News - Haberler
Alanya'da bir kreşteçocuklara uygulananşiddetin yeni görüntüleri ortayaçıktı
Alanya'da bir kreşte çocuklara uygulanan şiddetin yeni görüntüleri ortaya çıktı Antalya'nın Alanya ilçesindeki özel bir kreşte 2 yıl önce çocuklara uygulanan şiddetin görüntüleri ortaya çıktı. Aileler kreşteki öğretmenler hakkında şikayetçi olurken, dava süreci devam ediyor. Ayşe Hande Çelik (33), o dönem 2 yaşında olan çocuğunun kollarında ve yüzünde morluklar görünce sağlık kontrolüne götürdü. Burada sıkmaya bağlı morluklar oluştuğunu öğrenen ve darp raporu alan Çelik, kreşten şikayetçi oldu.Alanya İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Büro Amirliği ekipleri kreşe ait güvenlik kamera kayıtlarını incelerken, görüntülerde birçok çocuğa şiddet uygulandığı ortaya çıktı.Harekete geçen polis ekipleri, kreşte görevli D.H. (35), D.G. (37), M.D. (24), N.U. (24) ve S.G.'yi (25) gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı./Archive%5C2021%5C3%5C12%5C153815167-alanyada-kreste-cocuklara-siddet-goruntuleri-_4.jpgYENİ ŞİDDET GÖRÜNTÜLERİŞüphelilerin 'Çocuğa karşı eziyet' suçundan yargılanması devam ederken, küçük çocuklara uygulanan şiddete ilişkin yeni görüntüler ortaya çıktı.Görüntülerde, kreşteki öğretmenlerin çocuklara sık sık şiddet uyguladığı, itip kaktığı ve çimdiklediği görülüyor. Dava süreci devam ederken olaydan habersiz çocukları şiddete uğrayan birçok aile de yeni görüntülerin ortaya çıkmasıyla mağdur olduklarını öğrendi. Sosyal medyaya da düşen görüntüler tepki topladı./Archive%5C2021%5C3%5C12%5C153815588-alanyada-kreste-cocuklara-siddet-goruntuleri-_5.jpg'EVDE MORLUKLARI FARK ETTİM'Çocuğunun şiddete maruz kaldığını belirterek kreşten şikayetçi olan Ayşe Hande Çelik, "Kreşe çocuğu yazdırdıktan bir ay sonra, üstünü değiştirirken kolunda morlukları fark ettim. Hastaneye gittik ve doktor bunun sıkma olduğunu söyledi. Çocuğum 24 aylıktı. Bunun üzerine şikayette bulunduk. Davamız devam ediyor. 5. ayda mahkememiz görülecek" dedi./Archive%5C2021%5C3%5C12%5C153813948-alanyada-kreste-cocuklara-siddet-goruntuleri-_2.jpg'24 AYLIK, KONUŞAMAYAN ÇOCUK'Kreşteki öğretmenlere durumu sorduklarında okulda bir şey olmadığını, evde çocuğun kollarının morartıldığını söylediklerini aktaran Çelik, şöyle konuştu:"Bizim tarafımızdan yapıldığını söylediler. Polislerin bulduğu kamera kayıtlarında sadece benim çocuğumun olmadığı, daha birçok çocuğun olduğu tespit edildi. Bu çok acı, 24 aylık konuşamayan çocuk. Kendi evladına bile bağırınca vicdanı sızlıyor. 2 yılda yaşadıklarım çok ağır. Okul sahibi ve çalışanları, ailem ve şahsım hakkında ağır suçlamalarda bulundu. İlahi adalet. Gereken cezayı almasını bekliyorum."/Archive/2021/3/12/153813198-alanyada-kreste-cocuklara-siddet-goruntuleri-_1.jpg'KIZIM YABANCI BİRİNİ GÖRÜNCE AĞLAMAYA BAŞLIYOR'Aynı kreşte eğitim gören ve şiddete maruz kalan kız çocuğunun babası Hüseyin Dölen (46) ise, o dönem 1,5 yaşlarında olan kızının gördüğü şiddet nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu belirterek, şunları söyledi:“Şu an çocuğum tanımadığı insanları görünce ağlıyor, tepki gösteriyor. Çocukların kafasına vurmalar, sürüklemeler, sıkmalar gibi şeyler görüntülerde var. Bu görüntülere biz bir hafta önce ulaştık. Çocuklarımızın mağdur olduğunu bir hafta önce öğrendik. Kreş bununla ilgili yalan söyledi. Ailelerin haberi yok. Bu görüntüleri diğer ailelere ulaştırdık. Çocuklarımıza psikolojik destek vereceğiz ve yetkili kişilerin ceza almasını istiyoruz. Bu görevi de yapmasınlar. Bize kreş sahibi herkese bu kağıdın gittiğini, velilere ifade verilip çıkılacağı söylendi. Eşim şüphe üzerine e-devlet'e baktı ve mağdur aile olduğumuzu gördük."/Archive%5C2021%5C3%5C12%5C153814463-alanyada-kreste-cocuklara-siddet-goruntuleri-_3.jpg'O ÖĞRETMENLERİN İLİŞİKLERİ KESİLDİ'Kreşin sahibi D.G. ise görüntülerin ortaya çıkmasının ardından sosyal medya hesabı üzerinden konuyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi:"Hizmete başlamamızdan 2 yıl sonra, 15 Mart 2019 tarihinde yaşanan üzücü bir olay bugün sosyal medya kanalları ve bir kısım internet siteleri üzerinden yayınlanarak, kurumumuza karşı bir karalama kampanyası başlatılmıştır. Öncelikle şunu ifade etmeliyiz ki; kreşimize devam eden her çocuk, kendi evlatlarımız gibi değerlidir. 2019 tarihinde yaşanan olayın paylaşılan görüntülerde yer alan aktörlerine ilişkin yargı süreci devam etmektedir. Bununla beraber görüntülerde yer alan öğretmenlerin tamamının kurumumuz ile hiçbir bağlantısı kalmamış, ilişikleri de o tarihlerde derhal kesilmiştir." DHAGalatasaray ve BeşiktaşGaziantepli futbolcu için yarışıyor
Galatasaray ve Beşiktaş Gaziantepli futbolcu için yarışıyor Gazintep'in eski teknik direktörü Sumidica açıklamalarda bulundu. Rizespor ile yollarını ayıran Marius Sumudica, Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor'un istediği konuşulan Gaziantep'ten eski öğrencisi Maxim'i Türkiye'nin devlerinin istediğini doğruladıBeşiktaş ve Galatasaray'ın Maxim'le ilgilendiğini söyleyen Sumudica, "Maxim, Türkiye'de büyük takımların istediği bir oyuncu. Benimle birlikte çok gelişti. O bir takım lideri. Başlarda içine kapanık bir çocuk zannetmiştim ama yanılmışım. Onu maksimumuna ulaştırmayı başardım. Türkiye'deki dev takımların dikkatini çekti. Beşiktaş ve Galatasaray onunla ilgileniyor. Onunla çalıştığım ve kariyerinde iz bıraktığım için kendimle gurur duyuyorum." dedi. cumhuriyet.com.trKaratede Türk fırtınası
Karatede Türk fırtınası Şampiyonanın ilk günü sabah seansında tatamiye çıkan Türk karateciler 4 dalda final şansı yakaladı. /Archive%5C2021%5C3%5C12%5C180435910-karatede-turk-firtinasi_3.jpgKaratede pandemi sonrası ilk uluslararası organizasyon İstanbul’da başladı. Şampiyonanın ilk günü sabah seansında tatamiye çıkan Türk karateciler 4 dalda final şansı yakaladı.Karatede pandemi sonrası ilk organizasyon olma özelliğini taşıyan Karate 1 Premier League’in İstanbul’da başladı. 72 ülkeden 584 sporcunun katıldığı organizasyonun ilk günü sabah seansında tatamiye çıkan sporcular dört kategoride finale çıktı.Ali Sofuoğlu, Emre Vefa Göktaş ve Enes Özdemir’den oluşan son Avrupa ikincisi Erkek Kata Milli Takımı ilk iki turda en yüksek puanı alarak yarı finale çıktı. Yarı finalde de 26.2 puan alan Ay-Yıldızlı ekip İran’ın önünde finale yükseldi. Bu kategoride Kutluhan Duran, Gökay İlgezdi ve Mustafa Batuhan Özdemir’den oluşan Türkiye B takımı da üçüncülük maçı yapmaya hak kazandı.Kadınlar katada Dilara Bozan da yarı final grubunda aldığı 25.54 puanla İran, Belarus ve İspanyol rakiplerini geride bırakarak finalist oldu. Avrupa üçüncüsü Bozan, Pazar günkü finalde Avrupa şampiyonu İspanyol Jaime Sandra Sanchez’le karşılaşacak.SERAP ÖZÇELİK ARAPOĞLU YİNE FİNALDEKadınlar kumite 50 kiloda Tokyo 2020 Olimpiyatları’na katılmayı garantileyen İBBSK sporcusu Serap Özçelik Arapoğlu, son şampiyon olarak geldiği Karate 1 Premier League İstanbul’da finale çıkmayı başardı. İlk turu bay geçtikten sonra ikinci turda Ukraynalı Kateryna Kryva’yı 3-1 mağlup eden dünya ve Avrupa şampiyonu Arapoğlu, çeyrek finalde de Avrupa Gençler şampiyonu Azeri Madina Sadigova’yı 1-0 ile geçti. Yarı finalde çekişmeli maçta İranlı Sara Bahmanyar’ı 5-2 yenen Arapoğlu, altın madalya maçını Alman Shara Hubrich ile yapacak.Erkekler kumite 50 kiloda Eray Şamdan da Karate 1 Premier League’in İstanbul ayağında finale yükselen dördüncü sporcu oldu. İlk turu bay geçtikten sonra ikinci turda Alejandro Fernando Ortiz’i 3-2 mağlup eden genç karateci, üçüncü turda Mısırlı Mohamed Salah Mohamed’i 3-0, çeyrek finalde Rus Evgeny Plakhutin’i 1-0 mağlup ederek son dörde kaldı. Yarı finalde normal süresi 0-0 biten çekişmeli mücadelede Azeri Firdovsi Farzaliyev’i hakem kararıyla 3-2 mağlup eden Şamdan, Pazar günkü finalde İspanyol Matias Garcia Gomez ile karşılacak.Karate 1 Premier League İstanbul’da yarın erkekler kata, kadınlar takım kata, erkekler kumite 84, +84, kadınlar kumite 61, 68 ve +68 kg kategori maçları yapılacak. İHAPalu ailesi davasında küçük Melike’nin gömüldüğüöne sürülen yere bakılacak
Palu ailesi davasında küçük Melike’nin gömüldüğü öne sürülen yere bakılacak Palu ailesi davasında Meryem Tahnal’ın kızı Melike Tahnal'ın Sakarya’nın Ferizli ilçesinde öldürülmesine ilişkin duruşma görülmeye devam etti. Kendilerine cinlerin musallat olduğunu söyleyen Ayşe Palu, eniştesi Tuncer Ustael’in kendilerine ispirto içirdiğini, yeğeninin öldüğünü ve eniştesi ile birlikte bir ağacın altına gömdüğünü iddia etti. Mahkeme heyeti, küçük çocuğun gömüldüğü belirtilen yere bakılmasına karar verdi. Kamuoyunda 'Palu Ailesi' olarak bilinen sanıkların Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamasında öldürüldüğü iddia edilen Meryem Tahnal’ın (35) kızı Melike Tahnal’ın (8) Sakarya’nın Ferizli ilçesinde öldürüldüğü öne sürülmüştü. İddia üzerine Sakarya 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ikinci duruşması bugün görüldü. Davada Hava Palu, Ayşe Palu ve Tuncer Ustael’in eşi Emine Ustael tutuklu oldukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı."BU OLAYLAR BİTİNCE İKİSİ DE GELECEK"Meryem Tahnal’ın annesi Hava Palu, “Bizim bu duruma gelmemizin sorumlusu kardeşlerim ve yeğenlerimdir. Bu olayı başımıza kardeşlerim ve yeğenlerim getirdi. Bizim üzerimize cinleri musallat ettiler. Tuncer ise bize yardım etmek için 2008 yılının Şubat ayında bize geldi ve birlikte yaşamaya başladık. Kardeşlerim ve yeğenlerim bize adamlarının olduğunu ve bizi öldüreceklerini söyleyince evden ayrılarak arabada yaşamaya başladık. Daha sonra kaldığımız evde Tuncer herkese ispirto verdi. Melike de ispirtoyu içince başı döndü ve baygınlık geçirdi. Tuncer ise bana Melike’nin öldüğünü söyledi. Biz bu sırada Ferizli Kuzca’da M.G.’nin evinde yaşıyorduk. Tuncer, Melike’yi aldı götürdü. Nereye götürdüğünü bilmiyorum. Ben bir şey yapmadım. Melike de, Meryem de bir yere gittiler ama nereye bilmiyorum. Bu olaylar bitince ikisi de gelecek. Allah istediğinde ölüyü canlandırır, geri getirir. Ben beraatımı istiyorum” dedi. "TUNCER TEKME ATTI, İSPİRTO İÇİRDİ"Hava Palu, Tuncer Ustael’i suçlayarak, şöyle devam etti:“Arabada yaşadığımız süre arabayı Tuncer kullandı. Nereye gitmek istiyorsa oraya götürdü bizi. Evdeki sürede ise ayrı ayrı odalarda kalıyorduk ve bizi aç bıraktı. Sağlıklı düşünemedik. Tuncer çocukları dövüyordu, bizi aç bırakıyordu. Biz Kocaeli’de kendi evimizde yaşarken Tuncer bize cinlerin musallat olduğunu söyledi. Bize Kuran ve dua okumamızı söyledi. Biz de bunu uyguluyorduk. Cinler sivrisinek şeklinde gözükerek sağa sola gidiyordu. Tuncer de cin gelmesin diye evin duvarlarını kırdı. Sonra da evi terk edip çıktık. Tuncer, Melike’nin karnında cin var diyerek önce karnına tekme attı, sonra da ispirto içirdi.”"AĞACIN DİBİNE GÖMDÜK"Meryem Tahnal’ın kardeşi Ayşe Palu ise, “Babam hariç hepimiz aynı evde yaşıyorduk. Tuncer bize içimizde cin olduğunu söyledi. İçimizden cinlerin çıkması ve şifa bulmamız için bize ispirto içirdi. Hepimiz içtik. Ben de içtim. Ben ispirto içince başım döndü ve baygınlık geçirdim. Baygın olduğum için Melike’nin ispirto içtiğini görmedim. Melike’nin yanına gittiğimde ağzından köpük geliyordu. Annem Melike’yi yıkayıp bir bezle sardı. Biz de eniştem Tuncer’le birlikte nehir kenarında bulunan bir ağacın dibine gömdük” diye konuştu.Ayşe Palu kendilerine cinlerin musallat olduğunu ifade ederek, “Bize cinler musallat olmuştu. Evde kapılar açılıp kapanıyordu. Cinler bizim üzerimize su atıyordu. Bu sebepten dolayı Kocaeli’den ayrılarak Sakarya’nın ilçesi Ferizli Kuzca’daki eve gittik. Melike’yi ağacın dibine eniştem kazıp koydu. Gömdüğümüz yer mezarlık değil. Melike’nin karnına tekme vurulduğunu görmedim. Gördüğümde Melike yarı baygın ve ağzından sıvı geliyordu. Tuncer bizi ayrı odalarda ve aç bıraktı. İstanbul’da kendi evinde yaşarken Tuncer beni 3 günde bir sebepsizce dövüyordu. Benim karnım şişmişti. Beni doktora götüreceğini söyleyerek bir boşluğa götürdü ve bana tecavüz etti” ifadelerini kullandı.2006 yılında babasının, kardeşinin eşi Ahmet Tahral’ı öldürdüğünü ve o tarihte eşi Tuncer Ustael ile birlikte İstanbul'da yaşadığını söyleyen Emine Ustael, “Babamın yakını Y.Ş. bize annemi öldüreceğini söyleyerek tehdit ediyordu. Eşim Tuncer’le birlikte ben de anneme sahip çıkmak için annem ve Meryem’i yanımıza aldık. Meryem, Y.Ş. ile iletişim halindeydi, sürekli bizi onlara ispiyonluyordu. Baskıdan kurtulmak için Kocaeli’ye taşındık. Arabada yaşamaya başladık. Y.Ş. bizi takip etti. Bir gece arabadan tuvaletini yapmak için ayrıldı. Bir daha da gelmedi. Daha sonra ise Kuşça köyünde yaşamaya başladık. Annem ve Ayşe’nin ifadeleri gerçek değil. İspirto olayı olmadı. Ayşe ve annem baskı altında olduğu için yalan söylüyor. Ben suçlamayı da kabul etmiyorum” diye konuştu. Mahkeme heyeti tanıkların dinlenilmesi için talimat yazılmasına, Ayşe Palu'nun tutuklu bulunduğu cezaevinden alınarak Melike'yi gömdüklerini ifade ettiği yere götürülerek araştırılma yapılması ve sonucunun bildirilmesi için Ferizli Cumhuriyet Başsavcılığı'na müzekkere yazılmasına karar vererek, duruşmayı 25 Haziran gününe erteledi. DHAErmenistan CumhurbaşkanıArmen Sarkisyan hastaneye kaldırıldı
Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan hastaneye kaldırıldı Reuters'ın haberine göre, Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan'ın hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan'ın kalp yetmezliği nedeniyle hastaneye kaldırıldığı ve tedavi altına alındığı Reuters tarafından aktarıldı. Ülkenin Başbakanı Paşinyan ile Sarkisyan arasında bir süredir gerilim bulunuyordu. Sarkisyan, Paşinyan'ın Genel Kurmay Başkanı Gasparyan yerine Artak Davtyan'ın atanmasını onaylayan kararnameyi imzalamayı reddetmişti. cumhuriyet.com.trKocaman’ın adının geçmediği paylaşım Kocaman’a hakaret sayıldı
Kocaman’ın adının geçmediği paylaşım Kocaman’a hakaret sayıldı Eski Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ hakkında, cezaevinde olan eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Murat Arslan’ın cezaevindeyken annesinin cenazesine katılma talebinin reddedilmesini eleştiren paylaşımı nedeniyle dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı olan Yargıtay üyesi Yüksel Kocaman’a hakaret suçlamasıyla soruşturma açıldı. Karadağ, “Başsavcının, savcıları uyararak başlattığını düşünüyorum. İfadeye çağrılmamın, tam da İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıkladığı zamana gelmesi ciddi bir ironi, ne kadar samimiyetsiz olduklarının da işareti” dedi. Cezaevinde olan eski Yarsav Başkanı Arslan, annesinin yaşamını yitirmesi üzerine cenazeye katılma talebinde bulunmuş ancak izin verilmemişti. Eski Yargıçlar Sendikası Başkanı Karadağ, Haziran 2020’de sosyal medyadan yaptığı paylaşım ile karara “YARSAV Başkanı Murat Arslan’ın annesi vefat etti. Ankara Başsavcılığı cenazesine katılma izni vermedi, talebi reddedildi. Düşman olsa, bir kişinin annesine karşı son görevini yapmasına izin verilir. Zulümlerinde boğulsunlar. İnsanlıktan çıkmışlar. Bari insanız diye dolaşmasalar” tepkisini göstermişti. Karadağ hakkında bu paylaşımı nedeniyle dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı olan Yargıtay üyesi Yüksel Kocaman’a hakaret nedeniyle soruşturma açıldı. Cumhuriyet‘e konuşan Karadağ, kim olursa olsun bir kişinin annesinin cenazesine katılmasının insani bir şey olduğunu söyleyerek, buna karşı takınılan tutumu eleştirdiğini vurguladı. ‘Uyardığını düşünüyorum’Paylaşımına yönelik tutulan tutanağın, dönemin basın savcısı ve zabıt katibi tarafından hazırlandığını söyleyen Karadağ, bunun şimdiye kadar savcılık uygulamasında olmayan bir uygulama olduğunu söyledi. Karadağ, “Bir basın savcısının ve katibin, herhangi birisinin Twitter hesabını takip edip, tutanak düzenleyip, soruşturma başlatması çok yapılan bir uygulama değil. Başsavcının, savcıları uyararak başlattığını düşünüyorum” dedi. Kendisine hakaret edilen kamu görevlisinin ne şekilde rencide edildiğine dair ifadesinin de alınması gerektiğine işaret eden Karadağ, “Başsavcıyla da bir derdimiz yok. Başsavcı Yüksel Kocaman olmuş ya da olmamış, bizim için hiçbir zaman önemli değil” diye konuştu. ‘Samimiyetsizliklerinin işareti’Soruşturma kapsamında ifade verdiğini kaydeden Karadağ, Kocaman’ın dinlenmesini talep ettiklerini aktardı. Beddua niteliğindeki sözlerin hakaret teşkil etmediğini ve bu konudaki Yargıtay’ın kararlarına vurgu yaptıklarını söyleyen Karadağ, “Bir şey çıkacağını düşünmüyorum ama neticede soruşturma açıldı. İfadeye çağrılmamın, tam da İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıkladığı zamana gelmesi ciddi bir ironi, ne kadar samimiyetsiz olduklarının da işareti” ifadelerini kullandı. cumhuriyet.com.trGazi katliamında hayatınıkaybedenler anıldı
Gazi katliamında hayatını kaybedenler anıldı Gazi Mahallesi katliamının 26'ncı yıldönümünde hayatını kaybedenler yürüyüşle anıldı. Gazi Mahallesi'nde öğle saatlerden itibaren toplanmalar başladı. 12 Mart Platformu’nun çağrısı ile gerçekleştirilen anma yürüyüşüne HDP Milletvekili Musa Piroğlu ve Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz de katıldı. Eylemde, Emek Partisi, HDP, Sol Parti, SYKP, TİP, TKP, Devrimci Parti, ESP, Halkevleri, Kaldıraç, Mücadele Birliği, Partizan, SMF ve TÖP’ün oluşturduğu 12 Mart Platformu'nun imzasının bulunduğu "Gazi'de düşene dövüşene bin selam. Gazi ve Ümraniye şehitleri onurumuzdur" ve Gazi, Ümraniye Şehit Aileleri, Alevi Kurumları, Gazi halkı imzalı "Gazi'den Ümraniye'ye adalet istiyoruz" yazılı pankartlar açıldı. /Archive%5C2021%5C3%5C12%5C171503658-gazi-mahallesi-olaylarinda-hayatini-kaybedenler-anildi_3.jpgÖlenlerin fotoğraflarının bulunduğu pankart açan kalabalık grup, saat 13.00'da yürüyüşe geçti. Gazi Cemevi'nden eski postanenin önüne gelen grup burada ölenler için karanfil bıraktı. /Archive%5C2021%5C3%5C12%5C171504095-gazi-mahallesi-olaylarinda-hayatini-kaybedenler-anildi_5.jpgGrup daha sonra olayın ilk gerçekleştiği kahvehaneye doğru yürüyüşüne devam etti. Kahvehane önüne de karanfil bırakan grup mezarlığa yürüdü. Olaylara hayatını kaybedenlerin yakınları mezarlar başında gözyaşı döktü, dualar etti. Mezarlara karanfil bırakıldıktan sonra grup olaysız şekilde dağıldı. /Archive%5C2021%5C3%5C12%5C171504314-gazi-mahallesi-olaylarinda-hayatini-kaybedenler-anildi_6.jpg DHAUsta yönetmen Ertem Göreçhayatınıkaybetti
Usta yönetmen Ertem Göreç hayatını kaybetti Türkiye'de işçi sınıfının mücadelesini anlatan ilk film olan "Karanlıkta Uyananlar"ın yönetmeni Ertem Göreç hayatını kaybetti. /Archive/2021/3/12/171113426-jjj.jpgTürkiye'de işçi sınıfının mücadelesini anlatan ilk film olan "Karanlıkta Uyananlar" ve "Otobüs Yolcuları" gibi toplumsal gerçekçi filmleriyle 60'lı yılların sinemasında unutulmaz izler bırakan yönetmen Ertem Göreç 89 yaşında hayatını kaybetti.Ahhh canım Ertem Göreç (film yönetmeni) ahhh..yıldızlar yoldaşınız olsun... pic.twitter.com/KUVyRb5kLC— orhan aydın (@orhanaydin6) March 12, 2021ERTEM GÖREÇ KİMDİR?1931 Bursa doğumlu olan Ertem Göreç'in ilk yönettiği film 1959 yılında çekilen "Kanlı Sevda" oldu.Ertem Göreç 1961'de, senaryosunu Vedat Türkali'nin yazdığı toplumsal gerçekçi film "Otobüs Yolcuları"nı yönetti. Filmin başrollerinde Ayhan Işık, Türkan Şoray, Senih Orkan, Atıf Kaptan, Reha Yurdakul, Avni Dilligil ve Suphi Kaner oynarken, filmin özgün müziklerini ise Yalçın Tura ve Ruhi Su yaptı.1964 yılında ise Göreç Türkiye'de ilk işçi ve grev filmi olan "Karanlıkta Uyananlar"ın yönetmenliğini üstlendi. Senaryosu Vedat Türkali'ye, yapımı Lütfi Akad ve Beklan Algan'a olan filmde Fikret Hakan, Ayla Algan, Beklan Algan, Tülin Elgin, Kenan Pars, Mümtaz Ener ve Hüseyin Kutman rol aldı.Ertem Göreç'in "Pamuk Prenses ve 7 Cüceler" adlı filmi ise Türkiye'de fantastik sinemanın ilk örneği sayılmakta. cumhuriyet.com.trVedat Milor'dan patso hakkında 'utandıran itiraf'
Vedat Milor'dan patso hakkında 'utandıran itiraf' Gastronomi yazarı Vedat Milor, Twitter'da gündem olan 'patso' için ‘utandıran bir itiraf’ta bulunacağını söylerken, "En iyi nerede yeneceğine dair en ufak bir fikrim dahi yok" dedi. Türkiye'de hazır yemekler arasında sıkça tercih edilen sandviç ekmeği ve patates kızartmasından oluşan 'patso'ya ilişkin Twitter'da yürüyen tartışmalara, gastronomi yazarı Vedat Milor da katıldı.Utandıran itiraf: Bir restoran eleştirmeni olarak Patsonun en iyi nerede yeneceğine dair en ufak bir fikrim dahi yok.— Vedat Milor (@vedatmilor) March 12, 2021Twitter'dan paylaşım yapan Milor, "Utandıran itiraf: Bir restoran eleştirmeni olarak patsonun en iyi nerede yeneceğine dair en ufak bir fikrim dahi yok" yazdı.Cevval girişimciler için iş fikri: Ekşi mayalı tost ekmeği içinde üçlü kızartma yöntemiyle hazırlanmış patates kızartması. https://t.co/Uvkjda7XQg— Vedat Milor (@vedatmilor) March 12, 2021Milor, sonraki paylaşımında ise, "Cevval girişimciler için iş fikri: Ekşi mayalı tost ekmeği içinde üçlü kızartma yöntemiyle hazırlanmış patates kızartması" dedi. cumhuriyet.com.trIFJ yıllık raporunu açıkladı: Türkiye cezaevindeki gazetecilerle ilk sıralarda
IFJ yıllık raporunu açıkladı: Türkiye cezaevindeki gazetecilerle ilk sıralarda Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), açıkladığı yıllık raporuna göre, Türkiye "dünyada en fazla gazeteciyi cezaevine gönderen ülke" oldu. Türkiye'yi hapisteki 23 gazeteciyle Çin, 20 kişiyle Mısır, 16 kişiyle Eritre ve 14 kişiyle Suudi Arabistan izledi. Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, gazeteci ölümleriyle ilgili raporunu açıkladı. Mart 2021 itibarıyla dünya çapında en az 229 gazetecinin cezaevinde bulunduğuna işaret edilen rapora göre Türkiye, "dünyada en fazla gazeteciyi cezaevine gönderen ülke" oldu.Rapora göre en az 67 medya çalışanının cezaevinde bulunduğu Türkiye'yi hapisteki 23 gazeteciyle Çin, 20 kişiyle Mısır, 16 kişiyle Eritre ve 14 kişiyle Suudi Arabistan izledi.IFJ Genel Sekreteri Bellanger, "Demokrasi adını hak eden hiçbir ülke, ifade özgürlüğü aracılarını hapse atamaz" değerlendirmesinde bulundu. 2019'A GÖRE 17 KİŞİ ARTTI Yıllık raporunu kamuoyuna sunan IFJ, geçen yıl öldürülen gazeteci sayısının 2019'a göre 17 kişi arttığını belirterek 2020'de gazeteci cinayetlerinin 16 farklı ülkede meydana geldiğini kaydetti.Meksika son 5 yılda 4'üncü kez gazeteci cinayetlerinde ilk sırada yer alırken 14 gazetecinin öldürüldüğü Meksika'yı 10 cinayetle Afganistan, dokuz cinayetle Pakistan ve sekiz cinayetle Hindistan izledi. Filipinler ve Suriye'de de dörder gazeteci cinayete kurban gitti. Nijerya ve Yemen'de üçer gazeteci öldürülürken diğer cinayetler Irak, Somali, Bangladeş, Kamerun, Honduras, Paraguay, Rusya ve İsveç'te gerçekleşti."SUÇ BARONLARININ ZALİM HÜKÜMDARLIĞI"IFJ Genel Sekreteri Anthony Bellanger, "Meksika'da suç baronlarının zalim hükümranlığı, Pakistan'da aşırılıkçıların uyguladığı şiddet, Hindistan ve Filipinler'de sertlik yanlılarının hoşgörüsüzlüğü, medyada kan akmaya devam etmesinde rol oynadı" dedi.Kaynak: DW Türkçe cumhuriyet.com.trLeyla Aydemir davası, 28 Mayıs'ta yeniden başlıyor
Leyla Aydemir davası, 28 Mayıs'ta yeniden başlıyor Ağrı'da, kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan Leyla Aydemir'in (4) ölümüne ilişkin davanın yeniden görülmesine 28 Mayıs'ta başlanacak. Ağrı Barosu ile barodan yetki alarak, davayı takip eden UCİM avukatlarının vekil kaydının silindiği öğrenildi. Ağrı merkezde yaşayan Şükran ve Nihat Aydemir çiftinin 7 çocuğundan 6'ncısı Leyla, Ramazan Bayramı için gittikleri dedesinin yaşadığı Bezirhane köyünde, 15 Haziran 2018 tarihinde kayboldu. Bulunması için tüm Türkiye'nin seferber olduğu Leyla'nın, 18 gün sonra köye 3 kilometre uzaklıktaki Kurudere mevkisinde cansız bedeni bulundu. Leyla'nın ölümünün ardından başlatılan soruşturma kapsamında 2'si öz amcaları olmak üzere 7 sanık hakkında dava açıldı.AMCA CEZA ALDI, 6 SANIK BERAAT ETTİAğrı 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 2 Ekim'de görülen karar duruşmasında amca Yusuf Aydemir, 'çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'çocuğa karşı cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan da 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Amca Musa Aydemir, baba Nihat Aydemir'in kuzeni Mehmet Ali Aydemir, köylüleri Besim Dursun, eşi Hatun Dursun ile Yıldırım Artam ve eşi Ayşe Artam ise beraat etti.'Leyla Aydemir'i kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'çocuğa karşı cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan da 4 yıl hapis cezası verilen amca Yusuf Aydemir ile ilgili karar, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi'nce bozuldu. Tüm sanıklar hakkında verilen hükümler bozulurken, sanık Yusuf Aydemir'in de tahliyesine karar verildi. Dairenin bozma gerekçesi, gerçek fail veya faillerin tespitinde gereğinin yapılması için Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirimde bulunulmasına karar verilmesi gerekirken, sanığın mahkumiyetinin kararlaştırılması olarak gösterildi.BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAŞSAVCILIĞI'NDAN İTİRAZ Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcılığı, Leyla Aydemir'in amcasının tahliyesiyle ilgili karara itiraz etti. Başsavcılık, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci Ceza Dairesi'ne gönderdiği itiraz dilekçesinde, sanık Yusuf Aydemir'in tahliyesine yönelik verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu bildirildi. Yusuf Aydemir ile maktulün babası arasında uzun zamandır süre gelen husumet bulunduğu, bunun gizli tanıklar ile tüm dosya kapsamındaki taraf ve tanık ifadelerinden anlaşıldığının vurgulandığı itiraz dilekçesinde, dava dosyasındaki tanık ve gizli tanık beyanlarının birbirini doğruladığı, maktulün son olarak sanık tarafından kaçırıldığı ve akabinde öldürüldüğünün anlaşıldığı ileri sürüldü. İTİRAZ REDDEDİLDİErzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci Ceza Dairesi kararında, "Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesinin istinaf incelenmesi sonucu 21 Aralık 2020 tarih, 2020/2803 Esas ve 2020/2781 Karar sayılı bozma hükmü kararı ile birlikte sanık Yusuf Aydemir'in tahliyesine yönelik kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen itirazın 'Reddine', Kararın itiraz edene Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesince tebliğine, Dosyanın Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesine iadesine, dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 5271 sayılı CMK'nın 271'inci maddesi gereğince kesin olmak üzere, 24 Aralık 2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi" denildi.YENİDEN YARGILAMA 28 MAYIS'TATürkiye'nin yakından takip ettiği Leyla Aydemir davasının, 28 Mayıs'ta Ağrı 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlanacağı belirtildi. Ağrı Barosu ile barodan yetki alarak, davayı takip eden UCİM avukatlarının vekil kaydının ise silindiği öğrenildi. (DHA)