News - Haberler
Kadınlarülke genelinde alanlaraçıktı: "Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var!"
Kadınlar ülke genelinde alanlara çıktı: "Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var!" "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” nedeniyle Türkiye genelinde alanlara çıkan kadınlar, baskı ve şiddete karşı taleplerini haykırdı. İstanbul Sözleşmesi'nin tartışmaya açılmak istenmesine tepki gösteren kadınlar, "Mahallelerimizden, fabrikalarımızdan, işyerlerimizden başlayarak en yakınımızdaki kadınlarla yan yana gelelim. Bizi yalnızlığa mahkûm etmek isteyenler karşısında örgütlenelim, mücadeleyi büyütelim" dedi. "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” yurt genelinde düzenlenen renkli etkinliklerle kutlandı. Alanlara çıkan kadınlar, AKP hükümetinin kadın haklarına dönük saldırılarına, artan baskıya, işten atmalara, güvencesiz çalışmaya, şiddete, geleceksizliğe, kadın cinayetlerine, her türden gericiliğe karşı seslerini yükseltti. SAMSUN: TARTIŞMALAR MÜCADELEYİ GERİLETİYORSamsun Kadın Platformu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü Onur Anıtı’nda düzenlediği basın açıklaması ile kutladı. Kadın Platformu Sözcüsü Filiz Öztopal yaptığı açıklamasında “Kadın cinayetlerinin hala sıradan bir adli vaka olarak görülmesi, cinsel istismarı yapanın değil, istismara uğrayanın sorgulanması, ‘Anadır baş tacımızdır’ diye övgüler sunulan kadına iş hayatında; çocuk sahibi olması, gebelik ve evlilik sebebiyle dezavantajlı tutum takınılması, nafakanın bir hediye gibi görülerek tartışmaya açılması ülkemizde kadın hakları alanında verilen mücadeleyi geriletmektedir” dedi. ÇORUM: SÖYLEYECEK SÖZÜMÜZ VARÇorum Kadın Platformu’nun çağrısı ile Kadeş Barış Meydanı’nda buluşan kadınlar “kadın yürüyüşü” düzenledi. Siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerinin de destek verdiği açıklamada “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Kadınız, anayız, barıştan yanayız” sloganları atıldı. Kadın Platformu adına konuşan Eğitim-Sen Kadın Sekreteri Nurcan Hasırcı Doğan, “Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var. İstanbul sözleşmesi başta olmak üzere kadınlardan yana imza atılan uluslararası sözleşmeler etkin uygulansın. Örgütlü kadın mücadelemizle, özgür bir toplumu inşa edelim” şeklinde konuştu.TUNCELİ: GÜLİSTAN DOKU'NUN AKIBETİ SORULDUTunceli’de Kadın Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, 1 yıldır kayıp olan Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencisi Gülistan Doku’nun akıbetini sordu. Kadınlar “Gülistan Doku'ya ne olduğunu hala bilmiyoruz. Buradan tekrar sesleniyoruz; soruşturma şeffaf ve adil şekilde yürütülsün, şüpheli kişiler gerçeği açığa çıkaracak biçimde soruşturulsun” dediler. Platform adına açıklamayı yapan Dilek Kurban, “Kadınlar 8 Mart'ı mücadele ve dayanışma ruhuyla kazandığı haklarının ellerinden alınmaya çalışıldığı, ekonomik krizin, yoksulluğun, şiddet ve istismarın giderek arttığı koşullarda karşılıyor” dedi. DİYARBAKIR: POLİS DEZENFEKTANLARA EL KOYDU Diyarbakır’da İstasyon Meydanı’nda 8 Mart mitingi düzenledi. “Kadın cinayetleri, tacizler ve tecavüzler politiktir”, “Eşit ve özgür bir yaşam için hayatlarımıza sahip çıkıyoruz”, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Doğanın ve kadının özgürlüğü için ekolojik yaşamı savunuyoruz”, “Kadın tutsaklar için kadınlar için adalet” yazılı pankartlar açılan mitingte, “Direne direne kazanacağız”, “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Kadın yaşam özgürlük” dövizleri taşındı. HES kodu ile alana giriş yapan kadınların yanlarında getirdiği dezenfektan ve su şişelerine polis el koydu. Mitinge kadınlar yöresel kıyafetleriyle katıldı. MALATYA: ÜCRETLİ İZİN GÜNÜ OLSUNMalatya Demokratik Kadın Platformu, Emeksiz Üst Kavşağı'nda basın açıklaması ve kadın portrelerinin yer aldığı tiyatral bir gösteri düzenledi. Platform adına açıklama yapan Nuray Karadağ , “Kadınlar ve LGBTİ+ lara yönelik her türlü ayrımcılığı ve şiddeti önleyen yasal düzenlemeler acilen yapılmalı, İstanbul Sözleşmesi'nin tartışılmasına son verilmeli, 6284 sayılı yasa etkin bir şekilde uygulanmalı, çalışma hayatında kadına yönelik her türlü ayrımcılık terk edilmeli, 8 Mart kadınlar için ücretli izin günü sayılmalıdır” dedi.MUĞLA: MARMARİS'TE YÜRÜYÜŞMuğla'nın Marmaris ilçesinde kadınlar, yürüyüşte bir araya geldi. Marmaris 8 Mart Kadın Platformu tarafından “Vardık, varız, var olacağız” sloganıyla organize edilen yürüyüşe onlarca kadının yanı sıra erkekler de katıldı. Atatürk Caddesi'nde başlayan ve kadına yönelik şiddete karşı sloganların atıldığı yürüyüş, Atatürk Meydanı’nda sona erdi.BATMAN: YÜRÜYÜŞE ENGELHDP Kadın Meclisi dün Batman Atatürk Anıtı önünde bir araya geldi. Yürümek isteyen kadınlar polis tarafından ablukaya alınarak engellendi. Polisin tüm engellemelerine rağmen bekleyişini sürdüren kadınlar, daha sonra kortej halinde HDP Batman İl Örgütü binasına doğru yürüyüşe geçti. Kadınlar alkışlarla eylemlerini sonlandırdı. BALIKESİR: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ VURGUSUAyvalık 8 Mart Kadın Platformu çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde krize, eşitsizliğe, şiddete, istismara, taciz ve tecavüze karşı Ayvalık Meydanı'nda buluştu. Çok sayıda kadının bir araya geldiği etkinlikte, açıklama öncesi dans ve performans sanatçısı İlayda Evgin, Gaye Su Akyol'un "Kendimin Efendisiyim" isimli şarkısı eşliğinde dans gösterisi sergiledi. Platform adına Zehra Tanrıverdi ve Sevtap Oran okudu. Türkiye'deki kadın hakları ihlallerine değinen Oran, son bir yılda Türkiye'de 300 kadının erkek şiddetiyle yaşamını yitirdiğini anımsatarak “Bir kez daha buradan sesleniyoruz. Kadın cinayetleri politiktir. Mevcut yasaları uygulamak yerine, kadınların kazanılmış haklarına utanmadan göz dikiliyor, kadınların anayasası olan İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmek isteniyor” dedi. MUĞLA: ÖRGÜTLENME VE MÜCADELE ÇAĞRISIFethiye Kadın Danışma Dayanışma Derneğinin çağrısı ile Fethiye Kültür Merkezi önünde bir araya gelen kadınlar eşitlik, adalet ve kadına yönelik şiddete karşı mücadele çağrısı yaptı. Etkinliğe kitle örgütü, dernek ve siyasi parti temsilcileri katıldı. Kurulan kürsüde söz alan Emek Partisi Fethiye İlçe Başkanı Sibel Kekeç, güvenceli iş, şiddetsiz yaşam için örgütü mücadele çağrısı yaparak, "Mahallelerimizden, fabrikalarımızdan, işyerlerimizden başlayarak en yakınımızdaki kadınlarla yan yana gelelim. Bizi yalnızlığa mahkûm etmek isteyenler karşısında örgütlenelim, mücadeleyi büyütelim" dedi.AYDIN: DAYANIŞMAYI BÜYÜTMEK İÇİN...Didim Kadın Platformu, gerçekleştirdiği eylemde yürüyüşe izin vermeyen Didim Kaymakamlığına ve çıplak arama işkencesine tepki gösterdi. Kent Meydanında düzenlenen eylemde platform adına basın açıklamasını DİSK Genel-İş Sendikası İşyeri Temsilcisi Aslı Oflaz Kaya okudu. Kaya, "Yine birbirimizden güç almak için, emeğimiz, bedenimiz, bizimdir demek için, kadın dayanışmasını büyütmek için buradayız" dedi. MERSİN: KATİLİN SOKAKTA NE İŞİ VAR?Mezitli Belediyesi’nun düzenlediği etkinlikte şiddet sonucu hayatını kaybeden kadınların anısına 8 Mart Parkı ve Feray Şahin Parkı’na adet fidan dikimi yaptı. Etkinlikte FerayŞahin’in annesi Aysel, babası Bekir Şahin ile birlikte fidan diken Belediye Başkanı Neşet Tarhan, 8 Mart’ın kutlama değil mücadele günü olduğuna dikkat çekerek sözü kadınlara verdi. Feray’ın annesi Aysel, “ Benim kızım 23 yaşında son sınıf öğrencisiydi. Hayatımızda hiç tanımadığımız görmediğimiz Fatih Burak Aykul isimli katil kızımı suçsuz savunmasız olduğu halde katletti. Ve 5 yıl 3 indirimli bir ceza verilerek sokağa bırakıldı. Kızım kara toprakta katil sokakta. Biz acımızı bir kenara bırakıp adalet peşinde koşuyoruz meydanlarda adalet arıyoruz. Bununu neresi hak hukuk adalet. Böyle adalet olmaz olsun. Kızımız katleden katilin sokakta ne işi var” diyerek isyanını dile getirdi. cumhuriyet.com.trVAR kayıtlarıaçıklanıyor!
VAR kayıtları açıklanıyor! İngiltere’de artan hakem ve VAR tartışmaları sonrasında İngiltere Futbol Federasyonu’nun konuşmaların yayınlanması için çalışma yaptığı ifade edildi. Daily Mail’de yer alan haberde Avustralya Futbol Ligi’nden sonra İngiltere’de de hakemlerin VAR ile yaptığı konuşmaların yayınlanması için federasyonun çalışma yaptığı belirtildi. İngiltere Futbol Federasyonu’nun son zamanlarda yaşanan tartışmalı VAR kararlarının önüne geçmek için bu kararı aldığı ifade edildi. Mevcut kurallar çerçevesinde hakemlerin seslerinin maç içinde yayınlanmasının yasak olduğu, bu sebeple maç sonrasında ses kayıtlarının yayınlanabileceği kaydedildi. Federasyon CEO’su Mark Bullingham Sky Sports’a yaptığı açıklamada şunları söyledi, ‘’ Başlangıç noktamız taraftarlara değer katan ve hakemlerin karar verme sürecini aydınlatan şeylere odaklanmak olmalı. Sonrasında ise karşı argümanlara bakmalıyız. ‘’ IFAB GÖRÜŞMEŞERİ ERTELEDİ Uluslararası Futbol Birliği Kurulu (IFAB), kriket ve rugbyde olduğu gibi futbolda da hakemlerin ses kayıtlarının yayınlanması için yapılacak görüşmeleri ileri bir tarihe ertelemişti. FIFA da kayıtların yayınlanmasının avantajlarını ve dezavantajlarını görebilmek için IFAB ile daha fazla görüşme yapacağını açıklamıştı. 2018’DE DENENDİ 2018 yılında Manchester United ve Chelsea arasında oynanan F.A. Cup finalinde hakem Michael Oliver, Phil Jones’un Eden Hazard’a yaptığı faulü VAR yardımıyla tekrar izlemiş ve Chelsea lehine penaltı vermişti. VAR incelemesi esnasında Oliver’ın diğer hakemlerle yaptığı konuşma yayınlanmıştı. cumhuriyet.com.trYenikapı'ya Kadir Topbaş'ın adının verilmesi için teklif
Yenikapı'ya Kadir Topbaş'ın adının verilmesi için teklif İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) AKP Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu, Yenikapı Meydanı ve Avrasya Gösteri Merkezi'ne geçtiğimiz günlerde vefat eden eski İBB Başkanı Kadir Topbaş'ın adının verilmesi için meclise teklif sunduklarını açıkladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) AKP Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu, İBB Meclisi'nin Mart ayı toplantısında, geçtiğimiz günlerde vefat eden eski İBB Başkanı Kadir Topbaş andı.Göksu, "13 yıl boyunca bu şehre çok başarılı bir şekilde hizmet eden merhum Kadir Topbaş ağabeyimiz rahmeti rahmana kavuşması hepimizi derinden üzdü. Kendisine, huzurlarınızda bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum" dedi. Tevfik Göksu, AKP grubu olarak Tobaş'ın adının Yenikapı Meydanı ile Yenikapı'daki Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi'ne verilmesini teklif ettiklerini söyledi.Tevfik Göksu, tüm partilerin teklifi kabul ettiğini söyleyerek, "Kadir Topbaş gibi İstanbul'a büyük hizmetleri geçmiş, İBB Başkanlığı yapmış birisine bu meclisin çok büyük bir vefa göstererek, O'nun adını nesillerden nesillere aktaracak, taçlandıracak bir vefa hareketi yapması gerektiğini düşünerek bütün siyasi partilerimize AK Parti grubu olarak bir teklifte bulunduk. Dedik ki, Kadir Topbaş ağabeyimizin, gerçekten onun adının kıyamete kadar yaşayacağı bir vefa örneği gösterelim. Bu teklifi bütün siyasi partilerimiz kabul ettiler. Hepsine teşekkür ediyorum. Bütün İstanbullulara ve Kadir Topbaş ağabeyimizin ailesine şu müjdeyi vermek istiyorum. Kadir Topbaş döneminde yapılan bu görmüş olduğunuz Yenikapı Meydanı ve Avrasya Gösteri Merkezi'nin adı, bugün mecliste alacağımız kararla inşallah bundan sonra Kadir Topbaş Meydanı ve Kadir Topbaş Gösteri Merkezi olarak anılacak" fadelerini kullandı. DHAÇiçekçi kadının kızının, Oxford'da eğitim görmediği ortayaçıktı
Çiçekçi kadının kızının, Oxford'da eğitim görmediği ortaya çıktı Hatay’da 15 yıldır mezarlıkta çiçek satarak, evinin geçimini sağlayan 2 çocuk annesi Gülseren Bozkurt'un (57), Oxford Üniversitesi'nde okuduğunu sandığı kızı Merve Bozkurt'un (25), burada öğrenim görmediği ortaya çıktı. Annesinin para gönderdiği genç kadının ailesinden uzakta yaşadığı belirtildi. /Archive%5C2021%5C3%5C8%5C172242212-cicekci-kadinin-kizinin-oxfordda%C2%A0egitim-gormedigi-ortaya-cikti_4.jpgAntakya ilçesinde bulunan Asri Mezarlığı’nın en eski çiçekçilerinden olan Gülseren Bozkurt, yaz, kış, yağmur, çamur demeden mütevazı tezgahının başına geçerek mezarlık ziyaretine gelenlere çiçek satıyor.Çiçek satarak ev ekonomisine katkı sağlayan Bozkurt, oğlunu buradan kazandığı parayla okuttuğunu, kızının ise halen İngiltere’de bulunan Oxford Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 5 yıldır eğitim gördüğünü anlatmıştı./Archive%5C2021%5C3%5C8%5C172243728-cicekci-kadinin-kizinin-oxfordda%C2%A0egitim-gormedigi-ortaya-cikti_8.jpgOxford Üniversitesi 5’inci sınıfta eğitim gördüğünü söyleyen Merve Bozkurt (25) ise, ''Annem zorluklarla mücadele ederek, bizi bu günlere kadar getirdi. Annem kendi emekleriyle çiçek ekiyor, topluyor ve gelip burada satıyor, bazen de çiçek toplamak için dağa gider. Ağabeyim de üniversite mezunu. Şu an astsubay, Hakkari’de görev yapıyor. Annem iki çocuğuna da fazla düşkündür, onun için her şey biziz, ailesine çok düşkündür. Beraber bizim için mücadele ediyorlar” ifadelerini kullanmıştı./Archive%5C2021%5C3%5C8%5C172243415-cicekci-kadinin-kizinin-oxfordda%C2%A0egitim-gormedigi-ortaya-cikti_7.jpgAnne ve kızının verdiği röportaj, sosyal medyada yoğun ilgi gördü. Çok sayıda kullanıcı Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Gülseren Bozkurt'a destek mesajları attı.Ancak Merve Bozkurt'un Oxford Üniversitesi'nde eğitim görmediği ortaya çıktı. Annesinin yurt dışında eğitim gördüğünü sanıp para gönderdiği genç kadının, ailesinden uzakta bir yaşam sürdüğü ifade edildi. DHAKuşadası’nda 22 dönüm yeşil alan imara açıldı
Kuşadası’nda 22 dönüm yeşil alan imara açıldı Aydın’ın Kuşadası ilçesi Güzelçamlı Mahallesi’nde mülkiyeti Hazine'ye ait olan 22 dönümlük yeşil alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla, Özelleştirme İdaresi tarafından “Turizm, ticaret, konut alanı” olarak değiştirildi. Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi (ŞPO) Kuşadası'nda mülkiyeti Hazine'de olan 22 dönümlük yeşil alanın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla “Ticaret-Turizm-Konut Alanı” olarak değiştirildiğini duyurdu. ŞPO'dan yapılan açıklamada, alanların yürürlükte bulunan planlarının uygulanması ve toplumun ihtiyaçlarını sağlayacak kamusal alanlar olmaları açısından hayati önemde olduğu vurgulanarak, “Maliye Hazinesine kayıtlı mülkiyetin yürürlükteki plan kararlarını hiçe sayarak süreç içerisinde planlamanın araçsallaştırılması aracılığıyla sermayeye devrinin gerçekleşecek. Üst ölçekli plan kararlarına aykırı olarak parsel bazında onaylanan imar planları ile bütünde onaylanmış planların dengesi bozulacak” denildi.Açıklamada şunlar kaydedildi:“Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 7. maddesinin a bendinde ‘Planlar, kamu yararı amacıyla yapılır’ şeklindeki hüküm dikkate alındığında onaylanan imar planlarının herhangi bir kamu yararı içermiyor. Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26.maddesinin a bendinde yer alan ‘İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık veya kuruluşların görüşü alınır’ şeklindeki hüküm ile yapılacak plan değişikliklerinde konuya ilişkin yatırımcı bakanlığın veya kamu kuruluşlarının görüşünün alınması gerektiği, ancak plan açıklama raporda herhangi bir kurum görüşünün bulunmuyor.”Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26.maddesinin b bendinde yer alan “İmar planında yer alan yol hariç sosyal ve teknik altyapı alanlarının ve kamuya ait sosyal ve kültürel tesis alanlarının kaldırılabilmesi veya küçültülmesi ancak bu tesislerin hitap ettiği hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir.” şeklindeki hüküm dikkate alındığında, plan değişikliği ile kaldırılan sosyal altyapı alanına eşdeğer bir alan ayrılmadığı, şeklindeki gerekçeler dikkate alındığında Özelleştirme İdaresi tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanlığı Kararı doğrultusunda onaylanan plan değişikliği işleminin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararını aykırı olması nedeniyle Şubemizce dava açılacak olup, ilgili bütün kesimleri bu sürece dahil olmaya davet ediyoruz. İZMİR / CumhuriyetTrabzon - Alanya soluk soluğa
Trabzon - Alanya soluk soluğa Trabzonspor: 0 - Aytemiz Alanyaspor: 0 Stat: Medical ParkHakemler: Suat Arslanboğa, Mehmet Cem Hanoğlu, İlker TakpakTrabzonspor: Uğurcan Çakır, Serkan Asan, Edgar, Hugo, Marlon, Berat Özdemir, Baker, Ekuban, Bakasetas, Nwakaeme, AfobeAytemiz Alanyaspor: Serkan Kırıntılı, Juanfran, Fatih Aksoy, Tzavellas, Moubandje, Salih Uçan, Ceyhun Gülselam, Kadzior, Berkan İsmail Kutlu, Efecan Karaca, Mustafa PektemekSüper Lig'in 29. haftasında Trabzonspor-Aytemiz Alanyaspor karşılaşmasının ilk yarısı golsüz sona erdi.10. dakikada konuk takımın sol taraftan kullandığı köşe atışında, savunmanın uzaklaştırmak istediği top ceza alanının hemen dışındaki Salih Uçan'ın önüne düştü. Bu futbolcunun şık aşırma vuruşunda kaleci Uğurcan Çakır'ın müdahale etmeye çalıştığı top üst direkten döndü.22. dakikada Bakasetas'ın ceza sahası dışından şutunda kaleci Serkan Kırıntılı, sağ tarafına gelen topu yatarak çıkardı.37. dakikada Moubandje'nin ceza alanı dışından vuruşunda kaleci Uğurcan Çakır'ın çeldiği topu Kadzior, filelere gönderdi. Ancak ofsayt gerekçesiyle gol geçerli sayılmadı.38. dakikada Afobe'nin kafa ile indirdiği topu ceza yayı üzerinden Bakasetas kaleye gönderdi ancak kaleci Serkan Kırıntılı, topu çıkardı.Karşılaşmanın ilk yarısı 0-0 berabere tamamlandı. AA8 Mart Muğla’da etkinliklerle kutlandı
8 Mart Muğla’da etkinliklerle kutlandı Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle belediyenin çeşitli birimlerinde yönetici ve personel olarak görev yapan kadın çalışanlarıyla bir araya geldi. Başkan Gürün, kadın yönetici ve personelin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutladı. 8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla Sınırsızlık Meydanına çeşitli stantlar kuruldu ve vatandaşlara Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş tarafından çiçek, maske gibi hediyeler dağıtıldı. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anneleri Zübeyde Hanım, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın Valisi Lale Aytaman’ın fotoğraf ve isimlerinin bulunduğu mor renkli çantalardan hediye edildi. /Archive/2021/3/8/170050442-2.jpgMuğla Büyükşehir Belediyesi il genelinde bulunan 17 kadın muhtarı yerinde ziyaret ederek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günün kutladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün tarafından gönderilen hediyeler ve çiçekler kadın muhtarlara taktim edildi. /Archive/2021/3/8/170051583-1.jpgBüyükşehir Belediyesinde genel sekreter yardımcısı, hukuk, teftiş kurulu, daire başkanı, müdür ve çeşitli birimlerde görev yapan kadın çalışanlarla birlikte Muğla için çalıştıklarını ifade eden Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, “Kadınlar, yaşamımızın her anında yanımızda olan, bizleri dünyaya getiren, büyüten, yetiştiren, eğiten, sevgisi ile kuşatan ve şefkatli yürekleriyle bir an olsun bile bizleri yalnız bırakmayan, en değerli varlıklarımızdır. Büyükşehir Belediyemizin en üst kadrolarının yarıdan fazlasını kadın çalışanlarımız oluşturuyor. Bu bir kadın hakları, pozitif ayrımcılık veya lütuf değil. Tüm kadrolarımız liyakat ve hak ettikleri için görevlerinin başında. Hepsi çalışma şartları, adaptasyon, ve performans olarak çok başarılı. Layık oldukları görevlerini bundan sonra da başarılı ile sürdüreceklerine inanıyor, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyorum” diyerek sözlerini tamamladı. İZMİR / Cumhuriyet‘Salgınla mücadele kapsamında denetimlerdeçifte standart olmaz’
‘Salgınla mücadele kapsamında denetimlerde çifte standart olmaz’ Salgınla mücadele kapsamında denetimlerde çifte standart olmayacağını belirten Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç "Neden lebaleb dolu AKP kongreleri görmezden gelinmektedir? Saha denetimlerinde öne çıkarılmak istenilen ana husus toplumsal sorumluluk ise AKP kongrelerinde toplumsal sorumluluk neden aranmamaktadır?" diye sordular. /Archive/2021/3/8/171140844-xxxxx.jpgDr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç, salgınla mücadele kapsamında denetimlerde çifte standart olmayacağını belirterek “Çay ve su içen eczane çalışanlarına, valiyi tanımayan dönerciye ve kadının saçının renginden dolayı ceza kesen yöneticilere soruyoruz? Neden lebaleb dolu AKP kongreleri görmezden gelinmektedir? Saha denetimlerinde öne çıkarılmak istenilen ana husus toplumsal sorumluluk ise AKP kongrelerinde toplumsal sorumluluk neden aranmamaktadır? Eczane çalışanlarına gösterilen yüksek hassasiyet yine kasım ayı içerisinde yapılan Ereğli AKP ilçe gençlik kongresi içinde gösterilmiş midir?” diye sordular. Demir ve Kılıç, yaptıkları açıklamada pandemi döneminde halkın ve sağlık çalışanlarının morale ihtiyacı olduğunu belirterek “Kibirli yöneticilerin moral bozan uygulamalarına değil. Salgın yönetimi kapsamında alınması ve uyulması gereken kurallara uyulup uyulmadığı konusunda denetimler elbette önemlidir. Ancak bu uygulamanın bütün kurumlar ve vatandaşlar için eşit olması gerekmektedir” dediler./Archive/2021/3/8/171415950-kapak190209.jpgKONGRELER GÖRMEZDEN GELİNİYORAKP kongrelerini görmezden gelen ancak çay ve su içen eczane çalışanlarına, valiyi tanıyamayan dönerciye, saçlarının renginden dolayı kadına sosyal mesafe ve maske kurallarına uymadıkları gerekçesiyle ceza yazan yöneticilere seslenen Demir ve Kılıç “Covid-19 virüsü kişilere bulaşmakta parti, siyasi görüş ayrımı yapmaz, alınması ve uyulması gereken bilimsel kurallara tüm kurumlar ve kişiler uymak zorundadır. Uygulamalarda ayrımcılık yapmayın, vatandaşlara kalabalıklarda virüs bulaşmaz algısı yaratmayın’ itirazımızı günlerdir yapıyoruz” açıklamasını yaptı. “Salgın döneminde, salgın yönetimi kapsamında uyulması gereken kurallara uyulmadan, kapalı salonlarda kalabalıklarla, üstüne üstlük en üst düzey yönetici tarafından bir de salonu “lebaleb’ doldurdunuz diye övgüyle anons yapılan AKP ilçe-il – il kadın-il gençlik kongrelerine, binlerce kişinin katıldığı cenaze törenlerine ses çıkarmayan ve itiraz edemeyen sorumluların ve Sağlık Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu üyelerinin vatandaşlardan salgın tedbirlerine riayet etmelerini istemesi ne kadar inandırıcıdır ve hangi ahlaka, bilimsel kritere ve gerçekliğe uymaktadır?” diye soran Demir ve Kılıç, özetle şunları söyledi:“Soruyoruz? Çay ve su içen eczane çalışanlarına, valiyi tanımayan dönerciye ve kadının saçının renginden dolayı ceza kesen yöneticilere soruyoruz? Neden lebaleb dolu AKP kongreleri görmezden gelinmektedir? Saha denetimlerinde öne çıkarılmak istenilen ana husus toplumsal sorumluluk ise AKP kongrelerinde toplumsal sorumluluk neden aranmamaktadır? Eczane çalışanlarına gösterilen yüksek hassasiyet yine Kasım ayı içerisinde yapılan Ereğli AKP ilçe gençlik kongresi içinde gösterilmiş midir? Salgının başlangıcından bu yana vatandaşlara adeta tekerlemeye dönüşen ‘maske-mesafe -hijyen’ kurallarına uyması ve kalabalık ortamlara katılmaması önerilmektedir. Salgın tedbirlerine uyulmadan kapalı salonlarda yapılan AKP ilçe-il-il kadın-il gençlik kongrelerini görmeyen yöneticiler ve Sağlık Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu üyelerinin vatandaşların maske, mesafe, hijyen kurallarına ve diğer salgın tedbirlerine riayet etmelerini istemesi bu saatten sonra ne kadar inandırıcı olacaktır? Peki neden salgına rağmen birçok kongre, toplantı haklı olarak ertelenmişken iktidar partisinin il kongreleri yapılmakta ve bu toplantılarda sosyal mesafeye uyulmadan ‘lebaleb’ dolu katılım övülerek adeta teşvik edilmektedir? ” Sibel BahçetepeEmine Erdoğan: Kadının toplumsal hayata katılımını, fıtratınıörselemeden artıran modeller peşindeyiz
Emine Erdoğan: Kadının toplumsal hayata katılımını, fıtratını örselemeden artıran modeller peşindeyiz AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Üreten Kadınlar Zirvesi’ne gönderdiği video mesajda "Biz uzun zamandır basmakalıp modeller değil, kadının toplumsal hayata katılımını, onun fıtratını örselemeden artıran modeller peşindeyiz" dedi. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Halkbank tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen Üreten Kadınlar Zirvesi’ne bir video mesajı ile katıldı."İnsanların; gayreti, çalışması ve azmiyle güzel bir dünya inşa etmeye muktedir olduğunu" dile getiren Emine Erdoğan, "Bu anlamda dünya, ektiklerimizi topladığımız, verimli bir toprak gibidir. İçinde çocuklarımızın yaşamasına razı olacağımız geleceğin dünyası, kadın eli değmeden kurulamaz" diye konuştu."Sanayi Devrimi'yle modern dünyanın, kadınları çalışan-üreten diye etiketlediğini, bu sistemin dışında kalanları ise atıl olduklarına inandırdığını" öne süren Erdoğan, "Üretimi, belli kalıplar içine sıkıştırarak, kadının hayatın içindeki emeğini, görünmez kıldı, özgüvenlerini elinden aldı. Kadınlarımız bir anlamda, adı konmamış bir tecrit yaşadılar. Tabii bu esnada anne olmak, nesil yetiştirmek, en büyük değer olan ailenin lokomotifi olmak önemsizleştirildi" dedi."İLK KEZ KATILMIYOR""Halbuki Anadolu kadınının, tarih boyunca üretmediği, çalışmadığı tek bir an olmamıştır" diyen Emine Erdoğan," Köklü medeniyet tarihimizde kadın, yaradılışının tüm cevherlerini, hem sosyal hem de ekonomik hayata katmıştır. Aynı zamanda evlat, kardeş, eş ve anne gibi hayatın içinden geçtiği tüm evrelerde mutlaka söz sahibi olmuştur. Toplumumuzun kendine has ruhu ve gücü, kadınlarımızın hem ev içinde hem de ev dışındaki emekleriyle kazanılmıştır. O nedenle kadınlarımızın toplumsal hayata ilk kez katılıyormuş algısı, medeniyet tarihimize büyük bir haksızlık olur" diye devam etti.'FITRATA UYGUN' MODELLER"Küresel akımlar ve sistemlerin, her şeyi ve herkesi tek tip hale getirmenin peşinde olduğunun" belirten Emine Erdoğan, şunları söyledi: "Ancak biz, Türk kadınının ezelden beri var olan gücünü yeni kazanıyormuş gibi lanse edemeyiz. Biz uzun zamandır basmakalıp modeller değil, kadının toplumsal hayata katılımını, onun fıtratını örselemeden artıran modeller peşindeyiz. Kadınların özel ve kamusal alandaki hayatlarını dengeli bir şekilde yürütebilmelerine imkan arıyoruz. Aslında bu çabanın sonuçları, bugün bu zirvede, sanattan spora, ticaretten gastronomiye kadar her alanda, büyük işler yapan kadınlarla, karşımızda duruyor." İHAHollanda'da kitabıençok satanlar listesindeki Lale Gül:Ölüm tehditleri yüzünden tek başıma sokağaçıkamıyorum
Hollanda'da kitabı en çok satanlar listesindeki Lale Gül: Ölüm tehditleri yüzünden tek başıma sokağa çıkamıyorum Amsterdam'ın "göçmen mahallesi" Bos en Lommer'da doğup büyüyen 23 yaşındaki yazar Lale Gül, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, aldığı ölüm tehditleri nedeniyle Hollanda'da en çok konuşulan isimlerden biri oldu. Koyu dindar bir ailede doğup büyüyen ve 17 yaşına kadar Kuran kurslarına devam eden Gül, üniversite eğitimi sırasında başörtüsünü çıkarıp, kendi istediği gibi bir yaşam seçmişti. /Archive/2021/3/8/164024158-hollandada-kitabi-en-cok-satanlar-listesindeki-lale-gul-olum-tehditleri-yuzunden-tek-basima-sokaga-cikamiyorum_1.jpgAmsterdam'ın, "göçmen mahallesi" Bos en Lommer'da doğup büyüyen 23 yaşındaki Lale Gül, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, aldığı ölüm tehditleri nedeniyle Hollanda'da en çok konuşulan isimlerden biri oldu.Koyu dindar bir ailede doğup büyüyen ve 17 yaşına kadar Kuran kurslarına devam eden Lale Gül, üniversite eğitimi sırasında başörtüsünü çıkarıp, istediği yaşamı seçti.Amsterdam Üniversitesi'nde Hollandaca eğitimi gören Gül, başından geçenleri ve yaşadığı değişim sürecini, "Yaşayacağım" (Ik ga leven) adlı romanında anlattı.Lale Gül, yaşadığı kültürel ortamı trajikomik bir dille yansıttı. Gül'ün kitabı, kısa sürede Hollanda'nın en çok satan kitaplar listesine girdi. Haftalardır da, en çok satan ilk 10 kitap arasında kalmaya devam ediyor.Ancak bu başarılı ilk roman, beklenilenin aksine Lale Gül'ü oldukça mutsuz etti. Başta, Hollanda'da İslami yönetimi savunan Birlik Partisi (Partij van de Eeenheid) lideri Arnold van Doorn olmak üzere çok sayıda kişi, 23 yaşındaki kadın yazarı hedef aldı.Aşırı sağcı Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders'in "sağ kolu" olarak politikaya başlayan ve daha sonra İslam'ı seçen eski polis van Doorn, Lale Gül'ü, "Kitabında Allah'ın konuşmasına izin vererek ailesinin hayatını mahvetmekle" suçladı. Bu nedenle, kadın yazarın Hollanda'daki İslam karşıtları tarafından övüldüğünü öne sürdü.Bu tartışmanın büyümesi üzerine Lale Gül'e sokakta ve sosyal medya üzerinden sayısız tehdit ve hakaretler gelmeye başladı. Yaşadığı mahalledeki Müslüman göçmenler ve ailesi için "yüz karası" olmakla suçlaman Gül, tehditler yüzünden tek başına sokağa çıkamaz oldu.AMSTERDAM BELEDİYE BAŞKANI: LALE, CESUR VE TAM DESTEĞİ HAK EDİYORAmsterdam polisi, tehditlerin çoğunun isimsiz hesaplardan geldiğini belirterek, kadın yazarın mümkün olduğunca evden çıkmamasını istedi. Amsterdam'ın Belediye Başkanı Femke Halsema, pazar günü Lale Gül ile görüştü.Femke Halsema, ailesiyle dini baskı ve özgür olma arzusu üzerine yaşadıklarını kaleme alan Gül'ün, tehditler nedeniyle büyük risk altında olduğunu olduğunu vurgulayarak, "Lale, cesur ve tam desteği hak ediyor. Amsterdam onunla gurur duyabilir" dedi.Gül, Hollandalı okur ve sosyal medya kullanıcılarından da yoğun destek görüyor. Ancak bütün bunlar, onun korku içinde yaşamasını önleyemiyor. Kitabın basılmasından sonra yaşananlar nedeniyle annesi hastalanmış. Ailesi ile ilişkileri iyice bozulmuş. Ailedeki tek desteğinin, kitabın içeriğine katılmasa da, erkek kardeşi olduğunu söylüyor.Babası, kendi sosyal çevresinde dışlanmış. İlk zamanlar Lale'ye kızsa da, şimdi kızının güvenliğini düşünüyor. Ama oldukça dindar bir kadın olan annesi hala ona kızgın.Hala ailesiyle aynı evde yaşayan Lale Gül, Hollanda medyasına, yemeğini evdekilerden ayrı yediğini, misafir geldiğinde ise 10 yaşındaki kız kardeşi ile paylaştığı odasından çıkmadığını anlatıyor.'BEN HİÇBİR ZAMAN DİNLE İLGİLİ KONUŞMADIM'Çok fazla öfke ve sözlü tacizle karşı karşıya olduğunu söyleyen Gül, geçen hafta evde tartışmanın büyümesi üzerine çantasını toplamış. Ama gidememiş. Bunun nedenini şöyle anlatıyor:"Çünkü ayrılırsam artık ailem olmayacak. Beni reddederler. Evden ancak bir Türk'le evlenirsem çıkabilirim. Ama bu kişi, benim gibi özgür düşünen biri olmalı."Konunun dini boyuta taşınmasına tepki gösteren kadın yazar, "Ben hiçbir zaman dinle ilgili konuşmadım. Ben kültürel bir konuyu ele aldım" diyor. Bu nedenle yayıncısına "artık İslam ile ilgili şeyler yazmayacağını" söylemiş.AD gazetesi köşe yazarlarından Özcan Akyol, "Lale Gül kariyerine son gerçekten son verirse, barbarlar kazanır" diye yazdı.Ölüm tehditleri nedeniyle erkek kardeşi olmadan sokağa çıkamayan 23 yaşındaki kadın yazar ise "Onun için söylemesi kolay. O bir kadın değil ve Bos en Lommer'da yaşamıyor" diyor. BBC TürkçeKocaeli'de vaiz eşini boğaraköldüren müezzine ağırlaştırılmışmüebbet hapis istemiyle dava açıldı
Kocaeli'de vaiz eşini boğarak öldüren müezzine ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı Kocaeli'nin İzmit ilçesinde boşanma aşamasındaki vaiz eşini boğarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı, müezzin Zülküf Güneş'in (41) 5 Eylül 2020'de boşanma aşamasındaki vaiz eşi Özlem Güneş'i (39) boğarak öldürmesiyle ilgili soruşturmayı tamamladı.Tutuklu sanık hakkında eşini kasten öldürdüğü gerekçesiyle hazırlanan iddianame, Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.İddianamede, sanık Zülküf Güneş'in ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istendi.Çiftin aralarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle 8-9 aydır ayrı yaşadıkları ve boşanma aşamasında oldukları belirtilen iddianamede, sanığın gündüz aracının tamir işleriyle uğraştığı, cuma namazının ardından oğlu, kızı ve eşiyle eve döndüğü bildirilerek, akşam çocukların uyumasının ardından çiftin film izlediği, 01.30 ila 02.00 sıralarında kahve içtikleri esnada Zülküf Güneş'in bilinmeyen nedenle çıkan tartışmada eşini boğarak öldürdüğü ifade edildi.'SALDIRI' SENARYOSUGüneş'in olayın ardından saat 05.00'e kadar eşinin cesedinin başında beklediği belirtilen iddianamede, intihar etmek amacıyla bıçakla sol el bileğini kestiği, intihar edemeyeceğini anlayınca bu kez haksız tahrik ve meşru müdafaa hükümlerinden faydalanmak amacıyla, maktulün bıçakla kendisine saldırdığı yönünde kafasında senaryo oluşturarak, inandırıcılığı sağlamak için bıçakla sol boyun bölgesine iki kesik attığı ve 112 Acil Servis'ten yardım istediği bildirildi.İNDİRİM YOKİddianamede otopsi işleminde Özlem Güneş'in boynundaki basıya bağlı "mekanik asfiksi" (oksijen yetersizliğinden ileri gelen boğulma) sonucu yaşamını yitirdiği kaydedilerek, sanığın herhangi bir pişmanlık belirtisi göstermemesi nedeniyle takdiri indirim de dahil cezasında herhangi bir indirim yapılmaması talep edildi.İzmit ilçesinde 5 Eylül 2020'de 28 Haziran Mahallesi Eski İstanbul Yolu Caddesi'ndeki evlerinde Özlem Güneş, tartıştığı eşi Zülküf Güneş tarafından boğulmuştu. Kavga sırasında eşi tarafından boynundan bıçakla yaralandığını ileri süren katil zanlısı, Kocaeli Üniversitesi Hastanesi'ndeki tedavisinin ardından tutuklanmıştı. AA