News - Haberler
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP grup toplantısında konuşuyor
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Kemal Kılıçdaroğlu, CHP grup toplantısında konuşuyor Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları: AK Parti'ye oy veren değerli vatandaşlarıma sormak istiyorum. Ellerini vicdanlarına koysunlar. Oy verdiniz, 19 yıldır iktidar oldular. Eleştiriliyorum, şu soruyu sormak gerekiyor; AK Parti ne yapmak istedi de CHP engel oldu? Sen ne yapmak istedin de biz engel olduk... AYRINTILAR GELİYOR... cumhuriyet.com.trBakanlık açıkladı: E-ticarette yeni dönem
Bakanlık açıkladı: E-ticarette yeni dönem Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, e-ticarette de piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerinin başlatılacağını belirterek, "Yeni çıkarılan Ürün Güvenliği Kanunu'muza e-ticaretin de dahil edilmesini temin etmiş bulunuyoruz." dedi. /Archive/2021/1/26/133722622-alisveris-tercihi.jpgBakan Pekcan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Dijitalleşme Sanal Fuarı'nın açılış etkinliğine video konferans yöntemiyle katıldı. "PİYASA GÖZETİM VE DENETİM FAALİYETLERİMİZ E-TİCARETTE DE BAŞLATILACAK"Bakanlığın e-ticaret alanındaki çalışmalarına da değinen Pekcan, e-Ticaret Bilgi Sistemi'ndeki (ETBİS) site sayısının 23 bin 487 olduğunu bildirdi. Pekcan, TOBB ile yürüttükleri "e-Ticarette Güven Damgası" uygulaması kapsamında bugüne kadar 22 e-ticaret sitesinin Güven Damgası aldığını söyledi."e-Ticaret altyapımızla ilgili çok önemli bir gelişme olarak, piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerimizin e-ticarette de başlatılacağının altını çizmek isterim." ifadelerini kullanan Pekcan, yeni çıkarılan Ürün Güvenliği Kanunu'na e-ticaretin de dahil edildiğini kaydetti.Bakan Pekcan, "Bu sayede e-ticaretin sağlıklı gelişiminin sağlanabilmesi, fiziki piyasalarda olduğu kadar elektronik piyasalarda da ürün güvenliğine yönelik denetimlerin yapılmasını sağlamak amacıyla e-ticarette ürün güvenliğinin yasal altyapısını tamamlamış olduk. Bu konuyla ilgili daha detaylı bilgileri, yeni yasanın neler getirdiğini önümüzdeki günlerde kamuoyuyla daha kapsamlı biçimde paylaşıyor olacağız." dedi.e-Ticaret hacmine ilişkin verileri ilk kez geçen sene açıkladıklarını anımsatan Pekcan, 2020'nin ilk 6 ayında e-ticaret hacminin salgının şartlarının da getirdiği etkiyle bir önceki yıla göre yüzde 64 arttığını, yılın geneline ilişkin verileri de en kısa sürede açıklamayı planladıklarını bildirdi.Pekcan, iletişimde dijital iletişim kanallarının doğru kullanımıyla tüketici hak ve memnuniyetinin gözetilmesi için "Ticari Elektronik İleti Yönetim Sistemi"ni devreye aldıklarını belirterek, bunun yanında Bakanlığın iş süreçlerinin geliştirilmesine ilişkin dijitalleşme odaklı "Kolay İhracat Platformu", "Müşavire Danışın" uygulaması, "İhracat Zinciri Projesi" gibi adımları da attıklarını ifade etti. "GÜMRÜK BİRLİĞİ'NİN GÜNCELLENMESİYLE İLGİLİ GİRİŞİMLERİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ"Dijitalleşme noktasında küresel bir vizyonla hareket etmek, dijital ürün ve hizmetlerin ticaretinde ön alıcı adımlar atmak gerektiğini vurgulayan Pekcan, Türkiye'ye gelecek yatırımlarla birlikte ülke firmalarının yurt dışında yapacakları yatırımları ve şirket alımlarını oldukça değerli gördüklerini anlattı. Pekcan, şöyle devam etti:"En başta AB ülkeleri ile olan derin ekonomik entegrasyonumuzu avantaja dönüştürmeliyiz. Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin e-ticaret başta olmak üzere hizmetler sektörünün ve yatırımların da Gümrük Birliği'ne dahil edilmesinin büyük fayda sağlayacağını biliyoruz. Ticaret Bakanlığı olarak, Gümrük Birliği'nin güncellenmesiyle ilgili girişimlerimizi ve temaslarımızı sürdürüyoruz."Yakın zamana kadar, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis dahil pek çok üst düzey temsilciyle temas sağladıklarını ve konuyla ilgili istişarelerini sürdürdüklerini aktaran Pekcan, geçen yıl 57 üst düzey görüşme gerçekleştirdiklerini ve bunlardan 40'ını tek başına yaptığını dile getirdi. Pekcan, görüşmelerde ülke olarak Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesi noktasında adım atmaya hazır olduklarını ifade ettiklerini belirterek, şu çağrıda bulundu:"Gelin, Gümrük Birliği'ni güncelleyelim. AB'nin, Türkiye'nin ve tüm AB üyesi ülkelerin ortak çıkarına olacak bu süreci bir an önce başlatalım. Firmalarımıza hizmetler sektörü ve karşılıklı yatırımlar noktasında yeni imkanlar yaratalım. Kuşkusuz salgının etkileriyle mücadele ettiğimiz böylesine kritik bir dönemde Türkiye ile AB arasında gerçekleşecek yeni ekonomik açılımlar, her iki tarafa da önemli kazanımlar sağlayacaktır. Gümrük Birliği'nin 25'inci yılını yaşadığımız 2021 yılı itibarıyla bu alanda somut sonuçlara ulaşmak istiyoruz."Hükümetler, işletmeler, tüketiciler ve vatandaşların, dijitalleşmeyle ilgili farkındalık düzeyinin artmasının sektörün gelişimine yeni bir ivme kazandıracağına işaret eden Pekcan, "Türkiye olarak, bu trend içinde en iyi şekilde yer alacağımıza yürekten inanıyorum. Bunu en başta sizlerin sayesinde başaracağız. Ticaret Bakanlığı olarak desteklerimizle, teknik çalışmalarımızla, iş birliklerimizle sizlerin yanında olmayı sürdüreceğiz." diye konuştu.Bakan Pekcan'ın konuşmasının ardından, çevrim içi ortamda fuar tanıtımı yapıldı. AAGülistan Doku'nun ailesi, Erdoğan ile görüştü
Gülistan Doku'nun ailesi, Erdoğan ile görüştü Tunceli’de 5 Ocak 2020'den beri haber alınamayan üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun ailesi, Elazığ’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüştü. Erdoğan, aileye "elimizden geleni yapacağız" dedi. Doku ailesi, Elazığ depreminin birinci yıl dönümü nedeniyle düzenlenen anma ve deprem konutları teslim törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Tunceli Valisi Mehmet Ali Özkan ile açılışın ardından görüştü.BBC'nin haberine göre; anne Bedire Doku ile baba Halit Doku, Erdoğan'dan kızlarının bulunmasını istedi.Görüşmeye telefonla katılan abla Aygül Doku, "Annem ve Babam Elazığ'da yüz yüze görüştü. Ben de görüşmeye telefonla katıldım. Gülistan’ın bulunmasını istedik. Gülistan’ın nerede olduğunu Z.A. biliyor. Doğruları söylerse Gülistan'a ne olduğu cevabı bulunur dedik" şeklinde açıklama yaptı.Erdoğan'ın taleplerini dinlediğini anlatan abla Aygül Doku, Erdoğan'ın "Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olarak, hukuki olarak elimizden gelen her şeyi yapacağız. Hiç kuşkunuz olmasın. Barajda aramalar konusunda elimizden geleni yaptık ama bulamadık" sözlerini aktarıp, hukuki olarak olayın üzerinde duracaklarının sözünü verdiğini belirterek "Biz de umutluyuz" diye konuştu. cumhuriyet.com.trTürkiye’nin ilk 'C-S-I' kitabıyayınlandı; 95 ilginçadli olay yer alıyor
Türkiye’nin ilk 'C-S-I' kitabı yayınlandı; 95 ilginç adli olay yer alıyor Mersin’de Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Halis Dokgöz, İngilizcede Crime Scene Investigation olarak tanımlanan (CSI), Olay Yeri İnceleme 'Olgularla Adli Tıp & Adli Bilimler' adlı kitabı çıkardı. Türkiye'de ilk olma özelliği taşıyan kitapta, 167 yazar tarafından yazılmış 95 ilginç adli olgu çözümlemesi yer alıyor. Editörlüğünü Prof. Dr. Dokgöz’ün yaptığı ve 95 ilginç adli olgu çözümlemesinin yer aldığı kitapta, cinayet, intihar, trafik ve iş kazaları, çocuk istismarı, cinsel şiddet, yorgun mermi, paket vücut sendromu, maluliyet, moleküler otopsi, ani beklenmedik şüpheli ölümler gibi çok daha fazla olgu ve çözümlemeleri anlatılıyor./Archive/2021/1/26/132538914-1c41b95b-b315-4f4a-b13e-32807b81b9f737693310.jpg95 olgu ve çözümünden oluşan kitabın polisiye roman yazarları ve senaristler için kaynak oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Dokgöz, “Bu Türkiye’nin ilk ‘C-S-I’ diye tanımlayabileceğimiz Olay Yeri İnceleme kitabı. İçerisinde 95 olgu ve bu olguların çözümlerinin olduğu kitabın oluşum süreci yaklaşık bir yılı buldu. Kitabın içerisinde psikologlar, hukukçular, olay yeri inceleme uzmanları var. Kitabın içeriği çok ilginç. Çocuk cinsel istismarından erişkin cinsel istismara, her türlü otopsi, antropolog olgular, olay yeri inceleme, cinayetler, intiharlar, kazalar, çek senet sahtekarlıkları var. Polisiye roman yazanların sadece kendi hayal dünyalarını yansıtmalarını değil bilimsel gerçeklikleri de yansıtmaları gerektiğini düşünüyorum. Bu kitabın yazarlarımıza da katkı sunacağına inanıyorum. Buradan yeni senaryolar çıkabilir" dedi. (DHA)Esnaf kayak merkezlerini işaret ederekçözüm istedi
Esnaf kayak merkezlerini işaret ederek çözüm istedi Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Başkanı Aykut Yenice, yeni tip koronavirüs (Covid-19) nedeniyle şu an sadece paket servis hizmeti sunabilen lokanta, kafe ve pastanelere ilişkin, "Başından beri çözüm bekliyoruz, umut doluyuz" dedi. /Archive/2021/1/26/132214135-uludag.jpgTürkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Başkanı Aykut Yenice, yaptığı açıklamada, Covid-19'un, hayatın her alanında olduğu gibi sektörlerini de olumsuz etkilediğini ifade etti. Salgınla mücadele kapsamında bazı önlemler alındığını hatırlatan Yenice, şunları kaydetti:"Bizim sorunumuz çözümsüzlük...İş yerlerinin açılması için bazı bilim insanlarının vaka sayılarının düşmesi gerektiğini açıkladı. Bu tespiti bizde destekliyoruz. Elbette binin altına düşecek buna itirazımız yok ama baktığımız zaman içinde yaşadığımız günlerde bir ara tatil yaşıyoruz. Bugün otellerdeki görüntüler var. İnsanlar kayak tesislerine akın etti, otellerde yer yok.""BİRİLERİNİN BENİM PENCEREMDEN DE BAKMASI LAZIM"Yenice, iş yerlerini açmaya hazır olduklarını vurgulayan Yenice, normalleşmeye dönülen haziranda istenen bütün kurallara saygı ve sevgi içerisinde uyduklarını dile getirdi. Salgınla mücadelede hata yapan iş yerlerinin cezalandırılması gerektiğine inandığını vurgulayan Yenice, "Biz kapatmalara karşı değiliz ilk günden beri söylüyoruz, çözümsüzlüğe, ekonomik pandemiye karşıyız. Değerli bilim insanları konuşuyor. Tamam ama baktığı pencere bir tane. Şimdi o pencereden bakarken kendine göre haklı ama benim penceremden de birilerinin bakması lazım. Benim penceremden birinin bana el sallaması lazım. Benim de o ele uzanmam lazım. O elde kim? Devletin şefkatli eli." diye konuştu. AACovid aşısıdağıtımında adaletsizlik: Ekonomik maliyeti ne kadar, ençok hangi sektörler etkilenecek?
Covid aşısı dağıtımında adaletsizlik: Ekonomik maliyeti ne kadar, en çok hangi sektörler etkilenecek? 2020'nin en güzel haberi koronavirüse karşı etkili bir aşının bulunmasıydı. Ancak zengin ülkelerin kısıtlı aşı arzını büyük ölçüde tekellerine almaları, dünyanın geri kalanında pandeminin uzun süre devam edeceği tehlikesine işaret etti. Peki nasıl oluyor da zengin ülkeler kendi nüfuslarını aşılayıp salgını kendi sınırları içerisinde sonlandırabilseler de, hala bir ekonomik maliyet ödemek zorunda kalıyorlar? Reuters2020 yılının en güzel haberi şüphesiz ki koronavirüse karşı etkili bir aşının bulunması haberiydi. Özlem Türeci ve Uğur Şahin tarafından geliştirilen ilk aşıyla ilgili haberler tüm dünyaya bir umut dalgası olarak yayıldı. Aşı haberleri ile birlikte ekonomilerin hızla toparlanacağı umudu borsalara yansıdı. Ancak bir süre sonra aşı üretim ve dağıtım kapasitesinin dünya nüfusuna yetmekten çok uzak olduğu fark edildi. Zengin ülkelerin kısıtlı aşı arzını büyük ölçüde kendi tekellerine almaları, dünyanın geri kalanında pandeminin uzunca bir süre devam edeceği tehlikesine işaret etti.Bu noktada Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Avrupa Komisyonu ve Fransa devreye girerek ACT ("Access to COVID-19 Tools") ortaklığını devreye soktular. ACT, devletleri, aşı üreticilerini, bilim insanlarını, özel sektörü ve sivil toplum örgütlerini bir araya getirerek pandeminin en kısa sürede sona ermesi için bir çözüm üretmeyi amaçlıyor. Bu ortaklığın aşı üretimine odaklanan ayağı olan COVAX, 2021 yılında dünya nüfusunun yüzde 20'sinin aşılanması için gerekli aşı üretimi ve dağıtımı için bir seferberlik başlattı. Bu hedefe ulaşılabilmesi için de 38 milyar dolar fon gerektiği söylendi. Ancak, bu zamana kadar sadece 11 milyar dolar toplanırken zengin ülkelerin bu ortaklığa destek vermekte çok da istekli olmadıkları gözlendi.İşte bu noktada dün WHO tarafından basına tanıtılan çalışmamızın önemi ortaya çıkıyor. Koç Üniversitesi'nden Cem Çakmaklı, Sevcan Yeşiltaş, Muhammed Ali Yıldırım ve Maryland Üniversitesi'nden Şebnem Kalemli-Özcan ile beraber kaleme aldığımız çalışma tam da fonlamanın tıkandığı bu noktada devreye giriyor.Yapmış olduğumuz çalışma, aşının dünya geneline eşit olarak dağılmaması durumunda, zengin ülkelerin omuzlamak zorunda kalacakları ekonomik maliyeti hesaplıyor. Gelişmiş ülkelerin 2021'in ilk yarısında tamamen aşılanıp gelişmekte olan ülkelerin nüfusunun ise sadece yarısının sene sonuna kadar aşılandığını varsayan bir senaryo düşünelim. Bu senaryo altında global olarak hesapladığımız maliyet yaklaşık 3,8 trilyon dolar. Daha da önemlisi bu maliyetin yaklaşık yüzde 50'si gelişmiş ülkeler tarafından ödeniyor.Peki nasıl oluyor da zengin ülkeler kendi nüfuslarını aşılayıp salgını kendi sınırları içerisinde sonlandırabilseler de hala bir ekonomik maliyet ödemek zorunda kalıyorlar? Bunun sebebi ülkeler arasındaki ticaret bağları. Diyelim ki Almanya tamamen aşılanmış, Türkiye ise aşılanmamış olsun. Türkiye'de pandeminin devam etmesi Almanya ekonomisini iki kanaldan etkiliyor:Türkiye'de talep zayıfladığı için Almanya'nın Türkiye'ye yaptığı ihracat azalıyorTürkiye'de üretim azaldığı için Almanya'nın Türkiye'den yaptığı ithalat azalıyor. Özellikle de ithal ara malları üretiminin azalması Almanya'nın tedarik zincirinde bir duraksama yarattığından toplam üretim de azalıyorBu çerçeve içinde uluslararası girdi-çıktı tablolarını kullanmak suretiyle 65 ülke ve 35 sektör için yapmış olduğumuz çalışma gösteriyor ki, pandemi global olarak hayatımızdan çıkmadığı sürece tam anlamıyla global bir ekonomik toparlanmadan söz edebilmek mümkün değil.ReutersDüşük gelire sahip olan ülkelerin aşılanmaması durumunda zengin ülkelerin ödemesi gereken maliyetin 1,8 trilyon dolar civarında olduğunu düşünürsek, COVAX'a gerekli olan 27 milyar doların ne kadar küçük bir meblağ olduğu ortaya çıkıyor. Dolayısı ile elde ettiğimiz rakamlar zengin ülkelere çok önemli bir mesaj veriyor: Dünya genelinde eşit bir aşılanma yapılabilmesi için gerekli olan harcama, bu yatırımın yapılmaması durumunda ödenecek olan bedelin kat kat altında kalıyor.Aşının dünya nüfüsüna yetecek miktarda üretim ve dağıtımı için gerekli çalışmaların önceliklendirilmesi herşeyden önce insani bir sorumluluk. Ancak zengin ülkelerin bugüne kadar ellerini taşın altına koymakta çekimser kalmaları belki farklı bir dilden anlatım gerektiriyor. İşte bizim çalışmamız konuya ekonomik maliyetler tarafından yaklaşarak bu tür bir işbirliği sonucunda gelişmiş ülkelerin maddi kazanımlarının da ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Bu şekilde, söz konusu yatırımın bir bağış olmaktan ziyade ciddi bir ekonomik kazanç olduğuna dikkat çekerek gelişmiş ülkelerin seferberliğine ivme vermek istiyor.Getty ImagesSEKTÖREL MALİYETLERÇalışmamızda gelişmiş ülkelerin aşılanıp gelişmekte olan ülkelerin aşılanmaması ve kapanma önlemleriyle boğuşması durumunda sektörel maliyetleri gösterdik.Elde ettiğimiz verilerden şu çıkarımları yapmak mümkün:Aşılanmamış gelişmekte olan ülkeler genelinde ekonomik maliyetler zengin ülkelerden çok daha yüksekGelişmekte olan ülkelerde maliyetler pandemiden en çok etkilenen sektörlerde yoğunlaşıyor. Bu grupta konaklama ve yemek, gayrimenkul, tekstil ve madencilik gibi sektorlerin maliyetlerde başı çektiğini görüyoruz.Gelişmiş olan ülkelerde ise pandemi sona erdiği için farklı bir sektörel dağılım görüyoruz. Bu ülkelerde ise en ağır üretim kaybı yaşayan sektörler aşılanmamış ülkelerle ticaret ilişkilerinin yoğun olduğu sektörler. Burada madencilik, ana metaller, taşıma ve tekstil gibi sektörler en fazla etkilenen sektörler olarak karşımıza çıkıyor.Ticaret bağlarının önemini vurgulamak için gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülke gruplarında ikişer ülkeyi örnek olarak gösterdik. Gelişmiş ülkelerde ABD görece kapalı, Hollanda ise daha açık bir ekonomi. Gelişmekte olan ülkelerde ise Türkiye ticarete daha açık, Brezilya ise daha kapalı bir ekonomi. Görülen o ki her iki grupta da ticarete daha açık olan ülkelerin sektörleri pandemiden daha fazla etkileniyor. BBC TürkçeAnne ve kardeşinin ellerini bağladıktan sonraöldürdü
Anne ve kardeşinin ellerini bağladıktan sonra öldürdü Eyüpsultan’da annesi ve üvey kardeşini ebıçakla öldürdükten sonra polis merkezine giderek ihbarda bulunan zanlı, gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, polis merkezine giden U.B., annesi ve üvey kardeşini bıçakladığını söylemesi üzerine çalışma başlatan ekipler, şüphelinin belirttiği Esentepe Mahallesi Parküstü Sokak’taki adrese gitti.Söz konusu adresteki daireye giren ekipler, şüphelinin kardeşi Mesut B.'yi elleri arkadan kalorifere bağlanmış vaziyette, annesi Şükran B.'yi ise elleri arkadan bağlanmış yüz üstü yatar vaziyette hareketsiz buldu.Yapılan incelemede, Mesut B. ve annesi Şükran B.'nin hayatını kaybettiği belirlendi. Cesetler, olay yerindeki incelemelerin ardından Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.Gözaltına alınan şüpheli U.B.'nin emniyetteki işlemleri sürüyor. AAFenerbahçeli MesutÖzil'in imza töreni yarın gerçekleştirilecek
Fenerbahçeli Mesut Özil'in imza töreni yarın gerçekleştirilecek Fenerbahçe'nin İngiltere'nin Arsenal takımından renklerine bağladığı dünyaca ünlü yıldız Mesut Özil'in imza töreni yarın gerçekleştirilecek. Fenerbahçe'nin İngiltere'nin Arsenal takımından renklerine bağladığı dünyaca ünlü yıldız Mesut Özil'in imza töreni yarın gerçekleştirilecek.Transferi uzun süre konuşulan 32 yaşındaki oyuncunun imza töreni saat 15.00'te başlayacak.İstanbul'a gelişi esnasında hakkında birçok paylaşım yapılan yıldız oyuncunun imza törenine de basın mensupları büyük ilgi gösterdi.Sarı-lacivertli kulüpten alınan bilgiye göre, Divan Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde yapılacak Mesut'un imza törenine, 64 farklı kuruluş, 132 basın mensubunun yanı sıra 10 yabancı kurum akreditasyon başvurusunda bulundu.Mesut Özil, törende Fenerbahçe ile 3,5 yıllık sözleşmeye imza atacak. AAAli Akman, Avrupa'nınüst düzey 10 liginin zirvesinde
Ali Akman, Avrupa'nın üst düzey 10 liginin zirvesinde Bursasporlu Ali Akman, Avrupa'daki üst düzey 10 ligde forma giyen 20 yaş altı oyuncular arasında, en fazla gol sevinci yaşayan oyuncu oldu. /Archive%5C2021%5C1%5C26%5C131550343-ali-akman-avrupanin-ust-duzey-10-liginin-zirvesinde_4.jpgBursaspor'un Türk futboluna son armağanlarından Ali Akman, Avrupa'daki üst düzey 10 ligde forma giyen 20 yaş altı oyuncular arasında, en fazla gol sevinci yaşayan oyuncu oldu.Futbola İnegölspor’da başlayan ve ardından Bursaspor altyapısına geçerek, performansını günden güne artıran 18 yaşındaki Ali Akman, gol yollarındaki etkisiyle Avrupa kulüplerinin gözdesi haline geldi. Bursa temsilcisi ile bu sezon TFF 1. Lig’de 17 maçta ter döken genç santrfor, 10 kez rakip ağları havalandırırken, aynı zamanda takımının da en golcü ismi oldu. Son oynanan Adana Demirspor karşılaşmasında da son anlara doğru attığı şık golle takımına galibiyeti getiren Ali Akman, sergilediği grafik ile birlikte kendi yaş grubunda Avrupa’nın da en golcü oyuncusu konumunda.EN YAKIN RAKİBİ AJAX'IN YILDIZI TRAOREAralarında Süper Lig’in de dahil olduğu, Avrupa’nın 10 büyük liginde 20 yaş altı oyuncuların skora direkt olarak katkıları baz alındığında; Ali Akman, birçok önemli yıldızı geride bıraktı. 10 gollü genç santrfora en yakın performans, Hollanda Eredivisie’den gelirken; Ajax’ın 19 yşaındaki oyuncusu Lassina Traore, 7 kez rakip fileleri havalandırdı. Süper Lig’de ise gol krallığı listesinin ilk 50 sırasında 20 yaş altı oyuncunun bulunmaması dikkat çekerken; Fraport-TAV Antalyaspor forması giyen 19 yaşındaki Gökdeniz Bayrakdar, 3 kez gol sevinci yaşadı.BELÇİKA VE ALMANYA'DAKİ GENÇLERİ İKİYE KATLADIHollanda dışında, genç oyuncu havuzu ile Avrupa’da ön plana çıkan liglerden biri olan Belçika Jupiler Pro League’de ise, Standart Liege’de forma giyen 19 yaşındaki Michel-Ange Balikwisha, 5 gol kaydetti. Bundesliga’da ise zor günler geçiren Schalke 04’te 19 yaşındaki Matthew Hoppe da, 5 kez rakip fileleri havalandırarak, ligin bu alanda en golcü ismi oldu. Balikwisha ve Hoppe, hemen hemen aynı sayıda maça çıkmalarına karşın, Ali Akman’ın gerisinde kaldı.Avrupa’daki diğer gözde liglere bakıldığında da durum değişmedi. İspanya La Liga’da Barcelona’nın oyuncusu 19 yaşındaki Ansu Fati, Fransa Ligue 1’de Lens’te forma giyen aynı yaştaki Arnaud Kalimuendo ve İngiltere Premier League’de Arsenal’de ter döken yine 19 yaşındaki Bukayo Saka da, bu sezon lig performanslarında 4’er kez rakip ağları havalandırdı. Ayrıca; Portekiz Liga NOS’da Sporting Lizbon oyuncusu 18 yaşındaki Tiago Tomes’in 3, İtalya Serie A’da Spezia Calcio oyuncusu 19 yaşındaki Roberto Piccoli ve Rusya Premier Liga’da Rubin Kazan oyuncusu 19 yaşındaki Khvicha Kvaratskhelia’nın da henüz 2’şer golü bulunuyor.Mevcut performansı ile göze çarpan ve sözleşmesi Haziran ayında sona erecek olan Ali Akman’ın, Avrupa kulüplerinden birine transfer olması bekleniyor. DHAİşdünyasıörgütlerinden 'ekonomik reform' açıklaması
İş dünyası örgütlerinden 'ekonomik reform' açıklaması Türkiye'nin önde gelen iş dünyası örgütleri yaptıkları ortak açıklamada, ekonomik reform gündemini yakından takip ettiklerini ve enflasyonla mücadelenin öncelikli hedef olmasını desteklediklerini belirttiler. /Archive/2021/1/26/125942134-bakan-selcuktan-kisa-calisma-odenegi-aciklamasi.jpgTOBB, TESK, TÜSİAD ve MÜSİAD tarafından yayımlanan "Türkiye'nin önceliği fiyat istikrarı" başlıklı ortak açıklamada, "Küresel tedarik zincirlerinde ciddi aksamaların yaşandığı COVID-19 pandemisi sonrası normalleşme sürecinde, ekonomik büyüme ve istihdam için Türkiye'nin birinci önceliğinin fiyat istikrarı olduğuna inanıyoruz" denildi.Açıklama şöyle devam etti:"Fiyat istikrarı sağlanmadan ekonomide başlayan her canlanma, maalesef kısa süreli olmakta ve iş insanlarımızın yatırım ufkunu daraltmaktadır. Bu nedenle, ülkemizin hak ettiği refah artışını sağlamak için fiyat istikrarını bir ön koşul olarak görmekteyiz. Fiyat istikrarının sağlanmasıyla Türkiye'de yatırım ortamı iyileşecek, öngörülebilirlik artacak, böylece katma değeri yüksek yeni teknoloji yatırımlarını ülkemize çekmek mümkün olacaktır."Yeni ekonomik reform gündeminin yakından takip edildiğine de dikkat çekilen açıklamada, "Enflasyonla mücadelenin öncelikli hedef olmasını destekliyoruz. Enflasyonla mücadeleye yönelik Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası koordinasyonunda yürütülen çalışmalarda bir kamu-özel sektör istişare sürecinin son derece faydalı olacağı kanaatindeyiz" denildi.Enflasyonla mücadelede başarılı olmak için TCMB'nin çabalarına tüm paydaşların destek vermesi gerektiğinin bilindiğine de dikkat çekilen açıklamada, "COVID-19 sonrası küresel toparlanma döneminde Türkiye'nin hak ettiği fiyat istikrarı hedefine hızla ulaşması için tüm katkıyı vermeye hazır olduğumuzu kamuoyu ile paylaşıyoruz" görüşüne yer verildi.Kaynak: Reuters cumhuriyet.com.tr‘Farkında değilsin ama anjinan olabilir’: Anjinanız olduğunuzu nasıl anlarsınız?
‘Farkında değilsin ama anjinan olabilir’: Anjinanız olduğunuzu nasıl anlarsınız? Türk Kardiyoloji Derneği (TKD), göğüs ağrısı olarak da bilinen “anjina” semptomuna dikkat çekmek amacıyla “Kalbinden Mesaj Var” kampanyasını başlattı. TKD Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, Anjinalı hastaların farkındalığının ve kontrol altındaki hasta sayısının arttırılmasını hedeflediklerini belirtti. Türkiye’de yaklaşık 3 milyon anjina belirtisi taşıyan hastanın olduğunu belirten Erol, anjina hastalığının belirtilerini ve özelliklerini anlattı. Anjina; eforla, iş yapmakla ortaya çıkan, istirahatle geçen ezici, sıkıştırıcı ve yanıcı göğüs ağrısı ile kendini gösteriyor. Nedeni, kalp damarlarındaki kritik daralmaya bağlı olarak yeterli kanın, dolayısıyla oksijenin kalbe ulaşamaması. Türk Kardiyoloji Derneği (TKD), göğüs ağrısı olarak da bilinen “anjina” semptomuna dikkat çekmek amacıyla “Kalbinden Mesaj Var” kampanyasını başlattı. Anjinalı hastaların farkındalığının ve kontrol altındaki hasta sayısının arttırılmasını hedeflediklerini belirten TKD Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, “Anjinalı hastalarımızdaki en önemli sorunumuz, bazı hastalarımızın hasta olduklarının farkında olmamaları. Basit bir ağrı olarak yorumladıkları bu durumda, kalpleri onlara bir uyarı vermeye çalışıyor ancak insanlar ‘birazdan geçer’ diyerek bunu göz ardı edebiliyorlar” dedi.Koroner arter hastalığının da yer aldığı kardiyovasküler hastalıklar, dünyada ve Türkiye’de en önemli ölüm nedeni olarak biliniyor. Anjina ise koroner arter hastalığının en en önemli belirtisi olmasına karşılık, bazı hastalar bu durumun farkında dahi olmadan hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. /Archive/2021/1/26/130147960-3cdf081b-112f-405f-ab22-e02441cf31ec.jfif‘AVRUPA ÜLKELERİ ARASINDA ÜST SIRALARDAYIZ’TKD Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, anjinalı hastalardaki en önemli sorunun, bazı hastaların hasta olduklarının bile farkında olmadığını söyledi. Erol “Basit bir ağrı olarak yorumladıkları bu durumda, kalpleri onlara bir uyarı vermeye çalışıyor ancak insanlar ‘birazdan geçer’ diyerek bunu göz ardı edebiliyorlar. Bu farkındalık hareketinin adına ‘Kalbinden Mesaj Var’ dememizin çıkış noktası tam olarak bu sebeple” dedi. ‘3 MİLYON ANJİNA BELİRTİSİ OLAN HASTA VAR’Erol, şöyle devam etti: “Göğüs ağrısı olarak da bilinen ‘anjina’ koroner arter hastalığının en önemli semptomlarının başında geliyor. Koroner arter hastalığına bağlı ölüm oranlarında Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında üst sıralarda yer alıyor. Türkiye kronik hastalıklar ve risk faktörleri sıklığı çalışmasına göre 15 yaş üstü yetişkin bireylerde anjina (göğüs ağrısı) görülme sıklığı yüzde 4,2’dir. Son TÜİK verilerine ülkemizde 15 yaş üstü yaklaşık 64 milyon kişinin yaşadığını göz önünde bulundurursak, şu an için Türkiye’de yaklaşık 3 milyon anjina belirtisi olan hasta mevcut denilebilir. Anjina; eforla, iş yapmakla ortaya çıkan, istirahatle geçen ezici, sıkıştırıcı ve yanıcı vasıfta göğüs ağrısı ile kendini gösterir. Nedeni, kalp damarlarındaki kritik daralmaya bağlı olarak yeterli kanın, dolayısıyla oksijenin kalbe ulaşamamasıdır. Yaşlılarda, kadınlarda, şeker hastalarında belirtiler bu kadar tipik olmayabilir. Bu da hastalığın tanısının vaktinde konamamasına sebebiyet verebilir. Aynı zamanda hastaların eforlarını, günlük hayatlarında yaptıkları işleri azaltmaları da bu şikayetleri maskeleyebilir. Anjinanın tanısı tamamen hastanın şikayetlerine ve şikayetlerinin özelliklerinin sorgulanmasına bağlıdır. Dolayısıyla iyi bir hasta-hekim ilişkisi ile tanı rahatlıkla konulabilir.”‘PANDEMİ DÖNEMİ, ANJİNA RİSKİNİ ARTIRIYOR’Pandemi döneminde yapılan araştırmayara göre ülke genelinde kalp krizi ile hastaneye başvuran hastaların sayısında yüzde 47 gibi önemli oranda bir azalma olduğunu anımsatan Prof. Erol “Bu oran kalp krizinin ağır formlarında yüzde 32 iken daha hafif formlarında yüzde 56 olarak gerçekleşmiş bulunuyor. Yani neredeyse kalp krizi geçiren hastaların yarısının hastaneye başvurmadığını görüyoruz. Anjinada da zaten toplumsal bir farkındalık eksikliği olduğu için, hastalar bu durumu tamamen göz ardı edebiliyor. Ancak eşlik eden kardiyovasküler hastalık varlığında, Covid-19 enfeksiyonu ciddi şekilde hastalık ve ölüm riskini artırıyor. Kış aylarında soğukla birlikte anjina ve kalp krizi riskinin de arttığını biliyoruz. Çünkü soğuk hava damarlarda büzülmeye yol açar. Bu daralmadan koroner damarların da etkilenmesi sonucunda anjina ortaya çıkar” dedi. ANJİNANIZIN OLDUĞUNU NASIL ANLARSINIZ?Anjina, kalbe kan akışının azalmasından kaynaklanan bir tür göğüs ağrısıdır. Anjina, aynı zamanda anjina pektoris olarak da adlandırılır ve genellikle göğsünüzde sıkışma, basınç, ağırlık, gerginlik veya ağrı olarak tanımlanır. Anjina semptomları olan bazı kişiler, anjinayı, göğsünü sıkıştıran bir mengene veya göğsünde bir ağırlık olarak tanımlıyor. Kollarınızda, boynunuzda, çenenizde, omzunuzda veya sırtınızda da ağrı olabilir. Anjina ile sahip olabileceğiniz diğer semptomlar şunları içerir; baş dönmesi, yorgunluk, mide bulantısı, nefes darlığı, terlemek. Bu semptomların, bir kalp hastalığının habercisi olan anjina olup olmadığının belirlenmesi için bir hekim tarafından derhal değerlendirilmesi gerekir. Anjina genellikle stres, fiziksel efor ya da soğuk hava gibi durumlarda ortaya çıkar.ANJİNANIN ÖZELLİKLERİ • Genellikle ağrı yorucu bir iş, yürüyüşle meydana gelir. • Heyecanlı, sinirli, üzüntülü bir durumdayken başlar ve dinlenince geçer. • Genellikle, halk arasında iman tahtası denen göğüs kafesi arkasında ve hafif solunda hissedilir. • Anjinanın şiddeti, süresi ve tipi değişebilir. Yeni veya farklı semptomlar da anjinaya işaret edebilir. Anjinayı kontrol altına almak, yaşam kalitesini iyileştirmek ve olası kalp problemlerini önlemek mümkündür. Bu doğrultuda, yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavileri ve bazı durumlarda girişimsel işlemler uygulanabilir./Archive/2021/1/26/130200741-d652730d-7003-4b2d-bbb0-e2bf94790b7f.jfif Sibel Bahçetepe