News - Haberler
Sözcüklerle Rodin ve Rilke!
Sözcüklerle Rodin ve Rilke! Rodin’in ve Rilke’nin kim olduğunu, sanat yaşamlarını ve onları buluşmaya götüren süreci, tarihi bilgiler eşliğinde ve ikilinin yaşamını paralel anlatımla okura sunan Rachel Corbett, Hayatını Değiştirmelisin’de, bu büyük sanatçıların öyküsünü ayrıntılarıyla ortaya koyuyor. /Archive/2021/3/9/192512347-ic1.jpgBir heykeltıraş Auguste Rodin’in ve bir şair Rainer Maria Rilke’nin dünyanın hızla değiştiği bir dönemde buluşması kültür tarihi açısından çok önemliydi.Paris’in ev sahipliğinde, biraz da dünyaya meydan okurcasına yan yana gelen ikilinin yol arkadaşlığı, Rilke’nin Rodin’e yönelttiği soruyla zirveye çıkmıştı: “Nasıl yaşamalıyım?”Bu soruya gelene kadar, Rodin’in ve Rilke’nin kim olduğunu, sanat yaşamlarını ve onları buluşmaya götüren süreci, tarihi bilgiler eşliğinde ve ikilinin yaşamını paralel anlatımla okura sunan Rachel Corbett, Hayatını Değiştirmelisin’de, bu büyük sanatçıların öyküsünü ayrıntılarıyla ortaya koyuyor./Archive/2021/3/9/192528441-ic3.jpgİKİ SANATÇININ BULUŞMASIRodin ve Rilke, bakıp görmeyi zamanla öğrenmiş, başkalarıyla olmadığı kadar birbiriyle içten bir ilişki kurmuş ve ömrünü sanata adamış önemli kültür insanlarıydı. Corbett, iki sanatçının ruhuyla birlikte, dostluğa uzanan yolda başlarına gelenleri çözümlüyor.Gözleri iyi görmeyen Rodin’in bakmayı öğrenişini, matematik sevmemesi nedeniyle okuldan soğumasını, mimar Hausmann’ın yanındaki çıraklığını, kendinden önceki sanatçıların eserlerine bakışını ve duygularını yapıtlarla dışavurma yeteneği kazanışını okuyoruz.Rilke ise ölümle, kaderle ve metafizikle yoğuruyor gençliğini. Tüm inceliklerini, annesinin verdiği şiir eğitimine borçlu olan şair, daha sonra askerliğe yöneliyor. Şiirin inceliği karşısında üniformanın sertliği tam bir ironi, tam bir çelişki…Yirmi altı yaşında Paris’e gelen Rilke’nin, altmışlık Rodin’le tanışması ise ikiliyi çabucak yakınlaştırıyor ve uzun yürüyüşlerde heykeltıraş, şaire hayatını anlatıyor. Bir bakıma hayat dersleri veriyor ona. Rodin’in atölyesi de tıpkı yürüyüş güzergâhları gibi Rilke için öğrenilecek pek çok şeyin olduğu bir mekân hâline geliyor.İki sanatçının birbirini keşfetme hikâyesi böyle şekillenirken elleriyle hayal kuran Rodin ve hayallerini sözcüklerle anlatan Rilke, Paris sokaklarında ve heykel atölyesinde yeni bir hayat yaratıyor âdeta. “Empati”, bu hayatın anahtar kelimesine dönüşüyor./Archive/2021/3/9/192538519-ic4.jpgNÜKTELİ VE ÖZLÜ SÖZLERİN KAYDICorbett’yi bu hikâyeyi yazmaya iten şey, annesinin ona hediye ettiği ve yıllarca elinden düşürmediği Genç Bir Şaire Mektuplar. Corbett’nin, Rilke’nin Rodin’e yazdığı mektuplara ve ikilinin dostluğuna dair notu şöyle:“Rodin, bu tanınmayan yazarın hayatına girmesine izin verdiğinde gücünün zirvesindeydi; Rilke, önce etrafında dolaşıp duran öğrencisi olacak, üç yıl sonra ise en güvendiği yardımcısı hâline gelecekti. Rilke, tüm bu süre boyunca ustasından duyduğu her özlü ve nükteli sözü kaydetti, ardından onları Kappus’a iletti. İşte bu sebeple Rodin’in sesi mektup sayfalarının ardından yüksek sesle yankılanır, bilgeliği Rilke aracılığıyla Kappus’a, o zamandan bu yana da Mektuplar’ı okuyan, arayıştaki milyonlarca genç zihne ulaşır.”Akılcı Rodin ile yirmilerindeki Alman romantik Rilke’nin buluşması, ikilinin farklı yönlerini de bir araya getiriyor: Eserleri melekler âleminde yüzen, metafiziksel ve tinsel Rilke ile yapıtları cehenneme dalan, bedensel ve duyumsal Rodin…Corbett, ikiliyi anlayıp anlatmaya çalışırken o eşsiz benzetmeyi yapıyor: “Birinin sanatsal gelişiminin ötekine nasıl yansıdığını ve zıt doğalarının nasıl birbirini tamamladığını gördüm; Rodin bir dağsa Rilke, onu kuşatan sisti.”Yazar, bu iki etkileyici kişiyi okura sunarken Rodin’in ve Rilke’nin hayata bakışına, ayrı düştükleri noktalara, Rilke’nin Rodin’i şovenist diye nitelemesine, ikilinin kadınlara dair farklı görüşlerine kadar pek çok ayrıntıya yer veriyor kitapta.Corbett, kitabının “kısa hikâyesi”ni açıklayarak bir bakıma meselenin özünü ortaya koyuyor: “Bu kitap, Paris’in dağınık sokaklarında el yordamıyla yürüyüp ustalığa giden yolu bulan iki sanatçının portresi. Ama bunun da ötesinde, yaratma arzusunun genç sanatçıların en büyük yürek acılarını bile atlatmasını nasıl sağladığının ve eserlerini ne pahasına olursa olsun nasıl ortaya koyduğunun hikâyesi. Hayatını Değiştirmelisin, sadece Rilke’ye yöneltilmiş bir öğüt değildi; aynı zamanda onun, bir gün ürkek yumruğunu havaya kaldırmayı, bir araç edinerek harekete geçmeyi umut eden, hapsolmuş, kırılgan ve açgözlü gençliğe verdiği bir öğüttü.”Hayatını Değiştirmelisin / Rachel Corbett / Çeviren: Kerime Dalyan / YKY / 312 s. / 2020. Deniz YılmazÜmitcan Uygun'un arkadaşıolduğu iddia edilenşahıstan kadınaşiddet
Ümitcan Uygun'un arkadaşı olduğu iddia edilen şahıstan kadına şiddet Ankara'da Aleyna Çakır ismini kullanan Sema Esen'in (21) ölümünün şüphelisi Ümitcan Uygun'un arkadaşı olduğu öne sürülen G.Ö adlı kişinin bir kadına şiddet uygularken kaydedilen görüntüleri, sosyal medyada tepki topladı. Kamuoyunda Aleyna Çakır ismiyle bilinen Sema Esen'in şüpheli ölümüyle ilgili hakkında soruşturma yürütülen Ümitcan Uygun'un arkadaşı olduğu iddia edilen G.Ö.'nün, bir kadına şiddet uygularken kaydedildiği görüntü, sosyal medyaya yansıdı./Archive/2021/3/10/001524422-umitcan-uygunun-arkadasinin-bir-kadini-darp-ettigi-goruntuler-tepki-cekti_1.jpgGörüntülerde, G.Ö.'nün yerde yatan kadına hakaret ettiği, tekme ve yumruklarla saldırdığı görüldü. Söz konusu görüntülerin Twitter'da yayınlanmasının ardından, binlerce sosyal medya takipçisi duruma tepki göstererek, G.Ö.'nün tutuklanmasını istedi.Yapılan araştırmada, olayın 16 Mart 2020 tarihinde meydana geldiği, G.Ö.'nün olay sonrası polis ekiplerince gözaltına alındığı, mağdur kadının şikayetçi olmaması üzerine de G.Ö.'nün serbest bırakıldığı öğrenildi. DHA'Sahte Bellek'
'Sahte Bellek' Dünya çapında otuzun üzerinde dile çevrilen Blake Crouch’u aynı adla diziye uyarlanan kitabı Wayvard Üçlemesi ve uluslararası ilgi gören kitabı Karanlık Madde’yle tanıyoruz. Yazarın, Sahte Bellek (Doğan Kitap) romanı da okuyucuyla buluştu. Hiç bilmediğiniz yerlerin özlemi, yaşamadığınız hayatın anılarıyla uyandığınızı hayal edin. Sahte Anı Sendromunun çıldırtmak için seçtiği kurbanlardan biri olduğunuzu düşünmek bile tüyler ürpertici. Romanda bu gizemli hastalıkla ilgili sır perdesini aralamada New York Polis Teşkilatı’ndan dedektif Barry Sutton’a eşlik ediyoruz. /Archive/2021/3/9/192325363-ic2.jpgHİÇ OLMAMIŞ HAYATIN ANILARIYLA UYANMAKRoman, bir sabah uyandığınızda işiniz, eşiniz, çocuklarınızla ilgili tüm anılarınızın sahte olmasına ve bu sahte anıları tüm netliğiyle hatırlamanıza sebep olan bir sendromun etrafında şekilleniyor.Kasım soğuğunda New York’ta yüksek bir binada buluyoruz kendimizi. Deneyimli dedektif Barry Sutton, araştırmakla görevlendirildiği intihar vakası neticesinde kendisi de bu sendromun belirtilerini hayatında gözlemlemeye başlar. Hiçbir zaman var olamamış hayatı, var olanın içine girmiş çözülmesi güç bir düğüm oluşturmuştur.İki koldan ilerleyen hikâyemizin öteki başkahramanı ise nörolog Helena Smith. San Jose’nin eteklerinde mütevazı bir hayat süren Helena’nın hayatı bir yabancının ziyaretiyle değişecektir.Annesi Alzheimer hastası karakterimiz bu hastalıktan muzdarip kişilerin anılarını saklamasını sağlayacak bir buluş yapmaya çalışmaktadır. Helena, buluşunun kötücül ellerde dünyaya zarar verebileceğinin bilincinde değildir.Dedektifimiz ve Helena’nın yolları bu buluş sebebiyle kesişir ve kendimizi sonunu merakla beklediğimiz bir maceranın ortasında buluruz./Archive/2021/3/9/192316426-kapakic1.jpgİLERİYE BAKARAK YAŞAYIP, GERİYE BAKARAK DERS ALMAKÇoğu okurun bir seferde, elinden bırakamadan bitirdiği Karanlık Madde’deki başarısını Sahte Bellek’te de sürdürüyor Crouch. Sayfalarını çevirirken hem sonuna erişip gizemi çözmeyi istiyorsunuz hem de sonsuza kadar sürmesini istediğiniz, tansiyonu yüksek bir olay zincirinin izleyicisi oluyorsunuz.355 sayfalık roman; zaman, geçmiş, gelecek, şu an, bellek, anı, ölüm, özlem kavramları üzerine uzun uzun düşünmenizi sağlıyor. Akıcı dili, etkileyici olay örgüsüyle tadının damağınızda kalacağı kesin. Her sayfada artan gerilim dozu romanı bir oturuşta bitirebilmenizi sağlayan en büyük etkenlerden.Gerçekliğin değişip evrildiği bir dünyada sabit kalmak imkânsıza yakın. Fakat baş kahramanlarımız Barry ve Helena dünyayı kaostan kurtarmakla yükümlü. Bunu başarmak için güçlerini birleştirmeliler.Bu denli farklı bir kurguyu romanına yedirmeyi başaran Crouch’un yaratıcılığı övgüye değer. İnsan doğasına dair sorgulamaları, kızının kaybının acısıyla baş etmeye çalışan dedektifimiz Barry Sutton’un hikâyesi, Helena’nın cihaz geliştirme çabası zekice aktarılmış.Okuyucu bu temel sorular ve sorunlar üzerine düşünürken kendini romanın bir kahramanıymış gibi hissediyor. Peki ya siz hiç bilmediğiniz bir hayatın anılarıyla uyansanız ne yapardınız?Sahte Bellek / Blake Crouch / Çeviren: Solina Silahlı / Doğan Kitap / 355 s. / Temmuz 2020. Hande Avtanİnsanlarıtaklit edençip hayvanlarıkurtardı: 'İlaçgeliştirmede bir ilk'
İnsanları taklit eden çip hayvanları kurtardı: 'İlaç geliştirmede bir ilk' Bilim insanları, bir ilacın 4'le 6 yıl arasında klinik deney aşamasına geldiğini ancak kendilerinin 8 ayda bunu başardığını söyledi. Pek çok tartışmaya sebebiyet veren hayvan testlerini ortadan kaldırma yolunda İsrail'den önemli bir haber geldi. Bilim insanları, insan vücudunu (böbrek, karaciğer ve kalp) taklit eden bir çip kullanarak kanser ilacı geliştirdi.Çip organ teknolojisi 30 yıllık. Ancak Kudüs İbrani Üniversitesi'nden araştırmacılar kendi çiplerinde, vücudun ilaç tedavisine verdiği tepkiyi net şekilde izlemelerini sağlayan mikroskobik sensörleri insan dokusuna dahil etti.Araştırmanın başındaki Yaakov Nahmias bu konuda "Teknolojimizi benzersiz kılan, hayvan deneyleriyle mümkün olanın ötesine geçmemize izin vermesi. Artık ilaçların nasıl işlediği ve ne zaman işlemeyi bıraktığı konusunda bize gerçek zamanlı bilgiler sunan mikro sensörler ekleyebiliyoruz" dedi.Söz konusu araştırmada, bazı kanser hastalarında meydana gelen karaciğer yağlanmasını çözmek için mevcut iki ilacın bir araya getirildiği bir ilaç geliştirildi. Times of Israel'in haberine göre ABD Gıda ve İlaç Dairesi'ne patent, klinik deney ve onaydan oluşan bir izin için başvuruldu.Araştırmacılar, hayvan deneylerini ortadan kaldırarak çiple bir ilaç geliştiren ilk ekip olduklarını söyledi. "Bildiğimiz kadarıyla bir ilaç hayvanlar üzerinde test edilmeden ilk kez bu adım atılıyor" diyen Nahmias sözlerini şöyle sürdürdü:"Araştırmamız, hayvan deneylerinden kaçınmak için böyle bir teknolojiyi kullanabileceğimizin ilk göstergesi. Bu daha hızlı, güvenli ve etkili ilaç geliştirmeye yol açabilir.Bir ilacı klinik deney noktasına getirmek normalde 4 ila 6 yıl sürüyor, yüzlerce hayvana ve milyonlarca dolara mal oluyor. Bunu 8 ayda, tek bir hayvan olmadan ve çok düşük bir maliyetle yaptık."Araştırma, hakemli bilim dergisi Science Translational Medicine'da yayımlandı.Kaynak: Independent Türkçe cumhuriyet.com.trTrabzonspor'dan FIFA'ya 'Adalet' başvurusu
Trabzonspor'dan FIFA'ya 'Adalet' başvurusu Trabzonspor Kulübü, Türk futbolunda "bağımsız ve tarafsız" bir spor yargısının oluşturulması gerekçesiyle FIFA'ya başvuruda bulundu /Archive/2021/3/10/001408735-fifa.jpgTrabzonspor Kulübü, Türk futbolunda bağımsız ve tarafsız bir spor yargısının oluşturulması gerekçesiyle FIFA'ya başvurdu.Bordo-mavili kulübün resmi internet sitesinden yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:“Türkiye Futbol Federasyonu 1923 tarihinden beri FIFA’nın, 1962 yılından beri de UEFA’nın üyesidir ve bağlı olduğu FIFA ve UEFA düzenlemelerine uyma mecburiyetindedir.Ülkemiz futbolunun hak ettiği konuma gelebilmesi, marka değerinin artırılması ancak ve ancak bağımsız ve tarafsız bir spor yargısının oluşturulması, kurul üyelerinin atanmasında çıkar çatışmasına neden olabilecek keyfi uygulamalardan kaçınılması ile mümkündür. Adaletin olmadığı yerde adil rekabet olmaz. Ne yazık ki çeşitli etkenlerden dolayı sağlanamayan adalet, ülke futbolumuzun bir numaralı sorunu haline gelmiştir.2020 yılı başında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından Ali Rıza ve Diğerleri (30226/10 vd.) hakkında verilen kararda; mahkemeye yansıyan ihlalin, ülkemizde futbol uyuşmazlıklarının çözümündeki sistematik problemleri ortaya çıkardığı belirtilerek, Tahkim Kurulunun TFF Yönetim Kurulu’ndan bağımsız olmasını sağlamak başta olmak üzere gerekli düzenlemelerin yapılması istenmiştir.Ayrıca bundan yaklaşık 6 ay önce TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu’na yapmış olduğumuz başvuru neticesinde, Ombudsmanlık müessesesi 5 Ocak 2021 tarihinde TFF kurullarının bağımsız olmadığı, kurul kararlarının gerekçeli olmadığı, bu anlamda 'kanunlara uygunluk', 'şeffaflık', 'hesap verilebilirlik,', 'kararların gerekçeli olması' ilkelerine uygun davranmadığı, buna dair düzenlemelerin ise ivedilikle yapılması gerektiğine dair bir tavsiye kararı yayınlamıştır.Bizler; bu kararları çok önemsiyor ve çok değerli buluyoruz. Türk futbolunda adaletin ve sonrasında 'Fair Play' - 'Adil Oyun' kavramının yerleşebilmesi için TFF bünyesindeki kurulların bağımsız, tarafsız ve şeffaf olması gerektiğine inanıyoruz.TARİHİ BAŞVURU!Bu doğrultuda ülke futboluna faydalı olduğu bilinci ve inancıyla gerekli düzenlemelerin ivedilikle yapılmasını sağlamak adına Kulüpler Birliği’nin de desteğini alarak FIFA’ya tarihi bir başvuru gerçekleştirdik. Bu başvuruyla 'Fair Play' - 'Adil Oyun' koşullarının en kısa sürede sağlanabilmesi için TFF kurullarının, bağımsızlığını kazanmasını sağlayacak, FIFA kriterlerine uygun adımların atılmasını amaçlıyoruz. Kulübümüz tarafından gerçekleştirilen bu başvuru sadece Trabzonspor veya diğer kulüplerin değil, futbolun tüm paydaşları ve futbolumuzun marka değerini artırmaya yönelik, ülke futbolumuzun geleceği adına bir mihenk taşı olacaktır.Sevgili futbol kamuoyu; Bizler, adaletsizlikten pay değil adalet istiyoruz! Herkes için, her kulüp ve her kişi için eşit şartlarda adil ortamın sağlanmasını istiyoruz. Futbol oyununun 'Fair' - 'Adil' olmasını istiyor, bekliyor ve talep ediyoruz. Trabzonspor Kulübü olarak bunun öncüsü olsak bile, bu standardı tüm kulüplerimiz ve futbol ailesi ile birlikte sağlamak zorundayız. Ülkemiz için, en sevdiğimiz oyun olan futbol için hep birlikte mücadele edeceğiz ve hep birlikte başaracağız!" DHAKarahanÇantay yaşamınıyitirdi
Karahan Çantay yaşamını yitirdi Karahan Çantay geçirdiği trafik kazası sonucu yaşamını yitirdi. Çantay'ın cenazesinin 2 gündür Tayland'daki hastaneden alınmadığı öğrenildi. Mr.Turkey 95’ yarışmasına katılarak Türkiye’nin ilk erkek güzeli seçilen Karahan Çantay yaşamını yitirdi. Trafik kazasında yaşamını yitiren Çantay'ın, naaşı 2 gündür hastane morgunda yakınlarının alması için bekliyor. Çantay 90’lı yılların en ünlü erkek modeliydi. Ölümünden uzun süre önce Türkiye’yi terk ederek yurt dışına yerleşmişti. cumhuriyet.com.trİmamoğlu mesajının ardındanİYİPartiİl Teşkilatıtoplandı
İmamoğlu mesajının ardından İYİ Parti İl Teşkilatı toplandı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” dolayısıyla attığı tweetin ardından İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, 39 ilçe başkanını acil olarak toplantıya çağırdı. Toplantıda ilçe başkanları İmamoğlu’nun tweetinden açıkça rahatsızlık duyduğunu belirtirken, Kavuncu’nun İmamoğlu ve Canan Kaftancıoğlu’nu arayarak partideki rahatsızlığı aktardığı öğrenildi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yaptığı paylaşımda İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ı yan yana getirmesi İYİ Parti teşkilatlarında tepkiye neden oldu. Partililerin yaşadığı rahatsızlığı yaptığı açıklama ile Meral Akşener de dile getirirken, İmamoğlu “Mesajımız iyi duygular ile yazılmıştır. Kimse arkasında bir şey aramasın” dedi.Ancak İmamoğlu 8 Mart mesajını paylaştığı andan itibaren İYİ Parti’nin İstanbul’daki il ve ilçe yöneticileri başta olmak üzere büyük bir kesim atılan mesajda düzeltilmeye gidilmesini istedi. İmamoğlu’nun mesajına İYİ Parti İl Başkanı Buğra Kavuncu da tepki gösterirken, İstanbul’da 39 ilçe başkanını dün 8 Mart etkinliklerinin ardından durum değerlendirmesi için acil toplantıya davet ettiği öğrenildi.İl Başkanlığı’nda saat 16.00 sıralarında gerçekleşen toplantı yaklaşık 1,5 saat sürdü. Görüşmede tek tek söz alan ilçe başkanları rahatsızlığın 8 Mart kutlaması olmadığı, HDP yönetiminin terörle arasına bir mesafe koyamamasından duyulan rahatsızlığın bilinmesine karşın böyle bir mesaj paylaşımının yapılması olduğunu dile getirdi. İMAMOĞLU VE KAFTANCIOĞLU GÖRÜŞTÜAyrıca ilçe başkanları parti örgütünden çok sayıda mesaj ve telefon aldıklarını belirttiği ve bu durumun bir kez daha yaşanmaması için gerekli diyalogların kurulmasını talep ettiği öne sürüldü. İlçe başkanlarının konuşmalarını tek tek dinleyen Kavuncu’nun “Millet ittifakı önemli. CHP ve biz ayrı partileriz fakat ittifakı önemsiyoruz. Öte yandan doğruya doğru yanlışa yanlış demeliyiz. Ekrem Bey’in Genel Başkanımız Meral Akşener ile HDP Genel Başkanının ismini yan yana getirilmesini doğru bulmadık” dediği kaydedildi.Edinilen bilgiye göre, Buğra Kavuncu’nun teşkilatın tepkisini ve duyduğu rahatsızlığı yaptığı telefon görüşmeleri ile İmamoğlu’nu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na ilettiği, teşkilatın durumdan rahatsız olduğunu ve hassasiyet taşıyan bu konularda daha dikkatli olunması gerektiğini söylediği öğrenildi. Leyla KılıçCovid-19:İngiltere AB'nin aşıihracatıyasağıiddiasınıreddetti
AB'nin en üst düzey yetkilisi AB Konseyi Başkanı Charles Michel'in, İngiltere'nin Covid-19 aşısı ihracatını yasakladığını tamamen yasakladığını iddia etmesinin ardından, Londra ve Brüksel arasında yeni bir tartışma çıktı. İngiltere hükümeti bu iddianın tamamen asılsız olduğunu açıkladı.Habere Gitmek için TıklayınMersin'de düzenlenen operasyonda HDP'li vekilin eşi tutuklandı
Mersin'de düzenlenen operasyonda HDP'li vekilin eşi tutuklandı Mersin'de düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 8 şüpheliden, aralarında HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan Işık'nın eşi olduğu öğrenilen M.I.'nın da bulunduğu 4 kişi tutuklandı. Mersin Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü'nce silahlı terör örgütü PKK'ye yönelik düzenlenen operasyonda HDP'nin Mersin'deki eski il eşbaşkanları M.I. ve Z.Ö., Akdeniz eski ilçe başkanı A.K. ve M.G., Toroslar eski ilçe başkanı A.K., parti yöneticisi R.E. ve üyeler B.Ö. ile Z.İ.'yi gözaltına aldı. Evlerde yapılan aramalarda çok sayıda örgütsel doküman ve dijital materyal ele geçirilirken, emniyete götürülen şüpheliler, sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Hakim karşısına çıkarılan M.I., A.K., M.G., B.Ö. tutuklanarak cezaevine gönderildi, diğer şüpheliler ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. DHAValilik açıkladı:İzmir'de Covid-19 ile mücadelede yeni kararlar alındı
Valilik açıkladı: İzmir'de Covid-19 ile mücadelede yeni kararlar alındı Ankara'nın ardından yeni tip koronavirüs (Covid-19) risk haritasında "yüksek riskli" grupta yer alan İzmir'de de, yolcu taşımacılığı yapan araçlar ile terminal ve garlardaki yeme-içme yerlerine ilişkin yeni kararlar alındı. İzmir Valiliğinden yapılan açıklamada, İl Hıfzıssıhha Kurulunun, Vali Yavuz Selim Köşger başkanlığında toplandığı belirtildi.Açıklamada, salgınla mücadele kapsamında, toplum sağlığını korumak, salgının yayılım hızını kontrol altında tutmak ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetmek, sosyal izolasyonu temin etmek ve fiziki mesafeyi korumak amacıyla pek çok tedbir kararın alınarak uygulamaya geçirildiği aktarıldı.Kontrollü normalleşme dönemine geçildiği hatırlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:"Bu doğrultuda salgınla mücadele sürecinde alınan tedbirlerde göz önünde tutulan üretim, imalat ve tedarik zincirlerinin aksamaması ilkesi açısından önem arz eden ulaşım faaliyetlerinde etkinliğin sağlanması ve seyahat edenlerin mağduriyet yaşamaması amacıyla gönderilen İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğünün 4113 sayılı genelgesi gereğince yolcu taşımacılığı faaliyeti gerçekleştirmek üzere Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca düzenlenen B1, B2, D1, D2 ve D4 yetki belgesi eki taşıt belgesinde kayıtlı olan taşıtlarda, başta HES kodu sorgulanması zorunluluğu olmak üzere Sağlık Bakanlığı Kovid-19 Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberinde belirtilen tedbirlere uymak kaydıyla ruhsatlarında belirtilen yolcu kapasitesi oranında yolcu kabul edilebilmesi kararlaştırıldı.Ayrıca, yüksek risk grubunda bulunan ilimizde terminal ve gar binalarında bulunan yeme-içme yerlerinin, Sağlık Bakanlığı Kovid-19 Salgın Yönetimi Çalışma Rehberinde yer alan tedbirlere uymak kaydıyla İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğünün genelgeleriyle getirilen açılış kapanış saatlerine bağlı olmaksızın iş yeri açma ve çalışma ruhsatlarında belirtilen çalışma saatlerine uygun şekilde faaliyet göstermeleri karara bağlandı." AAVakıfBank, 7'nci kez Kupa Voleyşampiyonu
VakıfBank, 7'nci kez Kupa Voley şampiyonu VakıfBank Kadın Voleybol Takımı, Axa Sigorta Kupa Voley finalinde Eczacıbaşı VitrA'yı 25-18, 25-19 ve 25-22'lik setlerle 3-0 yenerek, 7'nci kez kupanın sahibi oldu. /Archive/2021/3/10/001113159-vakifbank-kupasinin-aldi_1.jpgSALON: TVF Burhan Felek Vestel VoleybolHAKEMLER: Nurper Özbar, Recep KarakoçVAKIFBANK: Maja, Meliha 4, Zehra 15, Haak 15, Michelle 12, Kübra 8, Ayça (L), Gabi 1, Cansu, GözdeECZACIBAŞI VİTRA: Ogbogu 4, Boskovic 29, Hande 3, Beyza 3, Elif 2, Thompson 1, Simge (L), Melisa (L), Saliha 4, Fatma 1, Yasemin 2, Mirkovic 1SETLER: 25-18, 25-19, 25-22SÜRE: 79 dakika (25', 25', 29')VakıfBank Kadın Voleybol Takımı, Axa Sigorta Kupa Voley finalinde Eczacıbaşı VitrA'yı 25-18, 25-19 ve 25-22'lik setlerle 3-0 yenerek, 7'nci kez kupanın sahibi oldu. TVF Burhan Felek Vestel Voleybol Salonu'ndaki finale 4-0'lık seriyle başlayan sarı-siyahlılar, hücum performansıyla teknik molaya 12-5 önde girdi. Mola dönüşü de rakibi önünde hücumdaki etkinliğini devam ettiren VakıfBank, ilk seti 25-18 almayı başardı.İkinci setin başında tamamen üstünlüğü eline alan sarı-siyahlılar, iyi servislerle teknik molaya 12-3 önde girerken, bu seti de 25-19 alarak karşılaşmada 2-0 öne geçti. Eczacıbaşı VitrA'nın üçüncü sette karşılaşmaya dönüşüne izin vermeyen VakıfBank, seti 25-22 finali de 3-0 kazanarak, 7'nci kez Kupa Voley şampiyonu oldu.Axa Sigorta Kupa Voley'in 'En Değerli Oyuncusu' (MVP) ise VakıfBank'ın orta oyuncusu Zehra Güneş seçildi. DHA