News - Haberler
İsrail'den Filistin'e "Aşı" izni
İsrail'den Filistin'e "Aşı" izni İsrail, Filistin yönetiminin Gazze Şeridi’ne gönderdiği yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşılarının bir kısmının girişini onayladı. İsrail, Filistin yönetiminin Gazze Şeridi’ne gönderdiği yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşılarının bir kısmının girişini onayladı.İsrail’in Maariv gazetesinin haberine göre, Tel Aviv yönetimi, Filistin yönetimince ilk etapta Gazze Şeridi’ndeki sağlık personeli için gönderdiği 2 bin dozluk Rus SputnikV aşısının şimdilik 1000 dozunun girişine izin verdi.Haberde, aşıların Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Hanun (Erez) sınır kapısından gönderileceği kaydedildi.FİLİSTİN SAĞLIK BAKANI DUYURMUŞTUFilistin Sağlık Bakanı Mey Keyle dün, gönderdikleri Kovid-19 aşılarının İsrail makamları tarafından abluka altındaki Gazze Şeridi’ne girişine izin verilmediğini duyurmuştu.Bakan Keyle, yaptığı yazılı açıklamada, 2 bin dozluk Rus SputnikV aşısının Kovid-19 hastaları için ayrılmış yoğun bakım odalarında çalışan sağlık personeli ve acil servislerdeki sağlık çalışanları için gönderildiğine dikkat çekmişti. AAFatih Terim 11'ini değiştiriyor
Fatih Terim 11'ini değiştiriyor Kasımpaşa maçında kötü zemin ve sert futbolu göz önünde bulundurup, Luyindama ve Etebo'yu oynatan, uzaktan şutlarla etkili olabilecek formsuz Babel'e şans tanıyan Fatih hoca, ligdeki Alanya deplasmanında bambaşka bir takımla sahada olacak. Donk, Taylan ve Onyekuru'yu yeniden 11'e hazırlayan Terim, bu maça 3 puandan daha fazlası gözüyle bakıyor. Yoğun kar yağışı ve soğuk hava nedeniyle, sezonun en zorlu sınavlarından birini Kasımpaşa'ya karşı veren Galatasaray, sahadan galibiyetle ayrılırken, teknik direktör Fatih Terim'in kadro stratejisi, 3 puanı getiren faktörlerin başında yer aldı. Kötü zeminle beraber ortaya çıkacak sert futbolu göz önünde bulunduran Terim, Etebo ve Luyindama gibi fizik gücü yüksek isimlere 11'de şans tanırken, uzaktan şutlarla etkili olması için, formsuz olmasına rağmen Babel'i sahaya sürdü. Ancak bu kez Galatasaray, bambaşka bir iklimde ve çok farklı zemin şartlarında bir mücadeleye hazırlanıyor. Ligde cumartesi günü Alanyaspor'a konuk olacak Sarı-Kırmızılılar'da, kadro ve taktik anlayış ciddi ölçüde güncelleniyor.TAKTİK VE PSİKOLOJİK SAVAŞ!20 Şubat'taki maçta iki takımı da açık bir havada, güzel bir zemin bekliyor. Bu da, fiziksel mücadele olduğu kadar, topu daha iyi kullanan tarafın avantaj sağlayacağı anlamına geliyor. Bu kez değişen şartlara göre 11'i değiştirme kararı alan Terim, savunmada Donk'a, orta alanda Taylan'a, ileride de Onyekuru'ya ilk 11'de şans tanıyacak. Üstelik Terim, bu karşılaşmaya sıradan bir 3 puandan çok daha fazlası gözüyle bakıyor.PUANDAN ÇOK, PRESTİJ OLACAKİki sezondur üst üste Türkiye Kupası'nda Alanya'ya yenilen, ligin ilk yarısında da rakibine mağlup olmaktan kurtulamayan Galatasaray'da, Fatih hocanın prestij açısından da bu maça büyük önem verdiği öğrenildi. Görkemli bir rövanş elde etmek isteyen Terim, ekibiyle beraber yeniden bir Alanya analizi yaptı. Oyunculardan da kaybettikleri kupa maçını izlemelerini isteyen tecrübeli çalıştırıcı, takımını tam anlamıyla bir taktik ve psikoloji savaşına hazırlayacak. cumhuriyet.com.trBill Gates'ten Elon Musk'a gönderme
Bill Gates'ten Elon Musk'a gönderme Bill Gates, uzay yarışında neden olmadığıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Gates, Elon Musk gibi 'Mars insanı' olmadığını belirtirken, oraya harcanacak parayı aşılara, iklim ve sağlığa ayırmayı tercih edeceğini söyledi. Microsoft'un CEO’su Bill Gates yaptığı açıklamada Elon Musk gibi ‘Mars insanı’ olmadığını ve parasını uzaya gitmek yerine aşılara harcamayı tercih ettiğini söyledi.CNBC’nin haberinde, Amazon CEO’su Jeff Bezos ve Tesla ve SpaceX CEO’su Elon Musk’ın öncülük ettiği uzay yarışında neden olmadığı sorusuna Gates, “Ben Mars insanı değilim” diyen Bill Gates, kullanılan roketlerin gerçekten de bir çözüm olduğunu düşünmediğini belirtti.‘UZAYA BİLET ALMAYACAĞIM’Açıklamalar yaptığı yayında “How to Avoid a Climate Disaster?” (İklim felaketi nasıl önlenir?) adlı kitabını tanıtan Gates, uzaya bilet almayacağını söyledi. Microsoft’un kurucusu, SpaceX’in CEO’su Elon Musk’ın aksine Mars’a gitmenin kendisi için o kadar önemli olmadığını söyledi.İNSANLIĞIN TEMEL SORUNLARINA AYIRMAYI TERCİH EDERİMParasını ve yardım vakfını insanlığın temel sorunlarına ayırmayı tercih ettiğini belirten Gates, “Dünyadaki iklim ve halk sağlığı krizlerini ele almayı, onlara fon ayırmayı tercih ederim” dedi.Uzay çalışmalarına çok fazla para ödemeyeceğim ifadelerini kullanan Gates, “Vakfım o parayla kızamık aşılarını satın alabilir ve bin dolara bile hayat kurtarabiliriz” şeklinde konuştu. cumhuriyet.com.trHDP'den yerli bebek mamasıiçin kanun teklifi
HDP'den yerli bebek maması için kanun teklifi Son dönemde fiyatları ateş pahası olan mama, bebek devam sütleri ve destek gıdalarının üzerindeki vergiler sıfırlanması, yerli mama üretimi ve dağıtımının sağlanması için Meclis'te kanun teklifi verildi. Asgari ücrete yapılan zam cebe girmeden erirken, zam rekoru kıran bebek mamalarına erişim de giderek güçleşti. Marketlerde kilitli paketler içerisinde satılır hale gelen bebek mamalarıyla ilgili Meclis'te bir kanun teklifi sunuldu.HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan Işık'ın sunduğu "Yerli Bebek Maması ve Devam Sütlerinin Üretilmesi Hakkında Kanun Teklifi"nin gerekçesinde şöyle denildi:"İhtiyaç duyması halinde talep eden her yurttaşın, insan onuruna yakışır bir şekilde gıda desteği alması sadece bir hak değil aynı zamanda sosyal ve demokratik bir devletin de gereğidir. Türkiye’de devam ede gelen ekonomik krizin etkisi kovid-19 salgınıyla birlikte çok önemli bir nüfus kesiminin yeterli gıdaya erişimini zorlaştırmıştır. Özellikle Yenidoğan ve 0-3 yaş aralığında olan bebeklerin ve annelerinin gıdaya erişimi yaşam hakkıyla doğrudan ilgilidir. Sağlıklı ve dengeli bir beden ve ruh sağlığının esası olan 0-3 yaş döneminde bebeklerin gıdaya erişimi bir kamusal hizmet kapsamında düzenlenmelidir."VERGİLER SIFIRLANMALIMama, bebek devam sütleri ve destek gıdalarının fiyatlarında son yıllardaki fahiş artış, ebeveynlerin önemli bir bölümünün gelirlerindeki azalış, işsizlik ve yoksulluk nedeniyle marketlerden özellikle mama, bebek devam sütleri ve destek gıdalarının çalınmaya başlandığının dönem dönem kamuoyuna yansıdığı belirtilen teklif gerekçesinde "Ebevenyleri bu çaresizliğe sürükleyen ve insan onurunu inciten bu durumun tamamen ortadan kaldırılması için ithal olmayan, döviz şoklarından etkilenmeyen, yoksullar için uygun fiyatlı olan yerli bir mama, bebek devam sütleri ve destek gıdalarının üretimi ve dağıtım sistemi kurulmalıdır. Öte yandan mama, bebek devam sütleri ve destek gıdalarının üzerindeki vergiler sıfırlanmalıdır. Mama, bebek devam sütleri ve destek gıdalarının üretilmesi için bir araştırma enstitüsü kurulmalı ve acilen bu üretim ve dağıtımın koşulları oluşturulmalıdır" denildi.BAKANLIK GIDA LABORATUVARLARI KURMALI4 maddeden oluşan teklifte mama, bebek devam sütleri ve bebek destek gıdalarına ilişkin fiyatlarda KDV, ithalat ve diğer tüm vergilerin oranı sıfırlanması talep ediliyor.Teklifte ayrıca yerli mama, bebek devam sütleri ve bebek destek gıdalarının yerli ürünler şeklinde üretilmesi amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde gıda laboratuvarları kurulması isteniyor.Teklifte geçici madde olarak da şu ifadelere yer veriliyor:"Sosyal güvenlik kurumu verileriyle kişi başı hane geliri asgari ücretin yarısından az olan hanelerdeki 0-3 yaş aralığındaki tüm bebeklere mama, devam sütü ve destek gıdalar talep edilmesi halinde 31/12/2023 tarihine kadar ücretsiz karşılanır. Bu süre cumhurbaşkanı tarafından bir yıllık sürelerle uzatılabilir" cumhuriyet.com.trPalyatif bakım nedir, hangi hastalıklara odaklanır?
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Palyatif bakım nedir, hangi hastalıklara odaklanır? Ciddi veya ilerleyici hastalığı olan kişilerde, hastalık süreci sıkıntılarının en hafif şekilde yaşanmasını ve yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen bir tür tedavi yöntemi olan palyatif bakım, özellikle kanser hastalığında sıkça tercih ediliyor. Şifanın mümkün olmadığı terminal dönemde hastayı rahatlatacak, yaşam kalitesini en yüksek düzeyde tutacak bir tedavi yöntemi olan palyatif bakım, tıbbın gelişmesiyle özellikle son yıllarda daha sık kullanılıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 1980’lerde "tedavilere yanıt alınamayan hastaların bütüncül bakımı" olarak tanımlanan palyatif bakım, 2002'de güncellenen yeni tanımıyla "yaşamı tehdit eden bir hastalıkla karşılaşan hasta ve ailelerin, hastalığın tanısından ölüme kadar olan süreçte ağrı ve semptomların erken tanılanması ve giderilmesi, psikososyal ve manevi desteğin sağlanarak yaşam kalitelerini artırma çabası" şeklinde açıklanıyor. PALYATİF BAKIM NEDİR?Palyatif bakım, kanser gibi ciddi veya ilerleyici hastalığı olan kişilere ve yakınlarına tanı almasından itibaren tüm hastalık süreci boyunca verilen, yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen tedavilerdir. Kişilerin ciddi hastalıkları da olsa, günlük aktivitelerini yerine getirebilmeleri veya geçimlerini sağladıkları işlerini devam ettirebilmeleri, bunlar olamasa bile hastalık sürecinin sıkıntılarının en hafif şekilde yaşanabilmesi için gereken yaklaşım, palyatif bakım olarak tanımlanır.Palyatif bakım, ek bir destek katmanı sağlamak için hastanın diğer doktorlarıyla birlikte çalışan özel eğitimli hemşireler ve diğer uzmanlar ekibi tarafından sağlanır ve hastanın ihtiyaçlarına dayanır. Herhangi bir yaşta ve ciddi bir hastalığın herhangi bir aşamasında da uygundur. Palyatif bakım, uzmanlaşmış ve aynı zamanda gönüllülük esası ile de çalışması gereken bir ekibin işidir. Palyatif bakım tedavisi, hastaların, son ana kadar aktif bir yaşam sürmeleri için destek sağlar. Öte yandan hasta yakınlarına, terminal dönemdeki hasta bakımı konusunda eğitim vermeyi ve onların da bu bakıma aktif katılımlarını sağlamayı amaçlar. Yaşam kalitesini arttırır ve aynı zamanda hastalık sürecini olumlu olarak etkileyebilir. Hastalar üzerindeki temel amacı ağrı, depresyon, nefes darlığı, yorgunluk, kabızlık, bulantı, iştah kaybı, uyku güçlüğü ve kaygı gibi semptomları en aza indirmektir.Ayrıca 14 Ekim tüm dünyada konunun önemini benimsetmek amacıyla, "Dünya Palyatif Bakım Günü" olarak kutlanır.PALYATİF BAKIMIN ODAKLANDIĞI KONU VE HASTALIKLARFiziksel sorunlar: En yaygın olanları ağrı, halsizlik, iştah kaybı, bulantı, kusma, nefes darlığı, uykusuzluktur. Bunların çoğu, kanser gibi ciddi ve ilerleyici hastalıklara sahip bireylerde gözlemlenen semptomlardır.Duygusal sorunlar: Depresyon, kaygı (anksiyete) ve korkular.Günlük hayata dair sorunlar: Hasta ve yakınlarının pratik yaşamını etkileyen sosyal, ekonomik, yasal konular ve bu doğrultuda gelişen sağlık güvenceleri ile ilgili endişeler. cumhuriyet.com.trAkar ve Soylu'nun CHP'ye ziyaretine MHP'den itiraz
Akar ve Soylu'nun CHP'ye ziyaretine MHP'den itiraz Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun CHP'ye Gara operasyonu hakkında bilgilendirme ziyaretine MHP’den itiraz geldi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Pençe Kartal-2 Harekatı kapsamında Gara bölgesinde 13 polis ve askerin PKK tarafından katledilmesine ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etti.Bakanlar Akar ve Soylu’nun CHP ziyaretine MHP’den itiraz geldi.MHP lideri Devlet Bahçeli'nin başdanışmanı Yıldıray Çiçek ziyarete ilişkin “muhatap alıp bilgi vermek zaman kaybıdır” çıkışında bulundu. Yıldıray Çiçek’in Twitter üzerinden yaptığı paylaşım şu şekilde: “CHP’yi terör örgütlerinin yuvasına çevirmiş olanları, ‘HDP Kürtlerin siyasal temsilcisidir’ diyenleri muhatap alıp bilgi vermek zaman kaybıdır!”/Archive/2021/2/17/073237143-screenshot3.jpg cumhuriyet.com.trİstanbul'da kar yağışıetkisini sürdürüyor
İstanbul'da kar yağışı etkisini sürdürüyor İstanbul'da kar yağışı, bazı bölgelerde etkisini sürdürüyor. Kentte birkaç gündür görülen kar yağışı, Anadolu Yakası'nda Kadıköy, Maltepe, Kartal, Üsküdar, Sancaktepe ve Sultanbeyli'de etkili şekilde devam ediyor. Bazı bölgelerde ise yağış tipi şeklinde görülüyor.Avrupa Yakası'nda ise Beşiktaş, Beyoğlu, Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa ve Sultangazi ilçeleri olmak üzere birçok bölgede kar yağışı aralıklı sürüyor.Kar yağışı etkili olduğu bazı bölgelerde görüş mesafesini olumsuz etkiliyor.İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve ilçe belediye ekiplerince yollarda herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için tuzlama ve kar küreme çalışması yapılıyor./Archive/2021/2/17/071615105-a685d2cd60598ade5f77fac6888ed688.jpgİDO'NUN BAZI SEFERLERİ İPTAL EDİLDİİstanbul Deniz Otobüsleri (İDO), olumsuz hava koşulları nedeniyle bazı seferlerini iptal etti.İDO'nun internet sitesinde yer alan duyuruya göre, olumsuz hava koşulları dolayısıyla saat 07.45 Kabataş-Kadıköy-Bursa, 08.30 Bursa-Armutlu-Armutlu Tatil Köyü-Yenikapı-Kadıköy seferleri yapılamayacak. cumhuriyet.com.trMomTalks 4 yaşında: Annelere romantizm yetmez güçlendirmek gerekir
MomTalks 4 yaşında: Annelere romantizm yetmez güçlendirmek gerekir “Gelecek anneden başlar” mottosuyla yola çıkan ebeveyn-uzman buluşma platformu “MomTalks” bu yıl dördüncü kez düzenleniyor. Etkinlik 20 Mart Cumartesi günü Zoom üzerinden gerçekleştirilecek. /Archive/2021/2/16/174019284-klinik-psikolog-ve-new-york-times-bestseller-yazari-dr.-rick-hanson.jpgDr. Rick HansonBu yıl Momtalks’un konuşmacıları arasında Nöropsikoloji ve meditasyon konularında dünyaca ünlü klinik psikolog ve New York Times Bestseller yazarı Dr. Rick Hanson da yer alıyor. Pandemi koşullarından dolayı 20 Mart Cumartesi günü Zoom üzerinden gerçekleştirilecek etkinliğin ana teması 'zorluklara rağmen yola devam edebilmek' olacak.İlk kez online olarak gerçekleştirilecek etkinlikte bu yıl “İlham Verenler”, “Zor Zamanlardan Güçlü Çıkabilmek”, “Farkındalıkla Ebeveynlik”, “Esnek ve Sağlıklı Yaşam için Beyninizi Değiştirmek” başlıklı dört farklı oturum yer alıyor.ÜNLÜ YAZAR RICK HANSON MOMTALKS'TANöropsikoloji ve meditasyon konularında dünyaca ünlü klinik psikolog ve New York Times Bestseller yazarı Dr. Rick Hanson da bu yıl Momtalks’un konuşmacılarından. “Esnek ve sağlıklı bir yaşam için beyninizi değiştirmek” başlıklı konuşmasında Hanson, zihni zorlukları aşacak biçimde eğitmenin şifrelerinden söz edecek. Nefes egzersizi ile başlayacak ve gün boyu devam edecek etkinlikte Azra Kohen, başarı uzmanı Mümin Sekman, sinirbilim uzmanı Prof.Dr. Sinan Canan, psikolojik danışman Prof. Dr. Bilge Uzun gibi birbirinden değerli isimler konuşacak. Kahkaha yogası ile son bulacak etkinliğe katılan tüm izleyicilere “Katılım Belgesi” verilecek.Program:09.30 Müzik eşliğinde ısınma09.45 Nefes Egzersizi ile güne başlangıçElif Şandan Doygun- Nefes Terapisti ve Yoga EğitmeniAçılış Konuşmaları10.00 Dr. Bahar Eriş- MomTalks Fikir Annesi, “Belirsizlikte Da Vinci Gibi Düşünmek”10.15 Zeynep İşman-MomTalks Partner, “Zor Zamanlarda Ebeveyn Olmak”Oturumlar10.30 JUJU desteğiyle“İlham Verenler”: Sen Hayata Nereden Tutunuyorsun?Moderatör: Ayşen ŞahinKonuşmacılar:Saadet Özkan-UCİM Derneği Kurucusu, “Çağı değiştirme mücadelesi: Cesaret et, konuş!"Özlem Tezcan Çöllü- Girişimci, JUJU “En büyük girişimcilik, annelik”Sezi Kalkavan- ŞİMDİ Derneği Kurucusu, “Anne OLMAMA yolculuğum”11.50 Nefes Molası12.00 Hypatia desteğiyle“Zor Zamanlardan Güçlü Çıkabilmek” Moderatör: Ayşen ŞahinAzra Kohen- Çiftçi, “Günümüzün en karlı yatırımı nedir?”Mümin Sekman- Başarı Uzmanı/Yazar, “Zorlu zamanlardan güçlenerek çıkabilmek için Olimpiyat şampiyonlarından neler öğrenebiliriz?”Prof. Dr. Sinan Canan- Sinirbilim uzmanı/Yazar, “Beynimiz ve Sınırları Aşmak”13.30 Öğle arası14.15 Nefes farkındalığı ile güne devam14.30 Kaosun Ortasında Sakin Kalabilmek: “Farkındalıkla Ebeveynlik”Moderatör: Ayşen ŞahinNihan Kaya- Yazar, “İçimizdeki çocuğa şefkatli ebeveynlik”Prof. Dr. Bilge Uzun-Psikolojik Danışman/Akademisyen “Çocukluğumun arka bahçelerinde bugün benim çocuğum oynuyor: İlişkisel analizle ebeveynlik”Güneş Ulus-Yazar/Eğitmen, “Pandeminde çocuklara sınır koymak”16.15 Ara16.30 Nefes egzersizi17.00 Seminer: “Esnek ve sağlıklı bir yaşam için beyninizi değiştirmek“ / “Changing Your Brain for Resilient Well-Being”Moderatör: Bahar ErişDr. Rick Hanson- Klinik Psikolog, NY Times Bestseller yazarı /(Oturumda İngilizce-Türkçe simultane çeviri hizmeti verilecektir. Soru-cevap bölümünde Türkçe sorulan sorular İngilizceye çevrilecektir.)18.00 Kahkaha yogası: İzleyicilerle birlikte kapanışKitap çekilişi cumhuriyet.com.trMaden sularıinsan psikolojisine iyi geliyor
Maden suları insan psikolojisine iyi geliyor Doğru beslenme kuralları; sağlıklı bir yaşam için olduğu kadar, insan psikolojisi için de vazgeçilmez bir değer taşıyor. Uzm. Psikolog Sinem Büşra Bekçi, “Mineral ve magnezyum yönünden zengin içerikleriyle sağlıklı bir yaşama sayısız katkılar sunan maden suları, insan psikolojisi üzerinde de olumlu etkiler yapıyor” dedi. Her yaştan bireyin; fizyolojik sağlığını koruyabilmesi kadar, psikolojik sağlığını da koruyabilmesi için doğru beslenme kurallarına uygun bir yaşamı tercih etmesi büyük önem taşıyor. Özellikle vücut fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde yerine getirilmesi ve yaşamın sürdürülebilmesi için gerekli olan mineral ve vitamin gibi temel elementler, sağlıklı yaşamın vazgeçilmez unsurları olarak öne çıkıyor.Enerji sağlayan birçok mekanizmada düzenleyici bir görev üstlenen minerallerin biyolojik sağlık için taşıdığı kritik role benzer şekilde, olumlu bir psikoloji için de oldukça gerekli olduğunu söyleyen Uzm. Psikolog Sinem Büşra Bekçi, “Bilim insanlarının minerallerin bilişsel performans, öznel ruh hali ve enerji düzeyindeki etkilerini incelediği bir çalışmada, mineral desteği alan katılımcıların daha fazla fiziksel ve zihinsel dayanıklılığa sahip olduğu tespiti ortaya kondu. Benzer bir şekilde magnezyumun da ruh halini düzenleyen bir nörotransmiter olan serotoninin yeterli seviyede salgılanmasına destek sağladığı yapılan araştırmalarla kanıtlandı” diye konuştu.MAGNEZYUM EKSİKLİĞİ PSİKOLOJİK SORUNLARI TETİKLİYORMagnezyun eksikliğinin psikolojik sorunları tetiklediğini ifade eden Bekçi, “Özellikle üç binden fazla enzimin fonksiyonlarının yerine getirilmesi için gerekli olan ve vücudun kendi başına üretemeyip dışardan besin yoluyla alabildiği magnezyum minerali, insan psikolojisi üzerinde olumlu katkılar sağlayabiliyor. Magnezyum eksikliğinin; depresyon, kronik yorgunluk sendromu, obezite, anksiyete, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), otizm, uyku problemleri ve cinsel sağlık sorunları gibi yaşam kalitesini düşüren ve insan psikolojisine olumsuz etkileri olan birçok rahatsızlığı tetiklediği biliniyor” dedi.DEPRESYON TEDAVİSİNDE MAGNEZYUMUN ROLÜ BÜYÜKDepresyon tedavisinde de magnezyumun büyük rol oynadığını söyleyen Bekçi, “Dünya genelinde 350 milyon kişide görüldüğü tahmin edilen depresyon çağımızın en sık rastlanan psikolojik rahatsızlıklarından biri olarak tanımlanıyor. Ortalama her 20 kişiden birini etkileyen depresyon; süreklilik taşıyan hüzün, karamsarlık, suçluluk duygusu, artan yorgunluk hali, uyku düzensizlikleri, yeme düzensizlikleri, özgüven eksikliği, cinsel etkinlik değişiklikleri, hayattan zevk alma yetisinin kaybı gibi rahatsızlıkları harekete geçiriyor. Özellikle pandemi döneminde kapalı alanlarda geçirilen zamanların uzamasıyla depresyon vakalarında bir artış görülüyor. Magnezyumun depresyon üzerindeki etkileri incelenen bir araştırmada her öğünde ve yatmadan önce alınan magnezyum takviyesinin depresyon tedavisinde iyileştirici özellikte olduğu saptaması yapılıyor. Öğrencilerin beslenme durumları ve depresyon ilişkisinin incelendiği bir diğer araştırmada da magnezyum, potasyum, kalsiyum ve demir gibi maden suyunun içeriğindeki minerallerin depresyon tanısı alan öğrencilerde düşük bulunduğu ortaya konuyor” diye konuştu.MAGNEZYUM VE MİNERAL DESTEĞİ SAĞLIYORBekçi, insan vücudunun ihtiyacı olan minerallerin ve magnezyumun besin yoluyla alınması, bedensel ve ruhsal iyilik halini desteklediğine dikkat çekti ve sözlerini şöyle tamamladı:“İçerdiği mineral ve magnezyumla maden suları, insan vücudundaki çeşitli mekanizmalarda birçok farklı görev üstlenerek, insan psikolojisi üzerinde olumlu etkiler yaratıyor. Bu nedenle farklı çeşitleri bulunan maden sularının içerdiği mineral konsantrasyonuna göre, vücut üzerindeki etkileri de değişiklik gösteriyor. Kızılay İçecek’in Afyonkarahisar ve Erzincan’da işlettiği maden suyu sahaları, mineral ve magnezyum yönünden zengin içerikleriyle tüm Türkiye’ye sağlık aşılamaya devam ediyor. Piyasada yer alan farklı ürünlerle kıyaslandığında Kızılay Maden Sularının 3bin 480 mg/l toplam mineral değeriyle Afyonkarahisar ve 317 mg/l magnezyum değeriyle de Erzincan’daki kaynakları ön plana çıkıyor.” cumhuriyet.com.trTTB Genel Sekreteri Bulut, mutasyon sürecini yorumladı: 'Yoğun bakımda yaşortalamasıdüştü'
TTB Genel Sekreteri Bulut, mutasyon sürecini yorumladı: 'Yoğun bakımda yaş ortalaması düştü' Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Bulut, “Sahadan gelen veriler yoğun bakımda yaş grubunun düştüğünü gösteriyor. Gençlerde mutasyonun hastalığa neden olma yeteneği mi arttı? 40-50 yaşında ölümlerin olduğunu görüyoruz” dedi. Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, Türkiye’de koronavirüs mutasyon analizlerinin haftalık açıklanması gerektiğini belirterek “Sahadan gelen veriler, yoğun bakımda yatanların yaş grubunun düştüğünü gösteriyor. Eğer böyle bir şey varsa, gençlerde mutasyonun virülansı (hastalığa neden olma yeteneği) daha yüksek bir hale mi geldi? Şimdi 40-50 yaşında ölümlerin olduğunu görüyoruz. Bundan böyle yaş gruplarına göre ve bölgesel olarak mutasyon açıklanırsa biz de mutasyonun nasıl etkilediğini görürüz” dedi.Prof. Dr. Bulut, Türkiye’de mutasyonun gidişatına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Mutasyonun bir Türkiye varyantının oluştuğu açıklamalarını değerlendiren Bulut, “Virüsün Türkiye varyantının mutasyon analizini görmeden bir yorum yapılamaz. Ayrı bir varyant mı, Ortadoğu’da görülen bir varyant mı, bunu görebilmemiz için analize bakmamız gerekir” dedi. Virüsün mutasyona uğramasının normal olduğunu aktaran Bulut, “Brezilya’da, Güney Afrika’da, Ortadoğu’da, İngiltere’de ve daha çeşitli yerlerde mutasyonlar olduğunu gördük. Ancak daha bunların aşılamaya veya hastalığın ağırlığına henüz ciddi bir etki ettiğini görmedik. Zaten eğer gerçekten büyük mutasyonlar gerçekleşir ve virüsün yapısı değişirse o zaman bu virüse SARSCoV-2 diyemeyiz, artık farklı bir virüs oluşmuş demektir. SARS-CoV-3 gibi yeni bir virüs ve Covid-21 gibi yeni bir hastalığı konuşmamız gerekir” ifadelerini kullandı.‘ANALİZLER NEDEN YAYIMLANMIYOR?’“Türkiye’de mutasyon analizi yayımlanmıyor” diyen Bulut, “Belki incelendiğinde İngiltere’deki ya da Belçika’daki bir varyantı olduğu görülecek. O yüzden bir şey söylenemez” yorumunu yaptı. İngiltere’de haftada bir mutasyon analizi yayımlandığına dikkat çeken Bulut, “Sağlık Bakanlığı neden mutasyon analizlerini yayımlamıyor? Bunun nedeninin Ortadoğu mutasyonlarını gizlemeleri olduğunu düşünüyorum. Geçen yıl şubat ayında görülen ilk vakanın mart ayına kadar gizlenilmesi gibi” dedi.‘İL BAZINDA MUTASYON AÇIKLANMALI’İl bazında vakaların açıklanması gibi mutasyonların da açıklanması gerektiğini belirten Bulut, “Şimdi okulların açılması da gündemde. Sahadan gelen veriler yoğun bakımda yatanların yaş grubunun düştüğünü gösteriyor. Eğer böyle bir şey varsa gençlerde mutasyonun virülansı daha yüksek bir hale mi geldi? Eskiden virüsün daha çok yaşlıları etkilediğini, gençlerin hastalığı asemptomatik geçirdiğini ve bulaştırıcı olduğunu görüyorduk. Şimdi 40-50 yaşında ölümlerin olduğunu görüyoruz. Bundan böyle yaş gruplarına göre ve bölgesel olarak mutasyon açıklanırsa, biz de mutasyonun nasıl etkilediğini görürüz” diye konuştu. İl bazında mutasyonun açıklanmasının salgınla mücadeleyi de kolaylaştıracağını söyleyen Bulut, “Mutasyonlar arasındaki farkı da görmüş oluruz. Hangisi daha ölümcül, hangisi daha ağır biliriz” dedi. Sarp SağkalDevletin gözlükçerçevesi için verdiği destek hiçdeğişmedi: 37.80 TL
Devletin gözlük çerçevesi için verdiği destek hiç değişmedi: 37.80 TL Türkiye’de her şeyin fiyatı artarken devletin gözlük çerçevesi ve camına verdiği destek çok düşük kaldı. SGK’nin destegi ile değil gözlük, kılıfını bile alabilmek mümkün değil. Bu nedenle de gözlükçüler reçeteleri işleme bile koymuyor. CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. SGK’nin, üç yılda bir olmak üzere gözlük çerçeve bedeli olarak 37.80 TL, gözlük camı için ise 10 ile 16 lira arasında ödeme yaptığına işaret eden Bakırlıoğlu, bu rakamların 17 yıldır hiç değişmediğini belirtti. Bakırlıoğlu, AKP’nin iktidara geldiği 2002’de ödenen bu bedellerle yurttaşın bir gözlük alabilirken, bugün optik işyerlerinin yazılan reçeteleri işleme koyma gereği bile duymadıklarını vurguladı. Türkiye’de 6 bin 600 optik müessesesi, 147 imalatçı fabrika, ithalatçı, tedarikçi ve 30 bin çalışanıyla gözlük alanının önemli bir sektör olduğuna dikkat çeken Bakırlıoğlu, gözlük için verilen bedellerin değişmemesinin sağlığın paralı hale getirildiğinin göstergesi olduğunu belirtti. Bu uygulamanın sosyal devlet anlayışı ile de bağdaşmadığını dile getiren Bakırlıoğlu, “Ortalama gözlüğün 500 TL olduğu düşünüldüğünde devlet katkısı çok cüzi” dedi. Mustafa Çakır