Veterinere tecavüz olayında ikinci dava
Ankara'da, veteriner Ç.B.'ye Prof. Dr. Hasan Bilgili ile birlikte cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla yargılanan yardımcısı veteriner hekim Serkan Durmaz hakkında yetkisiz tıbbı müdahalede bulunmaktan ikinci dava açıldı. Yargılanmasına başlanan Serkan Durmaz, serumu Ç.B.'nin bilgisi dahilinde alkolün etkisini azaltmak için verdiğini ileri sürdü. Ç.B. ise damar yolu açıldığında bilincinin kapalı olduğunu, serumu çıkarmak isteyince, sanığın kendisine küfür ve hakarette bulunduğunu iddia etti.
Prof. Dr. Hasan Bilgili, Ankara Ãœniversitesi Veteriner Fakültesi'nde öğretim üyesi olduÄŸu 2019 yılı Nisan ayında, kendisine ait hayvan hastanesinde çalışan veteriner Ç.B.'ye cinsel saldırıda bulunduÄŸu iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklandı, daha sonra savcılık tarafından re'sen tahliye edildi.Olayla ilgili idari soruÅŸturma kapsamında üniversitedeki görevinden çıkarılan Bilgili ile yardımcısı veteriner hekim Serkan Durmaz hakkında ‘cinsel istismar’, jinekolog Dr. Hüseyin Åženyurt hakkında ‘delilleri yok etme’ suçundan dava açıldı. Tutuksuz 3 sanığın Ankara 31'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanması sürüyor.Ä°KÄ°NCÄ° DAVA ASLÄ°YE CEZA MAHKEMESÄ°NDECinsel istismarla ilgili görülen davada sanık Serkan Durmaz, olay günü Ç.B.’ye alkolün etkisinden kurtulması için damar yolu açarak serum verdiÄŸini söylemiÅŸti. Ç.B.’nin avukatı, Durmaz hakkında Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığına, cinsel saldırı suçundan sonra müştekiyi etkisiz hale getirmek amacıyla damar yolu açarak, serum enjekte ettiÄŸi yönünde ÅŸikayette bulundu. Yürütülen soruÅŸturma kapsamında, Serkan D. hakkında ‘Tababet ve Åžuabatı Sanatlarının Tarzı Ä°crasına Dair Kanun’a aykırılık (yetkisiz tıbbi müdahale) suçundan  5 yıl hapis istemiyle ikinci dava açıldı.'AMACIM YARDIM ETMEKTÄ°'Ankara 45’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılanan Serkan Durmaz, "Damar yolu açıp, serum taktım. Serumun içinde izotonik tuzlu su vardı. Bu iÅŸlemi yaparken bilinci yerindeydi. Alkol komasında deÄŸildi. Ben de saÄŸlık ekibi çağırmak yerine durumun acil olduÄŸunu düşünerek iÅŸlemi kendim yaptım. Bu iÅŸlemi yapmamam gerektiÄŸini bilmiyordum. Amacım yardım etmekti. Suç iÅŸleme kastı ile hareket etmedim. Beraatımı talep ediyorum" ifadelerini kullandı.Sanık avukatı da müvekkilinin, müştekinin bilgisi dahilinde alkolün etkisinden kurtulabilmesi için serumla sadece izotonik su verdiÄŸini, baÅŸka herhangi bir ilaç vermediÄŸini iddia ederek, müvekkilinin bu eyleminin ilk yardım yönetmeliÄŸi kapsamında deÄŸerlendirilmesi gerektiÄŸini söyledi.'SERUMU ÇIKARMAK Ä°STEDİĞİMDE SANIK HAKARET ETTÄ°'Ç.B. ise o gece Hasan Bilgili tarafından zorla alkol içirilerek cinsel istismara uÄŸradığını belirterek, "UÄŸramış olduÄŸum saldırının etkisiyle kendimden geçmiÅŸim. Gözlerimi açtığımda nöbetçi veteriner odasında koltukta uzanır vaziyette kendime geldim. Koluma damar yolu açılmış ve serum takılmış olduÄŸunu gördüm.Odada propofol isimli ilacı gördüm. Daha önce bu odada ne serum ne de bu ilacın bulunduÄŸunu görmedim. Serumu çıkarmak istediÄŸimde sanık bana küfür ve hakaret etmeye baÅŸladı. ‘Bizim elimiz kolumuz uzundur, seni öldürürüz’ dedi. Bana zorla damar yolu açarak serum veren sanıktan ÅŸikayetçiyim" dedi.  Ç.B.’nin avukatı da, eylemin basit bir serum takma olayı olmadığını, suçu örtbas etme amacıyla yapıldığını belirterek sanığın cezalandırılmasını istedi.MAHKEME, ADLÄ° TIP KURUMU’NDA GÖRÜŞ SORDUAra kararını açıklayan mahkeme, dosyanın Ä°stanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek, sanığa isnat edilen damar yolu açma ve serum enjekte etme eyleminin hasta tedavi etme kapsamında ve sanığın yetkisi dahilinde olup olmadığı hususunda görüş sorulmasına karar vererek, duruÅŸmayı erteledi.Â
DHA
Guardian: İstanbul 45 gün içinde susuz kalabilir
Yağış azlığından dolayı su rezervlerinin Türkiye genelinde kritik seviyelerde olduğunu yazan İngiliz the Guardian gazetesi, ülkede son on yılın en şiddetli kuraklığının kapıda olduğunu belirtti.
Guardian'a göre, Türkiye'nin dört bir yanındaki büyük şehirlerde önümüzdeki birkaç ay içinde su tükenme noktasına ulaşacak ve İstanbul için öngörülen süre ise 45 günden daha az...İşte o makaleden satır başları:Türkiye Kimya Mühendisleri Odası'na göre, yağışlardaki zayıflık, ülkede son on yılın en şiddetli kuraklığına yol açtı ve 17 milyonluk mega kentteki su seviyeleri kritik derecede düştü. Ankara belediye başkanı Mansur Yavaş, bu ayın başında başkentin baraj ve rezervuarlarında 110 günlük su rezervi olduğunu söyledi. Türkiye'nin İstanbul ve Ankara'dan sonraki en büyük iki şehri olan İzmir ve Bursa daki barajlar da sırasıyla yaklaşık % 36 ve % 24 doluluk oranlarına sahip.2020'nin ikinci yarısında yıllık % 50'ye yaklaşan şiddetli yağış eksikliği, din işleri müdürlüğünün imamlara yönelik 'yağmur duası' talimatlarını da beraberinde getirdi.BARAJ İNŞA ETMEK ÇÖZÜM DEĞİLTürkiye, yılda kişi başına 1.346 metreküp su ile “su sıkıntısı çeken†bir ülke ve dengesiz nüfus artışı, sanayileşme ve iklim değişikliğinin bir sonucu olarak 1980'lerden bu yana birçok kez kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.Su yönetimi uzmanı Dr. Akgün İlhan'a göre, "Türkiye, su talebini kontrol altında tutmaya yönelik önlemlere odaklanmak yerine, daha fazla baraj inşa ederek su arzını genişletti. Türkiye'de son yirmi yılda yüzlerce baraj inşa edildi" ancak su sorunu çözülemedi."SU HAVZALARI KENTSEL GELİŞİM PROJELERİNE AÇILDI"Uzun yıllardır çevresel kaygılar yerine ekonomik büyümeye öncelik veren Türkiye, ABD ile birlikte 2015 Paris anlaşmasını henüz onaylamayan iki G20 ülkesinden biri.İstanbul Sabancı Üniversitesi'nde küresel iklim değişikliği ve çevre politikası dersleri veren Dr. Ümit Şahin'e göre, "Herkes, daha şiddetli ve uzun vadeli kuraklık olayları karşısında su havzalarının korunması gerektiğini biliyor... Yine de İstanbul'daki en hayati su havzaları, ormanlar ve tarım arazileri kentsel gelişim projelerine açıldı..." Yeni havaalanı, üçüncü Boğaz Köprüsü ve bağlantı yolları bunlardan bir kaçı.
cumhuriyet.com.tr
Galatasaray, Ekrem Memnun'u resmen açıkladı
Galatasaray Erkek Basketbol Takımı'nda başantrenörlük görevine sezon sonuna kadar Ekrem Memnun getirildi.
Galatasaray Erkek Basketbol Takımı'nda başantrenörlük görevine sezon sonuna kadar Ekrem Memnun getirildi.Sarı kırmızılı kulüpte Ömer Uğurata'dan boşalan başantrenörlük görevine gelen isim belli oldu. Galatasaray Kadın Basketbol Takımı'yla 2013-2014 sezonunda EuroLeague kupasına uzanan deneyimli başantrenör Ekrem Memnun, sezon sonuna kadar erkek basketbol takımını çalıştıracak.Sarı kırmızılı kulüpten yapılan açıklamada, "Galatasaray Erkek Basketbol Takımımızda başantrenörlük görevine Ekrem Memnun getirildi. Sayın Ekrem Memnun ile sezon sonuna kadar anlaşma sağlandı. Tarihi başarılara imza attığı Galatasaray’a geri dönen Ekrem Memnun’a tekrar kulübümüze hoş geldin diyor ve kendisine başarılar diliyoruz" ifadeleri kullanıldı.Galatasaray, ING Basketbol Süper Ligi'nde bu sezon çıktığı 16 maçta yalnızca 5 galibiyet alarak kendisine 12'nci sırada yer bulmuştu.
DHA
Covid: Çoğu maskesiz yüz binlerce Hindu, kutsal gördükleri Ganj Nehri'nde toplandı
Dünyada en fazla koronavirüs vakasının görüldüğü ikinci ülke olan Hindistan'da yüz binlerce Hindu hacı adayı, Kumb Mela Bayramı'nda Ganj Nehri'ne girmek için Haridvar kentinde toplandı. Hacı adaylarının çoğunun sosyal mesafe kurallarına uymadığı ve maske takmadığı görüldü.
ReutersDünyada en fazla koronavirüs vakasının görüldüğü ikinci ülke olan Hindistan'da yüz binlerce Hindu hacı adayı, Kumb Mela Bayramı'nda Ganj Nehri'ne girmek için Haridvar kentinde toplandı. Hacı adaylarının çoğunun sosyal mesafe kurallarına uymadığı ve maske takmadığı görüldü.Hindular, dünyanın en büyük dini organizasyonu olan Kubph Mela'da nehirde yıkanmanın kendilerini günahlarından arındıracağına inanıyor.Hindistan'da koronavirüs vakalarının sayısı 10 milyonu, ölü sayısı da 150 bini aşmış durumda.Fransız haber ajansı AFP'ye göre, Senthil Avoodai K. Raj adlı üst düzey polis yetkilisi, yedi hafta sürecek bayramın ilk gününde başka şehirlerden Haridvar'a 500 bin ila bir milyon kişinin gelmesini beklediklerini söyledi.K. Raj, on binlerce polis memurunun kalabalığı maske takmaya ikna etmeye çalıştığını, Covid-19 kurallarını ihlal edenlere ceza kesilebileceğini belirtti.2019'DA 55 MİLYON KİŞİ TOPLANDIEtkinliğin organizatörlerinden Siddhart Çakrapani, bir Hindu tanrıçasına gönderme yaparak "Pandemi bizi biraz kaygılandırıyor ama her türlü önlemi alıyoruz. Fakat Ganga'nın (Ganj) bizi koruyacağına eminim" dedi.Hindu mitolojisine göre, içinde ölümsüzlük iksiri bulunan bir sürahi için tanrılarla şeytanlar savaşa tutuştu. Bu iksirin damlalarının yayıldığına inanılan dört ayrı nokta, dönüşümlü olarak bu ayinlere ev sahipliği yapıyor. 2019'da Allahabad kentinde 48 gün süren etkinliğe 55 milyon kişi katılmıştı.Bayramın son günü olan 27 Nisan'a Haridvar'a gelenlerin sayısının milyonları bulabileceği belirtiliyor.Reuters'KORKUYLA YAŞAMANIN FAYDASI YOK, EN BÜYÜK GERÇEK ÖLÜMDÜR'Kumb Mela Bayramı için Hindistan'ın farklı kentleri ve başka ülkelerden gelerek Ganj Nehri'nin dondurucu sularına girenler arasında üç yaşındaki çocuklarla yaşlı kişiler de var.Inderaj Singh adlı bir kişi AFP ajansına "Bu bir gelenek. İnsanlar nehre girmeyi bekliyor. Evet pandemi var ama insanlar gelenek olduğu için gelmeye devam edecek. Çok uzak yerlerden geliyorlar" dedi.Sanjay Şarma adlı 50 yaşındaki bir Hindu ise "Hindistan Avrupa gibi değil. Biz bağışıklık konusunda daha iyiyiz. Hapşırma, öksürük yüzünden eskiye göre daha az insanın gelmesi üzücü. En büyük gerçek ölümdür. Korkuyla yaşamanın faydası yok" diye konuştu.
BBC Türkçe
Bahçeli, bu kez medyaya çattı, hedefinde yazarımız Balbay var
MHP Lideri Bahçeli, Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay, çok sayıda gazeteci ve medya kuruluşunu hedef aldı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gazetemiz yazarı Mustafa Balbay'ın bugünkü yazısında yer alan, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bahçeli görüşmesine ilişkin ifadelere sert yanıt verdi.Balbay'ın yazısında yer alan HDP'nin kapatılması üzerinden ikilinin fikir ayrılığının derinleştiğine yönelik analizlere Bahçeli, "Sözde köşe yazarları var ki, Mustafa Balbay bunlardan birisidir, bizzat duymadığı, duymasının da mümkün olmadığı iki kişi arasında geçen konuşmaları saptırarak, hayal mahsulü anlatımlarla kamuoyuna servis edebiliyor" ifadelerini kullandı. Bahçeli ayrıca, medyada yorum yapan birçok gazeteciyi hedefine aldı.Twitter hesabından açıklamalarda bulunan Bahçeli şunları kaydetti:"Ne ibret verici bir gerçektir ki, kırk alim bir delille ikna olur da, bir cahil kırk delille ikna olamaz. Farabi diyor ki, bilmek bir usta edasıyla hayata şekil vermektir. Susması gereken yerde konuşanlar, üstelik boş ve yalan konuşanlar hayatın akışını bozan tortulardır.Dilden dökülenlere kalbin kefaleti, kalpten geçenlere dilin tercümanı ancak onurlu, olgun ve omurgalı insanların harcıdır. Bu harç ki, bir insanın haysiyet sütunlarını, hamiyet ve şahsiyet kolonlarını inşa eder. Bunlardan mahrumiyet çekenlerin dünyası külliyen mağlubiyettir.Bu düşüncelerle, televizyonlarda farklı isimlerle gösterilen tartışma programlarını izlediğim zaman ne kadar yavan, yalan, yanlış ve yozlaşmış değerlendirmeler yapıldığına, kirli ve kişiliksiz senaryoların nasıl tedavüle alındığına teessüfle tanık oluyorum.Bazı sözde köşe yazarları var ki, Mustafa Balbay bunlardan birisidir, bizzat duymadığı, duymasının da mümkün olmadığı iki kişi arasında geçen konuşmaları saptırarak, hayal mahsulü anlatımlarla kamuoyuna servis edebiliyor. Biz okurken utanıyoruz, onlar yazarken utanmıyor.Ayrıca Habertürk televizyonunda Veyis Ateş’in hazırlayıp sunduğu Türkiye’nin Nabzı isimli programın dün geceki bölümünü dikkatle izledim. Deniz Zeyrek, İsmail Saymaz ve İbrahim Uslu’nun açıklamalarını bu kadar yalan senaryoyu nasıl ürettiklerini düşünüp hayretle takip ettim.Alayına bakınca gıybet ve dedikodunun ete kemiğe bürünmüş halini gördüm.Meğer Türkiye’de neler oluyormuş! Türk siyasetinde ne çok konuşulan konu varmış! Hele hele MHP’nin hiç haberimiz olmayan ne stratejileri ve siyaset önermeleri devredeymiş! Maşallah bizi bizden daha iyi biliyorlar! Atıyorlar, tutuyorlar, ama sürekli ters köşeye yatıyorlar.Habertürk, Halk TV, KRT gibi televizyon kanalları aynı tempoyla ve aynı tip konuklarıyla yayınlarına devam etmelerinde yarar vardır. Çünkü onlara bakınca, konuşanların düşüncelerinden ziyade arkalarındaki lekeli zihniyetlerin gerçek niyetleri açığa ve ortaya çıkmaktadır.Sipariş üzerine görüş bildiren zavallılar ışık mı saçtıklarını zannediyorlar? Halbuki Hz. Mevlana’nın dediği gibi, ışık saçmak için önce yanmak lazımdır. Gerçi insan yanar kul olur, odun yanar kül olur. Sönmüş ve silinmiş akıllarıyla, yandıklarını sananlar ancak küle dönerler."
cumhuriyet.com.tr
’Yavşak’ kelimesine son noktayı Yargıtay koydu
Halk dilinde hakaret maksatlı kullanılan ‘yavşak’ kelimesinin suç unsuru olup olmadığı tartışmalarına Yargıtay son noktayı koydu. İş Mahkemesi’nin, ‘Bit yavrusu’ anlamında kullanıldığı için hakaret saymadığı kelimenin hakaret maksatlı söylendiğine hükmeden yüksek mahkeme, mesai arkadaşına ‘yavşak’ diyen işçinin tazminat ödenmeden kovulmasının önünü açtı.
Kasap olarak çalıştığı iÅŸ yerinde ustabaşına, ‘yavÅŸak’ diyen genç, kıdem ve ihbar tazminatı ödenmeden kovuldu. 2. Ä°ÅŸ Mahkemesi’nin yolunu tutan maÄŸdur genç, tam 6 senedir çalıştığı iÅŸ yerinden haksız nedenle çıkarıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsilini talep etti. Davalı iÅŸ yeri sahibi ise davacı gencin olumsuz davranışlarının sürekli hale geldiÄŸini, en son ustabaşı ve bölüm sorumlusuna “yavÅŸak†diyerek hakarette bulunduÄŸunu ve ÅŸefinin üzerine yürüdüğünü, davacının da bu hususu kabul ettiÄŸini, iÅŸ akdinin haklı nedenle feshedildiÄŸini savunarak davanın reddini talep etti. Tarafları dinleyen Mahkeme, davacının bir işçi arkadaşına "yavÅŸak" diyerek hakaret etmesi üzerine iÅŸ akdinin feshedildiÄŸi, fakat söylenen sözün sonuç olarak Türk lisanında "bit yavrusu" manasında olduÄŸu, bu nedenle fesih gerektirecek ağırlıkta bir söz olmadığına hükmetti. Olayın bir ihtar ve uyarı ile halledilecek bir mesele olduÄŸundan fesihle cezalandırılmasının sözün ağırlığına uygun olmadığından feshin haksız olup tazminat gerektirdiÄŸi gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verdi. Kararı davalı iÅŸyeri sahibi temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi."BÄ°T YAVRUSU DEĞİL DÃœPEDÃœZ HAKARET SÖZ KONUSU"Davacının davalı ÅŸirkette beraber çalıştığı amirine ‘yalancı ve yavÅŸak’ dediÄŸine vurgu yapılan Yargıtay kararında ÅŸu ifadelere yer verildi: “İşverenin bir işçisinin diÄŸer bir işçiye sataÅŸma-hakaret niteliÄŸindeki bu sözleri dolayısıyla yaptığı fesih haklıdır. Halk arasında ’yavÅŸak’ tanımlamasının hakaret amacıyla kullanıldığı da açıktır. Bu tespit baÄŸlamında, Mahkemenin ’yavÅŸak’ tanımlamasının ‘bit yavrusu’ ÅŸeklindeki salt sözlük anlamına dayanılarak hakaret olmadığı gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü hatalıdır. Davalı iÅŸverenin fesih yetkisinin 4857 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesi ile öngörülen 6 iÅŸ günlük hak düşürücü süre içinde kullanılıp kullanılmadığının açıklığa kavuÅŸturulması gereklidir. Dosya içeriÄŸinden; feshin dayanağı olayın vukuu bulduÄŸu gün davacının savunmasının alındığı ve burada feshe konu eylemleri kabul ettiÄŸi, buna karşın davalı iÅŸverence fesih ihtarnamesinin yaklaşık bir ay sonra gönderildiÄŸi sabittir. Fesih yetkisinin Kanun ile öngörülen 6 iÅŸ günlük hak düşürücü süre içinde kullanılmadığı izlenimi edinilmiÅŸtir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iÅŸ, feshe yetkili makamın öğrenme tarihinin araÅŸtırılması ve buna göre fesih yetkisinin kanunî süresi içinde kullanılıp kullanmadığının açıklığa kavuÅŸturulması, sonucuna göre de süresi içinde kullanıldığı saptanıyorsa kıdem ve ihbar tazminatının reddine, aksi halin kabulünde ise salt fesih yetkisi süresi içinde kullanılmadığı gerekçesiyle kabulüne karar verilmesinden ibarettir. Netice itibariyle; eksik araÅŸtırıma dayalı olarak yanılgılı deÄŸerlendirmeyle sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiÅŸtir. Mahkeme hükmünün bozulmasına oy birliÄŸi ile karar verilmiÅŸtir.â€
(Ä°HA)
Türkçe Haberler En Son Başlıklar
Alman ekonomisi 2020'de koronavirüs nedeniyle %5 daraldı
Almanya'nın ekonomisi devletin koronavirüs salgınının olumsuz etkilerini sınırlandırmak için attığı güçlü adımlarla 2020'de %5 ile beklentilerin altında daraldı.
/Archive/2021/1/14/132948574-alman-ekonomisi.jpgFederal İstatistik Kurumu'nun açıkladığı öncü verilere göre, %5 olan ekonomik daralma Reuters'ın beklentisi olan %5.1'in altında geldi. Daralma, 2009'da yaşanan küresel finansal krizde rekor seviyede gerçekleşen %5.7'lik daralmanın da altında.Almanya Başbakanı Angela Merkel'in koalisyon hükümeti, şirketlerin ve tüketicilerin salgını fazla zarar görmeden atlatmasına destek olmak için dünyanın en büyük ekonomisinde Mart'tan beri benzeri görülmemiş canlandırma ve yardım önlemleri açıklamıştı.Takvim etkisinden arındırılmış öncü verilere göre ise ekonomi %5.3 daraldı.
AA
CHP'li Karabıyık'tan uzaktan eğitim gören öğrencilerin sorunlarına ilişkin açıklama:
CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, EBA'ya göre not verilmemesi gerektiğini belirterek, "Bu dönemde eğitime erişemeyen çocuklarımızın şartları da göz önüne alınarak doğru bir ölçme-değerlendirme yöntemi belirlenmelidir." ifadesini kullandı.
Karabıyık, yazılı açıklamasında, Milli Eğitim Bakanlığınca uzaktan eğitim gören öğrencilere, sınav yapılmadan Eğitim Bilişim Ağındaki (EBA) performansa göre not verilmesi uygulaması olduğunu belirtti.Salgın süresince ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri için yüz yüze eğitimin yerine Eğitim Bilişim Ağı üzerinden TRT-EBA TV ile dersler verildiğini hatırlatan Karabıyık, Milli Eğitim Bakanlığının açıklamasına göre 15 milyon 189 bin 878 öğrenciden, 2 milyon 834 bin 632'sinin EBA TV'ye hiç erişemediğini, gerçekte bu sayının çok daha fazla olduğunu ileri sürdü.Karabıyık, uzaktan eğitimin öğrenciler arasında eğitim olanaklarına erişim açısından derin uçurumlara neden olduğunu ifade etti.Sınavlar yüz yüze yapılamayacağı için öğrencilerin ders notlarının EBA'daki performansa göre verilmesinin kararlaştırıldığını aktaran Karabıyık, milyonlarca öğrencinin evinde uzaktan eğitime erişimde kullanacağı tablet, bilgisayar, televizyon ya da internet olmadığını kaydetti."İmkansızlıklar nedeniyle EBA TV'ye girememiş öğrencilerin notu nasıl verilecek?" sorusunu yönelten Karabıyık, şöyle devam etti:"Derslerdeki başarı notları, çocuklarımızın diploma notunu, dolayısıyla sınavlardaki başarı sıralamasını etkilerken, bu yayınları izlemek için uygun koşulların olmadığı evlerde TV yayınları ile uzaktan eğitim alamayan çocuklar, bu not sisteminden olumsuz etkilenecek. Uzaktan eğitim, eğitimde var olan eşitsizliklerin artmasına neden olmuşken, Milli Eğitim Bakanlığı bu kararla bu eşitsizliklerin ve makasın derinleşmesine neden oluyor."Karabıyık, pandemiye karşı alternatif planlar yapılması gerektiğini ancak bu sürecin Milli Eğitim Bakanlığınca iyi değerlendirilmediğini, eğitim sistemi ve ailelerin sorunlarıyla baş başa bırakıldığını savundu.Hataların bedelini ise imkansızlıklar nedeniyle evinde bilgisayarı, televizyonu, interneti olmayan çocukların ödediğini ifade eden Karabıyık, şu değerlendirmelerde bulundu:"Öğrenciler arasında var olan makasın açılmasına ve eğitimde eşitsizliklerin derinleşmesine neden olan bu durum, EBA'ya göre not verilmesi kararıyla öğrencilerimizin geleceğini de etkiler boyuta ulaştı. EBA'ya göre not verilmesi kararından bir an önce dönülmeli, bu dönemde eğitime erişemeyen çocuklarımızın şartları da göz önüne alınarak doğru bir ölçme-değerlendirme yöntemi belirlenmelidir. Aylardır eğitimin tüm belirsizlikleriyle evde olan çocuklarımızın psikolojik ve bedensel olarak yaşadıkları tüm sıkıntılar da düşünülürse bunlara bir de karne ve not kaygısı eklemek çocuklarımızı olumsuz etkileyecektir."
AA