Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Thursday, 09.11.2025, 01:17 AM (GMT)

News - Haberler

Araştırma: Virüsün toplu taşımadaki yayılımınısimülasyona aktarıldı

Araştırma: Virüsün toplu taşımadaki yayılımını simülasyona aktarıldı Harran Üniversitesi (HRÜ) bünyesinde kurulan HarranCFD grubundaki bilim insanları, virüslerin öksürme veya hapşırma durumunda toplu taşıma araçlarındaki dağılımını gösteren simülasyon yaptı. Harran Üniversitesi Yüksek Başarımlı Hesaplama Merkezi'nde 24 bilgisayarın bir araya getirilmesiyle oluşturulan "süper bilgisayar", ön kapısı ve arkadaki üst 2 penceresi açık bir toplu taşıma aracını referans alarak simülasyon hazırladı.Simülasyonda toplu taşıma aracında 2 kişinin öksürmesi veya hapşırması durumunda virüs partiküllerinin dağılımı tespit edildi.HarranCFD grubu, yaptığı çalışmayı oto sanayisi sektörüne aktararak bulaşıcı hastalıkların yayılma riskinin en yüksek olduğu toplu taşıtlarda havalandırma sistemi geliştirmeyi hedefliyor.HarranCFD Koordinatörü HRÜ Makine Mühendisliği bölümünde görevli Dr. Öğretim Üyesi Zeynel Abidin Fıratoğlu, AA muhabirine, HarranCFD'nin ülkenin salgın ile mücadelesine katkı sağlamak amacıyla çalışmalar yürüttüğünü dile getirdi.Virüslerin bulaş riskini azaltıcı yeni yöntem ve araçları geliştirmeye çalıştıklarını dile getiren Fıratoğlu, "Yürütülen simülasyonu, toplu taşıma araçlarında yeni tip koronavirüsün bulaşma riskini azaltmaya yönelik etkin bir havalandırma sistemi geliştirme sürecinde mevcut durumu tespit etme amacıyla gerçekleştirdik." dedi.Tek bir hapşırmada değişik boyutlarda 10 bin damlacığın etrafa 20 m/s hızla salındığını, öksürmede bu oranın daha düşük olduğunu, konuşma gibi aktivitelerde ise yapılan araştırmalara göre saniyede 50 damlacık ortaya çıktığını anlatan Fıratoğlu, şu değerlendirmede bulundu:"HarranCFD grubu olarak bir belediye otobüsünü referans alarak hareket halindeki aracın ön kapı ve pencere açık şekilde havalandırılması esnasında koronavirüsün dağılım simülasyonunu gerçekleştirdik. Yürütülen simülasyonda, havalandırma esnasında ortamda birçok lokal akış davranışı gözlemlendi. Söz konusu lokal akış davranışları zamanla momentleri azalan virüs partiküllerinin ortam boyunca yayılmalarına sebep olmakta.Toplu taşıma araçlarındaki mevcut havalandırma sistemleri, genellikle ısıtma veya soğutma şeklinde termal konfora yönelik olduklarından virüsün bulaşma riskini azaltma veya ortamdaki hava kütlesini temizleme açısından oldukça yetersizdir. Virüs partikülleri sadece hapşırma veya öksürme anında değil, konuşma gibi genel davranış aktivitelerde dahi yayılmaktadır. Bu partiküllerin momentleri hapşırma ve öksürmeye nazaran çok daha düşük olduğundan hareket halindeki hava kütlesiyle yayılımları çok daha kolay olmaktadır. Toplu taşıma araçlarında virüsün bulaşma riskini azaltmanın tek yolu yenilikçi havalandırma sistemleri geliştirmektir."/Archive/2021/3/19/123604119-new-folder-10harran2.jpgVİRÜS BÜTÜN ORTAMA YAYILIYOR, UZUN SÜRE HAVADA KALIYORYaptıkları çalışmayla otobüsteki 2 kişinin öksürme ya da hapşırması durumunda virüsün dağılımını göstermeye çalıştıklarını, virüsün bütün ortama dağıldığını ve havada uzun süre kaldığını tespit ettiklerini vurgulayan Fıratoğlu, "Şunu vurgulamakta yarar var. Şunu tespit ettik ki vatandaşlarımız maske taktığında sosyal mesafeye dikkat etmemekte. Şunu unutmamak gerekir maske bazı durumlarda partikül geçirmekte. Bu da virüsün buluşmasında risk teşkil etmektedir. Yaptığımız çalışmada 11 metre uzunluğunda yaklaşık 3 metre genişliğinde bir ortamı baz aldık. Burada birçok bileşen olduğu için koltuklar, yolcular ve içeri giren hava akımı gibi etkenler nedeniyle bu partiküllerin ortam boyunca dağıldığını belirledik. Toplu taşımalarda etkin bir havalandırma sistemi geliştirmeye hedefliyoruz." şeklinde konuştu.Bulaşıcı hastalıkların yayılmasında ortamları havalandırmanın önemli rol oynadığını vurgulayan Fıratoğlu, kontrolsüz havalandırmanın da virüsün bulaşma riskini artırdığına işaret etti. AA

Bilim KuruluÜyesi Prof. Dr. Yavuz:İstanbul'daüçüncüdalgaya girdik

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yavuz: İstanbul'da üçüncü dalgaya girdik Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz İstanbul'da, salgında üçüncü dalgaya girildiğini söyledi. İllere göre haftalık yayınlanan haritaya göre, İstanbul'da 100 bin nüfusa düşen vaka sayısının 178'lere ulaştığına işaret eden İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz. DHA'ya açıklamalarda bulundu.İstanbul'da vaka sayılarında günlerdir yukarı doğru bir çıkış söz konusu olduğuna değinen Prof. Dr. Yavuz, "Test pozitiflik oranları yüzde 10'u geçti. Zaten 7 günde görülen 100 bin kişideki enfeksiyon oranı da 178 gibi oldukça yüksek bir rakam. Durum, üçüncü dalganın İstanbul'da etkisini gösterdiğini, henüz pik noktasına da ulaşmadığımızı gösteriyor. Açılmanın etkisini bu hafta başından itibaren görüyoruz. Kendi kurumumuz açısından söyleyecek olursam, geçen haftaya göre belirgin bir fark var, Pazartesiden beri çok yüksek sayıda hasta geliyor. Test pozitiflik oranı da bizde de yüzde 12 civarında. Önümüzdeki haftalarda da sıkıntılı günler yaşayabileceğimizi düşünüyorum" dedi."ÜÇÜNCÜ PİKİ DE YAŞAYACAĞIZ GİBİ GÖRÜNÜYOR"Aşılanan kesimde elde edilen ilk verilere göre ölüm oralarında büyük bir azalma görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz, "Bu çok sevindirici bir şey. Ama İstanbul'da aşısız olan çok fazla nüfus var. Onların da hastalanma riski çok yüksek seviyede. Türkiye genelinde de böyle. Bu nedenle insanlarla yakın temasa girmemek, kapalı ortamlarda bulunmamak, mecbursanız da maskesiz asla durmamak, kalabalık ortamlara da maskesiz girmemek, çok sık bir şekilde ortamı havalandırmak, tercihan camları sık sık açmak gerekiyor. Üçüncü piki de yaşayacağız gibi görünüyor" şeklinde konuştu."BIONTECH AŞISI GELDİĞİNDE SIRA HANGİ GRUPTAYSA ONA YAPILACAK"Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca'nın geçtiğimiz günlerde açıkladığı Pfizer-BioNTech aşısının kimlere yapılacağı konusundaki planlamaya da değinen Yavuz, "Kimin sırası geldiyse aşı onlara uygulanacak. Bakanlığın planı da bu şekilde. Önümüzdeki haftalarda 4,5 milyon doz aşı gelecek. Aşılamada da 60 yaş üstüne geçilmiş olacak. Dolayısıyla bu aşıyı bunlar olacak. Sırası gelmiş ama şimdiye kadar aşılanmamış daha ileri yaştaki kişiler de buna dahil edilebilir. BioNTech aşısı da o şekilde uygulanacak" diye konuştu."CORONAVAC İNGİLİZ VARNAYTINDA DA ETKİLİ"Türkiye'de 10 milyondan fazla kişiye uygulanan inaktif virüs aşısı CoronaVac'ın yeni varyantlara etkisi hakkında Sağlık Bakanlığı'nın bir çalışması olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz, "Sonuçları bilimsel makale olarak henüz yayınlanmadı ama İngiltere varyantı yani V1'de aşı etkinliğinde çok bir fark olmadığı gösterildi. Kullandığımız aşının, Türkiye'de de en fazla yayılan ve önümüzdeki haftalarda da en baskın suş haline geleceğini tahmin ettiğimiz İngiliz varyantı ile D614, yani orijinal formdaki Wuhan suşuna etkinliğinin benzer çıktığını ifade etti Halk Sağlığı Kurumu'nda çalışan arkadaşlarımız" dedi."AŞILARIN İÇERİĞİ GÜNEY AFRİKA VARYANTINA GÖRE DEĞİŞECEK"Türkiye'de V1 kadar yaygın olmasa da V2 olarak adlandırılan Güney Afrika varyantının da görüldüğüne işaret eden Prof. Dr. Yavuz, "V2, aşılar açısından en tehlikeli olanı. Zaten önümüzdeki dönem aşıların içeriğini de V2'ye göre değiştirecekler. Çünkü aşıdan en çok kaçan bu suş. V2'nin yayılmaması için zaten daha fazla önlem alınıyor. Örneğin V2 vakası ile teması olanlar daha fazla izole ediliyor. Yani Güney Afrika varyantı biraz daha tehlikeli şu anda, bizim de çok yakından takip ettiğimiz bir tür. Diğer aşılarda olduğu gibi CoronaVac'ta da böyle bir beklenti var aşıdan kaçabileceği yönünde" diye konuştu."AŞILILAR TEMASLI OLSA DA KARANTİNAYA GİRMEYECEK"Yaygın aşılamayla birlikte filyasyonda temaslı takibinde de değişimler olduğuna değinen Prof. Dr. Yavuz, artık ilk virüs ya da İngiltere varyantı ile temaslı olan "aşılı" kişilerin, karantinaya girmesine gerek kalmayacağını açıkladı. Yavuz, "Eğer iki doz aşısını olmuş bir kişi vaka temaslısı olursa, V1 (İngiltere varyantı) dahil, izolasyonda tutulmayacak. Çünkü aşının koruyuculuğunun olduğunu biliyoruz. Ama V2 (Güney Afrika) ya da V3 (Brezilya) varyantlarında aşının yeterince koruma sağlamayabileceği yönünde kaygılarımız olduğu için, temaslıların izolasyona girmesi gerekecek. Türkiye'de çok yaygın değil bunlar şu anda ama çok yakından izlememiz gerekiyor" dedi."GERÇEK YAŞAM VERİLERİ GELİNCE AŞILANANLAR MASKESİZ GÖRÜŞEBİLECEK"Ülkemizde uygulanan CoronaVac aşısının etkinliğine dair "gerçek yaşam verileri" geldikçe, daha da rahat günlere kavuşabileceğimizi söyleyen Prof. Dr. Yavuz, "Şu an bayağı bir insan iki doz aşısını oldu ve üzerinden 14 gün geçti. İlk değerlendirmeler olumlu görünüyor, yani ağır hastalıktan ve ölümden koruma açısından gayet güzel etkinliği var gibi görünüyor. Bunların daha da detaylı analizleri yapıldıktan ve bu veriler toplumla da paylaşıldıktan sonra, mesela Amerika'nın yaptığı gibi maskesiz olarak görüşebileceğimiz duruma gelebileceğiz. Aşılı insanlar en azından birbirleriyle daha rahat görüşebilecek. Türkiye'nin gerçek yaşam verilerini de elde edebilmek için çalışmalar yapılıyor. Bu analizler ve tüm verilerin birlikte değerlendirilip paylaşılması gerekiyor daha rahat edebilmemiz için" şeklinde konuştu."OXFORD AŞISI İNCELENİYOR YENİDEN AŞILAMAYA DÖNÜLEBİLİR"Oxford Üniversitesi'nin geliştirdiği Astra Zeneca aşısının pıhtılaşmaya neden olduğu gerekçesiyle Avrupa'da bazı ülkelerde aşılamaların durdurulmasına da değinen Prof. Dr. Yavuz, güvenli incelemeler için bu tip duraklamaların olabileceğini söyledi.Yavuz, "Milyonlarca insana aşı yapılıyor. Bu insanların başına ne gelirse, acaba aşı ile mi ilişkili diye takip edilmesi gerekiyor. Oxford aşısında da görülen bu bir takım istenmeyen yan etkiler acaba normal popülasyonda görüldüğü sıklıkta mı yoksa daha mı yüksek oranda, bunun araştırılması yapılıyor şu anda. Firmanın açıkladığı, normal sıklıktan fazla olmadığı yönünde. Ama yakından izliyoruz dediler. Almanya kendi vakalarını inceliyor şu anda o nedenle Astra Zeneca ile aşılamalar durdu. Böyle inceleme aşamaları olabilir. Her inceleme aşamasında aşı problemli, sorun var, demek yanlış. Bütün aşılar için de geçerli değil bu. Her aşı ayrı bir preparat. Örneğin bizim aşımız zaten Oxford aşısı gibi değil, adenovirüs değil inaktif virüs aşısı. Diğer gelecek olan da mRNA aşısı. Henüz bizde viral vektör (adenovirüs) aşısı gelmedi. Bu açıdan endişe edecek bir durum yok. Ancak EMA da yani Avrupa İlaç Ajansı ve Dünya Sağlık Örgütü de hastalığı daha tehlikeli bulduğu için bu aşının yapılmasını öneriyor. Risk grubundakilerde aşı yapılmaya devam edilsin ama risk grubunda olmayanlar için sonuç beklensin deniyor. Çünkü riskli gruptakilerde, aşının yan etkisinden değil, hastalıktan ölme ihtimali çok daha fazla" ifadelerini kullandı."HASTALIĞI GEÇİREN HERKES AŞILANMALI DEMEK İÇİN HENÜZ ERKEN"Daha önce hastalığı geçiren kişilerin aşılandığı taktirde uzamış Kovid (long term Covid) semptomlarının da iyileştiği yönünde ABD'de yapılan çalışmaya da değinen Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, "Daha önce hastalığı geçirmiş kişileri aşıladığımızda ne elde ediyoruz? Bu sorunun cevabı henüz hala net değil. Bahsedilen çalışma, daha önce hastalanmış kişiler aşılandığına mesela mRNA aşısı ile aşılandığı zaman, bunlarda uzun dönem Kovid semptomlarının da ilerleyen dönemlerde azaldığı gözlenmiş. Ama bu bir preliminary (erken) veridir. Rutin olarak hastalığı geçiren herkesi aşılamak gerekiyor demek için henüz erken. Bizde zaten hastalığı geçirenleri ilk 6 ayda aşılamıyoruz. İmmün sistemle uğraşıyorsunuz, farklı mekanizmalar tetiklenebilir. Onun için biraz daha zamana ihtiyacı var bu yaklaşımın" dedi."FRANSA MUTASYONU BAŞKA ÜLKELERDE DE GÖRÜLÜRSE TEHLİKELİ DİYEBİLİRİZ"Fransa'da görülen ve testlerde belirlenemeyen yeni mutasyona da değinen Prof. Dr. Yavuz, bu mutasyonun tehlike olarak değerlendirilebilmesi için lokalize kalmaması ve birkaç ülkede daha görülmesi gerektiğini söyleyerek, "Çok sayıda varyant olabiliyor. Fakat bunların önem arz eden varyantlar haline gelebilmesi için fenotipik görünümünde bir değişiklik olması lazım. Mesela bulaşıcılığını çok artırması, ölüm ya da hastalık şiddetini artırması, testlerden kaçması lazım. Gerçekten böyle bir şey olursa o zaman daha yakından izlenmeye başlanıyor. Sadece bir yerde sınırlı kaldıysa, onun bir anlamı olmuyor. O nedenle şu anda Fransa'da tespit edilen varyant, önem arz eden ve yakından takip edilmesi gereken bir varyant olarak değerlendirilmiyor. Ama eğer başka ülkelerde de görülmeye başlanırsa, özellikle tanı testlerinden kaçması nedeniyle önemli olabilir. Tanı testlerini değiştirmek de çok zor bir şey. Değil zaten tek gen bölgesi bakılmıyor tanı testlerinde. Birkaç bölgeye bakılıyor. Mesela spike bölgesine, nükleokapsid gen bölgesine bakılıyor. İngiliz varyantında da böyle oldu. Spike bölgesinde negatif çıkıyordu, öyle tanıdılar. O nedenle şu anda bunlara (Fransa'daki varyanta) inceleme aşamasındaki varyant deniyor. Türkiye'de de var böyle varyantlar. Ama bunun önem arz etmesi durumunda rutin olarak izlemeniz gerekiyor. Şu an öyle bir şey yok" dedi. cumhuriyet.com.tr

ABD Senatosu'ndan onay alan William Burns, CIA'nın yeni direktörüoldu

ABD Senatosu'ndan onay alan William Burns, CIA'nın yeni direktörü oldu ABD Senatosu, Başkan Joe Biden'ın Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörlüğü'ne aday gösterdiği eski diplomat William Burns'e onay verdi. Senato Genel Kurulu'nda yapılan sözlü oylamada Burns yeterli çoğunluğa ulaşarak CIA tarihindeki diplomat kökenli ilk direktör olarak kayıtlara geçti.Daha önce Dışişleri Bakanlığı Yardımcılığı görevini de yürüten Burns, Demokratlardan olduğu kadar Cumhuriyetçilerden de önemli ölçüde destek almıştı."EN ÖNEMLİ KÜRESEL RAKİP ÇİN"Burns, Senato'da daha önce yapılan onay oturumunda ABD'nin en önemli küresel rakibinin Çin olduğunu ve bu konuda önemli adımlar atacaklarını ifade etmişti.ORTADOĞU'YU TANIYAN BİR İSİM1998-2000 arasında ABD'nin Amman, 2005-2008 arasında da Moskova Büyükelçiliği görevlerini yürüten Burns, Başkan Barack Obama döneminde 2011-2014 yılları arasında dışişleri bakan yardımcılığı görevini yürütmüştü. William Burns 33 yıllık diplomasi kariyerinin ardından 2014 yılında Dışişleri Bakanlığı'ndan emekli olmuştu. Daha önce Ürdün ve Rusya'da büyükelçilik, Dışişleri Bakanlığı'nda Ortadoğu'dan sorumlu müsteşarlık ve siyasi işler müsteşarlığı görevlerinde de bulunmuştu.İRAN İLE YAPILAN NÜKLEER ANLAŞMANIN MİMARLARINDANBurns, Obama dönemindeki dışişleri bakan yardımcılığı sırasında İran ile nükleer anlaşmanın oluşturulmasının öncü isimleri arasında yer almıştı. Joe Biden, Başkan Donald Trump'ın tek taraflı olarak çekildiği anlaşmayı yeniden gündeme alma vaadinde bulunmuştu.2014'ten bu yana Carnegie Uluslararası Barış Vakfı'nın başkanlığını yürüten Burns'ün, Biden yönetiminin "önce diplomasi" temalı dış politika yaklaşımına uyumlu bir isim olarak görev yapması bekleniyor. Burns Rusça, Arapça ve Fransızca biliyor. cumhuriyet.com.tr

Edirne'de peynir fabrikasında patlama:Çok sayıda hastaneye kaldırıldı

Edirne'de peynir fabrikasında patlama: Çok sayıda hastaneye kaldırıldı Edirne'de bir fabrikada meydana gelen patlama sonrası 30'a yakın işçi hastaneye kaldırıldı. Edirne'nin Keşan ilçesinde peynir fabrikasında amonyak tankı patladı.Patlama sonrası açığa çıkan gazdan etkilenen yaklaşık 30 işçi ambulanslarla hastaneye kaldırıldı.Ayrıntılar geliyor... DHA

Cenazede töreninde ilginçanlar: 20 yıllık borcunu alamayınca hakkınıhelal etmedi

Cenazede töreninde ilginç anlar: 20 yıllık borcunu alamayınca hakkını helal etmedi Üsküdar Karacaahmet Mezarlığı’ndaki Mustafa Zeki Çiner isimli şahsın cenaze namazına katılan bir şahıs, yıllar önce yaptığı inşaat hizmetinin karşılığında alması gereken 600 bin dolar tutarındaki ödemeyi alamadığı gerekçesiyle, imamın Çiner için 'helallik' istediği esnada "hakkını helal etmediğini" söyledi. Hayatını kaybeden Mustafa Zeki Çiner isimli vatandaş için Üsküdar Karacaahmet Mezarlığı’nda, cenaze töreni düzenlendi.Cenaze namazından önce imamın 'helallik' istediği kalabalık arasında bulunan Şerif Aydoğmuş isimli bir şahıs, haksızlığa uğradığını iddia ederek "hakkını helal etmediğini" söyledi. Aydoğmuş’un tepkisi şaşkınlık oluştururken, cenazede saf tutan bir başka vatandaş Aydoğmuş’u yanına alarak cenaze alanından uzaklaştırdı.Konuyla ilgili konuşan Aydoğmuş, Çiner'in 2000 yılında 60 odadan oluşan 2 bin metrekarelik otelin inşaat ve tadilat çalışmalarını baştan aşağı kendisine yaptırdığını ve inşaat çalışmaları esnasında 600 bin dolar harcadığını belirtip “Bu paranın bir kuruşunu bana ödemeden binayı sattılar. Ben o dönemde hakkımı savunamadığım için mahkemeyi onlar kazandı. Sonuç olarak Allah’ın huzurunda bana borçları yoksa söylesinler. O binanın tamamını ben yaptım. Bu sebeple hakkımı helal edemedim” dedi.Öte yandan, Çiner ailesinin yakınları ise geçtiğimiz yıllarda konuyla alakalı açılan mahkeme davasını kazandıklarını ve ödeme yapmayacaklarını söyledi. İHA

Angelina Jolie: Brad Pitt evliliğimiz boyunca banaşiddet uyguladı

Angelina Jolie: Brad Pitt evliliğimiz boyunca bana şiddet uyguladı Birliktelikleri gibi ayrılıkları da ses getiren oyuncular Angelina Jolie ile Brad Pitt arasında çocuklarının velayeti için devam eden davada yeni bir iddia ortaya atıldı. Evliliği boyunca şiddete maruz kaldığını önü süren Jolie, altı çocuğunun da tanıklık etmeye istekli olduğu söyledi. Başrollerini üstlendikleri Bay ve Bayan Smith filminin setinde tanışıp 2014'te evlenen ama bundan 5 yıl sonra ayrılık kararı alan Angelina Jolie ve Brad Pitt'in, çocukların velayeti nedeniyle zorlu geçen boşanma süreci henüz tamamlanmış değil. Bununla birlikte Jolie tarafından, ayrılık sonrası gündeme gelen aile içi şiddet iddialarını destekleyen bir adım geldiği iddia edildi.NTV'nin aktardığına göre Angelina Jolie, devam eden boşanma velayet davası kapsamında mahkemeye Brad Pitt'in ilişkileri boyunca kendisine şiddet uyguladığını önü sürdü.Jolie aile içi şiddete yönelik kanıt sunmaya hazır olduğunu ifade etti.Bu belgelerin tüm ayrıntıları bilinmese de Angelina Jolie'nin bu konuda kanıtları olduğu, hem kendisinin hem de yaşı küçük olanlar da dahil altı çocuğunun da ona tanıklık etmeye istekli olduğu belirtildi.Jolie aynı gün henüz reşit olmayan çocuklarının ifadesinin alınabilmesi için de bir dilekçe verdi.Boşanmanın ilk aşamasında Brad Pitt'in, en büyük oğulları Maddox başta olmak üzere diğer çocuklarına da hem sözlü hem fiziksel şiddet uyguladığı iddiaları Jolie tarafından ortaya atıldı. Bunun sonucunda Pitt, bir FIB soruşturmasının yanı sıra Los Angelez Çocuk ve Aile Hizmetleri tarafından soruşturuldu. Fakat oyuncu bu soruşturmalarda aklandı. cumhuriyet.com.tr

Şampiyonluk yoluçok transfer yapmaktan mıgeçiyor?

Şampiyonluk yolu çok transfer yapmaktan mı geçiyor? Süper Lig'in son 5 sezonunda şampiyon olan takımlar kaç transfer yaptı, Avrupa şampiyonları şampiyon olmak için kaç transfer yapıyorlar? Süper Lig'de 2020-2021 sezonunun son dönemine girildi. Lider Beşiktaş bir maçı eksik olmasına rağmen 63 puanla zirvede yer alıyor. Onu takip eden Galatasaray 61, 3. Fenerbahçe şse 58 puan topladı. Bu sezon şampiyonluk yarışında yer alan bu üç takımın sezon boyu yaptıkları transfer sayıları ise dikkat çekiyor. Lider Beşiktaş ve takipçisi Galatasaray 13'er, 3. Fenerbahçe ise 22 transfer yaptı.ŞAMPİYONLAR KAÇ TRANSFER YAPTILAR?Süper Lig'de şampiyon olan takımların son 5 sezonda yaptıkları transfer sayıları ise şöyle:2019-2020 şampiyonu Medipol Başakşehir 14,2018 2019 şampiyonu Galatasaray  13,2017-2018 şampiyonu Galatasaray 11,2016-2017 şampiyonu Beşiktaş 14,2015-2016 şampiyonu Beşiktaş 10, transferle şampiyon oldular.Kulüp ekonomilerinin zora girdiği ve hatta bu ekonomik durumla kulüplerin sürdürülebilir bir plan yapamayacağını söyleyenler yıllar geçtikçe transfere daha çok bütçe ayırmışlar. Avrupa'daki durum ise tahmin edebileceğiniz gibi bambaşka. AVRUPA'DA ŞAMPİYONA KAÇ TRANSFER LAZIMGeçtiğimiz sezon tüm Avrupa'yı panzer gibi ezen, dağıtan; alınmadık kupa bırakmayan Bayern Münih bu başarısını sadece 7 transfer yaparak sağladı. Yine uzun bir süreden sonra İngiltere şampiyonu olarak taraftarlarının yüzünü güldüren Kloop'un Liverpool'u da sadece 4 tranfer yaptı. İspanya şampiyonu Real Madrid 9 transfer yaparak Süper Lig kriterlerinin altında kaldı(!)BAŞARI İÇİN DEĞİL TRANSFER İÇİN TRANSFERBaşarının sadece takıma yeni isimler katarak mümkün olacağını zanneden kulüp yöneticileri bu tabloları incelemiyorlar mı? Kulüplerin girdiği bu ekonomik krizin çıkışını daha çok transfer yaparak mı çözmeyi düşünüyorlar? Bu sorular uzar gider ancak bildiğimiz tek bir şey var o da Türkiye'de transfer sadece transfer olsun diye yapılıyor, başarı gelsin, eksik noktalarıma ilaç olsun diye değil. Hasan Hüseyin Alimoğlu

Kuşadası’nda Rus turist sayısıartacak

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Kuşadası’nda Rus turist sayısı artacak Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, “Yapılan açıklama ülkemize ve Kuşadası'na Rusya’dan gelecek turist sayısını artıracaktır” dedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yurtdışında tatil yapmak isteyen vatandaşlarına kısıtlama olmayacağını duyurması, Kuşadası’nda sevinçle karşılandı. Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, “Yapılan açıklama ülkemize ve Kuşadası'na Rusya’dan gelecek turist sayısını artıracaktır” dedi. Günel, Moskova’da düzenlenen turizm fuarına katıldıklarını ve Rus halkının Kuşadası’na ilgisinden mutlu olduklarını da söyledi. Kısıtlama kararı olmamasını değerlendiren Başkanı Ömer Günel, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından yapılan açıklama, ülkemize ve Kuşadası'na Rusya’dan gelen turist sayısını artıracaktır. Zor günler geçiren turizmcilerimiz rahatlayacaktır. Bir yandan turizmcilerimizle işbirliği içerisinde tanıtım faaliyetlerimizi sürdürürken bir yandan da kentimizi, pandemi tedbirlerinin en üst seviyede alındığı ‘güvenli turizm bölgesi’ haline getirmek için çalışıyoruz” dedi. İZMİR / Cumhuriyet

‘GölgesindeÇınar’çevrimiçi

‘Gölgesinde Çınar’ çevrimiçi Samsun Sanat Tiyatrosu Erkal Umut’un yönettiği Yaşar Gündem’in oynadığı Türk edebiyatının önemli şairlerinden Hasan Hüseyin Korkmazgil’in “Ağlasun Ayşafağı” adlı kitabından uyarlanan “Gölgesinde Çınarın” adlı oyun.19, 20, 21 Mart tarihlerinde Seyretiz’te gösterimde olacak. Samsun Sanat Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Yaşar Gündem, tek kişilik oynadığı Gölgesinde Çınar’ın adlı oyun ile ilgili şu açıklamayı yaptı:“Hasan Hüseyin Korkmazgil gibi bir değerimize bir vefa diyelim öncelikle; neden bu oyunu sahnelediğimize dair konuşurken.Sanat yapıtlarının; popülerliğe, reytinglere, gişe hasılatlarına, ucuz komikliklere göre ‘değer’ gördüğü, sanatın ve bilimin ‘demode’ olduğu bu toz duman günlerde; Ozanımızı -belki de haklı olarak- tanımayanlar, bilmeyenler için de sahneliyoruz bu oyunu.Kuşkusuz karanlık günler yaşıyoruz. Ümitlerimiz örselense de içimiz acıyarak soluk alıyorsak da barut ve kan kokulu bugünlerde, biliyoruz ki dünden bugüne karanlığa inat, ışık tutanların dizeleri de var bizi ayakta tutacak olan.Anadolu’nun kıyım ve acı günlerinden ses ediyor Hasan Hüseyin oyunumuzda, bir Çınar’ın gölgesinden. Çınar ki yüzyıllardır tanığı Anadolu halklarının yaşamına, gölgesinden gelip geçenlerin acılarını yüklenmiş yorgun dallarına.Tarihten 1970’li yıllara, bu coğrafyanın insan ve toplum suretlerini, emekten adaletten yana durarak eşit ve özgür bir yaşamı muştulayarak yüreğimizi Çınar’ın serin gölgesine bırakıyor Hasan Hüseyin.Samsun Sanat Tiyatrosu, bu Çınar’ın gölgesinden sesleniyor bu sezon da izleyicilerine.” Cemil Ciğerim

‘Bir kadınıen iyi kim anlar...’

‘Bir kadını en iyi kim anlar...’ “Betûl Mardin Geleceği Şekillendiren Liderler Ödülü” Dr. Nazan Ölçer’e sunuldu. Türkiye’deki halkla ilişkiler uzmanlarını bir çatı altında toplayarak meslek içi dayanışma, mesleğin tanınması, gelişmesi için 1972 yılında kurulan meslek örgütü Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TÜHİD), başarılı çalışmaları ödüllendirmek ve teşvik etmek amacıyla verdiği “19. Altın Pusula Halkla İlişkiler Ödülleri”ni 11 Mart Perşembe günü Covid-19 önlemleri kapsamında Conrad Otel’de verdi.Altın Pusula’ ya kamu ve özel sektör kurumları, genç iletişimciler 21 ana ve 27 alt kategoride 300 yakın proje ile başvurdu. Törende Büyük Ödül ile TÜHİD Kurucu Başkanı Alâeddin Asna adına konan “Kurumsal Sorumlulukta Tutarlılık ve Süreklilik Ödülü”nü Opet Petrolcülük’ün “Opet Arkeo-Köy Tevfikiye Projesi” kazandı. Onursal Başkan Betûl Mardin adına verilen “Geleceği Şekillendiren Liderler Ödülü” ise Dr. Nazan Ölçer’e sunuldu. Kuruluşlar ve iletişim ajanslarının başvuruda bulunabilecekleri bir kategori olmayan bu ödül ‘Vizyoner Türk İş Kadını Olarak Dünya Çapında Başarılı Temsiliyeti’ nedeniyle TÜHİD Yönetim Kurulu ve Betûl Mardin ile değerlendirilerek belirlenen kişiye takdim ediliyor.BETÛL MARDİN’İN İFTİHAR ETTİĞİ KADIN  Pandemi koşullarında törene video ile bağlanan Betûl Mardin, “Bir kadını en iyi kim anlar, bir başka kadın anlar, değil mi? Yani bugün çok şanslıyım, Nazan Hanım’a vereceğim ödülü. Biliyorum ben o kızın neler çektiğini, nelerden geçerekten buralara geldiğini, apaçık biliyorum. Ona dolayısıyla çok büyük bir sevgim ve saygım var. Nazancığım seni çok öpüyorum. Seninle iftihar ediyorum. Bu iftihardan dolayı da sana şu ödülü vermek istiyorum” diyerek canlı yayında Altın Pusula’yı Nazan Ölçer’e uzattı.Biz de 1989 yılından beri Fransa Kültür Bakanlığı, Fransa, Federal Almanya, Polonya ve İtalyan cumhurbaşkanlıkları tarafından nişanlar, yurtiçi ve dışından ödüller, İsviçre Bern Üniversitesi’nin, kültürler arası diyaloğa yaptığı olağanüstü hizmetlerden ötürü, şeref doktoru (dr.h.c.) unvanına değer görülmüş olan Nazan Ölçer’e Dünya Kadınlar Günü haftasına da denk gelen bu ödülün anlamını sorduk.Ölçer: “Törende de dile getirdiğim gibi ödüle layık görülmem beni hem şaşırttı hem de sevindirdi. Tabii ki uzun yıllar önceye, Betûl Mardin’i tanıdığım 70’li yıllara götürdü. Ne yazık ki artık aramızda olmayan dostumuz Alaeddin Asna ile kurduğu şirket A&B ve onunla yaptığımız heyecanlı 83 sergisindeki, nefes kesen çalışmalara... Hep o zarif hali, güzel topuzu, roman kahramanı gibi zarafet ile tuttuğu bastonu ve devamlı her şeyin detayını düşünen gözleriyle tanıdım onu. Uzun yıllardır hayatımızda, uzaktan da olsa düşünceleri, tenkitleriyle yanımızda olan Betûl Mardin’e çok teşekkür ediyorum ve iletişim camiasına da tüm bu zor dönemdeki gayretleri, çalışmaları için teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.”- TÜHİD’in sürdürülebilirliği esas aldığı için mi ödülü Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü’ne değil, şahsınıza verdi?Evet, bu şahsa verilen bir ödül. “Kendinle yarışmak” diye bir şey vardır ya işte ben galiba en çok kendimle yarışıyorum. Daha iyi nasıl yaparsın, daha iyi nasıl insanlara ulaşırsın, anlatırsın hep bu. Ama ben bu ödülü müzelerde çalışmamın semeresi olarak da görüyorum. Çünkü ben bir anlamda müzelerle var oldum. İlk önce devlette uzun yıllar süren, ardından neredeyse yirmi seneye yaklaşan bu müzede devam eden çalışmam var. Herkes beni bir uzman, bir yönetici, daha önce yapılmamış işleri yapan insan olarak tanıdı. O yüzden kendimi müzelerin dışında bir şahsiyet olarak düşünmem. Ne kadar geriye gidersem gideyim hep hayatımda müzeler, sergiler, kitaplar, araştırmalar ve insanlara bir şey öğretmek vardı. O yüzden ödül, bu uzun yılların çalışmalarının hepsini kapsıyor.- Galiba sanat çevresi içinde büyüdünüz? Feyhaman Duran (1986-1970) sergisinde babanız Prof. Dr. Ahmet Caferoğlu’nun portresi de vardı.Bazıları böyle bir akademik dünyaya doğar, bütün o sanatçıları, bilim insanlarını küçük yaşta tanımış olur. Bazıları bunları sonradan, kendi çabalarıyla öğrenir. Bu açığı kapatır. Ben daha bir şanslı doğdum sanki. Feyhaman Duran’ın atölyesini ailemle birlikte çocukken ziyaret etmiş, annemin portresi yapılırken nasıl çalıştığını gözlemleyebilmiştim. Bütün üniversite hocalarının portrelerini yaptığı bir süreçte babamın da portresini yapmıştı. Bu portre ailede değil. Feyhaman Duran’ın bütün eserlerini emanet ettiği İstanbul Üniversitesi’nde duruyor. O sergiyi hazırlarken babamı da yanımda hissetmiştim. - Bu törende Sabancı Vakfı da iki ödüle değer görüldü. Bu halkla ilişkilerinin başarısıdır, denebilir mi?“Marifet iltifata tabidir.” Diye bir atasözümüz vardır. Bir iş yapılmalı ki takdir görsün. Sabancı ailesinin kurduğu, çok değerli işler yapan Sabancı Vakfı 19. Altın Pusula’da 2009 yılından bu yana desteklediği “Türkiye Gençlik ve Filarmoni Orkestrası” ile Sponsorluk İletişimi Kültür-Sanat kategorisinde ve “11. Sabancı Vakfı Filantropi Semineri” ile Hedefler için İş Dünyası Platformu - B4G Jüri Özel Ödülü’ne değer görüldü. Vakfın, kadın hakları, kız çocuklarının eğitimi gibi başka çalışmaları da var. Bütün bunlar çok değerli çalışmalar. Biz, vakıfla özellikle Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi ve Dilek Sabancı Sanat Galerisi’nin sanat ve eğitim programlarını Mardin ve civarındaki geniş çevreye sevdirmek için birlikte çalışıyoruz.Aslında Sabancı Üniversitesi’ne bağlı olan müzelerimiz de ailenin topluma dönük hizmetlerinin bir sonucu, Sakıp Sabancı evi olan Atlı Köşk’ten ceketini alıp çıkıyor. Ve müze yaptığı evini kamuyla, hiç tanımadığı insanlarla paylaşıyor. Hâlâ halktan aldığını halka veren felsefesiyle yaptığı hizmetleriyle yâd ediliyor. Onun için Türkiye’nin köklü ailelerinin böyle işlere önem vermesi gerekiyor. Gülçin Gülan

Sağlık BakanıKoca: "Bu ay 4.5 milyon doz daha alıyoruz. Sırasıgelene BioNTech" açıklamasınıyaptı

Sağlık Bakanı Koca: "Bu ay 4.5 milyon doz daha alıyoruz. Sırası gelene BioNTech" açıklamasını yaptı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Uygulanmak üzere bu ay 4.5 milyon doz daha gelecek. Bu sırada aşının testleri tamamlanmış olacak. Bu aşı da aşı sırası gelenlere yapılacak” bilgisini paylaştı. Bilim Kurulu toplantısında, şu ana kadar koronavirüse karşı uygulanan Sinovac aşısının etkinliğinin gündeme geldiği ve sahadaki verilerin aşının yurttaşları pozitifliğe ve hastaneye yatışlara karşı korumada başarılı olarak değerlendirildiği öğrenildi. Kademeli normalleşme döneminde iki haftada bir açıklanacağı belirtilen risk haritasının, vaka artışlarının hastanelere yansımaması nedeniyle güncellenmediği belirtildi. Türkiye’ye gelen 5 bin 800 doz Alman BioNTech aşısının da Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nda 15 gün sürecek testlerinden sonra, aşı sırası gelecek yurttaşlara yapılacağı kaydedildi. 60-65 YAŞ BAŞLIYORSağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Uygulanmak üzere bu ay 4.5 milyon doz daha gelecek. Bu sırada aşının testleri tamamlanmış olacak. Bu aşı da aşı sırası gelenlere yapılacak” bilgisini paylaştı. Koca ayrıca, “Gelecek haftadan itibaren bir alt grubun, yani 60-65 yaş grubunun aşılarına başlanacak. Yaşınız 60-65 arasındaysa lütfen telefon mesajlarınızı dikkatle takip edin” dedi.Bilim Kurulu’nun normalleşme sürecinin 15 günlük yansımalarını ve aşı konusundaki gelişmeleri değerlendirdiğini belirten Koca, “Son 15 günde, maalesef çoğu ilimizde, vaka artışı görüldü. Sonuçlar henüz hastanelere yansımaya başlamadı. Renklere göre sınıflandırdığımız illerimizdeki vaka artış seyri bir süre daha takip edilecek. İlk 15 gündeki performansımız, istenilen düzeyde olmasa da meseleye artan bir irade ile sahip çıkacağınıza inanıyoruz. Haftada bir yayımladığımız insidans haritası (100 bin kişide vaka haritası) ise salgınla mücadelede başarı karnemizdir. Bu haritaları dikkatle takip etmelisiniz” dedi.KOCA’DAN EK ÖDEME İTİRAFIKoca, video konferans yöntemiyle Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) toplantısına katıldı. Koca, “Sağlık çalışanlarımızın özlük haklarının gönlümüzden geçen karşılığını veremediğimizi burada tekrar ifade etmek isterim. Ancak ülkemizin mevcut mali imkânları dahilinde en iyiyi vermeye gayret ediyoruz. Ayrıca personelin aldığı ek ücretlerde hakkaniyet eksikliğinin de farkındayız. Daha adaletli bir ek ödeme sisteminin getirilmesi adına köklü bir revizyon çalışması gündemimizde. Nöbet ücretlerinin düşüklüğü ve farklı yorumlanabilen mevzuat nedeniyle yapılan farklı ödemeler konusunun da farkındayız. Bu hususta yapılacak düzenlemelerde tarafların desteğine de ihtiyacımız var” diye konuştu. Sarp Sağkal

İcra gelince intihar etti

İcra gelince intihar etti Çorum'da bir yurttaş yaşadığı ekonomik durum sebebiyle intihar etti. Çorum’da Bahçelievler Mahallesi’nde Erman Ö. isimli bir kişi, emekli polis olan babasının beylik silahıyla intihar etti. Silah sesini duyan apartman sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine gelen ekipler, Erman Ö’nün hayatını kaybettiğini belirledi. Erman Ö’nün ölmeden önce bıraktığı mektupta, borçları nedeniyle icralık olduğunu ve ölümünden kimsenin sorumlu olmadığını yazdığı öğrenildi. Seyfettin Mete




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter