Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Saturday, 06.21.2025, 09:04 PM (GMT)

News - Haberler

Hükümet,‘enflasyonunüstünde artış’söylemi ile asgariücrette gerçeği gizliyor

Hükümet, ‘enflasyonun üstünde artış’ söylemi ile asgari ücrette gerçeği gizliyor figure > Türk-İş’in araştırmasına göre bekâr bir işçinin aylık yaşama maliyeti 3 bin 147 TL’ye çıktı. Olması gerekenle belirlenen asgari ücret arasında tam 322 TL fark var. Hükümet, asgari ücretteki artışla birlikte “İşçiyi enflasyona ezdirmedik” söylemini kullanıyor. Oransal olarak “resmi” enflasyonun üzerinde bir artış yapılmış olsa da bu söylem doğru mu? İşçi enflasyonun altında ezilmedi mi? Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aziz Çelik’e sorduk. Çelik, asgari ücretteki artışın enflasyonla bağlantılandırılmasının gerçekçi olmadığına dikkat çekti. Çelik, “Miktar zaten düşükse enflasyonun çok üstünde de artırsanız bir anlamı olmaz. Önemli olan yaşamak için yetip yetmeyeceği” dedi.AİLEYE GÖRE HESAPLANMALIÇelik’in gazetemize yaptığı açıklamalar şöyle:- TÜİK’in tek bir işçi için yaptığı 2 bin 792 TL hesabı üzerinden yola çıkalım. Ailede iki yetişkin, iki de çocuk olduğunu varsayalım. Rakam 3 bin 817 TL’ye çıkıyor. TÜİK’in hesabının kasım ayı üzerinden yapıldığını da unutmayalım. Aralıkta enflasyonda artış bekleniyor. 4 bine doğru tırmanan bir rakam var. Ayrıca pandemi nedeniyle istihdama katılım da düştü. Bir ailede iki kişinin çalışması azaldı. - TÜİK, ülke çapında tek bir enflasyon açıklıyor. Oysa düşük gelirlilerin harcamaları ile yüksek gelirlilerinin harcamaları farklı. Yüzde 21 olan gıda enflasyonu, yüzde 14 olan ortalama enflasyondan yüzde 50 daha fazla. Hükümet, enflasyonun üstünde artışla övünüyor ancak milli gelirdeki büyümenin asgari ücret hesabına yansıtılmaması dikkatlerden kaçırılıyor. O nedenle tek başına enflasyon ölçütü anlamlı değil, yanıltıcı. Asgari ücretin, ailenin asgari geçiminin en azından bir miktarını karşılaması gerek. - Net asgari ücretin AGİ dahil edilerek açıklanması da yanlış. 268.31 TL AGİ düşüldüğünde asgari ücret 2 bin 557.59 TL’ye iniyor. Bundan vazgeçilmeli. AGİ ücretin içerisine dahil edilerek asgari ücret olduğundan yüksek gösteriliyor. - AGİ, işverenin cebinden çıkan bir rakam değil, vergisel bir işlem. Devlet bir miktar vergiden vazgeçiyor. Bu işverenden çıkmıyor. - Asgari ücretli her ay 27 TL damga vergisi ödüyor. Bu çağda buna ne gerek var? Asgari ücret üzerindeki vergi ve kesinti yükünün giderilmesi gerek. 3 bin 577 TL brüt olarak açıklandıysa bunu net olarak ödersiniz. Vergi konusunda muafiyete gidersiniz, indirime gidersiniz vb. Vergi ve AGİ meselesi asgari ücretin üzerini örtüyor.MEMUR ‘GÜNCELLEME’ İSTİYORAsgari ücret düşük kalsa da oransal olarak yüzde 21.5 artış yapılması, dikkatleri gelecek yıl yüzde 3+3 zam alacak olan memurlara çevirdi. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, ülkede yaşanan ekonomik tablo baz alındığında kamu çalışanlarına ve emeklilerine 2021’de yapılacak 3+3’lük zam oranının mutlaka güncellenmesi gerektiğini söyledi. Kahveci, “Mesele yapılan bu zammın alım gücüne sağlayacağı katkıdır. Buradan hareketle memurlarımızın 2021 yılına ait zam oranı olan yüzde 3+3’ün de güncellenmesi gerekmektedir” dedi.YOKSULLUK SINIRI 8 BİN 436 TLKomisyonda karara muhalif kalan Türk-İş, aralık ayı açlık ve yoksulluk sınırı rakamlarını açıkladı. Asgari ücretin insan onuruna yaraşır bir geçimi yine sağlayamadığına dikkat çeken Türk-İş’in 34. yılına giren araştırmasına göre dört kişilik ailenin açlık sınırı 2 bin 590 TL, yoksulluk sınırı 8 bin 436 TL. Mutfak enflasyonu bir aylık yüzde 2.91, on iki aylık yüzde 19.75 arttı. Bekâr bir çalışanın aylık yaşam maliyeti de 3 bin 147 TL’ye yükseldi. Bu durumda olması gereken asgari ücret ile belirlenen asgari ücret arasında 322 TL fark bulunuyor. Yürürlükteki asgari ücret halen dört kişilik ailenin açlık sınırını bile karşılamaktan uzak.‘SAYIMIZ YETMEDİ’Türk-İş Başkanı Atalay, yeni asgari ücret tutarına ilişkin şu çarpıcı açıklamayı yaptı: “3 bin TL olarak belirlenmesi, kamuoyunun büyük bir bölümünü tebessüm ettirecek bir rakamdı, olmadı. Sayımız yetmedi. Biz orada 5 kişiyiz. İşveren ile hükümet bir olunca istedikleri kararları alma imkânları var. Bu ücret, başında başlangıç ücretiydi. Şimdi öyle bir noktaya geldi ki bu ücret geçim ücreti oldu.”HAK-İŞ’TEN TEKLİFÖte yandan Hakİş Genel Başkanvekili Osman Yıldız, yasal düzenleme ile işçinin eline geçecek rakamın artırılabileceğini söyledi. Yıldız, “Sigorta prim işçi payı şu anda yüzde 14, bunda 5 puanlık düşüş yaparsak, gelir vergisi şu anda yüzde 15, bunda yüzde 5 indirim yaparsak, damga vergisini kaldırırsak 335 lira daha fazla işçinin cebine para girmiş olur. 2 bin 825 TL olarak açıklanan rakam, işçinin cebine 3 bin 160 lira olarak girmiş olacaktır” dedi. Mustafa Çakır

‘Başka Bir Ocak’: 3. yılındaçevrimiçi

‘Başka Bir Ocak’: 3. yılında çevrimiçi figure > Yılbaşındaki 3 günlük evden çıkma kısıtlamalarının başladığı 31 Aralık tarihinde başlayacak ‘Başka Bir Ocak’ 10 Ocak’a kadar sürecek. Başka Sinema, iki yıldır sürdürdüğü “Başka Bir Ocak” etkinliğini bu yıl çevrimiçi yapıyor. 31 Aralık tarihinde başlayacak sinema etkinliği, 10 Ocak’a kadar sürecek. Çevrimiçi gösterimi yapılacak filmlerin birçoğu daha önce Türkiye’de gösterilmeyen ya da seyircinin izleme imkânı bulamadığı filmler arasından seçildi.Başka Sinema’nın seçkisindeki filmler şöyle:- 2020 Venedik Film Festivali’nde seçkideki tek yerli film olarak Dünya Prömiyerini yapan ve Eleştirmenlerin Haftası bölümünde büyük ödüle layık görülen, daha sonrasında 57. Antalya Film Festivali’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Kurgu, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu olmak üzere 5 ödülün sahibi olan “Hayaletler”. - “Haunting of the Hill House”un yazarı Shirley Jackson’ın hayatına odaklanan ve başrolde Elizabeth Moss’un bulunduğu, Sundance Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’ne layık görülmüş “Shirley”. - Christian Petzold’ün 70. Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı için yarışan filmi “Undine”. - The Guardian ve Vanity Fair tarafından yılın en iyi filmlerinden biri olarak ilan edilen, Jude Law’un performansıyla filmin ruhunu yansıttığı bir hırs ve aile hikâyesi olan “Yuva / The Nest”. Filmin yönetmeni Sean Durkin. - Yine 2020’nin En İyi Filmleri listelerinde adından söz ettiren, korku janrının sadece kan ve şiddetten ibaret olmadığını kanıtlayan, insanların derin ölüm korkusunu her saniyesinde izleyiciye hatırlatan “She Dies Tomorrow”. - Daha önce Moon’un görsel dünyasını yaratan ve Shaun of the Dead’in ekibinde yer almış yönetmen Gavin Rothery’den “Archive”. - 70. Berlin Film Festivali’nde En İyi İlk Film ve Teddy Ödülü’ne aday olan, aile kavramının ne kadar komplike olabileceğini, sevgiyle şiddetin el ele dolaştığı bir atmosferde sergileyen “Vahşi Bölge / Wildland”. - Fransa’nın Oscar adayı, başrolünde Rainer Werner Fassbinder’in favori oyuncularından Barbara Sukowa’nın yer aldığı, iki kadının senelere yayılan ve gizli yaşanmak zorunda kaldıkları aşklarını etkileyici bir dille anlatan “İkimiz / Deux”. - Emma Suarez’in başrolünde 55 yaşındaki bir kadının arkadaşlarıyla bir Yunan Adası’na giderek kendini yeniden keşfetmesini anlatan “Window to the Sea”. - Massoud Bakhshi’nin gerçek bir televizyon programından esinlendiği, günümüz İran’ında distopik bir dünya modeli kuran, kocasını öldürmekle suçlanan bir kadının çıktığı televizyon programında affedilip affedilmeyeceğini anlatan, Sundance Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’nün de sahibi olan “Yelda, En Uzun Gece”.BİLETLERİ NASIL ALIRIZ?Başka Bir Ocak kapsamında gösterilecek film biletlerinin adet fiyatı 11 TL, 12 filmlik paket fiyatı ise 99 TL olarak belirlendi. Film paketini seçen seyircilere bu yıl 100 yaşında olan Charlie Chaplin’in “The Kid” filmi ve 50. yaşını dolduran Andrey Tarkovski’nin “Solaris” filmleri hediye ediliyor. Ayrıntılar: www.baskasinema.com cumhuriyet.com.tr

Uzmanlar uyardı:İstanbul’u susuzluk açısından sıkıntılıgünler bekliyor

Uzmanlar uyardı: İstanbul’u susuzluk açısından sıkıntılı günler bekliyor figure > Uzmanlar, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ve bununla birlikte İstanbul’un barajlardaki doluluk oranları son 10 yılın en düşük seviyesinde olmasını yorumlayarak, İstanbul’u susuzluk açısından sıkıntılı günlerin beklediği konusunda uyardı. Türkiye, yaşanan iklim krizi nedeniyle kurak günler geçiriyor. Hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. İstanbul’un barajlardaki doluluk oranları son 10 yılın en düşük seviyesinde. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, İstanbul’da barajların doluluk oranları dün itibarıyla yüzde 20.7 seviyesine kadar indi. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Meryem Kayan İstanbul’un su kaynaklarının yanlış politikalar sonucu korunamadığına dikkat çekerek “İstanbul’un akciğeri olan Kuzey Ormanları’nın korunması gerekiyor. Kanal İstanbul dahil yapılaşmaya açılmaması gerekiyor” diye konuştu.BOŞA AKIYORÇevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin yaptığı araştırmaya göre, İstanbul’un barajlardan gelen sularının yüzde 22.3’ü isale hatlarındaki borularda bulunan çatlaklar nedeniyle şebekeye ulaşamıyor. Araştırmada İstanbul’un yıllık su tüketimi 1 milyar 61 milyon metreküp olduğu belirtilerek isale hatlarındaki çatlaklar, boruların bağlantı noktalarındaki sorunlar nedeniyle bu suyun 236 milyon 891 bin metreküpünün boşa aktığı ifade ediliyor. Meryem Kayan, önümüzdeki günlerde şehri susuzluk açısından sıkıntılı günler beklediğini söyledi.SU HAVZALARINDA YAPILAŞMAKayan, “Su kaynaklarında yaratılan tahribatın üzerine bir de kuraklık söz konusu olduğu zaman İstanbul’daki su krizinin büyük problemlere yol açacak bir sürece evrildiğini” ifade ederek “Özellikle su havzalarında yapılaşmanın artması ki bizim bu yapılaşmayı sadece bina olarak ele almamamız lazım. Bunun içerisine yol, diğer beton, asfalta dayalı yapı modelleri de dahil. Havzalarda yapılaşmanın söz konusu olması, özellikle İstanbul’un orman arazisi ekosisteminin çok ciddi anlamda büyük projelerle yapılaşma unsurları altında yok edilmesi ve iklim krizinin en büyük etkilerinden bir tanesi olan kentsel ısı adası söz konusu olduğu için de şehrin üzerinden yağmur bulutları geçse bile maalesef yağmura dönüşmüyor. Şehre ve barajlara inemiyor. Bu da İstanbuldaki yanlış yapılaşmanın ve aşırı nufüs artışının getirmiş olduğu bir sonuç” dedi.FAZLASINI KALDIRMAZMelen Çayı’ndan su getirilmesinin uzun vadede doğru bir çözüm olmadığını söyleyen Kayan, “İstanbul’un kendi kendine yetebilen bir kent olarak planlanması ve suyunun da o anlamda kullanılması gerekirken maalesef İstanbul su konusunda da dışarıya bağımlı bir kent haline dönüştü’’ dedi.Kayan, şehirdeki su sıkıntısına ilişkin önerilerini de sıraladı: “Bu kentin daha fazla nüfusu kaldıramayacağının farkındalığıyla yeni yapılaşma alanlarının açılmaması gerekiyor. Üretilen bu kadar bina verimli kullanılmalı. Daha fazla nüfus İstanbul’a yığılmamalı. Özellikle mevcut su havzalarının kesinlikle korunması ve belki de ileriye dönük belli müdahalalerle havza sınırlarının genişletilmesi gerekiyor. Bugüne kadar havza sınırlarının daraltılarak yapılaşmaya açılmasıyla bugün sussuzluğu konuşuyorsak tam tersinden de havza alanlarının genişletilmesi havzaların korunması gerekiyor. İstanbul’un akciğeri olan Kuzey Ormanları’nın korunması gerekiyor. Kanal İstanbul dahil yapılaşmaya açılmaması gerekiyor. Kentin ısı adasıyla da mücadele noktasında kentte yeşil dokunun yeşil koridorların oluşturulması konusunda yeni vizyon çalışmaları yapılmalı ve kent içerisinde de ciddi önlemler alınmalı. Bitkisel temelli çözümlerle kentin ısısının düşürülmesi ve yağmurun kente inmesinin sağlanması gerekiyor. Öncelikle bakanlık ve yerel yönetimler asıl önlemleri almalı. Bireysel olarak da bu şehirde yaşayan her vatandaşın bir gün o musluktan su akamayacağının bilinci ve bilgisiyle suyu tasarrufla kullanması gerekiyor. Küçük çaplı dokunuşlarla kendi kişisel tedbirlerini alabilir.”YEŞİL KORİDOR OLUŞTURULMALIKayan, “İklim krizinin en büyük etkilerinden biri, kentsel ısı adası söz konusu olduğu için şehrin üzerinden yağmur bulutları geçse bile maalesef yağmura dönüşmüyor. Şehre ve barajlara inemiyor. Bu da İstanbul’daki yanlış yapılaşmanın ve aşırı nufüs artışının getirmiş olduğu bir sonuç. Ciddi önlemler alınmalı. Yeşil koridorlar oluşturulmalı. Bitkisel temelli çözümlerle kentin ısısının düşürülmesi ve yağmurun kente inmesinin sağlanması gerekiyor’’ dedi.SULARIN 4’TE 3’Ü ÇEKİLDİİstanbul’da barajlardaki doluluk oranı son 10 yılın en düşük seviyesi olan yüzde 20.7 seviyesine inerken, bu durumdan en fazla etkilenen barajlardan biri de Elmalı Barajı oldu. Barajdaki suyun 4’te 3’ü çekildi. Baraj gölünün su havzasındaki doluluk oranı yüzde 23.7’ye düştü. Suların çekildiği baraj havadan görüntülendi.İMAMOĞLU: SU SORUNU YOKİBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün katıldığı canlı yayında “Melen zaten su basıyor. Sakarya Nehri’nin de suyu ile ilgili birtakım eylem planı var. 7-8 senaryo üzerinden planlarımızı yaptık. İstanbul’un yakın aylarda su sorunu yok. 2021 kışının da kurak geçmesi ciddi bir sorun olarak önümüzde duruyor. Yazın su kesintisi planlaması şu anda yok. İstanbul son 20 yılda en az yağmuru alsa dahi bizi doyuracak bir suya sahibiz” dedi. Hazal Ocak

Cumhuriyet Gazetesi dayanışmasıbüyüyor. 30 Aralık 2020 tarihli okur dayanışmasıilanları

Cumhuriyet Gazetesi dayanışması büyüyor. 30 Aralık 2020 tarihli okur dayanışması ilanları figure > Basın İlan Kurumu'nun gazetemize yönelik ilan cezalarına karşı okurlarımızın 'dayanışması' büyüyerek sürüyor. Cumhuriyet'e 'dayanışma ilanları'yla büyük güç veren gazetemizin gerçek sahibi okurlarımızın sayfalarımızda yayımlanan ilanlarına dijital dünyadaki sesimiz www.cumhuriyet.com.tr'de de yer vereceğiz. BASKI SÜRÜYOR, DAYANIŞMA BÜYÜYOR, OKURLARI CUMHURİYET'İ YALNIZ BIRAKMIYOR! BASIN İLAN KURUMU'NUN CUMHURİYET'E YÖNELİK İLAN KESME CEZALARINA KARŞI OKURLARIMIZ DAYANIŞMA İLANLARI VERİYOR, BAĞIMSIZ VE GÜÇLÜ CUMHURİYET'E DESTEK OLUYOR. DAYANIŞMA İLANLARI HAKKINDA BİLGİ İÇİN AŞAĞIDAKİ İLETİŞİM BİLGİLERİNİ KULLANABİLİRSİNİZ./Archive/2020/12/30/034425977-ana.png30 ARALIK 2020 TARİHLİ CUMHURİYET GAZETESİ'NDE YAYIMLANAN DAYANIŞMA İLANLARI/Archive/2020/12/30/034447134-18.png/Archive/2020/12/30/034446744-20.png/Archive/2020/12/30/034446400-11.png/Archive/2020/12/30/034446306-24.png/Archive/2020/12/30/034446165-23.png/Archive/2020/12/30/034446040-22.png/Archive/2020/12/30/034445915-21.png/Archive/2020/12/30/034445822-15.png/Archive/2020/12/30/034445744-19.png/Archive/2020/12/30/034445603-17.png/Archive/2020/12/30/034445509-3.png/Archive/2020/12/30/034445447-16.png/Archive/2020/12/30/034445306-13.png/Archive/2020/12/30/034445118-14.png/Archive/2020/12/30/034445025-12.png/Archive/2020/12/30/034444884-10.png/Archive/2020/12/30/034444806-9.png/Archive/2020/12/30/034444728-7.png/Archive/2020/12/30/034444665-8.png/Archive/2020/12/30/034444587-6.png/Archive/2020/12/30/034444556-5.png/Archive/2020/12/30/034444493-2.png/Archive/2020/12/30/034444368-4.png/Archive/2020/12/30/034443978-1.png cumhuriyet.com.tr

Beyoğlu'nda 3 metre uzunluğunda piton ele geçirildi

Beyoğlu'nda 3 metre uzunluğunda piton ele geçirildi figure > Beyoğlu'nda polis ekipleri tarafından yapılan operasyonda, beslemesi ve ticaretinin yapılması yasak olan 3 metre uzunluğunda piton yılanı ele geçirildi. Yılan, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü'ne teslim edildi. Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği'ne bağlı ekipler, çeşitli suçlardan kaydı bulunan Mansur O. adlı şüphelinin Kalyoncu Kuluğu Mahallesi'ndeki adresine kaçakçılık yapıldığı ihbarı üzerine operasyon gerçekleştirdi.Operasyon kapsamında evde yapılan aramada, 3 metre uzunluğunda kaçak yollarla elde edilen piton yılanı ve poşete sarılı vaziyette 1.25 gram esrar ele geçirdi. Yılan, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü'ne teslim edilirken  polis, şüpheli Mansur O.'yu yakalamak için çalışma başlattı. DHA

Hırvatistan'daki depremdeölüsayısı7'yeçıktı

Hırvatistan'daki depremde ölü sayısı 7'ye çıktı figure > Hırvatistan'ın orta kesimlerini etkileyen 6,4 büyüklüğündeki depremde çok sayıda kişi yaralanırken, en az 7 kişi hayatını kaybetti. ReutersPetrinja kasabasının yarısının yıkıldığı belirtiliyor.Hırvatistan'ın orta kesimlerini etkileyen 6,4 büyüklüğündeki depremde çok sayıda kişi yaralanırken, en az 7 kişi hayatını kaybetti.Petrinja kasabasını ziyaret eden Hırvat Başbakanı ölenler arasında 12 yaşındaki bir kız çocuğunun bulunduğunu açıkladı.Başbakan Yardımcısı da yakındaki Glina kasabasında 5 kişinin ölüdğünü açıkladı. Zazina'da çöken bir kilisenin enkazında da bir kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.Petrinja Belediye Başkanı, kasabanın yarısının yakıldığını ve insanların enkaz altından çıkartıldığını kaydetti.Sarsıntı başkent Zagreb ile komşu ülkeler Bosna ve Sırbistan'da ve hatta İtalya'da hissedildi.Hırvat medyası, Petrinja'daki belediye binasının enkazından bir kadının sağ çıkarıldığını duyurdu.ReutersYaralılardan bazıları, tedavi için başkent Zagreb'e götürüldü.Petrinja Belediye Başkanı Darinko Dumoviç, "Arabalardan insanları çıkartıyoruz, ölü mü yaralı mı olduklarını bilmiyoruz. Genel bir panik havası var, insanlar sevdiklerini arıyor" dedi.ReutersEvlerini kaybedenlerden bazıları, bir askeri üste geceliyor. BBC Türkçe

Sağlık BakanıKoca açıkladı; aşılarıtaşıyan uçak Ankara Esenboğa Havalimanı'na inecek

Sağlık Bakanı Koca açıkladı; aşıları taşıyan uçak Ankara Esenboğa Havalimanı'na inecek figure > Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çin'in başkenti Pekin'den havalanan ve Türkiye'ye koronavirüs aşısı taşıyan Türk Hava Yolları (THY) uçağının saat 05.30'da Ankara Esenboğa Havalimanı'na ineceğini açıkladı. Fahrettin Koca, konuya ilişkin sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından açıklama yaptı. Koca, "Ümit ederim ki darlıkların bittiği genişliklerin başladığı gün bugündür. Aşılarımızı taşıyan Türk Hava Yolları'na ait uçağın bu sabah 05.30'da Esenboğa Havalimanımıza ulaşması beklenmektedir." ifadelerini kullandı. Çin'in Sinovac firması tarafından üretilen ve Türkiye tarafından sipariş edilen aşının 3 milyon doluk ilk partisi THY'ye ait TK 6175 sefer sayılı Boeing 777-ER tipi 'Erciyes' adlı uçağıyla Türkiye saati ile dün saat 19.50'de Pekin'den havalanmıştı. 10 saatlik yolculuğun ardından uçağın saat 05.30 sıralarında Ankara Esenboğa Havalimanı'na iniş yapması bekleniyor.  3 milyon doz inaktif aşı, aktif ısı kontrollü 17 adet konteyner içerisinde taşınıyor. DHA

Bursa'da 100 yıllık tarihi bina yangında küle döndü

Bursa'da 100 yıllık tarihi bina yangında küle döndü figure > Bursa'da, surların arasında bulunan 100 yıllık ahşap binada çıkan yangın, mahallede korku dolu anlar yaşanmasına neden oldu. İtfaiye ekipleri, hatalı park ve sokakların dar olması nedeniyle yangın yerine ulaşmakta zorluk çekti. Tarihi binanın çevresinde bulunan 3 apartman tahliye edilirken, alevler 1 saatlik müdahaleyle söndürüldü. Mahalle sakinlerinden Doğan Yavuz, eski yerleşim yeri olan mahalledeki evlerin çoğunluğunun ahşap olduğunu ve 2 ay içerisinde çıkan yangınlarda 6 evin kullanılamaz hale geldiğini söyledi.Merkez Osmangazi ilçesine bağlı Yahşibey Mahallesi Şadırvan Sokakta, surların arasında kalan tarihi 100 yıllık ahşap binada, saat 00.30 sıralarında yangın çıktı. Henüz çıkış nedeni belirlenemeyen yangında, binanın ahşap olmasının da nedeniyle alevler kısa sürede büyüdü. İhbar üzerine bölgeye itfaiye ve polis ekipleri, sevk edildi. İtfaiye ekipleri, hatalı park ve sokakların dar olması nedeniyle yangın yerine ulaşmakta güçlük çekti. Bunun üzerine itfaiyecilere polisler yardımcı oldu. Polis ekipleri, yanan tarihi binanın çevresindeki binaları tahliye ederek, çevrede güvenlik önlemi aldı. Bu sırada bölgeye ulaşan itfaiye ekipleri tarihi binayı saran alevleri, yaklaşık 1 saat süren müdahale sonucu kontrol altına alıp, söndürdü.'İTFAİYE BİRAZ GEÇ KALMIŞ OLSA 20-30 EV YANACAKTI'Alevleri gören mahalle sakinleri evlerini kısa sürede terk ederek sokakta toplandı. Mahalle sakinlerinden Doğan Yavuz, bölgenin Osmanlı Devleti’nin Bursa’daki ilk yerleşim yerlerinden biri olduğunu vurgulayarak, "Bu bölge Osmanlı Devleti’nin yerleşim yeri, evler hep ahşap ve tarihi eser, sürekli yangın çıkıyor. Mahallemizde 2 ay içinde 6 yangın çıktı. Bu bina 100 yıllık bir bina, içi boş ama yanındaki evlere sıçrayacaktı ve evlerde oturanlar vardı, onları zor kurtardılar. İtfaiye geç kalmış olsa 20-30 ev yanacaktı.” dedi. Tarihi bina kullanılamaz hale gelirken, yangının çıkış nedeni ile ilgili araştırma başlatıldı. DHA

Türkiye'ye girişte PCR testi zorunluluğu uygulamasıbaşladı

Türkiye'ye yurtdışından hava, kara ve deniz yolu ile gelecek tüm yolcular için getirdiği son 72 saatte yapılmış negatif sonuçlu PCR testi zorunluluğu Edirne'deki sınır kapılarında saat 24.00 itibariyle başladı.Habere Gitmek için Tıklayın

Edirne’de sınır kapılarında,‘PCR test zorunluluğu’uygulamasıbaşladı

Edirne’de sınır kapılarında, ‘PCR test zorunluluğu’ uygulaması başladı figure > Türkiye’nin yurtdışından hava, kara ve deniz yolu ile gelecek tüm yolcular için getirdiği son 72 saatte yapılmış negatif sonuçlu PCR testi zorunluluğu Edirne’deki sınır kapılarında saat 24.00 itibariyle başladı. Bulgaristan’a açılan Kapıkule Sınır Kapısı’ndan gelen turistler ve Türk vatandaşlarına pasaport kontrolü sırasında 72 saatlik PCR test sonucu sorulurken, test yaptırmayanlar ise geri dönüş yapabildikleri gibi kentte belirttikleri adreste karantina altına alınmaya başlandı.Koronavirüs tedbirleri kapsamında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye'ye hava, kara ve deniz yolu ile gelecek tüm yolcuların son 72 saatlik negatif sonuçlu PCR testi ibraz etme zorunluluğu getirileceğini duyurdu. Uygulama bu gece saat 24.00’ten itibaren Türkiye’deki gümrük kapılarında başladı. Edirne’de Bulgaristan’a açılan Kapıkule Sınır Kapısı’nda başlayan uygulamaya dakikalar kala bazı turist ve vatandaşlar ülkeye giriş yaparken, uygulamanın başlamasının ardından PCR testi yaptırmayanlar ise geri dönüş haklarını kullandı.5 DAKİKA KALA GİRİŞ YAPTILARUygulamanın başladığı 24.00’dan 5 dakika önce Bulgaristan’dan gelerek Türkiye’ye giriş yapan Esme Popor, "5 dakika önce ülkeye giriş yaptık. Bulgaristan’dan geliyoruz. 5 dakika daha geç kalsaydık karantinaya alacaklardı. Şu an işlemlerimizin tamamlanmasını bekliyoruz Türkiye’ye girmek için” diye konuştu.TEST SONUÇLARI OLMADIĞI İÇİN GERİ DÖNDÜLERUygulama başladıktan sonra Türkiye’ye giriş yapmaya çalışan, Bulgaristan’ın Şumen şehrinden gelen Mustafa Halit de, "Testsiz giriş hakkımızı dakikalarla kaçırdık. Test istedikleri için şu an geri dönüyoruz. Yapacak bir şey yok. Bulgaristan’a geri dönüyoruz” ifadelerini kullandı.TÜRKİYE'DE 7 GÜN KARANTİNAYA ALINABİLECEKLERUygulama kapsamında Türkiye'ye girişte test sonucu gösteremeyenler geri dönüş haklarını kullanabildikleri gibi Türkiye'de ikamet edebilecekleri adreslerde de 7 gün karantina altına alınacak. Yolcular, bu süre bitiminde yapılacak testleri negatif çıkması durumunda karantina sürelerini tamamlamış olacaklar. DHA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter