Bakan Kurum, deprem komisyonu üyelerini deprem toplantısına çağırmadı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İzmir'de yaşanan 30 Ekim depremine ilişkin bir toplantı düzenledi. Toplantıya TBMM Deprem Komisyonu üyesi seçilen CHP'li vekillerin davet edilmemesi büyük tepki çekti.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) İl Müdürlüğü Koordinasyon Toplantısı için İzmir'e geldi. Geçtiğimiz aylarda İzmir'i vuran ve insanların hayatını kaybetmesine sebep olan depreme yönelik bir toplantı düzenleyen Bakan Kurum'un, TBMM Deprem Komisyonu üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç ve Kamil Okyay Sındır'ı davet etmemesi, iki vekil tarafından da tepkiyle karşılandı.'YAZIKLAR OLSUN!'İz Gazete'de yer alan habere göre, TBMM Deprem Komisyonu üyesi CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, "Rezilliğe bakar mısınız! Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum İzmir’e geliyor. AFAD İl Afet Koordinasyon Merkezinde İzmir Valisinin de katılımıyla İzmir Depremi hakkında toplantı yapıyor. AKP ve MHP’li vekiller, AKP Gen.Bşk.Yrd., AKP Grup Bşk.Vekili, MHP İl Bşk hepsi orada. CHP’den bir tek vekil çağırılmıyor. Hatta TBMM Deprem Araştırma Komisyonu Üyesi iki CHP’li İzmir milletvekili dahi çağırılmıyor! İzmir depreminden siyasi rant devşirme çabalarınızla Türkiye Cumhuriyeti Devletimizi siyasetinizin oyuncağı yapamazsınız! İzmir halkı ve milletimiz bunun hesabını elbet soracaktır! Yazıklar olsun!" ifadelerini kullandı. 'FOTOĞRAFIN YORUMUNU VİCDANLARA BIRAKIYORUM'Diğer bir TBMM Deprem Komisyonu üyesi CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç ise konuya yönelik, "Rızabey Apartmanı yerine park yapılması kararına mutlu olduk.Bu kararın alındığı toplantıda Cumhur İttifakı vekillerinin olması,Millet İttifakının yok sayılması;deprem gibi hassas bir konuda bile iktidarın bakış açısını göstermektedir. Fotoğrafın yorumunu vicdanlara bırakıyorum" değerlendirmesinde bulundu. KİMLER KATILDI?Toplantıya, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Fatma Varank, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AKP İzmir milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı, Necip Nasır, Yaşar Kırkpınar, Cemal Bekle, Mahmut Atilla Kaya, MHP İzmir milletvekilleri Tamer Osmanağaoğlu, Hasan Kalyoncu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, TOKİ Başkanı Ömer Bulut ve bakanlık bürokratları da katıldı.
İZMİR / Cumhuriyet
Fenerbahçe'den Katarlı yayıncıya yeni hamle!
Fenerbahçe yönetiminden yayıncı kuruluşa sert bir tepki geldi.
Fenerbahçe ile beIN Sports arasındaki kriz yayıncı kuruluşun Spor İçeriklerinden Sorumlu Grup Başkanı Rashed Al-Marri'nin açıklamalarıyla yeni bir boyut kazandı.Fenerbahçe yönetiminden yayıncı kuruluşa sert bir tepki geldi.Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Sertaç Komsuoğlu, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, "İslam Çupimizin de yıllar önce dile getirdiği gibi; Fenerbahçe büyüklüğü kelimelerle anlatılacak, sınırlara sığacak bir şey değildir! Bu camiaya meydan okumaya kalkan, Türkiye’yi, Fenerbahçe’yi tanıyamamış yayıncı kuruluş bunu en kısa zamanda, en net şekilde görecektir!" ifadelerini kullandı.
cumhuriyet.com.tr
Süper Lig'de bir teknik adam daha gitti
Yeni Malatyaspor teknik direktör Hamza Hamzaoğlu ile yollarını ayırdı.
Yeni Malatyaspor'da teknik direktör Hamza Hamzaoğlu ile yollar karşılıklı anlaşma sonucunda ayrıldı.Malatyaspor son olarak 2-0 öne geçtiği maçta Konyaspor'a 3-2 yenilmişti.
DHA
Yolda yürürken üzerine adam düştü: “Bellimde ağrı, kafamda kırık var”
Kağıthane Çağlayan’da yolda yürürken üzerine otelden atlayan şahsın düştüğü genç, “Ben o adamdan şikayetçiyim, otelin hiçbir tane güvenlik önlemi olmadığı için onlardan da şikayetçiyim. Bellimde ağrı var, kafamda kırık var, resmen bir travma geçirdim” dedi.
/Archive/2021/2/21/171050431-7.jpgKağıthane Çağlayan’da akli dengesi bozuk olan Cengiz Yeniaras (57), soğuk nedeniyle geceyi geçirmesi için otele yerleştirilmişti. Sabah saatlerinde kaçmak için kaldığı otelin birinci katının penceresinden atladı. Yeniaras o esnada yoldan geçen Yusuf İşgören'in (29) üstüne düşmüştü. Yaralanan İşgören, üzerine düşen adamdan ve otel sahiplerinden şikayetçi oldu. /Archive/2021/2/21/171202743-aw24926402.jpg“YERE YIĞILDIM, KAFAMI ÇEVİRDİM BİR TANE ADAM GÖRDÜM”Yusuf İşgören, “Olay cuma günü oldu. Arkadaşıma gidiyordum. Yolda kafama bir şey düştü. O an binadan kalıp gibi bir şeyler döküldü sandım. Yere yığıldım, yığıldıktan sonra kafamı çevirdim bir adam gördüm. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Ben o adamdan şikayetçiyim, otelin hiçbir tane güvenlik önlemi olmadığı için onlardan da şikayetçiyim. Şu an başımda ve belimde ağrılar var. Resmen bir travma geçirdim” dedi.
(İHA)
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, "Kayseri’de Bir senede bin esnaf kepenk indirdi" dedi
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, “Siftah yapamayan esnaf ve eve ekmek götüremeyen vatandaşlar için haciz işlemleri bir an evvel durdurulmalı, esnaf ve vatandaşlara sicil affı getirilmelidir. Bunun yanında kapalı dükkânların vergi yükümlülükleri askıya alınmalı, SGK ve vergi borçlarının faizleri dondurulmalıdır” dedi.
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, TBMM Genel Kurulu'nda söz alarak Kayseri’de esnafın önemli sorunlarla mücadele ettiğini belirtti. Ataş, “Ekonomik krizin giderek derinleştiği, pandemi sürecinin uzadığı bu zor günlerde esnaf ve vatandaş hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Cumhurbaşkanı her ne kadar ‘Kapanan dükkân yok.’ dese de Kayseri Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Başkanının yaptığı açıklamalar gerçeği gözler önüne sermektedir. Yüz yıllardır esnaflık geleneğinin merkezinden olan Kayseri’de ilk defa dükkânlar kapanmış, bir senede yaklaşık bin esnaf kepengini indirerek eleğini duvara asmıştır” diye konuştu./Archive/2021/2/21/170635669-22e6ce8e-af0a-4f69-83ae-19d7a0e6dc5e-w.jpgKAPALI DÜKKÂNLARIN VERGİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ ASKIYA ALINMALIAKP iktidarına esnafa destek verilmesi yönünde çağrı yapan Ataş, “Esnafımızın işine devam etmesi için başvuru şartları esnetilerek doğrudan destek verilmeli, hibe ve kredi desteklerinden tüm esnaf yararlanmalı, kapalı dükkânların vergi yükümlülükleri askıya alınmalı, birikmiş SGK ve vergi borçlarının faizleri dondurulmalıdır. Siftah yapamayan esnaf ve eve ekmek götüremeyen vatandaşlar için haciz işlemleri bir an evvel durdurulmalı, esnaf ve vatandaşlara sicil affı getirilmelidir” ifadelerini kullandı.
ANKA
Sivasspor kendine geliyor
Demir Grup Sivasspor: 2 - Hes Kablo Kayserispor: 0
/Archive%5C2021%5C2%5C21%5C174545615-demir-grup-sivasspor-hes-kablo-kayserispor-fotograflar_9.jpgStat: Yeni 4 EylülHakemler: Ali Şansalan, Volkan Ahmet Narinç, Mehmet MetinDemir Grup Sivasspor: Muammer Zülfikar Yıldırım, Ahmet Oğuz, Robin Yalçın, Camara, Uğur Çiftçi, Cofie, Fajr, Hakan Arslan, Erdoğan Yeşilyurt, Gradel, YatabareHes Kablo Kayserispor: Doğan Alemdar, Kvrzic, Paz, Kolovetsios, Aziz Eraltay, Muhar, Campanharo, Lennon, Avramovski, İlhan Parlak, MaglicaGol: Dk. 18 Yatabare (Demir Grup Sivasspor)Sarı kartlar: Dk. 8 Camara (Demir Grup Sivasspor), Dk. 12 Kvrzic, Dk. 45+2 Muhar (Hes Kablo Kayserispor)Süper Lig'in 26. haftasındaki mücadelede Demir Grup Sivasspor, Hes Kablo Kayserispor karşısında 3 upanı aldı.9. dakikada Avramovski'nin sağdan kullandığı serbest vuruşta, arka direğe koşu yapan Paz'ın kale alanından yakın mesafeden kafa vuruşunda top direğinden yanından auta çıktı.18. dakikada Sivasspor öne geçti. Gradel'in soldan ön direğe gönderdiği topa hareketlenen Yatabare'nin altıpastan vuruşunda, meşin yuvarlak ağlarla buluştu: 1-0.20. dakikada Uğur Çiftçi'nin sol kanattan ceza alanına ortasında ön direğe koşu yapan Yatabare'nin vuruşunda, kaleye paralel giden top az farkla yandan auta gitti.27. dakikada Fajr'in sağdan kullandığı kornerde ceza sahasında iyi yükselen Camara'nın kafa vuruşunda, meşin yuvarlak kaleci Doğan Alemdar'da kaldı.Mücadelenin ilk yarısı Sivasspor'un 1-0 üstünlüğüyle sona erdi.90. dakikada Gradel'in penaltısı skoru 2-0 yaptı.
AA
İthal altın için yeni düzenleme!
Türkiye'ye ithal edilen altının niteliğinin belirlenmesi için standart dışı işlenmemiş kıymetli maden ithalinde gümrük idarelerine "ayar raporu" ibraz edilmesi zorunlu hale getirildi.
/Archive/2021/2/21/165935096-altin-77.jpgHazine ve Maliye Bakanlığının Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:2008-32/34)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği'ne göre, ithal edilen altının niteliğinin belirlenmesinin önem arz ettiği göz önünde bulundurularak standart dışı işlenmemiş kıymetli maden ithalinde gümrük idarelerine "ayar raporu" ibraz edilmesi zorunlu kılındı. Söz konusu ithalat işlemlerinde şeffaflığın ve güvenilirliğin artırılması amacıyla söz konusu "ayar raporları"nın yalnızca Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenebileceği hüküm altına alındı.Ayrıca, tebliğde tüm standart işlenmemiş kıymetli maden ithalat işlemleri için Borsa İstanbul AŞ tarafından yayımlanan Rafineriler Listesi'nde yer alan rafinerilerce üretilmiş olma ve üretildiği rafinerinin mührünü veya ismini ya da amblemini taşıması zorunluluğu getirildi.Öte yandan, işlenmemiş kıymetli madenlerin yalnızca "peşin", "mal mukabili" ve "bedelsiz" ödeme şekilleri ile ithal edilmesinin mümkün olduğu düzenlenerek "bedelsiz" ödeme şekliyle gerçekleştirilebilecek işlenmemiş kıymetli maden ithalatı tebliğde belirtilen usul ve hallerle sınırlandırıldı. Bunlara ek olarak standart işlenmemiş altının yolcu beraberinde yurda getirilmesi uygulamasına son verildi.BAKANLIĞA YAPILAN TÜM BAŞVURULARDA YENİ HÜKÜMLER UYGULANACAKStandart işlenmemiş kıymetli madenlerden sonra Dahilde İşleme Rejimi Kararı kapsamında yapılanlar hariç olmak üzere standart dışı işlenmemiş kıymetli madenlerin de Merkez Bankası ile beraber tek ithal mercisi haline gelen "Kıymetli Madenler Aracı Kuruluşları"nın faaliyetlerinin düzenlendiği, Kıymetli Madenler Borsası Aracı Kuruluşlarının Faaliyet Esasları ile Kıymetli Madenler Aracı Kurumlarının Kuruluşu Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile Kıymetli Maden Standartları ve Rafinerileri Hakkında Tebliğ'de (Tebliğ No: 2006/1) de bir dizi değişikliğe gidildi.Yönetmelik ve söz konusu tebliğde, kıymetli madenler aracı kuruluşları ve BİST’te kıymetli madenleri işlem gören rafinerilerin, kuruluş ve faaliyet şartlarında, kurucu ortakların taşıması gereken şartlar ve sermaye koşullarında değişiklikler ile kurumsal yönetim ve iç sistemlere ilişkin hükümler ve kuruluşların BİST tarafından yayımlanacak düzenlemelere uyumunun bağımsız denetimi öngörüldü. Böylece kuruluşların uluslararası standartlarla uyumlu, şeffaf ve hesap verebilir olmaları amaçlanıyor.Ayrıca, kıymetli maden aracı kuruluşlarının ithalat işlemlerine ilişkin detaylı düzenlemelere yer verildi ve halihazırda faaliyette bulunan kıymetli madenler aracı kuruluşları ile rafinerilerin durumlarını 1 Temmuz'a kadar yeni hükümlere uygun hale getirmek zorunda olduğu, Bakanlığa yapılan tüm başvurularda yeni hükümlerin uygulanacağı hüküm altına alındı.BAKANLIĞA YETKİTürk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’a ilişkin Tebliğ'de de (İhracat Bedelleri Hakkında) (2018-32/48) yapılan değişiklik ile Hazine ve Maliye Bakanlığına kıymetli madenler aracı kuruluşları tarafından aracılık edilen işlenmemiş kıymetli madenler ithalinde ithal bedellerinin bankalarca mahsubuna ilişkin usul ve esasları düzenleme yetkisi verildi.
AA
Rıza Bey Apartmanı'nın yerine park yapılacak
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İzmir'de meydana gelen depremde çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği Rıza Bey Apartmanı'nın yerine park yapılacağını açıkladı.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) İl Müdürlüğü Koordinasyon Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, toplantıda deprem ve selin yaşandığı İzmir'in ihtiyaçlarını görüştüklerini bildirdi.RIZA BEY APARTMANI PARK OLACAKİzmir'deki dönüşümün sadece yapılacak projelerden ibaret olmadığını aktaran Kurum, birçok riskli alanda projelerinin olduğunu belirtti.Kurum, İzmir'de 2002'den itibaren 407 milyon lira kira yardımında bulunulduğunu, yapılacak projeler için de Bakanlığın düzenlemeleri çerçevesinde desteklemelerin verileceğini kaydetti.Bazı vatandaşların yapılan projelerin dışında dönüşüm talepleri olduğunu dile getiren Kurum, vatandaşların mağdur olmamaları konusunda çalışmaların yürütüldüğünü anlattı.Depremzedelerden gelen talepleri de dinlediklerini ifade eden Kurum, şunları kaydetti:"Rıza Bey Apartmanı'nda 38 vatandaşımızı kaybettik. Bu depremin üzerinden 3 ay geçti. Hala acılarımız dinmedi. Tabii buradaki kurtarma çalışmalarında 84 milyonumuzu mutluluğa boğan Ela ve Ayda bebeklerimiz bu apartmanımızdan çıktılar. Artık bu apartman, depremi bu anlamda da temsil edilen bir alan haline geldi. Yapmış olduğumuz istişarelerde de burada vefat eden vatandaşlarımızı anacağımız, hatıralarını yad edeceğimiz Rıza Bey Apartmanı alanını boş bırakıyoruz ve bu alanda yeşil alan düzenlemesi ve depremzede vatandaşlarımızın hatıralarının yaşatılacağı bir mekanı da inşallah Toplum Konut İdaresi Başkanlığımız ile yapıp İzmir'e kazandırmış olacağız. Bu çalışmayı da bugün yapma kararı aldık."ÇAĞRILAR SONUÇ VERDİ“Rıza Bey Apartmanı park olsun inisiyatifi” geçtiğimiz hafta milletvekillerine bir mektup göndererek yıkılan binanın yerine bina yapılmaması ve buranın park olması yönündeki taleplerini iletmişti. CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, ‘Rıza Bey Apartmanı park olsun inisiyatifi’nin talebini Meclis gündemine taşımıştı. CHP’li Bakan, “Depremde yakınını kaybetmek ne demek çok iyi anlıyorum. Ben de yaşadım, biliyorum. Rıza Bey Apartmanı’nda yakınlarını kaybedenlerin Meclise gönderdikleri mektubu okuduğumda, hissettikleri her şeyi ben de kalbimde hissettim. Talepleri benim de talebim… Rıza Bey Apartmanı’nın bulunduğu yere bir park yapılması hatta parkın içine de depremde hayatını kaybedenlerin anısına bir anıt yapılması gerçekten içten ve doğru bir karar olur. Yıkılan binanın yerine yeni bir bina yapılması yaşamını yitirenlerin ailelerine daha fazla acı verecek, orada bir beton yığınının yükselmesi acıya acı katacak… Ama oraya yapılacak bir çocuk parkı, dikilecek ağaçlar, yeşerecek çiçekler her şeyiyle Rıza Bey Apartmanı’nda yaşamını yitirenlerin anısını yaşatacak, geride kalan sevdiklerinin acısına bir nebze merhem olacak. Kent hafızasına da bir kazanım olacak. Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanı sayın Murat Kurum’dan hassasiyet bekliyoruz. Gelin hep beraber hak sahiplerini mağdur etmeden Rıza Bey Apartmanı’nı park yapalım” demişti.
İZMİR / Cumhuriyet
AKP'li Zengin sözlerinde ısrarcı: 1,5 yıl sonra akılları başlarına geliyor
Uşak'ta cezaevinde çıplak arama yapılmadığını iddia eden AKP'li Özlem Zengin'den yeni açıklama: “Benim ömrüm kadın hakları mücadelesiyle geçti. Amaç başörtüsü ve çıplak kelimesini yan yana getirerek inançlarımıza saldırmak. FETÖ, PKK ve HDP kol kola, CHP de aynı yoldan gidiyor."
Cezaevinde çıplak arama yapıldığına yönelik açıklamalar üzerine "Onurlu ve ahlaklı kadın bir sene beklemez" diyen AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin Ülke TV’ye konuk oldu.Fadime Özkan’ın sunduğu “İnce Fikir” adlı programda konuşan Özlem Zengin, “Benim ömrüm kadın hakları mücadelesiyle geçti. Amaç başörtüsü ve çıplak kelimesini yan yana getirerek inançlarımıza saldırmak. FETÖ, PKK ve HDP kol kola, CHP de aynı yoldan gidiyor" dedi.Tepki çeken sözlerini savunmayı sürdüren Zengin şöyle konuştu:“Önce başörtüsü direnişini kırdılar. Bugün geldiğimizde nokta da hayatları boyunca her durumda baş açmayı savundular. İşin gerektiyorsa açmalısın, eşin askerse açmalısın dediler. Tavsiye ettikleri yöntem bu oldu. Bugün geldiğimiz noktada da bu insanlar talimatla bebek sahibi oluyorlar, ‘Hamile, bebekli kadınlar cezaevinde var’ demek için. 1,5 yıl sonra akılları başlarına geliyor. Bir şey sizi rahatsız ettiyse oradaki insana ‘yapma’ demez misiniz? Avukatınıza ‘bana bu yaptılar’ demez misiniz? Başörtüsü ve çıplak kelimesini yan yana getirerek değer sistematiğimize zarar vermek istiyorlar. ‘Onurlu, ahlaklı kadın’ kelimelerime takılıyor; artık bunlar yasaklı kelimeler mi oldu? Bunları söyleyince aklınıza sadece cinsellik mi geliyor? Hayatımda iffet kelimesini hiç kullanmadım. Bu kelime benim telaffuz etmediğim bir kelimedir.”NE OLMUŞTUUşak'ta cezaevinde çıplak arama yapılmadığını iddia eden Zengin, “Onurlu kadın, ahlaklı kadın bir sene beklemez. Bu, kurgusal bir harekettir ve biliyoruz ki size bir 'Aferin' geldi. Hapisteki bu çıplaklıkla alakalı mevzuyu başlatan FETÖ'cü kadınlara bekledikleri yerden bir takdirname geldi" demişti.
cumhuriyet.com.tr
AKP'li Özlem Zengin'den kendisini eleştirenlere terör suçlaması
Uşak'ta cezaevinde çıplak arama yapılmadığını iddia eden AKP'li Özlem Zengin'den yeni açıklama: “Benim ömrüm kadın hakları mücadelesiyle geçti. Amaç başörtüsü ve çıplak kelimesini yan yana getirerek inançlarımıza saldırmak. FETÖ, PKK ve HDP kol kola, CHP de aynı yoldan gidiyor."
Cezaevinde çıplak arama yapıldığına yönelik açıklamalar üzerine "Onurlu ve ahlaklı kadın bir sene beklemez" diyen AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin Ülke TV’ye konuk oldu.Fadime Özkan’ın sunduğu “İnce Fikir” adlı programda konuşan Özlem Zengin, “Benim ömrüm kadın hakları mücadelesiyle geçti. Amaç başörtüsü ve çıplak kelimesini yan yana getirerek inançlarımıza saldırmak. FETÖ, PKK ve HDP kol kola, CHP de aynı yoldan gidiyor" dedi.Zengin şöyle konuştu:“Önce başörtüsü direnişini kırdılar. Bugün geldiğimizde nokta da hayatları boyunca her durumda baş açmayı savundular. İşin gerektiyorsa açmalısın, eşin askerse açmalısın dediler. Tavsiye ettikleri yöntem bu oldu. Bugün geldiğimiz noktada da bu insanlar talimatla bebek sahibi oluyorlar, ‘Hamile, bebekli kadınlar cezaevinde var’ demek için. 1,5 yıl sonra akılları başlarına geliyor. Bir şey sizi rahatsız ettiyse oradaki insana ‘yapma’ demez misiniz? Avukatınıza ‘bana bu yaptılar’ demez misiniz? Başörtüsü ve çıplak kelimesini yan yana getirerek değer sistematiğimize zarar vermek istiyorlar. ‘Onurlu, ahlaklı kadın’ kelimelerime takılıyor; artık bunlar yasaklı kelimeler mi oldu? Bunları söyleyince aklınıza sadece cinsellik mi geliyor? Hayatımda iffet kelimesini hiç kullanmadım. Bu kelime benim telaffuz etmediğim bir kelimedir.”NE OLMUŞTUUşak'ta cezaevinde çıplak arama yapılmadığını iddia eden Zengin, “Onurlu kadın, ahlaklı kadın bir sene beklemez. Bu, kurgusal bir harekettir ve biliyoruz ki size bir 'Aferin' geldi. Hapisteki bu çıplaklıkla alakalı mevzuyu başlatan FETÖ'cü kadınlara bekledikleri yerden bir takdirname geldi" demişti.
cumhuriyet.com.tr
ABD siyasi tarihine damga vuran isim: Malcolm X, ölümünün 56. yılında anılıyor
Malcolm X, siyahlara yönelik ırkçı politikalara karşı adalet ve özgürlük arayışı hareketlerinin zirveye çıktığı İkinci Dünya Savaşı sonrası özellikle Amerikan tarihine damga vurmuş isimlerin başında geliyor.
Esas ismi "Malcolm X Little" olan Malcolm X, 19 Mayıs 1925’te 7 kardeşin 4’üncüsü olarak Nebraska’nın Omaha şehrinde dünyaya geldi.Annesi Louise Little, siyahilerin hakkını savunan bir sendikada sekreter, babası Earl Little da "Marcus Grays" adlı Jamaika kökenli siyahi bir aktivistin düşüncelerinden etkilenmiş bir rahipti.Malcolm'un babası Amerika’da beyazların arasında siyahilere yer olmadığını düşünüyor ve köle olarak getirildikleri Afrika’ya tekrar göç etmelerini savunuyordu.Baba Earl, siyahilerin bağımsızlık düşüncelerinden dolayı beyaz ırkçılardan, özellikle Klu Klux Klan’dan defalarca ölüm tehdidi aldı. Bu nedenle Little ailesi, birkaç kez yer değiştirmek zorunda kaldı ancak gittikleri hiçbir eyalette beyaz ırkçılığın tacizinden kurtulamadı.6 YAŞINDA BABASIZ, 12 YAŞINDA ANNESİZ KALDIMalcolm, 4 yaşındayken bir gece evleri ateşe verildi. 6 yaşındayken de babası bir tramvay yolunda ölü bulundu. Polis, babanın ölümünü raporlara kaza olarak kaydetse de ailesi buna hiçbir zaman inanmadı. Anne Louise, üzüntü ve çaresizlikten akli dengesini kaybettiği teşhisi konularak 26 yıl yatacağı Michigan’daki akıl hastanesine kaldırıldı.12 yaşında kardeşleriyle annesiz ve babasız kalan Malcolm X, bir süre beyaz koruyucu ailenin yanında yaşadı. Okulunda başarılı bir öğrenciyken, avukat olma isteğine karşı beyaz öğretmeninin kendisine daha gerçekçi olup "marangoz" olmasını tavsiye edince, Malcolm okulu bıraktı.Malcolm, 15 yaşında, Boston’a üvey ablasının yanına geçti, ayakkabı boyacılığından lokantalarda garsonluğa kadar her işi yaptı. Boston-New York treninde yiyecek satarken, siyahi mahalle Harlem’i tanıyan Malcolm, buradaki sokaklarda karıştığı uyuşturucu, hırsızlık, fuhuş gibi suçlardan 21 yaşına girmeye birkaç ay kala 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.ADİ SUÇLU OLARAK GİRDİ "SİYAHİ AKTİVİST" OLARAK ÇIKTIHapishane, Malcolm X'in hayatını değiştiren en büyük dönüm noktası oldu."Düşünmek için en iyi yer ya üniversite ya da hapishane" diyen Malcolm X, demir parmaklıklar ardındaki yıllarını okuyarak geçirdi. Burada, Elijah Muhammed'in lideri olduğu Nation of Islam (İslam Milleti) hareketi ile tanıştı.1952’de hapisten çıkar çıkmaz Nation of Islam’ın merkezi Detroit’e giden Malcolm, kendine kölelik zamanlarında beyaz efendiler tarafından verildiğini söylediği "Little" soy ismini reddederek Afrika’daki kayıp köklerine atfen bilinmeyen anlamında "X" soyadını kullanmaya başladı.Nation of Islam, İslam akidesinin öğretilerini tam olarak kavramamış, beyaz ırkçılığa karşı tepkisel olarak siyah ırkın üstünlüğünü savunan, aslında kendi içinde ırkçı bir hareketti.Malcolm X, yaklaşık 400 üyesi olan bu marjinal grubun en ateşli savunucusu oldu ve kısa sürede üye sayısını 40 binlere ulaştırdı, Amerika'da "temple" dedikleri merkezlerin sayısını 4 iken 22 eyalette 50'ye çıkardı.Malcolm X, 1958’de Dr. Betty Sanders ile hayatını birleştirdi. Çiftin biri erkek 6 çocuğu dünyaya geldi.O yıllarda Elijah Muhammed'i referans göstererek yüzlerce konferans veren, medya ve üniversitelerde konuşmalar yapan Malcolm X, uzun boyu, karizmatik kişiliği ve güçlü hitabeti ile ulusal düzeyde tanınmaya başladı.Beyaz ırkçı şiddete gerekirse şiddetle karşılık verilebileceğini vaaz eden Malcolm, çok geçmeden FBI’ın kırmızı listesine girerek yakın takibe alındı.Malcolm X, 1959’da Gana, Sudan, Nijerya, İran, Suriye, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri'ne seyahatler düzenledi, dini ve siyasi liderlerle görüştü.Nation of Islam içinde en etkili ama aynı zamanda en dalgalı dönemi 1960-1964 yıllarında Malcolm X'e ve ailesine yönelik FBI ve polis baskısı artarken, kendi hareketi içinde de kıskançlıklar ve çıkar sorunları gün yüzüne çıkmaya başladı.ABD Başkanı John F. Kennedy’nin 1963’te suikast ile öldürülmesi üzerine "Ne ekersen onu biçersin" şeklindeki yorumuna tepkileri fırsat bilen Nation of İslam yönetimi, Malcolm'a 3 ay konuşma yasağı getirdi. Bu dönemde Malcolm X, özellikle peygamber gibi gördüğü lideri Elijah Muhammed’in yanında çalışan genç kadınlarla uygunsuz ilişkilere girdiğini öğrenince büyük hayal kırıklığı yaşadı ve ırkçı fikirlerini savunduğu Nation of İslam konusunda ciddi sorgulamalar yapmaya başladı.KUTSAL TOPRAKLARA YOLCULUK1964’te Nation of Islam ile ilişkisini tamamen kesen Malcolm X, aynı yıl nisanda hacca gitti."Kutsal topraklarda daha önce hiç şahit olmadığım şekilde, dünyanın dört bir yanından gelen her tür renkte insanların birlik ve kardeşlik ruhunu gördüm" diyen Malcolm X, Amerika’daki ırkçılığa çözüm olarak Sünni İslam'ın kardeşlik öğretisine inanmaya başladı.Hac dönüşü "El Hac Malik el Shabazz" ismini kullanmaya başlayan Malcolm X, Harlem’de "Müslümanların Camisi Inc." adlı yeni bir oluşum kurdu, siyahlara karşı uygulanan adaletsizliğe ve ırkçılığa karşı Amerikan sistemindeki ikiyüzlülüğü uluslararası platformlara taşımak için Birleşmiş Milletler (BM) ile yapılabilecek ortak projeler üzerine çalışmalara başladı.Malcolm X’e karşı Nation of Islam, tehdit ve baskılarını artırdı. 14 Şubat 1965'te saat 03.30 civarı evine yangın bombası atıldı. Olayda mucize eseri kimse yaralanmazken, Malcolm X saldırının "Elijah Muhammed’in emriyle" yapıldığını söyledi.Bir hafta sonra da henüz 40 yaşına basmamışken, Harlem’de Audubon Ballroom Konferans Salonu'nda yaklaşık 400 kişiye konuşma yapmak için çıktığı kürsüde suikasta uğradı, vücuduna yakın mesafeden 20’den fazla kurşun isabet etti. Vurulduğunda eşi Betty Shabazz, en büyüğü 7 yaşında 4 kızıyla salondaydı ve Malcolm X'in yüzlerini hiç göremeyeceği ikiz kızlarına hamileydi.Malcolm X’i kimin öldürttüğü konusu tam olarak açıklığa kavuşmadı. Suikastta Nation of Islam üyelerinin, onların da ardında FBI’ın parmağı olduğu şüphesi hiç silinmedi. Suikasttan sonra tutuklanan 3 kişi, ömür boyu hapse mahkum edildi.Otobiyografisinin yazılması için 1963’te yazar Alex Haley ile çalışmaya başlayan Malcolm X, "Bu kitap yayımlandığında ben hala yaşıyor olursam, bu bir mucize olacak." demişti. Ölümünden birkaç ay sonra Haley kitabı tamamladı ve "Malcolm X’in Otobiyografisi" adıyla yayımlandı.1992’de ünlü oyuncu Denzel Washington’un canlandırdığı ve çeşitli ödüller kazanan "Malcolm X" filminin de kaynağı olan kitap, 1998’de Time tarafından "20. Yüzyılın en etkili 10 kitabı" arasında gösterildi.Bugün New York’un Hartsdale bölgesindeki Ferncliff kabristanında mütevazı bir mezarda yatan Malcolm X’in hayat hikayesi, karizmatik kişiliği ile ırkçılığa, adaletsizliğe karşı verdiği tavizsiz mücadele ve insan hakları konusunda ulaştığı nokta hala insanlığa ışık olmaya devam ediyor.6 yaşında babasız, 12 yaşında annesiz kalan Malcolm X, Harlem sokaklarında karıştığı suçlardan 21 yaşına girmeye birkaç ay kala 10 yıl hapis cezasına çarptırıldıMalcolm X, adi suçlu olarak girdiği hapishaneden 1952'de sivil haklarla mücadelede Amerikan tarihine damga vuracak bir lider olarak tahliye edildiÖzellikle son yıllarda beyaz ırkçılığın ve göçmen karşıtlığının arttığı bir dönemde Malcolm X’in 56 yıl önce ölümüyle geride bıraktığı mirası, daha bir anlam kazanıyor
cumhuriyet.com.tr
AKP Grup Başkanvekili Turan: HDP Kapatılmak için her şeyi yapıyor
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, "HDP, söylem ve eylemleriyle adeta kapatılmak için her şeyi yapıyor" ifadelerini kullandı.
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, yaptığı yazılı açıklamada, Halkların Demokratik Partisi (HDP) hakkında son dönemlerde gündeme getirilen "kapatılma" iddialarıyla ilgili ifadeler kullandı.CHP ve HDP'nin artık aynı yolun yolcusu olduğunu savunan Turan; "Yolları bir olduğu gibi, heybelerinde taşıdıkları da ortak." dedi.Turan, "HDP'nin, söylemleriyle ve eylemleriyle adeta kapatılmak için her şeyi yaptığını" öne sürerek, şunları kaydetti:"HDP'nin Kandil ile fikri bağı olduğu gibi organik bağı da olduğu çok açık. Terör örgütünün sözde iradesini kendilerine bir misyon, bir görev bilmişler. Gara’da vatandaşlarımız alçakça katledildi. HDP’li yöneticiler cılız bir şekilde kınamaktan öteye gidemediler. 'Terör örgütünü lanetliyoruz, kahrolsun PKK' diye bir şey duyduk mu? HDP ile iş birliği yapan, yol yürüyen CHP ve diğer partiler için de artık nerede durduklarını gözden geçirme vakti. 'Dostlarımızla iktidar olacağız' diyen Kılıçdaroğlu’nun, Gara’da insanlarımızın kalleşçe şehit edilmesinden sonra hedef alması gereken Sayın Erdoğan değil, terörle arasına mesafe koyamayan 'aziz dostları' olmalıydı. Sormalıyız, madem operasyon başarısız, 6 yıldır CHP’nin dostu HDP, HDP’nin dostu terör örgütü PKK tarafından tutulmuyor muydu askerlerimiz? Ne yaptı dostlarınız Sayın Kılıçdaroğlu?""GEREĞİNİ YAPACAĞIZ"Turan, "Doğu Akdeniz, Libya, Azerbaycan, terörle mücadele, askeri tezkereler ve sözde Ermeni soykırımı gibi hiçbir milli meselede Türkiye’nin yanında değiller. Meclis’te imzalanan ortak hiçbir bildiriye imza atmadılar. Türkiye partisi olamadıkları gibi, emperyal güçlerin oyuncağı olduklarını her fırsatta göstermiş oldular. İnanıyorum ki söz konusu vekillerle ilgili yargı gereğini yapacaktır. Fezlekeler de Meclis'e geldiğinde biz gereğini yapacağız." değerlendirmesinde bulundu.
AA