Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Monday, 06.30.2025, 09:23 PM (GMT)

News - Haberler

Savcıitiraz etti, gaziyi darp edenlerden biri tutuklandı

Savcı itiraz etti, gaziyi darp edenlerden biri tutuklandı Antalya'da asansörde tadilat malzemesi taşıdıkları gerekçesiyle kendilerini uyaran gazi Gökhan Koç'u (30) darp ettiği öne sürülen L.Y.'nin adli kontrol şartı ile serbest bırakılıp oğlu Ziya Y.'nin de ev hapsi kararına Cumhuriyet Savcısı itiraz etti. Savcının yaptığı itirazı değerlendiren 5. Sulh Ceza Hakimliği, Ziya Y.'nin tutuklanmasına hükmetti. Tutuklanan Ziya Y., cezaevine gönderildi. Kepez ilçesinde yaşayan evli Gökhan Koç, 5 yıl önce piyade uzman çavuş olarak görev yaptığı Hakkari'nin Dağlıca bölgesindeki patlamada ağır yaralandı. GATA'da uzun süre tedavi gören Koç, iki ayağını kaybetti ve protez takıldı. Gökhan Koç, Kepez ilçesi Düdenbaşı Mahallesi 2310 Sokak'ta bir apartmanın 3'üncü katına taşındı. Koç, geçen salı günü asansörde tadilat yükü taşıyan karşı komşusu L.Y. ve oğlu Ziya Y.'ye, asansörle yük taşındığında bozulduğunu ve yapımının uzun sürdüğünü, kendisinin dairesine inip çıkmada zorluk yaşadığını söyledi. Bunun üzerine sinirlenen baba- oğul, iddiaya göre Gazi Gökhan Koç'u darbetti, gözlüğünü kırdı. Koç, baba- oğlun kendisinin üstüne yürüdüğü anlara ait güvenlik kamerası görüntüleriyle birlikte savcılığa giderek, şikayetçi oldu.BABA-OĞUL GÖZALTINDAGüneydoğu gazisi Gökhan Koç'un Cumhuriyet Savcılığı'nca ifadesinin alınmasının ardından harekete geçen Kepez İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, L.Y. ve oğlu Ziya Y.'yi gözaltına aldı. Sağlık kontrolünden geçirilen baba ve oğlu, ifadesi alındıktan sonra geçen cumartesi sabahı adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgusunun ardından ‘kasten yaralama’ suçundan nöbetçi hakimliğe çıkarılan şüphelilerden Ziya Y.’ye ev hapsi verildi. Babası L.Y. ise haftada bir gün polis merkezine gidip imza atma şartıyla serbest bırakıldı.SAVCILIK KARARA İTİRAZ ETTİ, TUTUKLANDICumhuriyet Savcısı, karara itiraz ederek şüphelilerin tutuklanmasını istedi. İtirazı değerlendiren 5. Sulh Ceza Hakimliği, Ziya Y.'nin tutuklanmasına karar verdi. Karar üzerine Ziya Y. tutuklandı. (DHA)

'Dükkan kapanmıyor' diyen Erdoğan'ıKızılay'a davet ettiler

'Dükkan kapanmıyor' diyen Erdoğan'ı Kızılay'a davet ettiler Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Rakamlar ortada, kapanan falan yok" sözlerine tepki gösteren kafe ve bar çalışanları "Kendisini Kızılay'a davet ediyoruz. Çalıştığımız yeri de kapalı halde ona gösterebiliriz" dedi. Restoran, kafe ve barlar 20 Kasım’dan beri yalnızca paket servisle ayakta kalmaya çalışıyor, çoğu işletme kepenk indirdi. Eğlence merkezleri ise neredeyse 1 yıldır siftah yapamıyor. Kafe ve Bar Çalışanları Dayanışması, Ankara Kızılay’da, kafe ve barlarıyla ünlü Sakarya Caddesi’nde, seslerini duyurmak için basın açıklaması yapmak istedi ancak polis engeliyle karşılaştı. Emekçilerin basın açıklaması yapmasına Ulus’ta izin verildi.Ulus'ta konuşan emekçilerin çoğu öğrenci olduklarını, başka yerlerde iş bulamadıklarını söyledi. Emekçiler, kafe, bar ve kıraathanelerin bir an önce açılmasını ya da kendilerine destek olunmasını istedi. “Emekçiyiz İşçiyiz, geçinemiyoruz”, “Kuru ekmek değil insanca yaşam!”, “Hayat emekçinin evine sığmıyor”, “Tedbirler alınsın, işyerleri açılsın” pankartları açan işletmeciler, esnafa verilen kira desteğinin de yetersiz olduğunu belirterek, "İşletmeler kapalı ama kira ödemeye devam ediyorlar. Hükümetin verdiği kira desteği, 750 TL. Ankara’da merkezi yerlerde kiralar 5 bin TL’den başlıyor. Kira yardımı kiraların yüzde 15’i bile değil" dediler. "AKP KONGRELERİ YAPILIYORSA, İŞLETMELER AÇILABİLİR"Kafe ve bar çalışanları basın açıklamasında, yasakların bir an önce kaldırılmasını isteyerek, "Bu ay itibariyle AKP’nin ertelenen kongreleri yapılmaya başlandı. Binlerce insanın kapalı salonda toplandığı kongreler bile yapılıyorsa, işletmeler neden kapalı? HES koduyla binilen otobüsler tıklım tıklımken işletmeler neden kapalı? Bir an önce işimize dönmek istiyoruz. Çalıştığımız yerde tüm önlemler alınsın, işletmeler açılsın, yasaklar kalksın" diyerek sitem ettiler. “EV KİRAMI, FATURALARIMI KİMSE VERMİYOR" Kazım isimli kafe çalışanı “Ben bir kafede çalışıyordum, yevmiyeyle geçiniyordum. Günlük 70 lira alıyordum o para benim hem kiramı hem faturalarımı hem de giderlerimi karşılıyordu. Kimse benim ev kiramı, faturalarımı vermiyor. Öğrenciler kafe ve bar çalışanı olmak zorundalar başka bir alternatifleri yok. Bazen 60 bazen 70 lira hadi 80 olsun bir şekilde hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. İnsanlar aldıkları üç kuruşla hayatlarını sürdürmeye çalışırken bunları kesmek, ve alınan tek önlemin bu olması bana çok yanlış geliyor. Bir umut çalışırım diye tatil bölgelerine de gittim, orada hiçbir önlem yoktu zabıta da esnaf da maskesini çıkarmıştı" dedi.“TEDBİRLER ART NİYETLİ"Yine öğrenci olan ve pandemide işsiz kalan Emir, temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığını anlatarak şunları söyledi:"Benim çalıştığım işletme kapandı. Bir yıldır orada çalışıyordum. Uludağ’da otellerin doluluk oranı yüzde 90 ama kafeler, barlar hala kapalı. Tedbirler sadece belli yerlere işletiliyor biz bunda art niyet arıyoruz. Uzun zamandır çalıştığımız yerler kapalı. Buralarda çoğunlukla öğrenci çalışmakta,, öğrenciler zaten zor durumdayken buraların kapalı olması öğrencileri daha da zor duruma düşürdü. Temel ihtiyaçlarımızı karşılayamayacak durumdayız. Pandemi tedbirleri her yere, her kesime eşit uygulansın istiyoruz. Kafe ve barların acilen açılmasını istiyoruz. Hükümet herhangi bir destekte bulunmadığı gibi iş yerlerimizi kapatması da art niyetli.""KENDİSİNİ KIZILAY'A DAVET EDİYORUZ"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen cuma  “Bazı dostlar geldi, ‘Dükkanlar kapanıyor’ dedi. İşte rakamlar ortada, kapanan falan yok. Bazı kimseler nemalanmak istiyorlar” açıklamasına da tepkili olan çalışanlar, çözüm üretilmesini istediler. Çalışanlardan Emir, "İktidar bazı sorunları görmezden gelerek aşmaya çalışıyor, bunlar, toplumu aldatmaya yönelik açıklamalar. Erdoğan’ın açıklamasının hiçbir hükmü yok. Gerçekliği, sokakta olanlar, geçinemeyenler görüyor. Kendisini Kızılay'a davet ediyoruz. Çalıştığımız yeri de kapalı halde ona gösterebiliriz" dedi. “ERDOĞAN, SOKAĞA ÇIKSA EN AZ İKİ DÜKKANIN KAPANDIĞINI GÖRÜR"Ulaş isimli çalışan ise “Erdoğan herhangi bir sokakta 100 metre sağına soluna bakarak yürüse en az iki dükkanın kapandığını görecektir. Şu an sadece kapananlar değil, kapanacak olanlar da var. Bize bir destek verilecek olsa şu an zararımızın yüzde 10’unu karşılayacak, yüzde 10 için buradayız" yanıtını verdi.  ANKA

İşçi sınıfıTikTok'ta kendi alternatif sinema filminiçekti

İşçi sınıfı TikTok'ta kendi alternatif sinema filmini çekti Türkiye’nin dört bir yanında çalışan işçilerin TikTok’ta çektiği videolar sinemaya aktarıldı. Kimi tarlada, kimi inşaatta, kimi tekstilde. İşçilerin çalışırken çektikleri TikTok videoları TikTok'un Emek Sineması projesinde bir araya getirildi. /Archive/2021/1/25/173356236-2704623731.jpegSosyal medyanın yaygın kullanımıyla işçiler de çalışırken çektikleri videoları bu mecrada paylaşmaya başladı. Bu anlamda en çok kullanılan sosyal medya uygulaması ise TikTok oldu.Türkiye’nin dört bir yanında farklı sektörlerde çalışan işçiler, çalışırken çekilen videolarını müzik eşliğinde TikTok’ta paylaştı. Karşı Sanat bu videoları TikTok'un Emek Sineması projesinde bir araya getirdi. http://tiktokunemeksinemasi.karsi.com adresinde yayımlanan videolarda işçilerin tarlada, inşaatta, sanayide birçok işyerinde çalışma koşulları görülüyor.“Gösteri-gözetim toplumu kendine karşı kullanılabilecek olasılıkları da üretiyor mu?" sorusunu merkeze alan projeyi Ozan Çağlar ve Deniz Zeybek yürüttü.Zeybek ve Çağlar hazırladıkları tanıtım metninde proje için şu bilgileri verdi:"Farklı çalışma mekanlarında üretilen filmler challengelarla çoğalarak yeni ittifaklara alan açıyor olabilir mi diye sorarak emek - bedenin sinemadaki temsiline odaklanıyor ve kendini temsil etmenin yeni bir alan açma potansiyelini sorguluyor. TikTok'un Emek Sineması'ndaki videolar, kolektif bellekte birikmiş sinema bilgisiyle birlikte TikTok'un teknik alt yapısının kullanımından üretiliyor. TikTok'un Emek Sineması'nda çalışma mekanları, sokaklar, tarlalar, atölyeler platoya dönüşürken çalışma zamanları işgal ediliyor. TikTok sinemasının üreticileri; kürekleri, boruları ve meyve kasalarıyla çekim araçlarını oluştururken üretim bandını bir podyum gibi kullanarak mekanları dönüştürüyor. ‘Umumi film festivali’ gibi işleyen TikTok'ta çalışma mekanlarına ve üretim araçlarına; dekor, performans, müzik ve ses efektleri ile yapılan küçük müdahalelerle oluşturulan atmosferde iş mekanları yeni bir anlamlar kazanıyor."İşte işçi sınıfının alternatif sinema filmi: ANKA

AB dışişleri bakanlarından Rusya’ya yaptırımçağırısı

AB dışişleri bakanlarından Rusya’ya yaptırım çağırısı Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin dışişleri bakanları, Rus muhalif lider Alexei Navalny’nin tutuklanması nedeniyle Rusya’ya yaptırım çağrısında bulundu. Rus muhalif lider Alexei Navalni, zehirlenmesinin ardından götürüldüğü Almanya’da tedavisinin tamamlanmasından sonra 17 Ocak’ta Moskova’ya dönmüş ve havaalanında önce gözaltına alınmış, sonra da tutuklanmıştı. Navalni destekçileri, muhalif liderin serbest bırakılması için protestolar gerçekleştirmişti. Bugün Belçika’nın başkenti Brüksel’de toplanan Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin dışişleri bakanları, Rus muhalif lider Alexei Navalni’nin tutuklanması nedeniyle Rusya’ya yaptırım çağrısında bulundu.Litvanya Dışişleri Bakanı Gabrielius Landsbergis, “Minsk, Moskova, Hong Kong’da ya da nerede olursa olsun insan hakları ihlalleri kabul edilmez. Yaptırımlar yoluyla bu mesajı vurgulamamız gerekiyor. Bu kapsamda en uygun olanının AB Küresel İnsan Hakları Yaptırım Mekanizması olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.Romanya Dışişleri Bakanı Bogdan Aurescu ise “Rus muhalif lider Alexei Navalni’nin tutuklanmasında Romanya’nın kınamasını vurguluyorum. Muhalefette bulunan kişilerin sadece muhalefette oldukları için baskı görmeleri kabul edilmez ve bu demokratik değildir. Yaptırımların uygulamasını tartışacağız” dedi.Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ise, Cumartesi günü Rusya genelinde Navalni’ye destek protestoları sırasında gözaltına alınan kişilerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.Letonya ve Estonya Dışişleri Bakanları da ortak açıklama yaparak, Navalni’ye destek protestolarında tutuklama olaylarını kınarken tutuklama emiri veren Rus yetkililere karşı kısıtlayıcı tedbirleri uygulamak ve onların sorumlu tutması gerektiğini vurguladı. İHA

Chomsky: Liberaller, ABD'nin 'önde gelen bir terörist devlet' olduğunu kabul edemez

Chomsky: Liberaller, ABD'nin 'önde gelen bir terörist devlet' olduğunu kabul edemez Amerikalı ünlü dilbilimci, filozof ve tarihçi Noam Chomsky, Russia Today'e (RT) demecinde, "Tıpkı Trump taraftarlarının seçim kaybını kabullenememesi gibi, Liberaller de ABD'nin 'önde gelen bir terörist devlet' olduğunu kabul edemez" dedi. Noam Chomsky RT'ye demecinde, "ABD'li liberal entelektüeller de tıpkı birçok Trump destekçisi gibi, 'uluslararası terörizmin önde gelen tedarikçisi ABD hükümetini' zararsız bir güç olarak kabul ettikleri, geniş bir fantezi dünyasına sahip" dedi.Chomsky, RT'den Chris Hedges'e, "Cumhuriyetçi çetelere, seçimin kaybedildiğini kabul ettiremeyeceğiniz gibi, liberal Amerikan entelektüellere de 'ABD'nin önde gelen bir terörist devlet olduğunu' kabul ettiremezsiniz" dedi.ABD'NİN 'KESİNTİSİZ TERÖR' POLİTİKASIChomsky konuşmasının devamında, "Aslolan, ABD'nin egemen bir devlet olarak tarihinin neredeyse tamamında birilerine karşı saldırgan bir savaş savaşı yürüttüğü gerçeğidir" ifadelerine yer verdi.Chomsky sözlerine şöyle devam etti: "Ronald Reagan'ın dış politikasının odağını oluşturan sözde "Teröre Karşı Savaş", Washington yönetiminin, "Orta Amerika ve Güney Afrika'da uyguladığı teröre karşı gelişen direnişe karşı yürüttüğü mücadeleydi...""MANDELA DÜNE KADAR TERÖRİSTTİ""Nelson Mandela, ırk ayrımına dayalı 'apartheid' rejiminin dağılmasından çok sonra, 2008 yılına kadar ABD tarafından terörist olarak kabul edildi. ABD'nin Nikaragua'ya karşı yürüttüğü gizli savaş, Uluslararası Adalet Divanı tarafından uluslararası hukukun ihlali olarak değerlendirildi. Reagan yönetiminin yaptığı şey, kendi tanımlamalarımıza göre terörizmin zirvesiydi..." cumhuriyet.com.tr

Putin'den 'Karadeniz kıyısındaki saray' iddialarına yanıt

Putin'den 'Karadeniz kıyısındaki saray' iddialarına yanıt Rusya Devlet Başkanı Putin, Rus muhalif Aleksey Navalni ve ekibi tarafından öne sürülen saray iddialarına yanıt verdi. Putin, ‘mülklerin hiçbiri bana ya da yakınlarıma ait değildir’ dedi. Putin, ülkedeki üniversite öğrencileriyle video konferans yoluyla gerçekleştirdiği görüşmede, Rus muhalif Aleksey Navalni’nin, kendisinin Karadeniz kıyısında 1,4 milyar dolara saray yaptırdığına yönelik iddialarını yanıtladı.Putin, “İddia edilen mülklerin hiçbiri ne bana ne de yakın akrabalarıma aittir ve hiçbir zaman da olmamıştır” dedi.“HALKIN BEYNİNİ YIKAMAK İÇİN”Söz konusu saraya yönelik iddiaların “halkın beynini yıkamak” için kullanıldığını öne süren Putin, “Bu iddialar zaten 10 yıldan fazla bir süredir dolaşımda. Şimdi, uygun bir zamanda, her şeyi bir araya getirdiler ve tüm bu iddialarla vatandaşlarımızın beyinlerini yıkamaya karar verdiler, internette bir tür video serisi başlattılar. Böyle bir mülk için bazı tapular veya faturalar, çeşitli izler bulunması gerekir” dedi.“BU SADECE MANİPÜLASYON”Putin fotoğrafının kullanılmasına ilişkin ise, “Kelebek şeklinde yüzdüğüm fotoğrafı yayınladılar, acemi şekilde de olsa bu şekilde yüzmeyi seviyorum, hiçbir zaman bulunmadığım yüzme havuzunda görülüyorum. Bu yüzme havuzunun ne olduğunu bilmiyorum ama 2016'da Yenisey Nehri'nde böyle yüzdüm. Bu sadece manipülasyon ve derlemedir” dedi.PROTESTOLARA DA DEĞİNDİPutin, konuşmasında, 23 Ocak’ta Rusya çapında düzenlenen protesto gösterilerine de değinerek, “Herkesin görüşünü belirtmeye hakkı var, ancak bu hukuki çerçevede olmalı. Bu protestolar nedeniyle herkes zarar görüyor. Gençlerin protesto gösterilerine çağrılması da yanlış, bu terör gruplarının yaptığı bir şeydir” dedi.Kaynak: AA/TASS cumhuriyet.com.tr

Galatasaray, Halilİbrahim Dervişoğlu'na imzayıattırdı

Galatasaray, Halil İbrahim Dervişoğlu'na imzayı attırdı Galatasaray, Halil İbrahim Dervişoğlu'nu sezon sonuna kadar kiraladı Galatasaray, İngiltere'nin Brentford ekibinde forma giyen genç futbolcu Halil İbrahim Dervişoğlu'nu sezon konuna kadar kiraladı.Sarı-kırmızılı kulüpten yapılan açıklamada, Halil İbrahim Dervişoğlu'nun transferi için Brentford Kulübüne herhangi bir ücret ödenmeyeceği, futbolcunun ise 3 milyon lira sabit ücret alacağı belirtildi.Ümit Milli Takım'da da forma giyen 21 yaşındaki Halil İbrahim Dervişoğlu, hücum bölgesinde görev yapıyor. AA

Trabzonspor’dan Pereira’ya teşekkür plaketi

Trabzonspor’dan Pereira’ya teşekkür plaketi Trabzonspor’da, 3.5 yıldır futbol oynayan ve son dönemde kaptanlık görevini üstlenen Joao Pereira ile karşılıklı olarak sonlandırılan sözleşmenin ardından teşekkür plaketi verildi. Trabzonspor’da, 3.5 yıldır futbol oynayan ve son dönemde kaptanlık görevini üstlenen Joao Pereira ile karşılıklı olarak sonlandırılan sözleşmenin ardından teşekkür plaketi verildi.Trabzonspor, takımın tecrübeli oyuncusu Joao Pereira ile karşılıklı anlaşarak yollarını ayırdı. Trabzonspor Genel Sekreteri Ömer Sağıroğlu da katkılarından dolayı Pereira’ya plaket takdim verdi. Plaket takdiminin ardından konuşan Sağıroğlu, “Kulübümüze verdiğin hizmetlerden dolayı çok teşekkür ediyoruz. Saha içinde ve saha dışındaki duruşunla, futbolcularımıza örnek oldun. Tüm emeklerin için teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.Sağıroğlu, Pereira’ya oğlu Gabriel adına hazırlanan 47 numaralı forma ve eşi Natacha Esmail için Trabzon’a özgü telkari hediye etti. İHA

PTT işçileri eylemlerini Ankara'ya taşıyacak

PTT işçileri eylemlerini Ankara'ya taşıyacak İzmir Bayraklı'da sendika üyesi oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan PTT işçilerinin bir ayı aşkın süredir sürdürdükleri eylemi Ankara'ya taşımaya karar verdi. İşçiler, müzakerelerden sonuç alınamaması halinde 1 Şubat'ta Ankara PTT Genel Müdürlüğü önüne giderek seslerini duyuracaklarını açıkladı. İzmir'de Posta Transfer Taşımacılık ve Kargo İşçileri Sendikası (PTT Kargo Sen) ile Posta Telefon ve Telekomünikasyon İşçileri Sendikası'na (PTT Sen) üye oldukları için işten çıkarılan 16 işçinin eylemine CHP'den destek geldi. CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekili Kani Beko ve CHP Bayraklı İlçe Başkanı Pınar Susmuş, Bayraklı'da PTT Merkez Müdürlüğü önünde eylemde olan işçilere destek için buraya giderek basın açıklaması yaptı."MÜCADELEMİZ SÜRECEK"PTT Sen Genel Başkanı Halit Büyük “Türkiye’de şu anda şirketlerce 100’e yakın işçi çıkarıldı. İzmir’de ağustos ve nisan aylarında 16 kişi işten çıkarıldı. Bu hafta içinde herhangi bir müzakere çıkmazsa hazırlıklarımızı yaptık. 1 Şubat’ta Ankara PTT Genel Müdürlüğü önünde olacağız. Sesimizi duyuracağız. Herhangi bir girişim olmadığı takdirde bakanlıkların da kapılarını zorlayacağız. Biz haklıyız, mücadelemizi de sonuna kadar sürdüreceğiz” diye konuştu."SENDİKAL FAALİYET ENGELLENEMEZ"Emeğe her zaman değer verdiklerini ve emeğini her şeyin üstünde tuttuklarını belirten CHP'li Yücel, şöyle konuştu:“İşçilerin emekleriyle hayata tutunabilmeleri adına onların her zaman yanında olacağız ve bu haksızlıkları, hukuksuzlukları her platformda gündeme taşıyacağız. Haklı ve onurlu direnişinizi CHP örgütü adına saygıyla selamlıyorum. Siz ekmeğinizi birilerinin önünde diz çökerek değil, alın teriyle, onuruyla kazanan işçi sınıfısınız. Bugün işsizliğin 4 milyonu geçtiği, genç işsizliğin yüzde 25’lerin üzerinde olduğu, milyonlarca EYT'linin emeklilik haklarının ellerinden alındığı, kayıt dışı istihdamın yüzde 35’leri geçtiği, asgari ücretin açlık sınırının da altında olduğu güzel ülkemizde, çalışanlarımız, işçi ve emekçi kardeşlerimiz ekonomik zorluklar altında inim inim inliyor. Anayasamızın 51. maddesinin kendilerine tanıdığı hakkı kullanarak sendika kuran ve üye olan PTT çalışanlarına karşı yapılan baskı ve işten çıkarmaları şiddetle kınıyorum. Sendikal faaliyet engellenemez. Sendikal örgütlenmeyi ve sendikal faaliyeti engelleyenler TCK’nın 118. maddesine göre altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İşveren vekillerinin sözlü ve SMS mesajları yoluyla çalışanları baskı altına almaya çalıştığı açıkça görülmektedir. Buna teşebbüs eden kişiler hakkında, işçilerin yapmış olduğu suç duyurularının da takipçisiyiz.”"EMEK EN YÜCE DEĞERDİR"CHP İzmir Milletvekili Kani Beko da PTT işçilerinin pandemi döneminde zor şartlar altında çalıştığını belirterek, “Bizim geleneklerimize göre, işçileri gerekçesiz işten atmak sosyal bir cinayettir. İl Başkanımızın da söylediği gibi aynı zamanda bir anayasal suçtur. Bizler Kargo ve PTT çalışanlarının direnişini selamlıyor, bu direnişin yanında olduğumuzu söylüyoruz. Bundan sonra da yan yana, omuz omuza işçi kardeşlerimiz işbaşı yapıncaya kadar, sendika toplu iş sözleşmesini alıncaya kadar onlarla mücadelemizi devam ettireceğiz” diye konuştu.CHP Bayraklı İlçe Başkanı Pınar Susmuş, anayasal haklarını kullanan işçilerin sonuna kadar yanında olacaklarını ifade ederek, "Bayraklı İlçe Örgütü olarak direnişe başladıkları günden itibaren belli periyotlarla buraya gelip arkadaşlarımıza destek veriyoruz. Bu mücadelelerinin başarıyla sonuçlanması için onların yanında olduğumuzu her daim hissettireceğiz” dedi. İZMİR / Cumhuriyet

'İktidar,reform vaatlerine son noktayıkoydu'

Türkçe Haberler En Son Başlıklar 'İktidar,reform vaatlerine son noktayı koydu' CHP Genel Başkan Başdanışmanı Erdoğan Toprak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliğine İrfan Fidan'ı ataması için “kayyum atama” benzetmesi yaptı. Toprak, “Bu atamayla iktidar, reform vaatlerine son noktayı koymuştur. Yapılan atamayla aynı gün, iddianamesi Anayasa Mahkemesi üyesi yapılan kişi tarafından hazırlanan Gezi Davası’nda, eski mahkeme heyetince verilen tüm beraat kararlarının İstinaf Mahkemesi tarafından bozulması ve geriye dönük onlarca davanın birleştirilerek, yargılamanın yeniden yapılmasına karar verilmesi de bu atamanın havai fişek kutlamasıdır” dedi. CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, haftalık değerlendirme raporunda dünya ve Türkiye’de yaşanan gelişmeleri ele aldı.Toprak’ın raporundan öne çıkanlar şöyle:'KARARLARI ZİHİNLERDE VE VİCDANLARDA KABUL GÖRMEYECEK'/Archive/2021/1/25/133512671-if.jpgAYM üyeliğine yapılan son görevlendirme Türkiye’nin en üst yargı organına, iktidar tarafından kayyum atanmasıdır. Böylesine siyasallaşmış, uzun süredir siyaset gündemine oturmuş bir ismin yüksek yargıç olarak görevlendirilmesi, bağımsız ve tarafsızlığa gölge düşürdüğü gibi, kararları zihinlerde ve vicdanlarda kabul görmeyecek, siyaseten sorgulanacaktır.  Bu atamayla iktidar, reform vaatlerine son noktayı koymuştur!İçişleri Bakanı sosyal medya üzerinden yapılan bir hakaret nedeniyle gözaltına alınan şahsın serbest bırakılmasına tepki göstererek ‘bakan olduğu, millet ve devlet için çalıştığı halde hakaret edenin serbest bırakılmasına’ isyanını dile getiriyor. Bu tavrıyla aslında yargı üzerindeki ‘siyasi vesayeti’ teyit ederek, kendisiyle ilgili bir olayda yargıdan ‘imtiyaz’ bekliyor. Bu zihniyet bile bu iktidarın neden hukuk ve yargı reformu yapamayacağının en somut tablosudur.ATAMANIN HAVAİ FİŞEK KUTLAMASIBaşkentin ortasında bir siyasetçi iki gazeteci ve avukat saldırıya uğruyor. Failler yakalanıp serbest bırakılıyor. İçişleri Bakanı saldırıları ‘tepkisel’ diye nitelendirerek yargıya saldırganların üzerine gidilmemesi talimatı veriyor.Tamamıyla siyasi vesayet altına giren Hakimler Savcılar Kurulu (HSK), başkent saldırılarını soruşturan Cumhuriyet Savcısı’nın apaçık tehdit edilmesine suskun kalmayı, tehdit edenler hakkında herhangi bir suç duyurusunda dahi bulunmamayı tercih ediyor. Anayasa ve yasa kılıfına uydurularak yazılan senaryo çerçevesinde uygulamaya konulan siyasi organizasyonla, Yargıtay seçimlerinin ‘salgın’ bahanesiyle ertelenmesi, diğer adayların bir kısmının adaylıklarını geri çekmeye mecbur edilerek henüz altı günlük Yargıtay üyesi olan bir kişiye yolun açılması ve çok daha kıdemli Yargıtay üyeleri yerine en yüksek oyu alması sağlandı.Yapılan atamayla aynı gün, iddianamesi Anayasa Mahkemesi üyesi yapılan kişi tarafından hazırlanan Gezi Davası’nda, eski mahkeme heyetince verilen tüm beraat kararlarının İstinaf Mahkemesi tarafından bozulması ve geriye dönük onlarca davanın birleştirilerek, yargılamanın yeniden yapılmasına karar verilmesi de bu atamanın havai fişek kutlamasıdır!RADİKAL DEĞİŞİKLİKLER ORTAYA ÇIKACAKRusya, 2015’ten bu yana mali ve askeri olarak büyük fatura üslendiği Suriye’yi yeniden uluslararası kamuoyu önünde kabul gören bir konuma getirerek, yükünü azaltmak ve Suriye’de tek etkili güç olmak istiyor. Bunun için İsrail, İsrail üzerinden ABD’yi ve zengin Körfez ülkelerini devreye sokarak, ABD’nin hedefindeki İran’ın etkinliğini azaltma konusunda alan açarak, İsrail ve ABD ile yakınlaşmayı planlıyor! Önümüzdeki günlerde Suriye’de, güney sınırlarımızda çok ciddi değişiklikler ve hareketlenmeler olacağını öngörmekteyim. Rusya’nın İsrail ile Suriye’yi bir araya getirerek anlaşma müzakerelerini başlatması, bölgedeki siyasi-askeri dengeler açısından oldukça radikal değişimleri ortaya çıkartacaktır.TEHLİKELİ SÜREÇABD’nin yeni başkanı Joe Biden’ın yemin töreninin ertesi günü Irak’ın başkentinde Bağdat’ta 21 Ocak’ta gerçekleşen intihar saldırılarını IŞİD’in üstlenmesi dikkat çekicidir. MSB Hulusi Akar ve Genelkurmay Başkanı’nın Bağdat ve Erbil ziyaretlerinde terörle mücadele konusunda işbirliği ele alınırken, uzun süredir varlığı unutulan şeriatçı-katliamcı terör örgütü IŞİD’in yeniden ortaya çıkması tehlikeli sürecin başlangıcına işaret etmektedir.BU PROGRAMA KİMSEYİ İNANDIRAMAZLARCumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan 2021 Yılı Yatırım Programı yayınlanarak yürürlüğe girdi. 2020’de kamu bankalarının dağıttığı sübvansiyonlu düşük faizli kredilerle bile artmayan, ekside kalan özel sektör yatırımlarının bu yıl çoğu batığa dönüşen, geri ödenemeyen kredilerin yanı sıra yüzde 25’e dayanan mevcut kredi faizleriyle patlama yapmasını öngören bu programa kimseyi inandıramazlar. ANKA

Karabağlar Uğur Mumcu’yu unutmadı

Karabağlar Uğur Mumcu’yu unutmadı Bombalı suikastla katledilen yazarımız Uğur Mumcu, ölümünün 28. yıldönümünde Karabağlar’da özlemle anıldı. Uğur Mumcu,  Karabağlar Belediyesi tarafından Üçyol Uğur Mumcu Parkı’nda bulunan heykeli önünde düzenlenen ve yağmur altında gerçekleştirilen törenle anıldı. Törene, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Misket Dikmen, CHP Karabağlar İlçe Başkanı Mehmet Türkbay, ADD Karabağlar Şube Başkanı Gülten Ak, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar, meclis üyeleri ve çok sayıda yurttaş katıldı.Başkan Selvitopu yaptığı konuşmada, Uğur Mumcu’nun 28 yıl önce yine böyle yağmurlu bir günde, yüz binlerce kişinin katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlandığını hatırlattı. Aradan geçen yıllara rağmen Türk insanın yüreğinde yaşamaya devam ettiğini ve gelecek kuşakların da onu unutmayacağına dikkat çeken Başkan Selvitopu, “Uğur Mumcu Türk halkının kalbindeki yerini almıştır. Bu yeri değiştirmeye de hiç kimsenin gücü yoktur” dedi.Tarihsel sürece bakıldığında toplumu aydınlatan, varolan görüşleri alt üst eden insanların katledildiğini vurgulayan Başkan Selvitopu, “Uğur Mumcu yurtseverdi. İnsanlarını, toprağını çok seviyordu. Tek istediği işlerin dürüstçe, namusluca yapılmasıydı. Ancak onu katledenler buna dayanamadılar. Katilleri şunu çok iyi bilsinler: Bizler her yıl, koşullar ne olursa olsun Uğur Mumcu’yu anmaya devam edeceğiz. ‘Vurulduk ey halkım unutma bizi!’ diyen Mumcu’yu unutmayacak, unutturmayacağız! Ruhun şad olsun, ışıklar içinde uyu Uğur Mumcu” diye konuştu.İGC Başkanı Dikmen de, Mumcu’nun bayrağını bugün onun izinden, inancından giden genç gazetecilerin devraldığını görmekten mutluluk duyduğunu vurguladı. Adalet için tüm bireylerin sesini çıkarması gerektiğini söyleyen Dikmen, “Uğur Mumcu’yu anmaya, anlamaya, anlatmaya devam edeceğiz. Unutmayacağız unutturmayacağız” dedi./Archive/2021/1/25/133500452-1.jpgCHP İlçe Başkanı Türkbay, 90’lı yıllarda çok sayıda aydının suikastlara kurban gittiğini hatırlatarak, “Failleri hala meçhul. Katillerin yakalanması için verilen sözler tutulmadı” diye konuştu.ADD Şube Başkanı Ak da, adalet ve demokrasi için savaşmanın insanlık görevi olduğunu söyledi.Katılımcılar daha sonra Uğur Mumcu Heykeli’ne kırmızı karanfiller bıraktılar; anı defterini imzaladılar. İZMİR / Cumhuriyet

Davutoğlu'ndan Soylu ve Gül'e sert sözler

Davutoğlu'ndan Soylu ve Gül'e sert sözler Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül arasındaki polemiğe sert tepki göstererek, "Siz Twitter’dan birbirinize laf sokasınız diye mi atandınız makamlara! Beyler, kendinize gelin kendinize!" dedi. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, haftalık basın toplantısında açıklamalarda bulundu.Davutoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şu şekilde: 'SALDIRILARI AÇIK ŞEKİLDE KINAMADILAR' "Genel Başkan yardımcımız ve gazetecilere başkentin göbeğinde organize ve senkronize gerçekleştirilen saldırıların fail ve azmettiricileri ortaya çıkarılamadığı gibi iktidar ve koalisyon ortakları bu siyasi terör saldırılarını açık  bir şekilde kınamamışlardır. Kamu düzeni alanında, bu düzenin asli iki sorumlusu olan Adalet ve İçişleri Bakanları kamuoyu önünde söz dalaşı yaparken Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile bütün güçleri elinde toplayan Cumhurbaşkanı bu yönetim anarşisini sıradan bir olaymış gibi izlemiştir.'YARGITAY ATAMA İSTASYONUNA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ'Yerleşik kural ve gelenekler bypass edilerek Yargıtay üyeliğine atanan Cumhuriyet Başsavcısı bu kurumda herhangi bir hizmette bulunmadan Anayasa Mahkemesi'ne de atanmış ve yargı sisteminin ana kurumu olan Yargıtay, bir atama istasyonu haline dönüştürülmüştür.'BAHÇELİ GÜCÜNÜ AK PARTİ'DEN ALIYOR'İktidar koalisyonunun küçük ortağı açık bir şekilde siyaseti sokağa indirmekte ve siyasal sabotajlardan medet ummaktadır. Devlet Bahçeli, sıklıkla asgari nezaket ve sorumluluk anlayışından uzak bir tutum içerisinde siyasi ve toplumsal barışı tehdit etmektedir. Bu gücünü açık bir şekilde, milletin vermediği bir iradeyi AK Parti’den almış olmasından kaynaklanmaktadır. AK Parti bu duruma dur demediği sürece de Bahçeli bu üslubunu ve tarzını sürdürecektir.'DAVUL AK PARTİ'NİN OMZUNDA, TOKMAK BAHÇELİ'NİN ELİNDE'Davul AK Parti’nin omzunda, tokmak Bahçeli’nin elindedir. Ve istediği gibi çalmaktadır. Erdoğan ise AK Partililere hiç itiraz etmeden dinlemelerini tavsiye etmektedir. Bahçeli AK Parti’nin Genel Başkanvekiline açıkça hakaret ve tehdit eder; ne o Genel Başkanvekili kendi siyasi onuruna sahip çıkabilir ne de bir tek AK Partili Bahçeli’ye 'Sen kime hakaret ediyorsun?' diyebilir. Nasıl olsa Bahçeli’ye bir şey diyemiyoruz, sağa sola cevap yetiştirip gürültüyle bu durumu kapatalım diyorsunuz. Aferin size, devam edin. Bahçeli de bu durumu izleyip her gün hukuk devleti ve demokrasi karşıtlığında çıtayı biraz daha yukarı çıkarsın.Bu ülkede hiçbir dar grubun, mafyatik siyasetin, çete aklının ve vesayet heveslilerinin millete ev sahipliği taslamalarına müsaade etmeyeceğiz. Haddinizi bileceksiniz! Bu durumdan en fazla, 1970’leri, 80’leri ve 90’ları çok iyi hatırlayan MHP’li kardeşlerimizin olduğunu biliyoruz. Önce onlar çocuklarının tekrar bu Gladyo taşeronlarının elinde harcanmasına asla müsaade etmeyeceklerdir.SOYLU VE GÜL POLEMİĞİNE SERT TEPKİ Geçen hafta şöyle seslenmiştim: Açıkça savcıların tehdit edildiği bir ülkede siz Adalet Bakanı olmaktan hicap etmiyor musunuz? Açıkça sokaklarda terör estirilen bir ülkede siz İçişleri Bakanı olmaktan hicap etmiyor musunuz? Siz Twitter’dan birbirinize laf sokasınız diye mi atandınız makamlara! İçişleri Bakanı bir gün tweet atar açıkça kendisine imtiyaz ister, diğer gün bir tweet atar kendisini polis, savcı ve yetmez hakim yerine koyup ahkam keser. Beyler, kendinize gelin kendinize! Siz Twitter'da trollük yapmaya başlarsanız, ülkede adaleti sokak çeteleri ve mafya sağlamaya, kamu düzenini kendisini devletin sahibi zanneden bir siyasi parti lideri sağlamaya kalkar" cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter