News - Haberler
Instagrama yeniözellik geliyor: Web için yeni hikaye tasarımı
Instagrama yeni özellik geliyor: Web için yeni hikaye tasarımı figure > Paylaşılan ekran görüntülerine göre Instagram, web sürümü için yeni bir Hikayeler tasarımı test etmeye başladı. Peki, Instagram'ın yeni özelliği nasıl çalışıyor? Webtekno'da yer alan habere göre, Dünyanın en popüler sosyal medya platformlarından biri olan Instagram, mobil uygulama odaklı bir platform olsa da son dönemde web sürümüne de önem vermeye başlamış durumda. Mobil uygulamadaki pek çok popüler özelliği web sürüme de getiren Instagram, şimdi de webde yeni bir Hikayeler tasarımı test etmeye başlamış durumda.Instagram web sürümünün mevcut Hikayeler tasarımında bir hikayeye tıkladığınızda koyu gri bir arka plan eşliğinde ilgili hikayeyi görüntülüyorsunuz. Instagram web sürümünün yeni Hikayeler tasarımında ise ilgili hikaye yine ortada ana içerik olarak kalmaya devam ederken bu hikayenin sağında ve solunda önceki ve sonraki hikayeleri de görüntüleyebiliyorsunuz.INSTAGRAM, WEB SÜRÜMDE DE EKRANIN TAMAMINI KULLANMAK İSTİYORInstagram web sürümünde ekranlar, mobil sürümün aksine yatay pozisyonda olduğundan bir hikayeyi görüntülemek istediğinizde ekranın kenarlarında epey boşluk kalıyordu. Instagram’ın yeni Hikayeler tasarımı ile birlikte yanlardaki bu boşlukları da değerlendirmeye çalışması olumlu bir gelişme kabul edilebilir. cumhuriyet.com.trMuğla'da sahte içkiden 2 yurttaşdaha hayatınıkaybetti, gözaltına alınan 2 kişi serbest kaldı
Muğla'da sahte içkiden 2 yurttaş daha hayatını kaybetti, gözaltına alınan 2 kişi serbest kaldı figure > Muğla'nın Fethiye ilçesinde, yılbaşı gecesi içtikleri sahte alkolden zehirlendikleri şüphesiyle hastaneye kaldırılan R.M. (52) ve E.K. (56), yaşamını yitirdi. Muğla'nın Fethiye ilçesine bağlı Yanıklar Mahallesi'ndeki villada yılbaşı gecesi içki içen R.M. ile E.K., sahte alkolden zehirlendikleri şüphesiyle Fethiye Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada ilk müdahalesi yapılan 2 kişi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.R.M. ve E.K., doktorların tüm müdahalesine rağmen dün öğle saatlerinde hayatını kaybetti. R.M. ile E.K.'nin cansız bedenleri, kesin ölüm nedenlerinin belirlenmesi için dün Muğla Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi.GÖZALTINA ALINANLAR SERBESTFethiye Jandarma Komutanlığı Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ekipleri, R.M. ve E.K.'nin sahte alkolden yaşamını yitirdiği ihtimali üzerinde dururken, içkiyi satanların yakalanması için çalışma başlattı. Bunun üzerine sahte içki üretip, sattıkları belirlenen 2 kişi, gözaltına alındı. Şüphelilerin evinde yapılan aramada, alkol yapımında kullanılan çeşitli malzemeler, etil alkol ile bir miktar el yapımı içki ele geçirildi. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2 şüpheli, çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. DHAAKP'li meclisüyeleri Bekir Coşkun için verdikleri oyu geriçekti
AKP'li meclis üyeleri Bekir Coşkun için verdikleri oyu geri çekti figure > Buca Belediyesi meclis toplantısında geçen ay Menderes Mahallesi'nde yapımı süren parka Bekir Coşkun'un verilmesine 'Kabul' diyen AKP'li meclis üyeleri bu kez karar değiştirdi. AKP'li üyeler verdikleri yeni önerge ile kabul oylarını geri çekti. Buca Belediyesi meclis toplantısında geçen ay Menderes Mahallesi'nde yapımı süren parka Bekir Coşkun'un verilmesine 'Kabul' diyen AKP'li meclis üyeleri bu kez karar değiştirdi. AKP'li üyeler verdikleri yeni önerge ile kabul oylarını geri çekti.CHP OYLARIYLA MECLİSTEN GEÇTİİzmir'in Buca ilçesine bağlı Menderes Mahallesi'nde yapımı süren parka merhum Gazeteci Bekir Coşkun'un adını verip heykelini dikmeye hazırlanan Buca Belediyesi'nin Ocak ayı meclis toplantısına AKP'li meclis üyelerinin karar değişikliği damga vurdu. Geçtiğimiz ay Bekir Coşkun'un adının parka verilmesine kabul oyu veren AKP'li üyeler bu kez Coşkun'un AKP aleyhindeki yazılarını gerekçe göstererek kararın yeniden oylanması için önerge sundu. Yeniden oylama sonrası AKP ve MHP'nin ret oyuna rağmen CHP'li üyelein oylarıyla parka Bekir Coşkun'un adının verilmesi kabul edildi.2 METRELİK HEYKEL4 bin metrekarelik alanda yapımı süren Buca Belediyesi Bekir Coşkun Parkı'nda zemin düzeltme çalışmalarının ardından yürüyüş ve araç yolları düzenlendi. Peyzaj düzenlemesinin ardından montajların yapılmasıyla park kullanıma hazır hale gelecek. Proje kapsamında yürüyüş yolu, oturma alanları, oyun alanı, spor alanı yer alacak. Parkın 2021’in ilk döneminde açılması planlanıyor. Parkta kaidesiz haliyle yaklaşık 2 metre yüksekliğinde Bekir Coşkun heykeli de olacak. ANKA2020 ihracat rakamıbelli oldu: Bakan Pekcan'dan ihracat mesajı
2020 ihracat rakamı belli oldu: Bakan Pekcan'dan ihracat mesajı figure > Ticaret Bakanı Pekcan, Aralıkta ihracatın 2019'un aynı ayına göre yüzde 16 artışla 17 milyar 844 milyon dolar olduğunu ve bunun tüm zamanların en yüksek aylık ihracat rakamı olduğunu belirtti. /Archive/2021/1/5/120133364-roro-kapak.jpgTicaret Bakanı Pekcan, Aralıkta ihracatın 2019'un aynı ayına göre yüzde 16 artışla 17 milyar 844 milyon dolar olduğunu ve bunun tüm zamanların en yüksek aylık ihracat rakamı olduğunu belirtti.Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, "2020 yılını ihracatımızda tarihi bir rekorla kapattık." ifadesini kullandı.Pekcan, Aralıkta ihracatın 2019'un aynı ayına göre yüzde 16 artışla 17 milyar 844 milyon dolar olduğunu ve bunun tüm zamanların en yüksek aylık ihracat rakamı olduğunu kaydetti.Bakan Pekcan, "2020 yılını 169,5 milyar dolarlık ihracatla kapamış olduk. Bu, ihracatçımızın ve Türkiye’nin başarısıdır." açıklamasında bulundu. cumhuriyet.com.trProf. Dr.İlhan Başgöz, ambulans uçakla Türkiye'ye getirildi
Prof. Dr. İlhan Başgöz, ambulans uçakla Türkiye'ye getirildi figure > ABD'de yaşayan ve kanser tedavisinin Türkiye'de devam etmesini isteyen Türk halk bilimci Prof. Dr. İlhan Başgöz (98) Sağlık Bakanlığı'na ait ambulans uçakla Ankara'ya getirildi. Prof. Dr. Başgöz, memleketine dönmenin sevincini, şair Enver Gökçe'nin "Senin emekçin olaydım, şen olası türküsü dost kokusu, dost selamı Türkiye" dizesiyle anlattı. ABD'de yıllardır kanser tedavisi gören Prof. Dr. İlhan Başgöz'ün son 2 yılda durumu ağırlaştı. Prof. Dr. İlhan Başgöz'ün, geçen ağustos ayında yatağından kalkmaya çalışırken düşmesi sonucu kaburgaları kırıldı. O tarihten bu yana yatağından kalkamayan ve salgın nedeniyle tedavisinde zorluklar yaşayan Prof. Dr. İlhan Başgöz, tedavisine Türkiye'de devam etmek istediğini belirtti. Prof. Dr. Başgöz'ün Türkiye'ye dönme talebinin basına yansıması ardından Sağlık Bakanlığı harekete geçti. Bakanlık, önceki gün ABD'ye ambulans uçak gönderdi. Prof. Dr. İlhan Başgöz'ü taşıyan ambulans uçak, Indianapolis'ten Türkiye'ye hareket etti. Uçak, bugün Ankara Esenboğa Havalimanı'na indi. Burada sağlık görevlileri tarafından karşılanan uçakta bulunan Başgöz, sedyeyle alınarak ambulansa taşındı.Basın mensuplarına açıklama yapan Prof. Dr. Başgöz, "33 sene yurt dışında çalıştım. Yorgunluğun içindeyim. Memleketime dönmenin sevincini Enver Gökçe'nin dizesiyle anlatacağım; Senin emekçin olaydım, şen olası türküsü dost kokusu, dost selamı Türkiye" dedi. Çok yorgun olduğunu ve konuşamayacağını belirten Prof. Dr. Başgöz, tedavisi için Ankara Şehir Hastanesine götürüldü.İLHAN BAŞGÖZ KİMDİR?Prof. Dr. İlhan Başgöz, 1923 yılında Gemerek’te doğdu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Türk folkloru ve halk edebiyatı dalında doktora yaptı. Aynı bölümde Prof. Dr. Pertev Naili Boratav’ın asistanı oldu. 1948’de kurulan Türk Folkloru ve Halk Edebiyatı kürsüsünde çalışmalarını sürdürdü. Kürsü o yıl kapatılınca, Tokat Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak atandı, 1952’ye değin bu görevde kaldı. 1960’ta ABD’de önce California Üniversitesi, ardından Bloomington’daki Indiana Üniversitesinde dersler verdi. Emekli olduktan sonra Türkiye’de Bilkent, Van Yüzüncü Yıl ve ODTÜ’de de dersler veren Başgöz, Türk halk kültürü üzerine yaptığı araştırmaları ve yazdığı kitapları ile bu alanda hayattaki en önemli Türk halk bilimci olarak tanınıyor. DHAFinancial Times: 'Türkiye'deki gençişsizlik daha genişbir krizi artırıyor'
Financial Times: 'Türkiye'deki genç işsizlik daha geniş bir krizi artırıyor' figure > İşsiz sayılan ve aktif olarak iş arayanların sayısının azaldığını belirten ekonomistler, özellikle Türkiye’nin gençleri arasındaki istihdam oranının iyileştirilememesinin uzun vadeli etkileri olabileceği konusunda uyarıyor. Financial Times'dan Laura Pitel'in haberine göre Türkiye'deki uzmanlar, işsiz sayılan ve aktif olarak iş arayanların sayısının azaldığını kaydederken, gençlerin işgücünden ayrıldığını söylüyor.Ağustos'ta yüzde 13,2 olarak açıklanan resmi işsizlik oranlarının, Eylül'de yüzde 17,7 düştüğü kaydedilmişti. Ancak uzmanlar, rakamların 83 milyonluk ülkedeki işsiz sayısındaki artışı gizlediğini söyledi."İNSANLAR İŞGÜCÜNDEN AYRILIYOR"Ankara'daki TOBB Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nden Yardımcı Doçent Güneş Aşık, "İşsiz sayılan ve aktif olarak iş arayanların sayısı azalıyor. İnsanlar işgücünden ayrılıyor" dedi.Geçtiğimiz yıl çalışma çağındaki nüfus 1 milyon artmıştı. Bu duruma rağmen, bir önceki yıl işgücüne dahil olmayanların oranı 28,7 milyonken Eylül ayında 31,1 milyona ulaştı.Aynı zamanda, pandemi sırasında işçilerin işten çıkarılmasına yönelik yasak, koronavirüs krizinin gelecekteki istihdam seviyeleri üzerindeki tam etkisini mevcut istatistiklere yansıtmıyor."GERÇEK İŞSİZLİK SAYISINI HESAPLAMAK ZOR"İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde ekonomi dersi veren Murat Sağman, “Gerçek işsizlik sayısını hesaplamak zor. Şirketler insanlardan kurtulmak isteyebilir ama kurtulamaz."Sağman, "Hükümetin kısa süreli çalışma planı, salgının etkisini hafifletmeye yardımcı olurken, gerçek tabloyu görmeyi de zorlaştırdı. Kaç kişinin gerçekten işsiz kaldığını bilmiyoruz" diye konuştu.Geçtiğimiz 18 yıldır Türkiye'yi yöneten AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, erken dönemdeki başarısının çoğunu milyonlarca iş yaratan ve yükselen refahın temelini oluşturan hızlı ekonomik büyümeye dayandırdı.Ancak analistler, küresel finansal krizin ardından, yüksek katma değerli sektörler yerine tüketim ve inşaata odaklanan bir ekonomik modele doğru kaymanın, son dönemlerdeki finansal dalgalanmalarla birlikte bu eğilimin durmasına neden olduğunu söylüyor.Ekonomi, on yıldaki ilk düşüşten çıktıktan sonra geçen yıl toparlansa da, patlama istihdamda buna karşılık gelen bir sıçramayı tetiklemedi. Geçen yıl büyümede yeni bir düşüşe neden olan koronavirüs, istihdam yaratma çabalarına bir darbe daha vurdu."GELECEK VEYA HAYAL GÖREMİYORUM"Çöküşün, popülaritesinin düştüğünü gören ve işsizlik nedeniyle muhalefet partilerinin sert eleştirileriyle karşı karşıya kalan Erdoğan için siyasi etkileri de var.Geçtiğimiz yıl partisinin toplantısından konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, iş bulma mücadelesi için "gelecek veya hayal göremediğini" ifade ettiğini söyleyen 28 yaşındaki üniversite mezununa yer vermişti.Laura Pitel, Erdoğan ve yeni ekonomi ekibinin, en büyük zorluklarından birinin; Türkiye'deki genç işsizlikle mücadele olduğunu belirtiği haberinde; ekonomistlerin özellikle Türkiye’nin gençleri arasındaki istihdam oranının iyileştirilememesinin uzun vadeli etkileri olabileceği konusunda uyardığını aktarıyor.İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi ekonomik ve sosyal araştırma merkezi müdür yardımcısı Gökçe Uysal, şunları söyledi:"Onlar, işgücü piyasasında uzun süre kalmaları gereken gençler. Bugün 20 yaşında olan ve işsizlik çok yüksek olduğu için iş aramayan biri 40 yıl daha işgücü piyasasında kalacak. Yeni becerilerini boşa harcıyoruz.""KENDİ PARAMI KAZANMACAĞIMI GÖRÜNCE, HAYATTAN BEKLENTİSİ OLMAYAN BİRİ GİBİ HİSSEDİYORUM"23 yaşındaki Ozan Yılmaz, lojistik diplomasının ona iş yolu sağlayacağını umarak mezun olmuştu. Mezun olmasının ardından bir yıldan fazla bir süredir iş aradığını anlatan Yılmaz:"Sürekli iş başvurusunda bulunuyorum. Bazen görüşmelere çağrıldığım da oldu. Ama hiçbir zaman bir gelişme olmadı. Deneyim istiyorlar ama bunu elde etmek için bir yerde çalışmaya başlamam gerekiyor. Şimdi koronavirüs salgını işleri daha da zorlaştırdı. Ne yazık ki, birçok işveren çok gergin."Deneyim kazanmak için ücretsiz çalışabileceğini de belirten Yılmaz, "Ailem üzerinde bir yük gibi hissediyorum. Kendi paramı kazanamayacağımı görünce, hayattan beklentisi olmayan biri gibi hissediyorum" ifadelerini kullandı. Zeynep ÇamKavacık'ta 9 katlıbinada yangın paniği
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Kavacık'ta 9 katlı binada yangın paniği figure > Kavacık'ta 9 katlı binanın 4'üncü katında çıkan yangın korku ve paniğe neden oldu. Alevlerin üst katlara sıçramaması için yoğun çaba sarf edildi. Beykoz Kavacık Mahallesi'nde bulunan 9 katlı binanın 4'üncü katında henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Haber verilmesinin ardından olay yerine çok sayıda polis itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay esnasında apartman sakinlerinin birbirlerine haber vermesi ile apartman boşaltıldı. Kısa sürede söndürülen yangında can kaybı yaşanmazken yangının çıktığı dairedeki baba oğulun sabah saatlerinde yurt dışına yolculuk planlarının olduğu öğrenildi. Dumandan etkilenen baba ve oğluna ambulansta müdahale edildi. APARTMAN SAKİNİ YAŞANANLARI ANLATTIYangın sırasında binada bulunan Emre Ünal, "Önce bir tıkırtı vardı. Birileri eşya taşıyor zannettim. Sonra bir tanesi 'yangın var' diye bağırdı, çok acayip duman vardı. Sonra aşağıya inemedim, balkona çıktım. Biri bana 'yüzüne ıslak havlu sar' dedi onu sardım baktım, bir şey olmuyor aşağıya indim. Yanan dairede biri bağırıyordu ve çok karanlıktı. Onu bulamadım sonra aşağıya indim, baktım gelen yok tekrar yukarıya çıktım. Kapıları çaldım baktım ses yok tekrar aşağıya indim sonra öğrendimki herkes iyiymiş kimseye bir şey olmamış" dedi. Yangınla ilgili soruşturma başlatılırken, çıkış nedeni itfaiyenin çalışmalarının ardından belirlenecek. DHACovid: Bağışıklık sistemi nasıl zayıflar ve güçlendirmek için neler yapmak gerekir?
Covid: Bağışıklık sistemi nasıl zayıflar ve güçlendirmek için neler yapmak gerekir? figure > Bilim insanlarının 65 yaş üzerindekilere yönelik Covid-19 riskiyle ilgili uyarılarında kronik hastalıkların yanı sıra bu grubun bağışıklık sisteminin zayıflığı da önemli rol oynuyor. Bağışıklık sistemimiz nasıl zayıflıyor ve güçlendirmek için neler yapılabilir? Pandemi dönemi, bağışıklık sistemimizin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu.Hücre, doku ve organlardan oluşan bu karmaşık ağ, vücudumuzun kendisini enfeksiyon ve hastalıklara karşı savunurken kullandığı en önemli silahı.Vücudun diğer bölümlerinde olduğu gibi bağışıklık sistemi de yıllar geçtikçe yaşlanıyor ve insanları da hastalık riskine daha fazla maruz bırakmaya başlıyor.Bilim insanlarının 65 yaşın üzerindekilerin Covid-19'u ağır geçirme riskinin daha yüksek olduğuna dair uyarılarının arkasında kronik hastalıkların yanı sıra bağışıklık sistemlerinin yaşlanmış olması da yer alıyor.Ancak bağışıklık sisteminin yaşlanması her zaman kimlikteki yaşla aynı gitmeyebiliyor.İsrail'de bulunan Technion Teknoloji Enstitüsü'nden immünoloji uzmanı Shai Shen-Orr, BBC'ye yaptığı açıklamada, "Kimlik yaşı 80 olan ancak 62 yaşındaki birinin bağışıklık sistemine sahip kişiler var. Bazı durumlarda bu tam tersi de olabiliyor" dedi.Uzmanlar, bazı basit adımlar atılarak yaşlanma sürecinin yavaşlatılabileceğini söylüyor.Ancak buna geçmeden önce bağışıklık sisteminin nasıl çalıştığını bir hatırlayalım.Getty ImagesAZALAN T VE B HÜCRELERİBağışıklık sisteminin farklı akyuvar türlerinden oluşan iki farklı kolu bulunuyor. Bu akyuvarlar, özel olarak vücudun savunmasında görev yapıyor.İlk savunma hattımızı doğal (doğuştan) bağışıklık oluşturuyor. Neredeyse vücudumuzda yabancı bir canlının varlığını hissettiği ilk anda devreye giriyor.İngiltere'de bulunan Birmingham Üniversitesi'nden Enflamasyon ve Yaşlanma Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Janet Lord, bağışıklık sisteminin verdiği bu yanıtın "bakterilere saldıran nötrofil, bağışıklık sistemini organize eden ve diğer bağışıklık sistemi hücrelerini enfeksiyona karşı uyaran monosit ile, görevi virüs ya da kanserle mücadele etmek olan NK (doğal öldürücü hücreler)" içerdiğini aktardı ve "Yaşlandıkça, bu üç hücrenin çalışması da aksamaya başlıyor" dedi.Doğal bağışıklığa ek olarak bir de belirli bir patojenle mücadele eden T ve B lenfositlerinden oluşan 'edinilmiş bağışıklık' bulunuyor.Bu bağışıklığın devreye girmesi birkaç gün sürüyor ancak bir kez devreye girdiğinde mücadele ettiği patojeni ileride de hatırlıyor ve tekrar görülmesi halinde yeniden savaşabiliyor.Lord, "Yaşlandıkça, vücudun ürettiği yeni lenfosit sayısı da azalıyor ancak SARS-CoV-2 gibi yeni bir enfeksiyonla mücadele etmek için de bunlara ihtiyacı var. Ve vücudunuzun geçmişte başka enfeksiyonlara karşı geliştirdiği bu hücreler bile yaşla beraber iyi çalışmamaya başlıyor" dedi.Bunun nedeni de yaşla birlikte bağışıklık sisteminin işlevinin bütününde bir zayıflama olması.Getty ImagesDoğal bağışıklık ise biraz daha fazla hücre üretiyor ancak bu ürettikleri de iyi bir şekilde çalışmıyor. Edinilmiş bağışıklığın oluşturduğu kemik iliğinde üretilen ve antikor üreten B lemfositleri ile boyun altı bezlerinde üretilen, patojen ya da enfekte hücreleri tanımlayıp öldüren T lemfositlerinin de sayısı düşmeye başlıyor.Lord, T hücrelerinin sayısındaki düşüşün "boyun altı bezlerinin 20 yaşından sonra küçülmeye başlamasından" kaynaklandığını belirtti.Lord, "Bunlar giderek küçülüyor ve 65-70 yaşına ulaştığınızda bu bezlerin büyüklüğü de normalin yüzde 3'üne kadar düşmüş oluyor" dedi.Patojenlerin hafızasını tutan bu hücrelerin kaybolması, enfeksiyona karşılık verme gücümüzün yanı sıra, yaşlandıkça bu hastalıklara karşı koruma sağlayan aşıların da etkisini kaybetmesine yol açıyor.İsrailli uzman Shai Shen-Orr, grip aşısıyla ilgili olarak 65 yaş ve üzerindeki yetişkinlerin yüzde 40'ının aşıya karşılık geliştiremediğini söyledi.Bir başka sorun da yaşlanmanın kan ve dokulardaki enflamasyonun artmasına yol açması.Prof. Lord, "Düzgün bir şekilde çalışmamasına ek olarak, bağışıklık sistemindeki hücreler enflamasyona ve bu da sayısız hastalığın ortaya çıkmasına yol açar" dedi.Yaşlandıkça tüm bu değişiklikler de gözle görülür oluyor. California Üniversitesi'nden (UCLA) araştırmacı Encarnacion Montecino, BBC'ye yaptığı açıklamada, yaşla birlikte görülen bu değişimlerin "enfeksiyon ve yaralamaların ardından daha zor iyileşmeye" neden olduğunu belirtti.Encarnacion Montecino, böylece bu enfeksiyonların bazılarının kronik hale geldiğine dikkat çekti.Montecino, "Zona ve tüberküloz gibi kontrol altına alınmış enfeksiyonlar tekrar ortaya çıkabilir. Bu da yeni patojenlere ve kansere olan hassasiyeti artırabilir" dedi.Getty ImagesTEK ETKEN YAŞ DEĞİLHer ne kadar yıllar geçtikçe hepimizin sağlığında bozulma görülse de, bunun hızı kişiden kişiye değişiyor.Bunda da sadece kalıtsal özellikler değil, insanların yaşam tarzları da etkili oluyor.Kısa bir süre öncesine kadar bağışıklık yaşını belirlemek mümkün değildi.Ancak ABD'de bulunan Stanford Üniversitesi ile birlikte yaptıkları çalışmalar sonucunda Shen-Orr ve ekibi, bunun tespit edilmesini sağlayan bir yöntem geliştirdi.İnsanların bağışıklık yaşı, belli hastalıkların tedavisinin başarılı olmasından kritik önem taşıyor.Shen-Orr, "Bağışıklık sisteminde bulunan 18 hücre türünün yapısını ve kan örneğindeki genlerin durumunu inceleyerek, bir kişinin bağışıklık sisteminin yaşlanma sürecinin hangi aşamasında olduğunu görebiliyoruz" dedi.Bağışıklık sistemindeki zayıflamanın hızını belirleyen etkenler arasında cinsiyet de yer alıyor.UCLA'den Montecino, "Her ne kadar yaşlanma süreci cinsiyetten bağımsız, herkesin başına gelse de, hormonların belli bazı etkilerinden dolayı yaşlanma süreci kadınlar ile erkeklerde farklı hızlarda görülüyor" dedi.Montecino'nun verdiği bilgiye göre, kadınlarda menopoz dönemi bağışıklık sistemine faydalı olduğu bilinen östrojen hormonunun koruyucu etkisinin istikrarlı bir düzeye ulaşmasına neden oluyor.Getty ImagesDAHA FAAL BİR YAŞAMDaha önce de ifade ettiğimiz gibi yaşlanma süreci yavaşlatılabilir. Burada esas önemli olan fiziksel olarak faal bir yaşama sahip olmak.Prof. Dr. Janet Lord, "Bugün artık uzun süre oturmanın vücuda etkisi sigara içmenin geçmişte yarattığı etkiye benzer. Yaşamları boyunca faal bir hayat benimseyen kişilerle ilgili çalışmalarda inanılmaz sonuçlar elde ediliyor. Bu kişilerin daha fazla T hücresine sahip olduğu ve boyun altı bezlerinin de küçülmediği görülüyor" dedi ve şunları ekledi:"Yapılan bir başka araştırmada da kişilerin gün içerisinde attığı adımlar incelendi ve burada da günde 10 bin adım atanların nötrofillerinin 20 yaşındakiler gibi olduğu anlaşıldı. Bu sayının adım ölçmeye yarayan şirketlerin bir uydurması olduğunu düşünürdüm ancak yaptığımız araştırma bizde büyük bir şaşkınlık yarattı."Bağışıklık sisteminin gücü, kişilerin ne kadar spor yaptıklarına bağlı. Ancak uzmanlar, arada sırada ayağa kalkmak, eğilip ayak parmaklarına dokunarak esneme hareketi yapmak, merdiven çıkmak ve hafif ağırlık kaldırmak gibi basit hareketlerin de etkili olduğunu belirtiyor.Prof. Dr. Lord, "Sadece hareket edin. Ne kadar hareket ederseniz o kadar kâr" dedi.Bir başka önemli unsur da beslenme. Lif oranı yüksek ve fermente yiyeceklerle beslenmek ve kırmızı eti azaltmak, bağırsaklardaki faydalı mikroorganizmaların sağlıklı kalmalarına yardımcı oluyor.Ayrıca, uzmanlar günde en az 6,5-7 saat uykunun gerekli olduğunu belirtiyor.Getty ImagesZAMANI TERSİNE ÇEVİRMEKYaşlanmayı yavaşlatmak ile bu süreci tersine çevirmek birbirinden farklı iki şey. Peki ama yaşlanma sürecini tersine çevirmek mümkün mü?UCLA'den bir grup araştırmacı geçen yıl içerisinde bilimsel Nature dergisinde yaptıkları bir araştırmanın sonucunu yayımladı. Bu araştırmada, biri büyüme hormonu, diğer ikisi de diyabet ilaçları olmak üzere yaygın kullanılan üç ilaçtan oluşan bir kokteylin, yaşları 51 ile 65 arasında değişen, her biri beyaz ve erkek olan dokuz gönüllüden oluşan grubun biyolojik yaşını ortalama 2,5 yıl aşağı çektiği görüldü.Araştırmacılar, katılımcıların bağışıklık sistemlerinin de "gençleşme işaretleri gösterdiğini" belirterek, dokuz kişiden yedisinde boyun altı bez dokularının yeniden oluştuğuna dikkat çekildi.Shen-Orr, ekibiyle birlikte yine bir ilaçla ilgili yaptıkları çalışmaların da henüz sonuçlarının yayımlanmadığını ancak ilk bulguların yaşlanmanın tersine çevrilmesinin mümkün olduğuna işaret ettiğini belirtti.Shen-Orr, "Bağışıklık yaşında azalma olduğunu gördük ancak bunun kalıcı olarak korunup korunamayacağını henüz bilemiyoruz" dedi.Ancak yine de kötüye gidişi yavaşlatmak, bağışıklık sistemimizin güçlendirilmesi sürecinde de kritik bir adım olabilir. BBC TürkçeAyrılmak istediği eşi kendisiniölümle tehdit etti
Ayrılmak istediği eşi kendisini ölümle tehdit etti figure > 2 çocuk annesi G.D., kendisini ölümle tehdit eden eşi A.E.D’nin mesajlarını sosyal medyadan paylaşarak yardım istedi. Bunun üzerine A.E.D., gözaltına alındı. Ordu’da yaşadıkları sorunlar üzerine ayrılmak istediğini söyleyip eşyalarını topladıktan sonra evden giden 2 çocuk annesi G.D., kendisini ölümle tehdit eden eşi A.E.D’nin mesajlarını sosyal medyadan paylaşarak yardım istedi. A.E.D., Sivas’ta otel odasında yakalanıp gözaltına alındı. A.E.D’nin, eşine gönderdiği tehdit mesajlarında, “Boynunu keseceğim. Yemin ederim. Seni öldüreceğim ve seninle beraber önüme çıkan herkesi” cümleleri yer aldı. Cemil CiğerimCumhurbaşkanıYardımcısıOktay, envantere kayıtlıuçak sayısınıresmen açıkladı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, envantere kayıtlı uçak sayısını resmen açıkladı figure > CHP’li Çakırözer, “Türkiye, dünyanın en fazla VIP uçağına sahip ülkesi” dedi. Her uçağın yıllık bakım giderinin ise 800 bin dolar olduğu iddia ediliyor. Bugüne kadar açıklanmayan Cumhurbaşkanlığı’nın uçaklarının sayısı ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP milletvekili Utku Çakırözer’in önergesine verdiği yanıt ile Cumhurbaşkanlığı envanterine kayıtlı 8 uçağın bulunduğunu açıkladı. Sadece bir kişinin kullanımında 8 uçağın bulunmasını “büyük israf” olarak nitelendiren Çakırözer, “Böylesine bir krizde sadece Saray’ın 8 uçağının olması israftır, lükstür, savurganlıktır” dedi. Cumhurbaşkanlığı’nın envanterindeki uçak sayısı bugüne kadar açıklanmadı. Konuya ilişkin önergelere Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, konunun “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın görev ve yetki alanına girdiğini” belirtirken Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ise “Bakanlığımızda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır” yanıtını verdi. Sayısı açıklanmayan Cumhurbaşkanlığı’na ait uçaklar, TBMM bütçe görüşmelerinde de gündeme geldi. CHP’li Çakırözer, görüşmeler sırasında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’a, Cumhurbaşkanlığı’na ait uçak sayısını sordu. Oktay, Çakırözer’in sorusuna yazılı yanıt verdi. Oktay, verdiği yanıtta, “Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı envanterine kayıtlı 8 uçak mevcuttur” dedi. Böylece, şimdiye kadar açıklanmayan Cumhurbaşkanlığı’nın uçak sayısı ortaya çıktı.‘SALTANATA SON VERİLMELİ’CHP’li Çakırözer, sadece bir kişiye ait 8 uçak bulunmasının çok fazla olduğunu belirterek, “Bunlar sadece Cumhurbaşkanı’nın uçakları. Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’na ait VIP uçaklar da eklendiğinde bu sayı 15-16’ları bulmakta. Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan VIP uçak sayısı eklendiğinde Türkiye, dünyanın en fazla VIP uçağına sahip ülkesi. Bu kadar VIP uçak kabul edilemez” dedi. Bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait VIP uçak sayısının kamuoyuna açıklanması gerektiğine dikkat çeken Çakırözer, “Cumhurbaşkanlığı’na ait bu uçak filosunun bakımı için milyonlarca dolar harcandığı herkes tarafından bilinmekte. Ülke olarak salgınla mücadele verdiğimiz bir dönemde bu kadar VIP uçak dünyanın hiçbir yerinde yok. Böylesine bir krizde sadece Saray’ın 8 uçağının olması israftır, lükstür, savurganlıktır. Dünyanın hiçbir yerinde böylesine bir şatafat yok. İhtiyaç dışı uçaklar satılarak, şu zor dönemde 83 milyonun ihtiyaçları için kullanılmalı. Bakanlar özel uçaklar yerine tarifeli uçakları tercih etmeli” dedi. Aralarında Katar Emirliği’ne ait olan ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hediye edilen 400 milyon dolar değerindeki Boeing 747-8i tipi uçağın da bulunduğu uçakların her birinin yıllık bakım giderinin ise 800 bin dolar olduğu iddia ediliyor. Sefa UyarTürkiye Varlık Fonu’nun TBMM’ye sunulmayan 2019 denetim raporununun gerekçesi açıklandı
Türkiye Varlık Fonu’nun TBMM’ye sunulmayan 2019 denetim raporununun gerekçesi açıklandı figure > Türkiye Varlık Fonu’nun yasal süresini üç aydır geçmesine karşın TBMM’ye sunulmayan denetim raporunun gerekçesi açıklandı. Salgında, bünyesinde bir dizi anlaşma imzalanan fonun Covid-19 gerekçesiyle denetlenemediği bildirildi. Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) yasal süresi geçmesine karşın yaklaşık 3 aydır TBMM’ye sunulmayan 2019 denetim raporunun gelmemesine gerekçe olarak “Covid-19 salgınının olumsuz etkileri” gösterildi. Salgın döneminde bizzat TVF bünyesinde anlaşmaların imzalandığına dikkat çeken CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Cumhurbaşkanlığının siyasi faaliyetlerine engel olmayan pandeminin bürokratik zorunluluklara engel oluşturması inandırıcılıktan uzak. Cumhurbaşkanlığı’nın bahanesine TBMM’nin alet edilmesi utanç verici” dedi.BİLGİÇ YANITLADICHP’li Özel, fonun denetim sürecinin gecikmesi üzerine yasal mevzuatta ekim ayında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmesi gereken denetim raporunun yaklaşık 3 ay geçmesine karşın neden gelmediği konusunda TBMM Başkanlığı’na başvurdu. Özel’in başvurusu üzerine TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, “İlk denetim aşaması olan bağımsız denetimin 2020 yılı ağustos ayı itibarıyla tamamlandığı, ancak içinde bulunduğumuz Covid-19 salgınının olumsuz etkileri sebebiyle, denetimin ikinci aşaması olan Cumhurbaşkanlığı tarafından görevlendirilecek alanlarında uzman merkezi denetim elemanları tarafından yapılacak denetim sürecinin henüz tamamlanmadığı anlaşılmaktadır. Bu, TBMM’nin denetim yetkisini geciktiren bir durumdur. Kanunlarda öngörülen usullere veya öngörülen sürelere uyulmaması halinde ilgililer hakkında özel bir yaptırım uygulanabilmesi, ancak kanun koyucunun bu yönde bir düzenleme yapmış olması halinde mümkündür. Bu konuda bir yaptırım öngörülmemiştir” dedi.‘HESAP VERİLMİYOR’Verilen yanıtı değerlendiren CHP’li Özel, “Haziran ayında pandemiyle mücadele sürecinde iktidar partisinin ‘yeni normal’ olarak ifade ettiği bir döneme girilmiş, iktidar partisi genel başkanı mitinglerden açılışlara, partisinin il kongrelerinden çeşitli etkinliklere kadar bir dizi halka açık programda yer almıştır. Cumhurbaşkanlığı’nın siyasi faaliyetlerine engel olmayan pandeminin, Cumhurbaşkanlığı’nın yerine getirmesi gereken bürokratik zorunluluklarına bir engel oluşturduğu iddiası inandırıcılıktan uzaktır. AKP’nin il ve ilçe kongrelerinin yapıldığı, TBMM’nin çalıştığı, Sayıştay’ın tüm denetimlerini yerine getirebildiği bir dönemin TVF’nin denetimine engel olması mümkün değildir. Kaldı ki bizzat Varlık Fonu’nun toplantılar yaptığı, anlaşmalar imzaladığı bir dönemden bahsediyoruz” dedi. Özel, Saray rejiminin denetlenmediği, hesap vermediği ve kendisinden başka kimsenin söz hakkının olmadığı bir rejim yaratmak istediğini kaydetti. Mahmut Lıcalı