Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Sunday, 09.21.2025, 09:21 AM (GMT)

News - Haberler

Fikri Sağlar: Eleştirilerim herhangi bir inancıaşağılamaya yönelik değil

Fikri Sağlar: Eleştirilerim herhangi bir inancı aşağılamaya yönelik değil figure > CHP'li eski bakan ve milletvekili Fikri Sağlar, katıldığı televizyon programında türbanla ilgili kullandığı ifadelerle ilgili açıklama yaptı. Sağlar, “İfadelerimin, inançları gereği başını örtenlere yönelik olmadığı açıktır. Türbanı kullanarak İslam dinini siyasal amaçlarına alet edenlere yöneliktir” dedi. CHP’li eski bakan ve milletvekili Sağlar, katıldığı programda “Türban irticai faaliyetlerin şeriat isteyenlerin üniformasıdır, başörtüsü yüzyıllar boyunca Anadolu’da bir geleneksel giysidir arada fark var. Kendimden söylemek istiyorum ben yargılandığım zaman türbanlı bir hakimin karşısına gittiğimde benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getirebileceği konusunda kuşkum var” ifadelerini kullanmıştı.Sağlar’ın bu sözlerine CHP lideri Kılıçdaroğlu’ndan da sert tepki gelirken, Sağlar, sosyal medya hesabından bir açıklama yayınlayarak, ifadelerinin “inançları gereği başını örtenlere yönelik olmadığını” savundu. Sağlar’ın yaptığı açıklama şu şekilde: "Türkiye Kamuoyuna 30.12.2020 tarihinde Halk TV’de katıldığım Sn. Şirin Payzın’ın programında bir bütünlük içerisinde açıkladığım düşüncelerimin, bir kara propaganda makinesine dönüşen AKP tarafından bağlamından kopartılarak ve çarpıtılarak sosyal medyada bir linç kampanyasına dönüştürülmeye çalışıldığını ibretle izliyorum.18 yıldır iktidarda olan AKP’nin, ülkemizi ekonomik çöküşe sürüklemiş, demokrasiyi, adaleti, özgürlükleri, yurttaşların can ve mal güvenliğini yok etmiş, 84 milyonun kaderini tek adamın insaf ve iradesine terk etmiş ve hiçbir soruna çare üretemeyen tükenmiş, rantçı ve baskıcı siyasetini ayakta tutabilmek için bu ucuz iftira, yalan ve karalama yöntemlerine başvurduğu artık halkımızca da bilinen ve kabul edilen bir gerçektir.Hakkımdaki bu kara propagandaya ve saldırılara cevap verme ihtiyacı içerisinde değilim. Çünkü bu kara propaganda siyasetini üreten tükenmiş AKP’nin tam da bunu istediğini biliyorum. Bu durum dahi başlı başına ülkede demokrasinin, özgürlüklerin, adaletin, özellikle de düşünce hürriyetinin ne denli ayaklar altına alındığının, AKP’nin yerleştirmeye çalıştığı tekçi zihniyetin ve faşizan uygulamalarının vardığı noktayı gözler önüne sermektedir.Türkiye halkına açıklama yapmak zorunda olanlar, demokrasi, özgürlük, adalet ve eşitlik isteyen, uygar bir Türkiye’de barış ve kardeşlik içinde yaşama hasreti çeken, emeğin sömürülmediği, üretilen ve hakça bölüşülen insanca yaşanılan adil bir düzen isteyen, herkesin inanma ve inanmama özgürlüğünün teminatı olan laikliğin korunmasını isteyen, Cumhuriyet’in kurucu değerlerini özümsemiş ben ve benim gibi milyonlarca yurttaşımız değildir. Bizlere açıklama yapmak ve hesap vermek zorunda olan, din üzerinden sürekli mağduriyet edebiyatı yapan, yurttaşların temiz dini inançlarını siyasal amaçları için sömüren, boğazına kadar yolsuzluğa batmış, anti-demokratik, baskıcı ve tekçi AKP zihniyetidir. “Türban, irticai faaliyetlerin, şeriat isteyenlerin üniformasıdır. Başörtüsü, yüzyıllar boyunca Anadolu’da bir geleneksel giysidir. Bununla arasında çok büyük fark var.Ben yargılandığım zaman türbanlı bir hakimin karşısına gittiğimde, benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getirebileceği konusunda kuşkum var” şeklindeki ifadelerimin, inançları gereği başını örtenlere yönelik olmadığı açıktır.İfadelerimde görülebileceği gibi, türban ile başörtüsü arasındaki farkı net olarak ortaya koyuyor ve asıl olarak AKP’nin yargıyı militanlaştırmasını eleştiriyorum. Türban gibi simgeler, özellikle 19. yüzyıldan sonra emperyalizmin Ortadoğu’da nüfuz kurma amacıyla desteklediği ideolojik çevrelerce araçsallaştırılmıştır. İçki karşıtlığı, faiz karşıtlığı, yılbaşı kutlaması karşıtlığı gibi bazı sembolik araçlarla birlikte, türban da siyasal islam ideolojisinin alametifarikalarından biridir.Bu semboller 19. yüzyılda geleneksel imparatorlukları yıkmaya çalışan emperyalizmin bölücü faaliyetlerinin, 20. yüzyılda ise özellikle anti-komünist mücadelede müslümanları piyade birliği olarak gören kapitalizmin nüfuz ve kontrol araçları olarak kullanılmıştır.Ayrıca bu semboller otoriter siyasal islamcı yönetimler altında yaşayan toplumlardaki ayrıştırmanın, kutuplaşmanın ve ötekileştirmenin en önde gelen simgeleri olmuştur. Türkiye’de türban, siyasal islamcı ideolojinin dış destekle bir tarafta Milli Görüş, diğer tarafta FETÖ yapısı altında güçlenmeye başladığı 70’li yıllarda ortaya atılmıştır. Laik Cumhuriyet’in kurucu değerlerini aşındırmayı ve İslam’ı siyasete alet ederek gerici ve otoriter bir yönetim kurmayı hedefleyen kesimlerin “sözde özgürlük sembolü” haline gelen türban, ne Kur-an’da, ne de İslami gelenekte yeri olmayan bir ideolojik simgedir. İlahiyat profesörü Bahriye Üçok, Kuran-ı Kerim’de türbanın var olmadığını dile getirmiş, bundan rahatsız olan malum kesimler tarafından menfur bir bombalı saldırıda öldürülmüştür.Bugün de türban ile ilgili kullandığım ifadelerime iktidar çevrelerinden gelen eleştiri ve hakaretler, aynı nefret söyleminin, faşist ve baskıcı anlayışın ürünüdür ve şahsımı hedef göstermeye yöneliktir. Bu çerçevede, türban ile ilgili eleştirilerim herhangi bir inancı aşağılamaya ya da küçük düşürmeye yönelik değil, türbanı kullanarak İslam dinini siyasal amaçlarına alet edenlere yöneliktir. Nitekim aynı programda başörtüsü ile ilgili yaptığım özgürlükçü değerlendirmelerim ortadadır.Tüm siyasal islamcı yönetimlerde olduğu gibi, AKP de türban ve benzeri siyasal islamcı simgelerle ilgili eleştirileri, sanki İslam dini eleştiriliyormuş gibi kamuoyuna yansıtmaya çalışarak, türban üzerinden toplumdaki kutuplaşmayı tırmandırmaktadır.AKP, kendisiyle aynı düşünmeyen ve yaşamayan diğer tüm yaşam tarzlarını dışlamayı, ötekileştirmeyi, ayrıma tabi tutmayı, her türlü aşağılama ve hakareti yapmayı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucularını ve kurucu değerlerini en aşağılık şekilde “eleştirmeyi” kendisine hak görürken, tamamen bir siyasal simge olduğu konusunda hiçbir şüphe bulunmayan türban hakkındaki düşüncelerime yönelik kara propaganda faaliyeti yürüterek, nasıl bir çifte standartla hareket ettiğini ve demokrasiyi zamanı geldiğinde inilecek tramvay olarak görmeye devam ettiğini bir kez daha dışa vurmuştur. Asıl tartışılması gereken, AKP’nin bu ikiyüzlü siyaseti ve demokrasiyi kullanarak onu yok etmeye çalışmasıdır. Kamuoyunun takdirine saygıyla sunarım." cumhuriyet.com.tr

Prof. Dr. LokmanÖztürk, koronavirüs nedeniyle hayatınıkaybetti

Prof. Dr. Lokman Öztürk, koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti figure > Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Lokman Öztürk, koronavirüs kaynaklı olarak hayatını kaybetti. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Lokman Öztürk koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi.65 yaşında ve 3 çocuk babası olan Lokman Öztürk, 2012 yılından bu yana Ege Üniversitesi Hastanesi'nde görev yapıyordu.Öztürk'ün vefatını İzmir Tabip Odası duyurdu.Açıklamada, "Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Lokman ÖZTÜRK'ü COVID-19 nedeniyle kaybettik. Ailesine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyoruz" ifadeleri yer aldı./Archive/2020/12/31/173829990-lkmnoztrk.jpg cumhuriyet.com.tr

Ali Babacan'dan 5 farklıdilde yeni yıl mesajı

Ali Babacan'dan 5 farklı dilde yeni yıl mesajı figure > DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan yeni yılı, 5 farklı dilde kutladı. Ali Babacan, yeni yıl nedeniyle mesaj paylaştı. Babacan'ın, "Sağlık ve mutlu yıllar dilerim" şeklindeki mesajı 5 dil ile paylaştı. Babacan'ın mesajında kullandığı diller, Türkçe, Kürtçe, Arapça, İngilizce ve Fransızca şeklinde oldu.İŞTE O MESAJ:/Archive/2020/12/31/173100790-whatsapp-image-2020-12-31-at-17.24.55.jpeg cumhuriyet.com.tr

Covid-19 aşılarının alerjik reaksiyonlarıhakkında bilinmesi gerekenler

Covid-19 aşılarının alerjik reaksiyonları hakkında bilinmesi gerekenler figure > Covid-19 aşıları sonucu oluşan yan etkiler bazı güvenlik endişelerine neden oluyor. Peki, Covid-19 aşılarına karşı alerjik reaksiyonlar neden oluyor, hangi vakalar etkileniyor? İşte 6 maddede aşıların alerjik reaksiyonları hakkında bilinmesi gerekenler... Pfizer-BioNTech ve Moderna'nın aşılama çalışmalarına katılan birçok kişi, enjeksiyon bölgesinde ateş, baş ağrısı ve ağrı yaşadı. Bu yan etkiler genellikle hızla kaybolurken, aşılara karşı yaklaşık 10 kişi ciddi alerjik reaksiyonlar gösterdi. Bloomberg'ün hazırladığı derleme, geçmiş araştırmalardan günümüze ışık tutarken, aşıların hangi durumlarda tepki göstediğini anlatıyor. İşte 6 maddede aşıların alerjik reaksiyonları hakkında bilinmesi gerekenler:1. Anafilaksi (Aşırı duyarlılık) nedir?İnsan vücudu, antikor adı verilen koruyucu proteinler üreterek, enfeksiyonlara karşı çeşitli mekanizmalar yoluyla savaşır. Herhangi bir çatışmada olduğu gibi, bazen bir enfeksiyona karşı yapılan müdahale kendisine de zarar verebilir. Nadir durumlarda, anafilaksi (aşırı duyarlılık) adı verilen ciddi bir alerjik reaksiyonda dokularda kaçak iltihaplanma ve şişme meydana gelebilir. ABD'deki insanların yüzde 5'i çeşitli maddelere bu şekilde bir tepki gösterdi. Örneğin, nadir olsa da kişinin hava yolu şişmesi hastanın ölmesine neden olabilir. ABD ve Birleşik Krallık'ta anafilaksi ölümlerinin en yaygın nedeni ilaç reaksiyonları olsa da, böcek sokmaları ve yiyecekler de bu durumu alerjik şekilde tetikleyebilir.2. Covid-19 aşıları vakaları nerede tetikledi?Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri'nin (CDC) 19 Aralık tarihli bir sunumu, İngiltere'de Pfizer-BioNTech aşısıyla ilişkili iki anafilaksi vakasına ve ABD'deki altı anafilaksi vakasına atıfta bulundu. Alaska'da aşı olan bir sağlık çalışanı bir gecede hastaneye kaldırılmak zorunda kaldı. Jerusalem Post gazetesine göre, ayın ilerleyen saatlerinde, Pfizer-BioNTech aşısını uygulayan İsrail'de, bir kişi aşı olduktan bir saat sonra anafilaktik şok yaşadı. Gazete, hastanın penisiline de daha önceden tepki gösterdiğini aktardı. Boston'da kabuklu deniz ürünleri alerjisi olan bir doktor, Moderna'nın aşısına karşı anafilaktik reaksiyon gösterdiğini bildirdi. Tepkilerden hiçbiri ölümle sonuçlanmadı.3. Anafilaksi daha önce aşılara bağlanmış mı?Evet. Journal of Allergy and Clinical Immunology'de 2016'da yayınlanan bir araştırmaya göre, 25.173.965 doz aşılamadan sonra yaklaşık 1.31'lik bir oran olan 33 doğrulanmış aşı ile tetiklenen anafilaksi vakası bulundu. Yaklaşık 3 milyon doz Pfizer ve Moderna aşılarının uygulanmasına bağlı bilinen vakaların oranı, söz konusu olayın iki katından fazla, ancak yine de çok düşük.4. Risk ne kadar sürer?Genellikle uzun sürmez. St. Louis'deki Washington Üniversitesi'nde bir ilaç geliştirme uzmanı ve rektör yardımcısı olan Michael Kinch, anafilaktik reaksiyonların normalde belirli bir maddeye maruz kaldıktan sonra dakikalar ila saatler içinde meydana geldiğini söyledi. 2016 çalışmasında 29 vakada anafilaksi semptomlarının ortaya çıkma süreleri, "8 vakadan 30 dakika içinde, farklı bir 8 vakada 90 dakika içinde, 10 vakada 2 ila 4 saat içinde, 2 vakada 4 ila 8 saat içerisinde 1 vakada ise ertesi gün" şeklinde kaydedildi.5. Risk konusunda ne yapılıyor?İngiltere ve ABD, bir Covid-19 aşısının herhangi bir bileşenine alerjisi olan kişilere aşı yaptırmamalarını tavsiye etti. Anafilaksi, bağışıklık reaksiyonlarını yavaşlatan veya durduran Mylan NV'nin Epi-Pen'i gibi antihistaminikler ve adrenalin enjektörleri ile hızlı bir şekilde önlenebilir. Bu yüzden aşı yapan sağlık çalışanları bu tür maddeleri hazırda tutmaktadır. Bu tedaviler aşıların yararlı etkilerini ortadan kaldırmaz. ABD'de sağlık çalışanları, aşı uygulanan herkesi enjeksiyondan sonra en az 15 dakika boyunca reaksiyon belirtilerini izlemek için gözlemliyor. CDC'ye göre, ilk doz aşıya tepki gösteren kişiler ikinci aşıyı olmamalıdır.6. Aşılamada tepkilere neyin sebep olduğunu biliyor muyuz?Bu sorunun cevabı net değil. Scripps Research Translational Institute'un yöneticisi Eric Topol'a göre, önde gelen iki aday, birçok gıdada, kozmetikte ve ilaçta bulunan bir kimyasal olan polietilen glikol ve aşılarda genetik bir bileşen olan haberci RNA'yı kapsülleyen lipid nanopartiküllerdir . Polietilen glikol daha önce bir avuç anafilaksi vakasıyla ilişkilendirilmişti. Topol, Covid-19 aşılarını şimdi olduğundan daha güvenli hale getirmenin mümkün olabileceğini söyledi. Alerjik olmayan diğer ciddi yan etkiler ortaya çıkarsa, "bunlar da muhtemelen oldukça nadirdir ve aşılamanın net faydası çok büyük ölçüde olumludur" dedi. cumhuriyet.com.tr

Uzmanlar pandemide burun karıştıranlarıuyarıyor

Uzmanlar pandemide burun karıştıranları uyarıyor figure > Ebeveynler genelde çocuklarına burunlarını karıştırmamalarını öğütler. Çünkü burun karıştırmanın gerçekten de büyük sağlık riskleri mevcut. /Archive/2020/12/31/174447930-burun.jpgWashington Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Paul Pottinger’a göre burnunu karıştıran kişiler daha sonra dokundukları yüzeylere kendi mikroplarını bulaştırmakla kalmıyor, parmak uçlarına yapışan mikropları da doğrudan burnuna aktarıyor.Bu da burnunu karıştıran kişilerin koronavirüsü başkalarına yayabileceği veya onunla birlikte grip virüsü gibi diğer mikropları doğrudan vücuduna aktarabileceği anlamına geliyor.Zira burun, ağız ve gözle birlikte mikropların vücuda girebileceği üç ana yoldan biri. Ancak patojenlerin girişini engellemek için burun kılları ve mukoza salgısı gibi savunma sistemlerine sahip.Independent Türkçe'nin aktardığına göre Pottinger, burnun nemli astarının, "yabancı istilacılara karşı mukus salgılayabilen mikroskobik küçük bezler barındırdığını” ifade ediyor. Bu istiacılar arasında polen, kir ve toz gibi büyük parçacıklarla birlikte bakteri ve virüsler gibi mikroskobik maddeler de dahil.Ancak bu mukus tabakası kuruduktan sonra yakaladığı parçacıklarla birlikte, sümük diye bilinen maddeye dönüşüyor. Ve burnunu karıştıran kişiler işte bu maddeyle temas ediyor.Ayrıca burun içindeki derinin çok hassas olması, yine ciddi bir sağlık riski yaratıyor. Daha önce ABD’deki Jackson Eyalet Üniversitesi'nde biyoloji profesörlüğü yapan moleküler virolog Cedric Buckley, burun karıştırmanın, burnun içindeki hassas epitel dokuda küçük kesikler oluşturabileceğini belirtiyor:"Bu bariyer aşıldığında viral parçacık enfeksiyonu için bir kanal haline gelen kılcal bir yatağa girersiniz."İşte bu ihlal, eldeki mikropların kan dolaşımına taşınma riskini artırıyor. ALIŞKANLIĞI KIRMAKBurun karıştırma, pandemi sırasında her zamankinden daha fazla kaçınılması gereken bir eylem. Ancak alışkanlıklardan, özellikle de düşünmeden yapılan alışkanlıklardan vazgeçmek zor olabilir.Psikoloji uzmanları burun karıştırmayı; tırnak yeme, dudak çiğneme ve saç yolma davranışları gibi "vücut odaklı tekrarlayan bir davranış" diye niteliyor. Kaliforniya Stanford Üniversitesi'nde klinik psikiyatri profesörü Dr. Elias Aboujaoude, bu alışkanlıkların, bireylerin kişisel veya profesyonel yaşamına zarar vermesi durumunda klinik bir duruma dönüşebileceğini söylüyor.Bu alışkanlıkları bırakmak isteyen bireyler, bir bilişsel davranışçı terapi biçimi olan “alışkanlığı tersine çevirme terapisi” alabiliyor. Bu terapi, psikiyatristlerin beden odaklı tekrarlayan davranışlara sahip kişilere yardımcı olmak için başvurduğu bir yöntem.Aboujaoude’ye göre bu tedavi, bireylerin davranışlarına ve bunların sonuçlarına yönelik farkındalığını artırıyor ve alışkanlığa dönüşen davranışın yerine örneğin stres topu sıkmak gibi zararsız bir davranış koyuyor. Bu noktada yüz maskeleri de özellikle yararlı olabilir. Zira koronavirüslerin hava yoluyla bulaşmasını önleyebilen maskeler, bilinçsizce yapılan parmak-burun hareketlerini de engelleyerek bu alışkanlığın terk edilmesine yardımcı olabilir.Pottinger, konuyla ilgili düşüncelerini şöyle ifade ediyor:"Eğer burun karıştırma alışkanlığını bırakmaya hevesliyseniz bu insanlık tarihindeki en büyük fırsat. Zira herkesin yüzünü kapatması gereken bir dönemdeyiz." cumhuriyet.com.tr

Kılıçdaroğlu’ndan Fikri Sağlar’a sert tepki

Kılıçdaroğlu’ndan Fikri Sağlar’a sert tepki figure > CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan, CHP'li eski bakan ve milletvekili Fikri Sağlar’ın türbanla ilgili sözlerine tepki geldi. Kılıçdaroğlu, "Başörtüsü takar takmaz başka bir şey yapar yapmaz o ayrı bir şey o onun özel yaşam tarzıdır. Ona benim saygı duymam lazım" dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Fikri Sağlar açıklaması geldi.CHP’li eski bakan ve milletvekili Sağlar, katıldığı programda “Türban irticai faaliyetlerin şeriat isteyenlerin üniformasıdır, başörtüsü yüzyıllar boyunca Anadolu’da bir geleneksel giysidir arada fark var. Kendimden söylemek istiyorum ben yargılandığım zaman türbanlı bir hakimin karşısına gittiğimde benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getirebileceği konusunda kuşkum var” ifadelerini kullanmıştı.İBB Atık Yakma Tesisi'nde gazetecilerin sorularını yanıtlayan  Kılıçdaroğlu, “Ya çağın neresindeyiz biz ya? Kişi başörtüsü takar takmaz o onun tercihidir. Benim görevim onun tercihine saygı duymaktır. Böyle bir ayrımcılığı asla kabul etmiyorum ve doğru bulmuyorum” dedi.Söz konusu yorumu paylaşıp paylaşmadığı sorulan Kemal Kılıçdaroğlu, Sözcü'de yer alan habere göre şöyle konuştu:"Nasıl paylaşırım arkadaşlar? Ya çağın neresindeyiz biz ya? Kişi başörtüsü takar takmaz o onun tercihidir. Benim görevim onun tercihine saygı duymaktır.Efendim hakim böyle olursa ya da şöyle olursa… Hakim hukukun üstünlüğüne ve vicdani kanaatine göre karar verirse gerçek anlamda hakimdir ve benim başımın üzerinde yeri vardır.Başörtüsü takar takmaz başka bir şey yapar yapmaz o ayrı bir şey o onun özel yaşam tarzıdır. Ona benim saygı duymam lazım.Ama ben saygı duyarken ondan ne bekleyeceğim gerçek anlamda adalet dağıtmasını bekleyeceğim. Adalet dağıttığı süre içinde hiçbir sorunum yok.Kaldı ki bizim parti meclisinde de var. Üstelik hukuk mezunu arkadaşlarımız da var parti meclisinde görev yapıyor. Evet dolayısıyla böyle bir ayrımcılığı asla kabul etmiyorum ve doğru bulmuyorum." cumhuriyet.com.tr

İran’la ABD arasındaki gerilim artıyor:“Savaşbahanesi arıyorlar”

İran’la ABD arasındaki gerilim artıyor: “Savaş bahanesi arıyorlar” figure > İran Dışişleri Bakanı Zarif, Irak'tan alınan istihbarata göre "ABD'nin savaş bahanesi üretmek için komplo kurduğunu" buna karşılık Tahran'ın savaş istemediğini ancak herhangi bir saldırıya da doğrudan karşılık vereceğini belirtti. Muhammed Cevad Zarif, Twitter hesabından paylaştığı mesajında, "muhtemel İran saldırısına karşı" ağır bombardıman uçaklarını bölgeye gönderen Washington yönetimini "savaş bahanesi için komplo kurmakla" suçladı."Irak'tan gelen istihbarat, savaş bahanesi üretmek için komplo kurulduğunu gösteriyor" ifadelerini kullanan Zarif, İran'ın savaş istemediğini ancak ülkenin güvenliğine ve hayati çıkarlarına yönelik tehditlere de açık bir şekilde ve doğrudan karşılık vereceğini kaydetti.TRUMP VE SUÇ ORTAKLARI...Zarif, "Donald Trump ve suç ortakları, ABD'deki Covid-19 salgınıyla mücadele etmek yerine Orta Doğu'ya ağır bombardıman uçakları ve donanma filoları göndererek milyarlarca doları israf ediyor" değerlendirmesinde bulundu.ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yönelik suikastın birinci yılı yaklaşırken "muhtemel bir İran tehdidine karşı" 2 "B-52H" tipi nükleer kapasiteli bombardıman uçağını Orta Doğu'ya gönderdiğini duyurmuştu. AA

Pınar Gültekin'in babası: Arayan Süleyman Girgin'di

Pınar Gültekin'in babası: Arayan Süleyman Girgin'di figure > Cemal Metin Avcı tarafından katledilen Pınar Gültekin'in babası kendisini arayan kişinin Süleyman Girgin olduğunu açıkladı. Muğla'da Cemal Metin Avcı isimli erkek tarafından katledilen üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin, CHP'li bir ismin kendisini arayarak "Davadan vazgeçin" dediğini iddia etmişti.İlk açıklamasında isim hakkında bilgi vermeyen baba Gültekin, bugün yaptığı açıklamada CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin'in adını verdi.Bir basın toplantısı düzenleyen baba, "CHP'li Girgin bana 'davadan vazgeç' dedi" ifadelerini kullandı.  Gültekin, "Taziye dileklerinde bulundu. Taziye dileklerinden sonra, 'Vazgeç, kamu davası devam ediyor' dedi" diye konuştu. Sıddık Gültekin telefon konuşmasının 1.5-2 dakika sürdüğünü belirtti.Kendisine para da teklif edildiğini iddia eden baba Gültekin, "Benim kızım satılık değil" dedi.Baba, "Benim kızıma Muğla’dan iftiralar atıldığı için ben bu davadan vazgeçmeyeceğim. Ben yaşayan bir ölüyüm" ifadelerini de kullandı. cumhuriyet.com.tr

Yasa dışıyayın yapan 302 internet sitesi erişime kapatıldı

Yasa dışı yayın yapan 302 internet sitesi erişime kapatıldı figure > Aydın İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince yürütülen çalışma kapsamında yasa dışı yayın yaptığı tespit edilen 302 internet sitesi erişime kapatıldı. Aydın İl Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, internet yoluyla işlenen suçların tespiti, takibi ve engellenmesine yönelik çalışma yürütüldü.Bu kapsamda yasa dışı bahis oynatılan 204, oltalama metoduyla dolandırıcılık yapılan 16, kimlik hırsızlığına yönelik zararlı yazılım ve uygulama içeren 13, fuhuş ve müstehcenlik içeren 69 internet sitesi tespit edildi.Toplam 302 internet sitesi, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunca alınan idari tedbir kararı gereği erişime kapatıldı. AA

Bazıharp silahlarıve aksamlarının ithaline ilişkin esaslar düzenlendi

Bazı harp silahları ve aksamlarının ithaline ilişkin esaslar düzenlendi figure > Ticaret Bakanlığı, harp silahları ile bunların aksam ve parçalarının ithaline ilişkin esasları belirledi. Bakanlığın Harp Silahları ile Bunların Aksam ve Parçalarının İthaline İlişkin Tebliği, Resmi Gazete'nin bugünkü 3'üncü mükerrer sayısında yayımlanarak 1 Ocak'tan geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi. Buna göre, ilgili tebliğde yer alan gümrük tarife pozisyonlarında (GTP) tanımları belirtilen harp silahları ve aksamları, Milli Savunma Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından veya bunlar adına ithal etmek üzere yetki verilen kamu kurum ve kuruluşlarınca ithal edilebilecek.Söz konusu silah ve aksamları, Milli Savunma Bakanlığından izin alan firmalar da ithal edebilecek. AA

Denizli'de bir fabrikada devrilen forkliftin altında kalan 2çocuk babasıişçi yaşamınıyitirdi

Denizli'de bir fabrikada devrilen forkliftin altında kalan 2 çocuk babası işçi yaşamını yitirdi figure > Denizli'nin Pamukkale ilçesinde bir tekstil fabrikasında devrilen forkliftin altında kalan işçi hayatını kaybetti. Pınarkent Mahallesi'ndeki tekstil fabrikasında işçi Nevzat Uçar'ın (50) kullandığı forklift, çalışma yapıldığı sırada kontrolden çıkarak devrildi.Forkliftin altında kalan Uçar, olay yerinde yaşamını yitirdi.Evli ve 2 çocuk babası Uçar'ın cenazesi, otopsi için Pamukkale Üniversitesi Hastanesi morguna gönderildi. AA

Tahkim Kurulu Fatih Terim'in cezasında indirim uyguladı

Tahkim Kurulu Fatih Terim'in cezasında indirim uyguladı figure > Tahkim kurulu Fatih Karagümrük maçında gördüğü kırmızı kartın ardından 5 maç ceza alan Fatih Terim'in cezasında 1 maçlık indirim uyguladı. Karagümrük maçından sonra oynanan Göztepe ve Trabzonspor maçlarında takımının başında yer alamayan Fatih Terim Antalyaspor ve Konyaspor maçlarında da kulübede bulunmayacak. cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter