Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Sunday, 11.09.2025, 11:20 AM (GMT)

Search by date: 2/2/2021

MHP’li Büyükataman'dan Ahmet Davutoğlu'na:“Yarım akıl,çeyrek ahlak ve sıfır edep”

MHP’li Büyükataman'dan Ahmet Davutoğlu'na: “Yarım akıl, çeyrek ahlak ve sıfır edep” MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, "Ahmet Davutoğlu; yarım akıl, çeyrek ahlak ve sıfır edeple çıktığı ihanete taşeronluk yolculuğunda haddini ve hududunu oldukça aşan çirkin bir dille Partimize ve Genel Başkanımıza öfke kusmaktadır" dedi. Büyükataman, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun MHP lideri Bahçeli ile ilgili sözlerine sert bir üslupla yanıt verdi. Büyükataman, "Eski defterleri karıştırmayı adet haline getiren Davutoğlu; bu defterlerde dirayetli ve ilkeli Milliyetçi Hareket Partisini gördükçe yarım aklı daha da azalmaktadır" dedi.Büyükataman’ın konuyla ilgili yazılı açıklaması şöyle:“YARIM AKIL, ÇEYREK AHLAK”Ahmet Davutoğlu; yarım akıl, çeyrek ahlak ve sıfır edeple çıktığı ihanete taşeronluk yolculuğunda haddini ve hududunu oldukça aşan çirkin bir dille Partimize ve Sayın Genel Başkanımıza öfke kusmaktadır. Siyaset yerine fitne üreten, kardeşliği esas alması gerekirken kalleşlik peşinde koşan Davutoğlu’nun içerisinden çıktığı yapıyı kötülemekten, Milliyetçi Hareket’e ve onun değerlerine saldırmaktan başka yaptığı ne vardır?“YÜZÜ KIZARMASI GEREKEN” 'Adamdan saymadığı' Kılıçdaroğlu’nun 'karikatür gibi bir adam' dediği Davutoğlu, artık karikatürlere bile malzeme olabilecek nitelikte değildir. Eski defterleri karıştırmayı adet haline getiren Davutoğlu; bu defterlerde dirayetli ve ilkeli Milliyetçi Hareket Partisini gördükçe yarım aklı daha da azalmaktadır. Oysa kendi defterlerini her karıştırdığında yüzü kızarması gereken bizatihi kendisidir. Sıfır edeple çıktığı bu yolculukta herhangi bir ahlaki değeri bünyesinde barındırmadığından kendisinde bu erdemi görememekteyiz.“KAYYIM TAKINTISI”Terör örgütü PKK’nın ele geçirdiği belediyelerin PKK’ya iade edilmesi için ortalığı birbirine katan, vatandaşı PKK’nın tahakkümünden kurtarıp bölgeye hizmet götürmesi için atanan kayyımları halka hedef gösteren Serok Ahmet’in 'kayyım' takıntısının psikolojik altyapısı da merak uyandırmaktadır. Davutoğlu kayyımlara mı düşmandır yoksa PKK’ya mı hayrandır?“SONUN BAŞLANGICI”Boğaziçi Üniversitesinde sapkın ve yasa dışı yapılanmaların Devlet’e meydan okumasına elinde bayrakla katılamadığı için hayıflanan bu şahsın ahlaktan anladığı şey ahlaksızlıktır. Aynada gördüğü katlanması imkânsız yansımasını başkası zannetmeyi bırakıp gerçeği kabullenmek, Davutoğlu için sonun başlangıcı olsa da emsallerine yol göstermesi bakımından iyi bir örnek olacaktır. ANKA

Reddit'te toplanan yatırımcıların gümüşendişesi

Reddit'te toplanan yatırımcıların gümüş endişesi Reddit isimli internet sitesinin WallStreetBets sayfasında toplanan küçük yatırımcılar, gümüş piyasasında yapılan alımların GameStop ve diğer hisselere olan ilgiyi azaltmasından endişe duyduklarını ifade ettiler. /Archive/2021/2/2/131913294-gumus.jpgReddit'te toplanan küçük yatırımcılar bilgisayar oyunları ve elektronik eşya satan GameStop'un hisselerini ucuzdan almaya başlamış ve şirket hisselerinin iki haftada %1,700 yükselmesini sağlamışlardı.Küçük yatırımcılar birlikte hareket ederek GameStop ve diğer küçük hisselerin değer kaybedeceğine oynayan fon yöneticilerini kendilerince protesto etmişlerdi. Söz konusu hisselerdeki yükseliş bazı fon yöneticilerinin milyarlarca dolar kaybetmesine neden oldu.Bazı hedge fonlar o kadar para kaybetti ki, nakite geçmek için ellerinde tuttukları başka hisseleri satarak ABD borsalarında dalgalanmaya yol açtı.WallStreetBets sayfasına üye yaklaşık 7.9 milyon kişi arasında gümüş mü yoksa GameStop hissesinin mi alınması gerektiği konuşulurken GameStop hisseleri dün %30.8 değer yitirdi. Yine dün %11 sıçrayarak 8 yılın zivesini gören gümüş fiyatları ise bugün alımların yavaşlamasıyla %4.4 gerileyerek 27.7 dolara indi.RizzutosNOTAWORD rumuzlu bir kullanıcı, "Gümüş alarak paranızı doğrudan $GME'DE (hisselerinde) KARŞIMIZA ALDIĞIMIZ HEDGE FONLARIN CEBİNE KOYMUŞ OLUYORSUNUZ. Bunu yaparak haklı ve muzaffer savaşımızda saf dışı kalıyorsunuz" dedi.Yatırımcıların gümüş almasının önüne geçmeye çalışan mesajlar haftasonu boyunca hedge fonların gümüşün gerileyeceği şeklinde pozisyon aldığı ve metalin değerinin altında işlem gördüğü ile ilgili içeriklerin ardından çoğaldı.Ancak uzmanlar gümüş piyasasının tek bir hisse senedine kıyasla çok daha büyük olduğunu ve fiyatların ufak hacimli hisselerdeki kadar oynamayacağına dikkat çekiyorlar. GameStop hisselerinin dünkü piyasa değeri yaklaşık 22 milyar dolar iken piyasada işlem gören gümüşün değeri 1.4 trilyon doları buluyor.Dynamic Beta Investments'tan Andrew Beer, "Hedge fonların bazı hisselerde olduğu gibi gümüşte de açıkta olduklarını düşünüyorlarsa bu çocuklar doğru adım atmıyorlar. Gümüş fiyatları %5 yükseldiğinde açık pozisyonunu kapatmak için alıma geçip fiyatları %50 yukarı sürecek çok sayıda kişi olduğunu sanmam" dedi.Kaynak: Reuters cumhuriyet.com.tr

GalatasarayÜniversitesi akademisyenlerinden Boğaziçi'ne destek

Galatasaray Üniversitesi akademisyenlerinden Boğaziçi'ne destek Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan kayyım rektör AKP'li Melih Bulu'yu protesto eden akademisyen ve öğrencilere Galatasaray Üniversitesi öğretim üyelerinden de destek geldi. Galatasaray'lı akademisyenler "Boğaziçi Üniversitesi’ne dışarıdan rektör atanmasına karşı gelişen ve demokratik özerk üniversite taleplerini yükselten harekete yönelik saldırıyı ülkemizin geleceğine yapılmış bir saldırı olarak görüyoruz." ifadelerini kullandı. Galatasaray Üniversitesi'nden bazı akademisyenler, Boğaziçi Üniversitesi'nde öğrencilerin gerçekleştirdiği protestoya destek verdi ve gözaltına alınanların serbest bırakılmasını istedi. Yazılı bir basın açıklaması yayınlayan akademisyenler polis müdahalesinin sona ermesini ve rektörlerin üniversite bileşenlerince seçilmesini talep etti.Duvar'da yer alan habere göre, Galatasaray Üniversitesi akademisyenlerinin yayınladığı bildiride şu ifadelere yer verildi:"Boğaziçi Üniversitesi’ne dışarıdan rektör atanmasına karşı gelişen ve demokratik özerk üniversite taleplerini yükselten harekete yönelik saldırıyı ülkemizin geleceğine yapılmış bir saldırı olarak görüyoruz. Bunun uzunca süredir üniversiteleri bir emir komuta zinciri halkası haline getirme çabasının parçası olduğunu düşünüyoruz.Bir üniversiteyi üniversite yapan, ne öğretim üyesi sayısı, ne öğrenci sayısı, ne de başka bir nicel kriterdir. Bugün dünyanın en saygın üniversitelerinin ortak özelliği özerk bir işleyişe sahip olmaları ve akademik özgürlüğe sınır koymamalarıdır. Bu atamaya karşı Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerinin, akademisyeniyle, öğrencisiyle, mezunuyla, idari personeliyle sergilediği kolektif direniş üniversite idealini ve demokrasiyi savunmak içindir.Bilimsel özgürlük için şart olan özerk üniversite mücadelelerinde; öğrencilerin ve meslektaşlarımızın yanındayız. Gözaltındaki ve tutuklanmış öğrencilerin derhal serbest bırakılmasını, üniversitelere dönük polis müdahalesinin sonlandırılmasını ve rektörlerin üniversite bileşenlerince seçilmesini talep ediyoruz."  cumhuriyet.com.tr

Koronavirüs sıkıştırılırsa ezilir mi yoksa parçalanır mı?

Koronavirüs sıkıştırılırsa ezilir mi yoksa parçalanır mı? Koronavirüs sıkıştırılacak olsaydı, ezilir mi yoksa parçalanır mıydı? Bilim insanları, patojenlerin nasıl bir araya geldiğini ve parçalanabileceğini anlamak için virüslerin fiziğini araştırıyor. Koronavirüs ya da başka herhangi bir patojen vücudunuza girdiğinde antikorlar virüsün dikensi uçlarına yapışarak onun sağlıklı hücrelere girişini engellerler. Princeton'dan araştırmacılar daha önce, Covid-19'a neden olan virüsler gibi patojenler için bu sessiz bulaşma evresinin, başarılı bir evrim stratejisi olabileceğini bulmuştu. Şimdi ise virüslerin fiziğine ilişkin araştırmalar yapan ABD'nin Delaware Üniversitesi'nde biyofiziksel kimyager olan Dr. Juan Perilla, H.I.V. gibi virüslerin daha yumuşak olduğunu söylerken, gribe neden olan virüslerin yumurta gibi çatlamaya eğilimli ve daha kırılgan bir yapıya sahip olduğunu belirtti.New York Times'dan Katherine J. Wu imzasıyla yayınlanan makale, garip bir soruya yanıt arıyor: "Koronavirüs sıkıştırılacak olsaydı, ezilir mi yoksa parçalanır mıydı?"Dr. Perilla, bu soruyu, virüslerden bahsederken asla göz önünde bulundurmayacağını ancak bir virüsün nasıl birbirine bağlandığını anlamaya çalışmak için önemli bir atılım olduğunu kaydetti. FİZİKÇİLERDEN VİRÜS ÇALIŞMALARIDiğer birçok mikrop gibi virüsler de, enfeksiyonun iç işleyişini anlamaya hevesli biyologlar için iyi bir fırsat olarak görülüyor. Ancak son yıllarda, fizikçiler de hücrelerin çoğalmasını ve çalışmasını sağlayan mekanizmalara rağmen virüslerin kendilerini nasıl bir araya getirdiğini ve bir yerden bir yere nasıl hareket ettiğini çözmeye istekli bilim insanları arasına katıldılar.Dr. Perilla gibi bazı fizikçiler virüs parçacıklarının mekanik özelliklerini birbirinden ayırırken, diğerleri virüs parçalarını bir araya getiren veya parçalayan kuvvetleri izliyor. Hatta bazıları da, insan hücrelerinde virüsleri bir araya getiren güçleri bozarak veya kendi kendini kopyalayan bir aşı paketi oluşturarak, yeni nesil Covid-19 tedavilerini tasarlamak için fiziği kullanıyor.VİRÜS NASIL SABİT DURUYOR?Koronavirüsün oluşumunda oldukça önemli bir erken adım da virüsün RNA'sını sıkılaştıran, sabit durmasını sağlayan ve böylelikle kolay bir şekilde sarmalanmasını sağlayan nükleokapsid adı verilen bir protein tarafından gerçekleştiriliyor.St. Louis'deki Washington Üniversitesi'nde biyokimyacı ve biyofizikçi olan Jasmine Cubuk ile araştırma ekibi yaptıkları çalışmada, nükleokapsid ve RNA'nin birlikte çalıştıkları sırada, bir salata sirkesinden ayrılan yağ küreleri gibi yapılarını, kendilerini çevreleyen moleküllere karşı kapattıklarını keşfetti. Onlarca yıllık çalışma, virüs birleştirme sürecinin olağanüstü derecede kararsız bir şekilde gerçekleştiğini yeniden doğruladı. İLAÇ ÇÖZÜM OLABİLİR Mİ?Virüs parçalama konusunda uzman olan Indiana Üniversitesi Bloomington'da biyofizikçi Adam Zlotnick, yeni virüslerin oluşumunu yavaşlatmak veya durdurmak için ilaç veya başka bir tedavi uygulamanın önemli bir strateji olabileceğini söyledi. Ancak o ve meslektaşları, süreci hızlandırmak için ilaç kullanmanın da felaket getirebileceğini keşfetti. Ayrıca araştırmacılar, doğru gruplaşma olmadığı takdirde virüsün parçalarının, yanlış bir şekilde birbirine yapışabileceğini belirtti. Zeynep Çam

"Devlet sesimi duymadı" diyençiftçiçareyi Japonya’da aradı

"Devlet sesimi duymadı" diyen çiftçi çareyi Japonya’da aradı Kayseri’de tarım ve hayvancılık yapan Ömer Dede, Orman Müdürlüğü’nün çalışma yaptığı sırada su tesisatlarına zarar vermesiyle çalmadık kapı bırakmadı. Dede, valilik ve belediyeden çare bulamayınca eski Çevre Şehircilik Bakanı ve Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı olan AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki'ye ulaştı. Ondan da "beni aşar" yanıtı alan Dede, tepki göstererek başvurduğu Japonya Büyükelçiliği’nden ise olumlu yanıt aldı. Bu duruma tepki gösteren CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, “Türkiye’yi ithalat cennetine çevirenler, Fransız çiftçisine desteklerinden dolayı madalya alanlar Türk çiftçisini duymuyor” dedi. Kayseri’de tarım ve hayvancılık yapan Ömer Dede, yaşadığı su sorunu dolayısıyla çalmadık kapı bırakmadı. Ömer Dede'nin aktardıklarına göre; Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Kayseri Orman Müdürlüğü, çalışma yaptığı sırada su tesisatlarına zarar verdi.BAŞVURMADIĞI YER KALMADIÖmer Dede, Orman Müdürlüğü’nde “muhatabım değilsin” yanıtı aldı, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi’ndeki (KASKİ) girişimleri sonuçsuz kaldı, Kayseri Valiliği’ne yazdığı 54 sayfalık dilekçesine dönüş olmadı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’nden (CİMER) yanıt alamadı. Ömer Dede; Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı ve Çevre ve Şehircilik Bakanı görevlerini de yapmış olan şimdiki AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ve TBMM Sanayi Komisyonu Başkanı AKP’li Mustafa Elitaş’a da gitti.Ömer Dede, üç ismin de telefondan kendisini engellediklerini söyleyerek, Özhaseki’nin ayrıca “Bu sorun beni aşar” dediğini aktardı. Ömer Dede de “Türkiye’de sözü geçen Özhaseki Başkan’ın da gücü yetmiyorsa benim sorunumu Japonya mı çözecek” diyerek, Japonya Büyükelçiliği’ne mektup yazdı. Ömer Dede, “Japonya Büyükelçiliği, telefonla arayarak, görüşmek istediklerini belirttiler” dedi.Ömer Dede, su sorunu nedeniyle 114 hayvandan 32’sinin kaldığını aktararak, binlerce liraya su borusu aldığını, KASKİ’nin yapması için para vermeye hazır olduğunu, ancak yine de sorunun çözülmediğini söyledi. Ömer Dede, “Benim sorunumu çözmeyen KASKİ, Mustafa Elitaş’ın bağ evine ücretsiz boru döşüyor” dedi.ÇAREYİ JAPONYA'DA ARAYAN ÇİFTÇİYE CHP ZİYARETİÖmer Dede’yi; CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer ve CHP Hacılar İlçe Başkanı Ali Adanır evinde ziyaret etti. CHP Milletvekili Çetin Arık, “Çiftçimiz üretim yapabilmek için dört yıldır mücadele ediyor, ama hiçbir sonuç alamamış. Tüm kapılar yüzüne kapanmış. Maalesef Türkiye’yi ithalat cennetine çevirenler, Fransız çiftçisine desteklerinden dolayı madalya alanlar Türk çiftçisini duymuyor” dedi. Konunun takipçisi olacaklarını belirten Çetin Arık, “Ortada bir sorun varsa yetkililerin görevi sorunu çözmektir. Sorunu büyütmek, üreteni, çiftçiyi suçlamak değildir” diye konuştu. ANKA

Üniversite hastanesinde uzman doktora nöbetücretiödenmemesini ayrımcılık saydı

Üniversite hastanesinde uzman doktora nöbet ücreti ödenmemesini ayrımcılık saydı Anayasa Mahkemesi, bir üniversite hastanesinde çalışan uzman doktora nöbet ücreti ödenmemesi nedeniyle ayrımcılık yasağının ihlal edildiği sonucuna vardı. /Archive/2021/2/2/125630562-hukum.jpgResmi Gazete'de yayımlanan karara göre, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalında uzman doktor olarak görev yapan Ali Akay, mesaisine ek olarak tuttuğu nöbetlere ilişkin hak kazandığı icap dahil nöbet ücretlerinin ödenmesi istemiyle 2016'da Ege Üniversitesi Rektörlüğüne başvurdu. Rektörlüğün cevap vermemesi üzerine zımnen reddedilen idari işlemin iptali istemiyle İzmir 1. İdare Mahkemesinde dava açan Akay, ödenmeyen nöbet ücretlerinin yasal faiziyle ödenmesini istedi.Akay, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında istihdam edilen uzman hekimlere nöbet ücreti ödendiğini ancak 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi uzman hekimlere ödenmemesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ileri sürdü.  ÜCRET YASAL FAİZİYLE ÖDENECEKDavayı kabul eden Mahkeme, 2017'de ödenmeyen nöbet ücretlerinin yasal faiziyle başvurucuya ödenmesine karar verdi. Kararın istinafa taşınması üzerine İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi, 2547 sayılı Kanuna tabi personele icap nöbeti adı altında ödeme yapılacağına dair bir düzenleme bulunmadığını belirterek, öğretim elemanlarının yorum yoluyla bu haktan yararlandırılmalarının hukuken mümkün olmadığına karar verdi. Kararın tebliğ edilmesi üzerine başvurucu, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunarak, diğer personele icap nöbet ücreti ödenmesine rağmen bazı uzman doktorlara ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkı bağlamındaki ayrımcılık yasağının ihlal edildiğini öne sürdü. Başvuruyu değerlendiren Yüksek Mahkeme, başvurucunun Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5. İdare Dava Dairesine gönderilmesine karar verdi. Gerekçede, Anayasa Mahkemesinin 2019'da verdiği bir başka kararında, "diğer sağlık personeline nöbet ücreti ödenip 2547 sayılı Kanun'a tabi çalışan uzman doktorlara ödenememesinin ayrımcı bir muameleye yol açtığı sonucuna vardığı" aktarıldı.   Somut olayda da Yüksek Mahkemenin daha önce aldığı bu ilkelerden ayrılmayı gerektiren bir durumun bulunmadığı belirtilen gerekçede, "2547 sayılı Kanun'a tabi olarak uzman doktor olarak çalışan başvurucuya tuttuğu icap nöbeti ücreti ödenmeyerek 657 sayılı Kanun'a tabi uzman doktorlar ile 2547 sayılı Kanun'a tabi uzman doktorlar arasında nöbet ücreti yönünden bir farklılık yaratıldığı dikkate alındığında bu durumun mülkiyet hakkına yönelik ayrımcı bir muameleye yol açtığı anlaşılmaktadır." değerlendirilmesi yer aldı. Olayda objektif ve makul bir gerekçe gösterilmeden mülkiyet hakkına yapılan ayrımcı müdahale nedeniyle başvurucuya aşırı bir külfet yüklenmesine yol açıldığı bildirilen gerekçede, mülkiyet hakkı bağlamında ayrımcılık yasağının ihlal edildiği sonucuna varıldığı kaydedildi. AA

Nadal, ATP Kupası'ndaki ilk maçınaçıkamadı

Nadal, ATP Kupası'ndaki ilk maçına çıkamadı İspanyol tenisçi Rafael Nadal, ATP Kupası'ndaki ilk maçına belindeki tutulma nedeniyle çıkamadı. İspanyol tenisçi Rafael Nadal, ATP Kupası'ndaki ilk maçına belindeki tutulma nedeniyle çıkamadı.Rahatsızlığını sosyal medya hesabından duyuran Nadal'ın yerine Avustralyalı Alex de Minaur ile Roberto Bautista Agut karşılaştı.Bu yıl ikincisi düzenlenen ve ülke sayısının 12'ye düşürüldüğü ATP Kupası, Avustralya'nın Melbourne kentinde yapılıyor.İspanya, kupada perşembe günü Yunanistan ile karşılaşacak. Dünya klasmanının 2 numarası Nadal'ın rakibi Yunan sporcu Stefanos Tsitsipas olacak. AA

Altun'un "LGBTİ+ÇalışmalarıAday Kulübükapatıldı" paylaşımına yalanlama

Altun'un "LGBTİ+ Çalışmaları Aday Kulübü kapatıldı" paylaşımına yalanlama Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ Çalışmaları Aday Kulübü’nün rektörlük tarafından kapatıldığını ve dün üniversitede yapılan eylemlerin bu karar nedeniyle yapıldığını sosyal medya hesabından paylaştı. Avukat Levent Pişkin ile öğretim üyeleri Can Candan ve Cem Say, Altun'un paylaştığı bilginin doğru olmadığını söyledi. Altun, Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü'nün Rektör Bulu'nun kararıyla kapatıldığını duyurarak "Kutsal değerlerimizi ayaklar altına almaya çalışanlara karşı üniversite yönetimi meşru bir tasarrufta bulunmuştur" dedi.Avukat Levent Pişkin ile öğretim üyeleri Can Candan ve Cem Say da Altun'un paylaştığı bilginin doğru olmadığını söyledi. /Archive/2021/2/2/125112757-levent.pngAvukat Pişkin, Altun'un paylaşımını alıntılayarak şunları yazdı:"Cumhurbaşkanlığı İletişim Sözcüsü bir üniversitedeki kulübün kapatılması haberini duyuruyor zevkle. İnanılır gibi değil. Ve söylemeye gerek yok: Külliyen yalan! Soruşturma numarası bile yanlış. 216/1 ile ilgili soruşturma numarası 2021/17248. Soruşturulan ise Güzel Sanatlar Kulübü üyeleri, LGBTİ+ üyeleri değil. Bugünkü eylem çağrısı ve abluka ile bağlantı ise yine yalan. Gözaltına alınan tek bir kulüp üyesi yok mesela. Ayıptır, günahtır, zulümdür, iftiradır!"ÖĞRETİM ÜYELERİ DE YALANLADI/Archive/2021/2/2/125128929-can.pngBoğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Can Candan da Kâbe fotoğrafının yer aldığı sergiyi LGBTİ+ kulübünün düzenlemediğini ifade ederek, “Bu açıklamayı bu saatte ilk kez sizden duyduğumuz için bugün öğrencilerin kampüsteki protestosunu ‘harekete geçiren şey’ bu karar değildir” dedi./Archive/2021/2/2/125141163-cem.pngÖğretim üyesi Cem Say ise attığı mesajda şu ifadeleri kullandı:"Bu kararı bu tweet'e dek üniversitede kimsenin bilmediğini, o yüzden de zaman makinesi icat edilmediyse saatler önce yaşanan şeylerin sebebinin bu karar olamayacağını düşünüyorum. Hatta bu kararın gerçek olduğundan da kuşkuluyum, çünkü o sergiyi düzenleyen o kulüp değil."  cumhuriyet.com.tr

Habertürk yazarıFatih Altaylı: " 'İlk yüze sokacağım' dedi,üniversiteye polisi soktu"

Habertürk yazarı Fatih Altaylı: " 'İlk yüze sokacağım' dedi, üniversiteye polisi soktu" Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan kayyım rektör AKP'li Melih Bulu'nun, "Üniversiteyi ilk yüze sokacağım" şeklindeki sözlerini eleştirdi. Altaylı, " 'Bu üniversiteyi ilk yüze sokacağım' diye geldiği kampüse, 'Bu üniversiteye yıllar sonra polis sokan' adam olarak günü geldiğinde bir kenara atılır" dedi. Habertürk yazarı Fatih Altaylı, günlerdir süren ve sık sık öğrencilerin gözaltına alındı Boğaziçi protestolarına yönelik bir yazı kaleme aldı. AKP'li Melih Bulu'nun sözlerine değinen Altaylı, " Atama rektör bu işten kazançlı çıkmaz" dedi.Medya gücü ile kamuoyunda haksız hale getirileceğini yazan Altaylı, "En zorlu dönemlerde bile kendi içindeki, öğrenciler arasındaki fikir barışını bozmamış üniversite Türkiye’nin geri kalanına benzetilir" yorumunda bulundu. Melih Bulu'nun, "Üniversiteyi ilk yüze sokacağım" şeklindeki sözlerini hatırlatan Altaylı, Melih Bulu isimli “atama rektör” bu işten kazançlı çıkmaz. Üniversitenin tarihine bu lekeyle geçer. 'Bu üniversiteyi ilk yüze sokacağım' diye geldiği kampüse, 'Bu üniversiteye yıllar sonra polis sokan' adam olarak günü geldiğinde bir kenara atılır" dedi. cumhuriyet.com.tr

Ödemiş'te 'kırsal mahalle' düzenlemesi belediye meclisinde kabul edildi

Ödemiş'te 'kırsal mahalle' düzenlemesi belediye meclisinde kabul edildi İzmir Ödemiş’te köyden mahalleye dönüşen yerleşim yerlerine “kırsal mahalle” statüsü kazandırılması için Ödemiş Belediye Meclisi’nde oy birliği ile karar alındı. 2012 yılında çıkartılan 6360 sayılı Kanun ile köyden mahalleye dönüşen yerleşim yerlerine, 16 Ekim 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7254 Sayılı Kanun’un 10. Maddesine göre “kırsal mahalle” statüsü kazandırılması için ilk adım, Ödemiş Belediye Meclisi’nde atıldı.  Ödemiş Belediyesi’nde bir süredir hazırlıkları devam eden “kırsal mahalle” düzenlemesiyle ilgili geçtiğimiz hafta bir bilgilendirme toplantısı düzenlenmişti.  Ödemiş’te daha önce köy statüsünde olan mahallenin muhtarlarının “kırsal mahalle” statüsüyle ilgili başvurularını tamamlamasıyla birlikte konu, Ödemiş Belediye Meclisi’nin Şubat ayı olağan toplantısına taşındı. Ödemiş’te daha önce köy olan 74 mahalleye “kırsal mahalle” statüsü kazandırılası meclis üyelerinin oy birliği ile kabul edildi. Ödemiş’teki 74 köy için “Kırsal mahalle” düzenlemesi, 90 gün içerisinde İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde görüşülerek karara bağlanacak. BAŞKAN ERİŞ: 99 KARDEŞ OLARAK YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZİzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Ödemiş programında “kırsal mahalle” konusunu Ödemişli muhtarların da katılımıyla görüştüklerini hatırlatan Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, “Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra 99 kardeş olarak yolumuza devam edeceğiz. En başından beri bunu söyledik. Elbette köylerimize ne kadar mahalle desek de bizim için kalplerimizde hep köy oldular. Ama hiçbir zaman ‘Orda bir köy var uzakta’ demedik. 1082 kilometrekarede yaşayan her bir hemşehrimizin yaşadığı, ürettiği yerde doyması ve mutlu olması, hayatın kolaylaşması için çalışmalarımıza devam ettik.  Bu düzenleme kırsal mahalle olarak tanımlanacak köylerimizdeki hemşehrilerimiz için önemli kolaylıklar sağlayacak. Belki belediyelerimiz için gelir anlamında kayıp olsa da biz hemşehrilerimizi en iyi hizmetlerle buluşturmaya devam edeceğiz.  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer de kırsal mahalle konusundaki düzenlemenin bir an önce hayata geçmesi için belediyelerimize destek sözü vermiştir. Bu anlamda İzmir Büyükşehir Belediyemiz ile adı mahalle de olsa, kırsal mahalle de olsa, köy de olsa evimiz Ödemiş’in her bir noktasında güçbirliği içerisinde çalışmalarımız devam edecektir.  Bu düzenlemenin oybirliği ile kabul edilmesi önemlidir, bu konuyla ilgili daha önce başvuruda bulunan meclis üyesi arkadaşlarımıza ve muhtarlarımıza teşekkür ediyoruz. Konu İzmir Büyükşehir Belediye Meclisimizde de görüşülecektir. Kırsal mahalle düzenlemesi için yurdumuzda karar alan ilk belediyelerden birisi Bozdağlar’dan Aydın Dağları’na kadar geniş bir hizmet alanı olan Ödemiş Belediyesi olmuştur” diye konuştu. 7254 SAYILI KANUNUN 10. MADDESİ NELER GETİRİYOR?Kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan olarak belirlenen yerlerde; gelir vergisinden muaf esnaf ile basit usulde gelir vergisine tabi mükellefler tarafından bizzat işyeri olarak kullanılan bina, arsa ve araziler ile mesken amaçlı kullanılan binalar ve zirai istihsalde kullanılan bina, arsa ve araziler Emlak Vergisinden muaf olacak.  Kırsal mahallelerdeki ticari, sınai ve turistik faaliyetlerde kullanılan bina, arsa ve araziler için Emlak Vergisi yüzde 50 indirimli uygulanacak. Kırsal mahallelerde, içme ve kullanma suları için alınacak ücret en düşük tarifenin işyerleri için yüzde 50’sini, konutlar için yüzde 25’ini geçmeyecek şekilde belirlenecek.  İZMİR / Cumhuriyet

ÇağdaşGazeteciler Derneği Ocak 2021 Medyaİzleme Raporu

Çağdaş Gazeteciler Derneği Ocak 2021 Medya İzleme Raporu Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) 2021 Ocak ayı Medya İzleme Raporunu açıkladı. RTÜK ve BİK’in verdiği idari cezalar ile çeşitli mahkeme kararlarına dayalı erişim engelleri olmak üzere 24 sansür olayı ile 35 gazetecinin karşı karşıya kaldığı adli ve yargısal olayın ele alındığı raporda, "Mesleğimizi kimsenin propaganda aracı, yalan üretme makinesi ve kazanç kapısı yaptırmamakta kararlıyız." ifadelerine yer verildi. Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin hazırladığı aylık raporların ilki 2021 Ocak Medya İzleme Raporu, basındaki ihlaller, gazeteciliğe yönelik engeller, soruşturmalar ve cezalar, medya kuruluşu ayrımı yapılmaksızın kaydedildi.Ocak ayı içerisinde yaşanan siyasal, ekonomik ve sosyal gelişmelerin yayın organları tarafından haberleştirilirken yapılan manipülasyonların yer aldığı bölümün yanı sıra gazetecilerin çalışma yaşamındaki gelişmelerin de kayda geçirildiği ‘Medya İzleme Raporu’nda şunlar yer aldı:BirGün Gazetesi'ne bir devlet kurumunun raporuna dayalı yaptığı haberden kaynaklı ilan ve reklam cezası verildi.RTÜK, iktidarın politikalarının destekleyicilerinden Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu kanalın logosunu değiştirme başvurusunu 8 günde sonuçlandırılmasına karşın Sözcü Gazetesi bünyesinde açılmak istenen kanalın logosuna 11 aydır onay vermedi.Son 10 yıldır istisnasız her yıl baskılarla karşı karşıya kalan ve orijinal internet adresinde hala erişim engeli olan Odatv’nin Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ile Haber Müdürü Barış Terkoğlu’nun, yayınlanan son kitabı “Metastaz 2: Cendere” nedeniyle 158 yıla kadar hapisleri istendi.Raporun sonunda,"Mesleğimizi savunmak, en ağır bedelleri de öngörse artık yaşamsal önemdedir. Gazetecilerin saldırılara ve yargılama tehditlerine maruz kalmadığı, özgürce konuşup yazdıkları, haber yaparken engellenmedikleri günlere ulaşmak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak, mesleğimizi kimsenin propaganda aracı, yalan üretme makinesi ve kazanç kapısı yaptırmamakta kararlıyız." denildi. cumhuriyet.com.tr

Trabzonspor 'da 'Avcı' zamanı

Trabzonspor 'da 'Avcı' zamanı Süper Lig’de 22 hafta sonunda 12 takımın yaşadığı hoca değişikliğinde en etkili verimi Trabzonspor aldı. Bordo-mavililer, Avcı yönetiminde 13 maçta 9 galibiyet 3 de beraberlik aldı. Süper Lig’de 22 hafta sonunda 12 takımın yaşadığı hoca değişikliğinde en etkili verimi Trabzonspor aldı. Bordo-mavililer, Avcı yönetiminde 13 maçta 9 galibiyet 3 de beraberlik aldı.2020-2021 sezonuna 21 takımla başlanan Süper Lig’de 12 takım teknik adam değişikliğine giderken, 9 takım ise ligin ilk haftasında itibaren aynı teknik adamlarla yoluna devam ediyor. Bu sezon ligde şu ana kadar Fraport TAV Antalyaspor, Trabzonspor, Hes Kablo Kayserispor, Kasımpaşa, Gençlerbirliği, MKE Ankaragücü, Yukatel Denizlispor, Büyükşehir Belediye Erzurumspor, Gaziantep FK, Çaykur Rizespor, Göztepe ve Başakşehir teknik direktör değişimine gitti.Yaşanan teknik direktör değişimlerinde ise en etkili ve takımına büyük bir katkı sağlayan isim ise Trabzonspor teknik direktörü Abdullah Avcı oldu. Sezona Eddie Newton ile başlayan Trabzonspor, bu hocadan istediği verimi alamadı. İlk 8 haftada yalnızca 1 galibiyet alabilen bordo-mavililer, göreve Abdullah Avcı’yı getirirken, bu değişimin ardından Karadeniz ekibi müthiş bir çıkışa imza attı. Avcı gelişiyle birlikte Karadeniz ekibi oynadığı 13 maçta 9 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 mağlubiyet elde etti. Söz konusu haftalarda ise bordo-mavili takım 30 puan topladı. Tecrübeli teknik adamın geldiği haftada 17. sırada yer alan Trabzonspor 22. hafta sonunda 5. sırada yer aldı. Maç başına 2.20 puan ortalaması yakaladı.OYUNCULARIN PERFORMANSI ARTTISezon başında alınan saha sonuçları sonrası büyük eleştirile maruz kalan futbolcu kadrosunda teknik direktör Abdrullah Avcı’nın gelişinden sonra yükselişe geçti. İlk olarak takım savunmasına el atan tecrübeli teknik adam kısa zamanda bordo-mavili takımın bu sorununa çözüm buldu. Sonraki süreçte ise hücum zenginliğini arttıran ve sonuç almaya başlayan Karadeniz ekibinde galibiyetler başta oyuncuları, yönetimi ve camianın moralini yükseltti. Süper Kupa’nın kazanılması ve ardından gelen Beşiktaş galibiyeti Trabzonspor’da kaybolan güven ortamını yeniden sağlarken, takım olma adına da önemli sinyaller verdi. İHA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter