Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Thursday, 08.21.2025, 08:55 AM (GMT)

News - Haberler

Ahmet Akın, koronavirüse yakalandı

Ahmet Akın, koronavirüse yakalandı figure > CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, koronavirüse yakalandığını duyurdu. Koronavirüse yakalandığını sosyal medya hesabından duyuran Akın, "Bugün yapılan Covid-19 testim pozitif çıktı. Tedavi sürecim başladı. Sağlık durumum şu an iyi. İlgi gösteren herkese teşekkür ederim. Lütfen tedbirlere uyun ve sağlığınıza dikkat edin" yaplaşımında bulundu. cumhuriyet.com.tr

Kadınörgütlerinden Süleyman Soylu'ya yanıt: Görevini yap

Kadın örgütlerinden Süleyman Soylu'ya yanıt: Görevini yap figure > İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, ''Erkeklere sesleniyorum; kendinize gelin" ifadelerine kadınlardan yanıt geldi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından yapılan yazılı açıklamada, ''Erkekleri ayıplamaktan değil siyasi irade geliştirmekten, yasayı uygulamaktan sorumlusunuz'' açıklaması yapıldı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2020'de 234 kadının öldürüldüğünü açıklarken, "Geçen yılın ilk 10 ayında 308'di, bu yıl 234. Yüzde 24 azalma var ama bizim için 1 bile fazla" dedi. Bakan Soylu, kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet konusunda erkeklere de seslenerek, "Nereden çıktı bu kadına şiddet, kadın cinayeti? Erkeklere sesleniyorum; kendinize gelin" ifadelerini kullandı.Soylu'nun bu açıklamalarına, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'ndan yanıt geldi.Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:''Bakan Soylu erkekleri ayıplamak yerine görevini yapsınSüleyman Soylu’ya kendisinin kadınların can güvenliğini sağlamaktan sorumlu olan bakanlığın bakanı olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Erkekleri ayıplamaktan değil siyasi irade geliştirmekten, yasayı uygulamaktan sorumlusunuz.Biz Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nu 2010 yılında kurduk. İçişleri Bakanlığı ise 1 yıl öncesine kadar “kadın cinayeti” kavramını bile kullanmıyordu. Şimdi Bakan “Nereden çıktı bu kadın cinayetleri” diye soruyor. Yıllardır mücadelesini veriyoruz, bir kez daha bu soruya cevap verelim:-Kapınıza gelen kadınları faillerle barıştırıp evine gönderdiniz.-Koruma talep eden kadınlara koruma kararı vermediniz.-Koruma kararı olan kadınları korumadınız.-6284'ü uygulamayan kamu görevlilerine yaptırım uygulamadınız.-Kadın cinayetleri verilerini tüm şeffaflığı ile toplumla paylaşmadınız.-Şüpheli kadın ölümleri olduğunda delilleri toplamadınız.-Kadın cinayetlerinin ardından baş sağlığı dilemek dışında hiçbir adım atmadınız-Kadınları yaşatacak olan İstanbul Sözleşmesi'ni kaldırmaya çalıştınız.-Kadın cinayetlerini durdurmak için mücadele eden kadınları hedef aldınız.Bunlar sadece İçişleri Bakanlığı’nın yerine getirmedikleri sorumlulukları. Kadın cinayetlerini durdurmanın onlarca yolu var. Toplum bunun farkında olarak bizimle birlikte öfkesiyle meydanlara döküldü. İçişleri Bakanlığı hala erkekleri ayıplamakla yetiniyor. Süleyman Soylu ayıplamaktan sorumlu bakan değil. Bakanlar işlerini yapmıyorsa işgal ettikleri makamları bıraksınlar. Bizler kadın cinayetlerini durdurma mücadelemize tek bir kadın öldürülmeyene kadar devam edeceğiz.'' cumhuriyet.com.tr

İYİParti'de bir toplu istifa daha

İYİ Parti'de bir toplu istifa daha figure > Gaziantep'te İYİ Parti il yönetiminde görevli ve eski dönemde görev yapmış 10 kişi partiden istifa etti. Kurucu Gençlik Kolları Kurucu Başkanı Uğur İbili, Kurucu İl Divan Üyesi ve aktif İl Divan Üyesi İzzettin Kocalar, Şehitkamil Kurucu İlçe Başkanı Durdu Ergin, Şehitkamil Kurucu İlçe Sekreteri ve aktif İl Yöneticisi Nurettin Angun, Gençlik Kolları Şahinbey Kurucu İlçe Başkanı ve sonraki dönem İl Başkanı Yavuz Demir, kurucu İl Yöneticisi Emre Burhan Beyhan, Şehitkamil Kurucu İlçe Yöneticisi Fatih Yıldız, Şehitkamil Kurucu İlçe Yöneticisi Emrullah Seslenler, Kurucu Üye Mehmet Pehlivan, Şehitkamil Kurucu İlçe Yöneticisi Murat Ceritlioğlu ortak yazılı açıklama yaparak partilerinden istifa ettiklerini bildirdi.Yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Bizler Türk milliyetçisi kişiler olarak Türk milliyetçiliği fikrinin iktidara gelmesi amacıyla İYİ Partinin kuruluşunda yer aldık ancak geldiğimiz noktada Türk milliyetçiliğini temsil eden herkes partiden bir şekilde uzaklaştırılmış, yerlerine ise FETÖ ile iltisaklı oldukları iddia edilen kişiler ve her türlü terör örgütüne güzellemeler dizen şahıslar getirilmiştir. Özetleyecek olursak İyi Partinin kuruluşunda yer alan Türk milliyetçilerinin tasfiyesi, FETÖ ile iltisaklı kişilerin partide çeşitli görevlere getirilmeleri ve HDP'nin de içinde bulunduğu bir grupla 'mahremiyet ilkesine bağlı kalarak' Anayasa çalışması yapıldığı iddiaları bizlerin İYİ Parti'ye ve Genel Başkan Sayın Meral Akşener'e olan güvenimizi fazlasıyla sarsmıştır." cumhuriyet.com.tr

Türkiye'den AB'ye nota: Bakanlığaçağrıldılar

Türkiye'den AB'ye nota: Bakanlığa çağrıldılar figure > Ankara'daki Avrupa Birliği (AB) ve İtalya büyükelçileri ile Almanya Maslahatgüzarı Dışişleri Bakanlığı'na çağırılarak, İrini Operasyonu'nun Türk gemisine yönelik eylemi protesto edildi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Ankara'daki AB ve İtalya büyükelçileri ile Almanya Maslahatgüzarı'nın, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal tarafından Bakanlığa çağırıldığı kaydedildi. Açıklamada, "Roseline-A adlı ticari gemimize İrini Operasyonu çerçevesinde ülkemizin açık izni olmadan çıkılması ve denetlenmesi olayı protesto edilmiş ve ilgili ülkelere Nota verilmiştir. Notamızda olayın uluslararası hukuka aykırı olduğu ve tazminat haklarımızın da muhafaza edildiği kayıt altına alınmıştır" ifadesine yer verildi. Yunan komutan tarafından sevk ve idaresi gerçekleştirilen İrini Operasyonu'nda görevli Alman fırkateyni, Türkiye'den Libya'ya gıda ve boya gibi muhtelif maddeler taşıyan gemiyi Doğu Akdeniz'de durdurarak uluslararası hukuka aykırı şekilde saatlerce aramıştı. cumhuriyet.com.tr

Sakat sakat 7 dakika!

Sakat sakat 7 dakika! figure > Galatasaray-Kayserispor maçında konuk ekibin kalecisi Lung şanssız bir sakatlık yaşadı. Galatasaray-Kayserispor maçında konuk ekibin kalecisi Lung şanssız bir sakatlık yaşadı.42 kez tedavi gören Lung, 2 net Galatasadray atağını kestikten sonra gözyaşları ile değişmeyi bekledi. Ancak Kayseri kenar yönetimi ilk yarının bitmesini bekledi, Lung ikinci yarı yerini İsmail'e bıraktı./Archive/2020/11/23/205940602-galatasaray-hes-kablo-kayserispor-ek-fotograflar_1.jpgOĞULCAN İLK KEZGalatasaray’ın 24 yaşındaki futbolcusu Oğulcan Çağlayan, sarı-kırmızılı forma ile ilk kez Kayserispor karşısında sahaya 11 çıktı. Sakatlığı bulunan Kolombiyalı golcü Radamel Falcao ise kadroda yer almadı.Süper Lig’in 9. haftasında Türk Telekom Stadyumu’nda Kayserispor ile karşılaşan Galatasaray’da Teknik Direktör Fatih Terim, Covid-19 testi pozitif çıkan ve sakat futbolcuların çokluğundan dolayı sahaya farklı 11 ile çıktı. Sarı-kırmızılılarda Ryan Babel, Arda Turan, Omar Elabdellaoui, Younes Belhanda ve Okan Kocuk, korona virüs testi pozitif çıktığı için kadroda bulunmuyor. Sakatlıkları bulunan Radamel Falcao kadroda yer almazken, Etebo, Luyindama ve Emre Taşdemir ise yedeklerde başladı. Sahaya kaptan olarak da Ryan Donk çıktı. Bu sezon takıma katılan Oğulcan Çağlayan ise ilk kez 11’de başladı.Sarı-kırmızılılar, Kayserispor karşısına Fatih Öztürk, Martin Linnes, Ryan Donk, Marcao, Marcelo Saracchi, Taylan Antalyalı, Emre Akbaba, Sofiane Feghouli, Emre Kılınç, Oğulcan Çağlayan ve Mbaye Diagne 11’i ile çıktı.Yedeklerde ise; Kerem Ersunar, Şener Özbayraklı, Peter Etebo, Kerem Aktürkoğlu, Ömer Bayram, Emre Taşdemir, Christian Luyindama, Emin Bayram, Jesse Sekidika ve Ali Yavuz Kol bekledi. İHA

Fahrettin Koca, güncel koronavirüs verilerini açıkladı:Ölüsayısında korkutan artış

Fahrettin Koca, güncel koronavirüs verilerini açıkladı: Ölü sayısında korkutan artış figure > Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 6 bin 713 kişiye koronavirüs (Covid-19) tanısı konulduğu, 153 kişinin daha yaşamını yitirdiğini açıkladı. Sağlık Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu'nun güncel verilerini, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter hesabından paylaştı.Koca, Türkiye'de koronavirüs nedeniyle 153 yurttaşın daha yaşamını yitirdiğini, 6 bin 713 yeni vakanın tespit edildiği bilgisini verdi. Koronavirüs nedeniyle 12 bin 511 kişi yaşamını yitirirken, koronavirüs hasta sayısı 453 bin 535'e yükseldi. Bugün iyileşen sayısı 3 bin 254 oldu.  AĞIR HASTA SAYISI 4 BİN 409Tabloya göre, toplam test sayısı 17 milyon 406 bin 742, toplam ağır hasta sayısı 4 bin 409,  toplam iyileşen hasta sayısı 377 bin 891, bugünkü test sayısı 161 bin 125 olarak kayıtlara geçti.'DESTEK VERİN'Twitter üzerinden paylaşım yapan Koca, ''Bugün tespit edilen 6 bin 713 yeni hastamız var. Aşı kullanıma girene kadar, salgının yayılma hızını kontrol altında tutmaya devam edebilmek için destek verin. Tedbirlere uyun. Maske takın. Temizliğe dikkat edin. Zorunlu olmadıkça kalabalık ortamlara girmeyin'' ifadelerini kullandı.Türkiye'nin 23 Kasım 2020 güncel koronavirüs tablosu şöyle:/Archive/2020/11/23/201007741-23-kasim-2020-korona-tablosu.jpg cumhuriyet.com.tr

Galatasaray-Kayserispor maçında top direkte patladı

Galatasaray-Kayserispor maçında top direkte patladı figure > 9. haftanın kapanış maçında Galatasaray ile Kayserispor karşı karşıya geldi. /Archive%5C2020%5C11%5C23%5C200726148-super-lig-galatasaray-0-hk-kayserispor-0-mac-devam-ediyor_2.jpg9. haftanın kapanış maçında Galatasaray ile Kayserispor karşı karşıya geldi.Maçın başlarında Emre Akbaba müsait pozisyonda topu kaleciye teslim etti.Emre'nin 11. dakikada topu yan ağlara gönderdi.17. dakikada Donk'un kafa vuruşu direkten döndü.39. dakikada Lung bu kez Feghouli'nin şutunu çıkardı.HAKEM: Turgut DmanGALATASARAY: Fatih Öztürk, Martin Linnes, Ryan Donk, Marcao, Marcelo Saracchi, Taylan Antalyalı, Emre Akbaba, Emre Kılınç, Sofiane Feghouli, Oğulcan Çağlayan, Mbaye Diagne.KAYSERİSPOR: Kayserispor: Lung, Yasir, Kolovetsios, Sapunaru, Kvrzic, Attamah, Campanharo, Manuel Fernandes, Muğdat, Lennon, Alibec cumhuriyet.com.tr

Onur Akın hastaneye kaldırıldı

Onur Akın hastaneye kaldırıldı figure > Koronavirüs testi pozitif çıkan sanatçı Onur Akın, sağlık durumu hakkında açıklama yaptı. Akın, ''Sevgili dostlar,5 gündür evimde sürdürdüğüm covid tedavi süreci doktorlarımın lüzum görmesi üzerine hastanede devam edilecektir'' ifadelerini kullandı. Koronavirüs testi pozitif çıkan Onur Akın, tedavisinin hastanede devam edeceğini belirterek sosyal medya hesabından açıklama yaptı.Akın'ın, açıklamaları şöyle:''Sevgili dostlar,5 gündür evimde sürdürdüğüm covid tedavi süreci doktorlarımın lüzum görmesi üzerine hastanede devam edilecektir... Bu süreçte aramalara cevap veremeyeceğim. Sağlıklı günlerde görüşmek üzere" cumhuriyet.com.tr

ABD'de Trump'la ilgiliçarpıcıanket

Türkçe Haberler En Son Başlıklar ABD'de Trump'la ilgili çarpıcı anket figure > ABD'de yapılan bir anket, Cumhuriyetçi seçmenlerin üçte ikisinin Donald Trump'ın, 2024'teki başkanlık seçimleri için aday olmasını desteklediğini ortaya koydu. Halkla ilişkiler firması Seven Letter Insight, resmi olmayan sonuçlara göre bu yıl yapılan seçimleri kaybeden ABD Başkanı Trump'ın, 2024 seçimlerinde aday olacağı iddialarına ilişkin bir kamuoyu yoklaması yaptı. Trump'a bu yıl oy veren Cumhuriyetçi seçmenlerin yüzde 66'sı, 2024 seçimlerinde Trump'ın yeniden başkanlık için aday olmasını destekleyeceklerini bildirdi. Bağımsız seçmenlerin yüzde 41'i, Demokrat seçmenlerin de yüzde 26'sı, Trump'ın 2024 adaylığını destekleyeceğini kaydetti. Öte yandan Cumhuriyetçi seçmenin yüzde 67'si, Trump'ın "barışçıl" bir şekilde, görevini Biden'a devretmesini desteklediğini belirtti. Cumhuriyetçilerin yüzde 52'si de Trump'ın çocuklarından birinin 2024'te aday olması durumunda, onları destekleyeceği yönünde görüş ortaya koydu. ABD'de 3 Kasım Salı günü yapılan Başkanlık seçimlerini resmi olmayan sonuçlara göre, Demokratların başkan adayı ve eski ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden kazanmıştı. ABD Başkanı ve Cumhuriyetçi aday Trump ise seçimlerde "hile" yapıldığını ve asıl kazananın kendisi olduğunu öne sürüyor. AA

İntikamın soyağacı

İntikamın soyağacı figure > Birbirinden bağımsız iki tarihsel trajedi; “Radyum Kızları” olarak bilinen işçilerin ve elektrik verilerek öldürülen filin trajedisi, Brooke Bolander’ın kısa romanında, tek bir hikâyede birleşiyor. /Archive/2020/11/23/193545854-ic1.jpg1900’lü yılların başında ABD’deki çeşitli fabrikalarda, karanlıkta parlayan saatlerin imalatına başlandı. Bunun başlıca sebebi cephedeki askerlerin geceleri de saatlerini bir ışık kaynağı kullanmadan ve düşmana görünmeden görebilecek olmasıydı. Bu saatlerin kadranlarına parlaklık veren boya radyum içeriyordu ve bunun sonucunda, saat boyama işinde çalışan fabrika işçilerinin birçoğu radyasyon zehirlenmesine maruz kaldı. Kimisi çalıştıkları kurumlara dava açsa da birçok kadın işçi hayatını çok büyük acılar çekerek kaybetti. İşte bu işçi kadınlar tarihe “radyum kızları” olarak geçti.Yine aynı yıllarda, Coney Adası’nda, sirklerde çalıştırılan Topsy adlı fil birkaç kişinin ölümüne sebep oldu ki bunlardan biri filin üzerinde sigara söndürmek istemişti. Bunun üzerine sirkten çıkarılan Topsy’nin halka açık bir biçimde idam edilmesine karar verildi, hem de elektrik verilerek./Archive/2020/11/23/193556917-kapakic2.jpgRADYUM KIZI REGAN VE FİLLER!Birbirinden bağımsız bu iki tarihsel trajedi, ödüllü yazar Brooke Bolander’ın Zararsız Tek Büyük Şey başlıklı kısa romanında, tek bir hikâyede birleşiyor. Üç farklı anlatıcı kısa bölümler halinde peş peşe devreye giriyor ve döngüsel bir çerçeve çiziyorlar.Bunlardan biri, “radyum kızları”ndan biri olan Regan’ın başına gelenleri okuduğumuz bölümlerden oluşuyor. Diğeri ise fillerle diplomatik ilişki kurması ve onlara radyoaktif trajediyi hatırlatan bir teklif götürmekle görevli bir bilim insanı olan Katherine’in bölümlerinden meydana geliyor.Nesilden nesile öykülerini miras bırakan fillerin dokunaklı anlatısı da ayrı, üçüncü bir izlek halinde ilerliyor. Kısacık bir kitap da olsa anlatı üç farklı ama iç içe geçen, giderek etkileyiciliği artan, bir yanıyla sert, bir yanıyla dokunaklı öykülerin kesişiminden ibaret./Archive/2020/11/23/193607370-ic3.jpgVE İNTİKAM...Brooke Bolander, tarihte gerçekten yaşanmış olayları bir noktaya kadar sadık bir şekilde birleştirdikten sonra, alternatif bir final sahneye koyuyor. Radyum kızların ve Topsy’nin - ve elbette diğer fillerin - intikamını kurguluyor. Bir de bunu yaparken hikâye anlatıcılığı hakkında bir hikâye de sunmaya çalışıyor. Üç katman birleştiğinde, bir intikamın soyağacının resmini görüyoruz adeta.Brooke Bolander Türkçede ilk defa okuduğumuz bir yazar ama yurtdışında okur kitlesini çoktan yaratmış, kendine has bir hayal gücüyle kalburüstü öykülere imza atan biri.Theodore Sturgeon Onur Ödülü Adayı olan, çeşitli öyküleriyle Hugo, Nebula, Locus gibi ödüllere de birçok kez aday gösterilen yazarın en çok ses getiren kısa romanı - kimilerine göre uzun öyküsü - Zararsız Tek Büyük Şey; Nebula En İyi Uzun Öykü Ödülü ile Locus En İyi Uzun Öykü Ödülü’ne değer görülürken, En İyi Kısa Roman dalında Britanya Fantazi Ödülü, Dünya Fantazi Ödülü ve Shirley Jackson Ödülü’ne, ayrıca Hugo En İyi Uzun Öykü Ödülü’ne aday gösterilmiş bir kitap.Bu kadar ödül ve adaylığın sebebinin, metnin ustaca kurulmasında, anlatıcının döngü halinde sürekli değişmesine rağmen tadını hiç kaybetmemesinde, dildeki şiirselliğin anlaşılırlığını yitirmemesinde yattığını söyleyebiliriz ki çevirmen Çağlar Kök’ün de bunda büyük bir payı var.Zararsız Tek Büyük Şey / Brooke Bolander / Çeviren: Çağlar Kök / Çınar Yayınları / 88 s. Tolga Babanur

Diskdünya! Parodinin dağlarında...

Diskdünya! Parodinin dağlarında... figure > Diskdünya serisi, 40 yıl önce başladığı edebi yolculuğunu bugün hâlâ (hem de maalesef artık “kaptansız”) sürdürebiliyorsa, bunu hiç şüphesiz özgünlüğüne, üslubuna, büyük konuları basitçe anlatabilmesine ve zamanının çok ötesindeki mizah anlayışına borçlu. /Archive/2020/11/23/193333604-ic1.jpgFantastik edebiyat denince akla ilk gelen şeyler genellikle aynıdır: kahramanlar, büyücüler, cadılar, elfler... Uzun, edebi yıllar boyunca kodlanmış bu unsurlar, anlatıların içinde oradan oraya savrulurlar, kendilerini ya da kendilerini kendileri yapacak macerayı arar dururlar. Sonra bulurlar, dönüşürler, belki biraz ders verirler ve nihayetinde, okurlarının “kaçışlarına” yardım ve yataklık etmiş olmanın haklı gururunu yaşarlar.“Kaçış edebiyatı” tabiri, fantastik edebiyatla iç içedir.Neyse ki bu tabirin kötücül anlamları artık tedavülden kalkmış gibi. Eskiden, daha ziyade olumsuz manalar yüklenen bu tanımlama şimdilerde fantastikten bilimkurguya pek çok türün tanımsal çatısını oluşturuyor bile denebilir. Ve doğru ellerde kullanılırsa harika bir şeye de dönüşebilir: Hayal gücünü yüceltir, hemen her şeyi eleştirir; üstelik, mesajını doğrudan göze sokarak vermemesini de bilir.41 KİTABA ERİŞEN SERİBu eserlerin her biri, bu görevi kendilerine has yollarla gerçekleştirir: Kimisi yarattığı dünyanın harikalarıyla, kimisi harikulade betimlemeleriyle, kimisi baştan sona alegoriyle yapar. Diskdünya, baştan sona kahkahayla yapıyor.“Uzak, elden düşme bir boyutta, düz olsun diye tasarlanmamış bir astral düzlemde, kıvrım kıvrım yıldız sisleri dalgalandı ve aralandı...” Neredeyse 40 yıl önce başlayan ve 41 kitaba erişen fantastik Diskdünya serisinin ilk cümlesi bu.Devasa bir uzay kaplumbağasının kabuğundaki dört filin sırtında dönen, tamamen büyüyle işleyen, tepsi kadar düz bir dünya burası. (Ama inanın, Düz Dünyacıların tüm iddialarından daha gerçekçi fizik kurallarına sahip.) Ve fantastik edebiyata dair her unsur tabii ki burada da mevcut; fakat buradakiler biraz... farklı. Klişeden fersah fersah uzaklar. Çünkü bu dünya, onlarla dalga geçmek için var.Örneğin burada da var kudretli sihirbazlar; hem de kadim bir üniversitenin yerleşkesinde, karanlık dehlizlerde. Yalnız, harekete geçebilmeleri için önce sofradan kalkmaları gerekiyor. Ya da epik kahramanlar, tıpkı tüm diğer epik kahramanlar kadar çoklar; fakat bir türlü alt edilemedikleri ve ölmedikleri için artık 90 küsur yaşındalar ve kahramanlık sektöründe emeklilik diye bir şey olmadığından, genellikle takma dişlerini taktıktan sonra dövüşüyorlar./Archive/2020/11/23/193340979-ic2.jpgMUĞLAK BİR FANTASTİK!Cadılar da var, tabii ki var. Lâkin buradaki cadılar, klasik masal cadıları gibi ille de “saf kötü” falan değiller; aksine, türün kendilerine biçtiği bu ötekileştirici kimliğe başkaldırarak çoğunlukla en erdemli rollere bürünüyorlar ve yeri geliyor, “Kadından sihirbaz olmaz!” diyen mizojinik erkeklerin ağzının payını fallik bir asa ile veriyorlar. Yani fantastik unsurlar, Diskdünya’ya gelince biraz muğlaklaşıyor.Sör Terry Pratchett, ki kendisi pek çok edebiyatsevere göre hakiki bir şövalyedir, 1983’te serinin ilk kitabı Büyünün Rengi’ni yazdığında aslında tek amacı biraz eğlenmekti. Kendisi söylüyor bunu. “80’li yıllarda bir sürü kötü fantezi ürünü vardı,” diyor, “kara lordlar falan etrafta gani ganiydi. Bu konuyu ele alıp biraz eğlenme zamanının geldiğini düşünmüştüm...” Fakat sonra, kitaplarının hayli beğenildiğini görüyor ve devamını yazıyor. Zamanla, bu parodileştirme işinde iyice yetkinleşiyor da. Ve salt güldürmekten öteye geçerek, Hiciv Kasrı’nın kapılarını çalıyor.TEK CÜMLEDE POLİTİK MESAJBöylece seri giderek büyüyor, büyü ise yer yer işin içinden çıkıyor. Diskdünya kendisini ve amacını aşarken fantastik unsurlar ikincil planda kalmaya başlıyor. İşte tam da bu noktada devreye yeni karakterler, olaylar ve hikâyeler giriyor.Kocaman bir dünya burası ne de olsa: Üstünde tıpkı bizim Küredünya’mızdaki gibi dağlar, ovalar, şehirler, köyler, pislik içinde mahalleler, zenginler ve fakirler, üçkâğıtçı işportacılar, türcülük kurbanı ötekiler, yargı dağıtan adaletsizler, hiç yoluna giden Niyaziler; kısacası insana dair her şey var.Pratchett bu damarı ustalıkla yakalıyor ve kitaplar ilerledikçe objektifini geniş açıya kaydırıyor. Ama yeri geldiğinde, teleskop kullanmayı da ihmal etmiyor: Tek bir cümlede bile, ölesiye politik bir mesaj vermeyi başarıyor./Archive/2020/11/23/193349168-kapakic3.jpgMİZAH HER ZAMAN BAŞROLDEFakat unutulmaması gereken mühim bir nokta var burada: Pratchett’ın edebiyatında, başrolde her zaman mizah duruyor. Öyle “büyük” aforizmalarla, iddialı felsefi çıkarımlarla veya kapsamlı toplumsal eleştirilerle falan uğraşmıyor Pratchett, zira onlarla bile dalga geçiyor. Yani hayatı fazla ciddiye almadan, hayatı son derece ciddiye alıyor.Tuhaf aslında... Yaşamayı ve yazmayı bu kadar seven, ciddiye alan birini erkenden, hem de sözcükleri bile unutturan bir hastalık yüzünden kaybetmek, hayatı bu kadar ciddiye almamak gerektiğini de tekrar hatırlatıyor insana.Yine de, nispeten kısa yaşamına elliden fazla kitap, onlarca ödül, yüzlerce karakter ve milyonlarca hayran sığdırmayı başaran Pratchett için “erken gitti” demek de pek içimizden gelmiyor. Ki zaten, kendisinin de dile getirdiği gibi, “yarattığı dalgalar tümüyle yok olmadan hiç kimse bu dünyadan tam anlamıyla göçmüş sayılmıyor.”FANTASTİK EDEBİYATIN AYKIRI ŞÖVALYESİHerhangi bir türü yeniden tanımlamak herkesin harcı değil, ama fantastik edebiyatın aykırı şövalyesi Pratchett, bunu başardığını on yıllar önce fazlasıyla kanıtladı. O yüzden biz fani okurlarına artık yalnızca onu okumaya devam etmek ve elbette fikirlerine kulak vermek düşüyor:“En iyi fantezi yazarları, süslü püslü hokus pokus fantezileri yazmazlar; dünyanın işleyiş kurallarını değiştirirler ve sonra bu kurallara uyarak, büyük dikkatle, mantıklı bir biçimde yazarlar. Ve artık sihirbazlar, goblinler veya büyü, kesinlikle yeterli değil. O şeyleri zaten biliyoruz.Biz artık, sihirbazların, genetik olarak değiştirilmiş ejderhalarla nasıl başa çıktıklarını ve cücelerin, gnomlara karşı gösterilen ırkçılığı nasıl yok edeceğini bilmek istiyoruz. Ve işte, yine Chesterton’a dönüyoruz: Belki de bu dünyayı anlamanın en iyi yolu, ona başka bir dünyadan bakmaktır...”(Terry Pratchett’ın hayatı, eserleri ve sanatsal düşüncelerinin devamı için, düzyazılarının derlendiği Klavye Sürçmesi’ne göz atabilirsiniz.)Diskdünya Serisi : Büyünün Rengi / Terry Pratchett / Çeviren: Niran Elçi / DeliDolu Yayınları / 240 s.Diskdünya Serisi : Fantastik Işık / Terry Pratchett / Çeviren: Niran Elçi / DeliDolu Yayınları / 240 s.Diskdünya Serisi : İlginç Zamanlar / Terry Pratchett / Çeviren: Niran Elçi / DeliDolu Yayınları / 412 s.Diskdünya Serisi : Eşit Haklar / Terry Pratchett / Çeviren: Niran Elçi / DeliDolu Yayınları / 248 s.Diskdünya Serisi : Kilden Ayaklar / Terry Pratchett / Çeviren: Niran Elçi / DeliDolu Yayınları / 384 s. Ümit Mutlu

Ençetin savaşmeydanı: Zihin!

En çetin savaş meydanı: Zihin! figure > Dünyaca ünlü Stranger Things dizisinden aşina olduğumuz beş arkadaş arasından Eleven’ın gerçeküstü güçlerinin nereden geldiği Şüpheci Zihinler’de yanıt buluyor. /Archive/2020/11/23/193034919-ic1.jpgTavanda yanıp sönen ışıklar. Tüyler ürpertici bir sessizlik. İki tarafında kapalı odaların olduğu uzun, terk edilmiş bir koridor. Bütün bunlar klasik gerilim romanlarında görmeye alıştığımız elementler olsa da bunların üstüne, 1960 sonlarının hem asi hem de huzursuz havasını ve çeşitli ilaçların kullanımıyla insanların kendimizinkinden farklı boyutlara erişimi olup olmadığını öğrenmeye çalışan deneyleri ekleyin. İşte karşınızda Şüpheci Zihinler.Stranger Things dizisi dünyanın büyük bir kısmını bir anda etkisi altına aldı ve bunun önemli bir sebebi var: Yaş sınırı diye bir kavramı yok. Fantastik ve korku türlerine dahil olduğu kısmıyla halihazırda geniş bir izleyici kitlesine hitap etse de bir kısmı da atmosferi bu denli gerçekçi ve nostaljik bir şekilde yakalıyor olmasından dolayı serinin büyüsüne kapılmış durumda.Gizli Dosyalar’da olduğu gibi bilinmezin insanda uyandırdığı tedirginliği ve Alacakaranlık Kuşağı’nın tüyler ürpertici fantastikliğinden izler taşıyan bu dizide, izlemeyi sevdiğimiz ve artık yakından aşina olduğumuz beş arkadaş arasından Eleven, geçmişi sebebiyle belki de en çok ilgi gören karakter.Dizi Eleven’ın gerçeküstü becerileri, bu güçlerini nasıl elde ettiği ve bunların nereden geldiğine dair merak uyandırdıktan sonra Şüpheci Zihinler’de izleyicilerine ve şimdi de okurlarına tam olarak bunun cevabını veriyor./Archive/2020/11/23/193046059-kapakic2.jpgGİZEMLİ BİR LABORATUVAR, TEKİNSİZ BİR BİLİM İNSANIKübra Tekneci’nin çevirisiyle Epsilon Yayınevi’nden çıkan Şüpheci Zihinler’de ana karakterimiz 1969 yılında üniversiteye giden Terry Ives, ülkenin içine sürüklendiği Vietnam Savaşı’nı, verilen kayıpları, protestoları televizyon ekranından ve radyolardan pasif bir şekilde dinlemekten usanmış durumdadır. Elinden bir şey gelmiyor olmasının hüsranı içinde bir çözüm aramaya çalışırken bir gazete ilanından, kendini işe yarar hissettirecek bir iş bulur.İşte tam da burada dizi hayranlarının hemen tanıyacağı Hawkins Laboratuvar’ı devreye girer. Terry, devletin yürüttüğü MKUltra adlı gizli bir deneye para karşılığında katılmayı kabul eder. Ancak bu gizli tutulan deney, ilanda göründüğü kadar masum değildir. İşler, Terry’nin laboratuvarda, ismi tuhaf bir şekilde Sekiz olan ufak bir kızla tanışmasıyla iyice ürkütücü bir hal alır.BAŞ AŞAĞI DÜNYA...Doktor Martin Brenner’ın yürüttüğü deneylerde Terry, verilen ilaçların da etkisiyle bir değişime girer: Sekiz’in düşüncelerini duyabilmeye ve istediğinde, ürkütücü görünen ama neresi olduğunu anlamadığı bir yere âdeta ışınlanmaya başlar. Ancak bunların hepsi kendi zihninde gerçekleşmektedir. Dünyası ‘Baş Aşağı’ olmaktadır.Deneyler, kendini işlevsiz hissetmesi için bir çare değildir artık ve her şey kontrolden çıkmıştır. Terry ve çok geçmeden arkadaş olduğu diğer deneklerin yardımıyla bu deneyin ne olduğunu ve ne sebeple yapıldığını öğrenmeye karar verir. İşte sonrasında ortaya çıkanlar da doğrudan bizi Stranger Things evreninde gerçekleşenlere götürüyor. Peki Terry’nin bu denklemde nereye oturduğunu tahmin edebiliyor musunuz? Nefes al. Ayçiçeği. Gökkuşağı.Stranger Things: Şüpheci Zihinler / Gwenda Bond / Çeviren: Kübra Tekneci / Epsilon Yayınevi / 320 s. Su Akaydın




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter