3'üncü aşama klinik denemeleri Brezilya, Şili, Endonezya ve Türkiye'de yürütüldü.Sinovac'ın Brezilya'daki klinik denemelerde iş birliği yaptığı Butantan Enstitüsü, 21 Aralık 2020'de yaptığı açıklamada, şu ana kadar alınan sonuçlarda etkililik düzeyinin aşılar için asgari sınır olan yüzde 50'yi aştığı bildirmişti. Aynı anda 5 farklı aşı için klinik denemelerin yürütüldüğü ülkenin sağlık yetkilileri, Sinovac'ın aşısının en az yan etkiye yol açan olduğunu açıklamıştı.Coronavac, 3'üncü aşama denemeler kapsamında Türkiye'de 17 Eylül'de insanlar üzerinde test edilmeye başlanmıştı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 25 Kasım'da yaptığı açıklamada, Çin menşeli inaktif aşı adayından kış aylarında toplam 50 milyon doz satın almak üzere sözleşme imzalandığını duyurmuştu.İlk partisi 30 Ocak'ta Türkiye'ye ulaşan aşı, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunca test edilmesinin ardından dün itibarıyla uygulanmaya başlandı. AA

Beşiktaş-Galatasaray derbisini CüneytÇakır yönetecek

Beşiktaş-Galatasaray derbisini Cüneyt Çakır yönetecek TFF 19. hafta hakemlerini açıkladı. Zirveyi yakından ilgilendiren Beşiktaş-Galatasaray derbisinde Cüneyt Çakır düdük çalacak. Türkiye Futbol Federasyonu, 19. hafta hakemlerini açıkladı. Zirveyi yakından ilgilendiren Beşiktaş-Galatasaray derbisinde Cüneyt Çakır düdük çalacak.Süper Lig’in 19. haftasının hakemleri belli oldu. 17 Ocak Pazar günü Vodafone Park’ta Beşiktaş ile Galatasaray arasında oynanacak olan derbi mücadelesini Cüneyt Çakır yönetecek. Çakır’ın yardımcıları ise Bahattin Duran ve Tarık Ongun olacak. Süper Lig’in 19. haftasında oynanacak olan karşılaşmaları yönetecek isimler şu şekilde:15 Ocak CumaGençlerbirliği-Karagümrük: Ali Şansalan16 Ocak CumartesiİH Konyaspor-Göztepe: Fırat AydınusM.Başakşehir-DG Sİvasspor: Alper UlusoyGaziantep FK-Hes Kablo Kayserispor: Halil Umut MelerFT Antalyaspor-Trabzonspor: Erkan Özdamar17 Ocak PazarY.Denizlispor-A.Hatayspor: Koray GençerlerYeni Malatyaspor-Çaykur Rizespor: Hüseyin GöçekBeşiktaş-Galatasaray: Fırat Aydınus18 Ocak PazartesiKasımpaşa-BB Erzurumspor: Atilla KaraoğlanFenerbahçe-Ankaragücü: Arda Kardeşler İHA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter