News - Haberler
Bilkent Senfoni Server Ganiyev'i andı
Bilkent Senfoni Server Ganiyev'i andı figure > Bilkent Üniversitesi Senfoni Orkestrası (BSO), kurucusu ve baş kemancısı Azerbaycan Devlet Sanatçısı ve Halk Sanatçısı Prof. Server Ganiyev’i özel bir konserle andı. Türkiye’nin ilk özel, akademik, uluslararası orkestrası olan Bilkent Üniversitesi Senfoni Orkestrası (BSO), 22 Kasım Pazar günü kurucusu, baş kemancısı, BÜ. Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi öğretim üyesi Azerbaycan Devlet Sanatçısı ve Halk Sanatçısı Prof. Server Ganiyev’i (d. 1935, Bakü – ö. 2010, Ankara) konserle andı.Konserin solist sanatçıları ise, Server Ganiyev’in torunları genç keman yıldızları Hannover’de master yapan Elvin Hoxha Ganiyev ve Ceyla Ganiyeva ile damadı BSO’nun çello grup şefi Hayreddin Hoxha idi.Bilkent Konser Salonu’nda pandemi koşulları nedeniyle yaylı sazlar orkestrası formunda verilen konseri Server Ganiyev ile çok uzun yıllar aynı sahneyi paylaşan ve aynı fakültenin öğretim üyesi olan şef Işın Metin yönetti. Orkestra bu özel konserde çoğu üyesinin öğretmeni olan Ganiyev anısına S. Barber'in “Adagio” ve F. Amirov’un “Yaylı Sazlar Orkestrası için Senfonisi, Nizami” eserlerini seslendirdi.BSO, Elvin Hoxha'ya J.S. Bach’ın “La minör Keman Konçertosu”nda ve üç solistin birlikte çaldıkları A. Vivaldi’nin “İki Keman ve Viyolonsel için Konçerto, Op.3” eserlerinde eşlik etti./Archive/2020/11/24/124524765-photo-2020-11-23-11-48-26.jpg(Soldan sağa) Hayreddin Hoxha, Ceyla Ganiyeva ve Elvin Hoxha Ganiyev.'ONUN İÇİN ÇALMAK BİR MUTLULUK'Elvin Hoxha, “Dedem benim ilk keman hocamdır, daha çocukluğumda insan ve müzisyen olarak temellerimi attı. Onun için çalmak benim için mutluluk verici. Zaten hangi sahnede olursam olayım her zaman aklımdadır. İhsan Doğramacı ile 1993 yılında projelendirdikleri BSO ailemiz için çok özeldir. İlk orkestra konserimi 7 - 8 yaşlarında onlarla Boğaziçi Üniversitesi'nde, Albert Long Hall’de vermiştim. Dedemle birlikte çalmıştık. Ölmeden önce verdiği son konserde de gene BSO eşliğinde birlikte çalmıştık” diyerek bu konserin ailesi için çok anlamlı olduğunu ifade etti. cumhuriyet.com.trAltınordu ilk 11'inde en az 4 gençşartı
Altınordu ilk 11'inde en az 4 genç şartı figure > Türk futbolunda öz kaynak sisteminin öncü kulübü olan Altınordu'da Başkan Seyit Mehmet Özkan, "Yetiştirici Kulüp" olarak anılmanın kriterleri ve ölçülerini belirlemek için Avrupa'nın 32 ligini ve 528 takımını araştırdıklarını dile getirdi. Rol model olarak önce Ajax'ı, sonra Athletic Bilbao'yu aldıklarını belirten Başkan Özkan, "A Takım resmi maçlarında ilk 11'de en az 4, sezon boyunca toplamda 10 öz kaynak sistemi oyuncusuna (evladına) süre vereceksin. A takım resmi maçlarında bu oyuncularının sahada aldığı sürenin, toplam süreye oranı en az yüzde 34 olacak. Altınordu A takımı olarak, bu sezon bu kriterleri kendimize uygulamaya başladık. Yüzde 34 oranını her sezon yüzde 5-10 arasında artırarak yüzde 64 oranına kadar çıkma hedefi koyduk" dedi."İşimiz futbol literatürü deyimiyle altyapıcılık, profesyonel futbolcu yetiştiriciliği" diyen Başkan Seyit Mehmet Özkan şöyle konuştu: "Biz bu işin gerçek adını 14 yıl önce Serpil Hamdi Tüzün hocamızdan devraldık. Öz Kaynak Sistemi. Kurumsal yönetim metodumuzu Ajax’tan aldık. Onlar gibi genç oyuncu yetiştirmeye yönelik sistemli, planlı, programlı çalışıyoruz. Felsefemizi Athletic Bilbao'dan aldık. Onlar gibi sadece bu toprakların çocuklarına forma veriyoruz. Yabancı futbolcu oynatmıyoruz. Güzel ülkemizin 30 milyon genci var, onlara güveniyoruz, onlarla başarmak istiyoruz. Çalışma tarzımız ise Alman modeli. İşini ciddiyetle yapacaksın, işine odaklanacaksın ve çok çalışacaksın. Namerde muhtaç olmadan yaşamanın tek formülü bu." cumhuriyet.com.trTiyatro sanatçısıTurgay Yıldız koronavirüse yakalandı
Tiyatro sanatçısı Turgay Yıldız koronavirüse yakalandı figure > Tiyatro sanatçısı Turgay Yıldız koronavirüse yakalandığını duyurdu. /Archive/2020/11/24/124519906-113632261-kapak.jpgPolitik mizah videoları ile tanınan tiyatro sanatçısı Turgay Yıldız koronavirüse yakalandı.Sosyal medya hesabından yayımladığı video ile koronavirüs testinin pozitif çıktığını duyuran Yıldız, sağlık durumunun iyi olduğunu ifade etti.Yıldız, paylaşımında şunları söyledi:"Şu anda bildiğim tek bir şey var Covid pozitif gözüküyorum. Ulaştığım, bulaştığım herkes benimle temasa geçtiğinizi biliyorsanız lütfen testinizi yaptırın."BEN DE POZİTİF ÇIKTIM! (BU BİR SKEÇ DEĞİLDİR) pic.twitter.com/BdJOT4CLOo— TURGAY YILDIZ (@turgayyildiz965) November 23, 2020 cumhuriyet.com.trABD'nin göreve atanacak yeni dışişleri bakanıTony Blinken kimdir?
ABD'nin göreve atanacak yeni dışişleri bakanı Tony Blinken kimdir? figure > Joe Biden tarafından, ABD'nin yeni Dışişleri Bakanı olarak atanacağı doğrulanan Tony Blinken, 2003'te Irak işgalini, 2011'de Libya'ya yönelik askeri müdahaleyi, 2014'te ise Suriye'de PKK/YPG'ye yönelik silah sevkıyatlarını destekledi. İşte, ABD Dışişleri Bakanlığını dört yıl süreyle idare edecek olan özde şahin, gözde diplomat Blinken'ın genel portresi... Londra merkezli haber portalı Middle East Eye (MEE) onu şu sözlerle tanımlıyor: "İran'la diplomasi yanlısı ve İsrail'in sadık bir destekçisi olan Blinken, Ortadoğu'da giderek karmaşıklaşan jeopolitik manzarayla başa çıkmaya çalışacak..."Peki, Türkiye ile ilişkiler nasıl seyredecek? İSRAİL'E TAM DESTEK3 Kasım seçimleriyle birlikte ABD'nin yeni başkanı olmaya hak kazanan Joe Biden, Dışişleri Bakanlığı pozisyonu için, 2015-2017 yılları arasında Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Obama yönetiminde de Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı olarak görev yapan Tony Blinken'ı atamaya hazırlanıyor.MEE'ye göre, İran nükleer anlaşmasına geri dönüşü savunan Blinken, İsrail'e de tam destek veriyor. Öyle ki, Mayıs ayında, Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesi'ne (AIPAC) bağlı şahin bir grup olan İsrail için Demokratik Çoğunluk (DMFI) üyelerine yaptığı konuşmada, Biden'ın İsrail'e koşulsuz askeri yardımda bulunmaya kararlı olduğunu söyledi. İsrail, Obama'nın son yılında imzaladığı mutabakat zaptı uyarınca ABD'den her yıl 3,8 milyar dolarlık askeri yardım alıyor.İRAN'LA NÜKLEER ANLAŞMAYA DESTEKMEE'ye göre, Blinken ile birlikte, "İran'a yönelik 'azami baskı' ve İsrail ile Körfez'deki müttefiklerine yönelik eşi görülmemiş siyasi destek" politikası zora girecek. Zira Biden, Suudi Arabistan'la ilişkilerin gözden geçireleceğinin sinyallerini verdi. Blinken'ın, İran ile nükleer anlaşmaya dönüş yönündeki demeçleri de bu savı kuvvetlendiriyor. Blinken, Trump'ın Tahran'a yönelik "azami baskı" politikasına yönelik eleştirisini her fırsatta yineliyor.Blinken, "Başkan Donald Trump'ın, Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi ve [halka uygulanan] baskılar da dahil olmak üzere feci bir dizi politika izlemesi için boş bir çek uzattığı Suudi Arabistan hükümeti ile ABD ilişkilerini gözden geçireceğiz" diyor. Dahası, henüz geçen hafta, Batılı yetkililerle görüşen üç Mısırlı insan hakları savunucusunun tutuklanmasını Twitter üzerinden kınaması da dikkat çekiyor.TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERBlinken Türkiye'yi, ABD'nin "birlikte daha etkili çalışmanın yollarını bulması gereken" bir NATO müttefiki olarak tanımlıyor ve ABD'nin, terör örgütü PKK ile mücadelede Türkiye'yi desteklemesi gerektiğini söylüyor; ancak bu sizi yanıltmasın...Blinken, Obama döneminde, ABD'nin Suriye'deki askeri sayısını azaltmak için çok çalıştı, ancak Trump'ın 2019'da, ABD askerlerini Suriye'den geri çekeceğine yönelik açıklamasını, bölgedeki PKK/YPG unsurlarının güvenliğini tehlikeye düşüreceği gerekçesiyle eleştirdi. Blinken yönetimindeki ABD Dışişleri Bakanlığının, Suriye'nin kuzeyindeki terör unsurlarına yönelik desteği artarak devam edecek.BLİNKEN'İN PKK/YPG STRATEJİSİBlinken, 2017'de New York Times'ta yayınlanan bir makalesinde Trump yönetimini, Suriye'nin kuzeyindeki Kürt grupları silahlandırmaya ve eğitmeye davet etti. Aynı yazıda, söz konusu grupların, ABD tarafından sağlanan silahları Türkiye'ye karşı kullanmamamaları için ikna edilmesi gerektiğini ve YPG'nin kendisini, PKK'dan ayırması gerektiğini de söyledi.Görünen o ki Blinken, 'PKK'nın YPG içinde eritildiği, yani bir bakıma, ambalajının değiştirilerek uluslararası meşruiyet zeminin kuvvetlendirildiği yeni Amerikan stratejisini' savunuyor. TSK'nın kararlı mücadelesiyle gücünü büyük ölçüde yitiren PKK'ya karşı mücadele mesajları verirken, Batı'nın yeni gözdesi Suriye PKK'sına desteğini her fırsatta yineliyor. Mustafa Birol GügerBilim kuruluüyesi açıkladı: Salgın ancak böyle duracak
Bilim kurulu üyesi açıkladı: Salgın ancak böyle duracak figure > Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, Çin menşeli Covid-19 aşısının Faz 3 çalışmaları için 21 bin gönüllünün başvuruda bulunduğunu söyledi. Prof. Dr. Ünal "Beklediğimizden fazla müracaat oldu. 21 binden fazla aşı yaptırmak isteyen var. Tedbirlerle beraber toplumun yüzde 60'ı aşılandığında salgın duracak" dedi. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi, Hacettepe Ünivesitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve Aşı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Serhat Ünal, Çin'in geliştirdiği koronavirüs aşısında sağlık çalışanlarının aşınlanmasının sona erdiğini, bu çalışmaların bağımsız veri denetleme güvenlik izleme komitesi tarafından değerlendirildiğini ve yeterince güvenlikli olduğu için ikinci basamak olan vatandaşların aşılanmasına başlandığını belirtti. Prof. Dr. Ünal, 21 bini aşkın kişinin gönüllü olmak için başvurduğunu hatırlatarak, "Beklediğimizden fazla müracaat oldu, 21 binden fazla aşı yaptırmak isteyen var. Yanlış anlaşılmasın; ama her gelen kişi aşılanacak değil bu. Faz 3 çalışma bu. İkisi gerçek aşı birisi boş aşı olacak. Ve bunları önümüzdeki günlerde takip edeceğiz" diye konuştu.'AŞININ BAŞARISI VÜCUDUN VERECEĞİ CEVAPLA İLİŞKİLİ'Bu kişilerden belli sayıdaki vatandaşta hastalık meydana geleceğine dikkat çeken Prof. Dr. Ünal, "Hasta olanlar belli sayıya ulaştığında kod kırılacak. Kod kırılması ne demek peki? Kime boş ya da normal aşıyı verdiğimizi bilmiyoruz. Açıp bakacağız ve 100 kişiye baktık kaçı aşı kolunda, kaçı aşı verilmeyen kolda. Pfizer üzerinden örnek verelim; aşının yüzde 90 koruyucu olduğu açıklandı. Kod kırıldığı zaman hasta olmuş 100 kişinin 90'ı aşı olmayan kolda, 10'u aşı olan kolda. Yani aşı 100 kişiye yapıldığı zaman 90'ında hastalığa mani oluyor anlamına geliyor. Niye 100'de 100 değil? Aşının başarısı sadece verdiğimiz aşının kompozisyonuna bağlı değil, esas vücudun ne cevap verdiği, immün sisteminin, savunma sisteminin ne kadar iyi cevap verdiğiyle ilişkili. Yüzde 90 koruma iyi bir rakam" ifadelerini kullandı. 'BREZİLYA'DAN ÇİN AŞISININ ETKİNLİK SONUCUNU BEKLİYORUZ'Dünya Sağlık Örgütü'nün "Yüzde 60 ve üzerinde koruyucu bir aşı olursa, bunu biz yaygın kullanırsak salgını durdurabiliriz" diye açıklama yaptığını hatırlatan Prof. Dr. Ünal, "Bizde de zamanı geldiğinde kod kırılıp, Çin'den gelen aşının yüzde kaç koruyucu olduğu ortaya çıkacak. Sadece Türkiye'de değil, aynı zamanda Brezilya ve Endonezya'da da çalışmalar devam ediyor. Brezilya'da bizden çok daha fazla kişi aşılanmış durumda, 10 bini geçti. Oradan her an kodun kırılıp, etkinlik çalışması sonuçlarının gelmesini bekliyoruz" diye konuştu.'AMACIMIZ ETKİLİ BİR AŞI OLDUĞUNU GÖSTERMEK'Prof. Dr. Serhat Ünal, gönüllülerin internet sitesi ve açıklanan telefon hattından başvurduğunu bildirerek "Müracaatlar bir ön değerlendirme grubu tarafından mesleklerine göre ve bilgilerine göre risk gruplarına göre değerlendiriliyor. Burada öncelik tanınan kişiler 24 merkezimize bildirilecekler. O merkezler kendi programlarına göre aşılamalarını yapacaklar. Meslek kısıtlaması yok; ama müracaatta bir ön değerlendirme yapılıyor risk açısından. Tamamının aşılanmasına gerek olacak mı bilmiyorum. Kod kırmaya kadar gider bu iş. Esas amacımız bu aşının Faz 3'te yan etkisini kabul edilebilir emniyetli ve etkili bir aşı olduğu göstermek. Emniyetinden zaten bir şüphemiz yok. Etkinliği için de belli sayıda kişinin hasta olmasını takip ediyoruz. Belli bir rakama ulaşınca hangisi önce olursa, 13 bin kişiye kadar aşılayacak kapasitemiz var. Ya bu rakama ulaşacağız ya da ondan önce yeteri sayıda hasta meydana gelmişse kodu kırıp çalışmayı sonlandıracağız" dedi. 'TOPLUMUN YÜZDE 60'I AŞILANDIĞINDA DURACAK'Prof. Dr. Serhat Ünal, koronavirüsün tüm dünyada etkili olmaya devam ettiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu:"Koronavirüs şu anda dünyayı yakmaya devam ediyor. 50 milyonu geçmiş vaka sayısı, 1 milyonu geçmiş ölüm sayısından bahsediyoruz. Bu nerede sonlanacak, nereye gidecek? Hep söylediğimiz gibi ya bir mutasyon beklentisi var; ama çok da geçerli değil gibi, ya öyle mucizevi bir ilacınız olur, önden verirsiniz hastalık meydana gelmez, ya da hasta olanlara verirsiniz bütün ölümlere mani olur; bununla ilgili çalışmalar var ama daha öyle bir ilaç bulunmadı, ya da aşıya güveneceğiz. Tedbirlerle beraber toplumun yüzde 60'ı aşılandığında bu salgın duracak. Önce biz neyi yapabiliyoruz, o sorumluluğumuzu yerine getirelim. Maske, mesafe, el hijyeni ve yayınlanmış olan kısıtlamalara harfiyen uymak. Şu anda en büyük sorumluluğumuz maske, mesafe, el hijyeni, kısıtlamalara uymak, salgını yavaşlatmak ve ileride aşının da yardımıyla durmasını beklemek." (DHA)Rizespor BaşkanıKartal: "Hem Türkiye Kupası'nıhem ligi götürebilecek kadromuz var"
Rizespor Başkanı Kartal: "Hem Türkiye Kupası'nı hem ligi götürebilecek kadromuz var" figure > Transferlerle güçlenen Çaykur Rizespor Kulübü Başkanı Kartal: "Hem Türkiye Kupası'nı hem ligi götürebilecek kadromuz var"dedi. Ziraat Türkiye Kupası 4. tur mücadelesinde yarın sahasında Mislicom 2. Lig ekiplerinden Uşakspor'u ağırlayacak Çaykur Rizespor'da, kulüp başkanı Hasan Kartal, hem ligi hem kupayı götürebilecek geniş bir kadroya sahip olduklarını söyledi.Kartal, AA muhabirine, takım olarak yavaş yavaş ritim yakaladıklarını, ilk haftalarda yaşadıkları sıkıntıları aştıklarını belirtti.Teknik ekip ve oyuncuların uyum yakaladığını vurgulayan Kartal, ligde son 6 haftada kaybetmediklerini, daha iyi yerlerde olacaklarını ifade etti.Hasan Kartal, puan tablosunda üst sıralara çıkmak istediklerini kaydederek, "Ligde kendimize hedef koymak yerine en üstlere çıkmak için çalışıyoruz. En iyi yerde olmak için mücadele veriyoruz. Bunu lig sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu anlamda yönetim olarak üzerimize düşenin bilincindeyiz. Mutlaka hedeflerimiz var ama bunu aşama aşama gerçekleştirmek istiyoruz. İlk on içinde olmak bir hedef değil. Daha yukarıları, Avrupa kupalarını düşünmeliyiz." diye konuştu.Teknik direktör Stjepan Tomas'a güvendiklerini dile getiren Kartal, "Hocamız çok gelişim gösteriyor. Beş dil biliyor. Sporcuları ile uyumu çok iyi. Bütünlüğü bozmamamız gerekiyor. Bütünlüğü bozduğumuzda toparlamak zor olur." değerlendirmesinde bulundu.Kulüp başkanı Kartal, Ziraat Türkiye Kupası'nı önemsediklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı:"Kadromuza baktığımızda hem Türkiye Kupasını hem ligi götürebilecek kadromuz var. Kadromuzda sıkıntı yok. Kadro genişliği nedeniyle görev alamayan arkadaşlarımızın oynaması gerekiyor. Ziraat Türkiye Kupası'nda başarı yakalayabiliriz. 'Lige ağırlık verip kupayı önemsemeyelim' gibi bir düşüncemiz yok. Kupada gidebildiğimiz kadar gitmek istiyoruz."Hasan Kartal, ligde ise hafta sonu Galatasaray'ı ağırlayacaklarını anımsatarak, son haftalardaki iyi mücadelelerini sürdürmeleri halinde kazanabileceklerini sözlerine ekledi. AAZorunlu kışlastiği uygulamasıbaşlıyor
Zorunlu kış lastiği uygulaması başlıyor figure > Şehirler arası yük ve yolcu taşıyan ticari araçlar için kış lastiği zorunluluğu 1 Aralık'ta başlayacak, gereğini yapmayanlara 776 lira ceza verilecek. /Archive/2020/11/24/120158775-kis-lastigi.jpgKURALA UYMAYAN ARAÇLARIN SÜRÜCÜLERİNE CEZA KESİLECEKUlaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Karayolları Trafik Kanunu gereği yolcu ve eşya taşımalarında kullanılan araçlara kış lastiği takılmasını, illerin hava ve iklim şartlarına göre yılın belirli dönemi için zorunlu tutuyor. Söz konusu yetki, Bakanlıkça valiliklere de devredilebiliyor.Araçların denetimi, Bakanlığın yetkilendirdiği personelin yanı sıra Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Ticaret Bakanlığının sınır kapılarındaki birimleri ve belediyelerin denetim birimleri tarafından yapılıyor.Kış lastiği takma zorunluluğu 1 Aralık'ta başlayacak ve 1 Nisan 2021'e kadar devam edecek. Kurala uymayan araçların sürücülerine 776 lira ceza kesilecek.Söz konusu ceza, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanacak yeniden değerleme oranı çerçevesinde 1 Ocak 2021 itibarıyla güncellenecek.KIŞ LASTİĞİ "HUSUSİ" DEĞİL, "TİCARİ" ARAÇLARDA ZORUNLUYük ve yolcu taşımacılığı yapanlar dışındaki hususi araçlar için uygulama zorunlu değil ancak can ve mal güvenliğiyle sorunsuz seyahat için kış şartlarında tüm araçlarda kış lastiği kullanılması gerekiyor.Söz konusu uygulamayla kış şartlarına göre önlemini almayan, kış lastiği olmayan araçların yolu kapatması ve insanların mağduriyete uğraması önlenmeye çalışılıyor.Kış lastikleri, 7 derecenin altındaki sıcaklıklarda, ıslak, karlı ve çamurlu zeminlerde yaz lastiklerine oranla daha iyi yol tutuş ve yüksek güvenlik sağlıyor.ERKOÇ: LASTİKLERİN MEVSİME UYGUN OLMASI GEREKİRMotorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Başkanı Aydın Erkoç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, trafiğin güvenli seyredebilmesi ve trafik kazalarının önüne geçilebilmesi için lastik değişiminin büyük önem taşıdığını söyledi.Bir araçta kazaya sebebiyet veren unsurların başında lastiğin geldiğini belirten Erkoç, kullanılan lastiklerin mevsime uygun olması gerektiğini bildirdi.Erkoç, "Hava sıcaklıkları 7 dereceye ve altına indiğinde, artık kışlık lastikleri takmanın zamanı gelmiştir. Kışın meydana gelen trafik kazalarının sebebi çoğunlukla mevsime uygun olmayan lastiklerin kullanılmasıdır. Çünkü yaz lastikleri soğuk havalarda, karlı ve buzlu zeminlerde tutunma kaybına, frenlemelerde kaymaya, savrulmaya ve hakimiyet kaybına yol açar." dedi.BEKLETİLMİŞ LASTİKLERİ KULLANMAYINKış lastiği uygulamasının zorunluluğun ötesinde hayati önem taşıdığını vurgulayan Erkoç, "Sürücüler hem kendi güvenlikleri hem de diğer sürücülerin ve yolcuların güvenliği için bu kurala uyarak bir an önce lastik değişimini yapmalılar." diye konuştu.Sürücüleri, 1 Aralık'tan önce lastik değişimlerini yapmaları yönünde uyaran Erkoç, kış lastiği takılması kadar bilinçli lastik alımının da büyük önem taşıdığını dile getirdi.Erkoç, vatandaşların mutlaka lastik ömrüne dikkat etmesi gerektiğine işaret ederek, "Lastik alınırken mutlaka tarihine bakmak gerekiyor. Çünkü lastik kullanılmamış olsa bile belli bir raf ömrü vardır. Bekletilmiş lastikler özelliğini kaybeder ve balans tutmaz." dedi.Erkoç, zorlu kış şartlarına hazır olmak gerektiğini, lastik değişiminin yanı sıra araç bakımının da büyük önem taşıdığını kaydetti. AADoktorun tacizine uğrayan kadına dört yıl sonra aynıhisler yaşatılacak
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Doktorun tacizine uğrayan kadına dört yıl sonra aynı hisler yaşatılacak figure > Taciz davasında adli tıp elinde olaya dair raporu olmasına rağmen taciz maduru Ç.A'dan yeniden muayene istedi. Ç.A'nın avukatı Ekin Başak Kaynakçı ise müvekkiline aynı hisler sürekli yaşatıldığı için itiraz etti. İstanbul’da bir hastanenin genel cerrahi bölümünde doktorluk yapan A.A’ya, muayene ettiği hastası Ç.A’ya cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla hem asliye hem de ağır ceza mahkemesinde dava açıldı. Hastane yönetimine daha önce de 3 ayrı kadın A.A. tarafından taciz edildiği iddiasıyla şikâyette bulundu. Süren davada mahkeme heyetinin olay tazeyken adli tıp raporu aldığını dile getiren avukat Ekin Başak Kaynakçı, “Adli tıp, 4 sene sonra yeniden bir muayene istedi. Muayenenin fiziksel mi yoksa psikolojik mi olacağı da belli değil. Müvekkilime aynı konu yüz kere yaşatılıyor” dedi.İNSAN HAKLARINA AYKIRIİstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden duruşma ile ilgili bilgi veren avukat Ekin Başak Kaynakçı dosyanın adli tıpa gönderildiğini belirterek adli tıpın olayın üzerinden 4 yıl geçtikten sonra yeniden rapor istediğini söyledi. Müvekkilinin 27 Kasım’da muayeneye gitmesinin istendiğini dile getiren Kaynakçı, “Tamamen insan haklarına aykırı. Teknik, bilimsel bir yanı yok. Biz bu rapora neden gerek görüldüğünü soracağız ve açıklama yapılmasını isteyeceğiz. Bu talebe itiraz edeceğiz. Zaten var olan bir adli tıp raporu var. Emniyet’te, adli tıpta, savcılıkta, mahkemede beyanda bulundu. Hepsi de tutarlı beyanlar. Ancak sanığın ifadeleri tutarlı değil” dedi. İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin davaya müdahil olmak istediğini fakat kabul edilmediğini dile getiren Kaynakçı, mahkemeden hastaneye şikâyette bulunan diğer hastaların dinlenilmesini çok kere talep ettiklerini ama bunun kabul edilmediğini söyledi. İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden duruşmalarda sanık A.A., hastalarına yönelik cinsel istismarda bulunduğu iddialarını ise kabul etmedi. Zehra ÖzdilekTrafikte kadınlara yönelik tacize karşı‘mor konvoy’
Trafikte kadınlara yönelik tacize karşı ‘mor konvoy’ figure > Sinop Kadın Platformu, düzenlediği “Mor Konvoy” ile Sinop sokaklarında bir farkındalığa imza attı. 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında trafikte kadın sürücülerin yaşadığı taciz, mobbing, sözlü saldırı ve ötekileştirmeye karşı bir araya gelip şehir turunu tamamladı. Havaalanı yolunda başlayan ve şehir turu ile sona eren “Mor Konvoy”a 50’nin üzerinde araç katıldı. Eylemlerinin amacını anlatan Sinop Kadın Platformu adına Asuman Aydoğdu, “Haklarımız, hayatlarımız ve birbirimiz için her yerdeyiz. 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü öncesi trafikte de var olan erkek egemenliği isyanımızı duyurmak için Sinoplu kadın sürücüler olarak ‘Mor Konvoy’ oluşturduk. Kadınlar her yerde ve her yerde olmaya devam edecektir. Bizler ayrıcalık değil eşitlik istiyoruz ve bu haftaya bir farkındalık yaratarak başlıyoruz” dedi. Cemil CiğerimUlaştırma Bakanı, Evrensel Hizmet Fonu sorusuna karşılık yasa numarasınıgönderdi
Ulaştırma Bakanı, Evrensel Hizmet Fonu sorusuna karşılık yasa numarasını gönderdi figure > Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, internetin yaygınlaştırılması amacıyla Evrensel Hizmet Fonu kapsamında yalnızca geçen yıl toplanan yaklaşık 1.5 milyar TL’nin nereye harcandığı konusundaki sorulara detaylı bilgi vermek yerine, fonun yasal dayanağı olan kanunun sayı numarasını vermekle yetindi. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, bakanların kaynakların harcanması konusunda hesap vermediğini belirterek “Hazine nerede birikmiş para bulsa, yandaş müteahhitlere aktarmak için üstüne yatıyor” dedi. Türkiye’nin pek çok yerinde eğitim öğretimde öğrenciler internete ulaşamazken, internet erişimindeki sorunlar için oluşturulan Evrensel Hizmet Fonu’nda toplanan paraların altyapı çalışmaları için kullanılması gündeme geldi. 2005’te Türk Telekom’un özelleştirilmesinin ardından köylerde, kırsal bölgelerde yaşayan yurttaşlara sunulacak internet ve elektronik haberleşme hizmetlerinde kamu yatırımlarının devam ettirilebilmesi amacıyla Evrensel Hizmet Fonu kurulmuştu. Bu kapsamda GSM operatörlerinin her yıl gelirlerinin bir kısmını aktardığı fon için farklı gelir kalemleri oluşturuldu. 2005 yılından beri bu fonda biriken paranın ne kadar olduğu bilinmiyor; ancak fonda 11 milyar TL’nin üzerinde para toplandığı tahmin ediliyor. CHP’li Emir, söz konusu fonda biriken paranın uzaktan eğitim konusunda Milli Eğitim Bakanlığı’nın ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla harcanması gerektiğini belirterek, fonun bağlı olduğu Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bugüne kadar fonla ilgili yapılan harcamaların neler olduğu sorusunu yöneltti. Bakan Karaismailoğlu, fonda biriken paranın nerelere harcandığıyla ilgili bilgiler yerine, fonun yasal dayanağı olan kanunun sayı numarasını paylaşarak, “5369 sayılı yasa uyarınca işlem yapıldığını” söylemekle yetindi. Emir, “Son olarak 2019’da GSM operatörlerinden Evrensel Hizmet Gelirleri adı altında toplanan paranın miktarı 1 milyar 562 milyon 747 bin TL’yi buldu. Bu gelirin yalnızca 76 milyon 169 bin 457 TL’si harcanırken geriye kalan 1 milyar 486 milyon 577 bin TL’nin nereye harcandığı ise bilinmiyor. Hiç olmazsa pandemi döneminde internetten mahrum olan milyonlarca öğrenci için bu fonu kullanmayı düşünselerdi” dedi.‘BAKANIN HABERİ YOK’Emir, Bakanın TBMM’ye bu paraların nereye harcandığının hesabını vermesi gerektiğini belirterek “Anlaşılıyor ki, Ulaştırma Bakanı’nın da bu paradan haberi yok. Çünkü Hazine’nin tıpkı 15 Temmuz şehit yakınları için toplanan paralarda olduğu gibi, tıpkı Atatürk’ün vasiyet gelirlerinde olduğu gibi bu paraya da el koyduğunu biliyoruz. İktidar nerede birikmiş para bulsa, yandaş müteahhitlere aktarıyor. Kamu kaynaklarını yandaş müteahhitlerin kullanımına sunmak için elinden geleni yapıyor” dedi. Mahmut LıcalıAile,Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda‘Atm memurları’iddiası
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda ‘Atm memurları’ iddiası figure > AKP Kütahya İl Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Batur’un, Çalışma Bakanlığı’na bağlı ALO 170 hattı çağrı merkezinde 4 ay önce mevzuat uzmanı olarak çalışmaya başladığı ve işe gitmeden 6 bin TL maaş aldığı iddia edildi. Merkezdeki bir uzman, “Esnek çalışma diyecekler ama herkesin koşulları aynı. Hem işe gelmiyor hem diğerlerinden fazla ücret alıyor” dedi. AKP Kütahya İl Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Batur’un, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı ALO 170 hattı çağrı merkezinde 4 ay önce mevzuat uzmanı olarak çalışmaya başladığı ve işe gitmeden 6 bin TL maaş aldığı iddia edildi. Batur ile aynı işyerinde çalışan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir çağrı uzmanı, “Esnek çalışma olarak düşünülebilir ancak aynı şirkette biz de çalışıyoruz. Hem işe gelmiyor hem diğer çalışanlardan fazla ücret alıyor. Bu kabul edilebilir değil” dedi.‘İŞE HİÇ GELMİYORLAR’Ahmet Batur’un işe alındığını Ankara’daki arkadaşlarından öğrendiklerini belirten çağrı uzmanı, “Batur’un işe girişi 4 ay önce yapılmış. Biz işe başladığını da şirketin Ankara’daki çalışanlarından öğrendik. Kütahya’daki şirkette ise işe girdiğini sadece 1-2 birim yöneticisi biliyor. Kendisini kimse görmedi, işe gelmiyor ve maaş alıyor. Bu belki esnek çalışma olarak düşünülebilir ancak aynı şirkette biz de çalışıyoruz. Bazı pozisyondaki çalışanlar 2 hafta işe gelirken 1 hafta gelmiyor ya da mevzuat uzmanları belirli bir vardiya ile çalışıyorlar. Ama Batur hiç gelmiyor. AKP’ye hizmet ediyor diye işe girişi yapıldı ve maaş alıyor. Bu kabul edilebilir değil” diye konuştu. Ankara’da 1500 kişinin çalıştığını bunlardan 600’ünün düzenli maaş aldığı yönünde bilgilerinin olduğunu ileri süren çağrı uzmanı, “Oradaki arkadaşlar 800 kişinin hiç işe gitmeden maaş aldığını ve çoğunun AKP’de görev yapan ya da AKP’nin üst düzey yöneticilerinin, bürokratlarının yakını olduğunu söylüyorlar. Birim yöneticisi her lokasyonda 1 tane varken Ankara’da bu konumda olarak danışmanlık yapan yaklaşık 200 kişi var ve bu birim yöneticilerinin maaşları 12-13 bin TL civarında. Geziyorlar ve maaşlarını kurum ödüyor. Kaç yere dilekçe yazdık ama sonuçsuz kaldı. Biz çalışanlar olarak haksızlık istemiyoruz. Muhalefet partileri bunları araştırarak üzerine gitmeli” ifadelerini kullandı. İlayda Kaya