Oyuncu Gülsen Tuncer: Şimdi bir de uzaya gideceğiz ya, tam 'cambaza bak' meselesi!
Gülsen Tuncer, "Sol Yanım" isimli televizyon dizisinde hayat verdiği Berrin karakteriyle tekrar ekranlarda.
Tecrübeli oyuncu Gülsen Tuncer, Berrin karakterine hayat verdiği 'Sol Yanım' dizisinin set ekibinde iki üniversite mezunu bir gencin şoförlük yaptığını belirterek Türkiye'nin uzay gündemini eleştirdi: "Şimdi biz bir de uzaya gideceğiz ya, tam 'cambaza bak' meselesi.. 'Cambaza bak' derler sonra insanların ceplerinden paralarını alırlar."Bol kedili, çok kitaplı bir Galata evinde, yol arkadaşı yönetmen Engin Ayça ile mütevazı bir yaşam sürdürüyor Gülsen Tuncer. Evin kapısından içeriye adım attığınızda, bir müzenin kapısını araladığınızı sanıyorsunuz. Duvarların tamamı fotoğraflar, duvar halıları ve resimlerle dolu...Şimdilerde İstanbul'u terk etme hazırlığındalar. Galata'nın o eski Galata olmadığını, o yüzden İzmir'de, bahçesinde 300 yaşında zeytin ağacının olduğu evlerinde yaşamak üzere toplandıklarını söylüyorlar, tüm kedileriyle birlikte.Gülsen Tuncer, "Sol Yanım" isimli televizyon dizisinde hayat verdiği Berrin karakteriyle tekrar ekranlarda. Soğuk bir İstanbul gününde yaptığımız bu röportajda odağımız, dizi setinde çalışan gençlerin sorunları ve Türkiye gündemine dair eleştirileri üzerine: "Ne olacak bu gençlerin hali?"‘DEHŞET VERİCİ BİR ŞEY BU!’"Ben iki yıldır çalışmıyorum, bu diziye girince Yedi Uyurlar'a döndüm" sözleriyle anlatıyor Gülsen Tuncer şaşkınlığını. Dizi setinde şoför olarak çalışan gencin iki üniversite mezunu olduğunu öğrenmesi ile yaşadığı sarsıntıyı şu sözlerle ifade ediyor:"Ne kadar dehşet verici bir şey bu! Hadi anladım yönetmen vs üniversitede bölümünü bitirmiş olsun, ama pardon, beni sete götürüp getiren şoför iki üniversite bitirmiş ise ben durup bakarım. Dur arkadaşım uzaya gitmeyelim, bu çocukların çoğu kredi borçlarını ödemek için çalışıyorlar, durup bunu düşünmeye başlayalım. 'Biz 68 kuşağı olarak maddi manevi çok sıkıntı çektik' diyoruz, ki tamam çok sıkıntı çektik ama politika yapabildik, bu çocukların ne öyle bir zamanları ne de öyle bir nosyonları var. Ahmet İsvan'ın danışmanlığını yaptım ben, alan vardı çünkü. Bu çocukların böyle bir alanı yok, kariyer olarak kendilerini geliştirme şansları yok."'UZAYI BOŞVER, ÖNCE AYAĞIN YERE BASSIN'Gençlerin yüzde 76'sının yurt dışında yaşamak istediğini hatırlatan Tuncer, bu durumdan acı duyduğunu söylüyor ve ekliyor:"Aman nereye gitmesin çocuk? İki üniversite bitirmiş çocuk şimdi beni sete getirip götürüyor. Uzayı boşver arkadaş sen, önce ayağın yere bassın. Bu gençlere nasıl istihdam sağlayacaksın? Hele ki bu pandemi döneminde, bu kredi borçlarını bırak ertelemeyi sileceksin. Bak, dizinin sayfasını çevirdiğimiz zaman altından böyle bir fotoğraf çıkıyor. Kimler ne riskler altında, ne kadar ağır şartlar altında çalışıyor. Şimdi bu dizi de bitiyor, reyting alamadı. Oyuncular için ayrı dram, kamera arkasında çalışanlar için ayrı dram. Hadi ben emekli insanım, evim var, isteklerim gençlere göre daha keyfe keder şeyler, seyahatlerimi yapmışım. Ama bu çocuklar hiçbir yere gitmedi, görmedi."/Archive/2021/2/20/004718936-cmt-gulsen-tuncer-12.jpgGülsen Tuncer, Ayça Han'a konuştu.'SOKAKTA DONARAK ÖLENLERİ TANIYOR MUYUZ?'Ülkedeki sorunların sağlıklı muhalefet kanadının olmamasıyla da bağlantılı olduğunu ifade eden sanatçı, "Demokrasinin, insan haklarının sağlıklı yürümesi için muhalefetin çok kuvvetli olması, kendi içinde demokrasisini çözmüş olması gerekiyor. Böyle sadece bağırıp çağırmakla olmaz" diyor.Hem iktidar kanadının, hem de muhalefet kanadının gençleri tanımadığını belirten Tuncer, şöyle devam ediyor:"Sadece gençleri değil, en yoksulu ve en zengini de tanımıyoruz. En yoksulu, en dipte yaşayanları tanıyor muyuz? Sur dibinde yaşayanları, sokakta donarak ölenleri tanıyor muyuz? Ya da çok zengin olanları... Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının 5 ay Miami'de yaşıyor olması çok enteresan değil mi? Garajda da Ferrari'sini bırakıp gidiyor. Biz bunları da tanımıyoruz. Peki politikacılar? Gençlerin ne yaşadığını, ne yapacağını biliyorlar mı? Bir sürü işsiz çocuk ne yapacak?"İMARETHANE YOK, SARAY VARAKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'e yaptırdığı "Yazlık Saray"ı da eleştiren Tuncer, "Kaç aile biliyorum yiyecek ekmekleri yok, böyle bir zamanda bir de Saray yapmaktan, uzaya çıkmaktan bahsediyoruz. Lafı geldiğinde 'Bizim geçmişimiz Osmanlı’ya dayanıyor' diyor, Osmanlı’da imarethaneler vardı, senin kaç imarethanen var? Kendi evine gidecek zamanın yok, neye lazım 'Yazlık Saray'? Acı verici şeyler bunlar" diyor.DÜNYAYI TERK ETMEDEN…Biraz da yapmak istediklerinden konuşuyoruz Gülsen Tuncer'le. Arkeolojiye çok meraklı, mimar arkeolog Mustafa Uz denetiminde İzmir-Teos antik şehir kazısında iki sezon kazı yöneticiliği yapmışlığı da var, "Yine çağırsalar, hiçbir şey talep etmeden giderim, arkeoloji delirtiyor beni, o kadar seviyorum" diyor.Bu dünyayı terk etmeden yapmak istediklerinden ilki de bir Etnografya Müzesi açmak. 68'den beri oya, bakır, resim gibi eserler topluyorlar Engin Ayça ile birlikte.İkincisi bir kütüphane açmak, 3 katlı evlerinin her yanını sarıyor kitapları, "Çok kitap var evde. Çocuğumuz yok, olsa bile ona bu yükü bırakmak istemezdim" diyor.Üçüncüsü "Irkçılığa Hayır" Müzesi. Yaklaşık 8 yıldır Afrika eserleri topluyor Tuncer ve Ayça, evlerinin her yanında ahşap, bronz ve demir heykeller var. Bütçelerinin çok sarsıldığını ama tek lükslerinin de bu olduğunu söylüyor:"Pandemi dönemi olmasaydı bir belediye başkanı ile ne yapabileceğimiz üzerine konuşmak istiyordum. Çünkü ırkçılık korkunç bir şey ve bir de kim olursak olalım tüm insanlığın Afrikalılara çok büyük bir özür borcu olduğunu düşünüyorum."Dördüncüsü ise "Türk edebiyatı için çok büyük bir imza, benim için de çok büyük bir dost" dediği usta şair Ülkü Tamer adına bir kitaplık açmak: "Ama Antep'te açılması gerekiyor, çünkü o bir Antep aşığı."BAHRİYE ÜÇOK ANISINA"Sol Yanım" dizisinde çalıştığı ekibin olağanüstü olduğunu ifade eden Gülsen Tuncer, sıradaki oyun projesinden de bahsediyor.Tuncer, Elfin Tataroğlu'nun, Atatürk aydınlanmasının savunucusu, Cumhuriyet gazetesi yazarı Doç. Dr. Bahriye Üçok’un yaşamını anlatan "Bahriye" isimli romanından uyarlanan oyuna dair şunları söylüyor:"Bu Tansu Bele'nin yazdığı bir oyunla ilgili bir çalışmamız olacak. Tataroğlu'nu da kutluyorum bu konuda bir kitap yazdığı için. Bahriye Üçok benim idollerimden biri, belki ben oynarım bilemiyorum, ya da bir okuma tiyatrosu olabilir, kitabın okuması olabilir. Bahriye Üçok'a çok önem veriyorum, bizim için büyük bir idol ve onun tekrar değerlendirilmesi benim için çok büyük bir onur."
Ayça Han
Opera sanatçısı Hakan Aysev: Opera zaten şehirde köylere götürmeliyiz
Dünyaca ünlü opera sanatçısı Hakan Aysev, bu dönemde en çok gözlerine bakamadığı seyircileri özlüyor. “Online sadece konser yapılabiliyor opera temsilinin yapılması çok zor” ifadesini kullanıyor.
Müzik derslerinde hep sınıfta kalan öğrenciydim diyor, annesinin zoruyla konservatuar sınavlarına girmiş, sonrasında ise dünyaca ünlü opera sanatçısı Pavarotti’nin öğrencisi olmuş. Dünyanın en önemli operalarında 38 başrol oynamış. Ünlü tenor Hakan Aysev, “Ankara Sıhhiye’de doğmasaydım opera sanatçısı olmazdım. Anadolu beni çok besliyor. Neşet Ertaş hayranıyım” ifadelerini kullanıyor. Hakan Aysev ile pandemide sanatı ve müzik hayatını konuştuk.* Pandemi sanat camiasını nasıl etkiledi?Moraller bozuk. Mesleki açıdan hiç yaşamadığımız şeyler yaşıyoruz. İlk defa şarkı söylemenizi çaresizce engelleyen bir durum var. Birçok engele yıllardan beri denk geldim. Hepsini bir şekilde aşıyorsunuz. Ama böyle bir şeyle savaşamıyorsunuz.Arada da bir online konser yapan şanslı sanatçalardanım. İnsan görmeden şarkı söylemeye çalışıyorsunuz. Ki ben konserlerden enerjimi hep seyircilerden alırım. Hep seyircilerin gözlerine bakarım melodinin dışında sözlerimi masal gibi anlatmayı severim. Çok zor bir dönem.Alışmamız gerekecek. Artık 21. yüzyıl böyle yaşanacak. Rantsal kavgalar, savaşlar, Covid-19 belki covid’in başka türevleriyle uğraşacağız. Hiç birşey eskisi gibi olmayacak artık.ONLİNE OLUNCA FİLM OLUYOR* Online konser yapmak kolay mı, konser salonundakiyle aynı hazzı veriyor mu?Çok zor. Canlı seyredildiğinde opera çok keyifli bir sanat. Canlı insan sesi, canlı nefes ve insanoğlunun ciddi bir gücü var sahnede. Opera sanatçılığı çok fazla motivasyon istiyor. İnsanın kendi seviyesini aşıp yaptığı bir sanat dalı. Bunu canlı seyretmek işin en keyifli tarafı. Online olunca opera filmi gibi bir şey oluyor. Online sadece konser yapılabiliyor opera temsilinin yapılması çok zor.* Bu dönemde kendinizi nasıl motive ediyorsunuz?İlk başlarda çok panik oldum. İstanbul’da ne yapacağımı bilemedim. Eve kapattım kendimi. Urla’ya gittim. Hakan artık 21. yüzyıl dedim. Bu dönemde İmtihan diye yeni bir single çıkardım. 200 bin kişi dinlemiş. Çok fazla Instagram, YouTube yayınına katıldım. Yeni yıl konseri yaptım.EVİNE EKMEK GÖTÜREMEYENLER VAR* Bu kanallarda mesleki tatmin ne düzeyde?Valla yüzde 30’u bile olsa beni motive edebiliyor. Tabii ki eski o güzel sahneler seyircinin sıcak enerjisi yok maalesef. Yok diye de köşeye çekilmemek gerekiyor.Ama motivasyonu yukarıda tutmaya çalışırken çevremden genç müzisyen arkadaşlarımla ilgili birçok intihar haberi geliyor. Çok büyük virtözler başka meslekler yapmaya çalışıyor. Günlük evine ekmek götürecek çalışanlar için çok zor bir önem. Bunun için de şimdiye kadar bir ayarlama yapılması gerekiyordu.Her şeye dikkat ediyorsunuz sonra 300 kişi uçağa biniyorsunuz burada virüs kapılmıyor da, sosyal mesafe kurallarına göre dizayn edilmiş konser salonlarından mı kapılacak? Buna gerçekten bir ayar verilmesi lazım. Özellikle gastronomi ve müzik çevresinde çok zorluk yaşayanlar var. Sadece gastronomide 2 milyon kişi çalışıyor. Bunlar aylardan beri açlar./Archive/2021/2/20/003823161-aysev.jpgHakan Aysev, Şehriban Kıraç'a konuştu.MÜZİK DERSİNDE SINIFTA KALIRDIM* Müziğe nasıl başladınız, yurtdışında da eğitim geçmişiniz var...Müziğe başlamam çok enteresan. Müzik dersinden kalan bir öğrenciydim. Müzikle hiç alakam yoktu, basketbolcuydum, Şeker Spor’da oynuyordum. Annem çok istedi. O küçük bir beldede büyümüş öğretmenleri konservatuara göndermek istemiş. Dedem haşa kızımız şarkıcı mı olacak demiş. Onun içinde ukde kalmış. Annem çok istediği için girdim konservatuar sınavlarına. 300 kişi arasında ilk 9’a girdim. Ankara Devlet Konservaturı’nı kazandım. Bir yıl sonra sevdalısıydım mesleğimin. Belvedere şarkı yarışmasında en genç yarışmacı ödülünü alıp finale kaldım. Viyana’ya müzik akademisine master için gittim. Viyana Operası’na giren ilk Türk oldum. Ondan sonra da Avrupa macerası başladı. Strazburg festivali, daha sonra Koblenz Operası, Frankfurt operası ve dünyadaki tüm opera merkezlerinde başrol söyledim. 38 tane başrolüm var.* Türkiye’ye dönmekten pişman oldunuz mu?Hiç pişman olmadım. Türkiye’ye dönme kararım benim ruhsal yapımla ilgili. Ankara’nın isli havasını özlerdim her an. Arkadaşlarımla meyhaneye gitmeyi... Frankfurt operasında da 2 senelik anlaşmam vardı. 15. yıl sonunda o kadar mutsuz oldum ki ben artık Türkiye’ye dönmek istiyorum dedim. Döndükten sonra sırasıyla Ankara, İzmir operası müdürlüğü. Sonra İstanbul Operasına geldim.Sonra baktım operada başrol oynuyorum, temsiller yapıyorum, ama Türkler opera bilmiyor, sevmiyorlar. İki tane program var gecenin göründe sanat programı adı altında. Kimse izlemiyor. Opera festivalleri opera şehre indi başlıklarıyla yapılıyordu. Böyle saçma bir şey olabilir mi. Opera zaten şehirde onu köylere beldelere götür. Pazara götür. Halk pazarında opera yap.* Pazarda tutar mı gerçekten?Almanya’da Avusturya’da biz hep böyle çalıştık. Opera temsilini tanıtmak için bir AVM’nin meyve standının önünde konser verdim. Bu ütopik sanatı popüler duruma getirmek gerekiyordu.* Opera sanki üst sınıf müziği gibi mi duruyor?Değil valla değil. Eski Rusya’da Azerbaycan’da, İtalya’da opera halk sanatıdır. Çünkü çok sesli müzik başka bir huzur ve başka bir kafa yapabiliyor. Odak bir kitle bulmaya çalıştım. Aklıma kadınlar geldi. Evde oturan sabah kadın programlarını izleyen kadınlar. O yüzden televizyondaki bu programlara çok fazla çıktım. Hatta çok da eleştirildim opera sanatçısının işi ne diye. Ancak buradan tanıtabilirsin.Luciano Pavarotti ilk Türkiye geldiğinde hangi aryayı seslendirdiğini kimse bilmiyor, ama kaldığı otelde kırdığı tuvaleti herkes biliyor. Maalesef magazinsel biliyor herkes. O yüzden bu kanaldan o kadınlara seslendim. Böyle yayıldı olay. İnsanlar tanıştı bu kavramla.* Sevdiler yani operayı?Opera sanatını sevmek çok kolay değil. Çok komplike bir sanat dalı. İçinde dekor var, bale var, insan sesi var, senfonik müzik var, tiyatro var. Operaya ilk gittiğinizde anlayacaksınız diye bir şey yok. Sıkılan da oluyor, anlamak için direten de, çok iyi hisseden de. Doğru eserlerle eğitimler verilmeli. Ben hep bunları anlattım.Opera sanatçıları hep asık suratlı olur. Ben bu konuya çok dikkat ederim. İnsanlar size bakarken korkmamalılar. Şarkı söylerken gülerim genelde./Archive/2021/2/20/003923535-aysev-pavarotti.jpegPAVAROTTİ EN BÜYÜK ŞANSIM* Pavarotti’den de ders aldınız, nasıl bir his?Muhteşem bir insan. Benim en büyük şansım, 21 yaşındaydım. Viyana’dayken beni ona anlatmışlar, kabul etmiş dinlemeyi. Tabi tanrısal bir isim plağını bile alamıyoruz. Konser salonunun ortasında oturuyordum en dip kapıyı açtı girdi yavaş yavaş geldi, kalktım tir tir titriyorum. Konuşamıyorum. Ey ben Luciano sen kimsin dedi. Aldı kafamı göğsüne yapıştırdı. Bir efsanenin size baba gibi yaklaşması benim hayatımda başıma gelen en büyüş şanslardan bir tanesi. Ondan ders almam bana bambaşka kapılar açtı.* Müziğinizi yaparken daha çok nelerden besleniyorsunuz?Anadolu beni çok besliyor. Neşet Ertaş hayranıyım. Yaşanmışlıklar beni çok etkiliyor. İnanmadığınız, hissetmediğiniz ya da yaşamadığınız bir şeyi söylüyorsanız inandırıcılığınızı kaybediyorsunuz.Eğer Ankara Sıhhiye’de doğan ve çocukluğumu gençliğimi sokakta yaşayan biri olmayıp da Milano’da doğsaydım Hakan Aysev olmazdı.* İdolünüz kim?İdollerim var. Yapı olarak Pavarotti’ye çok benziyorum. Yunan sanatçı Giannis Parios çok hayranıyım. Placido Domingo sahne enerjisiyle, Jose Carreras ses rengiyle çok etkilendiğim insanlardır. Türkiye’den Kayahan ve Neşet Ertaş’tan çok feyiz aldım.Türkiye’de gelecek vadeden opera sanatçıları var mı?Murat Karahan, Efe Kışlalı, Bülent Bezdüz, Burcu Soysev, Burak Bilgili. Artık opera sahnelerinde Türkleri görebiliyoruz. Bu gurur duyulacak bir şey.* Sahne eksikliği de yok mu?Var tabi. Birçok başkentin simgesi opera binasıdır. Bizim hep bina problemimiz oldu. Kısa sürede çok muhteşem futbol sahaları yapıldı koskocaman hastaneler yapıldı. Kültür merkezi yapılmak için biraz geç kalındı. AKM’nin yeniden yapılacak olmasına çok sevindim.* Çocuğunu operaya gönderecek anne babalara ne önerirsiniz?Mesleki açıdan artık çok düşünen yok gibi. Çünkü yıllardan beri kurumlarımızdan maalesef kadro problemi var. Çocuklar sözleşmeli çalışıyor. Bir opera sanatçısının maaşı bir sekreter maaşıyla aynı. Ama tabi sanata aşık aileler ne olursa olsun çocuklarını yollasın. Çocuklarını yönlendirsinler sanat insanı bambaşka yapıyor.* Netleşen programlarınız var mı?Kadınlar gününde Adnan Saygun’da bir konserim olacak. Bodrum’da Torba’da açık hava konser mekanı kuruyorum. 23 Nisan’da benim konserimle açılacak. Orada Hakan Aysev Müzik Akademisi de devreye girecek.İlk pop, ilk rock operayı yapan kişiyim, pandemi de de durmayacağım.
ŞEHRİBAN KIRAÇ
Türkçe Haberler En Son Başlıklar
Prof. Dr. Kemal Karpat ölümünün 2. yılında anılıyor
Tarih alanında çok sayıda makale ve kitap kaleme alan, TBMM Onur Ödülü sahibi ve Türk Tarih Kurumu şeref üyesi Prof. Dr. Kemal Karpat, ölümünün 2. yılında anılıyor.
Türkiye’nin sayılı ilim insanlarından, tarih alanında çok sayıda yayını kaleme alan Prof. Dr. Kemal Karpat, 2 yıl önce bugün, 20 Şubat 2019’da hayata veda etti. Kaleme aldığı eserlerle çağdaşlarına ve kendinden sonra gelenlere önemli bir miras bırakan TBMM Onur Ödülü sahibi ve Türk Tarih Kurumu şeref üyesi Prof. Dr. Kemal Karpat, bugün sevenleri ve yakınları tarafından anılıyor. Peki Kemal Karpat kimdir? İşte ünlü tarihçinin hayatı ve eserleri…KEMAL KARPAT KİMDİR?Türk tarihçi, Osmanlı tarihi uzmanı ve akademisyen Kemal Haşim Karpat, Türk anne ve babanın oğlu olarak Romanya'da doğdu. İstanbul Üniversitesi'nde hukuk alanında lisans eğitiminin ardından Washington Üniversitesi'nde siyâsî bilimler alanında yüksek lisans eğitimini tamamladı. New York Üniversitesi'nden doktor ünvânını aldı. Daha sonra bir müddet Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi için çalıştı. Aralarında New York Universitesi, Montana State University – Bozeman, Princeton University, Bilkent Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Harvard University, Johns Hopkins University, Columbia University, École des Hautes Études en Sciences Sociales (EHESS) ve University of Washington olmak üzere birçok önemli okulda ders verdi. Karpat yanı sıra Ottoman and Turkish Studies Association/ Osmanlı ve Türkçe Araştırmaları Birliği'nin ve Türkiye Araştırmaları Enstitüsü'nün de üyesiydi. 1970 yılında University of Wisconsin–Madison'da profesör oldu. Aynı üniversite bünyesinde "International Journal of Turkish Studies" başlıklı 6 ayda bir yayımlanan akademik derginin yayın yönetmenliğini yaptı. Burada Middle Eastern Studies/ Ortadoğu Araştırmaları Merkezi'nin yöneticiliğini yapan Kemal Karpat, Central Asian Studies Society/ Ortaasya Araştırmaları Cemiyeti'nin de kuruculuğunu yaptı. 20 ülkede yayımlanmış 130 makalesi ve 16 kitabı bulunan Karpat, aynı zamanda Amerika'daki Türk Araştırmaları Cemiyeti'nin kurucusu ve başkanı, Orta Asya Cemiyeti'nin (ACAS) de kurucusuydu. İstanbul Şehir Üniversitesi Tarih bölümünde profesör ünvânıyla ders verdi. Karpat, bilimsel çalışmaları dolayısıyla Romanya bağımsızlık madalyası ve Bükreş Üniversitesi Dimitri Cantemir madalyasıyla ödülendirildi. Romanya Ovidius Üniversitesi ve Rusya Çuvaş Milli Üniversitesi tarafından onur doktoraları verilen Karpat, Rusya Kazan Bilimler Akademisi onursal üyeliği, Wisconsin Üniversitesi Hilldale Ödülü ve Türk Bilimler Akademisi Ödülü'ne layık görüldü.20 Şubat 2019 tarihinde ABD'nin Winconsin eyaletinde hayatını kaybetti. Cenazesi Fatih Camii Haziresi'ne defnedildi.Kemal Karpat, TBMM Onur Ödülü sahibi ve Türk Tarih Kurumu şeref üyesiydi.ESERLERİ-Osmanlı’dan Günümüze Kimlik ve İdeoloji-İslam'ın Siyasallaşması: Osmanlı Devleti'nin Son Döneminde Kimlik, Devlet, İnanç ve Cemaatin Yeniden Yapılandırılması-Osmanlı Geçmişi ve Bugünün Türkiye'si-Osmanlı Nüfusu (1830-1914) Demografik ve Sosyal Özellikleri-Osmanlı'dan Günümüze Elitler ve Din-Osmanlı'da Değişim Modernleşme ve Uluslaşma-Ottoman Borderlands: Issues, Personalities, and Political Changes (Robert Zens ile beraber)-Ortadoğu'da Osmanlı Mirası ve Ulusçuluk-Ottoman Population, 1830–1914. Demographic and Social Characteristics (Turkish and Ottoman studies). University of Wisconsin Press, Madison 1985.-Türkiye'de Siyasal Sistemin Evrimi 1876-1980-Osmanlı Modernleşmesi Toplum, Kurumsal Değişim ve Nüfus-Osmanlı ve Dünya Osmanlı Devleti ve Dünya Tarihindeki Yeri
cumhuriyet.com.tr
Ciro kaybı destek ödemesi başvurusu nasıl yapılır?
Covid 19 salgınından etkilenen yiyecek ve içecek sektörüne sağlanacak ciro kaybı desteği başvuruları bugün başladı. e-Devlet üzerinden alınacak başvurular 31 Mart'a kadar devam edecek. Peki ciro kaybı destek ödemesi için başvuru nasıl yapılır?
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, işletmelerin ciro kaybı desteği başvurularını bugünden itibaren 31 Mart'a kadar e-Devlet üzerinden yapılabileceklerini duyurdu. Bakan Pekcan, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Koronavirüs salgınından olumsuz etkilenen yiyecek ve içecek hizmeti faaliyetlerinde bulunan işletmelere verilecek ciro kaybı destek ödemeleri için başvuru sürecini başlattık. İşletmelerimiz ciro kaybı desteği başvurularını bugünden itibaren 31 Mart saat 23.59’a kadar e-Devlet üzerinden yapılabileceklerdir” dedi. Bugün itibarıyla başlayan ciro kaybı başvurularında, destek 2 bin liradan az ve 40 bin liradan fazla olmayacak.E-DEVLET CİRO KAYBI DESTEĞİ BAŞVURUSU NASIL YAPILIR?Ciro kaybı desteği başvurusu e-Devlet üzerinden alınmaya başlandı. Restoran ve kafelere verilecek ciro kaybı desteği başvuruları 31 Mart saat 23:59'a kadar devam edecek. Başvurmak isteyen yurttaşlar www.turkiye.gov.tr/ticaret-ciro-kaybi-destegi-basvurusu adresi üzerinden, öncelikle e-Devlet şifrelerini girerek sisteme giriş yaptıktan sonra başvuru ekranından başvurularını tamamlayabilir.Başvuru, işletmeyi temsile yetkili kişilerce yapılacak ve başvuru ile eki taahhütname elektronik ortamda onaylanacak. Tebliğ kapsamında ciro kaybı desteğinden faydalanma hakkına sahip işletmelerce yapılabilecek itirazlar, başvuru tarihinden itibaren 10 gün içinde İç Ticaret Genel Müdürlüğüne yapılacak. İtirazların değerlendirilmesinde vergi dairesi kayıtları esas alınacak.Ticaret Bakanlığı, destek programının uygulanmasına ilişkin olarak başvuru, değerlendirme, kabul, ödeme, uygulama ve diğer süreçlerde protokol yapılan diğer kurum ve kuruluşlar ve bunların taşra teşkilatına görev ve yetki verebilecek. Ciro kaybı desteği, destekten faydalananın başvuru esnasında bildirdiği ve elektronik ortamda doğrulanan banka hesabına yatırılacak.CİRO KAYBI DESTEĞİNDEN KİMLER FAYDALANABİLECEK?Açıklanan destek programından, 2019 takvim yılından önce ya da 2019 takvim yılında başladığı işine devam eden ve 27 Ocak 2021 itibarıyla faal mükellefiyeti bulunan, 2019 yılındaki cirosu 3 milyon lira ve altında olup buna oranla 2020 yılındaki cirosu yüzde 50 ve üzerinde azalan yiyecek ve içecek alanında faaliyet gösteren (NACE 56 genel faaliyet sınıflandırması koduna sahip) katma değer vergisi mükellefiyeti olan işletmeler faydalanabilecek. Mükellefler, söz konusu destekten, esas faaliyet konusu üzerinden yalnız bir kez yararlanabilecek.Ciro kaybı desteği, tek seferde ödenmek üzere 2 bin liradan az ve 40 bin liradan fazla olmamak üzere işletmelerin 2020 takvim yılındaki cirolarının 2019 takvim yılındaki cirolarına göre azalan tutarının yüzde 3'ü olacak. İşletme cirolarının tespitinde 27 Ocak 2021 itibarıyla 2019 ve 2020 takvim yıllarındaki vergilendirme dönemlerine ilişkin verilen katma değer vergisi beyannameleri esas alınacak. Söz konusu tarihten sonra 2019 ve 2020 yıllarındaki dönemlere ilişkin verilen beyannameler (düzeltme beyannameleri dahil) ciro hesaplamasında dikkate alınmayacak.Tebliğ kapsamındaki ciro kaybı desteği ile 22 Aralık 2020 tarihli ve 3323 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ile Gerçek Kişi Tacirlere Koronavirüs Salgını Nedeniyle Verilecek Destekler Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı'nın 3'üncü maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları kapsamında verilen hibe desteğini birlikte hak eden işletmelerin, Karar kapsamındaki 3 bin lira tutar, bu tebliğ kapsamında sağlanacak ciro kaybı desteğinden mahsup edilecek ve varsa kalan meblağ bu işletmelere ciro kaybı desteği olarak verilecek.
cumhuriyet.com.tr
DP'li Enginyurt isyan etti: 'Allah'tan korkun desem de, fayda etmez'
DP'li Cemal Enginyurt, Kalyon, Cengiz, Limak ve Mapa ortaklığındaki İGA'nın işlettiği İstanbul Havalimanı’nın 2020 kirasının iptal edilmesine tepki gösterdi: 'Allah'tan korkun desem de, fayda etmez'
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından işletilen havalimanlarında 2020 yılı içerisinde düzenlenen ve vadesi 31 Ocak 2021’e ötelenen kira bedeli faturalarına ait tutarların iptal edileceğini belirtildi.Böylece Kalyon, Cengiz, Limak ve Mapa ortaklığındaki İGA tarafından işletin İstanbul Havalimanı’nın 1 milyar 45 milyon euroluk 2020 yılı kirası da iptal edildi./Archive/2021/2/20/132636076-135523125-4212.jpgDemokrat Parti Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt Kalyon, Cengiz, Limak ve Mapa ortaklığındaki İGA'nın işlettiği İstanbul Havalimanı’nın 1 milyar 45 milyon euroluk 2020 kirasının iptal edilmesine kişisel Twitter hesabından tepki gösterdi.İşte o açıklama;"Esnaf battı, destek verelim dediğimizde;ekonomik kriz var diyenler!Kalyon, Cengiz, Limak ve Mapa ortaklığındaki İGA'nın işlettiği İstanbul Havalimanı’nın 1 milyar 45 milyon euroluk 2020 kirasını iptal ettiler.Yani 8 Milyar 840 milyon tl. Allah'tan korkun desem de,fayda etmez."/Archive/2021/2/20/132521139-5d5f6a90-d233-4def-9e10-dd30c10dbb2a.jpg
cumhuriyet.com.tr
Biden’dan Paris İklim Anlaşması kararı
ABD Başkanı Joe Biden, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ABD’nin Paris İklim Anlaşması’na tekrar katıldığını duyurdu.
ABD Başkanı Joe Biden, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda bulundu. Twitter üzerinden açıklamada bulunan Biden, ABD’nin tekrar Paris İklim Anlaşmasına katıldığını açıkladı. Biden paylaşımında, “Bugün Amerika resmen Paris İklim Anlaşması'na geri döndü. Hadi çalışalım” dedi.ABD, Haziran 2017’de eski Başkan Donald Trump yönetimi döneminde Paris İklim Anlaşmasından çekileceğini duyurmuş, 4 Kasım 2019’da ise resmi olarak anlaşmadan çekilmişti.
(DHA)
Bergüzar Korel yaşadığı sanal zorbalığı anlattı: Sessiz kalmayın!
Oyuncu Bergüzar Korel, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak Instagram hesabını yorumlara ve özel mesajlara neden kapattığını açıkladı. Ben kendimi, psikolojimi bu iletişim yolunu keserek koruyorum diyen Korel, Bir yerlerde sanal zorbalığa uğrayan birileri var ise özellikle yaşı küçük kardeşlerim bu yazdıklarımı okuyorsa eğer bunun bir suç olduğunu bilin ve lütfen ailenizle paylaşın. Sessiz kalmayın!" ifadelerini kullandı.
Oyuncu Bergüzar Korel, sosyal medya hesabından hamilelik sürecinde kendisine gelen bir mesaj üzerine Instagram hesabını yorumlara ve özel mesajlara kapattığını söyledi.12 yıl önce meslektaşı Halit Ergenç ile evlenen oyuncu Bergüzar Korel 2010’da Ali’yi, geçen yıl da Han’ı dünyaya getirmişti.İkinci çocuğuna hamileyken gelen bir mesajdan sonra bu kararı aldığı belirten Korel, " Ben kendimi, psikolojimi bu iletişim yolunu keserek koruyorum" dedi.Korel, yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı;''Eminim bir çok kişi yorumlarım ve DM'lerim kapalı olduğu konusunda sitemkar eleştirilerde bulunuyor, sebebini merak ediyor.Çünkü artık kötü sözün de onu söyleyen kişinin de kontrolsüz ve vahşi bir şekilde bana dokunmasını istemiyorum, daha doğrusu o kişinin bana dokunduğunu sanmasına izin vermiyorum.Artık sadece içimden geleni, gözümün gördüğünü korkmadan otosansür uygulamadan paylaşmak istiyorum. Söylenen her şeyi ciddiye alıp, üzülüp, o insanı kazanmaya çalışıp açıklama yapmayı da bıraktım.Ne zaman biliyor musunuz? İkinci yavruma hamileyken DM kutuma düşen bir mesajdan sonra...'GEBERMEN İÇİN HER GÜN DUA EDİYORUM' ''Pi.in ve senin gebermen için her gün dua ediyorum"Amannn bırak hasta onlar deyip kestirip atmayın artık. Böyle diye diye vücut bulmuş bu şeytanlığı besleyip duruyoruz.Ben kendimi, psikolojimi bu iletişim yolunu keserek koruyorum.Belki çelişkili gelecek yazdıklarım ama diğerini başaracak gücüm de isteğim de yok artık.Bir yerlerde sanal zorbalığa uğrayan birileri var ise özellikle yaşı küçük kardeşlerim bu yazdıklarımı okuyorsa eğer bunun bir suç olduğunu bilin ve lütfen ailenizle paylaşın. Sessiz kalmayın!"/Archive/2021/2/20/131912580-berguzarkorel.jpeg
cumhuriyet.com.tr
Cumhuriyet Pazar’da bu hafta
Türkiye'deki koronavirüs önlemleri kapsamında uygulanan hafta sonu kısıtlamalarında da, gazeteniz Cumhuriyet'e ve Cumhuriyet Pazar'a ulaşabileceksiniz. Gazeteniz Cumhuriyet'le, dolu dolu Cumhuriyet Pazar sizleri bekliyor. Bayinizden istemeyi unutmayın.
Cumhuriyet Pazar’da bu hafta...Zamansız şarkıların yazarı Nazan Öncel, yeni romanı Yarınsız Yarın’ı ve sanat yolculuğunu Enver Aysever’e anlattı. Öncel, “Sokak Kızı’nın son şarkısı olan Hadi Güney’de Deniz Gezmiş ve Yılmaz Güney’e selam yollamıştım Onu yazdığımda kendimi iyi hissetmiştim” diyor. Başarılı oyuncu Funda Eryiğit’le yeni dizisi Son Yaz’ı ve oyunculuk kariyerini konuştuk. “İnsana bakmayı sevdiğini” söyleyen Eryiğit, şu sıralar en çok film çekmeyi özlemiş…Ataol Behramoğlu, Sevgililer Günü ertesinde, dört mutsuz aşk şiiri seçti…Mustafa K. Erdemol’dan tarihte yok sayılan kadınlar Edith Pretty ve Mary Anning…Emrah Kolukısa’dan Altın Küre ödüllerinin favorileri…Hüseyin Edemir’den İsveç’in Otonom Okulu…Kaybettiğimiz iletişim hocası Kayıhan Güven’in izinden İstanbul… Hayvan hakları yasası, Hedi’nin çıplak ayakları, sanat ajandası…Hepsi yarın Cumhuriyet’le birlikte.../Archive/2021/2/20/130323324-screenshot2.png
cumhuriyet.com.tr
CHP'den beklenen 'Damat' açıklaması geldi
CHP'nin dün gece 'Damat' firarda başlığıyla bir video yayımlayarak, yarın saat 13.00’te “damadı buluyoruz” açıklamaları sonrası gözler yapacağı açıklamaya çevrilmişti. CHP'den beklenen açıklama geldi. Sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Para nerede? Kayıp... Peki 'damat' nerede? Sen de oyna, firari damadı bul. Arkası yarın" ifadeleri yer aldı.
CHP, Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden Instagram hesabından yaptığı paylaşımla istifa eden ve bir daha da gözükmeyen Berat Albayrak'la ilgili bir klip hazırladı. CHP'nin dün gece resmi Twitter hesabından yapılan paylaşımda "Merkez Bankası’nın 128 milyar doları kayıp ama sorumlusu 'damat' firarda... Yarın saat 13.00’te damadı buluyoruz" denildi.Dün gece saatlerinde paylaşılan video sonrası gözler bugün saat 13.00'te CHP'nin yapacağı açıklamaya çevrilirken, CHP'den beklenen açıklama geldi. CHP'nin resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Para nerede? Kayıp... Peki 'damat' nerede? Sen de oyna, firari damadı bul. Sağı gösteren büyüteçArkası yarın...”/Archive/2021/2/20/130946289-screenshot4.jpg
cumhuriyet.com.tr
Sağlık Bakanı duyurdu: Normalleşme süreci 1 Mart'ta başlayacak
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, normalleşme sürecinin 1 Mart itibarıyla belirlenen kriterler çerçevesinde başlayacağını duyurdu.
Bakan Koca, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Normalleşme adımlarını titizlikle çalışıyoruz. Yerinde karar dönemi ile kademeli normalleşecegiz. 1 Mart itibarıyla süreç belirlenen kriterler çerçevesinde 4 risk seviyesinde Valilerimizin başkanlığındaki il hıfzıssıha kurullarımızla başlayacak" ifadelerini kullandı./Archive/2021/2/20/125230564-screenshot1.png
cumhuriyet.com.tr
İsrail ile anlaşmaya varan Yunanistan "aşı sertifikası" dağıtmına başladı
Yunanistan, bugünden itibaren “aşı sertifikası” dağıtmaya başladı. Yunanistan Dijital Yönetim Bakanı Kiryakos Pierrakis bugün yaptığı açıklamada, “Bugünden itibaren ikinci doz aşı yaptıran vatandaşlar, koronavirüse karşı dijital aşı sertifikası alabilecek” dedi.
İsrail ile seyahatler konusunda yeşil aşı pasaportu kullanımı üzerine anlaşmaya varan Yunanistan, bugünden itibaren “aşı belgesi” verilmeye başlandığını duyurdu. Pierrakis bugün yaptığı açıklamada, “Bugünden itibaren ikinci doz aşı yaptıran vatandaşlar, koronavirüse karşı dijital aşı sertifikası alabilecek” dedi. Pierrakis, söz konusu aşı sertifikasının gov.gr platformu aracılığıyla verildiğini ifade etti. Aşı sertifikası, aşının türüne bağlı olarak son aşılama dozundan sonra verildiğini ifade eden Pierrakis, “Veriler, İDİKA’nın aşı sicilinden elde ediliyor.Aşı sertifikasını temin eden kişilerin mart ayının ortasından itibaren anlaşma yapılan İsrail’e kolaylıkla seyahat edebileceğini kaydeden Pierrakis, “Aşı sertifikasına yoğun ilgi var. Şuan bine yakın talep mevcut” dedi./Archive/2021/2/20/124718473-yunanistan-asi-sertifikasi-dagitmaya-basladi_1.jpgİSRAİL İLE ANLAŞMA İMZALANDIYunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile geçen hafta Kudüs’te bir araya geldi. Miçotakis, İsrail’e düzenlediği bir günlük resmi ziyarette, Netanyahu ile yaptığı görüşmede diğer meselelerin yanı sıra, Yunanistan ile İsrail arasında seyahatler konusunda yeşil aşı pasaportu kullanımı üzerine anlaşmaya varıldığını açıklamıştı.DSÖ AŞI PASAPORTUNA ŞİMDİLİK MESAFELİDünya Sağlık Örgütü (DSÖ), geçen ay aşı sertifikası tartışmaları yoğunlaştığında böyle bir sisteme "henüz" karşı olduğunu açıklamıştı. DSÖ yetkilileri, aşının virüsün bulaşmasını ne derece engellediği, ne kadar süreyle koruyucu olduğu gibi birçok konuda yeterli bilgi bulunmadığını hatırlatmıştı. Bunlara ek olarak üretim kapasitelerinin düşük olduğu, henüz yeterli doz miktarına ulaşılamadığı gibi gerekçeler de sıralanmıştı.
DHA
Dünyada en çok kripto para kullanan ülkeler açıklandı: Türkiye kaçıncı sırada?
Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum) tarafından yapılan araştırma yayınlandı. Buna göre Türkiye, yüzde 16 ile dünyada 4’ncü, Avrupa’da ise ilk sırada yer aldı. Orta Avrupa ve Britanya ülkelerinin pek fazla rağbet göstermediği kripto paralara Türkiye’den sonra en çok ilgi gösteren Avrupa ülkeleri yüzde 11 ile İsviçre ve Yunanistan oldu.
Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum) tarafından yapılan araştırmaya göre, dünyada en çok kripto para kullanan ülke vatandaşları açıklandı.NTV'nin haberine göre, kripto paraların Y kuşağının yatırımcı olarak piyasaya girişi ile her geçen gün popülaritesini artırmasıyla özellikle Afrika ve Asya’da yoğun olarak kullanılmaya başladı.Dünyanın en büyük 74 ekonomisi olan Avrupa, Amerika, Asya ve Afrika ülkeleri üzerinden yapılan araştırmada, Nijerya yüzde 33 kripto para kullanımıyla ilk sırada yer aldı.TÜRKİYE 74 ÜLKE ARASINDA 4’ÜNCÜVietnam yüzde 21 ile 2’nci, Filipinler yüzde 20 ile 3’ncü sırada yer alırken Türkiye yüzde 16 ile dünyada 4’ncü, Avrupa’da ise ilk sırada yer aldı.Bitcoin tarafı ise yaptığı açıklamada, Filipinler Merkez Bankası’nın ülkede "havale ve transfer şirketleri" olarak çalışmak için birkaç kripto borsasını onayladığını açıkladı.ABD merkezli banka Union bank da ayrıca Filipinlerin önemli şehirlerinden Makati'de, kripto para birimlerinin ülkedeki ana akıma nasıl yavaş yavaş girdiğini gösteren bir Bitcoin ATM'si kurdu.Afrika ve Güneydoğu Asya'daki ülkelerin yoğun ilgi gösterdiği kripto paralara Latin Amerika ülkelerinin de büyük rağbet gösterdiği belirtildi.Peru, yüzde 16 kripto para kullanımıyla Türkiye’nin ardından 5’nci sırada yer alırken Brezilya, Kolombiya, Arjantin, Meksika ve Şili de çift haneli rakamlara ulaştı.Orta Avrupa ve Britanya ülkelerinin pek fazla rağbet göstermediği kripto paralara Türkiye’den sonra en çok ilgi gösteren Avrupa ülkeleri yüzde 11 ile İsviçre ve Yunanistan oldu.
cumhuriyet.com.tr