News - Haberler
Zeytin aşktır, zeytinyağıtadı, Ayvalık mekânı
Zeytin aşktır, zeytinyağı tadı, Ayvalık mekânı Bin yüz yıllık anıt ağaçlarına gözü gibi bakanlar, zeytinyağına takıntılı şefler, Muhtar Kent, Şerif Kaynar, Madra ailesi gibi bölgeye gönül ve emek verenler ve 142 yıllık bir üretim zinciri, 49 dakikalık bir belgeselde buluştu. Yılın en keyifli zamanı, Ayvalık’a zeytin hasadına gittiğimiz aydı; eylülde, İstanbul, Ankara, İzmir’den, hatta dünyanın bir ucundan insanlar Ayvalık’ta buluşup gündüz zeytinbahçelerinde hasat şenliklerine katılır, akşam erken hasat, taze sıkılmış zeytinyağının şenlendirdiği yemeklere şarabı ve ekmeği katık ederek sofralarda muhabbetin belini kırarlardı. Pandemi nedeniyle bu yıl gidemediğimiz 23. Ayvalık Zeytin Hasadı Şenlikleri’nin görüntüleriyle hazırlanan, 49 dakikalık, yönetmen Erol Civan imzalı “Bir Zeytin Hasadı Hikâyesi” belgeseli bizi hem oralara götürdü, hem de anılarımızı, bilgilerimizi tazeledi. İzlerken duygulandım, burnumun direği sızladı, gözlerim doldu.Belgeselde birkaç ana bölüm var: biri tabii ki zeytin hasadı, zeytinyağı üretimi; ikincisi “Zeytinyağına takıntılı şefler” ve “Gözümüz gibi bakıyoruz!” projesi içinde anlatılan 1100 yaşındaki anıt ağaçlar!140 YILDIR KORUNUYORLARSondan başlayalım, Midilli Adası’ndan mübadeleyle Ayvalık’a gelmiş Madra ailesinin kurduğu Komili, 140 yıldır zeytin ağaçlarına gözü gibi bakıyor. Ayvalık yöresinde 2 milyon zeytin ağacı var. Bilim insanlarının ve yöre halkının katkısıyla bu ağaçlar tek tek taranıyor ve teknik ölçümlerle içlerinden anıt ağaç niteliği olanlar tescilleniyor. Tescilli anıt ağaçların sayısı 81’den 250’ye çıkmış. Zeytin ağaçlarının kesilmesi yasak ama yer değiştirilmeleri mümkünken anıt ağaçlara dokunmak bile yasak! Kolay mı, bin küsur yıllık anıtlar onlar, neler görmüş, neler yaşamışlar, dilleri olsa da anlatsalar. Belgeselde de “Kocadelici” isimli ağacı tanıyoruz. Şahsen benim de bir iki anıt ağacı görüp sarılmışlığım, konuşmuşluğum var. Bu ağaçları ziyaret edebilmek için şimdi tur güzergâhları planlanıyor.Ayvalık’la bütünleşmiş isimlerin bölge ve zeytinle ilişkilerini anlattıkları bölümde Muhtar Kent, Şerif Kaynar ve Sezai ve Salih Madra kardeşleri dinliyoruz. Buraya gönül ve emek vermiş, üretmiş, katkı sağlamış insanlar. Salih Madra, Ayvalık’ı “Tanrı’nın zeytin için özel olarak yarattığı bir yer” diye tanımlıyor.ZEYTİNYAĞLIYA GÖNÜL VERENLERZeytinyağlı yemeklere gönül vermiş şefler ise Elif Edes Tapan, Ömür Akkor, Somer Sivrioğlu, Fatih Tutak ve Danilo Zanna, zeytinyağını niye sevdiklerini anlatırken “zeytin barıştır, zeytin medeniyetlerin ortasında yer alır, zeytin hafızada kalır, yemeklerimin de tadının hafızanızda kalmasını istiyorum” gibi özlü sözler söylüyorlar. Hazırladıkları yemekler gerçekten de zeytinyağında yüzerken tatları hafızamızdan çıkmıyor. Aslında benim için zeytinyağını pişirmek bile gerekmez. Siyez hamurundan pişmiş bir somun köy ekmeği, erken hasat taze sıkım zeytinyağı, biraz şarap ve güneş yeter bana mutluluk için. Bandır bandır ye, yanında kişnişli Çakızdez zeytini de olabilir, hatta Ayvalık loru da! Bu yıl kuraklık yüzünden zeytinyağı üretimi yarı yarıya düşmüş. Fiyat artışları kaçınılmaz. İhracata da yağ kalmamış. Ama üretici Bunge Global, “Zeytin pahalı değil, değerli bir üründür” diyor. Doğru, pırlantaya pahalı mı diyorsunuz? Belgeseli izlemek için: buradan ulaşabilirsiniz. Yazgülü AldoğanCumhurbaşkanıAtama KararlarıResmi Gazete’de
Cumhurbaşkanı Atama Kararları Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası bulunan Atama Kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan Atama Kararları'na göre, Türkiye'nin Singapur Cumhuriyeti Büyükelçisi Murat Lütem ve Moğolistan Büyükelçisi Muhittin Ahmet Yazal merkeze alındı. Singapur Büyükelçiliğine NATO ve Avrupa-Atlantik Güvenlik ve Savunma İşleri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Burçin Gönenli, Moğolistan Büyükelçiliğine ise Enerji ve Çok Taraflı Ulaştırma Genel Müdür Yardımcısı Zafer Ateş atandı. Nijerya Federal Cumhuriyeti Büyükelçiliğine Hidayet Bayraktar'ın atanmasına karar verildi. Ayrıca Dışişleri Bakanlığı bünyesinde açık bulunan Personel Genel Müdür Yardımcılığına Uygar Mustafa Sertel, Destek Hizmetleri Genel Müdür Yardımcılığına da Ahmet Akıntı getirildi. 99 KAYMAKAM ATANDI Kaymakamlık kursunu başarıyla tamamlayan 99 kaymakam adayının ataması yapıldı, bazı mülki idare amirlerinin de görev yerleri değiştirildi. Cumhurbaşkanlığı Tarafından Yapılan Atamalar Hakkında Kararlar, Resmi Gazete'de yayımlandı. İHAFenerbahçe’nin gençfile bekçisi A Milli Takım kadrosunda yer aldı
Fenerbahçe’nin genç file bekçisi A Milli Takım kadrosunda yer aldı F.Bahçe’nin başarılı file bekçisi Altay Bayındır’ın Milli Takım hayali gerçekleşti. A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş Dünya Kupası elemelerinde oynayacağımız, Hollanda, Norveç, Letonya maçları için oluşturduğu aday kadroya Altay’ı da ekledi. Altay, aylardır Şenol Hoca’dan çağrı bekliyordu. Genç file bekçisi ligin en formda üç kalecisinden biri. Bu sezon kalesinde çok başarılı maçlar çıkaran ve zaman zaman F.Bahçe’yi kurtaran isim olan Altay’ı yarın zor bir derbi karşılaşması bekliyor. Teknik direktör Erol Bulut, Beşiktaş derbisinde önemli değişikliklere gitmeye hazırlanıyor. G.Birliği maçına oranla birçok bölgede taşlar yerinden oynayabilir. Beklerde Gökhan her ne kadar oynamak için ısrarcı olsa da Nazım ile Caner’in görev yapması bekleniyor. Orta sahada Gustavo’nun yanında, İrfan Can yer alabilir. Cezası biten Valencia’nın dönüşüyle sol kanada geçmesi, böylece Pelkas’ın da en etkili olduğu forvet arkasında görev yapması söz konusu. Hilmi TürkayABD Büyükelçisi: "S-400 kararıbizim için yasal gereklilik"
ABD Büyükelçisi: "S-400 kararı bizim için yasal gereklilik" Washington, Moskova’ya karşı söylemini sertleştirirken Ankara’ya Rus S-400 savunma sistemi konusunda baskı kartını indirmiyor. Ankara’yı ikna arayışındaki Biden yönetiminin Avrupa Birliği (AB) ile işbirliği üzerinden hareket etme politikası da dikkat çekiyor. ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield dün İstanbul’da bir grup gazeteciyle bir araya gelirken ana gündem başlığı yine S-400’dü. Satterfield, S-400’lere ilişkin ABD Kongresi’nin aldığı kararı, yönetimin yaptırım adımını hatırlatırken Türkiye’nin Rusya’dan ister S-400 çerçevesinde isterse başka bir askeri anlaşma, savunma sistemi teçhizatı sevkiyatı yapması durumunda ilişkilerin daha zora gireceği mesajı verdi. ABD’nin daha güçlü bir yaptırım kararı verebileceği çıkışı yaptı. “Türkiye’nin S-400’e sahip olmaması” yönündeki Washington tezini yineleyen Satterfield, Türkiye-ABD ilişkilerinde bakışın stratejik müttefik, NATO ortağı olduğunu söyledi. ‘ABD-RUSYA ARASINDA STRATEJİK KONU’Türkiye için kendi bölgesi ve ötesinde önemli bir ülke nitelemesinde bulundu. S-400 kararının kişisel değil, Kongre’de alınan yasal bir gereklilik olduğuna değindi. Bunun sadece ABD-Türkiye ilişkileri açısından değerlendirilemeyeceğini kaydeden Satterfield, “Bu ABD-Rusya arasındaki stratejik bir konu” dedi. ABD-Türkiye arasında görüş birliğinde olunan konuların ayrılıklardan daha fazla olduğu vurgusu da dikkat çekti.Biden yönetiminin Transatlantik ilişkilerine önem verdiğini söyleyen Satterfield, bu çerçevede AB ile Ankara hattındaki gerilim hakkında da konuştu. Doğu Akdeniz krizinde son dönemde Türkiye-Yunanistan arasında yeniden başlayan öngörüşmelerden, iki ülke dışişleri bakanlarının buluşacak olmasından memnuniyet duyduklarını kaydetti. Bu gelişmelerin gerek Washington gerekse Brüksel cephesinde pozitif ilerlemeler olarak görüldüğüne işaret etti. Görüşmelerin taraflar arasındaki zorlu konuları hemen çözmesini beklemediklerini ancak diyaloğun gerilimi azaltacağını dile getirdi.ABD’nin Ankara-Brüksel arasında güçlü ilişkiler konusunu desteklediğini ifade etti. AB ile Türkiye’nin ekonomik, güvenlik konularında işbirliğinin önemi vurgusu dikkat çekti. Gümrük Birliği, göçmen anlaşmalarına atıf yaptı.Ayrıca Satterfield, Türkiye’de demokratik değerlerle, özgürlük, sivil haklarla ilgili kaygılarının sürdüğünü, bu konuyu daha önce de dile getirdiklerini belirtti. LGBTİ’lere yönelik nefret söylemlerine, Osman Kavala davasına, HDP’ye yönelik milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması, partinin kapatılması adımlarına da atıf yaparak endişelerini yineledi. Satterfield’in açıklamaları, gelecek hafta AB zirvesi öncesinde Ankara-Brüksel hattında hızlanan görüşme trafiğiyle aynı döneme geldi. Biden yönetimi, Transatlantik ilişkilerin onarılması söylemini doldururken AB-Türkiye arasındaki gerilimi azaltarak kendi açısından da en azından Rus S-400’lerde şu anki tabloyu bir adım ileriyle götürmeden dondurarak Rusya’ya karşı stratejik eksen oluşturma hamlesine girmiş görünüyor. Mine EsenTemel atma töreninde Atatürk Parkıeylemi
Temel atma töreninde Atatürk Parkı eylemi Mersin Limanı’nın Atatürk Parkı’na doğru genişlemesini öngören yabancı ve Türk ortaklı Uluslararası Mersin Limanı işletmecisi tarafından hazırlanan liman genişletme projesinin temeli Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun katıldığı törenle atıldı. Törende Karaismailoğlu, Atatürk Parkı ile ilgili endişe duyulmasına gerek olmadığını belirterek “Atatürk Parkı liman genişleme sahasının dışındadır” dedi. Tören sırasında bir grup Mersinli ise “Parkıma dokunma” diyerek Atatürk Parkı’nda eylem yaptı. Eyleme CHP Mersin milletvekilleri Ali Mahir Başarır, Alpay Antmen ve Cengiz Gökçel ile birlikte meslek odaları, sendikalar ve sivil toplum örgütleri de katıldı. Açıklamada parkın liman genişlemesine kurban edilmesi yanlışından geri dönülmesi çağrısında bulunuldu. Abidin YağmurGöçmenleri kelepçeleyip denize attılar
Göçmenleri kelepçeleyip denize attılar Çeşme açıklarında Yunanistan askerleri tarafından durdurulan yedi göçmen denize atılarak ölüme terk edildi. İzmir’in Basmane semtinden organizatör aracılığıyla Çeşme ilçesine giden yedi göçmen Sakız Adası’na gitmek için botla hareket etti. İddiaya göre, Çeşme açıklarında Yunanistan askerleri tarafından durdurulan yedi göçmen denize atılarak ölüme terk edildi. Karaabdullah Burnu açıklarında göçmenleri fark eden Türk Sahil Güvenlik ekipleri üç göçmeni kurtarılırken, üç göçmenin cansız bedenine ulaştı. Bir kayıp göçmen ise aranıyor. Alper Çizgenakat Devlet Hastanesi’ne getirilen göçmenlerin bileğinde plastik kelepçe olduğu tespit edildi. Kayıp göçmeni arama çalışmaları devam ederken kurtulan Muhammed isimli göçmen yaşadıklarını şöyle anlattı: “Çeşme’den Sakız Adası’na gittik. Orada iki gün kaldık. Yunan askerleri bizi darp etti, para ve telefonlarımızı aldı. Sonra ellerimizi kelepçeleyerek bizi ayakları ile denize attılar.”İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya hesabından görüntüleri paylaşarak “Yunanistan sahil güvenlik birimleri yedi göçmeni darp edip eşyalarını alıp, ellerini plastik kelepçelerle bağlayıp, can yeleği ve bot olmadan denize, ölüme attı” dedi.URLA’DA 204 GÖÇMEN KURTARILDIUrla ilçesi Zeytinler Mahallesi Kokar Koyu mevkiinde 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yardım talebinde bulunan düzensiz göçmenlerin bulunduğuna yönelik ihbar geldi. İhbar üzerine bölgede arama yapan ekipler, arazide bulunan ve aralarında çocukların da olduğu 204 göçmeni kurtardı. Mehmet İnmezMaaşartışıeködemelerüzerinden yapıldığıiçin emekli aylığıdüşüyor
Maaş artışı ek ödemeler üzerinden yapıldığı için emekli aylığı düşüyor AKP iktidarının 2011 yılında yaptığı düzenlemeyle ek ödeme, prime esas kazanç kapsamı dışında bırakıldı. Bu nedenle de emekli ikramiyesi ve emekli maaşının hesaplanmasına dahil edilmiyor. Bu düzenlemenin sonuçlarına ilişkin değerlendirme yapan Türkiye Kamu-Sen, geçmiş yıllarda kamuya maliyeti düşük olan ve emekli aylıklarını etkilemeyen ek ödemenin artırılması yoluyla memur maaşları yükseltildiği için memurların prime esas kazanç miktarlarının düşük kaldığına dikkat çekti. Öyle ki bu yıl bazı memurların prime esas kazanç tutarları asgari ücretin altına düştü. Asgari ücret bu yıl için brüt 3 bin 577 TL olarak belirlenirken kamu çalışanlarının prime esas kazanç tutarları; örneğin 5/1 şoför için 3 bin 528 TL, 7/3 veri hazırlama ve kontrol işletmeni için 3 bin 522 TL. Asgari ücretin altında prim ödenemediği için de asgari prim ile kamu görevlisinin ödeyeceği prim arasındaki fark bütçeden karşılanıyor. SGK duyurusu ile emekli keseneği ve GSS primi devlet payı kalemlerinde yükseltme yapılarak prime esas kazancın asgari ücretin altında kalması geçici olarak engellendi. DAHA FAZLA PRİMTürkiye Kamu-Sen, bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı: “Bir tarafta kamu görevlilerine ödenmekte olan tüm kalemlerin prime esas kazanca dahil edilmemesi nedeniyle memurların emekli maaşı ve emekli ikramiyesi düşük olmakta ve memurların çalışırken elde ettikleri gelirle emekli maaşlarında uçurum oluşmakta; diğer tarafta devlet, bütçesinden memurların asgari ücretin altında kalan primlerini karşılayarak ek bir maliyete katlanmaktadır. Bu mağduriyetlerin giderilmesi için kamu görevlilerine yapılan bütün ek ödemelerin emekli maaşı ve emekli ikramiyesi hesaplamasına dahil edilmesi, yani prime esas kazanç kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu yolla hem memurlarımız çalışırken elde ettikleri gelirle orantılı bir emekli maaşına kavuşacak, emekli maaşları artacak hem kamu daha fazla prim geliri elde edecektir.” Mustafa ÇakırBilsay Kuruç, faiz artışını‘Yokuşaşağıgidiyoruz, MB frene bastı’şeklinde yorumladı
Bilsay Kuruç, faiz artışını ‘Yokuş aşağı gidiyoruz, MB frene bastı’ şeklinde yorumladı Ülkenin büyüme ile istikrar arasına sıkıştığını belirten Prof. Dr. Bilsay Kuruç, işsizlik artışı, yeni konkordato ve iflas gibi sorunlar yaşanabileceğini vurguladı. Türkiye’nin önde gelen iktisatçılarından biri olan, uzun yıllar üst düzey devlet görevlerinde de bulunan Prof. Dr. Bilsay Kuruç, Merkez Bankası’nın (MB) son faiz kararını “Sıkışık bir vaziyet var, buna ihtiyaçları vardı” şeklinde yorumladı. Doları frenlemek, enflasyonu durdurmak için faiz artışı yapıldığını kaydeden Kuruç, şunları söyledi:TEK SİLAHI FAİZ“MB’nin elinde sadece, o da iyi ateş almayan faiz silahı var. İyi ateşlenemiyor, çünkü kararlar dış dünyaya geçti. Ateşleyebildiği kadar ateşliyor. Başka fren mekanizması yok. Ekonomik büyüklüklerin anlamı kalmadı. Yokuş aşağı gidişi durdurmak için frene basmak zorunda. MB, gelinen noktada mecburen kredileri feda ediyor. Enflasyondan çekiniyor. Çünkü en yüksek enflasyon Türkiye’de.” Bu tür kararlarla fon girişi arandığını, döviz hesaplarında çözülme umulduğunu ifade eden Kuruç, “Riskler büyüdü. Çözülme olmaz. Zaten onlar da beklemiyor. Yeniden hareketlenen kuru durdurmak istiyor, enflasyonist gidişten korkuyorlar. Kredi genişlemesi de durdurulmak isteniyor. Aslında buna muhtaçlar ama bıçak kemiğe dayandı. Artık herkes kendi bacağından asılsın noktasına geldik” diye konuştu.Bugün Hazine’yi kurtarmanın da öne çıktığına atıf yapan Kuruç, şunu hatırlattı: “Geçen yıl Hazine tahvil çıkardı. Kamu bankalarına döviz aktarıldı. Onlar gidip bununla Hazine tahvili aldı. Dövizi teminat olarak MB’ye yatırdı. Böylece kredi açıldı. Geçen yıl böyle bir film seyrettik. Hazine bakımından da şimdi bu zorlaştı. Yeniden bu noktalarda aciz kalmamak için fren mekanizması devreye sokuldu.”Türkiye’nin büyüme ile istikrar arasına sıkıştığını da anlatan Kuruç, faiz artışı sonrası piyasanın “herhalde bunu yavaş yavaş indirecekler” diye bekleyeceğine, bunun için enflasyonun yükselmemesi gerektiğini ancak ortada “maliyet enflasyonu” olduğunu söyledi. PAKETLER DEVAM EDERKuruç, şöyle devam etti: “O da neden, çünkü kıtlık ekonomisine girdik. İşler yavaşladı. Bu karar üzerine yeniden konkordato, iflaslar olabilir. ‘Herkes başının çaresine baksın ekonomisi.’ Geçen senenin büyük daralmasından sonra küçük çıkışlar olabilir. O zaman da ‘büyüdük’ diye reklam edilir.” Kuruç, ayrıca birkaç ay sonra bir ekonomik paket daha açıklanabileceğini vurgulayarak “Paketler ekonomisinde paket eksik olmaz. Türkiye’nin kaderi şudur ki paketleri yapanlar pek inanmazlar. İktidarın günü geçirmesi için yapılır” diye konuştu. Bundan sonra ekonominin “daraldıkça daralacağını”, işsizliğin artacağını kaydeden Kuruç, şuna dikkat çekti: “Normaldir. Ekonomi özel kesimle işliyor. Reel kapitalizmdeyiz. Kamu yatırım yapmıyor. Şimdi büyüme ikinci plana atılıyor. ‘Daha fazla daralmayalım ama durduğumuz yerde idare edelim. Aman döviz artmasın. Faiz artarsa idare ederiz’ yaklaşımı var.”ÜNİVERSİTELİ GENÇ ‘ODACILIK’ İÇİN BAŞVURUYORTürkiye’de temel sorunun işsizlik olduğunu belirten Kuruç, genç nüfusun haline işaret ederek “insan zaiyatı ile işleyen ekonomi” yorumu yaptı. Kuruç, bugünkü ekonomi senaryosunda genç işsizliğe çözüm bulunamayacağını, iş bulamayan gençlerin “niteliksiz” kaldıklarını söyledi. Üniversite bitirenlerin “odacılık” için başvurduklarına dikkat çeken Kuruç, şunları söyledi: “Ekonomi, iş ve gelir yaratamıyor. Sen dünya ekonomisinin kararlarına kalmış bir ekonomisin. Dolarizasyonla işliyorsun. Dışarıdan gelecek para senin esas göstergen ve damarlarında akan kan haline geliyor.” Mustafa ÇakırTTB: "Vakalar yeniden arttı, hastaların yüzde 30’unda mutant virüs var"
TTB: "Vakalar yeniden arttı, hastaların yüzde 30’unda mutant virüs var" Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, “120-150 milyon doz aşının hızla temin edilip iki üç ay içinde yapılması lazım. Aşılama olursa rahatlama olur” dedi. Türkiye’de 6 binler civarında olan vaka sayıları, kademeli normalleşme sürecinin üçüncü haftası geride kalırken 21 bini aştı. Hem acil servislere başvuru hem de yoğun bakım ünitelerindeki hasta sayıları yükseldi. Ankara Şehir Hastanesi’nde Covid-19 yoğun bakım ünitelerindeki hasta sayısı yüzde 51 oranında arttı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, koronavirüs vakalarındaki artışın mutasyonun etkisiyle olduğunu belirterek “Hastaların yüzde 30 kadarı mutant virüsle etkili. Bunun çoğu da İngiltere mutantı” dedi. Şu anda görülen artışın henüz tam olarak normalleşme sürecinden kaynaklanan bir artış olmadığını söyleyen Bulut, “Eğer böyle giderse günde 60 binleri yine bulabiliriz” uyarısı yaptı. ‘HAZİRANA DÖNEBİLİRİZ’Bulut, “Şu anda sağlık hizmetinde kapasite aşımı yok. Ama ‘kapasite aşımı’ndan kastımız yoğun bakım yataklarında yüzde 85’e gelinmesidir. Buradan sonrasında da ölümlerin arttığını görüyoruz” uyarısı yaptı. Karadeniz Bölgesi’nde vakaların yüz binde 200’ün üzerinde olduğuna dikkat çeken Bulut, “Ankara ve İstanbul’da da vakalar artışta. Eğer böyle giderse günde 60 binleri yine bulabiliriz. Geçen haziranda yaşadıklarımızı yaşayabiliriz. Bu da günlük 200’lü ölümler demektir” uyarısı yaptı.‘AŞI GECİKTİKÇE VARYANTLAR ARTABİLİR’Aşıda tek firmaya bağımlı kalınmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Vedat Bulut, “Bulaşı azalttığımız zaman virüs mutasyon geçirmemeye başlar. Ama aşı süreci uzadıkça varyantların artma riski var” ifadelerini kullandı. Henüz daha normalleşmenin ölçülerinin tam olarak görülmediğini söyleyen Bulut, “Virüsün 7-14 gün kuluçka süresi var. 12 Mart’a kadar biz daha normalleşmenin etkilerini görmedik. Vakalar 12 bin civarındayken bu normalleşme öncesi zamandı. Ama 13 binden sonrasındaki yükseliş tamamen normalleşmenin etkisi. Bunun yanında kongreler, kalabalık toplantılar da vakaları artırdı” yorumunu yaptı. Sarp Sağkalİki sağlıkçalışanımesai saatleri içerisinde bahis sitesine girmeleri yurttaşlarımağdur etti
İki sağlık çalışanı mesai saatleri içerisinde bahis sitesine girmeleri yurttaşları mağdur etti Acil tıp teknisyenleri mesai saatleri içerisinde kurum bilgisayarından bahis sitelerine girdikleri ve vakalara geç giderek yurttaşları mağdur etti. Düzce Akçakoca’da acil tıp teknisyeni olarak görev yapan S.A. ve Ç.E’nin, 2017 yılında mesai saatleri içerisinde kurum bilgisayarından bahis sitelerine girdikleri ve vakalara geç giderek yurttaşları mağdur ettikleri tespit edildi. İdari soruşturmada iki personele uyarı cezası verilirken adli soruşturma için ise Düzce Valiliği soruşturma izni vermedi.Yapılan incelemede Akçakoca 2 No’lu Acil Sağlık Hizmetleri istasyonunda görevli Ç.E. ve S.A’nın, 24 saatlik nöbet mesaisini bu sitelerde geçirdikleri ortaya çıktı. ‘KARŞILIĞI PARA CEZASI’Ç.E’nin istasyon sorumlusu olduğu, kendisinin izin vermemesi halinde S.A’nın da bu sitelere giremeyeceği belirtildi. Düzce Valiliği tarafından olayla ilgili idari soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonunda iki personele uyarı cezası verildi.İstasyonda acil tıp teknisyeni olarak görev yapan A.A.Ç. ise Akçakoca Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak mesai saatlerinde kurumun bilgisayarında bahis oynayan çalışma arkadaşlarından şikâyetçi oldu. Bunun üzerine savcılık, iki istasyon personeli hakkında soruşturma yürütmek için Düzce Valiliği’nden izin istedi. Valilik, memurlara uyarı cezası verildiğini, ayrıca bahis oynamanın cezasının yasalarda düzenlediğini, karşılığının ise para cezası olduğunu belirterek iki memur hakkında soruşturma izni vermedi. Seyhan AvşarHDP’nin yol haritasıHukuk Komisyonu’nun değerlendirmesine göreşekillenecek
HDP’nin yol haritası Hukuk Komisyonu’nun değerlendirmesine göre şekillenecek MYK toplantısında yerel seçimlerde, HDP’nin büyükşehirlerde aday çıkarılmadığında sonucun değiştiğine dikkat çekildi. “Partisiz kalmanın iktidar açısından kâbusa dönüşebilecek bir seçenek olduğu” değerlendirildi. HDP Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK), son gelişmelerin ardından düzenlenen toplantıda, bundan sonra izlenecek süreçler değerlendirildi. Toplantıda, “sine-i milletin, HDP açısından seçenecek olmayacağı” görüşünde birleşilirken, Demokratik Bölgeler Partisi’ne (DBP) geçmek veya yeni bir parti kurmak, “güçlü bir seçenek” olarak masada. HDP yol haritasını, Hukuk Komisyonu’nun değerlendirmelerinin ardından netleştirecek.HDP MYK, Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi ve partiye kapatma davası açılmasının ardından önceki gün olağanüstü toplandı. Toplantıya ilişkin HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ile birlikte açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP’nin kapatılması durumunda izlenecek yol haritasının henüz belirlenmediğini söyledi. Toplantıda; sine-i millet, başka bir partiye geçme ve davaya yönelik izlenebilecek hukuksal süreçler gibi başlıklar masaya yatırıldı. Edinilen bilgiye göre toplantıda sine-i millete dönme düşüncesinin, “HDP için hiçbir zaman seçenek olmadığı” ve “bundan sonra da olmayacağı” görüşünde birleşildi. HUKUKÇULAR DEĞERLENDİRİYORSine-i milletin “sırça köşklerde, Saraylarda siyaset yapanlar için değerlendirilebilecek bir seçenek” olduğunun altı çizildi. AKP ve MHP’nin, HDP’siz bir Meclis ve siyaset istediği, sine-i milletin, alanı AKP ve MHP’ye bırakma anlamı taşıyacağı ifade edildi.Edinilen bilgiye göre HDP’nin hukukçuları; olası bir fesih durumundaki artı ve eksiler ile davayı hukuksuz bırakacak savlar üzerinde çalışıyor. Davaya ilişkin “güçlü bir savunma” için de HDP Eş Genel Başkanı Sancar ve Hukuk Komisyonu’nun öncülüğünde çalışmalar yürütülüyor. Yerel seçimlerinde, HDP’nin büyükşehirlerde aday çıkarılmadığında sonucun değiştiğine dikkat çekilen toplantıda, “partisiz kalmanın iktidar açısından kâbusa dönüşebilecek bir seçenek olduğu” değerlendirildi. Barış ve Demokrasi Partisi’nin adının değişmesiyle kurulan DBP’nin canlandırılmasının ve yeni parti kurmanın, “güçlü seçenecekler olarak masada durduğu” belirtilirken, DBP üzerinde durulmasınında, “seçim deneyiminin olmasının, belediye başkanlıkları kazanmasının ve Meclis’te temsil ediliyor olmasının” etkili olduğu kaydedildi.RAPORTÖR GÖREVLENDİRİLDİAnayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin tarafından HDP’nin kapatılması istemiyle açılan davada bir raportör görevlendirdi.Raportörün ilk incelemeye ilişkin raporunu tamamlayarak AYM heyetine sunması gerekiyor. Bunun ardından heyet, davaya ilişkin ilk incelemesini yapacak ve iddianamenin kabul edilip edilmediğine karar verecek. Bu süre Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümlerine göre iddianamenin gönderilmesinden itibaren 15 günü geçemeyecek. Kabul edilmesi halinde iddianame ön savunma için HDP’ye gönderilecek. Sefa Uyar