Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Wednesday, 10.22.2025, 01:21 PM (GMT)

Search by date: 3/13/2021

ABD'de George Floyd'un ailesine 27 milyon dolar tazminatödenecek

ABD'de George Floyd'un ailesine 27 milyon dolar tazminat ödenecek ABD'nin Minnesota eyaletinde, gözaltına alınması sırasında hayatını kaybeden siyahi George Floyd'un ölümüne sebep olan 4 polis memuru aleyhinde açılan davada, Floyd'un ailesine 27 milyon dolar tazminat ödenmesine karar verildi. Minneapolis Belediye Meclisi, 25 Mayıs 2020'de, polisin hatalı gözaltı tekniği sebebiyle ölümüne neden olduğu George Floyd'un ailesine, 27 milyon dolar tazminat ödenmesine ilişkin kararı onayladığını açıkladı.Floyd'un aile avukatı Ben Crump kararla ilgili, "George Floyd'un dünya çapında milyonlarca insanın şahit olduğu korkunç ölümü, adalet ve değişim için derin ve yadsınamaz bir talebi ortaya çıkardı. Taahhüt edilen rakam bugüne kadarki en büyük mahkeme öncesi anlaşma bedelidir." ifadesini kullandı.Crump, tazminat kararının, "siyahi hayatların önemli olduğuna ve beyaz olmayan insanlara karşı polis zulmünün sona ermesi gerektiğine dair güçlü bir mesaj" olduğunu belirtti.Floyd'un ailesi de tazminat kararından memnuniyetlerini dile getirirken, 27 milyon dolarlık tazminat parasının 500 bin dolarının, olayın yaşandığı ticari bölgenin geliştirilmesi için kullanılacağını kaydetti.Eylül 2020'de, Minneapolis Şehir Meclisi, Floyd'un ölümüyle sonuçlanan tutuklamanın gerçekleştiği sokağın isminin "George Floyd Meydanı" olarak değiştirilmesi için oy birliğiyle karar almıştı.GEORGE FLOYD'UN ÖLÜMÜSiyahi Amerikalı 46 yaşındaki Floyd, 25 Mayıs 2020'de dolandırıcılık şüphesiyle Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde gözaltına alındığı sırada, 44 yaşındaki polis memuru Derek Chauvin'in yaklaşık 9 dakika boyunca diziyle boynuna bastırması nedeniyle dakikalarca "nefes alamıyorum" diye yalvarmıştı.Floyd olay yerine gelen acil sağlık ekiplerince kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmiş, olayla ilgili görüntüler sosyal medyada büyük tepki toplamıştı.Görüntüler, ülkede siyahilere yönelik polis şiddeti tartışmalarını alevlendirmiş ve protestolar, olayların başladığı Minneapolis'ten ülke geneline sıçramıştı. AA

SağlıkçalışanlarınınİSPARK'ıücretsiz kullanma süresi uzatıldı

Sağlık çalışanlarının İSPARK'ı ücretsiz kullanma süresi uzatıldı Sağlık çalışanlarının İSPARK A.Ş.'ye ait olan otoparklardan ücretsiz yararlanması için hazırlanan teklif, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Mart ayı 3'üncü toplantısında onaylandı. İBB Meclisi'nde alınan kararla, sağlık çalışanları İstanbulkart ile tüm toplu taşıma araçlarını ve İSPARK otoparklarını ücretsiz olarak 30 Haziran 2021 tarihine kadar kullanabilecek. Karardan tüm sağlık kurum ve kuruluşlarındaki çalışanlar yararlanabilecek. DHA

Cumhurbaşkanıbir kez daha yatırım,üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyüme vaat etti

Cumhurbaşkanı bir kez daha yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyüme vaat etti Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladığı ekonomik reform paketinde esnafa vergi muafiyeti, yeni başkanlık ve kurullar, kamu özel işbirliği için özel yasa gibi detaylar yer aldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, özellikle geçen kasım ayında Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifası sonrası sıkça ifade edilen “yeni ekonomik dönem” kapsamında, bir süredir merakla beklenen “Ekonomik Reform” tanıtım toplantısını dün İstanbul’da yaptı.Erdoğan ekonomik hedef ve yapısal reform konusunda bildik vurgularını bir kez daha tekrarlarken, esnafa vergi muafiyeti, yeni başkanlık, kurul ve komiteler, “18 yaş altı”nın BES’e alınması, kamu özel işbirliği (KÖİ) için yasa gibi ayrıtılar dikkat çekti. Kamuda fiyat artışlarının hedef enflasyona göre yapılacağı vurgusu ise ücretlerin baskılanmaya devam edeceğini ortaya koydu. Erdoğan’ın açıklamalarında öne çıkan vurgular şöyle: - Ekonomiyi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyütmeyi, herkesin refahını artırmayı amaçlıyoruz. Türkiye’yi dünyanın 10 ekonomisinden biri haline getirmek için çalışıyoruz- Mali disiplin en temel önceliğimiz. Meclis’in bütçe hakkını genişletiyoruz. Döner sermayeli işletmelerin verimli olmayanlarını kapatacağız. Bütçe sonuçlarını kamu maliyesi raporuyla halka sunacağız.- Döviz cinsi borçların toplam borçlardaki ağırlığını düşüreceğiz. Vadeyi uzatacağız.  EMEKÇİYE KÖTÜ HABER- Basit usulde vergilendirilen 850 bin esnafı gelir vergisinden muaf tutacağız. Beyan yükümlülüğünü kaldırıyoruz. Vergi cezalarında uzlaşma kapsamı genişleyecek. 7/24 Dijital Vergi Dairesi başlayacak. - Kamu alım ihalelerinden dijital sisteme geçiyoruz. İstisnalar azalacak. Sektörel Kamu Alımı Kanunu çıkacak. KÖİ sistemi için özel kanun çıkarılacak. KİT’lerden güçlü küresel şirketler çıkarmak istiyoruz. - Enflasyonla mücadele sürecek. Üretimden tüketime fiyatları izlemek için erken uyarı sistemi kurulacak. Beklentilerin yönetilmesi önemli. Kamuda fiyat artışları gerçekleşen değil hedef enflasyona göre yapılacak. - Sorunlu kredisi olsa da yaşama şansı olan şirketleri yaşatmaya büyük önem veriyoruz. Bankacılık sistemini bu konuda teşvik ediyoruz. Halka arz kolaylaşacak. Proje finansmanı düzenlemesi olacak.İKİ ‘BAŞKANLIK’ DAHA- 18 yaş altı çocuklar bireysel emeklilik sisteminin (BES) içine alınacak. - Cari açıkla mücadele için yapısal cari açığa önemler alınacak, ihracat tabana yayılacak, sanayide yeşil dönüşüm desteklenecek. Hedef ülkelere yönelik destek programları olacak. - Cumhurbaşkanlığı bünyesinde Sağlık Endüstrileri Başkanlığı ve Yazılım ve Donanım Endüstrileri Başkanlığı kurulacak.- Yeni ilave istihdam destek modeli kurulacak. Mikro ve küçük ölçekli şirketler en çok 5 kişilik ilave istihdam için KGF kefaleti ile 24 ay vadeli 100 bin TL kredi kullanabilecek. - Yapısal reformların takibi için Cumhurbaşkanı Yardımcısı başkanlığında Ekonomi Koordinasyon Kurulu ile Hazine ve Maliye Bakanı başkanlığında Finansal İstikrar Komitesi olacak.‘ENFLASYON HEDEFLEMESİ’ YÖNTEMİNİN İFLAS BELGESİProf. Dr. Erinç Yeldan, paketi “yapısal ekonomik reform”dan ziyade, konjonktürel sorun ve güçlükleri aşmaya yönelik bir “canlandırma paketi” olarak değerlendirdi. Yeldan, şunlara dikkat çekti: - Türkiye ekonomisinin en belirgin kırılganlığını oluşturan enflasyon olgusuna karşı alınacak net bir hedefin paylaşılmamış olduğunu vurgulamamız gerekiyor. “Tek haneli enflasyon” diyerek eskimiş ve yıpranmış hedefi tekrarlamak enflasyon beklentilerini dizginlemek amacına hizmet etmiyor. Diğer bir politika unsuru olarak öne sürülen “kamunun yönettiği ve yönlendirdiği fiyatların, gerçekleşen değil hedeflenen enflasyona göre yapılacağı duyurusu, bugüne kadar asgari ücret dahil olmak üzere toplusözleşmelerde ücret beklentilerini geriletmek için kullanılan “enflasyon hedeflemesi” yönteminin iflas ettiğinin de belgesini oluşturuyor.- “KÖİ Yasası”nın daha yeni çıkarılacağının planlanması, bugüne değin 150 milyar doları aşkın maliyetler tutan KÖİ’lerin bugüne kadar yasal düzenleme altına alınmamış olması bir itiraf belgesidir.EKONOMİK REFORM DEĞİL MİKRO DÜZENLEMELEREkonomi yazarı Erdal Sağlam, hukuk reformu gibi, ekonomi reformu açıklamasının da iş dünyasında radikal önlem beklentilerini karşılamadığını belirtti. Sağlam, paketi şöyle yorumladı:- Esnafa muafiyet dışında, toplumun talepleri karşılayacak bir düzenleme bulunmuyor. - Paketin, iş dünyasının çeşitli taleplerine başlık olarak yer veren ama sorunları çözemeyecek kadar küçük idari düzenlemelere yer veren bir yapısı bulunuyor. Buna karşılık reformlara inandırıcılık kazandıracak, Kanal İstanbul gibi önceliği olmayan büyük altyapı yatırımlarının ötelenmesi, asıl israf kalemi olarak bilinen Cumhurbaşkanlığı’nın harcamalarının kısıtlanması ya da bağımsız kurumların ve ihale yasasının güçlendirilmesi gibi maddelere, beklendiği gibi, paket içinde yer verilmedi.- Yönetim ve iktisadi bakışın değişmediği, açıklanan metinle de ortaya çıktı. Belli ki bu paket yeni ekonomi yönetiminin sadece hazırlıklarını yapabildiği, bizzat Cumhurbaşkanlığı’nın paketi. cumhuriyet.com.tr

Kurultay sürecinde AKP ve MHP’de değişiklik bekleniyor

Kurultay sürecinde AKP ve MHP’de değişiklik bekleniyor Türkiye'de 2023 seçimleri için siyasi partiler köklü değişiklere gidiyor. Seçimlere “güçlü bir parti yapısıyla gitmeyi” hedefleyen AKP ve MHP, dikkat çekecek isimlere öncelik vereceği konuşuldu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli, 2023 seçimlerine “güçlü bir parti yapısıyla gitmeyi” hedefliyor. Bu nedenle Bahçeli’nin 18 Mart’ta düzenlenecek olağan kurultayında, partisinin merkez yönetim kurulunda “köklü”, başkanlık divanında ise “kısmi değişiklikler yapacağı” konuşulurken Erdoğan’ın da partisindeki değişimi öncelikle merkez karar yönetim kurulu ve merkez yönetim kurulunda yapacağı ifade ediliyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan istifa eden Berat Albayrak’ın ise “parti yönetiminde görev alabileceği” dillendiriliyor. Erdoğan’ın kabinede köklü bir değişiklik yapacağına dikkat çekiliyor. Partilerin yaklaşan kurultay süreçleri olduğuna dikkat çekilirken Erdoğan’ın kabine değişikliğinde önce, kurultayda, parti yönetiminde “köklü bir değişiklik yapmak istediği” ifade ediliyor. Kulislerde, eski başbakan Binali Yıldırım’ın “kabinede yer alabileceği, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yardımcısı olacağı” konuşuluyor. KABİNEDE DEĞİŞİKLİKKabinede değişmesi beklenen isimlerden birinin de Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk olduğu kulislerde tartışılıyor. Erdoğan’ın, “uzaktan eğitimin istenilen şekilde başarılı olamaması” gibi nedenlerle “Milli Eğitim Bakanlığı’nda bir değişikliğe gideceği” belirtiliyor. Bununla birlikte Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın da “bakanlıktan azlinin isteneceği” iddia ediliyor.  Ancak Koca’nın “salgın dönemindeki çalışmaları nedeniyle Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu’nda görevlendirilebileceği de ileri sürülüyor. Öte yandan yeni kabinede “Meclis içinden isimlerin ağırlıklı olarak yer alacağına” dikkat çekiliyor. Buna gerekçe olarak “milletvekilleri ile bakanlıklar arasındaki iletişimin güçlendirilmek” olduğu gösteriliyor.   Selda Güneysu

Eğitim-öğretim Covid-19 salgınıgölgesinde geçti

Eğitim-öğretim Covid-19 salgını gölgesinde geçti Eğitim-İş Genel Özlük Hukuk Sekreteri Maksut Balmuk, Covid-19 salgını gölgesinde geçen bir yıldaki eğitim öğretim sürecini değerlendirdi. Maksut Balmuk, “Pandemi öncesi kangrene dönen eğitimin, artık uzuv kesmeye vardığını, ölüme doğru ol aldığını” kaydeden Balmuk, pandemi sürecindeki bir yılın eğitim açısından “adeta boşa geçtiğini” söyledi. Eğitimin sonuçlarının diğer alanlardaki gibi hemen görülmeyeceğini, yıllar alacağını vurgulayan Balmuk, “Koca kayıp bir yılımız var ve bunu da laflarla süsleyip başarı destanına dönüştürebiliyoruz” ifadelerini kullandı. Bu süreçte, eğitimin yapboza döndüğü ve akşam karar verilip hiçbir hazırlık yapılmadan sabah okulların açıldığını söyleyen Balmuk, “Yüz yüze başladığımızda da devam zorunluluğu yok dedik. Devlet kendi eliyle devamsızlığı özendirir olmuşsa orada adil bir eğitim sisteminden söz etmek mümkün mü?” dedi.‘MIŞ GİBİ YAPTIK’Balmuk, yazın verilecek telafi eğitimin öğrenciye bırakılmasını da eleştirerek “Özel okula parasını ödeyenler, bilinçli aileler telafiye katılacaklar ama ya diğerleri? Asıl üzerinde durmanız gereken diğerleri olması gerekirken, diğerleri dışındakilere adeta yol yapıyorsunuz” diye konuştu. Okullar kapalıyken resmi ya da gayri resmi Kuran ve hafızlık kurslarında yatılı eğitim verildiğini ancak denetlenmediğini vurgulayan Balmuk, şunları kaydetti: “Ders yapmış gibi yapıp sınav yaptık. Uzaktan eğitimde milyonlara ulaşamadık, tarih yazmış gibi yaptık. Öğrenemedik öğrenmiş gibi, okulu açtık kapatmış gibi, kapattık açmış gibi, kitap okumadık okumuş gibi, uzaktan eğitim yakınmış gibi, yüz yüze eğitim uzaktanmış gibi, sosyal mesafe yoktu varmış gibi, eğitime ulaşım yoktu ulaşılmış gibi yaptık. Sonuç MEB değişti ve ‘Mışlı Eğitim Bakanlığı’nı yarattık.” Sefa Uyar

Sağlık Bakanlığı'nın aşılamadaki plan ve hedeflerini Prof. Dr. Küçükosmanoğlu değerlendirdi

Sağlık Bakanlığı'nın aşılamadaki plan ve hedeflerini Prof. Dr. Küçükosmanoğlu değerlendirdi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca “yaza kadar 50 milyon kişiyi aşılamak istiyoruz” hedefini, “Planladığımız şekilde nüfusumuzun 50 milyonluk kısmının aşısını sonbahardan önce yaparsak salgın üzerimizde ağır baskı olmaktan çıkacak” sözleriyle değiştirdi. Aşılama sürecindeki ertelemeleri değerlendiren İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, “Aşıların yeterli miktarda temin edilemediğini ve hızla yapılamadığını söylüyorduk. Yaklaşık 10 milyon doz aşı yapılmış. Sayın Bakan 2. doz aşıların da stokta olduğunu söyledi. Muhtemelen ilk doz aşıyı olanların ikinci dozu ancak olacak kadar aşımız var. Dolayısıyla sadece en riskli grup olarak kabul edilen 65 yaş üzerindekiler ve sağlık çalışanları dışındaki grubun aşılanmasına yakın zamanda başlanamayacak gibi” dedi.Bu hızla sonbahar hedefinin de tutmayabileceğini ve aşılama sırasının başa dönebileceğini söyleyen Küçükosmanoğlu, “Sürekli ertelenen hedefler var. Aşıyla bağışıklık sağlama imkânı olmayacak görünüyor. Aşının etkinliği ne kadar sürecek bilmiyoruz. Mesela sağlık çalışanları ikinci dozlarını oldu, belki sonbaharda bir kere daha aşı olmaları gerekecek. Şimdiye kadar aşılananların tüm toplum bağışıklık kazanana kadar bağışıklığını yitirme riski var” uyarısı yaptı. Aşı konusunda geçmişte yapılan açıklamaları anımsatan Küçükosmanoğlu, “BioNTech aşısı önce ocakta, sonra şubatta şimdi de martta gelecek dendi. Sonra hiçbir şey denmemeye başladı. Acaba gelmeyecek mi ya da gelse de parayla mı satılacak belirli değil. Türkiye’de üretileceği söylenen Rus Sputnik aşısının zamanı da belli değil” diye konuştu.  Sarp Sağkal

Salgının gölgesinde Tıp Bayramı: "Artık bayram demiyoruz"

Salgının gölgesinde Tıp Bayramı: "Artık bayram demiyoruz" 14 Mart Tıp Bayramı bu yıl yine koronvirüs pandemi gölgesinde geçecek. Sağlık çalışanları AKP hükümetinin politikaları nedeniyle sorunlarının her geçen gün katlanarak arttığını belirtti. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, 14 Mart Tıp Haftası’nı pandemi koşullarında karşıladıklarını belirterek “Ülkemizde siyasal iktidarın demokrasiden gittikçe uzaklaşan politikalarının yol açtığı haksızlık, eşitsizlik, adaletsizlik ve sağlıksızlık, yıkıcı etkisini hissettiğimiz pandemi ile birlikte son bir yılda daha da derinleşti. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birlikte piyasaya teslim edilen sağlık alanında var olan sorunlar çığ gibi büyüdü. Sağlığı piyasaya açan anlayış bizim bir bayram havasında bugünü kutlayabilmemizi ortadan kaldırmış durumda. Taleplerimiz pandemi sürecinde değişmedi. Bu emeğin karşılığının verilmesi, güvencesizleştirmeye dayalı, daha fazla iş yükü ile tüm haklarını ellerinden alan yaklaşımlara karşı bir mücadele haftası olacak” diye konuştu. Fincancı, sağlık emekçilerinin taleplerini şöyle sıraladı: “Covid-19 meslek hastalığıdır, önerdiğimiz yasa tasarısı kabul edilsin. Güçlü ve etkin birinci basamak sağlık örgütlenmesi sağlansın. Şiddetsiz bir sağlık ortamında çalışabilmek için yeni ve etkili ‘Sağlıkta Şiddet Yasası’ çıkarılsın. Emekliliğimize de yansıyacak temel ücret ile ekonomik ve özlük haklarımız iyileştirilsin. Özgür ve bilimsel çalışma ortamı için meslek örgütleri üzerindeki baskılara son verilsin. Liyakatsiz atamalar, tip sözleşme dayatmaları, tıp eğitimini niteliksizleştiren,  altyapısı uygun olmayan tıp fakültelerinin açılması durdurulsun. Bir kez daha pandemide kaybettiğimiz 387 sağlık emekçisini saygı ve özlemle anıyor; hekimlik değerlerinden aldığımız güçle toplumsal sağlık için demokrasi ve adalet talep ediyoruz.”‘SORUNLAR HÂLÂ SUMEN ALTINDA’Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) tarafından yapılan açıklamada ise bu yıl 14. yılını kutlayan aile hekimliği sistemi ile ilgili halen giderilmesi gereken birçok sorun olduğunu ancak olumlu yönde yol alınamadığı anımsatıldı. AHEF Yönetim Kurulu üyesi Dr. Hüseyin Köz, 2020 yılı ile birlikte mevcut iş yüklerine artık çok yeni sorumluluklar eklendiğini kaydederek “Bu sisteme hizmet verenlerin sorunları 14 yılda büyüdükçe yumak halini almış, çözülmedikçe zaman içinde bıkkınlık ve tükenmişliğe doğru götürmüştür. Sorunun çözümü için artık sözleşmeli çalışan birinci basamak temsilcileri ile idarenin karşılıklı olarak bir masada oturup, çalışma koşullarını belirleyen anlaşmayı imzalaması gerekmektedir” diye konuştu. KUTLAMA PROGRAMITTB, 14 Mart Tıp Bayramı etkinliklerine 9 Mart Salı günü koronavirüs nedeniyle yaşamını yitiren Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Esat Ülkü’yü anarak başladı. Aynı zamanda fotoğraf sanatçısı olan Ülkü’nün çektiği fotoğraflardan oluşturulan bir sergi açılışı yapıldı. Etkinlikler kapsamında 13 Mart günü (bugün) hekimler Taksim Cumhuriyet Anıtı’na saat 13.00’te çelenk koyacak ve basın açıklaması yapacak. Aynı gün “Şehir Hastaneleri” paneli online olarak gerçekleştirilecek ardından saat 18.00’de Moğollar konseri olacak. Kartal Belediyesi de etkinlikler kapsamında yarın “Pandemi ve Aşılama Süreci” konulu online panel düzenleyecek. Bölge Hastaneleri Koordinatörü Dr. Abidin Özçelik’in moderatörlüğünde düzenlenecek olan panel saat 19.00’da belediyenin sosyal medya hesaplarından canlı yayımlanacak. Sibel Bahçetepe

Aksaray’da yaşlıçift kafalarından vurulmuşhalde evlerindeölübulundu

Aksaray’da yaşlı çift kafalarından vurulmuş halde evlerinde ölü bulundu Aksaray’da yaşlı çift kafalarından av tüfeğiyle vurulmuş halde oturdukları müstakil evin odasında ölü olarak bulundu. Olay, Yavuz Sultan Selim Mahallesi 5202 sokakta bulunan müstakil bir evde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, komşuları Ekrem Alptekin (61), eşi Cennet Alptekin’in (60) oturduğu müstakil evden evinden silah sesleri duyan mahalle sakinleri durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. /Archive%5C2021%5C3%5C13%5C014739297--aksarayda-yasli-cift-kafalarindan-vurulmus-halde-evlerinde-olu-bulundu_2.jpgİhbar üzerine olay yerine polis ve ambulans sevk edildi. Olay yerine gelen ekipler kapıyı açamayınca olay yerine çağırılan Aksaray Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekipleri kapıyı kırarak içeriye girdi. Polis ve sağlık ekipleri Ekrem ve eşi Cennet Alptekin’in başlarından tüfekle vurulmuş halde odada buldu.112 Acil Yardım ekiplerinin müdahale ettiği yaşlı çiftin öldüğü belirlenirken polis ekipleri evin içine ve bölgesini şeritle kontrol altına aldı. Ardından olay yerine takviye polis ekipleri geldi. Olay Yeri İnceleme Şubesi ekipleri olay yerinde geniş çaplı incelemeler yaparken, Cumhuriyet Savcısı da incelemelerde bulundu. Yapılan incelemelerin ardından yaşlı çiftin cenazeleri otopsi yapılmak üzere Aksaray Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. Yapılan ilk incelemelerin ardından Ekrem Alptekin psikolojik sorunlar yaşadığı öğrenildi. Şahsın önce eşi Cennet Alptekin’i tüfekle vurarak öldürdüğü, sonra da aynı tüfekle kafasına ateş ederek intihar ettiği ihtimali üzerinde duruluyor. Olayla ilgili başlatılan geniş kapsamlı soruşturma sürüyor.  İHA

BB Energy Grubu Türkiye pazarına girdi

Türkçe Haberler En Son Başlıklar BB Energy Grubu Türkiye pazarına girdi Enerji ticaret şirketi BB Energy Grup, Türkiye'de Yurt Grup ile anlaşmaya vardı. BB Energy Grubu, Türkiye LPG İthalat ve dağıtımcısı Yurt Grup ile Hatay’daki tesislerine tek tedarikçi olarak 2021 yılında yaklaşık 500 bin ton ürün getirmek üzere Ticari işbirliği anlaşmasını tamamladı.BB Energy ortaklarından Bashir Bassatne, şirketler arası işbirliğinin iki taraf için de uzun vadeli stratejik katma değer oluşturduğunu belirterek grubun Türkiye'deki faaliyetlerini daha da genişletmek için ülkede stratejik ortaklıklar yapmaya devam edeceğini söyledi./Archive/2021/3/13/013932067-filling-station-18397601920.jpgBağımsız enerji ticaret şirketi BB Energy Grup elli yılı aşkın bir süredir, petrol arıtma, lojistik, depolama ve finansman alanlarında faaliyet gösteriyor. Dubai, Londra, Singapur, Kuala Lumpur, Houston, Beyrut, Moskova ve Atina'da operasyon merkezleri bulunan grup, Türkiye'de enerji sektöründe LPG otogaz, dökme gaz, tüp gazın; ithalat ve ihracatını, toptan ve perakende satışını yapan Yurt Grup ile anlaştı. Yurt Grup Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Abdullah Gümüş gelişerek büyüyen ticari faaliyetlerinde uluslararası bir grup ile yapmış oldukları iş birliğinin hem şirketleri hem de sektör için önemini belirtti ve “Uluslararası bir ortaklığın ülkemiz ekonomisi için de hayırlı olmasını dilerim” dedi. /Archive/2021/3/13/013954927-whatsapp-image-2021-03-10-at-19.55.37-1.jpeg cumhuriyet.com.tr

Eski Kahire büyükelçilerinden Mısır değerlendirmesi

Eski Kahire büyükelçilerinden Mısır değerlendirmesi Türkiye’nin eski Kahire büyükelçileri, Türkiye ile Mısır arasında yaklaşık 8 yıldır fiilen kopuk olan ilişkilerin normalleştirilmesi için “geç kalınmış ama olumlu bir adım” yorumu yaptı. 1995-1998 yılları arasında Kahire Büyükelçisi olan eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, “Türkiye-Mısır ilişkilerinde anahtar, Türkiye’nin elindedir. Mısır’ın Türkiye’den bir talebi yok, zaten sorunu çıkaran taraf Türkiye’ydi” dedi. Türkiye’nin 2013’te Mursi’nin devrilmesiyle Mısır’la ilişkilerini tamamen kopardığını anımsatan Yakış, “Türkiye’nin bu duruma düşmemesi lazımdı. O dönem bunu kınamak doğruydu ancak daha sonra ilişkileri düzeltmek lazımdı. Bütün dünya bunu yaptı ama Türkiye bunu yapamadı. Şimdi bu ilişki yeniden düzeltilmeye çalışılıyor, ancak maalesef bir tahribat kalacaktır” diye konuştu.‘MISIR, İHVAN ADIMI BEKLİYOR’Müslüman Kardeşler (İhvan) örgütü mensuplarının İstanbul’da koruma altında faaliyet göstermelerinin, Mısır hükümeti tarafından büyük bir sorun olarak görüldüğüne dikkat çeken Yakış şu görüşünü dile getirdi: “Türkiye, bunu makul bir seviyeye çekebilirse Mısır’dan da bir yumuşama gelebilir. Fakat bu ilişkileri bir vazo gibi düşünün, şu anda kırılmış olan parçalar bir araya getirilerek tamir edilmesi gerekiyor. Akşamdan sabaha Türk-Mısır ilişkilerinin eski haline dönmesi mümkün değildir. Ancak ne kadarı tamir edilirse o kadar iyidir. Bir hasar oldu, şimdi gecikmiş olarak o hasar düzeltilmeye çalışılıyor” ifadelerini kullandı.‘EYLEM ÖNEMLİ’Elçilerin atanması için somut gelişmeler olması gerektiğini söyleyen Yakış, “Mısır’ın, Türkiye’nin verdiği söze bakıp bugünden yarına büyükelçi atayacağını düşünmüyorum. Müslüman Kardeşler’e olan desteğe bakacaklardır, bu konuda eylem önemlidir” dedi.‘YANLIŞTAN DÖNÜLMESİ OLUMLU’2005-2009 yılları arasında Türkiye’nin Kahire Büyükelçiliği görevini üstlenen emekli büyükelçi Şafak Göktürk de “Doğrudan Ankara-Kahire arasında bir temas kurulmakta olduğu anlaşılıyor. Bu olumlu bir gelişmedir. Zaten her şeyden önce Mısır-Türkiye ilişkilerinin bu noktaya gelmemesi gerekiyordu. Mısır’da 2013’teki darbeyi, insan hakkı ihlallerini kınamakta bir sorun yoktu. Ancak bunun kayda geçirilip ilişkilerin devam ettirilmesi gerekirdi. Tüm bu sürecin muhasebesinin yapılması gerekiyor. Bugün bu yanlıştan dönülüyor ise bu olumludur” dedi.‘ÇARPAN ETKİSİ’Türkiye ve Mısır’ın, bütün Doğu Akdeniz için kilit ülkeler olduğunu vurgulayan Göktürk şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye ve Mısır’ın ilişkileri sağlam temellerde sürdüğü sürece Doğu Akdeniz’deki güvenlik ve istikrar kalıcı hale gelir. Mısır olduğu yerde duruyor, fakat biz 7 yıldan fazla süredir ortalığı boşalttık. Mısır’la sadece iyi ilişkilerin olması bile başka ülkeleri frenler. Şu anda ilişkiler bozuk olduğu için Yunanistan anlaşma imzalıyor, Birleşik Arap Emirlikleri tatbikat yapıyor. Normalde böyle şeyler olmaz. Mısır’la ilişkilerin sağlıklı tutulması, zaten bu devletlerin alanlarını sınırlar. ABD, Obama döneminden başlayarak Asya’ya ağırlık vererek Ortadoğu’daki fiziki varlığını azaltıyor. Böylesi bir dönemde Türkiye ve Mısır’ın ortak bir tutum içinde olması, iki ülkenin Doğu Akdeniz’deki etkinliği açısından çarpan etkisi yapar.”Ankara-Kahire ilişkilerinin normalleşmesi sürecinde Türkiye’de bulunan Müslüman Kardeşler yöneticileri meselesinin ilk gündem maddesi olacağına dikkat çekti. Göktürk, “Normalleşme için çok yavaş bir ilerleme olacağını düşünüyorum. Bugünden yarına bir gelişme beklememek gerekiyor. Mısır, kendisine karşı Türkiye’den kaynaklandığını düşündüğü faaliyetlerden vazgeçildiğini görmek istiyor, o noktaya gelinmiş gibi görünüyor. Bu noktaya gelinmiş olması olumludur, ancak bir anda her şeyin değişmesi zor” diye konuştu.Mısır’ın bu süreçte Yunanistan’la deniz yetki alanı anlaşması imzaladığını belirten Göktürk, “Mısır’la ilişkilerimiz bu halde olduğu için de deniz yetki alanları konusunda böyle bir tabloyla karşı karşıya kaldık” dedi.Türkiye-Mısır ilişkilerinin deniz yetki alanları konusuna sıkıştırılmaması gerektiğini kaydeden Göktürk, “İlişkilerimiz sıkıntısız devam ediyor olsaydı da Mısır’la sınırlandırma anlaşması yapmamız zordu. Çünkü Mısır, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ihtilaflara taraf olmama politikası izliyordu. Türkiye ve Yunanistan, Meis’ten kaynaklanan ihtilafı çözmeden bizimle bir anlaşma imzalamazdı. Önemli olan, bizim Doğu Akdeniz’deki sınırlandırma rejimini daha iyi etkileyebilmemizin başlıca yollardan bir tanesi Mısır’la yakın durmamızdır” ifadelerini kullandı. Hüseyin Hayatsever

İnşaat malzemelerindeÇin’in boşluğunu Türkler doldurdu

İnşaat malzemelerinde Çin’in boşluğunu Türkler doldurdu İnşaat sektörünün büyümesinde katalizör rolü üstlenen inşaat malzemeleri, 2020 yılı ihracatında da yüzde 16.2 artış kaydetti. Sektör, Çin, İtalya ve İspanya’nın pazar kaybettiği ABD ve Avrupa’dan pay almayı başardı Türkiye, pandemiye rağmen 2020 yılında yüzde 1.8 oranında büyüdü. Yeni konut satışları yüzde 8.2 azalsa da inşaat sektörü yüzde 7.1 oranında büyüme kaydetti. İnşaattaki bu büyümede inşaat malzemeleri satışlarının önemli bir etkisi oldu. İnşaat malzemeleri satışları pandeminin ilk ayında adeta durma noktasına gelse de kalan 9 ayda yılı yüzde 30’un üstünde büyüme ile kapattı.İnşaat malzemeleri sektöründeki gelişmeleri değerlendiren İstanbul Ticaret Odası İnşaat Malzemeleri Komitesi Meclis Üyesi ve Ert Yapı Market Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Yılmaz, “İnşaat malzemeleri satışında dünyada çok iyi bir yere geldik. Çin’in kaybettiği pazarlara girmeyi başardık. Elde ettiğimiz kazanımları kaybetmemek ve o pazarlarda kalıcı olmak için artık çok daha dikkatli olmalı ve stratejik kararlar almalıyız” dedi. PANDEMİ İLE LÜKS TÜKETİM YERİNİ, İHTİYACA BIRAKTIBir yıl önce Türkiye’de ilk vakanın görüldüğünü ve o günlerde tüm sektörlerde bir korkunun hakim olduğunu belirten Yılmaz, bu nedenle inşaat malzemeleri satışlarının ilk çeyrekte gerilediğini kaydetti. İnsanların dışarıya çıkamaması nedeniyle lüks tüketimin azaldığını, eve kapanmasıyla birlikte ise eve yönelik ihtiyaç tüketiminin arttığını belirten Yılmaz, “İnşaat malzemeleri sektöründe ve özellikle banyo, mutfak gibi ıslak hacimli ürünlerin satışında ikinci çeyrekte başlayan büyüme trendi yılın tamamında sürdü” dedi.Özellikle seramikte dünya üretiminde ilk sıralarda bulunan Çin, İtalya ve İspanya’da fabrikaların bazılarının kapandığını, bazılarının ise üretimlerini azalttığını belirten Yılmaz, “Bu ülkelerdeki daralmanın ardından inşaat malzemeleri üretiminde sanayi altyapısı oldukça sağlam olan Türkiye, Hindistan ve Brezilya gibi ülkelere dönük talep artışı yaşanmaya başlandı. 2020 yılının tamamında inşaat malzemeleri ihracatı yüzde 16.2 artarak 21.2 milyar dolara ulaştı. İnşaat malzemelerinin genel ihracat içindeki payı da yüzde 2.4’e yükseldi. Seramik ihracatı ise yüzde 31.7 artış gösterdi. 2020 yılının son çeyreğinde 47.2 oranla ihracata net katkısı en yüksek sektör inşaat seramikleri oldu. Rakamlar inşaat malzemeleri sektörünün ihracattaki önemi de gözler önüne sermiş oldu” diye konuştu./Archive/2021/3/13/005705451-ertugrulyilmaz.jpgYENİ YATIRIMLAR YAPILMASI GEREKİYORİnşaat malzemeleri ihracatı bu yılın ilk iki ayında da geçen yıla göre yüzde 2 civarında artış gösterdiğini belirten Yılmaz, “Bu artışın ilerleyen aylarda da artarak sürmesini bekliyoruz” dedi.Çin, İtalya ve İspanya’nın varlığını azalttığı pazarlarda Türk firmalarının iyi grafikler çizdiklerini yineleyen Yılmaz, “Bu pazarları kaybetmememiz gerekiyor. Bunun için bütün sektörün fizibilite çalışmalarını yaparak kapasite artırması ya da yeni yatırımlar yapması gerekiyor. Bu pazarlar kolay kazanılmış gibi görünse de yine aynı şekilde kolay kaybedilebilir. Bu nedenle üreticilerimize çok büyük görev düşüyor. Yeter ki kaliteli üretimimizden taviz vermeyelim ve kararlı olalım” diyerek sözlerini tamamladı. cumhuriyet.com.tr

Kayseri’de kaza: 1ölü, 5 yaralı

Kayseri’de kaza: 1 ölü, 5 yaralı Kayseri’nin Talas İlçesi’nde iki otomobil ve bir minibüsün çarpışması sonucu meydana gelen kazada ilk bilgilere göre 1 kişi hayatını kaybederken 2’si ağır 5 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre ilçeye bağlı Mevlana Mahallesi Yenibağlar Caddesi üzerinde 38 EE 871 plakalı mercedes marka otomobil, 34 AK 4592 plakalı Honda marka otomobil ve 38 P 0228 plakalı servis minibüsü çarpıştı. /Archive/2021/3/13/010018855--kayseride-feci-kaza-1-olu-5-yarali_1.jpgKazada 38 EE 871 plakalı otomobil hurdaya dönerken olay yerine çok sayıda polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kazada otomobilde sıkışan yaralılar ekiplerin çalışmasıyla çıkarılırken, yapılan kontrollerde 1 kişinin olay yerinde hayatını kaybettiği belirlendi. Kazada ilk bilgilere göre yaralanan 5 kişi, ambulanslarla çeşitli hastanelere kaldırılırken 2’sinin hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Polis ekipleri kaza yerinde geniş güvenlik önlemi alırken inceleme yaptı.Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı. İHA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter