Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Monday, 11.24.2025, 07:52 AM (GMT)

Kadın girişimciler 31 bin 500 işletmeye hijyen eğitimi verecek

Kadın girişimciler 31 bin 500 işletmeye hijyen eğitimi verecek Yeme - içme, konaklama ve ulaşım alanında faaliyet gösteren 31 bin 500 işletmeye hijyen eğitimi verilecek. 7 bin üyesi bulunan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu tarafından Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve Opet’in desteğiyle geliştirilen “İşimiz Temiz Projesi” hayata geçiyor. İzmir, Antalya ve Muğla’da pilot çalışmaların başlatıldığı proje Türkiye geneline yayılacak. İşimiz Temiz Projesi ile hizmet sektöründeki mikro işletmeler için hijyen odaklı eğitim programları oluşturarak tüm Türkiye’de temiz, hijyenik, sağlıklı hizmet sunan işletmelere sahip olmak amaçlanıyor. Projeyle, yıllık çalışan istihdamı 10 kişiden az olan, yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri ise 3 milyon TL’yi aşmayan işletmelerin hijyen kapasitelerini artırmak hedefleniyor. Proje, 2022 Haziran ayı sonuna kadar devam edecek.HEDEF ULUSAL DÖNÜŞÜMTOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı ve Opet Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, “İşimiz Temiz Projesi’nde hizmet sektörüne yönelik hijyen eğitimleri düzenleyerek mikro işletmelerin temiz, hijyenik ve sağlıklı hizmet sunmalarını amaçlıyoruz. Türkiye genelinde ulusal bir dönüşüm ilan etmek amacındayız” dedi. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu da pandemiyle hijyenin önemini daha da arttığını belirterek projeyle özellikle bu kritik dönemde, hizmet sektöründeki mikro işletmelerin öne çıkmalarına destek verileceğini söyledi. Şehriban Kıraç

Türk müziğinin usta bestecilerinden Muammer Sun’un cenazesi bugün toprağa verilecek

Türk müziğinin usta bestecilerinden Muammer Sun’un cenazesi bugün toprağa verilecek “Ankara’nın varlıklı mahallelerinden birinde doğdu. İki çocuklu ailenin evladıydı.” Böyle başlamayan bir hikâyesi vardır Besteci, Kültür ve Bilgi İnsanı Muammer Sun’un... Sanat okulundan sonra, köftecilik, berber çıraklığı... 2. Dünya Savaşı şartlarında, üvey babası ihtiyat askeri yapılınca da eldeki avuçtaki o kadar çocuğa yetmez. En büyükleri Muammer, evden ayrılmanın yakın yolu olarak askeri okula girmeyi düşünür. Askerlik şubesi önünde, Kuleli’ye gidemeyeceğini öğrenip hayal kırıklığı yaşayınca; tesadüfen geçmekte olan bir üsteğmenin, “Evlat! Askeri Muzika Okulu’na git, oranın yemekleri güzel” demesi üzerine ikna olur ve yerini bulup sınavına girer. Bir sağlık sorunu belirtisinden bahsedilip neredeyse iş olamayacakken, tekrar muayenede sorun olmadığı anlaşılır. (Yıllar sonra anlatımında, “Bunca sene o kalple yaşadığımıza göre, pek de sorun yokmuş” diyecektir.) Orada İhsan Künçer gibi bir efsaneyle karşılaşacak, ondan ilk ve en değerli dersleri almaya başlayacaktır. Ardından da giydiği elbisenin bedenine uymadığını anlayıp, konservatuvara gitmek üzere harekete geçecektir. Muammer Sun’un hayatı sürgünlerle, gözaltılarıyla geçmiş gibi gözükse de bir ülkünün yansımasıdır. Bilgi ve eser üretmekten, takdir etmekten, son dakikasına kadar vazgeçmemesi; evladı olduğu Anadolu kültürünün bir gereğidir. 1 Ağustos 1964’te kaleme aldığı yazıdaki gibi, “taşıma suyla değirmen döndürme değil, kaynaktan ark açıp akarsuyla değirmen döndürme” üzerinedir onun felsefesi... Çocuklarımıza, gençlerimize “yarış atı yetiştirir gibi yaklaşan bir eğitimin parçası olan konservatuvar sistemi” değil, “onların başarılı olmaları için ortam hazırlayan, sanat, bilim, yönetim ve benzeri konulardaki ilgilerini, meraklarını ulusal ve evrensel düzeyde bilgi birikimi içeren yardımcı kaynaklarla besleyecek” bir eğitim sisteminin parçası olan müzik sistemini öngörür. Bağrından geldiği Anadolu’yu hor görmeyip aksine kültürel bakımdan yüceliğini kavrar ve aktarır. Onun müziği, bir türkünün zaman içinde kaybolmuş üçüncü ve hatta dördüncü seslerini adeta yeniden bulup sunmak üzerinedir. Dışkapı’daki Merkez Komutanlığı’na Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından getirtilip ardından da tutuklanınca, sağlığını bozacak zor koşullara inat, aynı sözü söylemekten vazgeçmemesi; Anadolu’nun ona öğrettiğidir. 1968-1969 yıllarında Ankara’da, Sinop’ta müzik öğretmenlerini toplayarak Anadolu’ya bin bir çeşit çiçek ekmek için çocuk ve gençlik koroları kurmak üzere, arkadaşlarıyla harekete geçmesi; bilgi ve emeğin, en önemlisi sevginin tezahürüdür. “Bana ne arkadaş?”, “Aman canım, memleketi ben mi kurtaracağım?” demek yerine “Bakalım bu konuda ben ne yapabilirim?” diyen Kuvayi Milliyeciler’in yoludur, seçtiği ve gittiği... Evlatlarına parasız günlerde oyuncak ya da minik hediye alamayınca beste armağan etmek veya sevdiğini incittiğinde piyano tuşlarından süzülen “Sevgi Her Şeydir” onun bildiği... “Ben köylüyüm, benim müziğim köylüdür! Batılı gibi değil, benim müziğimi hoyrat çalın!” ricasıdır onun söylediği... Yağmur sonrası buram buram kokan, canlanan Anadolu toprağıdır Muammer Sun’un müziği... Adeta o an can suyunu alır ve yeşerir. Yağmurlar yağdıkça, kurduğu kök salan müzik kuruluşları ve öğrencileri yaşadıkça, sözü anlaşılıp ileri götürüldükçe, tohumları filizlenip büyüyecek, Anadolu’yu -tıpkı öyle istediği gibi- “bilgiyle, doğruyla, emekle, sevgiyle, Atatürk’le” muazzam bir çiçek bahçesine dönüştürecektir. Vatan bestekârı, Anadolu insanı Muammer Sun, yaşıyor... Ersin Antep

Şov programımı, demokrasi meydanımı?

Şov programı mı, demokrasi meydanı mı? Müzik evrenseldir, rengi, sesi, dili farklı olsa da kilisede, televizyonda, sokakta söylense de kalbimize, ruhumuza hitap ediyorsa gerisi teferruat! Açık ve net olacağım: Star TV, İbrahim Tatlıses’in 93 yılında başlattığı müzikli eğlence programı İbo Şov’u yıllar sonra yeniden başlattıktan bir süre sonra bu program hakkında olumlu - olumsuz görüş vermek isteyenleri buluşturacak bir yazı hazırlamak istedim. Bir tek olumlu görüş bulabildim, epey arandım, olumsuz görüş verebilecek olanlar zaten baştan reddedip seyretmiyordu, onu da bulamayınca yazı suya düştü, suyu inek içti, inek dağa kaçtı! Tabii ki zapping diye bir şey var. Sokağa çıkamadığımız, evde internet ve ekrana mahkûm olduğumuz dönemde akıllı olan kanal iyi program yapar, malı götürür. Yılbaşı gecesi bile bunu yapmayı becerememiş olanlardan ne bekliyorsun, hepsinde ya dizi, ya boş tartışma! Pazar sabahı, içimizdeki en “Fransız” arkadaşımdan mesajlar aldım. İbo Şov’u izlemiş, çok etkilenmiş, çok duygulanmış! Bırak İbo Şov izlemeyi, televizyon izlemez ki? Sadece yabancı dizi ve film izler, haberleri de uluslararası kanallardan öğrenir! Herhalde sabah mahmurluğu ayılamadım, yanlış anlıyorum dedim ama ekranda zapping yaparken Haluk Levent’i görmüş, takılmış kalmış, Fransız ama bu toprağın kızı. Alevi türkülerini severmiş, duygulanarak dinlemiş Sabahat Akkiraz’ı ve diğerlerini. Yetmemiş, eski programları da YouTube’dan bulup Cem Yılmaz ve Zafer Algöz’ün muhteşem düetlerini de izlemiş. Ve sonra sosyal medyada kopan fırtınayı da takip ederken hayli ilginç bir gece geçirmiş!TARTIŞMA PROGRAMI GİBİÇünkü hele bu pandemi döneminde şöyle bir durum oluştu: bir program izlenecekse hep beraber izleyip tartışıyor, paylaşıyoruz, sosyal medya sayesinde evinde ekrana bakanlarla birlikte kocaman bir aileyiz! Biri bir tweet atıyor, altına 200 kişi yorum yazıyor, demokrasi meydanı sosyal medyada kuruluyor. İbo’yu severiz, sevmeyiz. Günahı çoktur ama bu toprağın insanı, sanatçısıdır, Allah vergisi sesi vardır. Geçirdiği kazadan sonra o da kalmadı ama iş bilen programcılar onun karizmasını kullanarak dizayn ettikleri programla hiçbir yerde olmayan 90’ların gazino programlarını geri getirdiler. İlk birkaç bölüm, Deniz Seki, Sibel Can, Seda Sayan’lar filan. Gittikçe açılıyor program ve 9. bölümde Sabahat Akkiraz, Hüseyin Turan, Haluk Levent, Ender Balkır da çıkınca olmuş size “Alevi Türküler”den hareketle gerçek bir tartışma programı! Halkımız hemen ikiye ayrılmış: bunların orada ne işi var, Show TV, Cem TV’ye döndü diyenler, sanatçı her programa çıkar, yeter ki sesini duyursun diyenler! Hatta aklın yolunu gösterenler, muhalif sesler türkülerini şarkılarını söyleyecek, seslerini duyuracak ana akım medya bulamıyor, onların da halkla buluşmak, türkülerini söylemek için platforma ihtiyacı var; nerede olsa söylemeli, buna imkân vereni de alkışlamalı diyenler. Halk her zaman daha sağduyulu: “Siyasetçiler Meclis’te birbirine saldırıyor ama kuliste birlikte çay içiyor, ayrıştırmanın âlemi yok. İbo bir şov programı yapıyor, o kutuplaştırmamış da size mi düşüyor, gözlerimiz nemli dinliyoruz türkülerimizi” diyorlar! Doğruya doğru, Serhan Asker’in HalkTV’deki programı dışında nerede türkü var? Ayrıca bırakın artık insanları AleviSünni diye ayırmayı! Cem Yılmaz ve Zafer Algöz’ün katıldığı programın videosunu keyifle izledim. Keşke böyle programlar daha çok olsa; Ermeni sanatçı da çıksa, Rum sanatçı da! Fedonumuz da vardı bizim, hatta Ermeni olduğunu bilmeden dinlediğimiz sanatçı da ismini ben yazmayayım bari. Ferhat Göçer’in yaptığı bir müzik programı vardı, Türk sanat müziğinden türkülere, pop müziğe sanatçıları konuk ederek arada kendisi söyleyerek, ne güzeldi. Sabahat Akkiraz da Seda Bağcan da Haluk Levent de her kanala çıkmalıdır, sanatçı kendini bilir, çıktığı kanalın ve programın formatına göre değişmez ki, o şarkısını, türküsünü söyler! Aşı karşıtlarına örnek olsun diye de Alişan yerine keşke Haluk Levent’i çağırsalardı aşı olmaya; çok daha etkili olurdu. Sadece şarkılarıyla değil, darda olan, bıçaktan kaçan kurbanlık boğaların bile yardımına koşan Ahbap platformuyla, hayvan ve insan sevgisiyle, din, mezhep, dil, ırk, ayırımı yapmadan herkesin gönlünde kardeşi, ağabeyi, oğlu, sevgilisi gibi taht kurmuş bir sanatçıdır! Yazgülü Aldoğan

2020 Uzay bilimciler içinönemli bir yıl oldu

2020 Uzay bilimciler için önemli bir yıl oldu Uzayda yaşam ihtimali var mı, Ay, Mars veya Venüs bu arayışımıza yanıt verebilecek mi, Samanyolu’nun sınırı neresi ve daha nice sorunun cevabını arayan uzay bilimciler, 2020 yılında yanıtlara biraz daha yaklaştı. VENÜS’TE YAŞAM İHTİMALI VAR MI?Teleskoplar, Venüs’ün kavurucu yüzeyinin çok yukarısındaki atmosferik bir katmanda, “alışılmadık derecede yüksek” fosfin konsantrasyonları tespit etti. Bu bulgu, astrobiyolojide bir devrime neden olabilir. Çünkü Dünya’da fosfin her zaman canlı yaşamıyla ilişkilendiriliyor; normalde ya metabolik süreçlerin ya da endüstriyel insan teknolojisinin bir yan ürünü olarak açığa çıkıyor. Sıradan jeolojik veya atmosferik yollarla ortaya çıkması oldukça zor. Tartışma yaratan bu bulgunun ardından yapılan başka bir analiz ise Venüs’te yaşama elverişli olabilecek kadar fosfin olmayabileceğine işaret etti.GERÇEK OLAN RÜYAUzay taşımacılığının şirketler tarafından yapılması rüyaydı, 2020’de gerçek oldu. SpaceX’in Falcon 9 roketi, dört astronotu Uluslararası Uzay İstasyonu’na fırlatarak NASA için ilk operasyonel “uzay taksisi” görevlerine resmen başladı. Parlak beyaz bir Falcon 9 roketi, Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nden fırlatıldı. Crew Dragon kapsülü, dört astronotu yörüngeye taşıdıktan sonra roket Dünya’ya geri döndü.HAYABUSA’NIN 6 YILLIK GÖREVİJaponya Uzay Araştırma Ajansı (JAXA), bir asteroitten topladığı örneklerden oluşan 16 kg’lİk bir kapsülü başarıyla yeryüzüne, Avustralya’nın ücra bir köşesine indirdi. Asteroit Ryugu’dan örnekler almak için altı yıl süren çalışmanın maliyeti ise 250 milyon dolar oldu. Bilim insanları özellikle bu yıl, asteroitteki organik maddeler ile suyun kökenini ve bunların Dünya’daki yaşam ve okyanus suyuyla nasıl ilişkili olduğunu öğrenmek için kapsülün içeriğini inceleyecek.ÇİN’İN AY ZAFERİ CHANG’E-52020’nin bir başka başarılı “örnek geri getirme” görevi ise geçen sayılarda haberini yaptığımız Chang’e-5 uzay aracı tarafından yürütüldü. Araç Ay’a başarıyla indi, fotoğraf gönderdi ve Ay örnekleri toplayıp başarıyla geri getirdi. Bu da Çin’in uzay bilimlerindeki başarılarına bir yenisini daha ekledi. Böylelikle insanlık, kırk yılın ardından ilk defa Ay örneklerini Dünya’ya getirmiş oldu. Bilim insanları, örneklerin, Ay’ın kökeni ve yüzeyindeki volkanik aktivite hakkında daha fazla bilgi edinmelerine yardımcı olacağını umuyor.BİR İLK: UYDU KURTARAN UYDUUzay teknolojileri gelişmeye devam ederken uydu servisleri için büyük bir adım olarak nitelendirilen bir gelişme yaşandı. Ömrünün sonuna gelen bir iletişim uydusu, başka bir uydu sayesinde yer sabit yörüngede hizmete geri döndü. Dünyanın yörüngesinde 2 bin 200 uydu bulunuyor. Uyduların ömrünü uzatacak bu teknolojiyle uzaydaki kalabalığın artması engellenebilir.AY’A İLK KADIN ASTRONOTJeff Bezos’un uzay şirketi Blue Origin, Ay’a ilk kadın astronotu götüreceğini 2020’de açıkladı. Blue Origin, Blue Moon aracının inşasına yardımcı olmak için 2019’da toplanan bir ulusal takımın ana yüklenicisi konumunda. Bezos’un şirketi, Ay’a gidişi amaçlayan kârlı hükümet sözleşmeleri için SpaceX ve Dynetics’le rekabet ediyor.MARS YOLCUSU KALMASINABD: NASA’nın Temmuz 2020’de fırlattığı Perseverance aracının bu yıl 18 Şubat’ta Jezero kraterine inmesi bekleniyor. Görev süresi 1 Mars yılı, yani 687 Dünya günü olarak planlandı. NASA’nın 6 Ağustos 2012’de yüzeye iniş yapan Curiosity aracının zayıf kalan yanları da göz önünde bulundurularak “daha güçlü” ve “daha yetenekli” bir tekerlek tasarımı yapıldı. ÇİN: Çin’in Ulusal Uzay İdaresi (CNSA), 2020 Temmuzu’nda Tianwen1’i fırlattı. İniş hedefi 23 Nisan 2021. Su ve yaşam belirtileri aranması planlanıyor. Görev başarılı olursa bu, ülkenin Kızıl Gezegen’i ilk keşfi olacak. BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ (BAE): 2020’de Mars’a uzay aracı fırlatan ilk Arap ülkesi ise Türkçede “Umut” anlamına gelen sondasıyla BAE oldu. Temel amaç, Çin ve ABD gibi Kızıl Gezegen’e iniş yapmaktan ziyade Mars’ı gözlemleme çalışmaları yürüterek küresel çalışmalara katkıda bulunmak ve halka umut vermek. AB-RUSYA: 2020’de Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ile Rusya Federal Uzay Ajansı (ROSCOSMOS) da birlikte başka bir projeyle Mars yolcusu olacaktı. ExoMars 2020 ismini alan bu işbirliği, Kızıl Gezegen’de geçmiş yaşam belirtileri olup olmadığına dair keşifleri de beraberinde getirecekti. Ancak COVID-19 sebebiyle 2022’ye ertelendi.GÜNEŞ’E YAKLAŞIYORUZNASA tarafından fırlatılan Parker Güneş Probu, Güneş’e 6,9 milyon kilometre kadar yaklaşarak 7 yıl boyunca Güneş’in manyetik yapısı ve dinamiklerini araştırmayı amaçlıyor. NASA ve Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) ortak projesi olan Solar Orbiter (SoIO) ise 10 Şubat’ta Florida’daki Cape Canaveral Hava Kuvvetleri İstasyonu’ndan fırlatıldı. Ana görevine Kasım 2021’de başlaması beklenen uzay aracı, Merkür’ün yörüngesine girerek Güneş’i daha yakından inceleyecek.SAMANYOLU’NUN SINIRI NİHAYET BULUNDU2020’deki çalışmalar, Samanyolu’nun yaklaşık 2 milyon ışık yılı boyunca, parlak spiral diskinden 15 kat daha geniş olduğunu ortaya çıkardı. Ortaya çıkarılan bu sayı, galaksinin ne kadar büyük olduğunu ve kaç galaksinin yörüngesinde olduğunun bulunmasını sağlayabilir. İngiltere’deki Durham Üniversitesi’nden astrofizikçi Alis Deason ve meslektaşları, Samanyolu’nun “kenarını” bulmak için yakın gökadaları kullandı. Kesin çap, arXiv.org’a 0.4 milyon ışık yılı sapmayla 1.9 milyon ışık yılı olarak bildirildi. Bu boyutu gözünüzde canlandırabilmek için Güneş ile Dünya arasındaki mesafenin bir cm olduğu bir harita düşünün. Batuhan Sarıcan

76. yıl Yunus NadiÖdülleri 2021

76. yıl Yunus Nadi Ödülleri 2021 Yunus Nadi Ödülleri 76. yılına girdi. 1946 yılından itibaren yapılan Yunus Nadi Ödülleri Yarışması, gazetemizin kurucusu Yunus Nadi’ye olan saygı ve sevgiden kaynaklanıyor. Yalnız Cumhuriyet gazetesinin değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda da büyük emeği bulunan Yunus Nadi’nin anısını her yıl tazelemek bizim için bir görev. Yunus Nadi Ödülleri 76. yılına girdi. 1946 yılından itibaren yapılan Yunus Nadi Ödülleri Yarışması, gazetemizin kurucusu Yunus Nadi’ye olan saygı ve sevgiden kaynaklanıyor. Yalnız Cumhuriyet gazetesinin değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda da büyük emeği bulunan Yunus Nadi’nin anısını her yıl tazelemek bizim için bir görev. Cumhuriyet’in Ulusal Bağımsızlık Savaşımızla ve Türkiye Cumhuriyeti ile eşzamanlı ve eşanlamlı bir kuruluş tarihçesi var. Yunus Nadi, gazetemizin temel taşlarını ve misyonunu bu doğrultuda oluşturdu. Yunus Nadi’nin ölüm yıldönümünü geçmişe dönük bir acı olarak değil, geleceğe yönelik bir kültür olayına dönüştürmek amacıyla bu yarışma düzenlendi. Yarışmanın ilk düzenlendiği yıllarda Türkiye’de sanat alanında hiçbir özel ödül yoktu; tek parti dönemiydi ve yalnızca CHP’nin düzenlediği bir şiir ödülü vardı. Aynı dönemde bütün dünyada sanat, bilim ve edebiyat ödülleri ün yapmışlardı. İsveç’te Nobel, ABD’de Pulitzer, Sovyetler’de Lenin, Fransa’da Goncourt ödüllerinin sonuçları ülkemizde de ilgiyle izleniyordu. Türkiye’de de bu alanda öncülüğü Cumhuriyet gazetesi üstlendi. Bundan 76 yıl önce düzenlenen Yunus Nadi Armağan Yarışması’yla kültür ve sanat alanında bir yarışma heyecanı oluşturuldu. Daha sonraki yıllarda ülkemizde de kültür ve sanat alanında yarışma ve ödüllerin sayısı çoğaldı. Yunus Nadi Ödülleri 76 yıl boyunca düzenli olarak gerçekleştirildi ve kültür-sanat alanında amaçlanan katkıları yaptı ve etkilerini duyurdu. Daha önce bir dalda yapılan ödüllendirmenin kapsamı 1990 yılından itibaren genişletildi ve Yunus Nadi Ödülleri adıyla sürmeye başladı. Cumhuriyet gazetesi, çağdaş uygarlığa giden yolun, kültür, sanat, fikir ve bilim yolu olduğunu kuruluşundan beri savunan bir gazete. Bu yoldaki çabaları desteklemek ve özendirmekte Yunus Nadi Ödülleri’nin işlevi sürecek. 2021 Yunus Nadi Ödülleri Edebiyat Ana Dalı’nda öykü, roman, şiir; Görsel Sanatlar Dalı’nda karikatür, fotoğraf; Bilimsel Araştırma Dalı’nda sosyal bilimler araştırması olarak sürüyor. Adaylara başarılar diliyoruz.ÖYKÜÖdüle 1 Şubat 2020 ile 1 Şubat 2021 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitap ya da yayına hazırlanmış bir “kitap dosyası” ile aday olunabilir. Yayımlanmamış yapıtların beyaz dosya kâğıdına makine yazısıyla çift aralıklı yazılmış olması gereklidir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici kurul, ödülü, kitap veya kitap dosyası arasında paylaştırabilirSeçici Kurul: Hikmet Altınkaynak, Sezer Ateş Ayvaz, Seval Şahin, M. Zaman Saçlıoğlu, Murat Yalçın.ROMANÖdüle 1 Şubat 2020 ile 1 Şubat 2021 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitap ya da yayına hazırlanmış bir “kitap dosyası” ile aday olunabilir. Yayımlanmamış yapıtların, beyaz dosya kâğıdına makine yazısıyla çift aralıklı yazılmış olması gereklidir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici kurul ödülü, kitap veya kitap dosyası arasında paylaştırabilirSeçici Kurul: Adnan Binyazar, İrfan Yalçın, Konur Ertop, Asuman Kafaoğlu Büke, Zeynep Aliye.ŞİİRÖdüle 1 Şubat 2020 ile 1 Şubat 2021 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitap ya da “kitap dosyası” ile aday olunabilir. Yayımlanmamış yapıtların beyaz dosya kâğıdına makine yazısıyla çift aralıklı yazılmış olması gereklidir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici kurul, ödülü, kitap veya kitap dosyası arasında paylaştırabilir.Seçici Kurul: Ataol Behramoğlu, Hüseyin Yurttaş, Doğan Hızlan, Turgay Fişekçi, Eray Canberk.SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMASIÖdüle 1 Şubat 2020 ile 1 Şubat 2021 tarihleri arasında yayımlanmış bilimsel araştırmalarla, yayına hazırlanmış en az 25 sayfa olarak beyaz dosya kâğıdına makine yazısıyla çift aralıklı yazılmış bilimsel araştırmalar katılabilir. Adaylar yapıtlarını sekiz adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici kurul ödülü kitap veya kitap dosyası arasında paylaştırabilir.Seçici Kurul: Prof. Dr. Rona Aybay, Dr. Alev Coşkun, Prof. Dr. Emre Kongar, Prof. Dr. Ahmet Mumcu, Prof. Dr. Örsan Kunter Öymen, Prof. Dr. Barış Doster, Dr. Deniz Yıldırım.KARİKATÜRKarikatürlerin boyutu 30x40 cm’yi geçmemelidir. Her türlü teknik serbesttir. Yarışmaya en fazla beş karikatürle katılabilinir.Seçici Kurul: Metin Peker, Kamil Masaracı, Muhittin Köroğlu, Zafer Temoçin, Akdağ Saydut, Murat Sayın.FOTOĞRAFÖdüle en çok dört adet siyah beyaz fotoğraf ile aday olunabilir. Gönderilecek fotoğrafların en az 18x24 cm. boyutlarında ve daha önce başka bir yarışmada ödül almamış olması gerekmektedir.Seçici Kurul: İsa Çelik, Coşkun Aral, Garbis Özatay, İbrahim Yıldız, Dr. Ersin Turan.HER DAL İÇİN GEÇERLİ GENEL KOŞULLARÖdüller her dalda amatör-profesyonel herkese açıktır. Cumhuriyet mensupları hiçbir dalda ödüle aday olamazlar. Adaylar gerçek ad ve adresleri ile telefon numaralarını belirtmek zorundadırlar. Ancak adaylar ad ve adreslerinin saklı tutulmasını isteyebilirler. Ödül koşullarına uymayan yapıtlar, yarışma dışında tutulacaktır. Adayların, yapıtlarıyla birlikte adlarını ve soyadlarını arkasına yazacakları iki adet fotoğraflarını, açık adreslerinin de yer aldığı katılım belgesini ve yaşamöykülerini 14 Şubat 2021 Cuma günü saat 17.00’ye kadar,“Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi Ödülleri” Prof. Dr. Nurettin Mazhar Öktel Sokak. No: 2 34381 Şişli / İSTANBUL adresine iadeli taahhütlü olarak postayla ulaştırmaları ya da elden teslim etmeleri gerekmektedir. Yayımlanmış yapıtların daha önce herhangi bir ödül almamış olması koşulu geçerlidir. Zarfın ya da paketin üzerine hangi dal ile ilgili olduğunun yazılması zorunludur. Ödül dallarında konu sınırlaması yoktur. Yapıtlar hiçbir şekilde iade edilmez. Ödül alan ya da herhangi bir şekilde ön elemeden geçirilen yapıtlar, genel yayın ilkelerimiz doğrultusunda gazetemizde yayımlanabilir. Ödül sonuçları gazetemizin kuruluş yıldönümü olan 7 Mayıs 2021 Perşembe günü açıklanacaktır./Archive/2021/1/18/042429619-katilim-belgesi.png cumhuriyet.com.tr

Cumhuriyet Gazetesi dayanışmasıbüyüyor. 18 Ocak 2021 tarihli okur dayanışmasıilanları

Cumhuriyet Gazetesi dayanışması büyüyor. 18 Ocak 2021 tarihli okur dayanışması ilanları Basın İlan Kurumu'nun gazetemize yönelik ilan cezalarına karşı okurlarımızın 'dayanışması' büyüyerek sürüyor. Cumhuriyet'e 'dayanışma ilanları'yla büyük güç veren gazetemizin gerçek sahibi okurlarımızın sayfalarımızda yayımlanan ilanlarına dijital dünyadaki sesimiz www.cumhuriyet.com.tr'de de yer vereceğiz. BASKI SÜRÜYOR, DAYANIŞMA BÜYÜYOR, OKURLARI CUMHURİYET'İ YALNIZ BIRAKMIYOR! BASIN İLAN KURUMU'NUN CUMHURİYET'E YÖNELİK İLAN KESME CEZALARINA KARŞI OKURLARIMIZ DAYANIŞMA İLANLARI VERİYOR, BAĞIMSIZ VE GÜÇLÜ CUMHURİYET'E DESTEK OLUYOR. DAYANIŞMA İLANLARI HAKKINDA BİLGİ İÇİN AŞAĞIDAKİ İLETİŞİM BİLGİLERİNİ KULLANABİLİRSİNİZ./Archive/2021/1/18/043030370-ana.png/Archive/2021/1/18/043043370-2.png/Archive/2021/1/18/043042854-3.png/Archive/2021/1/18/043042339-4.png/Archive/2021/1/18/043041964-1.png cumhuriyet.com.tr

Peugeot ile Fiat Chrysler birleşti: Yeni firmanın adıStellantis

Peugeot ile Fiat Chrysler birleşti: Yeni firmanın adı Stellantis Fransız otomotiv şirketi Peugeot S.A. (PSA) ile İtalyan-Amerikan otomotiv şirketi Fiat Chrysler (FCA) birleşme kararı aldı. Stellantis adını alan yeni firmanın dünyanın en büyük dördüncü otomotiv şirketi olacağı belirtildi. Birleşme kararı cumartesi günü iki firma tarafından ortak açıklamayla duyuruldu. Stellantis ismini alan firma Peugeout CEO'su Carlos Tavares tarafından yönetilecek.Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre merkezi Hollanda'da olan ve Opel, Peugeot, Citroën, Jeep, Maserati, Alfa Romeo, Dodge gibi otomobil markalarını bünyesinde toplayan firma, Volkswagen ve Toyota gibi devlere rakip oldu.Yaklaşık 400 bin çalışana sahip olacak Stellantis'in CEO'su Tavares salı günü basına bir açıklama yapacak. Şirketin hisse senetleri pazartesi günü Milano ve Paris borsalarında salı gününden itibaren de New York borsasında işlem görecek.Koronavirüs pandemisi öncesinde yıllık 8 milyon araç satışına sahip olan PSA ile FCA'nın yıllık cirosu 170 milyar euroyu geçiyor. 2019 yılında bu sayıları sadece Volkswagen, Toyota ve Renault-Nissan-Mitsubishi ortaklığı geçmeyi başarmıştı.İki şirketin birleşmesi için hazırlıklar uzun süredir yapılıyordu. Konuyla ilgili kamuoyuna ilk açıklama Ekim 2019'da yapılmıştı. cumhuriyet.com.tr

Ve MesutÖzil, Fenerbahçe içinİstanbul'da

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Ve Mesut Özil, Fenerbahçe için İstanbul'da Arsenal'le olan sözleşmesini fesheden yıldız futbolcu 15 günlük karantinanın ardından Fenerbahçe ile sözleşme imzalayacak. Mesut Özil İstanbul'a geldi. Yıldız oyuncu ve ailesini taşıyan özel uçak Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Terminali'ne iniş yaptı.Arsenal'le olan sözleşmesini fesheden yıldız futbolcu 15 günlük karantinanın ardından Fenerbahçe ile sözleşme imzalayacak.Öte yandan Fenerbahçe'nin transfer görüşmelerine başlandığını duyurduğu Mesut Özil, sosyal medyada en çok konuşulanlar arasına girdi.32 yaşındaki futbolcunun Twitter ve Instagram hesaplarından yaptığı paylaşımlar yüzbinlerce etkileşim aldı.Real Madrid'de forma giyen Karim Benzema, eski takım arkadaşı Mesut'un İstanbul'a gelen uçaktan paylaştığı fotoğrafa yorum yaparak, "Haydi kardeşim" ifadesini kullandı.Arsenal'ın forveti Alexandre Lacazette'in yanı sıra eski kalecisi David Ospina ile Chelseali Antonio Rüdiger de Mesut'a destek veren isimler oldu./Archive/2021/1/18/011322191-fifa-mesut-ozil-fenerbahce-transferini-sayfasinda-paylasti_1.jpgFIFA'nın resmi Twitter hesabı, Mesut'un Fenerbahçe'nin açıklamasını paylaştığı mesajını "retweet" etti. DHA

Hindistan'da Covid-19 aşısıkampanyasında 447 kişide yan etki görüldü

Hindistan'da Covid-19 aşısı kampanyasında 447 kişide yan etki görüldü Hindistan'da başlatılan yeni tip koronavirüs (Covid-19) aşı kampanyasında 447 kişide yan etki görüldü. Hindistan Sağlık Bakanlığı, ülkede dün başlayan aşı kampanyası çerçevesinde 224 bin 301 kişiye Covid-19 aşısı yapıldığını açıkladı. Bu çerçevede 447 kişide yan etki tespit edilirken, bu kişilerden 3'ü hastaneye kaldırıldı. 3 hastadan ikisi 24 saat gözetim altında kaldıktan sonra taburcu edildi, diğer hastanın tedavisi sürüyor.Hindistan'da hükümet, Covaxin'in 3’üncü faz klinik denemede aşıların etkinliği görülmeden aşı kampanyasına dahil edilmesi nedeniyle eleştiriliyor. ''VERİLERİ BEKLEYEBİLİRDİ''Söz konusu yan etkilerle ilgili AA muhabirine açıklama yapan Küresel Sağlık ve Biyoetik Araştırmacısı Anant Bhan, Hindistan’da yetkililerin Bharat Biotech firmasının geliştirdiği Covaxin aşısının etkinliğine ilişkin verilerin beklenmediğinin altını çizdi.Bhan, "Onlar (yetkililer) aşıyı salgınla mücadeleye dahil etmeden önce etkinliğine ilişkin verileri bekleyebilirdi" ifadesini kullandı. Aşıların onaylanma şeklinin de güvenilir bulmadığını belirten Bhan, halkın hala Covaxin aşısının denenmesine ilişkin detayların paylaşılmasını beklediğini, bu durumun da aşı yaptıranları denemelerin bir parçası haline getirdiğini kaydetti. COVİD-19 AŞI KAMPANYASI BAŞLATILMIŞTIÜlkede dün Başbakan Narendra Modi'nin katıldığı bir törenle Covid-19 aşı kampanyası başlatılmıştı.Hindistan'da, Oxford Üniversitesi tarafından geliştirilen ve ülkede üretilen "AstraZeneca" aşısıyla Bharat Biotech şirketi ve Hindistan Tıbbi Araştırma Konseyi’nin ortak geliştirdiği "Covaxin" aşılarının kullanacağı duyurulmuş, aşılara kısıtlı acil kullanım onayı verilmişti. AA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter