News - Haberler
Meteoroloji'den 3 bölgede sağanak uyarısı
Meteoroloji'den 3 bölgede sağanak uyarısı figure > Meteoroloji'den yapılan son değerlendirmelere göre, Akdeniz, Ege ve Trakya'nın kıyı kesimleri sağanak yağışlı, kuzey Ege ve Marmara'da lodos etkili olacak. Diğer bölgeler ise az bulutlu ve açık bir gün geçirecek. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son değerlendirmelere göre, ülkenin batı kesimlerinin parçalı yer yer çok bulutlu, Kıyı Ege ile Edirne, Çanakkale, Balıkesir'in batısı, Antalya, Isparta'nın güneyi ve Burdur'un doğusunun aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Sabah ve gece saatlerinde iç ve doğu kesimlerde yer yer buzlanma ve don ile birlikte sis ve pus olayı bekleniyor.Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik beklenmiyor, ülkenin genelinde mevsim normallerinin üzerinde seyretmeye devam edeceği tahmin ediliyor. Rüzgarın genellikle güney ve güneybatı, Güneydoğu Anadolu'da kuzeyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Marmara'nın batısı ile Kuzey Ege kıyılarında kuvvetlice (30-50 km/saat) eseceği tahmin ediliyor. cumhuriyet.com.trKoca'dan 'aşıda aracıfirma' iddialarına yanıt
Koca'dan 'aşıda aracı firma' iddialarına yanıt figure > Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çin'den gelecek olan koronavirüs aşılarında ‘aracı firma’ iddialarına yanıt verdi. Bakan Koca, “Aşı tedarik sürecinde tek muhatabımız üretici firmadır. Milletimiz irfan sahibidir. Hakikati görür ve ona sahip çıkar” dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüs (Covid-19) aşılarının ‘aracı firma’ vasıtasıyla alındığı iddialarının doğruyu yansıtmadığını bildirdi.Bakan Koca, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda, basında yer alan haberler üzerine konuyla ilgili bilgilendirme yapma ihtiyacı doğduğunu dile getirdi.Aşı konusunda görüşmelerin doğrudan üretici firmalarla yürütüldüğünü daha önce de söylediğini aktaran Koca, ‘aracı firma’ iddiasının bir fotoğrafta yazan ilaç firmasının adı kullanılarak sürdürüldüğünü belirtti.Söz konusu iddiaları ‘iftira’ olarak niteleyen Koca, “Biontech ve Oxford aşısı dahil olmak üzere tüm aşı üreticileri ile devlet olarak bizzat aracısız görüştük. Devletimiz adına Devlet Malzeme Ofisimiz, Sinovac firması ile görüşmüş ve Türkiye'deki temsilcileri olan Keymen İlaç A.Ş. ile de lojistik süreci takip etmiştir. Sinovac firmasının Türkiye'deki tek yetkili distribütörü Keymen İlaç A.Ş. firmasıdır. Üstelik 7 yıldır bu durum böyledir” ifadelerine yer verdi.‘DİSTRİBÜTÖRÜN YETKİ VE SORUMLULUĞU TEMSİL VE LOJİSTİK İLE SINIRLIDIR’Bakan Koca, açıklamasında, Covid-19 aşısının alındığı Sinovac firmasının Türkiye'deki distribütörünün yetki ve sorumluluğuna da değindi.Koca, konuya ilişkin, “Yukarıdaki bilgilerin de açık şekilde anlaşılacağı üzere tüm görüşmeler doğrudan üretici şirketlerle yapılmaktadır. Anlaşmanın idari ve mali tüm koşulları distribütörden bağımsız olarak ana üretici ile yapılan görüşmelerde belirlenmiştir. Distribütörün yetki ve sorumluluğu Sinovac'ı temsil ve lojistik ile sınırlıdır. Bu anlaştığımız ve görüşmelerin devam ettiği tüm aşılar için böyledir” değerlendirmesini paylaştı.‘MİLLETİMİZ HAKİKATİ GÖRÜR’Koca, söz konusu açıklamadan sonra kimseden özür dilemesini ya da mahcup olmasını beklemediğini belirterek, “Salgına karşı ancak birlikte mücadele edersek başarılı olabiliriz. Somut olmayan zanlarla salgın yönetimini ve aşılama programını gölgeleyecek beyanlarda bulunulmamasını rica ederim. Milletimiz irfan sahibidir. Hakikati görür ve ona sahip çıkar” ifadelerini kullandı.ÜRETİCİ FİRMANIN MEKTUBUNDANBakan Koca'nın açıklamasında, Sinovac firmasının mektubu da yer aldı.Buna göre söz konusu mektup içeriğinde, “Keymen Türkiye ve Azerbaycan'daki tek yetkili distribütörümüzdür. Kovid-19 aşısına yönelik tüm görüşmeleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Azerbaycan Cumhuriyeti Sağlık Bakanlıkları ile Sinovac doğrudan müzakere ederek yürütmektedir. Keymen Sinovac'ı, Devlet Malzeme Ofisi de Türkiye'yi temsil etmektedir” ifadelerinin kullanıldığı aktarıldı. cumhuriyet.com.trAile hekimleri:‘Aile sağlığımerkezleri bu aşıyükünükaldıramaz’
Aile hekimleri: ‘Aile sağlığı merkezleri bu aşı yükünü kaldıramaz’ figure > Aile Hekimleri Federasyonu’nun (AHEF) Covid-19 aşısı ile ilgili 1599 aile hekimiyle yaptığı araştırmaya göre, aile hekimlerinin yüzde 87’si, Aile Sağlığı Merkezleri’nin (ASM) mevcut iş yükü ile böyle büyük bir aşı yükünü üstlenmesinin mümkün olmadığını söyledi. Aile hekimlerinin yüzde 79.4’ü ise Covid-19 inaktif aşısının aşı merkezlerinde yapılmasının uygun olacağına dikkat çekti. AHEF’ten yapılan açıklamada, aile hekimlerinin yıl boyunca okul aşıları, grip aşıları ve zatürree aşıları da dahil olmak üzere 12 farklı aşıyı yapmakla yükümlü kılındığı, son olarak da Covid-19 aşılarının da ASM’lerde yapılacağı söylentisinin olduğu anımsatıldı. AHEF’nin yaptığı anket sonuçlarından öne çıkan diğer başlıklar ise şöyle:- İnaktif Covid-19 aşısının Çin’de üretilmesi nedeniyle halk arasında güvensizlik oluşturduğunu düşünenler anketin yüzde 82.5’ini oluşturuyor. - Hekimlerle hastalar arasındaki görüşmelerde Covid-19 aşıları hakkında yeterli bilgiye sahip hastaların oranının yüzde 25.4, yeterli bilgiye sahip olmadığını belirtenlerin oranının ise yüzde 49.8 olduğu sonucu çıktı. - Aşıyı kendisine ve sevdiklerine yaptırmayı düşünenlerin oranı yüzde 49.8 iken yaptırmak istemeyenlerin oranı ise yüzde 11.9 olarak ankete yansıdı. AHEF Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Güntürkün, özetle şunları söyledi: “Esnek çalışma koşullarından faydalanamayan aile hekimlerine, tüm bu iş yükü üzerine, bir de Covid-19 aşısı ve bunun takibi görevlerinin verilmesi beraberinde korkunç bir yük, yorgunluk ve tükenmişlik sendromu da getirecektir. Aile Hekimlerini ve ASM’lere gelen hastaları büyük bir risk altına sokmak olacaktır.”BUGÜN İSTANBUL’DA YARIN ANKARA’DATürkiye’nin Çin’in Sinovac firmasından aldığı koronavirüs aşıları bu sabah Türk Hava Yolları’na ait kargo uçağıyla İstanbul’a geliyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koc dün yaptığı paylaşımda “İnaktif aşılarımızın ilk bölümünü getiren uçak Türkiye saati ile 19.50’de Pekin havalimanından havalandı” dedi. 3 milyon doz aşı bugün saat 06.10’da İstanbul’da olacak. Aşıların 17 konteynırda aşılar, İstanbul Havalimanı’na geleceği, bir sonraki gün Ankara’ya gönderileceği belirtildi. cumhuriyet.com.trDEVA Partisi’nin ilk büyük kongresi yapıldı. Babacan, yeniden genel başkan seçildi
DEVA Partisi’nin ilk büyük kongresi yapıldı. Babacan, yeniden genel başkan seçildi figure > DEVA Partisi’nin erken seçim olasılığına karşı öne çektiği 1. Olağan Kongresi’nde Babacan yeniden genel başkan seçildi. Babacan, “Geçmişte ezilenler, ezmeye başladı” dedi. DEVA Partisi’nin 1. Olağan Kongresi, siyasi partilerden gelen mesajların okunmasıyla başladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener HDP Eş Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, Hür Dava Partisi Genel Başkanı İshak Sağlam, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Hak ve Özgürlükler Partisi Genel Başkanı Refik Karakoç ve Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş kongreye mesaj gönderdi. Mesajların ardından kürsüye gelen Babacan, özetle şunları söyledi:EZİLENLER EZMEYE BAŞLADIAsker vesayeti vardı. Mafyaların çetelerin sokaklarda cirit attığı günlerdi. Benim kız kardeşim 28 Şubat’ın ağır ikliminde ODTÜ’de okuyordu. Başındaki örtü yüzünden 3 defa uzaklaştırma cezası aldı. Üstelik düzenledikleri tutanağa “ders araç ve gereçlere zarar vermek” yazıldı. Türkiye böylesine karanlık bir dönemden geçiyordu. Benim siyasete girmem bu duruma bir isyandı. Türkiyeyi bu durumdan ve 2001 krizinden çıkartmak için mücadele ettim. Bu ülkede başörtüsü sorununu yok ettik. Bir daha kimse bu yasağa cürret edemez. Geçmişte ezilenler, başkalarını ezmeye başladı. Ezilmenin ne demek olduğunu ezilen bilir. Ezilmenin ne olduğunu bilen başkasını ezmez.ASGARİ ÜCRET TEPKİSİİnsanlar aç. Açıklanan asgari ücreti görüyor musunuz? Biz çarşı pazar enflasyonunu gerçek enflasyonu alın ve biraz refah payı ekleyin dedik. Bunların çarşı pazardan haberi yok. Şu an beka dedikleri bir kişinin bekası oldu.FAİZ ELEŞTİRİSİBunlar faiz lobisi deyip durmuyor muydu? Ne oldu? Acaba faiz lobisine boyun mu eğdiniz? Ondan mı son 3 ayda faizi 2 katından fazlaya çıkarttınız. Bu ülkenin bürokratlarını meydanlarda yuhalattınız. Onlardan bir helallik istemeyecek misiniz?KAYYIM ELEŞTİRİSİDerneklere kayyum atayan kanun çıkarttılar. Utanmasalar bir kanun daha çıkartıp siyasi partilere de kayyım atayalım şu muhalefeti bitirelim diyecekler. Kayyımlar ülkesi olduk.KİMİN YANINDAYIZHer şehirde güvenilir kadrolar oluşturduk. Tam 41 ile gittim. Arayıp bulmak isteyenlere nerede olduğumuzu söyleyelim. Biz borcumuzu ödeyemiyoruz diyen esnafın, yoksulluğa terk edilen çiftçimizin yanındayız. Her gün ölüm korkusu yaşayan kadınlarımızın yanındayız.Zulme uğrayan KHK’lilerin yanındayız. Kimlerle beraber olduğumuzu merak edenleri vatandaşlarımızın yanına davet ediyoruz. cumhuriyet.com.trDükkân sahibi imam: Kirasınıödemiyordu Kiracı: Pandemi dönemi borcum var
Dükkân sahibi imam: Kirasını ödemiyordu Kiracı: Pandemi dönemi borcum var figure > Antalya Serik’te pandemi nedeniyle işleri kötüye giden esnaf Ramazan Çınar’ın mal sahibi Belek Mahallesi imamı Süleyman Yıldırım tarafından kirasını ödeyemediği için icra memurları eşliğinde dışarı atıldığı öne sürüldü Antalya Serik’te pandemi nedeniyle işleri kötüye giden, çanta satışı yapan esnaf Ramazan Çınar’ın mallarının işyerinin kirasını ödeyemediği için icra memurları eşliğinde dışarı atıldığı öne sürüldü. Çınar, “Belek Mahallesi imamı benim dükkân sahibimdi. Pandemi döneminde kiramı ödemekte zorlandım. “Sezon başına kadar idare et” dememe rağmen icra memurları ve polis eşliğinde mallarımı dışarı attı. İmam böyle yaparsa bu zor günlerde cemaat ne yapsın” dedi. İmam Süleyman Yıldırım ise, “Son bir buçuk yıldır kiramı ödemiyordu. Avukat aracılığıyla tahliye kararını aldırdık. İtiraz etmedi. Kendi isteği ile mallarını dışarı çıkardı” dedi. Serik ilçesi Belek Mahallesi’nde bulunan ve 7 yıldır çanta satışı yapan Çınar, 25 yıldır Belek’te turizme hizmet verdiğini belirtti. Çınar, “Yetkililerden yardım istiyorum. Malları koyacak depo param bile yok. Geçmişe yönelik hiç borcum yoktur. Sadece pandemi sürecine ait kira borcum var ve 6 yıldır kiramı düzenli ödedim. Pandemi öncesine ait 1 lira bile borcum yoktur” dedi. Mülk sahibi Süleyman Yıldırım ise, “Benim imam olmamdan dolayı insanlar diyanete saldırıyorlar. “Böyle imam mı olur” diye. Biz karşılıklı sözleşme yaptık? Kanuni yollara başvuru yaparak hakkımı aradım bunda illegal olan nedir. Benim kredi borçlarım var. Üniversiteye, liseye giden çocuklarım var. Şu tarihte boşaltacağım diye taahhüdütü var. 2019’un ekim ayında sözleşme yaptık, pandemi 2020’nin Mart ayında başladı. Peki bu süreçte bana niye kira ödememiş. Pandemi yoktu o zaman. Herkes Belek’te dövizle kiraya verirken ben TL üzerinden verdim” dedi. Yıldırım’ın avukatı Fatma Mecek ise “16 Kasım 2020 tarihinde tahliye takibi kesinleşmiştir. Tahliye emrine itiraz dahi etmeyen Ramazan Çınar tahliye için icra memurları ile söz konusu dükkana gidildiğinde kendi isteği ile taşınmaya hazır bir şekilde dükkânı boşaltmış, tarafımızdan hiçbir baskı ve zorlama dahi yapılmamıştır” ifadelerini kullandı. Zehra ÖzdilekDarp raporu almak için firar eden asker baskılar sonrasında yeniden firar etti
Darp raporu almak için firar eden asker baskılar sonrasında yeniden firar etti figure > Tekirdağ Çerkezköy 3. Zırhlı Tugay Komutanlığı’nda askerlik hizmetini yaparkan firar eden er Hasan Düdük (23), komutanı tarafından darp edildiği iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Tekme, tokat ve yumrukla darp edildiğini savunan Düdük, itiraz edince de elinde sigara söndürüldüğünü iddia etti. Tekirdağ Çerkezköy’de bulunan 3. Zırhlı Tugay Komutanlığı’nda vatani görevini yapan Hasan Düdük, iddiaya göre 10 Kasım’da temizlik faaliyetine katılmadığı gerekçesiyle Uzman Çavuş R.K. tarafından darp edildi. Engellemelere rağmen hastaneye giderek darp raporu aldığını söyleyen Düdük, “Bölük komutanı beni darp eden komutanı haklı görüp onu koruyup kolladı. Bana ‘şikâyetçi olursan askerliğini uzatırım, burayı sana zindan ederim’ dedi ve beni tehdit etti. Ben de korktuğum için şikâyetçi olamadım” diyerek yaşadıklarını anlattı. Her gün intihar ve firar vakaları yaşanan tugayda 2 arkadaşının gözleri önünde intihar ettiğini savunan Düdük, ailevi ve yaşadığı şiddet sorunları nedeniyle askerden firar etti. Düdük, firar ettiğinde darp raporunu Çerkezköy’de bir tanıdığına saklaması için verdikten sonra birliğine tekrar teslim oldu. Teslim olduktan sonra Kovid-19 salgını nedeniyle tedbir amaçlı karantinaya alınan Düdük, karantina binasındayken kendisini darp eden komutanın arkadaşlarına “Gidin Hasan’a çok selam söyleyin o çıktıktan sonra bakın ona neler neler yapacağım” diyerek tehditler yolladığını iddia etti. Hergün küfür, hakaret, tehdit ve baskılara dayanamadığını söyleyen Düdük, tekrar 25 Kasım tarihinde tekrar firar etti. Şu an firari bir asker olduğunu belirten Düdük, “Ben vatanıma olan bağlılığım ve sadakatimden dolayı askere gittim ama orda gördüğüm şiddet ve kötü muamelelere dayanamadım kaçtım. Eğer ben kaçacak olsaydım en başından beri askerlikten kaçar veya çürük raporu alır gitmezdim. 8 yıl önce 4. kattan düştüm sağ kalça kemiğim kırıldı. Şu an sağ kalçamda 3 tane platin var. Askere gitmeden önce beni muayene eden doktor çürük raporu teklifi sundu ama ben askerlik yapmak istediğim için kabul etmedim. Askerdeyken Çerkezköy Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu’ndan spor, egzersiz ve uzun süre ayakta duramaz raporu aldım ama raporum olduğu halde komutanlarım bana 10 saat kule nöbeti yazıyordu” ifadelerini kullandı. Düdük, avukatı aracılığıyla söz konusu kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu. Kayhan Ayhan‘Hızlıkilo verenler, verdikleri kiloyu geri alabilir’
‘Hızlı kilo verenler, verdikleri kiloyu geri alabilir’ figure > Hızlı kilo kaybetmek, ilerleyen süreçte geri dönüşü olmayan tansiyon düşüklüğü, kusma, âdet düzensizliği, böbrektaşı oluşumu, gut hastalığı, karaciğer yağlanması, kolesterol yüksekliği, kalpte ritim bozukluğu, hatta ölüm gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Diyetisyen Turgay Köse, hızlı kilo kaybetmenin ilerleyen süreçte geri dönüşü olmayan saç dökülmesi, baş ağrısı, baş dönmesi, konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik, uyuşukluk, tansiyon düşüklüğü, kusma, âdet düzensizliği, böbrektaşı oluşumu, gut hastalığı, karaciğer yağlanması, kolesterol yüksekliği, kalpte ritim bozukluğu, hatta ölüm gibi ciddi sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulundu. Köse, “Her başarısız diyet denemesi vücudun zayıflamaya karşı direnç kazanmasına sebep olmakta ve bir sonraki diyet girişiminde başarı oranını azaltmaktadır. Sık diyet yapanlar bir yandan daha kolay kilo alırken diğer yandan daha zor kilo kaybederler” dedi.DİRENÇ KAZANIRGeçen günlerde kendisine ait sosyal medya hesabından hızlı kilo verdirme yöntemlerini sert bir dille eleştiren Köse, bunun sağlığa zararlarını gazetemize anlattı. Her başarısız diyet denemesinin vücudun zayıflamaya karşı direnç kazanmasına sebep olduğunu vurgulayan Köse, “Bir sonraki diyet girişiminde başarı oranını azaltmaktadır. Sık diyet yapanlar bir yandan daha kolay kilo alırken diğer yandan daha zor kilo kaybederler. Böylesi bir durum, hem zaman hem para hem de umut kaybına yol açmaktadır. Yanlış bir tedavi uygulanması veya uygulanan tedavinin yaşam tarzı haline getirilmemesi nedeniyle 5 sene sonunda kaybedilen ağırlığın ortalama olarak yüzde 75-121’i geri alınmaktadır” diye konuştu.SU KAYBI OLURKişinin hızlı kaybettiği kilolarını bazen fazlasıyla geri alabildiğini anlatan Köse, şöyle devam etti: “2.5 ayda 22 kg. verilemez mi? Elbette verilebilir... Peki, bu 22 kg. ağırlık nereden gider? Yağdan mı, su ve kaslardan mı? Hedefi yalnızca ağırlık kaybetmek şeklinde belirlememek gerekir. Çünkü zayıflama denilince kastedilen ağırlık kaybı değil, yağ kaybıdır! Şok diyetlerle vaat edilen veya kaybedilen vücut ağırlığının büyük çoğunluğu sudur. O nedenle bir süre sonra ağırlık kaybı durur, hatta vücut kaybettiği suyu yerine koymaya başlayınca ağırlıkta geri kazanım söz konusu olmaktadır.”HER ŞEYE İNANMAYIN“Zayıflamak isteyen biri, kitle iletişim araçlarındaki şok diyetlere bulaşmadan, protein ağırlıklı beslenmeden, vegan-vejetaryenler gibi hayvansal ürünlerden uzaklaşmadan, mucize diyetlere inanmadan, detoks yapmadan da sağlıklı bir şekilde beslenerek sonuca ulaşabilir” diyen Köse, özetle şunları kaydetti: “Önemli olan, her besin grubunu ölçülü tüketmektir. Diyet, light, kalorisiz, az yağlı, şekersiz gibi ibarelerden sıkılan ve her seferinde verdikleri kiloları fazlasıyla geri alan insanlar, zaman içerisinde beslenmelerini umursamaz hale geldi. Halbuki diyet yemek denilince aklınıza sadece salata, yoğurt ya da lezzetten uzak, tatsız, tuzsuz yiyecekler gelmemeli. Yaşam tarzına uymayan hiçbir yönteme başvurmamak gerekir. Uzun süre aç kalındığı takdirde açlıkla baş etmeyi öğrenen ve düşük enerjiyle yetinen vücut, biraz olsun fazla yemek yenildiğinde ‘yarın yine aç kalırsam enerjiye çeviririm’ düşüncesiyle alınan fazla enerjiyi yağa dönüştürmektedir. Aynı zamanda kaybedilen ağırlığın tekrar ve hızlı bir şekilde geri kazanımına neden olur. Besin öğesi eksikliğinin de zayıflamayı zorlaştırdığı hesaba alınırsa ‘aç kalmak zayıflatmaz, aksine şişmanlatır’ demek hiç de yanlış olmaz.”OMURGADA KIŞ TEHDİDİNE KARŞI 8 ÖNEMLİ UYARI!Beyin ve sinir cerrahisi uzmanı öğretim üyesi Dr. Murat Hamit Aytar, soğuk havalarda bel ve boyun sağlığımızı korumak için almamız gereken önlemleri şöyle sıraladı:- Vücut ısınızı ideal seviyede tutabilecek şekilde giyinmeye dikkat edin. Özellikle bel ile boyun bölgeniz soğuğa doğrudan maruz kalmayacak şekilde giyinin. Fazla kalın da giyinmeyin, çünkü terlemek ve ardından soğuk havaya maruz kalmak, omurga sağlığını olumsuz etkileyen en önemli sorunlardan biri. - İnce giyinerek soğuk havanın doğrudan etkisine maruz kalmak da omurgayı tehdit ediyor. Hava şartlarına uyumsuz şekilde ince giyinmekten kaçının. - Banyo yaptıktan sonra saçlarınızı iyice kurutmadan dışarı çıkmayın. - Rüzgârlı havalarda cereyanda kalmamaya dikkat edin. - Omurga sağlığınız için masa başında otururken bel boşluğunu destekleyen bir yastık kullanmaya ve dik pozisyonda olmaya özen gösterin. - Kullandığınız bilgisayarın ekran seviyesini, klavyenin bulunduğu yeri ve masa yüksekliğini vücut ölçülerinize uygun hale getirin. - Ofiste ya da evde klimanın doğrudan omurganıza gelmesini önleyin. - Soğuğun olumsuz etkilerine karşı mücadele etmenin bir başka önemli yolu da omurgayı sıcak tutmak için spor yapmak. Vücudunuzu çok yormayan yürüyüş, yüzme, uzman eşliğinde pilates ile fitness programlarını düzenli olarak yapın. Sibel BahçetepeHamidiye Göleti’ne kanal yapımıiçin ihale açıldı
Hamidiye Göleti’ne kanal yapımı için ihale açıldı figure > Gazetemizin duyurduğu 6 milyon 720 bin lira harcanarak yapılan fakat kanalları olmadığı için 2018 yılından beri atıl durumda olan Gaziantep Nurdağı ilçesine bağlı Hamidiye Göleti’ne kanal yapımı için ihale açıldı. Gölete kanal yapılmadığı için toprağını sulayamayan bir yurttaş, “İki yıldır bu gölete kanalların yapılmasını bekliyoruz. Umarım bu defa eksiksiz yapılır ve rahatça arazilerimizi sularız” dedi. Gaziantep Nurdağı ilçesine bağlı Hamidiye köyüne bölgedeki tarım arazilerinin sulama ihtiyacını karşılamak için Hamidiye Göleti oluşturulmuştu. Ancak suyun tarım arazileriyle buluşmasını sağlayacak kanallar ödenek yetersizliği gerekçesiyle yapılmadığı için yaklaşık 3 bin dönümlük arazi sulanamıyordu. 2018 yılında yapımı tamamlanan gölet atıl durumdaydı. Bir yılda tamamlanması öngörülen kanalların ihalesi Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından açık ihale usulüne göre 21 Ocak 2021’de yapılacak. Zehra Özdilek200 büyükbaşkapasiteli otelde tüm bakımlar yapılıyor
200 büyükbaş kapasiteli otelde tüm bakımlar yapılıyor figure > Yaklaşık bir yıl önce Ordu’nun Mesudiye ilçesinde açılan “Hayvan Bakım Oteli ve İnek Kiralama Merkezi” besicilerin yüzünü güldürüyor. Besicilerin kış aylarında büyükbaşlarını bıraktığı bu otelde beslenen ve sigortalanan hayvanlar, yurttaşlar tarafından istendiği zaman geri alınabilirken hayvan almak isteyen kişiler de buradan büyükbaş kiralayabiliyor. Otelde bakımları yapılan hayvanların sütünden elde edilen gilik peyniri, tulum peyniri, çökelek ve tereyağı gibi ürünler de Altınordu ilçesinde teleferik alt istasyonunda bulunan yöresel ürünler satış birimlerinde vatandaşlarla buluşturuluyor. Hayvancılığı kolay ve pratik hale getirmek için kurulan tesisin Ordu genelinde yaygınlaştırılacağına dikkat çeken Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, “Burada hayvanlarımıza bakıyoruz, besliyoruz, bahar aylarında ise sahiplerine teslim ediyoruz. Aynı zamanda büyükbaş isteyen vatandaşlarımıza da hayvan kiralayabiliyoruz” dedi. Cemil CiğerimBasın Konseyi‘2020 YılıBasınÖzgürlüğüÖdülü’Cumhuriyet’in
Basın Konseyi ‘2020 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü’ Cumhuriyet’in figure > Basın Konseyi’nin 2020 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü gazetemiz ve cezaevindeki gazetecilere verildi. Basın Konseyi Yüksek Kurulu ödül törenini koronavirüs pandemi koşulları nedeniyle internet üzerinden yaptı. Ödül alan gazeteciler video konferansla bağlandı. Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, ödülün, sadece gazetecilik yaptıkları için hedef alınan cezaevindeki gazeteciler ile yazar, muhabir ve editörleri davalarla yıldırılmak istenen gazetemize verildiğini anımsatarak, “Tüm baskılara karşın halkın haber alma hakkını yerine getirdikleri için ödül alan meslektaşlarıma teşekkür ederim” dedi. Törende konuşan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya, ödülü bütün Cumhuriyet emekçileri adına gururla teslim aldığını belirterek, “Bu ödül çok anlamlı bir dönemde bize verildi. Basın İlan Kurumu, belgeli haberlerimiz nedeniyle 55 günlük resmi ilan kısıtlaması uyguladı. Kapıda 55 günlük bir ceza daha var. Bu cezalar tabii ki bizi yıldırmayacak. Özel haberlerimizle, yazarlarımızla Türkiye’nin aydınlanması, daha güzel bir ülke olması için çalışmaya devam edeceğiz. Kalemimizi kıracağız ama asla satmayacağız” dedi. Gazetemiz Yayın Koordinatörü Serkan Ozan ödülün Cumhuriyet emekçilerine büyük güç verdiğini söylerken, Yazıişleri Müdürümüz İpek Özbey de “Genç ve korkusuz gazeteciler adına gurur duyuyoruz” diye konuştu. Muhabirimiz Hazal Ocak ise Cumhuriyet muhabirlerinin son dönemde haber yazmaktan çok savunma yazmak zorunda bırakıldığını belirterek Basın Konseyi’ne destekleri için teşekkür etti. cumhuriyet.com.trSanığa soru sorup sözle savunma yapmak isteyen avukat salona alınmadı
Sanığa soru sorup sözle savunma yapmak isteyen avukat salona alınmadı figure > Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir müvekkilinin duruşmasına katılan avukat Hazal Paçacı’nın sanığa soru sorması ve sözlü savunması engellendi. Paçacı’nın usul kurallarını hatırlatması üzerine duruşmaya ara veren mahkeme başkanı, polise talimat vererek avukatı duruşma salonuna almadı. Paçacı sanık avukatı olarak katıldığı duruşmada kendi müvekkiline soru sormasının engellenmesi ve salondan atılması üzerine tutanak tuttu. Tutanakta mahkeme başkanı tarafından savunmasının yazılı istendiğini belirten Paçacı sözlü olarak savunmaya devam ettiği için salondan atıldığını dile getirdi. Duruşmaya ara verildiğini ve ara bitmesinin ardından yine salona alınmadığını ifade eden Paçacı, “Beni salona almayan kolluğa talimatın kimden geldiğini sormam üzerine ‘mahkeme başkanından’ yanıtını verdiler” dedi. Tutanakta olaya tanık olan üç avukatın imzası bulunuyor. Gazetemize konuşan Paçacı karara tepki göstererek “Savunma makamının bu derece, kanunu, hukuku, okullarda öğrendiğimiz her şeyi, bildiklerimizi yok sayarak yok edilişine çok üzgünüm. Varlığımızı yalnızca bir obje olarak; mahkeme salonlarında, fikirden, kanundan, haktan, adaletten uzak durarak sürdürmemizi isteyen bu zihniyete çok üzgünüm” dedi. Paçacı HSK sürecinin İstanbul Barosu tarafından yürütüldüğünü dile getirerek “Üzgünüm ama buna ben şahsım adına, mesleğim adına, değerlerim adına izin vermeyeceğim. Ama tek başıma olmamın bir faydası yok. Belki kendi yürüttüğüm davalarda sesimi çıkarabilirim ta ki mahkeme salonundan polis eşliğiyle atılana kadar. Ama eğer birlik olursak herşey daha farklı olabilir. Belki hepimiz mahkeme salonlarından atılabiliriz ama en azından adaleti o salonda tutabiliriz” dedi.‘KORKMAYALIM’ ÇAĞRISIMeslektaşlarına seslenen ve “Siz de sesinizi çıkarın, korkmayın, en fazla mahkeme salonundan atılırız” diyen Paçacı şöyle devam etti: “Korkmayın en fazla müvekkilimiz bizi ‘hâkimle neden tartıştın sussaydın ya’ deyip azledebilir. En fazlası bunlar. Ama biz bunu yapmazsak eğer; bütün bunların zaten hiçbir anlamı kalmaz. Karşısında susabileceğimiz, sinebileceğimiz bir mahkeme bile olmayabilir. Düzene teslim olmak yerine, değiştirmeye çalışalım. Önemli olan sonuç değil, önemli olan çabamız.” Zehra Özdilek