CHP'den Erdoğan'ın 'Damat kadar başınıza taş düşsün' sözlerine yanıt: 'Hayatından endişe duyuyoruz'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhalefete, “Damat kadar başınıza taş düşsün†diye tepki göstermesinin ardından eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın nerede olduğunu bir kez daha sorarak, “Hayatından endişe duyuyoruz damadın†dedi.
Torun, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın “Damat kadar başınıza taÅŸ düşsün†sözüne Artvin’de Ardanuç Belediyesi’nde yaptığı açıklamada yanıt verdi.Torun, Merkez Bankası’ndan 128 milyar doların ve Albayrak’ın kaybolduÄŸunu belirterek, “Sen merak etmiyor olabilirsin ama ben merak ediyorum, el sallasın bize, buradayım desin. Ne oldu damat? Desin ki ‘Ben hayattayım, Londra’dayım, Newyork’tayım veya Trabzon’da yayladayım’ desin. Hayatından endiÅŸe duyuyoruz damadın. Belki CumhurbaÅŸkanı endiÅŸe duymaya bilir ama biz ne olursa olsun, bu ülkeye o kadar kötülük etmiÅŸ olmasına raÄŸmen sonuçta Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Bilmek istiyoruz. Bir de bilmek istediÄŸimiz bir ÅŸey daha var. 128 milyar dolar nereye gitti?†diye konuÅŸtu.Torun, Albayrak’ın ve 128 milyar doların ortadan yok olduÄŸunu savunarak, “Damat nereye gitti? Ormana. Orman nereye gitti? Yandı bitti kül oldu†dedi.Torun, iktidarın gündeminde anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi, milletvekili dokunulmazlığı ve Kanal Ä°stanbul olduÄŸunu ancak milletin gündeminde ekmek, aÅŸ ve iÅŸsizlik bulunduÄŸunu belirtti.Â
ANKA
Canlarını son anda kurtardılar: İşçilerin kaldığı 7 baraka yandı
Antalya'da sera işçilerinin kaldığı barakada çıkan yangın kısa sürede büyüdü. 7 barakanın zarar gördüğü yangında aralarında çocukların da bulunduğu yaklaşık 100 kişi, eşyalarını son anda kurtardı.
Antalya'nın Muratpaşa ilçesi Yenigöl Mahallesi'ndeki Süleyman Erten Tesisleri'nde, sera işçilerinin kaldığı barakada saat 15.00 sıralarında yangın çıktı.Henüz bilinmeyen nedenle çıkan yangın, bitişikteki diğer barakalara da sıçradı. Suriyeli oldukları belirtilen ve aralarında çocukların da bulunduğu 100'e yakın işçi, hem canlarını hem de bazı eşyalarını yanmaktan son anda kurtardı.İhbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. Yangın yaklaşık 1 saatlik çalışmayla kontrol altına alınırken, işçiler ve çocuklar evlerinin yanışını gözyaşlarıyla izledi. Yangında, toplam 7 baraka yandı.Olayı haber alıp gelen tesis sahibi İsmail Erten, can ve mal kaybı olmamasının sevindirici olduğunu belirterek, "Evsiz kalan işçileri başka ikametgâhlara yerleştireceğiz. Zarar önemli değil. Bir şekilde çözülür" dedi.Polis, yangının çıkış nedeninin belirlenmesi için çalışma başlattı./Archive%5C2021%5C3%5C10%5C174227530-suriyeli-iscilerin-kaldigi-7-baraka-yandi_3.jpg/Archive%5C2021%5C3%5C10%5C174228358-suriyeli-iscilerin-kaldigi-7-baraka-yandi_4.jpg/Archive%5C2021%5C3%5C10%5C174229171-suriyeli-iscilerin-kaldigi-7-baraka-yandi_5.jpg
DHA
ABD'de tüketici fiyatları Şubat ayında arttı
ABD'de tüketici fiyatları Şubat ayında son bir yıldaki en büyük yıllık artışını kaydetti.
/Archive/2021/3/10/170737205-kuresel-piyasalar.jpgHavayolu ile seyahat dahil olmak üzere hizmet sektörüne olan talebin pandemi durumunda yaşanan gelişmeler neticesinde kademeli olarak yeniden başlaması nedeniyle enflasyon nispeten ılımlı düzeyde kaldı.ABD Çalışma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) Şubat ayında %0.4 yükseldi. Ocak ayında bu veri %0.3 yükseliş şeklindeydi. Şubat ayından itibaren 12 aylık süre içerisinde TÜFE %1.7 yükselirken Ocak ayında bu rakam %1.4 seviyesindeydi.Reuters anketine katılan ekonomistler TÜFE'nin %0.4 seviyesinde artış kaydedeceğini ve yıllık olarak da %1.7 seviyesinde olacağını öngörüyorlardı.Kaynak: Reuters
cumhuriyet.com.tr
Fenerbahçeli Attila Szalai'den şampiyonluk açıklaması
Sarı-lacivertli ekibin Macar futbolcusu Attila Szalai, FB TV'ye açıklamalarda bulundu.
Fenerbahçeli futbolcu futbolcusu Attila Szalai, "Bazen istemediÄŸimiz sonuçlar, puan kayıpları oluyor. Biz her zaman en iyi performans için çalışıyoruz" dedi.Sarı-lacivertli ekibin Macar futbolcusu Attila Szalai, FB TV'ye açıklamalarda bulundu. Konya deplasmanından çok önemli bir 3 puan aldıklarını belirten Macar oyuncu takımdaki aile ortamına vurgu yaptı. Szalai, "Çok önemli bir üç puandı. Takımın saha içi performansı da iyiydi. Böyle devam etmeliyiz, çünkü önümüzde zorlu maçlar var. Bu zorlu karşılaÅŸmalarda da aynı performansı göstererek devam etmeliyiz. Her maça çok iyi hazırlanıyoruz. 3 puan almak için en iyisini vermeye çalışıyoruz. Tabii ki de bazen istemediÄŸimiz sonuçlar, puan kayıpları oluyor. Biz her zaman en iyi performans için çalışıyoruz. Bundan sonra da böyle olacak. Amacımız sezonu ÅŸampiyonlukla bitirmek. Her gol sonunda tüm takım arkadaÅŸlarımızla birlikte sevinç yaşıyoruz. Her oyuncu, takım arkadaşının iyi performansına seviniyor. Zaten bu da aile ortamının güzelliÄŸini gösteriyor. Gol atmayan oyuncular da kendileri gol atmış gibi seviniyorlar. Bu takım için çok önemli. Her geçen gün kendimizi geliÅŸtirmemiz gerektiÄŸini biliyoruz" dedi."ORGANÄ°ZASYON OLARAK GÃœZEL BÄ°R GOL OLDU"Sarı-lacivertli formayla ilk golünü Ä°ttifak Holding Konyaspor karşısında kaydeden Szalai, "Sosa korneri kullandı ve top Mert'in önüne düştü. Mert de arka direkte Gökhan'ı boÅŸ gördü. Çok iyi bir orta kesti. Gökhan'dan gelen topta sanırım kaleye 3-4 metre mesafe vardı ve ben de topu içeriye bıraktım. Organizasyon olarak güzeldi. Gol atmak fantastik bir his ama önemli olan takımın üç puan alması. Fenerbahçe forması altında ilk golümü atmam çok güzel bir histi.""Dürüst olmak gerekirse maçtan önce gol atarım hissiyatım olmadı" diyen  Szalai, bu tür pozisyonlar için çalıştıklarını ifade etti. 23 yaşındaki oyuncu, "Önceki maçlarda da pozisyona girmiÅŸliÄŸim oldu ve maalesef deÄŸerlendiremedim. Bu ÅŸansı bu maçta deÄŸerlendirdim. Benim için önemli olan sahada takım için en iyimi vermek ve takıma yardımcı olabilmek. KarşılaÅŸabileceÄŸimiz durumlarla ilgili defansif ve ofansif olarak çalışmalarımız oluyor. Defansif olarak nasıl bir arada olacağımızı, nasıl rakibe pres yapacağımızı; bu tarz ÅŸeyleri çalışıyoruz. Atakta da bitiriciliÄŸi nasıl yapmamız gerektiÄŸini ve yine takım halinde nasıl hareket etmemiz gerektiÄŸini, bunların hepsini, hocamız iyi çalıştırıyor. Sıkı çalışmalar sonucunda umarım sonuca eriÅŸeceÄŸiz" ifadelerini kullandı.Gol sonrası aldığı geri dönüşlerden dolayı çok mutlu olduÄŸunu vurgulayan Szalai, "Tebrikler karşısında çok mutlu oldum. ArkadaÅŸlarım, burada çalışanlar, taraftarlarımız bana güzel geri dönüşlerde bulundu. Onlara teÅŸekkür ediyorum. Çok güzel bir his. Bunu burada yaÅŸayabildiÄŸim için mutluyum. Mutlu sonuca ulaÅŸabilmek için bu ÅŸekilde sezon sonuna kadar devam etmemiz gerekiyor" dedi.Fenerbahçe'deki aile ortamına dair de konuÅŸan Szalai, "GeldiÄŸim ilk andan itibaren burada olduÄŸum için çok mutluyum. Çünkü burası çok büyük bir aile. Futbolcular olsun, çalışanlar olsun; hepsi bir arada bu ortamı yaşıyor" ifadelerini kullandı."Pelkas en yakın zamanda geri dönecektir"Pelkas'ın yaÅŸadığı talihsiz pozisyonla ilgili de Attila Szalai, "Maç içinde çok endiÅŸelendik. Çok ÅŸanssız bir pozisyondu. O pozisyondan sonra saha içinde bir baygınlık geçirdi ve bilinci kapandı. Hepimiz çok endiÅŸelendik ama iyi olansa kötü bir ÅŸey olmaması. Daha iyi olacağına inanıyorum. En yakın zamanda geri dönecektir" diye konuÅŸtu.Takımın deplasman ve iç saha performansına dair de konuÅŸan Szalai, "Maalesef evimizde bazı puan kayıpları yaÅŸadık. Sıkı çalışıp devam etmemiz gerekiyor. Ä°yi çalışarak bu eksiklerinizi ya da kayıplarınızı giderebilirsiniz. Takım içinde de herkes bunu böyle düşünüyor" dedi.Oda arkadaşı Gustavo'in tam bir profesyonel olduÄŸunu belirten Szalai, "Çok sayıda genç oyuncumuz var. Bu genç oyuncular da Luiz Gustavo gibi gerçekten kariyeri üst seviyede, kaliteli bir oyuncuyla çalışmanın avantajını yaşıyor. Benim için onunla bu takımda oynamak ve aynı odayı paylaÅŸmak bir fırsat. Ondan birçok ÅŸey öğreniyorum. Saha içinde olsun saha dışında olsun bana yardımcı oluyor. Her türlü desteÄŸini sunuyor ve ondan çok ÅŸey öğrendim.  SöyleyeceÄŸim ilk ÅŸey süper bir profesyonel olması. Mantalitesinin kazanmak üzerine kurulu olduÄŸunu herkes biliyor. Saha içinde ve antrenmanlarda da görüyoruz. Bütün arkadaÅŸlarımızın arzusu ve mantalitesi bu yönde. Saha dışında da çok iyi bir insan, çok iyi bir karakter" ifadelerini kullandı.Â
DHA
Vincent Aboubakar: BeÅŸiktaÅŸ benim yuvam
Aboubakar: "Portekiz ve Fransa’da oynadım ama oralarda görmediğim şey şu ki buradaki taraftar oyuncusunu gerçekten seviyor. Yüreğine basıyor. Bu çok özel bir şey. Ve yürekli oyuncuyu seviyorlar. Oynadığım diğer liglerde bunu görmedim."
/Archive/2021/3/10/171615044-abou.jpgBeşiktaş'ın Kamerunlu futbolcusu Vincent Aboubakar, siyah-beyazlı kulübü yuvası olarak gördüğünü belirtti.Aboubakar, Beşiktaş dergisinin mart sayısında yer alan ve kulübün internet sitesinde bir bölümü paylaşılan röportajda, "Burası benim evim. Bu evi tanıyorum." ifadelerini kullandı.Daha önce oynadığı takımlarda görmediği atmosferi Beşiktaş'ta gördüğünü vurgulayan Aboubakar, "Portekiz ve Fransa’da oynadım ama oralarda görmediğim şey şu ki buradaki taraftar oyuncusunu gerçekten seviyor. Yüreğine basıyor. Bu çok özel bir şey. Ve yürekli oyuncuyu seviyorlar. Oynadığım diğer liglerde bunu görmedim." şeklinde görüş belirtti.Takımın performansına değinen Aboubakar, "Çok iyi oyuncularımız var. Yürekli oynayan oyuncular. Hepimiz kazanmak istiyoruz. Bu siyah beyaz formayı terimizle ıslatmak istiyoruz ve sahaya karakter koyuyoruz." görüşlerine yer verdi.Yeni tip koronavirüs salgını sonrası maçların taraftarsız oynanmasına değinen Aboubakar, şunları kaydetti:"Taraftarın olmaması, saha içindeki oyun açısından duygusal bir erozyondur. Fakat taraftarımızı tanıyan oyuncular biliyor ki onlar her zaman bizim arkamızda. Bu seneyi iyi bitirmemiz lazım. Burada büyük bir paylaşım sergilememiz lazım. Güvenlik görevlilerimizden sağlık ekibine, mutfak ekibinden profesyonel idarecilerimize... Bu paylaşma ruhunu kendi içimizde yaymamız lazım."Güçlü bir aileden geldiğini aktaran Aboubakar, "Karakterli ve yürekli bir aileden geliyorum. Annem benimle değil artık ama ona teşekkür etmek, şükran duyduğumu ifade etmek isterim. Annem ve babam bu aileyi büyüttüler, ailenin birliği ve beraberliği için bize enerji verdiler." değerlendirmesinde bulundu.
AA
Masumiyet dizisi Münevver Karabulut cinayetini mi anlatıyor? Deniz Çakır açıkladı
Bu sezona iddialı bir giriş yapan Masumiyet'in başrol oyuncusu Deniz Çakır, dizinin Münevver Karabulut ve Cem Garipoğlu hikayesinden esinlenerek yazıldığı iddialarına yanıt verdi.
Fox TV'de yayınlanan Masumiyet dizisinin Münevver Karabulut cinayetinden esinlenilerek yazıldığı iddiası magazin gündemine bomba gibi düşmüştü.Masumiyet'te sevgilisi Ela'yı (Ä°layda AliÅŸan) canavarca hislerle darp edip öldü sanarak çöpe atan zengin ailenin oÄŸlu Ä°lker karakterinde (Serkay Tütüncü), Cem GaripoÄŸlu detayına dikkat çekilmiÅŸti.Ancak bu durumun doÄŸru olmadığı sonrasında açıklanmış, kadın cinayetlerine ve kadına ÅŸiddete yönelik bir hikaye olduÄŸunun altı çizilmiÅŸti."BÄ°NLERCE KADIN ÖLDÃœRÃœLÃœYOR"Masumiyet dizisinde Bahar karakterini canlandıran ünlü oyuncu Deniz Çakır ise dizinin Cem GaripoÄŸlu ve Münevver Karabulut'un hikayesinden esinlenme iddiasına ÅŸu yanıtı verdi: “Dizinin konusu bir tanesine baÄŸlanamaz. Binlerce kadın öldürülüyor, nasıl olur da birinin üzerinden yürünsün.â€MASUMÄ°YET’TE BÃœYÃœK DURUÅžMA BAÅžLIYORÇarpıcı hikayesi ve güçlü oyuncu kadrosuyla ekranlara yeni bir soluk getiren Masumiyet, bu akÅŸam 3. bölümüyle ekrana gelecek.Yeni bölümde; tutuklu yargılanan Ä°lker Ilgaz hakim karşısına çıkacak. Hastanede tedavisi devam eden Ela, annesi Bahar’dan (Deniz Çakır) aldığı güçle duruÅŸma salonuna gelecek. Ä°lker Ilgaz’ın avukatının, takıntılı ve ruh saÄŸlığı bozuk bir Ela portresi çizmesi, Ela’nın en yakınlarının bile kafasını karıştıracak. Aldığı darbeler ve geçirdiÄŸi ameliyatlar yüzünden, zihninde boÅŸluklar olan Ela geçmiÅŸi hatırlamakta problem yaÅŸayacak. Ela’nın duruÅŸmada yaÅŸadıklarını kabullenemeyen Bahar ise adeta isyan edecek. Bahar’ın kızının uÄŸradığı maÄŸduriyeti gözyaÅŸları içinde hakime anlatacağı sahne izleyenleri derinden etkileyecek.Ä°lker Ilgaz’ın tutuksuz yargılanmasının kabul edilmesi annesi Hale Ilgaz’da (Hülya AvÅŸar) sevinç yaratırken, Harun (Mehmet AslantuÄŸ) kızı Ä°rem’i bu yaÅŸanan olaydan uzak tutmak için yeni bir karar alacak.
cumhuriyet.com.tr
Kayseri'de 18 aylık bebek hastaneye götürülürken yolda hayatını kabetti
Kayseri'de ailesinin hastaneye götürmeye çalıştığı bebek, yolda hayatını kaybetti.
Kocasinan ilçesi Saraycık Mahallesi'nde ikamet eden Suriyeli bir ailenin 18 aylık bebeği A.E. rahatsızlandı. Ailenin kendi imkanlarıyla hastaneye götürmeye çalıştığı bebek, yolda yaşamını yitirdi.Durumun bildirilmesi üzerine jandarma ve 112 Acil Servis ekipleri sevk edildi.Bebeğin cenazesi kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Kayseri Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.Bebeğin, kalp rahatsızlığı ve epilepsi hastalığı bulunduğu öğrenildi.
AA
Yalovaspor'da 1 milyon TL prim sözü
Yalovaspor’da Başkan Onay Tuna, yeşil-kırmızılı ekibin ligde kalması durumunda futbolculara 1 milyon TL prim dağıtılacağını söyledi.
Misli.com 3'üncü Lig 3'üncü Grup’ta kümede kalma savaşı veren ve grubun son sırada bulunan Yalovaspor’da Başkan Onay Tuna, yeşil-kırmızılı ekibin ligde kalması durumunda futbolculara 1 milyon TL prim dağıtılacağını söyledi.9 yıllık aranın ardından yeniden profesyonel liglere dönen ancak geride kalan haftalarda istediği sonuçları alamayıp küme düşme potasında bulunan Yalovaspor’da yönetim kurulunun aldığı kararı açıklayan Başkan Onay Tuna, yeşil-kırmızılı ekibimizin lige tutunması durumunda 1 milyon TL’lik primi futbolculara vereceklerini kaydetti.Tuna yaptığı açıklamada, “Ligde alt sıralardan kurtulma mücadelesi veren takımımız için yönetim kurulumuz ile karar aldık. Aldığımız karar doğrultusunda Yalovaspor sezon sonunda ligde kalırsa, futbolcularımıza 1 milyon TL prim dağıtacağız. Yönetim kurulundaki arkadaşlarımızla yaptığımız görüşmede bu karara vardık. İnşallah takımımız lig sonunda lige tutunup önümüzdeki sezon da 3'üncü Lig’de mücadele edecektir†ifadelerini kullandı.
DHA
Süleyman Soylu'dan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri'nin mektubuna yanıt
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dünya Mijatovic’in sivil toplum örgütlerinin görüşü alınmadan çıkartılan yasaya karşı 25 Şubat’ta Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya gönderdiği mektup yazdı. Soylu, Mijatovic’in mektubuna yanıt verdi.
Soylu, “Ülkemizde sivil toplum ve örgütlenme özgürlüğüne iliÅŸkin herhangi bir engelin varlığından söz etmek mümkün deÄŸildir†derken, benzer düzenlemelerin Almanya, Fransa ve Ä°ngiltere’de de olduÄŸunu savundu. Bakan Soylu, “Yalnızca ülkemize özgü olmayıp, yurt dışında da benzer uygulamalar bulunmaktadır. Anayasal düzene karşı iÅŸlenen suçlar ile ırkçılık, ayrımcılık, terör ve benzeri suçların iÅŸlenmesi halinde Almanya'da İçiÅŸleri Bakanı, Fransa'da Bakanlar Kurulu, BirleÅŸik Krallık’ta Hayırseverlik Komisyonu tarafından dernekler hakkında faaliyetten men, görevden uzaklaÅŸtırma ve geçici yönetici ataması yapılabilmektedir†dedi.Kitle Ä°mha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine Ä°liÅŸkin Aralık ayında çıkartılan kanunda sivil toplum örgütlerine İçiÅŸleri Bakanlığı tarafından kayyum atama yetkisi verilmiÅŸ, terörden hüküm giyenlerin dernek yöneticisi olması yasaklanmış, derneklerin internet üzerinden yardım toplamaları halinde ise bu paralara el konacağı ve cezalandırılmaları kararlaÅŸtırılmıştı.Türkiye’de terörle mücadeleye yönelik yasal düzenlemelerin çok geniÅŸ kapsamlı uygulanması nedeniyle sivil toplum örgütleri ve AB’nin yanı sıra Türkiye’nin üyesi olduÄŸu Avrupa Konseyi de yasaya tepki göstermiÅŸti. Örgütlenme özgürlüğüne karşı büyük endiÅŸeyle karşılanan Aralık ayında yapılan bu düzenleme Ankara-Strasburg hattında tansiyonun yükselmesine neden oldu.OSMAN KAVALA VE BOÄžAZİÇİ ÖRNEĞİMijatovic, Türkiye’de sivil toplum örgütlerine karşı "zorlu ve düşmanca bir ortam" olduÄŸunu belirterek baÅŸladığı mektubunda, siyasi söylemin insan hakları savunucularını hedef aldığını belirtti. Toplantılara karşı "açık uçlu ve geliÅŸigüzel yasakların" devam ettiÄŸini ve bunun da toplanma özgürlüğüne aykırı olduÄŸunu anımsatan Komiser, bu gösterilerde polisin aşırı güç kullandığını bunun son olarak öğrenci eylemlerinde de görüldüğünü anımsattı. Ancak Komiser bu bölümde doÄŸrudan BoÄŸaziçi Ãœniversitesi’ndeki eylemlerin adını anmadı. Mijatovic ardından da sözü hâlâ tutuklu bulunan insan hakları savunucusu, iÅŸ insanı Osman Kavala’ya getirdi:“Avrupa Konseyi yetkililerinin tekrarlanan çaÄŸrılarına karşın bir insan hakları savunucusu için AÄ°HM kararının hâlâ uygulanmamış özellikle endiÅŸe kaynağıdır.â€Komiser, mektubunda, yasanın parlamentodan hızla ve sivil toplum örgütlerine danışılmadan geçirilmesini eleÅŸtirirken, bunun Türkiye’de uzun süredir yaÅŸanan “istiÅŸare ve insan hakları savunucularının dahil edilmemesinin†bir örneÄŸi olduÄŸunu söyledi.Ä°ÅžTE YASADAN DUYULAN ENDÄ°ÅžELERMijatovic, Türkiye’de terörle mücadele mevzuatının eleÅŸtirel sesleri kısmaya yönelik olarak kullanılmasının yarattığı kaygıyı da hatırlatarak, yasaya dair endiÅŸelerini sıraladı:*Yasanın İçiÅŸleri Bakanına bir kiÅŸinin vakıf veya dernek üyeliÄŸini askıya alma hakkı vermesi,*Yasanın bakana söz konusu derneÄŸe kayyum atama hakkı vermesi,*SoruÅŸturmanın sonucuna kadar söz konusu derneÄŸin faaliyetlerinin askıya alınabilmesi,*Terör suçundan mahkum edilenlerin, suçlarını çektikten sonra bile dernek yönetimlerinde görev almasının yasaklanması,*Derneklerin ve vakıfların internet üzerinden yürüttüğü yardım toplama kampanyalarına karşı İçiÅŸleri Bakanlığı’na Sulh Ceza HakimliÄŸi aracılığıyla 24 saat içerisinde bu kampanyayı engelleme yetkisi verilmesi,*Bu kampanyaları düzenleyenlere karşı toplanan paralara el konmasının yanı sıra 200 000 liraya kadar ceza kesilmesinin öngörülmesi,*Hükümetin STÖ’ler üzerindeki inceleme ve denetleme yetkisinin arttırılması.VENEDÄ°K KOMÄ°SYONU HAZÄ°RAN’DA RAPORUNU AÇIKLAYACAKÖzellikle insan hakları örgütlerinin toplanan bağışlarla faaliyetlerine devam ettiÄŸini ve kamu fonlarının sadece hükümetle aynı deÄŸerleri paylaÅŸan STÖ’lere aktarıldığını da anımsatan Mijatovic, derneklere yönelik denetim sürecinin ÅŸeffaf yürütülmediÄŸine iÅŸaret etti.Mijatovic, mektubuna son verirken ise Konsey’in en önemli hukuk konseyi olan Venedik Haziran ayında söz konusu kanunla ilgili görüşünü açıklayacağını duyurdu. Mijatovic mektubunu, “Türk yetkililere, bu gözden geçirme tamamlanmadan kanunu daha fazla uygulamamaları çaÄŸrısında bulunuyorum†sözleriyle bitirdi.SOYLU: ÖĞRENCÄ°LERÄ°N TAMAMINA YAKINI TERÖR ÖRGÃœTÃœYLE BAÄžLANTILIMijatoviç’in mektubuna, Adalet Bakanı Gül yerine Soylu 4 Mart'ta yanıt verdi. Mektubuna, Türkiye‘nin son 20 yılda sivil toplum ve insan hakları konusunda büyük ilerleme kaydettiÄŸini belirterek baÅŸlayan Soylu, ilk olarak da mültecilere karşı Türkiye’nin üstlendiÄŸi rolü anımsattı.Mijatoviç’in toplanma özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları ve aşırı güç kullanımını eleÅŸtirdiÄŸi mektubunda BoÄŸaziçi Ãœniversitesi’ndeki olayları, üniversitenin adını kullanmadan örnek göstermesine, Soylu ÅŸu sözlerle yanıt verdi:“Her bireyin görüşlerini dile getirmesi, meÅŸru ve demokratik bir haktır. Fakat ÅŸu bilinmelidir ki; Türkiye Cumhuriyeti barışçıl yollarla fikirlerini ifade eden vatandaÅŸlarımızın arasına karışmış terör örgütlerine müzahir marjinal grup ve kiÅŸilerin yasa dışı eylemleri ile mücadele edecektir. Ulusal ve uluslararası mevzuata uygun bir ÅŸekilde yasaların vermiÅŸ olduÄŸu yetkiler ve adli makamlardan alınan talimatlar çerçevesinde yakalanan ÅŸahısların tamamına yakınının terör örgütleriyle baÄŸlantılı olduÄŸu ortaya çıkmıştırâ€Soylu mektubunda, kanunun hedefinin “daha etkili bir denetimle ÅŸeffaflığın saÄŸlanması, vatandaÅŸların iyi niyetli yardım duygularının suiistimal edilmesinin önüne geçilmesi ve STK’ların daha güvenilir hale getirilmesinin temin edilmesi†olduÄŸunu yazdı.SOYLU: HEDEF STÖ’LERÄ°N SESÄ°NÄ° DUYURMAKYasanın dernek kurma, üye olma ve derneklerin faaliyetlerine yönelik bir kısıtlama getirmediÄŸini savunan Soylu, “Ülkemizde sivil toplum ve örgütlenme özgürlüğüne iliÅŸkin herhangi bir engelin varlığından söz etmek mümkün deÄŸildir†dedi. Soylu, katılımcı demokrasiyi teÅŸvik etmek ve STÖ’lerle istiÅŸare için Bakanlığı’nda Toplum Ä°stiÅŸare Kurulu kurulduÄŸunu, 2058 STK’nın ziyaret edildiÄŸini ve 14 120 STK temsilcisiyle anket yapıldığını söyledi. Soylu, “İddia olunduÄŸunun aksine, STK’ların sesini kısmak üzerine deÄŸil, bilakis seslerini daha fazla duyurmak üzerine inÅŸa edilmiÅŸ yeni bir sivil toplum stratejisi belirledik†dedi."DERNEK ÃœYESÄ° OLAMAZ DEMEDÄ°K, YÖNETÄ°CÄ°SÄ° OLAMAZ DEDÄ°K"Soylu, dernekler kanununda yapılan deÄŸiÅŸikliÄŸin, “terörizmin finansmanı, karaparanın aklanması ve uyuÅŸturucu suçlarından hüküm giyenlere†yönelik olduÄŸunu belirtti:“Bu kiÅŸilerin derneklerin yönetim ve denetim kurullarında en fazla üç yıl süreyle görev almaları yasaklanmıştır. Bu suçlardan mahkum olan kiÅŸilerin, dernek üyesi olmalarına ya da dernek genel kurul toplantılarına katılmalarına yönelik herhangi bir yasaklayıcı düzenleme bulunmamaktadır. Bir baÅŸka ifadeyle, bu hükümler, kiÅŸilerin dernek üyeliÄŸine deÄŸil, yönetici olmalarına manidir.â€"BAKAN UZAKLAÅžTIRIR, MAHKEME KAYYUM ATAR"Soylu, bu suçlar nedeniyle dernek görevlileri ve personel hakkında baÅŸlatılan kovuÅŸturma sonucunda bu kiÅŸi ve organların İçiÅŸleri Bakanı tarafından görevden uzaklaÅŸtırılabileceÄŸini ama yerlerine atamanın ancak mahkeme tarafından yapılabileceÄŸini savundu. Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:“Bu tedbirin yeterli olmaması ve gecikmesinde sakınca bulunması durumunda ise İçiÅŸleri Bakanı’nın derneÄŸi geçici olarak faaliyetten ' alıkoyabileceÄŸi ve derhal mahkemeye baÅŸvuracağı, mahkemenin 48 saat içerisinde faaliyetten geçici alıkoymaya iliÅŸkin kararını vereceÄŸi; ilgililerin her zaman faaliyetten geçici alıkoyma kararının kaldırılmasını talep edebileceÄŸi ve mahkemenin bu talebi gecikmeksizin karara baÄŸlayacağı düzenlenmektedir. Bu ÅŸekilde terör örgütleri ve suç ÅŸebekelerinin dernekleri kullanmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır. â€"BU YETKÄ° ALMANYA, FRANSA, Ä°NGÄ°LTERE’DE DE VAR"Soylu, İçiÅŸleri Bakanı’na verilen bu yetkinin baÅŸka ülkelerde de olduÄŸunu savundu:“Sizin de bildiÄŸiniz gibi bu tarz tedbirler, yalnızca ülkemize özgü olmayıp, yurt dışında da benzer uygulamalar bulunmaktadır. Anayasal düzene karşı iÅŸlenen suçlar ile ırkçılık, ayrımcılık, terör ve benzeri suçların iÅŸlenmesi halinde Almanya'da İçiÅŸleri Bakanı, Fransa'da Bakanlar Kurulu, BirleÅŸik Krallık’ta Hayırseverlik Komisyonu tarafından dernekler hakkında faaliyetten men, görevden uzaklaÅŸtırma ve geçici yönetici ataması yapılabilmektedir. â€"YARDIM PARASI TOPLAMAYA ERİŞİM ENGELLEME KARARI YARGININ"Derneklerin internet üzerinden toplayacağı bağışlara yönelik getirilen düzenleme kararının Sulh Ceza HakimliÄŸi tarafından alınacağını belirten Soylu, deÄŸiÅŸikliÄŸin sadece internet ortamındaki izinsiz yardım toplama faaliyetlerinin önüne geçmeyi hedeflediÄŸini söyledi. Soylu, derneklere böyle bir durumda 200 000 liraya kadar ceza kesilmesinin önünü açan deÄŸiÅŸikliÄŸin de Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) yaptırımların yetersiz olduÄŸuna yönelik talepleri nedeniyle alındığını savundu. Cezalandırmaya ise fiilen ısrarla tekrarlanması halinde baÅŸvurulacağını belirtti.ZORLUKLARIMIZI KABUL EDÄ°NSoylu mektubunu ÅŸu sözlerle bitirdi:"Ãœlkemizin terörizm ve terör örgütleriyle mücadelesinde karşılaÅŸtığı olaÄŸandışı zorlukları kabul etmeniz bizim için önemlidir. Bu uÄŸurda aziz ÅŸehitlerimizin canları baÅŸta olmak üzere bedeli rakamlarla ifade edilemeyecek acılara ve maliyetlere katlanmış bir ülke olarak tüm gayretimizi daha fazla demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları için sarf etmeye son derece kararlıyız. Sivil toplumla ilgili olarak evrensel ilkeler çerçevesinde yapılan düzenlemeler de vatandaÅŸlarımızın haklarının terör örgütlerince istismar ve ihlal edilmemesi amacını taşımaktadır."
cumhuriyet.com.tr
Ahmet Nur Çebi, "Özkaynağın şampiyonu Beşiktaş.." dedi
Beşiktaş Başkanı Çebi, Beşiktaş Dergisi'ndeki yazısında "Tüm spor branşlarında çalışkan, başarıya inanmış, takımdaşlık duygusunu özümsemiş sporcularımız, antrenörlerimiz ve çalışanlarımızla ilerleyeceğiz" ifadesini kullandı.
Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, öz kaynaklarıyla başarı kovalamaya devam edeceklerini belirtti.Çebi, Beşiktaş dergisinin mart sayısında yer alan yazısında, "Tüm spor branşlarında çalışkan, başarıya inanmış, takımdaşlık duygusunu özümsemiş sporcularımız, antrenörlerimiz ve çalışanlarımızla ilerleyeceğiz." ifadelerini kullandı.Öze dönüş ilkelerinden taviz vermeden genç ve geleceği olan sporcuların önünü açmaya devam edeceklerini kaydeden Çebi, "Camiamızın geçmişte özünden güç alarak yaşadığı başarılar ortadadır. Biz de bu felsefeyle yolumuza devam ediyoruz. Bundan da asla taviz vermeyeceğiz. Gücünü öz değerlerinden alan, geleceğini öz kaynağıyla inşa eden, sürdürülebilir bir mali yapıya sahip bir kulüp olmak, en büyük hedefimizdir." değerlendirmesinde bulundu.Beşiktaş'ın sadece bugününü değil, yarınını da düşünmek zorunda olduklarını vurgulayan Çebi, şu görüşlere yer verdi:"Göreve geldiğimiz günden bu yana bu felsefe doğrultusunda hareket ettik. Ben ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarım göreve geldiğimiz günden bu güne Beşiktaş'ın geleceği için gecemizi gündüzümüze kattık, aralıksız çalışıyoruz. Bu çalışmaya katkı veren tüm Beşiktaşlılara teşekkür ederim. Önceliğimiz Beşiktaş'ın mali yapısını düzeltmek. Bunu yaparken bir taraftan da yarışmacı kimliğimizi korumak. Pandeminin tüm dünyayı olumsuz etkilediği bir dönemde tüm bunları yapmak elbette ki kolay olmuyor. 'Bırakmam Seni' bağış kampanyamız ile bu ciddi çalışmamıza katkı sağlayan tüm Beşiktaşlılara da tekraren teşekkür ediyorum. Şimdi de Kartal Pençesi ile kampanyamızı sürdürüyoruz. Beşiktaş'ı sevenlerin Kartal Pençesi'ne de sahip çıkacağına inancım tamdır."FUTBOL CAMİASINA BİRLİK MESAJISpor camiasının birlik olması gerektiğine dikkati çeken Çebi, "Ülkemizin tüm spor branşlarında olduğu gibi futbolda da ancak ve ancak birlik olarak, birlikte hareket ederek başarıya ulaşılacağı açıktır." ifadesini kullandı.Beşiktaş'ın da birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunu aktaran Çebi, şunları kaydetti:"Aldığımız sorumluluğun bilincinde olarak ülkemizin geleceğinde en önemli unsurlardan olan sporun hak ettiği şekilde yönetilmesi için, çocuklarımıza, gençlerimize yapacağımız yatırımın eğitimle olduğu kadar sporla da olacağının bilincinde hareket etmeye devam edeceğiz. Futbol takımımızın şampiyonluk yolunda başarıya ulaşması için de tüm yönetici arkadaşlarımla birlikte aralıksız çalışıyoruz. Taraftarlarımızın da tribündeki yerlerini alacakları günleri özlemle bekliyoruz. Ligin sonunda hep birlikte şampiyonluğumuzu kutlayacağımıza inancımız tamdır."Mart ayı içinde iki çok önemli günü yaşadıklarını belirten Çebi, "Bu vesile ile insanlığın gelişiminin yapıtaşı olan kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü ve insanlık tarihinin her döneminde büyük bir özveriyle çalışan sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı'nı yürekten kutlarım. Elbette, mart ayının biz Beşiktaşlılar için çok özel bir anlamı daha var... Türk sporunun öncüsü, yüz akı, şerefiyle, hakkıyla sayısız başarılar kazanmış Beşiktaş'ımızın 118. yılı hepimize kutlu olsun. Bu gurur, hepimizin." değerlendirmesinde bulundu.
AA