ABD'li oyuncu Sharon Stone: "Büyükannem kapıyı kilitler, büyükbabam bizi istismar ederdi"
Oyuncu Sharon Stone, yaşadıklarını kaleme aldığı 'The Beauty of Livig Twice' kitabında, yıllar önce ablasıyla birlikte büyükbabalarının cinsel istismarına maruz kaldıklarını anlattı. Ünlü yıldız, "Büyükannem bizi odaya kilitler, büyükbabam da istismar ederdi" dedi.
Dünyaca ünlü ABD’li oyuncu Sharon Stone, hatıralarını
anlattığı 'The Beauty of Living Twice' adlı kitabında, yıllar sonar bir
istismar itirafında bulundu. Küçük yaşlarda büyükbabasının cinsel istismarına
maruz kaldığını yazan ünlü yıldız, büyükbabasının cenazesinde yaşadıklarını da anlattı.
"ÖLDÜĞÜNDEN
EMİN OLMAK İÇİN TABUTUNU DÜRTTÜM"
Stone, büyükannesinin de kendisi ve ablası Kelly'yi
büyükbabalarıyla bir odaya kilitleyerek istismara zemin hazırladığını öne
sürdü. Sharon Stone'un büyükbabası Clarence Lawson, ünlü yıldız 14 yaşındayken
yaşamını yitirmişti. Stone, kitabında, büyükbabasının öldüğünden emin olmak
için tabutunda onu dürttüğünü söyledi. Stone, yazdıklarında, büyükbabasının
artık hayatta olmamasından 'tuhaf bir tatmin duyduğunu' da belirtti.
"ROL
ARKADAŞIMLA BİRLİKTE OLMAK İÇİN ZORLADILAR"
Sharon Stone, daha önce de kendisini şöhrete kavuşturan Temel
İçgüdü (Basic Instinct) filminin yapımcıları ve yönetmeniyle ilgili benzer
şikayetlerde bulunmuştu. Stone, yapımcı Harvey Weinstein'ın kadınlara yönelik
tacizlerine karşı Hollywood'da başlatılan #Metoo hareketine de katıldı.
Sharon Stone, adını vermediği bir yapımcının, filmdeki rol arkadaşıyla gerçek
hayatta da cinsel birliktelik yaşaması konusunda kendisine baskı yaptığını da
anlattı.
cumhuriyet.com.tr
Korona mısın? Ne Koronası yaa!
KONUK YAZAR | Anıl Talat Eryontuk, Cumhuriyet'in Ege'si için yazdı...
Türkiye kademeli normalleşmeye geçerken vaka sayıları 30 bini aştı.Çok riskli grubu oluşturan illerimizin sayısı nüfusumuzun yüzde 80’ini teşkil eden 58 şehre ulaştı.Korkutucu tabloda bir adım ileri iki adım geri ilerlemeye devam ediyoruz.Gerçi bir dizi kısıtlama yine geldi.Hemen aklıma Türkiye'de ve dünyada milyonlarca kullanıcısı olan, kullanıcıların önemli anlarını kısa video olarak paylaştığı TikTok’taki meşhur bir video geldi.Adı: “Korona mısın? Ne Koronası yaa! Tabi ki değilim bro”Tam da bizim milletimiz için kurgulanmış.Vaka sayısı 30 binin üzerinde.İnsanlar hayatlarını kaybediyor.Lakin büyük bir çoğunluğun umurunda değil maalesef korona…Maskeler ya çene altında ya da dirsekte.Bırakın şehir meydanlarını yolda, duraklarda, insanın olduğu her yerde yasak olduğu söylenen sigara o kadar çok içiliyor ki…Kısıtlamanın olduğu hafta sonları, sokaklar ve parklar o kadar dolu ki…Marketlerin açık olmasını bahane ederek alışverişe çıkanlar ile caddeler öyle güllük gülistanlık ki…Sorduğunda temel ihtiyaçlar dışında kimse evden çıkmıyor.Ama çarşılar, AVM’ler öyle dolu ki.Yüzde 50 kapasite ile çalışmalarına izin verilen lokanta ve restaurantları söylemiyorum bile.Hele AKP kongreleri? Lebaleb dolu.Çok basit bir şey belirtmek istiyorum.Korona ile ilgili neredeyse bir yılı aşkın süredir birçok şey anlatıldı.Saptamalar yapıldı, teori ve tezler üretildi.Bunlar içerisine şehir efsaneleri ve komplo teorilerini de rahatlıkla ekleyebiliriz.Lakin en anlaşılabilir ve net olanı şu idi: “Maske, mesafe, hijyen”Ne yazık ki çok basit olan bu kuralı bile bir türlü başarıyla uygulayamadık.Görünen o ki bu işin şakası yok."Bana bir şey olmaz" demeyin!Ülkemizde durum ilk vakanın görüldüğü tarihten daha vahim durumda.Annen, baban, çocuğun, kardeşin, eşin, dostun her kimse…Ya senin getirdiğin yahut taşıdığın virüs nedeniyle hayatını kaybederse…Belki sana bir şey olmazsa lakin ya yanındakiler?O nedenle bu covid 19 virüsünü iyi idrak etmek lazım.“Korona mısın? Ne Koronası yaa! Tabi ki değilim bro” demekle olmuyor bu işler.
cumhuriyet.com.tr
Karahasanoğlu, Erdoğan'ın "Ananı da al git" sözünü savundu
AKP'ye yakınlığıyla bilinen Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, çiftçiyi hedef alan bir yazı kaleme aldı. Karahasanoğlu yazısında, 2006 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Anamız ağladı" diyerek isyan eden çiftçiye söylediği "Ananı da al git o zaman" sözlerini savundu.
Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu bugün, “'Ananı da al git' derken haksız mıymış?" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Karahasanoğlu yazısında, 2006 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Anamız ağladı" diyerek isyan eden çiftçiye söylediği "Ananı da al git o zaman" sözlerini savundu.Karahasanoğlu, "Şimdi söyleyin, bu rekorları kırdıran Tayyip Erdoğan, “Anamız ağladı” diyen ideolojik kafaya, “Ananı da al git” derken haksız mıymış" dedi.Karahasanoğlu'nun yazısının tepki çeken kısımları şöyle:Yıllardır dinliyoruz..'Çiftçi şöyle zor durumda, böyle zor durumda..''Çiftçi battı, traktörü haczedildi..''Tarım bitti, artık her şeyi ithal eder olduk..''Buğday ihraç eden ülke idik, şimdi ithal eden ülke olduk..''Çiftçinin elektrik borcu yüzünden, ürünü tarlada kaldı..'Daha ne mavalllar, ne mavallar..Ve süreç içinde..Başbakan olduğu dönemde, Tayyip Erdoğan’a, topluluk içinde saygısızca çıkışmaya kalkışan, bu ülkede gece-gündüz demeden çalışan bir siyasi iktidara ideolojik gerekçelerle muhalefetini, 'Bu çiftçinin hali ne olacak? Anamız ağladı' diyerek dillendiren tiplemeye, verilen cevap şöyle idi: 'Ananı da al git!'Yıl 2006 idi.Üzerinden 15 yıl geçmiş.'Ananı da al git' diyen Tayyip Erdoğan, iktidara geldiği 2002’den 2006’ya kadar ve sonrasındaki 15 yıl boyunca..Haftanın 7 günü..Yaz demeden, kış demeden, hafta tatili bilmeden..Geceli gündüzlü çalışmıyor olsa..Ben de itiraz ederim, 'Bu nasıl bir söz' derim..Ama karşımızdaki kişi, asgari üç mesai harcadığı halde, çiftçi görüntülü bir kişinin 'Bu çiftçinin hali ne olacak, anamız ağladı' lafına muhatap olan bir siyasetçi ise..Kimsenin dolduruşuna da gelmemiz lazım.."
cumhuriyet.com.tr
NBA'de 6 maçtır kazanan Clippers'ı Magic durdurdu
Amerikan Basketbol Ligi'nde (NBA) Orlando Magic, Los Angeles Clippers'ı 103-96 mağlup etti.
NBA'e 4 maçla devam edildi. Doğu Konferansı'nın alt sıralarındaki Magic, Batı Konferansı'nın 3. basamağındaki Clippers'ı yenerek rakibinin 6 maçlık galibiyet serisine son verdi.Beş oyuncunun çift haneli skor ürettiği Magic'te Chuma Okeke 18 sayı, 4 ribaunt, Terrence Ross ise 15 sayı, 2 ribauntla oynadı.Clippers'ta Kawhi Leonard'ın 28 sayı, 5 asist ve Luke Kennard'ın 17 sayı, 3 ribauntluk performansları yenilgiyi önleyemedi.FURKANLI 76ERS KAYBETTİDoğu Konferansı lideri Philadelphia 76ers, Furkan Korkmaz'ın 6 sayı kaydettiği maçta Denver Nuggets'a 104-95 mağlup oldu.Nuggets'ta Jamal Murray 30 sayı, 6 ribauntla oynarken, Michael Porter 27 sayı, 12 ribaunt, Nikola Jokic ise 21 sayı, 10 ribauntla "double-double" yaptı.Üst üste 2. yenilgisini alan 76ers'ta Tyrese Maxey 13, Tobias Harris 12, Ben Simmons da 11 sayı üretti.SonuçlarWashington Wizards-Charlotte Hornets: 104-114Denver Nuggets-Philadelphia 76ers: 104-95Phoenix Suns-Atlanta Hawks: 117-110Los Angeles Clippers-Orlando Magic: 96-103
cumhuriyet.com.tr
CHP'li Süleyman Bülbül'den Süleyman Soylu'ya 'Ayvatoğlu' tepkisi
AKP'de büro çalışanı olarak görev yapan Kürşat Ayvatoğlu'nun uyuşturucu kullanmaktan gözaltına alınmasına ilişkin konuşan Bakan Soylu'nun sözlerine CHP Milletvekili Bülbül'den tepki geldi.
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun AKP’de büro çalışanı olarak görev yapan Kürşat Ayvatoğlu ile ilgili sözlerine tepki gösterdi. CHP’li Bülbül, "Soylu, iş kendi partisine bulaşınca ‘hukukçu’ oldu!" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AKP'de büro çalışanı olarak görev yapan Kürşat Ayvatoğlu'nun uyuşturucu kullanmaktan gözaltına alınmasına ilişkin konuştu.
"HÜKÜM İÇİN DERİNLEMESİNE DEĞERLENDİRME YAPILMALI"
Bakan Soylu, "Satıcılığı ile ilgili henüz bir bulgumuz yok. Dönem dönem kullanıyormuş. Arkadaşlarının ifadelerine göre bu bir yerden satın almış ve temin etmiş. Bu ifade yüzde yüz doğru olmayabilir. Arkadaşları da pudra şekeri gibi kendilerini aklamak istiyor" dedi.
Bir büro çalışanının bu kadar paraya sahip olmasına ilişkin ise Soylu, "Eğer haksız bir kazanç varsa mahkeme orada, hukuk orada. Burada başka bir iş mi yapıyor? Ya da daha önce yaptı mı? Derinlemesine değerlendirmenin yapılmadığı bir yerde hüküm ortaya koymak çok yanlış olur. Hiçbir şey gizli kalmaz." ifadelerini kullandı.
"ÜLKE BUNLARLA YÖNETİLİYOR"
Bakan Soylu’nun açıklamalarına CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’den tepki geldi. CHP’li Bülbül, "Bir yandan şimdiye kadar düşmanlaştırdıkları herkesi yargısız infaz eden, hukuktan bihaber olan Bakan Soylu iş kendi partisine bulaşınca 'hukukçu' oldu! Bir yandan da konuyla ilgili tweet atanları tehdit etmekten geri durmuyor. Ülke bunlarla yönetiliyor. Çok yazık!" diye konuştu.
cumhuriyet.com.tr
Türkçe Haberler En Son Başlıklar
Almanya'da AstraZeneca aşısının 60 yaşın üstündeki kişilere uygulanması tavsiye edildi
Oxford Üniversitesinin AstraZeneca ile geliştirdiği yeni tip koronavirüs (Covid-19) aşısının, Almanya genelinde sadece 60 yaş üstü kişilerde kullanılması tavsiyesinde bulunuldu.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn ile Başbakanlıkta düzenlediği ortak basın toplantısında, Daimi Aşı Komisyonunun (Stiko) AstraZeneca aşısının 60 yaş altındaki kişilere yapılmasının askıya alınıp sadece 60 yaş üzerine uygulanması tavsiyesini hatırlattı.Merkel, Stiko'nun tavsiyelerine yoğun görüşmelerden sonra karar verildiğine dikkati çekerek "Göz ardı edemeyeceğimiz bulgular mevcut" dedi.Kamuoyunda AstraZeneca aşısına olan güvenin kaybolduğu iddialarına ilişkin Merkel, "Aşılara güvenebilmeliyiz. Güven, her şüphenin ve her bir vakanın üzerine gidilmesiyle oluşur. Bundan federal ve eyalet hükümetleri sorumludur. Stiko tarafından yapılan değerlendirmelerden sonra anormallik ifade eden raporlar çok nadir ancak göz ardı edilemez." diye konuştu.Merkel tüm bu yaşananların belirsizlik yaratacağının farkında olduklarını ancak böyle bir durumla baş etmenin en iyi yolunun, açıklık ve şeffaflık olduğunu ifade etti.Covid-19'a karşı mücadelede aşının bulunmasının şans olduğunu vurgulayan Merkel, kendine aşı sırası geldiğinde AstraZeneca aşısı da yaptırabileceğini söyledi.Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn ise AstraZeneca'nın artan bir sağlık riski oluşturmasının, aşılama kampanyası için "şüphesiz bir gerileme" olduğunu söyledi.AstraZeneca'nın, 60 yaşın üzerinde çok etkili olduğunu belirten Spahn bu yaş grubundaki herkesi AstraZeneca aşısı imkanından yararlanmaya çağırdı.Spahn, bu kişilerin toplumda rol model olacaklarını ifade ederek yaz sonuna kadar aşı olmak isteyen herkese aşı imkanı sunma sözünü yineledi.Bakan Spahn vatandaşların Almanya'da onaylanan aşıların "titizlikle izlendiğine" güvenebileceğini sözlerine ekledi.STİKO AŞI GÜNCELLEMESİNDE BULUNMUŞTUYeni tromboz (pıhtı) vakalarının ardından Stiko, AstraZeneca aşısı hakkındaki tavsiyesini güncellemişti.Stiko bugüne dek rapor edilen 31 kan pıhtısı vakasından 9'unun hayatını kaybettiğini açıklamıştı.Robert Koch Enstitüsünün bildirdiğine göre, Almanya'da bugüne kadar 2,7 milyon AstraZeneca aşısı yapıldı.
AA
SpaceX'in Mars'a göndermeyi planladığı Starship aracının 4. deneme uçuşu da başarısız oldu
ABD'li uzay ve havacılık şirketi SpaceX'in Mars'a göndermeyi planladığı yeni nesil uzay aracı Starship, 4. uçuş denemesinde de başarısız olarak havada infilak etti.
SpaceX'in 4. yüksek irtifa uçuş denemesini gerçekleştirdiği yeni nesil dev uzay aracı Starship'in prototip roketinin, sisli bir havada gerçekleştirilen fırlatılışından bir süre sonra infilak ettiği anlaşılırken parçalarının kilometrelerce alana yayıldığı kaydedildi.SpaceX'e ait Youtube hesabından fırlatma görüntüleri yayınlanan uzay aracı, çıktığı 10 kilometre yükseklikten fırlatma platformuna dönüş için alçalmaya başladığı sırada iletişimin kesildiği gözlenirken SpaceX sunucusu, kısa süre sonra denemenin başarısız olduğunu anons etti.Teksas'ın Meksika sınırı yakınındaki deneme platformundan yapılan fırlatmadan 5 dakika 49 saniye sonra infilak eden SN11 adlı uzay aracından önce SpaceX'in yaptığı 3 uçuş denemesi de başarısızlıkla sonuçlanmıştı."ARAÇTAKİ TÜM VERİLERİ KAYBETMİŞ GÖRÜNÜYORUZ"Uzay şirketinin kurucusu ve CEO'su Elon Musk'ın diğer araçlardan farklı olarak, Mars'a aynı anda onlarca kişi gönderme hayaliyle geliştirdiği dev boyutlu Startship'in neden patladığı henüz bilinmezken SpaceX mühendisi John Insprucker, roketin uçuş testinin Youtube yayını videosunda, "Araçtaki tüm verileri kaybetmiş görünüyoruz. Ne olduğunu takımdan öğrenmemiz gerekecek." ifadelerini kullandı.Starship, ay ve Mars’a gelecekte yapılacak yolculuklarda insan ve 100 ton kargo taşımak üzere geliştirilen ağır kaldırma roketinin bir dizi prototipinden biriydi.
AA
Honduras Devlet Başkanı Hernandez'in kardeşine uyuşturucu kaçakçılığından ABD'de ömür boyu hapis
Honduras Devlet Başkanı Juan Orlando Hernandez'in kardeşi Antonio Hernandez, uyuşturucu kaçakçılığından suçlu bulunduğu New York'taki mahkemede ömür boyu hapis cezası aldı.
New York'ta görülen uyuşturucu kaçakçılığı davasında Honduras Devlet Başkanı Hernandez'in kardeşiyle ilgili karar açıklandı.2019 yılında uyuşturucu kaçakçılığı ve rüşvet vermekten suçlu bulunan Antonio Hernandez'e ömür boyu hapis cezasının yanı sıra artı 30 yıl hapis cezası verildi. Mahkeme, Hernandez'e 138,5 milyon dolar da para cezası kesti.Hernandez'in avukatları kararı temyize götüreceklerini açıklarken Honduras Devlet Başkanı ise kendisinin adının da karıştığı uyuşturucu kaçakçılığı iddialarını yalanlıyor.Devlet Başkanı Hernandez'in kardeşi Antonio Hernandez de Ekim 2019'da New York Mahkemesince uyuşturucu kaçakçılığı yapmak ve rüşvet vermekten suçlu bulunmuş, aynı davada Devlet Başkanı'nın da kaçakçılık sürecine karıştığı iddia edilmişti.
AA
Uzmanlar: Son açıklanan önlemler salgının hızını durduracak güçte değil
Uzmanlar salgının gidişatına işaret ederek olası alınacak önlemlerin yeterli olmayacağına ve önceki yaşanan artış hızını ve zirveleri de geçeceğine dair uyarılarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısının ardından açıkladığı kısıtlamaların salgını durduracak güçte olmadığını vurgulayan Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Elif Dağlı, “İstanbul’da pandemi hastaneleri tüm servislerini açtı ve tam doldurdu. Gördüğümüz en şiddetli pik olduğu konusunda fikir birliği var. Sağlık çalışanları bitkin. Bir yıldır durmaksızın koşan bir yarışçı kadar yorgunlar, tükenmişler, bezginler, ümitsizler. Tam kapansak bile iki haftadan önce sayıları azaltmak zor görülüyor” dedi.‘ÖNCEKİLERİ GEÇEBİLİRİZ’“Son açıklanan önlemler hızla artan salgını durduracak güçte değil” diyen Dağlı, “Okullardaki çocuklar salgın kaynağı olmadığı gibi, hafta sonu herkesin sokakta yürüyebildiği, ‘kuruyemişçilere gidilip gelinebildiği’ kısıtlamalar bulaşı engellemekten uzak. Günde 100’ün üstünde vatandaşımızı kaybederken bazı kısıtlamaların iki hafta sonra başlaması kabul edilemez. Hepimiz biliyoruz ki bir ay tam kapansak da bayramda sarılamayacağız” diye konuştu. Dağlı, İstanbul’da pandemi hastanelerinin dolduğunu belirterek “Geçen yıl bu zamanlara döndüğümüz bilgisini alıyoruz. Hasta artış hızı artarak devam ettiği için, hızı kesecek kökten bir önlem alınmadığı takdirde sayıların daha önceki zirveleri geçebileceği öngörülmektedir” dedi.
Sibel Bahçetepe
Ulaştırma Bakanlığı’nın skandal ihalesi tanıdık isme gitti, mahkeme ihaleyi iptal etti
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) AKP döneminde aldığı ihalelerle tartışma yaratan MET-GÜN’ün patronu Metin Güneş’e ait EZE İnşaat Anonim Şirketi’nin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan milyonlarca lira değerindeki “Kocaeli Şehir Hastanesi Tramvay hattı yapım işi” ihalesini aldığı ve ihale sürecinde skandallar yaşandığı ortaya çıktı.
Yargıya taşınan ihale sürecindeki usulsüzlükler tek tek tespit edildi. İhalenin doğal afet gibi durumlarda kullanılan Kamu İhale Kanunu’nun 21/b maddesine göre pazarlık usulü yapılmasını hukuka uygun bulmayan Ankara 3. İdare Mahkemesi ihale sürecinde ‘kamu yararı’ göz önünde bulundurularak hareket edilmediğini tespit etti ve ihaleyi iptal etti. Kısa süre önce tekrar gündeme gelen Metin Güneş “inşaat işlerini bıraktım” demişti. Ulaştırma ve Alt-yapı Bakanlığı tarafından 17 Eylül 2020 tarihinde 21/b maddesine göre pazarlık usulü ile Kocaeli Şehir Hastanesi Tramvay Hattı Yapım İşi ihalesi gerçekleştirildi. İhalenin yaklaşık maliyeti 323 milyon 491 bin 722 lira, işin süresi ise 730 gündü. Söz konusu ihaleye 4 istekli davet edildi. İhaleyi EZE İnşaat Anonim Şirketi 284 milyon lira bedelle kazandı. İstanbul Ticaret Odası kayıtlarında bu şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Metin Güneş görünüyor. Yine kayıtlara göre şirketin adresi de MET - GÜN şirketinin de yer aldığı Maslak’taki METGÜN plazasında.İHALE DAVALIK OLDUGüneş Asfalt Ticaret ve Sanayi Şirketi Körfez Şubesi çeşitli nedenlerle ihalenin iptali istemiyle dava açtı. Ankara 3. İdare Mahkemesi’nde görülen davaya savunma veren bakanlık yapım tekniği yönüyle işin özel beceri gerektirdiğini ve en avantajlı teklif sahibi firma ile 30 Ekim 2020 tarihinde sözleşme imzalanarak yer tesliminin yapıldığını ifade etti. ‘YETKİN SINIRSIZ DEĞİL’Mahkemenin ihale sürecine ilişkin yaptığı çarpıcı tespitler özetle şöyle: İhalede pazarlık usulünün uygulanabilmesi için işin bir an önce bitirilmesi gerekiyor. Söz konusu ihalenin ise süresi 730 gün. Yani işin süresi pazarlık maddesinin şartlarına uymuyor. Mahkeme bu süreyi göz önünde bulundurarak ihalenin pazarlık usulü ile yapılmasında hukuka uyarlılık bulmadı. Mahkeme dava sürecinde ihaleye davet edilen firmaların hangi hususlarda yeterliliği sağladığını da sordu ve tüm belgeleri istedi ancak mahkemeye sadece davetli firmaların listesi gönderildi. Firmaların hangi hususlarda yeterlilik sağlandığına ilişkin bilgi ve belgeler gönderilmedi. Mahkeme kararında bakanlığa pazarlık ihalelerine davet edilecekleri belirleme konusunda idarelerin sınırsız takdir yetkisinin olmadığını ve bu yetkinin kamu yararı doğrultusunda kullanılması gerektiğini anımsattı. Ayrıca mahkeme firmaların yeterliliğine ilişkin bir bilgi ve belge sunulmaması sonucu “kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmadığı ile herhangi bir yeterlilik kriteri saptanmadan firmaların ihaleye davet edildiği” sonucuna vardı. ‘DENEYİM BELGESİ YOK’Kararda yer alan bir başka çarpıcı detay ise Eze İnşaat Anonim şirketinin yeterlilik bilgileri incelemesinde ortaya çıktı. Kayıtlarda şirket iş deneyim belgesinin İBB Makine İkmal Şube Müdürlüğü’nün Asfalt Kaplama yapılması işinden ibaret olduğu tespit edildi. Mahkeme bu duruma ilişkin “tramvay hattı yapım işi ve benzeri iş kapsamında bulunan işlerle ilgili iş deneyim belgesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır” ifadelerini kullandı. SONUNDA İPTAL EDİLDİSonuç olarak mahkeme “ihaleye davet edilen firmaların yeterlilik kriterlerini sağlamadığı, kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda hareket edilmediği, ihaleye davet edilen firmaların iş deneyim belgelerinin iş tanımına uymadığı ve yeterli olmadığı, dava konusu ihalede hukuka uyarlık bulunmadığı’’ sonucuna vardı. İhalenin pazarlık usulü ile yapılmasını da hukuksuz bulan mahkeme ihaleyi 29 Aralık 2020 tarihinde oybirliğiyle iptal etti. İBB İLE DAVA SÜRÜYORAKP döneminde İBB’den milyarlarca liralık inşaat ve asfalt ihalesi aldığı basına yansıyan Metin Güneş, Ekrem İmamoğlu’nun İBB Başkanı seçilmesinin ardından metro yapımı için yurtdışından bulduğu 565 milyon liralık krediye haciz kararı aldırmıştı. Parasına el konulan İBB, Güneş’le mahkemelik oldu; açılan dava da halen sürüyor.
Hazal Ocak
Türkiye’nin eğitim alanındaki ilk sivil toplum örgütü olan Darüşşafaka Cemiyeti 158 yaşında
Yoksul ve geri kalmış halkın eğitim ve öğretimine yardımcı olmak üzere “Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye” ismiyle kurulan, Türkiye tarihinin eğitim alanındaki ilk sivil örgütlenmesi olan Darüşşafaka, bu yıl 158. yaşını kutluyor.
“Darüşşafaka olmasaydı, belki okuryazar bile olamazdım, şimdi yoktum” diyen Aziz Nesin, okuryazar olur muydu? Ahmet Rasim olmasaydı, ne kadar eksilirdi fikir ve edebiyat hayatı? Prof. Rıdvan Cebiroğlu olmasaydı, Türkiye’de kurulur muydu çocuk psikiyatrisi? Prof. Dr. Adnan Sokullu olmasaydı, ultrason tıpta kullanılır mıydı?1873 yılında yetim ve yoksul çocuklara eğitim vermek amacıyla “Darüşşafakat’ül İslamiye” adıyla parasız yatılı, özel statülü bir okul açan cemiyet, 158 yılda durmadan güçlenerek, çağa ayak uydurarak binlerce çocuğun hayatına dokundu. 158 yıllık köklü tarihinde çok sayıda ilkleri var Darüşşafaka’nın. Örneğin 1955 yılı, Darüşşafaka için önemli bir dönüm noktası. 1955-1956 öğretim döneminde “İngilizce eğitim veren kolej” statüsüne geçiliyor. 1971’de ilk kez kız öğrenciler Darüşşafaka’ya alınıyor ve karma eğitime geçiliyor. 2012 yılında, “Olağanüstü Genel Kurul ile Cemiyet Tüzüğü”nün “Amaç Maddesi” değiştiriliyor, babası hayatta olmayan çocukların yanı sıra annesi ölmüş çocukların da Darüşşafaka’da eğitim görmesinin önü açılıyor. “Türk-İslam çocukları” ibaresi de “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı” olarak değiştirilerek çağa uyarlanıyor. /Archive/2021/3/31/005654179-dacka-1942.jpgAZİZ NESİN, AHMET RASİM...Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı M. Tayfun Öktem, “Yusuf Ziya Paşa, 1863 yılında Kapalıçarşı esnafına okuma yazma ve matematik öğretme sorumluluğunu duyup arkadaşlarıyla ‘Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye’yi kurmaya karar verdiğinde ne Birleşmiş Milletler ne UNICEF vardı. Ne sosyal devlet anlayışı ne de sosyal sorumluluk kavramı vardı. Evet, bundan tam 158 yıl önce yaşları 24 ile 38 arasında değişen beş Osmanlı aydını bu topraklara ‘iyiliğin’, ‘karşılıksız vermenin’, ‘paylaşmanın’ tohumlarını serpti. O tohumlar yeşerdi, kök saldı, bir eğitim çınarına dönüştü. O çınar ki nitelikli eğitim almayan tek çocuk kalmayana kadar yeşermeye devam edecek” dedi.Öktem, “Darüşşafaka olmasaydı, 1863’ten bu yana neler olmazdı” sorusunun yanıtını da şöyle verdi: “1864 yılında yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen ve yaramazlığından ötürü öğretmeninin isteğiyle okuldan alınıp bir esnafın yanında çıraklığa verilen Salih Zeki’nin yeteneği yoksulluğa yenilir miydi? Ya Salih Zeki olmasaydı, bilim dünyamız ne kadar eksilirdi? ‘Darüşşafaka olmasaydı, belki okuryazar bile olamazdım, şimdi yoktum’ diyen Aziz Nesin, okuryazar olur muydu? Ahmet Rasim olmasaydı, ne kadar eksilirdi fikir ve edebiyat hayatımız?Prof. Rıdvan Cebiroğlu olmasaydı, Türkiye’de kurulur muydu çocuk psikiyatrisi? Prof. Dr. Adnan Sokullu olmasaydı, ultrason tıpta kullanılır mıydı? Mahmut Cuda olmasaydı, ne kadar eksilirdi resim sanatından renklerimiz? Ya Tekin Aral olmasaydı, ne kadar eksilirdi gülmece dünyamız?”DARÜŞŞAFAKA REZİDANSLARIDarüşşafaka Cemiyeti, bağışçılarının ileri yaşlarını mutlu, güvenli, sağlıklı, konforlu, yeni dostlarla beraber, yaşam dolu bir atmosferde geçirmelerini sağlamak amacıyla 1997 yılından bu yana huzurevi hizmeti de veriyor.65 yaş ve üstü büyükler için 1997 yılında Yakacık Rezidans’ı açan Darüşşafaka Cemiyeti, bu yöndeki talepler üzerine Maltepe Rezidans, Şenesenevler Rezidans ve Urla Rezidans’ı da hizmete sundu. SINAV 30 MAYIS’TA “Eğitimde fırsat eşitliği” misyonunu üstlenen Darüşşafaka’ya girişler her yıl açılan bir sınav üzerinden gerçekleşiyor. Kriterlere uygun tüm çocukların ücretsiz olarak katılabileceği bu sınava başvuru için Türkiye genelindeki tüm çocuklara ulaşabilmek amacıyla çalışılıyor.Sınav, her çocuğa fırsat eşitliği sağlayabilmek için tamamen bilgiye dayalı olmuyor. Sınavın birinci bölümünde genel bilgi düzeyinde Türkçe-matematik soruları, ikinci bölümde ise öğrencilerin algılaması ve yorumlanmasını ölçmek için genel yetenek soruları yer alıyor. Sınava, Türkiye’nin her ilinden annesini ya da babasını kaybetmiş, maddi durumu yetersiz, 4. sınıf öğrencileri katılabiliyor. Sınavda başarılı olan öğrencilerin maddi durum kontrolleri gerçekleştiriliyor; yönetim kurulu üyeleri çocukları evlerinde ziyaret ediyor ve kampusa geldiklerinde çocukların sağlık kontrolleri yapılıyor. Tüm bunların sonunda her yıl 100’ün üzerinde yeni öğrenci, Darüşşafaka’ya adım atıyor ve lise sona kadar 8 yıl boyunca tam burslu ve yatılı eğitim alıyor.Bu yılki Darüşşafaka giriş sınavı 30 Mayıs 2021 Pazar günü, 28 farklı ilde düzenlenecek. Sınava Türkiye’nin her ilinden başvuru kabul edilecek. 28 il dışından sınava katılmak isteyen ancak maddi durumu elverişsiz öğrenci ve velilerinin en yakın sınav merkezine gelmek için yapacakları ulaşım masrafına ise Darüşşafaka Cemiyeti tarafından destek verilecek.Sınav başvuruları 24 Mayıs’a kadar devam edecek. Konuyla ilgili tüm bilgilere “https://www.darussafaka.org/” adresinden ulaşmak mümkün. MEYVE SEPETLERİ Ulu önder Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım, 28 Kasım 1921 tarihinde yaptığı 20 bin kuruşluk bağışla Darüşşafakalı öğrencilerin eğitimine destek oldu. Bugün Darüşşafaka’da öğrencilere diledikleri zaman mevsim meyveleri yiyebilme imkânı sunma geleneği de Zübeyde Hanım’dan kalma bir miras. Öğrenciler, okul koridorlarında bulunan sepetlerdeki meyvelerden diledikleri zaman diledikleri kadar yiyor. SAİT FAİK HİKÂYE ARMAĞANI Şair ve yazar Sait Faik Abasıyanık’ın 1954 yılında hayatını kaybetmesinin ardından annesi Makbule Abasıyanık, yazarın isteği üzerine kitaplarının telif haklarını ve bazı mal varlıklarını Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışladı ve yazarın ölüm yıldönümlerinde (11 Mayıs) bir önceki yılın en beğenilen hikâye kitabına verilmek üzere “Sait Faik Hikâye Armağanı”nı kurdu. Vasiyetin Darüşşafaka’ya intikal ettiği 1964 yılından bu yana “Hikâye Armağanı”, Darüşşafaka Cemiyeti tarafından veriliyor. Ayrıca yazarın Burgazada’daki evi Darüşşafaka tarafından müze olarak halkın ziyaretine açıldı. /Archive/2021/3/31/005727960-dacka2.jpg72 İLDEN 905 ÖĞRENCİ Darüşşafaka’da halen 433’ü kız, 472’si erkek toplam 905 öğrenci öğrenim görüyor. Kız öğrenci oranı yüzde 48 olan okulda, 72 ilden öğrenci var.
Figen Atalay
24 ülke ile DSÖ ve AB’den yeni salgın risklerine karşı birlikte mücadele vurgusu geldi
Ortak metinde, Covid-19 salgınının “herkes güvende olana kadar hiç kimse güvende değildir” mesajının doğruluğunu çok acı bir şekilde gösterdiği belirtildi.
Dünya genelinde yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınında ağır tablo sürerken gözler aşı ve tedavi çalışmalarında. Covid-19 kriziyle mücadelede küresel çapta yaşanan başarısızlık ise tartışmaların merkezinde. Avrupa Birliği (AB) tarafından kasım ayındaki G20 toplantısında yeni bir küresel pandemi anlaşması yapılması gündeme getirilmişti. Bununla aşılara ve ilaçlara eşit erişimin sağlanmasının da hedeflendiği kaydedilmişti. Dün ise Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus ile 24 ülkeden liderin yayımladıkları ortak metinde, salgınlara karşı hazırlık ve mücadele konusunda yeni uluslararası anlaşma yapılması çağrısı yükseldi. Ortak metin İngiliz Telegraph, Fransız Le Monde ve Alman Frankfurter Allgemeine gazetelerinde eşzamanlı yayımlandı.Metinde “Covid-19 salgınını sona erdirmek için birlikte mücadele ederken bugün umudumuz, gelecek nesilleri korumak için uluslararası sağlık sektörüne daha güçlü bir yapı kazandırmaktır” denildi. Covid-19’un “herkes güvende olana kadar hiç kimse güvende değildir” mesajının doğruluğunu çok acı bir şekilde gösterdiği belirtildi. Salgının küresel topluma 1940’lardan beri en büyük tehdit unsuru olduğu kaydedildi ve 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan sisteme benzer bir sistem önerildi. Ulusalcılık ve izolasyonun bir kenara bırakılarak yeni bir dayanışma çağı başlatılması istendi. “Başka salgınlar ve sağlık sorunları da olacak. Hiçbir hükümet bu tehdide karşı tek başına mücadele edemez” denildi.Açık mektuba imza Fransa, Portekiz, İngiltere, Almanya, Ruanda, Yunanistan, Şili, Kenya, Arnavutluk, Güney Afrika, Hollanda, Tunus, Senegal, Ukrayna, Endonezya, Fiji, Romanya, Güney Kore, Kosta Rika, Trinidad ve Tobago, İspanya, Norveç, Sırbistan ile DSÖ’den geldi. İmzacılar arasında Rusya, ABD ve Türkiye’nin olmaması dikkat çekti. ‘BEN YERİNE BİZ DEMEMİZ GEREK’Dün de DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel, ortak basın toplantısı düzenledi. İkili, gelecekte yaşanabilecek pandemilere daha hazırlıklı olmak ve mücadelede işbirliği için yeni bir uluslararası pandemi antlaşmasının imzalanması çağrısında bulundu. Covid-19’u “dünyaya acımasız bir ders” olarak nitelendiren Michel, “Hiçbir ülke, hiçbir kıta bir pandemiyi tek başına yenemez. Ben yerine biz demeliyiz” dedi. Michel, “Ana hedefimiz, gelecekte yaşanabilecek salgınlara ilişkin daha iyi tahminlerde bulunmak ve salgınları önlemek için kapsamlı bir yaklaşım geliştirmek. Küresel kapasiteler ile dayanıklılığı güçlendirmek, tıbbi çözümlere adil erişim sağlamak ve uluslararası uyarı sistemleri, veri paylaşımını ve tıbbi araştırmaları desteklemek” ifadelerini kullandı. ‘ABD VE ÇİN OLUMLU’Ghebreyesus da DSÖ kurallarına dayanacak pandemi antlaşması ile uluslararası sistem içinde daha fazla bilgi alışverişi, paylaşılan sorumluluk, şeffaflık ve işbirliği sağlamasının hedeflendiğini belirtti. “Bunu yapmak için kapasitelerimizi ve sistemlerimizi inşa etmek zaman alacak. Uzun yıllar boyunca sürdürülebilir bir siyasi, finansal ve toplumsal taahhüt gerektirecek” dedi. Mektuba imza atan ülkeler arasında ABD ve Çin’in olmamasıyla ilgili bir soruya ise Ghebreyesus, iki ülkenin böyle bir antlaşma fikrine olumlu yaklaştığı yanıtını verdi. Antlaşmaya tüm ülkelerin dahil olmasını umduklarını kaydetti.
cumhuriyet.com.tr