Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Tuesday, 11.04.2025, 06:33 AM (GMT)

News - Haberler

Şenol Güneş: Eleştiriye evet, yok etmeye hayır!

Şenol Güneş: Eleştiriye evet, yok etmeye hayır! figure > A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş, önlerinde iki hedef olduğunu söyleyerek, "Bunlardan ilki mart ayında başlayacak olan Dünya Kupası elemeleri ve ardından gelecek olan Avrupa Şampiyonası" dedi. A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş, önlerinde iki hedef olduğunu söyleyerek, "Bunlardan ilki mart ayında başlayacak olan Dünya Kupası elemeleri ve ardından gelecek olan Avrupa Şampiyonası. Avrupa Şampiyonası’na katılma hakkını elde etmemiz başta olmak üzere takımımızın seviyesi ister istemez bizden beklentileri de arttırıyor. Ancak unutmayalım ki beklentileri büyük olanın tahribatı da büyük olur" dedi.A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş, spor medyasındaki bazı yazar ve yorumcularla çevrim içi bir toplantı yaptı. TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’ndeki çalışma ofisinden online olarak gazetecilerle bir araya gelen Güneş, Milli Takım’ın mevcut durumu, UEFA Uluslar Ligi ve Türk futbolu hakkında değerlendirmeler yaptıktan sonra, kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.Uluslar Ligi’nde son oynadıkları Macaristan maçını kazanarak grubu birinci tamamlamayı ve A Ligi’ne yükselmeyi çok istediklerini fakat olmadığını söyleyen Güneş, "Aslında, özgüveni olan, mental açıdan güçlü, iyi ilişkiler içerisinde bir takıma sahibiz. Buna rağmen turnuva boyunca, kazanmaya yeterli olacak coşku ve isteğe sahip bir görüntü sergileyemedik. Elbette bunun hem kendimizden hem de elimizde olmayan nedenlerden kaynaklanan bir çok sebebi var. Her şeyden önce pandeminin gölgesinde bir turnuva oynadık. Sonuna geldiğimiz 2020 yılına pandeminin yoğun etkisi olduğu ortada. Örneğin biz Kasım 2019 - Eylül 2020 dönemi arasında A Milli Takım olarak hiç biraraya gelmedik. Müsabakalarımızı sadece son 3 ayda oynadık. Bu da ister istemez bir dağınıklık, kafa karışıklığı ve konsantrasyon bozukluğuna neden oldu. Bunu bir mazeret olarak öne sürmüyoruz ama rakiplerimizden Macaristan, Avrupa’da yeni sezona en erken başlayan ülkelerden biriydi ve kadrosunda Macar kulüplerinden çok sayıda oyuncu vardı" diye konuştu."DAHA YUKARILARA ÇIKMAMIZ GEREKTİĞİNİ BİLİYORUZ"Her şeye rağmen oynadıkları müsabakalar sonrasında kasım ayında bir sıra daha yükselerek 32. duruma geldiklerini hatırlatan deneyimli teknik adam, "Bunu yeterli görmüyoruz ve daha yukarılara çıkmamız gerektiğini biliyoruz. Bir başka beklentimiz yıllardır geriden gelen galibiyet sayımızı yenilgilerle dengelemekti. Macaristan’ı yenseydik bunu da sağlıyorduk ama olmadı. Şu anda etkisini yine arttırarak hissettirmeye devam eden pandeminin ligler üzerindeki olası etkilerini düşündüğümüzde milli takımlar da kulüp takımları da pandemi nedeniyle inişli-çıkışlı dönemler geçirecektir. Oyuncular üzerinde performans dalgalanmaları görülecektir. Bu noktada yaşanabilecek başarısızlıklardan dolayı eleştiri kabul edilebilir ancak yok etme politikası hoş görülemez" şeklinde konuştu."İKİ ÖNEMLİ HEDEFİMİZ VAR"İki önemli hedefleri olduğunu vurgulayan Şenol Güneş, "Bunlardan ilki mart ayında başlayacak olan Dünya Kupası elemeleri ve ardından gelecek olan Avrupa Şampiyonası. Avrupa Şampiyonası’na katılma hakkını elde etmemiz başta olmak üzere takımımızın seviyesi ister istemez bizden beklentileri de arttırıyor. Ancak unutmayalım ki beklentileri büyük olanın tahribatı da büyük olur. Şampiyonayla ilgili bütün programımız hazır. Kamp yeri, hazırlık maçları hepsini planladık. Dünya Kupası elemelerindeki şansımız konusunda ise hangi gruba düşeceğimiz büyük ölçüde belirleyici olacak. Kuraya ikinci kademeden katılacak olmamız önemli ama biz birinci kademede olmayı tercih ediyoruz. Önümüzdeki süreçlerde bunu başaracak sonuçları alabilmek için gayret göstereceğiz" ifadelerini kullandı.Kadro oluşumuna yönelik felsefelerinin Türkiye adına oynama ihtimali olan bütün oyunculara önem vermek üzerine kurulu olduğunu ifade eden Güneş, "Kadroyu hak ettiğine inanılan ancak takıma henüz katılmayan oyuncuları da takip ediyoruz. Bütün bu konuları değerlendirirken bir futbol kültürü oluşturmamız, daha da önemlisi bir zihinsel devrim yaşamamız şart. Ancak o zaman sağlıklı yorumlarla doğru çözümlere ulaşabiliriz. Bugün geçmişle kıyaslandığında birçok anlamda daha iyi şartlara sahibiz ama özellikle üretimimiz aynı oranda istenen seviyede değil. Bunun sebeplerini tartışmalı ve doğruları bulmalıyız. Kulüplerimizin finansal durumlarını da göz önünde bulundurduğumuzda futbolcu üretimine acil ihtiyacımız var. Bugün Brezilya’nın 129 ülkede 1600, Sırbistan’ın 75 ülkede 525, Hırvatistan’ın 63 ülkede oynayan 450 oyuncusu var. Biz de son dönemlerde oyuncu ihraç ediyoruz ama yeterli düzeyde değil. Ülkemizde kulüplerimiz neredeyse iflas aşamasındalar ama buna rağmen savurganlık talebi konusunda da bir gerilemeleri yok. Oysa genel anlamda ligimize bir bakarsak; bütçesini küçültebilen kulüpler daha büyüdüler. Bu konuyu önemsemeli ve futbol ekonomisinde en önemli müşteri olan taraftarı korumak zorundayız. Bunların yanı sıra kaçak yayınlar, kulüplerin idari yapılanmaları, futbolcuların ve teknik adamların vergi mükellefiyetleri, yabancılar dahil tüm oyuncuların Türk Lirası üzerinden para almaları gibi konuları da tartışarak farklı bir vizyonu gündeme taşımalıyız. Bütün bu meseleler sadece tek başına bir kişinin çözüme kavuşturabileceği meseleler değil ama eğer Türk futboluyla ilgili hassasiyet taşıyorsak sorumluluk da duymalıyız ve elbirliğiyle, ortak akılla bu konuların üzerine eğilmeliyiz" diyerek sözlerini tamamladı. İHA

Vali uyardı: "Vaka sayılarıkaldırılamaz noktaya ilerliyor"

Vali uyardı: "Vaka sayıları kaldırılamaz noktaya ilerliyor" figure > Samsun Valisi Zülkif Dağlı, “İl merkezimizde ve bazı ilçelerimizde vaka yükü, artık kaldırılamaz bir noktaya doğru adım adım ilerliyor” açıklamasında bulundu. Samsun Valisi Zülkif Dağlı, koronavirüs (Covid-19) salgınında kentteki bilançonun ağırlaştığını açıkladı. Dağlı, “İl olarak koronavirüs yayılımı anlamında oldukça kritik günlerden geçiyoruz. Bu nedenle işimizi, gücümüzü, tüm mesaimizi koronavirüsle mücadeleye ayırdık. Eğer bunu başaramazsak ilimizde daha sıkıntılı tabloların ortaya çıkması maalesef kaçınılmaz” ifadelerini kullandı.“TABLO ENDİŞE VERİCİ”Kentteki tablonun herkesi endişelendirdiğini aktaran Dağlı, şöyle devam etti:“Anlık olarak ilimizdeki durumu takip ediyoruz. Artan vaka sayısı karşısında alınması gereken sağlık önlemleri ve planlamalar konusunda Sağlık İl Müdürlüğümüzle sürekli irtibat halindeyiz. Ancak görünen o ki, il merkezimizde ve bazı ilçelerimizde vaka yükü, artık kaldırılamaz bir noktaya doğru adım adım ilerliyor. Bu tablonun ortaya çıkmaması için ilk etapta bu bölgelerdeki hastanelerimizde yoğun bakım yatak sayılarımızı artırdık ve artırmaya devam ediyoruz.” cumhuriyet.com.tr

Akaryakıtürünlerine zam: Pompaya yansımayacak

Akaryakıt ürünlerine zam: Pompaya yansımayacak figure > Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS) tarafından yapılan açıklamada 2 Kasım'dan itibaren geçerli olmak üzere, LPG otogazda 8 krş/lt fiyat artışı gerçekleştirildiği belirtildi. Bununla birlikte, artışın mevcut uygulama olan Eşel Mobil Sistemi gereği ÖTV’den karşılandığından pompa fiyatlarına yansımayacağı kaydedildi.Açıklama şöyle:/Archive/2020/12/1/174953450-po.png cumhuriyet.com.tr

Enez Belediye BaşkanıGünenç, koronavirüse yakalandı

Enez Belediye Başkanı Günenç, koronavirüse yakalandı figure > Edirne’nin Enez Belediye Başkanı Özkan Günenç, koronavirüse yakalandığını açıkladı. /Archive/2020/12/1/173932487-cbb.jpgEnez Belediye Başkanı Özkan Günenç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "İlk başta ailemde rastlanan ve benim de kendimi izole ettiğim süreçte ilk yaptırdığım Covid-19 testim negatifti. Fakat dün yaptırmış olduğum Covid-19 testim pozitif çıktı. Genel olarak iyiyim. Değerli hemşehrilerim maske, mesafe kuralına uymamız önem arzetmektedir. Hepimizin sağlığı için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz. En kısa sürede görüşmek üzere. Sağlıklı günler dilerim" dedi.Günenç’in tedavisinin daha önce testleri pozitif çıkan eşi ve kızıyla birlikte evde sürdüğü öğrenildi. cumhuriyet.com.tr

İsveç'te bir kadın, oğlunu 30 yıla yakın evinde hapsettiği için gözaltına alındı

İsveç'te bir kadın, oğlunu 30 yıla yakın evinde hapsettiği için gözaltına alındı figure > İsveç polisi, başkent Stockholm'de 30 yıla yakın bir süre oğlunu bir apartman dairesine hapseden yaşlı bir kadını gözaltına aldı. EPAİsveç'in başkenti Stockholm'de 30 yıla yakın bir süre oğlunu bir apartman dairesine hapseden yaşlı bir kadın polis tarafından gözaltına alındı.Kadın, şu an 40 yaşında olan ve pislik içinde ve yaralı halde bulunan oğlunu hapsetme ve ciddi fiziksel yaralanmaya neden olma suçlamalarını reddetti.Hastanede ameliyata alınan erkeğin, annesinin hastalanıp hastaneye kaldırılması üzerine Pazar günü bir akrabaları tarafından bulunduğu belirtiliyor.Başkentin güneyinde Haninge bölgesindeki daire polis kordonu altına alındı ve olayla ilgili soruşturma başlatıldı.40 yaşlarındaki erkeği bulan ve ismini vermek istemeyen akraba kadın, Expressen gazetesine yaptığı açıklamada, annenin hastaneye kaldırıldığını öğrenince Pazar akşamı partneriyle birlikte apartman dairesine gittiğini söyledi.Burayı en son 20 yıl kadar önce henüz çok gençken ziyaret ettiğini belirten kadın, 11-12 yaşlarında okuldan alınan erkek çocuğun durumuyla ilgili kaygılarını dile getirdiğini ancak başarılı olamadığını anlattı.Pazar akşamı gittiklerinde dairenin kapısının kilitli olmadığını, etrafı pislik, toz ve idrar kokusu sarmış olduğunu, seslendiğinde kimsenin cevap vermediğini söyleyen kadın, mutfaktan gelen bir ses üzerine, 40 yaşlarındaki erkeği karanlık bir köşeye büzülüp oturmuş halde bulduklarını, bacaklarında dizlerine kadar yaralar olduğunu belirtti.Onu gören erkeğin ise ayağa kalktığını ve ismini hatırlayıp tekrarladığını, neredeyse tüm dişlerinin dökülmüş ve konuşmasının geveleme şeklinde olduğunu ifade etti.Erkeğin hastaneye kaldırılması üzerine doktorların polisle irtibata geçtiği ve annenin gözaltına alındığı kaydedildi.Reuters haber ajansına konuşan Stockholm savcısı Emma Olsson, adamın ameliyata alındığını söyledi.EPAAjansa konuşan bir polis yetkilisi de "Adamın ne kadar süreyle hapsedilmiş olduğunu araştırıyoruz, ama bunun çok uzun bir zamandır devam ettiği kanısındayız" dedi.Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak İsveç televizyonuna konuşan akraba kadın, annenin daha önce genç yaşta bir çocuğunu kaybetmekten dolayı kötü hisler yaşadığını anlattı.Kadının tekrar doğum yapınca oğluna ölen oğlunun adını verdiğini ve aşırı korumacı hale geldiğini söyledi.Akraba kadın, bulduğu adamla ilgili olarak "Çok şükür yardım alıyor ve hayatta" diye konuştu. BBC Türkçe

Kamu dışıaile sağlığıçalışanlarının mağduriyeti giderilsin

Kamu dışı aile sağlığı çalışanlarının mağduriyeti giderilsin figure > Kamu Dışı Aile Sağlığı Çalışanları Platformu üyeleri, yaptıkları açıklama ile “kamu dışı çalışan” olarak nitelendirilen aile sağlığı çalışanları ile kamu kurumlarında çalışan sağlık görevlileri arasındaki eşitsizliklerin giderilmesi çağrısında bulundular. Konu hakkında ‘Kamu Dışı Aile Sağlığı Platformu’ taleplerini dile getirdi. Kamu Dışı Aile Sağlığı Çalışanları Platformu üyesi hemşire Cansel Kaçmaz’ın konuyla ilgili yaptığı açıklama şu şekilde:"Ülkemizde birinci dalganın ikinci zirvesini yaşadığımız bu günlerde en ağır yükü sağlık çalışanları üstleniyor.İnsanların en güvende hissettikleri huzurlu ve rahat olabileceği yer kendi evleri ve ailelerinin yanıdır.Ancak Kamu Dışı Aile Hekimliği Çalışanları yer değiştirme hakları olmadığı için aile bütünlüğü bozulmuş çalışanlardır.Eşi çocuğu farklı şehirlerde olan Kamu Dışı Aile Hekimliği Çalışanı hastalandığında veya eşi çocuğu hastalandığında ne olacak endişesi ile psikolojik baskı altında çalışmaya devam etmektedirler.Covid -19 hastalığının meslek hastalığı olmasını konusunda çalışmaların yapıldığı şu günlerde Kamu Dışı Aile hekimliği Çalışanları hastalığa yakalanıp uzun süren bir tedavi süreci olması ve 180 gün üzeri rapor alması durumunda sözleşmesi fesh oluyor.Sağlık çalışanı işsiz kalma korkusu yaşıyor. Bu korku ve endişeyle yine psikolojik baskı altında çalışmaya devam ediyor.Ayrıca izinlerin kaldırıldığı istifaların durdurulduğu bu dönemde kamu dışı aile Hekimliği çalışanı askere gidecek olursa sözleşmesi fesh ediliyor. Askerlik dönüşü işsiz kalmış oluyor.Kamu Dışı Aile Hekimi ve Aile Sağlığı Çalışanı Hemşire Ebe Sağlık Memuru ve Acil Tıp Teknisyenleri maalesef iş güvencesi olmadan maliye bakanlığından maaşını alıp sağlık bakanlığı adına tek bir özlük hakkı olmadan ve maalesef Covid-19 ile en önde savaşan sağlık ordusudur. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın önerisini kabul ederek 2021 yılını tüm dünyada Uluslararası Sağlık Çalışanları Yılı ilan etti. Sayın Fahrettin Koca’nın sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonlarının yükseltilmesini amaçladıklarını vurguladığı bu dönemde Kamu Dışı Aile Hekimliği Çalışanlarına da sahip çıkıp mağduriyetlerinin giderilmesi gerekmektedir."/Archive/2020/12/1/172621545-e02c56b2-6ea6-445d-b6f3-95f6c414bbe3.jfif cumhuriyet.com.tr

Marmaray'da aktarma indiriminin kaldırılmasına tepki: "Ağzımızıkapattık diye susacak değiliz"

Marmaray'da aktarma indiriminin kaldırılmasına tepki: "Ağzımızı kapattık diye susacak değiliz" figure > Marmaray’da 9 aydır uygulanan aktarma indirimi, TCDD’nin itirazı sonucu mahkeme kararıyla kaldırıldı. Öğrenci Faaliyeti söz konusu aktarma indiriminin kaldırılmasını, Marmaray'da askılara yazı asarak protesto etti. Öğrenci Faaliyeti sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, "Marmaray askı eylemi: Krizin sorumlusu sizsiniz. Üniversiteliler olarak, Marmaray'da indirimli aktarmanın devletin isteğiyle kaldırılmasına karşı askı eylemi gerçekleştirdik. Krizin sorumlusu sizsiniz, faturayı halka kesmenize karşı ağzımızı kapattık diye susacak değiliz!" diyerek indirimin kaldırılmasına tepki gösterdi. Marmaray'da askılara asılan yazılarda ise, "Devletin isteği ile Marmaray'da indirimli aktarma kaldırıldı. Durak sayısı farketmeksizin herkes 7 TL ödeyecek" yazıyor.NE OLMUŞTU? Marmaray’da 9 aydır uygulanan aktarma indirimi, TCDD’nin itirazı sonucu mahkeme kararıyla kaldırıldı. İBB’nin geçen hafta UKOME’ye getirdiği aktarmanın devam etmesi yönündeki teklif, merkezi yönetim temsilcilerinin oy çokluğuyla reddedildi.Böylece Marmaray'da seyahat eden İstanbullular, ne kadar durak gittiği fark etmeksizin 7,00 TL ücret ödeyecek. Marmaray'dan sonra metro ve otobüs gibi diğer toplu ulaşım araçlarında yapılan yolculuklarda ise aktarma indirimi devam edecek. cumhuriyet.com.tr

Eski CHPİstanbulİl BaşkanıCemal Canpolat ifade verdi

Eski CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat ifade verdi figure > Eski CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na hakaret ettiği iddiasıyla ifade verdi. Adliye çıkışı basına konuşan Canpolat, "Biz Yassıada'da yeşili, doğayı savunduk; İstanbul’un değerlerini savunduk" dedi. CHP İstanbul İl Başkanlığı Çevre ve Doğa Hakları Komisyonu, Yassıada’nın imara açılmasını protesto etmek amacıyla 4 Haziran 2016’da adaya gitmişti. İzin verilmediği için inşaatlarda inceleme yapamayan CHP heyeti, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın yargılamalarının yapıldığı spor salonunun önünde açıklama yapmıştı. Canpolat, açıklamasında “Yassıada’yı tahrip edenler, adanın doğasını bozanlar, başta TOBB Başkanı Sayın Hisarcıklıoğlu olmak üzere onun firması, onun şirketidir” demişti."MENDERES VE ARKADAŞLARININ KEMİKLERİ SIZLADI"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının çağrısı üzerine bugün öğleden sonra Çağlayan Adliyesine giderek savcıya ifade veren eski CHP İstanbul İl Başkanı Canpolat, adliye çıkışında gazetecilere açıklama yaptı. Canpolat şunları söyledi: “Yassıada yeşildi, doğa katledildi. Yassıada tarihi olarak değerli bir ada. Osmanlı'nın tarihi eserlerini olduğu, tarihi camilerin olduğu bir ada. Yassıada Mercan balıklarının yatağı. Yassıada'da büyük acılarımız da var. Adnan Menderes ve arkadaşlarının kemikleri sızladı. Yassıada'nın adı Adnan Menderes adası olmalıydı. Biz Yassıada'da yeşili, doğayı savunduk; İstanbul’un değerlerini savunduk. Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu'nun TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na karşı sözlerinin rövanşı olarak bu soruşturma açıldı. Kılıçdaroğlu'nun TOBB'u eleştirerek ‘TÜSİAD kadar yürekli olamadınız’ demesi üzerine, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun verdiği tepkiyi hatırlayın. Bugün yağmacılığa karşı ifade verdik.” İHA/ANKA

AB,İran ile nükleer anlaşmanın sürdürülmesini istiyor

AB, İran ile nükleer anlaşmanın sürdürülmesini istiyor figure > Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, "İran nükleer anlaşmasını, ABD'nin anlaşmadan çekilmesine rağmen hayatta tutmaya çalışıyoruz. Umarım ABD buna tekrar katılır ve İran yeniden yükümlülüklerine tam olarak uymaya başlar. Bu konu bizim güvenliğimiz için çok önemli" dedi. Borrell, daha önce aynı görevde bulunan Federica Mogherini ve Javier Solana ile AB Dış İlişkiler Servisi'nin (EEAS) 10. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen "Değişen Dünyada AB" başlıklı etkinlikte konuştu. Borrell, İran'da yaşanan suikastla ilgili, "Bu açık biçimde bir suçtur. Çözüm yolu bu değildir. İran nükleer anlaşmasını, ABD'nin anlaşmadan çekilmesine rağmen hayatta tutmaya çalışıyoruz. Umarım ABD buna tekrar katılır ve İran yeniden yükümlülüklerine tam olarak uymaya başlar. Bu konu bizim güvenliğimiz için çok önemli" ifadesini kullandı.'KARARLARDA OY BİRLİĞİ GEREKLİ'AB'nin dış politikası kararlarında oy birliği gereksinimi hakkında Borrell, "27 ülke arasında oy birliğini sağlamak çok zor. Nitelikli oy çokluğu ile karar almak daha kolay olurdu. Herkes veto hakkının farkında olduğu için oy birliğinde müzakere edilemiyor. Kararların daha esnek biçimde alınabilmesi gerekiyor" dedi."AVRUPA İÇİNDE GÜVENLİK, DIŞ GÜVENLİĞE YATIRIMLA SAĞLANABİLİR"Mogherini, döneminde en büyük başarısının İran nükleer anlaşması ve AB'nin 25 üyesinin savunma alanında iş birliğini daimi hale getirmeyi öngören Yapılandırılmış Daimi İşbirliği (PESCO) olduğunu anımsatarak, "Avrupa içinde güvenlik, dış güvenliğe yatırım yaparak sağlanabilir" diye konuştu.Bugün dünyanın uluslararası ilişkiler alanında daha "karmaşık" bir hal aldığına işaret eden Mogherini, "Değişik küresel oyuncular ve alanlara göre çeşitli ortaklıklar var. Ticari bir ortakla insan hakları konusunda farklı düşünülebiliyor" dedi.Avrupa'nın dijital alanlara daha fazla yatırım yapması gerektiğini belirten Mogherini, "Salgın, Avrupa'nın, birlikte hareket etmesi halinde daha güvenli olduğunu ortaya koydu" ifadesini kullandı. AA

Aramco ve Baker Hughes işbirliğine Rekabet Kurulu'ndan onayçıktı

Aramco ve Baker Hughes işbirliğine Rekabet Kurulu'ndan onay çıktı figure > Rekabet Kurulu, Saudi Aramco Development Company (SADCO) ile Baker Hughes Company'nin (BHC) petrol ve doğal gaz uygulamalarında kullanılmak üzere kompozit ürünlerin geliştirilmesine yönelik ortak girişim kurması işlemini onayladı. /Archive/2020/12/1/171750847-aramco-kapak.jpgRekabet Kurumunun internet sitesinde yer alan duyuruya göre, SADCO ile GE OİL aracılığıyla BHC'nin ortak kontrolünde petrol ve doğal gaz uygulamalarında kullanılmak üzere metalik olmayan kompozit ürünlerin geliştirilmesine yönelik üretim tesisleri kuracak ve işletecek yeni bir ortak girişimin kurulmasına izin verildi.Söz konusu ortak girişim yalnızca MENA Bölgesi'nde ürünlerin üretilmesi ve satılmasına yönelik faaliyet gösterecek.SADCO ve BHC'nin yüzde 50'şer hisse sahibi olacağı ortak girişim, Suudi Arabistan'da üretim tesislerini kuracak ve işletecek. Ortak girişimin üretimi ve satışını gerçekleştireceği ürünler ise petrol ve gaz uygulamalarında çelik boru hatlarına alternatif olarak kullanılan RTP akış hatları olacak.Petrol ve doğal gaz geliştirme sektöründe bütünleştirilmiş petrol sahası ürünleri, hizmetleri ve dijital çözümleri sunan BHC'nin Türkiye'de BHC Türkiye ve GETPG unvanlı iki iştiraki bulunuyor.İşlem taraflarından SADCO'nun ana şirketi Saudi Arabian Oil Company (Saudi Aramco), Türkiye'de ihracat yoluyla ham petrol satışı alanında faaliyet gösteriyor ancak Türkiye'de herhangi bir iştiraki veya bağlı kuruluşu bulunmuyor. AA

Almanya’da bir araçyayalaraçarptı: 2ölü, 10 yaralı

Almanya’da bir araç yayalara çarptı: 2 ölü, 10 yaralı figure > Almanya’nın Rheinland-Pfalz eyaletinin Trier kentinde bir aracın yayalara çarpmasıyla 2 kişinin öldüğü, 10 kişinin yaralandığı belirtildi. Trier polisi, Twitter’dan yaptığı açıklamada, araç trafiğine kapalı bir caddeye giren aracın çok sayıda kişiyi yaraladığı bildirildi.Açıklamada, olay yerinden uzak durulması çağrısında bulunuldu.Alman Birinci Televizyon Kanalı ARD’ye bağlı SWR'nin haberine göre, olayda 2 kişinin hayatını kaybettiği, 10 kişinin yaralandığı belirtildi.Haberde, araç sürücünün gözaltına alındığı kaydedildi. AA

'Veterinere götüreceğim' diyerek aracına aldığıyaralıceylanla kayıplara karıştı

'Veterinere götüreceğim' diyerek aracına aldığı yaralı ceylanla kayıplara karıştı figure > İzmir’in Seferihisar ilçesinde, kimliği belirsiz kişi, otomobilin çarptığı yaralı ceylanı, 'Veterinere götüreceğim' diyerek, aracına alıp, kayıplara karıştı. Kazaya tanık olan Doğan Albayrak, “Yardım için yol kenarında durmuştum. Ceylanı alan aracı takip ettim ancak plakasını alamadım' dedi. Seferihisar-İzmir Karayolu Bademler mevkisinde geçtiğimiz günlerde yaşanan olayda; Seferihisar'dan İzmir yönüne giden otomobil, Bademler mevkisinde, sürücüsünün frene basıp, direksiyonu kırmaya çalışmasına rağmen, yolun karşısına geçmeye çalışan ceylana çarptı.Yaralı ceylanın yardımına, kazaya tanık olan sürücüler koştu. Beyaz renkli bir otomobilin sürücüsü ise hafif yaralı ceylanı, 'Veterinere götüreceğim' diyerek aracına alıp, olay yerinden uzaklaştı.‘PLAKASINI ALAMADIM’Kazaya tanık olan Mimar Doğan Albayrak, “Ceylan çok hafif yaralandı. Aracı yol kenarına çektiler. Ben de yardım etmek için durdum. Çarpan otomobildekiler, telaşla ne yapacaklarını bilemeyip jandarmayı aradılar ancak sonuç alamadılar. Ben de Urla Belediyesi’ni aradım. Yanıt alamayınca Veteriner Hekimleri Odası Başkanı arkadaşımı aradım. O sırada biri geldi, ‘Veterinere götürelim’ dedi. Ben de ‘Hemen arkada, Çamlı’da iki tane veteriner kliniği var, en yakın orası’ dedim. 'Ben ileride başka bir yere götüreceğim' gibisinden bir şeyler söyleyerek ceylanı alıp beyaz bir otomobille gitti. Kazayı yapanlar da telaşla ona yardım ettiler.Ben tanışıyor olduklarını zannettim. Hayvanı alanların peşinden gittim. Kırmızı ışığa takıldım, onlar uzaklaştı. Plakasını alamadım" dedi.‘CEYLANIN NEREDE OLDUĞUNU BİLEN YOK’Albayrak, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şefliği yetkilileri ile irtibata geçirdiğini belirterek, “Takriben olaydan 20-25 dakika sonra tüm bilgileri Doğa Koruma ve Milli Parklar Şefliği’ne ulaştırdım. Ekipler olayı araştırdılar ve hayvanın o bölgedeki hiçbir veterinere gitmediğini tespit ettiler. Kazayı yapanlarla da görüşmüşler, onlar da ceylanın akıbeti hakkında bilgi sahibi değillermiş. Şu an ceylanın nerede olduğunu bilen yok. Ceylan hafif yaralanmıştı. O bölgede ceylan olması da ilginç. Tilki ve sansar görmüştük, ama ceylanı o bölgede ilk kez görmüş olduk" diye konuştu. DHA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter