Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Saturday, 05.17.2025, 05:52 AM (GMT)

News - Haberler

Erdoğan'ın kongrede yaptığıdeğişiklikler "Mecliste güçlenme adımları" olarak değerlendiriliyor

Erdoğan'ın kongrede yaptığı değişiklikler "Mecliste güçlenme adımları" olarak değerlendiriliyor AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, partisinin TBMM grup yönetiminde yaptığı değişikliğin ardında başta Siyasi Partiler (SPY) ve seçim yasaları olmak üzere Meclis gündemine gelecek yasal düzenlemeler olduğu vurgulanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki günkü kurultayda, partisinin merkez karar yönetim kurulu (MKYK) ve merkez yönetim kurulu (MYK) üyelerini belirledi. Kurultay konuşmasında “yeni anayasaya” atıfta bulunan Erdoğan’ın gerek yeni anayasa çalışmalarında gerekse Meclis’e gelecek önemli yasal düzenlemelerle ilgili “bundan sonra Meclis ekibini etkin kullanmak istediği” belirtiliyor. Erdoğan’ın bu nedenle daha önce de grup başkanvekilliği görevinde bulunan Mustafa Elitaş’ı yeniden ekibe dahil ettiği, Elitaş’ın AKP içinde “yasal düzenlemelerin icraatçı ismi olarak bilindiğine” işaret ediliyor. Erdoğan’ın ayrıca son günlerde muhalefetten AKP’ye ve iktidara gelen eleştirilere Meclis içinden de “güçlü yanıt beklediği, mevcut grup başkanvekillerinin bu noktada yetersiz kaldığını düşündüğü” konuşuluyor. Kulislerde, Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in grup başkanvekilliği görevinden genel başkan yardımcılığı görevine getirilmesi de Zengin’in son zamanlarda yaptığı açıklamalar nedeniyle “Erdoğan’ın Zengin’i biraz gözden uzakta tutmak istemesi” olarak ifade ediliyor. Selda Güneysu

Cumartesi Anneleri yargıönünde:“Asıl davacıolan,şikâyetçi olan biziz"

Cumartesi Anneleri yargı önünde: “Asıl davacı olan, şikâyetçi olan biziz" Cumartesi Anneleri duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Asıl davacı olan biziz, şikâyetçi olan biziz. Kayıplarımızı, adalet arayan biziz. Siz hangi faili yakaladınız da ailelere dava açıyorsunuz. Böyle bir dava hiç olmamalıydı” denildi. Duruşma öncesinde yakınları kayıpların fotoğraflarını boyunlarında taşıdı. Cumartesi Anneleri’nin, kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için düzenledikleri eylemin 700’üncü haftasında polisin müdahale ederek gözaltına aldığı 46 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması dün görüldü. 46 kişi için “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” iddiasıyla, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu”na muhalefetten 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor. İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma daha geniş olan 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya sanıklar, avukatlar, Cumartesi Anneleri, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP Milletvekili Ali Şeker, Turan Aydoğan ve HDP Milletvekili Züleyha Gülüm katıldı.‘POLİSLERİ YARGILAYIN’İlk savunmayı yapan Maside Ocak, “26 yıldır abimin ölümüne ilişkin tek kişi yargılanmadı. Biz 26 yıldır adalet istiyoruz. Tek isteğimiz sadece bir mezar. Bu ülkede mezar istemek de suç. Olay günü bastonla yürüyebilen 84 yaşındaki annemin darp edildiğini gördüm. Ağır işiten Ali abimin yere düşen kulaklığını aradığını gördüm. Herkes bize adaleti borçlu. Sizin yapmanız gereken bizi yargılamak değil haklarımızı korumaktır” dedi. Ali Ocak, "Biz kayıplarımızın faillerinin bulunmasını talep ediyoruz. Bunun nesi suç?” dedi. Faruk Eren de, “Kardeşim kaybedilmiş ben neden mücadelemden vazgeçeyim. Şiddete uğrayan bizdik” diye konuştu. Adil Can Ocak da "Ben o meydanda büyüdüm. Bunun suç olduğunu düşünmüyorum” dedi. Cüneyt Yılmaz, Ali Yiğit Karaca, Murat Koptaş ve Deniz Koç da asıl yargılanması gerekenin şiddet uygulayan polisler olduğunu söyledi. Duruşma 12 Temmuz’a ertelendi. Zehra Özdilek

Canan Kaftancıoğlu,“CHPİstanbul Sözleşmesi Dayanışma Ağı”kurduklarınıduyurdu

Canan Kaftancıoğlu, “CHP İstanbul Sözleşmesi Dayanışma Ağı” kurduklarını duyurdu CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul’daki kadın mücadelesini büyütmek adına “CHP İstanbul Sözleşmesi Dayanışma Ağı” kurduklarını duyurdu. Kaftancıoğlu, kimliği, inancı, siyasi görüşü ne olursa olsun tüm kadınları İstanbul Sözleşmesi Dayanışma Ağı’na ve birlikte kadın hakları için mücadele etmeye çağırdıklarını söyledi. Kadınlar [email protected] adresine e-posta atarak iletişime geçebilecek. Kaftancıoğlu, Harbiye’de bir otelde gerçekleştirilen toplantıda “İstanbul’da kadın gerçekliği” konusunda sözleşmeden çekilmeden hemen önce yaptırdıkları kamuoyu araştırmasını da paylaştı. “İktidar İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırarak, biz kadınları daha da güvencesiz bıraktı. Tek adam yine sözünden döndü” diyen Kaftancıoğlu, “Türkiye’de yaşayan kadınların en sık karşılaştığı sorunlar şiddet, taciz ve aile baskısı. ‘Sizce Türkiye’de kadınlar hangi sorunlarla karşılaşmaktadır’ sorusuna verilen ilk üç yanıt yüzde 89.5 ile şiddet iken onu yüzde 84 ile taciz, yüzde 72 ile aile baskısı takip ediyor. Kadına şiddete ailesinde ve çevresinde tanık olup olmadığını sorduğumuzda ise kadınların yüzde 73.3’ün şiddete tanıklık ettiğini görüyoruz. Biz kadınlar şiddetle her an yüz yüze yaşıyoruz. Cezalar ise yetersiz! Yüzde 94.6’lık bir kesim kadına yönelik şiddette cezaları yetersiz görüyor” ifadelerini kullandı. 'HAK ETMİYORUZ'Türkiye’de kadınların kendini güvende hissetmediklerini söyleyen Kaftancıoğlu, “Gece sokakta yürürken kendini güvende hisseden kadınların oranı sadece yüzde 7,3. Bu korkunun altında; ölüm, tecavüz, taciz tehdidi var. Kadınların sadece yüzde 26,2’si ise kendilerini bu ülkede özgür hissettiğini söylüyor. İstanbullu kadınların yüzde 23,2’si ise Türkiye’de bir kadın olarak yaşamaktan memnun hissettiklerini söylüyor. Biz kadınlar böyle bir mutsuzluğu hak etmiyoruz” diye konuştu. Kaftancıoğlu, İstanbul’da yaşayan kadınların ekonomik sorunlarla mücadele etmek zorunda kaldığını da kaydetti. İlayda Kaya

İçişleri'nden, Bilecik Belediyesi'ninİstanbul Sözleşmesi'ne dair paylaşımına suçduyurusu

İçişleri'nden, Bilecik Belediyesi'nin İstanbul Sözleşmesi'ne dair paylaşımına suç duyurusu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bilecik'te bulunan billboardlarda 'İstanbul Sözleşmesi' ile ilgili yer alan ifadeler için Bilecik Belediye Başkanı ve ilgililer hakkında soruşturma başlatıldığını duyurdu. Bakan Soylu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Toplumumuzun tüm kesimlerine hakaret içeren, Öğretmenlerimizi ve Polisimizi zan altında bırakan Bilecik'teki bilboardlar yaptığımız suç duyurusu sonucu güvenlik güçlerimizce derhal kaldırılmıştır. Bilecik Belediye Başkanı ve ilgililer hakkında Bakanlığımızca soruşturma başlatılmıştır." ifadelerini kaydetti./Archive/2021/3/26/021752056-ekran-goruntusu-2021-03-26-021733.jpg DHA

Dışişleri Bakanlığı, AB Zirvesi SonuçBildirisi'ne dair açıklamasıyla memnuniyetini belirtti

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Dışişleri Bakanlığı, AB Zirvesi Sonuç Bildirisi'ne dair açıklamasıyla memnuniyetini belirtti Dışişleri Bakanlığı, AB Zirvesi Sonuç Bildirisi'nde yer alan Türkiye ile ilgili rapor hakkında yazılı açıklama yayımladı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Raporun tek yönlü bakış açısıyla kaleme aldındığı bildirilerek, "AB Zirvesi Sonuç Bildirisi'nde temel alınan AB Komisyonu Başkan Yardımcısı/AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilci Borrell ve AB Komisyonu tarafından hazırlanan 'Türkiye ile AB arasında siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerin durumu' başlıklı raporun, değerlendirme bölümünde olumlu gündemin gereği vurgulanmış olsa da birkaç üye ülkenin dar görüşlü iddialarının etkisinde ve Türkiye- AB ilişkilerine tek yönlü bakış açısıyla kaleme alındığı görülmüştür. Bununla birlikte, Türkiye- AB ilişkilerini olumlu gündem temelinde ilerletme konusunda raporla ortaya konulan çabayı ve Zirve Bildirisi'ne yansıtılmaya çalışılan söylemi memnuniyetle karşılıyoruz" denildi.'AB TARAFINDAN SOMUT VE YAPICI ADIMLAR ATILMASI HAKLI BEKLENTİMİZDİR'Açıklamada, müzakere eden aday ülke olarak Türkiye'nin AB ile ilişkilerini üyelik hedefi doğrultusunda, iş birliği ve karşılıklı yarar temelinde geliştirmeyi içtenlikle arzu ettiği belirtilerek, "Zira, gerginliğin azaltılması ve diyalog kanallarının yeniden işler hale getirilmesi Türkiye'nin ve sağduyulu birçok AB üyesi ülkenin çabalarıyla mümkün olabilmiştir. Bu bağlamda, AB tarafından olumlu gündem temelinde somut ve yapıcı adımlar atılması haklı beklentimizdir. Bu adımların Zirve Bildirisi'nde koşullara bağlanması, sadece belli alanlara değinilmesi ve hazirana ertelenmesinin ise yakalanan olumlu ivmenin kaybolmasına sebebiyet vermemesini umut ediyoruz" ifadeleri yer aldı.Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:"18 Mart Mutabakatı'nın göç konusunda iş birliği dahil tüm unsurları ile yenilenerek uygulanmaya devam edilmesi için AB ile çalışmaya hazır olmamıza ve bu konuda somut öneriler sunmuş olmamıza rağmen, AB tarafının Mutabakatın kapsamlı içeriğini gözardı ederek seçici davranmak ve muğlak ifadelere yer vermek zorunda kalması, birlikte küresel aktöre dönüştürmek istediğimiz AB açısından zayıf adımlar olarak kalmıştır. Hukukun üstünlüğü ve temel haklar alanlarında diyalogdan öte, katılım müzakereleri çerçevesinde fasıl bazında çalışılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu çerçevede, AB'nin 23 ve 24'üncü fasılları, yeni genişleme strateji çerçevesine de uygun olarak, açmasını bekliyoruz. Türkiye; Libya, Suriye, Güney Kafkasya gibi bölgesel krizlerin çözümü yönündeki çabalarını sürdürecektir. Bu konularda AB ile iş birliği, bölgesel barış ve istikrarın güçlendirilmesi ile ortak çıkarlarımızın ilerletilmesine katkı sağlayacaktır. Bu bakımdan sadece bölgesel konularda ve sağlıkta değil, ekonomi, enerji, ulaştırma, terörle mücadele, göç yönetimi ve vize serbestisi gibi ortak çıkarlarımıza hizmet eden tüm alanlarda yerleşik üst düzey diyalog mekanizmalarının derhal başlatılmasından yanayız."'TARAFLI VE ÖNYARGILI TUTUMUNUN DEVAM ETTİĞİNİ GÖSTERMEKTEDİR'Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetleri ile ilgili anlaşmazlıkların da ele alındığı açıklamada, "Yunan- Rum ikilisinin maksimalist tutumunu, tek yönlü kışkırtıcı faaliyetlerini görmezden gelen ya da AB dayanışması ruhuyla engelleyemeyen AB'nin, ülkemizin ve KKTC'nin Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetlerini yasa dışı olarak nitelendirmesi uluslararası hukuka aykırıdır. AB'nin bu konuda yetki ve yargı hakkı da bulunmamaktadır. Kıbrıs konusundaki ifadeler ise Kıbrıs Rum tarafının çıkarlarını savunmaya yönelik, gerçeklikten kopuk yazımlardır ve olası bir uzlaşıya da katkıda bulunmamaktadır. Bildiride Kıbrıs Türklerine ve meşru hak ve çıkarlarına yine atıfta bulunulmaması da AB'nin Kıbrıs konusunda taraflı ve önyargılı tutumunun devam ettiğini göstermektedir" değerlnedirmesi yapıldı.Açıklamanın sonunda, AB'nin ortak çıkarlar yönünde atacağı olumlu adımların, aday Türkiye tarafından olumlu adımlarla karşılanacağı vurgulandı. cumhuriyet.com.tr

Kurtlar Vadisi oyuncusu Luran Ahmeti koronavirüse yenildi

Kurtlar Vadisi oyuncusu Luran Ahmeti koronavirüse yenildi Kuzey Makedonya'nın ünlü sinema ve tiyatro oyuncularından Luran Ahmeti, yeni tip koronavirüs (Covid-19) nedeniyle yaşamını yitirdi. Bir süredir başkent Üsküp'teki Devlet Hastanesinde tedavi gören Arnavut asıllı 46 yaşındaki Luran Ahmeti'nin yaşamını yitirdiği bildirildi.Üsküp’teki Arnavut Tiyatrosu’nun oyuncularından biri olan ve önemli yerli projelerde yer alan Ahmeti, Kurtlar Vadisi, Elveda Rumeli, Muhteşem Yüzyıl Kösem, Acı Kiraz, Mutlu Ol Yeter ve Limonata gibi birçok Türk yapımında da rol almıştı.Ahmeti'nin ölüm haberini TBMM Başkanı Mustafa Şentop da Twitter hesabından paylaştı./Archive/2021/3/26/002807307-ekran-goruntusu-2021-03-26-002749.jpg cumhuriyet.com.tr

Alman Milli Takımı'ndan insan haklarıihlalleri nedeniyle Katar'a büyük protesto

Alman Milli Takımı'ndan insan hakları ihlalleri nedeniyle Katar'a büyük protesto Alman milli futbolcular, İzlanda maçı öncesi Katar'ı protesto etmek için "İnsan Hakları" yazan tişörtlerle poz verdi. 2022 Dünya Kupası finallerine hazırlık sırasında Katar'da 6 bin 500 kişinin yaşamını yitirdiği haberlerine bir tepki de Almanya'dan geldi. Katar'da insan hakları ihlallerinin yanı sıra köle işçi iddialaraı da vardı.Alman oyuncular, İzlanda maçı öncesi Katar'ı protesto etmek için "İnsan Hakları" yazan tişörtlerle poz verdi. Alman basını olaydan Futbol Federasyonu'nun haberinin olmadığını ve oyuncuların bu kararı kendi aralarında aldığını yazdı.  cumhuriyet.com.tr

50 tartışma, 50 ufuk açıcıinceleme! Alev Coşkun'un yazısı...

50 tartışma, 50 ufuk açıcı inceleme! Alev Coşkun'un yazısı... Yalancı, saptırmacı, alternatif bir tarih yaratmak isteyenlere karşı savaşan bir Cumhuriyetçi ve Atatürkçü olan Sinan Meydan’ın yine belgelere dayalı yeni kitabı Yakın Tarih İçin Pusula; 2019, 2020 yıllarında yazdığı yazılardan oluşuyor. Yakın Tarih İçin Pusula, Meydan’ın; Yüzyılın Kitabı - Yüzyılın Lideri, Atatürk Etkisi ve Hafıza: Yakın Tarihin Kitabı serisinin dördüncü kitabı. Tüm öğretmen ve öğrenciler başta olmak üzere yakın tarih olaylarını öğrenmek isteyen okuyucu için bir kaynak niteliğindeki kitap; yakın tarihin tartışma yaratan 50 konusu üzerinde, 50 ufuk açıcı inceleme sunuyor. /Archive/2021/3/25/135742124-ic1.jpgSERİNİN DÖRDÜNCÜ KİTABISinan Meydan’ın son kitabı Yakın Tarih için Pusula geçen hafta raflarda yerini aldı. Sinan Meydan, yakın tarih üzerine belgelere dayalı kitaplar ve makaleler yazan henüz 45 yaşında üretken bir tarihçi. Bu son Pusula on sekizinci kitabını yayınlamış bulunuyor.Sinan Meydan; yalancı, saptırmacı, alternatif bir tarih yaratmak isteyenlere karşı ciddi savaş veren bir Cumhuriyetçi ve Atatürkçüdür. En büyük gücü, yazdığı kitap ve makalelerinde belgelere yer vermesidir.Sinan Meydan; Atatürk, Modernizm ve Din, Atatürk’ü Anlamak için Nutkun Deşifresi, Cumhuriyet Tarihi Yalanları (2 cilt), Panzehir, Kuruluş Ayarlarına Dönmek gibi önemli kitaplarından sonra, Sözcü gazetesinde yılda 52 hafta güncel konuların tarihsel derinliklerini açıklayan inceleme yazıları yazıyor.Sinan Meydan; 2019, 2020 yıllarında Sinan Meydan’ın Sözcü gazetesinde yazdığı yazılardan oluşuyor. Bu yönüyle Yakın Tarih İçin Pusula, geçen yıllarda yayımlanan; Yüzyılın Kitabı - Yüzyılın Lideri, Atatürk Etkisi ve Hafıza: Yakın Tarihin Kitabı serisinin dördüncü kitabı olmaktadır. 375 sayfalık bu kitapta 50 inceleme yazısı yer almaktadır. Yakın tarihimizin önemli konularını ele alan bu yazılardan kimilerinin başlıkları şöyle:/Archive/2021/3/25/135756890-kapakic2.jpgYETKİN BİR TARİHÇİMilli Mücadeleyi Saraya Mâl Edenlere Üç Resmi Belge; Ziya Gökalp’e Göre Vahdettin “Kara Sultan”; Sözde Ermeni Soykırımını Tanıyan Padişah; Misak-ı Milli, Adalar, Musul; Lozan’da Kurtarılan Adalar ve Meis; Cumhuriyetimizin Temel Taşı: Anayasalar; İskilipli Atıf Niye Asıldı?; İşte Halifelik Gerçeği; MEDENİYET TARİKATI: “Tekke, Zaviye, Türbelerin Kapatılması; Tarikatların ve Cemaatlerin Panzehiri Laiklik; Ayasofya Gerçekleri; YANKEE GO HOME: “Türkiye’ye Yönelik Amerikan Tehditleri”; ABD’de Irkçılığın Kısa Tarihi; Savaşlardan Çok Salgınlar Öldürdü:Bu inceleme yazılarının bir araya getirilip Yakın Tarih İçin Pusula adıyla kitaplaştırılması çok yararlı olmuştur. Bu kitap, yakın tarihin tartışmalı olan ve zihinlerde soru işaretleri yaratan 50 konusu üzerinde, 50 ufuk açıcı inceleme niteliğindedir.Tüm öğretmen ve öğrenciler başta olmak üzere yakın tarih olaylarını öğrenmek isteyen okuyucu için tam bir belge kaynağıdır.Sinan Meydan, yetkin bir tarihçi olarak eserleriyle kendisini kanıtlamıştır. Sürekli çalışan Meydan, Milli Mücadele kütüphanemize daha çok eser verecektir.Yakın Tarih İçin Pusula / Sinan Meydan / İnkilâp Yayınevi / 375 s. / 2021. Alev Coşkun




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter