News - Haberler
Dünyada otomotiv satışlarıyüzde 14 düşerken elektrikli yüzde 43 arttı
Dünyada otomotiv satışları yüzde 14 düşerken elektrikli yüzde 43 arttı Dünya genelinde geçen yıl otomotiv satışları düşerken elektrikli araç satışları arttı. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve EV-volumes.com verilerine göre 2020’de dünyada otomotiv satışları 2019’a göre yüzde 14 geriledi. Buna karşın geçen yılki elektrikli araç satışları 2019’da satılan 2.1 milyona araca göre yüzde 43 ile rekor seviyede artarak 3.2 milyon adet oldu. Türkiye otomobil pazarında ise hibrit ve elektrikli otomobil satışlarının payı henüz düşük seviyelerde olsa da geçen yıl 23 bin 116 adet elektrikli ve hibrit otomobil satılmıştı. Ancak bu ayın başında elektrikli otomobillere uygulanan ÖTV oranlarının yüzde 400’e kadar artırılmasının, toplam satışlar içinde yüzde 1’i bile bulmayan elektrikli satışları daha da düşürmesi bekleniyor.10 MİLYONU AŞTIKüresel olarak özellikle 2020 Ekim, Kasım ve Aralık aylarında küresel elektrikli araç satışları aylık bazda 2019’un aynı dönemine göre yüzde 100’ün üzerinde yükseldi. Dünyadaki toplam elektrikli araç sayısı 10 milyonu aştı. Söz konusu satışların yüzde 84.4’ü Avrupa ve Çin’de gerçekleşti.Avrupa’daki elektrikli araç satışları 2020’de bir önceki yıla göre yüzde 137 büyüdü ve toplam 1 milyon 395 bin elektrikli araç satıldı. Elektrikli araçların toplam araç pazarındaki payı ise 2019’daki yüzde 2.5 seviyesinden 2020’de yüzde 4.2’ye yükseldi. Küresel elektrikli araç satışlarının bu yıl 4.6 milyon seviyesinde gerçekleşmesi öngörülüyor. cumhuriyet.com.trKasım 2020’de genel işsizlik oranıyüzde 12.9 olurken gençlerde yüzde 25.4’eçıktı
Kasım 2020’de genel işsizlik oranı yüzde 12.9 olurken gençlerde yüzde 25.4’e çıktı Demokratik haklarını kullandıkları için “terörist” ilan edilen Boğaziçili öğrencilerle bir kez daha gündeme oturan gençler, başta işsizlik olmak üzere ağır sorunlarla boğuşuyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “İşgücü İstatistikleri, Kasım 2020” raporu, Türkiye genelinde işsizlik ve istihdam sorununun artarak devam ettiğini gösterirken bu durum gençlerde daha yakıcı hale geldi.- TARIM DIŞI YÜZDE 14.8: Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı Kasım 2020’de 2019’un aynı dönemine göre 303 bin kişi azalarak 4 milyon 5 bin kişiye indi. İşsizlik oranı ise 0.4 puanlık azalışla yüzde 12.9 oldu. Tarım dışı işsizlik oranı da 0.6 puanlık azalış ile yüzde 14.8 oldu.- İSTİHDAM AZALIYOR: İstihdam edilenlerin sayısı 1 milyon 103 bin kişi azalarak 27 milyon 66 bin kişi, istihdam oranı 2.7 puanlık azalışla yüzde 42.9 oldu. İşgücü sayısı da 1 milyon 406 bin kişi azalarak 31 milyon 71 bin kişi, işgücüne katılma oranı 3.2 puanlık azalış ile yüzde 49.3 olarak gerçekleşti. - ‘KADIN’DA YÜZDE 30.6: 15- 24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı ise Kasım 2019’a göre 0.9 puanlık artışla yüzde 25.4. Bu oran kadınlarda yüzde 30.6, erkeklerde yüzde 22.7. Gençlerde istihdam oranı 3 puan azalarak yüzde 29.6, işgücüne katılma oranı 3.6 puan azalarak yüzde 39.6 oldu. Ayrıca ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerin oranı ise 1.9 puanlık artışla yüzde 27.1’e yükseldi.İŞ BULMA ZORLAŞTI- 1.7 MİLYON ÜMİTSİZ: İşgücüne dahil edilmeyenler arasında gösterilen ve bu nedenle işsiz sayılmayan kesimde olan “iş bulma ümidi olmayanlar”ın sayısı geçen bir yılda 715 bin kişiden 1 milyon 674 bin kişiye çıktı. Bu veriyi de kapsayan “iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar”ın toplam sayısı ise 2 milyon 226 binden 4 milyon 832 bin kişiye çıktı. - GERÇEK ORAN YÜZDE 28.8: ILO’ya göre hesaplama yapan ve salgına dikkat çeken DİSK-AR ise “TÜİK’in dar tanımlı işsizlik verisi gerçeği yansıtmıyor. Gerçek işsizlik yüzde 20.1’den yüzde 28.8’e, gerçek işsiz sayısı 6 milyon 985 binden 10 milyon 382 bin kişiye çıktı. İşbaşında olanlar 2.2 milyon azaldı. Covid19’un yarattığı istihdam depremi sürüyor” açıklaması yaptı. - GENÇ İŞSİZLER PLATFORMU: Eğitim düzeyinin artması, iş bulmanın zorlaşması ve ortalama ömrün uzaması nedeniyle gençlerle ilgili sınırı 35 yaş olarak belirleyen platform, verilerle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “15-34 yaş arasında 2 milyon 429 bin genç, dar tanımlı işsizdir. Ümidini yitirmiş, yeni başvuru yapmayanlar ve yalnızca mevsimlik çalışanlar da eklendiğinde geniş tanımlı genç işsiz 4 milyon 607 bine çıkıyor.” cumhuriyet.com.trCHP Genel Başkan YardımcısıVeli Ağbaba: 'Salgındaçalışan daha da fakirleşti'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba: 'Salgında çalışan daha da fakirleşti' CHP’nin ekonomi çalışmalarına göre de sosyal eşitsizlik derinleşti. Salgında çalışan daha da yoksullaşırken milyoner sayısı 10 ayda 62 bin 140 kişi arttı. Uzaydan önce kendi sorunlarına “müjde” bekleyen 11 bin 172 esnaf ocakta kepenk kapattı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın, “Pandeminin İki Yüzü” çalışmasına göre kısa çalışma, ücretsiz izin ve işsizlik ödeneklerinden yararlanan kişi sayısı 6 milyon 712 bine yükseldi. 2020’nin son 10 ayında “milyoner” sayısı ise 62 bin 140 kişi artarak 308 bin 278 kişiye ulaştı. Milyonerlerin mevduat tutarı 410 milyar TL artışla 1 trilyon 956 milyar TL’ye yükseldi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na göre ise yoksul hanelere yapılan yardımlar hariç, gelir kaybı yaşayan çalışanlara verilen destek sadece 34.3 milyar TL ile sınırlı kaldı.Ağbaba’nın şu vurgusu önemli: “Çalışana verilen destek, milyonerlerin servet artışının yüzde 10’u dahi etmiyor. Pandemide çalışanlar yoksullaşmaya devam ederken zenginler daha da fazla zenginleşti.” Erdem SevgiAKP iktidarı, kamuda kadrolu yerine sözleşmeliçalıştırmayıtercih ediyor
AKP iktidarı, kamuda kadrolu yerine sözleşmeli çalıştırmayı tercih ediyor Hükümetin uyguladığı politikaların bir sonucu olarak kamudaki sözleşmeli personel sayısı süreki artıyor. 2020 sonuyla ilgili güncel verilere göre kamudaki toplam personel sayısı 4.8 milyon. Bu personelin 2 milyon 970 bini kadrolu personelden oluşuyor. Toplam 502 bin 528 personel ise sözleşmeli olarak görev yapıyor. Bu sayı 2019’un sonunda 427 bin 550 kişiydi.En fazla sözleşmeli personel 356 bin 853 kişi ile genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde bulunuyor. YÖK, üniversiteler ve yüksek teknoloji enstitülerinde 21 bin 838, özel bütçeli idarelerde 9 bin 782, düzenleyici ve denetleyici kurumlarda 1876, sosyal güvenlik kurumlarında 2 bin 460, döner sermayeler ve kefalet sandıklarında 10 bin 598 sözleşmeli var.SENDİKALAR BASTIRIYORYine özel kanunu bulunan kuruluşlarda (TRT, PTT ve TÜRKSAT AŞ) 28 bin 12 sözleşmeli personel bulunuyor. Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile mahalli idare birliklerinde 21 bin 314 sözleşmeli personel görev yapıyor.Kamuda 1 milyon 162 bin sürekli işçi, 49 bin 911 geçici işçi var. Sendikalar yıllardır kamudaki sözleşmeli personel ile geçici işçilerin kadroya alınmasını istiyor. Personel de kadro bekliyor. Ancak hükümet tarafından bu konuda bir adım atılmadı. Kamudaki taşeron işçilerin kadroya alınması ile birlikte bu yıl imzalanacak olan kamu kesimi toplu iş sözleşmeleri çerçeve anlaşma protokolünün kapsamı önceki sözleşmelerden farklı olacak. Kapsama daha fazla işçi girecek. Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, YÖK, üniversiteler, özel bütçeli idareler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, sosyal güvenlik kurumları, döner sermayeler ve kefalet sandıklarında toplam 477 bin 570 sürekli işçi var. KİT’ler, özelleştirme programındaki yer alan kuruluşlar, kamu bankaları ile özel kanunu bulunan kuruluşlardaki sürekli işçilerin sayısı da 114 bin 240. Mustafa ÇakırTürk sineması,çeşitli uyarlamalarla uzay heyecanınıTürkiye’ye taşıdı
Türk sineması, çeşitli uyarlamalarla uzay heyecanını Türkiye’ye taşıdı Aşağı bakma, yukarı bak da nereden çıktı? Nihayet Ata’nın bir sözünü dinlediler: “İstikbal göklerdedir” diyerek 2023’te Ay’a gideceğimizi müjdelediler ama o işi zaten sanatçılar yapmıştı. İnsan, iki ayak üstünde durmaya başladığından beri gözünü hep uzaya dikti. Aşağı bakmadı, hep göğe baktı! Yıldızları izledi, Ay’a anlam yükledi, çeşitli gök olaylarından mitolojik hikâyeler üretti. Uzayı keşfetmek en büyük hayallerinden oldu. Önce edebiyat aracılığıyla bu hayali gerçekleştirmeye çabaladı, sevgilisini Ay’a benzetti, ona Ay’ı vaat etti. Edebiyattan sonra sıra sinemaya geldi, teknolojinin imkân vermesinin ardından Sputnik 1 uydusunun 1957 yılında uzaya fırlatılmasıyla uzay çağı da başlamış oldu. Bu gelişmenin sinemada yankı bulmaması beklenemezdi. Yüzlerce uzay filmi yapıldı ve yapılmaya da devam ediliyor. Kimileri Oscar ödülü bile alıyor. Dünyada bunlar olurken Türk sineması da çeşitli uyarlamalarla uzay heyecanını Türkiye’ye taşıdı. Sadri Alışık, Turist Ömer olarak uzaya çıktı. Cüneyt Arkın ise “Dünyayı Kurtaran Adam” olarak uzaylılarla savaştı. Cem Yılmaz da Arif karakteriyle uzaylılar tarafından kaçırıldığında Muhittin’den Amerikan başkanı dahil herkesi devreye sokmasını istiyordu... AKP’nin suni gündem yaratma çabalarına alet olmadan, uzayda geçen Türk filmlerini hatırlatmak istedik. Günümüzde Türkiye’nin en parlak gençleri, üniversitelerine sahip çıkmak isterken düşünceleri, hayat tarzları ve cinsel yönelimlerine saldırıyla karşılaşıp terörist ilan ediliyor ve yurtdışına göçme planları yapmak zorunda bırakılıyor. Yaşadığımız bugünler akıllara tarihi bir olayı da getiriyor. 1600’de Giordano Bruno, engizisyon mahkemesinde yargılanıp sapkın ilan edilmiş ve Roma’da diri diri yakılarak idam edilmişti. Engizisyon, ondan düşüncelerinden vazgeçmesi ve sonsuz evren görüşünün din sapkınlığı olduğunu kabul etmesi durumunda kilise tarafından affedileceğini söyledi. Ama o gördüğü bütün işkencelere karşın görüşlerinden taviz vermedi ve ölüme razı oldu. Şimdi, Roma’da Bruno’nun o meşhur heykelini görebilirsiniz...- TURİST ÖMER, UZAY YOLUNDA: Sadri Alışık’ın başrolünü oynadığı film 1973’te çekildi ve kült haline geldi. Senaryosu Ferdi Merter’e ait filmi Hulki Saner yönetti. ABD’deki meşhur “Uzay Yolu (Star Trek)” dizisinin 1966'da yayımlanmış “The Man Trap” adlı ilk sezon bölümlerinden birinin uyarlaması olan film, aynı zamanda “Uzay Yolu”nun ilk sinema uyarlaması olma özelliği taşıyor. Filmde Turist Ömer, Kaptan Kirk ve mürettebatı Mr. Spak, Doktor Mccoy ve Scotty tarafından kobay olarak kaçırılır. Ancak zamanla bu ekibin bir parçası olur... Onun gelişinden sonra uzay gemisini zorlu fakat eğlenceli bir macera beklemektedir...- DÜNYAYI KURTARAN ADAM: Başrolünde Cüneyt Arkın’ın rol aldığı film, 1982 yılında vizyona girdi. Yönetmeni Çetin İnanç’ın da ünlenmesine yol açtı. O yılların meşhur “Star Wars” filmlerinden kopyalanmış sahneler ve müziklerin yer aldığı film, dünyada “Turkish Star Wars” adıyla tanındı. Konusu ise macera sevenler içindi: İki Türk uzay pilotu, rutin bir görev esnasında bilinmeyen bir gücün çekim alanına girer ve uzay araçları bilmedikleri bir gezegene düşer. Bu gezegende dünyayı bekleyen büyük tehlikeyi öğrenirler. - UÇAN DAİRELER İSTANBUL’DA: 1955 yılı bilimkurgu filminin yönetmeni ve senaristi Orhan Erçin, aynı zamanda başrolde. Biri muhabir, diğeri fotoğrafçı iki beceriksiz gazeteci, haber atlatmanın peşinde, dünyadan bihaber koşuşturmaktadır. Rakip gazetelerde boy boy UFO haberleri yayımlanırken, onlar patrondan azar işitmekle meşguldür. Nihayet işe koyulduklarında, UFO'larla ilgili bilgi edinmek üzere rasathanenin yolunu tutarlar. Şans bu defa yüzlerine gülmüş, Merih'ten gelen uzay aracı rasathanenin bahçesine iniş yapmıştır... - GÖKLER KRALİÇESİ: 1958 yılı yapımı filmin yönetmeni Şinasi Özonuk. Bu film de bazı Hollywood filmlerinden görüntüler kopyalanarak tamamlanan Türk bilimkurgu ve komedi filmlerinden biri. - G.O.R.A.: Senaryosunu Cem Yılmaz'ın yazdığı, yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak'ın yaptığı, bilimkurgu ve komedi türündeki 2004 çıkışlı film. Türk sinemasının en pahalı yapımlardan biri olan filmi 4 milyon kişi izledi. Neredeyse bütün sahnelerindeki repliklerin dillere dolandığı filmde halı, kilim ve “travel” işiyle uğraşan Arif Işık’ın uzaylılar tarafından kaçırılmasından sonra dünyaya dönüş çabası konu ediniyor. Bu esnada bir uzaylıya da âşık olan Arif’in kapanış cümlesi halen akıllarda: “Uzaylı da olsa, insan insandır.” - KELEBEKLER: Ödüllü yönetmen Tolga Karaçelik’in son filmi “Kelebekler”, 2018 yılında Sundance Film Festivali’nde en iyi film seçilmişti. Filmin başrolündeki 3 kardeşten biri, Almanya’da astronotluk yapan bir Türk vatandaşıydı. Ancak Cemal, astronot olmasına karşın uzaya çıkarılmadığı için Almanya’da protesto eylemlerine imza atıyordu... Daha ilk yerli otosu yapılmamış, var olan tank fabrikası bile kiralanırken uzaya da gidemeyeceğimiz ortada, ama hafta sonu karantina günlerinde bu filmlerden birini seyredip biraz daha gülebilirsiniz! cumhuriyet.com.trFenerbahçe kupadan elenince oklar Erol Bulut’a yöneldi
Fenerbahçe kupadan elenince oklar Erol Bulut’a yöneldi Fenerbahçe kupadan elendi, büyük yıkım. Kötü gidişat devam ediyor. Hep söyledim bu iş Erol Bulut’la gitmez. Tek çözüm var, o da Erol hocanın gönderilmesi. Yoksa şu anki baş ağrısı daha da büyüyebilecektir. Bugün bu takımın kupada olmaması ayıp. Başakşehir haftalardır maç kaybediyordu. Puan tablosundaki yeri ortada. F.Bahçe her zaman olduğu gibi favori çıktığı bir maçı yine kaybetti. Sanıyorum Mesut Özil de çare olmayacak. Dünya yıldızı, görüntüsüyle hazır olmadığını gösteriyor. G.Saray ve Başakşehir maçlarında bunu gördük.AYAKTA TUTAN İKİLİ YOKTUGustavo ve Pelkas bugüne kadar F.Bahçe’yi ayakta tutuyordu. İkisi yok, F.Bahçe yok. Sarı-Lacivertlilerde geniş çaplı operasyon gerekiyor. Erol Bulut kredisini tüketmiştir. Kupadan eleniş sonrası istifa edeceğini düşünüyordum. Sesi çıkmadı. Erol hoca istifa etmese de başkan Ali Koç teknik direktör işini kurcalamalı, kollarını sıvazlayıp arayışa geçmelidir. Kim var, kim gündeme gelir diyecek olursanız (şu an yabancı imkânsız) öne çıkan pek isim yok. Aykut Kocaman adayımdı, Başakşehir’i tercih etti. F.Bahçe Aykut hocayı çağırır mıydı, soru işareti. Sağa sola bakıldığında ortalarda F.Bahçeli teknik direktör sayısı bir elin parmaklarından az.EMRE ALTERNATİFİSportif direktör Emre Belözoğlu antrenörlüğe kaydırılabilir. Bu bir alternatif. Okan Buruk’un ismini duyduk. G.Saraylı olması engel yaratabilir. Ama Erol hocadan yüz kat daha iyi çalıştırıcı. Daum’un da bu arada İstanbul fotoğraflarını sıkça yayımlaması kafamda soru işareti. Ali Koç nasıl bir karar verecek, hem bizler hem de büyük F.Bahçe camiası merakla bekliyor. Koç geldiği günden bu yana teknik direktör seçimlerinde sınıfta kalmıştır. Son kozlarını iyi oynamak zorunda. Hilmi TürkayYoksulluk, işsizlik,çalışmaşartları, sosyal eşitsizlik pandemiyi derinleştirdi
Yoksulluk, işsizlik, çalışma şartları, sosyal eşitsizlik pandemiyi derinleştirdi CHP PM üyesi kardiyoloji uzmanı Prof. Ali Rıza Erbay, pandeminin sindemiye döndüğüne dikkat çekti. CHP PM üyesi kardiyoloji uzmanı Prof. Ali Rıza Erbay, pandeminin sindemiye döndüğüne dikkat çekerek “Sosyal eşitsizlik kalkmadan pandeminin kalkması mümkün gözükmüyor. Aşının yapılmasından yanayız ama yalnızca aşıyla da bu iş çözülemez. Sosyal eşitsizlik, doğal yaşam ortamlarının yok edilmesi, doğaya saygı duyulmaması gibi durumlar olduğu sürece pandeminin bitmesi zor” diye konuştu.SINIFSAL ÖZELLİĞİ VARErbay, özetle şunları söyledi: “Sindemi, sinerji ile pandemi kelimelerinin birleşmesinden oluşuyor. Bu kavram genel olarak birden fazla tıbbi kondüsyonun birbirini besleyerek siyasal ve toplumsal koşulların da içerisinde kendi çaplarının çok ötesinde ve genellikle daha kötü sonuçlara yol açmasıdır. Başka bir ifade ile iki ya da daha fazla hastalığın veya durumun birbiriyle sinerji içinde etkileşip hastalık yükünün aşırı artmasıdır. Avrupa’da sindemi şu an tartışılıyor. Sindeminin belirleyicileri sağlığın sosyal belirleyicileridir.Sindeminin belirleyicileri var: Yaş, cinsiyet, engellilik hali. Yaşı yüksek olanlarda, engellilerde, erkeklerde daha fazla görülüyor. Sosyal ekonomik belirleyiciler var. İşsizlerde daha fazla. Sınıfsal özelliği var artık. Çalışma koşullarının kötü olması bu hastalığı etkiliyor. Yoksulluk etkiliyor, konut, sosyal çevre, temiz gıda, temiz su gibi faktörler de bu hastalığı etkiliyor. Bir tedavi, aşı ne kadar etkili olursa olsun Covid19’a yönelik sarf bir bio medikal çözüm arama çabası başarılı olmayacaktır. Hükümetler toplumlardaki derin eşitsizlikleri düzeltecek politikalar geliştirmedikçe hiçbir zaman salgınlara karşı güvende olmayacağız. Sosyal eşitsizlik kalkmadan pandeminin kalkması mümkün gözükmüyor.”ANİ ÖLÜMLERE YOL AÇABİLİRProf. Erbay, Covid-19’un tüm sistemdeki damarlarda etki yaptığını anımsatarak “Virüs, damarlara tutunup direkt ve indirekt etki yapabiliyor. Kalp tıkanıklığına yol açabiliyor, kalbin kasılmasına etkisi olabiliyor, kalp yetmezliğine, kalp hücresinin iltihabına da yol açıyor, ritim bozukluğuna yol açar, kalp kasılmakta zorlanır ve ileri kalp yetmezliğine neden oluyor. Bunun dışında pıhtılaşmayı artırıyor. Bu da pulmoner emboliye (pıhtı atması) sebep olabilir, tehlikelidir ve ani ölümlere yol açabilir. Akciğerde büyük damarlar vardır, akciğerlerdeki o damarlar dallara ayrılır o damarları tıkayabilir ani ölüme yol açabilir, küçük damarları da tıkayarak nefes darlığına yol açar ve hastanın durumunun yavaş yavaş kötüleşmesine sebep olabilir. Bunların dışında akut böbrek yetmezliği, akut kardiyak hasar da gelişiyor” diye konuştu. Ani ölümlerin önüne geçmek için Covid-19 hastalarının düzenli takip edilmesi gerektiğini kaydeden Erbay, “Bu yüzden özel bakım merkezleri bir an önce kurulmalı ve bu hastaların takibi ücretsiz yapılmalı” dedi. Sibel BahçetepeTokat ve Amasya'da siyanürle altınçıkarılmamasıiçin eylem yapmak isteyen yurttaşlar valilik engeline takıldılar
Tokat ve Amasya'da siyanürle altın çıkarılmaması için eylem yapmak isteyen yurttaşlar valilik engeline takıldılar Tokat’ın Erbaa ile Amasya’nın Taşova ilçesinde siyanürle altın aranmasını protesto etmek isteyen halka valilikten yasak geldi. Tokat’ın Erbaa ile Amasya’nın Taşova ilçesinin bir bölümünü kapsayan bölgede siyanürle altın aranmasına izin verilmesinin ardından bölgede yaşayan halk sürece engel olmak için harekete geçti. Taşova Çevre Platformu siyanür ile altın arama faaliyetinin durdurulması için topladığı 5 bin imzayı Amasya Valiliği’ne verdi. Amasya Valisi Mustafa Masatlı, Taşova Çevre Platformu üyesi Av. Kemal Aytaç, Av. Selim Saray ve platform sözcüsü Ali Rıza Ağış’ın görüşme talebini kabul etmedi. Valilik İl Emniyet Müdürlüğü’nün talebi ile bir gecede Amasya ve ilçelerinde her türlü etkinliği yasakladı. Çevre Platformu’nun 10 kişi ile Anıt Meydanı’nda basın açıklamasına izin verilmedi. Taşova Çevre Platformu üyelerinin siyanür ile altın aranacak köylerde halkı bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları Amasya Valiliği’nin yasak kararına takıldı. Avukat Kemal Aytaç “Yasaklar yüzünden çevremize, doğamıza bile sahip çıkamıyoruz. İki hafta önce birileri kapalı alanda insanlar üs üste parti kongresi yaptı. Yasak yok. 10 kişi ile basın açıklaması yapmamız yasak. Bu nasıl demokrasi. Ferman valinin köyler bizimdir. Dağlar, ovalar bizimdir, biz sonuna kadar sahip çıkacağız. Hiçbir güç bizim ormanlarımıza, sularımıza, yaşam alanlarımıza dokunacak etkinliklere karşı koymamızı, memleketimizi savunmamızı engelleyemez. Halkın valisi olmak zordur, meşakkatlidir, cesaret ister” dedi. Mehmet MenekşeCovid-19 aşısının ikinci doz uygulamasıbugün başlıyor
Covid-19 aşısının ikinci doz uygulaması bugün başlıyor Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, ikinci doz aşıların bugün uygulanmaya başlanacağını duyurdu. Getty ImagesSağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, ikinci doz aşıların bugün uygulanmaya başlanacağını duyurdu.Koca, dün düzenlediği basın toplantısında 2,8 milyon kişinin ilk doz aşılanmasının tamamlandığını aktardı.Bugünden itibaren ise ikinci doz aşılanmaya başlanıyor."Amacımız nüfusumuzun en az yüzde 60'ının aşılanmasını sağlamaktır" diyen Koca, bugünden itibaren 70 yaş üzeri, cuma gününden itibaren 65 yaş üzeri vatandaşların aşı olmaları için sisteme tanımlanacağını belirtti."Önümüzdeki süreçte aşılama tedariğiyle birlikte takvimi genişleteceğiz" diyen Koca, bu dönem için daha önce 50 milyon doz aşı için sözleşme yapıldığını aktardı."ŞU KADAR AŞI GELDİ, GELECEK DİYE DUYURMAYACAĞIZ"Son iki gündür Türkiye'ye yeni aşıların geldiğini söyleyen Koca, diğer şirketlerle de görüşmelerin sürdüğünü, bundan sonra "Aşı bu kadar geldi, şu kadar gelecek" diye açıklama yapmayacaklarını belirtti.En başından beri Pfizer-Biontech aşısı ile ilgili Uğur Şahin ile iletişimde olduklarını aktaran Sağlık Bakanı, mart, en geç nisan ayında aşıların temin edilebileceğini daha önce söylediklerini ifade etti.Getty Images"100 milyon aşı için anlaşma yapıldı"Koca, şimdiye kadar 15 milyon doz aşının temin edildiğini ve 100 milyondan fazla aşı için anlaşmaların tamamlandığını aktardı.Koca, aşı üretimi ve tedariği konusunda eleştiriler aldıklarını ve bu eleştirileri değerlendirdiklerini söyledi:"Aşı tedariğinde tüm ülkeler zorluk yaşamaktadır. Buna ürettiği aşılar kullanıma giren ülkeler dahil. Her konuda eleştirildik, yaptıklarımız eksik ya da fazla bulundu. Her bir eleştiriyi 'Yönetimi daha iyi nasıl yapabiliriz' fikriyle sahiplendik ve birlikte daha iyisini başarmak için kullandık."ÖĞRETMENLER İÇİN AŞILAMA TAKVİMİ BAŞLAYACAKMutasyonlarla ilgili olarak ise Koca, "Önemli mutasyonları ve etkilerini yakından takip ediyoruz. Bunlardan 263 tanesi İngiltere varyantı, 23 tanesi Güney Afrika varyantı, 106 tane kökeni belli olmayan varyant tespit edilmiştir. İngiltere'de başlayan mutasyonun hastalığın seyrinde değişiklik yapmamakla birlikte bulaşıcılığı artırdığına dair önemli bulgular var" dedi.Ayrıca haftaya itibarıyla şehir bazında 7 günlük vaka sayılarının ortalaması canlı olarak yayınlanacak.Yüz yüze eğitimin şu an için risk teşkil ettiğini aktaran Sağlık Bakanı, ay sonuna doğru öğretmenler için aşılama takviminin başlayacağını duyurdu. BBC TürkçeRusya'nın Sputnik V aşısına duyulan güven artıyor mu?
Rusya, Sputnik V ile bir Covid-19 aşısı geliştirdiğini açıklayan ilk ülke oldu, ancak sürecin şeffaf yürütülmemesi, şüphelere yol açmıştı. Peki, insanlar şimdi Sputnik V'e güvenmeye hazır mı? BBC Rusça'dan Olev Boldirev araştırdı.Habere Gitmek için TıklayınBitcoin için harcanan enerji, Türkiye'nin elektrik kullanımının yüzde 40'ınıaştı
Bitcoin üretimi için kullanılan bilgisayarlar tarafından harcanan enerji, Türkiye'nin enerji tüketiminin yüzde 40'ını aştı.Habere Gitmek için Tıklayın