News - Haberler
Muzafferİlhan Erdost,ölümünün birinci yılında unutulmadı
Muzaffer İlhan Erdost, ölümünün birinci yılında unutulmadı Sol Yayınları’nın kurucusu ve 12 Eylül darbesi sonrası Mamak Cezaevi’nde gözaltında dövülerek öldürülen Onur Yayınları’nın sahibi İlhan Erdost’un ağabeyi olan şair, yazar ve insan hakları savunucusu Muzaffer İlhan Erdost, ölümünün birinci yılında unutulmadı. /Archive/2021/2/25/162804967-794b4691-d99b-4bbc-b346-7bcad5f72394.jpgErdost’un ailesi, yakınları ve sevenleri, Erdost’u gömütü başında andı. Anmaya, Erdost’un kızı Suları Erdost, İlhan Erdost’un kızları Türküler Erdost ve Alaz Erdost, yazar Oğuz Gemalmaz, fotoğraf sanatçısı Mehmet Özer, şair Murat Koçak, şair Çetin Öngen, yazar Ayşe Kaygusuz Şimşek ve gazetemiz yazarı Işık Kansu katıldı. Türküler Erdost, yazar Ali Ekber Ataş’ın anmaya gönderdiği mesajı okudu. Ataş, mesajında, “Muzaffer İlhan Erdost, toplumcu yazın ve düşün dünyamızda marksist kültürü yaratmıştır. Deyimin tam karşılığı şu olsa gerek: Tek başına bir okul, ki yüreğimdeki akıldır Muzaffer Abi” ifadelerini kullandı. Türküler Erdost, Ataş’ın mesajının ardından Erdost için yazdığı “Canım amcam” şiirini, Alaz Erdost da Muzaffer İlhan Erdost’un yaşamını yitirmesinin hemen ardından kaleme aldığı yazıyı okudu.‘Adı her santimetrekareye yazıldı’Şair Mehmet Özer ise Kovid-19 sürecinde dışarı çıkmadığını belirterek, “Bugün buraya gelmeseydim kendimi yaşayan ölü diye hissederdim. Siz bilmezsiniz ama o bana kitap verdiğinde arasına para da koyardı. Üniversite öğrencisi olduğum yıllarda zaman zaman harçlık verirdi. Bana hissettirdiği babalık duygusuydu. Ne zaman ölür bir insan? Adı unutulduğunda ölür. Adı bizim kişisel hayatlarımızdan başlayarak bu toprağın her santimetrekaresine yazılmıştır. Bu da sonsuzluk dediğimiz insanlığın aradığı ölümsüzlük duygusudur” dedi. Özer de konuşmasının ardından Erdost için bir şiir okudu. Şair Murat Koçak da Erdost için bir şiir okuyarak, “Öz babamdan öteydi Muzaffer abi. Herkesin deli dediği adama o güvercin derdi. İyiki ömrümde olmuş” ifadelerini kullandı. Yazarımız Kansu da Erdost için ''Her alanda birçok insana rehberlik yaptı. Erdost, sonsuzluk yıldızımızdır'' ifadelerini kullandı. Son sözü alan Erdost’un kızı Suları Erdost, babasının dolabına özenli bir şekilde konulmuş bir yazı bulduğunu söyleyerek, babasının kendi ölümüne ilişkin yazdığı yazıyı okudu:“Sorarlarsa dersin ki Muzaffer içinGeldi yaptıYaptı bozduBozdu yaptıKalktı gitti”/Archive/2021/2/25/162823967-118a2c3b-316a-47de-82ef-a700e4dcf370.jpg cumhuriyet.com.trMurat Yetkin: AK Parti ilk defa savunma pozisyonuna geçiyor
Murat Yetkin: AK Parti ilk defa savunma pozisyonuna geçiyor Gazeteci Murat Yetkin, AKP iktidarının ve Erdoğan'ın son dönemde izlediği politik duruşu "savunmaya geçiş" olarak değerlendirerek, "AK Parti ilk defa savunma pozisyonuna geçiyor" ifadelerini kullandı. Gazeteci Murat Yetkin, Yetkin Report'ta yayımlanan yazısında, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'nin iktidara geldiğinden beri ilk kez savunma pozisyonuna çekildiğini yazdı. Yetkin bu iddiasına örnek olarak ise, İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak'ın görev değişimi, Sağlık Bakanı'nın özür dilemesi, muhalefetin “128 milyar dolar nerede?” sorularına yönelik cevaplama çabaları, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın “Reform geliyor" açıklaması ve Gara oprasyonu konusunda savunmaya geçilmesini gösterdi. "İKİ YIL SONRA HATAYI KABUL ETMİŞ OLDU"Yetkin'e göre, AKP İstabul İl Başkanı değişimiyle Erdoğan 2019 seçim yenilgisinden iki yıl sonra hatayı kabul etmiş oldu. Yetkin yazısında bu görüşünü şöyle açıkladı:"İkinci boyut ise Erdoğan’ın seçim üzerinden iki yıl geçtikten sonra nihayet İstanbul’da Parti teşkilatının hatalı olduğunu kabul etmiş olmasıydı. Bu değişim, 94 hatırlatmasının da gösterdiği gibi, aslında bir savunma önlemiydi. Ve AK Partinin kuruluşundan yirmi, iktidarından 19 yıl sonra ilk defa savunma pozisyonuna geçtiğinin işaretlerinden biriydi."Diğer örnekleri de sıralayan Yetkin şunları kaydetti:"Aynı gün, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türk siyasetinde ender görülen bir özeleştiriyle, 21 Şubat’ta İstanbul, Fatih Camiinde Muhammed Emin Saraç’ın binlerce kişinin katılımıyla yapılan cenaze törenine katılmasının hata olduğunu söyledi. Kovit salgını önlemler orada da hiçe sayılmıştı; Erdoğan kadar o da topluma örnek olması gereken kişilerdendi."TABANA HER ŞEYİN KONTROL ALTINDA OLDUĞUNU VURGULAMAK İÇİN Mİ?"Haydi bu özeleştiriyi tam olarak savunma pozisyonuna geçiş saymayalım, siyasi etik gereği sayalım. Ancak yine aynı gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ısrarlı “128 milyar dolar nerede?” soruları üzerine, miktar vermeden, devlet kasasından doları dizginlemek için döviz harcandığını söyledi. CHP sözcüsü Faik Öztrak “Nihayet harcadığını kabul etti. Şimdi kime ve kaç liradan satıldığını açıklamalı” diye üsteliyor.Çünkü Erdoğan’ın açıklamak zorunda kaldığı harcama, bir yandan faizi yüzde 7-8 düzeyinde tutarken, diğer yandan 1 ABD dolarının 7 lirayı aşmaması için yapılmıştı. Ama bu politika tutmamış, dolar Albayrak’ın kabineden ayrıldığı sırada 8,5 lirayı geçmişti. Merkez Bankası faizi yüzde 17’ye yükseltince 7 liranın altına düştü. Erdoğan, “başarılıydı ama damat diye hedef oldu” mealinde konuşunca dolar yeniden 7 liranın üstüne çıktı. Tabii bir de “kabineye dönebilir” söylentileri çıkınca.Erdoğan neden mesele damadı olunca savunma pozisyonuna geçme ihtiyacı hissetti? AK Parti Kongresi öncesinde tabana her şeyin kontrol altında olduğunu vurgulamak için olabilir mi? Oysa daha önce defalarca yaptığı gibi aldırmayıp geçiştirseydi, şimdi hem yabancı yatırımcının “Albayrak mı? Acaba, reform diye kandırıldık mı?” tereddüdüne yol açmayacak, hem de CHP’nin tezini haklı çıkarmış olmayacaktı.Bu gelişmenin hemen ardından Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın “Reformları Cumhurbaşkanı Mart’ın ikinci haftası açıklayacak” demesi savunma pozisyonuna geçiş değil midir?"ERDOĞAN GARA KONUSUNDA DA SAVUNMA POZİSYONUNA GEÇTİ"Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun harekât üzerine sorduğu 5 soruya da “Sorumlusu Erdoğan’dır” suçlamasına da çok kızdı. “Üstüme yıkmaya çalışıyor” dedi. Konu birden HDP milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması meselesine döndü. Ama Erdoğan Gara konusunda da savunma pozisyonuna geçmiş durumda. Çünkü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistem, her halükârda bütün yürütme sorumluluğunu Cumhurbaşkanına veriyor." cumhuriyet.com.trAzerbaycan CumhurbaşkanıAliyev'den Ermenistan açıklaması
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'den Ermenistan açıklaması Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan'da ordunun ülkenin Başbakanı Nikol Paşinyan'ın istifasını istemesi üzerine yaşanan olaylara ilişkin açıklamada bulundu. Aliyev, "Ermenistan hiçbir zaman bu kadar acınası durumda olmamıştı" dedi. Aliyev, Ermenistan'da yaşananlara ilişkin açıklamada bulundu. Aliyev, Ermenistan'da ise kriz yaşandığını belirterek, "Ermenistan hiçbir zaman bu kadar acınası durumda olmamıştı" dedi. "Ermenistan hiçbir zaman bu kadar acınası durumda olmamıştı. Onları bu duruma sokan liderleridir, hem ülkeyi 20 yıl yöneten Koçaryan-Sarkisyan rejimi hem de onlardan sonra gelen yönetim" diye konuşan Aliyev, Ermenistan'da iç karışıklıkların, toplu tutuklanmaların yaşandığını hatırlattı.Aliyev, şunları söyledi:"Ama nedense demokrasiden bahseden bazı devletler ve sivil toplum kuruluşları buna göz yumuyor. Ermenistan'daki muhalefet her gün baskı görüyor, tutuklanıyor ve öldürülüyor ama kimse tepki vermiyor. Bu neyi gösteriyor? 30 yıllık tarih, bu zaferi sadece Ermenistan karşısında kazanmadığımızı bir kez daha gösteriyor. Örgütlü ve güçlü çevreler bize karşı birleşmişti ve topraklarımızı sonsuza kadar işgal altında tutmak istiyordu. Ermenistan sadece bir araçtı. Biz bu sinsi politikayı yerle bir ettik ve adaleti yeniden tesis ettik." AACHP'liÖzkoç, TBMM'de Erdoğan'ın 'yayınlayacağım' dediği videosunu izletti
CHP'li Özkoç, TBMM'de Erdoğan'ın 'yayınlayacağım' dediği videosunu izletti CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, dün izleteceğini söylediği; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın terör örgütü ile ilgili geçmiş açıklamalarını gösteren videolar eşliğinde bugün TBMM’de basın toplantısı yaptı. Özkoç, Erdoğan’a Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Amerika ile ne pazarlık yaptığını ve PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile masaya oturup oturmadığını sordu. Özkoç, “Yeter artık! Türkiye, tahammül edemiyor… Bu acıyı, asla unutmayacağız” dedi. CHP Grup Başkanvekili Özkoç’un, TBMM’de düzenlediği basın toplantısından öne çıkanlar şöyle:‘SİYASET DÜRÜSTLÜK İSTİYOR’Siyaset; samimiyet, dürüstlük, ciddiyet istiyor. Çünkü bizim yaptığımız görev yasaları çıkarmak, devleti yönetmek. Kimin çıkarları için? Milletin çıkarları için. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, kendisini haklı çıkaracağını düşündüğü görüntüler yayınladı. Karşılığı oldu mu? Hayır olmadı. ‘Gerçek görüntüleri ben yayınlayacağım’ dedim. ‘AMERİKA İLE NE PAZARLIK YAPTIN?’Biz her şeyi açık ve net şekilde ispat etmeye hazırız. Gerçek konuşmalar bunlar. ‘Diyarbakır BOP’ta yıldız olmalı’ BOP dediği Büyük Orta Doğu Projesi. Büyük Orta Doğu Projesi dediği Arap Baharı. Arap Baharı dediği Ortadoğu’da Müslüman kardeşlerimizin, Amerikan emperyalizminin 3 milyon 750 bin kişinin öldürülmesi. Kadınlara tecavüz edilmesi. Müslümanların üst üste çıplak resimlerinin çekip dünyaya dağıtılması. Recep Tayyip Erdoğan, ‘bunun eş başkanı benim’ diyor. ‘Diyarbakır merkez olacaktır’ diyor. Ne pazarlık yaptı Amerikan emperyalizmi ile? Hangi pazarlıklar neticesinde, nasıl bir düzen olacak ki Diyarbakır merkez haline gelecek?‘ÖCALAN İLE MASAYA OTURDUN MU OTURMADIN MI?’‘Ne Kandil ile ne Öcalan ile görüşme yapmadım’ Sen diyorsun ki, ‘Ben bakanlarımı Kılıçdaroğlu’na gönderdim’ Kim gönderdi? Sen. Muhatabı sensin. Sen gönderince bakanlar geldiğinde, bilgiyi kim vermiş oluyor? Cumhurbaşkanı. Sen Öcalan’ın ayağına MİT Müsteşarını gönderirsen, kim göndermiş oluyor. Sen. Öcalan ile masaya oturdun mu oturmadın mı? Diyorsun ki, ‘ben yaptım, bundan sonra da yaptırırım’ diyorsun. ‘Bunlar çözüm sürecini stoklama olarak değerlendirdiler.’ ‘Çözüm sürecinde verdiğimiz talimat doğrultusunda valilerimiz bugünkü operasyona girmiyorlardı.’ Ne diyor? ‘Çözüm sürecinde pazarlık ediyorduk, karşı karşıya gelmeyin, hendekleri kazmasına engel olmayın dedik’ diyor. Oralarda kimler şehit oldu? Arkalarından güldüğün evlatlarımız şehit oldu. Niye? Valilerine emir verdiğin için.‘KENDİ AĞZIYLA İTİRAFI’Daha sonra, bunu PKK için söylüyor. HDP, şu bu için değil… ‘Ne istedi de hükümet 12 yıllık Başbakanlığım dönemimde verilmedi’ diyor. Kim istedi? PKK? Kim vermiş? Erdoğan. Kimin döneminde? ‘Başbakanlığım dönemimde’ diyor. Kendi ağzıyla itirafını az önce yayınladım. Salih Müslüm devlet ile görüştü. PYD, YPG daha terör örgütü ilan edilme aşamasında, geldi, kırmızı halılarda karşılandığı görüşmeler yapıldı. Kiminle? Demek ki terör örgütleri liderlerini ağırlayan kişi sensin. Nerede? Ben sana gösteriyorum, ispat ediyorum. Bu kadar yalan bu kadar karşısındakini küçümseyen bir söylem olur mu? ‘Osman Öcalan’ın kırmızı bültenle arandığını bilmiyordum.’ Acaba HDP’nin ya da acaba PKK sempatizanlarını oyu bize gelir mi diye çıkarmışsın, konuşmuşsun, arkasından da ‘evet konuşturdum ama ben bu kardeşimin kırmızı bültenle arandığını bilmiyordum’ diyor. Daha sonra, Gara’ya operasyon düzenleniyor. Operasyon rehine kurtarma operasyon olmadan çıkmış. Cumhurbaşkanı tarafından müjdesi verilmiş. Bu İsrail’de, Amerika’da oldu. Programlarını devlet başkanları iptal ediyor. Derhal ülkesine dönüyor ve ülkesinde o askerlerin şehit olmasıyla ilgili devlet adamlığını yapıyor.‘TÜRKİYE TAHAMMÜL EDEMİYOR’ Arabistan’ın kralı öldü diye yas ilan eden AKP Genel Başkanı ne yapıyor. AKP kongresini dahi iptal etmiyor. Başkomutan olarak evlatlarının cenazesi duruyor. Kendisi, AKP kongresine gidip… Hangi baba cenazesi kalkmadan böyle gülebilir? Hangi insan yapabilir bunu? Biz ‘kongreyi iptal etseydin’ diyoruz, etmedi. Gitti, orada kahkahalarla gülüyor. Bu ordunun evlatları sana nasıl güvenecek? Yetti mi yetmedi… Evladının başında gözyaşı döken şehit annesini, kongreye bağlayıp, herkese dinleterek, siyasete alet etti. Dünyada bana bunun bir tek örneğini gösterin. Yeter artık! Türkiye, tahammül edemiyor. Bu kadar aymazlığa, bu kadar acı üzerine siyaseti için her şeyi yapan anlayışa tahammül edemiyor. Evladımız üzerinden oynanan kirli oyanlara tahammül edemiyor. Bu acıyı, asla unutmayacağız. Peşini bırakmayacağız. Şehit olan evlatlarımızın siyasete alet edilmesini kabul etmeyeceğiz.‘BİR TEK GECE ORADA OTURMAMASI GEREKİR’Devleti yönetirken, insanlara acı çektirmek nasıl oluyor söylemek zorundayım. Gündüz kalkıp, akşama kadar alın teri ile çalışan insanları tanıyor musunuz? Hayatınız böyle mi? Hayatınızı alın teri ile kazanmak için uğraşırken; sizin üzerinizden toplanan vergiler nereye gidiyor? Merkez Bankası rezervleri diye üç aydır soruyoruz. O Türkiye’nin itibarıdır. Hemen Hazine Bakanı, sözde damadı savunacaklar, bu dediğim erimeyi kabul ettiler. Düne kadar ‘döviz birikimimiz arttı’ diyorlardı. Şimdi resmi olarak itiraf ettiler ki dövizler erimiş. Satarak… İhale yapılmadan birilerine sattıklarını kabul ettiler mi? Ettiler, açıklayamıyorlar. Bunu duyurdular mı? Hayır duyurmadılar. Sattığını kabul ettiğiniz bu durumda, bunun karşılığını nasıl açıklayacaksınız? Hangi yandaşlarınız, millet alın teri ile geçimini sağlamaya çalışırken, zengin oldular. İhale açmadığınız döviz satışı ile bir gecede kimler milyar dolarlar kazandı? Devleti ayrıştırmak; devlet ve milletin bağını koparmak budur. Biz ‘bu entrikalarla milyar dolarları birilerinin cebine aktarıyorsunuz, millet aç sefil, onlara yardım etmiyorsunuz, borçlandırıyorsunuz, anne babalar intihar ediyor.’ Umurunda mı? Değil. Nereden biliyoruz? Gülüşünden biliyoruz. Bir tek gece orada oturmaması gerekir.‘DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASINI DOĞRU BULMUYORUZ’Soruları da yanıtlayan Özkoç, Karma Komisyon’a gelen dokunulmazlık fezlekeleri için şöyle konuştu:“Gelen bir şey yok. Bin 300’e yakın fezleke var. 32 tane daha fezleke eklenmiş. Karma Komisyon’da her siyasi partinin temsilcisi var. Fezlekeler ile ilgili bir siyasi partinin grup kararı alması mümkün değil. Arkadaşlarımız geldiği zaman komisyonda, eğer komisyon başkanı tartışma açarsa, arkadaşlarımız kendi görüşlerini söyleyecekler. Türkiye’nin geldiği bu noktada, yasanın, yürütmenin, basının bütün gücünü bir iki dudağı arasına topladığı, adaleti uygulayan savcıların çelişkili kararlar verip sadece bir kişinin ağzına bakarak kararlar çıkardığı dönemde, milletvekili dokunulmazlığı; milletin özgür ve hür sesinin kaldırılması demektir. Millete her türlü baskıyı uygulayan, onları susturmak ve sindirmek için; iş dünyasına, esnafa, işçiye, ‘al ananı git’ diyen herkesi susturan, iş insanlarını tehdit eden mahkemeleri suçlayan, hakimlere fırça atan, savcı ve hakimlerin olmayan düğmelerini iliklediği zamanda bu insanlara güvenerek, milletin sesi olan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasını doğru bulmuyoruz.”‘BUGÜN NE OLDU DA BU NOKTAYA GETİRİYORLAR’Terörle ilişkili suçlar kapsamında gelen fezleke sayılarının artması için Özkoç, “Direkt doğrudan terör ile olarak geldiğinde, arkadaşlarımız inceleyecekler. Bugüne kadar, Karma Komisyon’da bulunan fezlekelerin bugüne kadar tehlikesi oluşmadığı durumda, bugün ne oldu da terörle ilişkilendirip bu noktaya getiriyorlar, onu sormak lazım” dedi.‘BUNLARIN YAPTIĞI HİÇBİR ŞEYE GÜVENMİYORUZ’Anayasa değişikliğinde yeni dokunulmazlık formülü iddialarına ilişkin Özkoç, “Bir kere anayasa değişikliği yaptılar, ucube sistemi getirdiler. Bir daha anayasa değişikliği, referandumdan bahsediyorum... Bu seferde Fetullah Gülen terör örgütünün 15 Temmuz darbe kalkışmasıyla karşı karşıya geldi. Bunların yaptığı hiçbir şeye güvenmiyoruz. Ama devletin bekası güvenliği ile ilgili almamız gereken tedbirler olursa bunu da almakta gerekli kararı gösteririz” dedi.‘DÖN ERDOĞAN’A ‘İNSANLARA KÖTÜ ÖRNEK OLUYORSUN’ DE’Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kalabalık cenaze törenine katılması ve sonrasında özür dilemesi içinse Özkoç, şöyle konuştu:“Sağlık Bakanı, ilk başta bütün insanlarımızın güven duyduğu yol haritası ile başladı. Sonra verdiği rakamların doğru olmadığını gördü. Bizde güvensizlik yarattı. Daha sonra maske dağıtma oranında hatta aşıda bile devlet eşit davranmadı. AKP’nin MYK üyeleri kendi aşılarını oturdukları yerden yaptırırken milletimiz daha aşı bekliyordu. Bu ayrışma ve şeffaf olmama hali, Sağlık Bakanı ile ilgili artık eski güveni kazandırmamıştır. Ama Sağlık Bakanı, bu konudan dolayı özür dilemesin, üzülmesin. Sağlık Bakanı milletini nasıl inandıracak, asıl özür dilemesi gereken Genel Başkanı özür dilemedikten sonra. Madem Sağlık Bakanı samimisin. Gerçekten içtenlikle özür diliyorsun. Dön, Recep Tayyip Erdoğan’a, ‘biz insanlara senin bakanın olarak sağlık veriyoruz, kalabalık ortamlara girmeyin, bundan dolayı esnaf, lokantalar iflas ediyorlar, gerekli desteği çıkaramıyoruz, ne hakla kongreleri iç içe üst üste yapıp da insanların sağlığını tehlikeye atıp, insanlara kötü örnek oluyorsun.’ De bunu, o zaman özrünün samimi olduğunu anlayalım.” ANKAReuters’tan açıklanmasıbeklenen Kaşıkçıraporuna ilişkin kritik iddia
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Reuters’tan açıklanması beklenen Kaşıkçı raporuna ilişkin kritik iddia Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülen Cemal Kaşıkçı cinayeti ile ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. Gizliliği kaldırılan ve bugün açıklanması beklenen ABD istihbarat raporuna dair Reuters tarafından bir iddia gündeme getirildi. Haberde, “Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman'ın gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülme emrine onay verdiğini gözler önüne sereceği” öne sürüldü.Konu hakkında bilgi sahibi ABD yetkilisine dayandırılan haberde, kaynaklar Kaşıkçı'nın 2018 yılında Suudi Arabistan'ın İstanbul Konsolosluğu’nda öldürülmesiyle ilgili hazırlanan ve ABD Merkez Haberalma Teşkilatı'nın (CIA) da bilgi sağladığı raporda öldürme emrinin Prens tarafından onaylandığı ve hatta büyük ihtimalle kendisi tarafından verildiği bilgisinin yer aldığı belirtildi.Evlilik işlemleri için evrak almaya gittiği sırada konsolosluk binası içerisinde öldürülen ve bedeni parçalara ayrılarak binadan çıkarılan Kaşıkçı, Washington Post gazetesinde Prensi eleştiren yazılar yazmıştı.BİDEN’DAN AÇIKLAMAABD Başkanı Joe Biden gazetecilere raporu okuduğunu ve yakın zamanda prensin babası Kral Salman ile telefonda görüşmeyi planladığını söyledi.Reuters bu durumu, “Raporun açıklanması Biden'ın Arap müttefiki ve büyük petrol üreticilerinden biri olan Riyad ile insan hakları ihlalleri ve Yemen iç savaşına dahlinden dolayı ilişkileri gözden geçirme politikasının bir parçası” şeklinde yorumladı.Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki dün gazetecilere yaptığı açıklamada, Biden'ın yalnızca Kral Salman ile görüşeceğini ve gizliliği kaldırılan raporun yayımlanmaya hazırlandığını söylemişti.SELMAN’IN DAHİL OLDUĞU İDDİASI REDDEDİLMİŞTİRiyad, Kaşıkçı'nın "kaçak bir operasyonla" Suudi Arabistan'a getirilmeye çalışırken öldürüldüğünü kabul etmiş ancak Veliaht Prensin olaya dahli olduğu iddiasını reddetmişti.Suudi Arabistan mahkemesi olayda yer alan beş kişi hakkında idam cezası vermiş ancak Kaşıkçı'nın ailesinin bu kişileri affetmesi üzerine ceza 20 yıl hapse çevrilmişti.2018 yılı sonunda gizliliği kaldırılmadan önce rapor ABD'de kongre üyeleri ile paylaşılmıştı. Ancak Trump yönetimi İran'a karşı bölgedeki müttefiği ile arasını bozmamak ve krallığa ABD menşeili silah satışını teşvik etmek amacıyla politikacıların ve insan hakları savunucularının raporun gizliliğinin kaldırılması talebini reddetmişti. cumhuriyet.com.trAli Koç'tan takıma destek:Şampiyon olacağız
Ali Koç'tan takıma destek: Şampiyon olacağız Süper Lig'in 27. haftasında Trabzonspor ile karşılacak Fenerbahçe'de başkan Ali Koç'tan takıma ve teknik kadroya tam destek mesajı geldi. Fenerbahçe'de Başkan Ali Koç'tan takıma ve teknik kadroya tam destek mesajı.Sarı-Lacivertliler'de, Samandıra Can Bartu Tesislerine ziyarette bulunan başkan Ali Koç, kalan 15 hafta için takımın kalitesine güvendiğini ve aile ortamının, takım ruhunun ve sinerjinin yeniden yakalanması durumunda şampiyon olacaklarına inandıklarını söyledi.Liderin sadece 3 puan gerisinde olduklarını ifade eden başkan Ali Koç, Fenerbahçe tarihinde birçok şampiyonluğun ağır mücadelelerden geçerek elde edildiğini ifade etti.Sportif Direktör Emre Belözoğlu ve Teknik Direktör Erol Bulut ile de görüşen, kendileriyle görüştüğünü oyunculara anlatan Koç, onların da şampiyonluğa inancının tam olduğunu ancak bunun takımın sahada topyekün sergileyeceği radikal değişikliklere, takım oyununa bağlı olduğunu söyledi.Trabzonspor maçını kazanacaklarına olan inancını ifade eden Başkan Ali Koç, takımın gücüne ve karakterine güvendiğini dile getirdi.Fenerbahçe'de şampiyonluk yaşamanın başka takımlarda yaşananlar ile hiç benzemediği ve mutlu sona erişilmesi durumunda daha önce tecrübe etmedikleri bir mutluluk yaşayacaklarını oyuncu grubuna anlatan Ali Koç, bir maçla camiadaki havanın değişeceğini, Trabzonspor maçı ile yeniden bu çoşkuyu yaşayabileceklerini söyledi.Taraftarın şu an mutsuz olduğunu, bundan dolayı kendisinin de çok üzüldüğünü dile getiren Başkan Ali Koç, camiayı mutlu etmenin yolunun futbolcuların sahada savaşmasından, formaya yakışır bir mücadele ortaya koymasından ve takımın tek odağının taraftarın inancı-desteği ile yeniden camia ile bir ve bütün olup hedefe yürümek olması gerektiğini vurguladı. cumhuriyet.com.trDarbedilen yüzde 90 engelli Mümin Kara entübe edildi
Darbedilen yüzde 90 engelli Mümin Kara entübe edildi Antalya'da, 6 gün önce evlerinin önünde park meselesi nedeniyle çıkan kavgada yüzde 90 engelli Mümin Kara (58), yüzde 40 engelli eşi Emine Kara (50) ile iki çocuğunu darbettikleri iddiasıyla gözaltına alınıp, adli kontrolle serbest bırakılan 2 şüpheli, dün yeniden gözaltına alındı. Yoğun bakımda entübe edilen ve hayati tehlikesi devam eden Kara'nın eşi Emine Kara, ikilinin en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini söyledi. Olay, 19 Şubat günü Kepez ilçesinde meydana geldi. Yüzde 90 engelli Mümin Kara, yüzde 40 engelli eşi Emine Kara, çocukları Bekir ve Fatma Kara ile evlerinin yanındaki işletme sahipleri A.Y. ve N.Y. arasında park yüzünden tartışma çıktı. İddiaya göre tartışmanın ardından A.Y. ile N.Y., Fatma Kara'yı darbedip saçından sürükledi. İkili ardından araçta bulunan Mümin Kara'yı dövdü. Kara'nın üstüne çıkıp yumruklar atan saldırganlar, 'ölürsün, geberirsin' diye bağırdı. Bu sırada Kara, engeli bulunan sağ bacağını tutarak "Sağ bacağım sakat, oraya vurmayın" diye bağırdı. Çevredekilerin araya girmesiyle Kara'yı bırakan A.Y., bu sırada elindeki soda şişesini göstererek, "Ailecek bu şişeye hepinizi oturturum, evinizi yakacağım" diyerek tehdit etti. Darbedilen Mümin Kara'nın boğazına kaçan dilini ise eşi çıkarttı ve durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi.Olay yerine gelen polis ekipleri şüphelileri polis merkezine götürürken, Mümin Kara önce Kepez Devlet Hastanesi'ne, ardından Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Kara'nın engelinin bulunduğu sağ bacağında ve kafatasında kırıklar olduğu belirlendi. Ameliyattan çıkan Kara, ardından yoğun bakıma alındı. Kara'nın sağ gözünün ise yüzde 90 ihtimalle görme işlevini kaybedeceği belirtildi.Olay günü ifadeleri alınıp serbest bırakılan şüpheliler A.Y. ile N.Y., dün yeniden gözaltına alındı. İki şüphelinin gün içerisinde hakim karşısına çıkması bekleniyor.ENTÜBE EDİLDİEmine Kara, yoğun bakımdaki eşinin entübe edildiği ve hayati tehlikesinin devam ettiğinin, doktorlar tarafından kendisine söylendiğini belirtti. Gözaltındaki şüphelilerin en ağır cezayı almalarını istediğini söyleyen Emine Kara, “Eşim yoğun bakımda tedavi oluyor ve entübe edilmiş. Hayati tehlikesi sürüyor. Dün akşam ise bu iki kişinin tekrar gözaltına alındığı haberini aldık. Biz onların en ağır cezayı alıp, yargılanmalarını istiyoruz. Ben hala evime gidemiyorum, çocuklarımla beraber annemin evinde kalıyorum. Tehditler almaya devam ediyorum. Kendileri içeride olabilir ama çevreleriyle aynı yerde oturuyoruz" dedi.Evlerine gittiklerinde korkularının devam ettiğini belirten Kara, “Dün eşya almak için kızımla eve gittik. O kişiler daha gözaltına alınmamış ve dükkanlarında oturuyordu. Bizi görünce dükkanların önüne çıktılar. Evime gitmeye korkuyorum. Çocuklarımı evde bırakamıyorum. Eşimin yanına hastaneye gitsem çocuklarım evde kalacak. 22 yaşında genç oğlum var, belki bir delilik yapacak. Biz suçsuzken suçlu duruma düşeceğiz diye korkuyorum. Kepez Kaymakamlığı'ndan çağırdılar. Kaymakam Bey ile görüştüm, yanımızda olduğunu söyledi" diye konuştu.Şüphelilerin gözaltına alınmasıyla içinin biraz ferahladığını belirten Bekir Kara ise “Bu ilk sürecin sonucunda babam hastanede diye gözüme uyku girmiyordu. Adli kontrolle salınınca daha da uyuyamaz olmuştum. Ama dün bu kişiler tekrar gözaltına alınınca en azından içim biraz ferahladı. Avukatımızla da görüştük. Hakim karşısına çıkıyorlarmış. Umarım hakkettikleri cezayı alırlar ve babam da hastaneden çıkar" dedi. DHASoma'da hayatınıkaybeden 301 madenci için 500 bin lira manevi 5 bin lira maddi tazminat talebinde bulunuldu
Soma'da hayatını kaybeden 301 madenci için 500 bin lira manevi 5 bin lira maddi tazminat talebinde bulunuldu Soma'da hayatını kaybeden 301 işçinin avukatlarından AYM'ye “Yeniden yargılama” başvurusunda bulundu. Yargıtay'ın verdiği bozma kararını değiştirmesi üzerine, madencilerin avukatları Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Başvuruda, yeniden yargılamanın yanı sıra 500 bin lira manevi 5 bin lira maddi tazminat talep edildi. 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma'daki maden faciasına ilişkin davada Yargıtay'dan çıkan kararın ardından, madencilerin ailelerinin avukatları yeni bir adım attı. Avukatlar, Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak, yeniden yargılama talep etti.Avukatların Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, hayatını kaybeden 301 madencinin yaşam hakkının ihlal edildiği ve devletin yaşam hakkını korumaya yönelik pozitif yükümlülüklerinin ihlal edildiği ifade edilirken, her bir başvurucu için 500 bin lira manevi, 5 bin lira da maddi tazminat talebinde bulunuldu.Independent Türkçe’den Can Bursalı’nın haberine göre başvuruda ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 13. ve anayasanın 40. maddesinde güvence altına alınan “Etkili başvuru hakkı”nın da ihlal edildiği belirtilirken, ihlal ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama istendi.YARGITAY KENDİ KARARINI DA BOZDU301 madencinin hayatını kaybettiği Türkiye tarihinin en büyük iş cinayetiyle ilgili davanın görüldüğü Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkların bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya sebep olma suçlarından cezalandırılmasına karar vermiş, aralarında madenin patronu Can Gürkan'ın da olduğu sanıklar 15 ile 22 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmıştı.İstinaf mahkemesinin de onayladığı cezanın ardından, tutuklu bulunan patron Can Gürkan tahliye edilmiş, dosya Yargıtay'a taşınmıştı. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 30 Eylül 2020'de yerel mahkemenin verdiği kararı bozarak, sanıkların bilinçli taksirle ölüme sebep olma ve yaralama suçlarından değil, olası kastla öldürme suçundan cezalandırılması gerektiğini belirtti. Yargıtay'ın bozma kararına göre, sanıkların 301 kez öldürme ve 162 kez yaralama suçunu işledikleri gerekçesiyle cezalandırılması gerekiyordu.Yargıtay'ın 30 Eylül 2020'de verdiği bozma kararının ardından dava için yeni duruşma gününün verilmesinin beklendiği sırada, 12. Ceza Dairesi'nin üyeleri değişti. Üye değişikliğinden hemen sonra iki Yargıtay savcısı, 12. Ceza Dairesi'nin 30 Eylül 2020'de verdiği karara itiraz etti. Üyeleri değişen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, itirazı kabul etti ve sanıkların 301 kez olası kasttan öldürme ve 162 kez yaralama suçundan cezalandırılmasına yönelik kararını geri çekti. Yeni kararda, sanıkların bilinçli taksirle öldürme suçundan cezalandırılması istendi.EN ÇOK 22 YIL HAPİS CEZASI VERİLEBİLECEK13 Nisan'da Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek davada, sanıklara en çok 22 yıl hapis cezası verilebilecek. Soma Davası'nın avukatları da Yargıtay'ın bozma kararındaki değişikliğin ardından Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. cumhuriyet.com.trİntihar oranlarının arttığıJaponya’da‘Yalnızlık Bakanı’atandı
İntihar oranlarının arttığı Japonya’da ‘Yalnızlık Bakanı’ atandı Koronavirüs (Covid-19) nedeniyle intiharların arttığı Japonya'da Başbakan Suga, Bölgesel Bakanı olarak görev yapan Tetsushi Sakamoto'yu Yalnızlık Bakanı olarak atadı. /Archive/2021/2/25/132445355-intihar-patlamasi-yasanan-japonyada-yalnizlik-bakani-atandi_1.jpgKoronavirüsle savaşta diğer ülkelere kıyasla örnek gösterilen bir performans sergileyen Japonya'da salgın, özellikle kadınlarda ve gençlerde ekonomik zorluk ve ailedeki iş yükünün artmasıyla bağlantılı intiharları tetikleyerek bambaşka bir açıdan yıkıma yol açıyor.Geçen ocak ayında Japon Sağlık Bakanlığı ülkede büyük uğraşlar sonucu 10 yıldır gerileyen intihar oranının 2020 yıl sonu itibariyle ilk defa tekrar yükselişe geçtiğini açıklamıştı. Açıklamaya göre 2020 yılında 20,919 kişi intihar etti. Aynı dönemde koronavirüsün yol açtığı Covid-19 nedeniyle ölenlerin sayısı ise 3,460 kişi.Artan intihar vakaların önüne geçmek için harekete geçen Japonya Başbakanı Yoshihide Suga, Bölgesel Kalkınma Bakanı Tetsushi Sakamoto'nun yalnız yaşayan kişilerin sorunlarından sorumlu bakan olarak atadı.Sakamoto, yeni görevine ilişkin yaptığı ilk açıklamada, "Başbakan Suga, konuyu incelemem ve ilgili bakanlıkla koordine ederek kapsamlı bir strateji ortaya koymam için talimat verdi. Sosyal yalnızlığı ve izolasyonu önlemek ve insanlar arasındaki bağları korumak için faaliyetler gerçekleştirmeyi umuyorum" ifadelerine yer verdi.KADINLAR EKONOMİK ZORLUKLAR YAŞIYORGeçtiğimiz 2020 yılının verilerine göre geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 14 daha fazla kadın intihar etti.Geçen ocak ayında BBC'ye konuşan Sağlık Bakanlığı'ndan bir yetkili, "Koronavirüs salgını insanları alışılmadık koşullarda yaşamaya itti" derken Japonya'daki cinsiyet uçurumunun ve Japon kadınların karşı karşıya kaldığı sorunların su yüzüne çıktığını, bunun da onları intihara sürüklediğini savundu.Kamu yayıncısı NHK'in yaptığı bir araştırmaya göre her dört kadından biri geçen yıl nisandan beri işini kaybetme de dahil bir takım ekonomik zorluklar yaşadığını söylüyor.İntihar konusunda çalışan uzman Michiko Ueda "Kadınlar kendi hayatlarını geçindirmek zorundalar ve kalıcı işleri yok. Bu yüzden zor durumlarda ciddi anlamda dibe vuruyorlar" dedi.JAPONYA CİNSİYET EŞİTLİĞİNDE 121'NCİ SIRADADünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından yayımlanan 2020 Cinsiyet Eşitliği Raporu’nda Japonya 153 ülke arasından 121’nci sırada bulunuyor. DHACihangirİslam'danİYİPartili Ağıralioğlu'na 'fezleke' tepkisi
Cihangir İslam'dan İYİ Partili Ağıralioğlu'na 'fezleke' tepkisi Bağımsız İstanbul Milletvekili Cihangir İslam, TBMM'ye gönderilen HDP'li 9 milletvekilinin fezlekeleri hakkında, "Biz HDP'yi problemli görüyoruz, dolayısıyla 'Evet' diyeceğiz" açıklaması yapan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu'na yanıt verdi. İslam, "Erdoğan'ın 'Eller hemen iner kalkar' açıklamasına 'Zaten hazır oldayım' cevabıdır" dedi. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, CNN Türk'te katıldığı televizyon programında Ahmet Hakan'ın haklarında fezleke hazırlanan HDP'li 9 milletvekili hakkında nasıl bir tutum sergileyeceklerine ilişkin sorusuna "Biz HDP'yi problemli görüyoruz, terörün gölgesinde görüyoruz. Dolayısıyla TBMM'de bu üslupla siyaset yapmalarını uygun bulmuyoruz. 'Evet' diyeceğiz" dedi.Bağımsız İstanbul Milletvekili Cihangir İslam, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla Ağıralioğlu’nun açıklamalarına tepki gösterdi. İslam, bu tutumun toplumsal barışa ve halk iradesine büyük zarar vereceğini belirterek şunları kaydetti: “Fezlekeler görüşülmeden yapılan bu alelacele- 'Benim elim zaten havada' beyanı, Erdoğan'ın- 'Eller hemen iner kalkar' açıklamasına - 'Zaten hazıroldayım' cevabıdır.Bu tutumlar ülkemize, toplumsal barışa, demokrasiye, halk iradesine büyük zarar verir.”/Archive/2021/2/25/132713479-screenshot3.jpg cumhuriyet.com.trSON DAKİKA | Bingöl’de 4.1 büyüklüğünde deprem
SON DAKİKA | Bingöl’de 4.1 büyüklüğünde deprem Bingöl’ün Karlıova ilçesinde saat 12.48 sıralarında 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. AFAD Deprem Dairesi Başkanlığı'ndan alınan bilgiye göre, saat 12.48 sıralarında merkez üssü Karlıova ilçesi olan 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi.Depremin derinli 6.96 kilometre olarak bildirildi.#DEPREM: Bingöl'ün Karlıova ilçesinde saat 12.48'de 4,1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.Gelişmeleri takip ediyoruz.?? https://t.co/cofXSurHiN— A F A D (@AFADBaskanlik) February 25, 2021Öte yandan, depremin kent merkezinde de hissedildiği ancak şuana kadar herhangi bir olumsuzluk bildirilmediği aktarıldı./Archive/2021/2/25/131724969-bingolde-41-buyuklugunde-deprem_1.jpg İHA