Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Tuesday, 06.17.2025, 09:53 AM (GMT)

Search by date: 1/9/2021

Teknolojişirketleri 2021 Türkiye planlarınıaçıkladı!İşte detaylar

Teknoloji şirketleri 2021 Türkiye planlarını açıkladı! İşte detaylar figure > Türkiye’deki genç nüfus ise teknoloji şirketleri için büyük potansiyel barındırıyor. İşte teknoloji devlerinin 2021 Türkiye ajandası... Türkiye’de yılda ortalama 10-11 milyon dolayında cep telefonu satılıyor. Mobil abone sayısı ise 82 milyonu aşarken, 2021’de sayının 84 milyona ulaşması bekleniyor.Türkiye’deki genç nüfus ise teknoloji şirketleri için büyük potansiyel barındırıyor. Aralarında Samsung, Huawei, Xiaomi, Oppo, Casper’in de olduğu birçok şirket yeni yılda birçok son model teknoloji cihazını ve cep telefonlarını Türkiye pazarına sunmayı amaçlıyor. Türkiye pazarına güvenen şirketlerden yatırım yapmayı planlayan da var. İşte teknoloji şirketlerinin 2021 Türkiye ajandası:/Archive/2021/1/8/000122290-samsung-sedef-ozgur.jpgSAMSUNG: BÜYÜMEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZSamsung Electronics Türkiye Mobil Ürünler ve Stratejiden Sorumlu Direktör Sedef Özgür: Türkiye;  Orta Doğu,  Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika pazarlarının hepsini ilgilendiren çok önemli bir pazar konumunda bulunuyor. Samsung da ülkemizin potansiyelini bilerek Türkiye’ye bu bölgedeki bir merkez olarak bakıyor. Türkiye sahip olduğu genç, dinamik nüfusu ve teknolojik ürünler konusundaki hızlı adaptasyonu sayesinde dünyada önemli büyüklükteki pazarlardan biri konumunda bulunuyor. Samsung olarak Türkiye’nin potansiyeline inanıyor ve yatırımlarımıza devam ediyoruz. Türkiye’de özellikle genç nesil akıllı cihazları gündelik hayatlarının vazgeçilmez bir parçası olarak görüyor. Tüketiciler, bu cihazların hayatlarını kolaylaştırdığının ve zenginleştirdiğinin farkında. Bu nedenle alabilecekleri en iyi ürünü almak istiyorlar. Biz de bu noktada kendilerine destek olmak amacıyla hem diledikleri özelliklere sahip hem de her bütçeye uygun akıllı telefon, tablet ve giyilebilir ürünler geliştirmeye devam ediyoruz. 2021 yılında da bu yaklaşımımız doğrultusunda ürün gamımızı genişletmeye devam edecek, yepyeni cihazlarımızı pazara sunarken büyümemizi de sürdüreceğiz. Öte yandan Covid-19 salgınıyla birlikte ortaya çıkan yeni trendler geleceğe damgasını vuracak teknolojiler üzerine yeni planlar yapılmasını da gerekli hale getirdi. Özellikle bulut, makine öğrenimi, nesnelerin interneti, yapay zekâ ve sanal gerçeklik alanlarında ses getirecek yenilikler olacak. Önümüzdeki yıllarda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye pazarında da hem bu yeni trendleri hem de insanların beklentilerini dikkate alarak, geleceğe dönük stratejilerimiz doğrultusunda, akıllı mobil cihazlardan beyaz eşyalara kadar uzanan ve her biri kendi alanında çığır açacak yeni ürünlerimizi pazara sunmaya devam edeceğiz./Archive/2021/1/8/000155949-huawei-seth-wang.jpg HUAWEİ:  PAZARDA YEPYENİ ÜRÜNLERİMİZLE YER ALACAĞIZHuawei Türkiye Tüketici Elektroniği Grubu Ülke Müdürü Seth Wang: 2020 yılı kimsenin beklemediği ve hayatlarını büyük ölçüde değiştirdiği olaylara sahne oldu. 2020 yılında bunun teknoloji dünyasına yansımalarını çok net bir şekilde gördük. Dijitalleşmenin vites yükselterek hızlanması, evden çalışmayı belki de hayatlarında ilk defa deneyimleyen kişileri, bambaşka bir paradigmanın içerisine itti. Bu değişimi, özellikle dizüstü bilgisayar ve tablet satışlarının tüm ülke genelinde artmasıyla da sayısal olarak gözlemleme şansını elde ettik. Huawei olarak, 2020 yılında piyasanın talepleri doğrultusunda ekosistemizin bir parçası olarak farklı kategorilerde yer alan birçok yeni ürünü de tüketicilerimizle buluşturduk. MateBook serimizin hemen her kullanıcıya hitap eden farklı modelleri, evde çalışmanın olmazsa olmazı kişisel güvenlik ve mahremiyete yönelik inovasyonlarıyla tüketiciler tarafından çok beğenildi. Bu yönelimlerin, 2021 yılında da süreceğini, ancak tüketicilerin ilk satın alma paniği dalgasını atlattıktan sonra çok daha bilinçli ve seçici kararlar vereceğini düşünüyoruz. 2021 yılında, yine bu dinamiklere göre pazarda yepyeni ürünlerimiz ile yer alacağız. Yeni amiral gemisi telefonumuz, öncekilere ek olarak daha farklı ve inovatif dizüstü bilgisayar çözümlerimiz, tabletlerimiz ve sürpriz bazı ürünlerimiz ile kullanıcıları fazlasıyla memnun edeceğimizi düşünüyoruz.Huawei’nin geliştirdiği ve PC ile cep telefonu arasındaki ayrımı ortadan kaldıran Çoklu Ekran İş Birliği gibi teknolojiler, tam da bu dönemde şirketin teknoloji vizyonunun ne kadar doğru bir yolda olduğunu gösterdi. Artık hangi cihazda hangi işin yapıldığının bir öneminin kalmadığı akıllı teknoloji çağında, özellikle evden çalışan ve evden eğitim gören kişilere büyük kolaylıklar sağlayan bu teknolojileri geliştirmeye devam edeceğiz.Kendi uygulama ve yazılım ekosistemini var etmiş bir şirket olarak Huawei, her zaman Türkiye’ye güveniyor. Bu var olmanın temel yapı taşlarından olan Türk yazılım mühendislerine ve bizi her zaman destekleyen Türk halkına ne kadar teşekkür etsek azdır. 2021 yılı, umuyoruz ki herkes için daha iyi bir yıl olacak./Archive/2021/1/8/000233492-xiaomi-irfan-ozturk.jpgXİAOMİ:  DAHA FAZLA 5G’Lİ CİHAZIMIZ OLACAKXiaomi Türkiye Satış Direktörü İrfan Öztürk: 2021 yılında sektörde önemli yenilikler bekleniyor. Bu yeniliklerin başında 5G özelliğine sahip daha fazla sayıda telefonun son kullanıcılarla buluşturulması yer alıyor. 2020 yılında Mi 10, Mi 10T Pro, Mi 10T ve POCO F2 Pro modellerimizde 5G özelliğine sahip cihazları tüketicilerimizin beğenisine sunduk. 2021 yılında 5G özelliğine sahip daha fazla cihazımız olacak. Yeni yılda amiral gemisi serimizin ve Türkiye’de ve dünyada en çok satan akıllı telefonlar arasında yer alan Redmi Note serisinin yeni modellerini de kullanıcılarımızla buluşturmayı hedefliyoruz. 2021 yılında ayrıca salgının hafiflemesi ve aşı sürecinin başlaması ile normalleşme sürecinin hızlanmasını, bu doğrultuda da fiziksel mağazalarda ziyaretlerin ve satışların artmasını bekliyoruz. Bu bağlamda Türkiye’de yeni Mi Store’lar açmaya devam edeceğiz./Archive/2021/1/8/000314570-oppo-weijian-zhou.jpgOPPO: TÜRKİYE’YE YATIRIM YAPMA KARARI ALDIOppo Türkiye Genel Müdürü Weijian Zhou: Akıllı telefon pazarında dünya çapında 40'tan fazla ülkede başarılı bir geçmişi ve güçlü hedefleri bulunan, lider akıllı telefon üreticisi Oppo, Türkiye'deki büyümesine paralel olarak bölgeye yatırım yapma kararı almıştır. Oppo Türkiye Genel Müdürü Weijian Zhou'nun, yatırım kararı ile ilgili açıklamaları şu şekilde: "Oppo, yerli topluma vermiş olduğu sözün bir parçası olarak bir süredir Türkiye'ye daha fazla yatırım yapmayı düşünüyordu. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı yetkilileriyle olumlu görüşmeler yaptıktan sonra, yatırım kararımızla ilgili yakında sizlerle daha fazla bilgi paylaşmayı umuyoruz. Bu vesileyle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı'na da gösterdikleri çaba ve olumlu destekleri için teşekkür ederiz./Archive/2021/1/8/000350273-casper-ahmet.jpgCASPER: MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ÖN PLANDA OLACAKCasper Pazarlama İletişimi ve Kurumsal İletişim Direktörü Ahmet Beliktay: “Teknoloji gelişmeye ve çeşitlenmeye devam ederken 2020 yılında yaşadığımız pandemi nedeniyle hepimiz bu gelişime ayak uydurmak durumunda kaldık. Dijitalleşme sürecine daha hızlı adaptasyon sağlamamız gerekti. Kullanıcılar, teknolojinin aslında bir “ihtiyaç” olduğunu fark etti ve alışveriş alışkanlıklarına bu doğrultuda yön verdi. Online eğitim, evden çalışma gibi nedenlerden evlerde bilgisayar ve tabletlerin kullanımı arttı. Bu süreçte gerek firmalar gerek çalışanlar, teknolojik çözümler ile uzaktan çalışma fikrini benimsemek durumunda kaldı.2020 yılında yaşananlar ön görülebilir olmadığından ithalat yapan ya da parça temin eden teknoloji şirketleri oldukça sıkıntılı dönemler geçirdi. Arz-talep eğrisinin önceden tahmin edilebilir olmadığı bu gibi durumlar için, şirketler önlemler almaya başladı. Bizler de kullanıcıların teknoloji pazarında ihtiyaçlarını ve taleplerini takip ederek bu ihtiyaçlara yanıt vermeyi hedefleyerek çalışmaya devam ediyoruz.2021 yılında oyun ve performans serimiz Excalibur bilgisayarlar ile kullanıcıların tüm ihtiyaçlarına yanıt vermeye ve bu noktada ön planda olacağız. Müşteri memnuniyeti ve üstün satış sonrası hizmet sunmayı hedeflediğimiz bir yıl bizleri bekliyor. 2021 yılında Casper olarak kullanıcılarımıza değişen alışkanlıkları son teknolojilerle yakalamaları için hizmet vermeye devam edeceğiz. Casper kurulduğu günden bu yana en yeni teknolojileri kullanıcılarına ulaştırmaya çalışan bir markadır. 2021 yılında deneyim ve ihtiyaca yönelik hazırlayacağımız ürünler ile sektörde insanlar için faydalı ürünler geliştirmeye devam edeceğiz. ŞEHRİBAN KIRAÇ

Gaziantep Futbol Kulübü'nden Sumudica açıklaması

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Gaziantep Futbol Kulübü'nden Sumudica açıklaması figure > Gaziantep FK, Sumudica ile ilgili yaptığı açıklamada, "Ücret arttırımıyla birlikte yeni sözleşme teklif edildi. Sumudica'nın yanıtı beklenmektedir" ifadelerine yer verdi. Gaziantep Futbol Kulübü, ülkesinin basınına konuşan ve reddedemeyeceği bir teklif aldığını ve önümüzdeki hafta takımdan ayrılabileceğini iddia eden Teknik Direktör Marius Sumudica ile ilgili yaptığı açıklamada, "Ücret arttırımıyla birlikte yeni sözleşme teklif edildi. Sumudica'nın yanıtı beklenmektedir" ifadelerine yer verdi.Sumudica Gaziantep'i zirveye ortak yapmış, Suudi Arabistan takımlarından da 1.8 milyon Avroluk teklif almıştı. DHA

Özel okullarınücret iadesine ilişkin emsal karar

Özel okulların ücret iadesine ilişkin emsal karar figure > Ankara’da tüketici hakem heyeti emsal bir karara imza atarak yönergelerini ve online eğitimlerini yerine getiren özel okulların ücret iadesine gerek olmadığına karar verdi. Başkent Ankara'da özel okulda eğitim alan bir öğrencinin velisi pandemi sebebi ile eğitim alamadıklarını ve ücretin iadesini talep etmesi üzerine Etimesgut İlçe Tüketici Hakem Heyeti emsal bir karara imza attı. Heyet, Milli Eğitim Bakanlığının yönergelerini ve online eğitimlerini yerine getiren özel okulların ücret iadesine gerek olmadığına karar verdi.“ÖZEL OKULLARIN ÜCRET İADESİNE İLİŞKİN LEHİMİZE OLAN EMSAL BİR KARAR”Ankara Barosu'na kayıtlı olarak 4 yıldır görev yapan ayrıca Özel okul danışmanlığı ve vekilliği de yapan Avukat Sinem Kızılbuğa, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuştu. Avukat Kızılbuğa, “2019-2020 döneminde eğitim gören bir öğrencinin velisi, tüketici ilçe hakem heyetine başvurarak pandemi döneminde alamadığı eğitimin ücretin iadesini talep etti. Bununla ilgili olarak okuldan savunma istenildi. Hazırlayıp gönderdiğimiz savunmanın içeriği ise online eğitimlerin gereğini yerine getirdiğimizi, yönetmeliklere uyduğumuzu belgeleri ile sunduk. Milli Eğitim Bakanlığı'nın izin verdiği ve kaymakamlıktan da Haziran ayında telafi eğitimi için izin almıştık bunları da belgeleyerek okulumuzun pandemi döneminde her hangi bir sorumluluk kabul etmediğini ve öğrencilerin eğitimlerini almaları için tüm gereklilikleri yerine getirdiğini savunduk. Ardından karar lehimize çıktı. Özel okulların ücret iadesine ilişkin lehimize olan emsal bir karar” ifadelerini kullandı.“Tüketici hakem heyeti kararda, Milli Eğitim Bakanlığının online eğitimi ile yüz yüze eğitimini eşit gördüğünün altını çizmiş”Kızılbuğa, “Daha önce pandemi nedeniyle böyle bir karar çıkmadı. Yönetmeliklerin ve yönergelerin tüm gerekliliklerini yerine getirmiş olan bütün özel okulların aslında ücretini hak ettiğini hizmeti verdikleri için velilerden ücretleri almaları gerektiğini belirten bir karar oldu. Tüketici hakem heyeti kararda, Milli Eğitim Bakanlığının online eğitimi ile yüz yüze eğitimini eşit gördüğünün altını çizerek. Daha sonrasında ise okulun tüm gerekliliklerini yerine getirdiğini göz önüne almış ve tüketicinin ücret iadesine gerek olmadığına karar vermiş” şeklinde konuştu. IHA

"10 Ocak'ıişsizlik, sansür, gözaltıve tutuklamalarla karşılıyoruz"

"10 Ocak'ı işsizlik, sansür, gözaltı ve tutuklamalarla karşılıyoruz" figure > TGC ve TGS, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle açıklama yayınladı. Açıklamalarda, 'bayram' olarak ilan edilen 10 Ocak'ın, gazeteciler için artık kutlanmasının mümkün olmadığı ifade edildi. Yarın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından yayınlanan açıklamalarda gazetecilerin işsiz ve güvencesiz çalışma koşullarına dikkat çekildi. TGC açıklamasında, “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde bu yıl da demokratikleşme, çok seslilik, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünden söz edemiyoruz. Basın Kanunu’nun çıkarılması için verilen mücadele sonucu 1961’de gazeteciler için önce ‘bayram’ olarak ilân edilen, 1971’de ise basına uygulanan baskı nedeniyle adı ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ olarak değiştirilen 10 Ocak’ta sansür, işsizlik, düşük ücret, sosyal güvencesizlik, sendikasızlık, gözaltı ve tutuklama gündemin ilk maddelerini oluşturuyor" ifadelerini kullanırken TGS'den yapılan açıklamada, "Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) olarak 10 Ocak’ı uzun yıllardır bir ‘mücadele’ günü olarak tanımlıyoruz. Günümüz Türkiye’sinde 10 Ocak’ı sadece ‘Çalışan Gazeteciler’ günü olarak tanımlamak oldukça zor. Çünkü sektördeki işsizliğin ülke ortalamasının iki katı olduğu, güvencesiz ve sendikasız çalışmanın yüzde 90’ı aştığı, 67 gazetecinin cezaevinde olduğu medya sektöründe 10 Ocak, kutlanmayı değil, mücadele edilmeyi gerektiriyor." denildi.TGC'nin açıklamasında şunlar kaydedildi:GAZETECİLERİN YÜZDE 30’U İŞSİZ"180 ülke arasında basın özgürlüğü sıralamasında 154. sırada yer alan Türkiye’de gazetecilerin yüzde 30’u işsiz. İletişim fakültelerinden her yıl mezun olan binlerce gençten ancak yüzde beşi medya sektöründe iş bulabiliyor. İktidar baskısıyla halkın haber alması engelleniyor ve gazeteciler sadece işlerini yaptığı için gözaltına alınıyor, hapis cezası alıyor. 70 gazeteci halen cezaevinde tutuluyor.GAZETECİLERİN KIDEM TAZMİNATI ÖDENMİYOR10 Ocak’ın sağladığı haklar gazetecilere kullandırılmazken ülkede gazetecileri bekleyen sıkıntılar ve tehlikeler de giderek artıyor. Basın sektöründe haberin görünmediği gazetelerini satamayan, televizyonlarını izlettiremeyen medya patronları zararı kapamanın yolunu işten gazeteci atmakta buluyor, kıdem tazminatı bile ödemiyor.GAZETELERİN YAŞAM KAYNAKLARI KESİLMEYE ÇALIŞILIYORYalnızca iktidara biat eden gazetecilere devletten ve çeşitli kaynaklardan olanak sağlanırken kamuoyunu haberle buluşturmak isteyen yaygın ya da yerel bağımsız gazeteler çeşitli ekonomik baskılar altına alınıyor.Basın İlan Kurumu bu tür gazetelere sudan bahanelerle ilan kesintileri uyguluyor, bu gazetelerin yaşama kaynaklarını kesmeye çalışıyor.5953 sayılı yasayla çalışanlar lehine değiştirilen 212 sayılı Basın İş Kanunu’na göre basın kartı gazetecilerin kimliği kabul ediliyor. Bu kimliği olmayanlara ‘gazeteci değildir’ deniliyor. Ancak gerçekte basın kartı olmayan, fiilen gazetecilik yapanların sayısı, basın kartı olanların en az iki katına ulaştı. Meslektaşlarımız düşük ücretle, güvencesiz olarak çalıştırılıyor.BİNLERCE GAZETECİNİN BASIN KARTI ‘İNCELEMEDE’ DİYEREK VERİLMİYORTBMM’den geçen torba yasayla gazetecilerin erken emekli olmasını sağlayan yıpranma hakkı basın kartı şartına bağlandı. İletişim Başkanlığı ise binlerce gazetecinin basın kartını gerekçe belirtmeden ‘incelemede’ diyerek vermiyor. Basın kartlarını alamadıkları için gazeteciler yıpranma hakkından mahrum ediliyor, dava açmak zorunda bırakılıyorlar.RTÜK ise iktidarın hoşuna gitmeyen haberleri yayınladıkları için bağımsız televizyonlara ağır para cezaları ve yayın durdurmayla sansür uyguluyor. Halkın haber alma hakkını engelliyor.10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde iktidar ve muhalefeti gazetecilik mesleğinin yapılmasının önündeki engelleri kaldırmaya çağırıyoruz.Kamu kurumları olması gereken BİK, RTÜK ve İletişim Başkanlığı’nı bağımsız medya kuruluşlarını ve çalışanlarının iş güvenliğini, çalışma koşullarını zora sokan, halkın haber alma hakkını engelleyen uygulamalardan vazgeçmeye davet ediyoruz.Gazeteciliği suç saymaya çalışan, gazetecileri potansiyel terörist görmek isteyen bir anlayış olsa da hak odaklı, insan odaklı gazeteciliğe gönül vermiş, yürekten inanmış gazetecilerin mesleklerini yapmaya devam edeceklerini kamuoyunun bilgisine bir kez daha sunuyoruz.”TGS'nin açıklamasından satır başları ise şöyle:GAZETECİLER ÜZERİNDEKİ BASKI: İŞSİZLİK"Kayıtlı çalışan sayısına ilişkin verileri, sektördeki işsizlik rakamları ile birlikte değerlendirmek yararlı olacaktır. TÜİK verilerine göre Türkiye geneli işsizlik oranı 2016 ve 2017 yılında %10,9; 2018 yılında %11; 2019 yılında %13,7’dir. En son açıklanan Ağustos 2020 verilerine göre ise işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre %0,8 azalarak %13,2 seviyesinde gerçekleşmiştir. Yıl sonu işsizlik oranının ise, pandemi nedeniyle daralan ekonomik faaliyetler nedeniyle görece yüksek çıkması beklenmektedir. Ülkenin önemli meselelerinden birisi olan işsizlik sorunu, basın ve ifade özgürlüğüne yönelik engellerle boğuşan gazeteciler üzerinde daha yakıcı bir tehdit olmaktadır. Gazetecilik bölümü mezunları içinde işsizlik oranı TÜİK işgücü istatistiklerine göre 2016’da %19,2; 2017 yılında %19,1; 2018’de %23,8’dir. 20 Mart 2020’de açıklanan TÜİK işgücü istatistiklerine göre ise 2019 yılında bu oran %21,8’dir. 2018 yılında olduğu gibi 2019 yılında da gazetecilik bölümü mezunları, sosyal hizmet mezunlarının (%24) hemen ardından en yüksek işsizliğe maruz kalan kitle olmaktadır. Her ne kadar bir önceki yıla göre gazetecilik mezunları içinde resmi işsizlik oranı az da olsa bir düşüş gösterse de gazeteciler arasında işsizlik oranının kayıt dışı istihdam ile birlikte yüzde 25-30 seviyelerinde olduğu da tahmin edilmektedir. İşsizliğin görece yüksek olması, gazeteciler içinde güvencesiz çalışma koşullarının yaygınlaşmasına ve iş güvencesinin kırılganlığının artmasına neden olan önemli bir sorundur."ORMAN KANUNLARINA SON VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ"Sonuç olarak 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün 60. yılında gazeteciler, işsizlik, güvencesizlik, örgütsüz ve sağlıksız koşullarda çalışmaya zorlanmaktadır. Ayrıca kanunun tanıdığı haklar budanmakta, kalemleri üzerindeki baskılar artmaktadır. Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak 10 Ocak’ın yeniden bir bayram havasında kutlanabilmesi için tüm gazetecileri dayanışmaya, birlikte mücadeleye ve basın sektöründeki orman kanunlarına son vermeye çağırıyoruz."GAZETECİLERİN TEMEL SORUNLARITGS’nin yıl içinde yaptığı görüşmeler ve sahada elde ettiği veriler ışığında gazetecilerin temel sorunları özetle şu şekilde:1-      Kısmi çalışma ödeneğine başvurulan işletmelerde çalışan gazetecilerin gelirlerinde yaşanan düşüş,2-      Kısmi çalışma kapsamında olmasına rağmen tam zamanlı çalıştırılmaya devam etme,3-      Ücretsiz izine çıkartma nedeniyle gelirde düşüş,4-      Ücretsiz izne çıkartılmasına rağmen çalıştırılmaya devam etme,5-      İşten çıkarma yasağı nedeniyle işinden memnun olmayan gazetecilerin yaşadığı sorunlar,6-      Ücret ve kıdem tazminatı alacakları konusunda işverenlerle anlaşmazlıklar,7-      Pandemi ile birlikte evden çalışmaya geçen işletmelerde artan iş yükü,8-      Tatmin etmeyen ücret seviyesi,9-      İş sağlığı ve güvenliği önlemlerindeki yetersizlikler,10-  Pandemi nedeniyle daralan ekonomik faaliyetler nedeniyle gazetecilerin iş güvencesinde aşınma. Diğer bir deyişle işini kaybetme korkusunun artması,11-  Kayıt dışı çalıştırılma,12-  Farklı iş koluna kayıtlı basın kuruluşlarında istihdamdan dolayı TGS üyesi olamama.10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ OLARAK NASIL İLAN EDİLDİ?4 Ocak 1961'de basın çalışanlarına bazı haklar ve yasal güvence sağlayan 212 sayılı Basın İş Kanunu Resmi Gazete ’de yayınlandı. Ancak dokuz gazete patronu, 212 sayılı yasaya ve Basın İlan Kurumu’nun oluşmasına ilişkin 195 sayılı yasaya karşı çıktılar. Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve Yeni Sabah’ın patronları ortak bildiriye imza atarak gazetelerini üç gün kapattıklarını duyurdu. İstanbul Gazeteciler Cemiyeti  (TGC) ve İstanbul Gazeteciler Sendikası ise çalışanlarla birlikte karara katılmadıklarını açıkladı. Ellerinde “Simidimiz ve hürriyetimiz için”,  “Çalışan gazeteciye cop, patrona hazırlop” gibi dövizler taşıdılar. “Dokuz patron olayı” olarak basın tarihine geçen bu gelişme üzerine gazeteciler üç gün boyunca İstanbul Gazeteciler Sendikası çatısı altında ‘Basın’ adlı bir gazete yayımladı. Basın Gazetesi 11 Ocak günü yayına başladı ve üç günlük boykot sırasında yayınını sürdürdü. Üç gün süren bu dayanışmanın ardından 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı olarak kutlanmaya başlandı. 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra gazetecilere yönelik ağır baskılar nedeniyle günün adı, “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” olarak değiştirildi. cumhuriyet.com.tr

Kongre binasına saldırmıştı: Brooklyn Yüksek Mahkemesi yargıcının oğlu olduğu ortayaçıktı

Kongre binasına saldırmıştı: Brooklyn Yüksek Mahkemesi yargıcının oğlu olduğu ortaya çıktı figure > ABD’de polisin kongre baskını olayı nedeniyle hakkında arama kararı çıkardığı ve “polis kalkanı ve sopasıyla” görüntülenen Aaron Mostofsky, evinin önünde görüldü. ABD Kongre Binası’nı basan Trump destekçilerinin fotoğraflarını yayınlayan Washington Polisi, başlatılan soruşturma kapsamında söz konusu kişilerin her yerde arandığını duyurdu. Mostofsky ise evinin önünde görüldü.Uluslararası medyanın gündeminde yer alan Mostofsky’ın aynı zamanda Brooklyn Yüksek Mahkemesi yargıcı Shlomo Mostofsky’ın oğlu olduğu ortaya çıktı.DAVALAR AÇILDIWashington DC’deki Metropolitan Polis Departmanı, dün ABD Kongre Binası’na saldıran isyancıların bazılarının tespit edilmesi için sosyal medya hesabından da halktan yardım istedi. Washington’daki federal savcılar, ABD Kongre Binası’nın basılmasına ilişkin 15 ceza davası açtı. Columbia Bölgesi’nden ABD Başsavcısı Vekili Michael Sherwin, davaların çoğunun kongre binasına izinsiz girişler nedeniye açıldığını belirtti. DHA

CHP'li vekil Yıldırım Kaya'dan 'atama' tepkisi : AKP, yandaş5şirketi milyonlara boğarken,öğretmenleri açlığa itiyor!

CHP'li vekil Yıldırım Kaya'dan 'atama' tepkisi : AKP, yandaş 5 şirketi milyonlara boğarken, öğretmenleri açlığa itiyor! figure > Yeni yıl için öğretmen atamaları yaklaşırken öğretmenler atanacak sayıya tepkili. Öğretmen adaylarının bu tepkisine muhalefet de destek veriyor. CHP Ankara Milletvekili ve Eğitim-Sen kurucusu Yıldırım Kaya, AKP'nin yandaş 5 şirkete tüm kaynakları aktardığını, öğretmenleri ise açlığa mahkum ettiğini söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı her yıl yaptığı gibi 2021 yılında da öğretmen ataması için işlem yapacak. Yurt genelinde binlerce öğretmeni yakından ilgilendiren öğretmen atamasında son sürece girilirken, adaylar seslerini duyurmak için sosyal medyada bir araya geldi. 2021 yılında atanmak isteyen öğretmen adayları, 60 bin kişi atama talebini yineledi. Öğretmenlerin kampanyasına birçok siyasetçi de destek verdi.CHP Ankara Milletvekili ve Eğitim-Sen kurucusu Yıldırım Kaya atamaların kaç kişi olması gerektiğini ve iktidarın eğitimdeki politikalarını Cumhuriyet.com.tr'ye değerlendirdi./Archive/2021/1/9/124729887-kapak015948.jpg"PANDEMİDE EĞİTİMİN DEVAM EDEBİLMESİ İÇİN ÖĞRETMEN ATAMASI GEREKLİ"15 Şubat tarihinde yüz yüze eğitimin başlayacağının söylendiğinin fakat eğitime sağlıklı olarak devam etmek için en az 60 bin öğretmen ataması yapılması gerektiğini söyleyen Kaya, "Öğretmen atamalarında 3 boyutlu bir sorun var. Birincisi eş durumu tayini. Yıllardır bu tayin yapılmıyor ve öğretmenler büyük bir mağduriyet yaşıyor. İkincisi iller arası eş durumu tayini yaklaşık 1500 kilometre uzaklıkta çalışan eşler var. Yani temel olarak eşlerin birleşememe durumu var. Üçüncü olarak ise eğitim öğretimin yapılabilmesi için çok acil olarak öğretmen atamasına ihtiyaç var. 15 Şubat tarihinde yüz yüze eğitimin başlayacağı söyleniyor fakat daha önceki hataların aynısı yapılmaya devam ediliyor. Öğretmen ihtiyacı ısrarla karşılanmıyor, derslikler eğitime hazır hale getirilmiyor, önlemler alınmıyor. Daha sonra da eğitime tekrar ara veriliyor. Eğitime ara verilmesi özellikle ilkokul ve ortaokul öğrencilerinde psikolojik tahribata neden oluyor" dedi.SAYIŞTAY RAPORLARI İHTİYACI ORTAYA ÇIKARDISayıştay raporlarında 138 bin 346 öğretmen ihtiyacı olduğunun ortaya çıktığını vurgulayan Kaya,"Sayıştay raporlarında 138 bin 346 öğretmen ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir. Bizim tespitlerimize göre ihtiyaç çok daha yüksek ama biz şu anlık iktidarın verilerini ele alalım. Bu rakamlara göre en az 60 bin öğretmen ataması yapılmalıdır. 60 bin öğretmenin atanması demek kapalı olan köy okullarının açılması, eğitimdeki fırsat eşitsizliğinin bir nebzede olsa giderilmesine demektir" diye konuştu.AKP iktidarının hiçbir şeyden yapmadığı tasarrufu eğitimden yaptığın aktaran Kaya sözlerini şöyle tamamladı: "İktidar Türkiye'nin para kaynaklarını yandaş 5 şirkete peşkeş çektiği için öğretmenler ihtiyaçlarına yönelik harcama yapmıyor. Öğretmen atamak yerine ücretli öğretmenler ile sorunu çözmeye çalışıyor. Fakat eğitimden tasarruf olmaz, olmamalıdır. AKP iktidarı bu uygulamaları ile öğretmenleri açlığa, köleliğe mahkum ediyor."MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI 20 BİN ATAMA YAPACAK"Tahminlerimize göre 20 bin civarında öğretmen ataması yapılacak. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un daha önceki açıklamalarından da göreceğimiz gibi öğretmen atamak yerine daha az maliyetli olduğu için ücretli öğretmen ile sorunu çözmeye çalışıyorlar. Bu da eğitim öğretim açısından kabul edilebilir bir durum değil.Ayrıca ücretli öğretmenlerin aldığı ücret çok çok az bir ücret. Arkadaşlarımız açlığa mahkum olduğu için bu ücretlere çalışıyorlar." Arda Özarda

Yarın günlerden Cumhuriyet Pazar

Yarın günlerden Cumhuriyet Pazar figure > Türkiye'de uygulanan hafta sonu tam kısıtlamalarda, gazeteniz Cumhuriyet ve Cumhuriyet Pazar yarın sizlerle. Gazeteniz Cumhuriyet'le, dolu dolu Cumhuriyet Pazar sizleri bekliyor. Bayinizden istemeyi unutmayın. Cumhuriyet Pazar'da bu hafta"Kertenkele Savunması" kitabıyla edebiyat dünyasına adım atan sevilen oyuncu  Bülent Emrah Parlak, Emrah Kolukısa'nın sorularını yanıtladı. Günümüz Türkiyesi'nde mizahın yerini parodinin aldığını dile getiriyor. “Mizah baskı altında değil, mizah yok!” diyor. Lise öğrencisi Kuzey Nam'ın ilham veren öyküsü...Sefirin Kızı dizisinin başarılı isimlerinden oyuncu Cemre Öktem,Ataol Behramoğlu, Özge Mumcu Aybars ve Mustafa K. Erdemol, Enver Aysever,25 yıllık banka yöneticiliğini bırakıp meditasyon koçu olan Ayşe Zadil,Salep, meyve dosyası, Pati Günlükleri, sanat ajandası ve Potsdam...Hepsi ve daha fazlası yarın Cumhuriyet'le birlikteBU HAFTA KİMLER VAR?Vecdi Seviğ, Merve Saatçi, Dr.Buket Bayram, Kemal Urgenç, Deniz Yavaşoğulları, Mustafa K. Erdemol, Hilal Köse, Emrah Kolukısa, Özge M. Aybars, Ataol Behramoğlu, Deniz Ülkütekin, Tuğba Özer ve Enver Aysever/Archive/2021/1/9/123844517-screenshot1.png cumhuriyet.com.tr

ABD Kongresi baskınında kullanılan Parler, Play Store'dan kaldırıldı, App Store'dan da kaldırılabilir

ABD Kongresi baskınında kullanılan Parler, Play Store'dan kaldırıldı, App Store'dan da kaldırılabilir figure > Çarşamba günü ABD'de de yaşanan kongre baskınının organize edildiği platform olduğu düşünülen Parler, App Store'dan kaldırılabilir. Apple, gerekli adımların atılması için Parler'a uyarı niteliğinde bir e-posta gönderdi. /Archive/2021/1/9/125942833-2021-01-08t051633z1624932419rc2h3l9pps9grtrmadp3usa-election-security.jpgÇarşamba günü gerçekleşen ABD kongre baskınının yankıları halen devam ediyor.Twitter'ın Donald Trump'ın hesabını kalıcı olarak askıya almasının ardından, bir sosyal medya platformunun da uygulama mağazalarından kaldırılması söz konusu.Webtekno'dan Hasan Avcıoğlu'nun haberine göre Apple, Parler ismindeki uygulamayı App Store'dan kaldırmakla tehdit ediyor. Bunun sebebi olarak ise Parler'in çarşamba günkü baskında planlamanın yapıldığı yer olduğu şüphesi ve geliştiricilerin bu konuda hiçbir önlem almamış olması gösteriliyor.Apple, cuma günü Parler'a gönderdiği uyarıda, kullanıcılar tarafından paylaşılan içeriklerin daha düzenli bir şekilde yönetilmemesi durumunda uygulamanın App Store'dan kaldırılacağını söyledi. Uygulamaya istenen değişikliklerin yapılması için 24 saatlik süre verildi./Archive/2021/1/9/130028114-parler-logo.jpgApple tarafından Parler'a gönderilen e-postada, çarşamba günkü baskında çeşitli can kayıplarının ve yaralanmaların yaşanması, yağmaların meydana gelmesi gibi illegal olaylarda Parler'ın planlama ve koordinasyon için kullanıldığına dair sayısız şikâyet geldiğini söylendi. Ayrıca uygulamanın çeşitli illegal aktiviteler için kullanılmaya devam edildiği de ifade edildi.Parler CEO'su John Matze, yaptığı açıklamada Apple'ın bu uyarısına karşı sert tepki gösterdi. Matze, Parler'ın kullanıcılar tarafından üretilen içeriklerin tamamından sorumlu tutuluyorsa Apple'ın da iPhone'lar ile yapılan tüm eylemlerden sorumlu tutulması gerektiğini söyledi. Matze, ayrıca Apple tarafından kendilerine uygulanan standartların Twitter ve Facebook'a uygulanmadığını dile getirdi.PLAY STORE'DAN KALDIRILDI/Archive/2021/1/9/130122394-google-play-store.jpegParler, App Store'da hâlâ yer almaya devam etse de Google Play Store'dan kaldırıldı.Google, içerikleri kullanıcılar tarafından üretilen platformların, şiddete teşvik eden içerikleri düzenleyici kuralları olması gerektiğine dair Google kurallarının bulunduğunu ve Parler'ın bu konuda daha önce de uyarıldığını söyledi.Google, şiddete yönlendiren içeriklerin anında silinmesinin zor olduğunun bilincinde olduklarını ancak yine de bu konuda daha güçlü bir yönetim olması gerektiğini de söyledi ve gerekli adımlar atılana kadar uygulamanın Play Store'daki listelemeden kaldırıldığını açıkladı. Parler'ın çarşamba günkü olayda organizasyonun yapıldığı yer olarak kullanılmasının yanı sıra beyaz üstünlükçüleri ve aşırılıkçılar tarafından da kullanıldığı belirtiliyor. cumhuriyet.com.tr

Y.Denizlispor, Rizespor maçıhazırlıklarınıtamamladı

Y.Denizlispor, Rizespor maçı hazırlıklarını tamamladı figure > Y.Denizlispor, Süper Lig’in 18. haftasında Çaykur Rizespor ile deplasmanda oynayacağı maçın hazırlıklarını bu sabah yaptığı çalışmayla tamamladı. Y.Denizlispor, Süper Lig’in 18. haftasında Çaykur Rizespor ile deplasmanda oynayacağı maçın hazırlıklarını bu sabah yaptığı çalışmayla tamamladı.Denizlispor deplasmanda oynayacağı Çaykur Rizespor maçı hazırlıklarını tamamladı. Haluk Ulusoy Tesisleri’nde, Teknik Direktör Yalçın Koşukavak yönetiminde yapılan çalışma, dinamik ısınma hareketleri ile başladı. Antrenman, tam sahada oynanan çift kale taktik maçı ve şut çalışması ile sona erdi. Mustafa Yumlu ve Özgür Çek fizyoterapistler eşliğinde takımdan ayrı saha çalışmaları gerçekleştirirken, sakatlıkları süren Neven Subotic ve Fede Varela antrenmana katılmadı. Karşılaşma öncesi korona virüs PCR testinden geçen yeşil-siyahlı ekipte herhangi bir pozitif sonuca rastlanmadı.19 KİŞİLİK MAÇ KAFİLESİ AÇIKLANDIY.Denizlispor’un Çaykur Rizespor maçı kafilesi şu şekilde, "Costel Pantilimon, Cenk Gönen, Hüseyin Altıntaş, Fabiano Leismann, Muhammet Özkal, Tiago Lopes, Zakarya Bergdich, Özer Özdemir, Marvin Bakalorz, Radoslaw Murawski, Recep Niyaz, Alihan Kalkan, Mert Sarıkuş, Eren KıryolcuAngelo Sagal, Mathieu Dossevi, Hadi Sacko, Hugo Rodallega, Muris Mesanovic."Öte yandan, Çaykur Rizespor maçı için bugün saat 16.00’da özel uçakla Trabzon’a hareket edecek olan yeşil-siyahlı kafile, buradan kara yolu ile Rize’ye geçerek konaklayacakları otelde kampa girecek. 10 Ocak Pazar günü saat 16.00’da Çaykur Didi Stadyumu’nda oynanacak Çaykur Rizespor ile Yukatel Denizlispor maçını Volkan Bayarslan yönetecek. İHA

Kılıçdaroğlu, ev emekçisi kadınlarla bir araya geldi

Kılıçdaroğlu, ev emekçisi kadınlarla bir araya geldi figure > CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ev emekçisi Kadınlarla video konferans toplantısında bir araya geldi. Ev emekçisi bir kadın yaşadığı dramı gözyaşlarıyla anlattı: “Evimin kirasını da ödeyemiyorum, elektriğimi de ödeyemiyorum. Ne aile desteğim var ne çevre desteğim var. Tek başıma mücadele etmek zorunda kalıyorum. Endişe ve korkuyla günü geçirmekteyim.” /Archive/2021/1/9/122850835-basliksiz-1-kurtarildi.jpgKılıçdaroğlu, Türkiye'nin dört bir yanındaki ev emekçisi kadınlar ile görüşerek yaşadıkları dramı ve taleplerini dinledi. Güvencesiz çalıştıklarını belirten kadınların ortak istediği sigorta ve insanca şartlarda çalışabilmek oldu. Kılıçdaroğlu kadınlara, "Bu ülkede herkesin huzur içinde yaşaması lazım artık. Bu düzeni değiştirmek zorundayız, insanca bir düzen kurmak zorundayız. Sağır kulakların duyması lazım. Benim görevimde o sağır kulaklara sizin feryadınızı aktarmak" sözleriyle seslendi.Ev emekçisi kadınlar, yaşadıkları sıkıntıları Kılıçdaroğlu'na şu sözlerle aktardılar:BU İŞİ HAYATTA KALABİLMEK İÇİN YAPIYORUZ: Biz ev içi çalışanları tabi ki tamamen güvencesiz çalışıyoruz, ben gündelikçi çalışan biriyim. Sürekli bir mobing, aynı zamanda çalıştığımız yerde zorunlu yapmamız gereken işlerimiz oluyor. Çalışma koşullarımızın düzeltilmesini istiyoruz. Sesimizi duyurmak istiyoruz. Güvence alına alınmak istiyoruz. Bu işi hayatta kalabilmek için yapıyoruz. Ben ilkokul mezunuyum. Çok isterdim okumak ama okuyamadım. Şartlarımız buna el vermedi.YAŞADIĞIM EN BÜYÜK DRAM: Yeri geldi soğukta, ayazda çocuğumu kucağıma sarıp sarmalayarak beraber işe gittiğim oldu. Çocuğumu anasınıfına yazdırmak için para talep edildiğinde, okulda onu veremeyeceğimi söylediğim zaman, kız çocuğu olduğu halde bana dedikleri şuydu ‘İsterseniz okutmayın.’ Yaşadığım en büyük dram, acı benim.ENDİŞE VE KORKU: Evimin kirasını da ödeyemiyorum, elektriğimi de ödeyemiyorum. Ne aile desteğim var ne çevre desteğim var. Tek başıma mücadele etmek zorunda kalıyorum. Endişe ve korkuyla günü geçirmekteyim.ŞARTLAR ZORLAŞTI: Eşim asgari ücretle çalıştığı için yetmiyor. Eşime yardımcı olmak için gündeliğe gitmeye başladım. Bu pandemi dolayısıyla evlerine çoğu insanlar almak istemiyorlar. Şartlar zorlaştı.ÜNİVERSİTE MEZUNUYUM: 20 yıldır bu işi yapıyorum. Üniversite mezunuyum. Bazen 2 günde 2 tane ev temizliğini gecenin 12’sine kadar yaptığımı bilirim.BU İŞ YÜZÜNDEN ASTIM HATASI OLDUM: Ben de günlük işe gidiyorum. Bugün 230 lira elektrik faturası gelmiş. Evde yaşayan 2 kişiyiz. Anlam veremedim, ne yapacağımızı şaşırdık kaldık. Güvencem yok. Çalışmak zorundayım. 180 liraya günlük iş bulabilirsem gidiyorum, bulamazsam gidemiyorum. 3 aydır çalışamıyorum. Pandemiden dolayı böyleyim. Bu iş yüzünden astım hastası oldum. Yarın ne olacağım belli değil. Ev yok, bark yok. Aylık 1500 lira giderim var, ben 1500 lira kazanamıyorum ki başkanım.Emekçi kadınların sorunlarını Meclis'te dile getirme sözü veren Kılıçdaroğlu şunları söyledi: DRAMI SİZ DEĞİL, BÜTÜN AİLE YAŞIYOR: Hayatın gerçeğini bir siyasetçi öğrenmek istiyorsa aslında öncelikle sizi dinlemesi lazım. Elbette bizler saraylarda oturmuyoruz. Bu toplumda çok sayıda yoksul insan olduğunu biliyoruz. Bir annenin en büyük dramı çocuğunu yatağına aç yatırması olduğunu da biliyoruz. Çok sık ifade ederim, bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmesin, her anne çocuğun karnını doyursun ve her anne çocuğuyla beraber çocuğuyla huzur içinde evinde yaşayabilsin. Ama evlerde dram var, acılar var, yoksulluk var biliyorum. Ama bunları aşmak hepimizin elinde olan bir şey. Bunları aşabiliriz aslında. Türkiye zengin bir ülke, güçlü bir ülke. Hepinizin sorunu üç aşağı beş yukarı aynı. Hepiniz Türkiye coğrafyalarının farklı bölgelerinde yaşıyorsunuz. Dolayısıyla bazılarınızın iki çocuğu var, bazılarının bir çocuğu var, üniversiteden mezunu ve onlar da işsiz. Yani dramı sadece siz değil aslında bütün aile yaşıyor. Sizler güç birliği yapabilirseniz, bu sorunların büyük bir kısmı aşılabilir., hatta çözülebilir niye çözülmesin. Neden üniversite mezunları iş bulamasın? Çocuğunuz var üniversite mezunu işsiz, ama sizlerde 2 veya 3 arkadaşım onlarda üniversiteyi bitirmişler ama merdiven temizliyorlar şimdi. Neden bir sorumluluk üstlenmişler, çocukları var çocuklarının iyi bir eğitim almasını istiyorlar.BU ÜLKEDE HERKESİN HUZUR İÇİNDE YAŞAMASI LAZIM ARTIK: Ben size bir söz veriyorum, sizin sorunlarınızı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde dile getireceğiz. Ben bu ülkede garibanların, bu ülkede kendisini kimsesiz hissedenlerin sözcüsü olmak istiyorum. Beylerin paşaların sözcüleri var zaten. Beylerin paşaların bir sorunu da yok zaten. Saray’da oturanların da bir sorunu yok zaten. Çocuklarınız işsiz, siz iş bulamıyorsunuz ama milletvekili emekli aylığı, bilmem ne bankasının yönetim kurulu üyeliği 5 yerden en az 10 bin lira aylık alıyorlar. Yine de doymuyorlar. Bunlara son vermemiz lazım artık. Bunları bitirmemiz lazım artık. Bu ülkede herkesin huzur içinde yaşaması lazım artık. Bu düzeni değiştirmek zorundayız, insanca bir düzen kurmak zorundayız. Sağar kulakların duyması lazım. Benim görevimde o sağar kulaklara sizin feryadınızı aktarmak." ANKA

Türkiye'nin ilk kadın muhtarıGül Esin'in adıÇankaya'da yaşayacak

Türkiye'nin ilk kadın muhtarı Gül Esin'in adı Çankaya'da yaşayacak figure > Çankaya Belediye Meclisi yeni yılın ilk meclis toplantısında Türkiye’nin seçilmiş ilk kadın muhtarı Gül Esin’in adının ilçede bir parkta yaşatılmasına karar verildi. /Archive/2021/1/9/122204605-f1.jpgCumhuriyet’in ilanından 10 yıl sonra ulu önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından kadınlara verilen seçme ve seçilme hakkı ile birlikte 32 yaşında Aydın’ın Çine ilçesi Demircidere muhtarlığına yaklaşık 500 oy alarak seçilen ve tarihte Türkiye’nin seçilmiş ilk kadın muhtarı olan Gül Esin’in adı artık Çankaya’da yaşayacak. /Archive/2021/1/9/122214417-f2.jpgGÜL ESİN KİMDİR?İki yıl süreyle muhtarlık yapan ve Atatürk tarafından ödüllendirilen Gül Esin seçimlerden sonra Halkevi Gazetesinde "Büyük İnkılabın ilk kadın muhtarı, vazifen kutlu ve mutlu olsun" manşetiyle haber oldu. Çankaya Belediye Meclisinin aldığı karar ile ilçede yer alan uygun bir parka ismi verilecek olan Türkiye’nin seçilmiş ilk kadın muhtarı Gül Esin, gerçekleştirdiği çalışmalarla dönemindeki kadınlara esin kaynağı oldu. Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte kadınların sosyal ve siyasal hayatta daha aktif olmasında rol oynayan Gül Esin, çocukların okula yazdırılması, kadınların sosyal hayata hazırlanması, kız kaçırma olaylarının engellenmesi ve nikah işlerinin düzene sokulması gibi konularda mücadele verdi./Archive/2021/1/9/122224980-f3.jpgGÜL ESİN’E VEFA ÖRNEĞİ Çankaya Belediye Meclisine oybirliği ile alınan karar için teşekkür eden Başkan Alper Taşdelen, “Biz Çankaya Belediyesi olarak kadınların eşit, özgür ve istihdama katılımlarının yoğun olduğu bir anlayışı ilçemizde uygulamak için çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Bu doğrultuda yönetim kadromuzda 5 belediye başkan yardımcımızdan 3’ü kadınlardan oluşuyor. Türkiye’nin en fazla mahallesine sahip olan ilçemizde 123 muhtarımızdan 47’si kadın. Bu da ilçemizde kadınların yönetim kadrosunda söz sahibi olduğunu gösteriyor. Gül Esin de Cumhuriyetimizin ilk seçilmiş kadın muhtarı. Adını Çankaya’da yaşatacak olmaktan onur duyacağız” diye konuştu.   ANKA

ABD Kongresi'ne saldıranlar arasında hangi gruplar vardı?

ABD Kongresi'ne saldıranlar arasında hangi gruplar vardı? figure > Trump yanlısı göstericilerin ABD Kongresi'ne yönelik saldırısına ilişkin tartışmalar sürüyor. Peki ama Kongre'yi işgal edenler arasında hangi gruplar ve görüşler ön plana çıkıyor? Bu kitle kimlerden oluşuyor? Getty ImagesABD'de Başkan Donald Trump'ın seçimlere usulsüzlük karıştırıldığı yönündeki asılsız ve temelsiz iddialarına destek vererek seçim sonucunun değiştirilmesi talebiyle Washington'da toplanan kalabalığın Kongre binasını işgal etmesiyle başlayan tartışmalar sürüyor.Bu tartışmalar sırasında en fazla gündeme gelen konulardan birisi de protestocuların kimliği.Göstericilerin ellerindeki bayraklar, attıkları bazı sloganlar ve kıyafetlerindeki yazılar incelendiğinde, bu kişilerin bazısı çok tartışmalı olmakla birlikte özünde aynı görüşleri savunan farklı gruplara mensup olduklarına işaret ediyor.QAnon destekçileriKongre saldırısı sırasında çekilen görüntüler, eyleme katılanların çoğunluğunun internette doğru olmayan uçuk kaçık komplo teorilerinin doğruluğuna inan aşırı sağcı grupların sembollerini taşıdığı görülüyor.Sosyal medyada viral olan ve en fazla paylaşılan görüntülerden birinde yüzünü ABD bayrağı renkleriyle boyamış, kafasında boynuzları olan kürklü bir kalpak bulunan, elinde ABD bayrağı taşıyan üstü çıplak ve dövmeli bir adam yer alıyor.Bu kişinin Jake Angeli olduğu tespit edildi. Angeli, hiçbir doğruluğu olmayan ve yanlış olduğu kanıtlanan QAnon adlı komplo teorisinin bilinen destekçileri arasında yer alıyor.Kendisini QAnon Şamanı olarak adlandırıyor.Getty ImagesQAnon adı, bazı forumlarda ABD'de devlet, iş dünyası ve medya içerisinde satanist ve pedofillerden oluşan bir çete olduğu ve Trump'ın da bu çeteye karşı mücadele ettiği yönünde iddialar ortaya atan Q isimli bir internet kullanıcısı ile daha sonra bu teorileri destekleyen "bilgiler" paylaştığını öne süren anonim (anonymous) hesaplardan geliyor.QAnon komplo teorileri, çeşitli internet platformlarında ABD "derin devletinin" Trump'ı devirmeye çalıştığını ancak Başkan'ın bu müdahalelere karşı mücadele verdiğini öne süren çeşitli iddiaları kapsıyor.Ortaya atılan bu uçuk kaçık komplo teorilerinin tamamının yanlış olduğu bugüne kadar defalarca somut olgu ve bilgiler ortaya konulmasına karşın özellikle ABD'de Trump seçmeni arasında kabul görmeyi sürdürüyor.Angeli'nin de sosyal medya hesaplarında daha önce yaptığı paylaşımlarda QAnon etkinliklerine katıldığı ve derin devletle ilgili komplo teorilerini paylaştığı vidoları YouTube'a yüklediği görülüyor.Facebook sayfasında paylaştığı fotoğraf ve görseller de farklı aşırı görüşleri ve komplo teorilerini yansıtan malzemelerle dolu.Proud BoysKongre binası saldırısında görülen bir başka grup da aşırı sağcı Proud Boys (Gururlu Oğlanlar).2016 yılında kurulan bu grup, tamamen erkeklerden oluşuyor ve göçmen karşıtlığıyla biliniyor.Trump, Ekim ayında 20 Ocak'ta yemin ederek göreve başlayacak olan yeni Başkan Joe Biden ile canlı tartışma programında beyaz ırkın üstünlüğünü savunan gruplar ve milis örgütlerle ilgili bir soru üzerine, "Proud Boys geri durun, beklemede olun" yanıtını vermişti.BBCNick Ochs (sağda)Grubun bilinen üyelerinden Nick Ochs, Twitter hesabından bir fotoğrafını, "Kongre binasından merhaba lol" mesajıyla paylaştı. Ochs, ayrıca baskın sırasından canlı yayın da yaptı.Yukarıdaki fotoğrafta solda bulunan kişinin kimliğini tespit edemedik.Ochs, mesajlaşma programı Telegram'daki profilinde kendisini "Hawaii'den kıdemli Proud Boy" olarak tanımlıyor.İnternet fenomenleriProtestolara katılanlar arasında sosyal medyada çok büyük bir takipçi kitlesine sahip bazı isimlerin de olduğu görüldü.Bu isimlerden birisi "Baked Alaska" rumuzunu kullanan sosyal medya fenomeni Tim Gionet.Kongre binası içerisinden canlı yayın yapan Gionet'in bu yayını binlerce kişi tarafından izlendi. Gionet yayın sırasında diğer eylemcilerle röportajlar yaptı.Trump destekçisi olduğunu söyleyen Gionet, aslında bir "trol" olarak ün kazanmıştı.ABD'li sivil toplum kuruluşu Güney Yoksulluk Hukuk Merkezi tarafından "beyaz ırkın üstünlüğüne inanan bir kişi" olarak tanımlanan Gionet, daha önce yazdığı bir yorumda bu tanımı kabul etmediğini söyledi.YouTube, Ekim ayında Gionet'in koronavirüs salgını sırasında mağaza çalışanlarını rahatsız ettiği ve maske takmasına yönelik taleplere karşı çıktığını gösteren bir videosunu yayınlamasının ardından kanalını kapattı.Twitter ve PayPal gibi platformlar da daha önce Gionet'in hesaplarını kapatmıştı.Nancy Pelosi'ye kim not yazdı?Temsilciler Meclisi'nin Demokrat Partili Başkanı Nancy Pelosi'nin odasına girip ayağının masasının üzerine uzatarak fotoğraf çektiren kişinin Arkansas'tan Richard Barnett olduğu tespit edildi.EPARichard BarnettKongre binasının önünde New York Times'a konuşan Barnett, Pelosi'nin ofisinden bir zarf aldığını ve kendisine küfürlü bir not bıraktığını söyledi.Temsilciler Meclisi'nin Cumhuriyetçi üyelerinden Steve Womack, New York Times'ın haberiyle ilgili olarak, "Bu eylemlerin seçmenlerimden biri tarafından yapıldığını görmek midemi bulandırıyor" dedi.Arkansas basın organları, Barnett'in bireysel silah taşımayı savunan bir gruba mensup olduğunu ve Biden'ın seçim zaferini reddederek, Trump'ın asılsız iddialarına sahip çıkan "Stop the Steal" (Hırsızlığa Son Verin) mitingine katıldığını belirtti.Bu miting sırasında verdiği mülakatta, "Hoşunuza gitmiyorsa beni indirmek için birini yollayın, çünkü kolay kolay bu işin peşini bırakmam" dediği bildirildi.Antifa üyelerinin varlığına dair kanıt yokİşgalin devam ettiği sırada özellikle QAnon bağlantılı olduğu bilenen ve Trump'a destek veren çok sayıda sosyal medya hesabı, solcu antifa grubunun üyelerinin de olayların içinde olduğunu iddia etti.Ortaya atılan iddialara göre, antifa üyeleri ortalığı karıştırmak için Trump destekçilerinin aralarına sızmıştı. Aralarında Temsilciler Meclisi'nin Cumhuriyetçi Üyesi Matt Gaetz'in de olduğu bazı önde gelen siyasetçiler, antifacıların Trump destekçilerinin aralarına sızdığı iddialarına destek verdi.BBCBirçok kişi tarafından paylaşılan bir gönderide, protestoculardan birinin elindeki "komünist çekici" dövmesi bu iddiaya kanıt olarak sunuldu.Ancak yakından bakıldığında paylaşılan görseldeki sembolün Dishonored adlı bir bilgisayar oyunundan geldiği görülüyor.BBCAyrıca başında boynuzlu kalpakla gezen Angeli'nin Black Lives Matter (Siyahların Hayatı Değerlidir) hareketine destek verdiği ortaya atılan bir diğer iddia.Angeli'nin Arizona'daki bir Black Lives Matter eylemine katıldığını gösteren fotoğraflar paylaşıldı. Angeli'nin Arizona'da eyleme katıldığı bilgisi doğru ancak katıldığı bu eylem Black Lives Matter gösterisine karşı düzenlenmiş bir başka protesto. Burada çekilen diğer fotoğraflarda Angeli'nin QAnon bayrağı taşıdığı görülüyor.Bayraklar ve sembollerKongre binası içerisine giren saldırganlardan en az biri, Amerikan İç Savaşı sırasında köleliğin devamını savunan eyaletlerin oluşturduğu Konfederasyon'un bayrağı taşıyordu.Bu bayrak bugün ABD'de ırkçılığın bir sembolü olarak kabul ediliyor ve bu nedenle de bu bayrağın ülke genelinde kullanımının yasaklanması yönünde çağrılar yapılıyor. Ancak başka bir kesim için ise bu bayrak ülkenin güney bölgesinin tarihinin önemli bir parçasını temsil ediyor.EPATemmuz ayında "bölücü sembollerin" reddedilmesini öngören yeni politika çerçevesinde bu bayrağın ABD ordusuna ait tesislerde kullanımı yasaklandı.Trump, geçmişte yaptığı bazı açıklamalarda Konfederasyon bayrağına sahip çıkmıştı. Trump, "Konfederasyon bayrağını seven insanlar var ve bu insanlar bu bayrağa baktıklarında akıllarına kölelik gelmiyor. Bence bu ifade özgürlüğü" demişti.Protestolarda kullanılan bir başka bayrak da sarı zemin üzerinde kıvrılmış bir çıngıraklı yılanın görüldüğü, üzerinde "Sakın üzerime basma" yazılı bayrak oldu. Gadsden bayrağı olarak bilinen bu sembolün kökleri ABD devrimine ve İngiliz sömürge gücünün ülkeden çıkartılması dönemine gidiyor.Getty ImagesNew Yorker'da yer alan bir makaleye göre, bu bayrak 1970'lerde bireysel hak ve özgürlüklerin en üst düzeye çıkartılmasını, devletin yetki alanının daraltılmasını öngören liberteryenler tarafından kullanılmaya başlandı. Son dönemde ise muhafazakar Çay Partisi grubu tarafından benimsendi.Brown Ünversitesi'nden siyaset bilimi öğretim üyesi Prof. Dr. Margaret Weir, bu bayrağın son yıllarda sağcı grupların yanı sıra devlet karşıtları ve şiddet uygulamayı savunan beyaz ırkın üstünlüğüne inanan gruplar tarafından kullanılmaya başlandığını söyledi.Haber-Araştırma: Jack Goodman, Christopher Giles, Olga Robinson and Shayan Sardarizadeh.BBC BBC Türkçe




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter