News - Haberler
İçiyorsam sebebi var!
İçiyorsam sebebi var! İstanbul Modern Sinema’nın artık gelenekselleşen Oscar’ın Yabancıları seçkisinde izlediğimiz “Another Round” Danimarkalı sinemacı Thomas Vinterberg’in imzasını taşıyor. Oscar’ın Uluslararası kategorisinde kısa listeye kalan film aynı zamanda Altın Küre’ye de aday oldu. “Another Round”un bir yerinde Mads Mikkelsen’in müthiş bir dans performansı var. Onun dans ve jimnastik geçmişini bilmeyenler için bir hayli hoş bir sürpriz elbette ama bilenler için de aslında öyle, zira bu bir ilk onun için. Sight & Sound dergisinin Mart sayısında kendisi ile yapılan bir söyleşide “Danimarka’da benim eski bir dansçı olduğumu herkes bilir ve nihayet işte bir filmde Mads Mikkelsen’in dans ettiği gün gelip çattı. Yani elbette kimse ‘Aman Tanrım, acaba ne zaman dans edecek?’ diyerek etrafta koşturmuyordu ama bu Amerikan ordusunda donanma pilotu olan bir adamın filmlerde sürekli zayıf karakterleri oynaması gibi bir şey” diyor. Filmdeki dansa gelince, belki dans sanatına dair çok fazla teorik bilgim yok ama iyi bir dansı ya da dansçıyı görünce de anlarım; Mikkelsen gerçekten iyi. Üstelik bunca yılın beklentisi ve daha önce de fiziksel yanını çok güçlü bir şekilde sergilediği oyunculuk performanslarını düşünecek olursanız, yabana atılmayacak denli etkileyici, güçlü bir sahne çıkmış ortaya./Archive/2021/2/25/171937627-round2.jpgİşin bir başka ilginç yanı daha var: Thomas Vinterberg ve Mads Mikkelsen’in 12 yıl arayla ikinci filmleri “Another Round” (orijinal adıyla “Druk” yani Sarhoş, ama İngilizce adını Bir Tur Daha diye çevirmek olası, yani birer kadeh daha içelim anlamında). Cannes Film Festivali’nde gösterilen ve Mikkelsen’e En İyi Erkek Oyuncu dalında ödül getiren “Hunt”’da çalıştığı okuldaki bir çocuk tarafından haksız bir taciz suçlamasına maruz kalan bir anaokulu öğretmenini canlandırıyordu. Şimdi yıllar sonra yine bir öğretmeni canlandırıyor, ama bu sefer hayattan bezmiş bir lise tarih öğretmenini. İki film arasında organik bir bağ yok elbette ama sanki yıllar önce anaokulundan ayrılıp öğretmenlik kariyerine başka bir seviyede devam eden ama burada da aradığını bulamamış bir adamın hikayesi gibi algılamak da çok manasız olmaz sanki. Hatta ilginç bir zihin alıştırması bile yapılabilir, eğer mecaliniz varsa. /Archive/2021/2/25/171937096-round3.jpgALKOLLE ŞAKA OLMUYORLise son sınıflara tarih dersine giren ama, yukarıda da yazdığım gibi, hayata dair hiçbir heyecanı kalmamış, öğrencileri tarafından bile ciddiye alınmayan, karısıyla arası belli ki bir süredir soğuk bir adam Martin (Mads Mikkelsen). Onunla benzer kaderi paylaşan ve her biri yine onun okulunda farklı branşlarda öğretmenlik yapan üç arkadaşıyla birlikte günün birinde bir deney yapmaya karar verirler ve günümüzün en popüler Danimarkalı psikiyatrlarından Finn Skårderud’un kandaki alkol miktarı belli bir seviyeye çıktığında kişinin hayat kalitesinin artacağına dair teorisini test etmek üzere gündüz saatlerinde alkol almaya başlarlar. İşlerin kontrolden çıkması, her birinin değişik şekillerde ve farklı ölçülerde darbe alan hayatlarının dönüşmesi sadece bir zaman meselesidir artık./Archive/2021/2/25/171938596-round4.jpgHer ne kadar bize yabancı olsalar da İskandinav ülkelerinin (anlaşılan özellikle de Danimarka’nın) alkolle çok da sağlıklı olmayan bir ilişkisi var. Kuzeye çıktıkça kasvetli bir atmosferin ve sık sık nefes aldırmayan soğuğun o coğrafyalarda yaşayanları depresyona ve alkole sürüklemesi çok da anlaşılmaz değil elbette, ama Vinterberg’in filminde de gördüğümüz gibi alkolün pek şakaya gelir yanı da yok. Yer yer bir hayli alkolü öven bir tarzı var hem Martin’in (Churchill’in ne kadar içmeyi seven biri olduğunu, ama mesela Hitler’in ağzına içki sürmediğini örnekliyor derste) hem de diğerlerinin. Film doğrudan doğruya ‘içkinin zararları’ başlığı altında ele alınacak bir hikaye de anlatmıyor bu arada, sadece Skårderud’un öne sürdüğü iddianın kontrol edilmesinin pek mümkün olmadığını savlıyor. Ama onun ötesinde başta Mikkelsen olmak üzere, çok sağlam oyunculuk performansları yer alıyor filmde. Hatta birkaç sahnede oyuncuların gerçekten zilzurna olana kadar içip öyle kamera karşısına geçtiklerine yemin bile edebilirim, ama ispatlayamam. /Archive/2021/2/25/171938252-round5.pngİÇMEK AMA NEDEN VE NASILVinterberg’in meselenin dramatik boyutunu çok fazla sündürüp açık bir duygu sömürüsüne girişmemesi önemli bir artı puan elbette. Hatta bir sahnede Yeltsin, Brejnev, Johnson gibi dünya liderlerinin sarhoş (ve bazılarını çok iyi hatırladığımız) komik görüntülerini de koyarak bir hayli eğlenmiş. Üstelik Churchill (“Asla kahvaltıdan önce içmem” demesiyle ünlüymüş), Hemingway, Roosevelt gibi isimlerin alkolle olan muhabbetlerini (ki buna bizim tarihimizden de kimi örnekler ekleyebiliriz) filmin alkole olan bakış açısını yansıtabilmek adına özellikle vurgulamış. Yoksa, sorun içki içmekte değil elbette, neden ve nasıl içtiğinde… Sonuçta içkiyi kestiğinizde sorunlar çözülmüyor, sorunları çözmek için gerçekten bir adım atabildiğinizde, alttaki mesele ile yüzleşebildiğinizde zaten içki de anlamını yitiriyor. Vinterberg’in ustalıkla çektiği, Mikkelsen ve diğerlerinin cesurca ve kendilerini tam anlamıyla adayarak oynadığı “Another Round”un asıl meselesi bu kanımca.FİLMİN NOTU: 8/10 Emrah KolukısaOyuncu Berkay Ateş’ten Tarkan itirafı
Oyuncu Berkay Ateş’ten Tarkan itirafı YouTube'da yayımlanan "İbrahim Selim ile Bu Gece" programına konuk olan oyuncu Berkay Ateş, Tarkan'la ilgili anılarını anlattı. Ateş, "Dört gün Tarkan'ın korumalığını yaptım ama Tarkan'ı hiç görmedim" dedi. /Archive/2021/2/25/172922231-ibrahim-selim-ile-bu-gece-berkay-ates-tarkan.jpgOyuncu Berkay Ateş, YouTube izleyiciyle buluşan "İbrahim Selim ile Bu Gece"nin bu haftaki konuğu oldu.Koyu bir Beşiktaş taraftarı olduğunu anlatan oyuncu, geçmişe dönüp baktığında hayatında bir pişmanlığı olmadığını ancak zaman zaman gençken ilgili olduğu futbola devam edip Beşiktaş’ta kaleci olarak sahaya çıkmak isteğinin aklına geldiğini ifade etti.Programın "Gözlerimin İçine Bak" bölümünde İbrahim Selim'in yönelttiği sorulara cevap veren oyuncu, "Hiç misafirliğe gittiğin bir evde bornozu havlu olarak kullandın mı?" sorusun, "Burada kullanmamış olan var mıdır ki? Herkes yapar bunu ama bunun da özel taktikleri var. Mesela direkt bornozu kullanmamalı, bornozun kol kısımlarının içine elinizi sokun orada kurulayın elinizi dışardan bakınca fark edilmiyor da" dedi./Archive/2021/2/25/172938434-berkay-ates.jpgOyunculuğun yanı sıra, oyun yazarlığı da yapan Ateş, oyunculuk ya da yazarlık arasında bir tercih yapması gerekse hangisinin ağır basacağı sorusuna ise şöyle yanıt verdi:"Hikayenin iyi olduğu yerde oynamanın keyfi bambaşka. Orada yaptığım işimin karşılığını bulduğumu hissediyorum. Böyle işler oyunculuğa sarılmama sebep oluyor. Yazmanın keyfi ise bambaşka, ancak yazabilmem için şartlarımın istediğim gibi oluşması gerekiyor. İzole bir ortama mutlaka ihtiyaç duyuyorum. Uyumak ile uyanmanın bir farkının kalmadığı zaman dilimlerinde daha verimli yazdığımı düşünüyorum."/Archive/2021/2/25/172955355-berkay-ates-tarkan.jpgEvindeki masasından yatağına, oturma takımından kitaplığına kadar pek çok eşyayı kendi eliyle yaptığını anlatan oyuncu, ilerde marangozluk üzerine küçük de olsa mutlaka bir dükkan açma isteğinden de bahsetti.Marangozluk işleriyle uğraşmanın kendisini çok rahatlattığını da itiraf eden Ateş, "Hele zımpara atmak nasıl sakinleştiriyor beni inanamazsınız" ifadelerini kullandı.'TARKAN'IN KORUMALIĞINI YAPTIM'Gençlik zamanlarında Tarkan'ın harbiye konserlerinde koruma olarak çalıştığını anlatan oyuncu, o günlere dair şunları söyledi:"Dört gün boyunca konserlerde Tarkan’ın korumalığını yaptım ama Tarkan’ı hiç görmedim. Konser alanında güvenlik olarak çalışıyordum alan alabildiğine kalabalık benim Tarkan’ı görebilme şansım bile yok, evinde oturanlar Tarkan’ı daha iyi görüyor ve duyuyordu bence." cumhuriyet.com.trTahkim Kurulu, Fenerbahçe'ye verilen para cezasınıonadı
Tahkim Kurulu, Fenerbahçe'ye verilen para cezasını onadı Tahkim Kurulu, Fenerbahçe'ye verilen 24 bin TL para cezasını onama kararı aldı. Türkiye Futbol Federasyon'undan (TFF) yapılan açıklamaya göre Tahkim Kurulu, Fenerbahçe'ye verilen 24 bin TL para cezasını onama kararı aldı. Kurul ayrıca Ankaragücü'nün Polonyalı futbolcusu Michal Pazdan'a verilen 2 resmi müsabakadan men cezasını da onadı. Kurulun aldığı kararlar şöyle: "- Beşiktaş Futbol Yatırımları San. Tic. A.Ş.'nin futbolcu Orkan Çınar ile arasındaki uyuşmazlığa ilişkin Uyuşmazlık Çözüm Kurulu'nun 05.12.2020 tarih ve E.2020/304 - K.2020/395 sayılı kararına itirazı incelendi. Yapılan müzakere neticesinde; Uyuşmazlık Çözüm Kurulu kararında usule ve esasa aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun reddi ile kararın onanmasına, oybirliği ile,- Denizli Spor Kulübü Derneği'nin futbolcu Sedat Şahintürk ile arasındaki uyuşmazlığa ilişkin Uyuşmazlık Çözüm Kurulu'nun 07.11.2020 tarih ve E.2020/248 - K.2020/318 sayılı kararına itirazı incelendi. Yapılan müzakere neticesinde; Uyuşmazlık Çözüm Kurulu kararında usule ve esasa aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun reddi ile kararın onanmasına, oybirliği ile,- Denizli Spor Kulübü Derneği'nin Aytemiz Alanya Spor Kulübü Derneği ile arasındaki uyuşmazlığa ilişkin Uyuşmazlık Çözüm Kurulu'nun 21.11.2020 tarih ve E.2020/261 - K.2020/361 sayılı kararına itirazı incelendi. Yapılan müzakere neticesinde; Uyuşmazlık Çözüm Kurulu kararında usule ve esasa aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun reddi ile kararın onanmasına, oybirliği ile,- Denizli Spor Kulübü Derneği ve futbolcu Yunus Teke'nin aralarındaki uyuşmazlığa ilişkin Uyuşmazlık Çözüm Kurulu'nun 05.12.2020 tarih ve E.2020/285 - K.2020/385 sayılı kararına tarafların itirazları incelendi. Yapılan müzakere neticesinde;- Davalının itirazının reddine,- Davacının itirazının kısmen kabulü ile; alacağa uygulanacak faiz başlangıç tarihinin 24.02.2020 tarihinden itibaren işletilerek; Uyuşmazlık Çözüm Kurulu kararının, faiz başlangıç tarihi yönünden düzeltilerek onanmasına,- İttifak Holding Konya Spor Kulübü'nün görevlisi Hüseyin Ekinci ile ilgili PFDK'nın 16.02.2021 tarihli E.2020-2021/683 K.2020-2021/850 sayılı kararına itirazı incelendi. Yapılan müzakere neticesinde;- İttifak Holding Konya Spor Kulübü'nün görevlisi Hüseyin Ekinci'nin akredite edilmediği hakem soyunma odası koridorunda bulunmasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle FDT'nin 46/1. maddesi 24.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına, hakem soyunma odası koridorlarında müsabaka hakemine yönelik sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle FDT'nin 39/2. maddesi uyarınca 3 ay hak mahrumiyeti cezası ile cezalandırılmasına, cezaların birleştirilmesi suretiyle İttifak Holding Konya Spor Kulübü'nün görevlisi Hüseyin Ekinci'nin toplam 3 ay hak mahrumiyeti ve 24.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmasında, sübut, hukuki niteleme ve cezanın tayini bakımından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun reddi ile cezanın onanmasına, oybirliği ile,- MKE Ankaragücü Spor Kulübü'nün futbolcusu Michal Pazdan ile ilgili PFDK'nın 18.02.2021 tarihli E.2020-2021/696 K.2020-2021/859 sayılı kararına itirazı incelendi. Yapılan müzakere neticesinde;- MKE Ankaragücü Spor Kulübü'nün futbolcusu Michal Pazdan'ın rakip takım futbolcusuna yönelik ciddi faulü nedeniyle FDT'nin 43. maddesi uyarınca 2 resmi müsabakadan men cezası ile cezalandırılmasında sübut, hukuki niteleme ve cezanın tayini bakımından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun reddi ile cezanın onanmasına, oybirliği ile,- Fenerbahçe Futbol A.Ş.'nin PFDK'nın 18.02.2021 tarihli E.2020-2021/691 K.2020-2021/865 sayılı kararına itirazı incelendi. Yapılan müzakere neticesinde;- Fenerbahçe Futbol A.Ş.'nin müsabaka sonrası futbolcularının Kulüp Televizyonuna takım otobüsünün bulunduğu park alanında röportaj vermelerinden dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle FDT'nin 46/1. maddesi uyarınca 24.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmasında sübut, hukuki niteleme ve cezanın tayini bakımından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun reddi ile cezanın onanmasına, oybirliği ile karar verilmiştir." DHARusya Dışişleri’nden dolar açıklaması
Rusya Dışişleri’nden dolar açıklaması Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, tüm işlemlerde doların rolünün azaltılması gerektiğini belirtti. Blomberg’e demeç veren Ryabkov, Rusya’nın tüm işlemlerde doların rolünü azaltması ve kendisini düşmanlıkların kaynağı haline gelen Amerikan ekonomik sisteminden uzaklaştırması gerektiğini belirtti.Ryabkov, “Kendimizi, sürekli düşmanlıkların zehirli kaynağı haline gelen ABD'nin finansal ve ekonomik sistemine olan bağımlılıktan korumamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.'İYİLEŞME GÖRMEYECEĞİZ'Sputnik’te yer alan habere göre, Rusya ile ABD arasındaki ilişkilerde gerginliğin giderek arttığına vurgu yapan Ryabkov, “Güven eksikliği bir yana, karşılıklı düşmanlık anlamında bile hiçbir zaman böyle bir şey olmamıştı. Duygular dizginlenemiyor, çok uzun bir süre daha iyileşme görmeyeceğiz” dedi. cumhuriyet.com.trAlmanya Cumhurbaşkanı, aşıseçmeyi "lüks bir sorun" olarak nitelendirdi
Almanya Cumhurbaşkanı, aşı seçmeyi "lüks bir sorun" olarak nitelendirdi Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Alman vatandaşlarını aşılar konusunda daha az seçici olmaya çağırarak, “Aşı yaptırmak için seçici olmak lüks bir sorundur” dedi. Almanya’nın farklı bölgelerinde halkla buluşma etkinlikleri kapsamında toplantılara katılan Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Bavyera eyaleti toplantısını salgın nedeniyle video konferans yöntemiyle gerçekleştirdi.Almanya’da salgından en çok etkilenen eyalet olan Bavyera’da yaşayanlarla yapılan görüşmede aşılar konusunda yaşanan tartışmalara değinen Cumhurbaşkanı Steinmeier, aşı konusunda Alman halkının seçici olmaması gerektiğini belirterek, "Avrupa Birliği tarafından onaylanan tüm aşılar etkilidir ve iyi neticeler alındığı ortaya çıkmıştır. Aşılardan birini veya diğerini kullanma konusundaki isteksizliğe şahsen çok az sempati duyuyorum. Aşı yaptırmak için seçici olmak lüks bir sorun” ifadelerini kullandı.“Almanya salgınla mücadelede henüz belirleyici bir dönüm noktasında bulunuyor. Modern bilim tarihinde bu kadar kısa sürede yeni bir virüse karşı aşı bulunmamıştır” dedi. İHAZirve Yayınevi davasının gizli tanığıİlkerÇınar, FETÖkumpasınınasıl kurduklarınıanlattı
Zirve Yayınevi davasının gizli tanığı İlker Çınar, FETÖ kumpasını nasıl kurduklarını anlattı FETÖ'nün talimatıyla, kendilerinden olmayan askerleri engellemek ve örgüt mensubu askerlerin önünü açmak için "İhbar mektupları" gönderilmesine ilişkin 10 sanık hakkında hazırlanan Zirve Yayınevi kumpas iddianamesi kabul edildi. FETÖ’nün Zirve Yayınevi davasındaki gizli tanığı İlker Çınar, TSK'ye nasıl kumpas kurduklarını tek tek itiraf etti. Kumpas sonucu 1,5 yıl hapis yatan emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un avukatı İlkay Sezer konuyla ilgili Cumhuriyet’e açıklamalarda bulundu. Zirve Yayınevi katliamı, kumpasların, cinayetlerin ve terör örgütünün iç içe geçtiği bir dava olarak tarihe geçti. Malatya’da, 18 Nisan 2007’de düzenlenen saldırıda, iş yerinde çalışan Alman Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel boğazları kesilerek öldürülmüştü. Gizli tanık ile dava “Ergenekon” soruşturması kapsamına alınmıştı.FETÖ'nün talimatıyla, kendilerinden olmayan askerleri engellemek ve örgüt mensubu askerlerin önünü açmak için "İhbar mektupları" gönderilmesine ilişkin 10 sanık hakkında hazırlanan kumpas iddianamesi ise dün kabul edildi.FETÖ KUMPASI OLDUĞUNU İTİRAF ETTİİddianamede yer alan en dikkat çeken isim ise FETÖ’nün davadaki gizli tanığı İlker Çınar’dı. Bir dönem papaz olan ardından Müslümanlığa geçen Çınar, emekli Albay Mehmet Ülger ve emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un da aralarında bulunduğu askerlere, firari FETÖ’cü savcı Zekeriya Öz’ün talimatıyla kumpas kurmuştu. Hurşit Tolon 1,5 yıl cezaevinde yatmıştı.Çınar, TSK’ye yönelik kumpası itiraf ederken, yalan beyanlarda bulunduğunu, Zekeriya Öz ve FETÖ’cü polislerin talimatlarını gerçekleştirdiğini söyledi./Archive/2021/2/25/164436537-53c759e261361f248cb0d8d7.jpg(Gizli tanık İlker Çınar)“AMAÇ BAŞINDAN BERİ ÇOK AÇIKTI”Orgeneral Hurşit Tolon’un avukatı İlkay Sezer konuyla ilgili Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, “Amaç başından beri çok açıktı, şu anda ihraç edilen savcı ve hakimler bu davayı örgütün menfaatleri doğrultusunda bir yere taşıdılar” dedi.Sezer, kumpasın ortaya çıktığını, askerlerin iftira ile hapse atıldığını söyledi ve “Kumpası kuran hakim ve savcılar da Yargıtay’da yargılanıyor. Şimdi bu iftiracılar yargılanacak. Bu yargılamaları da yakından takip edeceğiz” diye belirtti./Archive/2021/2/25/165324220-basliksiz-1.jpg(İlkay Sezer-Hurşit Tolon)ASKERLİKTEN FİRAR ETTİ PAPAZ OLDUŞimdi iddianamede yer alan Çınar’ın itiraflarına göz atalım.İddianamede, 27.10.202 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığı’na ifade veren İlker Çınar, eski bir asker olduğunu fakat mesleğini sevmeyip firar ettiğini ardından Kırklareli Askeri Cezaevi’nde 63 gün yattığını anlattı. 1995 yılında merakı sonucunda Hristiyan olduğunu söyleyen Çınar, İncil okuluna gittiğini, papazlık yapabilecek bir diploma aldığını belirtti.Çınar daha sonra, Tarsus’ta Amerikan misyoner Thomas Tofilon’un desteğiyle Uluslararası Protestan Kilisesi'ni kurduğunu ifade etti. Tofilon ise daha sonra Çınar’ın şikayetiyle tarihi eser kaçırdığı gerekçesiyle ceza aldı ve ABD’ye kaçtı.BEYANLARIN YALAN OLDUĞUNU SÖYLEDİ: “İŞKENCE ALTINDA VERDİM”Kumpasa giden yol ise buradan sonra başladı.Olayın ardından “Afaroz” edildiğini söyleyen Çınar, tekrar Müslüman olduğunu ardından Abdullah Atılgan adlı Jandarma İstihbaratı’nda görevli biriyle tanıştığını belirtti.Çınar’ın anlattıklarına göre, Abdullah Atılgan ve yanındakiler misyonerleri bulmak için devlet tarafından görevlendirilmiş kişilerdi.Çınar ifadesinin devamında, misyonerlik faaliyetleri ile ilgili “İstihbari çalışma" adı altında Mehmet Ülger, Haydar Yeşil, Abdullah Atılgan, Ruhi Abat adlı şahıslarla sık sık görüştüğünü anlattı. Çınar, görüşmeler sırasında kendisine Zirve Yayınevi davasında yer alacak numaralar verildiğini ifade etti.Zirve Yayınevi katliamıyla ilgili yalan beyanları üzerine itiraflarda bulunan Çınar şöyle devam etti:“Benim kesinlikle bu kişilerin Zirve Cinayeti ile ilgili olduklarına dair bilgi belgem bulunmamaktadır ve bu kişilerin cinayetle alakası olduğuna ilişkin vermiş olduğum tüm beyanlarım yalandır. Bana sormuş olduğunuz bana ait ifade tutanakları, duruşma tutanaklarındaki beyanlarımı FETÖ'nün elinde esir olmam nedeniyle işkence, darp ve cebir altında verdim. Ben kesinlikle Zirve Yayın evi cinayetinin kim tarafından nasıl işlendiği, kimlerin azmettirdiği konusunda herhangi bir bilgim yoktur.”“SİZ KİMSİNİZ” DİYE SORDU “BİZ DEVLETİZ” YANITI ALDIÇınar ifadesinin devamında, FETÖ’cü polis ve savcıların tehditle ifadesini imzalattığını iddia etti.Çınar, 2008 yılında silahlı kişiler tarafından, firari FETÖ’cü Adem Yavuz Arslan hakkında konuşmaması üzerine tehdit edildiğini öne sürdü.Çınar, yazılarının ve söylemlerinin Fehullahçıları rahatsız ettiğini, 2010 yılında Mersin’de 4 kişi tarafından dövüldüğünü belirtti. Çınar, kendisine saldıranların “Sen akıllanmayacaksın” dediğini, “Siz kimsiniz” diye sorduğunda ise “Biz devletiz” yanıtını aldığını anlattı.Çınar devamın şu çarpıcı ifadeyi verdi:“'Devletiz' demeleri nedeniyle kimi kime şikayet edeceğiz şeklinde düşündüm ve şikayetçi olmadım. Bu olaydan yaklaşın 10 gün sonra yine 2010 yılının Haziran ayı içerisinde bana vuran iki kişi ile araçta bulunan diğer iki kişiyi Tarsus ilçesi Büyük Park da gördüm. Bu şahısları görünce beni takip ettiklerini düşündüm. Bana ilk yumruk atan şahıs bana hitaben ‘Dersini aldın mı, devletle çalışacak mısın’ şeklinde söyledi. Ben de korkmam nedeniyle ‘Evet devletle çalışacağım’ şeklinde söyledim.”“TALİMATLARI” YERİNE GETİRDİİlker Çınar kendisini “Devlet” olarak tanıtan kişilerden flash bellek aldığını, belgeleri çıkarıp Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve Başbakanlığa verdiğini itiraf etti.ZEKERİYA ÖZ İLE BULUŞTUİlker Çınar, 20-24 Aralık 2010 tarihinde İstanbul TEM Şube’de ifadeye çağrıldığını ve burada FETÖ’cü polisler tarafından tehdit edildiğini söyledi.Çınar ifadede yaşananları ve Zekeriya Öz ile olan karşılaşmasını anlattığı satırlar iddianamede şöyle yer aldı:“İstanbul'a otobüsle gittim. Esenler Otogarı'nda beni Nejat Aksu isimli polis memuru beni karşıladı. Daha sonra beni otogardan alarak hiç bir şey konuşmadan Vatan Caddesi'nde yer alan emniyet binasına götürdü. Emniyet binasında Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne girdik. Burada Polis Memuru Nejat Aksu bizi 'Komiserim' diye hitap ettiği ve sonradan komiser olduğunu öğrendiğim Hüseyin Özkan isimli kişinin yanına götürdü ve Hüseyin Özkan ile görüşmeye başladım. Burada Hüseyin Özkan bana hitaben 'Sen Ergenekon davasında şüphelisin, Zirve Yayın Evi cinayeti davasında şüphelisin, bununla ilgili ifade vereceksin' şeklinde söyledi. Ben de bunun üzerine Hüseyin Özkan'a hitaben 'Ben Fetullahçıların açmış olduğu kumpas davalarına bir cevap vermem' şeklinde söyledim.‘BİZ SENİ KONUŞTURMASINI BİLİRİZ’Bunun üzerine Hüseyin Özkan isimli şahıs bana hitaben ‘Biz konuşturmasını biliriz’ şeklinde söyledi ve bana tokat attı. Daha sonra bana hitaben ’Senin kurtuluşun yok, ya konuşursun ya konuştururuz, ya da dediğimizi yaparsın ve ölmezsin yaşarsın’ şeklinde söyledi. Ben Hüseyin Özkan ile konuşmaya devam ederken odada Nejat Aksu’da vardı ve akabinde odaya Hüseyin Özkan’ın 'Müdürüm' diye hitap ettiği Oğuzhan Ceylan geldi. Oğuzhan Ceylan isimli şahıs bana hitaben 'Sen konuşmasan da olur, dediklerimizi yap, akıllı ol' şeklinde söyledi. Daha sonra bulunduğumuz odanın yanında bulunan Kazım Aksoy diye hatırladığım ve TEM Şube Müdürü olan kişinin odasına götürdüler. Buraya gittiğimde Kazım Aksoy'un masasında Zekeriya Öz oturuyordu. Kazım Aksoy da ayakta bekliyordu. Bu odaya benimle birlikte Oğuzhan Ceylan, Nejat Aksu ve Hüseyin Özkan da geldi. Bu esnada Zekeriya Öz bana hitaben ‘Gel gel' diyerek karşısında durmamı istedi.Karşısında durduktan sonra bana hitaben ‘Sen kendini kurtaramazsın, ben seni bir şekilde zaten alacaktım, bak bu şekilde geldin, biz devletin kendisiyiz, bu pisliklerden kurtulacağız, bu memurların yazacakları, çizecekleri şeyleri imzalayacaksın' şeklinde söyledi. Bunları söyledikten sonra beni Zekeriya Öz'ün odasından aldılar ve yan odaya geçirdiler. Yan odaya geçtikten sonra biri çay getirdi. Bu kişinin adını soyadını bilmiyorum. Çaycı mıdır polis mi ondan emin değilim. Ancak bu çay getiren şahıs bana hitaben ‘Bak kardeş, kendini kurtaramazsın, bu adamlar ne diyorsa he de geç git, bunlar canını yakar’ şeklinde söyledi. Çaycı gelip bu lafları söylediğinde çaycı ve benim dışımda odada kimse yoktu. Çaycı gittikten sonra odaya Hüseyin Özkan geldi ve bana hitaben 'Senin ifadeni alacağız, senin konuşmana gerek yok, hepsi hazır zaten’ şeklinde söyledi ... Hüseyin Özkan bana hitaben '’Senin ifadeni alacağız, senin konuşmana gerek yok, hepsi hazır zaten’ şeklinde söylemesi üzerine ben de görmüş olduğum cebir, şiddet ve darp olayından dolayı korkarak ne derlerse yapmaya karar verdim. Benim ne söylerlerse yapacağımı beyan ettiğim hususu Zekeriya Öz'e bildirilmiş. Zekeriya Öz tekrardan beni Kazım Aksoy’un odasına çağırdı. Hüseyin Özkan beni Kazım Aksoy’un odasına götürdüğünde odada Kazım Aksoy, Zekeriya Öz, Oğuzhan Ceylan ve Kenan isimli şahıs vardı. Kenan isimli şahsın polis olduğunu düşünüyorum. Kenan uzun boylu ve sarışındı. Bu şahsı görsem teşhis ederim. Zekeriya Öz'ün yanına gittiğimde bana hitaben sert bir üslupla ‘Bundan sonra seninle ilgilenecek olan Kenan, bütün irtibatlarını Kenan’la sağlayacaksın’ şeklinde söyledi. Daha sonra Hüseyin Özkan ve Kenan isimli şahısla birlikte tekrardan yan odaya geçtim. Bu odada bana hazırlanmış bir ifade.” Furkan KarabayAltının kilogramıne kadar oldu?
Altının kilogramı ne kadar oldu? Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası'nda (KMKTP) standart altının kilogramı 417 bin 200 liraya yükseldi. /Archive/2021/2/25/165720592-kilo-altin.jpgAltın piyasasında, en düşük 414 bin 300 lirayı, en yüksek ise 417 bin 200 lirayı gören standart altının kilogram fiyatı, günü önceki kapanışa göre yüzde 0,1 artışla 417 bin 200 liradan tamamladı.KMKTP'de, altında gerçekleşen toplam işlem hacmi 1 milyar 75 milyon 240 bin 355,64 lira, işlem miktarı ise 2.611,12 kilogram oldu.Tüm metallerdeki toplam işlem hacmi ise 1 milyar 79 milyon 536 bin 198,04 lira oldu.Altın borsasında bugün en fazla işlem gerçekleştiren kurumlar Kuveyt Türk Katılım Bankası, Vakıf Katılım Bankası, İstanbul Altın Rafinerisi, NMGlobal Kıymetli Madenler, Yapı Kredi Bankası şeklinde sıralandı.Bugünkü işlemlere ilişkin veriler şöyle: /Archive/2021/2/25/165735748-25.png cumhuriyet.com.trArka Sokaklar kadrosunaüçyeni isim
Arka Sokaklar kadrosuna üç yeni isim Arka Sokaklar dizisinin kadrosuna üç yeni isim katıldı. Dizide Yılan Hikayesi dizisiyle hafızalara kazınan Neriman Uğur konuk oyuncu olarak dahil olacak. 15 yıldır ekranlara gelen Arka Sokaklar dizisine üç yeni isim daha katıldı.Dizinin bu Cuma (26 Şubat) ekrana gelecek olan 579’uncu bölümünde Emre Fakıoğlu ve Şekip Taşpınar izleyicisi karşısına çıkacak. Genç oyuncu Emre Fakıoğlu, Halis karakterine Şekip Taşpınar ise Medar karakterine hayat verecek.Ünlü oyuncu Neriman Uğur ise Nevbahar Pamiroğlu karakteriyle 581’inci bölümde misafir oyuncu olarak diziye dahil olacak./Archive/2021/2/25/165056784-0-tgxb.jfif cumhuriyet.com.trKripto ve dijital para piyasasındaşikayetler büyüyor
Kripto ve dijital para piyasasında şikayetler büyüyor Kripto ve dijital para piyasasında şikayetler büyüyor. Bu paralarla ilgili 2020’de en çok şikayet edilen ay nisan olurken, 2021’in ikinci ve beşinci haftasında şikayetler arttı. Şikayetvar’a göre, kripto-sanal-dijital para borsasıyla ilgili şikayet artış oranı yüzde 912 oldu. /Archive/2021/2/25/165027268-kripto-para-ethereum.jpgŞikayetvar’a göre, kripto-sanal-dijital para borsasıyla ilgili şikayet artış oranı yüzde 912 oldu. Transfer işlemlerinin yavaş olması ve hesap kapatma işleminin yapılamaması öne çıktı. Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapılan araştırmaya göre, nüfusa oranla en çok kripto para kullanan ülkeler arasında yüzde 16 ile dünyada 4’ncü, Avrupa’da ise ilk sırada yer alan Türkiye’de konuyla ilgili şikayet artışı da zirve yaptı. Bu durum Şikayetvar verilerine de yansıdı. Şikayetvar verilerine göre kripto-sanal-dijital para borsasıyla ilgili 2018’de 2 bin 40, 2019’da 734, 2020’de 7 bin 425 şikayet geldi. Bu yatırım aracıyla ilgili 2019 -2020 verilerini karşılaştıran Şikayetvar’a göre, kripto-sanal-dijital para borsasıyla ilgili şikayet artış oranı yüzde 912 oldu. Kripto paralarla ilgili 2020’de en çok şikayet edilen ay nisan olurken, 2021’in ikinci ve beşinci haftasında şikayetler zirve yaptı.HAFTALIK ORTALAMA ŞİKAYET SAYISI 10562021’in şubat ayıyla 2020’nin aynı dönemi karşılaştırıldığında kripto parayla ilgili şikayet arttı. Şikayetvar verilerine göre bu yatırım aracına dair geçtiğimiz yıl, haftada ortalama 139 şikayet gelirken, 2021’de haftalık ortalama şikayet sayısı 1056’lara ulaştı. ŞİKAYETLERDEN ÖRNEKLER ŞÖYLE:AYNI TUTARDAKİ İŞLEME FARKLI KESİNTİLER UYGULANDI Aynı gün yaptığım alış-satış işlemlerinden yüksek komisyon ücretleri alındı. Aynı kripto para birimiyle aynı gün içinde aynı tutarda alış-satış işlemi yapıyorum. Bir işlemden 4 lira alırken diğerinden 8 lira komisyon kesiyor. Kafasına göre farklı farklı kesintiler yapılmış.ONAY KODU GELMİYORPara çekim işlemim sırasında telefonuma onay kodu gelmiyor. Dolayısıyla para çekme işlemimi gerçekleştiremiyorum. Mail yazarak sorunumu ifade ettim ancak geri dönüş alamadım.PARA ÇEKMEDEKİ GECİKME İNSANI KORKUTUYOR Kripto para alım satım uygulamasından para çek komutu verdim acil paraya ihtiyacım var ama işlem onaylanmıyor. Para yatırırken maksimum 2 dakikada işlem gerçekleşirken para çekmede böyle problem olmamalı hem güven sarsıyor hem insan korkuyor.Çektiğim kripto param onaylandı olarak gözükmesine rağmen param hala yatmadı. Saatlerdir bekliyorum. Param nereye gitti nasıl bir uygulama desteğe yazdım hala cevap yok hak mı yiyorsunuz anlamadım. Alırken hemen alıyorsunuz verirken niye vermiyorsunuz?KRİPTO PARAMI SATAMIYORUM Uygulamadan belli bir miktar kripto para aldım. Ancak aldığım kripto paranın üstünde hiçbir emir/engel vesaire olmamasına rağmen satamıyorum.BORSA YÜKSELİNCE SİSTEMİ KAPATIYORLAR Borsanın yükseldiği anda sistemlerini kapatıp işlem yapılmasını izin vermeyen firma beni çok büyük zarara uğrattı. Lütfen artık biri bunlara bir dur desin. Ben ve benim gibi birçok insan mağdur olduk!Ne zaman kripto para piyasası hareketlense sistemi hemen kapatıyorsunuz. Orada tüketicilerin binlerce TL parasını riske atıyorlar. Bu sistemi kapatmaya katiyen hakkınız yok.Yüklenen coinin en tepesindeyken site erişime engellenerek müdahale etmemiz engelliyor. Burada usulsüzlük açık. Konuyla ilgili desteğinizi bekliyorum.10 BİN DOLARLIK YATIRIMIM GÖRÜNMÜYOR Hesabımdaki hiçbir kripto para gözükmüyor, hiçbir şekilde iletişime geçemedim. 10 bin dolarlık yatırımım vardı. Hiçbir şey gözükmüyor bunun sebebi nedir? Bu kadar sağlam bir sitede ilk defa böyle bir sorun yaşıyorum. Kripto para alım satımı yapıyorum. Kaç defa denedim ve gözlemledim. Ben kripto parayı almadan önce hızlı hızlı artıyor, ama ne tesadüftür ki her alımdan sonra bu yükselmeler duruyor ya da hızlıca düşüyor. Bunun tesadüf olmadığını düşünüyorum.Kaynak: Odatv.com cumhuriyet.com.trEnis Berberoğlu'nun fezlekeye itirazının reddineüst mahkemeden de ret
Enis Berberoğlu'nun fezlekeye itirazının reddine üst mahkemeden de ret CHP'li Enis Berberoğlu, dokunulmazlığının kaldırılması için hazırlanan fezlekenin yeniden düzenlenmesi talebinin reddedilmesine yaptığı itiraz üst mahkemece reddedildi. İtirazı değerlendiren İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce oy birliğiyle alınan kararda, "İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin hazırlamış olduğu fezlekede iddianameye, daha önce yapılan yargılamadaki safahate ve Anayasa Mahkemesinin kararına yer verildiği, fezlekenin iddianamede anlatılan eylem üzerinden değerlendirileceği anlaşıldığından, bu itibarla İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 11 Şubat 2021 tarihli ek kararında gösterilen gerekçelerin usul ve yasaya uygun olduğu" kaydedildi. Kararda, bu nedenle Enis Berberoğlu'nun avukatlarının itirazlarının reddedildiği belirtildi. OLAYIN GEÇMİŞİİstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, AYM kararları doğrultusunda Berberoğlu'nun yeniden yargılanması ve infazın durdurulmasına karar verilerek dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke hazırlayarak 9 Şubat'ta Adalet Bakanlığı'na göndermişti. Ancak Enis Berberoğlu'nun avukatları 11 Şubat'ta, fezlekede üç ayrı suça yer verildiğini, Berberoğlu'nun sadece Yargıtayca onanmış olan Türk Ceza Kanunu'nun 329. maddesi uyarınca "Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama" kapsamında yargılanabileceği gerekçesiyle yeniden fezleke düzenlenmesini talebiyle itirazda bulunmuştu. İtirazı değerlendiren mahkeme ise bu talebi 12 Şubat'ta "düzeltilecek bir husus bulunmadığı" gerekçesiyle oybirliğiyle reddetmişti. Enis Berberoğlu'nun avukatları Yiğit Acar ve Murat Ergün, üst mahkeme olan İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere itirazda bulunmuştu. İtiraz dilekçesinde, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince düzenlenen 9 Şubat tarihli fezlekenin yeniden düzenlenmesine ilişkin ret kararının kaldırılması ve yeniden fezleke düzenlenmesi talep edilmişti. (DHA)Muzafferİlhan Erdost,ölümünün birinci yılında unutulmadı
Muzaffer İlhan Erdost, ölümünün birinci yılında unutulmadı Sol Yayınları’nın kurucusu ve 12 Eylül darbesi sonrası Mamak Cezaevi’nde gözaltında dövülerek öldürülen Onur Yayınları’nın sahibi İlhan Erdost’un ağabeyi olan şair, yazar ve insan hakları savunucusu Muzaffer İlhan Erdost, ölümünün birinci yılında unutulmadı. /Archive/2021/2/25/162804967-794b4691-d99b-4bbc-b346-7bcad5f72394.jpgErdost’un ailesi, yakınları ve sevenleri, Erdost’u gömütü başında andı. Anmaya, Erdost’un kızı Suları Erdost, İlhan Erdost’un kızları Türküler Erdost ve Alaz Erdost, yazar Oğuz Gemalmaz, fotoğraf sanatçısı Mehmet Özer, şair Murat Koçak, şair Çetin Öngen, yazar Ayşe Kaygusuz Şimşek ve gazetemiz yazarı Işık Kansu katıldı. Türküler Erdost, yazar Ali Ekber Ataş’ın anmaya gönderdiği mesajı okudu. Ataş, mesajında, “Muzaffer İlhan Erdost, toplumcu yazın ve düşün dünyamızda marksist kültürü yaratmıştır. Deyimin tam karşılığı şu olsa gerek: Tek başına bir okul, ki yüreğimdeki akıldır Muzaffer Abi” ifadelerini kullandı. Türküler Erdost, Ataş’ın mesajının ardından Erdost için yazdığı “Canım amcam” şiirini, Alaz Erdost da Muzaffer İlhan Erdost’un yaşamını yitirmesinin hemen ardından kaleme aldığı yazıyı okudu.‘Adı her santimetrekareye yazıldı’Şair Mehmet Özer ise Kovid-19 sürecinde dışarı çıkmadığını belirterek, “Bugün buraya gelmeseydim kendimi yaşayan ölü diye hissederdim. Siz bilmezsiniz ama o bana kitap verdiğinde arasına para da koyardı. Üniversite öğrencisi olduğum yıllarda zaman zaman harçlık verirdi. Bana hissettirdiği babalık duygusuydu. Ne zaman ölür bir insan? Adı unutulduğunda ölür. Adı bizim kişisel hayatlarımızdan başlayarak bu toprağın her santimetrekaresine yazılmıştır. Bu da sonsuzluk dediğimiz insanlığın aradığı ölümsüzlük duygusudur” dedi. Özer de konuşmasının ardından Erdost için bir şiir okudu. Şair Murat Koçak da Erdost için bir şiir okuyarak, “Öz babamdan öteydi Muzaffer abi. Herkesin deli dediği adama o güvercin derdi. İyiki ömrümde olmuş” ifadelerini kullandı. Yazarımız Kansu da Erdost için ''Her alanda birçok insana rehberlik yaptı. Erdost, sonsuzluk yıldızımızdır'' ifadelerini kullandı. Son sözü alan Erdost’un kızı Suları Erdost, babasının dolabına özenli bir şekilde konulmuş bir yazı bulduğunu söyleyerek, babasının kendi ölümüne ilişkin yazdığı yazıyı okudu:“Sorarlarsa dersin ki Muzaffer içinGeldi yaptıYaptı bozduBozdu yaptıKalktı gitti”/Archive/2021/2/25/162823967-118a2c3b-316a-47de-82ef-a700e4dcf370.jpg cumhuriyet.com.tr