'Mucize Doktor'un yıldızı Taner Ölmez Fatih Portakal'a konuştu: 'Yaza evleniyoruz'
figure >
"Mucize Doktor" dizisindeki Ali Vefa rolüyle adından söz ettiren oyuncu Taner Ölmez, nişanlısı oyuncu Ece Çeşmioğlu ile 2021 yılının yaz ayında evlenmeyi planladıklarını açıkladı.
/Archive/2020/12/21/164729018-tt.jpgEce Çeşmioğlu & Taner Ölmez (Fotoğraf: Instagram/taner_olmez)FOX TV ekranlarında izleyiciyle buluşan "Mucize Doktor" dizisinde Otizm Sendromlu doktor Ali Vefa'yı canlandıran Taner Ölmez, Fatih Portakal'ın YouTube yayınına konuk oldu. oyuncu, Fatih Portakal'ın aşk hayatıyla ilgili sorularına da yanıt verdi.'BU YAZA EVLENİYORUZ'"Yuvamdaki Düşman", "Yüzyüze", "Muhteşem Yüzyıl Kösem", "Yazın Öyküsü", "Öyle Bir Geçer Zaman Ki", "İki Aile" ve "Söz" gibi televizyon dizilerinde rol alan Ece Çeşmioğlu ile aile arasında düzenlenen bir törenle nişanlanan oyuncu, Fatih Portakal'ın "Aşk hayatın nasıl?" sorusu üzerine şunları söyledi:"Ben nişanlıyım, çok mutlu bir ilişkim var. Korona olmasaydı şimdiye evlenmiştim. Korona biterse bu yaza, bitmezse de çok az kişiyle nikah salonuna gidip kıyarız. Bunu da ilk defa senin kanalında açıklıyorum."
cumhuriyet.com.tr
Fenerbahçe Kulübü'nden flaş Emre Belözoğlu yalanlaması geldi
figure >
Fenerbahçe, sportif direktörü Emre Belözoğlu'nun verdiği iddia edilen bir demece dair yalanlama bulundu.
Fenerbahçe, sportif direktörü Emre Belözoğlu'nun verdiği iddia edilen bir demece dair yalanlama bulundu. Kulüpten yapılan açıklamada şöyle denildi: /Archive/2020/12/21/162026707-emre.jpg"Fenerbahçe Spor Kulübü olarak basında yer alan; öğrenildi, bildirildi, ortaya çıktı gibi ucu açık, kaynağı belirsiz ifadelerle kulübümüz ve takımımız hakkında yazılan birçok sözde bilgiyi, prensip gereği yalanlamadık, dikkate almadık. Yıpratmaya yönelik adımların atıldığını görüyoruzAncak geldiğimiz noktada Teknik Direktörümüzü hedef alarak başlayan itibarsızlaştırma ve değersizleştirme girişimlerinin devamında şimdi de Sportif Direktörümüzle ilgili doğru olmayan, yıpratmaya yönelik adımların atıldığını görüyoruz. “BENİ BİR ALLAH’IN KULU BURADAN GÖNDEREMEZ”Bunun en son örneği bugün Akşam gazetesinde, Şafak Gözmen imzalı olarak yer alan; Sportif Direktörümüz Emre Belözoğlu’nun söylediği iddia edilen: “Beni Bir Allah’ın Kulu Buradan Gönderemez” başlığı ile servis edilen gerçek dışı haberdir. Böylesine mesnetsiz bir yalanı gerçekmiş gibi okuyucularına servis eden, antrenmanlarımızı, Fenerbahçe’yi takip eden bir muhabiri dahi olmayan Akşam gazetesinin haber niteliği taşımayan bu içeriğinin dikkate alınmamasını
cumhuriyet.com.tr
Türkçe Haberler En Son Başlıklar
Cimnastikte ilk madalyalı getiren Göksü'yu, şampiyonlar karşıladı
figure >
Avrupa Kadınlar Artistik Jimnastik Şampiyonası’nda büyükler kategorisinde ikinci olarak Türkiye’ye ilk madalyasını kazandıran milli sporcu Göksu Üçtaş Şanlı, İzmir’de şampiyon cimnastikçiler tarafından alkışlarla karşılandı.
Avrupa Kadınlar Artistik Cimnastik Şampiyonası’nda büyükler kategorisinde ikinci olarak Türkiye’ye ilk madalyasını kazandıran milli sporcu Göksu Üçtaş Şanlı, İzmir’de şampiyon cimnastikçiler tarafından alkışlarla karşılandı. Şanlı, başarıların ekip işi olduğunu söyleyerek, “Madalyamı, Türk kadınlarına ve annelere armağan ediyorum” dedi.Milli sporcu Göksu Üçtaş Şanlı, Mersin’de düzenlenen Avrupa Kadınlar Artistik Cimnastik Şampiyonası’nda büyüklerde yer aletinde ikinci olarak gümüş madalya kazandı. Türkiye’ye şampiyona tarihinde büyükler kategorisinde ilk madalyasını kazandıran Göksu Üçtaş Şanlı, memleketi İzmir’de coşkuyla karşılandı. İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne gelen Şanlı için karşılama töreni düzenlendi. Törende Dünya ve Avrupa Şampiyonalarında altın madalya kazanan ve dereceler elde eden milli cimnastikçiler İbrahim Çolak, Ferhat Arıcan, Ahmet Önder ve Nazlı Savranbaşı da yer aldı./Archive%5C2020%5C12%5C21%5C134035323-sampiyonu-sampiyonlar-karsiladi_2.jpg“BU MADALYA HEPİMİZİN”Törende konuşan milli sporcu Göksu Üçtaş Şanlı, "Burada olmak çok heyecan verici. Mutlu ve gururluyuz. Genç arkadaşlarım takım finallerinde ve bireysel finallerde geleceğe dair ne kadar umutlu olduğumuzu gösterdi bize. Bizler de elimizden gelenin en iyisiyle yarışarak ülkemizi temsil ettik ve madalyayı kaptık. Böyle büyük bir organizasyonun ülkemizde olması ve Jimnastik Federasyonumuzun bu kadar kısa sürede titizlikle bunu yürütmesi, ülkemizin ne kadar güçlü ve başarılı olduğunu gösterdi. Bunun için bize destek veren başta antrenörlerimiz, takım arkadaşlarımız, ailemiz, genel müdürlüğümüz ve Gençlik ve Spor Bakanlığımıza çok teşekkür ediyorum. Bu bir ekip işi, hep birlikte buralara geldik. Bu madalya hepimizin” ifadelerini kullandı.Şampiyonada önce birinci sıraya girerek altın madalyayı alması beklenen ancak ikinci sıradaki Rumen rakibinin itirazı üzerine ikinci sıraya yerleştiğini hatırlatılan Göksu Üçtaş Şanlı, “Aslında birinciliğin gözyaşını da döktük. Birinci olmuş kadar sevindik ama gümüş madalya da bizim için çok güzel. Kadın her şeyi toparlar. Evi geçindirir, annelik yapar. Kadın hep cefakardır. Bunun için ben madalyamı Türk kadınlarına ve annelere armağan ediyorum. Hali hazırda iki yıllık bir hedefim var. O süre içerisinde de yarışmalara katılmaya devam edeceğim” diye konuştu.MURAT ESKİCİ: “BU BAŞARILAR TESADÜF DEĞİL, BU BİR EKİP İŞİ”Törende konuşan İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici ise tüm sporcuları yaşattıklarını gururdan dolayı tebrik ederek, “Pandemi ve İzmir depremini yaşadığımız bir süreçte başarıların ardı ardına gelmesi İzmir halkına ve sporuna can verdi. Göksu’yu ayrıca tebrik ediyorum, 30 yaşında bir anne olarak Avrupa Artistik Jimnastik müsabakalarında tarihimizde ülkemize ilk defa madalya kazandırdı. Onu ne kadar tebrik etsek, ne kadar teşekkür etsek azdır. Bir anne olarak bütün kadınlara örnek olduğunu düşünüyorum. Bu başarılar tesadüf değil, bu bir ekip işi. Türk sporuna hizmet etmek için sporcularımızın hizmetçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.Türkiye Cimnastik Federasyonu Asbaşkanı İsmail Göktekin de 33. ve 34. Avrupa Şampiyonası’nın Mersin’de düzenlendiğini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:“Aslında bu şampiyona Fransa’da düzenlenecekti. Ancak salgından dolayı düzenleyemeyeceklerini söylediler, Azerbaycan da biz de yapamayacağız deyine iki ay gibi çok kısa bir sürede Cumhurbaşkanımızın bizzat takibi ve Gençlik ve Spor Bakanlığımızın destekleriyle böyle büyük bir organizasyonu yapmamız takdire şayan. Organizasyonumuz 10 üzerinde 10 olarak not aldı. Sporcularımızı tekrar kutluyorum. İzmir cimnastiği erkeklerin yanında çok şükür kadınlarda da çok ileri düzeyde. Ülkemize cimnastik sporunu İzmir ve Bolu önde taşıyor. Türk cimnastiğinin önü çok açık.”
İHA
Erdoğan Toprak: "Adres kodu uygulaması seçim öncesi hile hazırlığıdır"
figure >
Türkiye'deki tüm adreslere açık adres yerine 9 haneli adres kodu uygulanacak. Uygulamanın seçim öncesi hile hazırlığı olduğunu belirten CHP'li Erdoğan Toprak, “Seçmen kütüklerini adres ve isim bilgisiyle kontrol edilemez hale getirerek bugünden kaybedecekleri malum bir seçim öncesi hile-sahtekârlık hazırlığıdır” dedi.
Türkiye’de yeni yapılan düzenlemeyle adres sistemi değişecek. Kargodan devlet kurumlarına, e-ticaret sitelerinden okul kayıt işlemlerine kadar adres istenen her yerde açık adres vermek yerine 9 haneli adres kodu numarası kullanılacak.Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Adres Daire Başkanı Levent Yazıcı'nın TBMM Deprem Araştırma Komisyonu’nda gündeme getirdiği kodlu adres sistemi kapsamında her adresin 9 haneli bir numarası olacak. Söz konusu düzenlemeye ilişkin altyapı çalışmalarının tamamlandığı ifade eden Yazıcı, kademeli olarak geçilecek olan kodlu adres sistemi sonrası açık adres uygulamasının tarih olacağına dikkat dikkat çekti."ADRES KODU SİSTEMİ ADI ALTINDA İZLEME-GÖZETLEME DÜZENLEMESİ"CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak’a göre iktidar, 9 rakamlı adres kodu sistemi adı altında izleme-gözetleme düzenlemesini uygulamaya hazırlanıyor. Söz konusu düzenlemeyle tüm adreslerin 9 rakamlı bir koda indirgenerek Adres Kayıt Sistemi’ne yükleneceğine dikkat çeken Toprak, “Böylece adreslerle ilgili tüm bilgiler veriler, ziyaretler, gönderiler, kişisel ve özel hayat verileri takibe alınacak. Bu sistemin adı dijital fişlemeli polis devletidir ve seçmen kütüğünün kontrolü olanaksız hale gelecek!” ifadelerine yer verdi.“SEÇMEN KÜTÜĞÜNÜN KONTROLÜ OLANAKSIZ HALE GELECEK”Haftalık değerlendirme raporunda AK Parti’nin iktidara geldiği günden bu güne yeni dijital sistemleri uygulamaya sokarak vatandaşın izlenmesi yönünde adımlar attığını ifade eden Toprak, “Öyle ki, seçim sonuçları bir gecede açıklanır hale geldi. Seçmen kütükleriyle oynandığı, defalarca ölülerin seçmen yazıldığı, o adreste oturmayan onlarca kişinin tek adrese seçmen kaydedildiği ortaya çıktı. Şimdi bu sistem 9 rakamlı bir kodla tanımlanacak. Daha önce bir seçmen apartmanındaki diğer dairelerde kayıtlı kişileri isimlerini görerek, kütüğe itiraz edebilirken 9 kodlu sistem sonrası artık herkes sadece kendi 9 haneli adres kodunu bilebilecek. Sokağındaki, mahallesindeki, apartmanındaki kişilerin rakam kodlarını bilemeyeceği için adresin, apartmanın, seçmen kütüğünün kontrolü olanaksız hale gelecek. Seçimlerde sahte seçmen, ölü seçmen, adreste yaşamayan seçmen yazımı kolaylaşacak ve kimse denetleyemeyecek. Sadece İçişleri Bakanlığı, Adres Daire Başkanlığı bu dijital sistemin kontrolünü elinde tutacak” diye konuştu.“SİSTEM KAYBEDECEKLERİ MALUM BİR SEÇİM ÖNCESİ HİLE-SAHTEKÂRLIK HAZIRLIĞIDIR”Sistemin kamuoyuna ‘hayatı kolaylaştıracak, ‘masum bir dijital program’ olarak sunulduğunu ifade ederek, “Vatandaşın kendisinin bilgisi dışında, herhangi bir yasa düzenlemesi yapılmadan, bir daire başkanına 83 milyonun tüm verilerinin emanet edileceği ve kontrole alınacağı bir sistem kuruluyor” diyen Toprak, endişelerini şu sözlerle dile getirdi:“Bu en başta irademiz dışında kişisel hayatımızın, özel yaşamımızın, kişisel verilerimizin rızamız alınmaksızın depolanması ve ileride hangi amaçla kullanılacağı meçhul bir şekilde iktidarın-devletin kullanımı altına alınmasıdır. Bu verilerin art niyetli kullanılmayacağının, özel hayatın ihlal edilmeyeceğinin garantisi nedir? Atanmış bir Bakan ve onun atadığı bir Daire Başkanı mı? Kişilik haklarını ve özel hayatı ilgilendiren böyle bir düzenlemenin yasayla ve milletin vekillerinin önünde, görüşülüp tartışılarak, bu sisteme habersiz şekilde dâhil edilecek vatandaşın da bilgisi ve onayı çerçevesinde TBMM’de yapılması gerekir. Bu, yurttaşların ‘dijital sistem ortamında fişlendiği’ polis devleti ve George Orwell’in romanındaki ‘Büyük Birader’in tüm bireyleri ve hayatları gözetlemesi dışında bir şey değildir! Seçmen kütüklerini adres ve isim bilgisiyle kontrol edilemez hale getirerek bugünden kaybedecekleri malum bir seçim öncesi hile-sahtekârlık hazırlığıdır!”
cumhuriyet.com.tr
İYİ Parti'li Çıray isyan etti: İstifa için ne bekliyor?
figure >
İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, 12 kişinin yaşamını yitirdiği Gaziantep'teki özel hastanede meydana gelen patlamayla ilgili "Türkiye'de insan hayatı bu kadar ucuz mudur? Sayın Bakan istifa için daha ne bekliyor?” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nda geçmişte müsteşarlık da yapmış olan İYİ Parti İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, özel hastanede yaşanan patlamayla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı’na tepki gösterdi.Yaşananların ilk olmadığını ve ihmal olduğunu söyleyen Çıray, “Şu anda hastanelerde oksijen tüpü yetersizliği vardır. Oksijen tüpü karaborsadır. Sağlık Bakanlığı'nı gerekirse bazı özel tedarik sağlayan fabrikalara el koymaya davet ediyorum” diyerek Bakanlığa çağrı yaptı.Çıray’ın açıklaması şöyle:"OKSİJEN TÜPÜ KARABORSA: Hastalarımıza yoğun bakımlarda yer bulunmamasının yanında, salgın kontrolünde yaşanan sıkıntılara yeni skandallar eklemeye başladılar. Bunun son örneği Gaziantep'te hastanede yaşanan patlamayla 12 vatandaşımızın hayatını kaybetmesidir. Bu ilk değildir, son dönemde hastanelerde oksijen tüpü nedeniyle sık sık patlamalar meydana gelmektedir.Örneğin; Ordu’nun Ünye ilçesindeki devlet hastanesinde oksijen tüpünün patlaması sonucu 1 sağlık personeli yaralanmıştı. Kolunda ve yüzünde yanıklar oluşan sağlık çalışanı tedaviye alındı. Şu anda hastanelerde oksijen tüpü yetersizliği vardır. Oksijen tüpü karaborsadır. Sağlık Bakanlığı'nı gerekirse bazı özel tedarik sağlayan fabrikalara el koymaya davet ediyorum.İSTİFA İÇİN NE BEKLİYOR?: Bu ihmal 12 cana mal olan bir skandaldır. Üniversite hastaneleri ve özel hastaneler bu konuda neden uyarılmamıştır? Bu skandalın hesabının verilmesi gerekir. Türkiye'de insan hayatı bu kadar ucuz mudur? Sayın Bakan istifa için daha ne bekliyor?"
ANKA
Güzellik kraliçesi ırkçı ve hakaret dolu tehditlerin hedefinde
figure >
Miss France güzellik yarışmasını ikinci tamamlayan İsrail asıllı April Benayoum, sosyal medyada ırkçı hakaret ve tehditlerin hedefi olunca, polis linç kampanyası başlatanları belirlemek için çalışma başlattı.
Fransa’da 2020’nin güzellik kraliçesini belirleyen yarışma ‘Miss France’ ülkeyi karıştırdı. Provence bölgesini temsil eden 21 yaşındaki April Benayoum, yarışmayı ikinci olarak tamamlasa da, büyük bir tartışmanın ortasında kaldı.8 milyon kişinin televizyonlardan takip ettiği yarışma sırasında, Benayoum babasının İsrailli olduğunu söyledi. Genç kadının bu açıklamasından sonra Twitter’da 40 bine yakın mesaj paylaşıldı./Archive/2020/12/21/131520656-april-benayoum-instagram2.jpgBunlar arasında çok sayıda ırkçı hakaret, tehdit ve küfürlerin de paylaşıldığı belirtilirken, Fransa İçişleri Bakanlığı konuyla ilgili harekete geçti. Bakan Gérald Darmanin talimat verirken, Fransız polisi ve jandarma güçleri söz konusu kişileri belirlemek için çalışma başlattı./Archive/2020/12/21/131555718-april-benayoum-instagram3.jpgSözcü'de yer alan habere göre, Provence bölgesi Başkanı Renaud Muselier, üniversite öğrencisi olan Benayoum’a sahip çıkarken, “O kökleri İtalya ve İsrail’e dayanan bir Fransız. Bölgemizi ve ülkemizi mükemmel bir şekilde temsil ediyor” dedi./Archive/2020/12/21/131646046-april-benayoum-instagram4.jpgGeçtiğimiz yıl yarışmayı kazanan Clémence Botino da sosyal medyada ırkçı saldırıların hedefi olmuştu. Fransa’da antisemitizm propagandası yapanlara maksimum 1 yıl hapis ve 45 bin euro para cezası uygulanıyor.
cumhuriyet.com.tr
NY Times: Trump sıkı yönetim planlıyor
figure >
Donald Trump’ın, Seçiciler Kurulu’nun Joe Biden’ın başkanlığı kesinleştirmesinin ardından, sıkı yönetim seçeneğini değerlendirdiği iddia edildi.
Donald Trump’ın Joe Biden’a görevi devretmeden önce sıkı yönetim fikrine sıcak baktığı öne sürüldü. New York Times’ın haberine göre geçtiğimiz cuma günü gerçekleşen toplantıda, Trump’ın yenilgiden kurtulmak için Flynn’in ortaya attığı sıkıyönetim fikrini değerlendirdiği aktarıldı. Orduyu devreye sokmayı düşünen Trump’ın bu fikrine, başta avukatı Rudy Giuliani olmak üzere danışman ekibinden pek çok isim şiddetle karşı çıktı.Giuliani, oy verme makineleri ve yolsuzluk konularına odaklanmaları gerektiğini söylerken, İç Güvenlik Bakanlığı yetkilileri de söz konusu seçeneği kullanma yetkileri olmadığını savundu. Sidney Powell ise Trump’ın ekibini kolay pes etmekle suçladı.UTANÇ VERİCİBaşkan adayı Mitt Romney, toplantıya CNN International’a değerlendirmesinde, “Bu durum üzücü ve utanç verici. Başkan, yönetimde olduğu son bölüme aşıyla ilgili zafer turlarını yazıyor olabilirdi. Onun yerine Washington’a birçok komplo teorisi bırakıyor” ifadelerini kullandı.Kaynak: Sözcü
cumhuriyet.com.tr
CHP'li Başarır duyurdu: Askeri arazi bedelsiz olarak verilmiş!
figure >
CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Kırklareli Pınarhisar İlçesi’ndeki askeri arazinin Limak Holding’e bedelsiz olarak verildiğini açıklayarak, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a “Ne ya da nelerin karşılığında askeri arazi Limak Holding’e bedelsiz olarak verilmiştir?” diye sordu.
CHP’li Başarır, TBMM’ye verdiği soru önergesinde Kırklareli Pınarhisar İlçesi’ndeki askeri arazinin Limak Holding’e bedelsiz olarak verilmesinin açıklığa kavuşturulmasını istedi.Askeri alanların ve fabrikaların satılmasının kamu vicdanını yaraladığını belirten CHP’li Başarır, “Askeri alanlarımız hangi ihtiyaçtan satılıyor? Ya da neyin karşılığında birilerine bedelsiz olarak veriliyor anlamak mümkün değil. Söz konusu Limak, Cengiz, Kalyon, Kolin olunca iktidarın gözü hiçbir şeyi görmüyor. Hatta Bakanlıklar, söz konusu holdinglerin çıkarları için jet hızıyla çalışıyor” dedi.İstanbul Sarıyer İlçesinde bulunan askeri alanın satışa çıkarılması ile ilgili de daha önce yazılı soru önergesi veren Başarır, halktan vergi toplayarak ve kamuya ait fabrikaları, hazine arazilerini, askeri alanları satarak gelir sağlama anlayışındaki AKP iktidarının, ülkenin sosyal ve ekonomik açıdan kalkınmasına çözüm üretemediğini vurguladı.CHP’li Başarır’ın, Bakan Kurum’a yönelttiği sorular şöyle:1- Milli Savunma Bakanlığı’na tahsis edilmiş olan askeri arazinin, bedelsiz olarak Limak Holding’e verilmesinin gerekçeleri nelerdir? Ne ya da nelerin karşılığında askeri arazi Limak Holding’e bedelsiz olarak verilmiştir?2- Askeri atış ve tatbikat alanı olarak kullanılan arazide kalker ocağı kurmak için Limak Holding’in yapmış olduğu başvurunun, Bakanlığınız tarafından aynı gün içerisinde herhangi bir inceleme yapılmadan jet hızıyla karara bağlanmasının gerekçeleri nelerdir?3- Başvuru tarihi ile karara bağlanma tarihi aynı gün içerisinde jet hızıyla olduğu dikkate alındığında, Limak Holding’in sahibi ya da yöneticileri tarafından size daha öncesinden sözlü bir talepte bulunulmuş mudur? Yoksa Bakanlığınıza yapılan her başvuru jet hızıyla mı karara bağlanmaktadır?4- İstanbul Sarıyer ve Kırklareli Pınarhisar ilçelerinde olduğu gibi başka hangi illerimizin hangi ilçelerinde bulunan askeri alanların satışının yapılması planlanmaktadır?5- Askeri alanlarımızın satışının yapılması hangi ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır?6- Söz konusu kalker ocağı üretime geçtiğinde, içme suyu şebekesine verilen bölgedeki kaynak sularının, halk sağlığına vereceği zararlardan kim ya da kimler sorumlu olacaktır?
ANKA
TMOK 2019 Türkiye Fair Play Ödülleri sahiplerini buldu
figure >
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından verilen 2019 Türkiye Fair Play Ödülleri'nin kazananları açıklandı.
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından verilen 2019 Türkiye Fair Play Ödülleri'nin kazananları açıklandı.TMOK'tan yapılan açıklamaya göre, bu yıl 38’incisi verilen Türkiye Fair Play Ödülleri’nde büyük ödülü kariyer dalında milli cimnastikçi İbrahim Çolak, davranış dalında Galatasaray'ın 15 yaşındaki Kırgız futbolcusu Beknaz Almazbekov ve tanıtım dalında spor yazarı Fehmi Özgüler aldı.Toplumsal fair play ödüllerini ise TEMA Vakfı ve Balıkesir Liseliler Derneği kazandı.Konuyla ilgili açıklama yapan TMOK Başkanı Uğur Erdener, "Fair Play değerleri bir yaşam felsefesi haline getiren kişi ve kuruluşları topluma örnek göstermek ve ilham olmalarını sağlamak amacıyla verdiğimiz Türkiye Fair Play Ödülleri’ni birbirinden kıymetli davranış ve projeleriyle kazanan kişi ve kuruluşları gönülden kutluyorum." ifadelerini kullandı.TMOK Fair Play Komisyonu Başkanı Erdoğan Arıpınar ise "TMOK olarak Türkiye’nin dört bir yanına yaymaya çalıştığımız Fair Play ruhunun en iyi temsil edildiği davranış ve projeler Türkiye Fair Play Ödülleri sayesinde onurlandırılıyor, birer rol model olarak sunuluyor. Tüm ödül kazananları kutluyor, ülkemizde Fair Play’in bir yaşam biçimi olarak benimsenmesini temenni ediyorum." şeklinde konuştu.Bu yıl yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle töreni düzenlenmeyecek olan TMOK 2019 Türkiye Fair Play Ödülleri'nin sahipleri şöyle:Sportif Fair Play Kariyer Dalı:Büyük ödül: İbrahim Çolak (Milli cimnastikçi)Şeref diploması: Ozan Balcı (Tokat Valisi)Şeref diploması: A Milli Kadın Voleybol TakımıKutlama mektubu: Aynur Onur Çiftçi (Yazar)Sportif Fair Play Davranış Dalı:Büyük ödül: Beknaz Almazbekov (Futbolcu)Şeref diploması: Konya Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü Judo TakımıŞeref diploması: Galatasaray 10 Yaş Altı ve Fenerbahçe 9 Yaş Altı futbol takımlarıSportif Fair Play Tanıtım Dalı:Büyük ödül: Fehmi Özgüler (Spor yazarı)Şeref diploması: Güven Gündüz (Basketbol antrenörü)Şeref diploması: Timuçin Nalbant (Muhabir)Kutlama mektubu: Gaziantep Büyükşehir Belediyesi
AA
Mutasyon açıklamasının ardından, Heathrow Havalimanı'nda yoğunluk oluştu
figure >
Koronavirüs mutasyonunun görüldüğü İngiltere'nin dış dünya ile bağlantısı kesilirken, yüzlerce yolcu İrlanda’nın başkenti Dublin’e giden son uçak için başkent Londra’da bulunan Heathrow Havalimanı’na akın etti.
İngiltere'de yeni bir koronavirüs mutasyonunun tespit edilmesinin ve hızla yayıldığının duyurulmasının ardından, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu, Hollanda, Almanya,İtalya ve Fransa dahil birçok ülke İngiltere'den seyahatleri yasakladı. İngiltere’den uçuşlara yasak getirme kararının ardından yüzlerce yolcu, İrlanda’nın başkenti Dublin’e giden son uçak için başkent Londra’da bulunan Heathrow Havalimanı’na akın etti.BAVULLARLA BEKLEDİLERHavalimanındaki yolcuların Dublin’e giden son uçak için beklediği görüldü. Yüzlerce yolcu bavulları ile birlikte bekledi. Fransa da İngiltere'den Avrupa'ya yolcu taşıyan tüm uçuşları en az 48 saat süreyle yasaklayarak uçuşları yasaklayan diğer ülkeler olan Almanya, İsrail, El Salvador, Bulgaristan, Hollanda, İtalya, Finlandiya, Danimarka, Türkiye, Fas, Kanada, Belçika, Avusturya, Suudi Arabistan, Kuveyt ve İrlanda arasına katıldı.
DHA
Kış gündönümü: En kısa gün tarih boyunca neden ve nasıl kutlandı?
figure >
Kuzey Yarım Küre'de kış resmen başlıyor. En kısa gün ya da en karanlık gün olarak da bilinen kış gündönümü, kış mevsiminin başlangıcını ifade ediyor. Peki kış gündönümü ne zaman meydana geliyor? Hangi kültürler o günü nasıl kutluyor?
Getty ImagesKuzey Yarım Küre'de kış mevsimi resmen başlıyor. Ekvatorun kuzeyinde yaşayanlar kış gündönümü ile 24 saat boyunca yılın en kısa gününü yaşayacak. Bu nedenle o gün en kısa gün, en uzun gece ya da en karanlık gün adlarıyla anılıyor.Kış gündönümü antik çağlardan bu yana dünyanın birçok bölgesinde festivallerle kutlanıyor, hakkında birçok söylenceler yaratıldığı gibi bilimsel tartışmalar da içeriyor.Peki, kış gündönümü tam olarak neyi ifade ediyor?KIŞ GÜNDÖNÜMÜ NE ZAMAN?Kuzey Yarım Küre'de kış gündönümü bu yıl 22 Aralık Pazar günü saat 04.19'da gerçekleşti.O gün Kuzey Kutbu Güneş'ten en uzak noktada olduğu için Kuzey Yarım Küre'de kış başlar.Getty ImagesEn kısa gün mü, en uzun gece mi?...Güneş gökyüzünde en alçak noktada, ufuk çizgisine en yakın mesafede olduğu için 24 saat içinde en kısa süreli gün ışığına maruz kalır.Bu Dünya'nın Güneş etrafında dönüşüyle ilgili olduğu için her yıl aynı zamana denk geldiği sanılsa da öyle olmaz.Dünya, Güneş etrafındaki turunu 365 gün 6 saatte tamamladığı için kış gündönümü bazı yıllar 21 Aralık'a, bazen de 22 Aralık'a denk gelir.Güney Yarım Küre'de ise bu tarih yaz gündönümünü ifade eder, yazın başlangıcı sayılır.Getty ImagesUzun gecelerde kuzey ışıkları daha belirgin görünürEN KISA GÜN NE KADAR SÜRER?Bulunduğunuz yere bağlı olarak bu değişebilir. Londra'daki Greenwich Gözlemevi'nde ölçüm yapıyorsanız en kısa gün 7 saat 49 dakika 43 saniyedir. Yani gün ışığı süresi yazın en uzun günün yarısından daha azdır.Kuzey Kutbu'na yaklaştıkça bu süre daha da kısalır. İzlanda'da sadece 2 saat 14 dakikadır.Ekvator çizgisine yaklaştıkça fark hissedilmez derecede olur.Kış gündönümü (Kuzey Yarım Küre'de) en kısa gün olsa da bu en erken günbatımı ya da en geç gündoğumu anlamına gelmez.Bir haftayı aşkın bir süre boyunca sabahları daha karanlık olmaya devam eder; en erken günbatımı ise bu tarihten en az bir hafta önce olmuştur zaten.Getty Images'GÜNDÖNÜMÜ' NE DEMEK?Ufukta güneşin doğma ve batma noktasında o gün güneş "yerinde sabit" duruyormuş hissi verir.Dünyanın ekseni eğiktir: yıl içinde kutupların güneşe en yakın veya en uzak olduğu zamanlara göre güneşin hareket kavisi de gün içinde yükselip alçalır.Kış gündönümü olduğu vakit, Kuzey Yarım Küre'de güneş en alçak noktadadır. Yani Kuzey Kutbu Güneş'ten uzaktır. Zaten Kuzey Yarım Küre'de kış olmasının nedeni de budur.Oysa Güney Yarım Küre'de yaşayanlar için Güney Kutbu Güneş'e dönük olduğundan orada yaz gündönümü yaşanır.KIŞ GÜNDÖNÜMÜ KUTLAMALARIBirçok kültürde çok eski tarihlerden beri kış gündönümü kutlanır. Kışın hayvanları besleme zorunluluğundan kurtulmak ve insanlar için yiyecek sağlamak üzere kurban kesilir, bira ve şarap fermente edilir.Getty ImagesÖzel günlerde yenen bir Çin tatlısıASYA: DONGZHI FESTİVALİBaşta Çin, Kore ve Japonya olmak üzere Doğu Asya'da bu festival yılın en önemli kutlamalarından sayılır.Dongzhi "aşırı kış" anlamına gelir. Uzun günlerin başlangıcı ve pozitif enerji kaynağı olarak kutlanır.Festivalin kökeni "yin ve yang" felsefesine dayanır; bu evrende denge ve uyum felsefesidir.NARDUGAN BAYRAMIRoma'da Satürnalya, Antik Yunan'da ise Dionysos Şenlikleri olarak kutlanan, Türklerde Güneş'in Doğuşu anlamına gelen ve Ön Türkler'deki atalar kültü döneminden günümüze kadar Orta Asya coğrafyasında Güneş kültü adına kutlanan bir bayramdır.Her yıl 22 Aralık'tan sonra gelen ilk dolunayda kutlanır. Bunun nedeni ise Türklerin eski inanışına göre tıpkı Mısır mitolojisinde olduğu gibi gece ile gündüzün sürekli savaş halinde olması ve 21 Aralık günü en uzun gecenin ardından Güneş'in daha çok görünmeye başlaması, günlerin uzamasıdır.Bu yüzden Türklerce Ay yılı esasına dayalı olarak 22 Aralık gününü takiben ilk dolunayın çıktığı gün yeni yılın ilk günüdür.Getty ImagesORTA AMERİKA: UÇUŞ DANSIBeş uçan kişi veya "kuş adam" olarak bilinen insanlar 30 metrelik bir direğe tırmanır. Dördü iplere bağlı halde kendini boşluğa bırakır ve havada dans ediyormuş görüntüsü yaratırken, bir kişi de direğin tepesinde kalıp davul ve flüt çalar.Efsanelere göre bu dans tanrıları mutlu etme, kuraklığı dindirme ve temel besin kaynakları olarak mısır hasılatını artırmak amacıyla yapılır.Getty ImagesİRAN: YALDAYılın en uzun gecesinde yapılan bu kutlama sırasında aileler bir araya gelir, yiyip içerek sabaha kadar şiir okur.En gözde yiyecekler kırmızı renkleri nedeniyle nar ve karpuzdur; bu renk şafağın ve yaşamın sembolü olarak görülür.Getty ImagesGeleneksel kıyafetleriyle Kalaş kızlar birbirinin örgülerini öpüyorPAKİSTAN: ÇATARMASPakistan'ın Afganistan sınırında Hindikuş dağlarının vadilerinde yaşayan ve pagan azınlığı oluşturan Kalaşlar kış gündönümünü ateş yakıp dans ederek ve kuru meyveler yiyerek kutlar.Getty ImagesRomalıların Saturnalya kutlamasını betimleyen bir resimANTİK ROMA: SATURNALYAAntik Roma döneminde 17 Aralık'ta başlayan ve 7 gün süren bu kutlama, tanrıların atası Satürn adına yapılırdı.Onun adına kurulan tapınaklarda kurbanlar kesilir, ziyafetler düzenlenir, hediyeler verilirdi.Kutlamaya katılmaları için kölelere bile izin verilirdi.Getty Imagesİsa'nın doğuşunu anlatan bir sahneNOELNoel, Hristiyanlıkla paganlığın ve antik Roma kutlamalarının bir karmasıdır.Rome döneminde kullanılan Rumi takvime göre kış gündönümü 25 Aralık'a denk gelir.Ancak 1500'lerde miladi takvime geçilince günlerde kayma olmuş, kış gündönümü 21 Aralık'a kaymıştır.Yine de Hristiyanlar ilk tarihe bağlı kalarak 25 Aralık'ı İsa'nın doğum günü olarak kutlamaya devam etmiştir.Getty ImagesNoel Baba ve Yule kütüğünü gösteren 1800'lerde yapılmış bir eskizYULE - YUL - JUL (HRİSTİYANLIK ÖNCESİ KUZEY AVRUPA)Günümüz İskandinavya bölgesinde yaşayan Cermen halkları tarafından kutlanan bu antik bir pagan kış festivalinde, güneşin dönüşünü, ışığı ve sıcağı temsil edecek şekilde ateş yakılırdı.İskandinav tanrısı Thor için kütük yakılarak kötü ruhlar kovulmaya, gelecek yıl için de iyi şans getirilmeye çalışılır, şarkılar söylenirdi.Günümüz Noel kutlamaları ile benzerlikler içerir.Getty Imagesİngiltere'de Salisbury'de Neolitik dönemde M.Ö. 3000'li yıllarda kurulmasına başlanan Stonehenge anıtıDRUID VE DİĞER PAGAN TÖRENLERİ (İNGİLTERE VE BATI AVRUPA)Paganlar ve Kelt topluluklarındaki rahip sınıfı ifade eden Druidler için kış gündönümü kutlamaları, güneşin dönüşünü getirdiği için büyük önem taşıyordu.Bugün bile İngiltere'deki tarih öncesi Stonehenge anıtı etrafında toplanan kişiler kış gündönümü sonrasındaki ilk güneşin doğuşunu kutlar.
BBC Türkçe
Adil Öksüz’ün kayınvalidesine 7 yıl 6 ay hapis cezası verilmesinde gerekçeli karar
figure >
FETÖ'ye yönelik yürütülen soruşturmada Adil Öksüz’ün kayınvalidesi Hatice Yıldırım’ın 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasının gerekçeli kararında Bank Asya’da 21 adet hesap açtırıp para yatırdığı ve damadını evinde saklayarak kaçmasına yardımcı olduğu belirtildi.
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında firari Adil Öksüz'ün kayınvalidesi Hatice Yıldırım'ın yargılanmasında geçen ay verilen kararda sanık, ‘Silahlı terör örgütü üyeliğinden’ 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılırken, ‘anayasayı ihlal’ suçundan ise delil yetersizliğinden dolayı beraatine karar verildi. Sağlık sorunları nedeniyle Hatice Yıldırım ev hapsi uygulaması ve yurt dışına çıkış yasağı ile tahliye edildi. Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan gerekçeli kararda ise iddianame, savcılık mütalaası, sanık savunmaları, delillerin değerlendirilmesi, tanık beyanlarına yer verildi. YÜKLÜ MİKTARDA PARA YATIRDI Kararda, Hatice Yıldırım’ın, Bank Asya’da bulunan hesabına yüklü miktarlarda paralar yatırdığı tespit edildiği belirtilirken, “Sanık Bank Asya’da 17/25 Aralık süreci sonrası 21 adet hesap açtırdığı, hesap bakiyesi ve gelişiminden 2013 yılı Aralık ayında hesabında 0 lira para bulunmakta iken 2014 yılı Ocak ayında hesabında 97 bin 241 lira para bulunduğu, yine 2014 yılı Eylül ayında hesabında 132 bin 67 lira para bulunduğu, özellikle sanığın 30 Ocak 2014 tarihinde katılım hesabı açma adı altında hesabına 94 bin lira para yatırdığı, yine sanığın 15 Eylül 2014 tarihinde hesabına 43 bin 975 bin dolar karşılığı olan 96 bin 806 lira para yatırdığının tespiti edildiği, bunun gibi birçok hesap hareketliliğinin olduğu, yüklü miktarda paralar yatırdığının tespit edildiği, örgüt elebaşısı talimatı ile örgütün finans kaynaklarından olan Bank Asya’ya talimatla para yatırdığı tespit edilmiştir “ ifadelerine yer verildi. 18 TEMMUZ'DA KAHVALTI YAPTILAR, AKYAZI’YA GİTTİLER Hatice Yıldırım’ın gelini Melike Yıldırım'ın soruşturmasındaki ifadesinde, “Sanığın gelini Melike Yıldırım’ın soruşturmada müdafi huzurunda alınan ifadesinde; Adil Öksüz’ün Ankara’da serbest bırakıldıktan sonra İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na geldiğini, eşi Ali Sami Yıldırım’ın hava alanından Adil Öksüz’ü alarak eve getirdiği, bir süre dinlendikten sonra 18 Temmuz 2016 tarihi itibari ile beraber kahvaltı yaptıklarını, sonrasında, eşinin Adil Öksüz’ün yanına çıkarak ‘Bizim Akyazı’ya gitmemiz lazım’ dediğini, kendisine de teklif yapıldığını, saat 01.00 sıraları birlikte Akyazı’ya gittiklerini, gece 03.00 sıralarında kayınvalidesinin evine geldiklerini, eve geldikleri zaman kayınvalidesinin ayakta olduğunu, kayınpederinin de geldiğini ve Adil Öksüz’ün başından geçenleri burada anlattığını, sabah namazını Adil Öksüz’ün kıldırdığını 19 Temmuz 2016 günü sabah saat 10.00 sıralarında kahvaltıya indiklerini, Adil Öksüz’ün dinlenmek için odasına çıktığını, saat 11.00 sıralarında merdivenden ses geldiğini, baktığında Adil Öksüz’ün olduğunu kayınvalidesi sanığa ‘Ben gidiyorum’ dediğini duyduğunu, sanığın ise ‘Güle güle’ dediğini ve bu şekilde Adil Öksüz’ün evden ayrıldığını, bir daha eve dönmediğini ve telefonuna da ulaşılmadığını ifade etti” bilgileri yer aldı. EVİNDE SAKLAYIP KAÇMASINA YARDIM ETTİ Sanık hakkında verilen hapis cezasının gerekçeli kararında, “Sanığın sıradan bir örgüt mensubunu gizleyip saklamadığı ya da sadece damadı olan Adil Öksüz’ü gizleyip saklamadığı aksine sanığın eşi Cevat Yıldırım’ın Sakarya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ifadesinde, Adil Öksüz’ün kendilerine Fetullah Gülen’den bahsettiğini, hocası olduğunu ve onun görüşlerini aktardığını ifade ettiği dikkate alındığında Adil Öksüz’ün Fetullah Gülen’in mollalarından olduğu hususunda sanığın bilgisi olduğu, sanığın kızı olan ve Adil Öksüz’ün eşi Aynur Öksüz’ün darbeden yaklaşık 1 ay önce çocukları ile beraber ABD’ye gittiği, bunun bilinçli bir gidiş olduğu, sanığın kendi beyanına göre; kızı Aynur’un isteği ile Bank Asya’ya para yatırdığı ifade ettiği göz önüne alındığında sanığın örgütten bihaber olmadığı, yine oğlu Ali Sami Yıldırım’ın Adil Öksüz’ün kaçmasına yardımda bulunduğu, nerdeyse tüm aile fertlerinin örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock programını da kullandığı göz önüne alındığında, sanığın örgüt mensuplarından bir haber olmadığı, aksine örgüt hiyerarşisinde yer aldığı ve bu şekilde darbeden sonra serbest bırakılan darbenin bir numaralı planlayıcısı ve örgütün TSK imamı 'Namık' kod adlı Adil Öksüz’ü evinde saklayarak kaçmasına yardım ettiği, bu eylemin ancak örgüt üyelerince işlenebilecek bir fiil olduğu anlaşılmıştır” ifadeleri yer aldı.
DHA