News - Haberler
Depremzedelere beyaz eşya desteği sürüyor
Depremzedelere beyaz eşya desteği sürüyor figure > Depremde evleri ağır ve orta derecede hasar görenlerin yeni yuvalarındaki beyaz eşya ihtiyaçları İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal destek kapsamındaki çalışmalarının yanı sıra Halkın Bakkalı üzerinden yapılan bağışlarla karşılanıyor. Depremzedelerin beyaz eşya ihtiyacını karşılamak için yürütülen kampanyaya destek çağrısını yineleyen Başkan Soyer, "Dayanışmayı ne kadar büyütürsek yaralarımızı o kadar çabuk sararız" dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, depremde evleri ağır ve orta derecede hasar gören afetzede ailelerin yeni evlerindeki eşya gereksinimleri karşılamak de için yoğun bir çaba harcıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan başvuru sonrası incelemeleri tamamlanan 147 hanenin buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyon, kanepe, setüstü ocak, yatak gibi ihtiyaçları teslim edildi. Bu ailelere gıda ve hijyen paketi verildi, giysi ihtiyaçları da giderildi. Ayrıca yine 233 haneye gıda ve hijyen paketi verilerek giysi desteği sağlandı.Halkın Bakkalı ve Biz İzmir dijital platformu üzerinden yardımseverler tarafından satın alınan destek paketlerinin de dağıtımını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi önümüzdeki günlerde 205 haneye daha ulaşarak eşya, gıda ve giysi ihtiyaçlarını karşılayacak. Böylelikle destek verilen hane sayısı 352'ye çıkacak. Depremden etkilenen İzmirliler'in yeni evlerinde en büyük ihtiyaçlarının beyaz eşya olduğunu söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Halkın Bakkalı üzerinden başlattıkları destek kampanyasına katkı verenlere teşekkür etti. Kampanyanın devam ettiğini belirten Soyer, "Dayanışmayı ne kadar büyütürsek yaralarımızı o kadar çabuk sararız" dedi./Archive/2020/11/27/124336038-2.jpgBAĞIŞ MİKTARI 21 MİLYONU GEÇTİHalkın Bakkalı web sitesi üzerinden bugüne kadar 9 bin 349 adet uyku tulumu, 122 bin 57 gıda paketi, 139 bin 896 hijyen paketi ve 174 bin 548 sıcak yemek paketi bağışı alınarak dağıtımı sağlandı. Hijyen ve gıda paketlerinin dağıtımına devam ediliyor. Dayanışma kampanyasına oluşan ihtiyaçlar üzerine buzdolabı, çamaşır makinesi, set üstü ocak, elektrikli süpürge ve yatak eklendi. Şuana kadar yardımseverler tarafından satın alınan 133 adet buzdolabı, 118 adet çamaşır makinesi, 162 adet set üstü ocak, 107 adet süpürge, 492 adet tek kişilik yatak ile 216 adet çift kişilik yatak ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. Dayanışma kampanyasına verilen destek miktarı ise 21.5 milyonu geçti. /Archive/2020/11/27/124333179-3.jpgKAMPANYA DEVAM EDİYORHalkın Bakkalı sanal platformu üzerinden dayanışma kampanyasına katılmak isteyenler www.halkinbakkali.com adresinden çift kişilik yatak ve baza, tek kişilik yatak ve baza, buzdolabı, çamaşır makinesi, set üstü ocak ve elektrikli süpürge siparişi verebiliyor. Alınan siparişler en hızlı şekilde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından depremzedelere ulaştırılıyor. İZMİR / CumhuriyetŞanlıurfa'da aşiretlerle 'çocuk gelin' protokolü
Şanlıurfa'da aşiretlerle 'çocuk gelin' protokolü figure > Şanlıurfa’da, çocuk yaşta evliliklerin önüne geçebilmek için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, 4 aşiret lideriyle protokol imzaladı. Protokole göre aşiretler, erken yaşta ve zorla evliliklere izin vermeyecek. Türkiye’de en fazla çocuk evliliklerinin yaşandığı kentler arasında yer alan Şanlıurfa’da, bu evliliklerin önüne geçmek için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, kentte etkili olan aşiret liderleriyle iş birliğine giderek 'protokol' hazırladı.Yetkililer, erken yaşta evliliklerin sık görüldüğü Akçakale’de Bin Muhammed aşireti lideri İsmail Büyükaslan, Harran’da Fitit aşireti lideri Mehmet Aygün, Siverek’te Kırvar aşireti lidei Ahmet Kırvar ve İzol aşireti lideri Mehmet İzol ile bir araya geldi. Aşiret liderleri, 'Erken yaşta ve zorla evlilik ile mücadelede; Şanlıurfa Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile iş birliği yapmayı, gönüllü olarak destek vermeyi kabul ediyorum' ifadelerinin yer aldığı metne imza attı. İL MÜDÜRÜ: 'GEL GÖNÜL ELÇİMİZ OL' DEDİKAşiret liderleriyle birebir görüşüp ikna ederek çocuk evliliklerinin önüne geçebilmek adına protokol imzaladıklarını belirten Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Bilici, “Bazı aileler çocuk yaşta evliliğin yasak olduğunu, bu durumun psikolojik ve sosyolojik sonuçlarının olumsuz olacağını bilmiyor. Kendileri de küçük yaşta evlenen ebeveynler, erken evliliklerin normal olduğunu düşünüyor. Bizler ailelere ve aşiret liderlerine erken evliliklerin niçin zararlı olduğunu aktardık. Bizi dinledikten sonra ‘Bunlar yanlış şeyler, herkese anlatacağım’ dediler. O zaman ‘gel protokol yapalım gönül elçimiz ol’ dedik. Hiç çekinmeden hepsi kabul ederek, sürece destek sunmak istediler. Aldığımız bu olumlu karşılık bizleri de motive etti” dedi.Çocuk evliliklerinin önüne geçebilmek için yapılması gereken ne varsa yaptıklarını ifade eden Bilici, "14 yaşındaki bir çocuğun 3’üncü eş olarak bir adama verildiği bir olay vardı. Çocuğumuz jandarmaya ‘beni kurtarın’ diyerek şikayetçi olmuştu. Bu kişiler için adli süreçler devreye giriyor. Mutlaka ceza alıyorlar. Bu insanlar için yapılması gereken ne varsa yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Bu tip olaylardan etkilenerek aşiretler ile iş birliğine gittik” diye konuştu./Archive/2020/11/27/124306023-sanliurfada-asiretlerle-cocuk-gelin-protokolu-imzalandi_1.jpg/Archive%5C2020%5C11%5C27%5C124306523-sanliurfada-asiretlerle-cocuk-gelin-protokolu-imzalandi_2.jpg/Archive%5C2020%5C11%5C27%5C124307351-sanliurfada-asiretlerle-cocuk-gelin-protokolu-imzalandi_7.jpg DHAOrhan Veli’yi yaşamak! Ataol Behramoğlu'nun yazısı...
Orhan Veli’yi yaşamak! Ataol Behramoğlu'nun yazısı... figure > “Orhan Veli şiirini onlarla ilk karşılaştığım liseli yıllarımdan bu günlere yaşamayı sürdürüyorum… Beni ilk, çarpan şiiri, pek çok Orhan Veli okurunun, hem şairin yaşadığı yıllarda hem sonrasında ve bugün belki de farkında bile olmadıkları “Oaristys” adlı olanıdır… Orhan Veli’den bildik anlamıyla bir “aşk şairi” belki çıkaramayız… Fakat ilk şiiri gibi, ölümünden sonra 1951’de yayınlanan büyük olasılıkla son şiiri “Aşk Resmigeçiti”nin de aşk üzerine oluşu ilginç bir rastlantı değil mi?... Orhan Veli’nin şiirlerinde şairin yaşamının her döneminde “yaşama sevinci”, “özgürlük” temaları ön sıradadır. Bu sevinci gölgeleyen, savaş, yoksulluk, adaletsizlik temaları da onlara eşlik etmektedir.” /Archive/2020/11/27/123834745-3-.jpgBir şair öncelikle bir dil dünyasıdır. O dilin içine girer çıkar, o dilin sözcükleriyle yıkanır, sesleriyle söyleşir, kavramlarıyla düşünür tartışır duygulanırsınız. En önce, hepsinden önce, her şeyden önce gelen dildir, dilin kendisidir. Bu ise, şairin söylediklerinden önce, onları nasıl söylediğinin gelmesi demektir. Çünkü şairin iç sesi,kişiliği, onu o şair yapan şey, söylediklerinin ne olduğundan da daha çok, onları nasıl söylediğindedir.Konular, temalar aslında geneldir ve sınırlıdır. Yaşam, ölüm, aşk, özlem, keder, savaş, barış, yalnızlık, ayrılık, mutluluk, mutsuzluk; bütün bunlara ilişkin sayısız ayrıntı… Şairin, bunlardan hangilerini şiirinin konusu, teması yaptığı belirleyicidir kuşkusuz… Fakat şiirin gizemi, şairin onları söyleyişinde, onları nasıl söylediğindedir… Şairi (şiirlerini) yaşamak ise; konulardan, temalardan önce, asıl bu özgünlüğü duyumsayabilmektir…/Archive/2020/11/27/124328867-5-.jpgÂŞIKANE ‘OARISTYS’…Orhan Veli şiirini onlarla ilk karşılaştığım liseli yıllarımdan bu günlere yaşamayı sürdürüyorum… Beni ilk, çarpan şiiri, pek çok Orhan Veli okurunun, hem şairin yaşadığı yıllarda hem sonrasında ve bugün belki de farkında bile olmadıkları “Oaristys” adlı olanıdır…Ne demek “oaristys”? Bugün de ilk okuyuşumdaki gibi aynı duygulukla sevdiğim şiirin adının ne anlama geldiğini o günlerde çok da merak mı etmedim, yoksa arayıp bulamadım mı, şimdi anımsamıyorum… Çok sonra, eski Yunancadan ve edebiyatından Fransızcaya ve edebiyatına girmiş bu edebiyat teriminin “âşıkane bir söyleşi, iç dökme, içli-üzünçlü şiir” anlamına geldiğini öğrenecektim…1936’da Varlık Dergisinde, demek ki şair 24 yaşındayken yayınlanmış bu şiiri, zihnimdeki ve gönlümdeki yerini koruyagelmiştir…“Ey hâtırası içimde yemin kadar büyükEy bahçesinin hoş günlere açık kapısıHâlâ rüyalarıma giren ilk göz ağrısı,Çocuk alınlarda duyulan sıcak öpücük Ey sevgi dalımda ilk çiçek açan tomurcuk,Kanımın akışını yenileştiren damar,Gül rengi ışıkları sevda dolu akşamlarİçime yeni bir fecir gibi doğan çocuk. (…) Ah! Birçok şeyler hatırlatan erik ağacıVe o ilk yolculukla başlayan hasret, zindan;Atları çıngıraklı arabanın ardındanBeyaz, keten mendilimde sallanan ilk acı.” Orhan Veli’den bildik anlamıyla bir “aşk şairi” belki çıkaramayız… Fakat yukarıdaki ilk şiiri gibi, ölümünden sonra 1951’de yayınlanan büyük olasılıkla son şiiri “Aşk Resmigeçiti”nin de aşk üzerine oluşu ilginç bir rastlantı değil mi?.../Archive/2020/11/27/123853963-4-.jpg‘ESKİ BİÇİMLİ ŞİİRLERİ’“Oaristys” genç şairin Mehmet Ali Sel takma adını kullanarak dergilerde yayınladığı, ölümünden sonraki yayınlarda “eski biçimli şiirleri” başlığı altında toplu şiirleri arasında yer alan şiirlerinin ilkidir.Bu şiirlere “eski biçimli” denilmesi, “Garip”te ve sonrasındaki şiirlerden farklı olarak ölçülü-uyaklı yazılmış şiirler olmaları nedeniyledir. Yoksa, ölçü ve uyak , neden eski biçim unsurları sayılsın?Kaldı ki Orhan Veli’nin sonraki şiirlerinde de, bilinen kalıplarıyla olmasa da, ölçü ve uyak unsurları kuşkusuz ki söz konusudur. (Fakat bu, genel olarak “özgür koşuk” kavramıyla ilgili bir başka konudur…)Ölçülü-uyaklı bu ilk şiirlerine gelince, bunlar, sadece bu kadarla kalınmış bile olsa, bir şairin edebiyat tarihinde yer almasını sağlayacak şiirler olduğu gibi, Orhan Veli şiirini doğru anlamak için incelenmesi, irdelenmesi ve dahası zevkle okunacak şiirlerdir…Şimdi, şu anda, bu satırları yazmaktayken masamdaki kitabını karıştırdığımda, sözünü ettiğim ilk şiirler arasında karşıma çıkan (1936 tarihinde yazılıp yayınlanmış, ölçülü-uyaklı) “Odamda” adlı şiirin şu ilk dizelerine bakalım:“Ben miyim bu şeylerin sahibi?Kafamda bir çocuk var meraksız.İç âlemim oyuncaktan farksızOdam, içime bir ayna gibi.” Bu da “Garip” ve sonrasının ilk şiirlerinden “Sevdaya mı Tutuldum?” adlı şiiridir: “Benim de mi sevdalarım olacaktı?Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım,Sessiz, sedasız mı olacaktım böyle?Çok sevdiğim salatayı bileAramaz mı olacaktım? Ben böyle mi olacaktım?” İlki oldukça uzun bu iki şiirde tümüyle bambaşka şeylerden söz ediliyor olsa da, ikisi arasındaki dil aynılığı dikkat çekicidir…/Archive/2020/11/27/124437303-6-.jpgYAŞAMA SEVİNCİ VE ÖZGÜRLÜKOrhan Veli’nin şiirlerini konu-tema bakımından sınıflandıracak olursak, bu şiirlerin (ve şairin yaşamının) her döneminde “yaşama sevinci”, “özgürlük” temalarının ön sırada olduğunu göreceğiz. Bu sevinci gölgeleyen, savaş, yoksulluk, adaletsizlik temaları da onlara eşlik etmektedir.01.12.1949’da; talihsiz, beklenmedik ölümünden kısa süre önce “Yaprak” dergisinde yayınlanan “Dalga”, bu iki temanın ve bize Orhan Veli’yi, onun özgün ve büyük şiirini yaşatan dil ve tema birlikteliğin bir sentezi gibidir…“Mesut sanmak için kendimiNe kâğıt isterim, ne kalemParmaklarımda sigaramDalar giderim mavisinden içeriKarşımda duran resmin.. Giderim deniz çekerDeniz çeker, dünya tutarİçkiye benzer birşey mi varBirşey mi var ki havadaDeli eder insanı, sarhoş eder? Bilirim, yalan, hepsi yalanTaka olduğum, tekne olduğum yalanSuların kaburgalarımdaki serinliğiİskotada uğuldayan rüzgarHaftalarca dinmeyen motor sesiYalan.... Ama gene deGene de güzel günler geçirebilirimGeçirebilirim bu mavilikteSuda yüzen karpuz kabuğundan farksızAğacın gökyüzüne vuran aksindenHer sabah erikleri saran buğudanBuğudan, sisten, ışıktan, kokudan... Ne kâğıt yeter ne kalemMesut sanmam için kendimiBunların hepsi... hepsi fasafisoNe takayım, ne tekneyimÖyle bir yerde olmalıyımÖyle bir yerde olmalıyım kiNe ışık, ne sis, ne buğu gibiİnsan gibi.” Ataol BehramoğluGöztepe'de hedef Demir Grup Sivasspor karşılaşması
Göztepe'de hedef Demir Grup Sivasspor karşılaşması figure > Süper Lig'in 10. haftasında 30 Kasım Pazartesi günü Demir Grup Sivasspor'a konuk olacak Göztepe'nin teknik direktörü İlhan Palut, başarılı sonuçlar almayı sürdürmek istediklerini belirtti. Palut, Adnan Süvari Tesisleri'ndeki antrenman öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, Süper Lig'de MKE Ankaragücü karşısında aldıkları 3 puanın kendileri için çok önemli olduğunu, dün Kırklarelispor'u eledikleri Ziraat Türkiye Kupası'nda da ilerlemeyi amaçladıklarını söyledi.Kupada kısmi bir kadro rotasyonuyla oynadıklarını kaydeden Palut, şöyle konuştu:"Genç oyuncularımız yeni tip koronavirüs (Kovid-19) dolayısıyla yoktu. Rotasyonu tam anlamıyla gerçekleştiremedik. İkinci yarıda maç çözülmeyince, daha çok ligde süre verdiğimiz oyuncuları da değerlendirdik. Takım ciddiyet anlamında olumluydu ama özellikle ilk yarıda üretim anlamında, kalite konusunda eksiklerimiz vardı. Ancak ikinci yarı değişikliklerle bu ivmeyi de yakaladık ve turu geçtik. Kupada ilerlemek istiyoruz."Palut, bu haftaki rakipleri Demir Grup Sivasspor'u UEFA Avrupa Ligi'nde aldığı galibiyetten dolayı tebrik ederek, "İyi sonuçları devam ettirmek istiyoruz. Sahada büyük bir mücadelenin olacağını, güzel bir futbol olacağını düşünüyorum. Sivasspor'a saygı duyarak ama kendi futbolumuzu oynamaya çalışarak istediğimiz sonucu almak için mücadele edeceğiz." ifadelerini kullandı.Ligin ilk 9 haftasında en fazla gol atan ve en az gol yiyen ilk 4 takım içinde olduklarının hatırlatılması üzerine Palut, "Golcü kimliğimizi ligin geneline yansıtmak istiyoruz. Bunun çalışmalarını yapıyoruz. Son hafta Cherif Ndiaye sahaya karakterini koydu. Bizim çalışmalarımız ve oyuncularımızın da sahada göstereceği öz veriyle inşallah bu istatistik devam eder." diye konuştu."TÜRK FUTBOLUNA KATKI VERMEK GİBİ BİR MİSYONUMUZ DA VAR."Palut, şu ana kadar oynadıkları 8 maçta yüzde 68 oranında yerli oyuncuya şans verdiklerini belirterek, şunları kaydetti:"Türk futboluna katkı vermek gibi bir misyonumuz da var. Bence bu değerli bir istatistik. Ligin açık ara en fazla yerli oyuncu oynatan takımıyız. Bu bizim adımıza güzel bir şey. Yaş ortalamasında da 21 yaş altı oyuncu oynatmada 3. sıradayız. 22-27 yaş arasında oyuncu oynatma noktasında 4. sıradayız. Göztepe'nin geçen seneki kadro yapılanmalarına baktığımız zaman tam tersi yönde gelişen bir istatistik. Göztepe çok yabancı oyuncuyla oynayan, yaş ortalaması en yüksek takımlarından bir tanesiyken, şimdi bir sene içerisinde bu değişimi yaşıyoruz."Genç oyuncularla mücadele etmenin takımın geleceği adına önemli olduğunu aktaran Palut, "Her sene yeniden bir yapılanmaya ihtiyaç duyulmaması ve bu takımı 5-6 sene taşıyacak iskelet kadronun kurulması adına çok ciddi adımlar atıldı. İnşallah bunu sonuçlarla da destekleriz." değerlendirmesinde bulundu.İlhan Palut, Alpaslan Öztürk'ün bugün takımla çalışmalara başlayacağını, Cherif Ndiaye'yi Demir Grup Sivasspor maçına yetiştirmeyi planladıklarını, Batuhan Kırdaroğlu ve Ideye Brown'ın ise kesin olarak forma giyemeyeceğini sözlerine ekledi. cumhuriyet.com.trMetropoll'den anket grafiği: Bugün erken seçim olsa...
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Metropoll'den anket grafiği: Bugün erken seçim olsa... figure > Metropoll Araştırma'nın sahibi Özer Sencar, Twitter hesabından paylaştığı bir grafikle "bu şartlarda erken seçim olursa iktidar kesin kaybeder" yorumunu yaptı. Sencar, yaptığı paylaşımlarda şu ifadelere yer verdi: "Bu şartlarda erken seçim olursa iktidar kesin kaybeder."Bu şartlarda erken seçim olursa iktidar kesin kaybeder. pic.twitter.com/VoLKuvJXCb— Ozer Sencar (@ozersencar1) November 26, 2020/Archive/2020/11/27/072909988-2565301124x888.jpg"Grafiği dikkatle incelerseniz çok şey görürsünüz."Grafiği dikkatle incelerseniz çok şey görürsünüz.— Ozer Sencar (@ozersencar1) November 26, 2020 cumhuriyet.com.trBilim insanlarıBakan’a ve Erdoğan’a vaka sayısınısakladıklarıiçin tepkili
Bilim insanları Bakan’a ve Erdoğan’a vaka sayısını sakladıkları için tepkili figure > Bakan Koca’yı istifaya çağıran bilim insanları, “Veriler bilinse hastaneler pandemi koşullarında çalışacaktı. Daha fazla önlem alınacaktı” tepkisini gösterdi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ilk kez tüm vaka sayılarını paylaştı ve günlük 28 bini aşkın vakanın olduğunu söyledi. Verilere göre Türkiye, günlük vaka sayısında dünyada 5’inci, Avrupa’da ise birinci sırada yer aldı. “Hakikat er geç ortaya çıkar” diyen bilim insanları Bakan Koca’ya tepkili.‘VERİLERDEN MAHRUM KALDIK’- TTB COVİD-19 İZLEME KURULU ÜYESİ PROF. DR. KAYIHAN PALA:Sayıların gizlenmesi ile toplum ne kadar ciddi bir sorunla karşı karşıya kaldığımızı algılamakta zorlandı. Salgının ne durumda olduğunu ve alınan önlemleri etkinliğini değerlendirebilecek verilerden mahrum kaldık. Bakan’ın açıkladığı vaka sayısının ne kadar doğrulanmış olguyu gösterdiği konusunda da tartışmalar var. TTB’nin kasım ayında yaptığı açıklama günlük 47 bin civarında doğrulanmış bir vakaya işaret ediyordu. PCR testlerinin yüzde 60-70 doğruluk payı var. Yani 100 hastanın 60-70’i tespit ediliyor. Test yaptıranlar için bu durumu da hesaba katacak olursak 40 bin kadar vakanın olduğu anlaşılıyor. Bir de temaslı olduğu halde test yapılmayanları da ekleyecek olursak 50 binin üzerinde vaka olduğunu tahmin etmek zor olmayacaktır. Hakikat er geç ortaya çıkar. Bir bakan adına, toplumu kandırdığının ortaya çıkması ve önünde sonunda bu rakamları açıklamak zorunda kalması üzücüdür. İstifa etmek için artık neyi bekler!..‘HASTANELER SOKAĞA TAŞIYOR’- GAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. ESİN DAVUTOĞLU ŞENOL:O veriler bilinse tüm hastaneler pandemi koşullarında çalışmaya çevrilecek ve sağlık çalışanları ölmeyecekti, okullar açılmayacak, öğretmenler ve veliler hastalanmayacak, ölenler ölmeyecekti. Önlenebilir pek çok ölüm oldu. Mızrak çuvala sığmıyor artık. Hastaneler sokağa taşma noktasında, artık çok görünür olacak. Bu rakamlara göre aktif vaka sayısını temmuzdan beri üst üste koyacak olursanız 400- 450 bini bulur gerçek vaka sayısı. Aktif vaka sayısı birden 10 katına çıktığı için bunların da yüzde 1’i ölüm demek, yani 45-50 bin ölümden söz etmek gerekir o zaman... Önümüzde daha ağır kapanmalar ve can kayıpları var demek.BEDELİNİ HEPİMİZ ÖDÜYORUZ- İSTANBUL TABİP ODASI YÖNETİM KURULU ÜYESİ DR. OSMAN ÖZTÜRK:Aylardır bütün çağrılarımıza kulak tıkayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ilk kez vaka sayılarını açıkladı. Günlük 28 bin 351 vaka ile Türkiye’nin Avrupa’da birinciliğe, dünyada ise üçüncülüğe yükseldiği görüldü. Tablonun ne kadar vahim olduğunu ortaya koydu. Bunu önceden bilseydik ne olacaktı? Hem kendimizi daha iyi koruyacaktık, hem de hükümetten, siyasi iktidardan, Sağlık Bakanlığı’ndan daha radikal tedbirler alınmasını isteyecektik. Tüm bunlar neticede halktan gizlemiş oldu. Açıklanan vaka sayısı ile tüm yurttaşlar olarak gördük ki, aylardır anlatılan ‘başarı hikâyesi’ koca bir yalan olduğu ortaya çıktı. Başından itibaren bu işten siyasi rant, oy devşirme uğruna toplumdan gerçeği gizlediler, ne yazık ki bunun bedelini hepimiz ödüyoruz. Başından beri gerçekler açıklansaydı, şeffaf davranılsaydı geldiğimiz bu noktaya gelinmezdi.‘MARTA KADAR 100 BİN İNSAN ÖLEBİLİR’- CHP ORDU MİLLETVEKİLİ İÇ HASTALIKLARI UZMANI DR. MUSTAFA ADIGÜZEL:Tam 3 ay önce bugünkü durumu söylemiştik. Şimdi daha da kötü durumdayız. Dün 160 bin test yapılmış 28 bin pozitif çıkmış. Hesap kolay. Bugüne kadar 17.5 milyon test yapıldı. 3 milyon pozitif vaka demektir. Yine aynı öngörü ve elimdeki verilerle, daha da sağlam verilerle ifade ediyorum ki bugün Türkiye’de vefat sayısı yine binden az değil. Sadece üç ilin vefatı 300’ü geçiyor. Günlük vefat sayısı itibarıyla da şu anda son haftada ABD’nin önünde 1. sıradayız. Eğer bu şekilde devam ederse mart başına kadarki 100 günlük süreçte 100 bin can kaybetme riski ile karşı karşıyayız ve alınmayan, yetersiz alınan önlemlerden kaybedilen her canın sorumlusu, bu işe insan hayatı gözüyle değil ekonomik pencereden bakan bu hükümet ve Sayın Erdoğan’dır. Acil 20 günlük kapatma şarttır.‘EKİPMAN YOK AÇ ÇALIŞIYORUZ’Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi’nin sendika yöneticilerine yönelik tavrına ilişkin dün hastane önünde protesto eylemi düzenleyen SES, “Başhekim Hacı Mustafa Özdemir sağlık emekçilerinden özür dilemelidir” dedi. SES Şişli Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Fırat Burak Gürhan, “Önlemler uygulanmıyor. İş yükünün hafifletilmesine dair çözüm önerilerimiz uygulanmalıdır. Kişiye uygun ekipman sağlanması en önemli iş güvenliği önlemlerinden biridir ve sağlanmaması bir suçtur. Sişli Hamidiye Etfal Hastanesi’nde verilen yemek öğünleri besleyici, doyurucu, destekleyici değil. Öğünlerin yetersizliği iş yükü arttıkça vücut direnci azalan sağlık emekçileri için ciddi bir risktir. Sağlık emekçileri adeta aç karnına çalıştırılmakta” dedi.BAŞSAVCI VEKİLİ, OKUL MÜDÜRÜ VE İKİ SAĞLIKÇI YAŞAMINI YİTİRDİBüyükçekmece Cumhuriyet Başsavcı vekili Zülkarneyn Kısık (61), Covid-19 tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Ayrıca İstanbul Büyükçekmece’deki Dr. Sadık Ahmet İlkokulu Müdürü Hüsamettin Nak da (60) Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Öte yandan Çankırı’da aile hekimi Dr. Kahraman Pehlivan ve Isparta Eczacı Odası eski başkanlarından eczacı Yalçınkaya Varol, yaşamını yitirdi. Sibel BahçetepeHekimler: Vaka sayılarınıİl il açıklayın
Hekimler: Vaka sayılarını İl il açıklayın figure > Sağlık Bakanı, vaka verilerinin paylaşılacağını açıkladı. TTB ve tabip odaları, “İl bazında da vakalar ve ölüm sayıları açıklanmalı. Hıfzıssıhha kurulları daha iyi çalışır ve önlem almak daha kolaylaşır” dedi. - TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ (TTB) GENEL SEKRETERİ VEDAT BULUT:İl bazında da vakaları açıklarlarsa daha iyi olur. Hıfzıssıhha kurulları böylece daha iyi çalışır ve tedbirleri almak daha kolay olur. Biz hasta sayılarını öğrenmek için hastanelere telefon ediyoruz. Eğer il il açıklanırsa ne olduğunu görürüz.- İSTANBUL TABİP ODASI GENEL SEKRETERİ OSMAN KÜÇÜKOSMANOĞLU:“İBB’nin ortaya koyduğu rakamların tüm Türkiye için de ortaya konması gerekiyor. Türkiye’de gerçek sayıları görmek istiyoruz” dedi. Küçükosmanoğlu, ancak gerçek sayılar açıklanırsa salgının kontrol altına alınabileceğini belirtti.- İZMİR TABİP ODASI BAŞKANI LÜTFİ ÇAMLI:Biz gerçekleri açıklarken ‘halkı paniğe sürükleyen kişiler’ olduk. Türkiye dünyada günlük vaka sayılarında ilk beşe girdi. Türkiye dünya üzerindeki itibarını, halkımız da güvenini kaybetti. Umarım bu giderilir.” Sarp SağkalUzmanlar: Maske yetersiz, servisler tıka basa
Uzmanlar: Maske yetersiz, servisler tıka basa figure > Covid-19 Denetimleri genelgesi kapsamında pazaryerleri, toplu ulaşım araçları ve alışveriş merkezleri olmak üzere pek çok yerde yoğunlaştırılmış denetimler yapılacak. Uzmanlar bu denetimlerin fabrikalarda, atölyelerde, şantiyelerde, organize sanayi bölgelerinde de yapılması gerektiğini vurguladı. İçişleri Bakanlığı’nın 81 il valiliğine gönderdiği “Covid-19 Denetimleri” genelgesi kapsamında, ülkede 4 gün boyunca başta pazaryerleri, toplu ulaşım araçları ve alışveriş merkezleri olmak üzere yurttaşların kalabalık şekilde bulunduğu yerlere yönelik yoğunlaştırılmış denetimler yapılacak. Eksiklerin tespit edilmesi ve önlem alınması için denetimlerin gerekli olduğuna dikkat çeken Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç, emekçilerin çalışma alanlarının da denetlenmesi çağrısı yaparak “Denetim ekiplerini hastane acil servislerinde, fabrikalarda, atölyelerde, şantiyelerde, organize sanayi bölgelerinde göreve davet ediyoruz. Buralarda çalışanlara yeterli maske verilip verilmediğinin tespitine, işverenlerin işçi servislerini tıka basa doldurması ve hiçbir önlem alınmadan hareket ettirmesinin tespitine, yemekhanelerde hijyen kurallarına uyulup uyulmadığının tespitine ve tüm bunları denetlemeye çağırıyoruz” dediler. Sibel BahçetepeCHP’li Ataman, Katarlılara satılacak AVM’deki imar usulsüzlüklerini gündeme getirdi
CHP’li Ataman, Katarlılara satılacak AVM’deki imar usulsüzlüklerini gündeme getirdi figure > Doğuş Holding’in yüzde 42’lik hissesini Katar Holding’e 1 milyar dolara satmaya hazırlandığı İstinyePark’ta, özel plan ve imar değişiklikleri yapılmıştı. projeye çevre yapılanma koşullarının çok üzerinde özel emsal şartları tanındığını söyleyen CHP’li Ataman, konuyla ilgili bir önerge verdi. Doğuş Holding, İstinyePark’taki yüzde 42’lik hissesini dünyanın en büyük fonlarından olan Katar devletinin şirketi Qatar Holding’e 1 milyar dolara satmaya hazırlanırken alışveriş merkezinin geçmişi dikkat çekti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) CHP’li Meclis üyesi Nadir Ataman söz konusu alışveriş merkezi için geçmiş dönemde parsel bazında plan değişikliği yapıldığını ve projeye çevre yapılanma şartlarının çok üzerinde özel emsal şartları tanındığını söyledi. Alışveriş merkezinin bulunduğu caddenin ismi de İBB tarafından 2015 yılında Katar Caddesi olarak değiştirilmişti. İBB’nin CHP’li Meclis üyesi Nadir Ataman alışveriş merkezinin yapılma ve daha sonraki sürecine ilişkin meclis başkanlığına bir soru önergesi verdi. Ataman önergesinde “İBB Meclisi’nde parsel bazında plan değişikliği ile fonksiyonu değiştir. Çevre yapılanma şartlarının çok üzerinde özel emsal şartları al, AVM, rezidans dik, terk alanlarını kamuya terk etme, sonra Katarlı şirkete sat. İşte AKP döneminin imar planı ile zengin ettiği bir iş insanı örneği. Kim kazandı” diye sordu.‘İŞLEM YAPILDI MI?’Ataman önergesinde “Eksi birinci katta 73 mağaza, eksi ikinci katta 22 mağaza, sıfır kat diye belirtilen katta ise 87 mağaza bulunmaktadır. Açıkça görülmektedir ki, plan notlarına göre iskân edilmemesi gereken bodrum katlarında onaylı projesine aykırı olarak mağazalar oluşturulmuştur ve buralardan yıllardır yüksek miktarda haksız kazançlar elde edilmektedir” ifadelerine yer verdi. Ataman özetle şöyle devam etti: “Ayrıca AVM bünyesinde bulunan açık alan cadde mağazaları da yeşil alanları işgal etmiş olup onaylı projesine aykırı olarak imal edilmiştir. AVM ve İstinyePark sitesinin giriş çıkışları ilgili kararlara aykırıdır. Kamu eline geçmesi gereken alanlar işgal altında ve amacı dışında kullanılmaktadır. Bu çerçevede sorularım AVM bloku ve bağlı birimler, ayrıca İstinyePark sitesi için geçerlidir. İskan belgesi var mı? Yapı denetim firması tarafından onaylı projesine aykırılıkları ile ilgili bir işlem yapılmış mıdır? İlgili belediyesince ya da İBB encümenince karar altına alınmış yıkım ya da para cezası kararı var mıdır? Varsa uygulanmış mıdır?”ÖNGÖRÜLÜ CADDE İSMİ!2003 yılında tasarlanan, 2007’de inşaatı tamamlanan İstinye Park, Türkiye’nin en canlı alışveriş merkezlerinden biri. Yaklaşık 300 mağaza ve 90 bin metrekarelik alışveriş merkezinde 3 bin 200 araç kapasiteli otopark bulunuyor. İBB’nin 2015 yılı mart ayındaki meclis toplantısında AVM’nin de bulunduğu Sarıyer’deki İstinye Bayırı Caddesi ile caddenin devamında yer alan Sakıp Sabancı Caddesi’nin birleşmesiyle oluşan yeni yola “Katar Caddesi” isminin verilmesi oyçokluğuyla kabul edilmişti. Hazal OcakKamudaçalışanlar arasında da salgın alarm veriyor
Kamuda çalışanlar arasında da salgın alarm veriyor figure > Koronavirüs salgınında vaka sayısı her geçen gün artarken kamu kurumlarında yeterli önlem alınamıyor. KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) kamu kurumlarına gönderdiği yazıda, kurumların ve birim amirlerinin keyfi tutumları nedeniyle genelge ve talimatlara uyulmadığını vurguladı. Önlemler alınamadığı için salgının önüne geçilemediğine işaret eden sendika, üyelerinden kendilerine ulaşan bilgileri paylaştı. Yazıda şu ifadelere yer verildi: “İşyerlerinde vaka sayılarının her gün arttığı, birimlerde birden fazla Covid-19 vakasının tespit edildiği ve bu personelle yan yana çalışanların dahi temaslı olarak bildirilmediği ve karantina uygulanmadığı, filyasyon ekiplerinin çağrılarak test yaptırılmadığı, kronik hasta ve 60 yaş üstü personelin çalışmaya zorlandığı, uzaktan çalışma/dönüşümlü çalışma modellerine geçilmediği, sosyal mesafe kuralının uygulanmadığı sendikamıza gelen şikâyetler arasında yer almaktadır.” BES bütün kamu kurumlarında şu önlemlerin alınmasını da talep etti: “Hizmet binalarında kalabalık ortamların oluşmasını önlemek için dönüşümlü çalışmanın bakanlık ve bakanlıklara bağlı tüm birimlerde uygulanması, asgari seviyede personel bulundurulması. Yönetici pozisyonunda bulunanlar hariç 60 yaş ve üzerinde olanlar ile kronik hastalığı bulunanların idari izinli sayılmaları konusunda mağduriyet yaratılmasının engellenmesi. Engelli kamu çalışanları ile hamile ve süt izni kullanan kadın çalışanların idari izinli sayılmaları konusunda yeniden düzenleme yapılması. Uzaktan eğitim nedeniyle dönüşümlü ebeveyn izninin kamuda uygulanmasıyla ilgili tedbirlerin alınması.” Mustafa ÇakırKılıçdaroğlu: Başarısız illeri değiştireceğiz
Kılıçdaroğlu: Başarısız illeri değiştireceğiz figure > CHP’nin aralık ayında gerçekleştirilmesi beklenen olağan Parti Meclisi toplantısı yaşanan son gelişmeler ve önümüzdeki dönemde TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmelerinin yapılacağı gerekçesiyle dün düzenlendi. Toplantıda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun önümüzdeki dönemde Millet İttifakı’nın güçlendirilmesinin çok önemli olduğunu vurguladığı; parti örgütüne de “Örgütlerde başarıya endeksli bir çalışma yürüteceğiz. Başarısız olanları değiştireceğiz, başarılı olanlarla yolumuza devam edeceğiz” mesajı verdiği öğrenildi. Cumhur İttifakı’nda hem ekonomide yaşanan buhranın derinleşmesi hem de ABD Başkanlığı’na Joe Biden’ın seçilmesinin bir yansıması olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın reform çıkışı yaptığı ancak MHP’nin katı duruşunun AKP’ye hareket alanı bırakmadığı değerlendirmesi yapıldı. Mahmut Lıcalı